Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURfYET 4ŞUBAT1996PAZAR
OLAYLAR VE GORUŞLER
Şimdi, Ektiğini Biçmek Zamanı!..
Ne kadar yürek yakıcıdır kı aydınlanmızın bağışlanmaz gafletı
yüzünden, aradan yetmış yıl geçtıkten sonra, dönüp dolaşıp yıne
aynı noktaya geldık' Meydan yenı Hürnyet ve Itılâf,
Terakkıperver Cumhunyet partılenne, yenı Anadolu Osmanlı
ihtılâl komıtelenne, Ahrnedıye derneklerine kaldı.
Pnof. Dr. CİHAN DURA Erctyes Vm>erstiesı
A
tatürk'e gore Islam dını-
ne, doğuşundan bu yana,
-kendısınde bulunmayan
kurumlar, bılımsel ve ın-
sancıl olmayan kurallar,
boş ınançlar şeldınde-
eklentıler yapılagelmıştır Bu, Ata-
türk'un "l'lusumun içinde daha karışık,
yapay, boş inançlardan ibaret bir din da-
ha var" dıye belırledığı "ikinci din"dır
Ataturk ışte buna, yüzyıllann yaptığı ek-
lentılerle ozunden bütunuyle uzaklaşmış
olan Islam anlayış ve uygulamasına kar-
şıdır
Ataturk nasıl uygulamadakı Isiamda
"an tslam" ve "ikinci din" şekJınde bır
aynm yapiyorsa, din adamlannı da ger-
çek ve sahte din adamlan oimak ûzere
ıkıye ayınr Bunlardan bınncı grupta
olanlar, gerçekten aydın, gerçek din bıl-
gınlendır, Islamıyetın ozunu vegerçek-
lennı çok ıyı bılırler Bılım ve erdem sa-
hıbıdırler Ikıncı grupta olanlar ıse din
maskesı altında gerçeklerden uzak. bı-
lımlerde >etennce ılerle>ememış,
"imansız ve hain, hoca görünumlü cahil-
ler"dır Bunlar hıçbır yetkılen olmadığı
halde, halkın temsılcısıymış gıbı davra-
nırlar "Türkrye'ninburdnkapılanıuu>-
garlığa, ilericiİiğe ve batüılaşmaya kapa-
yanJar; yalnızca kuni padişafı ve sadra-
zamlar değiL asıl bu kohnemiş sözde din
adanılarıdır. Bu ıkınci grup orumcek ka-
faJılar. insanlan dine bağlavacakJan ver-
de, dinden uzaklaştırmaktan başka bir
işe yaramazlar. Bunlar Turk toplumunu
yüzlerce yıl geri bırakan bir zihniyetin
temsücisidir1er."(1)
Ataturk, Osmanlı Imparatorlugu'nun
çökuşunu de "ikinci din" dedığı "eklen-
tili" fslama bağlar Gıttıkçe yayılan bır
gelenekçılık ve gevşeklık, değışen zama-
na uyum sağlamayış, 'zayıflık" ve 'ötiim'
getırmıştır Bu tur Islamın yandaşlan hep
din perdesıne burünerek ve şenat sözle-
nyle saf ve temız halkımızı aldatmış,
yanlış yollara suruklemışlerdır Kuran'ı
ve hadıslen zorbalık ve haksızlığın ara-
cı yapmış, ber türlü hareketı, her ılerle-
me ve yenılığı dınle kanştırmışlardır Dı-
nı, polıtıkanın, çıkarcıhğın ve keyfı yö-
netımın aletı durumuna getırmışlerdır
Tankatlar bırer gencılık, bılgısızlık ve
çıkar kaynağına dönûşmuştur îslamı
yozlaştıran "din berirgânlan" bazen sul-
tan, hahfe, şeyhuhslam ya da polıtıkacı,
bazen de ulema, bılım adamı, şeyh, der-
vış ya da munt kımlığınde karşımıza çık-
mışlardır Butuntanhımıztanıktırkıulu-
su mahveden, rutsak eden, yıkıma uğra-
tan kotûlukler hep din ortusu altındakı
dınsızlıkten gelmıştır
Geçmışten, yaşadığı donemden örnek-
ler venr !lk İcez Emevıler donemınde,
Sıffın olayında "Knran, haksızlığı kabu-
le araç" yapılrmştır Muavije'den sonra
"bütün zorba hükümdarlar hep dini alet
edinmişler; despotlııklannı kabul ettir-
mek için, hep ulema sınrfina başvurmuş-
lardır." Bunlann ıçındekı "çıkanna düş-
kün, hırslı ve imansız hocalar, dine uy-
gundur diye fetvalar vermiş, vanlış hadis-
ler bfle ırydurmaktan çekinrnemişlerdir.''
