29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 ARALIK 1996CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA KULTUR 15 • • Boğaziçi Universitesi Gösteri Sanatları Topluluğu, Shakespeare'in 'Fırtma' adlı oyununu sahneliyor Amatör ruhla profesyonel yaratı • BGST, çoğu üniversiteden mezun. farklı alanlarda yaşamlarını kazanan insanlardan oluşuyor. Ajnatör kimliği sa\ unarak profesyonel iş yapmayı amaçlıyorlar. Dt YGl Dl RCl N Boğaziçi Lnnersıtesı Gösteri Sanatları Topluluğu (BGSTl. tı- yatro sezonunu \\ illiam Shakes- peare'in 'Fırtına'sı ıle açıyor Geçen tıyatro sezonunda 'Ga- lip Sokaklara Talip' adlı dans mîm gösterisiyle bas,arıh bir per- formansyakalayan. çoğu amatör \e >an profesvonel tiyatrocular- danolu^antoplulukbukez Engin Cezzar gibı deneyimli bir oyun- cuyla aynı sahneyi paylaşıyor. Ömer Faruk kurhan'ın sahneye koyduğu •Fırtına". bugün Robert Kolej Suna Kıraç HalFde ızleyi- ci karşısina çıkacak. İnceliklı bir reji çalışması sonucu. çeşıtlı yo- rum zengınliklen \e güncel te- malara göndernıelerle çok boyııt- lu hale gelen oy un. 9 \ e 15 aralık tarihlerinde Boğaziçi Üni\ersite- si Tiyatro Sahnesi'nde sergilene- cek Kurukış tarıhı İ919'lardakı Robert Kolej Oyunculan'na da- yanan BGST, tiyatronun yanı sı- ra sahne sanatlannın pek çok da- lında etkinlik gösteriyor. Oyun- culuk çalışmalan \e semınerle- rin yanı sıra aylık tıyatro cevin Güncel temalaragöndermelerleçokboyutlu halegetirüeno\un, bugün,9\e 15aralıkta sahnelenecek.(Fotoğraf: KAAN SAGANAK.) dergısı Mimemis de topluluğun 'teatral pratiği' olarak >ayın ya- >amını sürdürüyor •Amatör ruhla profosyonel ya- ratı". Boğaziçi Ünhersitesi Gös- teri Sanatları Topluluğu'nun sa- nat etkinliklerinde temel aldığı yaklaşim kısaca böyle özetlene- bılır. Toplulukla ılgilı olarak bıl- gı aldığınıız Metin Göksel. "Biz amatör kimliği sa\ unuyoru/., a- ma profosyonel iş >apmaya dikkat edi\oruz~ diyor. Boğazıeılı oyutı- cular. profesyonel anlamda tıy at- ro yapan diğer oyuneulardan farklı olarak 'ilkeseİ' noktalarda buluşuy orlar. Tiyatroya gereken önemin \erilmesi gerektiğinı sa- \unuy orlar. Nostaljik ve ileriye dönük Gösteri Sanatları Toplulu- ğu'nda yer almak öz\eri gerek- tiren bir tercih. Çünkü pek çoğu ünıversıteden mezun. farklı alan- larda yaşamlarını kazanan insan- lardan olu^uyor topluluk. Metın Göksel'ındedeğındığıgıbı 'pi\a- sa koşullarına teslim olmadan profosyonel bir tarz yakalanabilir mi?' kay gısıy la lıareket ediy orlar. Peki bu aray ışta arzulanan nokta- ya gelınmis mı? **En azından bu konuda bir model olabilir bi/im \aptığımı/~ dıyor Göksel "Bu tiir grupların \a> ılması gerekiyor, eğertiyatronun canlanmasını isti- yorsak. İnsanlar burada tiyatro \ apıyorlar. ama herkesin kendine aitbirişi\ar. Belli bir saatten son- ra işinden çıkıp bura> a «eliyor pek çoğumuz. Bu önemli bir şey" Engin Cezzar, 40. yılını geride bırakan profesyonel bir oyuncu olarak Boğaziçi C'nnersitesi me- zunları ıle ılk kez aynı sahneyı paylasıyor "Fırtına'da. Tıyatroya adım attığı. ılk sahne tozunu yut- tuğu yerde 40 y ıl aradan sonra ye- nidcn seyırciylc buluşacak olan Cezzar. "Hem çok nostaljik hem de ilerne dönük bir çalışma" di- yor "Bu bir anlamda çocuklann bana yaptığı bir jest oldu. Tiyat- roya adım attığım yerde sahne>e cıkıyorunı." Cezzar" a göre tiyatro oyuncu- su olmayı düşlemek ve bunu ba- şarmak çok önemli. Bugünün ko- şullanna gelince. tiy atrocu olma- \ı düşjemek giderek zorlaşıyor. "Benim onlarca, yüzlerce öğren- cim \ar, çoğu işsiz dolaşıyor. Hiç- bir ödenekli tiyatro kurumuna gi- remiyorlar. Yeni kadrolar açıla- mıyor. Onlarda yaşayabilmek için tiyatro dışında işleryapıyorlar. Ti- > atrocu olmak zor iş." İkinci tiyatro projesi Ancak bütün bu zorluklar bir yana. gelecek için umutlu bir adımatıjıyorbugünlerde. Bu, Bo- ğaziçi Universitesi bünyesinde kurulaeak olan bir kültür merke- zi sayesinde yasamını tiyat- roculuk yaparak kazanmak iste- yen gençlerin önünü açacak bü- vük bir adım. "Burada ikinci bir tiyatro kurmak istiyoruz" diye anlatıyor Cezzar. "Batı üniversi- telerinde olduğu gibi eğitim son- rası profesyonelliğe geçiş olanağı yaratmak isthoraz. Bundan son- ra ben artık buraya dönmüş olu- \orum. Buranın profesyonel ola- rak repertuvar tiyatrosuna dö- nüşmesi için pek çok projem \ar. Benim umudum bu." Aynı zamanda De\ let Tıyatro- lan'nda "Kadı" adlı bir müzıkal sahneye koy ma çalıs,malannı sür- düren Cezzar. yılbaşından sonra bütün enerjisini tiyatroya adım at- tığı Boğaziçi Üni\ersıtesMiın sahnesinde yenı yeteneklerin pro- fesyonelliğe geçişinde harcamak istivor. 90'larııı Yoko Ono'su sınemaya ıyıce ısındı Kültür Ser\isi - Adını. ko- casının intihannı ızleyen günlerdesıksıkduyduk Son günlerde ıse yalnızca Kurt Cobain'in eşi olarak değıl. bir rock ılahesi y a da feministle- rin idolü olarak değerlendiri- liyor artık. Madonnanın l grunge*\er- siyonu Courtney Lo\e'dan söz ediyoruz. Nam-ı diğer. "doksanların Yoko Ono- "su^ndan. O aslında uy ustunıcu müp- telası genç bir anne. gözü yaşlı bir dul. Internette sörf yapmaya meraklı bir çılgın. Amenkan halkmın netretini ve se\gisinı aynı anda kaza- nabilmiş tuhaf bir kadın Co- urtney Lo\e. Ve bugünlerde sahıp oldu- ğu sıfatlara bir yenisıni daha ekleyerektümdikkatleri üze- rine çekıyor. Love. Cek yö- netnıen Milos Forman'ın yö- nettiği 'The People vs Larry FKnt' adlı filmdeki rolüyle oyunculuga iyiden iyiye so- yundu. Üstelik. Oscar'a aday gösterilmesi bıle olasılıklar arasında. Milos Forman'ın sinema- ya uyarladığı öykü aslında bütünüyle ya^anmı> bir tra- jediden yola çıkıyor. Pornog- rafik yayın yapan Hustler dergisinın yöneticisi Larry Flynfın 1978yılındauğradı- ğı suikastı konu alıyor film. \\bod> Harrelson'ı Lam ro- lünde izlıyoruz. Hani bir za- manlar 'Katil Doğanlar'ın öl- dürmeye doymayan azılı ka- tilini canlandıran Harrelson. ıa İ Courtney Lo\e Courtney Lo\e ise Larry"nın kansı Althea Leasure'ı oynu- yor. A1DS hastası olan Le- asure. dokuz yıl önce banyo- da boğularak ölmüs.tü. Filme sansür darbesi Lo\e. performansıyla bu yılın Oscar adayları arasında yeralabiliryorumuyapıhyor. Ancak bu olasilık henüz res- mıyet kazannıadı. Bu arada film gösterime üirer girmez sansürün darbesinı yemekten kunulamadı Filmin orijınal posteri müstehcen bulunarak Moti- on Pictures tarafından yasak- landı. Bu posterın yaratıcıla- nndan bın de yönetmen Oli- verStoneidı. Stone. filmi yö- netmek istemi^tı ama daha sonra aray a "Nixon" girince yerini C«k asıllı Amerikalı yönetmen Milos Forman'a bırakmak zorunda kaldı. Milos Forman'ı ise pek ço- ğumuz yeterince tanıyoruz. 1975 \ihndan bu vana \al- nızca be^ film yapan Fomıan ikı Oscar ödüllü bir yönet- men. Filmin senaryosudayi- ne bu alanın başanlı kalem- lerinden Scott Ale\ander \e Larn Karasze«ski"dençıktı. Adaylığı taıtışılabilir Courtney Love ise beyaz- perdedeki en önemli rollerin- den birınde 'The People \s Larry FKnt'te. Amerikalı ^ı- nema izİeyıcisinin kar^ JulianSchnabel'in Basq adlı filminde çtkan Lo\ e. da- ha önceleri de ufak tefek rol- lerle sınemaya ısınmı^tı. Fonnan. fılmebaslamadan önce Love hakkında henıen hiçbir şey bilmıyordu. simdi ise Yanıty dergisi ıle yaptığı söyles;ide. Çek Cumhurıyeti Cunıhurba^kanı N'acla\ Ha- vel'in (Havel. aynı zamanda Forman'ın eski bir arkadas.0 bile Courtney Love'ın oyun- culuğunu övdüğünü anlatı- yor. Lo\e'ın Oscar adaylığı ise tartışmalı durumlar yarataca- ğa benzer. Geçınış y ıllarda Sharon Stone \ e Uma Thur- man'ın küçük rollerde görün- düğü oyunculukları ıle Os- car'a aday gösterildiklerinı hatırlatan bir grup Courtney Lo\e taraftan. ısrarla Love'ın aday olmasını istiyor. Her yıl alışıldığı üzere sürpriz olmayan isimlere gı- den ödül. aslına bakarsanız Lov e' ın pek de umurunda de- ğil. O. şimdi Hole adlı grubuy la üçüncü albümlerini çıkarma telaşında. 2. Uluslararası Uzakdoğu Film Festivali İstanbul'da (, in Halk C umhuriyeti'nden Zhang Jinbao'nun \önettiği 'Mao Zedung ve oğlu' filmi de gösterilecek. Uzakdoğu sinemasışenliğiKültürServisi-23 kasını-1 aralık tarihleri arasında Ankara'da gerçek- leştırilen 2. Uluslararası Uzakdoğu Film Festivalı. İstanbullusinemase- \erle buluşuyor. Bugün başlayacak olan festival. 15 aralığa dek Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi e Atatürk Kıtaphğı'nda sürecek. Tiim gösterimleri ücretsiz olarak gerçekleşecek festnalde 'Sinema Sinema", "Edebiyattan Beyazperde- \e" adlı bölümlerin yanı sıra "Ret- rospektif \e 'Kadın Gözüyle Sine- ma' ba^lıklı özel bölümler yer alı- yor. Uzakdoğu sinemasının yeni ya- pıtlarını sunmayı amaçlayan 'Sine- ma Sinema' bölümünde Ang Lee'nın 'Düğün VemeğiA\edding Day*. HyungSeung Leenın "İçteki Hüzün/ Blue in \bu", C. Yukal'in 'Kız Kardeşler/Daughters", Peter Jackson'ın 'Semavi Yaratıklar/ He- a\enl> Creatures'. John \\bo'nun 'Katil/The Killer', Rachane Lirnt- rakul'un "Romantik Mavi/Roman- ticBlue'.MelChonglo'nun "G*ce>a- rısı Dansçılan/ Midnight Dancers". Mahadi J. Murat'ın 'Sevgili Sal- mah/Dear Salmah' adlı filmleri gösterilecek. 'Edebiyattan Beyazperdeye' baş- lığı altında Japon sinemasının usta- larından Nagisa Oshima"nın 1978"de Cannes'da En İyi Yönet- men Ödülü aldığı 'Tutku İmpara- torluğu/EmpireofPassion've 1993 y ılında Cannes Altın Palmıye ödül- lü yönetmen Chen Kaige'nin 'Ehe- da Cariyem/ Fare\vell to M\ Concu- bine'adlı filmleri sunulacak. Festi\alın 'Retrospektif bölü- münde Avustralvalı vönetmen Pe- ter \\eir konuk ediliyor. Bu bölüm- de VVeir'in 'Korkusuz'. 'Paris'i Yi- yen Arabalar' ve 'Hanging Rock'ta Piknik'adh filmleri ızlenebilır. 'Ka- dın GözüyleSinema'bölümünde ise Uzakdoğu sinemasının son y ıllarda adı duyulan kadın yönetmenleri Mi- rinalSen(Hindistan). HuangShu- gun(C'n). LiShaohong(Çın)\e Ali- son Nİclean (A\ ustraly aI yer alıyor. Festnaiın yeni bölümlerinden 'Us- talaraSaygı'ya ise Akira Kun)sa«a •Rashomon'. "Throne of Blood\'Ye- di Samuray' ve 'Dersu Lzala"; Kır- gız yönetmen Tölümüş Okayev 'Bozkurt', 'Kar Leopannın Soyu' \e "Manas Destanı'yla, Cin Halk Cumhuriyeti'nden ünlü yönetmen Zhang Vimou da 'Raise the Red Lantern" ve 'Kırmızı Fenerler" adlı yapıtlarıyla katılıyor. SUNA TANGÜN "Resim Sergisi" 9-12 Aralık 1996 Maltepe Belediyesi Dr. Füsun Kahveci Sanat Galerısi Tel: 0.216 383 09 53 Casıo 208 SR markalı 603 50800635 Sicıl no'lu yazar kasamızın ruhsatnamesı ile ödeme kaydedicı levhası zayı olmuştur. YENİ KAR.\MLRSEL GİYİM A.Ş. ŞİŞLİ/İSTANBUL 2ve7 yaşlanndaki kızkardeşler için bakıcı abla anyoruz. Şninevler Tel: 504 62 "2 19.00 - 22.00 arası) Nüfus oüzdanımı kay ben ım hükümşüzdür. N ÖZDEMİR Âman Şaşırmayın! KUÜANIÇIIARIN EN ÇOK TERCİH ETTİĞİ DÖNYA MARKALARI, MEDYA MARKET GÜVENCESİNDE, SADECE 5 MİLYON PEŞİNAT, 12 AYA VARAN TAKSİTLERLE! 2 8 1 4 9 49 • ERICSSON GH/GF 388 • NOKIA 8110 • SONY CM-ÜX 1000 • MOTOROLA 8200 • SHARP TQ - 450 • S1EMENS S4 ŞİMDİ ARAYIN KADIKÖY : 349 08 20 BOSTANCI : 463 45 40 DUŞUNCEYE SAYGI MEMET FL AT Opera Sevgili Ş. Enis Batur'u sevdiğini biliyordum, ama bu sev- ginin aranızda bir benzerlik olduğuna inanmandan kaynaklandığını düşünmemiştim. Şöyle bir bakınca benzeyen yanlarınız yok değit. Özellikle onun başlangıç şiirleri senin o yıllardaki şiirlerini biraz andırır. Ama işte o kadar. Senyenndeduran, değişmeyen birşaırdeğilsin. Bir yere yerleşip kök salmayı hiç özlemedin. Sü- rekli yenilendin. Bir benzerliğınız söz konusuysa, bunu anlatmanın en iyi yolu. senin geçtığin bir yer- den. daha sonra onun da geçtığıni söylemektir. Olgunluk dönemındeki Enis Batur'la aranızda bir benzerlik kurmak. bence, çok güç. Onu bugün ön- ceki kuşaklardan bir şaıre benzetmek gereğmi duy- sam, Oktay Rifat gelirdı aklıma. Ayrıca, temelden bir ayrılığınız da var: Enis Ba- tur, senin gibi. "Şiirbirşey an/afmaz"cılardan de- ğil. "Şiirbaşka hiçbirdille anlatılamayacak olanı an- /af/r"cılardan... Hanı önceki mektuplarımdan birınde söylediğim bir söze alınmıştın da, sana uymadığını belirtmiş- tim o sözün: "Kolayca anlatılabilecek şeyleri derin göstermek için kapatıp çetinleştinyorlar." Bu söze örnekse Enis Batur gıbı bın alınabılır... Onu düşünerek söylememiştim, yanlış anlama. Bunun ancak o tür şiir yazanlar için verilebilecek bir yargı olduğunu anlatmaya çahşıyorum. Melih Cevdet Anday'ın değerlendırmesını her- halde bilirsin. Perişey'in arka kapağına da koy- muşlardı: "Enis Batur'un şairliğinde biryalvaçlık, birermiş- lik bulmuşumdur hep. Dızelerınin gızemli havasın- dan mı, yoksa kendini karşısına almasından, nes- nelerin gizini araştırmasından mı, kesın olarak söy- leyemeyeğım. Hangi iyi şıirde yalvaçlık yoktur ki!" "Yalvaç'ın anlamı nedir?" "insanları yola getirmek için Tanrıca görevlendi- nlmiş kimse." Peygamber yani... "Dizelerin gizemli havası, (...) kendini karşısına alma, (...) nesnelehn gizi..." Aslında Melih Cevdet Anday'ın Enis Batur'daki yalvaçlığın, ermişliğin nereden kaynaklandığını "ke- sin olarak" söyleyememesi hiç önemli değıl. Eleş- tirinin en üst noktasında, bir şairin öznel eleştirı gü- cüyle yapıyor değerlendirmesini. Gerçi bu değerlendırme bizim kendi değerlen- dirmelerimizı yapmamızı engellemez. ama karar- sızlık sürecimizde oluşabilecek kuşkulardan kurtul- mamız için güvenli bir dayanaktır. Her şeyın düzmecesi var çünkü... Şiir başka hiçbir dılle anlatılamayacak olanı an- latma çabasına girince şaire böyle yalvaçsı bir gö- rünüm verebiliyor... Senin şiir anlayışında ıse buna olanak yok... Opera'nın adı için söylediklerın sanırım doğru, a- ma çok anlamlılık çerçevesinde düşünmelısın. "Opus" gibi "opera"nın da "yapıt" anlamınagel- diğini söylüyorsun. Niye "Yapıt" dememış öyley- se? Müziğı çağrıştırmak ıçın mı? Belkı. Seni böyle düşünmeye yönelten herhalde kita- •bın btrkaç yennde'büyük bir şıırden söz edılmesı. Şair tekrar tekrar büyük bir şıiri yazmaya geldi- ğini belirtiyor. ilkinde, "Büyük bir şiirin eşiğinı yaz- maya geldim", diyor, sonrakilerde "büyük birşiiri" yazmaya geldiğini söylüyor. (ss. 22. 29, 45. 74) "Opus", 'Opera" filan, yabancı sözcükler ya, biz- de nedense ağırlığı, büyüklüğü çağrıştırır: Büyük bir yapıt. bırbaşyapıt... "Magnum "u eklemeye ge- rek bıle kalmaz. Bak, VVebster's ne diyor ingilizce- de de kullanılan "magnum opus" için: "Büyük bir yapıt; özellikle, önemli bir yazınsal ya da sanatsal yapıt: kişının en büyük yapıtı." Enis Batur Opera adında yaklaşık on beş bın di- zelik bir şiir tasarladığını, üç bin dize kadar yazdı- ğını yıllarcaönce konuşmacılaraaçıklamış. bir bö- lümünü de "Argos" dergısinde okur önüne çıkar- mıştı. Demek ki şair bir "büyük yapıt" yazmak için yıl- lardır çalışmakta... Elimizdeki dört bölümlük Ope- ra ise, alt başlığında 1 -4004 dendiğne göre. o bü- yük yapıtm aşağı yukarı üçte biri... Yazılacak daha sekiz bölüm var... Anlaşılan "opera "sözcüğü.söylediğin gibi, "ya- pıt" anlamına kullanılmış: Büyük yapıt.. Oysa kitapta bildiğimiz opera da geçiyor. Bir yerde şöyle: "Başlıyor tören/ başlıyor gövde- mi tinimle/ yüzleştirecek görkemli kanl operası:" (s.41) Başka bir yerde: "Bu kısa prova. bu dayanılmaz görüml Operanın son perdesi: Anlıyorum ki benim oyunum biter bitmez başlayacak/ asıl oyun:" (s.62) Başka bir yerde: "Soprano, bas, tenorl çınlıyor duvarlann arasında." (s. 75) Bir de Enis Batur'un Perişey adlı kitabındaki "Ek- sik Eserlerim" adlı şiirde geçer Opera'nın adı: "Opera bir tek ben yazarken sahnelenip/ seslen- dirilebılecek." Aslında "Opera" bir simge. ama öyle bir yerleş- tirilmiş ki bütün anlamları çalışıyor... Sevgili Ş, Mektubunda söylediklerinin hepsine değineme- dim. Kitabın adına saplanıp kaldım. Yanıt bek- lemeden sana bir mektup daha yazacağım. Sevgiler, selamlar. TTB ödül töreni Kültür Smisi - Türk Tabipleri Birliğfnin düzenled^ği öykü anlatı yanşmalarmda ödül alanlar belirlendı. Öykü dalında bınncılığı \'ılmaz Okyay. ikıncılıği Ergın Çıftci. üçüncülüğü ise Güzel Baz ald'ı. Anlatı yarışmasında ise Tolga Ersoy bınneılık. K.ayıhan Pala ıkıncilik. Ceyhun trgıl üçüncülük ödüllerinin sahıbı oldu BUGÜN • tSTANBUL DE\XET OPERA \ E BALESİ nde saat ll.OO'de G. Ro^sıni'nin ••K.ulkedısf. saat 15.30'da A.I. Haçarury'an'ın ""Spartaküs" adlı yapıtlan izlenebılir. (252 11 14) • AHMETCEMAL 16.00-18.00 saatlen arasında Homer K.itabevi"nde"YaşamdanÇe\ırdiklenm'konulusöyleşınin konuğu olacak. (249 59 02) • JAZZSTOPBE^OĞLLSAHNESİ nde 15 00-P 00sa- atlen arasında 'Türkıye'de Popüler Kültür ve Tiy atro' söy- leşısi düzenleniyor. Söyleşiye Şemsı Inkaya. Bilgesu Ere- nus ve Hılmı Bulunmaz katılıyor, (252 93 14) • MİMARLARODASI'nda'kent ve gençlık kapsamında. saat 17.30'da Kâmil Kaptan, Sedat Askan. Ismail Doğan- yılmaz ve Engin Yıldız'ın katıldığı "Zeyrek Çalışması" se- mineri izlenebılir. (245 16 66ı • KL LTİRLER ARASI FELSEFESEMİNERLERİ lo- anna Kuçuradı. Sıegfned Pfeaerl. Önay Sözer \e Ferda Keskin'in katılacağı "Kültürun Sınırlan - Sınırsız K.üitür Kültürler Arası Felsefe Olanaklı mıdır" konulu panel saat 10.30"da Galip Dede Cad. 85Tünel. Teutoniada.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle