Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 OCAK 1996 PAZARTESİ CUMHURtYET SAYFA
KULTUR 15
Heiner Müfler tiyatrosuDİKMENGÜRÜN UÇARER
Çağımızın en önemii tartışmalı oyun
yazarlarından bıri olan HeİRerMüUeröl-
dü. Böylesıne büyük bir yazarın, bir ay-
dının. bir düşünürün. biryaratıcının bu-
güne dek tiyatromuz repertuvarlarına
girmemış olması. şaşırtıcı. düşündürü-
cü...
Türk seyırcısi Heiner Müller'i.
1993'te Uluslararası Istanbul Tivatro
Festivali'nde Attis Tiyatrosu tanıfından
sergilenen "Ouartet" dişında tanıma ola-
nağı bulamadı. 1991 *de. festival, Attis
Tiyatrosu'nu v ıne Müller'in "Medeama-
terial'"ı ile da\et etmiş, ancak bu gösteri
son anda karşı tarafça iptal edılmişti. Ga-
ripbirrastlantı: Müller'in 6. Uluslarara-
sı Tıyatro FestıvalTne gelişi de ne yazık
kı. 5 Nisan Kararlan nedenıyle zorunlu
olarak ertelennıışti.
Çağımızı sorgulayan böylesıne dona-
nımlı bir >azarın >apıtlarının ülkemızde
tanınması gerektığı düşünceMnden ha-
reketle. Heiner Müller'i bu yıl bir kez
daha programımıza almıştık \e kendi-
siyle temaslarınıızı sürdürüyorduk ..
Evet. artık Müller'in festıvalimıze gelme
umudu kalnıadı. ama sanıvorum mavjs
ayında önemii bir vapıtını daha ızleme
olanağı bulacağız.
1929'da Saksonya'da ışçi kökenli bir
ailenın çocuğu olarak doğan Heiner Miil-
ler. 1933 te Hitler'in şansöheolduğu sı-
rada 4 vaşındadır. 1958'de'"Baba" adlı
övküsünde şunlan yazar. "*31 Aralık
1933. sabaha karşı 04.00'te Sos\al De-
mokrat Parti ü\esi olan babam, yatağın-
dan kaldırılarak tutuklandı. l vanmış-
tım. Gök>üzü simshahtı, avak sesleri \e
konuşmalar duv dum. L sulca kapı\ a git-
tim \e tahtalar arasındaki aralıktan,
adamlardan birinin babamı tokatladığı-
nı gördüm... Korkuvla vatağıma dön-
düm. Bartani\e>i vüzüme çektim... Ba-
bam kapıda durmordu, arkasında kah-
verengi ünifornıalı askerler._ Yavasça ses-
lendi. Ce\ap vermedim. "Uvuvor" dedL
Kapı kapandı \c götürdüler." Onu çok et-
kıleven bu olavla ılgıli olarak "Semi-
ote\t"te şöv le der Müller: "*Bu, benim ilk
ihanetimdi. Bu. benim tivatmmun ilk
sahnesivdi." Nıtekım. ıhanet temaM
ovunlannda kendinı gösterır. "Mede-
amaterial"de Jason. bir bdrbar olan ka-
nsına ihanet eder Aşağılanan kadın ko-
casına verdiklerini kendi yöntemlerıjle
geri alacaktır. Bu mitolojik öyküyle Av-
rupa \e özellikle Alman tarihi arasında
kurulan köprü: sömürgecılikten Hitler
faşizmine, bugünün nükleer soykırım
tehdidine dek uzanır. Jason'un öyküsü-
nün, sömürgecılığe yönelık en eski öy-
kü olduğu görüşündedir yazar.
Öykünün sonu. mitolojiden tarihe ge-
çıştir. Jason'un ölümüne gemisi neden
olmakta. sömürü aracı sömürgecıyi vok
etmektedir. Müller. buradan yola çıkarak
Avrupa tarihının de sömürgeeılıkle baş-
ladığını \e onu bekleyen tehlikenin Ja-
son'unkivle aynı olduğunu ileri sürer
Genişlemenin kaçınılmaz sonu. "Sente-
tik fragmanlar"dan oluşan ovunda; ıni-
toloji. tarih, çağımız gerçekİeri. düşler
karjnaşık bir şıirsel bütünde toplanır.
Önce faşist bir > önetimde. sonra ınan-
dığı sosyalist düzende sağlam bir Mark-
sist olarak yetişen Heiner Müller. dünva-
nın yörüngesıne oturmamış bu politik v e
ekonomik karmaşada kendı kendıni vok
etnıekten başka bir şey vapamavacnğı
görüşündedir. Bu görüşünu "^ağmalan-
mış Kı>r, Madeamateriar \e "Vrgo-
notlar'la Kır Manzarası"nda şöyle sa-
vunur "...İnsanlığın hızla felakere gidi$i
gösterilhor. Ti> atro. bu gklişi ancakbu fe-
laketi sergHe\ert"k engellevebilir." Bu
oyunlarda özellikle Alman \elngılizeni-
peryalizmini eleştirir. I949'da Alnıan-
va'nın bölünüşü. Müller'in daha sonra-
ki vapıtlarında tanhle hesaplaşnıasında
vıırgulavacjğı "Alman şizofrenisi""nin
başlangıcıdır. 1953'tevo! işçilerı grevı-
nın Doğıı \lman\a"yayayılmasi \eSo\-
T" "Teiner
f—i Müller'in ilk
JL A. oyunlannda
Brecht'in etkisi
belirgindir. Sonraları
Brecht'in diyalektik
tiyatro
dramaturjisindeki
doğrulara yönelirken
yeni bir
dramaturjinin, yeni
bir tiyatro anlayışının,
yeni birperformans
stratejisinin
yaratılması
gerektiğini savunur.
Müller, Brecht
tiyatrosunun amacını
değil, metodunu
sorgular.
yet ordusu tarufından üç gün ıçınde bas-
tırılması. >azarüzerınclederın ızlerbıra-
kır 1971 "de yazdığı "Germanva: Ber-
lin'dc Ölüm*'oyununda bu olavlara gen
dönecektır. 1956. Müller ı<;ın önemlı ta-
rıhlerden bıridır. Şubat ayında Sovyet
partı kongresınde Kruschev, Stalin tero-
rıznıını \crer. Aöustosta Bertolt Brecht
Heiner Müller'in Çiftçiler adlı o> unu. Berlin 1976
ölür. Ekimde Macaristan'daki reform ha-
reketleri, Sovyet ordulannın ülke>e gır-
mesıyle sonuçlanır. "Hamletınachintı
"'in
ön çalışmaları bu olaylar sırasında ba^-
lar. Birbedende iki ki^iliğin \arlığı \e ya-
şanmakta olan toplumsal ^izofreninin ti-
pikörneğidırbuoyun. Desrimci idealle-
rin çökü$ü, onu sürekli tarihle yüzle:?-
meye iter. Sistemi tartışmaya açar. Ger-
çekİeri görmezden gelenlere, ızleyicı\e
onları en \ ıırucu biçimdegösternıeye ça-
lışır. "Promete'ninÖzgürlüğü"nde elıtıst
kültüre değinir. Oyunda esas kahraman.
işçi sınıfının temsilcisi olan Herakles'tır.
PrometeiseMüller'egöreaydınkesimın
ternsilcisidır ve tartıı>malı bir ki^ılige sa-
hiptir. Promete'nin Herakles'in sırtında
yeryüzüne inmesi. günümüzdramaturji-
sinde salf dıuann kalkmasına değil.
Üçüncü Dünya ülkelerıne de yöneli^tır.
"Pbst-sosvalist yakla^ımın eski sosvalist
modellerden farklı bir yerde olduğunun
göstergesidir, bugünün dramaturjisi" dı-
yorum. çünkü Müller'in metınlerinm
önemii biryanıdakapalı metinlerolma-
yışlandır.
Heiner Müller'in iik oyunlarında
Brecht'in etkisi belirgindir. Sonraları
Brecht'in diyalektik fiyatro dramaturji-
sindeki doğrulara yönelirken yeni bir
dramaturjinin. yeni bir tiyatro anlayışı-
nın. yeni bir performans. stratejisinin ya-
ratılması gerektiğini sa\unur. Müller.
Brecht tjyatrosunun amacını degıl. me-
todunu sorgular. Burada yolu Beckert,
Gcnet. Foreman, VVilson gibı yazarlarla
çakışır. Müller. oyunlannda sorulara ya-
nıt verme>i reddeder. Tartış;mayaaçıktir.
"Çelişkilerden kurtulmanın yolu tarhş-
maktan geçer" der. Bu nedenle de onun
tıyatrosunda. söz ön plandadır. "Düşün-
ceier, sozcüklerin içindedir \ e onlar tara-
fından )önlendiriliıier." Heıner Müller.
sahne üstünde kendı kontrolünde bir
dünyanın pevgamberi olmadığmı sa\u-
nur. "()>unlanmda tartışmalan. \üzleş-
melfri öne çıkarma>a çafışırım. Önere-
cek çözümlerim \oktur. Beni tek ilgilen-
diren şey, hesaplaşmak."
Bu yazının deıienmesınde yararlanı-
lan ka\naklar:
Hamletmachıne and Other Texts for
ıhc Stage.
Robert VV ilson and His Collaborators
Pertbrming Arts Journal 28-30
Theater 1984
Içimizdekî çocuğu yaşatalım,..
Pr.KIVMETGİR.\V
Özellikle şu son giinlerde buna çok
gereksinimimiz \ar. tçımızdekı çocuk
yajjamalı. Sıcacık se\giler. karşılık bck-
lenmeyen iyilıkler. katışıksız güzellik-
ler. çıkarsız selamlar \e >ürekten gelen
doğru sözler duymav a çok fazla gerek-
sinlmımiz var.
Güven gibı se\ ginirı de anlamını ıınut-
mus olamayız. Pek fazla hissedemiyor-
sak. gizlediğımızden olnıalı Şurada he-
men arkamızda. > ıllann örttüğü fakat as-
la >ok edemediği çocukluğumuzda sak-
lanmıştırkuşkusuz. Yaşamadaha sıkı sa-
rılnıamız \e daha hoşgöriilü bakabılme-
mız ıçın. orada sessizce farketmemizi
beklemektedir Yalın doğrular. gerçek
duygular \e annmış ^e\giler duyumsa-
mak ıçıngelıntekraryaşamasına ızın \e-
relim içimızdeki çocuğun. Nedim Gün-
surgıbı...
Türk resminin ünlü ustası Nedim Gün-
sur yaşamı boyunca bu erdemi > aşatma-
yı ba>ardı Resımlerine yansıdı duyarlı-
ğına ışık tutan çocukluğu. Sıkı sıkı sanl-
dı içındeki çocuğun doğruluğuna. dü-
rüstlüğüne. se\gisine\eyapmacıksiz fa-
kat üretken haval gücüne. Kımı zaman
birmadenişçisıninyaşamçıkmazina. kı-
mı zaman kızamıktan ölen çocukların
dramınaaçıldı buduyarlık. Hüzün hüzün
tmallereyansıdı. Çaresizliklerin doğru-
larlaaşılacağını \urgulayarak. Bazenbır
tren istasyonunda yolcular uğurladı Gün-
sur. bazen uçurtmalarla kapladı gökyü-
zünü umut umut. Resim resim çoğalta-
rak... Lunaparklarda yakaladı çoğu kez
Günsur'u içınde gızlice büyüttüğü ço-
cuklugu. Dönme-dolaptan gökyüzüne
uçuşan \e dönenerek artan se\gilerle
kapladı yaşadığı dün\ayı. Iplerin üstün-
Günsur'un naif
dınartıklı bir
sanatçı olarak
anıİması da
içindc >aşarn»ı
çocuğa sıkı sıkı
sanlmasnla
açıklanmalıdır.
Istanbul (>ü/el
Sanarlar
Akademisi
Bedri Rahmi
Atöljesi bu
duyarlığı
geliştiren fakat
ÖTÜne
dokunma>an
sağlam bir
resim öğrenimi
geçirmesini
sağlar. Bedri
Rahmi'dcn
resmi >e resim
\apma>ıçok
sevme>i
öğnenmiş
olmalıdır. Diğer
öğrencileri gibi.
de rahat adımlarla ılerleven eambazlar
yaşam zorluklannın becen \e özginen-
İe aşılacağını vurgular. Büvük alanlarda
kurulan sirkler. renkli veco^kulu bıreğ-
lence dünyasında becerinin şaşırtıcı bo-
> utlannı >akala\an çocuk/luk lann hayal
dünyalanna sınırsız ufuklaraçarak katı-
lır. Boşluklan sarmalayan renk renk ba-
lonlargibi .
Yaşam eski ahşap evlerle çevnlı par-
ke taşlı sokaklarda akar gıder. At araba-
lannın dolaştığı sokaklarda. Günsur'un
çocukluk yıllarının esinlerini koruyan
mekanlarda... Istanbul uecekondularca
ku^atılmadan. beton.ırmelerle saıılmıı-
dan önce resimlenirGtinsur tarafından.
Günsur'un günlerı Büyükdere'de bir es-
ki konakta sürer uzun yıllar. Hıç bozul-
madan.
Nedim Günsur'un Istanbul resımleri-
nin bir önemii grubunıı da gurbetçiler
oluşturacaktır.Almanya">a gönderilen
Türk ışçılerinin dramı \ansir bu resım-
lere. 1960 Türkiye"-.inın kentleşme ol-
gusu ile birlikte başlayan Almanya'ya
insan gücü göçü. bırçok sanatçı gibı.
Günsiır'u da etkileyecektır. Doğduğu.
büyüdüğü toprak \e verlesımolan kö>ü-
ııun dışında hıçbır \er tanımavan ınsan-
lann. bir anda kendı konumlannın dışı-
na çıkarılmalan. bu insanların düşlerınin
bileötesindekıgerçeklerle bir anda vüz-
yüze gelmelerı \e bıınıın yarattığı şok. bu
\illardaedebiyat. sinema. ti\ atro gibı re-
sim sanatına da yansı\acaktır. Nedim
Günsur'un Hamburg-îstanbul Trenle-
n'nde bu yabancılık.bu kaybolmuşluk
yankılanırbacadan çıkan dumanlara ka-
rışan çığlık çığlık tren düdüklerinde..
Donup kalmiş ınsanlar geçer pencere
pencere garda donup kalmış el sallayan-
ların önunden.
Günsur'un naif duyarlıklı bir sanatçı
olarak anılması da içinde yarattığı çocu-
ğa sıkı sıkı sanlmasıyla açıklanmalıdır.
Istanbul Güzel SanatlarAkademisi Bed-
n Rahmı Atölyesi bu duyarlığı geliştiren
fakat özüne dokunmayan sağlam bir re-
sım öğrenimi geçirmesini sağlar. Bedri
Rahmi"den resmi \e resim yapmayı çok
sevmeyi öğrenmiş; olmalıdır. Diğer öğ-
rencileri gibi.
Sonra motifi ve ardından da gelenek-
•>cl el sanatlarının ıçtenlığini. bizdenliğı-
ııı kavramış. olmalıdır Günsur. Pans'te
Lcger'ı teknik gelişiminın yanı sıra bi-
>,om belirlemesinin kaynağı olarak da al-
gılamayı başanr.Bir yandan bu vıllarda
Türk toplumunun çok yakından ilgılen-
diği Bızim Köy idealleri bir yandan Ba-
tılı ustaların kültür zenginliklerı sarar
benlığini. Kendisi için sanatsal seçimını
belirler. Öğrenimi ile pekişen sanatsal
gücünü bızim insanımız için değerlen-
dirirken içınde yaşattığı çocuk hep onun-
la olacaktır. Sonradan zorlamalı olarak
resim yapan ve acemi oldukları. scrgıler-
de sıralanan yapıtlarından açıkça belli
olan "Resim >aparlara" naıf diyenlere
gülerccsine duyarlı resimlerüretir Gün-
sur.
Bir yaşam boyu özünden hiçbır şey
kaybetmeden sürer bu çaba.. Geçtiğimiz
>az Ege'nin sıcak sahıllerinde nok-
talanana kadar. Geride içinde bü\ütüp
geliştirdiği koskocaman bir Günsur ım-
zası ile sonuçlanan resimler bırakarak...
Vakko Galeri'de sergilenen doğal bir
yaşam sevinci. sıcacık birsevgi yükü ile
özdeşleşen resimlerle Günsur'u bir kez
daha görebilmenin \e genç nesillere
tanıtabilmenin onurunu yaşıvoruz. eşi
sayın EmineGünsur'un çabalan ışiöın-
da..
IDOB Uanyeni bir gösteri
Kültür Servisi - İstanbul De\ let Opera \e
Balesı özellikle genç izleyıcılere yönelik şiir
ve müzıği buluşturan yepvenı bir gösteri
hazırladr "DüştendeGfizer
Türk şaırlennden ve Türk bestecilennden
örneklerin sunulduğu bu şıir-müzık
göstensinde Orhan V'eli'den Behçet
Necatigil'e. Adnan Sa>gun'dan L'Ki Cemal
Erkine değın pek çok sanatçının yapıtlan yer
alıyor. Müzık yönetmenlığini NuıienT.
Kotçak'ın. şiir düzenlemesini Atilla
Birkije'nin üstlendiği bu gösterinin sahne
düzeni VılmazOna\"a ait. Düşten de Güzel'ın
dekorlannı Emin Lçer. kostümlerıni Aysegül
Ale\' hazırladı. Işık sorumlusıı ise Metin
Koctürk. Metin Belgin. Ova Gökberk. Bilge
Görgan. Güler Keskinka>a. Beril Koçal.
Hüsevin Likos, Alrs Manukyan. Esen Özman
ve Necat Pınazoğlu'nun veraldığı bu şiir ve
müzik göstensı 19 \ e 26 ocak tarihlerınde
AKM Konser Salonunda saat 19.00da
sergilenecek.
Ankara Karikatür FestivaK mayısta
Kültür Senisi - Karikatür
VaktVnın düzenlediği 2.
Uluslararası Ankara Karikatür
Festıvali, bu yıl 10-14 mayıs
tarihleri arasında yapılıyor.
Festival sırasında ulusal ve
uluslararası sergiler. çizgi filnı
gösterilerı. söyleşi ve imza
günlerı gibi etkinliklerin yanı sira
'Karikatür \e İletişim'
konusunda uluslararası bir
sempozyum yapılacak.
Dünyada ve ülkemizde
karikatür konusunda
çok az vazı yazıldığı
düşûnülerek bildırilerin
kalıcılığını sağlamak
amacıyla festival
sırasında açılacak
sergilerden karikatür
örnekleriyle birlikte
sempozyuma sunulan
bildinlerın bir
katalogda toplanması
öngörülüyor.
Karikatür Vakfı.
karikatür kültürüne
katkıda buiunmak \e
kankatürdünvasının
birbırıni tammasına
olanak sağlamak amacıyla
düzenlediği uluslararası festıvalin
ilkini geçen yıl 19-23 mayıs
tarihlen arasında
gerçekleştirmiştı Festival
sırasında açılan ulusal ve
uluslararası sergilerın yanı sıra
'Karikatür ve İnsan' konulu bir
de sempoz> um
gerçekleştınlmışti. Çeşitli
ülkelerin ve ülkemizın
karikatürcüleri
karikatür ve
bildırileriyle
Ankara'da
buluşııp. çeşitli
etkmliklere
katılmışlardı.
1994 yılında
kurulan Karikatür
Vakfı"nın anıacı.
karıkatürü
yaygınlaştırmak.
bu konuda eğıtim
vermek ve
yayınlaryapmak.
Bu nedenle vakıf
merkezinde
gençlere yönelik
karikatür kursları
açılıyor. sanat eğitimi veriliyor.
Vakıf. karikatür sanatçılarının
çalışmalarını değerlendirmek ve
bu çalışmaları kıtap olarak
yayımlamak amacıy la her yıl bir
karikatür sanatçısını yılın
karikatürcüsü olarak seçiyor.
I995'te ilk olarak Muhammet
Şengöz yılın karikatürcüsü
olmaya değer görüldü.
Uluslararası Ankara Karikatür
Festivalı çalışmaları Ekim
1994'tebaşladı.
Geçen yıl ılki düzenlenen
festivale 5 kıtadan 234
karikatürcü. 512 karikatürle
katıldı. Feco. Avrupa Karikatürcü
Kuruluşları başkanı ve Tulip.
Hollanda Karikatürcüler Derneği
Başkanı Peter Nk'u«endik.
Başkan Yardımcısi Alber
Moolnaar, Ingılız öğretim üyesi
Stephen Mumberson, Ukraynalı
karikatürcü N'alentin Druzhinin
gibi yabancı konukların yanı sıra
Türkıye'den Ferruh Doğaa,Tan
Oral, Turgut Çeviker, Eray
Özbek, Atilla Ö/er, Musa Ka> ra,
festivalin geçen yılki
konuklanydı.
BUAŞAMADA
ŞÜKRAN KURD.4KUL
Kış Ortası Burgaz
45 Yıl Sonra Sait Faik
istanbul'u kiıiı bir gömlek gibı sırtımdan atarak Bur-
gaz'a çıktığımda saat 10'u geçiyordu.
Benim yaşımda adam çocuk gibi sevınir miymış.
Sevındim.
Adanın, mis gibi doğa kokan sokaklarında koşar
adım da yürüdüm. Islık da çaldım.
Içımdekı çocukla kafamdaki 70 yıllık sürgünün el
ele tutuşması ne çağnşım dınlıyordu, ne gerçeğın
yasalarını.
Sandalınız doğaya tutulmuşsa nerede duracaksı-
nız..
Sait Faik'in sandalı Burgaz.
Gün olur, sankı, bınlerce mil uzaktaki gurbetinden
bakar dünyaya. Biraz daha kendisine yaklaşmaya
uğraşır. Gün olur. kalabalıkta düşlediği insanı arama-
ya çıkar.
"Ben hikâye yazarken,
kafamdaki insanlar balığa çıkarlardı."
Anımsamaların özleme dönüştüğü bir yer var. Bur-
gaz'da tam ortasındayım o yerın.
Dürbünün ters tarafına 1951 vuruyor.
Hesaplıyorum. 1951 'de Metin {Prof. Özek) iske-
le kahvesınde beni tanıttığı zaman, 43 yaşında bir de-
likanlıymtş Sait Faik Usta.
Heybesinde sekiz kitap.
Üç beş sözcük. bılmediniz, bir ıkı satırla kişilerin şi-
irini duyumsatan öyküler.
Ve künyesinde, 1940'ta Çelme öyküsü 1944'te yıl-
lar sonra BirTakım İnsanlar (1952) adıyle çıkabilen -
Medar-ı Maişet Motoru'nda suç işledıği savıyla iki
yargılama..
Ama "Tefc Parti" döneminin sıkıyönetim mahkeme-
lerıne ıkı kez çekilmesıne karşın kurulu düzene esas
duruş göstermedi Sait Faik.
1946'da Gün dergısınde yazıyordu. Türkıye Sos-
yalist Partısı'nın organı olan bu dergı, aynı yıl, sıkıyö-
netim komutanlığınca kapatılıncaya kadar da yazdı.
"Zehir Yeşili "n\n dal budak saldığı bir dünyaya bo-
yun eğmek, yazarlık onuruna dokunuyordu çünkü.
Şimdi yazacağım satırlar onundur:
"Sanatkânn, hiç olmazsa bugünkü sanatkârın va-
zifesi, kendi yurdunda ışsizlikle, dilencilikle, haksız-
lıkla, ıstısmarcılıkla mücadeledır." (Yeryüzü, 15 Ka-
sım1951)
Okuyacağınız satırlar da benim:
"Sömürüye, haksızlığa, zorbalığa dayanan birdü-
zenden öturü...
Sait Faik'in yaşadığı dönemın belırgın özellıklerını
simgeleyen tabandakı ınsanlara bakarken duyarlığı-
nın bu temel duşünüyle hareket kazandığını söyle-
yebilirız. Hastalar, işsızler. ışınden olmuşlar, ışçiler, ba-
lıkçı teknelerınde süngü ucunda yaşayanlar, yalnız
kalmışlar, insandan sayılmayanlar, vücutlannı satan
kadınlar, çöpçü Ahmet'ler. Sait Faik duyarlığına se-
vılmeye hak kazanmış yanlarıyla yansırken, çıkarcı-
lar durumlarının pisliklerı içınde verılırler."
Nurullah Ataç, "Korkanm roman okumayanlar-
dan "demışti.
Beni de Saıt'ın yarattığı dünyaya yabancı kalanlar
korkutuyor.
British Council'dan fotoğraf sergisi
Kültür Senisi-Brıtıslı t oııncıl. Ingılız totoğrafçı Toby
Glanvılleın "Eknıek ve Taş" isımlı sergısinı ocak
ayında Türkıyeye gctınvor. (.eşıtli mc>leklerdcn
ınsanlan vansıtan 40 portreden oluşan sergı. fınncıdan
ançuez balıkçısına. garsondan gazete satıcısina kadar
çok çeşitli ınsanlan tasvır edıvor. İFSAK'ın ı^birlıği ile
lstanbul'da Emlakbank Beyoğlu Sanat Galensi'nde 16-
31 ocak tarihlen ara-.ında veralacak olan sergı.
İstanbul'dan sonra Ankara. Adana ve Mersin'de
açılacak.
Kültür ve Sanat dergisinin
'Diyarbakir Özel Sayısı'
Künür Senisi-Türkıye iş Bankası Kültür Yayınları
tarafından üç ayda bir vayımlanan Kültür \e Sanat
dergisinin 28 sayısı olan "DıvarbakırÖzel Savısı"
çıktı. Dergide genel olarak Dıvarbakırın tanh. bilım.
kültür \e sanat dünvamızdaki verı ile Dıvarbakır
anıtlan: Diyarbakır Surları. Divarbakır Delıller Hanı:
Diyarbakırlı bir aıleden gelen tanınmış üç şaır
Sülcvman Nazıf. Faik AÎı ve Mıınıs Faik Ozansoy:
Atatürk Dı>arbakırda: Turk dilınin en bü>ük
haziııesinı keşfeden Diyarbakırlı bılgın Ali Enıin
Efendı; Dıcle Üniversıtesi: Dıvarbakırlı ünlü düşünür.
sosyolog. folklorcu. şairZıva Gökalp. Dıvarbakırlı bir
şair. Cahıt Sıtkı Tarancı: Diyarbakır üstune efsaneler:
Di>arbakır müzelen gibı Dı>arbakır'ı tanıtıcı konular
\e İngılızce özetler yer alıyor.
Çağdaş Bale îopluluğu, bir gösteri
sunuyor
Kültür Senisi-Gösterilerini aralıksız 24 vıldır
sürdüren Türkıvenın tek özel bale topluluğu
niteliğindeki Çağdaş Bale Topluluğu. 7 ocak pazar
akşamı saat 2O.3Ü'da. Kadıköy Halk Eğıtimı
Merkezı'nde tüm gelıri Çağdaş Yaşamı Destekleme
Derneği Kadıkö> Şubesı'ne bırakılacak olan bir
gösteri sunuvor. Programda. topluluğuıı sanat
>önetmeııı ve koreografı Cenı Ertekîn'ın >apıtları yer
almakta. Talan Margosyan. Oral Yazıeı. Fıgen \'ücel.
Murat Kurtulmu^ ve Banu Korkutuıı dans ettikleri
yapıtlar ıse Bir \az Günü (Tchaıkovskv ı. Equıno\e
(Theodorakis). La Somnambule (Bellını).
8. Tekel Resim Yarışması
sonuçlandı
ANKARA (AA>-Tekel Genel Müdürlüğü'nün kültür
ve sanat hızmetlen kapsamında düzenlediği ve
geleneksel hale getirdiği resim yarışmasında dereceye
gırenler belirlendı. 8. kez düzenlenen vanşmava
katılan üç >üze vakın eserden elli adedı sergilenmeye.
Berke İnel'in "Gızem ve L'çgen". Muammer Çının
"Çmaraltı Keyfı". Rüçhan Şahınoğlu'nun
"Otosansür" adlı. Serpil Cmıt Görgü ile Ne^rin
Sağlam'ın da isim konulmavan eserleri. yarışmajürısı
tarafından ödüllendırildı. Sergılemeve değer bulunan
ve derece>e giren 55 eser. Ankara Kültür Bakanlığı
Dev let Güzeî Sanatlar Genel Miidürlüğü Sergı
Salonu'nda yapılan törenle sanatçı ve sanatseverlerin
beğenisine sunuldu.
İMKB'nm 1996 yılı ilk resim sergisi
KültürSenisi-Kfjııbul Menkııl Kıymetler
Sanat Galerisı'nde 1996 vılının ilk sergisi. 9 oeak salı
günü saat 19.00'da açılıyor. Ankaralı ressanı Nadıde
Akdeniz'ııı büyük boyda (200x110) 16 eserınden
oluşan ve 6 şubata kadar devam edecek sergı. aynı
zamanda sanatçının 9 kişısel sergısı olacak. Çeşitli
yarışmalarda başarı ve bırıneılık odüllennın sahibi
olan Akdenız. 1995'te 56 Dev let Resim ve Heykel
Sergisi "Resim Ödülü"ne layık görüldü.