Yaşadıği donemden Terakkıperver Cum-
hunyet Partısf nı ornek venr vesorar Bu
partmın taşıdığı u
Parti dinsel fikir ve iö—
katlara saygıbdır" bayrağı, yuzyıllardır,
cahıl ve bağnazlan, hurafe düşkünlennı
kandırarak kışısel amaçlar elde etmeye
kalkışanlann bayrağı değıl mıdır9
Bu
partı, dinsel düşunce ve ıtıkatlara saygı
perdesı altında "Biz haJifefiği, Mecelle'yi,
tekke ve medreseleri isteriz. Ey softaJar,
şeyhler, mürirJer! Bizimle birlik olunuz:
sizi biz koruyacağız" dıye bağırmıyor
mu9
Turk ulusu, yuzyıllardır, sonsuz yı-
kımlara, ıçınden çıkılmak ıçın büyuk oz-
venlergerektıren pıs batakhklara, hep bu
bayrak göstenlerek sevk olunmamış mı-
Kanımızca din yandaşlannın -ozellık-
le çoğu dın adamlannın- Atatürk'e duy-
duklan duşmanlığın gerçek nedenı de
burada yatar, çünku onun devnmlen ay-
nı zamanda sosyal prestyın ve ıktıdann
kaynağını da değıştırmış, "toplumda din
adamlannın ve dini bir araç olarak kul-
lananlann politik. toplumsal ve kültürel
etkinlikkrinı azalnrujştjr."
Somut ornekler(2) dın somürüsünün
ne ölçude buyuk bır ulusal sorunumuz ol-
duğunu, Ataturk'un bu belanın ûzenne
nıçın butün gucuyie ve asia ödun verme-
den yûruduğunü pek guzel gosterecektır
tstanbul'da 1923 başlannda "Anadolu
Osmanlı İhtilal KomıtesT başlıkJı, Lati-
fe Hanun, Ataturk ve arkadaşlannın bır
arada gorunduğu bır resmın eklendıgı şu
bıldın dağıtılmıştır "EyMüslümanKar-
deş! Sen kanınla, canınia, malınla, elham-
dülülah Anadolu'yu kurtardın. Ancak
padişahımızın makamını zorla ele geçiren
ve V uksek Hilafet mevkıine gâvurcasına
tekmeler atan._. Mustafa KemaTL. hele
şu resimdeki zavalh kansını dikkat gözu
ile gor! (Jtancmdan, İslamivet ve miiliyet
adına yerlere geç! Yann senin kan ve kı-
zuun ne durumlara getirileceğini, ırz ve
namusunun mubah kılınacağını düşün,
vkdanına kulak ver! Dininin. namusu-
nun ne kıratta bir Millet Başkanı elinde
oyuncak olduğunu anla! Ev Dindaş! Din
ve ırk ocağımızın tâ mahrem >erlerine ka-
dar uzanan bu elı bugun kırmazsan, di-
ninc, Kuran'ına, ırz ve namusuna ölun-
ceye kadar veda et!"
Hemen belırtelım kı Latıfe Hanım'ın
butün suçu, resımde ayak ayak usrune at-
mış olmasından ıbarettır' Ankara gızlı
semslennın saptadığına göre bıldınyı
dağıtan ıhtılal komıtesı "Yüzellilik-
ler"den, Yunan'a sığınmış olan Kuscu-
başı Eşref ve arkadaşlan tarafından. In-
gılız yardımı ve Yunanlılann desteğıyle
kunılmuştur Bu bıldın. emperyalızmle
"din tacirleri"nın, sıyasal -belkı de mad-
dı- çıkar ışbırlığı yaparak, dın ve ahlak
değerlennı nasıl somürduklennın en sağ-
lam kanıtlanndan bındır
tkıncı ornek, İngiltere-Halife işbirtiği
ıçınde, dının bır polıtıka aracı olarak kul-
lanılmasına ılışkındır Mustafa Kemal
Paşa, 26 Kasım 1920'de K. Karabekir'e,
sıyasal çıkar çevrelennın, dını somurerek
nasıl orgutlendıklennı şöyle bıldınyor
"İngilizler, Boğazlar'daki egemenükleri-
ni sağlamak ve Kuvavi Milliyeye bağh
Anadolu kesimleri ile Istanbul arasuıda
tampon oluşturmak üzere, 'Hurnyet ve
ltılaf' ve 'Nıgahban'cılarlayaptıklanbir-
leşme sonucunda bir 'Ahmedıve Derne-
ğı'kurmayagirismişierdir. İslam V uksei-
me (Tealin tslam) derneğı de bunun des-
tekleyicOerindendir.Sözkonusu \hmedi-
ye Derneği, dinsel perde altında, halkın
bağnazlığından yararlanarak, Kuvayi
Millive've karşı cihat ilanı amacını gut-
mektedir." Bundan ıkı ay kadar sonra ıse,
bu kara ışbırlığinın sonuçlannı şoyle de-
ğerlendınr "Duşmanlanmızm iç savaş
çıkarma girişimı. başan>a ulaşmak üze-
redir. Anzavur ve Duzce olavlan, İstan-
rKil'un ve İngilizterin bu işe pek ciddi ve
kapsamlı olarak sarıldıklannı. el altın-
dan onecnli ginsimlerde bulunduklaruu
gostermektedir. ingilizler Hilafet maka-
nıının gücunu pek ctkin bir biçimde kul-
lanmakta ve paraca önemli özverilerde
bulunmaktadır."
Uçuncu ornek -arkasını Yunanlılara ve
Istanbul'a dayayan- bır ası ile, Ahmet
Anzavur'la ılgılıdır ve Mustafa Kemal
Paşa'nın yukandakı gozlemlennı de des-
tekler Anzavur, Kuvayi Mıllıye'ye kar-
şı yüruttüğu başkaldın sırasında camı-
lerde, meydanlarda toplanan halka "Be-
ni sizeönce Vllah. sonra padişahımız efen-
dımiz gonderdi" dı>e seslenıyor ve şoy-
le devam edıyordu "Kuvayi Milliye'ye
katılanlar idam edilecektir. Onlara ka-
tılmayacağını/a, bana Kuran üzerine
ant içini/. Ben padişahın buyruğuyla
Kuvayi Milliye eşkıyalarını temizleye-
ceğim. Kuvayi Muhammediye teşkil
edeceğim. Mustafa Kemal vatan ha-
inidir. Ona karşı silaha sarılın! Göğ-
sümde Kuran, yüregimde iman, at iis-
tünde, din uğrunda çalışmaya ahdet-
tim. Ey ahali, arkamdan gelin. Halife
ordusu Kuvayi Milliye eşkıyasını yok
edecektir." "Kuvayi Muhammedi Ku-
mandanı" unvanıyîa yayımladığı bırbe-
yanname ıse "eski Yeniçeri isyanlanndan
başlavarak 31 Mart isvanında ve Milli
Hareket devrindeki iç isvanlarda daima
dile dolanan stoganlarla" doludur
Dorduncu ornek, emperyalızmın, çı-
kan ıçın bır dın adamını (ya da o kılığa
gırmış bınnı) naMİ kuliandığını göstenr
Ataturk, tstanbul'un kışkırtmalanna kar-
şı halk yığınlannın uyanlması ıçın top-
lantılaryapılmasını ıster Bursa'da2l/22
Nısan 1920 gecesı Ankara'dakı Meclıs
ışını ve ulusal sorunlan konuşmak uzere
bır toplantı duzenlenır, Mıllı Mucade-
le'nın neden ve amaçlan, Istanbul'un ru-
tumundakı yanlışlıklaranlatılır Mustafa
Kemal'ın telgrafı okunur, ılen gelen dın
bılgınlennden yardım ıstenır Tamolum-
lu bır sonuç ve karar alınmak uzereyken.
dınleyıcılerden genç bır sanklı ayağa kal-
karak "Hakikat sizin dediğiniz gibi değil-
dir!" dıye bağınr Her şey tersıne don-
mek uzeredır, ancak toplantıyı yoneten
Ali Fuat Paşa yennden firlar, genç hoca-
yı yakalatır ve ustünun aranmasını ıster
Muslümanlık taslayan hocanın ıç cebın-
de Ingılız polıs arrun Yuzbaşı Benetti'run
bır mektubu bulunur Softa, ücretlı bır
Ingılız ajanıdır' Derhal Dıvan-ı Harb'e
venlır Beşıncı omek, bu kez mezhep ay-
nlıkJannın yıne emperyalızm tarafından
kullanılmasıdır İngilizler KurtuJuş Sa-
vaşımızı sonuçsuz kılmak ıçın her türlu
yonteme başvururken, Ingılız dıplomat-
lanndan Stokes'ın aklına da "Sûnni-Şii
aynhğuıı koniklemek" gelır Onensı şu-
dur "SunnilerveŞiilerarasındakikarşrt-
lık buyuktur, biz bu karşıtlığı daha da ge-
liştirebiuriz."
Omeklerbıtecekgıbıdeğıldır Ş.S.Ay-
demir'ınyazdığı gıbı. "\nadoluisyanla-
nnda yainızca gerici etkiler işlemiştir. Din
ilkesi, dındar olmaktan çok bilgisiz olan
alttabakalarda alabikJığıno somurulmüş-
tür. Ne devlet, ne halife ve padişah hak-
kında en basit fikirleri olmayan kalaba-
hklar, hatta katiller, eşkıyalar, soyguncu-
lar ve duzen düşmanlan, dinin ya da Ha-
UTe'nin emiıieri, fetvaları peşinde ayak-
landınlabilmiştir. Yunanlılara karşı sava-
şanlann kâfir. milli ku\ \etlerc karşı sava-
şanlann gazi, şehit olacaklanna inandın-
labdmışlerdir."
Ne kadar yurek yakıcıdır kı, aydınla-
nmızın bağışlanmaz gafletı yüzünden,
aradan yetmış yıl geçtıkten sonra, donüp
dolaşıp yıne aynı noktaya geldık Mey-
dan yenı Humyet ve Itılâf, Terakkjperver
Cumhunyet partılenne, yenı Anadolu
Osmanlı ihtılâl komıtelenne, Ahmedıye
derneklenne kaldı Ortalık Kuşçubaşı
Eşref ve arkadaşlanndan, nıgâhbancılar-
dan Ahmet Anzav urlar'dan, genç sank-
lılardan, Yuzbaşı Benettf lerden, dıplo-
mat Stokes'lardan geçılmıyor1
O buyuk aydınlanmacı bır "yol" aç-
mıştı. o yol "Ayduüanma Yolu"ydu' Bır
mıtolojı kahramanı gıbı dev adımlarla
yurudu gıttı Sız ey sozde aydınlar Ba-
yar'Iar, Menderes'ler, Demirerier, 12 Ey-
lulcu'lcr. Ozakılar, uyumlu sokular, sah-
te Ataturkçıiler! O yol ancak sız de yü-
ruseydınız, "yol" olacaktı Idealsız, çı-
karcı ve urkek, kuçucuk adımlarla, bır
arpa boyu bıle ılerlemedınız Şımdı ek-
tığınızı biçmek zamanı
1
ARADA BIR
Prof. Dr. MEHMET UNAL
ÇÜ Tıp Fakültesi Psıkıyatrı Anabılım Dalı
Olgular - Sorular
Dıncı eğılım ve uygulamalarla ılgılı çok olay yaşan-
makta ve kıtle ıJetışım araçlarında sık sık gundeme
getırılmektedjr Bır ruh sağlığı ve hastalikları uzmanı
olarak bu konuda çok sayıda oyku dınledım Insan
ve toplum sağlığını bozacak denlı olaylan kaygıyla
gozlemledım Doğrudan dınledığım ve ızledığım ol-
gulardan 4 ornek sunuyorum Ölgularla ılgılı sorula-
nn yanıtını vermek, yorumunu yapmak Cumhunyet
okurlan ıçın hıç de guç degıldır Dıleğım, yetkılı ve so-
rumlulann da ıçtenlıkle, onyargısız değerlendırmele-
ndır
Olgu 1 Ortaokul 2 sınrfta okuyan Musevı bır aıle-
nın zekı ve sevımlı bır kızıdır Korku, kaygı, kuşku,
okula gıtmek ıstememe ve okul korkusu başlamıştır
llkokulu bıtınp ortaokula başlayınca, babası, Muse-
vı olmaları nedenıyle -ısterse- zorunlu dın derslerıne
gırmeyebıleceğını soyler Çocuk, Musevılığı aılede
oğrenırken Islamıyetı de tanımak ıstedığını, arkadaş-
lanndan ayrı duşmek ıstemedığını soyler llk y,l ders-
lerınde çok başarılıdır Dın bılgısı oğretmenı bu duru-
mu bılmektedır Hoşgorulu ve anlayışlı davranır Des-
tekler, ısteklendınr, çalışmasını ve başansını ıyı değer-
lendınr Ikıncı yıl dın bilgısı oğretmenı değışır Yenı oğ-
retmen bağnaz ve katıdır Dın bılgısı dersınden ge-
çer not alabılmesı ıçın oncelıkle dınını değıştırmesı,
Musluman olması koşulunu getınr Çocuğun hak et-
tığı notları vermez Çocuk çıkmazdadır Bunalıma
duşmuştur
Soru Eğıtım ve oğretım kurumlannda değışık dın
ve mezhepten ya da etnık kokenden gelen çocukla-
nn ınançlarına baskı uygulamak, laık bırdevletın oku-
lunda nasıl olabılır? 12 yaşındakı bır çocuğun başka
dınlere karşı saygısı ve hoşgorusu ile oğretmenın du-
şunce yapısı arasındakı bu uçurum nasıl anlaşılabı-
Olgu 2 10 yaşındaerkek çocuk Babası muhen-
dıs ve muteahhıttır Oğrenım donemı sonunda, yaza
gırerken çocuk Mıllı Goruş kampına gondenlır Kamp-
ta yoğun dın eğrtımı yapılmaktadır Çeçenıstan'dan,
Azerbaycan'dan, Bosna'dan getınlen savaş kasetle-
n vıdeoda ızlettınlmektedır Judo, karate, boks yap-
tınlmaktadır Bır sure sonra çocukta gece korkulan,
korkulu duşler gorerek uykudan uyanma, uyurgezer-
lık, olduruleceğı korkusu, tutarığa (sara) benzer ba-
yılmalar başlar Hacı.hoca, yatırlara goturulur Sonuç
alınamayınca doktorlara getınlır Çocuk, ızledığı kor-
kunç şıddet filmlennden, ağır dını eğrtımden etkılen-
mış ve hastalanmıştır
Soru Gelışmekte olan korpe beyınlenn duygu ve
duşuncelennın bozulmasının dinsel ya da ınsanlık
açısından OZUAJ olabılır mP
Olgu 3 Bır ılçede fotoğrafçılık yapan, ortaokul çı-
kışlı, evlı, 2 çocuklu 28 yaşında, erkek, ışının ve aıle-
sının sorumluluğunu olanaklan olçusunde surdurur-
ken bır tankata gırer Sureklı ıbadet yapar, ılahıler
okur, tankat torenlerıne katılır Artık onun ıçın onem-
lı olan yaşadığı dunya değıl obur dunyadır Dünya ış-
lennden, dunya nımetlerınden uzaklaşır Yemesı, ıç-
mesı, kendıne olan bakımı bozulmuştur Çok zayrf-
lamış ve tuberkuloz olmuştur Gerçek dışı algılar ve
duşunceler ıçındedır Durumunu geç de olsa anlayan
yakınları doktora getırırler
Soru Dinsel oğretı ve uygulamalar ınsan ve top-
lum sağlığını bozacak duzeye geimışse sorumlusu
kımdır?
Olgu 4. Tıp fakultesı oğrencısı genç bır kızdtr. Ünı-
versıtelerde çağdışı gıysı ve gorunumlerle derse gı-
nlemeyeceğı, yuksek yargı ve YÖK kararıdır Bu ku-
rala uymayan oğrencılenn derslere alınmayacağı öğ-
retım uyelenne duyurulur Bır gun derste bu oğren-
cının turbanla sınıfta olduğu gorulur Oğrencıye, yuk-
sek yargı ve YOK kararı anlatılır Oğrencı oldukça
saygısız bır tavırla "Hocam benım turbanımla uğra-
şacağınıza dersınızı venn, çıkın" der
Soru Bu genç kızın yasalara, yonetmelıklere, ho-
casına karşı curetınm, kustahlığının kaynağı nerede-
dtr^ Kımlerden guç almaktadır'? Bu tutum ve anla-
yışla yetışırse kendıne, mesleğıne, ulkesıne ne den-
lı yararlı olabılır''
Selçuklu Türklerinde Hoşgörü
M U S A SEYİRCİ Antaha II Kultur Mudurû
# çınde bulunduğumuz "Hoşgöru Yıh"nda,
I
gunumüz ınsanının -tanhın hıçbır done-
mınde- görmedığı oranda sorunlan. endı-
şelen, korkulan. tanık olduğu acımasız
soykınm savaşlan var Insan haklannm,
banşın en çok soz edıldığı Avrupa'nın or-
nda Bosna'da Sırplann bınlerce ınsanı öldür-
sı, zulumlen, genç kızlann ırzına geçıldıkten
sonra ırmaklara atılması, saymakla bıtemeyecek
vahşet MimarSinan'ın oğrencısı Hayrettin'ın
gümuş bır kolve gıbı boşluğa asmayı başardığı
çaglan aşıp gelen "Mostar Köprüsfl". Sırp top-
çusunun süreklı bombardımanı karşısında yok
olup gıdıyor Bızden başka kımsenın sesı çıkmı-
yor Nazı, lspanya, Vıetnam, Afganıstan vahşetı-
nı aratmayan bu haksız savaşın hesabı belkı de so-
rulmayacak' Ve, dunyada daha nıce vahşet, hoş-
görüyu yıtırmış ınsanlık dramı Bosna olayını,
çağımızda oldukça zengınleşen vahşet dağarcığı-
mıza son örnek olması, ıçten dıleğımızdır
Oysa, joızlerce yıl once Türkler Anadolu'da
bulduklan kultur bıreşımınde (sentezınde) olduk-
ça hoşgörülu, demokratık ve ınsancıl, yurtsever
bır Turk toplumu yaratmışlardı Bu oluşumun
mıman, Anadolu Selçuklu Türklenydı Örnekle-
yerek konumuzu dennleştırelım
"MalazgirtSavaşı'nm kazanıldığı 1071 yıh,Or-
ta Asya'dan geten Türklerin Anadolu'da egemen-
lik kurduklan yıl olarak biünır. Savaşı kazanan
Selçuklu Sultaıu Alparslan yenip rutsak aJdığı Bi-
zans İmparatoru Romanos Dıogenes'i serbest
bırakacak kadar iyi yürekli, yüce gönüllü bir
insandı."
"Selçuldu Turklennın unlu sultanı Uluğ Key-
kubad'tran'daki on iki kapılı Havemak Sara-
yı'ndan daha gorkemü bir sarayın Alanya iç ka-
İesineyapümasını ister. Yapılan bu görkemli sara-
yuı hemen etli metre uzagındaki 12. yüzyıl Bizans
kilisesüıi yıkörmaz." Bılgının davranışı da sul-
tandan farklı degıldır "Red-di mirasçüan yalan-
larcasına Hacı Bayram Velı, \nkara'nın Ulus
semti doiay lanndaki eski Hıristiyan mâbedi Ogüst
Tapmağı'nın bitişiğine kendi zaviyesini kurar."
Yıne, Selçuklu Sultanı Gryâseddin Keyhusrev,
!237yılında "Latin İmparatoru Boudonın'ebir
mekfup yazarak Bizans Sarayı'ndaki soylu bir
hanımla evlenmek istediğini, hanımı Konya'ya
davet ettiğini, saravındaki kilısede dini gorevleri-
ni yenne getirebileceğini, isterse papazlannı ve
ikonalannıgetirebüeceğini"belırtır Avnı sultan,
Bizans Sarayı'ndaki soylu hanımla evlenmez,
ama soylenceye görem "Gürcü prensesiyle evle-
nir. Evlendiği bu prenses, sultanın Konya'daki sa-
rayına, kendisine ait papaz ve kutsal eşyalanyla
gelir; dahası Musluman oluncava kadar sarayda
kendisine bir ibadethane (chapeüe) yaptınlır."
II Gıyaseddın Keyhusrev'den yaklaşık ellı yıl
önce yaşayan, Malazgırt utkusu denlı önemli olan
Mıryokefolon utkusunun (1176) fatıhı "II. Kıbç
Arslan, Malatya Sün'ani Patrigİ MıhaePe gon-
derdiği bir mektupta Bizans a karşı kazandıgı za-
ferlerin, patriğin dualan sayesinde olduğunu be-
lirtecek kadar geniş bir anlayış ve dostluk goster-
miştir. Anadolu'da Musluman Turkler ile Hıris-
tiyan yerUler arasında var olan uy um, Moğul isti-
lasıyla da bozulmamış ve orneğin bu nedenle bir
ara hukumetsiz kalan MaJarya'nın Musluman ve
Hıristiyan halkı, şehrin patrigini başlanna geçir-
mişJerdir.''
Bu örneklen çoğaltmak mumkun, son bır or-
nekle, orneklen noktalayalım Sonradan Bizans
İmparatoru olan Mihael Palaeologus Vatatzes'ten
kaçarak Konya'ya Sultan İzzeddin'e sığınır Sul-
tan, Palaeologus'u paralı Frank askerlennın ba-
şına komutanlığa atar
Sultan'm egemenlığını benımseyen dınlere.
YUNANLI NELERDEN VE
NEDEN KORKUYOR?
BÜYÜK SERMAYE ARTIK UZUN
PANTOLON İSTİYOR
TOPLANAN FONLAR KİMİN HİZMETİNDE?.
TÜRKİYE'DE CİNSLERİN
GELENEKSEL ROLÜ PEĞİŞİYOR MU?
DİSKİN GENEL KURULU NELER
GETİRDİ, NELER GÖTÜRDÜ?
"SARAH"GÜNDEMİBEKÂRET
TABUSUNU ZORLUYORL
BİLİM ADAMLARIMIZ GÜN
IŞIĞINA ÇIKIYOR
• HÜKÛMETSÎZ GimEK SÜRÜYOR
• MtCLIs TE YFM \ L ZLFR
• DEĞİŞEN RAMAZANIARDAN INSAN MANZARALAKI
• YAŞAYAN HEYKELLERtN ALTINDAKI IMZA.
DOÇ DR. ERDOGAN KONUK
dıllere Selçuklu TürkJen engın bır hoşgoru gos-
termıştır Doruktakı bu hoşgorunun kaynağı ken-
dılenne guvenlenydı Dıllenne dınlenne, kurum-
Ianna külturlenne kendılenne guvenıyorlardı Bu
guven ve hoşgoru sayesinde Anadolu'nun fethı
daha kolay oldu "Fetheden de fethedilen de biz
isek korkacak ve utanılacak ne olabiiirdi. Ancak
Türkçem, Anadolu'nun ses bayrağı olurdu; bü-
yük Ataturk'un dediğı gibi, Turkleşmek Turçe-
İeşmek' olurdu. Iskender Ohn, soylemek istediği-
mizi ne guzel dile getirmiş: Türkler, Anadolu'yu
Turkleştırdı, ama kendılen de Anadolu'laştı
Anadolu'yu fethettık, ama fethedıldık de, enttık,
ama entıldık de Anadolu'nun etnık ve kültürel
bırlığını gerçekleştırdık, adımızı, dılımızı ve dı-
nımızı vererek onu Turkleştırdık " "Anadolu'nun
yerli halkına hiçbir baskı, zorlama, soykınm ve
sürgun işlemi y^pümaksızın onun bir Türk yur-
du haline gelip Turkleşmesi sadece Kuzey ve Gü-
ney Amerika'da yerü halka yapılan soykırunı dü-
şünülurse gerçekten övünulecek bir olayı" ger-
çekleştırdığımız ortaya çıkar
Yunuslann, Hoca Nasrettınlenn, Hz Mevlana-
lann, Ahı Evranlann, Hacı Bayram Velılenn, Ha-
cı Bektaş Velılenn gulen duşuncesı, Selçuklu hoş-
gorüsünu oluşturmuştur Bu hoşgörü, dınlenn,
mezheplenn, tankatlann yan yana yaşamasına,
filızlenmesıne coğrafya olmuştur
Ozetle, bır Selçuklu aydınlığını yaratmışrır Bu
aydınlıktan, tanh ve dılın ulus olmadakı onemı-
nı sureklı vurgulayan Ataturk'un cumhunyetı de
beslenmıştır Büyuk Ataturk'un Yunus'tan, Hacı
Bektaş Velı'den, Hoca Nasrettın'den, Selçuk-
lu'nun başmımarlık yapıtlanndan etkılenmedı-
ğını soyleyebılır mıyız9
Onun donemınde yapı-
lan cumhunyet anıt eserlenne bakarsak Selçuk-
lu esınını görürüz
Sonuç olarak, günumuz cumhunyet Türkıye-
sı, kendi coğrafyasında yeşermış tum kulrurlenn
tanh boyutundakı taşıyıcısı ve temsılcısıdır
ÇAGDAŞ YAYINLARI
PENCERE
Fiyao-140.000TL
MEHMET TİMUÇİN SUCU
1980
Darbesınden
sonrakı
butun
basın
yasaklan
12 Eylül
darbecılen
halktan
nelen
gızlemek
ıstedıler?
HALK BUNU BİLMESİN
ÇIKTI.
Tüm kıtapçılarda
Tarih Baba ve Alo Hattı...
ABD'nın araya gınp Ege'nın ıkı yakasına posta
koymasıyla dondurulan 'Kardakknzı'nden sonra
Sayın Çiller DYP grup toplantısında kursuye çık-
tı, evlere şenlık bır nutuk attı
Mangalda kul bırakmadı
"Bızde can venlır, toprak venlmez, çakıl taşı ve-
nlmez Bu ulkenın her çakıl taşında şehıt vardır.
Tarthıyazan, geçmışten kalan mırastır Bır tekşey
soyledım Bu askergıdecek, bu bayrak gıdecek.
Bızden sonrakılenn de bu mırası gelecek ıçın bır
borç olarakgormelennı ıstıyorum Bazen tanh, ın-
sanın ıkı dudağı arasında şekıllenebılıyor "
Tansu Hanım, gozlerı buğulanarak, sesıtıtreye-
rek, kendınden geçerek "okul musameresı"ne
çıkmış çocuk gıbı nutkunu atarken, DYP Meclıs
Grubu'nu oluşturan saçlı sakallı ve kara bıyıklı
adamlar da avuçlarını patlatıncaya kadar lıderle-
nnı alkışladılar.
Hey Allahım1
Demek tanh ınsanın ıkı dudağı arasında şek/l-
lenebılıyor, hem bu dudaklar kımın dudaklan?.
Tansu Hanım'ın1
•
Ne talıhsız ınsanlanz!
Mustafa Kemal savaşla kurdu bu devletı, bu-
yuk bır askerdı, ama ne dedr
"öldureceğız dıyenlere karşı 'olmeyeceğız' dı-
ye harbe gırebılırız Lakın millet hayatı tehlıkeye
maruz olmayınca harb bır cınayettır "
"Inonu kahramanı Ismet Paşa" bır gun olsun
kursuye çıkıp zaferlenyle' ovundumu, 'hamaset
edebıyatı'yaptı mı?
. "Tanh benım ıkı dudağımın
arasındaydı"öeö\ mı9
.
Ikı kahraman asker, banş ovgusu ve ınsan ya-
şamının değennden ote bır soyleme gırmedıler;
çunku savaşın ne olduğunu bılıyoriardı
Ne talıhsız kı bu ulke, Ataturk'u ve Ismet Paşa'yı
gordukten sonra Tansu Hanım'a maruz kaJdı.
•
Koltuk hırsı Tansu Hanım'ın ruhunda Kahra-
manmaraş dondurması gıbı sakızlaşıp 'hamaset
edebıyatı'na donuşuyor; yer mısın, yemez mı-
sın?
Ne dıyor Çiller
"Bızde can venlır, toprak venlmez, bır çakıl ta-
şı bıle venlmez "
Çiller aılesının toprağa merakı malum
1
.
Ozer Bey, Istanbul Bankası'nı batırdıktan son-
ra, aıle Sanyer'den Karadenız'e değın toprak ka-
patıyor, yetmıyor, Kuşadası seruvenı başlıyor .
Amenka'dakı oyku cabası
1
Çiller toprak sahıbı!
Bu topraklardakı çakıl taşlannın ıse haddı he-
sabı yok; bır tekı bıle feda edılemez
•
Bülent Ecevit, Ismet Paşa'nın yanında yetıştı,
kımılen DSP Genel Başkanı'nı nasıl anar.
"Kıbns Fatıhı! "
Ancak Sayın Ecevit, şımdıye değın kursuye çı-
kıp "hamaset nutku" atmadı
Çunku 'hamaset' ile 'habaset' arasındakı fark
tek harften oluşuyor.
Hamaset, yığıtlık kahramanlık demek
Habaset ıse kotuluk
Kımı zaman bu ıkısı bırbırinekarışır, hamaset ya-
payım derken habasete kayarsın..
•
Tanh kımsenın ıkı dudağı arasında degıldır, hal-
kın ellenndedır
Turkıye'de bır uçukluk başgosterdı, Turgut
Bey'den bu yana başbakanlığa geçen kışı, Ame-
nka cumhurbaşkanıyla telefonla konuşunca, ken-
dısını tanh yapıyorum sanıyor
Telefonla tanh olur mu canım!.
900'lu alo hattı mı tanh?..
VEFAT
Hhan Fatoş Baş Ortıan kann Baş Turkan Korav Ergun un sevgılı
babalan Ka\han Candaş ve Turgut un bcvgılı dedelen
E Albav
ÖMER BAŞ
2 2 1996 gunu \efat ctmıştır Cena^esı 5 2 1996 Pazartesı gunu
Kocatepe Camısınde kılınacak oğle namazmdan sonra
Karşıyaka Mezarlığı na defnedılecektır
AİLESl
Çelenk gondenlmemesı bagışlann TEV e vapılması nca olunur
DOGAYA YOLCULUK
KAPADOKYA'DA TREKKINC
Stnasos Orel (*") Urgup konaklamalı
17-25Şubot
YP13500 OOOTL
AKDENtZ'E BAHAR CELDI! 17 25 Şubat
Otel BNaller (") Fınıke Ote) Arkaç (") Sıde konaklamalı
YP 13 500 000 TL
Arnika
Yanyana geldik, biraraya geldik,
her yerden geldikl..
umudu, coşkuyu...
ve gelecegi
gorauk!..
ÇIKTI BAYİLERDE
AMASYA İCRA TETKÖC MERCÜ
HÂKİMLİĞİ'NDEN
Esas No 1995 41 Karar No 1995 118
Davacı Karayollan Genel Müdurlugu vekılı tarafından
davalı Hasan Bodur alevhrne açılan kıymet takdınne ıtıraz
davasının yapılan yargılaması sonund3 Davalı Hasan Bo-
dur Hakkı o|lu, Bahçelıevler Mahallesı, 7 Sokak. Emır-
gan Apt No 4 13 Çonım dakı adresıne teblıgat yapılama-
dığından dolayı da\ a dılekçesı v e duruşma günü üanın teb-
lığ yapılmış ve mahkememızce verılen 24 10 1995 gun
1995 41 esas I995'l 18sa>ılıkarangereğınceda\anmred-
dıne karar venlmıştır Kararın gazetede yayımlandığı tanh-
ten 10 gun sonra teblığ edılmış sayılacağı davetıye yenne
geçerlı olmak uzere ılanen teblığ olunur Basın 61873