Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
27 EYLÜL1995ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Senaryo aynı, aktörler aynı; vaat ekonomisi sahne arkasında sırasının gelmesini bekliyor
Seçimfihııiyme• Yeniden seçim sürecine gıren Türkiye'de, can alıcı
ekonomik ve demokratik reformlar raflarda
tozlanmaya bırakılırken "vaat ekonomisi" sahne
almayı bekliyor. Türkiye'nin seçim psikolojisinden
kurtulması için baskın seçim modeli önerilirken,
"seçime evet" "seçim ekonomisine hayır" anlayışı
ağırlık kazanıyor.
• Türkiye'nin bugün,"enflasyonkeş" bir hale
geldiğini belirten Prof. Dr. Adnan Başer Kafaoğlu,
vaatlerin, Türkiye'de seçim ekonomisinin aynlmaz
bir parçası haline geldiğini ifade ediyor. Prof. Dr.
Mükerrem Hiç de seçimin normal süresinde
yapılması halinde bile seçim ekonomisi sürecine
girildiğini hatırlatıyor.
• Olası bir erken seçimle ortaya çıkacak olan seçim
ekonomisi, KİT zamlannı ortadan kaldıracağı için,
ortalık özel sektöre kalacak. Ancak seçime kadar
özellikle döviz fiyatlannda muhtemel bir değer artışı
gözönüne alındığında, ithal gıda maddelerinin
fiyatlannda dövizdeki artışa paralel olarak bir
yükseliş yaşanacağı belirtiliyor.
B
ir seçim sürecine giren
Türkiye'de. can alıcı
ekonomik ve demok-
ratik reformlar rafa kaldınlır-
ken, "vaat ekonomisi" sahne
almayı bekliyor. I946'dan bu
yana, her seçim öncesinde \ a-
at eşiğmin giderek yüksehne-
sine karşın. Türkiye enflas-
yon. borç, IMF paketleri gir-
dabından bir türiü kurtulama-
dı. Tek haneli enflasyon söz-
leriyle ıktidara gelen partıler.
enflasyonu üç haneye kadar
taşırken. son olarak Başba-
kan Tansu Çiiier'ın ıki anah-
tar sözü de unutuldu gitti.
Yaklaşık bir vıldan bu ya-
na devam eden erken seçim
söylentıleri vergi reformu. ka-
mu harcamlannın kısılması
gibi yapısal tedbirlerin tan-
hini süreklı arka plana atarken
Türkiye'nin seçim psikoloji-
sinden kurtulması ıçın baskın
seçim modeli önerilıyor. He-
men herkesımin bırleştıği or-
tak nokta ıse "seçûneevrt". an-
cak sorunlann daha da kök
salmasına yoi açacak "seçim
ekonomisine" hayır şeklınde
birleşiyor
Fiyatlar baskı altında
Olası bir erken seçimle or-
taya çıkacak olan seçim eko-
nomisi. KJT zamlannı ortadan
kaldıracağı için. ortalık özel
sektöre kalacak.
Ancak seçime kadar özel-
likle dö\ ız fiyatlannda muh-
temel bir değer artışı gözö-
nüne alındığında. ıthal gıda
maddelennın fiyatlannda dö-
vızdeki artışa paralel olarak
bıryükseliş yaşanacağı belir-
tiliyor.
lstanbul Yaş Sebze \e Mey-
ve Komisyonculan Derneği
Başkan Yardımcısı Sedat
Toktürk ise. sulu tanm ürün-
lenndedevletınhiçbırdestek
ve alım yapmadığını hatırta-
tarak, seçim ekonomisinin
meyve ve sebze fiyatlanna
herhangı bıryansımasının söz
konusu olmayacağını beiirtti.
Toktürk. ancak iç pıyasadakı
paranın. dö\ iz, borsa ve faız
gıbı rant getıricı araçlara yö-
nelmesi ihtimalinın yüksek
olduğunu kaydederek. bu ne-
denle mey\e ve sebze tüketi-
minde kısmi bir azalma ola-
bileceğini vurguladı.
Bu arada Türkiye Inşaat
Müteahhitlen Sendıkası Ge-
nel Başkanı Sami San da yap-
tığı açıklamada. olası bir er-
ken seçimin büyük kentler-
deki kaçak yapılaşmayı yeni-
den canlandıracağını belirte-
rek, bu yüzden ınşaat malze-
melerinin karaborsaya düşe-
ceğini ve fiyatlannda büyük
bir artış yaşanacağını söyle-
di.
Seçim ekonomisiyle dev-
letın y atınmlannı da durdura-
cağım anlatan San. böylece
zaten sıkıntı içinde olan inşa-
at sektörünün. daha da zor du-
nıma düşeceğını kaydetti.
Enflasyonkeş Türkiye
Prof. Dr. Adnan Başer Ka-
faoğlu da, Türkiye'nin bir tek.
1965-1970 vıllân arasmdakı
Siyasilerin20Ekim 1991denöncekiseçimvaatleri: | Türkiye'nin 27Eyliil 1995tegetirildiğidupum:
11992 yılı sonunda enflasyon yüzde 30'a düşürülecek.
t Büyüme hızına yüzde 6 ile 8 arasında istikrar kazandırılacak.
t Her aileye biri ev, diğeri araba olmak üzere iki anahtar verilecek.
I Yüzde 12.6'ya ulaşan kamu borçlanması, yüzde 4-5'lere indirilecek.
+ Sıcak paraya yüzde 53'lere varan yüksek faiz ödenmesi önlenecek.
| Merkez Bankası özerkleştirilecek.
+ Yüzde 35'lere ulaşan kredi faizleri, yüzde 4.5-5'lere çekilecek.
t Kısa vadede emekçi kitlenin yükü hafifletilecek.
t Vergi reformu yapılacak. Vergi kaçağı önlenecek.
t iç borçlanma azaltılacak.
Seçimden
önce.,,% Seçim ekonomisi ile bırlikte
kamu harcamaları yeniden
artmaya başlayacak. IMF'ye
\erilen sözler askıya alınarak
bütçe açığına göz yumulacak,
kamunun borçlanma ihtiyacı
yüksek faızle karşılanacak.
9 tktidara talip olan siyasiler,
geçmişte olduğu gibi yine bol
keseden vaatlerle seçmenin
kapısına gidecekler. Ev ev dolaşıp
tencere dağıtanlar olabileceği gibi.
her ilçev e il olma sözü verilecek.
•Büyümenin \e enflasyonun ana
nedeni olarak gösterilen para arzı
yeniden artacak. Sıkı paradan
vazgeçilerek tüketimi körükleyen
politikalara geri dönülecek.
# Seçmene şirin gözükmek için
KİT zamlan durdurulacak.
Ancak bu. özel sektör iirünlerine
yansımayacak. Kur makası tekrar
açüacağı için özellikle ithal gıda
ürünlerinde fiyatlar artacak.
# Her seçim öncesinde olduğu
gibi şehirleri köyleştiren
gecekondulann kurulmasına göz
yumulacak.
# Bol keseden vaat dağıtan sivasi
partıler. bunu karşılamak için, bu
sırada kendilerini maddi olarak
destekleyen kişi ve kurumlara
"borçlanacaklar". Seçim nedeni ile
trih/onlar y ine sokaklara akacak.
# Daha önce enflasyon altında
ezilen işçi ve memurun. ücretleri
iyilestirilecek. Taban fiyat
alımlanndaki artış ile çiftçinin de
oylan garanti altına alınmaya
çalışılacak.
» 1994 yılı itibanyla enflasyonda yüzde 149!
la tarihi bir rekora imza atıldı.
% İki anahtar sözü, tatlı bir hayal olarak kalırken var olanlar da kaybedildi.
% Büyüme hızı, 94'te -6.1 'e geriledi. 1995'te yüzde 12.4'e çıktı, kriz oldu.
% Yüzde 4'lere çekilecek o(an kamuborçları, yüzde 8.2'lerin altına inemedi.
| 5 Nisan Kararian, yüksek faiz-düşük kur politikasına devam edildi.
% 5 Nisan'ın getirdiği ek yük, ücretli kesimin sırtına yüklendi.
% Merkez Bankası'nm özerkleşmesinde somut adım atılmadı.
t Vergi reformu yapmak için hazırlanan tasan delık deşik edildi.
t iç borçlanma 1994 yılında 1 katrilyon 187 milyara çıktı. 1995 sonunda ise
bu rakamın 2 katrilyonu aşması bekleniyor.
Seçimden
sonra..,# Seçimden sonra, kemer
sıkmaya dayalı yeni bir ekonomi
paketi gündeme gelecek. Bütçe
giderlerini kısmak için. IMFyeni
istikrar paketleriyle Türkiye'nin
kapısını çalacak. Paketin
fedakârlığını sırtlanmak, yıne
düşük gelirli kesime, işçiye,
memura. emekliye düşecek.
# Verilen sözler kısa siirede
unutulacak. atılan temeller varım
kalacak. 'iki anahtar'lar hatırlara
bile gelmezken var olan anahtarlar
da geri alınacak. Seçim
kampanvalanna akıtılan
trilyonlar, vatandaştan çıkacak.
# Enflasyonun tırmanmasını
engellemek için sıkı para
politikasına geri dönülecek,
yatırımlar duracak. rant
ekonomisi canlanırken faizler
tırmanacak. stokçular kazanacak..
0 Seçmenin oyunu aldıktan
sonra. KİT üriinlerinin fiyatian
patlayacak. dev letin
hammaddelere vapacağı zamlar.
özel sektöriin de y üksek oranda
zam vapmasına vol açacak.
# Seçim öncesinde göz yumulan
kaçak yapıla^ma, yeniden denetim
altına alınmaya çalışılacak.
# İktidara seçim öncesi vardımcı
olan çevreler, kredi ve ihale gibi
yollaria ihya edilecek.
# Enflasyon. reel olarak işçiye.
memura verilen ve ancak
enflasyon artışını karşılayan bütün
zamlan geri alınarak işçi \e
memur şimdikinden çok daha
kötü duruma getirilecek.
beş yıllık dönemde yüzde
9'luk bir enflasyon oranıyla.
yüzde 7-7.5'luk bir kalkınma
hızını yakaladığınadikkatçe-
kerken. Türkiye'nin bugün.
"enflasvonkeş" bir hale gel-
dığını belırttı.
Vaatlerin, Türkiye'de se-
çim ekonomisinin aynlmaz
bir parçası haline geldiğini
ıfade eden Kafaoğlu. seçim
öncesinde "bol keseden har-
camalann" emisyonu arttır-
dığını. seçim sonrasında da.
enflasyonun tırmanışa geçti-
ğıni vurguladı.
Iktıdann yüksek taban fı-
yatlan açıklamasına karşın.
muhalefetin her zaman için
açıklanan taban fiyatlannı az
bulduğuna işaret eden Kafa-
oğlu. oy avı oyununa bütün si-
yasi taraflann katılmış oldu-
ğunu da gözler önüne serdı.
Vergi gelirlerinın devlet
borçlannı karşılama oranının
maksımum yüzde 5 olması
gerektığini belirten Kafaoğ-
lu. "Şimdi bu oran yiizde 50'vi
buktu. Vergi gelirlerinin vüz-
de 50'si borç ödemeye gidiyor.
DemireL. bunu değiştireceğini
söv leverek iktidara geldi ama
Özal'dan devraldığı politika-
yı sürdürdü" dıye konuştu.
Kafaoğlu. Türkiye'nin ön-
celikle ciddı bir mali refor-
ma gereksinım duyduğunu
ifade ederken. malı reforla-
rın gerçekleşmesi için hükü-
metın iktidann daha başında
bunu hedeflemesı gerektıği-
ni dile getirdi.
1991 yılında Demirel'in
elinde böyle bir şans olduğu-
nu savunan Kafaoğlu. "Ama
bu şans kullanılmadı" dedı.
Sıkı paraya veda
5 Nisan istikrar paketının
uygulandığı dönemde yüzde
149 enflasyon ile yeni bir re-
kor kıran Türkiye IVlF'nin
son uyansı ile uygulamaya
koyduğu sıkı para polıtıka-
sından da seçim ekonomisi
nedeni ile veda etmeye hazır-
lanıyor. Eylül ayında Türkı-
ye'yeyaptıklan zıyaret sonu-
nda para arzının kısılarak bü-
yümenin onüne geçılmesını
isteyen IVİF Heyeti'nin di-
rektıflenni aynen uygulama-
ya koyan bürokrasi. seçim
ekonomosı nedeni ile yeni-
den kesenın ağzını açmaya
hazırlanıyor. Konuyla ılgilı
olarakgörüştüğümüz l.L.lk-
tısat Fakültesi İngılızce Iktı-
sat Bölümü Başkanı Prof. Dr.
Mükerrem Hiç .seçim eko-
nomisinin uygulandığı dö-
nemde harcamalann ve borç-
lanma ıhtıyacının arttığına
dıkkat çekerek IMF'nin de
bellı bir noktaya kadar buna
müsaade edeceğıne dıkkat çe-
kiyor. Hiç, Türkiye'nin seçi-
min normal süre»i olan ekim
ayında yapılması halinde bi-
le seçim ekonomisi sürecine
gıreceğıni hatırlatarak. "Bu
sırada para arzı artacak. Ta-
raftar zenginlerden para alı-
nıp dağıtılarak. her yere yatı-
nııı sözleri verilecektir. Bunun
anlamı seçim sonrasında ik-
tidara geleceklerin iktisadi
olarak bu kişilere tavizJersağ-
lavacaklandır" dedi
Tüketici, hakem heyetlerini bekliyor
HULYA OENÇ
Cumtturiyot GazetesJ
Turkocağı Cad 39'A'
1
Cağaloğlu/İSTAN&UL f
TEL 512 O5 O5
FAX 514 O7 5 7 f
Buzdolabı
tamir edildi
G
eçen yıl almış olduğu buzdolabının
iki üç gün içinde yiyecekleri boz-
duğunu belırten Timuçin Akça-
yöz. bu sorununu defalarca ilgili bırimle-
re iletmesine karşın çözüm bulamadığı-
nı vurguluyor. Yetkıli servisin yaptığı açık-
lamalann her defasında değiştiğıni belir-
ten Akçayöz, "Önce raflarhava sirkülas-
yonunu engellıyor. 'Deliklı ızgara tipı raf
takahm' dedıler. Dahasonna buzdolabının
kış aylannda yeterli soğutup soğutmadı-
ğınn anlaşılamayacağını soyleyen servis
elerıanları, doiabı yine tamır edemedı-
ler. Garantı süresı dolana kadar buzdo-
labı 5-6 kez tamir edilmesıne karşın du-
zelrnedi" diyor. Okurumuzun şikâyetini
Prcnlo'ya bildırdığimizde, en kısa süre-
de \.etkilı servısi göndereceklerinı söyle-
yen yetkıliler, verdıklen sözde durdular. Bir
süre sonra bızı arayan uretıci fırma yet-
kılılen. buzdolabının termostatında prob-
lem olduğunu, termostatın değıştırılerek
sorunun çözümlendığıni bildirdıler. •
T
üketicilerle satıcılar ara-
sında çıkabilecek sorun-
ları çözümlemek üzere
Tüketici Yasası'yla kurulması
öngörülen tüketici sorunları
hakem heyetleri, henüz bir-
çok ıl ve ılçede kurulmadı.
Gecikmenin tüketici örgütü
bulunmayan il ve ılçelerde
meydana geldiğini belirten Sa-
nayi Bakanlığı yetkilıleri, bele-
diye meclıslerinin hakem he-
yetınde yer alacak üyelerin se-
çiminde aceleci davranmadı-
ğına dikkat çektıler. Bugüne
kadar 47 il ve bu illere bağlı ıl-
çe merkezlerinde tüketici so-
runları hakem heyetlerinın
oluşturulduğunu vurgulayan
yetkıliler, 32 il ve bu illere bağ-
lı ilçe merkezlerinde üye ek-
sikliği nedeniyle heyetlerin
oluşturulamadığını vurguladı-
lar. Büyük şehirlerdekı hakem
heyetlerine son 10 gün içinde
15'i aşkın şikâyet geldiğini be-
lirten yetkililer, ekimin 8'inden
itibaren bütün heyetlerin, tü-
ketici şikâyet sayısını ve sorun-
lann nasıl çözümlendiğine yö-
nelık bilgileri, Rekabetin ve
Tüketicinın Korunması Genel
Müdürlüğü'ne ileteceğini bıl-
dirdiler.
Bu arada heyet kurulama-
yan birçok il ve ilçede tüketi-
ci ve satıcı arasında çıkan so-
runlan çözümleme ışi, çoğu
zaman Sanayi ve Ticaret Ba-
NMTI
uiliiiılijijıliliıjiliııirijjiiitiiılllıiiıiljıiiiıilı
kanlığı'na bağlı müdürlüklere
düşüyor.
Tüketici sorunlan hakem he-
yetinın kurulmayışının, yeni çı-
karılan Tüketici Yasası'na du-
yulan güveni sarsabileceğini
düşünen Sanayi ve Ticaret
Bakanlığı'na bağlı müdürlük-
ler, kendılerıne iletilen birçok
şikâyeti, şimdilik çozümleme-
ye çalışıyorlar. Geçen hafta
Adana bürosundan gelen bir
haber, sorunların çözümlen-
mesinde yaşanılan sıkıntıları
yansıtıyor.
Adana büromuzun haberi
şöyle: Adana'daki büyük bir
giyim mağazasından gömlek
aldığını belirten bir tüketici,
"Gömlek defoluymuş" diyerek
Sanayi ve Ticaret Müdürlü-
ğü'ne başvurur. Olayı incele-
meye alan Sanayi ve Ticaret
İl Müdürü Mustafa Yılmaz.
üniversite mezunu olduğunu
öğrendıği tuketıciden, göm-
leğı bizzat getırmesinı ıster.
Gömlek getirılir, uzmanlar ın-
celer, ancak üründe herhan-
gı bir bozukiuk görulmez. Tü-
ketici, bu durum üzerine yet-
kililere. "Ben aslında gömlek
almayacaktım. Niyetım pan-
tolon almaktı" der. Şaşıran
yetkıliler. durumu mağazaya
bildirerek aracı olurlar. Mağa-
zayetkilisi, 1 mılyon lirayaalın-
dığı anlaşılan gömleğin, aynı
fiyattaki birpantolonladeğış-
tirebileceğını söyleyince so-
run çözülür. Müdürlükten bir
görevliyle birlikte mağazaya
giden tüketici. pantolonlara
bakarken fikrini değiştiriverir:
"Pantolon almaktan vazgeç-
tım paramı istıyorum..."
Tüketicınin bu kararsızlığı,
Sanayi ve Ticaret Müdüıiüğü
ile mağaza yetkilisini pes et-
tirır. Gelışmenin son halkası-
nı Sanayi ve Ticaret il Müdü-
rü Mustafa Yılmaz anlatıyor:
"Aslında ılçelerde 5 milyon //-
ra ve üzerı, illerde de 10 mıl-
yon lıra ve üzerinde satış fiya-
tı olan ürünlerle ilgili yakın-
malara bakabilıyoruz. Bu baş~
vuruyu, en azından rakam açı-
sından kabul etmememiz ge-
rekirdi. Biz salt güven sağla-
mak için devreye girdik. So-
runu çözmeye çalıştık. Bir tür
aracılıktı bizimki. Sonunda ta-
biipişman olduk. Mağaza yet-
kilisine 'Müşteri haklıdır' kura-
lını hatırlatıp tüketicinin olağa-
nüstu kaprisini kabullenme-
sını sağladık. Müşteriye pa-
rası, sonunda ödendi." •
BENCE
İZZETTİN ÖNDER
Türkiye Seçim Ekonomisi
Konumundadır
Seçim ekonomisi bir defalık uygulama alanına so-
kulan bir politika olmayıp, bir dönem boyunca, farklı
zamanlarda, farklı bıçimlerde uygulanan bir politikalar
dızısidir. Çok kaba hatlarla uygulama şöyle yapılmak-
tadır: Seçime giderken harcama muslukları gevşetilir;
maaş ve ücretlere iyi zam yapılır, destekleme alımla-
nnda, iyi fıyat verilir ve kamu kesıminde yapılan ürün-
lerde fıyat artışlan baskı altına alınır. Seçimden sonra
üç yıl gibi bir süre için kımseden oy istenmeyeceği için,
tüm bu mekanizmalar ters çalıştırılır. Böylece, ekono-
mi de yeni seçim dönemine hazırlanmış olur. Şu halde
seçim ekonomisinin pasif konumu harcamalan baskı
altına almayı, aktif konumu ise, gevşetmeyi ifade eder.
Her ikısi de seçim ekonomisidir ve biri, diğerini des-
teklemek için uygulanır.
Ekonomi, kriz ve IMF gerekçeleri ile 5 Nisan Karar-
ian'ndan itibaren ciddi olarak baskı altına alınmış du-
rumdadır. Maaşlar, ücretler ve kamu harcamalan, top-
lumsal bir patlamaya neden olacak bıçimde bastınlmış-
tır. Bu baskı. toplumu bugünkü noktaya taşımıştır. Bu
baskı sonucunda oluşan emekçi direniş dalgası, CHP'nin
yeniden yapılanma süreci ile çakısınca, emekçi sınıf si-
yasal bir uzantı yakalamış oldu. Böylece emekçıler, di-
renişlerine, eskiye göre daha güçlü bir sıyasal destek
bulurken, koalisyonun sol kanadı da, adeta kendi geç-
mışınden uzaklaşarak, sosyal demokrasıye daha ya-
kışır bir çıkış yapma olanağını yakalamış oldu. Ne var
ki, bu yeni görüntüsü ile CHR emekçiden yana tavır koy-
ması nedeni ile merkez sağ ortağının, din sömürüsü-
ne karşı olması nedeni ile din tabanlı sağcı kesimin, da-
ha belirgin sosyal demokrat olabıldiğı ölçüde de ırkçı
kesimin tepkisinı almaya adaydır. Bu oigu, aynı za-
manda Türkiye'nin çıkış yolunu da işaret etmektedır.
Bu işaret, sermaye oligarşısi ile birlikte, iç ve dış finans
çevrelerinın gerek ekonomi içinde tutarak, gerek eko-
nominın varoşlanna iterek kendi yalnızlık ve çaresızlik-
leri ile başbaşa bıraktığı insan yığınlannın, gerçek ara-
yışlannın nerede olması gerektiğıni gostermektedir.
Emekçi kesimin bugun yaşadığı huzursuzluk, hem
potansiyel oylann harekete geçirilmesı, hem de hare-
kete geçırilen bu oyların kanalize edilmesi açılanndan
fevkalade elverişlidir. Şimdiye kadar bastırılmış, yüzde
sıfır ya da yüzde beş gibi komik artışlar önerilmiş bir
gruba daha yüksek zam yapmak ve bu zammı kimın
yaptığını açıkça ortaya koymak. seçımde önemli bir
avantaj olabilir. Bu arada şimdiye kadarki bastırmala-
rabırsuçlu bulmada, hem koalısyonun sağ kanadının
suçunu hafifletir, hem de yeniden yapılanmaya ve olum-
lu bir ruzgâr (belkı de esinti!) yakalamaya çalışan CHP'nin
guç kaybına yol açabılir.
Buna karşılık yüteelen emekçi talepleri ve sıkışan eko-
nomının sorunlannı Başbakan tek başına yüklenmek
ıstemeyebilir. Zira tek başına kaldığı sürece, emekçi-
lere oy endişesi ile biraz yüksekçe pay verse, ücret ve
maaşlara zam yapsa, IMF'ye yaranamaz, diğer taraf-
tan IMF direktiflerıne uysa, iç işler daha da kanşabilir.
Başbakan nasıl ıç dayatmalarda IMF'yı yanına alıyor-
sa, dışa dert anlatmada da koalisyon ortağını ileri sü-
recektir. Bu nedenle, Başbakan yeni bir koalisyon ya
da geniş tabanlı bir çözüme yonelebilir. Böyle bir çö-
züm, seçime giderken, Başbakan'a emekçilenn so-
runlarına, son anda da olsa, anlayışla yaklaştığı görün-
tüsü sağlarken. IMF'ye karşı da, tipik koalisyon zorluk-
lan olarak kullanılabilir.
iş bununla da bitmez, bu süreç sağın birleştıricıliği
rolünün de yine aynı kişı tarafından hem de oldukça guç-
lü olarak yüklenilmesi sonucunu da doğurabilir. Böyle
bir doku, kaçınılmaz olarak, milliyetçı unsurian da için-
de barındınr, ancak din kökenli çevrelerı kapsayamaz.
Zaten Başbakan'ın ılk tur görüşmelerinde sıyasal par-
tilerin kabul biçimleri de bunu açıkça sergilemektedir.
Cumhurbaşkanı'nın 51. kabine için yaptığı Başba-
kan atamasında lıderlerle görüşme geleneğini atlama-
sına nazire olarak, Başbakan'ın ilk tur görüşmelerinde
hükümet modeli yerine, genel ekonomik durumu gün-
deme getirmesı fevkalade ınce bir taktiktir. Bu yolla ka-
muoyuna ekonomik durumun görüşüldüğü imajı veri-
lirken, bir yandan zaman kazanılmaya, diğer yandan
da erken seçime gıtmemek için kimlerte işbiriıği yapı-
lacağı ve hatta kımlerin dışlanacağı, adeta bir mantık-
sal süzgeçten geçırme ve aynştırma yöntemi ile anla-
şılmaya çalıştldı.
Tüm bu süreçlerle aslında ve özünde geniş anlam-
da seçim ekonomisi uygulanmaktadır. Tüm sıyasal par-
tıler de bunu bılerek, seçim stratejisi uygulamaktadır.
Ama bunlardan bir kısmı için surenın kısa olması avan-
tajlı olduğu halde. diğerleri için uzun olması tercıhlidir.
Kesin olan şu ki, Başbakan ve küçük bir çevresi için
ek süre gereklidir. Bu ek süre. 1996 bütçesınin yeni ola-
naklan yanında, diğer yollardan elde edilecek ilave kay-
naklarla da zenginleştirilip, akıllıca kullanılır, seçmen de,
liberal yanlılann fevkalede anlamlı biçimde kullanıldığı
gibi. "son kertede basiretli davranırsa" işler epeyce ko-
tanlmış olur!
Oysa, Türkiye'nin içinde bulunduğu zor koşullar se-
çime engel olmadığı gibi, tam da tersine, bir an önce
seçimi gerekli kılmaktadır. Zira. herkes biliyor ki, Tür-
kiye'nin son derece büyük sorunlan vardır, ama en faz-
la bir yıl sonra seçime gidecek olan bir hükümet bun-
laria baş edemez. Yine herkes biliyor ki, eğer tüm bu
sorunları çözmek için güçlü hükümet ve yeterli süre ge-
rekiyor ise, o zaman bir an önce seçim yapıp, işlere ko-
yulmakdahagerçekçi bir yaklaşımdır. Kaldı ki, normal
süresinde de yapılsa. nasıl olsa genişletici bir seçim eko-
nomısı uygulanacaktır. O zaman bu süreyi kısaltmak eko-
nominin de, toplumun da yararınadır.
Türkiye fiilen seçim rampasjna girmiştir. Bu rampa-
da. uzun dönemlı işlere el atılacağını düşünmek hayal-
dir. Zira şimdıden kamu fiyatları denetim altında tutu-
luyor, maaşlar seçim zammı için şimdilik bastırılıyor. Bu
sürecin ve sürenin kısılması tüm ulkenin ve ekonominin
yararınadır. Umalım ki, sağduvu, olayları böyle sürük-
ler!
Dış Ticaret Müsteşarı Eren uyardı.
Gumruk bırlığı
ithalatı patlatır
ANK\R.A (Cumhuriyet
Biirosu)- Dış Ticaret Müs-
teşarı Nejat Eren. gümrük
birlıği ile birlikte gümrük
duvarlannın kaldınlacağı-
nı anımsatarak sanayıcile-
ri "büyük bir ithalatdalga-
suıa" karşı uyardı.
Avrupa Birlıği ile 1 ocak
1995 tarıhınde gidilmesi
öngörülen gümrük bırliği-
nin. Türkiye'nin isteğı ile
31 Aralıkl995tarihineer-
telendığıni anımsatan Eren.
gümrük bırliğine girilmesı
halinde. Türkiye'nin güm-
rük vergisi ve Toplu Konut
Fonu ile halen yüzde 15-
16 düzeyınde olan ithalat-
taki koruma oranının
AB'ye karşı sıfırlanacağı-
nı. diğer ülkeler ıçın de Or-
taklık Konseyi karan çerçe-
vesinde de yüzde 5.8'e çe-
kileceğını vurguladı.
GATT ve LJnıguay an-
laşmalanna göre. 2OÖ5 yı-
lına kadar uluslararası tica-
rette koruma oranlarının
yüzde 3.8'e indinleceğine
dıkkati çeken Eren. sektör-
ler ile yaptıklan toplantı-
lardan, Türk sanayıcisinin
AB kaynaklı ithalattan çok,
3. ülkeler kaynaklı ithalat-
tan, yanı Ukrayna demir-
çeliğinden, Rus otomotiv
mamulleri ile Pakıstan'ın
iplık ve bezinden çekindi-
ğinin belirlendiğini söyle-
di. Gümrük bırliği ile bir-
likte korumalann azalaca-
ğına. ancak AB'deki mali-
yetlerin, Türkiye'dekilere
çok yakın olduğu için AB
ülkeİeri kaynaklı ithalatta-
kı artışın az olacağına dik-
kat çekti.