Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 .ARAUK 1996 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
A skeri anaca
saldırı girişimi
• ISTANBL'L(AA)-
fc sıvil personel
\e hareket halındeki
asSceri m dibüse el bombası
atı pltnak istendi. Alınan
bil giye göre. saat 19.30
sırralarınc'a meydana gelen
olaayda. Kartal Jandarma
;İkrnal Komutanlığı'nabağlı
;sivil personel taşıyan askeri
mudıbüse. Borusan
Kavşağı'na geldiği sırada.
Jdrmliği henüz belırsiz bir
ki^i tarafından el bombası
atıürnak istendi. Yola diişen
bombanın patlaması
sonıucu, asken aracın
yanından geçen Engin
Katfalı yönetimindelci 34
J M F 73 plakalı özel
t>t»mobilın camlan kınldı
-Sal-dırgan. olay yennden
•yay a olarak kaçtı.
Suyolcu cinayeti
davası
. • AYDIN (AA) - Eskı
Kuşadası Belediye Başkanı
Lütfi Suvolcu'nun, 15
Mayis 1995'te evinin
önünde uğradığı silahlı
saldırı sonucu
öldîirülmesiyle ilgili dava,
savcının mütalaasını
t>ildirmesı için ertelendi.
Aydın Ağır Ceza
Mahkemesi heyetine,
•raporlu olan Başkan Turgut
'Tılmaz'ın yerine vekâlet
eden Sulh Ceza Mahkemesi
Jıâkimi Ramazan Uçak
"başkanlıketti.
Duruşmada, Suyolcu"yu
tasarlayarak öldürmek
suçundan haklannda idam
_cezası istenen tutuklu
,s.anıklar. "retikçi' Fırat
.Erdoğan. Yavuz Kaşıkçı ile
,Şerafertın Kurt hazır
bulundu
Öğretmenevleri
Meclis'te
• ANKARA (Cumhuriyet
Biirosu)-DSP Kocaelı
-Milletvekili Halil Çalık.
sınıf öğretmenliğine
-pedagojik formasyonu
-olmayan adaylann
,atanmasının egitim
çevreJerinde şaşkınlık
^arattığını kaydederek
."Sayın Erbakan. Çiller\e
Sağfam, çocuklarını bir
.ziraatçi ya da \eterinere
okuturlar mı?" dedi.
Öğretmenev lerinin satışa
"çıkarılmasını da eleştiren
Çalık. eğıtimcileri kimsenin
görmezlıkten
'gelemeyeceğini vurguladı.
KESK'in kuruluş
yıldönümü
<M ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Kamu Emekçiİen
•Sendikalan
Kon federasyonu' nun
-(KESK) birinci kuruluş
yıldönümü, çeşitli
•etkinliklerle kutlanıyor.
JCESK. kuruluş
>tkinlıklerinin ardından 14
aralık cumartesi günü
Ankara'da ••Demokratik
Devlet ve Halkci Bütçe"
mitingi düzenleyecek.
KESK'ten yapılan
açıklamada. 1989 yılında
-başlayan sendikalaşma
r
sürecinin baskı ve
-yasaklara karşın
-sürdürülerek 8 Aralık
ı-l 995'te konfederasyonun
kurulduğu anımsatıldı.
CHP'nin Zlle
paporu
M ANKARA (ANKA)-
Sbkat'ın Zile ilçesinde
meydana gelen olaylar
hakkında Tokat Milletvekili
Şahin Ulusoy ve Antalya
Milletvekilı Yusuf Öztop
tarafından bir rapor
hazırlandı. Şahin Ulusoy.
jıazırladıklan raporla ilgili
olarak CHP grubunun
tasına kapalı bölümünde
"bilgi verdı. Ulusoy, kaçma
"ğirişiminde bulunan ikı
TKK'linin bir astsubayı
[öldürdükten sonra
'oldürülmesi olayından
•'sonra yaklaşık 60 kişinin
lıdliye önünde toplanarak
""Komünist savcı istifa"
"sloganlan attıklarını
'Şnımsattı. Olayların kısa
"Sürede yatıştığını belirten
.tilusov. Adalet
Bakanlığrnın daha önce
planladığı ağır ceza hâkimi.
"başsavcı ve iki savcının
j*örev yerinin değiştrilmesi
operasyonunu bu olayı
bahane ederek
gerçekleştirdiğini açıkladı.
SSK'nin
sopunları
• ANKARA (Cumhuriyet
"Bürosu) -TBMM Genel'
kurulu'nda sosyal güvenlik
've SSIC'nin sorunlannı
"araştırmak üzere kurulan
araştırma komisyonunun
raporu görüşüldü. DSP
^Kocaeli Milletvekili Bekir
Yurdagül. Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı
Necati Çelik'in kurumun
özerklığine "darbe"
ındirdiğini söyledi.
Yunan basını, Çiller ailesinin nükleer madde kaçakçılığı yaptığını ileri sürdü
6
Çifler mafya için devrede'TÜrkeS İStenmeyen adam' Yunanistan'da yayımlanan
Eksusia (İktidar) gazetesi, Çiller'in. Almanya'daki mafyacılann
serbest bırakılması için devreye girdiğini açıkladı. Gazete,
Almanya'nın. uyuşturucu kaçakçılığına karışan MHP lideri
Türkeş'i •'istenmeyen adam" ilan ettiğini duyurdu.
UyUŞtUrUCUya BUCak adl kariŞtl" Gazeteye göre
Almanya. uyuşturucu kaçakçılığına karıştığı gerekçesiyle
ülkücülerin de "tehlikeli yabancı örgütler listesi"ne alınması için
girişimlere başladı. Haberde, uyuşturucu kaçakçılığında Sedat
Bucak'ın da adının geçtiği bildirildi.
DYP Crubu
Bucak
Çiller'den
izin aldı
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - DYP Genel
Başkanı ve Başbakan
Yardımcısı Tansu Çiller,
"çete" olarak nitelendir-
diğiANAP Genel Başka-
nı MesutYümaz. İşçi Par-
tisi (İP) Genel Başkanı
Doğu Perinçek ve bazı
medya kuruluşlannı. iş-
birliği yaparak devlete
hücum etmekle suçladı.
ANAP liderinin. partisi-
ni Cibali Karakolu'na çe-
virdiğini savunan Çiller.
"Asalak bir sermaye, ön-
lerinekalkanyapılmışbir
kısıın nıedva ve onların
sözcüsü ana muhalefet li-
deri; işte çeteleşme bu-
dur" dedi.
Çiller. Susurluk kaza-
sının tek tanığı DYP Şan-
lıurfa Milletvekili Sedat
Bucak a. DGM'ye ifade
vermesı için izin verdık-
lerini açıkladı.
Bucak'ın ifade verece-
ği günü bekleyen Ankara
DGM Savcısı Dilaver
Kahveci iseUBA'yavap-
tığı açıklamada. bugüne
kadar bu konuda bir ge-
lişme olmadığını söyledi.
Kahveci. Bucak'ın ifade
verecegi larih ıle ilgiJi bil-
gi veremeyecegini de be-
lirterek "İfade almak için
lojmanlara gidilebiür ve-
\a kendisi bura>a gelebi-
îir" dedi.
Sedat Bucak'ın ifade-
sinin büyük olasılıkla
TBMM lojmanlarında
alınacağı öğrenildi.
DYP Meclis grubunda
konuşan Çiller. halkın ge-
leceğe ılışkin umutlarının
kasıtlı bir şekilde yok
edilmek istendiğini, kar-
gaşa yaşandığını ve ku-
rumların yerli yennde ol-
madıklannı söyledi.
Tansu Çiller. bir bölüm
medyavı partililige so-
yunmakla suçla>arak
"Ana muhalefet orta sağ-
da bir parti olacakken,
miJlivetçi sol oldular. Pt-
rinçek'in saflanndan de\ -
lete hücum var" dedi.
ANhL\R.\ (CumhunŞet Bürosu)
- Yunanistan'da yayın vaşamına ge-
çen avlarda başlayan Eksusia (İkti-
dar) gazetesi. Alman gizli istihbara-
tına dayanarak Dışişleri Bakanı ve
BaşbakanYardımcibi Tansu Çiller
hakkında ağır iddialarda bulundu.
Gazete. Çiller ailesinin nükleer
madde kaçakçılığı vaptığınıönesü-
rerken Tansu Çiller'in Almanya'da
gözaltına alınan Türk mafya üvele-
rinin serbest bırakılması için resmen
müdahalede bulunduğunu sav undu.
Gazete. MHP Genel Başkanı Al-
parslan Türkeş'i "istenmeyen
adam" ilan ettiğini savunduğu Al-
nıanv a'nın. uv uşturucu kaçakçılığı-
na karıştığı gerekçesivle ülkücüle-
rin de "tehlikeli \abancıörgütler lis-
tesi"ne alınması için girişimlere
başladığını öne sürdü. Haberde.
uv uşturucu kaçakçılığında Sedat
Bucak'ın da adının ceçtiöi bildiril-
di.
Eksusia gazetesinin 29 kasım ta-
rihli sayısında ver alan. Petros Sta-
gosimzalı "Bonn,Çiller'ibitiriyor"
başlıklı haberde. •*Alman istihbarat
ser\ isinin. Çüler'in >e eşinin Alman-
va'daki vasadışı e\lemleri konusun-
da topladığı belgelerden sonra Al-
man diplomasisi, Çiller'e 'Kül ol-
muş bir kâğıt' gözüyle bakıyor" de-
nildi.
Başbakanlık Basın-Yayın ve En-
formasvon Genel Müdürlüeü'niin
DYP TBMM grup toplarıtısına katılan Tokat Alnıus Çe\reli Beledi\e Başkanı. Afvon-Dinar Havdarlı Beledi\e Baş-
kanı ile 7 meclis ü\esi CHP'den DYP'\egectiler. DV P'\e geçen beledi\e başkanlanna rozetlerini DV P Genel Başka-
nı ve Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller taktı. (Fotoğraf: A A)
ANAP lideri Yilmaz'dan çiller'in karakol benzetmesine yanıt
'CibaliKarakolu mafyadan iykUr'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz,
partisini "Cibali Karakolu"na benzeten
DYP Genel Başkanı ve Başbakan Yar-
dımcısı Tansu Çöler'i, "CibaK Karako-
lu. mafyadan daha iyi bir yerdir" diye
' yanıtladı. ANAP Genel Başkan Yardım-
c'^'ı Yaşar Dedeldc de'Çjüefe. "Birgün
gefccek, ANAFı benzettiği Cibali Kara-
koiu'nda yolsuzluklany la ilgili ifade vere-
cek"karşılıfını verdi.
ANAPGenel Başkanı Mesut Yılmaz.
dünTBMM Başkanı Mustafa Kalemli'vı
ziyareti sırasındaÇiller'in "Cibali'" ben-
zetmesiyle ilgili bir soru üzerine. Cibali
Karakolu'nun mafyadan daha iyi biryer
oldugunu belirterek "Bunlara cevapver-
mem. Çiller besbefli polemik yapıp gün-
demi degiştirmeve çahşıyor. Çiller'e veri-
lecek en i\i \anıt. bu konuvu takip edip
sonuçlanduinak >c gerçekieri ortava çı-
karmaktır. Bundan en fazla rahatsız ola-
cak da kendisidir" diye konuştu.
ANAP yönetimi de partilerini devlete
karşı hücum etmekfe suçiayan ve Cibali
Karakolu'na benzeten Tansu Çiller'e
veryansın etti. ANAP Genel Başkan Yar-
dımcısı Dedelek. Çiller'e. "Efer yüreği
varsa Erbakan"ın arkasına sığınıp hak-
kındaki iddialann üsrüne yeşil örtü örte-
ceğine Yüce Divan'a çıkıp aklansuı' de-
di. Çiller'in, ANAP'm temiz toplum si-
yaseti karşısında panikleyerek "abuksa-
buk Deyaniarda" bulunmaya başladığını
dile getıren Dedelek. şöyle dev'am etti:
"AİNAP'ı sokulukla suçlayan ve Ciba-
li Karakolu'na benzeten Çilier şaşkınük-
la acz içine düşnıüştür."
ANAP Genel Başkan Yardımcısı A-
had Andkanda. Çiller'in kendisiyle il-
gili şaibeleri örtmeye çalıştığını savuna-
rak "Çiller suçluluk telaşt içindedir. Çil-
ler.Türk tophımuna lavık sKaset yapmı-
yor. Akıl hocalan kendisine ve partisine
kötülük vapıvor'" dedi.
Yılmaz, Başbakan Necmettin Er-
bakan'ın son bir hafta içerisinde tu-
tumunda keskin değişiklik yaptığını,
bunu da olumlu bulduklannı söyledi.
Yılmaz, "Başbakan fasa fisodan bu
noktaya gelmişse bu çok scv indirici ge-
lişmedir" dedi. Cumhuriyet'e bilgi
veren Yılmaz, üç gün içinde Türki-
ye'de her şeyin açıklıga kavuşacagını
söyledi. Kumarhaneîer krah olarak
bilinen ÖmerLütfiiTopal'ın öldürdü-
ğü savlanan ve DYP Şanlıurfa millet-
vekili Sedat Bucak'ın korumalığına
verildiği iddiaedilen polislerin ifade-
lerinin bulunduğu ses bandını dinle-
diğini belirten Yılmaz. "Türkiye her
şeyi vakında öğrenecek" diye konuş-
tu!
"Dış Basın ve Türkiye" bülteninde
de yer alan haberde şu görüşlere y-
er verildi:
- Çiller'in bu faaliyetleri. 4 ka-
sımda Türkiye'de mevdana gelen
trafik kazasından sonra ortaya çı-
kan uyuşturucu ve eski Sov vet Sos-
>alist Çumhurivetleri Birliği'nden
(SSCB) yapılan nükleer malzeme
kaçakçılığı ile ilgilidir.
- Güvenilir kaynaklardan alınan
bilgilere göre Almanya Türkeş'i
"persona non grata~ (isten-
meyen adaml ilan etti. Tür-
keş. bir ay önce Almanya'yı
ziyaretetmışve Essen'de 10
bın kişinin katıldığı birtop-
lantıda konuşmuştu.
- Türkeş'ın istenmeyen
adam ilan edilmesınde. dev -
let içinde devlet olan "boz-
kurtlar"ın Almanya'daki
faaliyetleri de önemli bir rol
ovnadı.
Mman Narkotik Şube
Müdürlüğü'nün Dışişleri
Bakanlığı'na verdiği bırra-
pora göre, Türkiye"den Al-
manya'v a yapılan uyuşturu-
cu kaçakçılığında "bozkurt-
lar"ın da adı geçıvor.
Halbuki şımdıve kadar
uyuşturucu kaçakçılığı için
sadece PKK suçlanıyordu.
"Bozkurtlar~ın Almanya'da
6 bın üvesi ve 10 bın kadar
da taraftan v ar.
Hoşgörü sona erdi
Haberde. "güvenilir kav-
naklar"a dayanılarak Al-
manya'da ülkücülere hoşgö-
rülü olma politikasının so-
na erdığı ve Alman Dışişle-
ri Bakanlığf nın. ülkücüle-
rin "tehlikeli vabancı örgüt-
ler" lıstesine alınması için
gerekli talimatı verdiği öne
sürüldü.
Eksusia'nın haberindeyi-
ne güvenilir kavnaklara da-
yanılarak Çiller'i zor du-
rumda bırakan bulgu iddi-
alan da şöyle sıralandı:
- Gözaltına alınan Türk
mafya üyelerinin serbest bı-
rakılması için resmen mü-
dahalede bulunması.
- Uyuşturucu kaçakçılığı
yapan ve gözaltına alınan
Kürtlenn. "BozkurT Sedat
Bucak'ın da uyuşturucu ka-
çakçılığına karıştığını bil-
dirmelerı.
- Çiller'in eşinin geçen yıl
Baden-Baden'de nükleer
malzeme kaçakçılığı yap-
mak suçuyla aranan Hüse-
>in Duman'la yaptığı (iddia
edılenl gizlı görüşme.
CHP lideri Baykal, partisinin grup toplantısında ciddi bir soruşturma yapılmadığını söyledi
6
Iktidar Susıırhık'u örtme telasında'
CHP
A.NK.ARA (Cumhurivet
Bürosu)-CHPGenel Başkanı
Deniz Baykal. Susurluk'ta
mevdana gelen \e "devlet-
mafva-aşiret" üçgenindekı
karanlık bağlantılan ortava çıkaran trafik
kazasının üzennden bir av geçmesine karşın
ciddi bir soruşturma vapılmadığını
vurgulayarak "İktidar, suçluluk telaşı içinde.
olayı örtbas etme telaşı içinde" dedi. CHP
lideri. konunun güven venci bıçımde ele
alınıp aydınlıâa kavuşturulacağı umudunu
taşımadığını söyledi. Bavkal. partisinin
TBMM grup toplantısında yaptığı
konuşmada. Susurluk kazasının üzerinden bir
ay geçmesine karşın. kamuovu önüne
dökülen çarpıcı ilışkilerin avdınlatılamadığını
belirterek "Nasılavdınlatüacağuıa iiişkin
güven verici bir mekanizma da ortaya
konulmamıştır" dedi Kazadan bu yana geçen
sürenın, "Türkiye'vi vönetenlerin
zihinkrindeki kav ramlann ortaya çıkması
açısından çok yarariı oldugunu" söv leyen
CHP lıden. "Devlet ve Interpol tarafından bir
çetenin içinde yer aklığı görülen mafya
liderinin yurtsever olup olmadığı tartışılıvor"
diye konuştu. Olav hakkında sağlanı belgeler
varsa bunlann açıklanmasından dev letin zarar
değil. yarar göreceğıni kaşdeden Bavkal.
"Dev letin kendi içinde özel bir örgüt
yaratarak hukukun izin vermediği eylemleri
yapmasına olanak sağlamak münıkün
müdür? Devlete en büyük zaran. bu olaylan
vaptırdıktan sonra dev let adına örtbas edenler
vereceklerdir" görüşünü dıle getirdi. Eskı
SHP Genel Başkanı Erdal İnönünün.
"Gerçeğin geç de oka ortaya çıkmak gibi bir
huyu vardır" sözünü anımsatan Bay kal.
Susurluk kazası ile iigılı bazı gerçeklerin de
şımdıden ortava çıkmaya başladığını
anlatarak şöv le konuştır "Toplumun gördüğü
gerçeğL hukuksal ve resnıi gerçeğe
dönüşrürmeye direnmeni/. bu gerçeği. gerçek
olmaktan çıkaramaz. Bu gerçeği resmen
görmenin bedeli vardır. O bedelin ödenmesi
lazımdır. "Yola beraber çıktığınııza bedel
ödetmey ız" derseniz. dev lete zarar verirsiniz.
'Belgelen açıklarsam de\ let zarar görür'
demek. dev leti suça ortak etmek anlamına
gelecektir. Devlet kimseyeyasa üstü faaliyet
göstermekyetkisivermemiştir. 16. Louis
döneminde miyiz? Zarar görecek olanlar.
kendini devlet zannedenlerdir, dev let değil.
Kimsenin kendini devlet zannetmeye hakkı
yoktur." iddialann üzenne gıdihp gerçekler
ortaya çıkanlmadığı sürece Türkıye'nin bir
hukuk devjetı olamayacağını da savunan
Baykal. "İktidar, bir miktar suçluluk telaşı
içinde, olayı örtbas etme telaşı içinde" dedi.
CHP lideri. olavın sonuna kadar takipçisi
olacaklannı da vurguladı. Baykal. Dışişleri
Bakanı Tansu Çiller hakkında RP'lilerin
önerisıvle açılan Meclis soruşturmasının.
\ine aynı partinin millenekilleri tarafından
kapatıldığını da anımsatarak "Siyaseti bir
karagöz oyunu olmaktan çıkarmak lazun.
Siyasi nedenleıie adaleti oyuncak haline
getirmişlerdir" dedi.
IRMIKI AYDIN ENGİN e - mail: engin (o planet.com.tr
Baştan pazarlık. Bu btiövün-
me yazısıdır. Önüne gelenin, vur
abalıya örneği yüklendiği med-
yayı savunma yazısı.
Refah ve Doğruyol'un pislik-
lerin üstünü örtmek için can
havliyle çıkarmaya soyundukla-
n yeni "sansür yasası" girişimi
sırasında büyük medya yukarı-
daki başlığı sık sık kullandı. O
günlerin tozu dumanı içinde sı-
radan bir "reklam" sloganı gibi
algılandı. Sanki kaynadı gitti.
Kaynayıp gitmesin.
1996 biterken Türkiye'de ger-
çekten de "iyi ki" medya var.
Şimdi şurada "medya olmasay-
dı..." diye bir paragraf açsak
günlerce sürecek bir yazı dizisi
çıkarırız. Okuyucu şöyle kısa bir
bellek turu atsa bunu kendisi de
bulur çıkarır.
Haydi övünelim: İyi sınav ver-
dik. iyi sınav veriyoruz. Daha ön-
ce sınıfta kaldığımız (en azından
bütünlemeye kaldığımız) sınav-
ların acısını çıkarmacasına...
"Susurluk" sonrasında med-
ya, habercilik mesleğinin sınırla-
rını zorladı, zorluyor. Pisliklerini
örtmek için akla gelebilecek her
türlü saptırma, örtme, gizleme,
gündem kaydırma tekniklerini
İyi ki Medya Var
kullananlar gelip gelip başlarını
medya duvarlarına çarptılar.
Görsel ve yazılı medyada
gencecik muhabirler, öpülme-
dik bir kulağının arkası kalmış
deneyimli haberciler iğne delik-
lerinden haber geçirdiler. Devlet
aygıtından mafya çetelehne ka-
dar bütün kaynaklar, tüm güçle-
riyle haber kanallarını tıkama,
salt kendi istedikleri haberi, salt
kendi istedikleri kadar sızdırma
telaşındaydı.
Yemedi. Sökmedi.
Son bir ayda, medyanın ipli-
ğini pazara çıkardığı, üstündeki
karanlık örtüleri sıyırıp attığı. her
gün daha bir ete kemiğe bürü-
nen bir bütünsel tabloya adım
adım tırmandırdığı olaylan anım-
sayın. Salt son bir aydaki haber
akışının okuyucuya, TV izleyici-
sine sağladığı bilgi birikimi ve bi-
linç sıçramaları göz ardı edilebi-
lir mi? Türkiye insanı artık dev-
let, Güneydoğu sorunu, vatan-
severlik, yurttaşlık gibi kavram
ve konularda bir ay öncekinden
farklı. Örneğindüne kadar demir
leblebi, can sıkıcı. ratıng getir-
meyen konular arasında sayılan
devlet kavramı bugün televiz-
yon kanallarının en saygın ve
seçkın programlarının konusu.
Gazeteler. haberinden yorumu-
na devlet kavramını tartışıyor.
Tamam, medyada tekelleşme
bir gerçek. Ama muhabirler. ha-
berciler, yorumcular, TV prog-
ramcıları arasında tekelleşme
yerine kıyasıya ama doğurgan,
soluk soluğa ama bereketli, acı-
masız ama mesleğe ve halka
yarariı bir rekabet yaşanıyor.
Mesleğin temel ilkelerini unu-
tup ya da bir yana koyup hedef
saptırmaya, mesleği tekelci
medya patronlarının hesapları-
na alet etmeye yeltenen nice
ünlü yorumcu, haberci, yöneti-
ci itibar yitimine uğruyor, yarış-
ta geri kalmışlığın acısını tadı-
yor. Gencecik muhabirler dene-
yimli ağabeylerine tur bindiriyor;
meslek kurtları kötü günler için
sakladıkları "püfnoktaları"ru zu-
ladan çıkarıyorlar. Medyada,
olimpiyat ruhunu çağrıştıran bir
yarışma yaşanıyor: Daha doğru,
daha aynntılı, daha nitelikli!..
Kurt dumanlı havayı sever ör-
neği, kamera önüne koşan, ga-
zete sütunlarında boy göster-
mek için aracılar koyan kıdemli
(boz)kurtlar umduklarını değil
bulduklannı yemek zorunda ka-
lıyorlar. Medya starlığına soyu-
nan elikanlı ve kıdemli (boz)kurt-
lar sade suya tirit "kutsal devlet,
vatan, millet" nutukları atacak-
larını sanırlarken, Çatlı'nın kişi-
liğinde siyasal suç örgütlerini
aklayabileceklerini umarlarken
ekranlarda, gazete sayfalarında
çıkmazlarını ve ihanetlerini (is-
ter istemez) sergilemek zorunda
kaldılar.
"Ne çıkarıyorsunuz şu faşist-
leri boy boy ekranlara, gazete
sayfalanna böyle?" diye çatık
kaşlı eleştirilere kalkışanlar bile
eleştirdıkleri programlar ve yazı-
larla zenginleşmiş bilgi (informa-
tion) dağarcıklarını serinkanlılık-
la bir kez daha gözden geçirse-
ler, aptes tazeleyip "İyi ki bu ül-
kede medya var. Yoksa gerçek-
ieri bu ayrıntılarıyla öğreneme-
den genel geçer doğrularımla
idare edecektim" diyecekler.
Ödüllere değer bir sınavdan
geçiyoruz.
Nitekim dün en güzel ödülü
aldık. Ödülü. kamera omuzda
koşuşturan, uykusuzluktan kı-
zarmış gözlerle bilgisayartuşla-
rıyla dövüşüp haber üreten,
mikrofonu uzatıp "gerçeği, yal-
nız gerçeği" kovalayan, yorum-
layan, araştıran, soruşturan,
genç yaşlı, bu ülkenin tüm na-
muslu medya emekçileri adına
ben aldım.
Bizim Manav Sabri en iri, en
güzel, en sulu ayvayı seçti. Ön-
lüğüne silip temizledi. Bana
uzattı. En delikanlı gülüşüyle ek-
ledi: - Abim, dedi. Bugüne ka-
dar aa tatlı günlerimiz oldu ica-
bında. Medyaya sövdüğümüz
günlerimiz oldu biliyorsun. Ama
pislikleri bir döktünüz ortaya, bir
it kovalamacası oynattınız ki aşk
olsun annadın mı? Buyur bir ay-
vamızı ye, benden size hediye
olsun...
Ödülü genç yaşlı tüm arka-
daşlarım adına Sabri'den aldım
ve genç yaşlı tüm arkadaşlanm
adına ayvayı yedim...
POLflİKA GÜIVLÜGU
HİKMET ÇETİNKAYA
Refahiye'de Neler Oluyor?..
Erzincan yöresinde neler oluyor?
26 Kasım 1996 günü Refahiye'ye bağlı Sarıkoç,
Yazıgediği. Babaaslan, Gülensu. Diştaş, Ardıçlı,
Bazı, Kabuller köylerini Özel Tim bastı ve daha son-
ra 40 yurttaşımızı araçlara doldurup götürdü...
Bu köylerde sol partilere oy veren Alevi yurttaş-
larımızyaşıyor...
Olayın doğru olup olmadığını araştırdım önce. Ad-
lannı vermek istemeyen yöre sakinleri, "Evet, Refa-
hiye yöresinde gözaltılar doğrudur" deyip ekledıler:
"Bizyakın akrabalanmızın ve arkadaşlanmızın ne-
reye götürüldüklerini bilmiyoruz..."
Telefonla görüştüğümüz Erzincan Valisi Recep
Yazıcıoğlu ise gözaltılara iiişkin şu açıklamayı yap-
tı:
"O yörede iki kişi öldürüldü, araç/arateşe verildi.
15-20 kişilik bir teröristgrup oralarda saklanıyor. Te-
röristgrubun başında Dr. Agik adlı bırisibulunuyor.
Gözaltına alınmaların nedeni budur. Çünkü bu re-
rörist grup Refahiye yöresinde saklanıyor."
Bu insanların suçu neydi, niçin alınıp götürülü-
yorlardı? Yoksa Refahiye yöresinde yaşayanlar, Sı-
vas ve Tunceli'de olduğu gibi göçe mi zorlanıyorlar-
dı?
Konuştuğumuz acılı insanlar anlatıyordu:
"Tüm başvuru ve aramalanmıza rağmen bu ak-
rabalanmızın nereye götürüldükleri konusunda
bilgi edinebilmiş değiliz. Salı gününden itibaren ya-
pılan bu uygulama halen devam etmektedir. İnsan-
lar toplu olarak götürülmekte ve sonrasında kendi-
lerinden haber almamamaktadır. Basılan köy sa-
kinleri olarak bizlerAlevi inancını taşımaktayız. Köy-
lenmize yönelik olarak yapılan bu uygulamaların ne-
denlerinden biri olarak da dini inancımızın oldugu-
nu düşünmekteyiz. Yukanda saydığımız köylerile ci-
var köylerden toplanıp halen haber alınamayanla-
rın sayısı oldukça fazladır. Bizim tespit edebildiği-
miz 40 civarındaki insandan haber alınamamakta
ve nereye götürüldüklerini bilmemekteyiz. Ancak
yöreden aldığımız haberiere görejandarma ve Özel
Tim'in bölgede yaptığı operasyonlarda yol göster-
me bahanesiyle akrabalanmızı öne sürdüğünü duy-
maktayız. Kaybolan 40 insanımızın arasında yaş-
lılar, sürekli haştalığı olan insanlar bulunmaktadır.
Jandarma ve Özel Tim tarafından götürülen akra-
balarımızın hayvanlannın bir kısmı birlikte götürül-
müş, diğer kısmı ise sahipsizlik nedeniyle kaybol-
muş veya telefolmuştur. Köylerimiz bu şekilde yağ-
malanmaktadır. Refahiye'de bulunan akrabalanmı-
zın, Istanbul'da bulunan yakınlarından tespit ede-
bildiğimiz 20 kişi de Erzincan'da bilmediğimiz bir
yerlere götürülmüştür."
• • •
Türkıye'nin demokratik hukuk devleti ve insan
haklarına saygılı oldugunu söyleyen Başbakan Nec-
mettin Erbakan, Erzincan'ın Refahiye ilçesine bağ-
lı Alevi köylerindeki gözaltılar konusunda bir açık-
lama yapacak mı? Içişleri Bakanı Meral Akşener,
Erzincan yöresindeki Özel Tim operasyonlarının ni-
çin yapıldığını, köylerden alınıp götürülen 40 insa-
nın sağlık durumu hakkında bir bilgi verecek mı?
Erzincan yöresinde yaşananlar sanırız 'sindırme'
üzerine kurulu ve özellikle 'sol partiler'e oy veren
seçmen üzerindeki baskıyı arttırmaya yönelik...
Yaklaşık bir ay önce Tercan ilçesinin Yaylım Kö-
yü'ne Özel Tim'le birlikte PKK'Iİ eski 'itirafçı' geldi
ve iki evi yaktı. Daha sonra Tercan'ın bazı köylerin-
de 20 kişi gözaltına alındı. Bir hafta gözaltında ka-
lan yurttaşların "PKK'ye yardım ettikleri" öne sürül-
dü. Ancak yargı bu yurttaşları serbest bıraktı.
9 Kasım 1996 günü Aziz Ihtiyar adlı bir CHP'li-
nin aracı, kimliği belirlenemeyen kişilerce yakıldı.
Son günlerde ise Refahiye yöresinde 'sindirme' ey-
lemi bütün acımasızlığıyla yeni bir boyut kazandı.
• • •
Erzincan'ın Refahiye ilcesinde yaşananlar bir in-
sanlık dramıdır. Özellikle güvenlik güçlerinin kimi es-
ki PKK'Iİ itirafçıları yanlanna alarak kış gününde köy-
lere baskın yapması, onlan işkenceden geçirip
gözaltına alması vahşettir... Başta belirttiğimiz gibi
güvenlik güçlerinin 'sindirme' eylemleri, özellikle
Alevi yurttaşlarımızın yaşadığı köylerde gerçekleş-
mekte 'kışta kıyamette' bu insanlar göçe zorlan-
maktadır...
CHP Milletvekili Mustafa Yıldız, sabah Refahiye
yöresindeydi. Telefonla ulaşabildiğimiz yurttaşlar ise
konuşmaktan çekiniyorlardı...
Neler oluyor Erzincan'ın Refahiye ilçesinin köyle-
rinde? Alevi yurttaşlar üzerinde estirilmek istenen
baskının amacı nedir?
Deniz Baykal dan Bülent Ecevit'e, Mesut Yıl-
maz'dan tüm siyasetçilere görev düşüyor...
Erzincan'ın Refahiye ilcesinde PKK'Iİ eski itirafçı-
lar bir oyun oynuyor. devletin güvenlik güçleri Ale-
vi yurttaşlanmız üzerinde terör estiriyor...
PKK ile böyle mücadele edilmez. Devlet yurttaşı-
na zarar vermez...
Erzincan yöresinde olup brtenler acımasızlığın,
insan haklarına saygısızlığın en somut belgesidir...
Yeter artık!..
Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn
E mail: Hikmet .Cetinkaya (a Planet.com. TR
Mehmet Ağardan yalanlama
'Çete hesaplaşmasında
devreyegirmedim'
AMC\RA (Cumhuriyet
Bürosu) - Eski İçişleri
Bakanı Mehmet Ağar.
Adalet Bakanlığı
döneminde Bucak
aşiretiyle Söylemez
çetesi arasında kanh
hesaplaşmayı sağlamak
için devreve girdiği
yönündeki iddialan
yalanladı.
Eski tçişleri Bakanı
Mehmet Ağar. DYP
grubunun basına kapalı
bölümünde yaptığı
açıklamada. Bucak'ların
kaldığı Kütahya
Cezaevi'ne. Sena
Söylemez'i sevk ederek
öldürtmek istediği
yönündeki iddialara,
"palavra" yanıtını verdı.
DYP grubunun basına
kapalı bölümünde
konuşan Ağar'ın.
kamuoyunda
u
üniformalı
çete" olarak bilinen
Söylemez kardeşlerden
Sena Söviemez'in
iddialannı "palavra"
olarak değerlendirdiği
öğrenildi. "4
Med>a,hem
savcı hem de hâkim;
konuşmuyorum" diyen
Mehmet Ağar'ın. DVP
grubunda sadece
kumarhane konusunda
söz aldığı belirtildi.
Ağar'ın. kumarhanelerin
Türklere tamamen
kapatılması konusunda
yasa önerisi hazırlanması
için çalışmalar
yapılmasını istediği
belirtildi.
Turizm Bakanlığı. dün
yaptığı yazılı
açıklamada,
kumarhaneîer konusunda
belirlenecek
bölge için, talih oyunları
sahipleri ve yöneticileri
iîe yann saat 10.30'da
bakanlıkta bir toplantı
yapılacağını duyurdu.
Toplantının. basına açık
olarak planlanması
dikkat çekti.