29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8 KASIM 1996 CUMAs 14 KULTUR Stanislav Stratiev'in 'Otobüs' adlı oyununun Türkiye prömiyeri bu akşam gerçekleştiriliyor AST sorayor: Nereye gidiyoruz?• "Nereye gidiyoruz?" AST. bu sezoıı perdelerini sokaklarda en çok sorulan soruyla açıyor. AST oyunculan. Türkiye'nin nereye, neden, nasıl gittiğini. bu sorulara verilen temel yanıtları ve benimsenen tutumları tartışıyor. Yönetmen Iskender Altın da "Otobüs' için "Hınzır ama. sonunda acıtan bir oyun" diyor. ECE TE.MELKURAN ANKARA - Ankara Sanat Tıyatrosu (AST) oyuncuları. bu sezona sokaktaki soruyu sahneye taşıyarak başlıyor. "Nereye gidiyoruz?" Oyunun oynanmadığı ülke >ok gıbı Türkiye prömıyerıni AST sahnesinde yapacak olan oyun 1981 yılında Bulga- ristanlı tiyatro yazarı Stanisla\ Stratie\ tarafından yazıldı Temel konu. burokra- tik sosyalizmde paylaşım savaşı ve ya- şanan çelışkıler. sistemdekı temel tutum- larvesorunlar. Anıaoyunun Türkiye ıle ılgili olan yaııı "Nereye gidiyoruz?" so- rusu uzerıne kurulmuş olması. Yönet- men İskender Altın da bu sorunun altını durup durup yenıden çizmek gereklılığı- nı. venlen yanıtlann yeniden tartışmak zorunluluğunu anlatıy or. İskender Altın. yapıt ıçın "hınzır"dıyor. Prof. Dr. Şahin Yenişehirlioğu ıse bir yazısında. "ger- çek" tıyatronun "dehşetli \e tehlikeli bir eylem" olduğunu söy lerken "4 Otobüs'"ü \e AST"ın bu oyunu ^ahnelemesıni ör- nek gösterıyor. Hem dehşetlı \e tehlike- li hem de hınzır olan bırovun "Otobüs" Adı üzerınde otobüste geçiyor. Oyunun 9 yolcusu \ar. 9 yolcunun adları yok, sı- fatlan var: akıllı. adam, kadın, sanatçı.. Her bırı toplumun değişik katmanlann- da \e gruplannda benimsenen tutumla- rı vedüşünmebıçimlerinı simgeliyorlar. Oyun. otobüse binilmesiyle başlıyor. Otobüs yola çıkıyor. ama bir süre sonra bilınmeyen bir yöne doğru ılerlemeye başlıyor. Yolcular "Nereye gidiyoruz?" sorusunu sorduklanndaoyunun ıçınegı- riyorsunuz. hatta otobüse binıyorsunuz. çünkü yönetmen Altın. "Arayokuyolcu- ları da otobüsten indirmivoruz"" dıvor. ı dı^ına çıkıyor. karanhkyol- larda ılerlemey e başl ıy or \ e bir > erde an- laşılıyorkı şoför. ekmekanyor. Oyunun bundan sonrası ekmeğin paylaşım ka\- gasını tartışıyor. Yönetmen. kendisı \e oyuncular ıçın bir "kimya deneyi" gıbı olduğunu söy lüyor oyunun. (,'alışmabı- çımlerını şöyle anlatıyor: "Ovun öncesi 30 soru çıkardık. Bun- larınenbaşında""\ereyegıdıyonjz'\a- sıl gidiyoruz?" gibi sorularvardı. Sonra oy unu parçalara böliip, nasıl o> nanması gerektiğini konuştuk. Oyuncular için, kendileri ve o\un ü/erinde bir denevdi Oyunda. Erol Demiröz, Altan Erkekli, Nuri Gökaşan, Nilbanu Engindeniz, Hakan Gü\en. Hakan Akın, Ebru Sonar Erkekli, Mete Ayhan ve Aykut Özbaltacı rol alıyor. Dekor\e kostiim Hakan Dündar'a ait. bütiin bunlar." Otobüs İskender Altın'a göre nereye gıdıyor pekı'' "Öy unda otobüs uzağa. kö>e, belirsiz bir noktaya gidiyor. Ama bana göre faili belirli birnoktavadoğru ilerliyor.Önem- li olan volcuların tutumları: kimi uzlaş- macı, kimi teslimiyetçi, kimi de üstten ba- kı>or. Ama sürüp giden bir tartışmanın sonunda yaşanan cinai hal, Türkiye'de bizim yaşadıklarımızı anlati>or." Oyun. bürokratık sosyalızmdönemin- dekı paylaşını ka\gasını anlatmasına karşın Âltın. oyunun temel sorusunu Türkiye'ye uyarlamış u Beni acıtan so- runları tartışmak için çok iyi bir oyun. Türkiye'nin nereye gittiğini tartışmak, bu soruy u birey ler düzey inde yanıtlamak için sağlam birdiyalektik" dıyor İskender Altın, oyunun uyarlama ol- madığını hemen vurguluyor \e "Ben Türkiye'de yaşıyorum, bu yiizden oyıın Türkiye'de geçiyor" diye başka bir konu- ya geçiyor. 'Türkiye nereye gidiyor?' Türkiye'nin. Altın'ın yanıtlarına göre "belirsizliğe" gıttiğı falan yok. dosdoğ- ru taılı bellı bir belirli noktaya doğru gi- dıyor. oyunun sonundakı gıbı "cinai bir noktaya doğru". "Oy unda ekmeğin pay- laşım kavgası bir kez anlatıldıysa. biz üç kere anlattık. Ya da yolculardan birinin davranışı bir kere gösterildiy se biz onun altını çizdik. Böylelikle oyunun acıtıcı ve Türkiye'nin hal-i pür melalini anlatan >anlarını daha belirginleştirdik. Oy unun bütününe gülüp geçebilirsiniz. Tıpkı Türkive'de olan olaylara her gün gülüp geçtiğimiz gibi. Ama oyunun sonundı çok rrajik olaylar oluyor. Tıpkı Türki- ye'de olacağını düşündüğümüz gibi." İskender Altın.Türkıye'yebu oyunun ne getıreceğini sorusunu alçakgönüllü bıryanıtla karşılıyor "Buoyunlainsan- ların kafasında, otobüs kavramı değişe- cek. Oyun gibiyazarda çok lıın/ır ve ben- ce bunu yapmak istemiş bu oy unu yazar- ken. Oyun, ev imi/e gitmek için kullandı- ğımız bastt bir aracın nasü bir problema- tik olabileceğini gösteriyor. Oy unu izleyen herkesin bundan sonra otobüse biner- ken, çeşitli sorulan soracağını sanıyonım. Belki böy lece Türkive'nin nereye gittiği- ni ve nasıl gittiğini de yanıtlayahiliriz." 37. Uluslararası Selanik Film Festivali başhyor Gençleıv Yunan sineması ve yanşma ASLI SELÇUK Büyük kultürel geçmışi \e günümüzdeki dınamık yapısıyla Selanık. 8-PKasım 1996 tanhlerınde geleneksel çizgisını daha da güçlendırerek sinemaya perdelenni açmakta. Üç ana temel noktada gelışen festi\alde M. Demopoulos başkanlığında yönetılen 'lluslararası Yanşma'. I4fılmle bırinci ya da ıkınci konulu filmlerini yapan yönetmenlen hedefliyor Yedi seçıciden oluşan uluslararası jurı 50 bin \e 30 bın dolar para ödülü ıle Altın \e Gümüş İskender ödüllenni de verecek. D. Eipides'ın y önettıği 'Yeni lifuklar" bölünıü günümüz genç. çağdaş sınemasına odaklanmış Bölüm 35 fılmden oluşuyor. İlginç bıretkınlık de P. Greenavvay'ın karakalem desenler. kolajlar. tablolar sergısının açılışi Bu etkınliğin içinde Rus S. Bodurov, Çek J. Sverak^İtalyan C. Mazzacurati gibi yeni yetenekler yer almakta Uçüncü bölümü \unan sineması oluşturmakta. Bu \ıl \ r unan sineması 23 konulu fılmle rekora giderken belgeseller de aynı yarışmada göstenlecek. Geçen yıl 80 bın katılıma ula>an genç izîeyicı kıtlesı. bu yıl daha da zengin bir sunuşja karşıla>acak. Toplu gösterimlerde B. Bertolucci. L. Pintilie, G. Grigoriou'nun filmlerı yer almakta. Geleneksel 'Balkanlar'a Bakış' bölümünde >örenin filmleri sunulurken 'Amerikan Bağımsızlan' ve 'Üç Boyutlu Sinema' bölümlen de ızleyıcıyle buluşacak. Bu yıl Selanik Festivali ızleyicılerı \enı bir salona ka\uşuyor: 900 koltuklu '.\nadolu* Sineması. Geçen yıl başarılı sonuçlar alınan kultürel genışleme deneyimine dayanılarak bu yıl da festival programındakı bazı seçmeler ICilkis. Kastona. Flonna gibi kuzey şehirlenne taşınacak. Selanik'ın I99" 7 A\rupa Kültür Bas.kentı programı içinde bütünüyle yenılenmiş olan kültür merkezıyle festıval. sürekli yerine kavuşacak. Uluslararası yanşmaya katılan filmler ara- sında 'Things I Ne\er Told \ou' (İspanya / ABD) (üstte). 'Pretty \ illage Prett> Flame" (sağ üstte). (Nugoslavya) ve 'Citizen Ruth' (yanda) (ABD)yeralı\or. Film festivali Kauraismaki sorun yarattı Kültür Servisi - 26 ka- sımda Ankara'da başla\a- rak İzmir. Bursa'vı kapsa- yan bir programla 22 ara- lıkta Eski>ehır"de son bu- lacak 'Gezici Av rupa Film- leri Festivali' hazırlıkları sürerken Fınlandişalı yö- nelnıen Aki Kauraisma- ki'nın. 'Türkiye'de insan hakları ihlalleri v aşanıv or' görü>ü\le fılnıını festiva- le göndermek istememesi küçük çapta bir sıkıntıya neden oldu. Kauraismaki. festival yönetıcısı Sevna Aygün"ün vanıtı üzerıne kararını değıştırerek "Drif- tingClouds' adlı r ılnıının festıvalde gösterılmesıni kabul ettı. Konuyla ilgılı soruları- mızı yanıtlayan Sevna Ak- gün. 24 Ekım 1996 tarı- hinde yönetmen Kauraıs- makı'd'en 'Türkiye'yi in- san haklannın ihlal edildi- ği gerekçesiv le boy kot etti- ği ve düzenlenen hiçbiret- kinliğe katılmayacağı' yö- nünde bir faks aldıklannı belirttı Aynı gün içinde yönetmene gönderdıklerı faks mesajıyla. 29 Ekim 1996 tarilıınde yönetmen- den olumlu yanıt aldıklan- nı söyledı. Bu arada Aygün. 'Drif- ting Clouds'un Avrupa'da pekçok festıvalekatıldığı- nı ve sınırlı sayıda kopva- sı bulunduğundan Türki- ye'dekı gösterımııı tehlike- ye gırdığını belırtti. Yö- netmen Kaunasmaki'nin Fransa ve Almanya'dan kopya bulmaya çalı^tığını sövleyen Akgün. bulundu- ğu takdırde festıvalde gös- terılebıleceüını ekledı. Kenter Tiyatrosu yeni sezonu 'Eşekdağ'm Sevdalısı' ile açtı Garip bir sevdanın öyküsü DL'YGL DLRGLN Kenter Tiyatrosu yeni tivatro mev sımınde perdelerini 'Eşek- dağ'ın Sevdalısı' adlı oyunla açtı. Refik Erduran ve Mehmet Biıiu- ve'nın ışbırlığı ıle hazırlanan ve 'Garip Bir Aşk Hikâvesi' alt basjı- ğı ıle tanıtılan oyun. bir aydınımı- zın sıra dışı saplantısını konu edi- yor. Oyunda başrol. Hakan Gerçek tarafından canlandınlıyor. Yaz ay- lannda Phıladelphıayakınlannda- kı Peoples Lıght Ant Theater sah- nesinde Amerikalı sevırcının kar- şısınaçıkacak 'Eşekdağ'm Sevda- lısı'nın. aynı bölgedeki başka tiyat- roları da kapsayan bir turdan son- ra eylülde Güney Kore'de yapıla- cak Dünya Tıy atro Festıvalıneka- tılması planlanıvor. 'Eşekdağ'm Sevdalısı'nın temel yaklaşımı Mehmet Bırkıye'nınde- yımiyle Türkiye'nin Batılılaşma sürecınde yanlı> kavradığı hedef- ler- "Biz. bırakın kendi değerleri- mizi, insani değerleri unutarak bu- günün neresi Batı neresi Doğu ol- duğu belli olmayan karmaşasına gelmişiz. Oyundaki kişi de işte bu karmaşada kimliğini anyor. Türki- ye'vi beğenmivor ve Batılı olmak istiyor. Batılı olmamn tek yolu isc vaftizolmaktan geçiyor. Başka tür- lü yeni bir kimliğe ulaşmanın irnkâ- nı v ok çünkü. Çok tanınmış bir pa- paz bularak günahlannı bağışlata- rak yeni bir kimlik bulabileceğini sanısında." 'Eşekdağ'm Sevdalı- sı'nın temel öy küsü bu: ama bu öy- künıin içinde. bir de oyundaki ka- raktere özel apayrı bir başka öykü daha gızlı. Sahtekâr bir yuppıe ol- manın yanı sıra buluğ çağlarından kalansaplantılıbirtutkusuvarkah- ramanımızur Bir eşeğe âşık. İşte bu kimlığınden duyduğu rahatsız- lıkla bambaşka bir kımlığe y önelı- yor. Mehmet Birkıye'yegöregenç- lere daha yakın bir oyun "Eşek- dağ'ın Sevdalısı'. Oyunu gençlere vaklaştırannokta. erotızm vemus- tehcenlık kav ramlanna da değınen dinamık. mizahı yaklaşıtnının >a- nı sıra sinema teknığını de kullana- rak daha espnlı bir anlatıtn volu seçmesı.. Mehmet Birkiye. günümüzde tı- yatronun. sinema v e telev ızyondan ödünç aldığı kimi teknık kullanım- ları ve yenilık arayışlarını şöy le de- ğerlendırivor: " Tivatro birçok sa- natı değişik formlarda içerir. Ama o sanatlann hiçbiri kendi nitelikle- ri ile v ar olmazlar. Kısacası bir şev - leri dönüştürür. Burada da sinema- nın bazı olanaklarını tiyatroya uv arladık. Bu, bütün tiv atro ov un- ları böyle olacak demek değil ama biz oyuna uvgun düşen estetik ob- jeleri uv gun kay naklardan vararla- narak kullandık. Mıro'nun resim yapmak için sahillerde dolaşıp ob- je araması gibi bir şev bu." -Oyununyurtdışına vönelikiki projesivar... BİRKİYE - ABD'de dünyanın her verınden gelen tıvatrolara ver veren bir tıyatroda. hemen ard'ın- dan Kore Festıvali'nde sergıleme- yı düşünüyoruz Çünku oyun. bı- zını ınsanımıza aıt bir sorunu dile getırıyor - Kimlik arayışı aynı zamanda evrensel bir sorun da değil mi? BİRkh E - Ev rensele her yerde rastlanabılir. Bızım öz rengimız- den hareketle ev rensele v armak gı- bı tanımlamalar ınsanı vanlışa sü- rükler. Folklorun içinde öy le bir avrıntı vardır kı bazen evrensel olanodur. Bütün ınsanlaraseslene- cek ortak bir noktav ı bazen yaka- lar bazen vakalavamazsınız Sha- kespeare. 'Ben kimliğimden vola çıkıp evrensele varayım' dıve bir şey düşündü mü sankı? Bunun öl- çüsünü bulmak kolay bir iş değil. İyı sanat budur demenin bir çok yolu vardır. Tekbırölçüyegelmez. Bazı kurallar yok değildir ama ba- zen sanatın mistık yönü deağırba- sabılır. - Özel tiv atrolar artıkTürkiye dı- şında çeşitli festivallere katılıp ses- lerini duvunna eğiliminde. Bu ye- ni v önelimi nasıl değerlendiriyorsu- nuz? BİRKİ^'E - Türk tiyatrosu eğer kendi sınırlarının dışına çıkacaksa burada ıtıcı güç bence yazarlann olacaktır. Ne yaparsanız yapın tı- Refik Erduran ve Mehmet Birkiye'nin işbirliği ile hazırlanan başrolünü Hakan Gerçek'in üstlendiği oyunda bir aydınımızın sıra dışı saplantısı konu edilivor. y atro 'popülist' bir sanattır Popii- list sözcüğünü çok dıkkatlı kulla- nıyorum. Arabeskı kastetmiyo- rum. Bana bir tek tivatro yazan gösteremezsinız kı kendi çağında kıtleler tarafından beğenılmesın. Shakespeare. Çehov... Asıl hedef. Broadvvay olmasa dahı. Londra. Nevv York'un kıtlelenne ulaşacak bır noktaya ulaşabılmek O da ya- zara bağlı bır şey. Bugün Çehov'u dünyanın her yerınde oynuyorlar. Dışa açılımı sağlayacak olan ya- zardır. O yüzden biz telıf oyunlar oynamalıyız. Yerli yazarlan geliş- tırmelıyiz. Dev letin altyapı harca- ması buolmalı. - Öncelikli olan. ciddi. planlı bir kültür politikasının sağladığı ola- naklarla tivatro yapmak öv leyse... BİRKİ\'E-Tıyatronun geçmışı bizde çok fazla değil ama bugün konservatuv arlarda çok ıy ı oy un- cular. çok ıyi rejısörlenmız yetişi- yor. Tek eksık yazann yetışmeme- sıdır. Onları desteklemek gerek. Özellıkle de ödeneklı tıvatrolara destek olunması gerek. Tıy atro de- mokrası ıle çokseslilık ıle çok bağ- lı. Çokseslılık Karagöz tıplemele- rinde de var. Ama o tıplemelere ka- rakter boy utunu yazar getırebılır. - Veni tivatro mevsiminin başın- da sevirci ile nasıl bir buluşma he- defiivorsunuz, beklentileriniz ne- ler?' BİRKİYE - Seyırcı. Kenter Ti- yatrosu'nda Nıldız Kenter'i. Şük- ran Güngör'ü arıyor. Onlar olnıa- dığında sankı aynı sev ıvenin yaka- lanamay acağı gibi bır düşünce v ar. Ama bızler de onlann yetiştirdiği öğrencılerız Doğrusu sey ırcınin bızlerı de görmesini önerırım. Kenter Tıyatrosu'nun bellı bır üs- lubu var ve bunu bizlerden sonra da genç kuşaklar sürdürecek. Y4ZIODASI SELİM İLERİ 11 Farklı Bir Kadın" Tiyatro mevsimi başladı. Gelgelelim çok az oyun izleyebildim. Bu mevsim bütün oyunları görmek istıyorum. Tiyatroyu çok özledim. izlediğiniz oyun çok sıradan bir güldürü, orta-5 lamanın ortalaması bir müzıkal, beylik bir melod-^ ram bile olsa, tıyatronun kendineözgü biryüceA liği olduğunu düşünüyorum. İzleyiciye yansıyarç bir yücelik. Televizyonun amansız bayalığına kar-g şılık, tiyatro artık son bir tutamak gibi. * Şehir Tiyatroları'nda sahnelenen Farklı Bir Ka- dın'a gelince, bugünün seyircisine tiyatro sana-': tını sevdirmek açısından, handiyse dört dörtlük-1 bir oyun. Bütün 'iddia 'lardan uzak ama, seyirciy-,' le inanılmaz sıcaklıkta bir ilişki kurabiliyor. Eserin yazan Gülsün Siren'i tanıyorum. Daha^ önce Siren'in Aile Şerefi adlı oyununu görmüş-i tüm. Hayatın gelgitlerini deşen bir dramdı. G u l - , sün Siren, istanbul'un 1950 sonrasını 1960'ların ', ortalarına kadar bir ailenin öyküsünde canlandır-, mak istemiş gibi gelmişti bana. >! Bir ilk eser olmasına karşın Aile Şerefi beceriy-"! le kaleme alınmıştı. Sonra yazarla tanışınca ö ğ - : rendim ki. Gülsün Siren'in yazılmış-oynanmamış ' başka oyunları var, yanlış hatırlamıyorsam, on ' bir oyun. On bir oyununu Gülsün Hanım cebin-; de, çantasında dolaştırıyor diye düşünmüştüm."" Üzücü bir durum: Hem tiyatromuza yerli eserH sağlayamamaktan yakınıyoruz, hem de izleyi-, ciyle 0 kadar sıcak ilişkiler kurabilen bir yazann,; verimlerini sahnede göremıyoruz... ; , Farklı Bir Kadın da duyarlı, inceliklı, sıcak bir: > oyun. Belkı biraz uzatılmış, belki yer yer dağınık," finale doğru Solange'ın öyküsüyle bir ikinci oyun konusu savrulup atılmış ve o savrukluk Hayal'in,j asıl '/ar/c///(ad;n'ınöyküsünüzedelergibi... NevaK; ki bunların pek önemi yok. Seyirci soluk soluğa'1 izliyor; oyun bütün içtenliğiyle amacına ulaşıyor.7: Kısacası, Farklı Bir Kadın. tiyatroya seyirci, ye-( ] ni seyirci kazandırabilecek o iddiasız oyunlardan biri. Eser melodram havası içinde gelişiyor: Aşkta, evliliklerinde aradığını bulamamış Hayal, geriye" dönüp bakıyor ve bize kendi yaşamından kesit- ler gösteriyor. Birtutkuya, dahası, saplantıya dö- nüşmüş ilk ve tek aşk: Akraba çocuğu Nezih Ağbi. Nezih, bir bakıma yakışıklılık idolü. Erişile- memiş bu aşkın yanı başında, her biri toplumsal' ve kişisel göstergeler toplamı olan Suat, Birol, j Fahamettin... Hayal'in boşa harcadığı yaşam...' Böyle özetlenebilir Farklı Bir Kadın. ;' Gülsün Siren, yine ellilerin, altmışların Istan-, bul'unda dolaşmış.Öyle alımladım. Çocukluğu-^ mun sislerıne karışmış bazı sevda hikâyelerini, hanımların ve beylerin kendi aralarında, hep de .- o "üçüncü kişı"y\ çekiştirerek konuştukları sev-, da hikâyelerini yine duyar gibi oldum. Üstelik o r ' günlerin istanbul Türkçesi'yle. >'• Oyunu başarıyla yönetmiş olan Engin Gür- 1 ' men de aynı izlenimleri, duygulanımlan dile ge- 1 tiriyor: "Ne tuhatsanki bu kişileri çokyakındarv tanıyormü$ü'rifğfbibirduyguvariçimde. Çocuk- : 't luğumun sisli hatıralanarasında görüyor gibiyim onları. Belki bazıları hâlâ aramızda yaşıyor." r|. Belki aramızdalar ama, birer kenara itilmiş in-, san olarak. Hayal'in ve ötekilerin dünyası, günü-^ müzün köşe dönmeci dünyasıyla nasıl örtüşebi-; lirki? Engin Gürmen, Farklı Bir Kadın'ın geleneksel '• çizgiye hayli yatkın yapısını enikonu korumuş;' 1 bir iki yenilikçi, modern çizgiyle izleyiciye hem alı-' şık olduğu, hem de yadırgamadan hoşlanabıle-,-- ceği gelenekçi /yenilikçi bir oyun örneği sunmuş." ! Ozhan Özdil'ın yalın sahne tasarımıyla Nilgün Gürkan'ın altı sanki özellikle kalın çizilmiş giysi - tasarımı Gürmen'in yönetmenlik çabasını, yoru-,,- munu pekiştiriyor bence. > Farklı Bir Kadın'da bir dolu başarılı oyuncu söz 1 konusu. Hayal'de Funda Postacı, Server'dev Özen Tutucu oyunun ağır ışçileri. Funda Postacı» neredeyse bütün oyun boyunca sahnede, bir an olsun performansını yitirmiyor. Özen Tutucu Ser-^ ver Dadı'da bu kurumun son temsılcisıni duyarlık- la yaşattı. iki önemli kadın kompozisyonu var: Hayal'in an- nesi ve teyzesı. Anne Fariha'da Gülçin Akçay, teyze Destine'de Bilkay Tekben o kadar başarı-; lılar ki, seyirci, Farklı Bır Kadın'a biraz da onlarırv' oyunlarıyla bağlanıyor. Sonra Hayal'in hayatındaki erkekler: Nezih'te'., Orhan Hızlı, Fahamettin'de Ali Berge, Suat'ta, Hakan Güner, Bırol'da Süleyman Balçın yarat- tıkları.yaşattıkları kışılerle örnek alınacak bir öz-s; deşlik kurabilmışlerdi. ,- Solange'da Müge Akyamaç, Adnan'da Şükrü;. Türen, Timur'da Serhan Arslan Hayal'in çevre- • sindeki olaylann canlanabilmesı ıçın "aracı" kim-i liklerine daha derin boyutlar katıyorlardı. : 1 Dedığim gibi. tiyatroya yeni yeni seyircıler kazan-- dırabilecek bır yapım Farklı Bir Kadın. Hayatında-' tiyatro görmemiş birıne de ses yöneltebilecek/ tiyatro sanatına bağlanmış kışıye de. Azım-: sanamayacak bir çaba bu. 3 K K u A LT M İ U L R M % A ) S ç A I R ZI A K C I
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle