Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
7 ARALIK 1996CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 15
• •
Boğaziçi Universitesi Gösteri Sanatları Topluluğu, Shakespeare'in 'Fırtma' adlı oyununu sahneliyor
Amatör ruhla profesyonel yaratı
• BGST, çoğu
üniversiteden mezun.
farklı alanlarda
yaşamlarını kazanan
insanlardan oluşuyor.
Ajnatör kimliği
sa\ unarak profesyonel iş
yapmayı amaçlıyorlar.
Dt YGl Dl RCl N
Boğaziçi Lnnersıtesı Gösteri
Sanatları Topluluğu (BGSTl. tı-
yatro sezonunu \\ illiam Shakes-
peare'in 'Fırtına'sı ıle açıyor
Geçen tıyatro sezonunda 'Ga-
lip Sokaklara Talip' adlı dans
mîm gösterisiyle bas,arıh bir per-
formansyakalayan. çoğu amatör
\e >an profesvonel tiyatrocular-
danolu^antoplulukbukez Engin
Cezzar gibı deneyimli bir oyun-
cuyla aynı sahneyi paylaşıyor.
Ömer Faruk kurhan'ın sahneye
koyduğu •Fırtına". bugün Robert
Kolej Suna Kıraç HalFde ızleyi-
ci karşısina çıkacak. İnceliklı bir
reji çalışması sonucu. çeşıtlı yo-
rum zengınliklen \e güncel te-
malara göndernıelerle çok boyııt-
lu hale gelen oy un. 9 \ e 15 aralık
tarihlerinde Boğaziçi Üni\ersite-
si Tiyatro Sahnesi'nde sergilene-
cek Kurukış tarıhı İ919'lardakı
Robert Kolej Oyunculan'na da-
yanan BGST, tiyatronun yanı sı-
ra sahne sanatlannın pek çok da-
lında etkinlik gösteriyor. Oyun-
culuk çalışmalan \e semınerle-
rin yanı sıra aylık tıyatro cevin
Güncel temalaragöndermelerleçokboyutlu halegetirüeno\un, bugün,9\e 15aralıkta sahnelenecek.(Fotoğraf: KAAN SAGANAK.)
dergısı Mimemis de topluluğun
'teatral pratiği' olarak >ayın ya-
>amını sürdürüyor
•Amatör ruhla profosyonel ya-
ratı". Boğaziçi Ünhersitesi Gös-
teri Sanatları Topluluğu'nun sa-
nat etkinliklerinde temel aldığı
yaklaşim kısaca böyle özetlene-
bılır. Toplulukla ılgilı olarak bıl-
gı aldığınıız Metin Göksel. "Biz
amatör kimliği sa\ unuyoru/., a-
ma profosyonel iş >apmaya dikkat
edi\oruz~ diyor. Boğazıeılı oyutı-
cular. profesyonel anlamda tıy at-
ro yapan diğer oyuneulardan
farklı olarak 'ilkeseİ' noktalarda
buluşuy orlar. Tiyatroya gereken
önemin \erilmesi gerektiğinı sa-
\unuy orlar.
Nostaljik ve ileriye dönük
Gösteri Sanatları Toplulu-
ğu'nda yer almak öz\eri gerek-
tiren bir tercih. Çünkü pek çoğu
ünıversıteden mezun. farklı alan-
larda yaşamlarını kazanan insan-
lardan olu^uyor topluluk. Metın
Göksel'ındedeğındığıgıbı 'pi\a-
sa koşullarına teslim olmadan
profosyonel bir tarz yakalanabilir
mi?' kay gısıy la lıareket ediy orlar.
Peki bu aray ışta arzulanan nokta-
ya gelınmis mı? **En azından bu
konuda bir model olabilir bi/im
\aptığımı/~ dıyor Göksel "Bu
tiir grupların \a> ılması gerekiyor,
eğertiyatronun canlanmasını isti-
yorsak. İnsanlar burada tiyatro
\ apıyorlar. ama herkesin kendine
aitbirişi\ar. Belli bir saatten son-
ra işinden çıkıp bura> a «eliyor pek
çoğumuz. Bu önemli bir şey"
Engin Cezzar, 40. yılını geride
bırakan profesyonel bir oyuncu
olarak Boğaziçi C'nnersitesi me-
zunları ıle ılk kez aynı sahneyı
paylasıyor "Fırtına'da. Tıyatroya
adım attığı. ılk sahne tozunu yut-
tuğu yerde 40 y ıl aradan sonra ye-
nidcn seyırciylc buluşacak olan
Cezzar. "Hem çok nostaljik hem
de ilerne dönük bir çalışma" di-
yor "Bu bir anlamda çocuklann
bana yaptığı bir jest oldu. Tiyat-
roya adım attığım yerde sahne>e
cıkıyorunı."
Cezzar" a göre tiyatro oyuncu-
su olmayı düşlemek ve bunu ba-
şarmak çok önemli. Bugünün ko-
şullanna gelince. tiy atrocu olma-
\ı düşjemek giderek zorlaşıyor.
"Benim onlarca, yüzlerce öğren-
cim \ar, çoğu işsiz dolaşıyor. Hiç-
bir ödenekli tiyatro kurumuna gi-
remiyorlar. Yeni kadrolar açıla-
mıyor. Onlarda yaşayabilmek için
tiyatro dışında işleryapıyorlar. Ti-
> atrocu olmak zor iş."
İkinci tiyatro projesi
Ancak bütün bu zorluklar bir
yana. gelecek için umutlu bir
adımatıjıyorbugünlerde. Bu, Bo-
ğaziçi Universitesi bünyesinde
kurulaeak olan bir kültür merke-
zi sayesinde yasamını tiyat-
roculuk yaparak kazanmak iste-
yen gençlerin önünü açacak bü-
vük bir adım. "Burada ikinci bir
tiyatro kurmak istiyoruz" diye
anlatıyor Cezzar. "Batı üniversi-
telerinde olduğu gibi eğitim son-
rası profesyonelliğe geçiş olanağı
yaratmak isthoraz. Bundan son-
ra ben artık buraya dönmüş olu-
\orum. Buranın profesyonel ola-
rak repertuvar tiyatrosuna dö-
nüşmesi için pek çok projem \ar.
Benim umudum bu."
Aynı zamanda De\ let Tıyatro-
lan'nda "Kadı" adlı bir müzıkal
sahneye koy ma çalıs,malannı sür-
düren Cezzar. yılbaşından sonra
bütün enerjisini tiyatroya adım at-
tığı Boğaziçi Üni\ersıtesMiın
sahnesinde yenı yeteneklerin pro-
fesyonelliğe geçişinde harcamak
istivor.
90'larııı Yoko Ono'su
sınemaya ıyıce ısındı
Kültür Ser\isi - Adını. ko-
casının intihannı ızleyen
günlerdesıksıkduyduk Son
günlerde ıse yalnızca Kurt
Cobain'in eşi olarak değıl. bir
rock ılahesi y a da feministle-
rin idolü olarak değerlendiri-
liyor artık.
Madonnanın
l
grunge*\er-
siyonu Courtney Lo\e'dan
söz ediyoruz. Nam-ı diğer.
"doksanların Yoko Ono-
"su^ndan.
O aslında uy ustunıcu müp-
telası genç bir anne. gözü
yaşlı bir dul. Internette sörf
yapmaya meraklı bir çılgın.
Amenkan halkmın netretini
ve se\gisinı aynı anda kaza-
nabilmiş tuhaf bir kadın Co-
urtney Lo\e.
Ve bugünlerde sahıp oldu-
ğu sıfatlara bir yenisıni daha
ekleyerektümdikkatleri üze-
rine çekıyor. Love. Cek yö-
netnıen Milos Forman'ın yö-
nettiği 'The People vs Larry
FKnt' adlı filmdeki rolüyle
oyunculuga iyiden iyiye so-
yundu. Üstelik. Oscar'a aday
gösterilmesi bıle olasılıklar
arasında.
Milos Forman'ın sinema-
ya uyarladığı öykü aslında
bütünüyle ya^anmı> bir tra-
jediden yola çıkıyor. Pornog-
rafik yayın yapan Hustler
dergisinın yöneticisi Larry
Flynfın 1978yılındauğradı-
ğı suikastı konu alıyor film.
\\bod> Harrelson'ı Lam ro-
lünde izlıyoruz. Hani bir za-
manlar 'Katil Doğanlar'ın öl-
dürmeye doymayan azılı ka-
tilini canlandıran Harrelson.
ıa
İ
Courtney Lo\e
Courtney Lo\e ise Larry"nın
kansı Althea Leasure'ı oynu-
yor. A1DS hastası olan Le-
asure. dokuz yıl önce banyo-
da boğularak ölmüs.tü.
Filme sansür darbesi
Lo\e. performansıyla bu
yılın Oscar adayları arasında
yeralabiliryorumuyapıhyor.
Ancak bu olasilık henüz res-
mıyet kazannıadı. Bu arada
film gösterime üirer girmez
sansürün darbesinı yemekten
kunulamadı
Filmin orijınal posteri
müstehcen bulunarak Moti-
on Pictures tarafından yasak-
landı. Bu posterın yaratıcıla-
nndan bın de yönetmen Oli-
verStoneidı. Stone. filmi yö-
netmek istemi^tı ama daha
sonra aray a "Nixon" girince
yerini C«k asıllı Amerikalı
yönetmen Milos Forman'a
bırakmak zorunda kaldı.
Milos Forman'ı ise pek ço-
ğumuz yeterince tanıyoruz.
1975 \ihndan bu vana \al-
nızca be^ film yapan Fomıan
ikı Oscar ödüllü bir yönet-
men. Filmin senaryosudayi-
ne bu alanın başanlı kalem-
lerinden Scott Ale\ander \e
Larn Karasze«ski"dençıktı.
Adaylığı taıtışılabilir
Courtney Love ise beyaz-
perdedeki en önemli rollerin-
den birınde 'The People \s
Larry FKnt'te. Amerikalı ^ı-
nema izİeyıcisinin kar^
JulianSchnabel'in Basq
adlı filminde çtkan Lo\ e. da-
ha önceleri de ufak tefek rol-
lerle sınemaya ısınmı^tı.
Fonnan. fılmebaslamadan
önce Love hakkında henıen
hiçbir şey bilmıyordu. simdi
ise Yanıty dergisi ıle yaptığı
söyles;ide. Çek Cumhurıyeti
Cunıhurba^kanı N'acla\ Ha-
vel'in (Havel. aynı zamanda
Forman'ın eski bir arkadas.0
bile Courtney Love'ın oyun-
culuğunu övdüğünü anlatı-
yor.
Lo\e'ın Oscar adaylığı ise
tartışmalı durumlar yarataca-
ğa benzer. Geçınış y ıllarda
Sharon Stone \ e Uma Thur-
man'ın küçük rollerde görün-
düğü oyunculukları ıle Os-
car'a aday gösterildiklerinı
hatırlatan bir grup Courtney
Lo\e taraftan. ısrarla Love'ın
aday olmasını istiyor.
Her yıl alışıldığı üzere
sürpriz olmayan isimlere gı-
den ödül. aslına bakarsanız
Lov e' ın pek de umurunda de-
ğil. O. şimdi Hole adlı
grubuy la üçüncü albümlerini
çıkarma telaşında.
2. Uluslararası Uzakdoğu Film Festivali İstanbul'da
(, in Halk C umhuriyeti'nden Zhang Jinbao'nun \önettiği 'Mao Zedung ve oğlu' filmi de gösterilecek.
Uzakdoğu sinemasışenliğiKültürServisi-23 kasını-1 aralık
tarihleri arasında Ankara'da gerçek-
leştırilen 2. Uluslararası Uzakdoğu
Film Festivalı. İstanbullusinemase-
\erle buluşuyor. Bugün başlayacak
olan festival. 15 aralığa dek Tarık
Zafer Tunaya Kültür Merkezi e
Atatürk Kıtaphğı'nda sürecek.
Tiim gösterimleri ücretsiz olarak
gerçekleşecek festnalde 'Sinema
Sinema", "Edebiyattan Beyazperde-
\e" adlı bölümlerin yanı sıra "Ret-
rospektif \e 'Kadın Gözüyle Sine-
ma' ba^lıklı özel bölümler yer alı-
yor. Uzakdoğu sinemasının yeni ya-
pıtlarını sunmayı amaçlayan 'Sine-
ma Sinema' bölümünde Ang
Lee'nın 'Düğün VemeğiA\edding
Day*. HyungSeung Leenın "İçteki
Hüzün/ Blue in \bu", C. Yukal'in
'Kız Kardeşler/Daughters", Peter
Jackson'ın 'Semavi Yaratıklar/ He-
a\enl> Creatures'. John \\bo'nun
'Katil/The Killer', Rachane Lirnt-
rakul'un "Romantik Mavi/Roman-
ticBlue'.MelChonglo'nun "G*ce>a-
rısı Dansçılan/ Midnight Dancers".
Mahadi J. Murat'ın 'Sevgili Sal-
mah/Dear Salmah' adlı filmleri
gösterilecek.
'Edebiyattan Beyazperdeye' baş-
lığı altında Japon sinemasının usta-
larından Nagisa Oshima"nın
1978"de Cannes'da En İyi Yönet-
men Ödülü aldığı 'Tutku İmpara-
torluğu/EmpireofPassion've 1993
y ılında Cannes Altın Palmıye ödül-
lü yönetmen Chen Kaige'nin 'Ehe-
da Cariyem/ Fare\vell to M\ Concu-
bine'adlı filmleri sunulacak.
Festi\alın 'Retrospektif bölü-
münde Avustralvalı vönetmen Pe-
ter \\eir konuk ediliyor. Bu bölüm-
de VVeir'in 'Korkusuz'. 'Paris'i Yi-
yen Arabalar' ve 'Hanging Rock'ta
Piknik'adh filmleri ızlenebilır. 'Ka-
dın GözüyleSinema'bölümünde ise
Uzakdoğu sinemasının son y ıllarda
adı duyulan kadın yönetmenleri Mi-
rinalSen(Hindistan). HuangShu-
gun(C'n). LiShaohong(Çın)\e Ali-
son Nİclean (A\ ustraly aI yer alıyor.
Festnaiın yeni bölümlerinden 'Us-
talaraSaygı'ya ise Akira Kun)sa«a
•Rashomon'. "Throne of Blood\'Ye-
di Samuray' ve 'Dersu Lzala"; Kır-
gız yönetmen Tölümüş Okayev
'Bozkurt', 'Kar Leopannın Soyu'
\e "Manas Destanı'yla, Cin Halk
Cumhuriyeti'nden ünlü yönetmen
Zhang Vimou da 'Raise the Red
Lantern" ve 'Kırmızı Fenerler" adlı
yapıtlarıyla katılıyor.
SUNA
TANGÜN
"Resim
Sergisi"
9-12 Aralık 1996
Maltepe Belediyesi
Dr. Füsun Kahveci
Sanat Galerısi
Tel: 0.216 383 09 53
Casıo 208 SR markalı
603 50800635 Sicıl
no'lu yazar kasamızın
ruhsatnamesı ile
ödeme kaydedicı
levhası zayı olmuştur.
YENİ
KAR.\MLRSEL
GİYİM A.Ş.
ŞİŞLİ/İSTANBUL
2ve7
yaşlanndaki
kızkardeşler
için bakıcı abla
anyoruz.
Şninevler Tel: 504 62 "2
19.00 - 22.00
arası)
Nüfus oüzdanımı
kay ben ım
hükümşüzdür.
N ÖZDEMİR
Âman Şaşırmayın!
KUÜANIÇIIARIN EN ÇOK
TERCİH ETTİĞİ DÖNYA MARKALARI,
MEDYA MARKET GÜVENCESİNDE,
SADECE 5 MİLYON PEŞİNAT,
12 AYA VARAN TAKSİTLERLE! 2 8 1 4 9 49
• ERICSSON GH/GF 388 • NOKIA 8110 • SONY CM-ÜX 1000
• MOTOROLA 8200 • SHARP TQ - 450 • S1EMENS S4
ŞİMDİ ARAYIN
KADIKÖY : 349 08 20
BOSTANCI : 463 45 40
DUŞUNCEYE SAYGI
MEMET FL AT
Opera
Sevgili Ş.
Enis Batur'u sevdiğini biliyordum, ama bu sev-
ginin aranızda bir benzerlik olduğuna inanmandan
kaynaklandığını düşünmemiştim.
Şöyle bir bakınca benzeyen yanlarınız yok değit.
Özellikle onun başlangıç şiirleri senin o yıllardaki
şiirlerini biraz andırır. Ama işte o kadar.
Senyenndeduran, değişmeyen birşaırdeğilsin.
Bir yere yerleşip kök salmayı hiç özlemedin. Sü-
rekli yenilendin. Bir benzerliğınız söz konusuysa,
bunu anlatmanın en iyi yolu. senin geçtığin bir yer-
den. daha sonra onun da geçtığıni söylemektir.
Olgunluk dönemındeki Enis Batur'la aranızda bir
benzerlik kurmak. bence, çok güç. Onu bugün ön-
ceki kuşaklardan bir şaıre benzetmek gereğmi duy-
sam, Oktay Rifat gelirdı aklıma.
Ayrıca, temelden bir ayrılığınız da var: Enis Ba-
tur, senin gibi. "Şiirbirşey an/afmaz"cılardan de-
ğil. "Şiirbaşka hiçbirdille anlatılamayacak olanı an-
/af/r"cılardan...
Hanı önceki mektuplarımdan birınde söylediğim
bir söze alınmıştın da, sana uymadığını belirtmiş-
tim o sözün:
"Kolayca anlatılabilecek şeyleri derin göstermek
için kapatıp çetinleştinyorlar."
Bu söze örnekse Enis Batur gıbı bın alınabılır...
Onu düşünerek söylememiştim, yanlış anlama.
Bunun ancak o tür şiir yazanlar için verilebilecek
bir yargı olduğunu anlatmaya çahşıyorum.
Melih Cevdet Anday'ın değerlendırmesını her-
halde bilirsin. Perişey'in arka kapağına da koy-
muşlardı:
"Enis Batur'un şairliğinde biryalvaçlık, birermiş-
lik bulmuşumdur hep. Dızelerınin gızemli havasın-
dan mı, yoksa kendini karşısına almasından, nes-
nelerin gizini araştırmasından mı, kesın olarak söy-
leyemeyeğım. Hangi iyi şıirde yalvaçlık yoktur ki!"
"Yalvaç'ın anlamı nedir?"
"insanları yola getirmek için Tanrıca görevlendi-
nlmiş kimse."
Peygamber yani...
"Dizelerin gizemli havası, (...) kendini karşısına
alma, (...) nesnelehn gizi..."
Aslında Melih Cevdet Anday'ın Enis Batur'daki
yalvaçlığın, ermişliğin nereden kaynaklandığını "ke-
sin olarak" söyleyememesi hiç önemli değıl. Eleş-
tirinin en üst noktasında, bir şairin öznel eleştirı gü-
cüyle yapıyor değerlendirmesini.
Gerçi bu değerlendırme bizim kendi değerlen-
dirmelerimizı yapmamızı engellemez. ama karar-
sızlık sürecimizde oluşabilecek kuşkulardan kurtul-
mamız için güvenli bir dayanaktır.
Her şeyın düzmecesi var çünkü...
Şiir başka hiçbir dılle anlatılamayacak olanı an-
latma çabasına girince şaire böyle yalvaçsı bir gö-
rünüm verebiliyor...
Senin şiir anlayışında ıse buna olanak yok...
Opera'nın adı için söylediklerın sanırım doğru, a-
ma çok anlamlılık çerçevesinde düşünmelısın.
"Opus" gibi "opera"nın da "yapıt" anlamınagel-
diğini söylüyorsun. Niye "Yapıt" dememış öyley-
se? Müziğı çağrıştırmak ıçın mı? Belkı.
Seni böyle düşünmeye yönelten herhalde kita-
•bın btrkaç yennde'büyük bir şıırden söz edılmesı.
Şair tekrar tekrar büyük bir şıiri yazmaya geldi-
ğini belirtiyor. ilkinde, "Büyük bir şiirin eşiğinı yaz-
maya geldim", diyor, sonrakilerde "büyük birşiiri"
yazmaya geldiğini söylüyor. (ss. 22. 29, 45. 74)
"Opus", 'Opera" filan, yabancı sözcükler ya, biz-
de nedense ağırlığı, büyüklüğü çağrıştırır: Büyük
bir yapıt. bırbaşyapıt... "Magnum "u eklemeye ge-
rek bıle kalmaz. Bak, VVebster's ne diyor ingilizce-
de de kullanılan "magnum opus" için: "Büyük bir
yapıt; özellikle, önemli bir yazınsal ya da sanatsal
yapıt: kişının en büyük yapıtı."
Enis Batur Opera adında yaklaşık on beş bın di-
zelik bir şiir tasarladığını, üç bin dize kadar yazdı-
ğını yıllarcaönce konuşmacılaraaçıklamış. bir bö-
lümünü de "Argos" dergısinde okur önüne çıkar-
mıştı.
Demek ki şair bir "büyük yapıt" yazmak için yıl-
lardır çalışmakta... Elimizdeki dört bölümlük Ope-
ra ise, alt başlığında 1 -4004 dendiğne göre. o bü-
yük yapıtm aşağı yukarı üçte biri... Yazılacak daha
sekiz bölüm var...
Anlaşılan "opera "sözcüğü.söylediğin gibi, "ya-
pıt" anlamına kullanılmış: Büyük yapıt..
Oysa kitapta bildiğimiz opera da geçiyor.
Bir yerde şöyle: "Başlıyor tören/ başlıyor gövde-
mi tinimle/ yüzleştirecek görkemli kanl operası:"
(s.41)
Başka bir yerde: "Bu kısa prova. bu dayanılmaz
görüml Operanın son perdesi: Anlıyorum ki benim
oyunum biter bitmez başlayacak/ asıl oyun:" (s.62)
Başka bir yerde: "Soprano, bas, tenorl çınlıyor
duvarlann arasında." (s. 75)
Bir de Enis Batur'un Perişey adlı kitabındaki "Ek-
sik Eserlerim" adlı şiirde geçer Opera'nın adı:
"Opera bir tek ben yazarken sahnelenip/ seslen-
dirilebılecek."
Aslında "Opera" bir simge. ama öyle bir yerleş-
tirilmiş ki bütün anlamları çalışıyor...
Sevgili Ş,
Mektubunda söylediklerinin hepsine değineme-
dim. Kitabın adına saplanıp kaldım. Yanıt bek-
lemeden sana bir mektup daha yazacağım.
Sevgiler, selamlar.
TTB ödül töreni
Kültür Smisi - Türk Tabipleri Birliğfnin düzenled^ği
öykü anlatı yanşmalarmda ödül alanlar belirlendı. Öykü
dalında bınncılığı \'ılmaz Okyay. ikıncılıği Ergın Çıftci.
üçüncülüğü ise Güzel Baz ald'ı. Anlatı yarışmasında ise
Tolga Ersoy bınneılık. K.ayıhan Pala ıkıncilik. Ceyhun
trgıl üçüncülük ödüllerinin sahıbı oldu
BUGÜN
• tSTANBUL DE\XET OPERA \ E BALESİ nde saat
ll.OO'de G. Ro^sıni'nin ••K.ulkedısf. saat 15.30'da A.I.
Haçarury'an'ın ""Spartaküs" adlı yapıtlan izlenebılir.
(252 11 14)
• AHMETCEMAL 16.00-18.00 saatlen arasında Homer
K.itabevi"nde"YaşamdanÇe\ırdiklenm'konulusöyleşınin
konuğu olacak. (249 59 02)
• JAZZSTOPBE^OĞLLSAHNESİ nde 15 00-P 00sa-
atlen arasında 'Türkıye'de Popüler Kültür ve Tiy atro' söy-
leşısi düzenleniyor. Söyleşiye Şemsı Inkaya. Bilgesu Ere-
nus ve Hılmı Bulunmaz katılıyor, (252 93 14)
• MİMARLARODASI'nda'kent ve gençlık kapsamında.
saat 17.30'da Kâmil Kaptan, Sedat Askan. Ismail Doğan-
yılmaz ve Engin Yıldız'ın katıldığı "Zeyrek Çalışması" se-
mineri izlenebılir. (245 16 66ı
• KL LTİRLER ARASI FELSEFESEMİNERLERİ lo-
anna Kuçuradı. Sıegfned Pfeaerl. Önay Sözer \e Ferda
Keskin'in katılacağı "Kültürun Sınırlan - Sınırsız K.üitür
Kültürler Arası Felsefe Olanaklı mıdır" konulu panel saat
10.30"da Galip Dede Cad. 85Tünel. Teutoniada.