27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet tmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yavın Yönctmenı:Orhan Erinç# Dı* Haberler. Ergun Balcı#İstıhbaıaı Ceneiz Genel Yavın Koordınatöru Hikmet Vıldırım • Ekonomı Bülent Kızanlık OHnka\'a  Y i7iıvlerı Mınlurlen • Kultur Handan Şenkoken • bpor h. k- VIH n " T ,<: ^ı , Abdülkadir ^ ücelman • Makaleler Sami Ibrahım^ıldız,DınçTa>anç Sorumlu) K a r a ö r e n 9 Düzeltme 4bdullah Ya/ıcı • Haber Merkezi Mudüru Hakan Kara 9 Fotograf Erdoğan Köseoğlu •Bılcı-Bclge. • Görsel Yönetmen: Fikret Eser Edibe Buğra • Yun Haberlen Mehniet Karaç 'İJ^ınkuniJu İHian Sdçak < Bj^kjn). Oriıan Erinç. Okta> Kurtböke. Hikmet Çetinka> a, Şükran Soner, Ergun Bakn. DiiH, Ta\anç. tbnthhn \ ıldız. Orhan Bursalı, Mustafa Balba\. Hakan Kara. Ankara TemMİciM. Mu-tafa Balba\ 0 Haber Mudüru Doğan Akın Atatiirk Bıılvan \ o 125. Kat 4. Bakanlıklar- AnkaraTel-4195020 |7hat). Fak- 4195027 • tzmır TemMİciM Serdar Kızık. H Zıva Bl\ 1352 S 2 3 Tel. 4411220.Faki 4419117#AdanaTeıns,ılcLsı Çetin Yiğenoğlu, inönüCd 1I9S No:l Kat I.Tel 3522550. Fafc. 35225'0 Erol Erkut • Koordınator Ahmet Konıkan # Muhasebe. Bülent Vener 9 Idare Hüsevin Cürer 0 l^letme: Onder Çelik • Bılgı-Ulem Nail İnal 0 BılgısayarSıstem MürihetÇikr MED\AC:0\onciını Kurulu Başkanı-denel Mudur Guibin Erduran # Koordınator Reha lşıtman#(ıoiKİ Mudur Yardımetsı Mine VIED\ \ G : • \onelım kurulu HJıkanı - (nml Mudur Lstüa \kmen 0Murahhas u> e Bora Gönenç V. a M m l a t a n v e B a s a o : Y e n ı ü u n HaheT \ıan*ı BaMn \ e Y a \ \ n ^ h k \ S TUA.VJS.-I U d -')4I C a i a l o i l u 3 4 3 3 4 Ut P K 2 4 6 Ulanhui f el 10 2 tZ> 5 1 2 0 5 0 5 C 0 halı F a k , | 0 2 1 2 ı 5 1 î 8 5 » 5 8OCAK1996 İmsak: 5.51 Güneş: 7.22 Öğle- 12.17 tkindi: 14.38 Akşam 16.59 Yatsı: 18.24 MEDYACTel 51407 53 - 513 95 80 - 5 H 84 6(1-61. KıU 5IIK466 Çanakkale'de araba vapunu ücretlerine zam • ÇANAKKALE(AA)- Çanakkale'de araba vapuru yolcu ve araç . taşıma ücretlerine yüzde 50 oranında zam yapıldı. Denizcilık Işletmesi yetkililerinden alınan bilgiye göre-Çanakkale- Eceabat. Gelibolu- Lapseki \e Geyikli- Bozcaada arasında çalışan araba \apurlannda, daha önce 20 bin lira olan yolcu taşıma ücretleri 30 bin liraya, taksi ve minibüs taşıma iicreti 220 bin liradan 350 bin liraya, 650 bin lira olan otobüs taşıma ücreti 1 milyon liraya. T1R aracı taşıma ücreti de 3 milyon liradan 4 milyon 750 bin liraya çıkanldı. Yuva çocukları fidan dikti • İSTANBUL (AA)- Sefaköy Lions Kulübü ile Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu dün bir "Ağaçlandırma Şöleni' düzenledi. Bakırköy Bahçelievler'de bulunan Şeyh Zayed Çocuk Yuvası'nda yapılan şölende, 5 dönüm araziye çeşitli türden 400 fidan çocuklar tarafından dikildı. Şölene İstanbul Vali Yardımcısı Osman Demir \e İstanbul Sosyal Hizmetler Müdürü Figen Umurda katıldı. Belediyenin kirlilik cezası • İSTANBIL(AA)- Istanbul Büyükşehir Beledıyesi'nce geçen yıl. Marmara Denızi'nde kirlilik yarattıklan belirlenen 84 gemiye toplam35 mılyar989 milyon 200 bin lira para cezası uvgulandı. Bu miktann 33 milyar 854 milyon lırasının tahsil edıldığını belirten Büyükşehir Belediyesi Çe\ re Koruma ve İControl Müdürü Orhan Pandül, kesilen para cezasının yüzde 80'inin Çevre Kirliliği Fonu'na aktanlmak üzere Çevre Bakanlığı'na gönderildiğini. yüzde 20'sınin de Büyükşehir Belediyesi'nın hesabına yatınldığını açıkladı. 4 trilyonu 3 kişi paylaştı • LONDRA(AA)- Ingiitere'de 42.1 milyon sterlin (yaklaşık dört trilyon lira) tutanndaki büyük pıyangoyu üç talihlinin paylaştığı bildirıldı. Pıyangoyu düzenleyen Camelot adındaki özel konsorsiyümdan yapılan açıklamada ikramiye tutannın büyüklüğü ve katılımın genişliği nedeniyle bilgisayarlann bütün gece çalıştığı ve talihlilenn sabah saatlerinde belırlenebildiği * • kaydedıldi ADD'de yeni yönetim • SAMSliN (Cumhuriyet) - Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Samsun Şubesi'nin 2. Olağan Genel Kurulu yapıldı. 115 üyenin katılımıyla yapılan genel kurulda üniversite öğrencıleri için bir yurt binası yaptınlması konusu karara bağlandı. Yapılan seçimler sonucunda yeni yönetim kurulu Prof. Dr. Süleyman Çelik. Sadi Subaşı. Erkut Çansu. Mustafa Özgür. Gülin Altan. HüKa Korkmaz \e Gülay De\eci'den oluştu. Erciyes'te kar • K.AYSERİ(AA)- Erciyes"te kar kalınlıgı bir metreye ulaştı. Erciyes Kayake\i yetkilıleri, kar kalınlığının son yağışlarla bir metreye ulaştığını. teleski ve telesıyej tesislennın aksamadan hizmet verdiğıni belırttiler. Gençlik \e Spor tl Müdürü Vahdi Elbaşı da Erciyes'in toz karla kaplı olduğunu belirterek "FIS karan> la uluslararası kayak pisti olma niteliği kazanan Erciyes'te bu sezon ılk kez uluslararası kayak yarişması yapılması için girişımlerimiz sürüyor" dedi. Orman Mühendisleri Odası, Orman Köylülerinin Kalkındınlması Yasası'nı 'cinayet' olarak değerlendirdi: 4 mîlyon dekar orman yok olacakİstanbul Haber Servisi - Koalisyon hükümetinin 'seçim rüşveti' olarak çı- kardıgı "Orman Köylülerinin Kalkın- dınlmalannın Desteİdenmesr hakkın- daki yasanın yaklaşık 4 mılyon dekar ormanlık alanın yok olmasına neden olacağı ileri sürüldü. Orman Mühen- disleri Odası Genel Başkanı SalihSön- mezışık. bu rakamın yapılacak tespit- lerle iki katına çıkacağını savundu. Ya- saya göre satılması öngöriilen orman- lık arazinin bulunduğu illerin başında 395 bin dekarla Kocaeli geliyor. Istan- bul'da ise 15 bin dekan Sultanbeyli'de olmak üzere 170 bin dekar arazinin satılması söz konusu. Sönmezışık, ya- sanın iptali konusunda herkesi, sıyası parti yetkilıleri ve Anayasa Mahke- mesi'ne tepkilenni dile getirmeye ça- ğırdı. 30 Ekim 1995'te Meclis'ten geçiri- len 2924 sayılı "Orman Köylülerinin Kalkındırılmalannın DesteklenmesP hakkındaki kanunun bazı maddelen- ni değıştiren 4127 sayılı yasa yeni bir ormarj yagması başlatacak. Dünyada her dakikada 50 dönüm ormanın yok edildiğinı. son 50 yılda ormanların yüzde 25'inintüketildiğini anımsatan Orman Mühendisleri Odası Genel Baş- kanı Salih Sönmezışık, 'Türkiye'deki ormansızlaştırmanın" ise dünyadaki örneklerinden farklılık gösterdiğini be- lırrtı. Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorun- lan Araştınna Derneği'nin yaptığı bir araştırmaya göre ülkemizde 1950 yı- lından bu yana 27 milyon dönüm or- man alanının yitirildiğini belirten Sön- mezışık. bu kaybın yüzde 56'sınm ise •vasaldüzenlemelerden 1 kaynaklandı- g'ına dıkkat çektı. Sönmezışık. "Siya- sal iktidaıiar özedikle 1950 yılından bu yana orman kaynaklanmızı 'iktıdara gi- den yol' olarak görmüşler ve her seçim öncesi, bir öncekinden daha çok or- man kıyımına neden olabiiecek yasa- lar çıkarmıştır" diye konuştu. Bu uygulamalann "orman köylümü- zün kalkuıdınlması" gibi masunı gerek- çelenn maskesı altında gerçekleştiril- diğinı vurgulayan Sönmezışık, sözle- rinı şöyle sürdürdü: "O% le ki ülkemizde orman kövlüle- Satılacak arazilerin illere göre dağılımı (bin dekar olarak) rinin kalkındınlması, 'ormanlann yı- kımı \e yağması' ile adeta özdeşleşti- rilmiştir. Oysa orman içi ve bitişiğinde yaşayan köylülerimizin ekonomik çık- maziannı hepimiz bilhoruz. Onlann bu $orunlannınçö/.iimünün,\alnızcaor- mandan elde edilen kavnaklara bıra- kılmasının akıl dışı bir yaklaşun oldu- ğunu bircok kesime anlatabilmenin zorluğunu da cekivoru/. Ancak ma- alesef bugüne değin tüm iktidarlar bu insanlann işlendirme, bannma 0bi her türlü gervksinimini ormancılık örgütü- nün olanaklanna ha>ale etmiş ve ka- muoyunu aldatmak amacı ile orman köylülüğünü bahaneederek ormanla- nn yıkımına neden olacak birçok ya- sa] düzenlemeyi gerçekleştirmiştir." Yalnızca 1983-1987 yıllarıaraMnda Orman Yasası'nda 5 kez değişiklik ya- pıldığını ve bu değişiklikler sonucu 2 milyon 795 bin dekar orman arazisi- nin, orman sınırları dışına çıkanldıgı- nı belirten Sönmezışık, yasanın bugün yenilenen maddelerinin de 30 Mart 1993 'te Anayasa Mahkemesi tarafın- dan 'anayasaya aykın bulunarak' ip- tal edildigini anımsattı. Buna ragmen 11 ve 12.maddelerinhükümettarafın- dan 'seçim rüşveti' uğruna kapsamı da- ha da genişletilerek yeniden Meclis'ten geçirildiğini söyledi. Söz konusu ya- sanın, anayasanın 169. maddesinin, "Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez. ormanlann tahrip edilmesine yol açan siyasi propaganda >apılamaz" ilkesi ile 170. maddesinin. "Orman içi köy- ler halkının kalkındınlması, ormanla- nn ve bütünlüğünün korunması" il- kesine doğrudan aykın olduğunu an- latan Sönmezışık, şöyle devam etti: " Incelendiğinde anlaşılacağı gibi bu yasa değişikliğinin orman köylüsünün kalkındınlması ile uzaktanyakındanil- gisi yoktur. Bu yasa ormanlan yok ede- rek tanm arazisi ve yeıieşün merkezi haline getiren kişilere >eya bu olayı ör- gütleyen mafyaya ormanlann satışını öngören bir düzenektir." Ülkemizde 2924 sayılı yasa ile "*or- manı yok ederek kullananlara satüacak yerterin" öncelikle Orman Bakanlı- ğı'na bağlı orman kadastro komisyon- lannca tespıt edildigini bıldıren Sön- mezışık. 1937 yılında çtkanlan 8116 sayılı ilk Orman Yasası'na göre 10 yıl- da bitirilmesi öngöriilen 'ormanlanmı- zın kadastrosu'nun da halen bıtinleme- dıgıni belirtti. "2000'e 5 kala ülke or- manlanmızın yaklaşık yüzde 60'ının kadastrosu yapılarak mülkiyeti belir- lenebümiştir** dıyen Sönmezışık, elle- rindeki \enlere göre yeni yasa ile ki- şilere dağıtılacak olan ormanlık arazi- nin yaklaşık 4 milyon dekar olduğunu bildirdı. Bu rakamın yapılacak tespit- ler ile ikı katına çıkacağını savundu. Sönmezışık'ın verdiğı bilgilere gö- re satılması öngöriilen arazilerin bu- lundugu ilk beş il şöyle sıralanıyor: Kocaeli (395 bin dekar). Bahkesır(300 bin dekar). Antalya (280 bin dekar). Sa- karya (260 bin dekar), İstanbul (170 bin . dekar). Sönmezışık. 'cinayet* olarak niteledigi yasanın iptal edılmesı için ba$ta demokratik kitle örgütleri olmak üzere herkesi partı yetkılılen \e Ana- yasa Mahkemesı"ne tepkilerini dile getirmeye çagırdı. Fatih Belediyesi Değiştirilen cadde ismine tepki • 500 yıllık Sangüzel isminin, 'bir tarikat lideri' olan Mehmed Zahid Kotku adıyla değiştirilmesine tepki gösteren Fatih Belediyesi. tstanbul Büyükşehir Belediyesi aleyhine Idare Mahkemesi'ne başvurdu. Yurttaşlar da bugün ismin iptali için mahkemeye başvuracak. MEHMETDEMİRKAYA RP'lı İstanbul Büyükşe- hir Belediyesi, bir cadde is- minin degiştirilmesi nede- niyle ANAP'lı Fatih Bele- diyesi ile mahkemelik oldu. 500 yıllık 'Sangüzer ismi- nin, "bir tarikat UderTol- duğu belirtilen Mehmed Zahid Kotku adıyla değiş- tirilmesine tepki gösteren Fatih Belediyesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi aley- hine Idare Mahkemesi'ne başvurdu. Sangüzel Çaddesi'nde oturan yurttaşlar da isim de- ğişikliğinin iptal edilmesi için bugün Idare Mahke- mesi'ne başvuracak. İstanbul Büyükşehir Be- lediyesi Harita Müdürlüğü, 24 Ekim 1995 tarihinde, Fa- tih ilçesinde bulunan San- güzel Caddesi isminin Meh- med Zahid Kotku olarak değiştirilmesini önerdi. Meclis Harita Komısyo- nu'nda görüşülen konu da- ha sonra tstanbul Büyük- şehir Beledıye Meclisi"ne getirildi. GHP'li Büyükşehir Mec- lis üyesi OzkalYfcL yerleş- miş olan isimlerin değişti- rilmesine karşı olduklannı. bu konuda Valilik'ten ge- len yazıda da isim değişık- liklerinın şehrin güvenliği açısından sakıncalar yarat- tığının vurgulandıgını be- lirtti.RP ve bazı ANAP'lı meclis üyelerinin destegi ile isim degişikligi İstanbul Büyükşehir Beledıye Mec- lisi'nde lOKasım 1995 ta- rihinde kabul-edıldı İsim değişıkliğine tepki gösteren Sangüzel "de otu- ran yurttaşlar. Büyükşehir Beledıye Başkanı Tayyip Erdoğan'ın yaptıgı 'mev- litli" açılıştan sonra imza kampanyası başlattı. isim değişikliğinin iptali için Ida- re Mahkemesi'ne başvuran Fatih Belediyesi, kendile- rinin böyle bir teklifleri ol- madan bir meclis karan alın- masmı doğru bulmuyor. Sangüzel'de oturan yurt- taşlar, Sangüzel isminin kö- kenini dedegişik kaynaklar- dan araştırdı. Sangüzel'de oturan Perihan Bayraktar bu konuda şunları söyledi: " Tarihçi >azar Çağata> Anadol'un kitabından öğ- rendiğimize göre Çıknkçı Kemalettin isimli şahıs. Hic- ri898'de(Miladi 1493-1494) bu semtte bir mescit yaptır- mış ve adına da 'Sarıgez mescıdı" denmiştir. Sangez denmesinin nedeni de halk tarafından Sangez veya Sa- ngün diye anılan meşhur Osmanlı âlimi Nurettin Efendi "nin burada gömülü olmasıdır. 500 \ ılı aşkın bir zamandır bu stmtin adı ön- ce Sangez, sonra da San- güzel olarak soylenmiştir." TL * j i ı •• Florida'nın li konuklanndan Sally, "minik" bir kız ya\rula- M.CYrlCiuCİ UUYiyCl Pork kentin- dı.MinikdenUdiğinebakmaym,adıhenüzkoyul- de kurulu mayan kız bebeğin ağırlığı tam 94 kitogram. An- Barnunıand tialley Merkeziçalışanlan.bu yılde- nesinin kanadının. pardon horrumunun altında ğişik bir yılbaşı armağanı aldılar. Merkezin gedik- dünyay a alışmay a çabalıyor. (Fotograf. A P) Çjkolata soslıı çeldrge yer ıııishıiz?Çeviri Servisi - Amerika'da. yakın bir gelecekte insanlar çorbalannda sinek bulduklan zaman yakınmak yerine aşçıya övgüler yağdıracaklar. "Mikro - çiftlik hayvanlan" üzerinde uzmanlaşmış olan böcekbilımciler \e çiftçiler. Amerikalılan, çekirge ve termit gibi böceklerin lezzetli ve proteince zengin besinler olduğuna inandırmaya çalışıyorlar. Müşteriler şu anda restoranlarda kızarmış kannca larvası ya da çekirge ezmeli hamburger ısmarlayamıyorlar, ama süpermarketlerde ana maddesi böcekler olan çeşitli ürünler bulabiliyorlar. Hayvanat bahçelerine ve hay\an magazalarına böcek sağlayan bir çiftçi. geçenlerde, çıkolata ile ya da baharatlı sosla kaplanmış. dondurulup kurutulmuş. fınnda kızartılmış çekirgeler pazarlamaya başlamış. Asyalılann dükkânlannda. soğan \e baharatlarla kavrulmuş ipekböceğı konseneleri ve dev suböcekleri satılıyor. Böcek modası giderek yayılıyor. Pek çok böcekli yemek kitabı basıîdı. Böcek yemek Asya. Afrika ve Latin Afrika'da yaygın olsa da Amerikalılar hâlâ kendilerine böcek ziyafeti çekmeye, elma kurdu toplamaya karşı direniyorlar. Istakozu büe reddettiler Bir antropoloji profesörü. böcek yemeye karşı çıkmanın, Amerikalılann atalannın İngiltere'den getirdiği bir tabu olduğunu düşünüyor. Nevv England'a gelen ilk göçmenler, çok bol olan ıstakozlan bile, sekız bacaklı olduklan için böcek olduklanna karar verip yemeyi reddetmişler. Ama. Bosna-Hersek'te uçağı düştükten sonra günlerce böcek yiyerek yaşamını sürdüren Amerikalı pilotun öyküsü, bu tabulan yıkıyor gibi görünüyor. Güve \e kmkanatlılar larvalan yetiştiren bir şirket. halkın böcek yemeye karşı olan ilgisinin giderek arttığını beiirtiyor. Bilinen 1 milyon böcek türünün bin çeşidi, insan tüketimine uygun. Örneğin, toksin içeren ve tadı kötü olan renkli böceklerden uzak durmak gerekiyor. Uzmanlar başka ipuçlan da veriyor Tüylü tırtıllann içi dışına çıkarılmalı ve iç organlan temizlenmeli. Ağustosböcekleri, uzunluğuna şışe dizilmeli ve bir gece tuzlu suda bekletilmeli. Termitler kafaları kesilerek öldürülmeli. Hurma kurtlan ise kırmızı şarapla iyi gider. Afıyet olsun! Yüzbaşı Hare artık yürüyor Savaş sendromuna antibiyotik tedavisi Çeviri Servisi - Yüzbaşı TomHare. 101. ABD Hava Tümeni'ndeyken sırtında çantasıyla günde 25 mil yürüyordu. Eylül 1990'da Körfez Savaşı'na katılan Tom, Nisan 199l'de eve döndüğünde. 7 kilo agırlığındakı bebeğini kaldıramıyordu. Bugün 34 yaşında olan Yüzbaşı Hare, dönüşünden sonra tekerlekli sandalyeye mahkûm olmuştu ve sürekli bayılmaktan yakınıyordu. Yüzbaşı. Körfez Sav aşı sendromuna yakalanmıştı. Bu hastalığın başlıca belirtileri sürekli yorgunluk, kol ağnsı. bellek yitimi ve bulanık görüş. En az 4 bin Ingiliz ve 70 bin Amerikan askerini etkilemiş olan rahatsızlığın tedavisi bulunamamıştı. Yüzbaşı Hare artık ayakta, yürüyor ve neredeyse tamamen iyileşmiş durumda ve bunu dioksisiklin adlı antibiyotığe baglıyor. Yüzbaşıya antibiyotiği vermiş olan mikrobiyolog Dr. Hovvard Urno\itz, geçen hafta, Londra'da bu antibiyotiğin Körfez Savaşi sendromunun neden olduğu hastalıklann ileriemesini durdurmakta çok başanlı olduğunu açıkladı. 3 yıl süren ağnlar kesıldi Yüzbaşı Hare \e Körfez Savaşı'nda hemşıre olarak görev yapan eşine dioksisiklin vcrilmişti. Çift. üç yıl boyunca çektikleri agnlann kesildiğini söyledi. Bayan Hare. antibiyotiği aldığı sürece kendinı iyi hissettiğini ve çok vaygın olan ilacın çocuklardaki akne tedavisinde kullanılan antibıyotiklerden daha güçlü olmadığını beiirtiyor. Bir tngiliz hasta. dioksisiklinin yararlı olacağından pek emin değıl. Körfez dönüşü saldırganlık, görüş bozukluğu. böbrek urlan ve bellek yıtımi gibi şikâyetleri olan hasta. herkesin genetik yapısının degışık olduğunu ve antibiyotiğin herkesi farklı bıçımlerde etkileyeceğıni düşünüyor. LOKANTACILAR ODASI 26 yıldır aynı yönetim işbaşmda tstanbul Haber Servisi- Lokantacılar Odası'nın 26 yıldır başkanı değişmiyor. Oda başkanı Basri Sever, "Bir memur gibi her gün Oda'ya. sabah gidiyorum akşam çıkıyorum. Üyelerimizin her türlü şikâyetlerine yardımcı olmaya çalışıyoruz" dedi. Lokantacılar Odası'nın olağan genel kurulu dün Tebebaşı'ndaki Kazablanka Gazinosu'nda yapıldı. 26 yıldır Oda'nın başkanlığını yürüten Basri Sever. yeniden başkanlığa seçıldi. "Çağdaş bir Lokantacılar Odası'na doğru" sloganıyla eski yönetime muhalefet oluşturan "Yenilikçi Lokantacılar Crubu" kurulda bir varlık gösteremedi. "Yenilikçi Lokantacılar Grubu", yönetimi "Yıllardır hiçbir etkinlik yapılmadı. Bir bültene olan ihtivaç, defalarca dile getirilmesine karşın, gerçekleştirilmedi. lletişim çağında birbirimizden habersiz kaldık" şeklinde eleştiriyor. Oda üyesi 5600 üyeye davetiye gönderildiğini ancak genel kurul toplantısına 176 üyenin katıldığını .. belirten Oda Başkanı * Basn Sever şunları söyledi: "Lyelerimizi Oda'larına sahip çıkmaya çağırıyorum. Her türlü şikâyetlerini bize iletebilirler. Ben her gün bir memur gibi Oda'davım. Hukuk müşavirimiz \ar, bilgisavarlarımız \ar. Elimizdeki olanaklarla üyelerimizin şikayetlerine çözüm bulabiliriz. Yeterki üyelerimiz Oda'larını sahiplensinler." BiBııı adaııılaıi yamyamlarlaflgOikarat arıyor Çeviri Servisi - Kuzulann Sessizliği filmi hâlâ gözlerimizin önünde. Düşündükçe hafif bir ürpertiye kapılıyoruz. Aynı şekilde zaman zaman basında yer alan ve dünyanın ücra kö- şelerinde yaşadıklan bildirilen insan yiyen ka- bileleri duydugumuzda da tiksintiyie kanşık bir şeyler hissediyoruz. Bu tür haberlere çoğumuz sansasyon amaç- lı yazılar ve sığ fanteziler olarak bakıp geçe- riz. Etnologlar da bu konuyla ilgili olarak iki gruba aynlmış durumdalar. Büyük bir çoğun- luğu insan eti yıyen gruplann varlığına inan- mıyor. Efsanelerin de. beyaz adamı köleleşti- rilecek insanlann ne vahşi olduklanna inandır- mak için özellikle yaratılmış masallar olduk- lan savı bir hayli yaygın. Yunan mitlerinde de sıkça rastlanan insan eti yeme kavramı (kani- balizm) emolojik çevrelerce beklemeye alın- mış bir olgu. Çünkü bugüne değin bu konunun küçük de olsa birtakım topluluklarda onay bul- dugu ve kitlesel olarak yapıldığına dair güve- nilir tanıklann ıfadelerine başv urmak mümkün olmamış. Eski kazılara bakılarak MÖ 6000'li yıllar- da bu tür olaylann yaşanmış olduğu öne sürii- lebiliyor Bulunan kemiklerveduvar resimle- ri insan yeme olgusunu doğruluyor. Anrropo- loglardabulgulanbuyöndedegerlendirebili- yorlar. Burada kemiklerdekı kınklar. beslen- mek için kesilen hayvan kemıklerıy le karşılaş- tmlıyor. Eğer kemik kesimleri yaklaşık birbi- rine benziyorsa insan etinin yenmek üzere ke- ->ildıği sonucu varsayılabilirkabul ediliyor. Amerikalı veFransızbilim adamlannınoluş- turduğu birekip. kanibalizmle ilgili olarak bu- güne değin kesin bulgu kabul edıîebilen tek ka- nıtın taşdevriııden kalma olduğunu 1986 v ılın- da duyurmuşlardı. Güney Fransa'da bir mağa- rada 6000 yaşında 6 iskclet bulmuşlarve mo- dern tekniğin de yardımlarıyla bu kemiklerin • Amerikalı ve Fransız bilim adamlannın oluşturduğu bir ekip, kanibalizmle ilgili olarak bugüne değin kesin bulgu kabul edilebilen tek kanıtın taşdevrinden kalma olduğunu 1986 yılında duyurmuşlardı. Güney Fransa cla bir mağarada 6000 yaşında 6 iskelet bulmuşlar ve bu kemiklerin tıpkı hayvanlardaki gibi bir kesim yöntemiyle kesildiğini belirlemişlerdi. tıpkı hayvanlardaki gıbı bir kesim yöntemiy- le kesildiğini belirlemişlerdir. Kemiklerdeki bıçak izleri kasların da lifleri doğrultusunda. yani yemek için uygun yöntenıle kesildiğini or- taya koymuştur. Arkeologlar ise farklı birtez savunmaktadır- lar. Onlara göre toplumsal olarak onaylanan bir kanibalizm olgusu insanlık tarihinde yoktur. Olaylarrfekil ve bireyseldır. Ancak arkeolog- lar ellerindeki bulgulardan yola çıkarak açlık ve kıtlık nedenleriyle bu yola başvurulduğu- nu kabul etmektedirler. Bu olgunun 1972 yılında, bir uçak kazası son- rasında modern dünyada yaşanmış olduğu bi- linci, kanibalizmin arkeologlar açısından sem- bolik bir kavram olarak kalmasını sağlamak- tadır. Günümüzde zaman zaman da olsa dünya basınında yer alan haberlere bakarak. norm dışı sapmalar şeklinde yaşanan insan yeme olj\ ııiı kişisel bir e\ lenı olarak kabul etmek ge- reği, uzman çevrelerin de önerisi. Dini ve top- lumsal koşullandırmalarla yüzyıllardan bu ya- na süregelen hurafelerin de (insan saçının. de- risinin ya da kanının uğurlu. uğursuz ya da anndıncı meta olarak kabul edilmesi gibi) ruh- sal rahatsızlıklan olan insanlan böyle eylem- lere sürükleyeceği psikologlarca kabul ediliyor. Bu konunun düşünce sistemimizde yer etmiş ve çoğu kişinin bu tür birey ve küçük toplu- luklann yaşıyor olduklanna inanıyor olması, araştırmalann sağlıklı bir şekilde yurütülme- sini engelliyor. Bunun en açık örneği Tibet dağlarında ya- şanmış ve bir araştırına sıra.sinda üzerinde be- bek resmi olan konserve kutulan gören mede- niyetten uzak göçerler. bunlann hazırlanıniş ço- cuk eti olduğuna inanarak bu konserveleri ye- memış ardından da Avrupalıların insan eti ye- dıklerini söylemişlerdir. Büyük bir olasılıkla da ilerikı yıllarda torunlarına onlara insan eti getirmiş olan Av rupalılardan bahsedeceklerdir. Ve bu. onlann bizzat y aşadıklan bir anı olarak nesilden nesile aktarılacaktır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle