Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 4 ARALIK 1996 ÇARŞAMBA
HABERLER
Sahte imza
skanialı
• ANTALYA
(Cumhuriyet) -
Antaiya'ım Alnnova
semtinde<ı RP'lilerin
öncüiüğinde toplanan
sahte imzalar ile belediye
olmak isemesinin
yankıları sıirüyor.
Altınova'nın Örta. Sinan.
Mendere.- \ e Duden
mahallelaınin muhtarları.
belediye ı>lmamak için
çalışmalannı sürdürürken
sahte imzılar arasında.
yurtdışınca olar, \e ölü
ısimlerinn >er aldığına
dikkat çelnorlar. RP
sempatizanı olarak bilinen
Düden Mthallesi Muhtarı
Süleyman kuruçay,
imzalann sahte olduğunu
kabul ederken Ona
Mahalle Muhtarı Hasan
Alıcı da imzalann sahte
olduğunu alılığın de
bildiğini. a/ıcak ışlenne
gelmediği ıçin ışlem
yapmadıkhnnı \urguladı.
Bu arada seçim kuruiu da
referandurnun Ifaralıkta
yapılacağını açıkladı.
Perinçek
beraat etti
• ANKARA
(Cumhurhet Biirosu) -
Ankara 11. Asliye Ceza
Mahkemesi. fşçi
Partisi'nin l6Ekim 1994
tarihinde Atatürk Kapalı
Spor Salonu'nda vapılan 3.
olağan kongresinde.
üzerinde "devrim" ve
çeşitli dillerde bu anlama
gelen sözciikJer yazilı be2
pankart asarak. Sıvasi
Partiler Yasası'na
muhalefet ettiklen
gerekçesi> le 6 aşdan az
oJmamak üzere hapts
cezası istemiyle yargılanan
JP Genel Başkan'ı Doğu
Pennçek ve 8 Başkanlar
Kurulu üyesınin
beraatlanna karar \erdi.
Süreli yayınların
dağıtımı
• Haber Merkezi -
Ana>asa Mahkemesi.
süreli ve süresız yayınlann
dağıtımını yapan gerçek \e
tüzelkişilerin. talep
edilmesi \e me\zuatın
öngördüğü koşullann
yerine getirilmesi halinde
dağıtım ücretini
aşmavacak bedel
karşılığında bu va.vınların
dağıtımınıj apmak
zorunda olduklannı
belirleyen yasanın iptali ve
yürürlüğünün
durdurulması istemiyle
açılan davayı esastan
görüşmeve karar verdi. Söz
konusu yasa değişikliğı.
dağıtım şirketlerine her
türlü süreli yayını dağıtma.
bayilere de kendilerıne
ulaştınlan vavınlan satma
zorunluluğu getiriyor.
Yenişen'den
açıklama
• Haber Merkezi -
Istanbul Valısi Rıd\an
Yenişen. 1 Aralık 19%'da
gazetemizde yayımlanan
"Demirel'ın 'Tahliyeyi
durdurun' demesine karşın
Vali Yenişen bakanlığın
emrini yerine getirdı.
mimarlann mailanna el
konuldu" haberinde yanlış
bi'giler ver aldığını ileri
sürdü. Yenişen
açıklamasında. Yıldız
Sarayı'nın dış karakol
binasının bazı
bölümlerinin Mimarlar
Odası Istanbul Büyükkent
Şubesi'nin kullanılmasına
tahsis edilmesınin "Maliye
Bakanlıgf nın Teşkilat \e
Görevleri Hakkındaki
Kanun ile De\let Ihale
Kaııununa aykın"
olduğunu belirttı. Kültür
Bakanlığı'nın tahsis
işlemini iptal ederek yeni
tahsis yapıldığını ifade
eden Yenişen. bakanlığın
kendilerinden tahliyenin
gerçekleştinlmesini
istediğinı bildirdi. Yenişen.
"Sayın
Cumhurbaşkanımızın
Genel Sekreteri Needet
Seçkinöz'e me\ cut
durumla ılgılı bılgı
arzedilmiş. tahlive ile ilgili
herhangi bir talımat
alınmamıştır" dedi.
PKK openasyonu
• Haber Merkezi - tzmir
Emniyet Müdürlüâü'nce
PKK'ye yönelik
düzenlenen operasyonlarda
aralannda örgütün sözde
Ege Bölgesı sorumlusunun
da bulunduğu 30 kişi
yakalandı. Operasyonlarda
I Kalaşnikov 4 tabanea.
cep telefonu \e örgütsel
dokümanlarele geçirildi.
Diyartakır ve Batman'da
dagü'.'"1
!k güçleri
tarafi ıdan sürdürülen
oper.syonlarda 35 terörist
ölü ..!e geçirildi.
Çanşmalarda 5 gü\enlık
görr h'si yaralandı.
Bahçelievler kıyımı zanlısına kimlik düzenleyenJer için suç duyurusunda bulunulacak
Çath'yı saklayanlara davaANKARA (Cumhurivet Biirosu)
- 7 Türkiye İşçi Partisi (TİPj
üyesinin öldürüldüğü
Bahçelievler kıvımıyla ilgili
da\anın görüldüğü mahkeme, 18
yıldır aranan ülküeü zanlı
Abdullah Çatlı'yı saklavan ve
sahte pasaport ile kimlik
düzenleyenler hakkjnda suç
duyurusunda bulunulmasını
kararJaştırdı. Gözler. kıyım
zanlı^ını yıllardır tanıdığını
telev izyonlarda açıklavan DYP
Şanlıurta Milletvekili Sedat
Edip Bucak. Çatlı'nın ış •
• Bahçelievler kıyımı davasına Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam
edildi. Gözler. televizyonlardan yaptıkları açıklamalarda Çatlı'yı yıllardır
tanıdıklannı söyleyen Sedat Bucak, şirket ortakları. akrabaları ve ülküeü
arkadaşları hakkında işlem yapması gereken savcılığa çevrildi.
ortaklan. akrabaları \e ülküeü
arkadaşları hakkında işlem
yapması gereken savcılığa
çe\ rildi.
Ankara 3. Ağır Ceza
Mahkemesf nde görülen davanın
dünkü duruşmasına sadece
müdahıl a\ ukatlar katıldılar.
Geçen duruşmada müdahil
avukatların eski Içişleri Bakanı
Mehmet Ağar v e Sedat
Bucak'ın tanık olarak
dinlenmeleri konusundaki
görüşlerini açıkla>an mahkeme
sa\cısı. bu ıstemin
reddedilmesini istedi.
Mahkeme. savcının mütalaası
doğrultusunda Ağar ve Bucak'ın
tanık olarak dinlenilmesi
istemini reddetti. Mahkeme
başkanı. geçen duruşmada
müdahil avukatların Abdullah
Çatlı'ya sahte pasaport ve sahte
kimlik düzenle>enler ileÇatlı'vı
saklavanlar hakkında suç
duvurusunda bulunulması
istemmin kabul edildiöini
belirterek bu konuda ilgili
cumhurivet başsavcılığına yazı
gönderileceğini bildirdi.
Duruşma. ileri bir tarihe
enelendi.
Susurluk kazasının ardından
telev izyonlara açıklama vapan
pek çok kişi. yaşamım v itiren
Abdullah Çath'yla 18 yıldır
aranmasına karşın vıllardır
görüştüklerini bildirmişlerdi.
Sedat Bucak, Abdullah Çatlı'yı
gerçek adıyla tanıdığını.
arandığını ve hakkındaki
suçlanıaları bildiğini belirtmişti.
Kıyımın kurbanlarından Gürses'in amcası, devletin Çatlı'yı kullanmasını değerlendirdi
' Yöneticilerm büyük zaafi var'
• Susurluk'taki trafik kazasında ölen
Abdullah Çatlı'nın bir numaralı sanığı
olduğu Bahçelievler katliamında yaşamını
yitiren Hürcan Gürses'in amcası Arif
Gündoğdu Gürses. olayla ilgili olarak
düşmanlık gütmediklenni söyledi. Gürses.
Çatlı'nın devlet tarafından kullanılmış
olmasını yöneticilerin zaafı olarak
deserlendirdi.
ANKARA (Cumhurivet Bürosu) -
Bahçelıevler katliamında dönemin Ul-
kücü Gençlik Derneği (ÜGD) Genel
Başkan Yardımcısı Abdullah Çatlı v e 2
arkadaşı tarafından öldürülen "* TİP'lı
gençten HürcanGürses'ın amcası Arif
Gündoğdu Gürses. gehşen oiavlarda
vöneticılerin zaafı bulunduöunu sö\-
İedı.
Arif Gürses. 9 Ekim 1978 gecesi.
Hürcan Gürses'in babasının kendısinı
ara\ arak olaydan haberdar ettiöini v e
sağlıklı bılgi alamadıklarından vakın-
dığını anlattı. Odönenı savcı olarak gö-
rev yaptığını belirten Gürses. "Karşı-
vaka Mezariığı'nda cıtopsi vapıldığını,
cesedi teşhis üzere birinin gitmesi ge-
rektiğini söylediler. Ben derhal oraya
gittim. Savcı arkadaşlar. Hürcan'ı teş-
his edebileceğimizi sö> lediler. Hürcan'ı
teşhis ettik. O ana kadar diğer çoeuk-
lar hakkında teşhis >apılnıamıştı" de-
dı. Katlıanıla ilgili hazırlık soruştur-
ması sıra.Mnda olavdaıı haberdar oldu-
Oya Gökbaymk:Hkraunthal/anİstanbul Haber Servisi -
Tekerlekli sandalvesinde
eroın bulundurduğu öne
sürülerek cezaev ine
gönderilen ve önceki gün
çıkarıldığı ilk duruşmada
tahlive edilen
Haklar ve Özgürlükler
Platformu Dönem
Sözcüsü O>a Gökba\rak.
-Susuriuk kazasından
sonra ilk kez devlet
vargılavan değil,
>argılanan oldu.
Mahkemede bundan
sonra konıplova kanşan
polisler de >argılanacak"
dedi.
Istanbul Tabip Odası'nda
bir açıklama yapan Oya
Gökbayrak. 2 aralık
tarifıindeki duruşmanın
bif başlangıç olduğunu
belirtti.
Gökbayrak.
"Komploculann ovunıı
bu kez tutmadı. Biz
kazandık. Halkımıza
du> duğumuz se\gi> le \e
halkın bize olan «üveniv le
kazandık.
Komplo \aparak halka
vamanmak istenen pislikler.
sadece onlann acizlikJcrini.
çaresizliklerini göstermiştir.
Hemen ardından da Susuriuk'ta
Önceki gün tahlive edilen O>a (jökbavrak. komploculann u> ununun bu kez tutmadığını sövledi.
döktükleri halka hesap
verecekler. Mahkeme he\etinin
tutumu ise Susuriuk kazasından
sonra orta\a çıkan pisliklere bir
tepki gibi>di."
gerçek sahiplerini btilmuştur"
dedi. Susurluk kazasından sonra
gerçeklerin yavaş vavaş ortaya
çıktığını söyleyen Oya
Gökbayrak sözlerini şöyle
sürdürdü: "İnsanlıkonurundan.
halk se\gisinden \e namustan
nasibini almamış çeteler,
cezalannı çekecektir.
Çeteler. bugüne kadar kanını
ğunu bildiren bir kadının ortava çıktı-
ğını anlatan Gürses. "Gece gelmişler,
olayı gören bir kadın. Yanından geçen
birilerinin 56-2 (katliamın >aşandığı
apartmanın numarası) dedigini anlatı-
\or. Bunu bir süre kendisine saklı>or,
daha sonra vakınlanvla pavlaşıvor ve
bu bilgi sonunda Ankara enıniu'tine
ulaşnor. ama anımsadığım kadamla
bu konu üzerinde çok durulmadı" di-
ve konuştu.
Gürse^. katillerin eve öncelikle sor-
, gu v apmak için girdikleri
>olunda şüpheleri buiundu-
gunu anlatarak şunlan söyle-
di: "Sorguyu.vapmışdaola-
bilirler. aniden gelişmiş de
olabilir. Ders çalışmak için
bir arava gelirdi çocuklar.
Hürcan ve arkadaşlarının
tuplumsal s e siv asal gelişme-
lere sessiz kalmamak gibi bir
vaklaşınıları vardı. Tepki
olusturmak amacıvla u>an-
lar vaparlardı. TİP'in genç
öncü grubunda arkadaşla-
rıvla çalışma vapıvorlardı."
Olavın ardından Hürcan
Gürses'in annesınin sağlık
sorunlan yaşadığını ve ba-
basının da ani bir felç sonu-
cu vaşamını vıtirdığinı kav-
ded'en Gürses. "Baba sürek-
li çocukların bövle bir şe>i
hak etmedigini düşiinürdü.
^ argıiama aşamasıv la pek il-
gilenmedik. Avukat aracılı-
ğıyla müdahil olduk. Bu olav
nedeniv le de düşmanlık dü-
şüniilmedi ve bunun olma-
ması için çaba harcadık. Her
şeji Allah'a bırakhk" dedi.
Gürses. Çatlı "nın Çiller ta-
rafından sahıplenılmesinin
"ÇUJer'in kendi düşüncesi ol-
duğunu" belırterek "Bu
adamlann devleti hedef al-
dıkları anlaşılnor. Devlet
bunlan kullannorsa yöneti-
cilerin zaafı %ardır. Bu sakın-
calı. \ öneticUerin bu olaj la-
n i> i değeriendirerekders al-
malan gerekıŞor" görüşünü
dile eetirdi.
Erdal Kesebir ve arkadaşlarının DSP'den ihraç edilmeleri üzerine açtıkları dava başladı
Çile çiçekleri: Onıırla geıi döneceğizA.VK.ARA / ANTALYA
(CumhuriŞet)-DSP Disiplin
Kurulu kararıyla partiden ih-
raç edilen \e kendilerine "çi-
leçiçekleri" adını v eren Edir-
ne Miilet\ekili Erdal Kesebir ve arkadaş-
lannın. "ihraç kararımn iptali*
1
istemivle
açtıklandavanıngörüşülmesmedün Anka-
ra 25. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde baş-
landı.
Duruşmaya. davacılar Erdal Kesebir ve
arkadaşlan ile avukatları katıldı.
Duruşma. taraf avukatlarının delillerini
bildırmeleri için ertelenirken. daha sonra
gazetecilere açıklama vapan Kesebir.
"Onurumuzla \e şerefımizle partimize ge-
ri döneceğiz" dedi.
Kendilerini Türkiye'nin geleceği. Bülent
Ecevit ve Erdal fnönü'yü de Türkiye'nın
geçmişi olarak gördüklerini belirten Kese-
bir. partilerine döndükten sonra birer nefer
olarak görev vapacaklarını sövledi.
Gazetecilere bir de basın bildirisi dağı-
tan Kesebir. DSPyönetimini. Susurluk ola-
\ ında sessiz kalmakla suçladı. Bildiride, şu
görüşlere ver verildi:
u
Bir trafîk kazasıv la orta>a çıkan çeteler.
başbakanlık \apmış muhalefet liderinin
tehdit edilip dövülnıesini dahi \aratabUe-
cek kadar örgütlü olduklannı ortava koy-
muşlardır. İşin vahim tarafi ise hükümetin
bir kanadı açıkça bu çeteleri desteklerken.
diğeri de >olsuzluk ortağına ve çetelere su-
sarakdestek \ermektedir. İ Ikemiz son gün-
lerde dürıva gündemine de giren bu olavla-
n tartışırken, bu ola\ laruı > aratıcısı Özal'ın
kurduğu Anavatan Partisi hiç hakkı olma-
dığı halde. bugün tenıiz topium kanıpanya-
lan başlatırken, Demokratik Sol Parti'den
ses çıkmamaktadır.
Dürüstdev let.dürüst siv aset. dürüst lider
sloganları rafa kaldırılmış. suskun parti.
suskun milletvekilleri. suskun lider duru-
muna düşülmüştür. Türkive'de herkesin
tartıştığı. ülkenin geleceğini \e de\ lerin >a-
pısını ilgilendiren çok önemli olavlar olur-
ken, kulağı. gözü \e ağzı kapalı »üverein
esprisinin DSP vönetimine cuk oturduğu
görülmektedir.
Partimizin son olavlar karşısında tutunı
\e davranışlannı kını>oruz. Devletin >apı-
sının gün geçtikçe vozlaştığı bir dönemde
hâlâ susuluvorsa. suça ortak olunuvordur.
Biz içinde ülkenin ve halkın çıkarlan alev-
hine varatılan tünı olumsuzluklara karşı.
her türlü mücadelev i vapaeağtz, DSP'\i ve
ülkeyi sahipsiz bırakmavacağız. her şeyigö-
zealarak bu mücadele\i vürüteceğiz."
Alanya orgütüne soruşturma
"Demokratik laik \ e sosv al hukuk dev le-
tinden vana halkın umudu olan solu iktida-
ra taşımak için" CHP ilçe örgütü ile "Güç
ve Evlem Birliği" karanna ımza atan DSP
Alanya örgütüne partisinden soruşturma
açıldı.
İlçede CHP \e DSP binalarına iki parti-
nin de bavraklannı asan parti yöneticileri.
"Parti tabanlanmızdan olumlu ve sevinçli
tepkiler alıvorıı/. Genel merkezler bu sesle-
ri duymauİar. Güç ve e> lemde cumhurivet-
çiler birleşmeli" dedıîer.
ŞIFIRNOKTASIIORAL ÇALIŞLAR e-mail: [email protected]
Ömer Tanlak'ın birkaç gün
önce kendisını yakarak intihar et-
tiğinı öğrendığımde yüreğim bur-
kuldu. OmerTanlak'ı tanırdım. Si-
ze onu anlatmak istiyorum.
Yıl 1979. Türkiye'de kan göv-
deyı götürüyordu. Puslu bir ka-
sım sabahı gencecik bir çocuk,
Aydınlık gazetesinin Ankara bü-
rosuna geldi. Ülküeü olduğunu.
birçok şiddet eylemine kanştığı-
nı, yaptıklarından pişman oldu-
ğunu ve Aydınlık'a bunları anlat-
mak ıstediğıni söyledi.
Gelen 19 yaşındakı delikanlı-
nın adı ÖmerTanlak'tı. Neden Ay-
dınlık'a geldiğini merak etmiştik.
Tanlak, önce karakola giderek iti-
rafta bulunmak istemıştı. Ancak
ülkücülerin karakoldaki adamla-
n "partı"ye haber vermişlerdi.
Tanlak. korkudan gerı dönmek
zorunda kalmış ve son çare ola-
rak Aydınlık'a bıldiklerıni anlat-
maya karar vermışti.
Omer'in anlattıklarını önce
şüpheyle karşıladık. Bir oyun ola-
bilir, bizi yanlış yönlere sevk ede-
bilirdi. Ömer'in kim olduğunu öğ-
renmek amacıyla araştırma yap-
tık. Anlattıklarını dinledik, doğru
Ömer Tanlak îçin
olup olmadıklannı arşıvımizdekı
bilgilerle karşılaştırdık; hepsi
doğruydu.
Omer'in ıtıraflarını Aydınlık'ta
yayımlayacaktık. Itıraflarını ya-
yjmlamadan önce Sevgilı Örsan
Öymen'i ve Cüneyt Arcayürek'ı
de Ömer Tanlak'la görüştürdük.
Örsan o günü. Milliyet'tekı "Polı-
tika Kazanı" köşesinde şöyle an-
latmıştı:
''Karşımızda bıyıklan yeni ter-
lemiş genç adam, karıştığı ve ta-
nık olduğu eylemlerı ayrıntılany-
la kâğıt üzerine dokmüş ve her
bir yaprağına imza atmıştı. Sor-
duk: 'Eyleme nasıl çıkıyordunuz,
kim karar veriyordu. bir emir-ko-
mutazincin uygulanıyormuydu?'
Tanlak. 'Ülkü Ocaklan'nm. genç-
lik kollan ile içli dışlı olduğunu, o-
cak başkanlannın genel merkez-
le ilişki içinde olduklannı' söylü-
yordu."
"Genç ülkücünün anlattıklan,
aslında bugün sıkıyönetim yargı
organlanndaki yüzlerce dava
dosyalannda yer alanlardan pek
değışikdeğil... Silahlt sağ eylem
gruplannın. Ülkü Ocakları ya da
Ulkücü Gençlik Dernekleri'yle
MHP Gençlik Kollan lokallenyle
ılişkılerine değınıyor.."
"Bu ilişki. MHP yöneticileri ta-
rafından kesinlikle kabul edilmi-
yor... MHPılçe lokallerinde. elde
silah hatıra resmı çektiren sılahlı
eylemcilere gelince, buna verı-
lenyanıtda, 'müsamere sırasın-
da çekilmış resimler' oluyor."
"Nasıl bir müsamere. nasıl bir
piyes kı. perdesı bir türlü kapan-
mak bilmiyor..."
Sevgilı Örsan, Ömer Tanlak'ı
dinledikten sonra bunlan yazmış-
tı. Aradan 17 yıl geçti. Müsame-
re hâlâ devam ediyor. Ömer Tan-
lak ıse sırtında ağır yüklerı taşıya-
madığı için yaşama veda ettı.
Ömer, ıçınden çıktığı bataklığın
kurutulması için çaba sarf ettı.
başına gelmedık kalmadı. Önce
onu tutukladılar. Cezaevınden
çıktıktan sonra işsiz kaldı. Ibra-
him Çiftçi ve onlarca cinayetten
yargılanan ülkücüler gıbı benzın
ıstasyonu açamadı, bankalardan
kredi alamadı. Kendisine yeşil
pasaportlar sunulmadı. Herkes
ona çekınerek yaklaştı. Çünkü
müsamere sürüyordu. Cınayet
sılahlan, sustorucular görevlerini
yerine getirıyordu.
Ömer Tanlak'ın itiraflarını Ay-
dınlık'ta yayımladık. Ömer'in di-
zısıne başlarken 5 Aralık 1979
günü Aydınlık'a şunlan yazmış-
tım: "Ömer Tanlak. on dokuzya-
şındabirdelikanlı. Insanlıktan na-
sıl çıktığını anlatıyor. Yaşadığı ci-
nayetleh, toplu öldürmelerı anla-
tıyor. Acımasızlığın yüreklerine
nasıl yerleştiğini anlatıyor. Yüz-
lerce genç, oldürüyor, bombalı-
yor. Çoğu on sekiz yaşına bile
gelmemiş. Erol Türkmen diye
bırisivar. on yedı yaşında. işledi-
ğı cınayetlenn sayısı bılınmıyor.
Aılelerinı, okullannı terk etmişler.
Önlennde öldürmekten başka bir
yol bırakılmamış... Tanlak, bir
çarkı butün açıklığıyla gözler
onune seriyor. Tereddütleriolan-
lara. "İşte yaptıklarımız, ışte bıze
öğrettikleri' diyor... Can alıp, kan
döken çarkın nasılinsafsızişledi-
ğinianlatıyor... Tanlak'ın anlattık-
lan içimı s/z/att/...İtiraffa olaylar
vardır, isimler vardır. Bir de parti
vardır... Yetkilıler, sorumlular, Tür-
kiye'nin iyilığıni ısteyen herkes!
Bu sese kulak venn."
Tanlak'ın sesine kimse kulak
vermedi. Ömer, hemen işin ba-
şında yolun çıkmaz olduğunu an-
layan zeki bir çocuktu. Kimseyi
öldürmemişti. İşin öldürme nok-
tasına gelip dayanacağını kavra-
yınca. çarkın dışına çıkmaya ka-
rar vermişti.
Onu öğütemeyen çark ne ya-
zık ki işlemeye devam ettı. Tan-
lak. yüreğının ezikliğiyle, bildiği
olayları ve "müsamere "yı 17 yıl
daha izledı. Yaşamına son verdı-
ğinde 36 yaşındaydı. Yaşamak,
ayakta kalmak ıstıyordu. Umutlu
arayışlarını yitirmek istemıyordu.
Yüzü hep gülüyordu. Hangi acı
onu ölüme götürdü kestiremiyo-
rum. O, bir neslin dramını bütün
ağırlığıyla yaşamış ve altında ezil-
mişti. Ömer'in öyküsünden
alınacak çok ders olduğu inacın-
dayım.
GLOBAL PQLİTİKLT.TLT^
ERGİN YILDIZOĞLU
Grevler ve Gösteriler
Bu çarşamba acaba ne yazayım diye düşünür-
ken, gazeteci birarkadaşım önüme bir deste kâğıt
atıverdi. Kâğıtlarda, Itar 7ass'tan Reuter'e kadar
çeşitli ajansların son bir hafta içindeki yayınlanndan
derlenmiş işçi haberleri vardı. Günümüzün gerçek
panoramasını biraz olsun vermesi açısından çok
öğretici olan bu haberleri kısaca aktarıyorum.
Fransa 'da kamyoncular 12 gün direndikten sonr
ra istedikleri hemen her şeyi aldılar. Fransız gazeL
teleri "Hiç bu kadar kısa zamanda bu kadar çok ka-
zanım elde edilmemiştir" diye yazdılar. Le Figaro
"Fransa artık yönetılemez bir ülke olmuştur" dedi.
Işçıler, "Avrupa'yı Thatcher'/n Ingilteresi'ne dön:
dürmeyeceğız" dediler. Financial Times "Grevler
bulaşıcı" diye başlık attı.
Moskova 'da 500 okulda grev, ülkenin doğusun-
da 20 eğitim ışçısi greve çıktı. Yunanistan'da köy-
lülerin gösterileri yayılıyor. Güney Kıbrıs 'ta, 450 dok-
tor ve 2000:
öen fazla hemşıre de dahil olmak üze-
re, sağlık görevlileri greve çıktı. '<
Londra 'da 300 hastanede çalışanlar greve hazırr
lanıyor. Moskova 'da 30 havaalanında kule çalışan-
ları grev yaptı. Hırvatıstan'da grevdeki demiryolu
sendikası işçılerı, ısteklen yerine getirılmezse tüm
trafiği durduracaklarını söylediler; 11.000 işçi gös-
teri yaptı. Rusya, Baturinskaya'da maden işçileri
grevde.
Italya'da geçenlerde iki defa 8 saatlik genel grev
yapan 1.5 milyon üyeli metal işçileri sendikası, tek-
rar 6'şar saatlik grevler için çağrı yaptı. Venezüella
kamu sektörü işçileri bir haftadır grevde. Gösteri-
ciler polisle çatıştı. Italya'öa. hava kuleleri görevli-
leri son anda karşı tarafın tavizleri üzerine grevden
vazgeçerek pazarlık masasına döndüler. Fransa'da
havaalanları, ikincı defadır kabin memurları ve pi-
lotlann 48 saatlik grevıne şahıt oldu. Yunanistan 'da
işçilerin grev ve gösterileri ülkeyi felç etti. Genel
greve katılımın yüzde 75-100 arasında olduğu bil-
diriliyor.
Lübnan. Beyrut'ta sendikaların genel grev çağ-
rısı üzerine. güvenlik güçleri tanklarla sokakları tut-
tular. Dükkânların yarısı, her şeye rağmen çağrıya
uydu. Ispanya 'da 2 milyon işçıyi temsil eden Kamu
İşçileri Sendıkaları 11 aralık için genel grev çağrısı
yaptı. Sendikalar hükümetin neo-liberal politikası-
na karşı mücadele ediyorlar. 23 kasımdaki göste-
rilere 100.000'den fazla ışçı katılmıştı. Rusya, kö-
mür bölgesinde 100.000 işçıyi kapsayan grevler ve
protesto gösterileri. İşçilerin nisandan bu yana üc-
retleri ödenmiyordu.
Danimarka'da 1000'den fazla kamyon Fran-
sa'dakine benzer bir eylem başlattı. Zimbabve'de
sağlık sektörü grevi 39. gününde. Bugüne kadar tü-
mü ile kukla bir kuruluş olan Zimbabve parlamen-
tosu, olaylardan cesaretlenerek Mugabe'ye. işten
attığı binlerce doktor ve hemşireyi tekrar ışe alma-
sı için çağrıda bulundu. Fransa, Rouen, demiryolu
işçileri. kamyonculan desteklemek için çıktıkları
grevde Paris-Rouen ve Le Havre hattını durdurdu-
lar. Haitı, Port-au-Prince, taşımacılık işçileri petrol
fiyatını protesto için greve çıktılar. Sokaklar bom-
boştu. Rusya, Kuzey-Batı otomobil ve taşımacılık
sendikalan fÖ'â'raiikta ülke çapında grev kararı al-
dılar.
italya'da tren yolu işçileri 12 ocakta greve çıkma
kararı aldı. Almanya 'da besin ve şekerleme işçileri
ilk defa genel greve çıktı. Fransa da grevlerin diğer
sektörlere yayılması bekleniyor. Sırbistan'da Milo-
seviç'in istifasını isteyen yüz binlerce göstericinin
20 gündür süren protestosu genişleyerek devam
ediyor.
"Çağımız postmodern, endüstri sonrası topium
çağıdır..." "Günümüzde, sınıf mücadelesi, işçi sı-
nıfı gibi kavramlar önemini yıtirmiştir. Çünkü işçiler
ekonomik ve siyasi anlamda değişiklik yaratma ka-
pasiteli bir muhalefet gücü olmaktan çıkmışttr."
1980'lerin başından beri hep bunları duyuyoruz. Ve
hayat hep aksini kanıtlıyor. Yukanda bir haftalık ve
çok acele ile toplanmış haberler de başta işçiler ol-
mak üzere geniş halk kitlelerinin, hükümetlerin neo-
liberal politikalarına. anti-demokratik uygulamala-
rına karşı yaygın bir şekilde başarıyla direndiğini
gösteriyor.
Bu haberler toplumda protesto ve genel değişik-
lik söz konusu olunca. halen çağımızda işçilerden
daha yaygın ve etkin eylem yapabilecek hiçbirsos-
yal gücün olmadığını da gösteriyor. Daha fazla yo-
rum, görüneni tekrarlamak olacak. Onun için kısa
kesiyorum.
ergin " ergin.demon.co.uk
PKK gibi olurlar
DGM savcısından
Aczmendi uyarısı
E\1\GÖKTAŞ
A.NK.ARA-Ankara Dev-
let Güvenlik Mahkemesi
(DG\f) Sascısı \uh Mete
Vüksel. Atatürk v e cumhu-
rivet devrımlerıne karşı e>-
lemlerini yoğunlaştıran
Aczmendi tarikatının. ön-
lem alınmaması durumunda
terör örgütü PKJC kadar teh-
likelıbırdurumagelebılece-
ğini bildirdi.
\urculuk tarikatının ku-
rucusu SaidNursi ıçın Koca-
tepe Camısi "nde düzen lenen
mevlıtte Atatürk alevhıne
eylem yapan v e polisle çatış-
tıktan sonra gözaltına alına-
rak mahkemede tutuklanan
121 Aczmendi. "cumhuri-
yetin temel niteliklerini. hu-
kuki. shasi. laik düzenini de-
ğiştirmeye vönelik terör ör-
güfü kurmak, vönetmek ve
bu örgüte ü\e olmak" gerek-
çelerıyle.3 vıldan 10yılaka-
dar hapıs ıstemiv le önümüz-
deki günlerde Ankara
DGM'de vargılanmava baş-
lanacak.
Eskışehir Özel Tip Ceza-
ev ı'nde bir a\ dan ben tutuk-
}u bulunan 121 Aczmendi iîe
ilgili soruşturmayı yürüten
Ankara DGM Savcısı \uh
Mete Yüksel, hazırladığı id-
dianamede. Aczmendilerın
gelecekte dev lete karşı çok
büvük tehlike oluşturabile-
ceklerine dikkat çekti. Yük!-
sel. "Aczmendilerin. Türkı-
ve'de sayılannın bin civanıj-
da olduğunu saptadık.
PKK'lilerde 1984'lü vıllarda
2 bin civannda idiler. Ama
bugün dev lete karşı büvük
fehlike halinegeldüer. Görü-
nürde ciddi bir güç teşkil et-
meven Aczmendilere karşı
şimdiden önlenı alınmazsa
eğer. gelecekte PKK'liler gi-
bi tehlike oluşturabilirler"
dedi.
Aczmendilerin ileri dereS-
cede Atatürk ve laiklik düş-
manı olduklannı kaydeden
Y/üksel: Aczmendiliğir|.
anayasada belirtilen laik
cumhuriyete karşı baskı. sin-
dirme. vıldırma ve tehdh
vöntemleriyle mücadele e'-
den bir örgüt haline geldiğj-
ni bildirdi. DGM Savcısı
Yüksel. hazırladığı 40 sayfa-
Iık iddianamede. laikliğin
anlamı ve Türkiye'de laik
devlet sisîemınin kuruluşu
konusunda saptamalarda bu-
lundu. Laikliğin din düş-
manlığı vedinsizlikle ılgisi-
nin olmadığını vurgulavan
Yüksel. cumhuriyetin kurul-
ması ile birlikte laikliğin ka;-
demeli olarak birgelişmeta-
kip ettiğını kavdetti. '