Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
HOŞUBAT 1996 CUMARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 19
iKaza, turizıııi
etkileyecek
OENİZtNCEDtKEN
' KÖLN - Türk havayolu
•şîrketi Birgenair'e ait uça-
ğ ı n Dominik Cumhuriye-
t i ' n d c düşmesinin yankıİan
v « kaza ile ilgilı spekülas-
yonlar sürerken Alman-
ya'daki Türk seyahat acente-
teri bu olayın turizm sezonu
öncesi Türkiye'ye seyahat
dûzenleyen en büyük tur
'operatörü "Ögertur" ve
Türk charter şirketleri için
büyük bir darbe olacağı gö-
•rüşünde. Düşen uçağı Bır-
genair'den kiralayan Öger-
tur, tepkileri yatıştırmak için
"AJas Nationaks" ve »Birge-
3SÜr"le uçmayı durdurdugu-
nu, bundan sonraki uçuşla-
n n yalnız "İstanbul Hava-
yoUarT, "Condor" ve "Sun
fexpress"le yapılacağını
açıkJadı. Seyahat acenteleri,
kazanın bu sezon Türk char-
Jer şirketlennı önemli ölçü-
0e etkileyeceğinı belirterek
müşterinin alternatıf olarak
Alman şirketlere yönelece-
ğini, ömeğin LTU ya da
Condor'la uçan TUI "To-
uristik Linion Internati-
onaTın bu gelişmeden kâr-
lı çıkacağını belirtiyorlar.
Türk seyahat şirketleri, ne-
deni henüz belli olmamakJa
birlikte her şirketin başma
gelebilecek bu kazanın Türk
charter şirketlerine yönelik
bir çamur atma kampanyası-
na dönüşmesinden duyduk-
lan üzüntüyü de dile getiri-
yorJar. Kazanın duyulma-
sından hemen sonra Alman
"Cockpit" adlı pilot deme-
gınden yapılan bazı açıkla-
malarda, Almanya'da faali-
yet gösteren yabancı hava-
yolu şirketlerinin, fîyat dü-
şürme pahasına, güvenlik ve
uçak bakımından ödün ver-
dikleri ileri sürülmüştü.
Bu arada cuma sabahı bir
âçıklama yapan Alman U-
laştırma Bakanlığı Sözcüsü,
yıllardan beri Almanya'dan
uçuş gerçekfeştiren Birge-
nair'in, uçuş sistemi ya da
teknik açıdan güvenilir ol-
madığı yolunda ellerinde
olumsuz bir kayıt bulunma-
dığını açıkladı. Havayolu ve
seyahat sektöründen bazı
uzmanlar da konuyla ilgili
"aceleci" açıklamalar yapıl-
maması uyansında bulun-
dular. Uçağın düşme nede-
nine ilişkın olarak ortaya atı-
Ian tüm tezlerin bu aşamada
"spekülasyoıTdan ibaret ol-
duğuna da dikkat çekiliyor.
Ancak 189 yolculu Boeing
757 tipi uçağın. Ögertur'un
sahibi VuralOger'in açıkla-
dığı gibi yıldınm nedeniyle
düşme olasılığı ise gerçeİcçi
bulunmuyor. Turizm sezo-
nunun yaklaştığı ve rezer-
vasyonlann başladıgı bu dö-
nemde yaşanan bu üzücü
kaza, Alman seyahat piya-
sasında rekabet ve fıyat kır-
ma yanşıyla, güvenlik soru-
nu tarhşmasını gündeme ge-
tırdi. Yapılan değeriendir-
melerde, müşten ya da yol-
cunun güvenliği pahasına
"ucuz turizmin" körüklen-
memesi uyanlan duyuluyor.
AJman turizm çe\Teleri, yol-
culann kaza sonrası genel
olarak uçmaktan korkma ya
da ucuz şirketlerden uzak-
laşma eğilimi gösterdikleri-
ni, ancak bunun zamanla de-
gişeceğinı belirtiyorlar.
Köln 'de bir turizm acente-
si olan Aygün Gürkan, kaza-
dan beri Türkiye'ye girmek
isteyen müşterilerinin ilk
kez hangi havayoluyla uça-
caklannı sormaya başladık-
lannı belirtiyor ve Türk şir-
ketleriyle uçmak istemedik-
lerini gözlemlediğini söylü-
yor. Almanya'da, Türki-
ye'ye seyahat düzenleyenler
arasında birinci, tüm tur
operatörleri arasında ise 10.
sırada bulunan Ûgertur'un
ise sezona çok talihsiz bir gi-
riş yaptıf ı. ancak Türk seya-
hat acentelerinin kendisiyle
işbirhği ve dayanışmayı sür-
dürecekleri behrtiliyor.
Arama çalışmalan sona erdi
Bulunan ceset
sayısı 179Ji^dU ~J» «*
Haber Merkezi - Domi-
nik Cumhuriyeti yakınlann-
dadüşen Birgen Air'e ait Bo-
eing 757 tipi uçaktaki yolcu-
lann cesetlerinin aranması-
na son verildi.
Çalışmalarda bulunan ce-
set sayısının 179 olduğu bil-
dirildi. Uçağın havalanma-
dan önce bakımının yapıl-
madığı iddialan ise sorun ya-
rattı. Birgen Air, uçağın ba-
kımını Alman LTU şirketine
yaptırdığını açıklarken, LTU
kendilerinin sadece uçağın
teknik anzası olduğu zaman
yardımcı olduklannı öne sür-
dü.
Birgen Aır şirketinin sahi-
bi Çetin Birgen, uçağın gün-
lük bakımının yapıldığını
söyleyerek Alman medya-
sında çıkan haberleri spekü-
lasyon olarak niteledi. Salı
günü Dominik Cumhuriyeti
açıklannda Atlantik Okya-
nusu sulanna gömülen uçak-
la ilgili olarak, şirketin sahi-
bi Çetin Birgen, bir basın
toplantısı düzenledi.
Şirkete ait üç uçak oldu-
ğunu vurgulayan Birgen,
"Düşen Boing757 tipi uçak 9
yaşındaydı. İlk bakımını
LTU şirketine 3.5 milyon
mark ödeyerek yapbrdık.
Bdgeleri beraberimde getir-
dim. İsteyen herkese toplan-
b sonunda arz edeceğûn"
şeklinde konuştu.
Alman Uçak Şirketi
LTU'nun sözcüsü, "Bfc, Bir-
gen Air ucaklannın bakımı-
nı yapmadık" dedi. Çetin
Birgen'in açıklaması üzeri-
ne LTU şirketi de bir açıkla-
ma yaptı. Bir LTU yetkilisi,
Birgen Air'e ait uçaklann
bakımının kendileri tarafın-
dan yapılmadığını belirterek,
"Biz, Birgen Air'in teknik
anzası olduğu zaman, kendi-
lerine yardımcı olduk. Ba-
kımlannı yapmadık. Düşen
uçağın bakımı da bizim tara-
finuzdan yapılmamıstır" de-
di.
Uçağın karakutusunun
olacağı açıklandıktan hemen
sonra, ABD donanmasından
bir grup uzman bölgeye git-
ti. Uçakta en az 7 Polonyalı-
nın ve daha önceki açıkJama-
ların tersine iki değil, bir
Avusfuryalının olduğu bildi-
rildi.Yetkililer, uçakta bulu-
nan iki Polonyah milletveki-
linin özel bir görev dolayı-
sıyla bu seyahatte bulunduk-
lannı kaydettiler.
Bu arada, uçağuı enkazı-
nın çevresine teknelerle gi-
den bazı kişilerin cesetleri
soyduğu iddialan Dominik
Cumhuriyeti yetkililerince
yalanlandı.
Mumcu'nun katil zanlısı
• Baştarafı 1. Sayfada
cu'nun yaşamını yitirdiğı 24
Ocak 1993 tarihinde yapılan
suikasttan iki gün sonra Isla-
mi Hareket Örgütü'nün An-
kara sorumlusu olarak belir-
lenen Necmi Aslan'ın evin-
de ele geçirilmesinin ardın-
dan gözaltına alınmayarak
serbest bırakılması tepkile-
re neden olmuş ve "kasrth iş-
tem yapıldığı ya da soruştur-
manuı bilinçsizce yürütüklü-
ğıi" ku^kuîannı gündeme
getirmişti. Polat, şu tutanak-
la serbest bırakılmıştı:
"26.01.1993 günüşubemiz
nöbetçi amirliğine yapılan
ihbanna konu olan ikamet
ile ilgili olarak yapılan tahld-
katta; sözkonusu yerin Ah-
met Vefık Paşa Caddesi 72/2
sayılı yer olduğu, bu adreste
Van ilî merkez ilçesi Şerefiye
köyü nüfusuna kayıtlı Vusuf
oglu, 1958 doğumlu Necmi
Aslan isimli şahsın eşi ve3 ço-
cuğu ile ikamet erriği ve yine
aynı adresteGercüş 1959 do-
ğîımlu Şefik Polat isimli bir
şahsı misafır olarak bann-
dırdığı, Necmi Aslan isimli
şahsın İrfan Baştuğ Caddesi
128/B adresinde oto alını sa-
tun işiyle uğraştığı, doğulu oi-
ması itibariyle evine pek çok
misafir geküği, ancak bu mi-
safirlerin kimlerve ne amaç-
la geldiklerinin anlaşılması
mümkün oimamakla birlik-
te, durumlarımn şüphe ar-
zetmediği, çevrede yapılan
tahldkattan anlaşılmıştır."
Polat, 1991 yılında, Bat-
man'da İnsan Haklan Der-
neği Yönetim Kurulu üyesi
Sıddık Tan'ın öldürülmcsi
olayı nedeniyle de gözaltına
ahnmış. ancak serbest bıra-
kılmıştı.
Mumcu suikastından 2 ay
sonra dönemin Içişleri Ba-
kanı İsmet Sezgin. Istan-
bul'da. Mustafa Kayacan,
Ekrem Baytap, Şefik Polat,
Zübeyir Gümüş, Abduüah
Yiğit ve Abdulbaki Çiftçi ad-
lı Islami Hareket Örgütü
mensuplannın arandığını ve
yakalanmalan durumunda
olayın açıklık kazanabilece-
ğini söylemişti.
Gelişmelerin ardından,
Polat'ın da yargılandığı ts-
lami Hareket Örgütü davası-
nın Istanbul'da, Mumcu da-
vasının da Ankara'da görül-
mesi nedeniyle mahkemeler
arasında eşgüdümün sağla-
namadığı yorumlan yapıldı.
G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
ne idi. Şimdi, her bölge kendi içinde göç
alıp-göç veriyor.
Küçük köyler ilçeJere, ilçeler illere, do-
ğu illerindekilerde batıdaki metropolle-
re göçüyor.
Temel nedenlerden biri terör.
Diyarbakır'ın kent girişindeki tabela
nüfusu 381 bin. Tahmin edilen nüfus 1.5
milyon dolayında. Yöneticiler bir milyo-
nun biraz üzerinde olduğunu söylüyor.
Bunun üzerine valilik Ankara'ya başvur-
du, kent için özel nüfus sayımı istiyor.
Zira, Diyarbakır'a bütçeden ayrılan
pay, resmi nüfusu oranında.
Bir diğer örnek Mersin. Kentin genel
dokusu değişti.
Son günlerde yaşanan sıcak durum
ise Sıvas ve çevre ilçelerinde. Iddia şu:
- PKK bu bölgeye kaymak istiyor.
Dağ köylerinde etkinliğini arttırdı. Özel-
likle AJevi köylerinden destek altyorlar.
Banndırmayacağız.
Ülkemizde 196O'lı, 70'li yılların en
tehlikeli sözcüğü şuydu:
Komünist.
Rumuz, komünist. Bir kişi bununla
suçlanmışsa sürgünle başlayıp atılmay-
la devam eden bir dizi yaptınmla karşı
karşıya kalırdı.
Bugünkü en tehlikeli sözcük ise şu:
Bölücü.
Neredeyse, "Geçen gün selam ver-
diği kişinin amcasının oğlu bir ara bö-
lücü örgüte yataklık yapmaktan sonış-
turma geçirdi" deyip damgayı vuracak-
Türkiye Göçüyor.lar:
"Bölücü faaliyetleri destekliyor..."
Sıvas'ın kırsal kesiminin yaklaşık üç-
te ikisi böyle bir zan altında.
CHP Grup Başkanvekili Önder Sav,
CHP Hatay Milletvekili Nihad Matkap,
Sıvas Milletvekili Mahmut Işık, PirSul-
tan Abdal Kültür Derneği Genel Başka-
nı Murtaza Demir, Divriği Kültür Der-
neği Genel Başkanı Müslüm Doğan,
imranlı Kültür ve Yardımlaşma Derneği
Genel Başkanı Rıza Yorulmaz bir "ön
rapor" hazırlayarak içişleri Bakanlığı'na
sundular.
DSP Izmir Milletvekili Hakan Tartan
da geçen hafta içinde konuyu bir soru
önergesi ile TBMM gündemine getirdi.
Sözünü ettiğimiz ön rapora göre 80'i
köy muhtarı 500 dolayında yurttaş gö-
zaltında. Şu köyler de tamamen ya da
kısmen boşaltıldı:
Divriği'de Ovacık, Dişbudak, Çayö-
zü, Hamuçimen, Hıdırİık, Ezendere;
Kangal'da Karagöl, Güneşli, Topardıç,
Boruk, Çavdar, Dereköy, Bayındır; Za-
ra'da Iğdeli, Kınlıçayır, Kışık, Büyükköy;
Imranlı'da Gencolar, Pirikan, Cögiba-
ba.
Terör hiçbir biçimde savunulamaz.
Güvenlik güçleri de terörü yöntem ola-
rak seçen örgütlere ve kişilere karşı gö-
revini yapacaktır. Ne var kj Sıvas ve çev-
resinden gelen haberler, devletin terör-
le değil; yurttaşla mücadele içinde ol-
• ••
duğunu gösteriyor.
Bir köyü tümüyleboşaltmanın, "yurt-
taşla mücadeleden" başka bir tanımı
olabilir mi?
Eğer, güvenlik güçleri teröristlerle
yurttaşlan ayırmakta güçlük çekiyor ve
"kurunun yanında yaş da yanar" man-
tığı izliyorsa bunun "hukuk devleti" ta-
nımıyla bir ilgisi olamaz.
Eğer güvenlik güçleri, büyük çoğun-
luğu Alevi olan köylerin tümünün terör
örgütünden yana olduğu düşüncesin-
deyse bu, daha vahim sonuçlar doğu-
racaktır. Zira bu iddia doğruysa da çok
düşündürücü, yanlışsa da...
Özelleştirilen yurtseveriik
Gözaltına alınan kişilerin çoğundan
haber yok. Bazılannın "kayıp" olduğu
söyleni^or. Bu kişileri İçişleri Bakanı Te-
oman Unüsan'a sormak isteriz, ama
korkarım ki alacağımız yanıtlar şunlar
olur:
"Tarla sürerken traktörden düş-
müş..."
Köy kahvesinde otururken sandal-
yedendüşmüş..."
"Kar temizlerken damdan düşmüş..."
Sıvas'taki yerel gazete ve televizyon-
lann da yatıştmcı değil, tutuşturucu bir
rol üstlendiği dikkat çekiyor. Yerel basın,
güvenlik güçlerine övgü yanşı içine gir-
miş durumda.
Sıvas ve çevresinden sadece son dö-
nemde değil, iki yıldır göç, köy boşalt-
ma haberleri geliyor. Çok sık aldığımız
bir diğer haber de AJevi köylerine cami
zorunluluğu. Alevi köyüne gelen kay-
makam, jandarma ve diğer yöneticite-
rin ilk sorusu şu oluyor:
- Bu köyün niçin camisiyok?
Alevilerin kendi inançlanna saygı gös-
termeden girişilen bu tutumun ülke ba-
rışına, kardeşliğe ne faydası olabilir?
Baskıya dayanamayan pek çok köy-
lü de soluğu büyük kentlerdeki yakınla-
nnın yanında alıyor.
Ihalesi yapılmaksızın özelleştirilip bel-
li kesimlerin tekeline teslim edilen bir
olgu var:
- Yurtseveriik...
Kendisini "enyurtsever"ilan edenler,
kendilerinden olmayanı da "vatan haini"
ilan edip işin içinden çıkıyorlar.
Terörle böyle mücadele edilemez. Bu
yöntem yurttaşı devfetle karşı karşıya
getirmekten başka bir sonuç vermiyor.
Bu mantık devam ederse korkanm ki
Sıvas ve çevresinden de "övünç dolu"
haberler gelecek:
"Şu kadarzamanda şu kadarkişiyi öl-
dürdük..."
Acaba yeryüzünde, terörle mücade-
lede ölü sayısmın artmasını başan ka-
bul eden kaç ülke vardır?
Terörle mücadelenin sonucunda or-
taya çıkan göç, terörden daha ciddi bir
sorun olarak karşımıza çıkıyor. Bu soru-
nun muhatabını bulmak da zor. Zira
hükümet göçebe...
'Cin çıkanyorum' dîye çocuğunu döve döve öldürdü
OLCAYAKDENtZ
MtLAS - Atatürk llköğTetim Okulu 4-D
smıft öğrencisi Sevgj Biçer. annesi ve tey-
zesi tarafından "cin çıkanyoruz" gerekçe-
siyle dualarla birlikte başı yerlere vunıJarak
öldürüldü. Olaydan sonra gözaltına alınan
anne ve teyze, ruh sağlıklannın belirlenebil-
mesi için Manisa Ruh ve Sinır Hastalıklan
Hastanesi'ne gönderildi. Baba uzman ça-
vuş Tamer Biçer'in kapıyı açamadığı için
ölaya müdahale edemediğini belirtmesi de
kuşkuyla karşılandı.
Önceki akşam saatlerinde Milas'ın Gazi-
paşa Mahallesi'nde meydana gelen olay
şöyle gelişti:
Konya'nın Akşehir nüfusuna kayıtlı uz-
man çavuş Tamer Bıçer, iftar saatine yakın
evine geldi. Aynı zamanda halasının kızı
olan eşi Nezahal Biçer(29) ile evlerinde ko-
nuk olarak bulunan baldızı Ayfer Ertunç
(19)'un, yanlanna kızı Sevgi Biçer'i de (11)
alarak bir odaya kapandıklannı gördü. An-
ne ve teyze, Sevgi'nin içindeki cinleri çıka-
racaklannı söyleyerek Tamer Biçer'i odaya
almadılar. Cin çıkarmak için küçük Sev-
gi 'yi dövmeye ve başını yerlere vurmaya
başlayan anne ve teyzenin, bu sırada çeşit-
li dualar okuduklan öğrenildi. Baba Tamer
Biçer, içeriden gelen gürültülenn artması
üzerine kapıyı zorlamasına karşın açama-
yınca, ilçedeki jandarma karakolundan bir
eri yardıma çağırdı.
Ancak tüm zorlamalara karşın kapıyı aça-
madılar. Sabaha karşı içeriden gelen gürül-
tüler ve dua sesleri kesildiğinde anne ve tey-
ze tarafından açılan kapıdan dövülerek öl-
dürülen kızının cesedini gören baba Tamer
Biçer, durumu yetkililere bildirdi.
Sabah 06.00'da başlatılan soruşturma sı-
rasındâ cumhuriyet savcısı Sami Çete'ye tu-
tarsız yanıtlar veren anne Nezahat Biçer ile
teyze Ayfer Ertunç'un, ruh sağlığının belir-
lenebilmesi için Manisa Ruh ve Sinir Has-
talıklan Hastanesi'ne gönderildiği ögrenil-
di. Bu arada talihsiz Sevgi'nin cesedi üze-
rinde yapılan ilk muayenede baş bölgesin-
de şiddetli darp izlerine ve yüzünde ise ısır-
ma izlerine rastlandığı bildirildi. Aynntıh
otopsi raporu hazırlanabilmesi için ceset,
Izmir'e gönderildi.
Annesi ve teyzesi tarafından dövülerek
öldürülen Sevgi Biçer'in, öğrencisi olduğu
Atatürk llköğretim Okulu'na salı gününden
bu yana gelmediğı belirlendi. Okul Müdü-
rü Hüseyin Kalaycı ile Sevgi'nin sınıf öğret-
meni Saibe Çam. öğrencılerinin sessiz, içi-
ne kapalı, ancak oldukça başanlı bir talebe
olduğunu, hiçbir uyumsuz davranışınm bu-
lunmadığını anlattılar. Sevgi'nin kardeşi 2i-
ya Biçer'in de 2-C sınıfında başanlı bir öğ-
renci olduğu bildirildi.
Bu arada, anne Biçer ile teyze Ertunç'un
on gün kadar önce Sevgi'nin rahatsız oldu-
ğundan yakınarak Milas'ın köylerinden bi-
rinde hocaya götürdükJeri ve küçük kızı te-
davi ettirmek istedilderi öğrenildi. Biçer ai-
lesinin komşulan ise daha önce Gazipaşa
Mahallesi'ndeki askeri lojmanda oturan ai-
lenin buradan "Cin var" gerekçesiyle aynl-
dıklannı ve başka bireve taşındıldannı söy-
lediler.
Nezahat Biçer'in, baba Tamer Biçer'in
öz halasının kızı olduğu ve akraba evliligi
yaptıklan belirlendi. Anne Biçer'in ilkokul,
teyze Ayfer Ertunç'un lise mezunu olduk-
lan bildirildi.
Bu arada çocuğunun dövülmesine ve so-
nuç olarak öldürülmesine yaklaşık 12 saat
boyunca seyirci kalan baba Tamer Biçer'in
durumu da kuşkuyla karşılandı. Olayı so-
ruşturan cuınhuriyet savcısı Sami Çete, Ta-
mer Biçer'in durumuyla ilgili sorulan ya-
nıtsız bırakırken "Şimdi anne ve tey-zenin
durumunun açıkuğa kavuşmasuu bekliyo-
ruz" demekle yetindi. Bu arada çalışma ar-
kadaşlan, Biçer'in herhangi biranormal du-
rumunun oirnadığını belirttiler.
OLAYLARIN
ARDHVDAKI
GERÇEK
• Baştarafı 1. Sayfada
de olduğu biliniyor. Ecevit,
Yılmaz'ı RP'ile hükümet
kurmaması konusunda
"etkilemiş" görünüyor.
Ecevit, RP ile kurulacak
hükümetin ülkeye yarar
getirmeyeceğini kamuoyu
önünde de vurguladı.
Görüşme sonrası Yıl-
maz, RP Genel Başkanı
Necmettin Erbakan'la
bugün yapması beklenen
görüşmeyi pazartesı günü
yapacağını açıkladı. Bun-
da iki konu etkili olabilir:
Ecevit'in önerileri ve DYP
içindeki kanşıklık. Görüş-
menin bugün yapılmama-
sına gerekçe olarak Erba-
kan'ın Konya programı
gösterildi, ama bunu inan-
dıncı bulmak güç.
Siyasi kulislerde, Ece-
vit'in başbakanlığında
başlayacak bir ANAP-
DYP-DSP koalisyonunun
"dönüşümlü" olarak de-
vam edebileceği dile geti-
riliyor. Bu seçeneklerle bir
yere vanlamazsa Cumhur-
başkanı Süleyman Demi-
rel, liderler dışında bir kişi-
yi atayıp hükümeti kurma-
sını isteyebilir.
Düğümün çözülmesi,
biraz da DYP içindeki du-
rumun netleşmesıne bağ-
lı görünüyor. Çiller'in "ha-
vuç - sopa" politikasına
karşın, sayıları az da olsa
sesini yükseltmekten çe-
kinmeyen muhaliflerin kaç
milletvekilini etkileyebıle-
ceği konusunda farklı ra-
kamlar ortaya atılıyor.
Pazartesi günü gerçek-
leşmesi beklenen Yılmaz-
Erbakan görüşmesinden
de sonuç çıkması çok zor.
Zira Yılmaz, RP ile hükü-
met kursa bile "bu partiy-
le kolayca anlaşabilen ta-
raf" olmak istemiyor.
Bugün için nerede oldu-
ğumuzu vurgulamak gere-
icirse, 25 aralık sabahından
öteye gidilebildiği söy-
lenemez.
CIK MUTFAGIMDAN Bu aksam 1 9 : 5 0
TEAŞ'ta ihale
soruşturtnası
En iyilerden seçme!
Birkan Özdemir'in sunduğu "Çık Mutfağımdan"da bu
aksam en iyilerden seçmeler var: En şamata konuklar,
en güzel şarkılar ve ünlülerin kabusu Suat Sungur, Ülkü
Duru ve Ayşegül Uygurer'den en komik skeçlerl
Bûrosu)-Enerjı veTabii Kay-
naklar Bakanlığı; 32 trafonun
ihalesinin, yönetımın muha-
lefet şerhıne karşın sürdürül-
düğünün ortaya çıkması üze-
rine Türkiye Elektrik Oretim
AŞ'de (TEAŞ) soruşturma
başlattı. Enerjı Bakanlığı
Müsteşan Abmet Gökçen, i-
ki genel müdür yardımcısının
görevlennden alındığını, Ba-
kanlık Teftış Kurulu Başkan-
lığı'nın da ihaleyi soruştur-
makla görevlendirildiğini
söyledi.
TEAŞ Genel Müdürü
Mustafa Turan'ın 500 mil-
yon dolarlık Turfanbeyli
Santraiı'nın takas karşılığı
ERG firmasına ihalesiz venl-
mesi yonühdeki yazismıriı've
ıhalelen yönetimce ıptal edi-
len 32 îrafo için uygulamala-
nn sürdürüldüğünün ortaya
çıkmasının ardından kurum
yöneticileri arasında tartışma
çıktı. TEAŞ'ın ıkı genel mü-
dür yardımcısı Hasan Tüzü-
ner ile Necdet Kayıhan'ın
olayın ardından silahla tartış-
malannın da kamuoyuna
yansıması üzenne Enerjı ve
İabiı Kaynaklar Bakanlığı
soruşturma başlattı.
Gökçen, dün yaptığı yazılı
açıklamada, olaylann soruş-
turulması için bakanlık Teftış
Kurulu Başkanlığı'nın görev-
lendirildiğini, iki genel mü-
dür yardımcısının da görevle-
nnden alındığını bildirdi.
DHKP-C operasyonu
• Baştarafı 1. Sayfada Akpınar ve Arzu kod adlı
lı daireye girmelerine izin Ayten Korkulu olduğu bil-
verildi. 2'si bayan, 3 kişinin dirildi. Emniyet yetkilileri,
hücre evi olduğu ileri sürü-
len dairenın DHKP-C örgü-
Eleman askere,
Memnun sivil hayata..
Hapisten çıkan Memnun'u
süprizler bekliyor...
"Kaygısızlar", oğullan
Eleman'ı askere yolcu
ediyor!
cesedinin bulunduğu odanın
duvarlan ile dairenın bu
odaya yakın koridor
duvarlan dışında
kurşun izine rastlan-
madığı gözlendi. Üç
kişinin cesedinin
bulunduğu ve eşya-
lardan oturma odası
olduğu anlaşılan
odanın, binanın ön
yüzüne bakan camı-
nın kınlmadığı da
görüldü. Bu arada.
çatışmanın başladı-
ğı saat 12.45 sırala-
nnda polis telsizle-
rinden "çatışnıa çık-
tı" anonsunun yapıl-
masmdan kısa bir
süre sonra "merkez
normale dönüvo-
ruz" anonsunun du-
yulması dikkat çek-
ti.
Öldürülen kişile-
rin yanında çeşitli
çap ve marka 5 adet
tabanca ile 1 adet
yasadışı DHKP-C
örgütü bayrağı bu-
lundu.
Istanbul Emniyet
Müdürlüğü tarafın-
dan yapılan açıkla-
Meral Akpmar
22 yaşında
Fuat Perk
2S yaşında
Ayten Korkulu
21 yaşında
tüne yönelik sürdü-
rülen operasyonlar-
da yakalanan örgüt
mensuplannın yer
göstermesi üzerine
belirlendiğinı be-
lirttiler. Cesetler sa-
at 16.30 sıralannda
Adli Tıp Kuru-
mu'na kaldınldı.
Ev sahibi AfiAk-
gün'ün kızı Necla
Akgün, öldürülen-
lerin 1 Eylül 1995
tarihinde kendileri-
ni kan-koca olarak
tanıtarak evi kirala-
dıklannı söyledi.
Akgün, erkeğin
kendisini muhase-
beci, kansının da
Lever'de işçi olarak
tanıttığını, diğer ba-
yarun da baldızı ol-
duğunu söyiediğini
anlattı. Savcı Erdo-
ğan ise üç kişinin de
19-21 yaşlannda ve
üniversite öğrencisi
olduklannı söyledi.
Bu arada, operas-
mada, operasyonda öldürii-
lenlerin Sinan kod adlı Fuat
Perk, Dilek kod adlı Meral
yon sırasında öldü-
rülen üç kişinin Ali
Rıza Karagöz Silahlı Propa-
ganda Birliği militanlan ol-
duklan öğrenildi.
Sigara Türkiye'de
• Baştarafı 1. Sayfada
sektörünehammaddesağla-
mak amacıyla kullanılması
tehlikeli sonuçlara yol açryor.
tnsanlann açhktan öldüğü
bir dünyada. temel gıda ge-
reksinimi yerine tanm alan-
lannın insanlan,toplumu ve
çevreyi zehirlej'en, yaşamsal
hiçbir önemi olmayan siga-
raya aynlması akıl işi degil-
din
Bu tür ekim, toprağı ço-
raklaşrınp verimsizleşrjri-
yor. Amerika'da ve Avru-
pa'da sigara karşıtı ey-
lemleıie pazan daralan fir-
malar, şimdi üçüncü dfinya
ülkelerini pazar seçerek in-
sanlan zehirüvoriar."