27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İrntivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı Orhan Erinç • Genel Yayın Koordınatoru Hikmet Çetinkaya 0 Yazıişlerı Mudıırlerı fbrahim S ıldu .Dinç Tayanç. (Sonımlu) 0 Haber Merkezi Mudurü Hakan Kara O Görsel Yönetmen Fikret Eser Dı; Haberler Ergun Balcı • l.stıhbarat Y alcın Çakır 9 Ekonomı Bülent Kı/anlık A Kültür Handan Şenkoken 0 Spor Abdülkadir Y ücelman • Makaleler Sami Karaören 0(,eMn Sıvfertin Tnrhan • Duzeltme Abdullah Vazıcı0Bılgı-Bel- ge Edibe Buğra A Fotograf Erdoğan Köseoğlu Ya\ınKunıkı İlhanSelçuk Ba^kanl Orhan Erinç, Okta> Kurtböke Özgen Acar. Hikmet Çetinka>a. Şükran Soncr. Ergun Bakı, Din( Ta\anç. İbrahim \ ıldii. Orhan Bursalı, Mustafa Balbav -\nkara Temsılcısr Mustafa Balbay • Haber Mûdürü N4üesseseMudiıruErolErkut*K.o- MEDYA C: • Yonetım MEDYA G: • DoğanAkın Ataturk BuKan No 125. K.at 4. Bakanlıklar- ordmatör Ahmet Korulsan • Kurulu Başkanı-Genel Yoneiım Kurulu AnkaraTel. 4195020(" hatl. Faks 4W502T#lzmırTem- Muhasebc Bülent Yener • Idare Mudur Gûlbin Erduran Başkanı - Genel »ılcısı SerdarKrak.H Zı>aBlv 1352 S 23Tel.4411220. Hüsevin Gürer • Uletme Önder • koordınator Reha Müdür Cstün Ak- Faki 4419117 • Adana TemMİcısı Çetin Y'iğenoğlu, Inonû Çelik • Bilgı-tşlem \ail tnal • Bıl- Işıtman • Genel Mudür men •Murahhas Cd 119S No 1 Kat I.Tel. 3522550. Fak> 3522570 gısavar Sıstem Mürüvet ÇBer Yardımcısı Min«Akdağ uye BoraGoaenç ^ a)imla> an \e Basan: Yenı Gun Haber Ajansı. Basın ve Yayıncılık A Ş Turiocaiıtad 39 41 CaialoŞlu 34334 Ist PK 246 lslanbu] Tel ı0 212) 5 C 05 05 OOhan (0 2!2ı 513 85 «= 9 EYLÜL 1995 tmsak 5.03 Güneş:6.31 Öğle: 13.09 Ikındı: 16 42 Akşam 19.32 Yatsı: 20.55 MEDYACTel 51407 53 - 513 95 80 - 513 84 60-61. Faks 5118466 Yardım kampanyası • İstanbul Haber Servesi - Kan hastalığına yakalanan 9 yaşmdaki Emre Pilaz. yaşamınını sürdürebilmek için, tedavı masraflanna katkıda bulunacak yardımseverlerin kendisine el uzatmalannı bekJıyor. IÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi"nde tedavi gören Emre"nın. hastalığa karşı yaşamını sürdürebilmesi için, ayda iki kez 16 milyon değerindekı Sandoglobulin serumu bağlanması gerekiyor. Yardım etmek ısteyenler, Yapı Kredi Bankası Kartal-Soöanlık Şubesi 13303-3 noîu hesaba para yatırabilirler. Psîkiyatri Kongresi • Haber Merkezi - Bu yıl otuz bırincisi gerçekleştirilecek olan Psikiyatri Kongresi'nde " Duygudurum bozukiuklan. depresyon ve şizofreni" konulanna ağırlık venlecek. Kongre, 27-30 eylül tanhlennde. Harbıye'deki Askeri Müze ve Kültür Sıtesi'nde yapılacak. IAML konferansı • Haber Merkezi - Uluslararası Boşanma Avukatlan Akademisı (IAML) her yıl gerçekleştirdiği boşanma. ve aile hukuku konulannda uzman olan üyelerin katildığı konferansını. bu yıl Istanbul'da yapacak Konferansın bu yılki eğitim programı. genel olarak Islam adaleti ve lslam aile hukukunu kapsıyor. Gökova'da Erek'e tepki • Haber Merkezi - Bodrumlu Gönüllüler ve Gökova Sürekli Eylem Kurulu adına Saynur Gelendost. Ulaştırma Bakanı Ali Şevki Erek'in Gökova"ya havaalanı kurulacağına daır açıklamalanna tepki gösterdı. Gelendost. yayımladığı yazılı bjldiride, "Halka sormadan. halkın paralanyla ve ıyice incelemeden temeller atıldığında, aslında kültür mirasının yok edilişinin temellen atılmış olur" dedi. Doğalgaz kitabı tstanbul Haber Servisi - Makina Mühendisleri Odası (MMO) tstanbul Şubesi tarafından, doğal gaz kullanan ve kullanmayı düşünenleri bilgilendirmek amacıyla hazırlatılan "Halkın Kullanımı için Doğal Gaz Temel Bilgileri" kitabı, bugün ücretsiz olarak halka dağıtılacak. En uzun yüzme Türkiye rekora • tstanbul Haber Merkezi - Spor Akademisi mezunu Engin Sönmezoğlu. denizlerimizdeki kirliliği protesto etmek amacıyla Marmara Denizi'ni kuzeyden güneye yüzerek geçmek için, dün sabah Poyrazköy Filburnu'ndan hareket etti. Atlas dergisinin sponsorluğunda gerçekleştirilen maraton için 8 aydır çalıştığını söyleyen Sönmezoğlu, 62 millik (115 km kadar) bu maratonu tamamlayabilirse en uzun mesafe yüzme Türkiye rekorunu kırtnış olacak. Turizmde farklı anlayış: Alışveriş ve tembellik yapmadan, yöreyi bilinmeyen yönleriyle keşfetmek Kültür tutkınıu için gezüer • Faruk Pekin'ın aslında kimya mühendisi olduğunu bilen çok azdır. 12 Mart, 12 Eylül süreçlerinde yıllar süren cezaevi yaşamına sürükleyen siyasal kımliği, DİSK danışmanlığından sonra, Türkiye'ye kültür turizmi anlayışını yerleştiren, gezilen yöreyi bugüne kadar keşfedilmemiş özellikleri, sivil toplum tarihi ile göstermeyi başaran bir insan. ŞÜKRA1S SONER Faruk Pekin'le çıçeğı burnunda bır gazeteci ola- rak tanışmıştım. Boğaziçı Ünıversitesi Kımya Bölü- mü öğrencisi, siyasal kim- liği olan bir öğrenci lideriy- di. En son 1968-69 öğrenci birlıği başkanı olarak, oku- lun özlük sorunlanndan ge- nel eğitim. ülke sorunlanna uzanan bir çizgide çeşıtli etkinlıklerin içinde hep ön- de yer aldı. Sonra Ant dergisi ile baş- layan bir gazetecılik. DISKe bağlı Maden-lş. Lastik-Iş. Kimya-lş sendi- kalarında eğitim uzmanlığı sürecı var. 12 Mart döneminde ay- dınlar davası sanığı olarak. çeşıtli yazılanndan aynca. 2 yılı bulan bır hapis yaşa- mı. Tekrar gazetecilik ve sendikalarda. derken DlSK'te eğitim uzmanlığı, basın dairesi müdürlüğü ve en son başkan danışmanlı- gı. Ve 12 Eylül ile birtıkte 3 yılı aşan bir hapis yaşamı daha. DİSK savunması DlSKin, sendikalannın ideolojisinin oluşmasında önemli katkısı olduğu. en azından pek çok yazılı bel- geyi kaleme almış, ilke ve karar metinleri, tüzüklere, yayınlara en çok emeği geçmiş kişilerin başında ol- duğu bilinir. Aynı şeyler do- gal olarak DİSK savunma- sı için söylenebilir. Ozetle sendikal hareke- tin, işçi sınıfının görünen sendika liderlerinin arka- smda, görünmez aydın emekçilerin temel direkle- nnden bindir. Hâlâ da dı- şardan danışman olarak DlSK'le bağlan kopma- mıştır. Ucundan ucundan gazetecilik, yazı yazma alışkanlıgı da sürmektedir. Bu gazete okurlannın önemli bir bölümünün en azından isim olarak tanıdı- ğı ve DtSKMe özdeşleştir- diği. siyasal kimliği ile bil- diği Faruk Pekin'in son on yıldır yoğunlaştığı, uzman- İaştığı bambaşka bir alan var. Kültür turizminin öncflsü Faruk Pekin, tatillcrde sa- dece güneşlenmek, tembel- lik yapmak. ahşverişe çık- mak istemeyenler için, farklı birbirikim, farklı bir yaşam isteyenler için. Tür- kiye'de kültür turizminin öncüsü olmuş bir kişi. Kültür turizminin dünya- Kültür rurlarının.ge/inin amacına göre değişen araştirmacı \e bilim adamlarından oluşan uzman kadrolan bu- lunuyor. Bövlelikle de klasikleşmiş turizm rehberliği kalıplannın dışına çıkılı\or. (Fotoğraf: EDİBE BUĞRA) da da çok uzun ve yaygın bir geçmişı olduğu söyle- nemez. Turizm ve kültür tu- rizmı denince bıle tarih me- raklılan için, rehberler ön- cülüğünde bılinen tarihi yerlenn gezdınlmesı önce akla geliyor. Oysa adını "festjval" sözcüğünden al- mış. FESTTunzm'ın kültür gezilerinde klasık. bilinen yerler dışına çıkılıyor. Sıra- dan rehberin yerını. gezınin konusu ile bağlantılı araş- tırmacı. uzman kişiler alı- yor. Farklı bir bakışaçısı ile turizm olayına yaklaşılıyor. 6 saatlik Istiklal Caddesi gezisi 40 yıllık bır Istanbulluya her gün geçtiği yerler gez- diriliyor. Orneğin Istiklal Caddesi gezisi 6 saat sürü- yor. Bütün binalan, mima- ri özellikleri. yaşanmış sıvil toplum tarihi ile tanıtılıyor. Haliç'i tanımak istiyorsa- nız. 5-6 gününüzü alacak turlara katılmanız gerekı- yor. Haliç'i yaşanmış bütün uygarlıklan. tarıhsel doku- su, efsaneleri ız bırakmış toplumsal olaylan, toplum- sal yaşam dokusu ile birlik- te tanıyorsunuz. Sivil top- lum tarihini öğrenmiş olu- yorsunuz Karadenız turu denince. akhnıza kıyı şeridi. kentle- ri. ünlü tarihi eserleri ile ta- nıtılması gelır. Sabahın er- ken saatlerinde kalkılarak. ulaşılabilecek en ıç noktala- ra. yaylalara. bütün doğa güzelliklerıne varılması. kültür mirasının bılinen bellı başlı eserleri dışında kalanlarının keşfedilmesi akla gelmez Canlı dın. dıl günlük yaşam, tartışmalar \e sorunlara kadar akla ge- lebilecek her alanda bılgi edinilecek. yöre insanı ile günlük yaşamında dıyalog ıçine ginlecektır. Faruk Pekin "i kültür tu- nzmıne. bambaşka bir dün- yaya. farklı bır turizm anla- yışına sürükleyen olaylan, nedenleri bulmaya çalışıyo- ruz.. Öğrencılik yıllannda tarih egitimi hocalan nede- • tstanbul dediğiniz, klasik turlarla, ünlü müzeleri ile birkaç günde gezilir. Fest programında ise otuzu aşan değışik anlayışta İstanbul gezisi düzenleniyor. Sadece bellenmiş cami ve kiliseleri ile değil, her gün önünden geçtiğimiz, örneğin Karaköy Ziraat Bankası binasını 130 yıllık tarihi, Viyana Bankası öyküsü ile, Eyüp'ü işçi sınıfı tarihi, yaşanan sosyal olaylarla birlikte tanımak var. mozâiği. müzıği. fokloru ile yakından izlenecek. bi- linmeyen olağanüstü güzel- likteki ahşap oymacılık sa- natı ömekleri camileri, ge- leneksel mimarisı görüle- cektir. Karadeniz toplumsal yapısı. Ev yerleşiminin ni- ye dağınık olduğu, dil ve dınler tarihi. siyasi yapısı. ni ile turizm ilgisi ve mera- kı var. O yıllarda rehberlik eğitimi ve rehberlik çalış- maları da söz konusu. 1985'te hapisten çıkış son- rası işsiz kalınınca, sendı- kacılarla birlikte turizm şir- keti kuruluyor. Sonrası bi- raz kendiliğinden gelişiyor. Önce dışardan gelenlere yönelık toplumsal içerikli turlar gündeme geliyor. Türkiye'yi toplumsal ya- pısı ile birlikte tanımak is- teyen yabancı gruplara. gruplann ilgı alanlarına bağh toplumsal içerikli tur- lardüzenleniyor. Fabrikalar gezdirilıyor. alanlann ılgilı uzmanlan ile görüşmeler düzenleniyor. mekânlar. kültürel özellikler. köylere kadar ulaşılarak canlı ör- neklerle tanıtılıyor. Nedeni terör değil Faruk Pekin zamanla bu türden turlann azaldığını anlatıyor. Nedeni bızım sandığımız gıbı terör değil. Bu türden turlara eğılımli Batının sivil toplum örgüt- lerı. ağırlıklı sendikalar. de- mokratik örgütlenmeler. Türkiye'yi demokratıkleş- me sorunu ile bağlantılı protesto etmek üzere. bir tür cezalandırma karan alı- yorlar. Türkiye'ye yönelık. tanımaamaçlı turlannı iptal ediyorlar. İşte bu nedenle onlar da ıçerdeki turiste yönelik. toplumsal. tarihsel içerikli. "kültürgezisi" diye bir tarz geliştiriyorlar. Tarih ve Toplum dergisi kadrosu ile birlikte, daha önce Türki- Faruk Pekin'in turizme ilgisi öğrencilik \ıllanna dayanıyor. O zamanlarda rehberlik egitimi ve rehberlik çahşma- lanyapınış. Yıllarcaişçilereseminerlerdüzenlemiş.eğirtm vermiş.(Fotoğraf: KUBİLAY TÜNTÜL) MESELA DEDİK ERDAL ATABEK ir hırsız seni öptöğûnde dişlerini say" diyor, bir Ibrani atasözü. Doğrusu hereve lazımtüründenbiruyan. Biz- ler 'hırsız' deyince hep elini başkası- nın cebine gızlice sokan birini öğren- diğimiz için modern hırsızlanpek ta- nıyamıyoruz. Yani bırisini öperken dişlerini çalan hırsızlara da dikkat et- mek gerektiğini bu atasözünden öğ- reniyoruz. Para kültürüyle içli dışlı olanların deneyimlerinden gelmesi de atasözünün önemini arttınyor. Belki de eksik dişlerimiz böyle bi- zi öpen hırsızlann marifetidir. Kesi- ci dişleri keskın hırsızlar, azı dişleri- ni azılılargötürmüşolabilir. Vatanda- şın kendinı öpenlere karşı uyanık davranması, ağzını kapayıp gözünü açması münasip olur. Sonradan 'an dişlerim, ^ h dişlerim" demektense zamanında tedbirli olmak daha doğ- rudur Bir yıMa zengin oiduysan... Itı ayda ipe çekilebUirsin. Bu da ttalyanlann atasö- zü. Bu bıze pek uymuyor. Belki Italyaîda böyle olabilir, ama bi- zim buralarda bir yılda zengin oiduy- san sadece meşhur olursun. Böyle hızlı zenginleri topluma örnek diye gösterirler, röportajlan falan yapılır. nasıl zengin olduğu hızlı geçilirken parasını nasıl harcadıği ağır çekimle verilir. Gittiği yerler moda olur. ye- diği yemeklerde keramet bulunur. Sık sık televizyona çıkıp memleket meseleleri üzerindekonuşur. Gençle- re zengin olmanın faziletleri konu- sunda akıllar verip onlan teşvik ed- er. Sen bir yılda zengin olmaya bak. Bir hırsız seni öptüğünde.. ye'de de smırlı ömeklerle denenmış. dünyada da ör- neklen olan kültür turlarını gündeme sokuyorlar. Böy- lece rurizmin düzeyini yük- selten. farklı birbirikim al- mak isteyen. farklı yaşa- mak. tatil yapmak isteyen- lere seslenen. kültürel renk- leri içinde toplayan. yeni bir tarz gelişiyor. Öylesine benımsenip, yerleşiyor kı. bugün gele- neksel tunzm kalıplan için- de çalışan pek çok önemli turizm firması. piyasa şir- ketleri de aynı yoldan git- meyi seçerek. kültür turlan düzenlemeye başlamış bu- lunuyor. Faruk Pekin'in turizmei- liğınin, kültür turizmine dö- nüşmesi. çok fazla kimlik ve yapısı. geçmışi ile de bağlantılı. Ne de olsa yıl- larla işçilere eğitim vermiş. semıner düzenlemiş bır in- san. uzmanlaşsa da klasik tunzm rehberı kalıplannın ışter ıstemez dışına çıkıyor. Öncelıkle kendisı ıçm tur düzenledığı yörelerin bilin- meyen. keşfedilmemiş bü- tün doğa güzelliklerini. kül- tür eserlerinı. sivil toplum tarihini keşfetmek. öğren- mek gereğinı duyuyor. Yıllar öğrenmek. öğren- diklerinı aktarmak, daha çok öğrenmek için oku- mak, okumak. araştırma yapmakla geçiyor. Bu ara- da Kültür Bakanlığı. Mar- mara Ünıversitesi, Bilar da turizm üzerine hocalığı da var ve sürüyor. Ve tabii ki kültür turları- nın, gezi amaç v e konulan- na göre değişen, araştırma- cı. bilim insanlanndan olu- şan zengin bır uzman kad- rosu var. Sadece İstanbul için 30'u aşmış turlann ko- nusuna göre seçilmiş uz- manlar arasında Murat Beh ge, arkeolog Mehmet İhsan Tunay, Prof. Faik Yaltınk. arkeolog Nezih Başgelen. Prof. Afıfe Batur, Doç. Ba- haTanmangibi isimleri sa- yıyor. Böylece gezerken Belgrad ormanlarını flora yapısı "ağaçlan ve bitki ör- tüsü"ile birlikte tanıyor. yıllardır önünden geçtiğiniz Karaköy"deki Ziraat Ban- kası şube binasını, 150 yıl- lık tarihi, Viyana Bankası kimliği, miman özelliği ile, bağlantılı bankacılık geliş- meleri içinde görmeyi öğ- renıyorsunuz 30 yıl çahştığı bina Faruk Pekin, Karaköy Gümrük Han'ı anlatırken. tura katılan bır kişinın. "30 yıl bu binada çalışmıştım. Geçmişi hakkında hiçbir fıkrim yoktu" diye söze gi- rişini iİginç bir anı olarak aktanyor. Türkiye"detatıli- ni, boş zamanını farklı ge- zerek değerlendirmek, bu arada yaşadığı çevreyi fark- lı gözle görmek. tanımak is- teyen önemli bir kitlenin var olduğunu. bunlann su- nulan farklı turizm anlayışı- nı severek benimsedikleri- nı anlatıyor. Türkiye'nın kültür mo- aziğinin özellikle bu tür bir tunzm gelişmesıne çok el- verişli potansiyele sahip ol- duğunun altını çıziyor. Ya- şanılan çevrenin doğal gü- zellikleri, kültürel zengin- liklen. toplumsal tanhi üze- rinde uzmanlaşmış insanla- nn bilgi birikimlerinin top- luma ulaştınlmasında kül- tür turizminin önemli bır araç olacağına ışaret ediyor. Turistik bölgelerde çöp savaşları BÜLENT ECEVİT ANTALYA-Turizm bel- delerinde çöplük sorunu çözüm bekliyor. Antalya. Alanya, Side ve Kemer bölgelerinde halıhazırda kullanılan çöplük alanlan dolduğu ya da yerleşim yerlerine çok yaklaştığı için koku yayılıyor. Yenı bulunan çöp alanlan için civar köylüler tepki göster- diği için buralar kullanıla- mıyor. Turizm Bakanlı- ğı "nda çöp sorunuyla ya- kından ilgilenerek. önü- müzdeki yıllarda sorunun büyümemesi için önlem arayışınagirdi. Antalya merkezinde Ke- pezüstü'nde bulunan şim- dikı çöplük alanı. kent gi- nşinı sağlayan karayoluna yakın olduğu için özellikle sıcak havalarda meydana gelen koku rahatsız ediyor. Büyükşehır Belediyesi. alt belediyelerle birlikte görü- şerek sorunu çözmeye ça- lışıyor Basın Müşavirli- ği'nden yapılan açıklama- da alınan geçicı önlemler sayesinde pıs kokunun ön- lemini aldıklannı, ancak birkaç yıl içinde yeni bir çöp alanı ve çöp yakma te- sıslerinin geliştirileceği bildırildı. Alanya Belediyesi ilçe- nin çöpünü Yumru Dağı eteklerine döküyor. Ancak burası da dolduğu için ye- ni çöplük yeri arama çalış- maları başlatıldı. Alanya Altyapı Hizmetlennı Ge- liştirme Bırliği (ATAK) ile Turizm Bakanlığı ortakla- şa bir proje hazırladı. OD- TÜ uzmanlannca bölgede Avsallar kasabasına yakın bır yer belirlendi. Orman ve özel mülkiyet arsalann- dan oluştuğu için orman- dan izin alınmasına karşın şahıslar tarafından açılan davalann uzaması nede- niyle burası da kullanıla- mıyor. Yeni bir yer daha bulunduğunu söyleyen Alanya Beledıye Başkanı Cengiz Aydoğan. *Avsallar tarafındaki çöplük için böl- ge halkından tehditler geli- yor. Proje 19 milyar liraya ihaleedilmesine karşın mü- teahhidin elemanlan bölge- ye çalışmava giremiyortar. Yeni yer için de 10Ö kilo- metre yol >apılması gereki- yor. Aynca her seferinde bir aracın 200 kUometre yok kat etmesi gerekiyor. Bu da masrafı arttıracak. Ama bunu bile göze akJık. Yeter ki bir an önce çöplük alanı- mız olsun, sıkınhmız gide- rilsin" dedi. Günlük 150 ton kadar çöp çıktığını vurgulayan Aydoğan. merkezi sistem bir çöplük alanı oluşturma- yı önerdiklerini ve Manav- gat. Side. Alanya. Gazipa- şa"yı da içine alan 9 bele- diye ve 9 köyü kapsayan bu öneriye olumlu yanıt gel- diğinı söyledi. Ancak yer konusunda tartışmalann. itirazların bitmediğinı de belirtti. En sorunlu belde Side Bölgede çöp nedeniyle en büyük sorunu çeken belde Side. Bu tatil belde- sının her bir kanş toprağı turizm alanı olduğu için daha dışanda dağlık alan- da bır yer istenmesine kar- şın yıllardır bu istek ger- çekleşleşemedi. Side'deşu anda otogarın yanındaki boşluk alan çöplük olarak kullanılıyor. Side'yi zıya- ret edenler otobüsten iner inmez ilk karşılaştıklan şey çöp kokusu oluyor. Si- de Belediye Başkanı Tur- gut Şen, cumhurbaşkanı dahil herkesten bu sorunun çözümlenmesini ıstediğıni, ancak çözüm bulunamadı- ğını belirtiyor ve bu du- rumdan yakınıyor. 10 bin dönümlük bir ala- nayerleşen Side'ninherta- rafının turistik tesislerle kaplı olduğunu söyleyen Başkan Şen. "Çöp alanı- mız yok. Yapabildiğimiz tek şey şu: Mezar kazıyo- ruz, sonra çöpleri döküyo- ruz ve üzerini kapatıyoruz. Ama sıcaklardan kokuyor yine de. Kireç atarak koku- yu gidermeye çalışıyoruz. G ünlük 100 ton çöp çıkıyor Side'de'" dedi. —2L gerisi kendiliğinden gelir. Öyle ipe çekilmek falan gibi işler zenginlerin başma gelmez. onlar fakir fukaranın kaderisayılır. Italyanlarda aslında bu işlenn âlâsını bilirlerdedemek ki ata- lan bugünküler gibi değilmiş. Gûzelliğin çorbası olmaz... B u da Estonya atasözü. Belki Estonya güzellerinın çorbası olmuyordur. ama dünya de- ğişti. Şımdi güzellerin çorbası da olu- yor. pilavı da. Üstüne bir de güzel kompostosunu yapıyorlar ki ister ıç ister üstüne dök. Estonyalı atalar, bi- zım •Güzellik kanndoy urmaz" diyen atasözümüze benzer bir söz söyle- mişler de o da bizimki gibi eskilerde kalmış. Şımdilerde güzellik öyle bir kann doyuruyor ki sorma gitsin. Bu sözler *Güzeller evde iş yapıp da ko* calannın karnını doyurmaz' demeye geliyorsa bunu da evde çorba bekle- yen kocalar düşünecek elbette. Ama eğer "Gûzelliğin çorbası olmaz 1 sözü. güzelliğıne güvenıp de hiçbir işe ya- ramayan kadınlara değiniyorsa orada büyük bir doğru yatıyor. Zamane ke- yifîeri işin aslına değil de 'imaj'ına meraklı olduğundan bu atasözünün değeri güzellere yaklaşınca daha iyi anlaşıiır. Bu atasözü de meraklıları- na duyurulur. YAnı boruya sokırtarak düzeltitemez... J aponlar bu atasözüyle pek doğ- ru bir şey i söylemişler. Insanlar birilerini düzeltmeye pek me- raklıdır ya, bu iş Japonlann da başı- na gelmiş anlaşılan. 'Şueğribüğrüyı- lanı düz bir boruya soksakdüzeuV di- yen safça Japonlar epeyce uğraşmış anlaşılan. Sonunda hiçbir yılanın düzelme- diğini gören atalan da bu sözü söy- lemişler. Bizde de yılanları boruya sokup düzeleceğine inanan epeyce kişi vardır. Onlann bu atasözünden yararlanmalan umulur. Hiç değilse biz yılanlann boruya sokup düzel- meyeceğini bilelim de boş yere çaba harcamayalım.'Yılanlar iUede körü- dür' diyen bir önyargımız yok. Ama yılanla işi olanlann onlann huyunu bilip de ayaklannı denk almalan da- ha doğru olur. ÖPÜmcekle shıek arasmda pazartak ohnaz J amaikalı atalar bu işi iyi gözle- mişler. Doğrusu pek düşündü- rücü bir söz bulmuşlar. Örüm- cekle pazarlık yapan sineğin başma nelerin geleceği düşünülürse bu sö- zünhıkmetide anlaşıiır. Aslında böy- le bir pazarlık epeyce safdilhk gerek- tirirse de dünyada böyle safdillenn pek bol olduğu anlaşılıyor. Şimdi bu sözü öğrenince herkesin kendinin sı- nek mi yoksa örümcek mi sayılaca- ğını düşünmesi akıllılık olur. Duru- munuz sineğe uyuyorsa siz siz olun, örümcekle pazarlık yapmayın. Eğer yaparsanız sonradan yanıp yakılma- ya pek de hakkınız olmaz. Çorabın deliğini ayakkabı bHr... B u atasözü de Bahama Adala- n'ndan geliyor. Doğrusu bi- zim için de çok anlamlı. Bir- biriy le içli dışlı olup da sonradan bir- birleri için bıldiklerini söyleyenlere tıpatıp uyuyor. Hele de kimi siyasilerin birbirleri için neler söyleyip sonradan kol ko- la girdiklerinı görünce bu atasözünü anımsamamak olmaz. Birbirlerine 'Namussuz', 'Sensin namussuz' di- yenleri duyunca herhalde ikisine de inanmak gerekir. zira 'çorabın deliği- ni ayakkabı bilir'. Kaynak: "Diinyanın Adsız Bil- geleri 1 "; Reynold Feldman, Cynthia Vbelke, Anahtar Kitaplar Yayını, 1994.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle