24 Nisan 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 OCAK 1996 PAZARTESİ CUMHURtYET SAYFA KULTUR 15 Heiner Müfler tiyatrosuDİKMENGÜRÜN UÇARER Çağımızın en önemii tartışmalı oyun yazarlarından bıri olan HeİRerMüUeröl- dü. Böylesıne büyük bir yazarın, bir ay- dının. bir düşünürün. biryaratıcının bu- güne dek tiyatromuz repertuvarlarına girmemış olması. şaşırtıcı. düşündürü- cü... Türk seyırcısi Heiner Müller'i. 1993'te Uluslararası Istanbul Tivatro Festivali'nde Attis Tiyatrosu tanıfından sergilenen "Ouartet" dişında tanıma ola- nağı bulamadı. 1991 *de. festival, Attis Tiyatrosu'nu v ıne Müller'in "Medeama- terial'"ı ile da\et etmiş, ancak bu gösteri son anda karşı tarafça iptal edılmişti. Ga- ripbirrastlantı: Müller'in 6. Uluslarara- sı Tıyatro FestıvalTne gelişi de ne yazık kı. 5 Nisan Kararlan nedenıyle zorunlu olarak ertelennıışti. Çağımızı sorgulayan böylesıne dona- nımlı bir >azarın >apıtlarının ülkemızde tanınması gerektığı düşünceMnden ha- reketle. Heiner Müller'i bu yıl bir kez daha programımıza almıştık \e kendi- siyle temaslarınıızı sürdürüyorduk .. Evet. artık Müller'in festıvalimıze gelme umudu kalnıadı. ama sanıvorum mavjs ayında önemii bir vapıtını daha ızleme olanağı bulacağız. 1929'da Saksonya'da ışçi kökenli bir ailenın çocuğu olarak doğan Heiner Miil- ler. 1933 te Hitler'in şansöheolduğu sı- rada 4 vaşındadır. 1958'de'"Baba" adlı övküsünde şunlan yazar. "*31 Aralık 1933. sabaha karşı 04.00'te Sos\al De- mokrat Parti ü\esi olan babam, yatağın- dan kaldırılarak tutuklandı. l vanmış- tım. Gök>üzü simshahtı, avak sesleri \e konuşmalar duv dum. L sulca kapı\ a git- tim \e tahtalar arasındaki aralıktan, adamlardan birinin babamı tokatladığı- nı gördüm... Korkuvla vatağıma dön- düm. Bartani\e>i vüzüme çektim... Ba- bam kapıda durmordu, arkasında kah- verengi ünifornıalı askerler._ Yavasça ses- lendi. Ce\ap vermedim. "Uvuvor" dedL Kapı kapandı \c götürdüler." Onu çok et- kıleven bu olavla ılgıli olarak "Semi- ote\t"te şöv le der Müller: "*Bu, benim ilk ihanetimdi. Bu. benim tivatmmun ilk sahnesivdi." Nıtekım. ıhanet temaM ovunlannda kendinı gösterır. "Mede- amaterial"de Jason. bir bdrbar olan ka- nsına ihanet eder Aşağılanan kadın ko- casına verdiklerini kendi yöntemlerıjle geri alacaktır. Bu mitolojik öyküyle Av- rupa \e özellikle Alman tarihi arasında kurulan köprü: sömürgecılikten Hitler faşizmine, bugünün nükleer soykırım tehdidine dek uzanır. Jason'un öyküsü- nün, sömürgecılığe yönelık en eski öy- kü olduğu görüşündedir yazar. Öykünün sonu. mitolojiden tarihe ge- çıştir. Jason'un ölümüne gemisi neden olmakta. sömürü aracı sömürgecıyi vok etmektedir. Müller. buradan yola çıkarak Avrupa tarihının de sömürgeeılıkle baş- ladığını \e onu bekleyen tehlikenin Ja- son'unkivle aynı olduğunu ileri sürer Genişlemenin kaçınılmaz sonu. "Sente- tik fragmanlar"dan oluşan ovunda; ıni- toloji. tarih, çağımız gerçekİeri. düşler karjnaşık bir şıirsel bütünde toplanır. Önce faşist bir > önetimde. sonra ınan- dığı sosyalist düzende sağlam bir Mark- sist olarak yetişen Heiner Müller. dünva- nın yörüngesıne oturmamış bu politik v e ekonomik karmaşada kendı kendıni vok etnıekten başka bir şey vapamavacnğı görüşündedir. Bu görüşünu "^ağmalan- mış Kı>r, Madeamateriar \e "Vrgo- notlar'la Kır Manzarası"nda şöyle sa- vunur "...İnsanlığın hızla felakere gidi$i gösterilhor. Ti> atro. bu gklişi ancakbu fe- laketi sergHe\ert"k engellevebilir." Bu oyunlarda özellikle Alman \elngılizeni- peryalizmini eleştirir. I949'da Alnıan- va'nın bölünüşü. Müller'in daha sonra- ki vapıtlarında tanhle hesaplaşnıasında vıırgulavacjğı "Alman şizofrenisi""nin başlangıcıdır. 1953'tevo! işçilerı grevı- nın Doğıı \lman\a"yayayılmasi \eSo\- T" "Teiner f—i Müller'in ilk JL A. oyunlannda Brecht'in etkisi belirgindir. Sonraları Brecht'in diyalektik tiyatro dramaturjisindeki doğrulara yönelirken yeni bir dramaturjinin, yeni bir tiyatro anlayışının, yeni birperformans stratejisinin yaratılması gerektiğini savunur. Müller, Brecht tiyatrosunun amacını değil, metodunu sorgular. yet ordusu tarufından üç gün ıçınde bas- tırılması. >azarüzerınclederın ızlerbıra- kır 1971 "de yazdığı "Germanva: Ber- lin'dc Ölüm*'oyununda bu olavlara gen dönecektır. 1956. Müller ı<;ın önemlı ta- rıhlerden bıridır. Şubat ayında Sovyet partı kongresınde Kruschev, Stalin tero- rıznıını \crer. Aöustosta Bertolt Brecht Heiner Müller'in Çiftçiler adlı o> unu. Berlin 1976 ölür. Ekimde Macaristan'daki reform ha- reketleri, Sovyet ordulannın ülke>e gır- mesıyle sonuçlanır. "Hamletınachintı "'in ön çalışmaları bu olaylar sırasında ba^- lar. Birbedende iki ki^iliğin \arlığı \e ya- şanmakta olan toplumsal ^izofreninin ti- pikörneğidırbuoyun. Desrimci idealle- rin çökü$ü, onu sürekli tarihle yüzle:?- meye iter. Sistemi tartışmaya açar. Ger- çekİeri görmezden gelenlere, ızleyicı\e onları en \ ıırucu biçimdegösternıeye ça- lışır. "Promete'ninÖzgürlüğü"nde elıtıst kültüre değinir. Oyunda esas kahraman. işçi sınıfının temsilcisi olan Herakles'tır. PrometeiseMüller'egöreaydınkesimın ternsilcisidır ve tartıı>malı bir ki^ılige sa- hiptir. Promete'nin Herakles'in sırtında yeryüzüne inmesi. günümüzdramaturji- sinde salf dıuann kalkmasına değil. Üçüncü Dünya ülkelerıne de yöneli^tır. "Pbst-sosvalist yakla^ımın eski sosvalist modellerden farklı bir yerde olduğunun göstergesidir, bugünün dramaturjisi" dı- yorum. çünkü Müller'in metınlerinm önemii biryanıdakapalı metinlerolma- yışlandır. Heiner Müller'in iik oyunlarında Brecht'in etkisi belirgindir. Sonraları Brecht'in diyalektik fiyatro dramaturji- sindeki doğrulara yönelirken yeni bir dramaturjinin. yeni bir tiyatro anlayışı- nın. yeni bir performans. stratejisinin ya- ratılması gerektiğini sa\unur. Müller. Brecht tjyatrosunun amacını degıl. me- todunu sorgular. Burada yolu Beckert, Gcnet. Foreman, VVilson gibı yazarlarla çakışır. Müller. oyunlannda sorulara ya- nıt verme>i reddeder. Tartış;mayaaçıktir. "Çelişkilerden kurtulmanın yolu tarhş- maktan geçer" der. Bu nedenle de onun tıyatrosunda. söz ön plandadır. "Düşün- ceier, sozcüklerin içindedir \ e onlar tara- fından )önlendiriliıier." Heıner Müller. sahne üstünde kendı kontrolünde bir dünyanın pevgamberi olmadığmı sa\u- nur. "()>unlanmda tartışmalan. \üzleş- melfri öne çıkarma>a çafışırım. Önere- cek çözümlerim \oktur. Beni tek ilgilen- diren şey, hesaplaşmak." Bu yazının deıienmesınde yararlanı- lan ka\naklar: Hamletmachıne and Other Texts for ıhc Stage. Robert VV ilson and His Collaborators Pertbrming Arts Journal 28-30 Theater 1984 Içimizdekî çocuğu yaşatalım,.. Pr.KIVMETGİR.\V Özellikle şu son giinlerde buna çok gereksinimimiz \ar. tçımızdekı çocuk yajjamalı. Sıcacık se\giler. karşılık bck- lenmeyen iyilıkler. katışıksız güzellik- ler. çıkarsız selamlar \e >ürekten gelen doğru sözler duymav a çok fazla gerek- sinlmımiz var. Güven gibı se\ ginirı de anlamını ıınut- mus olamayız. Pek fazla hissedemiyor- sak. gizlediğımızden olnıalı Şurada he- men arkamızda. > ıllann örttüğü fakat as- la >ok edemediği çocukluğumuzda sak- lanmıştırkuşkusuz. Yaşamadaha sıkı sa- rılnıamız \e daha hoşgöriilü bakabılme- mız ıçın. orada sessizce farketmemizi beklemektedir Yalın doğrular. gerçek duygular \e annmış ^e\giler duyumsa- mak ıçıngelıntekraryaşamasına ızın \e- relim içimızdeki çocuğun. Nedim Gün- surgıbı... Türk resminin ünlü ustası Nedim Gün- sur yaşamı boyunca bu erdemi > aşatma- yı ba>ardı Resımlerine yansıdı duyarlı- ğına ışık tutan çocukluğu. Sıkı sıkı sanl- dı içındeki çocuğun doğruluğuna. dü- rüstlüğüne. se\gisine\eyapmacıksiz fa- kat üretken haval gücüne. Kımı zaman birmadenişçisıninyaşamçıkmazina. kı- mı zaman kızamıktan ölen çocukların dramınaaçıldı buduyarlık. Hüzün hüzün tmallereyansıdı. Çaresizliklerin doğru- larlaaşılacağını \urgulayarak. Bazenbır tren istasyonunda yolcular uğurladı Gün- sur. bazen uçurtmalarla kapladı gökyü- zünü umut umut. Resim resim çoğalta- rak... Lunaparklarda yakaladı çoğu kez Günsur'u içınde gızlice büyüttüğü ço- cuklugu. Dönme-dolaptan gökyüzüne uçuşan \e dönenerek artan se\gilerle kapladı yaşadığı dün\ayı. Iplerin üstün- Günsur'un naif dınartıklı bir sanatçı olarak anıİması da içindc >aşarn»ı çocuğa sıkı sıkı sanlmasnla açıklanmalıdır. Istanbul (>ü/el Sanarlar Akademisi Bedri Rahmi Atöljesi bu duyarlığı geliştiren fakat ÖTÜne dokunma>an sağlam bir resim öğrenimi geçirmesini sağlar. Bedri Rahmi'dcn resmi >e resim \apma>ıçok sevme>i öğnenmiş olmalıdır. Diğer öğrencileri gibi. de rahat adımlarla ılerleven eambazlar yaşam zorluklannın becen \e özginen- İe aşılacağını vurgular. Büvük alanlarda kurulan sirkler. renkli veco^kulu bıreğ- lence dünyasında becerinin şaşırtıcı bo- > utlannı >akala\an çocuk/luk lann hayal dünyalanna sınırsız ufuklaraçarak katı- lır. Boşluklan sarmalayan renk renk ba- lonlargibi . Yaşam eski ahşap evlerle çevnlı par- ke taşlı sokaklarda akar gıder. At araba- lannın dolaştığı sokaklarda. Günsur'un çocukluk yıllarının esinlerini koruyan mekanlarda... Istanbul uecekondularca ku^atılmadan. beton.ırmelerle saıılmıı- dan önce resimlenirGtinsur tarafından. Günsur'un günlerı Büyükdere'de bir es- ki konakta sürer uzun yıllar. Hıç bozul- madan. Nedim Günsur'un Istanbul resımleri- nin bir önemii grubunıı da gurbetçiler oluşturacaktır.Almanya">a gönderilen Türk ışçılerinin dramı \ansir bu resım- lere. 1960 Türkiye"-.inın kentleşme ol- gusu ile birlikte başlayan Almanya'ya insan gücü göçü. bırçok sanatçı gibı. Günsiır'u da etkileyecektır. Doğduğu. büyüdüğü toprak \e verlesımolan kö>ü- ııun dışında hıçbır \er tanımavan ınsan- lann. bir anda kendı konumlannın dışı- na çıkarılmalan. bu insanların düşlerınin bileötesindekıgerçeklerle bir anda vüz- yüze gelmelerı \e bıınıın yarattığı şok. bu \illardaedebiyat. sinema. ti\ atro gibı re- sim sanatına da yansı\acaktır. Nedim Günsur'un Hamburg-îstanbul Trenle- n'nde bu yabancılık.bu kaybolmuşluk yankılanırbacadan çıkan dumanlara ka- rışan çığlık çığlık tren düdüklerinde.. Donup kalmiş ınsanlar geçer pencere pencere garda donup kalmış el sallayan- ların önunden. Günsur'un naif duyarlıklı bir sanatçı olarak anılması da içinde yarattığı çocu- ğa sıkı sıkı sanlmasıyla açıklanmalıdır. Istanbul Güzel SanatlarAkademisi Bed- n Rahmı Atölyesi bu duyarlığı geliştiren fakat özüne dokunmayan sağlam bir re- sım öğrenimi geçirmesini sağlar. Bedri Rahmi"den resmi \e resim yapmayı çok sevmeyi öğrenmiş; olmalıdır. Diğer öğ- rencileri gibi. Sonra motifi ve ardından da gelenek- •>cl el sanatlarının ıçtenlığini. bizdenliğı- ııı kavramış. olmalıdır Günsur. Pans'te Lcger'ı teknik gelişiminın yanı sıra bi- >,om belirlemesinin kaynağı olarak da al- gılamayı başanr.Bir yandan bu vıllarda Türk toplumunun çok yakından ilgılen- diği Bızim Köy idealleri bir yandan Ba- tılı ustaların kültür zenginliklerı sarar benlığini. Kendisi için sanatsal seçimını belirler. Öğrenimi ile pekişen sanatsal gücünü bızim insanımız için değerlen- dirirken içınde yaşattığı çocuk hep onun- la olacaktır. Sonradan zorlamalı olarak resim yapan ve acemi oldukları. scrgıler- de sıralanan yapıtlarından açıkça belli olan "Resim >aparlara" naıf diyenlere gülerccsine duyarlı resimlerüretir Gün- sur. Bir yaşam boyu özünden hiçbır şey kaybetmeden sürer bu çaba.. Geçtiğimiz >az Ege'nin sıcak sahıllerinde nok- talanana kadar. Geride içinde bü\ütüp geliştirdiği koskocaman bir Günsur ım- zası ile sonuçlanan resimler bırakarak... Vakko Galeri'de sergilenen doğal bir yaşam sevinci. sıcacık birsevgi yükü ile özdeşleşen resimlerle Günsur'u bir kez daha görebilmenin \e genç nesillere tanıtabilmenin onurunu yaşıvoruz. eşi sayın EmineGünsur'un çabalan ışiöın- da.. IDOB Uanyeni bir gösteri Kültür Servisi - İstanbul De\ let Opera \e Balesı özellikle genç izleyıcılere yönelik şiir ve müzıği buluşturan yepvenı bir gösteri hazırladr "DüştendeGfizer Türk şaırlennden ve Türk bestecilennden örneklerin sunulduğu bu şıir-müzık göstensinde Orhan V'eli'den Behçet Necatigil'e. Adnan Sa>gun'dan L'Ki Cemal Erkine değın pek çok sanatçının yapıtlan yer alıyor. Müzık yönetmenlığini NuıienT. Kotçak'ın. şiir düzenlemesini Atilla Birkije'nin üstlendiği bu gösterinin sahne düzeni VılmazOna\"a ait. Düşten de Güzel'ın dekorlannı Emin Lçer. kostümlerıni Aysegül Ale\' hazırladı. Işık sorumlusıı ise Metin Koctürk. Metin Belgin. Ova Gökberk. Bilge Görgan. Güler Keskinka>a. Beril Koçal. Hüsevin Likos, Alrs Manukyan. Esen Özman ve Necat Pınazoğlu'nun veraldığı bu şiir ve müzik göstensı 19 \ e 26 ocak tarihlerınde AKM Konser Salonunda saat 19.00da sergilenecek. Ankara Karikatür FestivaK mayısta Kültür Senisi - Karikatür VaktVnın düzenlediği 2. Uluslararası Ankara Karikatür Festıvali, bu yıl 10-14 mayıs tarihleri arasında yapılıyor. Festival sırasında ulusal ve uluslararası sergiler. çizgi filnı gösterilerı. söyleşi ve imza günlerı gibi etkinliklerin yanı sira 'Karikatür \e İletişim' konusunda uluslararası bir sempozyum yapılacak. Dünyada ve ülkemizde karikatür konusunda çok az vazı yazıldığı düşûnülerek bildırilerin kalıcılığını sağlamak amacıyla festival sırasında açılacak sergilerden karikatür örnekleriyle birlikte sempozyuma sunulan bildinlerın bir katalogda toplanması öngörülüyor. Karikatür Vakfı. karikatür kültürüne katkıda buiunmak \e kankatürdünvasının birbırıni tammasına olanak sağlamak amacıyla düzenlediği uluslararası festıvalin ilkini geçen yıl 19-23 mayıs tarihlen arasında gerçekleştirmiştı Festival sırasında açılan ulusal ve uluslararası sergilerın yanı sıra 'Karikatür ve İnsan' konulu bir de sempoz> um gerçekleştınlmışti. Çeşitli ülkelerin ve ülkemizın karikatürcüleri karikatür ve bildırileriyle Ankara'da buluşııp. çeşitli etkmliklere katılmışlardı. 1994 yılında kurulan Karikatür Vakfı"nın anıacı. karıkatürü yaygınlaştırmak. bu konuda eğıtim vermek ve yayınlaryapmak. Bu nedenle vakıf merkezinde gençlere yönelik karikatür kursları açılıyor. sanat eğitimi veriliyor. Vakıf. karikatür sanatçılarının çalışmalarını değerlendirmek ve bu çalışmaları kıtap olarak yayımlamak amacıy la her yıl bir karikatür sanatçısını yılın karikatürcüsü olarak seçiyor. I995'te ilk olarak Muhammet Şengöz yılın karikatürcüsü olmaya değer görüldü. Uluslararası Ankara Karikatür Festivalı çalışmaları Ekim 1994'tebaşladı. Geçen yıl ılki düzenlenen festivale 5 kıtadan 234 karikatürcü. 512 karikatürle katıldı. Feco. Avrupa Karikatürcü Kuruluşları başkanı ve Tulip. Hollanda Karikatürcüler Derneği Başkanı Peter Nk'u«endik. Başkan Yardımcısi Alber Moolnaar, Ingılız öğretim üyesi Stephen Mumberson, Ukraynalı karikatürcü N'alentin Druzhinin gibi yabancı konukların yanı sıra Türkıye'den Ferruh Doğaa,Tan Oral, Turgut Çeviker, Eray Özbek, Atilla Ö/er, Musa Ka> ra, festivalin geçen yılki konuklanydı. BUAŞAMADA ŞÜKRAN KURD.4KUL Kış Ortası Burgaz 45 Yıl Sonra Sait Faik istanbul'u kiıiı bir gömlek gibı sırtımdan atarak Bur- gaz'a çıktığımda saat 10'u geçiyordu. Benim yaşımda adam çocuk gibi sevınir miymış. Sevındim. Adanın, mis gibi doğa kokan sokaklarında koşar adım da yürüdüm. Islık da çaldım. Içımdekı çocukla kafamdaki 70 yıllık sürgünün el ele tutuşması ne çağnşım dınlıyordu, ne gerçeğın yasalarını. Sandalınız doğaya tutulmuşsa nerede duracaksı- nız.. Sait Faik'in sandalı Burgaz. Gün olur, sankı, bınlerce mil uzaktaki gurbetinden bakar dünyaya. Biraz daha kendisine yaklaşmaya uğraşır. Gün olur. kalabalıkta düşlediği insanı arama- ya çıkar. "Ben hikâye yazarken, kafamdaki insanlar balığa çıkarlardı." Anımsamaların özleme dönüştüğü bir yer var. Bur- gaz'da tam ortasındayım o yerın. Dürbünün ters tarafına 1951 vuruyor. Hesaplıyorum. 1951 'de Metin {Prof. Özek) iske- le kahvesınde beni tanıttığı zaman, 43 yaşında bir de- likanlıymtş Sait Faik Usta. Heybesinde sekiz kitap. Üç beş sözcük. bılmediniz, bir ıkı satırla kişilerin şi- irini duyumsatan öyküler. Ve künyesinde, 1940'ta Çelme öyküsü 1944'te yıl- lar sonra BirTakım İnsanlar (1952) adıyle çıkabilen - Medar-ı Maişet Motoru'nda suç işledıği savıyla iki yargılama.. Ama "Tefc Parti" döneminin sıkıyönetim mahkeme- lerıne ıkı kez çekilmesıne karşın kurulu düzene esas duruş göstermedi Sait Faik. 1946'da Gün dergısınde yazıyordu. Türkıye Sos- yalist Partısı'nın organı olan bu dergı, aynı yıl, sıkıyö- netim komutanlığınca kapatılıncaya kadar da yazdı. "Zehir Yeşili "n\n dal budak saldığı bir dünyaya bo- yun eğmek, yazarlık onuruna dokunuyordu çünkü. Şimdi yazacağım satırlar onundur: "Sanatkânn, hiç olmazsa bugünkü sanatkârın va- zifesi, kendi yurdunda ışsizlikle, dilencilikle, haksız- lıkla, ıstısmarcılıkla mücadeledır." (Yeryüzü, 15 Ka- sım1951) Okuyacağınız satırlar da benim: "Sömürüye, haksızlığa, zorbalığa dayanan birdü- zenden öturü... Sait Faik'in yaşadığı dönemın belırgın özellıklerını simgeleyen tabandakı ınsanlara bakarken duyarlığı- nın bu temel duşünüyle hareket kazandığını söyle- yebilirız. Hastalar, işsızler. ışınden olmuşlar, ışçiler, ba- lıkçı teknelerınde süngü ucunda yaşayanlar, yalnız kalmışlar, insandan sayılmayanlar, vücutlannı satan kadınlar, çöpçü Ahmet'ler. Sait Faik duyarlığına se- vılmeye hak kazanmış yanlarıyla yansırken, çıkarcı- lar durumlarının pisliklerı içınde verılırler." Nurullah Ataç, "Korkanm roman okumayanlar- dan "demışti. Beni de Saıt'ın yarattığı dünyaya yabancı kalanlar korkutuyor. British Council'dan fotoğraf sergisi Kültür Senisi-Brıtıslı t oııncıl. Ingılız totoğrafçı Toby Glanvılleın "Eknıek ve Taş" isımlı sergısinı ocak ayında Türkıyeye gctınvor. (.eşıtli mc>leklerdcn ınsanlan vansıtan 40 portreden oluşan sergı. fınncıdan ançuez balıkçısına. garsondan gazete satıcısina kadar çok çeşitli ınsanlan tasvır edıvor. İFSAK'ın ı^birlıği ile lstanbul'da Emlakbank Beyoğlu Sanat Galensi'nde 16- 31 ocak tarihlen ara-.ında veralacak olan sergı. İstanbul'dan sonra Ankara. Adana ve Mersin'de açılacak. Kültür ve Sanat dergisinin 'Diyarbakir Özel Sayısı' Künür Senisi-Türkıye iş Bankası Kültür Yayınları tarafından üç ayda bir vayımlanan Kültür \e Sanat dergisinin 28 sayısı olan "DıvarbakırÖzel Savısı" çıktı. Dergide genel olarak Dıvarbakırın tanh. bilım. kültür \e sanat dünvamızdaki verı ile Dıvarbakır anıtlan: Diyarbakır Surları. Divarbakır Delıller Hanı: Diyarbakırlı bir aıleden gelen tanınmış üç şaır Sülcvman Nazıf. Faik AÎı ve Mıınıs Faik Ozansoy: Atatürk Dı>arbakırda: Turk dilınin en bü>ük haziııesinı keşfeden Diyarbakırlı bılgın Ali Enıin Efendı; Dıcle Üniversıtesi: Dıvarbakırlı ünlü düşünür. sosyolog. folklorcu. şairZıva Gökalp. Dıvarbakırlı bir şair. Cahıt Sıtkı Tarancı: Diyarbakır üstune efsaneler: Di>arbakır müzelen gibı Dı>arbakır'ı tanıtıcı konular \e İngılızce özetler yer alıyor. Çağdaş Bale îopluluğu, bir gösteri sunuyor Kültür Senisi-Gösterilerini aralıksız 24 vıldır sürdüren Türkıvenın tek özel bale topluluğu niteliğindeki Çağdaş Bale Topluluğu. 7 ocak pazar akşamı saat 2O.3Ü'da. Kadıköy Halk Eğıtimı Merkezı'nde tüm gelıri Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Kadıkö> Şubesı'ne bırakılacak olan bir gösteri sunuvor. Programda. topluluğuıı sanat >önetmeııı ve koreografı Cenı Ertekîn'ın >apıtları yer almakta. Talan Margosyan. Oral Yazıeı. Fıgen \'ücel. Murat Kurtulmu^ ve Banu Korkutuıı dans ettikleri yapıtlar ıse Bir \az Günü (Tchaıkovskv ı. Equıno\e (Theodorakis). La Somnambule (Bellını). 8. Tekel Resim Yarışması sonuçlandı ANKARA (AA>-Tekel Genel Müdürlüğü'nün kültür ve sanat hızmetlen kapsamında düzenlediği ve geleneksel hale getirdiği resim yarışmasında dereceye gırenler belirlendı. 8. kez düzenlenen vanşmava katılan üç >üze vakın eserden elli adedı sergilenmeye. Berke İnel'in "Gızem ve L'çgen". Muammer Çının "Çmaraltı Keyfı". Rüçhan Şahınoğlu'nun "Otosansür" adlı. Serpil Cmıt Görgü ile Ne^rin Sağlam'ın da isim konulmavan eserleri. yarışmajürısı tarafından ödüllendırildı. Sergılemeve değer bulunan ve derece>e giren 55 eser. Ankara Kültür Bakanlığı Dev let Güzeî Sanatlar Genel Miidürlüğü Sergı Salonu'nda yapılan törenle sanatçı ve sanatseverlerin beğenisine sunuldu. İMKB'nm 1996 yılı ilk resim sergisi KültürSenisi-Kfjııbul Menkııl Kıymetler Sanat Galerisı'nde 1996 vılının ilk sergisi. 9 oeak salı günü saat 19.00'da açılıyor. Ankaralı ressanı Nadıde Akdeniz'ııı büyük boyda (200x110) 16 eserınden oluşan ve 6 şubata kadar devam edecek sergı. aynı zamanda sanatçının 9 kişısel sergısı olacak. Çeşitli yarışmalarda başarı ve bırıneılık odüllennın sahibi olan Akdenız. 1995'te 56 Dev let Resim ve Heykel Sergisi "Resim Ödülü"ne layık görüldü.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle