Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 10 ŞUBAT 1996 CUMARTESİ
HABERLER
CHP Genel Sekreter Yardımcısı Yerlikaya, yöre halkının vali ve özel timden şikâyetçi olduğunu söyledi
4
Vali mezhep aynmcılığı yapıyor'
SIYAS VALtSt AYDrN GÜÇLÜ
'Güvenlik güçleri
köy boşaltmadı'
HATtCE BİÇER
SFVAS - Sıvas Valisı Aydın
Güçlü, Alevı yurttaşlann
göçe zorlandıklan ve baskı
altında olduklan şeklındekı
savlann 'güvenlik güçlerini
yıpratmaya yöneiik'
olduğunu belırterek "Kasıtiı
ve maksaüı olarak hiç kimse
gözaiüna alınmadığı gibi
operasyonlar esnasında
güvenlik kuvvetierince hiçbir
köy de boşalnlmamıştır"
dedi. Sıvas Valisı Aydın
Giiçlü, bazı ilçe ve
köylerdekı Alev ı yurttaşlann
göçe zorlandıklan
yönündekı savlan
yanıtlamak ve operasyonlara
iltşkin açıklamalarda
bulunmak ıçin dün saat
15.00'te bır basın toplantısı
yaptı.
Sıvas'ta yaşananlara ılı^kın
gerçek dışı bılgılerin basın
organlannda yer aldığını
belırten Giiçlü, gerçek
bılgilenn kendısi tarafından
açıklananlar olduğunu
söyledi. Operasyonlann son
4 aydır değıl, 'terör
örgütlerinin 1993 yıkndan
itibaren vatandaşlanmız
üzerinde tehdit oluşturmaya
başlamasryla birtikte değişik
zamanlarda, çeşiüi
bölgekrde günümüze kadar
icra edildiğini' söyleyen
Güçlü, operasyonlann
Sıvas'la sınırlı olmayıp
Erzıncan, Malatya, Tuncelı
ve Tokat'ı da kapsadığını
anımsatti. Bastn
toplantısında bölücü örgüt
PKK'ninl995yılmda
Sıvas'a bağlı yerlerde
gerçekleştırdıği eylemlen
sıralayan Güçlü, bölgede
yapılan operasyonlar
sırasında 'kasıtlı ve maksatlı
olarak hiç kimsenin
gözaltma aünmadığını'
savladı. Valı Güçlü "Bölgede
terörden dolayı boşalan tek
bir köy vardır. Bu köy Zara
ilçesi Settmiye Köyü olup 12
Eylül 1994 tarihinde PKK
terör örgütü tarafından
basılarak 9 vatandaşımız
katledilmiştir" dedı. Güçlü,
basın toplantısında,
operasyonlardakı hedefin
sadece terör örgütlen
olduğunu, yurttaşlann
kesınlikle hedef
alınmadığmı ve hıç kımseye
farklı uygulama
yapılmadığmı savunarak
şunlan söyledr "Terör
örgütüne karşı yürütülen
operasyonlann cere> an ettiği
5 ilçemizin (Zara, Drvriği,
KangaL, İmrank. Hafik)
toplam köy sayısı 541 olup
bu köylerin 343'ünde Ale\L,
182'sûıde Sünni, I6'smda ise
bem Sünni hem de Alevi
vatandaşlarumz
yaşamaktadır. 1995 yılı
icerisinde gözaltına alınan
toplam 107 kişiden 14 kişisi
köy muhtandir ve gözaltına
aknanlar bahse konu 5
ilçenin 33 köyünden olup
bunlann 30'u Alevi 3'ü de
Sünni köyüdür. 1996 ydı
içerisinde bugüne kadar
toplam olarak 16 köyden 43
kişi gözaltına alınmış olup
bunlann 6'sı köy muhtandir.
Bu 43 kişiden biri
rutuklanmış, 42'si serfoest
bırakılmıştır."
Haber Merkezi - CHP Ge-
nel Sekreter Yardımcısı Sinan
Yerlikaya, Sıvas yöresinde
-PKK i'ie mücadeİe" adı al-
tında köylerin boşaltıldığım
ve yoğun gözaltı uygulama-
lannınyapıldığını ıddiaeder-
ken DtSK Genel Sekreteri Ke-
mal Day sal "Sıvas halkına uy-
gulananan zulmün bir an ön-
ce durdurulmasını istiyor, so-
rumlulann adalet öııüne çı-
karblmasını bektiyoruz" de-
dı. Alevı Bektaşi Demelderi
Ege Bölgesi Sekretaryasrndan
Feyzullah Aslan ise "Bölgede-
ki güvenlik güçlerinin içinde-
ki bazı eğilimler sayesinde ka-
ranlık güçler, gerici-şeriatçı-
köktendinci akımlar ülkeyi ka-
ranlığa boğma>a çalışıyoriar.
Ama biz Alevfler bu oy una gel-
meyeceğiz. Atatürk iİke \e in-
kılaplannın bekçileri olmaya
devam edecegu" dedi.
CHP Genel Sekretef Yardımcısı Si-
nan Yerlikaya, dün düzenlediği basın
toplantısında, Sıvas yöresinde gözal-
tına alınan 80 köy muhtannın ve 500
yurttaşın çoğunluğunun Alevi oldu-
ğunu. Alevi yurttaşlara yöneiik yoğun
bir baskı uygulandığını belirtti. Sı-
vas Valisi Aydın Güçlü hakkındaki
şikâyetlerin sürdüğünü belirten Yer-
likaya, "Baskılar hâlâ sürüyor. Yörc
halkı özellikle \aliden ve özel timden
şikâyetçi. Vali Aydın Güçlü. sağ düşün-
celi ve Sünni köKenli vatandaşianmı-
a himaye ediyor. Alevi kökenli ve sol
düşünceii insanlanmıza karşı baskı
uyguluyor"dedı.
Güçlü'nün en kısa sürede değişti-
rilmesıni istediklerini söyleyen Yer-
likaya, Madımak Oteli'nde 37 kışinin
yakılması da göz önüne alınarak böl-
geye birleştiricı ve güven verici özel-
likler taşıyan bır yöneticinin gönde-
rilmesi gerektıginı. Vali Güçlü'nün
bu özellikJeıin tamamen dışında, "ayı-
runcı" biryönetici olduğunu belirtti.
DİSK Genel Sekreteri Kemal Day-
sal da yaptığı yazılı açtklamada, kit-
lesel tutuklamalar, ardı arkası kesil-
meyen operasyonlar, kayıplar ve köy
boşaltmalann toplumu canından bez-
dirdiğını belirtti.
Olaya duyarsız kalmakla suçladı-
insan Hakları Derneği, yıllık insan hakları bilançosu
'3 milyon kişi göç ettirildi'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
1993 yıhndan bu yana Güneydoğu
ve Doğu Anadoiu bölgelerinde
bulunan yerleşim merkezlerinden
bâtıya göç eden insan saytsının 3
milyona ulaştığı bildirildi. İnsan
Haklan Derneği'nin
hazırladığı yıllık insan haklan
bilançosunda, güvenlik
görevlilerince boşaltılan köy ve
mezra sayısının 1993'e kadar 874
olduğu vurgulanırken bu rakanıın
sadece 1994 yılında 1500, 1995
yıhnda da 243 olarak belirlendiği
savlandi. Bilançoda, son 3 yılda
boşatılan köy ve mezralardan 3
milyon kişinin göç etmek zorunda
bırakıldıklarına isaret edildi. İHD
yetkilileri, ağırhklı olarak aralannda
Agn-Doğubeyazıt, Hakkâri-
Yüksekova, Diyarbakır-Kulp, Lice,
Mardin-Cizre, Şırnak gibi yerleşim
btrimlerinin bulunduğu 30 il ve
ilçeden batıya göç yaşandığıru
bildirdiler. Göç eden yurttaşlardan
maddi olanaklan yetersiz olanlann
genelükle Diyarbakır. Van, Hakkâri,
Batman, Mardin, Urfa, Malatya.
Adana ve Mersin gibi bûyük kerrtlere
göç ettiklerini kaydeden IHD'liler,
maddi olanaklan yeterli olanlann da
Adana, Mersin, Antalya, Iztnir,
Manisa. Aydın, Istanbul gibi
metropol kentlere göç ettiklerini
belirttiler. İHD yetkilileri, Sıvas'ta
son 2 ay içinde sürdürülen
operasyonlar çerçevesinde boşaltılan
köy sayısının 63 olduğunu belirterek
terör nedeniyle mcydana gelen göç
olaylannın Orta Anadolu'da yer alan
kentlere ve yerleşim merkezlerine de
sıçradığına dikkat çektiler.
ğı tüm partileri ve milletvekillerinı
uyaran Daysal, şöyle devam etti:
" Kendilerini herkesin üzerinde gö-
ren, devlet adma hareket ettiğjne ina-
nan bir avuç fanatiğin yaratnğı terör
yann size de döıtebilir."
Ege Büromuzün habenne göre Ale-
vi Bektaşi Demekleri Ege Bölgesi
Sekretaryası'ndan Feyzullah Aslan, Sı-
vas'ta PKK operasyonu gerekçegös-
terilerek Alevi köylerinın boşaltıldı-
ğını ve halkın göçe zorlandığını öne
sürdü Aslan, "Bölgedeki güvenlik
lan söyledi:
"Bu karanbk güçler, ülkenin eko-
nomik dengesini att-üst ederek,enflas-
yonun hı/ia yükselmesini. faiz-döviz
ve borsada vurguniarvaptlmasını ade-
ta meşm bir yanş haline gen'rdiler.
Ekonomik, sosyal ve siyasal alanda it-
trfak oluşturan bu şer cephesi. laik sis-
temi de zorlamaya başlayarak ilerici,
devrimci. demokrat düşünceve, ba-
sın mensuplanna karşı saldınva geç-
tiler. Llkemizde yaşanan bu kaos or-
tanu, toplumumuz üzerinde çok bü-
• CHP Genel Sekreter Yardımcısı Sinan Yerlikaya, sağ
görüşlü Sıvas Valisi Aydın Güçlü'nün sağ düşünceli ve
Sünni vatandaşlan koruduğunu, Alevilere ve solculara
karşı baskı uyguladığını ileri sürdü.
güçk'rinin içindeki bazı eğilimler sa-
yesinde karanlık güçler, gerici-şeriat-
çı-köktendinci akımlar ülkeyi karan-
lığa boğmaya çalışıyortar. Ama biz
Alevfler bu oyuna geüneyeceğiz. Ata-
türk ilkeveinkılaplannınbekçileri ot-
nuya devam edeceğiz " dedi.
Feyzullah Aslan, düzenlediği bastn
toplantısında, son günlerde hükümet
boşluğundan yararlanan karanlık güç-
lerin ülkede kaos ortamı yaratmayı
amaçladıklannı savundu. Aslan, şun-
yük olumsuzetkiler vapmaktadır. Gi-
derek patlama noktasına varan hat-
kımız, olaylan sabırla izlemekte ve
sağduy ulu dav ranmaktadır."
Aslan, Sıvas ve yöresinde Alevile-
re yöneiik baskılann yoğunlaştığını,
bölgede oturanlann evlerini ve bölge-
yi terk ettirilerek göçe zorlandığını
söyledi.
Geçmişte Maraş, Çonım, Sıvas ve
Istanbul Gazi Mahallesi katliamlan-
nın bır benzerinin bugün Sıvas ve yö-
resinde yeniden yaratılmaya çalışıldı-
ğını vurgulayan Feyzullah Aslan. açık-
lamasını şöyle sürdürdü:
"Ozellikle son günlerde, Sıvas ve
çevresinde Alevi vatandaşlanmızın
üzerinde yoğun bir baskı kampanya-
sı sürdürülüyor. Aleviler kasrtlı ve sis-
temli olarak göçe zoıianıyoriar. Böl-
gede Aleviler tahrik edilmeye çalışıb-
yor,ama ne olursa okıın Alevilertah-
riklere vc provokasyoniara gelmeye-
cektir. Buradan yöneticilere sesleni-
yorum: Güvenlik eüclerinin içindeki
bazı eğilimler sayesinde karanlık güç-
ler, gerki-şeriatçı-köktendinci akım-
lar ülkeyi karanlığa boğnuya çatışıyor-
lar."
Bölücü örgüt PKK'ye karşı yapı-
lan operasyonlar gerekçesiyle Alevi
yurttaşlann baskı altında tutuldukla-
n ve göçe zorlandıklan na ilişkın sav-
lan araştırmak için Sıvas'a gelen, 3
milletvekılinden oluşan DSP heyeti,
incelemelerini dün de sürdürdü.
Erdoğan Toprak, Ali lhksoy ve Ha-
kan Tartan'dan oluşan DSP heyeti, ön-
ceki gün Hafık, Zara ve Imranlı ilçe-
lerinde yaptığı incelemelerini dün de
Ulaş, Kİngal ve Divriği ilçelerinde sür-
dürdü. Milletvekilleri, operasyon böl-
gesini tamamen gezmeden ve incele-
melerini tamamlamadan açıklama
yapmayacaklannı belirttiler.
TBMM Baskanlık Divanı
Meclis'te
elektronik oy
kullanılacak
• TBMM Başkanhk Divanı,
genel kurulda yoklama ve
oylamalann milletvekillerinin
parmak izlerine göre çalışan
otomatik sistemle yapılmasını
kararlaştırdı. TBMM
Başkanhk Divanı'nın aldığı
karara göre, milletvekili kira
yardımı da 20 milyon liraya
çıkanldı.
ANK.ARA (Cumhuriyet Bü-
rosu)-TBMM Başkanİık Di-
vanı, genel kuruldaki yoklama
ve oylamalann, milletvekille-
rinin parmak izlerine göre ça-
lışan otomatik sistemle yapıl-
masını kararlaştırdı. Başkan-
hk Divanı'nda lojmanda otur-
mayan milletvekillerine yapı-
lan kira yardımı da 20 milyon
liraya çıkanldı. TBMM Baş-
kanı Mustafa Kalemli başkan-
lığında önceki gün toplanan
Başkanhk Divanı, bir dizi ka-
rar aldı. Buna göre, Başkanhk
Divanı'nda. çok uzun zaman
alan ad okunması suretiy le ya-
pılan yoklama ile oylamalara
sürat kazandınlması benimsen-
di. Bu amaçla, parmak iziyle ça-
lışan, otomatik sisteme geçil-
mesi kararlaştınldı. Alınan bil-
giye göre, böyle bir sistem. yak-
laşık 150 mılyar liraya mal ola-
cak. Sistemin kurulması için
bir Alman firmanın talip oldu-
gu öğrenildi. Başkanhk Diva-
nı'nda, aynca lojmana yerleş-
tirilemeyen miüetvekillenne
ödenen kira yardımının günün
koşullanna göre belirlenmesi
benimsendı. Böylece, millet-
vekili lojman yardımı 10 mil-
yon liradan 20 milyon liraya
çıkanldı.
îftar tatili tarüşması
Alınan bılgıye göre. DYP'li
Başkanvekili KamerGenç. ge-
çen hafta genel kurulu yöneten
ve hafta boyunca her gün bır-
leşimi yaklaşık 2 saat erken ka-
patan Başkanvekili Yasin Ha-
tipoğju'nun tutumunu eleştır-
di. Genç, Hatıpoğlu'nun Mec-
lis tçtüzüğü'ne aykırı olarak
keyfi ve taraflı bir biçimde 3
gün üst üste birleşimi akşam sa-
at 16.45'te tatıl ettığını bclirtc-
rek "Bu. Meclis çalışmalanna
indirilen bir darbedir. Yann çı-
kar bir başka başkanvekili de
keyfi olarak birleşimi kapaör.
Böyle şey olmaz" dedi. Kalem-
li ise Hatipoğlu'nun milletve-
killerinin iftara yetişmesi için
bunu yaptığını, başkanvekille-
rinin istedikleri zaman birleşi-
mi kapatmalart diye bir şeyin
söz konusu olamayacağını söy-
ledi.
Türk Kadınlar Birligi, ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz
i
'ın konutu önünde topianarak olası RP-ANAP koalisyon hükümetini protesto etti. (Fotoğrat': AA)
Kaduılar Refah Partisrni istemiyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Hü-
kümeti kurmakla görevlendirilen ANAP
Iideri Mesut Yılmaz'ın RP ile koalisyon
olasihğının yükselmesi. Türk Kadınlar
Bırliği"ni harekete geçirdi. Yılmaz'ın
konutunun önünde gösteri yapan birlik
üyeleri. "AN,AP'ın RP ile hükümet kur-
mamasını" istediler.
ANAP Genel Başkanı Yılmaz'ın ko-
nutu önünde toplanan Türk Kadınlar Bir-
liği Yönetim Kurulu üyesi 30 kadm, ola-
sı RP-ANAP koalisyonunu protesto et-
ti. Yönetim Kurulu adma bır basın açık-
laması yapan Türkan Cöğüş, "ANAP'a
verdiğimiz uyiar laik ve demokratik Tür-
kiye içindir. Bu oylanmız hiçbir şekikle
anti-laik bir sistem içinde kullanılamaz.
Aksi takdirdeoylarunızı geri isterizve ab-
nz" diye konuştu. Laiklik karşıtı parti-
leriıı Türkıve'yi yönetmesine izin verme-
yeceklerinı belirten Gögüş. "Biz Yd-
maz'a RP ile birieşsin diye oy verrnedik"
dedi. "Atatürk Türkryesini laiklik düş-
manlaruıa bırakmayız" diyen Göğüş.
konuşmasını şöyle sürdürdü. "Korkumuz
laikliğin ortadan kaldınlmasıdır. RP ol-
masın, kim olursa olsun. Laikliğin kar-
şjsındakilerin karşısındayız. Biz Atatürk
kadınlanyız ve böyle öleceğiz. Biz evlat-
larunıza Atatürk Türkiyesi bırakmak is-
tiyoruz. Atatürk karşıtı bütün siyasi par-
tileri protesto ediyoruz, edeeeğiz."
Türkıye nüfusunun yüzde 50'sini ka-
dınlann oluşturduğunu anımsatan Gögüş,
konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bizler
Atatürkçü. laik Türk kadınlan olarak
bugün hükümeti kurmakla görevlendi-
rilen Yılmaz'a şunu hatııiatmak istiyo-
ruz: ANAP'a verdiğimiz oy lar laik ve de-
mokratik Türkiye içindir. Bu oy lanmız
hiçbirsekfldeantüaikbirsisterni<;irKk'kııl-
lanılamaz. Aksi takdirde oylanmızı geri
isteriz vealınz. ANAP'ındemokrarikçiz-
gisinden hiçbir şekilde aynlmayacağına
güvenmek istiyoruz."
Göğüş, bir gazetecinın RP-ANAP ko-
alısyonukurulması durumunda, "Berna
Yılmaz'a boşanma çağnsında buluna-
cak mısınız" snrusuna. "O onlann aile
sorunu, kanşmayız. Berna Hanım'ın ya-
nımızda olduğuna eminiz" vanıtnıı ver-
dı.
Parayı, partinin mali işler sorumlusunun isteği üzerine hesabma aldırdığını söyledi
Siüeyman Mercümek Refah'ı yaktı
M^YASE tLKNUR
Süleyman Mercümek'in Fatih 1. Aslıye
Ceza Mahkemesı'nde suçlamalan yanıtlar-
kcn verdığı ıfade de RP'nin Hazınc'dcn
aldığı 65 mılyarTürk Lirasını RP'nın Ma-
lı İşler Sorumlusunun isteği üzerine aldı-
ğını ve dövize çevırdıkten sonra gcn vcr-
dığını belırtmesı "RP'nin başını ağnta-
eakT Gerek Yapı Kredı BankaM Fatıh Şu-
besındekı dekontlar gerekse Süleyman
Mercümek'in RP'nın parasını alıp dcğer-
lendırdığim belırten ifadesi, 2820 sayılı
Siyasal Partıler Yasası'na göre suç kabul
edilıyor
2820 sayılı yasaya göre, sıyasi partıler
paralannı genel saymanlan da dahil olmak
üzere hiç bir kişiye ve kuruma borç vere-
mez, emanet edemez ve şahıs hesabma ak-
taramaz, döv ize çevıremez. Sözkonusu ey-
lemı gerçekleştirenler. parasını başka kişi
ve kurumlara veren Siyasi Partılere kapat-
ma cezası dahı verilebiliyor
Fatıh 1 .Aslıye Ceza Mahkemesı'nın ka-
rannda yeralan ifadesınde Süleyman Mer-
• Mercümek, ifadesinde RP Mali işler Sorumlusu'nun isteği üzerine Yapı
Kredi Bankası Fatih şubesindeki hesabına aktanlan 65 milyar lirayı
değerlendirmek için aldığını ve dövize çc\ ırdikten sonra iade ettığinı
açıkladı. Gerek banka kayıtlannda gerekse Mercümek'in ikrarıyla belgelenen
bu işlem, 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'na göre suç sayılıyor. Bu suçtan
dolayı RP'ye kapatma cezası gelebilir.
cümek özetle >öyie diyor:
"Sempati/anı olduğum siyasi kunıluşun
Mali işler sorumlusu beni arayarak Hazi-
ne tarafından partiye yapılan 65 milyar
yardım parasını değerlendirmek maksa-
dıyla 14.1.1994 tarihinde benim Yapı Kre-
di Bankası Fatih Şubesindeki hesabıma ak-
tarmak istediklerini bildinntsi üzerine nıah-
zur görmeyerek kabul ettim. Bu nedenk- he-
sabıma böyle bu para yatınldı, gelen para-
yı dövize çevirdim ve aktifiyle birlikte
14.2.1994 tarihinde Ankara'ya Mali İşler
Sorumlusu'na geri gönderdim."
Mercümek'in "Bosna Yardımlan"nı Al-
manya üzcnndcn lürkıyc'dckı hesabına
aktarması. Milli Görüij Tc^kilatı (MGT)
ılebağlantılan veErbakan'm Almanya'da-
kı ılişkilerinı araştıran muhabırimız Metin
Dalman'ın Almanya ARD-1 kanalında >a-
yımlanan programdakı ıddıları suc duyu-
rusu olarak kabul cdıldı ve Fatıh 1. Aslıye
Ceza Mahkemesı'nın karanylabirlikte Yar-
gıtay'a göndenlmek üzere Adalet Bakan-
lığı'na verildi.
Dalman'ın. Scydışchir Başsavcısı Adnan
Kabadayı'ya programın video ka^etı ile
birlikte yemınlı tercüman tarafından yapıl-
mış tercümesi de venldi. Kasetın deşıfre-
si SeydişehirCumhuriyet Savcılığı tarafın-
dan davanın görüldüğü Fatın 1. Aslıye Ce-
za Mahkemesi'ndekı dığer belgelere eklen-
dı. Sözkonusu belge de kararla birlikte Yar-
gıtay'a ıletılmck üzere \dalet Bakanlı-
ğı'na gondcrıldı.
Programda Mctın Dalınan. muhabırın
sorusu üzerine İHH (Uluslararası Insanı Yar-
dım Örgütü), MGT ve RP arasındakı bağ-
lantıyı şöyle aktanyor:
"Biz Danimarka'dan tsviçre'ye kadar
20'yi aşkın fırnıa tesbit eftik. Bu fîrmalar
değişik alanlarda ve değişik yerieşim mer-
kezlerinde faaliyet gösternıektedirler. Ör-
neğin; Köln'de yeıieşik olan RO\ AL AG ve-
ya 'Vergi Danışnıa IVlerkezi' ve "Selam GH
da Satış Mağazalan*. Bu firmalann sahip-
lcrideçokenteresaıı kişiler. Bunlararasın-
da Mehmet Sabri Krbakan ve Akgün Fr-
bakan isimleri yeralıyor. Bunun anlanu,
RP Genel Başkanı Necmettin Frbakan'ın
Almanva'daki sağ knlu olan bu kişi aynı
zamanda •Selam Gmbh" gibi önemli bir
fırnıanın sahibidir. İncelemeJeredevam edi-
lince bu firmalann MGT ile ilişküerinin
bilindiğinden daha fazla olduğunu görüyo-
nız. Bunlar aynı öneme haizolan ROYÂL
Hülding ve M.Y. Gıda Tıcaret Holding'le-
ridir. Bunlann sahipJeri amsında Ali Yük-
scl'in isnıi karşımı/a vıkıyor. Ali V üksci,
bilindiği gibi NKil Genel Sekreteridir. M-
ne listede hnıi olan llasan Özdoğan aynı teş-
kilaün Genel Sekreteridir."
CUMARTESİ
YAZILARI ^
ATAOL BEHRAMOĞLU
Sizinle Yirminci Yüzyılda
Karşılaşmıştık...
Sizinle yirminci yüzyılda karşılaşmıştık. Caddeler-
de, otobüslerde, vapurlarda, semt pazarlannda gö-
rüyorduk birbirimizı. Arada bir uğradığım sinema-ti-
yatro salonlannda, kıtapevlerinde, katıkjığım mrting alan-
larında pek karşılaşmadık. Birer araba sahibı olduk-
tan sonra karşılaşmalanmız daha da azaldı. Son kez,
ailece konuk olduğunuz bir TV programında izledim
sizi. Özenle giyinip kuşanmış, taranmış, tıraş olmuş,
saçlarınızı özenle yaptırmıştınız. Mutluydunuz nasıl
da...
• • •
Mutluluk, üzerinde anlaşamadığımız bir kavramdı.
Sizce, insanın kendı yakın çevresiyle mutlu olması
yeteriiydi. Mutluluk da başka bir şey değıldı zaten. Ça-
lışmış, didinmiş, başan kazanmrştınız. Şimdi bunun so-
nuçlannı derlemek hakkınızdı. Kimsenin malında mül-
künde, mutluluğunda gözünüz yoktu. Kımseye hak-
sızlık etmıyordunuz. Bütün istediğıniz kendı mutluluk
hakkınızdı. Bunu haketmiştinız ve yaşıyordunuz. Gün-
lük yaşamın birtakım ufak tefek pürüzleri nastl olsa aşı-
lıyordu. Bunlar fazlacadertedinilmeyedegmezdi. Ben
ise tersine, başkaları mutlu değılse, dünyada tek bir
mutsuz insan bile kalmışsa, tam anlamryla mutlu olu-
nacağına inanamıyordum. Günlük yaşamdaki aptal-
lıklar da büyük haksızlıklar kadar benı üzüyor, hırçın-
laştırıyordu...
• • •
Bana saygınız olduğunu, elimdeki ya da cebimde-
ki kitaplara, okuduğum gazeteye bakışınızdan hisse-
diyordum. Ama bır yandan da kızıyordunuz. Çok yıl-
lar önce bir gun, bır kış günu, bekledığim durağın
önünden hızla geçıp gıden troleybüsün arkasırıdan de-
lı gibi koşarak onu bir sonraki durakta yakalayıp, sü-
rücüsünden saygısızlık ya da dikkatsizliğinin hesabı-
nı biraz kabaca sordugumda, rahatınız bozulduğu
için, bir troleybüs dolusu insan, sürücüden yana çık-
mış, açıklamalanmın bır tekini bile anlamak isteme-
miştiniz... Oysa ben, kendımden çok, o troleybüsün
arkasından koşarak onu bir sonraki durakta yakala-
yıp hesap soramayacaklar için yapmıştım bunu...
(Sonraki yıllarda, itiraf ederim ki, böyle delilikleri ben
de daha az yapar oldum....) Ve birkaç gün önce, tra-
fik ışığı bulunmayan bir kavşakta yandaki yolda bek-
leyen bir arabaya yol verdiğim için arkadan koşup
gelen oğlum yaşındaki bir taksi sürücüsünün haka-
retler savurarak beni dövmeye yeltenmesini arabala-
nnızdan, kaldınmlardan izlemiş; hiçbirinız, olup bite-
ni anlamak, ya da müdahale etmek gereğini duyma-
mıştınız...
• • •
Sizinle yirminci yüzyılda karşılaşmıştık.... Aynı kent-
lerde, aynı ülkede yaşadığımız yurttaşlanm; mahalle,
sınıf, asker arkadaşlarım, daha sonra da onlann ço-
cuklan, yakınlanydınız .. Zamanla yollanmız aynldı...
Ben, mutluluğun ancak başkalanyla bütün insanlarla
paylaşılarak yaşanabileceğine inanmayı sürdürdüm.
Sizlerdaha dar alanlarda mutlu olmaya çalışmakla ye-
tindiniz. Başka insanlann mutsuzluğu sızi ilgilendirme-
GÜ demiyorum. Fakat bunu çok da dert edinmediniz.
Dert edindiyseniz bile başkalannın mutluluğu için mü-
cadele etmeye hevesinız ya da vaktıniz olmadı. Gün-
lük yaşamdaki pürüzleri, aksaklıkları, giderek dahaaz
önemser oldunuz. Bunlar nasıl olsa tek tek karşı çı-
kışlarla gıderilecek şeyler değildi. Toplum gelıştikçe,
insanlar eğitıldıkçe, pürüzler, aksaklıklar da ortadan
kalkacaktı. Şımdı bunlarla uğraşarak zaman harcama-
ya değmezdi. Zaten günlük yaşamlarınızda sizi çok
fazla da etkilemiyorlardı. Çünkü zaman içinde mutlu
bır azınlıgın değilse de sorunlan epeyce azalmış, iyi
durumda bır orta tabakanın insaniarı içinde yer ala-
bilmıştiniz. Artık neredeyse bir Batı ülkesi yurttaşı gi-
bi kendı evıniz, özel arabanız, yazlığınız vardı. Hatta
ünıversite çağındaki çocuğunuzu bir yaz tatilinde ya-
bancı ülkeye göndeımek, eşinizle bir Avrupa turuna
katılmak olanağına da sahip olmuştunuz... Ülkenizde
bir ıç savaş sürüp gidiyor olmasa, faili meçhul cina-
yetler ve gözaltında kaybolmalar sona erse, solgun be-
nızlı genç kızlara kelepçe vurulmasa ve cezaevlerin-
de siyasi tutuklular başları ezilerek öldürülmese, Ana-
doiu ıçlennden kentlere göç sona erse ve enflasyon
bu kadar hızla yükselmese, elbette daha iyi olurdu.
Fakat bunlar da zaman içinde düzelecek şeylerdi...
• • •
Sizinle yirminci yüzyılda karşılaşmıştık... Aranızda
bir casus gibi dolaşıyor, caddelerde, vapurlarda, oto-
büslerde, trenlerde, uçaklarda, semt pazarlannda, ga-
rajlarda, lüks alışveriş merkezlerinde, farkettirmeme-
ye çalışarak yüzlerinızi, davranışlarınızı izliyor; konuş-
malannızı işitmeye, kimi kez lafa karışarak ya da ken-
dim bir konu açarak sizinle diyalog kurmaya çahşıyor-
dum. insan yazgılanmızın ortaklığına inandığım için bun-
lar benım ıçın önemliydi... Bana saygı duyduğunuzu
hissediyor, ama diyalog kurmakta, hele ortak bir ey-
lem konusunda isteksizliğinizi, kendi mutluluğunu-
zun, kendi kişisel sorunlarınızın içinde kalmanın size
yettiğini kederle göaiyordum. Ve ne yazık ki çok faz-
laydınız...
• • •
Sizinle yirminci yüzyılda karşılaşmıştık... Öykünüzü
dün sabah gazetelerde okudum; ve cesetlerinizin şe-
hir içindeki bir caddede, balçıklı yağmur sulanyla do-
lu bir hendeğe gömülen arabanızdan çıkanlışını dün
akşam TV kanallannda izlerken, bir yakınınız, bir ak-
rabanızmış gibi, sizler için ve umutsuzca bir şeylerya-
pabılmeye çabalayan o sevgili ve çaresiz insan top-
luluğu için hıçkırarak ağladım...
DSPden Cillere soru
' Sümer Holding
satışının neresi kârlı?'
ANKAR.A (Cumhuriyet
Bürosu) - Demokratik Sol
Partı (DSP)Kocaeli
Milletvekili Beldr
Yurdagül. Özelleştirme
Yüksek Kurulu Başkanı
ve Başbakan Tansu
Çiller'ın yanıtlaması
istemıyle verdiği soru
önergesinde,
-Sümer Holding'e ait 7
işletme, 1^ trilyona
satıldı. Devletin üstlendigi
kıdem tazminab tutan ise
1.7 trilvon. Kıdem
ta/minatlannı ancak
karşılay an bir satış. nasıl
kâriı otarak
değerlendiriliyor
1
"
sorusunu yöneltti.
Yurdagül.'TBMM
Başkanlığı'na verdiği
soru önergesinde,
Özelleştirme Yasasf nda
özelleştirmeye ilişkin
yapılan değer tespit
yöntemleri ve
çalışmalann şefFaflık
ilkesi uyannca
kamuoyuna '. ••
duyurulacağı
belirtilmesine karşın,
Özelleştirme ldaresi
Başkanhğt tarafından
neden sadece değer •
belirleme yöntemlerinin .
açıklanmasıyla yetinilip
gerçek değerlerin
kamuoyundan
saklandığının
açıklanmasını istedi.
Yurdagül, Sümer • .
Holding' in satışı
sonucunda işletmelerin
vergı, SSK pnmi, telefon
ücretı gibi tüm borçlannı
devletin üstlendiğine
dikkat çekti
İ