23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 KASIM 1996 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER AAJ^P'lılar topfantıyı enteledi • AJVKARA (Cumhuriyet Bûro-su) - AN'AP'm Bitli s M lletvekili Kâmran Jnajn öncülüğündeki muhalıf har eketınin dün yapılmı-sı pknlsnan topJantısı. Genel Başkan Mesut Yılmaz'a ya}i!an saidın gerekçesıyle ertelendi. Kâmran Inan. toplantılannın neden yapıiraadığına ilişkin sorular üzerine. "'Böyle menfur bır saldınnın arcından toplanrnav ı uyg:un bulmadık" dedı. tnan. toplantının ileri bir tanhte yapılacağım söyledi. 'Sanîral satışı îl' • İZMİR(AA)-Gazetecı Akın Kıvanç. İzmir'de vefat etti. 1943 vılında İzmır"de <ioğan Kıvanç. mesleğe £kspres aazetesinde başladı. fSTA Haber Ajansı. Zaman. Hergün. Adalet. Meydan Dergısi. Yeni Asır. Günjydın \e Gözlem gazetelerınde \e çeşitli «örevlerde bulunan Kıvanç. son olarak sahıbi olduğu Ekonomik Platform »tergısini çıkanvordu. "Barut Fıçısı Bafa". "•Demokratik Partı Olayı" ve ""Eğıtım \e Anarsı" adlı îiç kitabı bulunan Kıvanç'ın cenazesi. bugün Alsancak Hocazade Canıii'nde öğlevın kılınacak namazın ardından Narlıdere Mezarlıgı'nda toprağa \eriiecek. Kıvanç için. aynca bugiin saat 11.00'de. Izmir Gazeteciler Cemiyeti Lokali öniinde tören düzenlenecek. Ergül'den Kazan'a suçlama • ANKARA (Cumhurivet Bürosu) - CHP İzmır Milletvekili Sabn Ergül. Metin Göktepe davasını Afyon'a alan Yargıtay'ı Adalet Bakanı Şevket Kazan'ın güdümüne girmekle suçladı. Ergül. Kazanın davayı kapatmaya çalıştığını. bunun için o\ lama taktiği ızlediğini öne sürerek "3-5 polisi kurtatmak için Türkiye'yi dünyaya rezil edıyorlar" dedi. CHP, davayı izlemek üzere 20">e yakın milletvekili \e parti yönetıcisi ile basın mensuplannı parti otobüsüyle Afyon'a götürecek. Çiller yapgı yolunda • ANKARA (ANKA)- DYP Genel Başkanı Tansu Çillerin. TBMM'de kurulan TEDAŞ. TOFAŞ ve malvarlığı soruşturma komisyonlan sonucu aklanması halınde bu dosyalar ile ilgili Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duvurusunda bulunmayı planladığı öğrenildi. Bu arada. Çiller'in bu dosyalar hakkında suç duyurusunda bulunması halinde Cumhurıvet Başsavcıîığı'nın Meclis'te suçsuz bulunduğu aerekçesiyle dava açmayacağı. bu nedenle Çiller'in hareketinin ıddiadan öteye gitmeyeceği \orumlan da yapılıyor. Siverek davasında karar • SİVEREK (AA) - Siverek"i Vüayet Yapma ve Kalkındırma Derneği'nce. ~il" sözünü >erine getirmedikleri iddiasıyla aralarında Cumhurbaşkanı Sülevman Demirerin de bulunduğu 13 devlet adamı hakkında açılan 2 milyar 50 milyon liralık maddi ve manevi tazminat davası sonuçlandı. Mahkeme. 8 devlet adamı hakkında açılan davayı reddetti, 5 devlet adamı hakkında açılan davada da vetkisizlik karan verdi. Dernek Avukatı Şeyhmus tnal ise umutlarının henüz riikenmediğini. bu işin peşini bırakmavacaklarını söyledi. A>KARA (Cumhurrvet Bürosu)-Türkiye Maderı Işçiferi Sendikası Genel Ba^-kanı Hüseyin Kayabaşı, REFAHYOL hükümetinın. hukuk tanımaksızın. termik santrallan ve bunları besleyen linyit işletmelerîni peşkeş. çekme hazırlığında olduğunu söyledi. Kavabaşı, Enerji ve Tabiı Kaynaklar Bakanlığı'nın Bakanlar Kurulu karan olmaks>ızın santrallar ve limıt ışletmelerinın ijletrne haklannın devri için ihale açamayacağını ve sözleşrne vapamavaeagını bildirdı. Gazeteci Akın Kıvanç öldü Yargıtay, yasanm kaldınlmasmm toplumsal ve hukuksal bir gereksinim olduğunu açıkladı w Dokımıı]mazlık zedeliyor' POLTITKA GÜ1NLÜĞÜ HfKMET ÇETİNKAYA ANKARA (ANKA) - Yargıtay da milletvekili dokunulmazlığı- nın kaldırılması yönünde görüş bildirdı. Yargıtav. millervekılleri- nin dokunulmazlık zırhından ya- rarlanmasının suçların ve faille- rin en hızlı biçimde takip edilme- si ilkesine avkırı olduğu gibı ka- mu v icdanını da zedelediği görii- şünü savundu. Yargıtay Cumhuriyet Başsav cı- lığı'nın. "YasamaSorumsuzluğu ve Dokunulmazlığınuı Kapsamı" ile ilgili görüşleri vazılı halegeti- rilerek anayasaya uyum yasaları- nı hazırlayanpartilerarası komis- yona göndenldi. Daha çok ANAP milletvekillerincehazırlananana- yasa değişikliği önerisinin temel alındığı Yargıtav görüşünde. son Çiller Erbakan'a 4 milyar ödeyecek ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - DYP Genel Başkanı Tansu Çiller. so- ruşturma komısyonlarının ardından kurulan koalis- yon öncesınde "eröin ka- çakçısı olmakla suçladığT Başbakan Necmettin Er- bakan'a 4 milyar lıra taz- minat ödemeye mahkûm edildi. Ankara 22. Asliye Hu- kuk Mahkemesi nde görü- len davanın dünkü duruş- masına davacı Erbakan'ın av ukatları Yaşar Gürkan ve İsmail AJptekin katılır- ken, Çıller'i Avukat Biilent Acar savundu. Mahkeme yargıcı. Acar'ın bilırkışı raporu ve davanın esasına ılışkin beyanlannı içeren dilekçeyi mahkemeye sun- dugunu söyledi. Davalı avukatı Acar. yazar Tur- han Dilligil'in de avnı ko- nuda yazdığı kitap nede- niyle hakkında dava açıldı- ğını kaydederek. dosyanın ıstenmesi talebinde bulun- du. Mahkeme yargıcı. dos- vanıngörüşülendavayla il- gili olmadığını belirterek bu istemi reddetti. Karan açıklayan >argıç, Çıller'in Erbakan'a 4 milyar lira taznimat ödemesine hük- medildiğini sövledi. • Anayasa değişikliği ile ilgili olarak TBMM'ye gönderilen Yargıtay görüşünde. milletvekillerinin işledikleri eylemler nedeniyle soruşturma ve kovuşturma görevinin Cumhuriyet Başsavcılığf na verilmesi \e ek düzenlemeler yapılması istendi. zamanlarda başka iilkelerde oldu- ğu gibi Türkiye'de de "açık vedii- riist de> letyönetimiözlemh le bir- likte yasanıa sorumsuzluğu \ e do- kunulmazljğının kapsamının tar- tışılmava başlandığı" belirtıidı. \argıtay'ın görüşünde şövle de- nıldı: "Milletvekillerinin seçilmeden önce veva sonra işlediği iddia edi- len, kamuoyuna nıal olmuş. san- sasvon varatmış, rxlirli bir ağırlık taşnan e> lemlerinden dolavı sıri dokunulmazlık zırhından varar- lanarak muavyen bir siire için ol- sa dahi ceza ko\ uşturması dışında kalabilmesi. suçların ve faillerinin en hızlı biçimde takip edilmeleri il- kesine aykın olduğu gibi kamu \ ie- danını zedelemekte, diğer taraf- tan itham altında kalan millet\e- kiilerinin kendisini bir an önce >argı mercileri öniinde savunarak suçlamalann asılsı/lığını kan/tla- nıası ve kamuovu öniinde aklan- ma imkânından vararlanmasını geciktirmekte. bu da ulusal ege- menlik \e iradenin beürdiği biricik >er olan TBMM'nin itibarının vıpranmasına sebep olmaktadır." >argıta>. anayasanın 83"üncü maddesinde yasama sorumsuzlu- ğunun hakaret, sövme ve iftira ey- lemlerini. yasama dokunulmazlı- ğının da başta ağır cezalı suçlar ol- mak üzere bazı nitelıkli suçları kapsamadığını ifade eden bırde- ğışıklık vapılması ve milletvekil- lerının bugibıevlemlerı nedeniv- le soruşturma ve kovuşturma gö- revının cumhuriyet başsavcılığı- na verilmesının "toplumsal ve hu- kuksal bir ihtnaç haline geldiği- ni" bildirdı. Yargıta_v'ın yazılı görüşünde. ÇİZ31EDEN YUKARI MUSA KART dokunulmazlık kapsamı dışında tutulan suçların kapsamının ge- nişletilmesi ve sahtecilik. çıkar sağlama. terör suçları v e "organi- zesuçlar"ın da dokunulmazlık dı- şında olması istendi. Yargıtay'ın görüşünde. millet- vekilleri ile ilgili davalann Yargı- tav 'a bırakılmasının bazı eksik- liklerin gıderilmesine bağlı oldu- ğu vurgulanarak soruşturmanın başlangıcında niteliği farklı olan bir suçun soruşturma derinleştik- çe niteliğinin de farklılaşabilece- ği örneği verildi. Yargıtay. anaya- sa değişikliği yapılırken eylemin hukuki niteliğinin değiştiğinin an- laşılması durumunda değişen ni- telikte mi hüküm kurulacagı yok- sa muhakemenin mi duracağının açıklığa kavuşturulmasını önerdi. Yargıtay'ın yazılı görü- şünde. milletvekillen ile il- gili ön soruşturmanın il cumhuriyet başsavcısı tara- fından bizzat yapılacağı hükmü ile bizzat Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığf na ya da vekiline görev venl- mesinin bazı açılardan sa- kıncadoğurabileceği anlatıl- dı. Soruşturma görev inin kı- şilere değil makama veril- mesi istenen Yargıtay görü- şünde. ön soruşturma sıra- sında sorgu. tutuklama, ih- zar. arama, el koyma. keşif gibi hâkim tarafından vapıl- ması gerekli soruşturma iş- lemlerınin hangi hâkimce yerine getinleceğinın de be- lirlenmesi gerektiği vurgu- landı. Yargıtay. milletvekili- nin yargılanmasının ^argı- tay'a bırakılması durumun- da temyizın Yargıtav Ceza Kurulunda yapılması sıra- sında hükmü veren mahke- menin buraya katılmaları önleyecek düzenleme yapıl- masını da istedi. Yargıtay görüşünde. so- ruşturma görev inin Yargıtay Cumhuriyet Başsaveılığfna verilmesinin "pratik olnıa- yacağı ve yüzlerce ihbar \e şikâyetin \apılmasının muh- temel olduğu bir ortamda bugünkü imkânlan UeCum- huriyet Başsavcılığı'nın gö- revin üstesinden gelmekte çok zorlanacağı" bıldirildı ve verilecek bu görev için Cumhuriyet Başsavcılı- ğı'nın savcı. diğer personel v e malzeme v önünden u tak- viye edilmcsi gerektiği" kav - dedildi. RP Karaman Milletvekili Zeki Ünal, TBMM komisyonunda 'öpüşme yasağı' istedi 'Opüşen turist ahlakı bozuyor'ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Televizyonlarda. gece yarı- sından sonra yayımlanan erotik filmlerden vakınan RP'liler. so- kakta öpüşen vabancı turistlere de "Türk kültürü \etarih bilgisr v e- rilmesıni ıstediler. RP Karaman Milletvekili Zeki Ünal, sokakta öpüşen vabancı tu- ristlerin halkı rahatsız ettiğinı ve bunun sonucu ortay a çıkan kav ga- lann Türkiye'nin imajını etkile- diğini sö> ledi. ANAP Genel Baş- kanı Mesut Yılmaz'ınaçıklamala- n üzerine gündeme gelen iddialar üzerine Tunzm Bakanı Bahattin Vüeel, daha önce açıklanmasına karşın Kuşadası'nın kumarhane merkezlerinden biri olmayacağı- nı bildirdi. Turizm Bakanlığı'nın bütçesı- nin görüşüldüğü TBMM Plan ve BütçeKomısyonu nda.pornova- yından vakınan RP'lilerin dün de yabancı tunstlenn öpüşmelenn- den rahatsız olduklannı dile getir- meleri. muhalefet parti li milletve- killerinin esprilı sataşmalanna ne- den oldu. CHP İstanbul Milletve- kili Algan Hacaloğlu. bütçe ko- • Turizrn Bakanlığı bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda RP'li Zeki Ünal. sokaklarda "yatak odası rahatlığıyla öpüştüğünü" ileri sürdüğü turistlere "kültür \e tarih bilgisi" verilmesini istedi. Turizm Bakanı Bahattin Yücel. Kuşadası'nın kumarhane merkezi olmayacağını söyledi. RP'li Ünal ise vabancı turistlerin Nurettin Kaldırımcı da tunstlenn sokaklarda öpüştüğünü ve yatak üstsüzgüneşlenme ve denize gir- odasındaymış gibi rahat oldukla- melerinin önünün alınmasını is- nnı belirterek bu duruma karşı ön- tedi. Kaldınmcı. "ABD'desokak- lem alınmasını ve mümkünse tu- ristlere Türk tarihi ve kültürüvle ilgili bilgi verilmesini istedi. RP'li nuşmasını. multivizyon gösterisi eşliğinde. Türkıve'nin turistik >ö- relerinden görüntülerle sunan tu- nzm Bakanı Bahattin Yücel'e. RP'lileri kastederek u Aman. üst- süz turist göstermeyin, voksa büt- çeniz geçmez" dive espn yaptı. ta üstsüz dolaşmak yasaklansa kimse bir se> demez. Ama bizde bö> le bir se> gündeme gelse tersi Çankaya bütçesi budandı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanlığı bütçesinin budandığı TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda. RP Batman Milletvekili Alaattin Sever Aydın. Çankaya Köşkü'ndeki davetleri eleştirerek resepsiyona harcanan paranın yoksullara dağıtılmasın! isfedi. RP'nin önerisi ve diğer partilerin katılımı ile Çankaya Köşkü'nün yatınm bütçesinden I trilyon 250 milyar lira budandı. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda önceki akşam Cumhurbaşkanlığı bütçesi eie alındı. Görüsmede, eleştiriler Cumhurbaşkanlığı makamından çok Sülevman Demirel'e yöneltildi. Üyelerin büyük bölümü Demirel'e övgüler düzerek "AÜah'tan uzun ömür" dilediîer. CumhurbaşkanJığı Genel Sekreteri Necdet Seçkindz'ün sunuş konuşmasının ardından. bütçe üzerindeki görüşlerini açıklayan ANAP Tokat Milletvekili Metin Gürdere. son günlerde yaşanan yolsuzluk olaylan nedeniyle Cumhurbaşkanı'nın, Bakanlar Kurulu'nu toplayarak koordinasyon görevini yerine getirrnesini istedi. oluyor" dive konuştu. ANAP Uşak Milletvekili Yddı- nm Aktürk. kumarhanelerin de- ğerinin bir gece yansı darbesiyle düşürülerek bazı güçlerin eline geçmesinin sağlanmak istenildi- ğini ileri sürdü. Hacaloğlu da ANAP döneminde kıyılann ve or- manlann yağmalandığını vurgu- layarak bazı karanlık kişilerin bu yolla kara para akladığını söyle- di.Yücel. Kuşadası'nın kumarha- ne merkezi olmayacağını söyledi. Turizm Bakanlığı yetkililerinin daha önce açıklamasma karşın Kuşadasfndan vazgeçilmesi. ANAP liden Yılmaz'ın mafya- devlet skandalı kapsamında gün- deme getirdiği iddialara bağlandı. Bahattin Yücel. kumarhane mer- kezleri ile ilgili spekülasyonlar yapılmasını eleştirerek "Kumar- haneler için 9 merkez beliriedik, bunlardan 3'ü merkez olacak, an- cak isimleri kamuovu onünde açıklanacak. Bazı siyasetçilerimi- zin de vasadışı kumarhane sahibi olanlann görüşüne paralel görüş- ler dile getirmelerini de yadırgı- vorum" dedi. IRMIKI AYDIN ENGİN e - mail: engin (a planet.com.tr Aaaa, yeter be! Bu ülkenin Dışişleri Bakanı, Başbakan Yardımcısı. koalis- yon ortağı partinin başkanı kalktı "Devlet uğruna kurşun atan da, kurşun yiyen de her zaman bizim için saygıyla anı- lır. Onlar şereflidir. Bu konuda bizim söyleyeceklerimiz bu ka- dardır" dedi. 0 partinin millet- vekilleri de onu alkışladılar. Ne yazılır ki artık? "Gidin 7 TİP'İİ daha bulun, ülke 7 TlP'lilerle dolu. Basın evlerini. Bağlayın ellerini. Sıkın kurşunu enselerine. Devlet uğ- runa!.. Şeref kazanın. Saygıy- la anılın. Ölürseniz tabutunuz bayraklara sanlsın" dendi. Ar- tık çerçöp. Bundan böyle bu ülkede cinayet serbesttir. Ka- tiller saygın ve şerefli. Ne, niye yazılır ki artık? Bir devlet ki teröre karşı or- dusu ve polisi ile karşı koya- madığında, cezalandırmak üzere aradığı katilleri taşeron Ne, Niye Yazılır ki?olarak kullanıyorsa... Bir devlet ki katilleri hapis- ten kaçırıp göreve koşturuyor- sa... Bir devlet ki katilleri örtülü ödenekten besler, örtülünün yetmediğinde eroin işinden pay almalarına göz yumuyor- sa... • • • Bir devlet ki bu rezillikleri dü- şünen. planlayan. uygulatan. yönlendiren ve yöneten üst dü- zey görevlisinin. politikacısının dünyasını. başkalarına ibret ol- macasına karartamıyorsa... Böyle düşünen ve böyle davranan bir "istısna" değilse, koca bir partinin milletvekille- rinin tümü buna alkış tutuyor- sa... Ne. niye yazılır ki? lyi peki. bunu yazmayalım. Örneğin basın özgürlüğünü yazalım. Hortlayan sansürcü kafaları tırmıklayalım... Da... Nasıl yapacağız bunu? Salt Şevket Kazan taslağının sınır- ları içinde basın özgürlüğünü tartışmak, pedalsız bisiklet üretmek gibi bir iş. Gazetelerde ve TV kanalla- rında yüzlerce (yoksa binlerce mi?) muhabir. kameraman, sayfa sekreteri. düzeltmen kı- sacası atılgan, gözünü budak- tan esirgemez, beslenmeyi ka- şar-ekmek'e ındırgemış, din- lenmeyi söziüğünden silmiş gencecik medya emekçileri si- gortasız. kadrosuz, sendika- sız. toplusözleşmesız, itın önü- ne atsan kafasını çevirmeye- ceğiücretlerefit olarak çalışır- ken basın özgürlüğünü Şevket Kazan taslağına indirgemek mümkün mü ? Özgür Gündem bombalan- dığında, olayı artık kanıksan- mış bir terör eyleminin çerçe- vesinden taşırmamaya özen gösterip basın özgürlüğü gün- deme getirilmemişse, bugün basın özgürlüğünü salt Şevket Kazan taslağı çerçevesinde tartışmak mümkün mü ? • • • Farklı düşünen basın organ- ları yüzyıllarla ölçülen hapis. yüz milyarlarla Ölçülen para ce- zalarının kıskacında kıvranır hatta susmaya zorlanırken açılmayan ağızlar, bugün Şev- ket Kazan taslağını tartışma hakkına sahipler mi ? "Basın için özgürlük" ile "Bi- zim gibi basın için özgürlük" arasındaki çizgi çok mu ince? Yani, ne, niye yazılır ki? Yazıcılık mesleğinde kalemin yürümediği. sıkıntının boğun- tuya dönüştüğü, buza yazı yazma duygusunun yüreğini- ze taş gibi oturduğu anlar var- dır. Böyle anlarda tek çözüm vardır: Yazıyı olduğu yerde noktalamak. Yarımsa yarım bı- rakmak, yeni başladıysanız si- lip atmak, bugünkü gibi sonu- na yaklaşmışsanız, oraya da noktayı koymak. Öyle yapalım mı? Bazen sorarlar, "Zor herhal- de değil mi? Her gün yaz- mak... Sahi her gün nasıl yazı- yorsunuz?". Hayır zor değil. Söylenecek sözünüz varsa zor değil. Zor olan bu boğuntu, bu sı- kıştırılmışlık ve bu kirlenmişlik duygusu... Günlerdir, haftalar- dıraşşağılık katillerle. onlardan da aşşağılık politika cambaz- lan ile uğraşan bir gazetecinin kendini temiz hissetmesi mümkün değil. Hoşgörün. • ••Ağca, Şener ve ÇaUı Mehmet Ali Ağca, Mehmet Şener'e bugün ni- çin kin ve öfke duyuyor? 12 Eylül öncesinin 'terörbilmecesi'nin en önem- li adları şunlardı: Ağca, Şener, Abdullah Çatlı ve Oral Çelik... Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller, Abdullah Çatlı için övgüler düzüyor, onun kahraman olduğu- nu açıkhyor. Diyor ki: "Bu millet, bu ülke uğruna kurşun atan da kur- şun yiyen de saygıyla anılır..." Acaba Çatlı, Ağca, Çelik, Şener ve diğerlerine 'kurşun atmalan' buyruğunu verenler kimlerdi? Artık o buyruğu verenlerin kimler olduğunu her- kes biliyor... Ama bilinmeyen başka şeyler de var... Mehmet Ali Ağca ve öteki ülkücülere sahte kim- lik ve pasaport almaları için yardımda bulunan (MİT görevlisi olduğu iddia edilmişti) Şahin Tolu- noğlu şu anda nerededir? Tüm bu soruları şimdilik bir kenara bırakıp Ağ- ca'nın Mehmet Şener'e niçin kızdığına bakalım... Mehmet Şener, Abdi Ipekçi cinayetini planlayan Kürt kökenli bir ülkücüdür. Mehmet Şener, Isviç- re'nin Basel kentinde Abdullah Çath'yla 'uyuşturu- cu kaçakçıhğı' suçundan yargılanmıştır. Basel'de 24 Ekim 1984 günü beş yıl ağır hapis cezasına çarptırılan Şener'in bu cezası üst mahkeme tara- fından bozulmuştur. Çatlı ise bu davada hapis ce- zası alarak tutuklanmıştır. O tarihte Türkiye, Mehmet Şener'in iadesini is- temiştir. Ancak Şener, Kürt kökenli olduğunu ve Türkiye'de Kürtlere işkence yapıldığını iddia etmiş- tir. Isviçre Federal Mahkemesi 22 Mart 1983 gün ve 455/82 sayılı kararıyla Mehmet Şener'i haklı bul- muş. Türkiye'ye göndermemiştir. Bu tarihten sonra Mehmet Şener'in Avrupa'da- ki ülkücülerle bağı kopmuş; Mehmet Ali Ağca, Oral Çelik. Abdullah Çath'yla düşman olmuştur... Eski ülkücü Şener, o tarihten itibaren PKK safla- rında yer almıştır. Ağca'nın, Şener'e, "şerefsiz, es- rarkeş" demesinin nedeni de budur... • • • Abdullah Çatlı, 22 Mart 1990 günü Isviçre'de Zug Çezaevi'nden kaçırıldı... Çatfı'nın Isviçre'de Zug Çezaevi'nden kaçınlışın- dan 15 gün önce Türkiye'yi sarsan bir cinayet iş- lendi mi? Evet!.. Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Çetin Emeç. Suadiye'de otomobiline binerken şoförü Ali Sinan Ercan'la birlikte 7 Mart 1990 sabahı öl- dürüldü... Bu olaydan 46 gün önce yani 31 Ocak 1990 gü- nü Ankara'da Prof. Dr. Muammer Aksoy, 4 Eylül 1990'da Turan Dursun, 6 Ekim 1990 yılında ise Prof. Dr. Bahriye Üçok öldürüldü... Sevgili Uğur Mumcu'nun alçakça katledilişi de 24 Ocak 1993... Şimdi burada duralım ve Uğur Mumcu'nun 24 Mart 1990'da 'Gözlem' köşesindeki yazısına ba- kalım: "Çatlı'yı önceki gün Isviçre'de cezaevinden ka- çıranlar kimlerdir? Çatlı'nın Avusturyalı silah kaçakçılan Horts GriM- mayer ve Otto Tinter'cten satın aldığı 'Brow- ning'marka tabancalardan biri Papa suikastında kullanıldı. Bu tabancanın seri numarasını izleyen ta- banca da Hollanda'da Samet Arslan adındaki bir ülkücünün üzerinde yakalandı. Türkiye'ye gönderilen Samet Arslan, Ağn'da tu- tuklu bulunduğu cezaevinde intihar etti. Bugün Çatlı kaçırıldı; yann da bakarsınız Ağca kaçınlır! Çatlı, hiç kuşku yok, Isviçre'deki cezaevinden yine birörgüt tarafından kaçmlmıştır. Bu örgüt, bu- günlerde Avrupa'da ve Türkiye'de büyük yankı- lar yapacak yeni cinayetler işleyebilir." • • • Mehmet Ali Ağca'yı Kartal-Maltepe Askeri Oeza- evi'nden kaçıran kişinin Frank Terpil ile silah ka- çakçılığı yapan Edvard VVi/son adlı GIA görevlile- ri olduğu ve bu kişilerin Abdullah Çatlı'yı Isviçre'de Zug Çezaevi'nden kaçırdığı acaba doğru mudur? Frank Terpil, Amerika'da yaptığı bir televizyon konuşmasında şöyle demiştir: "Ben silahlan Murat Bayrak'a satıyordum..." Murat Bayrak, 12 Eylül 1980 öncesi işadamı ve MHP milletvekiliydi. Aynı zamanda MHP'nin Ge- nel idare Kurulu üyesiydi. Ayvalık'ta 1970'li yıllar- da 'Sancak Tül'öe silahlı ülkücü kampını kuran ki- şiydi. 12 Eylül 1980 darbesi sonunda MHP'nin tüm ge- nel yönetim kurulu üyeleri evlerinden gözalt/na alı- nırken Murat Bayrak'a neden dokunulmamıştı? Murat Bayrak, 'bilinmeyen ellerin yardımıyla' ön- ce Amerika'ya kaçtı, sonra Almanya'ya yerleşti... Bir başka önemli nokta şuydu: Ağca'nın avukatı D'ividio'ydu. Bu avukat Italyan Gizli Istihbarat Örgütü SISMI'nin Başkan Yardım- cısı General Mussumici ve arkadaşlarını savunu- yordu. Bu bir rastlantı mıydı? Çünkü General Mussimici ve arkadaşlan, 1980 yılında 80 kişinin ölümüyle sonuçlanan Bologna Tren Gan'nı bombalamışlar ve suçu, sol örgütle- rin üzerine atmışlardı. Duruşma sonunda Mussu- mici ve arkadaşlan değişik hapis cezalarına çarp- tırıldılar... Görüldüğü gibi her şey bilmece gibi ama çözül- mesi zor değil... Eğer Oral Çelik konuşturulursa, her şey aydınla- nır, bugün tartışılan 'mafya, siyaset, polis' ilişkileri ve tüm faili meçhuller aydınlanabilir... Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn Email: Hikmet .Cetinkaya (n Planet.com. TR T.C KAYSERÎ KADASTRO MAHKEMESİ 1994 122 Davacı Fatma Gülgün tarafından davalı Ali Gülgün aleyhıne açılan tespite itiraz davasının mahkememiz- de yapılan vargılamasında; Davalılardan Behiye Gülgün ile Mehmet oğlu Fat- ma dan olma. 1264 doğumlu Mehmet mirasçılan Ay- şe Uzunel. Asiye Gülgün. Yusuf Gülgün. Fatma Gül- gün ve Mehmet Gülgün "e duruşma gününü bildirir da- vetiyelerin tebliğ edilemediği. C. Savcılığı'nca yapı- lan araştırmada adresleri tespit edilemediğinden 25.12.1996 tarihinde duruşmaya gelmedikleri takdir- de yokluklannda yargılama yapılacağına dair ilanen tebl'ieartır. 23.10.1996 Basın: 118159
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle