Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
y ARALIK 1996 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Hükümet, Ereğli Demir Çelik Fabrikası'nın 3 ayda, rafinerilerin 6 ayda satılacağı yönünde taahhütte bulundu
IMF için apar topar özefleştiırne
ESRA YENER
Hükümet tarafından IMF'ye gönderilen raporda,
öncelikli hedef olarak özelleştirmeye yer verildi.
Rapora göre, aynca PTT'nin Tsinin 1998 başında
bitmesi beklenen danışman firma hazırlıkları da 7
ayla sınırlandınlacak. Türk Telekom'un hisseleri
1997 sonuna kadar satılmış olacak.
satılacağı yönünde taahhüdde bulundu.
Nisan ayında 1.2 trilyon liralık ek
bütçe çıkanlacağını bildiren hükümet,
mektupta uygulamaların "ilk somut
adunlarTnın 1997'nin ılk 2 ayında
görüleceği vaadini de verdi.
Uluslararası piyasalardan
borçlanamayan ve 1997yıhnda
yapacağı 11 milyar dolarlık dış borç
için döviz kredisi arayan hükümet.
IMF'yle yeniden anlaşma yapabilmek
ANKARA- Dışpi>asalardan
borçlanmayan hükümet. Uluslarası
Para Fonu'yla (IMF) ilişkilerinî
düzeltebilmek için, hızlı özellestirme-
ek bütçe vaatlerinin altına girdi.
Hükümet. IMF'ye gönderdiği yeni
programında, Ereğli-Demir Çelik
Fabrikası'nın (ERDEMİR) 3 ayda.
rafinerilerin de 1997
"nin ılk 6 avında
için tüm isteklerini yenne getirme>e
hazırlanıyor.
IMF'nin geçen hafta kamuoyuna
açtığı ve hükümet 6.2 katrilyon lira ile
denk gerçekleşeceğini iddiaettiği 1997
bütçesinin 8.2 katrilyon liralık
harcama, 3.5 katrilyon liralık açıkla
sonuçlanacağı yönündeki raporu
hükümeti harekete geçirdi. Fonun,
Türkiye'yle yeni biranlaşmanın ancak
verdikleri önerilerin uygulanmasında
somut adım atılması durumunda
gerçekleşebileceği yönündeki uyansı
üzerine hükümet bir vaat paketi
hazırladı.
IMF'ye gönderilen raporda, öncelikli
hedef olarak özelleştirmeye yer \erildi.
Rapora göre, daha altyapı çalışmalan
tamamlanmayan, piyasa
deöerlendirmeleri bitmeyen
ERDEMİR 3 ay, rafineriler de
1997'nin ilk 6 ayı içinde satılacak.
PTT'nin Tsinin 1998 başında bitmesi
beklenen danışman firma hazırlıklan
da 7 ayla sınırlandınlacak. Türk
Telekom'un hisseleri 1997 sonuna
kadar satılmış olacak.
Aynı raporda. enerji santrallannın
işletme haklannın I997"nin ilk 2
ayında devredileceği belirtilirken.
SSK'ye bağlı çalışanlann emeklilik
yaşını yükselten yasanın da mart
ayında çıkacağı belirtildi.
1996 yılı bütçe ödeneklerinin.
harcama tahminine yetmeyeceği
onaylanan raporda. nisan ayında 1.2
katrilyon liralık ek bütçe çıkarılacağı
vaadinde bulunuldu.
IMF'den şubat ayına kadar bekleyerek.
hükümetin somut adımlannı izlemesi
istenen raporda. mart ayına kadar
yönetim raporunun bekletilmesi
önerisinde bulunuldu.
Hazine yetkilileri, IMF'nin yönetim
toplantısını beklemeden. geçen hafta
kamuoyuna çıkladığı raporun, ciddi
uyarı niteliğinde olduğunu
\r
urgulayarak. "L'luslarası risk
değerlendirme kuruluşlannın aralık
somı-ocak ba$ı gibi Türkiye'nin kredi
notunu düşürmeleri bekleniyor. Bunun
ardından pivasalarda yaşanacak
gerginliklerin çok büyük bir krize
dönüşmeden IMF'yle anlaşma
imzalanması geriekiyorw
değerlendirmesini
yaptılar.
!İ
Madde bazında ihracat (000 $)
Maddeler
11 aylık / Ocak-Kasım Değ.
1995 1996 (%)
Hazır Giyim 6.246.400 5.660.627 -9
Demir veMet. 2.472.896 2.565.984 4
TekstilveHam .2.123.119 2.300.252 8
Etektrik-Elektronik 1.288.654 1.714.634 33
Hububat 1.356.594 1.408.646 4
KimyeviMad. 1.144.735 1.354.857 18
Otomotiv 1.148.037 1.313.807 14
Yaş Meyve Sebze 514.953 569.428 11
Tütün 336.218 581.286 73
ÇimentoveToprak 324.029 606.748 87
Fındık ve Mamulleri 701.179 522.311 -26
DeriveMam. 646.472 541.545 -16
Maden 491.901 488.153 -1
Meyve Sebze Mam. 311.420 395.116 27
Kuru Meyve ve Mam. 386.457 380.891 -1
Canlı Hayvan veSuÛr.319.179 295.910 -7
Hah 243.192 277.914 14
OrmanÜrün. 241.025 261.471 8
Zeytin ve 138.014 93.313 -32
Töplüfi 2Ö.434İ474 21.332.953 4"
Hükümetle mücadelecft taktik değiştirip kamuoyu tepkisini sessizce örgütleyecek
TÜSİAD cepheyî genişletecek
İhracatta duraklama
devri yaşanıyor
Ekonomi Servisi - Türkiye
İhracatçılar Meclisi (TİM).
, ihracatın kasım ayında.
geçen yılın aynı ayına göre
yüzde 4 arttığını açıkîadı.
TİM verilenne göre kasım
'' ayında 2 milyar 213 bin
dolarlık ihracat kayda
' alındı. Böyleceyılın II
aylık döneminde ihracat 21
milyar 333 milyon dolara
ulaşırken kasım ayı
-itibanyla son 12 aylık kayıt
rutan da 23 milyar 311
milyon dolar olarak
-nı behrlendi. İhracat geçen
ı yılın kasımında 2 milyar
J57.8 milyon dolar, 11 aylık
, toplaında ise 20 miİyar
434.5 milyon dolar
olmuştu.
TİM Başkanı Okan Oguz,
ihracattaki duraklama ıle
genel olarak konfeksiyonda
süren düşüşün dış pazar
koşullanndaki
olumsuzluğun yanı sıra bir
kısmı da maliyetlere
vansıvan hatalı
politıkalardan
kaynaklandığını söyledi.
AB ile gerçekleştirilen
gümrük birliğınin
üzerinden 1 yıl geçmesine
karşın hâlâ uyum
yasalannın bitmediğine
dikkat çeken Oguz. bu
dönemde ihracata yönelik
üretimin desteklenmesi bir
yana me\cut engellerin bile
ortadan kaldınlamadıgına
dikkat çekti.
Hazır giyim ve
konfeksiyon ihracatındaki
düşüş kasımda yüzde 8
olurken 11 aylık dönemde
ıse yüzde 9 olarak
belirlendi.
Ocak-kasım döneminde
kaydedilen ihracat düşüşü.
fındık \e mamullennde
y üzde 26. deride yüzde 16.
canlı hayvan ve su
ürünlerinde yüzde 7.
zeytinda yüzde 32. maden
ıle kuru meyve ve
mamullennde de yüzde 1
olarak belirlendi.
Ekonomi Senisi - Türkiye Sana-
y ici ve tşadamlan Dernegi (TL'SİAD).
hükümete yönelik eleştirilerini ka-
muoyuna aktaıma konusunda taktik
değiştınyor. Özellikle 1970"li yıllar-
da dönemin hükümetlerine, kitle ile-
tışim araçlannı da kullanarak son de-
rece sert eleştirilerde bulunan ve
1980'li yıllann ortasından itibaren
Özal hükümetlerinden başlayarak"
karşı çıktığı uvgularnalara yönelik
tepkisini sürdüren TÜSİAD, siyaset-
teki kirlenmeye karşın artık toplu-
rnun tepkisini örgütlemeyolu araya-
cak. TL'SİAD Yüksek lst'işare Kon-
seyi Başkanı Feyyaz Berker, temız
toplum arayışında Türkiyedeki sana-
yıci veişadamlarıdemekleri ilesivıl
toplum örgütlenni biraraya getirecek
çahşmalaryaptıklannı söyledi.
TÜSlAD'ın buyılki sön Yüksek
Istişare Konseyi Toplantısı lstanbul'da
dün Yapı Kredi Plaza Toplantı Salo-
nu'nda gerçekleştirildi. Başbakan
Necmettin Erbakan'ın katılmaola-
sılığına karşılık son anda Ankara'da
yapılmasından vazgeçilerek İstan-
bul'a alınan toplantıda TÜStAD üve-
leri. Türkiye'nin içinde bulundugu
durumu siyasal veekonomik açılar-
dan değeriendirerek. temiz toplum.
temiz siyaset. şeffaf yönetim. demok-
ratikleşme. insan haklan gibi konu-
lar üzerinde yogunlaştılar. Yaklaşık
130 TÜSİAD'üyesinin katıldıgı v e si-
yasetçilerin ilgi göstermediği toplan-
tıda patronlar,Türkiye'nin yaşadığı
ekonomik ve siyasal sorunlar karşı-
sında "bağırmadan seslerini yük-
selfmenin'
1
* yollannı aradılar.
TÜSİAD Yüksek lştişare Konse-
yi Başkanı Feyyaz Berker. gazeteci-
lerin sorulannı yanıtlarken son gün-
lerde Türkiye'deyaşanan temiz top-
lum ve temiz siyaset konulannın da-
ha demokratik, şeffaf bir yönetim \e
sivil toplum örgütlerinin varlığıyla
aşılabilecegine dikkat çekerek. amaç-
lanıun hertürlü platformda bu konu-
lann savunulması olduğunu söyledi.
Berker. Türkiyede TÜSİAD dı'şında
da başka sivil toplum örgütleri bulun-
TÜSİAD'ın
Viiksek
fstişare
konseyi
toplantısı na
Vüksek
İstişare
Konseyi
Başkanı
Feyyaz
Berker ve
TÜSİAD
Başkanı
Halis
Komili
katıldı.
Sabancı, Susurluk olayını değerlendirdi
4
Orte örte bu hale geldik'
Sabancı Holding Yönetim Kuru-
lu Başkanı Sakıp Sabancı, Susur-
luk kazasının da daha önceki olay-
lar gibi sonuçlanmadığınt söyleye-
rek."Haftalar geçti, elle tutuİur
hiçbir şey yok. Lakırdı, lakırdı..."
dedi. Gelişmeler sonucu Istanbııl
Emniyet Müdürü Yazıcıoğlu'nun
görevden alınması konusunda ise
olaym detaylan hakkında bilgisi oi-
madığını belirterek şöyle konuştu:
"İ>i işier yapan, verimli çalışan
adamlara ihtiyacınuz \
r
ar. Biz de
Türki\e olarak daha çok yetişmiş
adamlara sahip olurken, \arların
kıymetini iyi bilnıemiz lazım. Em-
ni\tt müdürü ülayında detayları
biİmivorum. Ama kolav kolav in-
sanları harcamamahyız, çok za-
manda yefişir. Büviik kaynak !a-
zım >etişmesi için. Hümüket Su-
surluk ola> ını ortbas etme>e mı ça-
lışıjor? Bö\vlebirşe> denıiyorum.
Bunu ilgililer sö>ler. Ben sanavi-
ciyim. Ama herkes «ibi bu konu
beni de üzüyor. Ama sadece bu ko-
nuda kavgılanmıyorum. Altı ay
önce başka bir kaygı vardı. Bir
sene önce de başka ka> gı vardı. Di-
ğer konularda da netice olnıadığı
gibi, bjında da netice yok. Biz bu-
na alıştık. Bu rnclodiııin içinden \a-
şa\arakgeldik. Bundanöncekileri
de örttük örttük ve buraya gel-
dik. Diğer insanlar gibi bu da mı
örtülecek diye kaygı var."
duğunu ve bu örgütlerle tüm SlAD'la-
n biraraya getirecek çalışmalaryap-
tıklannıaçıkladı. "Bizherzamanbu
anlamda çağn yapıyonız. Bu soıun-
ların birara\agelinip, konuşulma-
sı gerektiğini düşünii\oruz. Sessiz
toplum dainıa kaybeder. Biz bu-
nun tek başına öncüsü olmak ça-
basında da değiliz" dı\en Fe>\az
Berker. basına kapalı gerçekleştınlen
toplantı >onrasında şöv le konuştu.
"Bizim amacımız tüm TÜSİAD
ü\eleri olarak her türlü platform-
da bu konuların savunulması. \'e
bunu Türkiye çapında örgütle-
memiz gerektiğini düşünüyoruz.
Diğer si\il toplum örgütleri \ar.
Bunları da \anımıza alarak cesa-
retle, her platformda sa\ unmamız
lazım. Bu anlamda çalışmalarımız
\ar. SİAD'larla \e diğer si\il top-
lum örgütleri> le önümüzdeki \ıl-
(ara dönük uzun \adeli ama çok
dikatli bir genişleme, cephe> i geniş-
leten bir çalışma içinde olacağız."
Feyyaz Berker. Türkivede son dö-
nemde ekonomik. sosyal ve siyasal
boyutiarı olan tehlikeli kutuplaşma-
lann \e gerginliklerin hızla tırman-
dıgını söyledi. Feyyaz Berker. bu
kutuplaşmalara örnek \erirken de.
KOBl'lerindesteklenmesininardına
saklanarak büyük şirketler ve hol-
dınglere karşı düşmanca bir tutum
izlendiğini savundu. Berker. "Temiz
siyaset ve sağlıklı işleven bir dev-
Itt \önetimi, her Türk >urttaşının
özlemidir" diye konuştu.
TLSİAD'ın2dönemyaptığı Yö-
netim KuruluBaşkanlığı'nıocak so-
nunda halen TÜSİAD Başkan Yar-
dımcılığını yürüten Muharrem Kay-
han'j bırakacak olan Halis Komili
ise yaptığı konu^mada. 1996 yılının
ekonomide alınan karann mevcut
durumıın daha da kötüleşmesıne yol
açtığını söyledi. Komili. "Ekono-
minin ortasında bulunan nirfakım
patlanıaya ha/ır bombalar tesir-
siz hale getirilemedi. aksine bunla-
ra yenileri eklendi" dedi. Komili.
Türkiye'nin Batıdakiçoğulcuvede-
ınokratık y apıy a ka\ uşmasımn önün-
dekı engellerin kaldınlacağı yolun-
dasözlerverildığıni. ancak gelişme-
lerın tümüyle bunun tersı yönde ol-
duğunu kaydettı. Parlamentoyu eko-
nomik. sosyal ve sıvasi reformlan
yapmak için göre\e çağıran Komili.
ekonomik politıkalan eleştınrkende.
"Özelle<jtirmede. bütçe açığını ka-
pamak için e\deki gümüşleri sat-
ma mantığıvla hareket edilnor"
dedi.
İSTANBIUDA GRAM AZALTILDI, FİYAT 15 BİIV LİRAYA İNDİ
Ekmekte 'sahte' ucuzluk
HÜLYAGENÇ
Ekmek fiyatlannı ucuzlatmaya direnen tstan-
buldaki fınncılar. ekmegin gramajını düşürerek,
sahte ucuzluk vaptılar. Tip 2 undan yapılan lüks
250 gramlık lüks ekmeğin gramajını 210 grama
indirerek fiyatı 15 bin liraya düşürdüğünü açıkla-
y'an tstanbul Esnaf ve Sanatkârlar Ödalan Birlı-
ği. TMO'nun dağıtacağı tip 3 undan yapılacak
250 gram ekmeğinde 1^ bin lıradan satılacağını
bildirdi. Birliğin 10 gün -iirc\ V geçici olarak ek-
megi ucuzlatma karan almış olduğunu ve bu sü-
renin 2 aralıkta dolduğunu hatırlatan Istanbul Es-
naf ve Sanatkârlar Odalan Birliği Başkanı Suat
Yalkın, bu süre içinde ekmek imalatında kullanı-
lan 2'inci tip un fivatlannda ucuzluk olmadığını
vurgulayarak. gramaj düşürme karan aldıklannı
açıkîadı.
Fınnlara yeni yönetmelik
Bu arada ekmekte fiy at denetiminde başanlı ola-
mayan hükümet, şimdi de ekmek üretimine dene-
tim getirmek için kollan sıvadı. Fırıncılık ış kolu
üzerine ortaklaşa yönetmelik hazırhğına giren Ta-
nm ve Sağlık Bakanlıgı. henüz taslak halinde olan
yönermeliğe fırın ruhsatı alınmasını zorlaştıncı
hükümler getirerek. fınncılara gözdağı vermeyi
planlıyor. Hükümetin düzenlemeleri biraz daha
zorlaştınyor olmasının büyük bir sorun teşkil et-
medığını dıle getıren fınncılar. mevcut yasalann
denetim eksikliği nedeniyle işlemediğini hatırla-
tarak. -Denetim yapılıyor obaydu mhsatsız çalışan
finnlar olmazdı" diyorlar. Fınncılar. fınn açılışı-
nın zorlaştınlmasının işlerine yarayacağını dile
getirerek."Böviece üretimimiz artıp birim mali-
yetler düşer" şeklinde konuştular.
Taslak halinde bulunan yönetmeliğin aynen
yürürlügegirmesı halinde. her finnın birgıda mü-
hendisi bulundurması gerekecek. Aynca her fın-
na, ekmek üretiminde kullanılan gıda maddeleri-
nin tahlıl edilebileceği bir laboratuar kurma zorun-
luluğu getiren yönetmelik, fınn olarak düşünülen
işyerinin büyüklüğünün 400 metre kare olmasını
öngörüy or. Yönetmeiik. me\ cut fınnlara teknolo-
jilerini yenileme ve gerekli şartlan yerine getirmek
için de bir geçiş süresi tanıyacak.
Istanbul Fınncılar Odası Başkanı Fahri Özer,
"Biz halkın hijyenik koşullarda ürerilen kaliteli ek-
mek yemesini istiyoruz. Hükümetin bu konuda
alacağı hiçbir karara karşı çıkmayız" dedi.
Otomoriv ana
sanayiinde
durgunluğa paralel
üretimin düşürülmcsi
»e işçi çıkarmalara >ol
açan sıkıntılann. yan
sanayii deolumsu/
ctldlediği bildirildi.
>an sanayiin en büyük
müşterisi
durumundaki
TOFAŞ'ın üretimi 2
vardiyadan tek
\ardiya\a düşürmesi
ve 1011 isçininişine
son vermesüyan
sanay iide üretimin
azalmasına yol açtı.
Otomotiv üretimi gerüediEkonomi Senisi - Bu yılın ocak-
kasım döneminde otomotiv sana-
yiinde. toplam 297 bin 923 araç
üretildi. Otomotiv Sanayii Derne-
ği'nden (OSD) yapılan açıkiamada.
geçen yılın aynı dönemiyle karşı-
laştırıldığında. otomotiv üretimin
kasım ayında geçen yılın aynı ayı-
na göre yüzde 12 gerilediği. ocak-
kasım döneminde ise yüzde 4 ora-
nında artış gösterdiği belirtildi.
Açıkiamada. bu yılın ocak-kasım
döneminde. otomobil üretimi yüz-
de 10, çekici üretimi de yüzde 21
oranında gerilerken. otobüste yüzde
110. kamyonda yüzde 54. midibüs-
te yüzde 62. traktörde ise yüzde
39'luk artış gözlendiğı kaydedildi.
Otomobil satışlannın ocak-kasım
aylannda geçen yılın aynı dönemi-
ne göre. yüzde 8 artış gösterdiği bil-
dirilen açıkiamada. bu anışın tü-
BMC'de mesaiye kalmama eylemi
İZMtR (AA) - Türk Metal Sen-
dikası'nın örgütlü bulunduğu Iz-
mir Pınarbaşı'nda kurulu BMC
Sanavi v e Ticaret AŞ'de çalışan iş-
çiler. "izinlerigaspedildiği""ge-
rekçesiyle "mesaiye kalmama"
eyfemi başlattı. Sendikanın fzmir
Şube Başkanı Yılmaz Turan, iş-
verenin tek taraflı olarak aldıp ka-
rarla, işçilerin yıllık ücretli izin
haklannı hesaplarken, ayru kuru-
lusa ait çeşitli işyerlerinde çalış-
tırdığı işçinin çalışma sürelerini
birleştirmediğini, bÖylece bir haf-
ta ile 15 gün arasmda eksik izin
kullandırdığını vurguladı.
müyle ıthal araçlann pazardaki sa-
tış paylannı arttırmasından kay nak-
landığı vurgulandı.
Ocak-kasım döneminde. geçen
yıhn aynı döneminegöre. yerli oto-
mobil satışlannın P l bin 154'ten 156
bin 869"a düşerek. yüzde 8.3 ora-
nında gerilediği belirtilen açıkiama-
da. aynı dönemde ithal otomobil sa-
tışlannın 17 bin 643 'den. 47bin 12'e
çıkarak 2.66 katına yükseldıği kay-
dedildi. İthal otomobillerin pazar
payının yüzde 23e yükseldiği de
bildinlen açıkiamada. bedelsiz itha-
lat nedeniyle beklentıye gıren pa-
zarda. firmalar tarafın'dan tüketici-
ye sunulan düşük faizlı kredilerve
diğer özendirici yöntemlerin ka-
sımda yerli otomobil satışlannı 17
bin 39'a vükselttiği belirtildi.
Dünya Madencilik Günü kutlamalan kapsamında düzenlenen forum Zonguldak'ta yapıldı
6
Madencilîğiıııizi hiikümeder gerflettT
SA.\DET USLl
ZONGL'LDAK- Madenciler. Türk madenciliginin
gerilemesınden hükümetleri sorumlu tuttu. Özellik-
le 80 sonrası kurulan hükümetlerin madeneiligin ge-
lişmesinin önünü tıkadığını vurgulayan madenciler.
•'Hükümet bu tarihten itibaren arama çalışmalannı
durdurdu" dediler. Kamu kesimi temsilcileri. mev-
cut durumlannın kötülüğünden şikâyet ederken özel
sektörde hükümet güvence vermediği için yatınma
^anaşmadıklannı söylediler. Madencilikten Sorum-
lju Devlet Bakanı RızaGüneri ise yeni politikalarbe-
lirlediklerini ve arama çalışmalarına başlayacaklan-
nı söyledi. Dünya Madencilik Günü kutlamalan kap-
samında düzenlenen forum. Zonguldak Genel Ma-
den-lş Sendikası'nda yapıldı.
Özel ve kamu sektöründen temsilciler ve bazı si-
y asi parti üyelerinin katıldıgı forumda. Türkiyedeki
madencilik sorunu tartışıidı. Türkiye Madenciler Der-
negi Başkanı İsmet Kasapoğlu. 1978 yılından itiba-
ren özel sektörün madencilikte tamamen silindiğini
belirterek. "Şimdiyse her partinin ağzında özel sek-
tör ve özelleşrirme var. Bundan sonra özel sektörün
önii açılamaz. Madeneiligin geri bırakılmasında ikti-
darlarkararlı*'dedı. Jeolojı Miihendisleri Odası Baş-
kanı Hikmet Timer de devletin yanlış düşünceleri
yüzünden 1980 sonrasında maden arama faliyetlen-
nin en aşağılara indirildiğini belirtti. Jeofizik Mühen-
disleri Odası Başkanı Osnıan Demiral. Türkiye"de
madeneiligin hükümetlerin politikası olarak sürekli
değiştirildiğini vurgularken Genç Maden Işletmeci-
leri Derneği Başkanı Cemil Öktem ise çe\ renin is-
tismaredilerek madeneiligin suçlanmamasını istedi.
Yurt Madenciliğini Geliştiıme Vakfi Başkanı Güven
Önal, basın yoluyla toplumda madencilik kültürünün
oluşmasını önerdi. Maden Mühendisleri Odası Baş-
kanı Asım Kutluata ise istihdam olanaklan yaratan
bir meslek olmasına rağmen madenciliğe önem ve-
rilmemesini eleştirdi ve şunlan söyledi:
"Sektördeyanruniaristenen boyuttayapdmıyor. Dev-
lct bir tercih yaptı. Kamuyu, maden arama çalışma-
lanndan çekti Türkiye'deki ekonontik poiitika ma-
denciliği geriletti."
CHP'den EnisTütüncü. DSP den HasanGemid ve
ANAP'tan Şinasi Altınelkonuşmalannda. Türkiye'nin
geleceğe dönük hedeflenni saptamasını istediler. Top-
lantının sonunda gelen Enerji ve Tabii Kay naklar Ba-
kanı Recai Kutan. Türkiye'dekı kaynakların ham-
madde olarak değil işlenerek ihraç edilmesi gerekti-
ğini söyleyerek. "Türkiyeenerjidarboğazınagirmek
üzere. Enerji ihtiyacını karşılayabümek için enerji it-
hal etmek zorundaMz" dedi.
IŞÇEVIN EVRENINDEN
ŞUKRAN SONER
Bu İşin Belgesi mi Kaldı?
Polisiye dizinin tutkunu gibi haber programlannın
peşinde zapinglemekle, gazete sayfalarını. köşe
yazılannı taramakla meşgulüz. Oradan bir ipucu, öbü-
ründen birdiğeri, birarayagetirildiğinde, polis-maf-
ya-ülkücü-şeriatçı tosunlar-aşiretler-özel güveniik-
devlet çarkında, bilinen isimleri içine alan çete iliş-
kilerinde, kirli çamaşırların hepsi dsğil belki ama, bo-
yutiarı tamamen oıiaya çıkmış bulunuyor.
Çatlı'ya verilmiş belgelerde Ağar'ın imzası, To-
pal cinayeti ile ilgili cep telefonu konuşmalarının
zaptına kadar her şeyin ortaya çıktığı bir aşamada,
Bucak'ın korumasındaki cinayet olayının faili p o
lislerin Bakan ve eşine talimatların yerine getirildi-
ğini bildirdikleri öğrenildikten sonra.. Çiller'in tali-
matıyla Akşener'in Istanbul Emniyet Müdürü Ya-
zıcıoğlu'nu görevden alması. başanlı birörtbas et-
me çabasından çok, "kana kan, intikam" operas-
yonuna benziyor.
Hele Erbakan'ın bir gün önce ekranlardan yine
gözleri fıldır fıldır, ama hep bir yerlere kaçırarak, Ya-
zıcıoğlu'nun görevinin başında olduğunu, istanbul
Emniyet Müdürlüğü'nün özgür soruşturmayı yürü-
teceğini bildirmesi, bir gün sonrasında ise tam ter-
sinın gerçekleşmesi, iyicezavallı birtabloyu ortaya
çıkarıyor.
Şimdi Erbakan'ınfınldakzekâsı, ona kayıtsız şart-
sız iktidar bahşeden Çiller'i kurtarmaya yetebilir mi?
Erbakan, Yılmaz'ın, Demirel'in, devlet içinde ilg:(
i
sorumlu herkesin aynntılan ıle bildiği, 60 milyonun,
herkesin duyduğu belge ve bilgileri üfürebilir, yok
edebilir mi?
Erbakan, kendini kurtarmak için, Çiller'i bırakmak
zorunda olduğunun, iktidarı oluştururken, karşılıklı
kirli çamaşırlan saklama anlaşması aşamasından çok
farklı bir noktaya gelındiğinin bilincindedir elbette.
Ama doğrusu bir daha kolay kolay rüyasmı göre-
meyeceği iktidarı da bırakmak çok zor.
Işte tam da bu noktada Yılmaz, Erbakan'ın bu za-
afının bilincinde olarak, Refah ile yine masaya otur-
maktan, Erbakan'ın elinde olan belge ve bilgiler için
iki gün daha beklemekten sözü açıyor. Son günler-
de "temiz toplum" kavgası ile kazandığı önemli pu-
anlardan bir bölümünü, ucuz bir politikada harca-
yıveriyor.
Ana-Yol iktidarını tutkuyla savunanlann koalisyo-
nu bozduğu için söylemediklerini bırakmadıkları bir
süreçte, Yılmaz, tam da Çıller'le bırlikte yürümenin,
kirlenmişlığe, suçluluğa bu boyutlarda ortak olma-
nın olanaksızlığını kanıtlamış, kendini haklı çıkarmış-
ken Erbakan'ı , Çiller'den vazgeçmeye razı etmek
için. yine iktidar içinde olmakla umutlandırmak Yıl-
maz için, amaca ulaşmada bir zorunluluk mu?
ANAP içindekı kadrolann bir koldan ülkücü tosun-
lara. sonuç olarak ipliği pazara çıkmış devlet içıne
uzanmış çetelere. diğer koldan şeriata, aşiretlere bu-
laşıklığı bilinmeyenler değil. Yılmaz'ın Çiller'e açtı-
ğı savaşın, olayların akışı ile de "temiz toplum" kav-
gasına dönüşmesinden bu kadroların ne kadar ra-
hatsız oldukları ise partı içinde sık sık kazan kaldır-
maları ile sabit. Yılmaz belki de Erbakan'ı koalisyo-
nu bozmaya zorfamak gibi bir amacın yanında, par-
tısi içinde ıki cepheden birden, izlediği politikadan
dönüş için zorlanmaktan kurtulmak istiyor. Belli ki
"Anasol" suçlamalarından çok ürküyor. Ama "Yağ-
murdan kaçarken doluya tutulmak" gibi bir nokta-
ya da geliyor.
Neyse bu aşamadan sonra, aslında hangi liderin
hengı konumlara düştüğü, hangi hesaplann içine gır-
diği de öyle pek önemli değil. Türkiye'de devletin
içinde çöreklenmiş gladyonun temizlenmesinde,
devlet güçlerinden, siyasi partilerden gelen sağlık-
lı birsavaşım söz konusu değil. Tam tersi iktidar güç-
leri temizliği önlemek üzere hâlâ ellerindeki devlet
gücünü sonuna kadar kullanmaktalar. Ama Çiller'in
ölçüsüz hırsınm, Erbakan'ın fıldır fıldır zekâsı. üfle-
me gücünün bile işın içinden sıyrılmaya yetmeye-
cek kadar her şeyin ortalığa saçıldığı bir noktaya ge-
linmiş bulunuyor.
Doğrusu da bu noktaya gelişte, CHP ve DSP'nin,
liderlerinin. Susurluk sonrası, çeteler mafyasının or-
taya çıkanlmasmda Yılmaz'dan geri çizgide bir kav-
ga verdikleridir. Parlamento dışı demokratik muha-
lefette ise ÖDP ve İP bir ölçüde de DİSK ve kamu
sendikaları puan toplarken diğerleri tam sınıfta kal-
dılar. Hele Türk-iş'in yöneticilerinin bir ay bekleyip,
artık ışlerin dönüşünün olmayacağının ancak orta-
ya çıkmasından sonra "temiz toplum" arayışı adı-
na Beyoğlu'nda slogan atarak yünjmeleri inandırı-
cı olmaktan çok, rüküştü.
Medya bu kavgada kendine çok pay çıkaracak.
Ancak medyanın bu kavgada etkinliği nedeni ile
asıl işlevi söz konusudur. Doğrudan kavga veren ise
gazeteciliği ve kimi değerlerini önde tutanlar olmuş-
tur. Bunların da ağırlığı yine çok kızdığımız devletin
içindeki kadrolardır. Gazetecilere belge ve bilgiler,
bu temizliğin yapılması zorunluluğunu, gerçekliği-
ni görebilmiş kadrolann, ya kendilerini kurtarmak ya
da gerçekten devlet sorumluluğu ile işin içine gir-
meleri ile akmıştır.
Her ne hal ise, süper kamyonun çarpması ile ge-
lişen olaylarda Türkiye'de devletin içine çöreklen-
miş gladyonun temizliğine yönelik bir hareket baş-
lamıştır. Bundan geriye dönülemeyecek kadar da
çok belge ve bilgi ortalığa saçılmıştır.
CD TÜRKOĞLU GRUBU
"DEMİRDE SÜPERMARKET"
ÜRÛNLERİMİZ VE İMALATLARIMIZ
LEVHA SIYAH DKP SAÇ ÇEŞITLERI
0.50 rnm'den 200 mm'ye kadar
GALVANİZÜ VE BAKLAVALI SAÇLAR
NPU ve NPI DEMIRLERI
•
LAMA. SILME KOŞEBENTLER
PROFİLLER. SANAYI BORULARI
HARDOXve WELDOX LEVHA SAÇLARI
İÇ ANADOLU YETKİLİ BAYİİ
HARDOX: Aşınmaya dayanıklı levha saçlar
WELDOX: Esnemeye dayanıklı levha saçlar
FOTOSELLI OPTIK ALEVL! OKSIJEN MAKINASIYLA. HASSAS
OLÇUMLERLE LEVHA SAÇ KESİMİ
AFKANT VE GIYOTINLE KESIM, BUKUM İŞLEMLERI
ASKAYNAK BAYİİÜĞİ
•
İPRAGAZ VE HABAŞ OKSIJEN SAYİILİĞİ
PANO KASETLERI, I2OLASYON, KOŞEBENT,
TOPRAKLAMA LEVHALARİ URErİMI
Uretımlerimizstoklanmızda surekli bulunur.
•
SIPARİŞLERE GORE KAPI KASALARI UREriMI '
YUVARLAK DEMİR SAÎIŞI
TURKOĞLU GRUBU MRK.: 3Z Sok. No: 65-67 OSTtM - ANKARA
TH_: 0312. 385 32 83 - FAX: 354 17 37