29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
y ARALIK 1996 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Hükümet, Ereğli Demir Çelik Fabrikası'nın 3 ayda, rafinerilerin 6 ayda satılacağı yönünde taahhütte bulundu IMF için apar topar özefleştiırne ESRA YENER Hükümet tarafından IMF'ye gönderilen raporda, öncelikli hedef olarak özelleştirmeye yer verildi. Rapora göre, aynca PTT'nin Tsinin 1998 başında bitmesi beklenen danışman firma hazırlıkları da 7 ayla sınırlandınlacak. Türk Telekom'un hisseleri 1997 sonuna kadar satılmış olacak. satılacağı yönünde taahhüdde bulundu. Nisan ayında 1.2 trilyon liralık ek bütçe çıkanlacağını bildiren hükümet, mektupta uygulamaların "ilk somut adunlarTnın 1997'nin ılk 2 ayında görüleceği vaadini de verdi. Uluslararası piyasalardan borçlanamayan ve 1997yıhnda yapacağı 11 milyar dolarlık dış borç için döviz kredisi arayan hükümet. IMF'yle yeniden anlaşma yapabilmek ANKARA- Dışpi>asalardan borçlanmayan hükümet. Uluslarası Para Fonu'yla (IMF) ilişkilerinî düzeltebilmek için, hızlı özellestirme- ek bütçe vaatlerinin altına girdi. Hükümet. IMF'ye gönderdiği yeni programında, Ereğli-Demir Çelik Fabrikası'nın (ERDEMİR) 3 ayda. rafinerilerin de 1997 "nin ılk 6 avında için tüm isteklerini yenne getirme>e hazırlanıyor. IMF'nin geçen hafta kamuoyuna açtığı ve hükümet 6.2 katrilyon lira ile denk gerçekleşeceğini iddiaettiği 1997 bütçesinin 8.2 katrilyon liralık harcama, 3.5 katrilyon liralık açıkla sonuçlanacağı yönündeki raporu hükümeti harekete geçirdi. Fonun, Türkiye'yle yeni biranlaşmanın ancak verdikleri önerilerin uygulanmasında somut adım atılması durumunda gerçekleşebileceği yönündeki uyansı üzerine hükümet bir vaat paketi hazırladı. IMF'ye gönderilen raporda, öncelikli hedef olarak özelleştirmeye yer \erildi. Rapora göre, daha altyapı çalışmalan tamamlanmayan, piyasa deöerlendirmeleri bitmeyen ERDEMİR 3 ay, rafineriler de 1997'nin ilk 6 ayı içinde satılacak. PTT'nin Tsinin 1998 başında bitmesi beklenen danışman firma hazırlıklan da 7 ayla sınırlandınlacak. Türk Telekom'un hisseleri 1997 sonuna kadar satılmış olacak. Aynı raporda. enerji santrallannın işletme haklannın I997"nin ilk 2 ayında devredileceği belirtilirken. SSK'ye bağlı çalışanlann emeklilik yaşını yükselten yasanın da mart ayında çıkacağı belirtildi. 1996 yılı bütçe ödeneklerinin. harcama tahminine yetmeyeceği onaylanan raporda. nisan ayında 1.2 katrilyon liralık ek bütçe çıkarılacağı vaadinde bulunuldu. IMF'den şubat ayına kadar bekleyerek. hükümetin somut adımlannı izlemesi istenen raporda. mart ayına kadar yönetim raporunun bekletilmesi önerisinde bulunuldu. Hazine yetkilileri, IMF'nin yönetim toplantısını beklemeden. geçen hafta kamuoyuna çıkladığı raporun, ciddi uyarı niteliğinde olduğunu \r urgulayarak. "L'luslarası risk değerlendirme kuruluşlannın aralık somı-ocak ba$ı gibi Türkiye'nin kredi notunu düşürmeleri bekleniyor. Bunun ardından pivasalarda yaşanacak gerginliklerin çok büyük bir krize dönüşmeden IMF'yle anlaşma imzalanması geriekiyorw değerlendirmesini yaptılar. !İ Madde bazında ihracat (000 $) Maddeler 11 aylık / Ocak-Kasım Değ. 1995 1996 (%) Hazır Giyim 6.246.400 5.660.627 -9 Demir veMet. 2.472.896 2.565.984 4 TekstilveHam .2.123.119 2.300.252 8 Etektrik-Elektronik 1.288.654 1.714.634 33 Hububat 1.356.594 1.408.646 4 KimyeviMad. 1.144.735 1.354.857 18 Otomotiv 1.148.037 1.313.807 14 Yaş Meyve Sebze 514.953 569.428 11 Tütün 336.218 581.286 73 ÇimentoveToprak 324.029 606.748 87 Fındık ve Mamulleri 701.179 522.311 -26 DeriveMam. 646.472 541.545 -16 Maden 491.901 488.153 -1 Meyve Sebze Mam. 311.420 395.116 27 Kuru Meyve ve Mam. 386.457 380.891 -1 Canlı Hayvan veSuÛr.319.179 295.910 -7 Hah 243.192 277.914 14 OrmanÜrün. 241.025 261.471 8 Zeytin ve 138.014 93.313 -32 Töplüfi 2Ö.434İ474 21.332.953 4" Hükümetle mücadelecft taktik değiştirip kamuoyu tepkisini sessizce örgütleyecek TÜSİAD cepheyî genişletecek İhracatta duraklama devri yaşanıyor Ekonomi Servisi - Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM). , ihracatın kasım ayında. geçen yılın aynı ayına göre yüzde 4 arttığını açıkîadı. TİM verilenne göre kasım '' ayında 2 milyar 213 bin dolarlık ihracat kayda ' alındı. Böyleceyılın II aylık döneminde ihracat 21 milyar 333 milyon dolara ulaşırken kasım ayı -itibanyla son 12 aylık kayıt rutan da 23 milyar 311 milyon dolar olarak -nı behrlendi. İhracat geçen ı yılın kasımında 2 milyar J57.8 milyon dolar, 11 aylık , toplaında ise 20 miİyar 434.5 milyon dolar olmuştu. TİM Başkanı Okan Oguz, ihracattaki duraklama ıle genel olarak konfeksiyonda süren düşüşün dış pazar koşullanndaki olumsuzluğun yanı sıra bir kısmı da maliyetlere vansıvan hatalı politıkalardan kaynaklandığını söyledi. AB ile gerçekleştirilen gümrük birliğınin üzerinden 1 yıl geçmesine karşın hâlâ uyum yasalannın bitmediğine dikkat çeken Oguz. bu dönemde ihracata yönelik üretimin desteklenmesi bir yana me\cut engellerin bile ortadan kaldınlamadıgına dikkat çekti. Hazır giyim ve konfeksiyon ihracatındaki düşüş kasımda yüzde 8 olurken 11 aylık dönemde ıse yüzde 9 olarak belirlendi. Ocak-kasım döneminde kaydedilen ihracat düşüşü. fındık \e mamullennde y üzde 26. deride yüzde 16. canlı hayvan ve su ürünlerinde yüzde 7. zeytinda yüzde 32. maden ıle kuru meyve ve mamullennde de yüzde 1 olarak belirlendi. Ekonomi Senisi - Türkiye Sana- y ici ve tşadamlan Dernegi (TL'SİAD). hükümete yönelik eleştirilerini ka- muoyuna aktaıma konusunda taktik değiştınyor. Özellikle 1970"li yıllar- da dönemin hükümetlerine, kitle ile- tışim araçlannı da kullanarak son de- rece sert eleştirilerde bulunan ve 1980'li yıllann ortasından itibaren Özal hükümetlerinden başlayarak" karşı çıktığı uvgularnalara yönelik tepkisini sürdüren TÜSİAD, siyaset- teki kirlenmeye karşın artık toplu- rnun tepkisini örgütlemeyolu araya- cak. TL'SİAD Yüksek lst'işare Kon- seyi Başkanı Feyyaz Berker, temız toplum arayışında Türkiyedeki sana- yıci veişadamlarıdemekleri ilesivıl toplum örgütlenni biraraya getirecek çahşmalaryaptıklannı söyledi. TÜSlAD'ın buyılki sön Yüksek Istişare Konseyi Toplantısı lstanbul'da dün Yapı Kredi Plaza Toplantı Salo- nu'nda gerçekleştirildi. Başbakan Necmettin Erbakan'ın katılmaola- sılığına karşılık son anda Ankara'da yapılmasından vazgeçilerek İstan- bul'a alınan toplantıda TÜStAD üve- leri. Türkiye'nin içinde bulundugu durumu siyasal veekonomik açılar- dan değeriendirerek. temiz toplum. temiz siyaset. şeffaf yönetim. demok- ratikleşme. insan haklan gibi konu- lar üzerinde yogunlaştılar. Yaklaşık 130 TÜSİAD'üyesinin katıldıgı v e si- yasetçilerin ilgi göstermediği toplan- tıda patronlar,Türkiye'nin yaşadığı ekonomik ve siyasal sorunlar karşı- sında "bağırmadan seslerini yük- selfmenin' 1 * yollannı aradılar. TÜSİAD Yüksek lştişare Konse- yi Başkanı Feyyaz Berker. gazeteci- lerin sorulannı yanıtlarken son gün- lerde Türkiye'deyaşanan temiz top- lum ve temiz siyaset konulannın da- ha demokratik, şeffaf bir yönetim \e sivil toplum örgütlerinin varlığıyla aşılabilecegine dikkat çekerek. amaç- lanıun hertürlü platformda bu konu- lann savunulması olduğunu söyledi. Berker. Türkiyede TÜSİAD dı'şında da başka sivil toplum örgütleri bulun- TÜSİAD'ın Viiksek fstişare konseyi toplantısı na Vüksek İstişare Konseyi Başkanı Feyyaz Berker ve TÜSİAD Başkanı Halis Komili katıldı. Sabancı, Susurluk olayını değerlendirdi 4 Orte örte bu hale geldik' Sabancı Holding Yönetim Kuru- lu Başkanı Sakıp Sabancı, Susur- luk kazasının da daha önceki olay- lar gibi sonuçlanmadığınt söyleye- rek."Haftalar geçti, elle tutuİur hiçbir şey yok. Lakırdı, lakırdı..." dedi. Gelişmeler sonucu Istanbııl Emniyet Müdürü Yazıcıoğlu'nun görevden alınması konusunda ise olaym detaylan hakkında bilgisi oi- madığını belirterek şöyle konuştu: "İ>i işier yapan, verimli çalışan adamlara ihtiyacınuz \ r ar. Biz de Türki\e olarak daha çok yetişmiş adamlara sahip olurken, \arların kıymetini iyi bilnıemiz lazım. Em- ni\tt müdürü ülayında detayları biİmivorum. Ama kolav kolav in- sanları harcamamahyız, çok za- manda yefişir. Büviik kaynak !a- zım >etişmesi için. Hümüket Su- surluk ola> ını ortbas etme>e mı ça- lışıjor? Bö\vlebirşe> denıiyorum. Bunu ilgililer sö>ler. Ben sanavi- ciyim. Ama herkes «ibi bu konu beni de üzüyor. Ama sadece bu ko- nuda kavgılanmıyorum. Altı ay önce başka bir kaygı vardı. Bir sene önce de başka ka> gı vardı. Di- ğer konularda da netice olnıadığı gibi, bjında da netice yok. Biz bu- na alıştık. Bu rnclodiııin içinden \a- şa\arakgeldik. Bundanöncekileri de örttük örttük ve buraya gel- dik. Diğer insanlar gibi bu da mı örtülecek diye kaygı var." duğunu ve bu örgütlerle tüm SlAD'la- n biraraya getirecek çalışmalaryap- tıklannıaçıkladı. "Bizherzamanbu anlamda çağn yapıyonız. Bu soıun- ların birara\agelinip, konuşulma- sı gerektiğini düşünii\oruz. Sessiz toplum dainıa kaybeder. Biz bu- nun tek başına öncüsü olmak ça- basında da değiliz" dı\en Fe>\az Berker. basına kapalı gerçekleştınlen toplantı >onrasında şöv le konuştu. "Bizim amacımız tüm TÜSİAD ü\eleri olarak her türlü platform- da bu konuların savunulması. \'e bunu Türkiye çapında örgütle- memiz gerektiğini düşünüyoruz. Diğer si\il toplum örgütleri \ar. Bunları da \anımıza alarak cesa- retle, her platformda sa\ unmamız lazım. Bu anlamda çalışmalarımız \ar. SİAD'larla \e diğer si\il top- lum örgütleri> le önümüzdeki \ıl- (ara dönük uzun \adeli ama çok dikatli bir genişleme, cephe> i geniş- leten bir çalışma içinde olacağız." Feyyaz Berker. Türkivede son dö- nemde ekonomik. sosyal ve siyasal boyutiarı olan tehlikeli kutuplaşma- lann \e gerginliklerin hızla tırman- dıgını söyledi. Feyyaz Berker. bu kutuplaşmalara örnek \erirken de. KOBl'lerindesteklenmesininardına saklanarak büyük şirketler ve hol- dınglere karşı düşmanca bir tutum izlendiğini savundu. Berker. "Temiz siyaset ve sağlıklı işleven bir dev- Itt \önetimi, her Türk >urttaşının özlemidir" diye konuştu. TLSİAD'ın2dönemyaptığı Yö- netim KuruluBaşkanlığı'nıocak so- nunda halen TÜSİAD Başkan Yar- dımcılığını yürüten Muharrem Kay- han'j bırakacak olan Halis Komili ise yaptığı konu^mada. 1996 yılının ekonomide alınan karann mevcut durumıın daha da kötüleşmesıne yol açtığını söyledi. Komili. "Ekono- minin ortasında bulunan nirfakım patlanıaya ha/ır bombalar tesir- siz hale getirilemedi. aksine bunla- ra yenileri eklendi" dedi. Komili. Türkiye'nin Batıdakiçoğulcuvede- ınokratık y apıy a ka\ uşmasımn önün- dekı engellerin kaldınlacağı yolun- dasözlerverildığıni. ancak gelişme- lerın tümüyle bunun tersı yönde ol- duğunu kaydettı. Parlamentoyu eko- nomik. sosyal ve sıvasi reformlan yapmak için göre\e çağıran Komili. ekonomik politıkalan eleştınrkende. "Özelle<jtirmede. bütçe açığını ka- pamak için e\deki gümüşleri sat- ma mantığıvla hareket edilnor" dedi. İSTANBIUDA GRAM AZALTILDI, FİYAT 15 BİIV LİRAYA İNDİ Ekmekte 'sahte' ucuzluk HÜLYAGENÇ Ekmek fiyatlannı ucuzlatmaya direnen tstan- buldaki fınncılar. ekmegin gramajını düşürerek, sahte ucuzluk vaptılar. Tip 2 undan yapılan lüks 250 gramlık lüks ekmeğin gramajını 210 grama indirerek fiyatı 15 bin liraya düşürdüğünü açıkla- y'an tstanbul Esnaf ve Sanatkârlar Ödalan Birlı- ği. TMO'nun dağıtacağı tip 3 undan yapılacak 250 gram ekmeğinde 1^ bin lıradan satılacağını bildirdi. Birliğin 10 gün -iirc\ V geçici olarak ek- megi ucuzlatma karan almış olduğunu ve bu sü- renin 2 aralıkta dolduğunu hatırlatan Istanbul Es- naf ve Sanatkârlar Odalan Birliği Başkanı Suat Yalkın, bu süre içinde ekmek imalatında kullanı- lan 2'inci tip un fivatlannda ucuzluk olmadığını vurgulayarak. gramaj düşürme karan aldıklannı açıkîadı. Fınnlara yeni yönetmelik Bu arada ekmekte fiy at denetiminde başanlı ola- mayan hükümet, şimdi de ekmek üretimine dene- tim getirmek için kollan sıvadı. Fırıncılık ış kolu üzerine ortaklaşa yönetmelik hazırhğına giren Ta- nm ve Sağlık Bakanlıgı. henüz taslak halinde olan yönermeliğe fırın ruhsatı alınmasını zorlaştıncı hükümler getirerek. fınncılara gözdağı vermeyi planlıyor. Hükümetin düzenlemeleri biraz daha zorlaştınyor olmasının büyük bir sorun teşkil et- medığını dıle getıren fınncılar. mevcut yasalann denetim eksikliği nedeniyle işlemediğini hatırla- tarak. -Denetim yapılıyor obaydu mhsatsız çalışan finnlar olmazdı" diyorlar. Fınncılar. fınn açılışı- nın zorlaştınlmasının işlerine yarayacağını dile getirerek."Böviece üretimimiz artıp birim mali- yetler düşer" şeklinde konuştular. Taslak halinde bulunan yönetmeliğin aynen yürürlügegirmesı halinde. her finnın birgıda mü- hendisi bulundurması gerekecek. Aynca her fın- na, ekmek üretiminde kullanılan gıda maddeleri- nin tahlıl edilebileceği bir laboratuar kurma zorun- luluğu getiren yönetmelik, fınn olarak düşünülen işyerinin büyüklüğünün 400 metre kare olmasını öngörüy or. Yönetmeiik. me\ cut fınnlara teknolo- jilerini yenileme ve gerekli şartlan yerine getirmek için de bir geçiş süresi tanıyacak. Istanbul Fınncılar Odası Başkanı Fahri Özer, "Biz halkın hijyenik koşullarda ürerilen kaliteli ek- mek yemesini istiyoruz. Hükümetin bu konuda alacağı hiçbir karara karşı çıkmayız" dedi. Otomoriv ana sanayiinde durgunluğa paralel üretimin düşürülmcsi »e işçi çıkarmalara >ol açan sıkıntılann. yan sanayii deolumsu/ ctldlediği bildirildi. >an sanayiin en büyük müşterisi durumundaki TOFAŞ'ın üretimi 2 vardiyadan tek \ardiya\a düşürmesi ve 1011 isçininişine son vermesüyan sanay iide üretimin azalmasına yol açtı. Otomotiv üretimi gerüediEkonomi Senisi - Bu yılın ocak- kasım döneminde otomotiv sana- yiinde. toplam 297 bin 923 araç üretildi. Otomotiv Sanayii Derne- ği'nden (OSD) yapılan açıkiamada. geçen yılın aynı dönemiyle karşı- laştırıldığında. otomotiv üretimin kasım ayında geçen yılın aynı ayı- na göre yüzde 12 gerilediği. ocak- kasım döneminde ise yüzde 4 ora- nında artış gösterdiği belirtildi. Açıkiamada. bu yılın ocak-kasım döneminde. otomobil üretimi yüz- de 10, çekici üretimi de yüzde 21 oranında gerilerken. otobüste yüzde 110. kamyonda yüzde 54. midibüs- te yüzde 62. traktörde ise yüzde 39'luk artış gözlendiğı kaydedildi. Otomobil satışlannın ocak-kasım aylannda geçen yılın aynı dönemi- ne göre. yüzde 8 artış gösterdiği bil- dirilen açıkiamada. bu anışın tü- BMC'de mesaiye kalmama eylemi İZMtR (AA) - Türk Metal Sen- dikası'nın örgütlü bulunduğu Iz- mir Pınarbaşı'nda kurulu BMC Sanavi v e Ticaret AŞ'de çalışan iş- çiler. "izinlerigaspedildiği""ge- rekçesiyle "mesaiye kalmama" eyfemi başlattı. Sendikanın fzmir Şube Başkanı Yılmaz Turan, iş- verenin tek taraflı olarak aldıp ka- rarla, işçilerin yıllık ücretli izin haklannı hesaplarken, ayru kuru- lusa ait çeşitli işyerlerinde çalış- tırdığı işçinin çalışma sürelerini birleştirmediğini, bÖylece bir haf- ta ile 15 gün arasmda eksik izin kullandırdığını vurguladı. müyle ıthal araçlann pazardaki sa- tış paylannı arttırmasından kay nak- landığı vurgulandı. Ocak-kasım döneminde. geçen yıhn aynı döneminegöre. yerli oto- mobil satışlannın P l bin 154'ten 156 bin 869"a düşerek. yüzde 8.3 ora- nında gerilediği belirtilen açıkiama- da. aynı dönemde ithal otomobil sa- tışlannın 17 bin 643 'den. 47bin 12'e çıkarak 2.66 katına yükseldıği kay- dedildi. İthal otomobillerin pazar payının yüzde 23e yükseldiği de bildinlen açıkiamada. bedelsiz itha- lat nedeniyle beklentıye gıren pa- zarda. firmalar tarafın'dan tüketici- ye sunulan düşük faizlı kredilerve diğer özendirici yöntemlerin ka- sımda yerli otomobil satışlannı 17 bin 39'a vükselttiği belirtildi. Dünya Madencilik Günü kutlamalan kapsamında düzenlenen forum Zonguldak'ta yapıldı 6 Madencilîğiıııizi hiikümeder gerflettT SA.\DET USLl ZONGL'LDAK- Madenciler. Türk madenciliginin gerilemesınden hükümetleri sorumlu tuttu. Özellik- le 80 sonrası kurulan hükümetlerin madeneiligin ge- lişmesinin önünü tıkadığını vurgulayan madenciler. •'Hükümet bu tarihten itibaren arama çalışmalannı durdurdu" dediler. Kamu kesimi temsilcileri. mev- cut durumlannın kötülüğünden şikâyet ederken özel sektörde hükümet güvence vermediği için yatınma ^anaşmadıklannı söylediler. Madencilikten Sorum- lju Devlet Bakanı RızaGüneri ise yeni politikalarbe- lirlediklerini ve arama çalışmalarına başlayacaklan- nı söyledi. Dünya Madencilik Günü kutlamalan kap- samında düzenlenen forum. Zonguldak Genel Ma- den-lş Sendikası'nda yapıldı. Özel ve kamu sektöründen temsilciler ve bazı si- y asi parti üyelerinin katıldıgı forumda. Türkiyedeki madencilik sorunu tartışıidı. Türkiye Madenciler Der- negi Başkanı İsmet Kasapoğlu. 1978 yılından itiba- ren özel sektörün madencilikte tamamen silindiğini belirterek. "Şimdiyse her partinin ağzında özel sek- tör ve özelleşrirme var. Bundan sonra özel sektörün önii açılamaz. Madeneiligin geri bırakılmasında ikti- darlarkararlı*'dedı. Jeolojı Miihendisleri Odası Baş- kanı Hikmet Timer de devletin yanlış düşünceleri yüzünden 1980 sonrasında maden arama faliyetlen- nin en aşağılara indirildiğini belirtti. Jeofizik Mühen- disleri Odası Başkanı Osnıan Demiral. Türkiye"de madeneiligin hükümetlerin politikası olarak sürekli değiştirildiğini vurgularken Genç Maden Işletmeci- leri Derneği Başkanı Cemil Öktem ise çe\ renin is- tismaredilerek madeneiligin suçlanmamasını istedi. Yurt Madenciliğini Geliştiıme Vakfi Başkanı Güven Önal, basın yoluyla toplumda madencilik kültürünün oluşmasını önerdi. Maden Mühendisleri Odası Baş- kanı Asım Kutluata ise istihdam olanaklan yaratan bir meslek olmasına rağmen madenciliğe önem ve- rilmemesini eleştirdi ve şunlan söyledi: "Sektördeyanruniaristenen boyuttayapdmıyor. Dev- lct bir tercih yaptı. Kamuyu, maden arama çalışma- lanndan çekti Türkiye'deki ekonontik poiitika ma- denciliği geriletti." CHP'den EnisTütüncü. DSP den HasanGemid ve ANAP'tan Şinasi Altınelkonuşmalannda. Türkiye'nin geleceğe dönük hedeflenni saptamasını istediler. Top- lantının sonunda gelen Enerji ve Tabii Kay naklar Ba- kanı Recai Kutan. Türkiye'dekı kaynakların ham- madde olarak değil işlenerek ihraç edilmesi gerekti- ğini söyleyerek. "Türkiyeenerjidarboğazınagirmek üzere. Enerji ihtiyacını karşılayabümek için enerji it- hal etmek zorundaMz" dedi. IŞÇEVIN EVRENINDEN ŞUKRAN SONER Bu İşin Belgesi mi Kaldı? Polisiye dizinin tutkunu gibi haber programlannın peşinde zapinglemekle, gazete sayfalarını. köşe yazılannı taramakla meşgulüz. Oradan bir ipucu, öbü- ründen birdiğeri, birarayagetirildiğinde, polis-maf- ya-ülkücü-şeriatçı tosunlar-aşiretler-özel güveniik- devlet çarkında, bilinen isimleri içine alan çete iliş- kilerinde, kirli çamaşırların hepsi dsğil belki ama, bo- yutiarı tamamen oıiaya çıkmış bulunuyor. Çatlı'ya verilmiş belgelerde Ağar'ın imzası, To- pal cinayeti ile ilgili cep telefonu konuşmalarının zaptına kadar her şeyin ortaya çıktığı bir aşamada, Bucak'ın korumasındaki cinayet olayının faili p o lislerin Bakan ve eşine talimatların yerine getirildi- ğini bildirdikleri öğrenildikten sonra.. Çiller'in tali- matıyla Akşener'in Istanbul Emniyet Müdürü Ya- zıcıoğlu'nu görevden alması. başanlı birörtbas et- me çabasından çok, "kana kan, intikam" operas- yonuna benziyor. Hele Erbakan'ın bir gün önce ekranlardan yine gözleri fıldır fıldır, ama hep bir yerlere kaçırarak, Ya- zıcıoğlu'nun görevinin başında olduğunu, istanbul Emniyet Müdürlüğü'nün özgür soruşturmayı yürü- teceğini bildirmesi, bir gün sonrasında ise tam ter- sinın gerçekleşmesi, iyicezavallı birtabloyu ortaya çıkarıyor. Şimdi Erbakan'ınfınldakzekâsı, ona kayıtsız şart- sız iktidar bahşeden Çiller'i kurtarmaya yetebilir mi? Erbakan, Yılmaz'ın, Demirel'in, devlet içinde ilg:( i sorumlu herkesin aynntılan ıle bildiği, 60 milyonun, herkesin duyduğu belge ve bilgileri üfürebilir, yok edebilir mi? Erbakan, kendini kurtarmak için, Çiller'i bırakmak zorunda olduğunun, iktidarı oluştururken, karşılıklı kirli çamaşırlan saklama anlaşması aşamasından çok farklı bir noktaya gelındiğinin bilincindedir elbette. Ama doğrusu bir daha kolay kolay rüyasmı göre- meyeceği iktidarı da bırakmak çok zor. Işte tam da bu noktada Yılmaz, Erbakan'ın bu za- afının bilincinde olarak, Refah ile yine masaya otur- maktan, Erbakan'ın elinde olan belge ve bilgiler için iki gün daha beklemekten sözü açıyor. Son günler- de "temiz toplum" kavgası ile kazandığı önemli pu- anlardan bir bölümünü, ucuz bir politikada harca- yıveriyor. Ana-Yol iktidarını tutkuyla savunanlann koalisyo- nu bozduğu için söylemediklerini bırakmadıkları bir süreçte, Yılmaz, tam da Çıller'le bırlikte yürümenin, kirlenmişlığe, suçluluğa bu boyutlarda ortak olma- nın olanaksızlığını kanıtlamış, kendini haklı çıkarmış- ken Erbakan'ı , Çiller'den vazgeçmeye razı etmek için. yine iktidar içinde olmakla umutlandırmak Yıl- maz için, amaca ulaşmada bir zorunluluk mu? ANAP içindekı kadrolann bir koldan ülkücü tosun- lara. sonuç olarak ipliği pazara çıkmış devlet içıne uzanmış çetelere. diğer koldan şeriata, aşiretlere bu- laşıklığı bilinmeyenler değil. Yılmaz'ın Çiller'e açtı- ğı savaşın, olayların akışı ile de "temiz toplum" kav- gasına dönüşmesinden bu kadroların ne kadar ra- hatsız oldukları ise partı içinde sık sık kazan kaldır- maları ile sabit. Yılmaz belki de Erbakan'ı koalisyo- nu bozmaya zorfamak gibi bir amacın yanında, par- tısi içinde ıki cepheden birden, izlediği politikadan dönüş için zorlanmaktan kurtulmak istiyor. Belli ki "Anasol" suçlamalarından çok ürküyor. Ama "Yağ- murdan kaçarken doluya tutulmak" gibi bir nokta- ya da geliyor. Neyse bu aşamadan sonra, aslında hangi liderin hengı konumlara düştüğü, hangi hesaplann içine gır- diği de öyle pek önemli değil. Türkiye'de devletin içinde çöreklenmiş gladyonun temizlenmesinde, devlet güçlerinden, siyasi partilerden gelen sağlık- lı birsavaşım söz konusu değil. Tam tersi iktidar güç- leri temizliği önlemek üzere hâlâ ellerindeki devlet gücünü sonuna kadar kullanmaktalar. Ama Çiller'in ölçüsüz hırsınm, Erbakan'ın fıldır fıldır zekâsı. üfle- me gücünün bile işın içinden sıyrılmaya yetmeye- cek kadar her şeyin ortalığa saçıldığı bir noktaya ge- linmiş bulunuyor. Doğrusu da bu noktaya gelişte, CHP ve DSP'nin, liderlerinin. Susurluk sonrası, çeteler mafyasının or- taya çıkanlmasmda Yılmaz'dan geri çizgide bir kav- ga verdikleridir. Parlamento dışı demokratik muha- lefette ise ÖDP ve İP bir ölçüde de DİSK ve kamu sendikaları puan toplarken diğerleri tam sınıfta kal- dılar. Hele Türk-iş'in yöneticilerinin bir ay bekleyip, artık ışlerin dönüşünün olmayacağının ancak orta- ya çıkmasından sonra "temiz toplum" arayışı adı- na Beyoğlu'nda slogan atarak yünjmeleri inandırı- cı olmaktan çok, rüküştü. Medya bu kavgada kendine çok pay çıkaracak. Ancak medyanın bu kavgada etkinliği nedeni ile asıl işlevi söz konusudur. Doğrudan kavga veren ise gazeteciliği ve kimi değerlerini önde tutanlar olmuş- tur. Bunların da ağırlığı yine çok kızdığımız devletin içindeki kadrolardır. Gazetecilere belge ve bilgiler, bu temizliğin yapılması zorunluluğunu, gerçekliği- ni görebilmiş kadrolann, ya kendilerini kurtarmak ya da gerçekten devlet sorumluluğu ile işin içine gir- meleri ile akmıştır. Her ne hal ise, süper kamyonun çarpması ile ge- lişen olaylarda Türkiye'de devletin içine çöreklen- miş gladyonun temizliğine yönelik bir hareket baş- lamıştır. Bundan geriye dönülemeyecek kadar da çok belge ve bilgi ortalığa saçılmıştır. CD TÜRKOĞLU GRUBU "DEMİRDE SÜPERMARKET" ÜRÛNLERİMİZ VE İMALATLARIMIZ LEVHA SIYAH DKP SAÇ ÇEŞITLERI 0.50 rnm'den 200 mm'ye kadar GALVANİZÜ VE BAKLAVALI SAÇLAR NPU ve NPI DEMIRLERI • LAMA. SILME KOŞEBENTLER PROFİLLER. SANAYI BORULARI HARDOXve WELDOX LEVHA SAÇLARI İÇ ANADOLU YETKİLİ BAYİİ HARDOX: Aşınmaya dayanıklı levha saçlar WELDOX: Esnemeye dayanıklı levha saçlar FOTOSELLI OPTIK ALEVL! OKSIJEN MAKINASIYLA. HASSAS OLÇUMLERLE LEVHA SAÇ KESİMİ AFKANT VE GIYOTINLE KESIM, BUKUM İŞLEMLERI ASKAYNAK BAYİİÜĞİ • İPRAGAZ VE HABAŞ OKSIJEN SAYİILİĞİ PANO KASETLERI, I2OLASYON, KOŞEBENT, TOPRAKLAMA LEVHALARİ URErİMI Uretımlerimizstoklanmızda surekli bulunur. • SIPARİŞLERE GORE KAPI KASALARI UREriMI ' YUVARLAK DEMİR SAÎIŞI TURKOĞLU GRUBU MRK.: 3Z Sok. No: 65-67 OSTtM - ANKARA TH_: 0312. 385 32 83 - FAX: 354 17 37
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle