Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9EYLÜL 1995 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Eğitfande çantasız dönem başlıyor
Milli Eğitim Bakanı Nevzat Ayaz, ilkokul öğrencilerinin 'okul çantası'
kurtanlması için 'çantasız eğitım-öğretim projesi'nin uygulanmaya baş
AIVKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli
Eğ:im Bakanı Nevzat Ayaz. ilkokul
ögrencilerinin okul çantası yükünden
kur.anlması ve ders kıtabı ile ünite
deıgilerinin seçıminin velilere
bırakılmasına yönelik iki projenin
uyeulanmasına başlandığını söyledi.
Ayaz. projelerin uygulandığı okullann
öğretmenleri için Başkent
Öşöetmenevrnde düzenlenen
toplantıda yaptığı konuşmada. 2000li
yıîlann bilim çağı kabul edildiğini
belırtti.
Hızlı. bilımsel ve teknolojik gelişmeler
karşısında bılgilenn çok çabuk
Tepkiler sürüyor
Katkı
payına
dava• Eğitime katkı payı uygulaması, hukuksal so-
run oldu. İzmir'de bir grup öğrenci velisi Çağdaş
Hukukçular Dernegi îzmir Şubesi'nden hukuksal
yardım istedi. ÇHD İzmir Şubesi Yönetim Kuru-
lu üyesi Arif Ali Cangı. milli eğitimdeki uygula-
malara öğretmen ve velilerin gösterdiği tepkiyi
haklı bulduklannı belirterek gereken hukuksal
yardımı yapacaklannı söyledi
eskidiğini anlatan Ayaz, eğitimde
başlattıklan reform çalışmalanyla
bilımsel ve teknolojik gelişmelen
izleyen insan yetiştirmeyı
amaçladıklannı bildirdi.
Ayaz. ılkokullarda uygulanacak iki
yenı proje ile öğrencilerin her geçen
gün büyüyen çanta yükünden
kurtulacaklannı ve kitap üzerindeki
tartışmalann son bulacagını belirtti.
Ayaz'ın verdığı bilgılere göre proje
şöyle uygulanacak:
Adana, Ankara. Antalya, Bursa.
Çankın. Diyarbakır. Edirne. Erzurum.
Istanbul. İzmir. Kavseri. Samsun ve
Trabzon'da seçılen 42 okulda pilot
olarak uygulanmaya başlanan "çantasız
egıtım-öğretim projesi'yle. ilkokul l. 2
ve 3. sınıf öğrencilen. okullara
çantayla gelip gitmeyecekler. Projenin
ııygulandığı okullarda her öğrencinin
bir dolabı olacak. Öğrencinin kitaplan.
defterleri ve diğer malzemeleri bu
dolaplarda bulunacak. Öğrencilerin
sözlük. ansiklopedi gibı gereksinimlen
okul tarafından sağlanacak. Bu
öğrencilere ev ödevi verilmeyecek.
Çocuklann eğitim-öğTetim
etkinlıklerini okulda bitirerek okul dışı
boş zamanlannda oyun oynamalanna
ve gelişmelenne uygun ortamın
sağlanması, bu dönemde çocuklann
hızla gelişmekte olan kas ve kemik
yapılannı engelleyecek çanta ve diğer
araç-gereçleri taşımalannin önlenmesi.
öğrencilerin ailesi ve arkadaşlanyla
birlikte çocukluğunu yaşayabilmesi ve
aşın ev ödevi yükünden kurtanlması,
projenin amaçlan arasında yer alıyor.
~ Eğitim ve öğretimde kitap ve dergi
beraberiiğini göz önünde
bulundurmadan ve kimsenin etkisi
altında kalmadan öğrenci ve velinin
istediği kitap ve ünite dergisi alma ve
kullanma projesi^yle, öğretmenlerin
den
îadığmı söyledi
kitap ve dergi seçmesi uygulamasına
son verilecek. Öğrenci ve veliler. Talim
ve Terbiye Kurulu'nun onayından
çıkan dergi ve kitaplardan istediklerini
seçebilecekler.
Böylece, öğrenciler, üniteleri birden
fazla kaynaktan izleyebılecek.
Öğrermenler de Talim ve Terbiye
Kurulu'nca kararlaştınlan öğretim
programını uygulayacaklar. Bu proje,
Adana, Ankara, Antalya, Aydın,
Balıkesir. Bursa, Çorum, Edirne,
Gaziantep, tçel. Istanbul, Izmir,
Kayseri ve Samsun illerinde 38 okulda
uygulanacak.
NECATİ AYGIN
İZMİR - Eğitim- Sen'ın
başlattıgı "Paralı Eğitime
Ha>ır"kampan>ası giderek
büyüyor. Kampanyaya katı-
lan veliler orta ögretımde
"eğitime katkı payı"uygula-
masınm ıptali için dava aç-
ma girişiminde bulundular.
Eğitime katkı payı uygu-
laması. hukuksal sorun ol-
du. Milli Eğitim Bakanlı-
ğı'nın yeni öğretim yılında
her öğrenciden. her ay
50'şer bin lira ahnması yö-
nündeki uygulaması geniş
tepkilere yol açmıştı.
Eğitim Sen'in. bir süre
önce uygulamanın kaldırıl-
masına yönelik yurt gene-
linde başlattığı protesto
kampanyalanna velüer de
katılmıştı. Milli eğitımın
parasız olduğunu. ancak ba-
ğış adı altında toplanan pa-
ralann yanı sıra son olarak
devreye sokulan "eğitjme
katkı payı'" uygulamasının
getırıldiğinı anımsatan öğ-
retmen ve veliler. bu uygu-
lamalara sessiz kalmaya-
caklannı belirtmişlerdi.
Hukuksal mücadele
Uygulamaların giderek
milli eğıtimin özelleştiril-
mesi yolunda adımlar oldu-
ğunu belirten öğrenci velı-
leri, bu yönde hukuksal mü-
cadele için girişimlere baş-
ladılar
İzmir'de bir grup öğrenci
vehsi Çağdaş Hukukçular
Derneği Izmir Şubesi 'nden
hukuksal yardım istedi.
ÇHD İzmir Şubesi Yönetim
Kurulu üyesi Arif Ali Can-
gı milli eğitimdeki uygula-
malara öğretmen ve velile-
nn gösterdiği tepkiyi haklı
bulduklannı belirterek ge-
reken hukuksal yardımı ya-
pacaklannı söyledi.
Dava açma ginşımlenne
başladıklarını söyleyen
Cangı, "Milli eğitimdeyapı-
lan son uygulamalar anaya-
saya aykındır" dedi.
Anayasanın 42. maddesı-
nin kimsenin eğitim öğre-
tim hakkından yoksun bıra-
kılmayacağını öngürdüğü-
nü belirten Cangı şunları
söyledi:
"Zorunlu devlet okulla-
nnda eğitim ve öğretimin
parasız olduğu anayasada
açıkça güvence altına alın-
mıştır. 1739 sayılı Milli Eği-
tim Temel Yasası'nın 7 ve 22.
maddeleri. anayasanın 42.
maddesindeki hükümleri
icermektedir.
Bu yasada devlet okulla-
nnda eğitinıin parasız oldu-
ğu belirtildiği halde uygula-
mada bağış, katkı payı adı
altında para toplanması,
anayasanın ilgili maddesine
aykındır.
Bu maddeler hukuksal
olarak okullarda çok açık
şekilde ihlal ediliyor. Kanu-
nun ilgili maddesine göre öğ-
renci velilerinin para \erme
zorunluğuyoktur. Butama-
men eğitim öğretimin para-
uhalegetirilmesineatılan İz-
mir Valiliği'nin 8.8.1995 ta-
rih ve 80722 sayılı oluriany-
la okullara gönderilen y aav -
la yürürlüğe giren yönerge-
nin iptali için dava açma ha-
zırlığımız tamamlandı.İz-
mir Valiliği hakkında hazır-
ladığırnız dava dilekçelerini
İzmir İdare Mahkemesi'ne
vereceğiz.'*
BAĞ-KUR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
MLTETTİŞ YARDIMCILIĞIVARIŞMA
SINAV1
Bağ-Kur Genel Vlüdürlüğü'nde boş olan müfettış yar-
dımcılığı kadrolanna sınavla müfettiş yardımcısı alına-
caktır.
1- Yazıh sınav 21-22 Ekim 1995 tarihlerinde Anka-
ra'da yapılacak ve yazıh sınavda başan gösterenler ay-
nca sözlü sınava tabı tutulacaklardır.
2- Sınava katılabilmek için adaylarda;
a) Devlet Memurları Kanunu'nun 48. maddesınde
belırtilen genel şartlan taşımak.
b) 1.1.1995 tarıhınde. 30 yaşını doldurmamış olmak.
c) Eğitim süresı en az dört yıl olan, hukuk. iktisat si-
yasal bilgıler. iktisadı ve idan bilimler. işletme fakül-
telen ile bunlara denkhğı Yüksek Öğretim Kurulu'nca
tasdık olunan yerlı ve yabancı fakülte ve yüksek okul-
lardan mezun olmak.
d) Sağlam ve sağlık yönünden ikhm değışıklıklerine
ve her türlü yolculuk şartlanna dayanıklı olmak.
e) Askerlık görevını yapmış veya erteletmış bulun-
mak.
f) İki defadan fazla, kurum müfettiş yardımcılığı gi-
nş smavına katılmamış olmak,
g) Yapılacak inceleme sonucunda; sıcil, tutum ve dav-
ranışlan yönünden müfettiş yardımcılığınaengel bırdu-
rumu buiunmamak.
koşullan aranmaktadır.
3- Sınava girış şartlannı ve sınav konulannı belirten
broşür, Ankara"da Genel Müdürlüğümüz Teftış Kurulu
Başkanlıgı'ndan. Taşra'da Bağ-Kur ll Müdürlüklerin-
den, mektupla veya bizzat sağlanabilir.
4- Sınava girebılmek için. gereklı belgelenn. en geç
4 Ekim 1995 günü çalışma saati bıtımıne kadar. Genel
Müdürlüğümüz Teftış Kurulu Başkanlığf nateslımedıl-
rnesi veya en geç bu tarihte "Bag-Kur Genel Müdürlü-
gü Teftış Kurulu Başkanlığı Necatibey Cad. No: 37 -
06438 ANKARA" adresine ulaşacak şekilde posta ile
gönderilmesı gerekmektedır.
PTT'de meydana gelebılecek gecıkmeler nedeniyle
helgeierın 4 Ekim 1995 tanhınden sonra Genel Müdür-
liğümüze ulaşması veya ıstenen belgelenn eksik olma-
s halinde. adaylann başvurulan geçersiz sayılacaktır.
Basın: 40083
Bu ayın 20'sinden itibarvn kanıuda çauşan \ aklaşık 600 bin işçinin grevi için düğmeve basacak olan Türk-
İş, ilk grevinde CHP'yi uyardı. (Fotoğrat: TARJK TINAZ AY)
Işçflerden CHP'ye:
Hükümetten çeldlANhLARA/İZMİR (Cumhuri>et
Biirosu) - Türk-lş. tanm ışkolunda
grev başlatırken, CHP"ye 'hükümrt-
ten çeküme'çagnsı yaptı.
Türk-lş'e bağlı Tanm-lş Sendikası.
Tanm ve Köyişleri Bakanlığfna bağ-
lı 990 işyeri ile TtGEM'e bağlı 39 iş-
yerinde çalışan toplam 22 bin 600 iş-
çinin. Hak-lş Konfederasyonu'na
bağlı Özçelik-tş Sendikası da Kayse-
ri'dekı TAKSAN fabrikasında çalışan
650 işçinin grevini başlatarak, hükü-
mete rest çektı.
Bu ayın 20'sınden itibaren kamuda
çalışan yaklaşık 600 bin işçinin gre\ ı
içın düğmeve basacak olan Türk-lş.
ilk grevinde CHPVı hükümetten çe-
kilmesı konusunda uyararak. "işçi sı-
nıfinın emrine girmesi'mesaj ını verdi.
Türk-tş Genel Başkanı Bayram Me-
ral. "CHP, ya Dünya Bankası ve
IMF'nin emrine şirer ya da işçi sınıfı-
nın emrine girer. Tkisinden birini y ap-
mak zt>runda" dedı
TAKSAN. TlGEM ve Tanm Ba-
kanlığı'ndaki grevin ertelenmesi. bu
konusundaki hükümet ginşımlenne
karşın, CHP kurultayı sayesinde son
anda önlendi. Hükümetin, grevleri.
genel sağlık ve milli güvenlık gerek-
çeleriyle enelemek için başlattığı gı-
rişımlerin. kurultay sonrasma kadar
dondurulması üzerine. grev. dün Ta-
nm Bakanlığı ve TlGEM ışyerlenn-
de başlatıldı. Tanm-lş Sendikası ve
Türk-lş Genel Teşkilatlandırma Sek-
reten Sabri Özdeş. grevı başlatırken
• Türk-lş'e bağlı Tanm-İş
Sendikası, Tarım ve Köyişleri
Bakanlıâf na baâlı 990 işyeri ile
TlGEM'e baglı 39 işyerinde
çalışan toplam 22 bin 600 işçinin,
Hak-iş Konfederasyonu'na bağlı
Özçelik-İş Sendikası da
Kayseri'deki TAKSAN
Fabrikası'nda çalışan
650 işçinin grevini başlatarak.
hükümete rest çekti.
yaptıgı konuşmada, alınterinin karşı-
îığını vermemeye kalkışanlara karşı
bir mücadele başlattıklannı vurgula-
yarak, şunlan söyledi: "Yaşadığımiz
koşullar altında kutlanması gereken
kişi, alınterinin hakkım arayan bizler
değiL, başkaları olmalıdır. Kutlanacak
kişi bu iilkeyi idare ettiğini sanan Baş-
bakan ve onun mesai arkadaşlandır.
Bu Başbakan kuManmaiıdır, çünkü
daha önceki gün ekonomik krizin so-
na erdiğini. yani Türk ulusunun ikti-
saden gücsüz çoğunluğunun sırtına
yıktığı küfenin kalktığını ilan etmiştir.
Bu Başbakan kutlanmalıdır, çünkü
Türkiye'de enflasyon oranı yüzde
150'leri bulmuşfur. Bu Başbakan kut-
lanmalıdır. çünkü devletin iç borç sto-
ku, katrihonu aşmıştır. Bu Başbakan
kutlanmalıdır,çünkü IMF nedediyse.
ne istiyorsa boy un eğmişrir. Bu Başba-
kan kutlanmalıdır. çünkü kalkınma
çabası içinde olan tüm toplumlarda.
özellikle Türkiye'de, iktisadcn güçsüz
kesimin en ön saflannda yer aian ta-
nm işçikrini. ay lık gcliri kendisinin saç
boyasına yrtmeyecek insanlan greve
itmiştir. Bu Başbakan. nasıl kutlan-
maz?"
1
Bunun üzenne BaşbakanTan-
su Çiller'ı yuhlayan işçıler, hükümeti
de ıstifaya çağırdılar. Özdeş. Başba-
kan Çiller'i greve çağırdığmı. ancak
gelemediğını de ıfade ederek. "Nere-
de bu Başbakan? Soranm sizlere, ne-
rede? Odalar Birliği olsa. para baba-
lannın toplantısı olsa, koşa kosa gider-
di" dedı.
Tanm-lş Izmir Şube Teşkilatlanma
Sekreten Mehmet Çelin. grevin baş-
laması nedeniyle Tanm ll Müdürlüğü
önünde şaptığı konuşmada. hüküme-
tin uzlaşmaz tutumu nedeniyle greve
gittıklerini belirtti.
DlSK Genel Başkanı Rıdvan Bu-
dak da tanm işkolunda başlatılan
greve destek verdi. Budak. Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ziya
Halis'i ziyaretinde vaptığı açıklama-
da. grevin en önemli hak alma aracı
olduğunu söyledi.
Çalışma Bakanı Halis de grevin
ertelenmesine ılişkın Bakanlar Kuru-
lu karannı hâlâ imzalamadığını vur-
gulayarak gerekçesini. "Taksan ve
TİGEM grevlerininin bir tehdit
oluşrtırduğu konusunda ikna olmuş
değilinı. İknaedilebilirmiyim.biimiy-
orum. Erteleme karannı. üzülerek
imzalamadım. Şo\ yapma ihtiyacı
içinde değilim. Arayış içindeyim" dıye
açıkladı.
Cukobirlik
Ihaleye
kanve
rüşvet
bulaştı
AD.ANA (Cumhuri>et) -
Çukobirlik yemek ıhalesinin
geçen dönem müteahhidi
Yames Yemekçilık Şirketı
sahibi.eski Adana Defterda-
rı Aziz Kula'nın 3 eylülde
vurulması ile ilgili olarak eşi
Meral Kula,Çukobirlik Yö-
netim Kurulu Başkanı Fevzi
Şen'ı suçladı.
Eşının tedavı gördüğü
hastanede basın toplantısı
düzenleyen ve eşıne doktor-
lann konuşma yasağı koy-
duğunu söyleyen Meral Ku-
la. Saray Ekmek Fabrikası
sahibi Mehmet Coşanayara-
cılığıyla Mersin'de bir ye-
mekte Şirin Aksoy adlı kişi
ile eşı Azız Kula'nın görüş-
rüğünü. bu kişinin eşinden
ıhale içın 10 mılyar lira rüş-
vet ıstediğıni belirterek şöy-
le dedı: "Yemek esnasında
Şirin isimli kimse eşime Çu-
kobiriik Yönetim Kurulu
Başkam'nın kendisinin sö-
zünden çıkmayacağını, ona
her dediğini yaprıracagını.
onlarla birlikte hareket etti-
ğini belirtip eşimin ihaleye
katılnıanıasını istemiş. İha-
leye katılıp en düşük teküfi
verse dahi ihale kendisinde
kalsa hile ihalenin iptal edi-
teceğini. ihaleyi başka bir fir-
maya vermek istediklerini,
yok eğer Aziz Bey mutlaka
ihaleyi almak istiyorsa iste-
nilenfiyatı verdirmek ve iha-
leyi almak garantisiyle ken-
dilerine 10 milyar lira para
verilmesi gerektiğini söyle-
miş. Dahası 10 mflyarlık çe-
ki hemen orada anında iste-
mişlerdir. Eşim bu teklifl red-
detmiştir."
Eşinın bu olayı aktarmak
üzere Çukobirlik Yönetim
Kurulu Başkanı Fevzi Şen'i
birçok kez aradığını; ancak
Şen'in görüşmeyi kabul et-
mediğini kaydeden Meral
Kula, eşinin defalarca iste-
nilen parayı vermesı ya da
'ihaleden çekilmesi içın teh-
dit edildiğini. 3 eylülde de
Gülek Kuzbağ yaylasında si-
lahlı saldınya uğradığını be-
lirterek, "Süahbsaldınyıya-
pan şahıs daha önce Ceren
Restaurantın devri sebebij-
le eşimi büromuzda tehdit e-
den şahıstır ve Şirin isimli
kimsenin adanııdır" dedi.
Cenan Bıçakçı toprağa verildi
• Ziya Gökalp
Caddesi üzerindeki
Geleceği Birlikte
Kuralım Parti Girişimi
binasının önünde
düzenlenen törenin
ardından Cenan
Bıçakçı'nın cenazesi.
Maltepe Camisi'ne
götürüldü.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Geçirdiği kalp kn-
zi sonucu yaşamını yitiren
Sosyalist Devrim Partisi Ge-
nel Başkanı Cenan Bıçakçı.
toprağa verildi.
Cenan Bıçakçı için dün Zi-
ya Gökalp Caddesi üzerinde-
ki Geleceği Birlikte Kuralım
Parti Girişimi binasının
önünde düzenlenen törenin
ardından cenaze. Maltepe „ . . . , , „ „ .
Camisi'ne götürüldü. Törene, C e n a z e t o r e n ı n e
to*fo«tar, Cenan Bıçakçı
insan Haklan Derneği Genel Başka- bıraktığı yerden devatn ettirme sö-
zü verdi.
Kemal Nebioglu da. Karşıyaka
Mezarlığf nda yapılan ikinci tören-
de. "inançlı bir devrimci ve yılmaz
sendikacı" olarak nıtelediği Cenan
Bıçakçf nın. yaşamı boyunca. ödün
vermeksızın ilkelerinı savunduğu-
yı "Vaşasın sosyalizm" sloganlan ve alkışlaria uğuriadılar.
nı Akın Birdal. eski Eğitim-Sen Ge-
nel Başkanı Vıldınm Kaya. Halkev -
len Başkanı Ergin Atasoy. Türkiye
Insan Haklan Vakfı Başkanı Vavuz
Önen, DlSK Başkanı Rıdvan Bu-
dak. eski DtSK Genel Başkanı Ke-
mal Nebtoğlu, yakınlan ve sevenle-
ri katıldı.
Geleceği Birlikte Kuralım Parti
Girişimi adına cenaze töreninde ko-
nuşan Yüdınm Kaya, sosyalizmin
birliği için kendi partısıni fesheden
Cenan Bıçakçı'nın mücadelesıni.
nu ve emekçi kesimler için mücade-
le ettiğini vurguladı.
Törene katılanlar. cenazenın ar-
dından. sosyalıst hareketin önde ge-
lenlerınden Bıçakçı'yı, "Yaşasın
Sosyalizm" sloganlan ve alkışlaria
uğuriadılar.
Türkiye Sosyalist tşçi Partisi Ge-
nel Başkanı Turgut Koçalc yaptığı
yazıh açıklamada, sosyalistlerebaş-
sağlığı dıleyerek. şunlan kaydettı:
"Sosyali/me adanmış 63 yıllık
onuriu bir yaşam sürdürmüş olan
Cenan ağabey imizi y itirmenin üzün-
tüsüyle yüreğim burkuluyor. O ver-
diği mücadele ile bir sosyâlistin bile-
ğinin bükülmezliğini ispat edenler-
dendir. Bundan böy le toplantılarda.
tartışmalarda, panellerdc gözlerimiz
hep onu arayacak, ateşli sö/lerini öz-
leyeceğiz. Sosyalizm ve örgûtlenme
konusunda farklı düşünüyor olsak
bile.Cenan Ağabeyimizin eksikliğmi
hep duyumsayacağu.**
63 yaşında yaşamını yitiren
Bıçakçı, Türkiye İşçi Partisi. İşçi
Partisi ve Sosyalist Devrim Par-
tisi'nde öncü görevlerüstlendi. Par-
ti yöneticilığinde, örgütlenmenin
tabandan. yukanya doğru olması
gerektiğini savunan Bıçakçı, Tür-
kiye Yapı-Iş Sendikası'nda görev al-
dıktan sonra. Ağaç Sanayi lşçileri
Sendikası'nı kurdu.
ARAYIŞ
TOKTA^UŞ ATEŞ
9 Eylül'ün Anımsattıkları
Rahmetli anneanneme hep Izmir'in kurtarılışını an-
lattınrdım. Kulaklarına gelen söylentileri, kimi zaman
nasıl umutlandıklarını, kimi zaman nasıl korktuklarını
anlatırken; yavaş yavaş o günlerin havasına girerdi.
8 Eylül gecesini 'katliam korkusuyla' geçirdikten son-
ra 9 Eylül günü aynı korku sürerken, Kadifekale'yeçe-
kilen bayrağımızın yarattığı sevinç ve çılgınlığı anla-
tırken de çogu kez gözyaşlannı tutamazdı.
Bizim çocukluğumuz bu tür anılarla geçti. Belki de
bu yüzden 'yeni dünya düzenı' adı verilen soytarılı-
ğa bir türlü aklım ermiyor. Ama bakıyorum kimi çağ-
daşlanmın da bu duygulardan nasibi yok. "Acaba"
diyorum, "bunlara anılannı anlatan bir büyükleri hiç
olmadı mı? Ağaç kovuğundan mı geldi bunlar?.."
Günümüzün gençlerinı anlıyorum. Bambaşka bir
dünyada, bambaşka heyecanlarla yetiştıler. Bizlere
çok yabancı olan, hatta kimi zaman ayıpladığımız ba-
zı davranış kalıplarını 'marifet' sanıyorlar; bizlere çok
uzak olan kimi 'değerlere' sahip çıkmaya çabalıyor-
lar.
Bu onlann kabahati olduğu kadar, bizim ve bizim
kuşağın da kabahati. Kitle iletışim araçlarmın gücü-
nü anlayamadık. Gençlerimizi yozlaştıran 'medya
bombardımanını' engelleyemedik. Ancak gene de
bu 'beyin yıkamanın' dışında kalan gençlerimizi gö-
rünce doğrusunu istersenız teselli buluyorum.
Kimileri 'Amerika'yı her gün yem'den keşfediyor'.
Günümüzde 'yeni liberalızm' dıye yutturulmaya ça-
lışılan şeyin, çoktan tarihin çöplüğüne atılmış 'vahşi
liberalizm' olduğunu bir türlü anlatamıyoruz.
Sağ kesimin gazetelerinden birinde, geçenlerde
bir köşe yazarı Derviş Vahdeti'yi ele almış ve "Der-
viş Vahdeti bunlardan çok daha ilerdeymiş" dıyerek
bizim cepheye çiçek atıyor. Neymiş? Derviş Vahdeti
Osmanlı Imparatorluğu için 'federasyon' önerıyor-
muş ve aradan 80 yıl geçtikten sonra kımilerinin ak-
lı yeni başına gelmiş ve federasyon sözcüğunü dıle
getirmeye başlamışlar...
Vallahi bravo... Yahu liberal cephe en az yüz yıldır
Türkiye'de bir federasyon gereğini dile getırir. Prens
Sabahattin'in 'ademi merkezıyetçıhği'n\n de eninde
sonunda varacağı nokta federasyondur. Ancak Al-
lah'tan Ahmet Rıza ve arkadaşları pozitivizm çerçe-
vesinde 'üniter' yapıyı savunurlar da, Prens Sabahat-
tin pek yandaş bulamaz. Ama eğer bu konularda ye-
terli bilgiye sahip olmazsanız. Amerika'yı her gün ye-
niden ve yeniden keşfedersinız. Üstelık sağa-sola da
çamuratarak...
Günümüzde 'ilericilık' ve 'devhmcilik' adına dev-
lete karşı çıkan ve 'devletçilıkle solculuğun kanştınl-
masına' çok kızan kimi 'kalem erbabı', eninde sonun-
da Derviş Vahdeti ve Volkan gazetesiyle aynı parale-
le gelecek... Mübarek olsun. Ama hiç olmazsa bu-
nun 'demokratlık' olduğunu yutturmaya çabalama-
sınlar.
9 Eylül 1922'de Türkiye Büyük Millet Meclisi ordu-
lan, tüm 'mazlum milletler' adına izmir'e girdiği za-
man ingiltere'nin 'Şarkpolitikasının'iflasıilanedilıyor-
du. Gene kimi 'akl-ı evvel' köşe yazarlanmız Ulusal
Kurtuluş Savaşı'nın ingiltere ile ilgisı olmadığını ve Yu-
nanistan'la savaşıldığını ilan ederler. Ama Cinnah'ın
Izmir'in kurtanlışının üzerine Londra'da yaptığı basın
toplantısında söylediklerini hiç düşünmezler.
Hiç düşünmezler kı 'Anadolu macerası' hem Yu-
nanıstan'ı sarsarken, hem de Ingiltere'yi sarsacak ve
L. Georg hükümeti tepetaklak olacaktır... Kendi ta-
rihine karşı bu denli saygısız ve üstelik bilgısiz bir ta-
ife' hiç görülmemiştir...
Galiba biraz da Cinnah'ın basın toplantısındak' ko-
nuşmasından esinlenıyorum, ama 9 Eylül, Osmanlı
Imparatorluğu için hazırlanan tabutun, emperyalizmin
kafasında kırılmasından başka bir şey değıldir.
9 Eylül sabahı Kordonboyu'nda at koşturan süva-
rilerimizin atlarının natlanndan çıkan kıvılcımlar, daha
sonra kurulacak olan modern Türkiye'nin ateşini tu-
tuşturacak olan ilk kıvılcımlardı. Ve eğer bugün kimi-
leri bu heyecanı duymuyorlarsa, doğrusu onlara söy-
lenebilecek hiçbir şeyimız yok...
Kimi okurlarım, bugünkü yazımı CHP kurultayına
ayırmamı bekliyorlardır kuşkusuz. Doğrusunu ister-
seniz, bir ara ben de düşünmedım değıl. Ama ne ya-
zayım? Yazabileceklerimı zaten yazdım, söyleyebıle-
ceklerimi zaten söyledim. Artık 'söz' kurultayda ve ku-
rultayın delegelerinde.
Kulağıma çok üzücü ve ürkütücü dedikodular ge-
liyor. Yok "eğer x kazanırsa şu grup partiden düşe-
cekmiş ", yok "eğery kazanırsa bu grup partiden ay-
nlarak bir başka partiye geçecekmiş..." Bakalım bu
türdedikoduların nederece doğru olduğunu hep bir-
likte göreceğiz. Ve bu konuda tek güvenebileceğimiz
şey. CHP kurultayının delegelerinin sağduyuları ve
sorumluluklarının bilincinde olduklanna dair içimde
beslediğim umut...
Bir türlü sona erdiremediğimiz zor günlerden geçi-
yoruz. Ve yitirecek fazla bir zamanımız da kalmadı...
Not: Cumhuriyet'te bannamayan ve "hizmetleri"
başka iletışim organlannda değer kazanan eski bir ar-
kadaşım bugünlerde "uçmaya" başladı. Önce Bay-
kal'la yaptığı söyleşide Cumhuriyet'e çatarken, per-
şembe akşamı da Livaneli ile oluşturduğu "seyirtikiki-
//"de isım vermeden bana bulaşmış. Sevgilı Onol Ta-
nm "yanıtlamakzorundasın" diye bastırmasa hiç de-
ğinmeyecektim. Çünkü değmez.
Bir basın mensubunun söyleşi yaparken amacı ve
görevi, söyleşi yaptığı insanın görüş ve düşünceleri-
ni deşmek ve duyurmaktır. Eğer kendi kin ve komp-
lekslerini "kusarsa", en basitinden mesleğine ihanet
etmiş olur. Ama bunların ihanet etmediği ne kaldı ki?..
Eğer Baykal ve Livaneli bu görüşleri paylaştılarsa
çokyazık. Atatürk'ün partısine başkan olmaya çaba-
larken, Atatürk'ü çağdışı ilan etmek. yepyeni bir ah-
lak anlayışı olsa gerek...
Ama ne yaparlarsa yapsınlar, bizim "kervan yürû-
yor ve yürüyecek..."
ERDEK ASLİYE HLTOJK
MAHKEMESİ
Sayı. I995 336
Davacı Adnan Ciciler tarafından açılan çek ıptali da\a-
sının yapılan duruşması sırasında
Erdek ilçesi Halitpaşa Mah. Camı Sok. No: 5 adresinde
oturdugu belırtilen davacı Adnan Ciciler'in Erdek Akbank
şubesinden almış oldueu 18778 - 18779 - 18780 - 18781 -
18782- 18783- 18784- 18785- 18786- 18787- 18789-
18790- 18791- 18792-18793-18794- 18795 - 18796 -
18787-18799-18800
Zıraat Bankası'ndan \erilen 929762 - 929764 - 929765
- 929^66 - 929767 - 929768 - 929769 - 929770 - 929771 -
929772 - 929773 - 929774 - 929775
Halk Bankasfndan \enlen 4345235 - 4345236 -
4345237 - 4345238 - 4345239 - 4345240 - 4345241 -
4345242 - 4345243 - 4345244 - 4345245 - 4345246 -
4345247 - 4345248 - 4345249 - 4345250 serı no'iu çekle-
ri kaybetmesi nedenıvle yukarıda sen nolu çeklerın ıptali
ile ilgili yukanda esas numarası yazıh bulunan dav aya kar-
şı diyeceğı bulunanlann ilan tarıhinden itibaren üç ay ıçe-
risindemahkememizin 1995 336 esas savılı dosyasına baş-
vurmaları ilan olunur 7.X 1995 Basın-37936