Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 13 KASIM 1996 ÇARŞAMBA
14 KULTUR
TODF R. ıumhuri>etin kuruluşundan bu >ana tiyatromuza emek veren ve halen hayatta olan, sahnede 50yılını tamamlamış64 tiyatro sanatçısmı AK.M'de biraraya getirdi. (Fotoğraf HATtCE TUNCER)
'Sahnede yarıın asır'a onur ödüfleriKültür Senisi - TODER (Tiyatro Oyunculan
Derneğı). cunıhuriyetın kunıluşundan buyana Türk
riyatrosunaemek verera ve halen hayanaolan. sah-
nede 5»yıhnı tarruımlamış olan 64 sanatçımızı 11
kasımda Atatürk K ü l t ü r Vlerkezı Büyük Salon'da
"Sahnede Yanm Vsır Altın Rozet OnurÖdölü" tö-
reninde bır araya getirdi. Cumhurbaşkanı Süley-
man Demireriııınesajı> la >er aldığı törene. Dev let
Bakanı Vıldınnı A k t u n a . c.skı Kültür Bakanı CHP
Millet\ekilı Fikri S a ğ l a r ve Sakıp Sabancı nın ya-
nısıra .sanat düma^Jndan ısimler katıldı.
Cumhurbaşkanı Demirel. TODER Ba^kanı Ah-
metGülhan'j gön«Jerdiği mesajda. Türk tıvatrosu-
nun. başardığı sentezle. kültürdeğerlerimızine\ren-
sel uygarlık ölçülerine ulaşmasının dıkkaie değer
ömeklennden bırinı sunduğunu belirttı. Türk mil-
letinin çagdaş uygarlığının yaratıcı ortaklanndan bi-
ri haline gelmesinîn. 73.vıldönümü coskuyla kut-
lanan Cumhunyet" ın temel hedefı olduğunu kayde-
den Cunıhurbaşkanı Demirel. Türkedebıvat \esa-
natınııı gelisımının- bu hedefiönemli boyutlanndan
birinıoluşturageldiğinı itadeetti.Tiyatronun. buçer-
çevede. başanlı bırşzelışim çizgisı ızİeyerek. Türkün
sanat yeteneğinin kanıtlandığına ve öncübirsanat
kolu niteliğı kazandığma i:>aret eden Demirel. me-
//al haldun Dormen ve Göksel Kortay ile birlikte çeşitli sanatçılann
sunucııluğunu üstlendiği gecede ödüi aiacak sanatçılar, tiyatro sahnelerinden.
geçmişten günümüze bir esinti yarattılar. Geceye Devlet Bakanı Yıldırım
Aktuna. eski Küitür Bakanı CHP Milletvekili Fikri Sağlar ve Sakıp Sabancı nın
yanısıra sanat dünyasından isimler katıldı. Lale Oraloğlu. Necdet Mahfi Ayral.
Isrnet Ay ve Nejat Üygur'un geçmiş oyunlarındanbölünıler sundular. Selim Naşit
Özcan ve Şeref Gürsoy 50 yıllık tiyatro hayatlarından kısa anekdotlar anlattı.
ödül aiacak sanatçılar. tiyatro sahnelerinden. geç-
mışten günümiize biresınti yarattılar. Dev let Baka-
nı Yıldırım Aktuna açılis konuşmasında. "Sanatu
güzelliği. demokrasiy i. insan haklarını uygulamış
olan değerli sanatçıları kutluyorum" dedıkten son-
ra .sanatçılann bir toplunııın ilerlemesınde önemli
roller üstlendıklennı ıfade etti.
Lale Oraloğlu. Necdet Mahfı Avral. İsnıet A> ve
Nejat l ygur'uıı geçmis oyunlarından pasajlar ver-
melerınden sonra. Selim Naşit Özcan ve Seref Gür-
soy 50 yıllık tiyatro havatlarından kisa anekdotlar
verdıler. Odül törenınde ayrıca. gecenin diizenlen-
mesinde katkılan olan Sağlam Oto'ya da birplaket
verildi
sajında şu görüşlere yer verdi: "Halkımı/la bütün-
leşerek gelişen tiyatromuz. bugün çağdaş dünya ti-
yatrosu içinde kendine has bir konuma sahiptir. Ti-
yatromuzun bu gunır vcrici sev iyeye ıılaşmasında ona
gönül verip fedakârlıkla çalışan idcalist sanatçıları-
mızın katkısı büyüktür. Sahnede Yarım Asır Altın
Rozet Ödülü Şöleni'ni, bu anla> ışla, fev kaladeyerin-
de. kadirşinaslık örneği bir etkinlik olarak görüyo-
runı. 50 yıl boyunca tiyatro sahnelerinde sanatları-
nı icraedip nıiİletimizingönlünü vedehasınızengin-
leştirerek, ödül kazanmaya hak ka/anan değerii sa-
natçılarınıızı ay n ay n tebrik ediyorum."
Haldun Dormen v e Göksel Kortay ılebırlıkteçe-
s,ıtli sanatçılann .sunucııluğunu ü.stlendığı gecede
Aclan Sayılgan, AJev Giirzap, Ale\ Sururi, Ali Su-
ruri. Altan Karındaş. Asuman Arsan. Ayşe Çakar,
Birsen Kaplangı. Ciineyt Gökçer, Çetin Köroğlu,
Deniz L'yguner, Ekmel Hürol, Ekrem Diimer. Fat-
ma Andaç Aslan,Ferdi Merter Fosforoğlu, Feridun
Karakaya, Fuat İşhan, Gazanfer Özcan. Gönül İ'l-
kü Özcan, Gül Giilgün. Güzin Özipek. Haldun Mar-
laluHamit Akınlı. Handan Uran.Hümaşah Hicaa İh-
san De\ rim. İsmet Ay,Jean Mahll Ay ral Tüziin, La-
le Oraloğlu. Macide Tanır. Mediha Gökçer. Mela-
hat Hasanoğlu.Mclahat Özekit. M ualla Ka\ ur, Mu-
anınıer Esi. Mucip Arcıman. Mücap Ofluoğlu, Mü-
nir Özkul, .Necdet Mahfi Ay ral, NedretGüvene, Ne-
jat L'ygur, Nermin Saro>a, Ne\zat Okçugil, Nezihe
Becerikli. N'ihat Aybars. Nü\ it Özdoğru. Saadettin
Erbil, Saltuk Kaplangı, Samiye Hün. Selim Naşit Öz-
can, Suna Pekuysal, Şehime Erton.Seref Gürsoy,
Şükriye Atav,Timuçin Caymaz. foron Karacaoğlu,
Türkan Bora.L'ğur Kıvıkım. Yala Önengüt, Zafer
Önen ve Ziya Demirel'in ödiillen. Dev let Bakanı Yıl-
dırım Aktuna. eski Kültür Bakanı CHP Milletveki-
li Fikri Sağlar. ANAP Mıllenekıli Yüksel Yalova.
Beşiktas Belediye Başkanı Ayfer Atay. Sakıp Saban-
cı ve Llusal Sanat Kurumu Başkanı Şükran Kur-
dakultarafından verildi.
6
Crash' İsveçK sinemaseverleri de çarpü• 1 7 kasıma dek sürecek olan
7. Stockholm Film
Festi\ali'nde5 sinemanın 8
salonunda 126 film yarışacak.
Festival, Coen kardeşlerin ünlü
filmi "Fargo" ilebaşladı.
GLRHA.N LÇKA.N
STOCKHOLM - 7 Stockholm Film
Festivali. 8 kasımda. Coen kardeşlerin
ünlü filmı "Fargo" ile b>a>ladı. \~
f
kas.ı-
madek sürecek olan testnalde t26uzun
film. 5 sinemanın 8 salonunda filmsever-
leresunulacak Heryıloldıığugibı bu vıl
da. büyiik ödülle birlikte. genç bıryönet-
men aday ı. I knı ham film \ e ücretsiz baıı-
yo olanağıv la ödüllendirîlecek ve kendı-
sine. 1 hafta süreyle y ine ücretsiz olarak
16 mm'lik bır kamerayı kullanma hakkı
verilecek.
Joel \e Ethan Coen kardeşlerin filmı
"•Fargo". 13 vıl önce büyük ilgı toplayan
ilk filmleri "BloodSimple"e bırçeşıtge-
ri dönüş nitelığinde. "Fargo""da bır ka-
dınpolisşefi(F>ank.MaDormand). Min
nesota'da yol kenarında bulunan üç ce-
sedin ba^lattığı esrar perdesini aralama
ya çalı^ıyor
North Dakota'da 8 haftada çekımi ya-
pılan filmin maliyeti. 6.5 milyon dolar.
Ölümlere neden olan kaçımia olay lan. ger-
çek yaşamdan alınmış.
Bir baska karde^ler ikilisi. Larry \e
Andy \\acho\>ski. Bu ikilinin yapıtı "Bo-
und~, genç bir çiftin. mafyadan birkaç
milyon dolar vürütme girişiminı konu
edinmiş. Bu çiftin lezbiven olması ise. fil-
min bir başka özelligi Başrolleri. Gina
Gershon ıle Jennifer Tilh pa> laşıyor.
Festi\alde sinema eleştirmenleri tara-
fından büyük ödül için göstenlen favo-
nlerin başında. yıldizı hızla parlamakta
olan genç oyııncu Jon Favreau'nun baş-
rolünüoynadığı -Swingers"geliyor. Fil-
Crash, Bailard'ın romanından yola çıkan yönetmen Da\id Cronenberg tarafından sinemaya aktanldı.
min senaryosunu da yazmış olan Favre-
au, "SMTngers
1
"! yönetmek istemiş. Ne \ar
kı. ikı vıl uğraştıktan sonra bulduğu ya-
pımcı DougLiman,parayı bastırmakiçin.
filmı vönetmevi koşul sürmüş. Sonunda
ortaya. Hollyvvood'un arka yüzünü gös-
teren bir çeşit komedi çıkmı^. \aslan 20
civarında olan 5 arkadaş. bu ölümsüz
kentincaddelerinde.barlarındafılmdün-
vasına girmeye uğraşıyor. FavTeau anla-
tıyor:
"HollyMood'da sinema dünyasındaki
yokuluğa. genellikie az-çok tanınan bir ad-
la çıkılır. Yapımcı \e dağıtımcının ilgisinj
çekmek için bu bir koşuldur. Eğer IIIm ba-
şarılı olmazsa. filnıin tanınmış adı saye-
sinde hiç değilse bir miktar v ideo bandı
satılır. Kazancın yansının ülke içinden. ka-
lanının da dışından gelmesi hesaplanır.
Eğer, örneğin, Mattheu Brodenck'e rol
>erildiy se, ABD pazanndan yanm milyon.
yurtdışuıdan da yarım milyon dolar ka-
zanılır. Ben filme farklı bir giriş yapmak
istiyordum. Beyazperdeye girmeyen bir
Hollyvvood'u göstermekti amacım. Hal-
kın ekmeğini kazandığı, yaşadığı. ıvsto-
ranlarında ycnıek yediği Hollywood'u.
Tam istediğim gibi olmadı, ama yine de
haşarılı bir sonuca vardık. Toronto Film
Festivali'ndegördüğümüz ilgi biziçok se-
\ indirdi."
"Seks, yalanlar ve video oyunlan" fil-
mınin başrolündeki James Spader'i sa-
nınm anımsarsınız. "\\all Streefın bi-
raz ukalayuppisı ve "Bad Jnduence" ile
"\Volf~un olumlu kisısi. Şımdi. Da>id
Cronenberg'nun venı filmi "Crash" ile
bir kez daha "sahne ışıklan" altında. Ne
var ki bu kez o kadar "cici" bır genç de-
ğil Holly Hunter'labirhavaalanınınpark
\erindeki otomobilde sevişme sahnesi.
erotızm meraklılarmm lısresindeolduk-
'O kadmlann öcünü almak için yazdım'
ZENTSEP SA\ G I
Ocak 1802. Le Banel adlı bır Fransız
savaş gemisı Cezayir kıyılannda.
Tenes adlı balıkçı kövünün açıklannda
batar. Denızcilerin çoğu boğulur va da
dağdan ınen Banni Ha\ valar kabilesi
tarafından katledilir. Yalnızca beş
kadın hayatta kalır. Fransa'nın
unuttuğu. Banni Ha\\aların el koyup
cömert erkeklere sattıkları bu beş
kadın. sonraları Cezayir tarihinin
yazılmasında doğrudan etkili
olacaklardır. Önce Cezayir Davısını
baştan çıkaran küçük çamaşırcı kız
Lauza. Cezayir topraklarında ilk
Fransız öğretmen olan Markiz Helene
de Courtavray, Rifli bir toprak
sahibınin ıkincı eşi Marie ve on iki
yaşında Ksar Emiri'nin oğluyla
ev lendınlen Elise... Bu kadmlann
arasında yazgısı en parlak olan
Yemma B'net(Kızların Anası) adıyla
anılan şifa dağıtıcı ve köy ihtiyar
heyeti üvesi rahibe Jeanne'dir. Banni
Hav valar ona. öliimünden sonra
günümüzde de kutsal \er olarak kabul
edilen bir türbe yaptınrlar.
^'ayıncISı. Venüs Khoury-Ghata'ya bu
öyküyü roman haline getirmesini
önerdiğinde. Ghata karşı çıkmıştı;
"Cezayirie ilgili hiçbir şey
bilmiyorum!" Yayıncısının yanıtı
ilginçti: "Ama kadınlar hakkında her
şeyi biliyorsunuz." Bövlelikle Lübnan
asıllı Fransız yazar ve şair \'enüs
Khoury-Ghata. 19. yüzyılın ilk
yarısından kalma. resmi belge ve
vazışmalar arasında uzun bir araşt'ırma
süresi geçirdi. Sonuç gerçekten de
JL/übnan dilinin
özelliklerini Fransızeaya
aktarmasıyla tanınan Venüs
Khoury-Ghata 15. TÜYAP
Kitap Fuan'nın yabancı
konuk yazarlan
arasındaydı. Ghata. Türk
okurlanyla.
Telos
Yayınlarrndan
çıkan kitabı
'Tenes Burnu
Nişanlılarf
üzerine •
söyleşti.
inanılmazdı: Napoleon Bonaparte'ın
Santa Domingo'daki köle
ayaklanmasını bastırmak üzere
gönderdiği Le Banel gemisi.
Fransa'nın Toulon Limanf ndan yola
çıkmış ve içinde iki yüz askerle dokuz
kadın bulunduğu halde 1802 yılının
ocak ayında. Cezayir"ın Tenes Burnu
açıklannda batmıştı.
Yüz kadar asker katledilmekten
kurtulup kaçmavı başarmış. ancakbeş
kadın Banni Ha\valar"ın eline
düşmüştü. Fransa. ılerleyen aylarda
ölü ve diri askerlerin gönderilmesi için
girişimlerde bulunacak. ancak
kurtulan beş kadınla ilgili hiçbir
yazışma olmayacaktı. Kadmlann
\arlığı üç vıl sonra hatırlanarak bir
gemi gönderilecek. ancak bu geminin
de asıl amacı. o dönemde Cezayir'de
hüküm süren Osnıanlı
Imparatorluğu'na karşı ayaklanma
başlatmak üzere ülkeye gizlice silah
sokmak olacaktı. Hem de bu son
girişim. kurtulan beş kadından. daha
sonra Osmantı Haremi'ne girmeyi
başaran ve Fransa adına casusluk
yapan Lauza'nın çabalarıyla
gerçekleşecekti. Venüs Khoury-Ghata.
Fransa tarafından vok sayılarak hiçbir
kurtarma girışıminde buİunulmayan
bu kadmlann yazgılarını araştırmava
başladığında. hepsınin Cezayir
tarihinde ver edındiğini ortaya çıkardı
ve bu kadınların öcünü almak için bu
romanı yazmaya karar verdi. Ghata.
Fransa'nın Cezayir kıyılannda rahatça
seyredebilmek için bu kadmlann
kaderine göz yummuş olabileceğini
düşünüyor. "Kitabı. bu kadınların
öcünü almak için yazdım. Fransa'nın
kazada kay bolan y üz kadar erkeği geri
istemesi ve kadınlardan hiç $öz
edilmemesini anlayamıyorum.
Araştırmalanm sırasında
Bonaparte'ın Cezayir Beyi'neyazdığı
bir mektup elime geçti. Mektupta.
Adamlanmı geri gönder. tüm
yaşayanlan \e ölüleri diyor Bonaparte.
Cezayir Beyi'nin yanıtıy sa hay li ilginç:
Ölüleri rahat bırak. Onlar Müslüman
cennetinde çok mutlular Hepsinin
çev resinde otuz huri var ve bunu ne sen
ne de senin dinin onlara sağlayabilir."
Telos Yayınlan'ndan çıkan kitabı
dilimıze Faik Baysal kazandırdı.
Lübnan dilinin özelliklerini
Fransızeaya aktarmasıyla tanınan
Yenüs Khourv-Ghata'nın. Lübnan'ın
yazgısını anlatan şiirleri de Yön
Yayıncılıktan çıktı. Şıirlerin eevirmeni
Metin Cengiz, "Bir yazar ülkesinin
yazgısını bir başka dilde ancakbu
kadar etkiley ici anlatabilir" divor.
1992 yilından "La Maitressedu
notabte" adlı romanıyla Fransız
Kitap Fuan'nda yabancı romanlara
verilen LitteraturÖdülü'nü, La
Maestra (1996) adlı romanıyla
Antigone Ödülü'nü alan Venüs
Khoury-Ghata. şıirlerıyle Apollinaire
Ödülü ve şııryapıtlarının tümüy le de
Fransız Yazarİar Bırliğı Özel
Ödülü'nün sahibi oldu.
sansüre takıldı
'Bufilmdeki
her şey şiddet
kokııyor
Kültür Servisi - Kanadalı yönetmen
David Cronenberg'in 1996 Cannes Film
Festıvali'nde Jüri Özel Ödülü alan filmi
'Crash' sinema tarihinin en tartışmalı
filmlerınden birı.
Işte bu tartişmalı film hakkında
İngiltere'deki Sansür Kurulu bugünlerde
hiç de iy i şey lerdüşünmüyor. •Seyredilmesi
son derece rahatsızlık verici' diye
tanımlanan film Sansür Kurulu Başkanı
JamesFerman'ın 'ferman'ı gereğı sansüre
uğrama tehlikesi ıle karşılaştı.
'Bu filmdeki herşey şiddet kokuyor'
dıven Ferman. üç çalışma arkadaşının da
onayını gerektiren sansür kararını
v ermeden önce çok iyı birgerekçebulmak
gerektığinı söy lüyor. Bu aray ışın nedenini
ise şöy le aç ı k111yor: " Bu \e benzeri filmler
her yıl en az bir kez karşımıza çıkıvor.
Pulp Fiction, Kıds... Bu yüzden bu konuyu
düzenleyecek ciddi bir y asamız olmah".
ça hızlı bır tırmanış yapacağa benziyor.
Filmin konusuna gelince; ünlü yıldızla-
rın geçirdikleri otomobil kazalannın ben-
zerlerini düzenleyen genç biradam var.
En çok etkılendiği olay ların başında. Ja-
mes Dean'ın ve Jane Mansfîeld'inki ge-
lıyor. Bır İsvıçreli eleştirmen "metal ile
seksarasındakiilişkiyi"bulmaktagüçlük
çektiğini yazıyor. ama James Spader ile
gerçeği yansıttığından emın. Şöyle di-
yor:
"Şehirlerarası bir yolda bir kaza olun-
ca. birden uzun kuy ruklar oluşuyor. Ka-
za ne denli büy ükse, kuy ruklar da o den-
li uzun oluyor. Çünkü halk, ölümün ve ka-
nın bir «örüntüsiinü yakalama turkunu.
İnsanlann araçlannı sürerken bir kaza ol-
sun da göreyim tutkusuyla yanıp tutuş-
tuğunu söylemek istiyorum. Ancak,iğrenç
bazı görüntülerin. aynı zamanda izJen-
nıesi çekici ve çarpıcı olarak yorumlan-
dıkları da bir gerçek. Benim açımdan
Crash'. bu aşırı ucun biryorumu; ahla-
ki ya da başka bir açıdan açıklamaya kal-
kışmadan."
Sanırız. "trafîkcanavarının'' kol gez-
diği ülkemizde bu film gündelik bir ko-
nuyu işliyor kabu! edilir. Oysa. trafik
kurbanlannın azalış göstermeyi sürdür-
düğü İsveç'te bir fenomen.
Tom DiCillo. Stockholm Film Festiva-
li'ne. "BoxofMoonlight"ıledekatılıyor.
Stockholm 'e geldiğinde. çeşitli sınema-
larda gösterilmekte olan "Independence
Day"i. festıvale dahil sanmış. Tepkisini
gazetelerden okuyoruz:
"Bu filmin böyle bir festivalde ne işi
var?"
Işte diğer bazı tepkileri:
"Tarantino,yönetmenlerin Elv is Pres-
ley' i. \apıtlanyla büyüy en bir dev. Oy un-
cular, saplandıklan imajı bozmaya kor-
kuyorlar. Sesleniyorum: Demi Moore.
topla kendini, yine yeni bir şeyler yap!"
"BoxofMoonlight~ın başroîlerini Sam
Rock»ell ile John Turturro pay laşıyor. 11-
kiyleçalışmanınezıvet. ıkıncisiyleçalış-
manın isebirzevkolduğunusöylüyor. Ha-
len yeni bir filmin çekimine başlamış bi-
le: "The Real Blonde". Catherine Ke-
ener, Darrly Hannah, \latthew Modine
ve (sabella Rosselini''nin paylaştığı roller-
den en ilgınci. sonııncusunki: Başanlı
bir moda fotoğrafçısı.
7. Stockholm Film Festhali'ne katılan
filmlenn yanşacaklan diğer bazı katego-
riler şunlar: "Eski ve Yeni". "Gerilim ve
Romantizm". "Kara Mizah ve Belgesel".
"İngiliz ve Danimarka Sineması" v e
u
Bel-
gesel ve Amerikan Fjjm Tarihi".
DEfTVE GÖLGESt
TURGAY FİŞEKÇİ
KitapFuafYndanhalya'ya
TÜYAP Kitap Fuarı. okurla kitabın buluştuğu bir
ortam olmasının ötesinde. düzenlenen çok sayıda
açıkoturum. panel. söyleşi ve imza günleriyle okur-
larla yazarların yanı sıra yazarlarla yazarların da bu-
luşup görüşebilmesini olanaklı kılıyor.
Ülkemizdeki yazar örgütleri ne yazık, yazarların
bir araya gelmesini sağlayabilecek nitelikte lokal-
lere sahip değiller.
Ben de fuar boyunca pekçok arkadaşımı görme
olanağı bulabildim. Bunlardan biri de geçen yıl ya-
yımladığı ilk romanı Yazıcı ya da Bir Yol Romanı (Ya-
pı Kredi Yayınları) ile ilginç bir başlangıç yapan Hü-
seyin Peker'di.
Tamamladığı yeni romanı Izmirii'yi yayınevine tes-
lim etmek için gelmiş. Gelirken de ilgi duyacağımı
bildiğinden yakında yaptığı italya gezisinde çekti-
ği fotoğrafları getirmiş göreyim diye. Birkaçını da
bana bıraktı. Bakıp bakıp içlendim.
12 Mart 1971 darbesinden sonra kurulan hükü-
metin hedefleri arasında sayılan şöyle bir söz kal-
mış kulağımda: 2000yılındaTürkiye, italya'nın bu-
günkü düzeyine (1971 'deki) erişmiş olacak.
işte geldik 2000 yılına. Ekonomının sayılan ne
derse desin -hoş onların da bir şey dediği yok ya-
gelişme denilen şey uygarlıkta ne denli yol alabil-
diğinizdeğil mi?
Uygarlıksa insanların günlük hayatından başlıyor.
Yurttaşlarımız uygar ortamlarda mı doğup yaşıyor-
far; verdiğiniz eğitim onların ne denli uygar insan-
lar olarak yetiştirilmesini sağlıyor?
Aynı günlerde Alman Kültür Merkezi'nin Tank Za-
fer Tunaya Kültür Merkezi'nde düzenlediği Alman
Güldürü Filmleri gösterisinde ilginç bir film gör-
düm: Go, Trabi, Go. Trabi, döküntü olmasıyla ün-
lü bir Doğu Alman otomobili. 1990'da sınırlann açıl-
masıyla bir Alman aile Trabi otomobilleriyle Ital-
ya'ya tatile gitmek isterler. Baba yanlanna Goet-
he'nin ünlü İtalya Gezisi kitabını alır. İki yüz yıl ara-
dan sonra büyük yazarın geçtiği kentlerden geçe-
rek aynı geziyi yapacaklardır. lleri Batı ülkelerinde-
ki bu ilk gezileri, yol boyu türlü aşağılanmalarla ve
talihsizliklerle geçer. İtalya'daki ilk duraklarında an-
ne, derin bir soluk alır ve "Ne kadar güzel bir ha-
va, hiç tozyok" der. Geldikleri yerinseadı bile Acı-
tarla'dır.
Ingiliz. romancısı D. H. Lavvrence'ın daha 1922'de,
üstelik faşist bir yönetim altında yaşarken bile "Iş-
lenmemiş bir kanş toprak bile yok" dediği bu gü-
zellikler ülkesıne karşı içimde dayanılmaz bir özlem
duydum.
Eve döndüğümde Goethe'nin İtalya Seyahati
(Çeviren: S. B. Göknil, Mıllı Eğitim Bakanlığı Yayı-
nevi, 1996) kitabını elime alıp bir uygarlık yolculu-
ğunadaben çıktım.
Bakın 1786 yılının Italyası'ndan şu görünümlere:
"Dağlık olmasına rağmen arazinin her tarafı eki-
li. Yol kenarlan daima yeşil kalan küçük yapraklı çı-
nartarla süslü. Kilise ve şapellerin etraflarını iseza-
rif serviler çevreliyor.
Toscana 'nın her tarafında yolların, köprülerin ve
umumi binaların güzelliği ve azameti göze çarpı-
yor. Her şey temiz pak ve bakımlı, günlük hayata
hizmet eden yapılarda bile hususi birzarafet var.
Daha nefis tarlalara hiçbir yerde tesadüf edile-
mez. En ufak bir toprak kümesi bile görülmüyor,
her tarafsanki süzgeçten geçırilmiş gibi." (ss. 161 -
163)
Işte böyle... Nereden nereye... Başkalan ülkete-
rini daha yüzyıllar öncesinde uygar bir yaşam için
hazırlamışlar, güzelleştirmişler.
Yönetimler gelmiş geçmiş. günlük hayat ve in-
san hep uygar kalmış. Biz ise bugün bile dağlan,
ormanları. ülkemizi. insanlarımızı yakıyor. hem de
durmadan uygarlığı hedeflediğimizi yineliyoruz.
Ne talihsiz bir karmaşa!
I.Orhan Veli Yürüyüşü
• Kültür Servisi - Garıp akımının temsılcisi şair Orhan
Velı yarın adına düzenlenen bır yürüyüşle anılacak.
Taksim Atatürk Hevkelı önünde saat 11.00'de
buluşulduktan sonra Taksım-Beşıktaş-Rumelihısan
güzergâhı takıp edılecek. Orhan Veli'nin mezan zıyaret
edılecek. Molanın ardından Sarıyer'e 'ulaşılmaya
çalışılacak". lOKasım 1950'de Ankara'dakı bir belediye
çukuruna düşerek ölen Orhan Velı 14 Kasım 1950'de
beyin kanamasından ölmüştü. Kardeş; Adnan Velı'nm
"Yürümekten hiç bıkmazdı. Bazen Beyoğlu'ndan
Sarıyer'e kadar yürüyerek, ıslık çalarak gıttığı olurdu"
sözlenvle anlartığı şaırın ölümsüzlüğünün 46. yılında
düzenlenen yürüyüşe katılmak ısteyenlere yönelik bir
çağrı da var: •Yânınızda en az bir jiır kitabı getırin'.
AB'nin TV yayıncılığı yasası
• STRASBOLRG (AA)- Avrupa Birlıği ülkeleri içinde
sınıraşan televızvonların denetlenmesı ile ilgili yasanın
güncelleştıriiecek. Czerinde çalışılan yeni düzenlemelere
göre çocuklann porno ve şiddet içeren yayınlan
ızlemesının önüne geçilmeye çalışılıyor. Telev ızyon ıçine
takılacak "Y Chıp' adlı anahtar ıle ailelerin çocuklannm
izlemesını ıstemediğı yayınlann engellenmesi sağlanıyor.
K Ü L T Ü R t Ç İ Z İ K
KAMİL MASARACI