23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HOŞUBAT 1996 CUMARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 iKaza, turizıııi etkileyecek OENİZtNCEDtKEN ' KÖLN - Türk havayolu •şîrketi Birgenair'e ait uça- ğ ı n Dominik Cumhuriye- t i ' n d c düşmesinin yankıİan v « kaza ile ilgilı spekülas- yonlar sürerken Alman- ya'daki Türk seyahat acente- teri bu olayın turizm sezonu öncesi Türkiye'ye seyahat dûzenleyen en büyük tur 'operatörü "Ögertur" ve Türk charter şirketleri için büyük bir darbe olacağı gö- •rüşünde. Düşen uçağı Bır- genair'den kiralayan Öger- tur, tepkileri yatıştırmak için "AJas Nationaks" ve »Birge- 3SÜr"le uçmayı durdurdugu- nu, bundan sonraki uçuşla- n n yalnız "İstanbul Hava- yoUarT, "Condor" ve "Sun fexpress"le yapılacağını açıkJadı. Seyahat acenteleri, kazanın bu sezon Türk char- Jer şirketlennı önemli ölçü- 0e etkileyeceğinı belirterek müşterinin alternatıf olarak Alman şirketlere yönelece- ğini, ömeğin LTU ya da Condor'la uçan TUI "To- uristik Linion Internati- onaTın bu gelişmeden kâr- lı çıkacağını belirtiyorlar. Türk seyahat şirketleri, ne- deni henüz belli olmamakJa birlikte her şirketin başma gelebilecek bu kazanın Türk charter şirketlerine yönelik bir çamur atma kampanyası- na dönüşmesinden duyduk- lan üzüntüyü de dile getiri- yorJar. Kazanın duyulma- sından hemen sonra Alman "Cockpit" adlı pilot deme- gınden yapılan bazı açıkla- malarda, Almanya'da faali- yet gösteren yabancı hava- yolu şirketlerinin, fîyat dü- şürme pahasına, güvenlik ve uçak bakımından ödün ver- dikleri ileri sürülmüştü. Bu arada cuma sabahı bir âçıklama yapan Alman U- laştırma Bakanlığı Sözcüsü, yıllardan beri Almanya'dan uçuş gerçekfeştiren Birge- nair'in, uçuş sistemi ya da teknik açıdan güvenilir ol- madığı yolunda ellerinde olumsuz bir kayıt bulunma- dığını açıkladı. Havayolu ve seyahat sektöründen bazı uzmanlar da konuyla ilgili "aceleci" açıklamalar yapıl- maması uyansında bulun- dular. Uçağın düşme nede- nine ilişkın olarak ortaya atı- Ian tüm tezlerin bu aşamada "spekülasyoıTdan ibaret ol- duğuna da dikkat çekiliyor. Ancak 189 yolculu Boeing 757 tipi uçağın. Ögertur'un sahibi VuralOger'in açıkla- dığı gibi yıldınm nedeniyle düşme olasılığı ise gerçeİcçi bulunmuyor. Turizm sezo- nunun yaklaştığı ve rezer- vasyonlann başladıgı bu dö- nemde yaşanan bu üzücü kaza, Alman seyahat piya- sasında rekabet ve fıyat kır- ma yanşıyla, güvenlik soru- nu tarhşmasını gündeme ge- tırdi. Yapılan değeriendir- melerde, müşten ya da yol- cunun güvenliği pahasına "ucuz turizmin" körüklen- memesi uyanlan duyuluyor. AJman turizm çe\Teleri, yol- culann kaza sonrası genel olarak uçmaktan korkma ya da ucuz şirketlerden uzak- laşma eğilimi gösterdikleri- ni, ancak bunun zamanla de- gişeceğinı belirtiyorlar. Köln 'de bir turizm acente- si olan Aygün Gürkan, kaza- dan beri Türkiye'ye girmek isteyen müşterilerinin ilk kez hangi havayoluyla uça- caklannı sormaya başladık- lannı belirtiyor ve Türk şir- ketleriyle uçmak istemedik- lerini gözlemlediğini söylü- yor. Almanya'da, Türki- ye'ye seyahat düzenleyenler arasında birinci, tüm tur operatörleri arasında ise 10. sırada bulunan Ûgertur'un ise sezona çok talihsiz bir gi- riş yaptıf ı. ancak Türk seya- hat acentelerinin kendisiyle işbirhği ve dayanışmayı sür- dürecekleri behrtiliyor. Arama çalışmalan sona erdi Bulunan ceset sayısı 179Ji^dU ~J» «* Haber Merkezi - Domi- nik Cumhuriyeti yakınlann- dadüşen Birgen Air'e ait Bo- eing 757 tipi uçaktaki yolcu- lann cesetlerinin aranması- na son verildi. Çalışmalarda bulunan ce- set sayısının 179 olduğu bil- dirildi. Uçağın havalanma- dan önce bakımının yapıl- madığı iddialan ise sorun ya- rattı. Birgen Air, uçağın ba- kımını Alman LTU şirketine yaptırdığını açıklarken, LTU kendilerinin sadece uçağın teknik anzası olduğu zaman yardımcı olduklannı öne sür- dü. Birgen Aır şirketinin sahi- bi Çetin Birgen, uçağın gün- lük bakımının yapıldığını söyleyerek Alman medya- sında çıkan haberleri spekü- lasyon olarak niteledi. Salı günü Dominik Cumhuriyeti açıklannda Atlantik Okya- nusu sulanna gömülen uçak- la ilgili olarak, şirketin sahi- bi Çetin Birgen, bir basın toplantısı düzenledi. Şirkete ait üç uçak oldu- ğunu vurgulayan Birgen, "Düşen Boing757 tipi uçak 9 yaşındaydı. İlk bakımını LTU şirketine 3.5 milyon mark ödeyerek yapbrdık. Bdgeleri beraberimde getir- dim. İsteyen herkese toplan- b sonunda arz edeceğûn" şeklinde konuştu. Alman Uçak Şirketi LTU'nun sözcüsü, "Bfc, Bir- gen Air ucaklannın bakımı- nı yapmadık" dedi. Çetin Birgen'in açıklaması üzeri- ne LTU şirketi de bir açıkla- ma yaptı. Bir LTU yetkilisi, Birgen Air'e ait uçaklann bakımının kendileri tarafın- dan yapılmadığını belirterek, "Biz, Birgen Air'in teknik anzası olduğu zaman, kendi- lerine yardımcı olduk. Ba- kımlannı yapmadık. Düşen uçağın bakımı da bizim tara- finuzdan yapılmamıstır" de- di. Uçağın karakutusunun olacağı açıklandıktan hemen sonra, ABD donanmasından bir grup uzman bölgeye git- ti. Uçakta en az 7 Polonyalı- nın ve daha önceki açıkJama- ların tersine iki değil, bir Avusfuryalının olduğu bildi- rildi.Yetkililer, uçakta bulu- nan iki Polonyah milletveki- linin özel bir görev dolayı- sıyla bu seyahatte bulunduk- lannı kaydettiler. Bu arada, uçağuı enkazı- nın çevresine teknelerle gi- den bazı kişilerin cesetleri soyduğu iddialan Dominik Cumhuriyeti yetkililerince yalanlandı. Mumcu'nun katil zanlısı • Baştarafı 1. Sayfada cu'nun yaşamını yitirdiğı 24 Ocak 1993 tarihinde yapılan suikasttan iki gün sonra Isla- mi Hareket Örgütü'nün An- kara sorumlusu olarak belir- lenen Necmi Aslan'ın evin- de ele geçirilmesinin ardın- dan gözaltına alınmayarak serbest bırakılması tepkile- re neden olmuş ve "kasrth iş- tem yapıldığı ya da soruştur- manuı bilinçsizce yürütüklü- ğıi" ku^kuîannı gündeme getirmişti. Polat, şu tutanak- la serbest bırakılmıştı: "26.01.1993 günüşubemiz nöbetçi amirliğine yapılan ihbanna konu olan ikamet ile ilgili olarak yapılan tahld- katta; sözkonusu yerin Ah- met Vefık Paşa Caddesi 72/2 sayılı yer olduğu, bu adreste Van ilî merkez ilçesi Şerefiye köyü nüfusuna kayıtlı Vusuf oglu, 1958 doğumlu Necmi Aslan isimli şahsın eşi ve3 ço- cuğu ile ikamet erriği ve yine aynı adresteGercüş 1959 do- ğîımlu Şefik Polat isimli bir şahsı misafır olarak bann- dırdığı, Necmi Aslan isimli şahsın İrfan Baştuğ Caddesi 128/B adresinde oto alını sa- tun işiyle uğraştığı, doğulu oi- ması itibariyle evine pek çok misafir geküği, ancak bu mi- safirlerin kimlerve ne amaç- la geldiklerinin anlaşılması mümkün oimamakla birlik- te, durumlarımn şüphe ar- zetmediği, çevrede yapılan tahldkattan anlaşılmıştır." Polat, 1991 yılında, Bat- man'da İnsan Haklan Der- neği Yönetim Kurulu üyesi Sıddık Tan'ın öldürülmcsi olayı nedeniyle de gözaltına ahnmış. ancak serbest bıra- kılmıştı. Mumcu suikastından 2 ay sonra dönemin Içişleri Ba- kanı İsmet Sezgin. Istan- bul'da. Mustafa Kayacan, Ekrem Baytap, Şefik Polat, Zübeyir Gümüş, Abduüah Yiğit ve Abdulbaki Çiftçi ad- lı Islami Hareket Örgütü mensuplannın arandığını ve yakalanmalan durumunda olayın açıklık kazanabilece- ğini söylemişti. Gelişmelerin ardından, Polat'ın da yargılandığı ts- lami Hareket Örgütü davası- nın Istanbul'da, Mumcu da- vasının da Ankara'da görül- mesi nedeniyle mahkemeler arasında eşgüdümün sağla- namadığı yorumlan yapıldı. G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada ne idi. Şimdi, her bölge kendi içinde göç alıp-göç veriyor. Küçük köyler ilçeJere, ilçeler illere, do- ğu illerindekilerde batıdaki metropolle- re göçüyor. Temel nedenlerden biri terör. Diyarbakır'ın kent girişindeki tabela nüfusu 381 bin. Tahmin edilen nüfus 1.5 milyon dolayında. Yöneticiler bir milyo- nun biraz üzerinde olduğunu söylüyor. Bunun üzerine valilik Ankara'ya başvur- du, kent için özel nüfus sayımı istiyor. Zira, Diyarbakır'a bütçeden ayrılan pay, resmi nüfusu oranında. Bir diğer örnek Mersin. Kentin genel dokusu değişti. Son günlerde yaşanan sıcak durum ise Sıvas ve çevre ilçelerinde. Iddia şu: - PKK bu bölgeye kaymak istiyor. Dağ köylerinde etkinliğini arttırdı. Özel- likle AJevi köylerinden destek altyorlar. Banndırmayacağız. Ülkemizde 196O'lı, 70'li yılların en tehlikeli sözcüğü şuydu: Komünist. Rumuz, komünist. Bir kişi bununla suçlanmışsa sürgünle başlayıp atılmay- la devam eden bir dizi yaptınmla karşı karşıya kalırdı. Bugünkü en tehlikeli sözcük ise şu: Bölücü. Neredeyse, "Geçen gün selam ver- diği kişinin amcasının oğlu bir ara bö- lücü örgüte yataklık yapmaktan sonış- turma geçirdi" deyip damgayı vuracak- Türkiye Göçüyor.lar: "Bölücü faaliyetleri destekliyor..." Sıvas'ın kırsal kesiminin yaklaşık üç- te ikisi böyle bir zan altında. CHP Grup Başkanvekili Önder Sav, CHP Hatay Milletvekili Nihad Matkap, Sıvas Milletvekili Mahmut Işık, PirSul- tan Abdal Kültür Derneği Genel Başka- nı Murtaza Demir, Divriği Kültür Der- neği Genel Başkanı Müslüm Doğan, imranlı Kültür ve Yardımlaşma Derneği Genel Başkanı Rıza Yorulmaz bir "ön rapor" hazırlayarak içişleri Bakanlığı'na sundular. DSP Izmir Milletvekili Hakan Tartan da geçen hafta içinde konuyu bir soru önergesi ile TBMM gündemine getirdi. Sözünü ettiğimiz ön rapora göre 80'i köy muhtarı 500 dolayında yurttaş gö- zaltında. Şu köyler de tamamen ya da kısmen boşaltıldı: Divriği'de Ovacık, Dişbudak, Çayö- zü, Hamuçimen, Hıdırİık, Ezendere; Kangal'da Karagöl, Güneşli, Topardıç, Boruk, Çavdar, Dereköy, Bayındır; Za- ra'da Iğdeli, Kınlıçayır, Kışık, Büyükköy; Imranlı'da Gencolar, Pirikan, Cögiba- ba. Terör hiçbir biçimde savunulamaz. Güvenlik güçleri de terörü yöntem ola- rak seçen örgütlere ve kişilere karşı gö- revini yapacaktır. Ne var kj Sıvas ve çev- resinden gelen haberler, devletin terör- le değil; yurttaşla mücadele içinde ol- • •• duğunu gösteriyor. Bir köyü tümüyleboşaltmanın, "yurt- taşla mücadeleden" başka bir tanımı olabilir mi? Eğer, güvenlik güçleri teröristlerle yurttaşlan ayırmakta güçlük çekiyor ve "kurunun yanında yaş da yanar" man- tığı izliyorsa bunun "hukuk devleti" ta- nımıyla bir ilgisi olamaz. Eğer güvenlik güçleri, büyük çoğun- luğu Alevi olan köylerin tümünün terör örgütünden yana olduğu düşüncesin- deyse bu, daha vahim sonuçlar doğu- racaktır. Zira bu iddia doğruysa da çok düşündürücü, yanlışsa da... Özelleştirilen yurtseveriik Gözaltına alınan kişilerin çoğundan haber yok. Bazılannın "kayıp" olduğu söyleni^or. Bu kişileri İçişleri Bakanı Te- oman Unüsan'a sormak isteriz, ama korkarım ki alacağımız yanıtlar şunlar olur: "Tarla sürerken traktörden düş- müş..." Köy kahvesinde otururken sandal- yedendüşmüş..." "Kar temizlerken damdan düşmüş..." Sıvas'taki yerel gazete ve televizyon- lann da yatıştmcı değil, tutuşturucu bir rol üstlendiği dikkat çekiyor. Yerel basın, güvenlik güçlerine övgü yanşı içine gir- miş durumda. Sıvas ve çevresinden sadece son dö- nemde değil, iki yıldır göç, köy boşalt- ma haberleri geliyor. Çok sık aldığımız bir diğer haber de AJevi köylerine cami zorunluluğu. Alevi köyüne gelen kay- makam, jandarma ve diğer yöneticite- rin ilk sorusu şu oluyor: - Bu köyün niçin camisiyok? Alevilerin kendi inançlanna saygı gös- termeden girişilen bu tutumun ülke ba- rışına, kardeşliğe ne faydası olabilir? Baskıya dayanamayan pek çok köy- lü de soluğu büyük kentlerdeki yakınla- nnın yanında alıyor. Ihalesi yapılmaksızın özelleştirilip bel- li kesimlerin tekeline teslim edilen bir olgu var: - Yurtseveriik... Kendisini "enyurtsever"ilan edenler, kendilerinden olmayanı da "vatan haini" ilan edip işin içinden çıkıyorlar. Terörle böyle mücadele edilemez. Bu yöntem yurttaşı devfetle karşı karşıya getirmekten başka bir sonuç vermiyor. Bu mantık devam ederse korkanm ki Sıvas ve çevresinden de "övünç dolu" haberler gelecek: "Şu kadarzamanda şu kadarkişiyi öl- dürdük..." Acaba yeryüzünde, terörle mücade- lede ölü sayısmın artmasını başan ka- bul eden kaç ülke vardır? Terörle mücadelenin sonucunda or- taya çıkan göç, terörden daha ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Bu soru- nun muhatabını bulmak da zor. Zira hükümet göçebe... 'Cin çıkanyorum' dîye çocuğunu döve döve öldürdü OLCAYAKDENtZ MtLAS - Atatürk llköğTetim Okulu 4-D smıft öğrencisi Sevgj Biçer. annesi ve tey- zesi tarafından "cin çıkanyoruz" gerekçe- siyle dualarla birlikte başı yerlere vunıJarak öldürüldü. Olaydan sonra gözaltına alınan anne ve teyze, ruh sağlıklannın belirlenebil- mesi için Manisa Ruh ve Sinır Hastalıklan Hastanesi'ne gönderildi. Baba uzman ça- vuş Tamer Biçer'in kapıyı açamadığı için ölaya müdahale edemediğini belirtmesi de kuşkuyla karşılandı. Önceki akşam saatlerinde Milas'ın Gazi- paşa Mahallesi'nde meydana gelen olay şöyle gelişti: Konya'nın Akşehir nüfusuna kayıtlı uz- man çavuş Tamer Bıçer, iftar saatine yakın evine geldi. Aynı zamanda halasının kızı olan eşi Nezahal Biçer(29) ile evlerinde ko- nuk olarak bulunan baldızı Ayfer Ertunç (19)'un, yanlanna kızı Sevgi Biçer'i de (11) alarak bir odaya kapandıklannı gördü. An- ne ve teyze, Sevgi'nin içindeki cinleri çıka- racaklannı söyleyerek Tamer Biçer'i odaya almadılar. Cin çıkarmak için küçük Sev- gi 'yi dövmeye ve başını yerlere vurmaya başlayan anne ve teyzenin, bu sırada çeşit- li dualar okuduklan öğrenildi. Baba Tamer Biçer, içeriden gelen gürültülenn artması üzerine kapıyı zorlamasına karşın açama- yınca, ilçedeki jandarma karakolundan bir eri yardıma çağırdı. Ancak tüm zorlamalara karşın kapıyı aça- madılar. Sabaha karşı içeriden gelen gürül- tüler ve dua sesleri kesildiğinde anne ve tey- ze tarafından açılan kapıdan dövülerek öl- dürülen kızının cesedini gören baba Tamer Biçer, durumu yetkililere bildirdi. Sabah 06.00'da başlatılan soruşturma sı- rasındâ cumhuriyet savcısı Sami Çete'ye tu- tarsız yanıtlar veren anne Nezahat Biçer ile teyze Ayfer Ertunç'un, ruh sağlığının belir- lenebilmesi için Manisa Ruh ve Sinir Has- talıklan Hastanesi'ne gönderildiği ögrenil- di. Bu arada talihsiz Sevgi'nin cesedi üze- rinde yapılan ilk muayenede baş bölgesin- de şiddetli darp izlerine ve yüzünde ise ısır- ma izlerine rastlandığı bildirildi. Aynntıh otopsi raporu hazırlanabilmesi için ceset, Izmir'e gönderildi. Annesi ve teyzesi tarafından dövülerek öldürülen Sevgi Biçer'in, öğrencisi olduğu Atatürk llköğretim Okulu'na salı gününden bu yana gelmediğı belirlendi. Okul Müdü- rü Hüseyin Kalaycı ile Sevgi'nin sınıf öğret- meni Saibe Çam. öğrencılerinin sessiz, içi- ne kapalı, ancak oldukça başanlı bir talebe olduğunu, hiçbir uyumsuz davranışınm bu- lunmadığını anlattılar. Sevgi'nin kardeşi 2i- ya Biçer'in de 2-C sınıfında başanlı bir öğ- renci olduğu bildirildi. Bu arada, anne Biçer ile teyze Ertunç'un on gün kadar önce Sevgi'nin rahatsız oldu- ğundan yakınarak Milas'ın köylerinden bi- rinde hocaya götürdükJeri ve küçük kızı te- davi ettirmek istedilderi öğrenildi. Biçer ai- lesinin komşulan ise daha önce Gazipaşa Mahallesi'ndeki askeri lojmanda oturan ai- lenin buradan "Cin var" gerekçesiyle aynl- dıklannı ve başka bireve taşındıldannı söy- lediler. Nezahat Biçer'in, baba Tamer Biçer'in öz halasının kızı olduğu ve akraba evliligi yaptıklan belirlendi. Anne Biçer'in ilkokul, teyze Ayfer Ertunç'un lise mezunu olduk- lan bildirildi. Bu arada çocuğunun dövülmesine ve so- nuç olarak öldürülmesine yaklaşık 12 saat boyunca seyirci kalan baba Tamer Biçer'in durumu da kuşkuyla karşılandı. Olayı so- ruşturan cuınhuriyet savcısı Sami Çete, Ta- mer Biçer'in durumuyla ilgili sorulan ya- nıtsız bırakırken "Şimdi anne ve tey-zenin durumunun açıkuğa kavuşmasuu bekliyo- ruz" demekle yetindi. Bu arada çalışma ar- kadaşlan, Biçer'in herhangi biranormal du- rumunun oirnadığını belirttiler. OLAYLARIN ARDHVDAKI GERÇEK • Baştarafı 1. Sayfada de olduğu biliniyor. Ecevit, Yılmaz'ı RP'ile hükümet kurmaması konusunda "etkilemiş" görünüyor. Ecevit, RP ile kurulacak hükümetin ülkeye yarar getirmeyeceğini kamuoyu önünde de vurguladı. Görüşme sonrası Yıl- maz, RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan'la bugün yapması beklenen görüşmeyi pazartesı günü yapacağını açıkladı. Bun- da iki konu etkili olabilir: Ecevit'in önerileri ve DYP içindeki kanşıklık. Görüş- menin bugün yapılmama- sına gerekçe olarak Erba- kan'ın Konya programı gösterildi, ama bunu inan- dıncı bulmak güç. Siyasi kulislerde, Ece- vit'in başbakanlığında başlayacak bir ANAP- DYP-DSP koalisyonunun "dönüşümlü" olarak de- vam edebileceği dile geti- riliyor. Bu seçeneklerle bir yere vanlamazsa Cumhur- başkanı Süleyman Demi- rel, liderler dışında bir kişi- yi atayıp hükümeti kurma- sını isteyebilir. Düğümün çözülmesi, biraz da DYP içindeki du- rumun netleşmesıne bağ- lı görünüyor. Çiller'in "ha- vuç - sopa" politikasına karşın, sayıları az da olsa sesini yükseltmekten çe- kinmeyen muhaliflerin kaç milletvekilini etkileyebıle- ceği konusunda farklı ra- kamlar ortaya atılıyor. Pazartesi günü gerçek- leşmesi beklenen Yılmaz- Erbakan görüşmesinden de sonuç çıkması çok zor. Zira Yılmaz, RP ile hükü- met kursa bile "bu partiy- le kolayca anlaşabilen ta- raf" olmak istemiyor. Bugün için nerede oldu- ğumuzu vurgulamak gere- icirse, 25 aralık sabahından öteye gidilebildiği söy- lenemez. CIK MUTFAGIMDAN Bu aksam 1 9 : 5 0 TEAŞ'ta ihale soruşturtnası En iyilerden seçme! Birkan Özdemir'in sunduğu "Çık Mutfağımdan"da bu aksam en iyilerden seçmeler var: En şamata konuklar, en güzel şarkılar ve ünlülerin kabusu Suat Sungur, Ülkü Duru ve Ayşegül Uygurer'den en komik skeçlerl Bûrosu)-Enerjı veTabii Kay- naklar Bakanlığı; 32 trafonun ihalesinin, yönetımın muha- lefet şerhıne karşın sürdürül- düğünün ortaya çıkması üze- rine Türkiye Elektrik Oretim AŞ'de (TEAŞ) soruşturma başlattı. Enerjı Bakanlığı Müsteşan Abmet Gökçen, i- ki genel müdür yardımcısının görevlennden alındığını, Ba- kanlık Teftış Kurulu Başkan- lığı'nın da ihaleyi soruştur- makla görevlendirildiğini söyledi. TEAŞ Genel Müdürü Mustafa Turan'ın 500 mil- yon dolarlık Turfanbeyli Santraiı'nın takas karşılığı ERG firmasına ihalesiz venl- mesi yonühdeki yazismıriı've ıhalelen yönetimce ıptal edi- len 32 îrafo için uygulamala- nn sürdürüldüğünün ortaya çıkmasının ardından kurum yöneticileri arasında tartışma çıktı. TEAŞ'ın ıkı genel mü- dür yardımcısı Hasan Tüzü- ner ile Necdet Kayıhan'ın olayın ardından silahla tartış- malannın da kamuoyuna yansıması üzenne Enerjı ve İabiı Kaynaklar Bakanlığı soruşturma başlattı. Gökçen, dün yaptığı yazılı açıklamada, olaylann soruş- turulması için bakanlık Teftış Kurulu Başkanlığı'nın görev- lendirildiğini, iki genel mü- dür yardımcısının da görevle- nnden alındığını bildirdi. DHKP-C operasyonu • Baştarafı 1. Sayfada Akpınar ve Arzu kod adlı lı daireye girmelerine izin Ayten Korkulu olduğu bil- verildi. 2'si bayan, 3 kişinin dirildi. Emniyet yetkilileri, hücre evi olduğu ileri sürü- len dairenın DHKP-C örgü- Eleman askere, Memnun sivil hayata.. Hapisten çıkan Memnun'u süprizler bekliyor... "Kaygısızlar", oğullan Eleman'ı askere yolcu ediyor! cesedinin bulunduğu odanın duvarlan ile dairenın bu odaya yakın koridor duvarlan dışında kurşun izine rastlan- madığı gözlendi. Üç kişinin cesedinin bulunduğu ve eşya- lardan oturma odası olduğu anlaşılan odanın, binanın ön yüzüne bakan camı- nın kınlmadığı da görüldü. Bu arada. çatışmanın başladı- ğı saat 12.45 sırala- nnda polis telsizle- rinden "çatışnıa çık- tı" anonsunun yapıl- masmdan kısa bir süre sonra "merkez normale dönüvo- ruz" anonsunun du- yulması dikkat çek- ti. Öldürülen kişile- rin yanında çeşitli çap ve marka 5 adet tabanca ile 1 adet yasadışı DHKP-C örgütü bayrağı bu- lundu. Istanbul Emniyet Müdürlüğü tarafın- dan yapılan açıkla- Meral Akpmar 22 yaşında Fuat Perk 2S yaşında Ayten Korkulu 21 yaşında tüne yönelik sürdü- rülen operasyonlar- da yakalanan örgüt mensuplannın yer göstermesi üzerine belirlendiğinı be- lirttiler. Cesetler sa- at 16.30 sıralannda Adli Tıp Kuru- mu'na kaldınldı. Ev sahibi AfiAk- gün'ün kızı Necla Akgün, öldürülen- lerin 1 Eylül 1995 tarihinde kendileri- ni kan-koca olarak tanıtarak evi kirala- dıklannı söyledi. Akgün, erkeğin kendisini muhase- beci, kansının da Lever'de işçi olarak tanıttığını, diğer ba- yarun da baldızı ol- duğunu söyiediğini anlattı. Savcı Erdo- ğan ise üç kişinin de 19-21 yaşlannda ve üniversite öğrencisi olduklannı söyledi. Bu arada, operas- mada, operasyonda öldürii- lenlerin Sinan kod adlı Fuat Perk, Dilek kod adlı Meral yon sırasında öldü- rülen üç kişinin Ali Rıza Karagöz Silahlı Propa- ganda Birliği militanlan ol- duklan öğrenildi. Sigara Türkiye'de • Baştarafı 1. Sayfada sektörünehammaddesağla- mak amacıyla kullanılması tehlikeli sonuçlara yol açryor. tnsanlann açhktan öldüğü bir dünyada. temel gıda ge- reksinimi yerine tanm alan- lannın insanlan,toplumu ve çevreyi zehirlej'en, yaşamsal hiçbir önemi olmayan siga- raya aynlması akıl işi degil- din Bu tür ekim, toprağı ço- raklaşrınp verimsizleşrjri- yor. Amerika'da ve Avru- pa'da sigara karşıtı ey- lemleıie pazan daralan fir- malar, şimdi üçüncü dfinya ülkelerini pazar seçerek in- sanlan zehirüvoriar."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle