Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
tmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yavın Yönctmenı:Orhan Erinç# Dı* Haberler. Ergun Balcı#İstıhbaıaı Ceneiz
Genel Yavın Koordınatöru Hikmet Vıldırım • Ekonomı Bülent Kızanlık
OHnka\'a  Y i7iıvlerı Mınlurlen • Kultur Handan Şenkoken • bpor
h. k- VIH n " T ,<: ^ı , Abdülkadir ^ ücelman • Makaleler Sami
Ibrahım^ıldız,DınçTa>anç Sorumlu) K a r a ö r e n 9 Düzeltme 4bdullah Ya/ıcı
• Haber Merkezi Mudüru Hakan Kara 9 Fotograf Erdoğan Köseoğlu •Bılcı-Bclge.
• Görsel Yönetmen: Fikret Eser Edibe Buğra • Yun Haberlen Mehniet Karaç
'İJ^ınkuniJu İHian Sdçak < Bj^kjn).
Oriıan Erinç. Okta> Kurtböke.
Hikmet Çetinka> a, Şükran Soner,
Ergun Bakn. DiiH, Ta\anç. tbnthhn
\ ıldız. Orhan Bursalı, Mustafa
Balba\. Hakan Kara.
Ankara TemMİciM. Mu-tafa Balba\ 0 Haber Mudüru
Doğan Akın Atatiirk Bıılvan \ o 125. Kat 4. Bakanlıklar-
AnkaraTel-4195020 |7hat). Fak- 4195027 • tzmır
TemMİciM Serdar Kızık. H Zıva Bl\ 1352 S 2 3 Tel.
4411220.Faki 4419117#AdanaTeıns,ılcLsı Çetin Yiğenoğlu,
inönüCd 1I9S No:l Kat I.Tel 3522550. Fafc. 35225'0
Erol Erkut •
Koordınator Ahmet Konıkan #
Muhasebe. Bülent Vener 9 Idare
Hüsevin Cürer 0 l^letme: Onder
Çelik • Bılgı-Ulem Nail İnal 0
BılgısayarSıstem MürihetÇikr
MED\AC:0\onciını
Kurulu Başkanı-denel
Mudur Guibin Erduran
# Koordınator Reha
lşıtman#(ıoiKİ Mudur
Yardımetsı Mine
VIED\ \ G : •
\onelım kurulu
HJıkanı - (nml
Mudur Lstüa
\kmen 0Murahhas
u> e Bora Gönenç
V. a M m l a t a n v e B a s a o : Y e n ı ü u n HaheT \ıan*ı BaMn \ e Y a \ \ n ^ h k \ S
TUA.VJS.-I U d -')4I C a i a l o i l u 3 4 3 3 4 Ut P K 2 4 6 Ulanhui f el 10 2 tZ> 5 1 2 0 5 0 5 C 0 halı F a k , | 0 2 1 2 ı 5 1 î 8 5 » 5 8OCAK1996 İmsak: 5.51 Güneş: 7.22 Öğle- 12.17 tkindi: 14.38 Akşam 16.59 Yatsı: 18.24 MEDYACTel 51407 53 - 513 95 80 - 5 H 84 6(1-61. KıU 5IIK466
Çanakkale'de
araba vapunu
ücretlerine zam
• ÇANAKKALE(AA)-
Çanakkale'de araba
vapuru yolcu ve araç .
taşıma ücretlerine yüzde
50 oranında zam yapıldı.
Denizcilık Işletmesi
yetkililerinden alınan
bilgiye göre-Çanakkale-
Eceabat. Gelibolu-
Lapseki \e Geyikli-
Bozcaada arasında çalışan
araba \apurlannda, daha
önce 20 bin lira olan
yolcu taşıma ücretleri 30
bin liraya, taksi ve
minibüs taşıma iicreti 220
bin liradan 350 bin liraya,
650 bin lira olan otobüs
taşıma ücreti 1 milyon
liraya. T1R aracı taşıma
ücreti de 3 milyon liradan
4 milyon 750 bin liraya
çıkanldı.
Yuva çocukları
fidan dikti
• İSTANBUL (AA)-
Sefaköy Lions Kulübü ile
Sosyal Hizmetler ve
Çocuk Esirgeme Kurumu
dün bir "Ağaçlandırma
Şöleni' düzenledi.
Bakırköy Bahçelievler'de
bulunan Şeyh Zayed
Çocuk Yuvası'nda yapılan
şölende, 5 dönüm araziye
çeşitli türden 400 fidan
çocuklar tarafından
dikildı. Şölene İstanbul
Vali Yardımcısı Osman
Demir \e İstanbul Sosyal
Hizmetler Müdürü Figen
Umurda katıldı.
Belediyenin
kirlilik cezası
• İSTANBIL(AA)-
Istanbul Büyükşehir
Beledıyesi'nce geçen yıl.
Marmara Denızi'nde
kirlilik yarattıklan
belirlenen 84 gemiye
toplam35 mılyar989
milyon 200 bin lira para
cezası uvgulandı. Bu
miktann 33 milyar 854
milyon lırasının tahsil
edıldığını belirten
Büyükşehir Belediyesi
Çe\ re Koruma ve İControl
Müdürü Orhan Pandül,
kesilen para cezasının
yüzde 80'inin Çevre
Kirliliği Fonu'na
aktanlmak üzere Çevre
Bakanlığı'na
gönderildiğini. yüzde
20'sınin de Büyükşehir
Belediyesi'nın hesabına
yatınldığını açıkladı.
4 trilyonu
3 kişi paylaştı
• LONDRA(AA)-
Ingiitere'de 42.1 milyon
sterlin (yaklaşık dört
trilyon lira) tutanndaki
büyük pıyangoyu üç
talihlinin paylaştığı
bildirıldı. Pıyangoyu
düzenleyen Camelot
adındaki özel
konsorsiyümdan yapılan
açıklamada ikramiye
tutannın büyüklüğü ve
katılımın genişliği
nedeniyle bilgisayarlann
bütün gece çalıştığı ve
talihlilenn sabah
saatlerinde
belırlenebildiği * •
kaydedıldi
ADD'de yeni
yönetim
• SAMSliN
(Cumhuriyet) - Atatürkçü
Düşünce Derneği (ADD)
Samsun Şubesi'nin 2.
Olağan Genel Kurulu
yapıldı. 115 üyenin
katılımıyla yapılan genel
kurulda üniversite
öğrencıleri için bir yurt
binası yaptınlması konusu
karara bağlandı. Yapılan
seçimler sonucunda yeni
yönetim kurulu Prof. Dr.
Süleyman Çelik. Sadi
Subaşı. Erkut Çansu.
Mustafa Özgür. Gülin
Altan. HüKa Korkmaz \e
Gülay De\eci'den oluştu.
Erciyes'te kar
• K.AYSERİ(AA)-
Erciyes"te kar kalınlıgı
bir metreye ulaştı.
Erciyes Kayake\i
yetkilıleri, kar kalınlığının
son yağışlarla bir metreye
ulaştığını. teleski ve
telesıyej tesislennın
aksamadan hizmet
verdiğıni belırttiler.
Gençlik \e Spor tl
Müdürü Vahdi Elbaşı da
Erciyes'in toz karla kaplı
olduğunu belirterek "FIS
karan> la uluslararası
kayak pisti olma niteliği
kazanan Erciyes'te bu
sezon ılk kez uluslararası
kayak yarişması yapılması
için girişımlerimiz
sürüyor" dedi.
Orman Mühendisleri Odası, Orman Köylülerinin Kalkındınlması Yasası'nı 'cinayet' olarak değerlendirdi:
4 mîlyon dekar orman yok olacakİstanbul Haber Servisi - Koalisyon
hükümetinin 'seçim rüşveti' olarak çı-
kardıgı "Orman Köylülerinin Kalkın-
dınlmalannın Desteİdenmesr hakkın-
daki yasanın yaklaşık 4 mılyon dekar
ormanlık alanın yok olmasına neden
olacağı ileri sürüldü. Orman Mühen-
disleri Odası Genel Başkanı SalihSön-
mezışık. bu rakamın yapılacak tespit-
lerle iki katına çıkacağını savundu. Ya-
saya göre satılması öngöriilen orman-
lık arazinin bulunduğu illerin başında
395 bin dekarla Kocaeli geliyor. Istan-
bul'da ise 15 bin dekan Sultanbeyli'de
olmak üzere 170 bin dekar arazinin
satılması söz konusu. Sönmezışık, ya-
sanın iptali konusunda herkesi, sıyası
parti yetkilıleri ve Anayasa Mahke-
mesi'ne tepkilenni dile getirmeye ça-
ğırdı.
30 Ekim 1995'te Meclis'ten geçiri-
len 2924 sayılı "Orman Köylülerinin
Kalkındırılmalannın DesteklenmesP
hakkındaki kanunun bazı maddelen-
ni değıştiren 4127 sayılı yasa yeni bir
ormarj yagması başlatacak. Dünyada
her dakikada 50 dönüm ormanın yok
edildiğinı. son 50 yılda ormanların
yüzde 25'inintüketildiğini anımsatan
Orman Mühendisleri Odası Genel Baş-
kanı Salih Sönmezışık, 'Türkiye'deki
ormansızlaştırmanın" ise dünyadaki
örneklerinden farklılık gösterdiğini be-
lırrtı.
Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorun-
lan Araştınna Derneği'nin yaptığı bir
araştırmaya göre ülkemizde 1950 yı-
lından bu yana 27 milyon dönüm or-
man alanının yitirildiğini belirten Sön-
mezışık. bu kaybın yüzde 56'sınm ise
•vasaldüzenlemelerden
1
kaynaklandı-
g'ına dıkkat çektı. Sönmezışık. "Siya-
sal iktidaıiar özedikle 1950 yılından bu
yana orman kaynaklanmızı 'iktıdara gi-
den yol' olarak görmüşler ve her seçim
öncesi, bir öncekinden daha çok or-
man kıyımına neden olabiiecek yasa-
lar çıkarmıştır" diye konuştu.
Bu uygulamalann "orman köylümü-
zün kalkuıdınlması" gibi masunı gerek-
çelenn maskesı altında gerçekleştiril-
diğinı vurgulayan Sönmezışık, sözle-
rinı şöyle sürdürdü:
"O% le ki ülkemizde orman kövlüle-
Satılacak arazilerin
illere göre dağılımı
(bin dekar olarak)
rinin kalkındınlması, 'ormanlann yı-
kımı \e yağması' ile adeta özdeşleşti-
rilmiştir. Oysa orman içi ve bitişiğinde
yaşayan köylülerimizin ekonomik çık-
maziannı hepimiz bilhoruz. Onlann bu
$orunlannınçö/.iimünün,\alnızcaor-
mandan elde edilen kavnaklara bıra-
kılmasının akıl dışı bir yaklaşun oldu-
ğunu bircok kesime anlatabilmenin
zorluğunu da cekivoru/. Ancak ma-
alesef bugüne değin tüm iktidarlar bu
insanlann işlendirme, bannma 0bi her
türlü gervksinimini ormancılık örgütü-
nün olanaklanna ha>ale etmiş ve ka-
muoyunu aldatmak amacı ile orman
köylülüğünü bahaneederek ormanla-
nn yıkımına neden olacak birçok ya-
sa] düzenlemeyi gerçekleştirmiştir."
Yalnızca 1983-1987 yıllarıaraMnda
Orman Yasası'nda 5 kez değişiklik ya-
pıldığını ve bu değişiklikler sonucu 2
milyon 795 bin dekar orman arazisi-
nin, orman sınırları dışına çıkanldıgı-
nı belirten Sönmezışık, yasanın bugün
yenilenen maddelerinin de 30 Mart
1993 'te Anayasa Mahkemesi tarafın-
dan 'anayasaya aykın bulunarak' ip-
tal edildigini anımsattı. Buna ragmen
11 ve 12.maddelerinhükümettarafın-
dan 'seçim rüşveti' uğruna kapsamı da-
ha da genişletilerek yeniden Meclis'ten
geçirildiğini söyledi. Söz konusu ya-
sanın, anayasanın 169. maddesinin,
"Ormanlara zarar verebilecek hiçbir
faaliyet ve eyleme müsaade edilemez.
ormanlann tahrip edilmesine yol açan
siyasi propaganda >apılamaz" ilkesi
ile 170. maddesinin. "Orman içi köy-
ler halkının kalkındınlması, ormanla-
nn ve bütünlüğünün korunması" il-
kesine doğrudan aykın olduğunu an-
latan Sönmezışık, şöyle devam etti:
" Incelendiğinde anlaşılacağı gibi bu
yasa değişikliğinin orman köylüsünün
kalkındınlması ile uzaktanyakındanil-
gisi yoktur. Bu yasa ormanlan yok ede-
rek tanm arazisi ve yeıieşün merkezi
haline getiren kişilere >eya bu olayı ör-
gütleyen mafyaya ormanlann satışını
öngören bir düzenektir."
Ülkemizde 2924 sayılı yasa ile "*or-
manı yok ederek kullananlara satüacak
yerterin" öncelikle Orman Bakanlı-
ğı'na bağlı orman kadastro komisyon-
lannca tespıt edildigini bıldıren Sön-
mezışık. 1937 yılında çtkanlan 8116
sayılı ilk Orman Yasası'na göre 10 yıl-
da bitirilmesi öngöriilen 'ormanlanmı-
zın kadastrosu'nun da halen bıtinleme-
dıgıni belirtti. "2000'e 5 kala ülke or-
manlanmızın yaklaşık yüzde 60'ının
kadastrosu yapılarak mülkiyeti belir-
lenebümiştir** dıyen Sönmezışık, elle-
rindeki \enlere göre yeni yasa ile ki-
şilere dağıtılacak olan ormanlık arazi-
nin yaklaşık 4 milyon dekar olduğunu
bildirdı. Bu rakamın yapılacak tespit-
ler ile ikı katına çıkacağını savundu.
Sönmezışık'ın verdiğı bilgilere gö-
re satılması öngöriilen arazilerin bu-
lundugu ilk beş il şöyle sıralanıyor:
Kocaeli (395 bin dekar). Bahkesır(300
bin dekar). Antalya (280 bin dekar). Sa-
karya (260 bin dekar), İstanbul (170 bin
. dekar). Sönmezışık. 'cinayet* olarak
niteledigi yasanın iptal edılmesı için
ba$ta demokratik kitle örgütleri olmak
üzere herkesi partı yetkılılen \e Ana-
yasa Mahkemesı"ne tepkilerini dile
getirmeye çagırdı.
Fatih Belediyesi
Değiştirilen cadde
ismine tepki
• 500 yıllık Sangüzel isminin, 'bir tarikat
lideri' olan Mehmed Zahid Kotku adıyla
değiştirilmesine tepki gösteren Fatih Belediyesi.
tstanbul Büyükşehir Belediyesi aleyhine Idare
Mahkemesi'ne başvurdu. Yurttaşlar da bugün
ismin iptali için mahkemeye başvuracak.
MEHMETDEMİRKAYA
RP'lı İstanbul Büyükşe-
hir Belediyesi, bir cadde is-
minin degiştirilmesi nede-
niyle ANAP'lı Fatih Bele-
diyesi ile mahkemelik oldu.
500 yıllık 'Sangüzer ismi-
nin, "bir tarikat UderTol-
duğu belirtilen Mehmed
Zahid Kotku adıyla değiş-
tirilmesine tepki gösteren
Fatih Belediyesi, İstanbul
Büyükşehir Belediyesi aley-
hine Idare Mahkemesi'ne
başvurdu.
Sangüzel Çaddesi'nde
oturan yurttaşlar da isim de-
ğişikliğinin iptal edilmesi
için bugün Idare Mahke-
mesi'ne başvuracak.
İstanbul Büyükşehir Be-
lediyesi Harita Müdürlüğü,
24 Ekim 1995 tarihinde, Fa-
tih ilçesinde bulunan San-
güzel Caddesi isminin Meh-
med Zahid Kotku olarak
değiştirilmesini önerdi.
Meclis Harita Komısyo-
nu'nda görüşülen konu da-
ha sonra tstanbul Büyük-
şehir Beledıye Meclisi"ne
getirildi.
GHP'li Büyükşehir Mec-
lis üyesi OzkalYfcL yerleş-
miş olan isimlerin değişti-
rilmesine karşı olduklannı.
bu konuda Valilik'ten ge-
len yazıda da isim değişık-
liklerinın şehrin güvenliği
açısından sakıncalar yarat-
tığının vurgulandıgını be-
lirtti.RP ve bazı ANAP'lı
meclis üyelerinin destegi
ile isim degişikligi İstanbul
Büyükşehir Beledıye Mec-
lisi'nde lOKasım 1995 ta-
rihinde kabul-edıldı
İsim değişıkliğine tepki
gösteren Sangüzel "de otu-
ran yurttaşlar. Büyükşehir
Beledıye Başkanı Tayyip
Erdoğan'ın yaptıgı 'mev-
litli" açılıştan sonra imza
kampanyası başlattı. isim
değişikliğinin iptali için Ida-
re Mahkemesi'ne başvuran
Fatih Belediyesi, kendile-
rinin böyle bir teklifleri ol-
madan bir meclis karan alın-
masmı doğru bulmuyor.
Sangüzel'de oturan yurt-
taşlar, Sangüzel isminin kö-
kenini dedegişik kaynaklar-
dan araştırdı. Sangüzel'de
oturan Perihan Bayraktar
bu konuda şunları söyledi:
" Tarihçi >azar Çağata>
Anadol'un kitabından öğ-
rendiğimize göre Çıknkçı
Kemalettin isimli şahıs. Hic-
ri898'de(Miladi 1493-1494)
bu semtte bir mescit yaptır-
mış ve adına da 'Sarıgez
mescıdı" denmiştir. Sangez
denmesinin nedeni de halk
tarafından Sangez veya Sa-
ngün diye anılan meşhur
Osmanlı âlimi Nurettin
Efendi "nin burada gömülü
olmasıdır. 500 \ ılı aşkın bir
zamandır bu stmtin adı ön-
ce Sangez, sonra da San-
güzel olarak soylenmiştir."
TL * j i ı •• Florida'nın li konuklanndan Sally, "minik" bir kız ya\rula-
M.CYrlCiuCİ UUYiyCl Pork kentin- dı.MinikdenUdiğinebakmaym,adıhenüzkoyul-
de kurulu mayan kız bebeğin ağırlığı tam 94 kitogram. An-
Barnunıand tialley Merkeziçalışanlan.bu yılde- nesinin kanadının. pardon horrumunun altında
ğişik bir yılbaşı armağanı aldılar. Merkezin gedik- dünyay a alışmay a çabalıyor. (Fotograf. A P)
Çjkolata soslıı çeldrge yer ıııishıiz?Çeviri Servisi - Amerika'da. yakın bir
gelecekte insanlar çorbalannda sinek
bulduklan zaman yakınmak yerine aşçıya
övgüler yağdıracaklar.
"Mikro - çiftlik hayvanlan" üzerinde
uzmanlaşmış olan böcekbilımciler \e
çiftçiler. Amerikalılan, çekirge ve termit
gibi böceklerin lezzetli ve proteince zengin
besinler olduğuna inandırmaya
çalışıyorlar. Müşteriler şu anda
restoranlarda kızarmış kannca larvası ya
da çekirge ezmeli hamburger
ısmarlayamıyorlar, ama süpermarketlerde
ana maddesi böcekler olan çeşitli ürünler
bulabiliyorlar.
Hayvanat bahçelerine ve hay\an
magazalarına böcek sağlayan bir çiftçi.
geçenlerde, çıkolata ile ya da baharatlı
sosla kaplanmış. dondurulup kurutulmuş.
fınnda kızartılmış çekirgeler pazarlamaya
başlamış. Asyalılann dükkânlannda.
soğan \e baharatlarla kavrulmuş
ipekböceğı konseneleri ve dev
suböcekleri satılıyor. Böcek modası
giderek yayılıyor. Pek çok böcekli yemek
kitabı basıîdı. Böcek yemek Asya. Afrika
ve Latin Afrika'da yaygın olsa da
Amerikalılar hâlâ kendilerine böcek
ziyafeti çekmeye, elma kurdu toplamaya
karşı direniyorlar.
Istakozu büe reddettiler
Bir antropoloji profesörü. böcek yemeye
karşı çıkmanın, Amerikalılann atalannın
İngiltere'den getirdiği bir tabu olduğunu
düşünüyor. Nevv England'a gelen ilk
göçmenler, çok bol olan ıstakozlan bile,
sekız bacaklı olduklan için böcek
olduklanna karar verip yemeyi
reddetmişler. Ama. Bosna-Hersek'te uçağı
düştükten sonra günlerce böcek yiyerek
yaşamını sürdüren Amerikalı pilotun
öyküsü, bu tabulan yıkıyor gibi görünüyor.
Güve \e kmkanatlılar larvalan yetiştiren
bir şirket. halkın böcek yemeye karşı olan
ilgisinin giderek arttığını beiirtiyor.
Bilinen 1 milyon böcek türünün bin çeşidi,
insan tüketimine uygun. Örneğin, toksin
içeren ve tadı kötü olan renkli böceklerden
uzak durmak gerekiyor.
Uzmanlar başka ipuçlan da veriyor Tüylü
tırtıllann içi dışına çıkarılmalı ve iç
organlan temizlenmeli. Ağustosböcekleri,
uzunluğuna şışe dizilmeli ve bir gece tuzlu
suda bekletilmeli. Termitler kafaları
kesilerek öldürülmeli. Hurma kurtlan ise
kırmızı şarapla iyi gider. Afıyet olsun!
Yüzbaşı Hare artık yürüyor
Savaş sendromuna
antibiyotik tedavisi
Çeviri Servisi - Yüzbaşı
TomHare. 101. ABD
Hava Tümeni'ndeyken
sırtında çantasıyla günde
25 mil yürüyordu. Eylül
1990'da Körfez Savaşı'na
katılan Tom, Nisan
199l'de eve döndüğünde.
7 kilo agırlığındakı
bebeğini kaldıramıyordu.
Bugün 34 yaşında olan
Yüzbaşı Hare,
dönüşünden sonra
tekerlekli sandalyeye
mahkûm olmuştu ve
sürekli bayılmaktan
yakınıyordu. Yüzbaşı.
Körfez Sav aşı
sendromuna yakalanmıştı.
Bu hastalığın başlıca
belirtileri sürekli
yorgunluk, kol ağnsı.
bellek yitimi ve bulanık
görüş. En az 4 bin Ingiliz
ve 70 bin Amerikan
askerini etkilemiş olan
rahatsızlığın tedavisi
bulunamamıştı. Yüzbaşı
Hare artık ayakta, yürüyor
ve neredeyse tamamen
iyileşmiş durumda ve
bunu dioksisiklin adlı
antibiyotığe baglıyor.
Yüzbaşıya antibiyotiği
vermiş olan mikrobiyolog
Dr. Hovvard Urno\itz,
geçen hafta, Londra'da bu
antibiyotiğin Körfez
Savaşi sendromunun
neden olduğu
hastalıklann ileriemesini
durdurmakta çok başanlı
olduğunu açıkladı.
3 yıl süren
ağnlar kesıldi
Yüzbaşı Hare \e Körfez
Savaşı'nda hemşıre olarak
görev yapan eşine
dioksisiklin vcrilmişti.
Çift. üç yıl boyunca
çektikleri agnlann
kesildiğini söyledi. Bayan
Hare. antibiyotiği aldığı
sürece kendinı iyi
hissettiğini ve çok vaygın
olan ilacın çocuklardaki
akne tedavisinde
kullanılan
antibıyotiklerden daha
güçlü olmadığını
beiirtiyor. Bir tngiliz
hasta. dioksisiklinin
yararlı olacağından pek
emin değıl. Körfez
dönüşü saldırganlık, görüş
bozukluğu. böbrek urlan
ve bellek yıtımi gibi
şikâyetleri olan hasta.
herkesin genetik yapısının
degışık olduğunu ve
antibiyotiğin herkesi
farklı bıçımlerde
etkileyeceğıni düşünüyor.
LOKANTACILAR ODASI
26 yıldır aynı
yönetim işbaşmda
tstanbul Haber Servisi-
Lokantacılar Odası'nın 26
yıldır başkanı değişmiyor.
Oda başkanı Basri Sever,
"Bir memur gibi her
gün Oda'ya. sabah
gidiyorum akşam
çıkıyorum. Üyelerimizin
her türlü şikâyetlerine
yardımcı olmaya
çalışıyoruz" dedi.
Lokantacılar Odası'nın
olağan genel kurulu dün
Tebebaşı'ndaki
Kazablanka Gazinosu'nda
yapıldı. 26 yıldır Oda'nın
başkanlığını yürüten Basri
Sever. yeniden başkanlığa
seçıldi. "Çağdaş bir
Lokantacılar Odası'na
doğru" sloganıyla eski
yönetime muhalefet
oluşturan "Yenilikçi
Lokantacılar Crubu"
kurulda bir varlık
gösteremedi. "Yenilikçi
Lokantacılar Grubu",
yönetimi "Yıllardır
hiçbir etkinlik
yapılmadı. Bir bültene
olan ihtivaç, defalarca
dile getirilmesine karşın,
gerçekleştirilmedi.
lletişim çağında
birbirimizden habersiz
kaldık" şeklinde
eleştiriyor. Oda üyesi
5600 üyeye davetiye
gönderildiğini ancak
genel kurul toplantısına
176 üyenin katıldığını ..
belirten Oda Başkanı *
Basn Sever şunları
söyledi: "Lyelerimizi
Oda'larına sahip
çıkmaya çağırıyorum.
Her türlü şikâyetlerini
bize iletebilirler. Ben her
gün bir memur gibi
Oda'davım. Hukuk
müşavirimiz \ar,
bilgisavarlarımız \ar.
Elimizdeki olanaklarla
üyelerimizin
şikayetlerine çözüm
bulabiliriz. Yeterki
üyelerimiz Oda'larını
sahiplensinler."
BiBııı adaııılaıi yamyamlarlaflgOikarat arıyor
Çeviri Servisi - Kuzulann Sessizliği filmi
hâlâ gözlerimizin önünde. Düşündükçe hafif
bir ürpertiye kapılıyoruz. Aynı şekilde zaman
zaman basında yer alan ve dünyanın ücra kö-
şelerinde yaşadıklan bildirilen insan yiyen ka-
bileleri duydugumuzda da tiksintiyie kanşık bir
şeyler hissediyoruz.
Bu tür haberlere çoğumuz sansasyon amaç-
lı yazılar ve sığ fanteziler olarak bakıp geçe-
riz. Etnologlar da bu konuyla ilgili olarak iki
gruba aynlmış durumdalar. Büyük bir çoğun-
luğu insan eti yıyen gruplann varlığına inan-
mıyor. Efsanelerin de. beyaz adamı köleleşti-
rilecek insanlann ne vahşi olduklanna inandır-
mak için özellikle yaratılmış masallar olduk-
lan savı bir hayli yaygın. Yunan mitlerinde de
sıkça rastlanan insan eti yeme kavramı (kani-
balizm) emolojik çevrelerce beklemeye alın-
mış bir olgu. Çünkü bugüne değin bu konunun
küçük de olsa birtakım topluluklarda onay bul-
dugu ve kitlesel olarak yapıldığına dair güve-
nilir tanıklann ıfadelerine başv urmak mümkün
olmamış.
Eski kazılara bakılarak MÖ 6000'li yıllar-
da bu tür olaylann yaşanmış olduğu öne sürii-
lebiliyor Bulunan kemiklerveduvar resimle-
ri insan yeme olgusunu doğruluyor. Anrropo-
loglardabulgulanbuyöndedegerlendirebili-
yorlar. Burada kemiklerdekı kınklar. beslen-
mek için kesilen hayvan kemıklerıy le karşılaş-
tmlıyor. Eğer kemik kesimleri yaklaşık birbi-
rine benziyorsa insan etinin yenmek üzere ke-
->ildıği sonucu varsayılabilirkabul ediliyor.
Amerikalı veFransızbilim adamlannınoluş-
turduğu birekip. kanibalizmle ilgili olarak bu-
güne değin kesin bulgu kabul edıîebilen tek ka-
nıtın taşdevriııden kalma olduğunu 1986 v ılın-
da duyurmuşlardı. Güney Fransa'da bir mağa-
rada 6000 yaşında 6 iskclet bulmuşlarve mo-
dern tekniğin de yardımlarıyla bu kemiklerin
• Amerikalı ve Fransız bilim
adamlannın oluşturduğu bir ekip,
kanibalizmle ilgili olarak bugüne
değin kesin bulgu kabul edilebilen
tek kanıtın taşdevrinden kalma
olduğunu 1986 yılında
duyurmuşlardı. Güney Fransa cla bir
mağarada 6000 yaşında 6 iskelet
bulmuşlar ve bu kemiklerin tıpkı
hayvanlardaki gibi bir kesim
yöntemiyle kesildiğini
belirlemişlerdi.
tıpkı hayvanlardaki gıbı bir kesim yöntemiy-
le kesildiğini belirlemişlerdir. Kemiklerdeki
bıçak izleri kasların da lifleri doğrultusunda.
yani yemek için uygun yöntenıle kesildiğini or-
taya koymuştur.
Arkeologlar ise farklı birtez savunmaktadır-
lar. Onlara göre toplumsal olarak onaylanan bir
kanibalizm olgusu insanlık tarihinde yoktur.
Olaylarrfekil ve bireyseldır. Ancak arkeolog-
lar ellerindeki bulgulardan yola çıkarak açlık
ve kıtlık nedenleriyle bu yola başvurulduğu-
nu kabul etmektedirler.
Bu olgunun 1972 yılında, bir uçak kazası son-
rasında modern dünyada yaşanmış olduğu bi-
linci, kanibalizmin arkeologlar açısından sem-
bolik bir kavram olarak kalmasını sağlamak-
tadır.
Günümüzde zaman zaman da olsa dünya
basınında yer alan haberlere bakarak. norm
dışı sapmalar şeklinde yaşanan insan yeme
olj\ ııiı kişisel bir e\ lenı olarak kabul etmek ge-
reği, uzman çevrelerin de önerisi. Dini ve top-
lumsal koşullandırmalarla yüzyıllardan bu ya-
na süregelen hurafelerin de (insan saçının. de-
risinin ya da kanının uğurlu. uğursuz ya da
anndıncı meta olarak kabul edilmesi gibi) ruh-
sal rahatsızlıklan olan insanlan böyle eylem-
lere sürükleyeceği psikologlarca kabul ediliyor.
Bu konunun düşünce sistemimizde yer etmiş
ve çoğu kişinin bu tür birey ve küçük toplu-
luklann yaşıyor olduklanna inanıyor olması,
araştırmalann sağlıklı bir şekilde yurütülme-
sini engelliyor.
Bunun en açık örneği Tibet dağlarında ya-
şanmış ve bir araştırına sıra.sinda üzerinde be-
bek resmi olan konserve kutulan gören mede-
niyetten uzak göçerler. bunlann hazırlanıniş ço-
cuk eti olduğuna inanarak bu konserveleri ye-
memış ardından da Avrupalıların insan eti ye-
dıklerini söylemişlerdir. Büyük bir olasılıkla
da ilerikı yıllarda torunlarına onlara insan eti
getirmiş olan Av rupalılardan bahsedeceklerdir.
Ve bu. onlann bizzat y aşadıklan bir anı olarak
nesilden nesile aktarılacaktır.