25 Nisan 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 18 EYLÜL1995 PAZARTES» HABERLER Zaho'da 40 PKK'li oldunuldu • Haber Merkezi-lrak Kürdıstan Demokratik Partisi'nin (IKDP) Zaho'daki teröristlere yönelik operasyonlan sırasında 40 teröristin öldürüldüğü bildırildi. Şımak, Diyarbakır, Siitt ve Muş'ta güvenlik güçleriyle teröristler arasında çıkan çattşmalarda da 23 terörist öldürüldü. Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'nden yapılan açıklamaya göre güvenlik kuvvetlerince bölgede sürdüriikn operasyonlarda Şımak yakınlanndaki Cudı Dağı'nda 12. Diyarbakır'm Kulp ilçesi yakınlannda 5. Muş'un Hasköy ilçesinde 4. Siirt'in Pervari ve Eruh ılçeleri kırsahnda da 2 olmak üzere toplam 23 terörist öldürüldü. Eski kaymakamın yaralandı • İstanbul Haber Servisi - Eski Dıdım Kaymakamı Abdülhamit Ergüven'in eşi Gonca Ergüven. dün akşam saat 18.00 sıralannda Büyükçekmece Gûrpınar'da bulunan yazhk evlennde silahla yaralandı. Ergmen, İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Hastanesı'nde tedavı altma alınırken olayın kaza olduğu belirtıldi. Bu arada, Ergüven'in taymınin Samsun Terme'ye çıktıgı, ailenin İstanbul'a tatile geldiğı öğrenildi. KEK • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkıye ıle Pakistan arasındaki 10 Dönem Ekonomik ve Teknik Işbirlığı Kartna KomiNyonu (KEK.) toplantılan bugün Ankara'da başlıyor. KEK toplantılan sırasmda, ıki ülke ticari ilişkilerinin gözden geçirileceği, mevcut ticaret hacminin yükseltilmesi ve ticaretin çeşitlendinlmesine yönelik konulann göriişülece|i bildinldı. RFnin Sıvas çıkarması • SIVAS (Cumhuriyet) - RP Sıvas tl Başkanlığı'na genel merkezin adayı Sebahattih Tokgöz seçildi. Yaklaşık bir ay önce yapılan parti il başkanhğı seçimıni eski başkan Tevfık Öztürk'ün kazanması nedeniyle RP genel merkezi tarafmdan bu seçim iptal edilmişti. Dün yapılan ikinci seçimde genel merkezin adayı Tokgöz. tek listeyle girdiği seçimde 400 oydan 398'ini alarak il başkanı seçildi. Kratlıoglu Ukmyüzecek • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Devlet Bakanı Esat Kırathoglu, Burgaz Adası ile Büyükada arasında yapılacak 11 kilometrelik yüzme yanşına katılacak. Devlet Bakanhğı'ndan yapılan yazılı açıklamaya göre "TBMM'de en genç milletvekili" olduğunu öne sürerek diger milletvekillerine meydan okuyan Esat Kıratlıoğlu, yann iddialannı kanıtlamak üzere 11 kilometre yüzecek. Demokrasi ve Değişim Partisi • tstanbul Haber Servisi - Demokrasi ve Değişim Partisi'ninîstanbul l'inci Olağan Kongresi'nde İstanbul il Başkanhğı'na Kemal Yüksel seçildi. Kongrede, yönetim kurulu iiyeliklerine de Kemal Adıgüzel. Yaşar Kilerci, Nevinil, SelimSun Feroglu, Metin Tuncel ve Doğan Erbaş getirildi. Deniztien erkek • tstanbul Haber Servisi - Fatih Samatya'daki SSK İstanbul Hastanesi'nin karşıstnda. denizden bir erkek cesedi çiktı. Polis, deni?den çıkanlan cesedin SüreN ya Kalkan'a ait olduaunubelirtti. Tansaş'abomha: 4 ölüIzmir Gaziemir'de, çoğunlukla askerlerin gittiği Tansaş'm kafeteryasmdaki çöp kutusuna konan bomba patladı. Biri asker, 4 kişi öldü; 26 kişi yaralandı, 8 kişinin durumu ağır NECATİAYG1N Çınarcık Kocadereyalı'da yazhk daire. 90 metrekare. l.Kat. Tel: 0-216-8459000 İZMİR - Gaziemir'de çoğun- lukla askerlerin gittiği Tansaş Ka- feterya'mn bahçesindeki çöp ku- tusuna konulan bombanın patla- ması sonucu biri asker 4 kişi ya- şamını yitirirken, 8'i ağır 26 kişi yaralandı. Yarahlar arasında bir asteğmen ve 4 askerin bulunduğu oğrenildi. lzmir Emniyet Müdürü Kemal Yancıoğlu, boru içine yer- leştinlmış, zaman ayarlı. parça te- sirli bombanın çöp kutusuna kim- lertarafindan konulduğunun araş- tınldığını. olayı üstlenen olmadı- ğını söyledi. Cumhurbaşkanı Sü- leymanDemirel, lzmir Valisı Kut- lu Aktaş'ı arayarak patlama hak- kındabilgi aldı veolaydan duydu- ğu üzüntüyü iletti. Gaziemir'de Tansaş'ın kafeter- ya olarak kullarulan bölümünde saat 09.45 dolaylannda meydana gelen patlama. çe% rede paniğe y- ol açtı. Bombanın kafeteryanın bahçesinde bulunan çöp bidonu- na yerleştırildi|i anlaşıldı. Patla- mada bahçede oturan ve yoldan geçenlerden 4 kişi öldü. 26 kişi de yaralandı. Hastaneye kaldırılan yaralılardan U'i ayakta tedavı edıldi Daha çok Hava Eğıtim Ko- mutanhğı'nabağh askerlerin haf- talık ızınlerinde geldikleri kafede özellikle hafta sonlan yoğun bir ahşveriş trafiği yaşanıyor. Patla- manın daha geç saatlarde olması durumunda can kaybı ve yaralı sa- yısının daha yüksek olacağını be- lirten lzmir Emniyet Müdürlüğü yetkililen soruşturmaya başladı- lar. Görgü tanıklannın ıfadesine göre büyük bir paniğin yaşandığı kafeterya. yaralılann çığhklany- la kan gölüne döndü. Daha sonra gelen ambülanslarla yarahlar SSK Bozyaka izmirHastanesi, Atatürk Devlet Hastanesi'ne götürüldüler. llk tedavileri bu hastanelerde ya- pılanlardan 4 asker ve bir asteğ- men daha sonra Hava Eğitim Ko- mutanhğı'nabağh asken hastane- Gaziemir'deki pattamada üç, araç da hasar gördü. Patlamayı henüz üstlenen olmadı. ye sevk edildı. Patlamadan sonra Nadir Sakal- lıoglu(58) olay yerinde, emekli öğretmen VefiErefe(50), simit sa- tıcısı Muzaffer Yıldız (3 5) ile Ha- va Eğitim Komutanlığrnda asker olduğu saptanan Sefer Ağlar (20) Atatürk Devlet Hastanesi'ne kal- dınlırken yolda yaşamlannı yitir- dı. Olayda yaralananlardan. Erol Karaca, Nurettin Özyurt, Emine Ceylan, Nihat Ceylan, İrfan Ata. SelamiSa>lılar, Nİehmet Borukav Bozyaka'dakı SSK lzmir Hasta- nesi'ne kaldmldı. Bunlardan as- ker olan Selami Saylılar ile Meh- met Borukay, ilk müdahale yapıl- dıktan sonra Hava Eğitim Komu- tanlığı Askeri Hastanesi'ne sevk edildi. Atatürk Devlet Hastane- si'ne sevk edılen yarahlar. Aysel Sakalhoğlu. Embiye Deniz, tbra- him Tezcan, İrfan Şenses, Mehmet Polat,Sabri Akçay. Hüse>in Kara, Kamil Donmez, Ramiz Kahra- man. Mehmet tnceer. ArifKebap- çı, İlknur Dönmez ıle ilk tıbbi mü- dahaleleri yapılan asteğmen Me- sut Çetinbasjle erler, Sclahattin Ergiin,Fe\ziDoğan ise Hava Eği- tim Komutanlığı Askeri Hastane- si'ne sevk edildi. Patlamanın ardından olay yeri- ne gelen tzmir Emniyet Müdürlü- ğüyetkililen. kaçan saldırganlann yakalanması için kentin giriş çı- kışlannm tutulduğunu belirttiler. llgilıler. olayla ilgili olarak dört görgü tanığt saptadıklannı bu ta- nıklann verdikleri bilgilerdoğrul- tusunda soruşturmayı yurüttükle- rini olayı üstlenen olmadığını söy- lediler. Vali Kutlu Aktaş ve tzmir Emniyet Müdürü Kemal Yazıcı- oğlu da daha sonra olay yerine geldı. Aktaş, olayın üzücü oldu- ğunu belirterek. "Uzmanlar pat- lavıcınıncinsini belirlemeye çaiışt- voriar. FaiUenn yakalanması için operasyonlarbaşladı.Şuandasov- lenecekherhan^birşev yok" de- di. Emniyet Müdürü Yazıcıoğlu da îzmir'in huzurunu bozmaya çahşanlar oldugunu, ancak bunu başaramayacaklannı belirterek, ''Polisimiz bundan önceki olayla- n olduğugibi. bu olayıda çözecek- tir. Bundan kimsenin kuşkusu ol- masın. Demir boru içine yerieşti- rilmiş, zaman ayariu parça tesirli patlayıcının kimlertarafindan ko- nuldugunu saptama\açahşrvoruz. Faiilerinyakalanması içinyurttaş- lann potiseyardımcı olnıasını isti- yoruz"dedi. Olaydaağabeyiniyi- tiren ve eşi yaralanan İhsan Sa- kalhoğlu da şunlan söyledi: "Eşim AyselSakallıoğlu ve aga- beyim Nadir Sakallıoğlu ilebirlik- te otomobilimle Gümüldür'e pik- niğe gidhorduk. Otomobitim an- za yaptı. Ağabeyimi ve eşimi oto- mobilde bırakarak tamirci ara- nak için aynldım. Bir süre sonra patlama oldu. Hemen otomobili- min yanına koştum. Ağabeyimis-e eşimi kanlar içinde buldum. Şim- di ben ne \apacağım? Bunlan ya- panlar insan değUBer" Olayın görgü tanıklanndan ol- duğu belirlenen Tansaş kafede garson olarak çalışan Mesut tn- cir, meydana gelen patlamanın şo- kunuyaşarken, kendisine yönelti- len sorulan şöyle yanıtladr. "Ben servis için icerde hazırhk yapryordum. Birden patlama ol- du. Dışançıktığundabahçede otu- ranlannhemenhepsiyerierdekan içinde yatvyorlardı. \aralılar, "Kurtannbızı ölüyoruz" diyeba- ğınvorlardı. Durumu hemen polise bikiirdik. Canikr bu insan- lardan ne istediler. Şu anda konuşacak durumda değuim." Son altı yıldakibombalama olaylan istanbul Haber Servisi -Yurdun çe- şitliyerlerinde mey- dana gelen patlama ve bombalama girişimlerinin yıllara göre bilançosu şöyle. 16Nisan 1990: Mardin'e bağlı Denk'te bir bir minibüs- te meydana gelenpatlama sonunda 13 kişi öldü. 14kişi ya- ralandı. Patlamanın şofore vorilen bir file içindeki paket- ten kaynaklandığı oğrenildi. 29 Ocak 1991: tstanbul, lzmir, Ankara ve Musaybin'de Amerikan kuruhışlanrun hedef ahndıgı 7 bombalama ey- lemi oldu. Nusaybin'de halkkütüphanesine bomba yerleş- tirmek isteyen 2 kişi ötdü. Patlamalan Dev-Soî ûstlendi. lstanbulda ltalyan Büyükelçüiği, Ankara'da Amerikan Bü- yükelçiliği, Izrnir'de Fransız Konsolosluğu'nda bombalar patladı. 18 Mart 1991: tstanbul, Ankara. lzmir. ve Adanada Amenkaltlara ait şirket ve işletmelerde, Dev-Sol örgütü- nün üstlendiği patlamalaroldu. Bombayı yerleştirmeye ça- lışanbirkişi öldü. lzmir Ballıkuyu'dabırkahvehanetaran- dı. 2 kişi öldü. 11 Arahk 1991: Hürriyet gazetesi üst düzey yöneticile- rinin kaöldıgj, Sedat Simavî'yi antna töreni sırasında Si- mavi'nin mezan yanındabir patlama oldu. Törene başla- mak için gecikilmesi ölen ya da yaralanan olmasını engel- ledı. 26 Arahk 1991: Bakırköy'de 25-30 kişilik PKK yanhsı bir grubun, Olağanüstü Hal Bölge Valisi Necati Çetinka- ya'nın kardeşine aK Çetinkaya Mağazası'na molotofkok- teyli atması sonucu 11 kişi öldü. 20'yi aşkm kişi de yara- landi. 9 Şubat 1992: Fenerbahçe Orduevi önüne PKK tarafin- dan yerleştirilen bomba, 4'0 asker 8 kişinin yaralanması- na neden oldu. 10 Şubat 1994: Bağcıiar PTT binasına yerleştirilen par- ça tesirli bombanın patîaması sonucu, müstahdem olarak çalısan 1 kişi öldü. 27 Mart 1994: Ayasofya Müzesi'nin bahçesine yerleşti- rilen bombanın patîaması 1 'i ağır, 3 yabancı turistin yara- lanmasına neden oldu. Bombayı, PKK'nin yerleştirdiği oğrenildi. 28Ekim 1994: îzmir'de, Nadir Nadi Caddesi'nde îzmir Adliyesi altmdaki Beyler Mağazası'na konulan zaman ayarlıtahrip gücüyüksekbombanınpatlamasıyla 1 kişi ya- şamını yitirdi, 40 kişi de yaralandı. Olayı PKK ûstlendi, bombalama olayının samklan kısa sürede yakalandı. Yak- laşık 40 sanıgın yargı- landığı davada 4 kişi- nin idamı isteniyor. 9 Kasun 1994: Cer- rahpaşa Ttp Fakültesi Hastanest Dahıliye Servisi'ne yer- leştirilen birbomba, 2 lösemili hastanm yaralanmasına ne- den oldu. Patlamayı ÎBDA-C ûstlendi. 27 Aralık1994: BeyoğSu'ndaki bir çöp tenekesine konan bombanın patîaması, l'i Ordün uyruklu 2 kişinin ölmesi- ne, 4'ü yabancı uyruklu 32 kişinin yaralanmasına neden oldu. Aksaray'da bir restorana yerleştirilen bombanın pat- îaması sonucuda 6'sı yabancı uyruklu, 8 kişiyaralandı. Sal- dınlan, Kürdistan Isîami Birlik Partisi ûstlendi. DSP Be- yoğlu parti binasına İBDA-C'nin yerleştirdiği bomba ise patlamadan imha edildi. 30 Arahk 1994: The Marmara Oteli'nde bulunan Opera Pastanesi'neyerleşürilen bombanınpatlama sonucu arke- olog Yasemin Cebeno>-an olay günü öldü. Yazantmz Onat Kutlarda kaldmldığı Amerikan Hastanesi'nde 12gün son- ra hayahnı kaybetti. Saldınyı İBDA-C ûstlendi. 12 Şubat 1995: Tuzla lstasyonu'nda çöp kutusuna yer- îeştirilen saatlibombanın patîaması sonucu 3"ü er 2'si ye- deksubay öğrenci ve 1 sivil olmak üzere 6 kişi öîdü, ara- lannda sivillerin de bulunduğu 29 kişiyaralandı. Saldınyı PKK ûstlendi. Yunanistan Komünist Partisi Milletvekili Kolozof ve AKEL Politbüro üyesi Hristofinis: Bosna^dald savaş yayılabilir• So\yetler Birliği'nin dağılmasından sonra Balkan ülkelerinde bir boşluk oluştuğunu öne süren Orestis Kolozof, "Egemen güçlerin her biri kendine göre bu boşlugu doldurma girişiminde bulunuyor. Bu güçler Balkanlar'daki dinsel ve kültürel zıthklardan yararlanma eğilimindeler. Müdahaleler yapıyorlar. Karşırtıklan körüklüyorlar. Dış güçlerin müdahalekri, sorunu daha da çözülmez duruma getirdi" dedi. S E R P İ L G Ü N D C Z Yunanistan Komünist Partisi Politbüro üyesi ve Dış tlişkiler Bölümü Başkanı Mil- letvekili Orestis Kolozof ve AKEL (Kıbns Emekçi Halkının tlerici Emekçi Partisi) Po- litbüro üyesi DonisHristofinis,Birleşik Sos- yalist Parti'nin (BSP) konuğu olarak Istan- bul'a geldiler. Kolozof ve HristofınisTe bir "siesta'" vakti "Dün>anın hali ne olacak?" üzerine söşleştik. Onlar da her soruya her "komünist*'gıbi yanıtlar verdiler. Hristofi- nis, Kıbnsh Türk ş^ir Neşe Yaşuı'dan dıze- ler okudu bize... Babam divır Id /1 lkcsini sevmefi insan / Ama benim Ulkem bölünmüş ortadan, han- giyansınısevmeii. Şiırin Kvbnsh Rumlarurafindan şarkı bi- le yapıldığını anlattı Hristofinis vedevam et- ti. "Kıbnsikiyebölünniekiçinçokküçükbir ulkedir. \mabütünevlaüannıgeçindirebile- cekbüyük bir ulkedir? Kolozof ise Gorbaçov'u hıyanetlikle suç- ladı. Yunanıstan'ın dış politikasını belirler- ken Balkan ülkeleri arasında dostluk duygu- larmm geliştirilmesi içinçabaharcaması ge- rektiğini savundu. Kolozof \e Hristofinis'tn sorulanmıza verdikleri yanıtlar şöyle: - Yunanıstan'ın Balkan sorunu konusun- daki politikasını değeriendirir misiniz? KOLOZOF: Sovyetler Bırlığı'nin dağıl- masından sonra Balkan ülkelennde bir boş- luk oluştu. Egemen güçlerin herbiri kendine göre bu boşluğu doldurma girişiminde bu- lunuyor. Bu güçler Balkanlar'daki dinsel ve kültürel zıthklardan yararlanma eğiliminde- ler. Müdahalelerşapıyorlar. Karşıthklan kö- rüklüyorlar. Bosna'dakı son durum Balkan savaşına yol açabilir. Dış güçlerin müdaha- Orestis Kolozof (sağda) ile Donis Hristofinis (solda) Birleşik Sosyalist Parti'nin da- vedisi olarak İstanbul'ageldi (Fotoğraf. KUBİLAY TÜNTÜL) leleri. sorunu daha da çözülmez duruma ge- tirdi. Komünist Partisi olarak biz Yunan hü- kümetinden. Balkan ülkeleri arasındaanlaş- ma yaptlması için çaba göstermesini istiyo- ruz. Bunun koşuluda sınırlann değişmeme- si ve hiçbir Balkan ülkesinin başka bir Bal- kan ülkesinden toprak talebinin olmaması. -Yunanıstan'ın dışpolitikasınınasıldeğer- lendiriyor Komünist Partisi? KOLOZOF: Bızötedenberi Yeni Demok- rasi Partisi ve PASOK hükümetlerinin uygu- ladıklan politikaya karşıyız. Onlann politi- kalan ABD ve NATO politikası ıle aynı pa- ralehkte. Bu resmi politika. bizi sürekli ola- rakçıkmaza sürüklüyor. Çünkü ABD ve NA- TO'nun bölgede uyguladıklan politika. bı- zim ulusal çıkarlanmızakarşıdır. NATO'nun Bosna'da siirdürdüğü sa\aşa sürüklenmemiz söz konusuolmamalıdır. NATO'nun harekâ- tına bir savaş gemimız ve dığer bazı üsleri- mizle katıhyoruz. Biz buna karşıyız. -Türk-Yunan ilişkilerini nasıl değerlendi- riyorsunuz? Kıbns'ınbu iüşkilerde belirleyi- ci rolü oldugunu düşünüyor musunuz? KOLOZOF: Yunanıstan'ın, Türkıye ile ilişkUerinin olumlu olarakgelişmesi içinça- ba göstermesi gerektiğine inanıyoruz. Yu- nanistan ile Türkıye arasında politik bir di- yalogun başlaması gerekir. Bu diyaloğun olurrüu olarak gelişebilmesı için her iki ül- ke de birbirlerinin egemenlik haklanna say- gılı olmalı. Kıbns sorunununuluslararası so- run oldujuna inanıyoruz. Kıbns sorunu. iki ülke arasındaki ihşkileri son derece etkile- mektedır. - Türkiye'nin Ortadoğu politikasını nasıl değeriendiriyorsumız? HRİSTOFİNİS: Bu politika tamamen egemen güçlenn politikası yönündedir. Tür- kiye'nin önemli rollerle öne çıkmasmı sağ- hyorlar, oysa tek düşüncelen kendi çıkarla- n. Türk halkma bu politikanın hiçbir yaran yoktur. Bü> ük paralarharcanıyor silahlanma ve müdahaleler için. Türkiye birçok evladı- nı yitiriyor. Bu harcamalarla halkın yaşam düzeyı \ükseltilebılır. - Kıbns Türk kesiminde kendinize yakın buktuğunuz partiler var mı? HRİSTOFİNİS: Var. ama bu komünist partisi değil. Bu partının adı CTP. En fazla yakın olduğumuz bu parti. -Yunanistan KomünistPartisi'nin dünya- dakisosyalistharckotebakışım değeriendirir misiniz? KOLOZOF: Sosyalizmin çöküşünden sonra bir buhran dönemi yaşandı. Şimdiler- de komünistpartilerkötüdurumlanndançık- mak üzere. A\Tupa PaTİamentosu'nda ko- münistlerin oluşturduklan geniş bir grupvar. Avrupa'yı ilgilendiren sorunlar üzerinde gö- rüşmeler .yapıyorlar. Eski Sovyetler Birli- ği'ne baglı ülkelerin komünistpartileride bir araya gelip ortak sorunlannı tartışıyorlar. Haziran ayında Atına'da 35 komünist parti bir araya geldi. Doğu Akdeniz ve Uzakdo- ğulu partiler de bir araya geliyorlar. Tüm dünyada demokratik güçler, emperyalist güçîere karşt mücadelelerini sürdûriiyorlar. -Gorbaçovdeneyinündennasılbirders ç> kardına? KOLOZOF: Sovyetler BirliğTntn dağıl- masında büyük payı var. Sosyalist sistemin dağılmasmda kendisınin veçalışma arkadaş- lannın sorumluluğu o denli büyük ki, bun- lan hıyanetle değerlendimnemiz mümkûn. Aldığı kararîarla sosyalistbir ülkede kapıta- lizmin oluşmasma neden oldu. Çok hüzün verici bir durum. Kendisi saygmlığını yitir- miş. eski bir politikacı artık. - AKEL'in Kıbns sonınuna bakısmı de- ğeriendirir misiniz? HRİSTOFİNİS: AKEL'in iki sorunu var. Bir ulusal, bir uluslararası sorun. Biz banşın uluslararası. yani BM kararlan çerçevesin- deçözümündenyanayız. Kıbns ikiyebölün- müş durumda bugün. tki toplum bir araya geiip sorunlannı çözebilecek durumdadır. Partimiz iki toplumlu federatif bir devletin oluşmasından yana. Kıbns. tüm evlatlannı geçindirebilecek bir ülkedir. Bölünmeden en çok zarar gören Kıbnsh Türklerdir. Yaşam düzeyleri Kıbnsh Rumlann 4 kat altmdadır. Birçok Türk, adayı terk etmekte, Anado- lu'dan göç olmaktadır. Şimdi bundan kim yararlanıyor? Kıbnsh Rumlar mı? Kıbnsh Türklermi?Türkhalkı mı?Biz federatif dev- let düşüncemizi Kıbns Ulusal Konseyi'ne önerdik. Bu konsey, Kıbns'ta bütün par- tilerin katıldığı bir İconseydir. 1988'de kab- ul edilen bu öneri, BM Genel Sekreteri'ne ıletildı. BÎZBİZE ERDAL ATABEK Uyuşturucu... İki genç daha aşın uyuşturucu aldıklan için öldü. Uyuşturucu maddeler, sorunlar gündeminden hiç çıkmıyor. Diskotekler, barlar, gençlerin birlikte bulun- dukları yerler "kuşkulu mekânlar" durumunda. Aile- ler, kimileri çok kaygılı, kimıleri kaygısız, ama çoğu ne yapacağını, nası! davranacağını kestiremez du- rumda. Uyuştuaıculann lıse öğrencileri arasında kul- lanıldığına ilişkin kuşkular artıyor. Önce şunu bilmek gerekiyor. Batı'nın kör taklttçi- liği, "modem olmak" degildir. Uyuşturucu kullanımı, Batı dünyasının insanı bunaltan acımasız rekabet sisteminin yarattığı, birbirinden kopmuş insanlann yaşamak zorunda kaldığı yalntdaşmanın sonuçlann- dan birisidir. Gene bilmek gerekiyor ki; uyuşturucu, Batı dünyasına özel degildir, Doğu toplumlannın da tarih boyunca tanışık olduğu bir konudur. Karşılaştığı ve karşılaşacağı sorunları anlamaya, çözmeye yönelik bir kişilik gelişimi olamayan insan, çaresizlikle bunlardan kaçma, bunları unutma, ken- dine başka bir dünya bulmagereksinimtnde olacak- tır. Kendini geliştirme çabası yerine, sanki başka bi- risiymiş gibi olmayı seçince bunun araçlannı da bul- ması gerekecektir. Buna yeni şeyleri deneme, gizli- yi paylaşma, yasak olanı yapma dürtüsü eklenirse uyuşturucunun yolu da açılmış olacaktır. Ama sade- ce bunlan görmek yetersiz kalır. Aile içinde arkadaşlık bağlannı kuramamak, top- lum içinde insanlık değerlerinin tepetaklak edilip ye- rine başkasından üstün olmanın acımasız ölçütünü benimsemek, sonuçta insanın yalnızlaşmasıdır, ken- di öz değerlerine yabancılaşmasıdır. Gelenekçi toplumun baskıcı, susturucu, biltnç kö- rertici etkileri nasıl bunaltıcı ise bugünün toplumu- nun özgürlük etiketiyle suriduğu başıboşluk ve so- rumsuzluğu da o denli bunaltıcı olmaktadır. Olan da bu kargaşa içinde ne yapacağını bileme- yen insanlara, özetlikle de gençlere olmaktadır. Ki- şilik gelişimini başarması engellenen, kimlik bunalı- mını aşmalanna yardımcı olunmayan genç insanla- rın şaşırmış arayışlannda önlerine çıkan ''uyuşturu- cu "lan kullanmaolasılığı her zaman olacaktır. Sonuç- laratakılıp nedenleri düşünmemekyanlışı sürdükçe, bu belanın sınırlan da genişleyecektir. Ama düşünmek gerekiyor, toplumların tek "uyuş- turucu "su, bu maddeler midir? • • • İnsan bilincini körelten, insanı düşündürmek yeri- ne onu şartlandırmayı hedefleyen pek çok şey, bi- rer "uyuşturucu" işlevi yapmıyor mu? İnsanın ken- dini, toplumunu, dünyayı doğru algılamasını engel- leyen, bunun yerine yalancı düşleri koyan etkiler, "uyuşturucu" değil mi? İnsanı geliştirmesi gereken "spor", gerçekte bu iş- levi yapıyor mu? Yoksa, çılgın bir tutkuyla insanı bağlayıp her şeyi sadece "futbol" olarak görmesi- ne yo! açan bir uyuşturucunun işlevini mi üstleniyor? Hiçbirkonuyla ilgilenmediği halde kenditakımının bir tutbolcusunun son maçta nasıl oynadığını dünyanın en büyük sorunu sayan bir taraftarda"uyuşturucu" etkisini görmüyor musunuz? Televızyonlarda, "fut- too/"dan, "futbolcu "dan, "futbolla ilgiliaynntılar n dan daha çok haber yapılan, daha çok tartışılan, daha çok zaman aynlan başka bir konu biliyor musunuz? Gazetelerin en çok yer ayırdığı konu, "futbol" değil mi? Aslında bir estetik, bir teknik ve strateji müca- delesi olan "futbofu, kaç kişi böyle algılıyor? "Has- ta taraftar" denilen kişide bütün duygulann sereser- pe doyurutma gereksinmesini, bu doyuma ulaşa- mayınca saldırganlaşan, kınp döken bir "bağım/;"nın davranışlannı görmüyor musunuz? İnsanın doğal bir yanı olan "cinsetlik" de bir uyuş- turucu işlevini üstlenmiş görünmüyor mu? Bir türlü doğal olarak yaşayamadığı cinselliğin her alanda kışkırtılmasını görüp ne yapacağmı şaşıran insan, bir tür "bağımlılık" tuzağına düşmüş olmuyor mu? "Hiç aklından çtkmayan" bu konuyu bilinçdışında sürekli kıpır kıpır yaşayan insan, bir "madde bağım- lısı" durumuna gelmiyor mu? Gazetelerin asıl ürünlerini "ek" yerine koyup insan- lan "kuponkolik" yapmasında başka türden bir "uyuşturucu" etkisi görmüyor musunuz? Her sabah kupon düşünüp kupon alan, kupon kesip kuponla yatan insanlarda "bağımlılık" etkileri oluş.muyor mu? Eroinle, kokainle mücadelede herkesin birleştiği, ama bunun dışındaki "uyuşturucu" etkileriyle hiç il- gilenmeyen bir toplumdaki "uyuşturu/muş "luğu düşünmek gerekmiyor mu? Galiba, asıl konumuz bu. BSP, KKE ve AKEL, banş için ortak girişimde bulunacak Tikk-Yunan dayanışınasında ortak adım atddı tstanbul Haber Servisi - BSP (Birleşik Sosyalist Par- ti), KKE (Yunanistan Ko- münist Partisi) ve AKEL (Kıbrıs Halkının lîerici Par- tisi). üç ülkede milliyetçili- ğekarşı çıkmak, bölgede ba- nşıve halklararasındaki da- yanışmayı sağlamak ama- cıyla sürekli girişimde bu- lunma karan aldı. BSP Genel Başkan Yar- dımcısı Masis Kürkçügil. KKE Atina Milletvekili, Orestis Kolozof ve AKEL Atina Milletvekili Donis Hristofımis. dün BSP Be- yoglu ilçe örgütünde basın toplantısı düzenledi. Üç par- ti tarafindan ortak hazırla- nan metni okuyan Masis Kürkçügil, üç partinin, böl- gelerindeki durumunkötüye gittiğini saptadıklannı söy- ledi. Yeni dünya düzeninin, var olan kronik sorunlann daha fazla sertleşmesine ve yeni sorunlaT oluşmasma neden oldugunu savunan Kürkçügil. özellikle Sovyet- ler'in dağılmasından sonra ABD'nin egemenliğini be- lirginleştırdiğini öne sürdü. Türkıye, Yunanistan ve Kıbns halklan arasında sü- ren ve uluslararası bir sorun olan Kıbns sorununun çö- zümsüzlüğünün yıllardiT sürdüğüne değinen Kürkçü- gil, şunlan söyledi: "Kıbns Cumhurryeti'nin bağınısız- uğuun ve toprakbütünlügu- nün ihlali yıllardır sürmek- te, ^'unan-Türk ilişkileri de gerguüeşmektedir. Türkiye, Yunanistan ve Kıbns'ın da içindebulunduğubölge dev- letleri arasında süren silah- lanma, çekişme ve >-anşma- lar, bölgedeki banşı ciddi olarak tehdit etmektedir." Kürkçügil. üç partinin, sa- v^aşı engelîemek, milliyetçi liğe karşı çıkmak, bölgede ki banşı vehalklararasında kı dayanışmayı sağlama amacıyla parti başkanla' düzeyinde toplantı düzenU meyi planladıklannı söyV di. Kürkçügil. "Üç parti, i ülke arasındaki sınırlara' egemenlik haklanna sayf bir anlaşmanın her iki h; kınçıkarlanna u>gun ola< ğı kanısındadır. Balk halkiannın davanışmas sağlamak amacıyla iler banşsever partiler \e bs kumluşlanyla birlikte 'Balkan banş forumu'ı düzenlennıesineçalışaca! dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle