04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CumhuriyeC İmfivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmeni. Orhan Erinç • Genel Yayın Koordınatörü Hikmet Çetinkaja • Yazıışlerı Müdürlcrı Ibrahim Yıldız. DinçTajançıSorumluı 0 Haber Merkezı Ylüduriı. Hakan Kara 0 Görs>el Yonetmen. Fikret Eser Di$ Hatvrler Şinasi Danışoğlu 0 Utıhturjt Cengiz Yıldırım 0Ekonornı Şiilent kı/anlık 0 Kultur lldndan Şenköken 0 Spor Abdülkadir > ücelman 0 Mjkaleler Sami Karaören 0 Düzcltme Abdullah Yazıcı 0 Fotoûrat" Erdoğan Kciseoğlu 0 Bıiyı-Belgc Edibe Buğra 0 Yun Habcrlen Mehnfet Faraç ^ Lt\ıi! kumla İlhanSelçuk(Bd?Lın). Orhan Errnç. Oktay kprtböke. Hikmet Çetinka\ a, Şükrart Soner. Ergun Bak'i,DinçTa\anç. İbrahim ^ ıldı/. Orhan Bursalı, Muslafa Balha\. Hakan Kara. •\nkaraTeniMİCi;.ı Mustafa Balba\ 0 Haber Muduru Doğan Akın Ataturk Buhorı No 125. Kat 4. Bakaıılıklar-AnkaraTel 4W5ll2O (" hat). Faks 419502^ 0 Izmır TemMİcısı Serdar kmk. H. 7A\Z BK 1352 S 2 3 Tel. 4411220. Fak:. 44141 P 0 Adana Tenuılcısı Çetin Yiğenoğlu. InonuCd. 119 S No I Kat. I. Tel 352255(1. Fak- 352257(1 Müesse^e Mudürir Erol Erkut 0 Koordınator Ahmet Korulsan 0 Muhasebe Bülent \ener 0 İJare Hüsevin Gürer 0 l^letme Önder Çelik 0 Bılgı-Işlem. \ail İna! 0 Bılgı*a\arSı.\tem Miirü\et Çiler MED> \ C: • Ynnetım Kunılu Ba^kanı - Cıenel Mudur Cülbin Erduran # Koordmjıor Reha Işıtman • Genel Mudur Yardıımi!.! Mine Akdağ Tel 514 u" 53 - 51395 «1-513 S460-61.Fak> 513M63 \t' BJsan: Ven. Gun Hjb^r Ajan^ı. Basin \e *ı auncıhk. A > J > - l ! C.ıîlloü!ıı.'4;.>-II>!"PK:46L-tanbu:fel 10 212) 5 12 0> ( O 0 hJt) F a k - H) 2 12ı 5 I 3 ^5 M5 29KASIM1996 Inisak: 5.30 Güne*: ~.0l Ööle: 12.00 İkindi:l4 23 Akşam. 16.44 Yatsi: 18.09 UNESCOdan Livaneli'ye yetki • İstanbul Haber Senisi- Merkezı Pans'te bulunan Birleşmiş Mılletler Eğitim Bilim \e KültürÖrgütü (UNESCO). büyükelçilik verdiği Zülfu Lıvaneli'nin vetkilerini genişjetti Bu Lonuda Genel Dırektör Fedenco Mayor'un Lhaneli'ye vazdığı resmi mektupta ••Büyükelçilik kapasitesiyle. UNESCO kıırumunu kendi ülkenizde ve dünyada temsil yetkisiyle donatıldınız" denildi. Oktay Ekşi'nin açıklaması • İstanbul Haber Servisi - Basın Konsevi Baskanı Oktay Ekşi. yaptığı açıklamada. Basın Konseyi Temsilciler Kurulu'nun 7 aralık tarıhinde yapacağ1 olağanüstü toplantıda. basınla ilgili yeni düzenleme çalışmalan hakkındaki Konsey göriişünün belirleneceğini belirtti. F.kşi şunları söyledi: "Gündemimizde iktidar gruplannın getireceği önerilerin ele alınması hususu \ardır O nedenle Konsey'in 1992 yılında bu konuyla ilgili olarak tespit ettiği görüşlerin hâlâ geçerli olması söz konusu değıldir." Yangmla ilgili soruşturma • İstanbul Haber Servisi - İstanbul Cumhuriyet Sa\ cılıgı. Laleli"de 18 turistin ölümüne neden olan Tozbey Hoteli yangınıyla ilgili olarak. basında çıkan "Hoteli Rus nıafyası yaktı" haberını ihbar kabul edip soruşturma başlattı. İstanbul Cumhunyet Sa\cısı Ilker Yaşar. 17 kasım pazar gecesi. Laleli'dekı Tozbey Hoteli'nde çıkan yangmla ilgili olarak bilirkişi raporunun henüz kendilerine ulaşmadığinı bildirdi Nasrettin Hoca şenfikleri • SOFYA (AA)- Birleşmiş Milletler Kültür. Eâitim \e BiJımOrgütül UNESCO) tarafından 1996'nın "Nasrettin Hoca Yılı" ilan edilmesi dolayısıyla Bulgaristan'da da "Nasrettin Hoca Şenliği" düzenlendi. Organizasyon komitesi tarafından başkent Sofya'dakı NDK Kültür Merkezi'nde düzenlenen şenlikte. Türk mizah tiplemesi Nasrettin Hoca'nın fıkralarından oluşan bir tiyatro oyunu sahnelendi. ÇGD'den ziyaret • İstanbul Haber Servisi - Çağdaş Gazeteciler Derneği İstanbul Şubesi yoneticileri ve üyeleri halen Bayranıpaşa Cezaevi'nde yatmakta bulunan eski şube sekreteri gazeteci Muteber Yıldınm'ı ziyaretetti. Dernekten yapılan açıklamada, "Gazetecüere \e düşünen insanlara yönelik saldırılar süruyor. Biz dernek olarak bu saldmlara karşı duracak ve arkadaşlarımıza \erdiğimiz desteği arttırarark sürdüreceğiz" denildi. Vakıf haftası • ANKARA (A>KA) - Bu yıl 14'üncüsüdüzenlenecek olan "Vakıf Haftası' 2-8 aralık tarihleri arasında düzenlenecek çeşitli etkınliklerle kutlanacak. Ankara'da 2 aralıkta Cumhurbaşkanı Süle\man Demirel. Başbakan Necmettin Erbakan ve De\ let Bakanı Ahmet Cemil Tunç'un açılış konuşmalan ile başlayacak olan Vakıf Haftası"nın ilk gününde, "\akıflann tarıhı misyonu ve günümüzdeki \akjflar" konulu bir seminer düzenlenecek. Otistikler Kulübü • İstanbul Haber Servisi - Otistikler Kulübü. otistiklerle dünvayı kaş na$tırma> a devam edivor. Kulüp, Dünya Özürlüler Günü ve ikinci kuruluş \ ıldönümü olan 3 aralıkta düzenlediği birdizi etkinlikle otistiklenn sorunlarını dile getirecek. Toplumsal Araştırmalar Vakfı'nda düzenlenecek toplantıda. gönüllü gençlerin desteğiyle gerçekle!;tirilen yaz kampı görüntülerı yer alacak ve bıınun yararları anlatılacak. Ağn kesici ve ateş düşürücü etkileri olan ilaç geçen yıl 37 milyon kutu tüketildi Paracetamol tarbşmasıSAADET l SLLI Bazı Avrupa ülkelerinde öldürucü etkisi olduğu gerekçesıyle kısıtlanması istenen "paracetamoPün ülkemizde, araştınlmış. ve kanıtlanmış öldürucü etkisinin bulun- madığı kaydedıldi. Sağlık Bakanlığı Ilaç \e Eczacıİık Genel Müdürü Kemalettin Akalın. reçetesiz alınabilen ilacın yasak- lanmasının mümkün olmadığını \urgular- ken. Türk Eczacılar Bırliği Başkanı Meh- met Donıaç da "zararü olabilmesi için aşı- n kullanılmair" dedi. Dünvada ağn kesici ve ateş düşürücü et- kileri nedeniv le en çok başvurulan ilaçlar- dan biri olan paracetamol. zararlı etkilen ne- denıvle bazı ülkelerde kısıtlanmak ısteni- \or. lngiltere'de>ayımlananbirhaberegö- re yalnızca tngiltere ve Galler'de bıryılda 220 kişinın ölümüne >ol açan ilacın kutu- lardaki hap sayısının azaltılması istenirken. ülkemizde bövle bir tehlikenin olmadığı belirtildi. 200'den fazla ilaçta var Türkiye'de 200'den fazla ilaçta tek \t\\a diğermaddelerle kombine halde bulunan pa- racetamolün, tablet. fitil. damla ve şurup formlannda kullanıldığı bazı ilaçlann isim- leri "Aferin, Minoset Plus, Minoset tablet. Minoset şurup. \ermidon şurup, Babycold şurup.Griban tablet.Tamol Ped. damla" ola- rak sıralanıyor. ln.sanların günlük hayatla- rında en sık başvurduklan ılaçlarda bulu- nan paracetamolün bugünkü bilgilerin ışı- ğında yasaklanmasının söz konusu olma- dığını belirten Kemalettin Akalın. madde- nin yan etkileri konusunda şu bilaileri \er- di: ' "Genel olarak gihenli bir ilaçtır. Nadiren alerjik reaksıŞonlar. deri dökiintiileri \eya aşırı duvarlılık halleri, nadirolarak mide bu- larıtısı gö'rülebitir. Ancak. paracetamolün önerilen dozun üstünde uzun süreli kulla- nınıı karaciğer \e böbrekler üzerinde tah- ribata neden olabilir. İlacı, karaciğer \e böb- rek lonksi\onu bozukJuğu olan kişilerin dok- tor gözetiminde kullanması gerekir." Akalın. Dünya Sağlık Örgütü tarafından yavınlanan temel ilaçlar Iistesinde de bu- lunan paracetamolün diğer Avrupa ülkele- rinde kjsıtlanması halinde. ülke koşullan dü- şünülerek gerekli önlemlerin alınacağını da söyledi. Türk Eczacılar Birliği Başkanı Mehmet Domaç. paracetamolün değişik formlan- nın Türkiye'de 37 milyon kutu civarında tüketildiğini söyledi. Türkive'de her iki in- sandan birinin paracetamol kullandığını be- lirten Domaç. ülkemizde. araştınlmış \e kanıtlanmış öldürucü etkisinin bulunma- dığını kaydetti. Karaciğer üzerindeki za- rarlı etkisi nedeni> le ilacın bu kişilerdedik- katli kullanılmasını da ısteyen Ba$kan Do- maç. "Ancak bir ağn kesici olarak parace- tamol fazla kullanılıvor diu'meviz. Zararlı etkilerinin ortaya çıkması için çok fazla kul- lanılması genekir'"di\e konuştu. 17 yaşında öldü Yanhş tedavi yine can aldı • l .5 yıl önce KTÜ Farabi Hastanesi'ne getirilen Rize Lisesi ikinci sınıf öğrencisi A.O'ya "çiçek alerjisi" tanısıyla Depothal iğnesi yapıldı. Genç kız daha sonra bitkisel yaşama girdi. A.O. tüm çabalara karşın kurtarılamadı. AHMET ŞEFİK ÖMERŞAN TRABZON/RİZE-Çı- çek alerjisi tanısıyla ken- disine yapılan iğne nede- niyle 4 ay bitkisel hayatta kalan I7yaşındaki Rizelı A.O tedav i gördüğü Kara- denız Teknik Cni\ersitesi (KTL) Farabi Hastane- si'nde vaşamını yitirdi. Genç kızın ailesı. çocukla- rının "yanlışteşhis veteda- vi '* sırasında fazla dozda ilaç \ erilerek öldürüldüğü iddiasıyla mahkemeye baş- vurdu. Yaklaşık birbuçuk yıl ön- ce rahatsızlanınca KTÜ Fa- rabi Hastanesi'ne getınlen Rize Lisesi ikinci sınıf öğ- rencisi A. O'ya "çiçek aler- jisi" tanısı konuldu. Genç kızın teda\ ısinı de Prof. Dr. Âlı Bakı üstlendı. 24 temmuzda yeniden fena- laşan A.O. annesı JaleOk- tay'la hastaneve geldı. Bu- rada Prof. Dr. Ali Bakı "nın taümatıyla genç kıza "de- pothal" iğnesi yapıldı. An- cak iğnenin yapılmasıyla fenalaşan A. bir süre son- ra bitkisel yaşama girdi. A.O. rüm çabalara karşın bitkisel yaşamdan kurtu- lamayınca. babası Hasan Oktav v e annesı Jale Ok- tay 4 eylül günü Trabzon Cumhurivet Başsascılı- ğı'na baş\ urarak kızlarına yanlış dozda ilaç venldiği ıddiasındabulundular. Baş- vuruyla ilgili soruşturma sürdürülürken. uzun süre bitkisel hayatta kalan genç kız. salı günü yoğun ba- kımda yaşamını yitirdı. Kjzlannı yürüyerek has- taneye gönderdıklenni. an- cak tabutla çıkardıklarını belirten Hasan Okta>. kı- zının komaya gırmesine v urulan iğnenin neden ol- duğunuveölümünden Fa- rabi Hastanesi çalışanlanı- nın sorumlu olduğunu söyledi. Suçlamaları reddeden Prof. Dr. Ali Bakı hastaya fazla doz verilmediğini. bu tür durumlarda y üzde 5 "lik riskın bulunduğunu genç kızın ailesine söylediğinı belirten Bakı. herhangı bır ihmalin de söz konusu ol- madığını öne sürdü. Ren geyiklerinin 'karanlık' dünyası: Rovaniemi /±£>U U Kanada'da LakeLouisvakınlarında>ann başlayacakolan pümaKa>akŞanıpiyonasınakanlacaksporculârhazıriık- lannı sürdürüvor. Kule atlama varışına katılacak ABD'li kadın sporcular, yansmanın yapılacağı pisti daha ivi ta- nımak için bir hafta önce geldikİeri parkurda günierini antrennıan yaparak geçiriyor. (Fotoğraf: REUTERS) SERPİLGÜNDÜZ ROVANIEMI - Noel Ba- ba. kutup çizgısi. 'huskv' kö- pekleri. rengey ikleri, kar. ka- vak, soğuk. karanlık. ıssızlık. Işte Rovaniemi.... Finlandiya'nın üçte birı Kuzev Kutbu alanına dahil. Ülkenin bu kısmına Lapiand yani Lapamo adı \eriliyor. Bu mevsımde güneş sabah 09.23"te doğuyor 14.40'ta batıyor. Lapiand bölgesinde Sami ırkından insanlaryaşıyor. Sa-, miceve Fince resmi dil. Hel- sinki'de resmi bır işi olan bir Sami için dev let Samice bı- len bır çev ırmen bulmak zo- runda. Bölgenin en önemli gelir kaynağı geyık. "Insandan çok geyikyaşar Laponya'da" diyor Finliler... Finlandiya'da 700 aile. havatlarını geyik yetiştirerek kazanıyor. Çift- lik sahibi birailede 3 kişi \a- şıyorsa biryaşını geçmiş 500 geyik sahibi olması gerekı- yor. Geyikleri çiftlikte toplu- yorlar. Öldürülecek geyik- lerle öldürülmeyecek ge> ik- ler her yıl seçili>or. Rovainemi'de sabah gün doğmadan rengeyiği çiftli- ğindeyiz. Çiftlik sahibi. kı- zaklara nasıl bıneceğımizı anlatıyor. "V'aşlı gey ikler kı- zaklan zor çekıyor. Oy sa dün- yanın en güçlü ve koşucu kö- peklen olan 'huskyierin çift- liğinde. köpekler koşmak için çıldırıyorlar. 'Husky'lerin çektiği kızaklara biri ayakta. öbürü oturarak ikı kışı bine- bilıyor. 'Huskj'lenn çıftli- ğine Safari Club'ın bıze ver- diği kar gıysileri ile katılı- \ oruz. Laponva'da karanlık gün- ler kuzey ışıklan. parlak yıl- dızlar sayesinde daha deği- şik bir görününı kazanıyor. 32 bin nüfuslu Rovanie- mi'nin en turistık yen Noel Baba'nın evinin de bulun- duğu Kutup Çizgisi. Meşa- leler yanan ikı kulenın ara- sına ışıklı bir çızgı çekilmiş. Ayağınızı öteki tarafk atfıgı- nız anda kutba geçmiş ofu- yorsunuz. İsteven henkes No- el Baba ile birlikte fotoğraf çektırıvor. Kutup Çizgısi'nde yöre- nin yemeği geyik eti ve tur- şu. Gey ık etı. "puolukka'de- nılen böğürtlen reçelıyle bir- likte venıvor. Bölgede çok fazla böğürt- len yetıştiği ıçın tatlı yine böğürtlenden yapılmış. Finliler içe dönük insanlar. ama Finairın erkek v e kadın hostesleri de dünyanın en gü- leryüzlü insanları. 26 v ıldır Fınlandi) a'da ya- şavan ve ilk gelen Türkler- den olan Hiilya Kytö Gök- so> Finlilerı anlatıvor: fnsanlar içe dönük \ e yal- nız. Birbıriylekonuşmuyor- lar. Arkadaş edınmelerı çok zor Acılannı. kederlerini hiç kimseyle pavlaşmıyorlar. "Herkes etrafına bir zırh ge- çirmiş. içinekimseyialmakis- temiyor"diye anlatıyor Hül- ya Hanım. Akrabalar bırbı- rını tanımıvor. Fınlılerınaı- leyle birlikte olduklan bir- kaç gün, ya düğün > a da ölüm Finlandha harifası Finliie- re göre elini kaldırmış bir kadın göriintiisü veri>or. Kuze> Kutup çizgisinde göriinen > u\arlak. bö^enin en ünlü mevvesi Lakka. günleriymiş. Alkolüvegeyik etini sevıyorlar. Kadınlar çok baskın. er- keklerpasif. Ancak ış haya- tında kadın ve erkek o kadar eşit değıl. Erkek daha çok maaş alıyor. Fınlandıv a'da karanlık ve gün ışığı görmemek insan psıkolojısi üzerinde önemli hasarlarvaratıyor Öncekiyıl 5-6 av ıçinde ıntıhar edenle- rin sayısı 500-600. Evlilıkler de ıvı gıtmıyor \e vüzde 50si boşanmayla sonuçlanıyor. Adana Mimarlar Odası, çevre ödülünü Nehrozoğlu'na verdi Amasya Valisine 'siviF ödül A^ EKİNCİ izmıt'in elde kalan az sa- yıdaki tarihsel sokaklanndan kapanca'nm yıkımdan kur- tarılması. kısa adı İZEYAP olan tzmit E\ lerinı Yaşatma Projesi'ni başlattı. Buproie- nin kentteki diğer tüm tanh. kültür ve doğa değerlerini ku- caklaması için de İZEVAP- DER adlı dayanışma derne- ği kuruldu. Projeye v e derne- ğe 1993'ten bu yana destek veren İstanbul Mimarlar Oda- sı'nın Galata Gonüllü Öğ- renciGrubu'nca yayımlanan Galata Bülteni'nde. "BirKen- tin Kinılik Arayışı" başlıklı yazıyı birlikte okuyalım: "Kentler. kimiiklerini tari- hi ve kültürel değeri olan çev- relerden alırlar. Kent kimliği- nJn teıneli ise kurulduğu yö- renin özellikjerine uygua sağ- uklı >e kültürel gelişmeye el- verişli yapılaşmadır..." Bu satırlar. bir akademis- vene y a da kent v e kültür ko- nusunda uzmanlık birikımi olan birmimara. şehircıyeait değil. Yazının üzerinde "Ko- caeli \ alisi Kemal Nehrozoğ- lu' imzası var ve izleyen pa- ragraflarda da şu vurgulama- Iar yer ahvor: "...Evet, İzmit 3000 \üük bir kenttir. Sanayileşme sü- reci bu kentin kültürel ve do- ğal birçokdeğeriniyok etmiş- tir; ama İZEYAP ile günde- me getirilen sadece bir resto- rasyon, bir bellek kazandır- ma değil. nasıl bir yaşam is- tediğimizin sorgulanmasıdır." Tarihsel yapıların ve do- kulann kentler \ e toplum için bir 'bellek* olduğunu. daha- sı yine bu 'eski' çevrelerde- ki ınsancıl mimarinin gele- ceğın yaşam ortamı için de 'esin kaynağT sayılması ge- rektığinı. diğer va'lilenmız bir yana Türkiye'de acaba kaç 'uzman' böylesine özlü dile getirebilir?.. Nitekim. Türkiye için her zamankinden çok daha fazla değer kazanan bu 'kamu yö- neticisi duyarüüğını* öv güy- le saptayan Adana Mimar- lar Odası da I996Mİ1-KÜİ- • Muğla, Kocaeli ve Amasya'daki valilik görevleri süresince tarihsel \s kültürel mirasın korunmasına yönelik uygulamalarda bulunan Vali Kemal Nehrozoğlu, Adana Mimarlar Odasf nca her yıl verılen 'Kültürel Kent Kimliği Ödülü'nü aldı. tiirelKentKimliğiOdülü'nü lisi Kemal Nehrozoğlu. bır Kemal Nehrozoğlu'na verır- ken şu değerlendirmeyı yapı- yor: "Tarihidokunun korun- ması ve kültürel kent kimliği- nin yaşatılması yönündeki proje ve çabalan kutlamak iizere her vıl verilen gelenek- sel ödülümüzü. bu amaçla önerilen kişi vekurumlar ara- sında bu yıl AmasyaYaljsi Sa- yın KemalNehrozoğlu'na tak- dim ediyoruz..." Adanalı mimarlannn Ka- sım 1996 günü diizçnledıkle- ri Adana Koruma Sempozvu- mu'nda işte böy lesı bir ödül- le kucakladıkları Amasva \a- önceki Kocaeli Yaliliği (1992- 1996) sırasında sürdürdüğü tarihsel çevre korumacılığı- na aslında Muğla \ aliliği dö- nemındebaşlamıştı. 1980"li yıllann o 'duyarsız' koşullarında Muğla'ya ata- nan Nehrozoğlu. dönemin 'tam tersi" bir yerel yönetim anlay ışı sergileyerek. kısa sü- rede y öre halkının büyük sev - gısinı kazandı. !97 7'lerde başlayan. an- cak 1980'deki 12 Eylül dar- besı\ le kesıntiye uğravan ta- rihsel ve doğa'l SİT uygula- malarını •valilikvetkilerivle' e-posta : tan (« vol. com. tr yeniden başlatan Nehrozoğ- lu. özel idareye ait kamu bi- nalarını da Şöresel mimari çizgilerle' gerçekleştirmek üzere açtığı "proje yanşma- lannı' ülke mimariığına arma- ğan etti. Bugün kentin simge>i ka- bul edilen özgün 'Muğla Ba- rası'nı da yine bir grafik y a- nşmasıv la kent kültürüne ka- zandıran Kemal Nehrozoğ- lu'nun valilik dönemı bıttığin- de. Muğlalılann "kalnıası için" binlerce imza topla\ ıp hükü- mete ilettıklerini anımsıyo- rum. Kocaeli'nde 4 >ıl Nehrozoğlu. I992'den 1996'ya dek sürdürdüğü Ko- caeli Yaliliği sona erdiğınde de bu kez İzmit halkının tıp- kı Muğlalılargibi çok üziil- düklerıni yerel basın hafta- larca dile getirdi. Nehrozoğ- lu. bu 4 yıl içinde de 'İZE- YAP'ın önderi" olarak ken- tin unutulmaya yüz tutan ta- rihsel mırasını yeniden İzmit halkıy la buluşturmuştu. Nehrozoğlu henüz üç-dört avdır Amasya'da olmasına rağmen. bu 'Şehzade Ken- ti'nın tarihsel ve kültürel de- ğerlerini koruma çabalarında ciddi atıhmlara geçti bıie. Kı- sa adı YABEP olan Amasya Yalı Bo\u Ev len Koruma Pro- jesi, •Yaliliğin desteği ve teş- \ikialtında' hızla ilerljyor. O kadar kı artık bır 'koruma amaçlı imar plaıııv la' bu de- ğerlerin yaşatılması da ken- tin imar gündeminde baş kö- şeye oturmuş durumda... Kemal NelirozoSlu. bir va- li olarak. 1980'lerdebaşlat- tıgı 'HABITATda^ranışını' da Türkıye'deki diğer kamu yönetıcılerine örnek olarak sergıliyor. Bu nedenle Adanalı mi- marlann ödülünü. aslında bır- de'HABITATödülü'iletaç- landırmak gerek. Bılmem. bızım şu aözı çok laf eden HABlTAT'çılarımız. 12 Ey- lül'ün en karanlık dönemle- rinde bile toplumu aydınlatan böylesi bir sı\i) duyarlılığın farkına varabilirler mi? SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN Acı Bir 'Mukayese' Oilginç mukayeseyi, ilk defa, nerede ve ne za- man yaptığımı hatıriamıyorum; hatırladığım, be- ni basbayağı heyecanlandırdığıdır. kafamı bir hay- li karrştırdığı! 'Sistem'in -özellikle de ABD'nin- SSCB'ne karşı yürüttüğü 'Soğuk Savaş'ın son perdesınde; Yeltsin'e, Gorbaçof'a karşı nasıl bir 'rol' oynatılmışsa; Türkiye'ye açılan 'Soğuk Sa- vaş'ta. Turgut Özal'a, Demirel'e karşı öyle bir rol oynatılmıştır. Yeltsin, Gorbaçof'a karşı nasıl bir lider olarak çıkarılmıştı? Sovyet halklarını, SSCB'nin donuk ve katı totaliterliğinden kurtaracak, liberal ve demok- rat, tam anlamıyla 'sivil toplum'cu bir lider olarak deği! mi? 12 Eylül sonrası yönetiminde. Demi- rel'in temsil ettıği 'bürokrasi + burjuvazi' oligar- şisine karşı. Özal da liberal ve demokratik. tam an- lamıyla 'sivil toplum'cu bir lider olarak çıkanldı. Yett- sin 'operasyonu'SSCB'nin 'bölünmesi' ve Sov- yet pazannın' olduğu gibı 'Sistem'in elıne geçme- siylesonuçlanacaktı. 'Ûzgürlük', İnsan hakları', kı- sacası'sivil toplum'hasretiyleYeltsin'inkıçınata- kılan Sovyet aydınları, kısa sürede kendilerini 'Sis- tem'in 'kuklalan' olarak bulacaklardı. Türkiye'de 'Soğuk Savaş' tuzağının ne oldu- ğu artık belli: liberal ve demokrat. 'sivil toplum'cu Ozal, 'Sistem'e 'Fırat'ın ötesi'ndeki 'Federas- yon'un sözünü vermişti; Irak bölünecek. Kuzey Irak'taki Kürtlerle Güneydoğu Türkiye birleştiri- lip bir 'federasyon' kurulacaktı: olay. Türkiye'nin çıkanna bir olay gibi konuyor, gerçekte 'üniter devlet' yapısı aağıtılıyordu. Üzerine böyle eğildi- niz mi, Körfez Savaşı'nda Özal'ın gösterdiği man- tıksız aceleciliğin gızli sebebini anlamak çok ko- laylaşır. O zaman da. şimdi de 'insan hakları' ve 'sivil toplum' adına Özal'ın kıçına takılanlar; Yeltsin'in kıçına takılmış olanlar gibi, neticede 'Sistem'in 'kuklalığını' kabul etmişlerdir. Anlayana, sivrisinek saz!.. Mesut Yılmazın tamklığı... Bu mukayese zaman içinde doğrulanmadı mı? Bırakın Demirel'in 'canhıraş' çığlığını, daha geçen gün eski Genelkurmay Başkanı. Özal'ın 'fe- derasyon fiknni, kamuoyunda tartışmaya açmak istediğini' açıklamadı mı? Daha çarpıcı bir tanık, Anavatan Partisi'ni Turgut Özal'dan devralmış olan Mes'ut Yılmaz, (evet. o); DemirePden üç ay kadar sonra. kelırnesı kelimesine şu saptamayı yapmış: "...ben tam beş senedir, Amerika'dan aynı kokuyu alıyorum. ABD'ye son ziyaretimde da- ha kesin gördüm ki, ABD Kuzey Irak'ta Türki- ye'nin Güneydoğusu ile birleşecek bir 'federas- yon' düşünüyor; yâni Kuzey Irak'ı Türkiye'nin patronajına vermeyi düşünüyorlar; o zaman bu işi Türkiye'de canlı tutmalan lâzım..." "...amerikan gözüyle Türkiye'nin tutumu an- laşılmaz, çünkü 'federasyon'a Türk devleti de, Türk halkı da Türkiye'nin bölünmesi gibi bakı- yor. Amerikalılara göre 'bölünme' değil, o za- man bunu Türklere anlatmak, Türkiye'nin gün- demine sokmak lâzım, Türkiye'deki bu önyar- gıyı silmek lâzım..." "...bunu ilk defa rahmetli Özal söyledi, 'Fe- derasyonu tartışalım' dedi, o zaman da biz kar- şı çıktık..." (Hürriyet. 16 Ağustos 1995) Hayret doğrusu, ne kadar da Rusya'daki 'so- ğuk savaş' uygulamasını andınyor? Hatırlayacak- sınız, Yeltsin'in Sovyet kamuoyunda başlattığı 'tar- tışma', kısa sürede SSCB'nin 'bölünmesiyle' so- nuçlanmıştı. Fakat. 'mukayese'nin zaman içinde 'teyidi' bah- sinde. bir tanık daha dinletmek niyetindeyim; üs- telik bu, tamamiyle karşı taraftan bir tanık: İran'ın Ankara'dakı Büyükelçısi Muhammed Reza Bag- herî! Karşı taraftan bir tanık... Anlaşılan İran'ın da bazı bildikleri var. Çünkü Bag- herî, bakınız neler söylemiş: "...Demirel'in 'Batı, Sevres'iistiyor' sözüdoğ- rudur. Türkiye'yi ve İran'ı bölmek istiyorlar. Bir süre önce Demirel Çankaya'da haritalar üze- rinde bize bilgi verdi. Türkiye'den ve Iran'dan koparmak istedikleri toprak parçalannı göster- di. Türkiye ve Iran'dan toprak alarak, Kuzey Irak'ta bir Kürt Devleti kurmak istediklerini be- lirtti. Biz de dost ülke olarak elimizdeki bilgi- leri, harita üzerinde Demirel'e sunduk..." "...İsrâil su istiyor, bölgede daha etkili olmak istiyor. ABD ve İsrâil, bölgenin iki güçlü ülkesi Türkiye ve İran'ı zayıflatarak bölgede İsrâil'i güçlendirmeye çalışıyor. Bu planı uygulamak için önce Irak'ı böldüler, Kuzey Irak'ta bir Kürt devleti kurmak istediler; sonra iran'daki ve Tür- kiye'deki Kürtleri tahrik ederiz diye düşündü- ler..." (Milliyet, 16 Mayıs 1995) Sizi bilmem ama, bana her şey yeterince açık ve aydınlık görünüyor: Türkiye'ye karşı gizli ya da açık bir 'Soğuk Savaş' sürüp gitmektedir. Anlaşı- lan odur ki. bu 'soğuk savaş'ın amacı, Sevres Söz- leşmesi'nde aynen öngörüldüğü üzere 'Fırat'ın Do- ğusu'nu Türkiye'den koparmak: Iran ve Irak'tan 'kopanlacak' öteki topraklarla birlikte, 'Sistem'in kontrolündeki Kürtlerin eline vermektir. lyi de neden? Gerçekten 'Demokrasi' ve 'İnsan Haklan'ya da 'Kürtlerin kara gözleri' için mi? Hem niye 'Fırat'ın Doğusu'? Onu da konuşacağız. http:// www. prizma.net. tr/ A İLHAN http"y/www.ada.com.tr./-bilgiyay/yazar/ailhan.html
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle