03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 ARALIK 1996 ÇARŞAMBA HABERLER Sahte imza skanialı • ANTALYA (Cumhuriyet) - Antaiya'ım Alnnova semtinde<ı RP'lilerin öncüiüğinde toplanan sahte imzalar ile belediye olmak isemesinin yankıları sıirüyor. Altınova'nın Örta. Sinan. Mendere.- \ e Duden mahallelaınin muhtarları. belediye ı>lmamak için çalışmalannı sürdürürken sahte imzılar arasında. yurtdışınca olar, \e ölü ısimlerinn >er aldığına dikkat çelnorlar. RP sempatizanı olarak bilinen Düden Mthallesi Muhtarı Süleyman kuruçay, imzalann sahte olduğunu kabul ederken Ona Mahalle Muhtarı Hasan Alıcı da imzalann sahte olduğunu alılığın de bildiğini. a/ıcak ışlenne gelmediği ıçin ışlem yapmadıkhnnı \urguladı. Bu arada seçim kuruiu da referandurnun Ifaralıkta yapılacağını açıkladı. Perinçek beraat etti • ANKARA (Cumhurhet Biirosu) - Ankara 11. Asliye Ceza Mahkemesi. fşçi Partisi'nin l6Ekim 1994 tarihinde Atatürk Kapalı Spor Salonu'nda vapılan 3. olağan kongresinde. üzerinde "devrim" ve çeşitli dillerde bu anlama gelen sözciikJer yazilı be2 pankart asarak. Sıvasi Partiler Yasası'na muhalefet ettiklen gerekçesi> le 6 aşdan az oJmamak üzere hapts cezası istemiyle yargılanan JP Genel Başkan'ı Doğu Pennçek ve 8 Başkanlar Kurulu üyesınin beraatlanna karar \erdi. Süreli yayınların dağıtımı • Haber Merkezi - Ana>asa Mahkemesi. süreli ve süresız yayınlann dağıtımını yapan gerçek \e tüzelkişilerin. talep edilmesi \e me\zuatın öngördüğü koşullann yerine getirilmesi halinde dağıtım ücretini aşmavacak bedel karşılığında bu va.vınların dağıtımınıj apmak zorunda olduklannı belirleyen yasanın iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle açılan davayı esastan görüşmeve karar verdi. Söz konusu yasa değişikliğı. dağıtım şirketlerine her türlü süreli yayını dağıtma. bayilere de kendilerıne ulaştınlan vavınlan satma zorunluluğu getiriyor. Yenişen'den açıklama • Haber Merkezi - Istanbul Valısi Rıd\an Yenişen. 1 Aralık 19%'da gazetemizde yayımlanan "Demirel'ın 'Tahliyeyi durdurun' demesine karşın Vali Yenişen bakanlığın emrini yerine getirdı. mimarlann mailanna el konuldu" haberinde yanlış bi'giler ver aldığını ileri sürdü. Yenişen açıklamasında. Yıldız Sarayı'nın dış karakol binasının bazı bölümlerinin Mimarlar Odası Istanbul Büyükkent Şubesi'nin kullanılmasına tahsis edilmesınin "Maliye Bakanlıgf nın Teşkilat \e Görevleri Hakkındaki Kanun ile De\let Ihale Kaııununa aykın" olduğunu belirttı. Kültür Bakanlığı'nın tahsis işlemini iptal ederek yeni tahsis yapıldığını ifade eden Yenişen. bakanlığın kendilerinden tahliyenin gerçekleştinlmesini istediğinı bildirdi. Yenişen. "Sayın Cumhurbaşkanımızın Genel Sekreteri Needet Seçkinöz'e me\ cut durumla ılgılı bılgı arzedilmiş. tahlive ile ilgili herhangi bir talımat alınmamıştır" dedi. PKK openasyonu • Haber Merkezi - tzmir Emniyet Müdürlüâü'nce PKK'ye yönelik düzenlenen operasyonlarda aralannda örgütün sözde Ege Bölgesı sorumlusunun da bulunduğu 30 kişi yakalandı. Operasyonlarda I Kalaşnikov 4 tabanea. cep telefonu \e örgütsel dokümanlarele geçirildi. Diyartakır ve Batman'da dagü'.'"1 !k güçleri tarafi ıdan sürdürülen oper.syonlarda 35 terörist ölü ..!e geçirildi. Çanşmalarda 5 gü\enlık görr h'si yaralandı. Bahçelievler kıyımı zanlısına kimlik düzenleyenJer için suç duyurusunda bulunulacak Çath'yı saklayanlara davaANKARA (Cumhurivet Biirosu) - 7 Türkiye İşçi Partisi (TİPj üyesinin öldürüldüğü Bahçelievler kıvımıyla ilgili da\anın görüldüğü mahkeme, 18 yıldır aranan ülküeü zanlı Abdullah Çatlı'yı saklavan ve sahte pasaport ile kimlik düzenleyenler hakkjnda suç duyurusunda bulunulmasını kararJaştırdı. Gözler. kıyım zanlı^ını yıllardır tanıdığını telev izyonlarda açıklavan DYP Şanlıurta Milletvekili Sedat Edip Bucak. Çatlı'nın ış • • Bahçelievler kıyımı davasına Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Gözler. televizyonlardan yaptıkları açıklamalarda Çatlı'yı yıllardır tanıdıklannı söyleyen Sedat Bucak, şirket ortakları. akrabaları ve ülküeü arkadaşları hakkında işlem yapması gereken savcılığa çevrildi. ortaklan. akrabaları \e ülküeü arkadaşları hakkında işlem yapması gereken savcılığa çe\ rildi. Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesf nde görülen davanın dünkü duruşmasına sadece müdahıl a\ ukatlar katıldılar. Geçen duruşmada müdahil avukatların eski Içişleri Bakanı Mehmet Ağar v e Sedat Bucak'ın tanık olarak dinlenmeleri konusundaki görüşlerini açıkla>an mahkeme sa\cısı. bu ıstemin reddedilmesini istedi. Mahkeme. savcının mütalaası doğrultusunda Ağar ve Bucak'ın tanık olarak dinlenilmesi istemini reddetti. Mahkeme başkanı. geçen duruşmada müdahil avukatların Abdullah Çatlı'ya sahte pasaport ve sahte kimlik düzenle>enler ileÇatlı'vı saklavanlar hakkında suç duvurusunda bulunulması istemmin kabul edildiöini belirterek bu konuda ilgili cumhurivet başsavcılığına yazı gönderileceğini bildirdi. Duruşma. ileri bir tarihe enelendi. Susurluk kazasının ardından telev izyonlara açıklama vapan pek çok kişi. yaşamım v itiren Abdullah Çath'yla 18 yıldır aranmasına karşın vıllardır görüştüklerini bildirmişlerdi. Sedat Bucak, Abdullah Çatlı'yı gerçek adıyla tanıdığını. arandığını ve hakkındaki suçlanıaları bildiğini belirtmişti. Kıyımın kurbanlarından Gürses'in amcası, devletin Çatlı'yı kullanmasını değerlendirdi ' Yöneticilerm büyük zaafi var' • Susurluk'taki trafik kazasında ölen Abdullah Çatlı'nın bir numaralı sanığı olduğu Bahçelievler katliamında yaşamını yitiren Hürcan Gürses'in amcası Arif Gündoğdu Gürses. olayla ilgili olarak düşmanlık gütmediklenni söyledi. Gürses. Çatlı'nın devlet tarafından kullanılmış olmasını yöneticilerin zaafı olarak deserlendirdi. ANKARA (Cumhurivet Bürosu) - Bahçelıevler katliamında dönemin Ul- kücü Gençlik Derneği (ÜGD) Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Çatlı v e 2 arkadaşı tarafından öldürülen "* TİP'lı gençten HürcanGürses'ın amcası Arif Gündoğdu Gürses. gehşen oiavlarda vöneticılerin zaafı bulunduöunu sö\- İedı. Arif Gürses. 9 Ekim 1978 gecesi. Hürcan Gürses'in babasının kendısinı ara\ arak olaydan haberdar ettiöini v e sağlıklı bılgi alamadıklarından vakın- dığını anlattı. Odönenı savcı olarak gö- rev yaptığını belirten Gürses. "Karşı- vaka Mezariığı'nda cıtopsi vapıldığını, cesedi teşhis üzere birinin gitmesi ge- rektiğini söylediler. Ben derhal oraya gittim. Savcı arkadaşlar. Hürcan'ı teş- his edebileceğimizi sö> lediler. Hürcan'ı teşhis ettik. O ana kadar diğer çoeuk- lar hakkında teşhis >apılnıamıştı" de- dı. Katlıanıla ilgili hazırlık soruştur- ması sıra.Mnda olavdaıı haberdar oldu- Oya Gökbaymk:Hkraunthal/anİstanbul Haber Servisi - Tekerlekli sandalvesinde eroın bulundurduğu öne sürülerek cezaev ine gönderilen ve önceki gün çıkarıldığı ilk duruşmada tahlive edilen Haklar ve Özgürlükler Platformu Dönem Sözcüsü O>a Gökba\rak. -Susuriuk kazasından sonra ilk kez devlet vargılavan değil, >argılanan oldu. Mahkemede bundan sonra konıplova kanşan polisler de >argılanacak" dedi. Istanbul Tabip Odası'nda bir açıklama yapan Oya Gökbayrak. 2 aralık tarifıindeki duruşmanın bif başlangıç olduğunu belirtti. Gökbayrak. "Komploculann ovunıı bu kez tutmadı. Biz kazandık. Halkımıza du> duğumuz se\gi> le \e halkın bize olan «üveniv le kazandık. Komplo \aparak halka vamanmak istenen pislikler. sadece onlann acizlikJcrini. çaresizliklerini göstermiştir. Hemen ardından da Susuriuk'ta Önceki gün tahlive edilen O>a (jökbavrak. komploculann u> ununun bu kez tutmadığını sövledi. döktükleri halka hesap verecekler. Mahkeme he\etinin tutumu ise Susuriuk kazasından sonra orta\a çıkan pisliklere bir tepki gibi>di." gerçek sahiplerini btilmuştur" dedi. Susurluk kazasından sonra gerçeklerin yavaş vavaş ortaya çıktığını söyleyen Oya Gökbayrak sözlerini şöyle sürdürdü: "İnsanlıkonurundan. halk se\gisinden \e namustan nasibini almamış çeteler, cezalannı çekecektir. Çeteler. bugüne kadar kanını ğunu bildiren bir kadının ortava çıktı- ğını anlatan Gürses. "Gece gelmişler, olayı gören bir kadın. Yanından geçen birilerinin 56-2 (katliamın >aşandığı apartmanın numarası) dedigini anlatı- \or. Bunu bir süre kendisine saklı>or, daha sonra vakınlanvla pavlaşıvor ve bu bilgi sonunda Ankara enıniu'tine ulaşnor. ama anımsadığım kadamla bu konu üzerinde çok durulmadı" di- ve konuştu. Gürse^. katillerin eve öncelikle sor- , gu v apmak için girdikleri >olunda şüpheleri buiundu- gunu anlatarak şunlan söyle- di: "Sorguyu.vapmışdaola- bilirler. aniden gelişmiş de olabilir. Ders çalışmak için bir arava gelirdi çocuklar. Hürcan ve arkadaşlarının tuplumsal s e siv asal gelişme- lere sessiz kalmamak gibi bir vaklaşınıları vardı. Tepki olusturmak amacıvla u>an- lar vaparlardı. TİP'in genç öncü grubunda arkadaşla- rıvla çalışma vapıvorlardı." Olavın ardından Hürcan Gürses'in annesınin sağlık sorunlan yaşadığını ve ba- basının da ani bir felç sonu- cu vaşamını vıtirdığinı kav- ded'en Gürses. "Baba sürek- li çocukların bövle bir şe>i hak etmedigini düşiinürdü. ^ argıiama aşamasıv la pek il- gilenmedik. Avukat aracılı- ğıyla müdahil olduk. Bu olav nedeniv le de düşmanlık dü- şüniilmedi ve bunun olma- ması için çaba harcadık. Her şeji Allah'a bırakhk" dedi. Gürses. Çatlı "nın Çiller ta- rafından sahıplenılmesinin "ÇUJer'in kendi düşüncesi ol- duğunu" belırterek "Bu adamlann devleti hedef al- dıkları anlaşılnor. Devlet bunlan kullannorsa yöneti- cilerin zaafı %ardır. Bu sakın- calı. \ öneticUerin bu olaj la- n i> i değeriendirerekders al- malan gerekıŞor" görüşünü dile eetirdi. Erdal Kesebir ve arkadaşlarının DSP'den ihraç edilmeleri üzerine açtıkları dava başladı Çile çiçekleri: Onıırla geıi döneceğizA.VK.ARA / ANTALYA (CumhuriŞet)-DSP Disiplin Kurulu kararıyla partiden ih- raç edilen \e kendilerine "çi- leçiçekleri" adını v eren Edir- ne Miilet\ekili Erdal Kesebir ve arkadaş- lannın. "ihraç kararımn iptali* 1 istemivle açtıklandavanıngörüşülmesmedün Anka- ra 25. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde baş- landı. Duruşmaya. davacılar Erdal Kesebir ve arkadaşlan ile avukatları katıldı. Duruşma. taraf avukatlarının delillerini bildırmeleri için ertelenirken. daha sonra gazetecilere açıklama vapan Kesebir. "Onurumuzla \e şerefımizle partimize ge- ri döneceğiz" dedi. Kendilerini Türkiye'nin geleceği. Bülent Ecevit ve Erdal fnönü'yü de Türkiye'nın geçmişi olarak gördüklerini belirten Kese- bir. partilerine döndükten sonra birer nefer olarak görev vapacaklarını sövledi. Gazetecilere bir de basın bildirisi dağı- tan Kesebir. DSPyönetimini. Susurluk ola- \ ında sessiz kalmakla suçladı. Bildiride, şu görüşlere ver verildi: u Bir trafîk kazasıv la orta>a çıkan çeteler. başbakanlık \apmış muhalefet liderinin tehdit edilip dövülnıesini dahi \aratabUe- cek kadar örgütlü olduklannı ortava koy- muşlardır. İşin vahim tarafi ise hükümetin bir kanadı açıkça bu çeteleri desteklerken. diğeri de >olsuzluk ortağına ve çetelere su- sarakdestek \ermektedir. İ Ikemiz son gün- lerde dürıva gündemine de giren bu olavla- n tartışırken, bu ola\ laruı > aratıcısı Özal'ın kurduğu Anavatan Partisi hiç hakkı olma- dığı halde. bugün tenıiz topium kanıpanya- lan başlatırken, Demokratik Sol Parti'den ses çıkmamaktadır. Dürüstdev let.dürüst siv aset. dürüst lider sloganları rafa kaldırılmış. suskun parti. suskun milletvekilleri. suskun lider duru- muna düşülmüştür. Türkive'de herkesin tartıştığı. ülkenin geleceğini \e de\ lerin >a- pısını ilgilendiren çok önemli olavlar olur- ken, kulağı. gözü \e ağzı kapalı »üverein esprisinin DSP vönetimine cuk oturduğu görülmektedir. Partimizin son olavlar karşısında tutunı \e davranışlannı kını>oruz. Devletin >apı- sının gün geçtikçe vozlaştığı bir dönemde hâlâ susuluvorsa. suça ortak olunuvordur. Biz içinde ülkenin ve halkın çıkarlan alev- hine varatılan tünı olumsuzluklara karşı. her türlü mücadelev i vapaeağtz, DSP'\i ve ülkeyi sahipsiz bırakmavacağız. her şeyigö- zealarak bu mücadele\i vürüteceğiz." Alanya orgütüne soruşturma "Demokratik laik \ e sosv al hukuk dev le- tinden vana halkın umudu olan solu iktida- ra taşımak için" CHP ilçe örgütü ile "Güç ve Evlem Birliği" karanna ımza atan DSP Alanya örgütüne partisinden soruşturma açıldı. İlçede CHP \e DSP binalarına iki parti- nin de bavraklannı asan parti yöneticileri. "Parti tabanlanmızdan olumlu ve sevinçli tepkiler alıvorıı/. Genel merkezler bu sesle- ri duymauİar. Güç ve e> lemde cumhurivet- çiler birleşmeli" dedıîer. ŞIFIRNOKTASIIORAL ÇALIŞLAR e-mail: [email protected] Ömer Tanlak'ın birkaç gün önce kendisını yakarak intihar et- tiğinı öğrendığımde yüreğim bur- kuldu. OmerTanlak'ı tanırdım. Si- ze onu anlatmak istiyorum. Yıl 1979. Türkiye'de kan göv- deyı götürüyordu. Puslu bir ka- sım sabahı gencecik bir çocuk, Aydınlık gazetesinin Ankara bü- rosuna geldi. Ülküeü olduğunu. birçok şiddet eylemine kanştığı- nı, yaptıklarından pişman oldu- ğunu ve Aydınlık'a bunları anlat- mak ıstediğıni söyledi. Gelen 19 yaşındakı delikanlı- nın adı ÖmerTanlak'tı. Neden Ay- dınlık'a geldiğini merak etmiştik. Tanlak, önce karakola giderek iti- rafta bulunmak istemıştı. Ancak ülkücülerin karakoldaki adamla- n "partı"ye haber vermişlerdi. Tanlak. korkudan gerı dönmek zorunda kalmış ve son çare ola- rak Aydınlık'a bıldiklerıni anlat- maya karar vermışti. Omer'in anlattıklarını önce şüpheyle karşıladık. Bir oyun ola- bilir, bizi yanlış yönlere sevk ede- bilirdi. Ömer'in kim olduğunu öğ- renmek amacıyla araştırma yap- tık. Anlattıklarını dinledik, doğru Ömer Tanlak îçin olup olmadıklannı arşıvımizdekı bilgilerle karşılaştırdık; hepsi doğruydu. Omer'in ıtıraflarını Aydınlık'ta yayımlayacaktık. Itıraflarını ya- yjmlamadan önce Sevgilı Örsan Öymen'i ve Cüneyt Arcayürek'ı de Ömer Tanlak'la görüştürdük. Örsan o günü. Milliyet'tekı "Polı- tika Kazanı" köşesinde şöyle an- latmıştı: ''Karşımızda bıyıklan yeni ter- lemiş genç adam, karıştığı ve ta- nık olduğu eylemlerı ayrıntılany- la kâğıt üzerine dokmüş ve her bir yaprağına imza atmıştı. Sor- duk: 'Eyleme nasıl çıkıyordunuz, kim karar veriyordu. bir emir-ko- mutazincin uygulanıyormuydu?' Tanlak. 'Ülkü Ocaklan'nm. genç- lik kollan ile içli dışlı olduğunu, o- cak başkanlannın genel merkez- le ilişki içinde olduklannı' söylü- yordu." "Genç ülkücünün anlattıklan, aslında bugün sıkıyönetim yargı organlanndaki yüzlerce dava dosyalannda yer alanlardan pek değışikdeğil... Silahlt sağ eylem gruplannın. Ülkü Ocakları ya da Ulkücü Gençlik Dernekleri'yle MHP Gençlik Kollan lokallenyle ılişkılerine değınıyor.." "Bu ilişki. MHP yöneticileri ta- rafından kesinlikle kabul edilmi- yor... MHPılçe lokallerinde. elde silah hatıra resmı çektiren sılahlı eylemcilere gelince, buna verı- lenyanıtda, 'müsamere sırasın- da çekilmış resimler' oluyor." "Nasıl bir müsamere. nasıl bir piyes kı. perdesı bir türlü kapan- mak bilmiyor..." Sevgilı Örsan, Ömer Tanlak'ı dinledikten sonra bunlan yazmış- tı. Aradan 17 yıl geçti. Müsame- re hâlâ devam ediyor. Ömer Tan- lak ıse sırtında ağır yüklerı taşıya- madığı için yaşama veda ettı. Ömer, ıçınden çıktığı bataklığın kurutulması için çaba sarf ettı. başına gelmedık kalmadı. Önce onu tutukladılar. Cezaevınden çıktıktan sonra işsiz kaldı. Ibra- him Çiftçi ve onlarca cinayetten yargılanan ülkücüler gıbı benzın ıstasyonu açamadı, bankalardan kredi alamadı. Kendisine yeşil pasaportlar sunulmadı. Herkes ona çekınerek yaklaştı. Çünkü müsamere sürüyordu. Cınayet sılahlan, sustorucular görevlerini yerine getirıyordu. Ömer Tanlak'ın itiraflarını Ay- dınlık'ta yayımladık. Ömer'in di- zısıne başlarken 5 Aralık 1979 günü Aydınlık'a şunlan yazmış- tım: "Ömer Tanlak. on dokuzya- şındabirdelikanlı. Insanlıktan na- sıl çıktığını anlatıyor. Yaşadığı ci- nayetleh, toplu öldürmelerı anla- tıyor. Acımasızlığın yüreklerine nasıl yerleştiğini anlatıyor. Yüz- lerce genç, oldürüyor, bombalı- yor. Çoğu on sekiz yaşına bile gelmemiş. Erol Türkmen diye bırisivar. on yedı yaşında. işledi- ğı cınayetlenn sayısı bılınmıyor. Aılelerinı, okullannı terk etmişler. Önlennde öldürmekten başka bir yol bırakılmamış... Tanlak, bir çarkı butün açıklığıyla gözler onune seriyor. Tereddütleriolan- lara. "İşte yaptıklarımız, ışte bıze öğrettikleri' diyor... Can alıp, kan döken çarkın nasılinsafsızişledi- ğinianlatıyor... Tanlak'ın anlattık- lan içimı s/z/att/...İtiraffa olaylar vardır, isimler vardır. Bir de parti vardır... Yetkilıler, sorumlular, Tür- kiye'nin iyilığıni ısteyen herkes! Bu sese kulak venn." Tanlak'ın sesine kimse kulak vermedi. Ömer, hemen işin ba- şında yolun çıkmaz olduğunu an- layan zeki bir çocuktu. Kimseyi öldürmemişti. İşin öldürme nok- tasına gelip dayanacağını kavra- yınca. çarkın dışına çıkmaya ka- rar vermişti. Onu öğütemeyen çark ne ya- zık ki işlemeye devam ettı. Tan- lak. yüreğının ezikliğiyle, bildiği olayları ve "müsamere "yı 17 yıl daha izledı. Yaşamına son verdı- ğinde 36 yaşındaydı. Yaşamak, ayakta kalmak ıstıyordu. Umutlu arayışlarını yitirmek istemıyordu. Yüzü hep gülüyordu. Hangi acı onu ölüme götürdü kestiremiyo- rum. O, bir neslin dramını bütün ağırlığıyla yaşamış ve altında ezil- mişti. Ömer'in öyküsünden alınacak çok ders olduğu inacın- dayım. GLOBAL PQLİTİKLT.TLT^ ERGİN YILDIZOĞLU Grevler ve Gösteriler Bu çarşamba acaba ne yazayım diye düşünür- ken, gazeteci birarkadaşım önüme bir deste kâğıt atıverdi. Kâğıtlarda, Itar 7ass'tan Reuter'e kadar çeşitli ajansların son bir hafta içindeki yayınlanndan derlenmiş işçi haberleri vardı. Günümüzün gerçek panoramasını biraz olsun vermesi açısından çok öğretici olan bu haberleri kısaca aktarıyorum. Fransa 'da kamyoncular 12 gün direndikten sonr ra istedikleri hemen her şeyi aldılar. Fransız gazeL teleri "Hiç bu kadar kısa zamanda bu kadar çok ka- zanım elde edilmemiştir" diye yazdılar. Le Figaro "Fransa artık yönetılemez bir ülke olmuştur" dedi. Işçıler, "Avrupa'yı Thatcher'/n Ingilteresi'ne dön: dürmeyeceğız" dediler. Financial Times "Grevler bulaşıcı" diye başlık attı. Moskova 'da 500 okulda grev, ülkenin doğusun- da 20 eğitim ışçısi greve çıktı. Yunanistan'da köy- lülerin gösterileri yayılıyor. Güney Kıbrıs 'ta, 450 dok- tor ve 2000: öen fazla hemşıre de dahil olmak üze- re, sağlık görevlileri greve çıktı. '< Londra 'da 300 hastanede çalışanlar greve hazırr lanıyor. Moskova 'da 30 havaalanında kule çalışan- ları grev yaptı. Hırvatıstan'da grevdeki demiryolu sendikası işçılerı, ısteklen yerine getirılmezse tüm trafiği durduracaklarını söylediler; 11.000 işçi gös- teri yaptı. Rusya, Baturinskaya'da maden işçileri grevde. Italya'da geçenlerde iki defa 8 saatlik genel grev yapan 1.5 milyon üyeli metal işçileri sendikası, tek- rar 6'şar saatlik grevler için çağrı yaptı. Venezüella kamu sektörü işçileri bir haftadır grevde. Gösteri- ciler polisle çatıştı. Italya'öa. hava kuleleri görevli- leri son anda karşı tarafın tavizleri üzerine grevden vazgeçerek pazarlık masasına döndüler. Fransa'da havaalanları, ikincı defadır kabin memurları ve pi- lotlann 48 saatlik grevıne şahıt oldu. Yunanistan 'da işçilerin grev ve gösterileri ülkeyi felç etti. Genel greve katılımın yüzde 75-100 arasında olduğu bil- diriliyor. Lübnan. Beyrut'ta sendikaların genel grev çağ- rısı üzerine. güvenlik güçleri tanklarla sokakları tut- tular. Dükkânların yarısı, her şeye rağmen çağrıya uydu. Ispanya 'da 2 milyon işçıyi temsil eden Kamu İşçileri Sendıkaları 11 aralık için genel grev çağrısı yaptı. Sendikalar hükümetin neo-liberal politikası- na karşı mücadele ediyorlar. 23 kasımdaki göste- rilere 100.000'den fazla ışçı katılmıştı. Rusya, kö- mür bölgesinde 100.000 işçıyi kapsayan grevler ve protesto gösterileri. İşçilerin nisandan bu yana üc- retleri ödenmiyordu. Danimarka'da 1000'den fazla kamyon Fran- sa'dakine benzer bir eylem başlattı. Zimbabve'de sağlık sektörü grevi 39. gününde. Bugüne kadar tü- mü ile kukla bir kuruluş olan Zimbabve parlamen- tosu, olaylardan cesaretlenerek Mugabe'ye. işten attığı binlerce doktor ve hemşireyi tekrar ışe alma- sı için çağrıda bulundu. Fransa, Rouen, demiryolu işçileri. kamyonculan desteklemek için çıktıkları grevde Paris-Rouen ve Le Havre hattını durdurdu- lar. Haitı, Port-au-Prince, taşımacılık işçileri petrol fiyatını protesto için greve çıktılar. Sokaklar bom- boştu. Rusya, Kuzey-Batı otomobil ve taşımacılık sendikalan fÖ'â'raiikta ülke çapında grev kararı al- dılar. italya'da tren yolu işçileri 12 ocakta greve çıkma kararı aldı. Almanya 'da besin ve şekerleme işçileri ilk defa genel greve çıktı. Fransa da grevlerin diğer sektörlere yayılması bekleniyor. Sırbistan'da Milo- seviç'in istifasını isteyen yüz binlerce göstericinin 20 gündür süren protestosu genişleyerek devam ediyor. "Çağımız postmodern, endüstri sonrası topium çağıdır..." "Günümüzde, sınıf mücadelesi, işçi sı- nıfı gibi kavramlar önemini yıtirmiştir. Çünkü işçiler ekonomik ve siyasi anlamda değişiklik yaratma ka- pasiteli bir muhalefet gücü olmaktan çıkmışttr." 1980'lerin başından beri hep bunları duyuyoruz. Ve hayat hep aksini kanıtlıyor. Yukanda bir haftalık ve çok acele ile toplanmış haberler de başta işçiler ol- mak üzere geniş halk kitlelerinin, hükümetlerin neo- liberal politikalarına. anti-demokratik uygulamala- rına karşı yaygın bir şekilde başarıyla direndiğini gösteriyor. Bu haberler toplumda protesto ve genel değişik- lik söz konusu olunca. halen çağımızda işçilerden daha yaygın ve etkin eylem yapabilecek hiçbirsos- yal gücün olmadığını da gösteriyor. Daha fazla yo- rum, görüneni tekrarlamak olacak. Onun için kısa kesiyorum. ergin " ergin.demon.co.uk PKK gibi olurlar DGM savcısından Aczmendi uyarısı E\1\GÖKTAŞ A.NK.ARA-Ankara Dev- let Güvenlik Mahkemesi (DG\f) Sascısı \uh Mete Vüksel. Atatürk v e cumhu- rivet devrımlerıne karşı e>- lemlerini yoğunlaştıran Aczmendi tarikatının. ön- lem alınmaması durumunda terör örgütü PKJC kadar teh- likelıbırdurumagelebılece- ğini bildirdi. \urculuk tarikatının ku- rucusu SaidNursi ıçın Koca- tepe Camısi "nde düzen lenen mevlıtte Atatürk alevhıne eylem yapan v e polisle çatış- tıktan sonra gözaltına alına- rak mahkemede tutuklanan 121 Aczmendi. "cumhuri- yetin temel niteliklerini. hu- kuki. shasi. laik düzenini de- ğiştirmeye vönelik terör ör- güfü kurmak, vönetmek ve bu örgüte ü\e olmak" gerek- çelerıyle.3 vıldan 10yılaka- dar hapıs ıstemiv le önümüz- deki günlerde Ankara DGM'de vargılanmava baş- lanacak. Eskışehir Özel Tip Ceza- ev ı'nde bir a\ dan ben tutuk- }u bulunan 121 Aczmendi iîe ilgili soruşturmayı yürüten Ankara DGM Savcısı \uh Mete Yüksel, hazırladığı id- dianamede. Aczmendilerın gelecekte dev lete karşı çok büvük tehlike oluşturabile- ceklerine dikkat çekti. Yük!- sel. "Aczmendilerin. Türkı- ve'de sayılannın bin civanıj- da olduğunu saptadık. PKK'lilerde 1984'lü vıllarda 2 bin civannda idiler. Ama bugün dev lete karşı büvük fehlike halinegeldüer. Görü- nürde ciddi bir güç teşkil et- meven Aczmendilere karşı şimdiden önlenı alınmazsa eğer. gelecekte PKK'liler gi- bi tehlike oluşturabilirler" dedi. Aczmendilerin ileri dereS- cede Atatürk ve laiklik düş- manı olduklannı kaydeden Y/üksel: Aczmendiliğir|. anayasada belirtilen laik cumhuriyete karşı baskı. sin- dirme. vıldırma ve tehdh vöntemleriyle mücadele e'- den bir örgüt haline geldiğj- ni bildirdi. DGM Savcısı Yüksel. hazırladığı 40 sayfa- Iık iddianamede. laikliğin anlamı ve Türkiye'de laik devlet sisîemınin kuruluşu konusunda saptamalarda bu- lundu. Laikliğin din düş- manlığı vedinsizlikle ılgisi- nin olmadığını vurgulavan Yüksel. cumhuriyetin kurul- ması ile birlikte laikliğin ka;- demeli olarak birgelişmeta- kip ettiğını kavdetti. '
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle