29 Mart 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 10 OCAK 1996 ÇARŞAMBA 14 KULTUR Jııüaıı Barnes: Gölgedeki pardbKültür Servisı - Karanlığı sevmez ama gölgede durmayı sever. Romanlan habersızce çıkar onaya ama asla silik değıldır. Birdil ustasıdır ama konuşmayı pek sevmez. Neşelidirama içe dönük bır neşedir onunki. Ünlü olmak konusundaki duyarlılıgiyla ünliidür. Tanınmak ister ama görünmek istemez. Rahat göriinür ama her an sauınmadadır. Julian Barnes yapıtlanyla her an gündemde kalan. ama kişisel yaşantısını basınin olabildiğince uzakta tutmaya çalışan bir insan Türk okurlan. Barnes'ı "10. 5 Bölümde Dünya Tarihi" (Afa Yayınlan). "Seni Sevmiyorum' (Boyut Yayınlan ), 'Flaubert'in Papağanı' (Can Yayınlan). "Geceyı Anlat Bana" (Aynntı Yay ınları) adlı romanlany la tanıyorlar. Barnes'e göre bir yazann özel yaşamını merak etmek "abesle iştigal". Ona göre "Bu sorunun ceyabı yazann yapıtlarında zaten var". Barnes'in kitaplarında ise bu yanıta rastlamak oldukça zor. Aksine. kısa öykülenni topladığı "Cross Channer kitabı bir yığın soruyu gündeme getıriyor. Örnegin yine bu kitabın son öyküsii şu soruyu gündeme getiriyor: Yazmak için yaşamı küçümsemek mi gerekiyor? Barnes a sorulan sorular genelde yanıtsız kalan sorulardır. Ona göre bu sorunun yanıtı da yok. Ama merak etmeyi sürdürmeli, araştırmalı. Philip Larkin'in dızelerinı anımsatıyor Barnes. "Bütün caddeyi yağmalasam ne olurdu? Ya da diz çöküp dua etsem? Masanın başına oturunca ve kâğıtlaria başbaşa kalınca. etrafınızda küçük bir dünya kalır zaten" Öyküleri zaman zaman yaşamın temposundan yorgun düşen insanlan aniatıyor. O ıse bu öykülerden oldukça farklı olarak sanki bir vahada yaşıyor gibi. Kendisini rahatsız eden. yaratıcıtıgmt sekteye uğratan insanlar yok etrafında. Tam bir Fransız gibi tanımlanıyoretrafında. Şık ve bakımlı. Ingiltere'de o fahri bir Fransız. Fransa'da ise onurlandmlmış bir ingiliz olarak karşılanıvor Barnes"ın yapıtlan. Fransa'da birçok ödül alan. Oxtbrd"da Fransızca eğitimi alan Barnes boş zamanlarıııın çoğunu da Fransa'da geçirmeyi tercih ediyor. Fakat Fransa onun içın yaşaııılacak değıl. ıncelenecek ve gezilecek bir yer. Aradaki kanal onun için gerekli \e gü\enlı bıruzaklık. Barnes kitaplannı yoğun araştırmalar sonucunda yazıyor. Öyle yoğun kı. bazen rahatsızlık \erecek ölçüde, tam bir belgesele de dönüşebiliyor bu yüzden romanlan. Barnes'ın romanlarındakı erkekler genelde komik tipler. Kadınlarsa tam tersi. Bunun nedenini Barnes. kadınlann erkeklerden daha güvenilir olduğunu söyleyerek açıklıyor. Bames kadınlara romanlannda genellikle doğru ve güzel sözler söyletiyor. Barnes. aynı zamanda iyi bir sporcu. Kriket oynayan. bisiklete binen Barnes. spor hakkında konuşurken daha rahat. Kalecilik yaparken 8 gol yediği maçı gülerek aniatıyor. Edebiyat. Bames'a göre spordan farklı. "Çünkü" diyor Barnes. "Sporun belirii kurallan \ardır. Ben ise kurallan yıkmaktan hosjanınm." Rekabet de Barnes "a göre bir şey değil. Yanşmaktan da yarıştırılmaktan da hoşlanmıyor o. Barnes dedektif romanlan yazdığı taknıa adı Dan Kavanagh soruldugu zaman ise gülerek "Zavallı Dan. Uzun zamandır tek bir satır bile yazmadı. Sanırım benim başanmı kıskanıvor" diyor. Şöhret Bames'a göre aniden gelen ve kısa zamanda kaybolan bir şey. Barnes yirmi yıl önce çok ünlü olan ve şimdi yaşamını sürdürebilmek için adına bağış toplanan Angus Wilson"u anımsatarak. "insan yaşlandığı zaman meyvelerini toplayabileceği ağaçlar dikmeli" diyor. Barnes yakında 50. yaşını yeni bir kitapla kutlayacak. Yaşamını genelde yaşıyla ölçen. 20'sinde artık çocukluğunu geride bıraktığına karar veren. Barnes. 50. yaşgününü nasıl kutlayacak acaba'.' '•Bir vıl boyunca kutlayacağun'1 diyor Barnes. "Biitiin bir yıl boyunca yapmak istemediğim hiçbir şeyi yapmayaeağım. İkinci bahanmı yaşayacağım" Bames. bu yıiı mutluluk yılı ilan etti ve kutlamalara başladı. Bu yıl çıkan kitabı ise 50 yaş sıkıntısını belli etmemeye çalışan bir havada. Bir şairin hunharca olumu KültürServisi-Yönetmenligini Marcos Zurinaga'mn yaptığı 'Death In Grana- da"(Granada*da Olümı adlı film Ispanva Içsavaşı süresınce gerçekleşen olaylan, özellıkle efsaneleşmış ünlü Granadalı şa- ir. Federico Garcia Lorca'nın ölümünü konu edınıyor. Aktör Miguel Ferrer. 'Death In Grana- da' fıimındekı Lorca'nın ölümünü 'Is- panya'nın utancı" olarak tanımlıyor. Bu. aynı zamanda fılmın mesajını özetleyen önemlı bır çağrı. Bu konu 1970'lere ka- dar birçok Ispanyol ıçın karanlık ve kas- \etlı bıryapı oluştururken. cesurbır Jrlan- dalıolan lanGibson ın Lorca" nınölümü- nün acı szerçeğını ortaya çıkarmasıyla de- ğişime ugruyor. Resmı kaynaklara göre Lorca' nın öldürülmesinin nedenı onun polıtık ınançlan. ama resmı olmayan bir açıklamaya görede Lorca'nın öldürülme- sinesebep onun ho- moseksü- el olması. 1 9 9 6 Ve n e d i k Film Fes- tıvali' nın açılış fil- mı -olan 'Death In Grana- da % . Mar- cos Zurl- naga tara- fından se- naryolaştırılmış. Andy Garciajeroen Krabbe ve Esai Morales'ın yer aldığı çok ilginç bır yapım. Ayrıca yöııetmen Mar- cos Zunnaga "La gran fiesta*" adlı yapı- tıyla (ilk Ponoriko fjlmi> Oscar'a aday olacak. Yapımcılığını BobKatz'-.nüstlen- dığı film içın Zunnaga şunları söylüyor: "Kışkırncı olduğunu biliyorum. Fakat be- ninı amacım kışkırtmak değil. Benim amacım sanatın. yaşamın ve ölümün eşsiz derecede harmanlandığı ahenkli bir film yapmak. Ben insanlann uç bir durumda nasıl davrandıklannı sınamak istiyorum. Bir sanatçı oiarak benim amacım. İspan- >a İçsavaşı'mn korkulannın. dehşetinin insanlar tarafindan öğrenilmesi". Verdi'nin bilinmeyen çalışmalan Kültür Servisi-A\rupa'nın önde gelen müzık kurumları ünlü bestecı Verdi'nin 100. ölüm yıldönümü içın 2001 yılında görkemlı programlararayışı ıçinde. 1995 yılı ıçensinde ünlü bestecinin daha önce hiç bilinmeyen çalışmalan ve el yazması pek çok besteleri günışığına çıkarıldı. Bu önemlı belgeler. 1960 yılında Italyan kompozıtör Nino Rota'nın Verdi'nin org içın >azdığı valsini bulup. Vlsconti'nin 'İİ Gattopardo' adlı fllmınde kullanmasın- dan bu >ana bestecinin bilınmeven çalış- malarını ortava çıkarmak adına gerçekleş- tirilen en bü\ük buluşlardan bıri olarak değerlendırili- \or. Arahk aşında ünlü müza>ede ku- ruluşu Sot- hebv "s de üze- nnde Verdfnın el yazısıyla \az- dığı pek çok besteyı yüksek rakamlardan satışa sundu. 1995>ıh başla- nnda da ünlü bestecinin ikı bilinmeven bestesının dünya prömiyerlerı Parma ya- kınlarındaki Salsomaggiore operasında vapıldı. Bu iki çalışma Hans Moldenha- ueradlı bir koleksiyoner tarafindan uzun yıllar saklanmış ve sonunda VVashing- ton'dakı Kongre Kütüphanesi'ne teslim edilmişti. Verdi'nin 1832 - 1843 yıllan arasında tamamladığı sanılan ve gün ışı- ğına çıkmamış bır başka bestesı de geçen yıl içerisınde bulundu. ancak akademıs- yenler. bu bestenın Verdi'ye ait olup ol- madıgı konusunda henüz net bir karar ver- mışdeğıller. Parma"daki Verdi Araştırma Enstitüsü Başkanı Pieriuigi Petrobelli ün- lü bestecinin yaşamının son dönemlerin- de ürettiğı 22 sayfalık kapnçyonun dün- yada ilk seslendirilişini gerçekleştirecek. Verdi'nin 1830'larda yazdığı bu yapıt Fıdenza Katedralı arsiv görevlısı Âmos Aimi tarafindan 38 yıl bovunca saklan- mış. Verdi'nin ünlü >apıtları 'La Tra\i- ata".'Nabucco', 'La Forzedel Destino'dan esıntiler taşıvan bu büyük yapıt konusun- da Petrobelli önemli birgerçeğın altinı çi- ziyor. "Verdi'nin bu çalışması bizlere, onun müzik yaşamının ilk dönemleri ko- nusunda önemli bilgiler \erecek'". Yitip gideııleriıı ardmdan... DL'YGl PL'RGL'N "Kadınlar da Vardır". "Lanetliler". "Dullara Yas Vakışır" \e "Onunla Gii- zeldim" adlı >apıtları\la tanıdıgınıii' Erendiz Atasii'nün son romanı 'Dağın Öteki^iizii'. Remzi Kitabe\i'ndençık- tı. AtasiTnün deyimiyle öyküyle roman arasında gezinen biranlatı "Dağın Öte- ki Yüzü". Annesi Hadiye.babası Faik'in anılarına \e cumhunşetin idealist öğ- retmen kuşaklarına saygıyla kaleme al- dığı son kitabı üzerine söyleştiğimiz Atasü. annesının ölümünden sonra on- dan kalanlan ıncelerken 1930 ve 40'lar- da. anne \e babası arasındaki yazışma- lan bulmuş olmasa bu kitabı kaleme ala- mavacağını belırtiyor. Onceden tasarlanmadan. biranlamda rastlantıların oluşturduğu 'roman iköy- kü arasında gezinen' bu kıtap. >azann bırbırı ardına kaybettıği aile büyükleri- nin ardından onlann anısına yazdığı bır ağıt ya da Atasii'nün deyişiyle 'mersi- ye'sankı. 'Kadınlık durumu üzerine',araştıran. yazan ve bu >önüvle de oku> ucunun 'fe- ministbiryazar' olarak tanıdığı Erendiz Atasü. femınıst söylemin örtük bir bı- çımde sezilebileceği yeni romanıyla okurunu belki de bir ölçüde şaşırtabile- ceğini söylüyor. Atasü. yitip giden aile bireylerinin ar- dından birer öykü yazmayı düşünmüş önce. Ancak. tasaffadığı öykûfer ve o insarıların vaşamŞri'araslnda öÇle'Öe's nnlıklı anlatı köpiüleri kurulmuşkı. ka- leme alınanöyküleruzunsoluklu bır ro- mana doğru yol almaya başlanıış. Cum- huriyetın idealist. öz\erilı kuşağının çektiği sıkıntılar. 1. Dünya Savaşı'nın ardından ölüme \argılı bır lıalkın veni- den doğuşu \e bu mücadelede henüz ilk gençliklerini yaşayan bir a\uç insanın dırenç-li yaşamöyküleri çıkmış ortaya. Atasii'nün annesi, romanın temel figür- lerinden bırıni oluştursa da ailenin diğer bırey lerı v e arkadaşlar da birer birer gir- mişler romanın kapısından içeri. Oğrenını içingittiği Ingıltere'den "\a- tanahiznıet etmek'sorunıluİDkve büın- ii}le.âene» cumburi\î«ıı geıŞt. idealist ögretmeni \ icdan'ın ve aılestnın ö\ kü- sünügünümüzedek getireıı"Dağın Öte- ki Yiizü", kurgusuv la bır "dönem ronıa- nı'nı çağrıştıriNor. Balkan Savaşı. I. Dünya Savaşı gibi tarihsel gerçeklikle- nceden tasarlanmadan, bir anlamda rastlantılann oluşturduğu 'roman ile öykü arasında gezinen' 'Dağın Öteki Yüzü', yazann birbiri ardına kaybettiği aile büyüklerinin ardından onlann anısına yazdığı bir ağıt ya da Erendiz Atasü'nün deyişiyle 'mersiye' sanki. rın yani sira. Atasü'nün deyimiyle genç öğretmen \'icdan'ın. yani annesinin Ga- zi Mustafa Kerf"al ıle görüşmesi gibi düşsel öğelerraşırgibı görünsedeaslm- da tamamen gerçek payı taşıvan bölüm- lerden oluşuyor. Atasü. belgelerin yani sıra kendinden de çok şey kattıgı romanında Gazi Mus- tafa Kemal'ı de romanın kahramanlan arasına katıyor. O'nun ruh halini betim- 3 lerkefl yârariaridığF Yakup Kadri'nîrı anılannda. Kadri'nin kalemindençıkan- larla kendi anlatımı arasındaki benzer- liklen görünceduyduğuse\incıanlatan Atasü. "Bir dönem romanı olmasınaça- baladım"diyor. Gazetelerı. dergileri ta- rayarak 1930'lu \e40'lı yıllara yönelik giriştigi titiz araştırma sonucunda orta- ya çıkan romanın oluşumunda. aile bi- reylerinin yazışmalannın da önemli pa- yı \ar. Atasü. henüz böyle bir kitap ya- zacağını bilmezken okuduğu yüzlerce mektup olduğunu söylüyor: bu mektup- lar sayesinde dönemin ruhuna ulaşma- da daha az zorluk çektiğini belirterek. Dört kardeşin giderek birbirinden ay- rılan. uzaklaşan. ama sevgi bagını yitir- meyen ilişkilerini aktarmada mcktupla- nn büyük yardımı olmuş Atasü'ye. Yaz- maya başiarken. romanda sözünü ettigi kişilerin ıç dünyalanna ulaşabilmede kuşkusuz biricik kaynağı olmuş bu ya- zışmalar. Yazma sürecinde anne ve babasının iç dünyalanna yönelik bir 'yolculuğa' çık- tığını söylüyor Atasü. Bu yolculuk. ya- şarken onlara ilişkin ulaşamadığı nok- taları. iç dünyalannı anlayabilmesini sağlıyor. "İnsanlarla iKşkilerimizle de bunu > a- şamı\or muyuz? Giindelik hayatın getir- diği kısıtlamalar içerisinde çevremizde- kileri bütiinüvle. kuşbakışı olarak de- ğerlendirebili>or mu>iız?'" Yazma süre- ci boyunca bu kaygılarla hareket eden Atasü. 'Dagin Öteki Yüzii'nü kaleme ahrken "İştebu koşullanmalanaşmaya, aikmdeki kişileri bir anne >a da baba olarak değil,yaşamın hütünü icerisinde- ki hallemle görmeje çalıştım" diyor. Kendi kahramanı ileözdeşleşen herya- * 2ar gibi Alasü de "Kendimi Mlann ye- rine kovmaya çalıştım. kimi zaman an- nem, kimi zaman babam oldum" diyor. Zaten yazar. yarattığı kişilerin san- cılannı. tutkulannı. ihanet ve bağlılık- lannı yaşayan insan değil mi? George Michael beş yıl aradan sonra dönüyor kültür Servisi - George Michael 5 yıl sonra "Jesus To A Child" adlı şarkıyla geri dönüyor. Ancak ünlü müzisyenın bir yıldız olarak mı, eski bir kahraman olarak mı dönecegi merak konusu. Bu hafta George Michael için önem- li bir hafta. Çünkü beş yıl aradan sonra bir albüm çıkartacak olan Michael. ilk parçasını bu hafta içerisinde piyasaya sürüyor. George Michael en son başansını "Careless Whisper"adlı parçavla elde etmış. albüm milyonlarca satmış. rad- yolar Careless Whisper' ı bıktırana kadar çalmıştı. Ama bu büyük başan yıllarön- ceydi. Peki şımdi ne olacak? Michael'in ilk solo albümü Faith 15 milyon satarken. ikincisi **Listen Wit- hout Prejudice** ıse lıstelerde üst sıralar- da yer bulmasına rağmen 5 milvonluk bir satış rakamında kalmiştı \e 40 mil- yon dolar harcanarak. sıkıntılarla hazır- lanan 3. albüm hem yapımcılan hem Ge- orge Mıchael'ı sıkıntıya sokmuş görü- nüvor. Görüşler farklı. Yapımcılarbualbüm- den büyük başan bekliyorlarama. Mic- hael'in Wham dönemindeki menajeri Simon Napier-Bell'e göre anık müzik dünyasında George Michaele aldıran yok. Tabii bu sözleri ticari kıskançlık olarak vorumlayanlarda var. Yeni Geor- ee Michael'in taraftarlan bu albümün mgiltere listelerine 1 numaradan girece- ğini ve sanatçıyı 1996'nın kralı vapaca- ğına emin. George Michael ise bu yorumlara al- dırmıyor ve satış gününü bekliyor. Ona göre, insanlar bu belirsizlik içinde yara- tılan havaya aldırmayacak ve albümü alacaklar. Bu Michael için bir varolma. geri dönebilme savaşı. George Michael"ı müzik dünyasına 1982 yılında kuruian Wham tanıtmıştı. Andre\\ Ridgele\ ıle kurdukları ikilı. kı- sa zamanda kenar nıahalle gençleriııc seslenen şarkılanvla 20 milvonluk satış rakamlarına ulaşmış. ikilivi lüks kulüp- lere taşımıştı. 1987 vılında W ham dağıldığı zaman ise George Michael henüz 24yaşında\- dı. \\hanı içerisinde kimtn daîıa müzis- yen olduğu yolunda başlayan tartışma- ların ardmdan Michael. "Faith" albü- mü% ie veteneğiııi ispat etme çabası içe- G eorge Michael, beş yıl sonra 'Jesus to a Child' adlı şarkıyla geri dönüyor. Ancak ünlü müzisyenin bir yıldız olarak mı, eski bir kahraman olarak mı dönecegi merak konusu. Uk solo albümü 15 milyon satarken. ikinci albümü 5 ınilyonda kalmıştı. Şimdi ise 40 milyon dolar harcanarak hazırlanan üçüncü albüm hem yapımcılan hem de sanatçıyı sıkıntıya sokmuş görünüyor. İlk parçasını bu hafta içinde piyasaya sürecek olan George Michael için bu. bir varolma, geri dönebilme savaşı. risıne girdi. Bu albüm Wham dönemin- deki ha\ranlann yani gençlerin beğeni- sını kazandı. ama Michael'a yetmemiş- ti bu. Ciddıye alınmak istiyordu sanatçı ve "Listen VVithout Prejudice"te bunu denedi. Ama vanlış bır adım atmıştı Michael ve bu vanlış adım albümün sa- tışının İngiltere'de oldukça düşük kal- masına sebep oldu. Fakat albüm Ingilte- re'nin tersine Amerika'da bomba sibi patladı. Ardından Vfichael'in rurneye çıkmayı reddetmesı. medyadan kaçma- sı sıkıntılı günlerin başlangıcı oldu ken- disi için. Yükümlülüklerini yerine ge- tirmemesi. kendisine. uzun mahkemele- re. büyük para kaybına ve en az iki yıl müzikten uzak kaİmasına maloldu. Listen VVithout Prejudice'in Faith'ten daha az sarması Michael için sürpriz de- ğildi. Çünkü kendisi. daha az popüier. daha az ticari ama ilerde gurur duyabi- leceği şeyler yapmak istiyordu. George Michael değişmiş. daha efendi olmuştu. hem gıyim tarzı. hem saç biçimi değiş- ti bu dönemde. Belki de bu değişim gerekli ve nor- maldi. Hatta. Blur'un solisti DamonAl- bam'm "Bu yaşta, Smash Hits dergisi- ne kapak olmak değil benim istediğim" diyerek. Michael'in yıllar önce keşfetti- ği şeyi dogruluyordu. George Michael. büyümek için büyük bir bedel ödedi yapımcılanna. Onun gençlere seslenen şarkılanndan büyük para kazananlar istemiyordu bunu. Bu mücadelesi. sanatçıya bir prestij ve gizemli bir görünüm de kazandırdı. Es- kiden uyuşturucu bağımlısı insanlann hayranı kitle. belki de Madonna ve Prin- ce gibilerin sayesinde artık karşılannda kontrollüaklı başında insanlar istiyorlar karşılannda. Bütün bu yaşananlann ardından dün- yanın en büyük yapımcılanndan biri olan Sony şırketinin istemedigi değişim gerçekleşti. yeni albüm tamamlandı. Michael bu albüm için, "Yaptığım en doyurucu çalışma" diyor. Önümüzdeki hafta içinde bu degişiklığin dinleyicile- rini de doyurup doyurmayacağranlaşı- lacak. Fakat müzik piyasasındaki genel eğilim. satış açısından bir garanti olsa da. liseli kızlara seslenmekten vazgeçip daha "cool" takılmak. Tori Amos, artık 6 9O'larm Kate Bush'u Kültür Servisi- 'TuhaF diye nitelen- mekten hiç hoşlanmıyor. Ama biraz 'tu- haF bir genç kadın aslında. Son yıllann yetenekli genç şarkıcılarından Tori Amos'a göre 'Kadınlar, 2000 yılı aşkın birzamandırerkcklerin ilham kavnagıol- maktan öte>egecemedi. Ama artık kadın- lar da yaratıcılıklannı ortaya koymaya başladılar" Genç şarkıcı. 'Artık Mona Lisa değil, Lconardo da Vinci olmaya so- yunu>or kadınlar" diyor. Kendi yaşındaki pek çok kadın şarkı- cıda olmayan ayrıksı bir kışiliğe sahip Tori Amos. Ülkemizde de ilgi gören ilk albümü 'Littte Earthquakes' (Î991) ile dünya listelerinı zorlayan genç şarkıcı, ] 994'te çıkardîğı ikinci albümü 'Lnder The Pink' ile Ingiltere listelerine bir nu- maradan girdı. Son albümü 'Boys for Pe- le" ıse dığeralbümlerini aratnıayacak ka- dar nıteTikli bir çalışma. İngiltere'de 2 milyon gibi yüksek bir satış rakamına ulaşan albümün dikkat çeken özellikle- rinden biride 19. vüzvılın popüierçalgı- lanndan. "hapsicord" gibi. günümüzde artık kullanılmayan bir enstrümana yer verilmesi. Albüıne adm? \eren Pele. bir zamanlann ünlü BreziKalı futbolcusu olan Pele değil elbette. Havvaiı yerlileri- nın adadaki bir \olkan tanrıçasına \erdik- len ısım Tori Amos. albümü lıazırlama- dan önce. Havvaıı Adalannda tanıştığı bır verlı büyücü kadinın kendısını çok etkiledığini söylüyor. Albümü hazırlar- ken aynı zamandu kendıne yönelik bir yolculuğa çıkan Amos. 'Bu albünıde. içimdeyaşayan pekçok kadını tanıma nr- satı buldum" diyor. Şarkılarında kolay kolay dile getiril- meyecek konuları ışleyen Amos. kimi za- man tecavüzü kimi zamansa mastürbas- >onu aniatıyor. Cinsel ya da ahlaki her türlü tabuyıı yıkan sözlerle gündelik ya- şamın pek el değmemiş. hatta toplum ta- rafindan sansüre uğratılmış aynntılarına dalıvor. Küçüklüğünden ben din ve seks üzerine düşündüğünü söyleyen Amos. Kızılderi kökenli bırailedengeliyor. Ge- leneklerine sıkı sıkıya bağlı dındar bir anne-babanın kızı olan Tori (gerçek adı Marv Ellen)çocuk yaşta başladığı klasik müzik eğitimıni sürdürmekten vazgeçe- rek. veııi yetme çağında Led Zcppelin'c. Beatles'a \e erkeklere yönelmış. Ancak bu alışkanlıklann yeri çok geçmeden bü- yük tutkusu müzik tarafindan doldurul- muş. Profosyonel aniamda şarkı söyle- meye. Washington'daki 'ga>'kulüplerin- de başlayan Tori Amos, ilk şarkılarını 'Y Kant Tori Read'adını verdiği biramatör kayıtta toplamış. Başlangıçta pek umut vermeyenbu çalışma sonrasındaanlaştı- ğı plak şırketi batınca genç şarkıcı Ame- rika'dan uzaklaşmak fikrine kapılmış. Yapmak istediğınin daha alışılmadık bir şeylerolduğunu fark eden Amos. müzik- te ticari kaygıların ön planda tutulduğu Amerika'yı ardında bırakarak soluğu İn- giltere'de almış. 'Doğru bir karar verdi- ğimi şimdi anlıvorum" diyor genç şarkı- cı. Ve, Ingilızlenn deyimiyle o artık '90'ların KatcBush'u K U L T U R t Ç İ Z İ K . K A M İ L M A S A R A C I * Kültür Bakanı Fikri Sağlar: ı Müzelerin i soyulmasından ] Başbakan sorumludur ANK.4RA (AA)- Kültür Bakanı Fikri Sağlar. 184 müze. 616 ören verı ve 3 milyona yakın tarih esen kıt olanaklarla koruduklarını belirterek, müzelerdeki hır- sızlıklardan bakanlığın kad- ro ve para ihtiyaçlanıu kar- şılık vermeyen vetkılılerın. Başbakan fansu Çiller ve ekibının sorumlu olduğunu söyledi. Bakanlığın dün\a- nın en önemlı tarihi mıra.M- na sahip bır ülkenın kültür varlıklarının koruvuculıığu- nu yaptığım belırten Bakan Saglar. yurtdışına kaçırıldı- ğını sandıkları 3 bın 148 ese- n takıpettiklerını ıfadeede- rek. bugüne dek Başbakan- lık'tan 3 bm kadro iie biitçe- dekı paylarının artlınlması- nrıstediktefinik ^|lcak bıf^' leplennm Başbakanhk \e Maliye Bakanhğı'nca red- dedildığını vurguladı. Fikri Saglar. bır toplantı- da Topkapı Sarayının ko- runması ıle ılgilı olarak da Bakanlar Kurulu'nda birçok kez ıstekte bulunmasına kar- şın yanıt gelmedığını \e so- nunda Başbakan Tansu Cil- ler'e. bu ihtıyaçların karşı- 1 lanması konusunda. "Artıh size değil. Allah'a güv«ni>tH rum \e emanet edi>orum" dedığını de aniatarak. "Bu- gün bir hırsızlık söz konusu ise.bundan nugünkü Başba- kan >e etrafındaki zihni\et sorumludur" dedı. Sdğlar. kiiltürden tasarruf vapıljnıayacağını da ıfade ederek. "Bu zihniyetin \ıkıl- nıası laam. Var olan kültür \aıiıklanna sahipçıkma zih- niveliııi/ \arsa bunun gcre» ğini \erinegetirirsiniz. l ma- nm. bundan sonra da aynı zihnİNet de\am etmez" dedı Hırsiziık olaylannın daha çok Vakıflar Genel Müdür- lüğü'ne bağlı kurumlardan .. k»iıse vc camilerde gerçek l^tfşme dikkatf <j0<en S& lar. bu kurumun ıhtı>açlan- nın da karşılanması gerekti- ğını söyledi. Bakan Sağlar, Berganıa Sunağı'nınTürkıve yelade- sı konusundaki bırsoru üze- rine. Alnıan hükümetının elındekı belgelerı istedıkle- rını \e görüşmelerın sürdü- Sünü bıldırdi. OmerUluç'un son çalışmalan... Kültür Servisi- Çalışma- lannı Paris'te sürdüren Ömer L'luç. son çalışmala- nnı Istanbul Atatürk Kül- tür Merkezi \e PG Art ga- lerilerinde sergiliyor. AKM sanat galerisinde eserlerini izlediğimiz sa- natçının PG Art galerisin- deki sergisi ise 16 Ocak'ta açılıyor. Fransız eleş- tinnen Catheri- ne Vlillet. Uluç'un eserle- ri için I994'te- ki bir televiz- yon programın- da şöyle demiş- ti: " . . . Ö m e r Uluç'un res- minde beni çe- ken yönlerden biri çok iyi bi(- diğim kendi modern kültü- rüne ait bazı ol- gulan Ömer'de bulabilmem. Resmindeki ha- reket Action Painting' ile bir referans oluştu- nıyor. Ajnı zamandadesen ile rengi tamemen bağdaş- tirmış olan Matisse'in ha- reketi ilejesth İe de bağlan- tıh. Ömer'in işinde kendi kültiirüne ait olan bu mo- dernliği buluyorum. Fakat ele alınışı. işlenişi. beklen- nıedik ve değişik bir biçim taşıyor. Paris'te \e New Ybrk'ta yaşayan ressamlar- da hiçbir zaman rastlama- dığım şekilde. Ömer'in res- minin özgünlüğünü sağia- \an. bastırarak, tekraıia-. narak, sistematik olarak yapılan. çok belirgin. naif sa\ ılabilecek bir nitelik ta- şıyan jestüel harekctinin içersine figür \e imaj sok- masıdır..." Metnini John Berger'iri yazdığı Galeri Ne\. A4 Of- set Atölye yavını olan bir kıtap serginin açıhşı ile bir- likte izleyicilere sunula- cak. Nezihe Meriç, oyununu ŞT'nden çekti Kültür Servisi- Yazar Ne- zihe Meriç. bu yıl Ankara DevletTıyatrosu'ndasahne- lenen "Çın Sabahta" adlı oyununun. kendisınin habe- ri olmadan Istanbul ŞehırTi- yatrolan repertuvanna alın- masına karşı çıkarak. oyu- nun buyıl o\Tianmasını Lste- medığını söyledi. Nezjhe Menç oyununun oynanma- masmı ıstemesmin nedenini "Ben. oyun çaiışmalannda rejisör, yazar. oy uncu i>birli- ği yapılması gerekti0ne v ü- rekten inanıyorum. Aynca tiyatroy u ve bu tarz çalışma- yı çok seviyorum. çok istiyo- rum. Oysa bu yıl. çalışmala- nının yoğunluğu nedeniyle, aynı oyunun çalışmalarına ikinci bir kez katilmam ola- sı değir bıçımınde açıkladı. Oyununun oynanmamasını ıstemesmin tek nedenının bu olduğunu ^urgulayan Mer- iç. kesııılıkle başka bir ne- denı olnıadığıııı söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle