26 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 EYLÜL1995ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Senaryo aynı, aktörler aynı; vaat ekonomisi sahne arkasında sırasının gelmesini bekliyor Seçimfihııiyme• Yeniden seçim sürecine gıren Türkiye'de, can alıcı ekonomik ve demokratik reformlar raflarda tozlanmaya bırakılırken "vaat ekonomisi" sahne almayı bekliyor. Türkiye'nin seçim psikolojisinden kurtulması için baskın seçim modeli önerilirken, "seçime evet" "seçim ekonomisine hayır" anlayışı ağırlık kazanıyor. • Türkiye'nin bugün,"enflasyonkeş" bir hale geldiğini belirten Prof. Dr. Adnan Başer Kafaoğlu, vaatlerin, Türkiye'de seçim ekonomisinin aynlmaz bir parçası haline geldiğini ifade ediyor. Prof. Dr. Mükerrem Hiç de seçimin normal süresinde yapılması halinde bile seçim ekonomisi sürecine girildiğini hatırlatıyor. • Olası bir erken seçimle ortaya çıkacak olan seçim ekonomisi, KİT zamlannı ortadan kaldıracağı için, ortalık özel sektöre kalacak. Ancak seçime kadar özellikle döviz fiyatlannda muhtemel bir değer artışı gözönüne alındığında, ithal gıda maddelerinin fiyatlannda dövizdeki artışa paralel olarak bir yükseliş yaşanacağı belirtiliyor. B ir seçim sürecine giren Türkiye'de. can alıcı ekonomik ve demok- ratik reformlar rafa kaldınlır- ken, "vaat ekonomisi" sahne almayı bekliyor. I946'dan bu yana, her seçim öncesinde \ a- at eşiğmin giderek yüksehne- sine karşın. Türkiye enflas- yon. borç, IMF paketleri gir- dabından bir türiü kurtulama- dı. Tek haneli enflasyon söz- leriyle ıktidara gelen partıler. enflasyonu üç haneye kadar taşırken. son olarak Başba- kan Tansu Çiiier'ın ıki anah- tar sözü de unutuldu gitti. Yaklaşık bir vıldan bu ya- na devam eden erken seçim söylentıleri vergi reformu. ka- mu harcamlannın kısılması gibi yapısal tedbirlerin tan- hini süreklı arka plana atarken Türkiye'nin seçim psikoloji- sinden kurtulması ıçın baskın seçim modeli önerilıyor. He- men herkesımin bırleştıği or- tak nokta ıse "seçûneevrt". an- cak sorunlann daha da kök salmasına yoi açacak "seçim ekonomisine" hayır şeklınde birleşiyor Fiyatlar baskı altında Olası bir erken seçimle or- taya çıkacak olan seçim eko- nomisi. KJT zamlannı ortadan kaldıracağı için. ortalık özel sektöre kalacak. Ancak seçime kadar özel- likle dö\ ız fiyatlannda muh- temel bir değer artışı gözö- nüne alındığında. ıthal gıda maddelennın fiyatlannda dö- vızdeki artışa paralel olarak bıryükseliş yaşanacağı belir- tiliyor. lstanbul Yaş Sebze \e Mey- ve Komisyonculan Derneği Başkan Yardımcısı Sedat Toktürk ise. sulu tanm ürün- lenndedevletınhiçbırdestek ve alım yapmadığını hatırta- tarak, seçim ekonomisinin meyve ve sebze fiyatlanna herhangı bıryansımasının söz konusu olmayacağını beiirtti. Toktürk. ancak iç pıyasadakı paranın. dö\ iz, borsa ve faız gıbı rant getıricı araçlara yö- nelmesi ihtimalinın yüksek olduğunu kaydederek. bu ne- denle mey\e ve sebze tüketi- minde kısmi bir azalma ola- bileceğini vurguladı. Bu arada Türkiye Inşaat Müteahhitlen Sendıkası Ge- nel Başkanı Sami San da yap- tığı açıklamada. olası bir er- ken seçimin büyük kentler- deki kaçak yapılaşmayı yeni- den canlandıracağını belirte- rek, bu yüzden ınşaat malze- melerinin karaborsaya düşe- ceğini ve fiyatlannda büyük bir artış yaşanacağını söyle- di. Seçim ekonomisiyle dev- letın y atınmlannı da durdura- cağım anlatan San. böylece zaten sıkıntı içinde olan inşa- at sektörünün. daha da zor du- nıma düşeceğını kaydetti. Enflasyonkeş Türkiye Prof. Dr. Adnan Başer Ka- faoğlu da, Türkiye'nin bir tek. 1965-1970 vıllân arasmdakı Siyasilerin20Ekim 1991denöncekiseçimvaatleri: | Türkiye'nin 27Eyliil 1995tegetirildiğidupum: 11992 yılı sonunda enflasyon yüzde 30'a düşürülecek. t Büyüme hızına yüzde 6 ile 8 arasında istikrar kazandırılacak. t Her aileye biri ev, diğeri araba olmak üzere iki anahtar verilecek. I Yüzde 12.6'ya ulaşan kamu borçlanması, yüzde 4-5'lere indirilecek. + Sıcak paraya yüzde 53'lere varan yüksek faiz ödenmesi önlenecek. | Merkez Bankası özerkleştirilecek. + Yüzde 35'lere ulaşan kredi faizleri, yüzde 4.5-5'lere çekilecek. t Kısa vadede emekçi kitlenin yükü hafifletilecek. t Vergi reformu yapılacak. Vergi kaçağı önlenecek. t iç borçlanma azaltılacak. Seçimden önce.,,% Seçim ekonomisi ile bırlikte kamu harcamaları yeniden artmaya başlayacak. IMF'ye \erilen sözler askıya alınarak bütçe açığına göz yumulacak, kamunun borçlanma ihtiyacı yüksek faızle karşılanacak. 9 tktidara talip olan siyasiler, geçmişte olduğu gibi yine bol keseden vaatlerle seçmenin kapısına gidecekler. Ev ev dolaşıp tencere dağıtanlar olabileceği gibi. her ilçev e il olma sözü verilecek. •Büyümenin \e enflasyonun ana nedeni olarak gösterilen para arzı yeniden artacak. Sıkı paradan vazgeçilerek tüketimi körükleyen politikalara geri dönülecek. # Seçmene şirin gözükmek için KİT zamlan durdurulacak. Ancak bu. özel sektör iirünlerine yansımayacak. Kur makası tekrar açüacağı için özellikle ithal gıda ürünlerinde fiyatlar artacak. # Her seçim öncesinde olduğu gibi şehirleri köyleştiren gecekondulann kurulmasına göz yumulacak. # Bol keseden vaat dağıtan sivasi partıler. bunu karşılamak için, bu sırada kendilerini maddi olarak destekleyen kişi ve kurumlara "borçlanacaklar". Seçim nedeni ile trih/onlar y ine sokaklara akacak. # Daha önce enflasyon altında ezilen işçi ve memurun. ücretleri iyilestirilecek. Taban fiyat alımlanndaki artış ile çiftçinin de oylan garanti altına alınmaya çalışılacak. » 1994 yılı itibanyla enflasyonda yüzde 149! la tarihi bir rekora imza atıldı. % İki anahtar sözü, tatlı bir hayal olarak kalırken var olanlar da kaybedildi. % Büyüme hızı, 94'te -6.1 'e geriledi. 1995'te yüzde 12.4'e çıktı, kriz oldu. % Yüzde 4'lere çekilecek o(an kamuborçları, yüzde 8.2'lerin altına inemedi. | 5 Nisan Kararian, yüksek faiz-düşük kur politikasına devam edildi. % 5 Nisan'ın getirdiği ek yük, ücretli kesimin sırtına yüklendi. % Merkez Bankası'nm özerkleşmesinde somut adım atılmadı. t Vergi reformu yapmak için hazırlanan tasan delık deşik edildi. t iç borçlanma 1994 yılında 1 katrilyon 187 milyara çıktı. 1995 sonunda ise bu rakamın 2 katrilyonu aşması bekleniyor. Seçimden sonra..,# Seçimden sonra, kemer sıkmaya dayalı yeni bir ekonomi paketi gündeme gelecek. Bütçe giderlerini kısmak için. IMFyeni istikrar paketleriyle Türkiye'nin kapısını çalacak. Paketin fedakârlığını sırtlanmak, yıne düşük gelirli kesime, işçiye, memura. emekliye düşecek. # Verilen sözler kısa siirede unutulacak. atılan temeller varım kalacak. 'iki anahtar'lar hatırlara bile gelmezken var olan anahtarlar da geri alınacak. Seçim kampanvalanna akıtılan trilyonlar, vatandaştan çıkacak. # Enflasyonun tırmanmasını engellemek için sıkı para politikasına geri dönülecek, yatırımlar duracak. rant ekonomisi canlanırken faizler tırmanacak. stokçular kazanacak.. 0 Seçmenin oyunu aldıktan sonra. KİT üriinlerinin fiyatian patlayacak. dev letin hammaddelere vapacağı zamlar. özel sektöriin de y üksek oranda zam vapmasına vol açacak. # Seçim öncesinde göz yumulan kaçak yapıla^ma, yeniden denetim altına alınmaya çalışılacak. # İktidara seçim öncesi vardımcı olan çevreler, kredi ve ihale gibi yollaria ihya edilecek. # Enflasyon. reel olarak işçiye. memura verilen ve ancak enflasyon artışını karşılayan bütün zamlan geri alınarak işçi \e memur şimdikinden çok daha kötü duruma getirilecek. beş yıllık dönemde yüzde 9'luk bir enflasyon oranıyla. yüzde 7-7.5'luk bir kalkınma hızını yakaladığınadikkatçe- kerken. Türkiye'nin bugün. "enflasvonkeş" bir hale gel- dığını belırttı. Vaatlerin, Türkiye'de se- çim ekonomisinin aynlmaz bir parçası haline geldiğini ıfade eden Kafaoğlu. seçim öncesinde "bol keseden har- camalann" emisyonu arttır- dığını. seçim sonrasında da. enflasyonun tırmanışa geçti- ğıni vurguladı. Iktıdann yüksek taban fı- yatlan açıklamasına karşın. muhalefetin her zaman için açıklanan taban fiyatlannı az bulduğuna işaret eden Kafa- oğlu. oy avı oyununa bütün si- yasi taraflann katılmış oldu- ğunu da gözler önüne serdı. Vergi gelirlerinın devlet borçlannı karşılama oranının maksımum yüzde 5 olması gerektığini belirten Kafaoğ- lu. "Şimdi bu oran yiizde 50'vi buktu. Vergi gelirlerinin vüz- de 50'si borç ödemeye gidiyor. DemireL. bunu değiştireceğini söv leverek iktidara geldi ama Özal'dan devraldığı politika- yı sürdürdü" dıye konuştu. Kafaoğlu. Türkiye'nin ön- celikle ciddı bir mali refor- ma gereksinım duyduğunu ifade ederken. malı reforla- rın gerçekleşmesi için hükü- metın iktidann daha başında bunu hedeflemesı gerektıği- ni dile getirdi. 1991 yılında Demirel'in elinde böyle bir şans olduğu- nu savunan Kafaoğlu. "Ama bu şans kullanılmadı" dedı. Sıkı paraya veda 5 Nisan istikrar paketının uygulandığı dönemde yüzde 149 enflasyon ile yeni bir re- kor kıran Türkiye IVlF'nin son uyansı ile uygulamaya koyduğu sıkı para polıtıka- sından da seçim ekonomisi nedeni ile veda etmeye hazır- lanıyor. Eylül ayında Türkı- ye'yeyaptıklan zıyaret sonu- nda para arzının kısılarak bü- yümenin onüne geçılmesını isteyen IVİF Heyeti'nin di- rektıflenni aynen uygulama- ya koyan bürokrasi. seçim ekonomosı nedeni ile yeni- den kesenın ağzını açmaya hazırlanıyor. Konuyla ılgilı olarakgörüştüğümüz l.L.lk- tısat Fakültesi İngılızce Iktı- sat Bölümü Başkanı Prof. Dr. Mükerrem Hiç .seçim eko- nomisinin uygulandığı dö- nemde harcamalann ve borç- lanma ıhtıyacının arttığına dıkkat çekerek IMF'nin de bellı bir noktaya kadar buna müsaade edeceğıne dıkkat çe- kiyor. Hiç, Türkiye'nin seçi- min normal süre»i olan ekim ayında yapılması halinde bi- le seçim ekonomisi sürecine gıreceğıni hatırlatarak. "Bu sırada para arzı artacak. Ta- raftar zenginlerden para alı- nıp dağıtılarak. her yere yatı- nııı sözleri verilecektir. Bunun anlamı seçim sonrasında ik- tidara geleceklerin iktisadi olarak bu kişilere tavizJersağ- lavacaklandır" dedi Tüketici, hakem heyetlerini bekliyor HULYA OENÇ Cumtturiyot GazetesJ Turkocağı Cad 39'A' 1 Cağaloğlu/İSTAN&UL f TEL 512 O5 O5 FAX 514 O7 5 7 f Buzdolabı tamir edildi G eçen yıl almış olduğu buzdolabının iki üç gün içinde yiyecekleri boz- duğunu belırten Timuçin Akça- yöz. bu sorununu defalarca ilgili bırimle- re iletmesine karşın çözüm bulamadığı- nı vurguluyor. Yetkıli servisin yaptığı açık- lamalann her defasında değiştiğıni belir- ten Akçayöz, "Önce raflarhava sirkülas- yonunu engellıyor. 'Deliklı ızgara tipı raf takahm' dedıler. Dahasonna buzdolabının kış aylannda yeterli soğutup soğutmadı- ğınn anlaşılamayacağını soyleyen servis elerıanları, doiabı yine tamır edemedı- ler. Garantı süresı dolana kadar buzdo- labı 5-6 kez tamir edilmesıne karşın du- zelrnedi" diyor. Okurumuzun şikâyetini Prcnlo'ya bildırdığimizde, en kısa süre- de \.etkilı servısi göndereceklerinı söyle- yen yetkıliler, verdıklen sözde durdular. Bir süre sonra bızı arayan uretıci fırma yet- kılılen. buzdolabının termostatında prob- lem olduğunu, termostatın değıştırılerek sorunun çözümlendığıni bildirdıler. • T üketicilerle satıcılar ara- sında çıkabilecek sorun- ları çözümlemek üzere Tüketici Yasası'yla kurulması öngörülen tüketici sorunları hakem heyetleri, henüz bir- çok ıl ve ılçede kurulmadı. Gecikmenin tüketici örgütü bulunmayan il ve ılçelerde meydana geldiğini belirten Sa- nayi Bakanlığı yetkilıleri, bele- diye meclıslerinin hakem he- yetınde yer alacak üyelerin se- çiminde aceleci davranmadı- ğına dikkat çektıler. Bugüne kadar 47 il ve bu illere bağlı ıl- çe merkezlerinde tüketici so- runları hakem heyetlerinın oluşturulduğunu vurgulayan yetkıliler, 32 il ve bu illere bağ- lı ilçe merkezlerinde üye ek- sikliği nedeniyle heyetlerin oluşturulamadığını vurguladı- lar. Büyük şehirlerdekı hakem heyetlerine son 10 gün içinde 15'i aşkın şikâyet geldiğini be- lirten yetkililer, ekimin 8'inden itibaren bütün heyetlerin, tü- ketici şikâyet sayısını ve sorun- lann nasıl çözümlendiğine yö- nelık bilgileri, Rekabetin ve Tüketicinın Korunması Genel Müdürlüğü'ne ileteceğini bıl- dirdiler. Bu arada heyet kurulama- yan birçok il ve ilçede tüketi- ci ve satıcı arasında çıkan so- runlan çözümleme ışi, çoğu zaman Sanayi ve Ticaret Ba- NMTI uiliiiılijijıliliıjiliııirijjiiitiiılllıiiıiljıiiiıilı kanlığı'na bağlı müdürlüklere düşüyor. Tüketici sorunlan hakem he- yetinın kurulmayışının, yeni çı- karılan Tüketici Yasası'na du- yulan güveni sarsabileceğini düşünen Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'na bağlı müdürlük- ler, kendılerıne iletilen birçok şikâyeti, şimdilik çozümleme- ye çalışıyorlar. Geçen hafta Adana bürosundan gelen bir haber, sorunların çözümlen- mesinde yaşanılan sıkıntıları yansıtıyor. Adana büromuzun haberi şöyle: Adana'daki büyük bir giyim mağazasından gömlek aldığını belirten bir tüketici, "Gömlek defoluymuş" diyerek Sanayi ve Ticaret Müdürlü- ğü'ne başvurur. Olayı incele- meye alan Sanayi ve Ticaret İl Müdürü Mustafa Yılmaz. üniversite mezunu olduğunu öğrendıği tuketıciden, göm- leğı bizzat getırmesinı ıster. Gömlek getirılir, uzmanlar ın- celer, ancak üründe herhan- gı bir bozukiuk görulmez. Tü- ketici, bu durum üzerine yet- kililere. "Ben aslında gömlek almayacaktım. Niyetım pan- tolon almaktı" der. Şaşıran yetkıliler. durumu mağazaya bildirerek aracı olurlar. Mağa- zayetkilisi, 1 mılyon lirayaalın- dığı anlaşılan gömleğin, aynı fiyattaki birpantolonladeğış- tirebileceğını söyleyince so- run çözülür. Müdürlükten bir görevliyle birlikte mağazaya giden tüketici. pantolonlara bakarken fikrini değiştiriverir: "Pantolon almaktan vazgeç- tım paramı istıyorum..." Tüketicınin bu kararsızlığı, Sanayi ve Ticaret Müdüıiüğü ile mağaza yetkilisini pes et- tirır. Gelışmenin son halkası- nı Sanayi ve Ticaret il Müdü- rü Mustafa Yılmaz anlatıyor: "Aslında ılçelerde 5 milyon //- ra ve üzerı, illerde de 10 mıl- yon lıra ve üzerinde satış fiya- tı olan ürünlerle ilgili yakın- malara bakabilıyoruz. Bu baş~ vuruyu, en azından rakam açı- sından kabul etmememiz ge- rekirdi. Biz salt güven sağla- mak için devreye girdik. So- runu çözmeye çalıştık. Bir tür aracılıktı bizimki. Sonunda ta- biipişman olduk. Mağaza yet- kilisine 'Müşteri haklıdır' kura- lını hatırlatıp tüketicinin olağa- nüstu kaprisini kabullenme- sını sağladık. Müşteriye pa- rası, sonunda ödendi." • BENCE İZZETTİN ÖNDER Türkiye Seçim Ekonomisi Konumundadır Seçim ekonomisi bir defalık uygulama alanına so- kulan bir politika olmayıp, bir dönem boyunca, farklı zamanlarda, farklı bıçimlerde uygulanan bir politikalar dızısidir. Çok kaba hatlarla uygulama şöyle yapılmak- tadır: Seçime giderken harcama muslukları gevşetilir; maaş ve ücretlere iyi zam yapılır, destekleme alımla- nnda, iyi fıyat verilir ve kamu kesıminde yapılan ürün- lerde fıyat artışlan baskı altına alınır. Seçimden sonra üç yıl gibi bir süre için kımseden oy istenmeyeceği için, tüm bu mekanizmalar ters çalıştırılır. Böylece, ekono- mi de yeni seçim dönemine hazırlanmış olur. Şu halde seçim ekonomisinin pasif konumu harcamalan baskı altına almayı, aktif konumu ise, gevşetmeyi ifade eder. Her ikısi de seçim ekonomisidir ve biri, diğerini des- teklemek için uygulanır. Ekonomi, kriz ve IMF gerekçeleri ile 5 Nisan Karar- ian'ndan itibaren ciddi olarak baskı altına alınmış du- rumdadır. Maaşlar, ücretler ve kamu harcamalan, top- lumsal bir patlamaya neden olacak bıçimde bastınlmış- tır. Bu baskı. toplumu bugünkü noktaya taşımıştır. Bu baskı sonucunda oluşan emekçi direniş dalgası, CHP'nin yeniden yapılanma süreci ile çakısınca, emekçi sınıf si- yasal bir uzantı yakalamış oldu. Böylece emekçıler, di- renişlerine, eskiye göre daha güçlü bir sıyasal destek bulurken, koalisyonun sol kanadı da, adeta kendi geç- mışınden uzaklaşarak, sosyal demokrasıye daha ya- kışır bir çıkış yapma olanağını yakalamış oldu. Ne var ki, bu yeni görüntüsü ile CHR emekçiden yana tavır koy- ması nedeni ile merkez sağ ortağının, din sömürüsü- ne karşı olması nedeni ile din tabanlı sağcı kesimin, da- ha belirgin sosyal demokrat olabıldiğı ölçüde de ırkçı kesimin tepkisinı almaya adaydır. Bu oigu, aynı za- manda Türkiye'nin çıkış yolunu da işaret etmektedır. Bu işaret, sermaye oligarşısi ile birlikte, iç ve dış finans çevrelerinın gerek ekonomi içinde tutarak, gerek eko- nominın varoşlanna iterek kendi yalnızlık ve çaresızlik- leri ile başbaşa bıraktığı insan yığınlannın, gerçek ara- yışlannın nerede olması gerektiğıni gostermektedir. Emekçi kesimin bugun yaşadığı huzursuzluk, hem potansiyel oylann harekete geçirilmesı, hem de hare- kete geçırilen bu oyların kanalize edilmesi açılanndan fevkalade elverişlidir. Şimdiye kadar bastırılmış, yüzde sıfır ya da yüzde beş gibi komik artışlar önerilmiş bir gruba daha yüksek zam yapmak ve bu zammı kimın yaptığını açıkça ortaya koymak. seçımde önemli bir avantaj olabilir. Bu arada şimdiye kadarki bastırmala- rabırsuçlu bulmada, hem koalısyonun sağ kanadının suçunu hafifletir, hem de yeniden yapılanmaya ve olum- lu bir ruzgâr (belkı de esinti!) yakalamaya çalışan CHP'nin guç kaybına yol açabılir. Buna karşılık yüteelen emekçi talepleri ve sıkışan eko- nomının sorunlannı Başbakan tek başına yüklenmek ıstemeyebilir. Zira tek başına kaldığı sürece, emekçi- lere oy endişesi ile biraz yüksekçe pay verse, ücret ve maaşlara zam yapsa, IMF'ye yaranamaz, diğer taraf- tan IMF direktiflerıne uysa, iç işler daha da kanşabilir. Başbakan nasıl ıç dayatmalarda IMF'yı yanına alıyor- sa, dışa dert anlatmada da koalisyon ortağını ileri sü- recektir. Bu nedenle, Başbakan yeni bir koalisyon ya da geniş tabanlı bir çözüme yonelebilir. Böyle bir çö- züm, seçime giderken, Başbakan'a emekçilenn so- runlarına, son anda da olsa, anlayışla yaklaştığı görün- tüsü sağlarken. IMF'ye karşı da, tipik koalisyon zorluk- lan olarak kullanılabilir. iş bununla da bitmez, bu süreç sağın birleştıricıliği rolünün de yine aynı kişı tarafından hem de oldukça guç- lü olarak yüklenilmesi sonucunu da doğurabilir. Böyle bir doku, kaçınılmaz olarak, milliyetçı unsurian da için- de barındınr, ancak din kökenli çevrelerı kapsayamaz. Zaten Başbakan'ın ılk tur görüşmelerinde sıyasal par- tilerin kabul biçimleri de bunu açıkça sergilemektedir. Cumhurbaşkanı'nın 51. kabine için yaptığı Başba- kan atamasında lıderlerle görüşme geleneğini atlama- sına nazire olarak, Başbakan'ın ilk tur görüşmelerinde hükümet modeli yerine, genel ekonomik durumu gün- deme getirmesı fevkalade ınce bir taktiktir. Bu yolla ka- muoyuna ekonomik durumun görüşüldüğü imajı veri- lirken, bir yandan zaman kazanılmaya, diğer yandan da erken seçime gıtmemek için kimlerte işbiriıği yapı- lacağı ve hatta kımlerin dışlanacağı, adeta bir mantık- sal süzgeçten geçırme ve aynştırma yöntemi ile anla- şılmaya çalıştldı. Tüm bu süreçlerle aslında ve özünde geniş anlam- da seçim ekonomisi uygulanmaktadır. Tüm sıyasal par- tıler de bunu bılerek, seçim stratejisi uygulamaktadır. Ama bunlardan bir kısmı için surenın kısa olması avan- tajlı olduğu halde. diğerleri için uzun olması tercıhlidir. Kesin olan şu ki, Başbakan ve küçük bir çevresi için ek süre gereklidir. Bu ek süre. 1996 bütçesınin yeni ola- naklan yanında, diğer yollardan elde edilecek ilave kay- naklarla da zenginleştirilip, akıllıca kullanılır, seçmen de, liberal yanlılann fevkalede anlamlı biçimde kullanıldığı gibi. "son kertede basiretli davranırsa" işler epeyce ko- tanlmış olur! Oysa, Türkiye'nin içinde bulunduğu zor koşullar se- çime engel olmadığı gibi, tam da tersine, bir an önce seçimi gerekli kılmaktadır. Zira. herkes biliyor ki, Tür- kiye'nin son derece büyük sorunlan vardır, ama en faz- la bir yıl sonra seçime gidecek olan bir hükümet bun- laria baş edemez. Yine herkes biliyor ki, eğer tüm bu sorunları çözmek için güçlü hükümet ve yeterli süre ge- rekiyor ise, o zaman bir an önce seçim yapıp, işlere ko- yulmakdahagerçekçi bir yaklaşımdır. Kaldı ki, normal süresinde de yapılsa. nasıl olsa genişletici bir seçim eko- nomısı uygulanacaktır. O zaman bu süreyi kısaltmak eko- nominin de, toplumun da yararınadır. Türkiye fiilen seçim rampasjna girmiştir. Bu rampa- da. uzun dönemlı işlere el atılacağını düşünmek hayal- dir. Zira şimdıden kamu fiyatları denetim altında tutu- luyor, maaşlar seçim zammı için şimdilik bastırılıyor. Bu sürecin ve sürenin kısılması tüm ulkenin ve ekonominin yararınadır. Umalım ki, sağduvu, olayları böyle sürük- ler! Dış Ticaret Müsteşarı Eren uyardı. Gumruk bırlığı ithalatı patlatır ANK\R.A (Cumhuriyet Biirosu)- Dış Ticaret Müs- teşarı Nejat Eren. gümrük birlıği ile birlikte gümrük duvarlannın kaldınlacağı- nı anımsatarak sanayıcile- ri "büyük bir ithalatdalga- suıa" karşı uyardı. Avrupa Birlıği ile 1 ocak 1995 tarıhınde gidilmesi öngörülen gümrük bırliği- nin. Türkiye'nin isteğı ile 31 Aralıkl995tarihineer- telendığıni anımsatan Eren. gümrük bırliğine girilmesı halinde. Türkiye'nin güm- rük vergisi ve Toplu Konut Fonu ile halen yüzde 15- 16 düzeyınde olan ithalat- taki koruma oranının AB'ye karşı sıfırlanacağı- nı. diğer ülkeler ıçın de Or- taklık Konseyi karan çerçe- vesinde de yüzde 5.8'e çe- kileceğını vurguladı. GATT ve LJnıguay an- laşmalanna göre. 2OÖ5 yı- lına kadar uluslararası tica- rette koruma oranlarının yüzde 3.8'e indinleceğine dıkkati çeken Eren. sektör- ler ile yaptıklan toplantı- lardan, Türk sanayıcisinin AB kaynaklı ithalattan çok, 3. ülkeler kaynaklı ithalat- tan, yanı Ukrayna demir- çeliğinden, Rus otomotiv mamulleri ile Pakıstan'ın iplık ve bezinden çekindi- ğinin belirlendiğini söyle- di. Gümrük bırliği ile bir- likte korumalann azalaca- ğına. ancak AB'deki mali- yetlerin, Türkiye'dekilere çok yakın olduğu için AB ülkeİeri kaynaklı ithalatta- kı artışın az olacağına dik- kat çekti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle