Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
?5JMA.\K 1996 ÇARŞAMBA • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 19
13 Adana Y 19
Edrn- Y 8 Sams-in Y 20 Mersın Y 19
Y 14 Trabzon
Koc*«ii Y 13 Gıresun
Y ] ] _ Dıyarbakır Y 14
İzrrir Y 16 Ankara
Y 17 Şanlıurfa Y 17
Y 14 Mardin Y 14
Y "6 Kon-,a Y 14 Sıırt Y 13
Y 17 Eskışehır Y 11 Hakkârı Y
Denzi v ' 5 Sıvas Y 11 Van Y 8
Y '5 Antalya Y 19 Kars
Londra
Butun bolgelenmız
çok bulutlu ve ya-
ğışlı geçecek Ya-
ğışlar yağmur. Ege,
Akdenız ve Guney- Parıs
doğu Anadolu boi- Roma
gelerınde sağanak Berlin
şeklındeolacak.Ha- A m s t e r d a m
va sıcaklığı yurdun
Kuzeybatı kesımle-
rınde bıraz azala-
B 7 Atına 16
B 2 Mılano
Y 9 Oslo B -16
1 Helsınkı K -18
B 2 Stockholm B -14
Madrıd Y 13 Belgrad K
Sofya K 1 Vıyana B -6
cak, dığer yerlerde Brüksel B 2 Bonn B
bıraz artacak. Budapeşte B 6 Münıh -3
Taşkent
Moskova
Aşkabat
Almatı
Taşkent
Bakü
Bışkek
Tiflıs
Kahıre
B
B
B
B
Y
B
Y
B
-14
19
6
7
14
7
11
22
Kahı^e* Şam B 18
ıl- fculullu Sısl ^ Çok buıutlu ı Yağmurlu
CİAEYTARCAYİREK
• Ba>ttrafı 1. Sayfada
'- Eı saotamalarda doğru.
•' Zire. ~SK zirveden hemen sonra bir gazetenin
manj3tni vesıle ederek uzunca bir açıklama yapı-
yor ~Sr "nın guncel olaylar içine çekilmesine yöne-
len çitişınlere sert çıkıyor.
Aynı saatlerde Orgeneral Karadayı. Başbakan
Hocayla baş başa kalıyor. Kuşku yok, TSK'nin
-açıklamada oelırtlen duyarlılığını sözlü olarak ak-
•tanyor.
• Yıhıar'ın, Başbakan Hoca'yı zirvede izledikten
sonra'cı /argılarma, bir başka noktayı ekleyerek ka-
t'ilmama* olanaksız.
•' 0 da şu: Hoca. soruşturmaya geçmeden araş-
tirmayi sadece "zamana yaymakla" kalmıyor. üs-
felik deçişık "zeminleri de ışin ıçine sokarak" yenı
zan ılar, <uşkular üretmeyi planlıyor.
- Üs:elık doğruları söylemediğı, zirvede ortaya çı-
kıyor. 3u Hoca. soruşturmadan kaçtığı öne sürü-
üjnce enrındekı Yüksek Denetieme ve Teftış Ku-
rullarra "araştırma ve soruşturma yapılması" tali-
matını verdiğinı açıklamıştı.
Oysa, bu kurumlardan sadece "araştırma, ince-
'İeme" ısredığı "gerekırse" soruşturmaya geçılme-
sinı emrettığı zirvede kanıtlanıyor.
Insann garip karşıladığı başka bir nokta daha
var: Gerçeğı 15 gunde ortaya çıkaracağını Çanka-
ga ıle Hoca'ya söyleyen Emniyet Müdürü Kemal
^azıcıoğlu'nun ertesi günü görevden uzaklaştırıl-
Tftasına başbakan ses çıkaramıyor. emrindeki ba-
tjanı çağırıp hesap soramıyor.
ikırci rezalet: Butçeden 50 trıiyonu Hoca Başba-
kanlığa aktarınca. Milli Savunma Bakanı Turan Ta-
yan, "Benım ımzam olmadan yapamaz, hadi ak-
•tarsın parayı da görelim" dıyor.
• Hoca'da çıt yok. Bu nasıl başbakan?
- Son günlerden bu ikı örnek. Şaibe'nin Hoca'ya.
Hoca'nın Şaibe'ye mahkûm olduğunu bir kez da-
•fıa belgeliyor.
Ya şu ikili?
" Muhalefet partıleri tutarlı yolda ilerlerken iktidar
ortaklarından kulağa gelen sesler. ülke yönetiminin
hangı ellerde olduğunu da kanıtlıyor.
Ülkemızı böylesı yönetıcilere layık gören yazar-
"(ardan bıri. Hoca'dan şu incıyi aktarıyor: "Araştır-
jva ve soruşturmaların sonunda suç ve suçlular çı-
•karsa, bunlar ıçın gereken neyse onlar yapılacak."
-» Yok yahu! Suçlular ıçın gerekenı yapmayacak da
•suçları anı defterine mi yazacak?
'• Şaibe Hanım ise "Devletı yıpratanları karanlıkta
~boğarız" diyor. Büyük söz, büyük! Güzel ama niye
aydınlıkta değıl de karanlıkta? Şaıbeli işler hep ka-
ranlıkta tezgâha girdiği için mı acaba?
^ Oysa, araştırmadan soruşturmaya geçilebilse.
ferneğin Kemal Yazıcıoğlu. "bildiklerini savcı ya da
%âkim önünde" tutanağa geçirecek.
Geçen günlerde bir iki kez olayların aydınlanma-
sında Yazıcıoğlu'nun "anahtar kişı" olduğunu yaz-
dık. Sonunda zirveden sonra hemen her çevre Ya-
zıcıoğlu'nun "anahtar" niteliğinı kabul edip söyle-
meye başladı.
Yazıcıoğlu, üç özel tım polısınin Topal cınayetin-
"deki rollerını bilıyor. Dınlemış polislerı. Kimi gerçek-
)eri öğrenmiş. Bildiğimiz kadarıyla. ne var kı bu bil-
gilerı "kâğıda geçırmemış".
- Şu acı gerçeğe bakınız: Bir başbakan, suçlu. zan-
1* olmayan bir polıs müdürünü, Içişleri Bakanı'nı
aşarak nörevine lade edemiyor. Soruşturmayı ön-
lemekıç .ıtelüzerindekıcambazlargibi. Durmadan
uydurma dengeler yaratıyor.
Dayanarnamış olacak kı o nazık, çelebı ınsan
Ecevit biie zirvedeki Şaibe Hanım'ı "BiriSeri kulağı-
na fısıldamış. Konuyu bilmiyor, yapılan açıklama-
ian bile okumamış" sözcükleriyle tanımlıyor.
• Cehalet ya da cahil ınsan. başka türlü nasıl anla-
tilabilir ki?
"" RP; yüzde 21 oy aldığı 24 Aralık'ı "demokrasi
bayramı" ilan etti.
[ Ya yüzde 79 için 24 Aralık?
-•• "Matem günü" (mü?)
Karlı
Genelkurmay Başkanı Karadayı, laiklik karşıtı girişimler konusunda uyardı
'Halk ve ordu karanhğı kabul etmez'
BRIKSEL / ANKARA (Cumhurivet) - Ge-
nelkurmay Başkanı Orgeneral İsmail Hakkı Ka-
radayı. RP ağırlıkh hükümetin laıklık karşıtı gı-
rışimlen sürerken "Türkhalkıveordusunun. iil-
kenin ortaçağ karanhğına götürülmesini kabul et-
meveceği~ uvarisinı vaptı. Anadolu Ajansı'nın
haberıne göre Genelkurmav Başkanı Orgeneral
Karadavı. A\rupa'dakı Türklere vönelık olaıı \e
Türkıve-AB ıhşkılerine ağırlık \eren avlık Ana-
dolu dergisme \erdiğı demeçte. "Türkive-AB
ilişkileri". "terorizm". "Atatürkçü diişünce ve
Türk Silahlı kuvvetleri** konularında değerlen-
dırmelerde bulundu. "Türk Silahlı kuvvetleri,
milk'tin biıiik ve bütünlüğünü perçinleştiren bir
unsurdur. Türk Silahlı Kuvvetleri milletin özü-
diir" dıven Karada\ı. a>.keri öğrencılerin gerek
okulda. gerek sonraki meslek va^amlarında hıç-
bir politik düşüncenin eıki^i altmda kalnıadan.
göre\ bilincı ile hareket etmelerinın esa^. oldu-
ğunu sövledi \e "Bu konudaki rehber Atatürk-
çü düşüncedir" dedi.
'Ortaçağ karanhğına hay ır'
"Atatiirkçü düşüncenin tenıel nitcliklerinden
birisini laiklik ilkesioluşturmaktadır"dı>enGe-
nelkurma> Başkanı. >özlermı >ö\le ^ürdürdü•.
"Laiklik. demokrasinin olduğu kadar, çağdaş
\e hür diişünce ile bilimin gelişmesinin ana unsu-
rudur. Mcdan hürri\etinin güvence altında bu-
lundurulması ancak laik bir düzenle mümkün.
Maalescl. son zanıanlarda ülkemizde laiklik iı/e-
rinde bir ka\ ram kargaşası \ aratılmak istenmek-
tedir. Bundan amaç. kurulmuş olan laik demok-
ratik dUzeni degiştirerek ülke>i ortaçağ karanlı-
ğına sürüklemektir. Böyle bir oluşum. Türk hal-
kı \e onun a>rılma/ bir parçası olan Türk Silah-
lı Ku\\etleri"nce kabul edilemez."
Atatürkün Türkiye'nin geleceğinı gençlere
emanel ettiğinı anımsatan Karada\ı. "gençliğin.
bu sorumluluğun bilincinde olarak kendisini ge-
liştirmesi \e geleceğe jönelik. bilgi çağının gerek-
lerine u\gun olarak hazırlanması gerektiğini"
kavdetti. Karada\ı. sözlerıni şö\le sürdürdü:
"Ğençlik, Atatürk'ü i> i tanımalı \e bilmelidir. O
nun ko\duğu ilkeleri öğrenip sahiplenmelidir.
Atatürk'ünkurduğucumhıırİM't. Nİnt'omırı ko\-
duğu ilkeler üzerinde ilelebet de\am edecektir.
Bu ilkelerden ta\i/ verilmemelidir. Atatürk'ün
düşünceleri e\ rensel ^e çağdaştır. Bir döneme ait
değildir. Son 10 Kasım'da Anıtkabir'i bir günde
1.5 milvon \atandaşınıı/ın zi\aret etnıesi, tünı
Türk halkının ona bağlılığının \c inancının açık
göstergesidir."
'Hiç kimse\e ödün \erilemez,'
K.arada\i. bir >oru üzerine. ulusuri \e cunıhu-
ri\etin geleceği için şu ilkelerden ödün verileme-
veceğinm altını çızdi: ~De\letimi/in. \ücc tnille-
timizin>ecumhurivetiınizinbekası\cgelişmcsin-
de hayati rolü olduğunainandığtmku\\etçarpan-
lan \ardır. Bunlardan birincisi Atatürk nıilli\ct-
çiliği; milli birlik >e beraberiiğimizin ka>nağı. te-
meli. alt\ apısıdır. İkincisi. Atatürk ilke \ e inkılap-
ları; (;ağdaşlaşmanın \e gelişmenin hareket nok-
tası.dinamik karakteridir. Üçüncüsü, laiklik; fîk-
ri gelişmenin, din, >icdan \e düşüace özgürlüğü-
nün ö/ü. a\nı zamanda demokrasinin olmazsa
olmaz koşuludur. Dördüncüsü de demokrasi:
hürrnetçi demokrasi. hür, medeni. çağdaş insan-
ların bir \aşam tar/ı \e gelişmenin doğal çizgisi-
dir. Bunlar milletimuin asgari müşterekleri \e te-
mel mülahazalarıdır. Bunlara sahip olmak zo-
rundavı/. Bunların hiçbirinden. hiç kimse\e,han-
gi şartlar altında olıırsa olsun ödün \erme\iz.
Bunlar olunca: de\letimizin birliği. \atanımuın
birliği. ba>rağımızın birliği. dilimizin birliği \e
halkımızın mutluluğu mümkün olacaktır."
Karadavı. Atatürk'ün gençliğe gösterdiğı lıe-
defin. Türk toplumunun. demokratik \e laik dü-
zen ıçeriMiıde çağdaş \önde gelişimi için şılnıa-
dan \e \argücü> le çalı^mak olduğunu \ urgular-
ken. düşüncc tarklılıklarının demokratik zemın-
lerde hoşgörü ıçınde dile getirilmesmin sorunla-
rı çözeeeğıni anlattı.
Karada\ı. terörle mücadeleşedeöınirken "Her
şe>denönceterörünTürki>e'dekihedeflnii\ites-
pit edip mücadele>i bu çerçe\ede sürdürmek ge-
rekir" dedı. Terörün amacının. Markbij.t-Leni-
nist ıdeolojivi esas alarak demokratik-laik-sos-
>al TürkıveCumhurneti'nin ünıteryapısını par-
çalamak olduğunu ka\deden Karadaşı, sözleri-
nı şövle sürdürdü: "Askeri alanda >apılan müca-
dele ile terör önemli ölçüde etkisini ka> betmiştir.
Bugün için terörle mücadelede geç
m
'Ş > ıllara na-
zaran çok önemli mesafeler kat edilmesine rağ-
men. terörle mücadelede meydana gelen olumlu
gelişmelerin terörün bıtmek üzereolduğu'şeklin-
de değil. 'eriştıği tepe noktasının bir ha\ li a^ağı
çekildiği' şeklinde algılanması doğru olacaktır.
Terörün aşağı>a çekilmesi. hatta terörola> larının
sıfırlannıası dahi terörün bittiği anlamına gelmez.
Terörün bitirilmesi. ancak teröre si>asi \e maddi
destek sağla>an komşu \e diğer ülkelerin destek-
lerinin kesilmesi. de\ letin bütün kurum >e kuru-
luşlarının ortak bir e> lem planı çerçe\esinde gü-
\enlik önlemlerinin vanı sıra alınacak ekonomik,
sosyal > e toplumsal tedbirlerlegerçekleştirilebilir."
"Türk Silahlı Ku\\etleri teröristle mücadele
>anında. terörle mücadele konusunda da kendi-
sine düşen görevi > erine getirmiştir. getirmeye de-
\amedecektir*" dı\en Karadaşı. öncelikle dış; si-
\asi de.steğın nıutlaka kesilmesi gerektiğini vur-
guladı. Karadavı. "Bilahara terörle mücadele>e
\ önelik olarak alınması planlanan tedbiıier >eter-
li ka\nak tahsisi ile desteklenmeli \e acil olarak
uygulanma>a başlanmalıdır'"dedi.
TeTÖr sorununun vurtdı^ında sa^ayan Türkle-
re yeterinee anlatılmadığı endi^esini taşıdığını
sö\le\en Orgeneral Karadavı. "MaalesefAvru-
pa'da \asa\an bazı vatandaşlarımız ve \\rupalı-
ların büv ük bir kısnıı terör örgütünün gerçek v ü-
zünü bilmemektedirler" dedı \e ^unları ka\det-
tı. "Herşevdenevvelşu bilinmelidirkiterorizme
tolerans göstermek kan ve gözyaşı getirir. Yurtdı-
şında yaşayan vatandaşlarımızın bir kısmının bu
örgüte baskı altında haraç verdiklerini bilivoruz.
Gerçekler, > urtdışında vaşavan halkımı/a çok iv i
anlatılmalı ve uvanık olmaları sağlanmalıdır."
Genelkurmay Başkanı. "terör örgütü ile diva-
log kurnıava, hatta pazartık vapmava veltenen-
ler" olduğunu anmisattı \c rehın askerler için
Kuzev Irak'ta PKK ile görü.şen RP \'an Mıllet-
vekıli Fethullah Erbaş ile İnsan Hakları Derne-
ğı yöneticilerine de mesaj olarak değerlendirılen
.-ju görü^len dıle getırdi: "Czülerek ifade etmek
isterim ki zaman zaman terör örgütünün maksa-
dının ve hedeflerinin tamanıen bilinmemesinden
kav naklandığını değerlendirdiğimiz bazı münfe-
rit gav retkeşlikler v apılmaktadır. Ancak bunlann
soruna çözünı üretmekten öte, daha fazla helir-
si/lik ve çözünısüzlük getirdiği görülmektedir.
Türk Silahlı Kuv vetleri olarak terör örgütlerine
prim vermeve >önelik bu tür çalışmalardan bü-
vük üzüntü duvnıaktavı/."
Batı'ya ve hükümete mesaj
karadavı. A\ rupa Birliği (AB) ile ilis,kılerede-
ğinırken hem Batı'va. hem de dı^ polıtıkanın ro-
tasinı İblam ülkelerineçe\ırme\eçalışan Başba-
kan Erbakan'a mesaı olarak değerlendırilen.
"Türkiye. valnız askeri bakımdan değil, siv asi ve
ekonomik bakımdan da Av rupa'nın av rılma/ bir
parçasıdır" görü^ünü dıle getırdi. f ürkive'nın
bu entegrasvonun dısjııda bırakılmasının. türki-
\e">e olduğu kadar. Avrupa'va da zarar \erece-
ğini kaydeden Karada> ı, bunu A\ rupalı müttefik-
ferın de bıldiğıne inandığını bıldirdı. Karadavı.
"Bununla birlikte. entegrasvon öncesinde bizim
de v apnıamı/ gereken ha/ırlıklar v e v asal diizen-
leme ihtivaçları vardır. Eminim ki Türkive bu sı-
kıntıları aşacak \e AB içinde verini alacak" şjö-
rüs.lenni dile getirdı. Orgeneral Karadavı özetle
şunları söyledi: "Türkive'nin Avrupa bütünlüğü
içinde ver alması büvük önem arz etmektedir.
AB'ye tam üve olmadan. bir degişim sürecinden
geçmesi ve yeniden vapılanması söz konusu olan
N'ATO içerisinde etkili olmamızın çok zor olaca-
ğınainanıvorum.**
'Saldıran, sonuçlarına katlanır*
Orgeneral Karadavı. "NATOtarafından.Tür-
kive'nin komşularında geliştirildiği belirlenen
nükJeer. kimvasal ve biyolojik başlıklı tli/e ve si-
lah sistemlerinden oluşan kitle imha silahları"
konusundaki bırsoruva şu\anıtı \erdı: "Kitleim-
ha silahlannın vavılmasımn. bölge ve dünva ba-
nşı için ciddi tehlikeler varattığını bilivoruz. Bu
konudaki güvenlik aravışımız NATO güvenlik
şemsivesi, NATO'nun cavdırıcılığı ve imkânlan
çerçevesinde sürdürülmektedir. Diğer taraftan
Türkiv e. bölge ülkelerinden kav naklanacak bö> -
le bir tehdide karşı. ulııslararası anlaşmaları göz
ardı etmeden önlem aimaktadır. Bu silahların
Türkive've karşı kullanılması halinde. kullanan
ülkeler bunun sonuçlarına katlanmaya hazır ol-
nıalıdırlar."
C / \ Sulu kar
MIT: Korucuhık sistemi kaldırılsın
• Baştarafı 1. Sayfada
diyor. Bövle bir güven buna-
lımı var emnivetin içinde"
açıklamasını vaptı.
Ece\ it. koruculuk sistemi
konusunda partisinin görü>-
lerini dile getirirken şunları
sövledi: "Ö feodal yapıvi.
normaL kendi haline bırakıl-
sa çözülme sürecine girebile-
cek vapıyı. devlet pekiştirdi.
Ben, bundan 10-15 gün ka-
dar önceki bir grup konuş-
mamda. şöv le bir şev söv le-
dim; elimde bir bilgi >ok. bir
Yaprak soruşturınası kapatılınadı
M Başturafı I. Sayfada
.^•ırıldığı e\ konusunda bilgi
vermedıgini belırtti.
•_> Yaprak T\" sahıbı. Gazı-
antepli işadamı Mehmet Alı
-Yaprak'ın kaçırılma>ı\la il-
-gili soruşturmada rüşvet id-
-diaları. soruşturma sa\cısı
-İnal'ın sert tepkisine hedef
oldu Yaprak"ın vakınların-
ca dıle getirilen iddialara gö-
re olava kanştıkları öne sü-
rülen Mehmet Yahya Efe
(Kırat). Müfıt Sement ve
Turgav Maraşlı adlı kişiler
-Lstanbul'da gözaltına alındı.
Sanıkları sorgulayan Istan-
t*ul Cumhunyet Savcılığı.
23 ekimde \ahya Efe. 24
"ekımde Müfit Sement. 25
'ekimde de Turgav Maraşlı
hakkında takıpsizlik kararı
verdi.
>aprak"ın kaçınlması ola-
-şını soruşturan Gaziantep
Cumhunyet Savcılığfna
göndenlen dosvada. sanık-
Tar hakkında kanıt buluna-
tnadığı gerekçeM\le takıp-
sizlik kararı verıldı. Yap-
rak'ın yakınlan. sanıkların
"serbest bırakılmak için İs-
İanbul'da kişi başına 10'ar
{)in mark. Gazıantep'te de
J5'erbin mark rüş\et \enl-
diğini öne sürdüler.
Başbakan Necmettın Er-
Vakan'in da Çanka\a"daki
*İr\ede sav cılann görev leri-
ne \erine getirmemelerin-
den vakınırken Yaprak ola-
yını örnek gösterdiği belır-
fılmişti. Erbakan'ın. Meh-
met Ali Yaprak'ın siıçladığı
fidvecilerin yakalanmasına
karşın yüzleştirmenin ger-
çekleştirilmemeMnden sa\-
cıvı sorumlu turruğukavde-
dılmıştı.
Soruşturmayı yürüten
savcı Akın İnaS. rüş\et iddi-
alarına tepki gösterdi. Rüş-
\et karşılığı dosyanın kapa-
tılmasının olanaksızlığını
belirten tnal. şunlan söyle-
dı:
"Sanıklar rüşvet vermlş
ve serbest kalmışlar iddiası-
na kargalar bile güler. Böyle
bir şev olabilir mi. mümkün
mü? Dosva rüşvetle de ka-
patılamaz, ortadadır. O ev-
rak sona mı erecek? Başka
birisi alır. dava açar. Takip-
sizlik kararı kimsev i kurtar-
maz. Bunun zamanaşımı sü-
resi vardır. Bu da 15 yüdır.
Örtbas edip kimi himaye
edeceğiz? Sanıkların hiçbi-
rini tanımam. Tahkikat ka-
patilmış değil. Mehmet Ali
Yaprak'ın bu konuda en u-
fak v ardımı vok. Takıpsizlik
dosvanın kapatılması anla-
mına gelmiyor. Soruşturma
devam edivor. Iakipsi/lik
kararı kesin değil, takibat-
tan kurtarmaz kimsev i. ama
biz bu aşamada, bir delil el-
de edemedik. Faillerin araş-
tınlması için emnivete vazı
v a/dık. ^'üzleştirme talep et-
tik. Emnivetten gelen vazıda
bize Naprak'ın vüzleştirme
istemediği bildirildi. Yaprak
bize bir isim vermedi. \er-
mediği için vüzleştirmek su-
retiyle teşhis etmeye çahşıyo-
ruz."Bunlar mıdır değil mi-
dır'dediğimizde Bunlar de-
ğildir' diyor. Bazılannı tanı-
mıyor." Gaziantep Emnıyct
Müdürlüğü'nde önceki gün
ifade veren ^'aprak'tan. Si-
verek'te kaçırıldığı eve ıliş-
kin bilgi vermesi isteminde
bulunulduğunu kaşdeden
İnal, işadamının "Bilemem"
yanıtını verdiğini aktardı.
İnal. soruşturmada dava aç-
ma> ı gerektirecek hiçbır ka-
nıt bulamadıklannı belirtır-
ken, Yaprak'ın gizlediği ba-
zı unsurlar olabileceği kuş-
kusunu dile getirdi. Yap-
rak'ın ödediği paranın mik-
tanyla ilgili çelişkili bilgıler
\ erdiğini kaydeden Tnal.
"Belki bilivor da açıklamı-
vor" dedi.
Yaprak'ın kaçınlması ola-
\ına adı kanşan katliam sa-
nığı.ülkücüHalukKırcrnın
adına emnivet belgelerinde
ver verildiği belirtildi. Kır-
cı'nın fotoğrafının Yaprak'a
gösterilerek kendisini kaçı-
ranlar arasında bulunup bu-
lunmadığının sorulması ge-
rektiğine işaret edildi. Yap-
rak olayıyla bağlantısı oldu-
ğu gerekçesiyle ifadesi alı-
nanTurgav Maraşlı'nın.kat-
liam zanlısı ülkücü Abdul-
lah Çatlı'nın ortağı olduğu-
na dikkat çekildi.
Savcıhğın bu bağlantılar
nedenıyle soruşturmav ı Çat-
lı'va kadar derinleştirmek
istediği. ancak Yaprak'ın av-
rmtılı bilgi vemıekten ka-
çınmasi nedenıyle bu ama-
cın gerçekleştirilemediği sa-
vunuldu. Yaprak'ın adının
asitanhidrit kaçakçılığı ola-
vına karıştığına da işaret
edilerek kaçınlma olavının
"mafva hesaplaşması"ola-
rak gerçekleştirilmiş olabi-
leceği değerlendirmeleri >a-
pıldı
varsavım olarak sövlüvo-
runı: Divelim ki bazı aşiret
reislerinin, bir milletvekili-
nin 10 bin kişilik özel bir or-
dıısu var. Devletle işbirliği
halinde. Bunun konağında
avlardır aranan bazı cinavet
sanıklarının saklandığı du-
vumualınıvor. De\ let gıdıp
o konaktan o kımselen ala-
bılecek durumda mıdır dive
sordum. hiç >anıt gelmedı"
dedim. Pa/ar günü de vanıt
gelmedi. Kaldı ki o gün be-
ninı konuşmamdan sonra
bir cinavet sanığı, bir canlı
vayında "Ben Sedat Bu-
cak'ın Ankara'daki millet-
vekilı lojmanında saklan-
dım" dedi. Fatih Altavlı'nın
programında Ciizre Beledi-
ve Başkanı, 'De\let silah
vermezse kım \erir' dedi.
Onu da söv ledim fakat hiç
oralı değiller."
Bunca vıldan sonra koru-
cuların "kapı dışına" ko-
nulamayacağını \urgulavan
Ece\ it. DSP"nin. bunlarara-
sından işe varavacakların
sözleşmelı olarak silahlı
kuv \ etlere. jandarmav a
alınmasını önerdığını anlat-
tı. "O konularda işe varava-
mavacak olanlara da üret-
ken alanlarda geçim olanağı
sağlanabilir" dıven Ece\ıt.
özel tim konıiMinda da şu
göriışleri dile getırdi:
"Özel eğitim görmüş bir
ekibe ihtivaç duyuluvor. A-
ma bu 1980"lerde bazı uçak
kaçırma olav ları üzerine.
emnivete bağlı olarak Özel
Harekât Dairesi'ne bağlan-
mış. Şehirlerdeki evlemlere
karşı kullanılmak üzere dü-
şünülmüş, fakat bölücü te-
rör tırmaşma geçince bunlar
sahava da gönderilmiş. Fa-
kat o sahada görev lendiril-
dikleri çatışma alanlarında
emnivetin yetkisi vok: silah-
lı kuv etlere de bağlı değil,
jandarmav a da bağlı değil.
tamanıen başı boş kalıvoıiar.
Yani biz Özel tim vok edıl-
sin' de demivoruz. Ama
'Kırsal alanda çatışmav a gı-
renler va landarmava va da
silahlı kuv vetlere bağlansın"
divoruz. Hiç bunlarla ilgili
değiller. Zaten bu konulara
benden başka değinen de ol-
madı."
Özel Harekât Daıresi Ba^-
kanvekıllıği görev indenaçı-
ğa alınan Fbrahim Şahin ile
korumasının adının karıştığı
olaylara da değınen Ecevit
şövle devam etti: "Tabii
bunlann ortaya çıkarılması
gerekir. Ama dev let hiverar-
sisi içindeki mekanizmalar-
la bunlar nereye kadar orta-
va çıkar? O kurve hanımın.
onu havaalanından çıkaran
kimsenin Özel Harekât Da-
iresi Başkam'nui adamı ol-
duğu söylenivor. Ama adam
bırakılıyor. Kendi beyaz ara-
basıvla dolaşıvor. Birtakım
engellerle karşılaşılıvor şim-
diden. İstanbul Emnivet
Müdürü'nün 'Ben kimseye
güvenmem.elimdeki belge-
leri kimsev e \ ermem' deme-
si ne demek?"
MİT raporunda "çok baş-
lı istihbarattan vakınıldığı-
nın" anımsatılması üzenne.
Ecevit şu görüşlerı dile ge-
tırdi: "İstihbaratınçokbaşlı
söylemlerinin avrıntılarına
girilmedi, ama MİT var. Ge-
nelkurmay'ın kendi istihba-
rat birimi var, jandarmanın
avrı. İçişleri Bakanlığı'nın
ayrı, belki Çiller'in avrı; on-
lann da birbirleriv le rekabe-
ti var. Bir kere dev lete güven
bozulmamalı, anladık. ama
dev letin içinde birbirine gü-
vensizlik duvanlar var. Yani
dev letin içindeki bir başba-
kan arabasıvla toplantıdan
çıkıvor. Onu takip eden ko-
rumalar birbirini omuzlu-
vorlar. Erbakan'ınkiler öte-
kileri. ötekiler Erbakan'ın-
kiniomuzluvorlar: herkesin
önünde, ekranda. Olacak
şev değil. dev letin kendi bi-
rimleri arasında güven kal-
mamış."
DSPIiderı. DYP Şanlıur-
fa Milletvekilı Sedat Edip
Bucak'ın Ankara'daki bazı
kumarhanelerden haraç al-
dırdığı yolunda MİT rapo-
runda bilgi bulunduğunun
anınisatılması üzerine de
~Bilemivorum.Bunu(Erba-
kan) bir iddia olarak söv ledi.
Yani ispatlanmış, bir şev ola-
rak söylemedi. Iddia olarak
da ortav a atılması Tansu Ha-
nım'a biraz mesaj nitelikli
olabilir" açıklamasımvaptı.
Gok gurultülu
G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY
I Baştarafı 1. Sayfada
Yılmaz, memur gibı, taksit taksit hareket etti. Ko-
nu zirveye geldi dayandı. Zirvenin merkezi ise Yıl-
maz'ın elindeki belgelerin yanı sıra, Erbakan'ın
çantasındaki MİT raporuydu...
Rapor da Yılmaz'ın konuşmaları gibi, kamuoyu-
na taksit taksit sızıyor. Dün, Cumhuriyet'in ele ge-
çirdıği bölümlerinde üç temel unsur var:
- Koruculuk sistemi artık kaldırılmalı...
- Istihbarat birimleri çok başlı...
- 58 kişi arasından 29'unun öncelikle araştırılma-
sı gerekli...
Bu rapor Başbakan a sunuldu. Başbakan, yü-
rütmenin başı. Yürütmeden, hükümet işlerinin yü-
rütülmesi dışında başka bir şey anlaşılmıyorsa, Er-
bakan'ın hemen hareket etmesı gerekli...
Ancak göruntü öyle değıl. Hoca'nın zirvedeki tu-
tumuna başka bir açıdan bakmaya çalışalım...
Ne diyor?
Sedat Edip Bucak'ın. Ankara'da haraç aldığı id-
diaları var.
Başka?
Gaziantep'te Mehmet Ali Yaprak'la ilgili soruş-
turmayı Ağar kapattırmış...
Bunlar yenilir yutulur şeyler değıl. Çiller'e göre
Bucak kahraman, Ağar Çiller'e hayran. Bucak
Ağar'a kurban...
Hoca devam ediyor:
"Yazıcıoğlu'ndan yararlanacağız..."
Erbakan. Ağar-Bucak iddıalarıyla Çiller'e sopa
gösteriyor...
Yazıcıoğlu'nu harcamadığını söyleyip Yılmaz'a
havuç gösteriyor...
Işin içinde askerlerın de olduğunu söyleyip aba
altında sopa-havuç karışımı bir şey tutuyor...
Erbakan, MİT raporunu zirvede gündeme getir-
mek durumundaydı değildi. ayrı konu... Ancak. bu
raporu "sıyasal şantaj" olarak kullanma eğılımlerı de
dikkati çekiyor...
Dün DSP lıderı Bülent Ecevit'le konuyu konuş-
tuk. Buna ilışkın soruma şu karşılığı verdi:
"Ben de öyle bir ızlenım edıniyorum..."
Bu durum gösteriyor kı zirve, Erbakan açıstndan,
"devletin temizlenmesınden" önce "iktidar yolunun
önündeki mayınların temizlenmesi" hedefini içeri-
yordu...
Bu izlenimimizde yanılmış olmayı dileyelim...
Demirel'in temel kaygısı. devlete olan saygısı...
"Aman" dıyor. "devleti yıpratmayın, bir ıkıncısi
yok..."
Ecevit'ın buna yaklaşımı ise şöyle:
"Tamam yıpratmayalım, ama devlet kendi ken-
disini yıpratıyor. Yazıcıoğlu, güvenmedıği için hü-
kümetin kimi organlanna bilgi vermiyor. Emniyet-
te klikleşmeler olmuş..."
Küpün biri doldu...
Zirvede tartışılan MİT raporunda bir noktanın da-
ha altı çiziliyor:
"Sözü edilen kişiler fÇatlı vb.) 1982 'den beri dev-
let tarafından kullanılmış..."
Bu tür iddialar vardı. Bunları MİT raporu da doğ-
rulamış oluyor.
1982 den bu yana ülke yönetıminde sorumluluk
almış kişiler, sorumluluklarının ağırlığı oranında gel-
diğimiz noktaya ortak...
Ortaya şöyle bir tablo çıkıyor:
- Siyasiler kendilerine bulaşmayacak noktaya ka-
dar işi götürmek istiyor.
- Sorumlu noktalarda olanların devlet içindeki
devletı ortadan kaldırmaya nıyeti yok.
O zaman nedir niyetleh?
Çeteleri çitileyip, temiz hale getirmek...
Bunun için ne yapmak gerekir?
Birkaç kurban bu ışi paklayabilir.. mi acaba?
Bu biraz konununsağlıklı biçimdegündemde tu-
tulmasına bağlı. Kişiler hedef seçilir, onlar gidince
rahatlanırsa durum şu fıkraya döner...
Ülkenın birındeyönetımdeki lıder. rüşvetin. hara-
cın dozunu kaçırmış... Halk isyanda... Bunu gören
lider, halkın ileri gelenlerini toplayıp uyarmış:
- Bakın, küpün bırini doldurdum. Ötekinm de
dolmasına az kaldı. Benim yerime seçeceğiniz ki-
şi, boş küple gelecek... Ona göre...
Fıkranın Türkiye'yle ilgisi var mı dersiniz?
Kimimiz küpleri dolduruyor. kimimiz küplere
biniyor...
İçişleri Bakanı Akşener, iki milletvekili ile ilgili belge olmadığmı söyledi
'Bucak ve Ağar için suçlama yok'
ANKARA (Cumhurivet Bürosu) -
İçişleri Bakanı Meral Akşener'in
açıklamalan. D\'P'nin. dev let görev -
lisi-sıvasetçi-marv a bağlantılannı ört-
bas etmek istediği savlarını güçlen-
dirdi. Akşener. önceki gece Shou
T\"de yavımlanan 32. Gün progra-
mında Mehmet .Ali Birand'ın sorula-
rını vanıtlarken. İstanbul Emnivet
Müdürlüğü görev ınden açığa aldığı
Kemal Yazıcıoğlu için. Erbakan'ın lı-
derlerzırvesınde "vararlanmavı" dü-
sündüğünü açıklamasına karşm soruş-
turma başlattığını açıkladı. "Ömer
Lütfü Topal cinavetini 15 günde çöze-
rim divor. Sormazlar mı adama. 5.5 av
bunu nive çözmedin" sözleriv le Yazı-
cıoğlu'nu suçlayan Akşener. "bakann
na tenezzül edip bilgi vermeven bir bü-
rokratla çalışma zorunluluğu bulun-
madığınr söv ledi. Akşener. \azıcı-
oğlu'nun kendisine "Suçlanan polis-
lerin cinavetle bir alakalan vok" dedi-
ğını öne sürerek şunlan sövledı:
'Yazıcıoğlu bu kişileri 36 saat sor-
guluvor. ama ortada tutanak vok. \a-
zıcıoğlu ve bu kişileri sorgulavan ekip.
savcıva bilgi vermediği için suçlu du-
rııma düşmüştiir. Çatlı'nın parmak izi
de \'azıcıoğlu'nun ihmali vüzünden 5.5
av sonra ortav a çıkmışhr. Yazıcıoğ-
lu'nun. artık müşavir veva başka bir
vetkiverilerek soruşturmav lavdınlat-
masını beklemek mümkün değil. Bila-
kis \azıcıoğlu ve ekibi hakkında so-
ruşturma başlattim."
LıderlerzinesindeErbakan'ın "va-
rarlanmavr düşündüğünü açıkladığı
Yazıcıoğlu'nun. Erbakan \ e Cumhur-
başkanı Sülevman Demirel'e bılgı
verip destek almasından bir gün son-
ra da bu makamların bılgısı dışında
hükümetin DYP kanadıncaaçığaalın-
dığına işaret edildi.
Ak^ener'in. Erbakan'a sunulan
Milli İstıhbarat Teşkilatı (MİTı ön ra-
porunda da mafva ıle ılışkiler konu-
sunda adları geçmesıne karşın. DYP
Elazığ Milletvekilı Mehmet Ağar ıle
Şanlıurfa Milletvekilı. korucubaşı Se-
dat Edip Bucak hakkında hiçbır suç-
lavıcı bilgi olmadığını öne sürmesı
dikkat çektı. MİT raporunun kendisi-
ne gelmediğini. İçişleri Bakanlığı'nın
vaptığı araştırma çerçevesinde de
Ağar ve Bucak'a "herhangi bir resmi
suçlama" vöneltılmedığinın anlaşıl-
dığını anlatan Akşener. Söylemezler
çetesi soruşturmasında aranan firari
polis şetleri DenizGökçerin.SedatDe-
mir. Erdal Durmaz ıçın. "Hani Tansu
Hanım'ın bir sözü var: va bulunacak.
va bulunacaklar. Bulmavanlar hak-
kında gereken vapılacak" dedı.
'Çok sahte pasaport verilmiş'
Susurluk olavıyla bazı mafyacılara
^ahte pasaport v e diğer belgeler v eri 1-
mesıne de değinen Akşener. çok sav ı-
da sahte pasaport \erildiğinı. hızme-
te özel pasaportları da kapsavan bu
belgelerin tamanıının bilgisayarlar
aracıhğıvla denetımden geçırildiğini
anlattı. Katliam sanığı. aranan ülkücü
Abdullah Çatlı'nın pasaporuı üzerın-
dekı damga v e ımzanm da sahte oldu-
ğunu kaydeden Akşener. uv uşturucu
parasınakuryelik vaptığı sav lananDi-
İekÖrnek'le ilişkisi saptanan. görev-
den alınan Özel Harekât Dairesi Baş-
kanvekıli İbrahim Şahin'ın koruma
görev lısı Av han Akça konusunda şun-
farı söv ledi: "İbrahim Şahin'in koru-
ması arkadaşı görev den uzaklaştırdık.
mahkemeve de sevk edildi. Ama em-
niv et teşkilatı üzerinde fulû bir durum
varatılıvor. Bu insanlann içinde deçü-
rük elmalar v ar. Ama 7 bin kişilik özel
timin hepsine "çüriik elma' dersek.çıl-
dırnıış oluruz. İbrahim Şahin'in ko-
ruması olan adamı kinı vakaladı? Et-
Balık Kurumu memurlan yakalama-
dı. polis vakaladı. Ama çüriik elmala-
n av ıklavacağız. Özel timin. askere ve-
va jandarmav a bağlanması kesinlikle
söz konusu oiamaz,"
l
Belge sahte, ama orijinal!'
Çatlı ıçın "ölmüş insanın arkasın-
dan konuşulamavacağı" değerlendır-
ınesını vapan Akşener. Abdullah Çat-
lı'va "SlehmetÖzbav" adı>la \enlen
emnivet belgesı üzerındekı ımzanın.
landarmanın "kuvTetle muhtemel"
bulgusuna karşın. Ağar'a ait olduğu-
na inanmadığını ima etti. Akşener.
"İmzanın vüzde 100 Ağar'a ait oldu-
ğuna dair kanaat belirtemivorlar"de-
dı. Akşeııer'in. Çath'va sağlanan sılah
ruhsatı için "Belge sahte, ama oriji-
nal" demesi şaşkınlık yarattı.
"Çiller'in talebesi savıvorum ken-
dimi. O ekolden geldim" dıven Akşe-
ner. "Çiller'e hayran mısınız" sorusu-
na. şu vanıtı verdi:
"Çok sevivorum. Politikadaki öğ-
retmenim. idolüm Tansu Hanım. Ona
benzemek istivorum. belki de benzi-
jorum. Çok inanıvorsanız, beğenivor-
saıuz. hav ransanız. farkında olmasa-
nız da bazı şevleriniz benzivor. Tansu
Hanım'da kararlılığı. bilgive değer
vermevi. ufuk açıklığım öğrendim.
Çok demokratik bir insan."
'Kayıp ofısi kuruldu'
Bakanlıktaki çalışmaları konusun-
da da bilgi veren Akşener. "Rastgele
karakol geziyorum. Kavıp arama ofı-
si kurduk.Cumartesi Anneleri varva,
onlann çocuklannı aravan bir ofis
kurduk"dedı. 18" kayıp ıddıasından
39'unun asılsiz olduğunu. 3 kışinın de
arandığını anlatan Akşener. "Ailele-
rin müracaat edeeeği. form verece0
bir ofıs kurduk. Bir araba ha/ırladık.
teknik. bilgili. iv i giv imli görev lileriv le
birlikte Galatasarav Lisesi önünde du-
racak. Anneler bundan sonra dövül-
mevecek,söz" dive konuştu.
Akşener. toplumsal olavlarda sert
davranıp kendisine egemen olama-
>anlan geri hizmetlere çektıklerıni
kavdetti. 2 bin 104 polıs hakkında ış-
kence ıddıasi nedenıvle soruşturma
vapıldığını anlatan Akşener. bunlar
arasından 940 kişının vargılandığına
dikkat çekti.