Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 EYLÜL1995 PAZARTESİ CUMHURİYET
• «
SAYFA
KULTUR 15
Sanat fuan tarbşmah geçti
M. AZİZ EKREIN / TANER GEZER
12-; 7 a liil tanhlen arasmda TÜYAP
Tepebaji sergi salonunda ditenlenen 5.
tstanbul Sanat Fuarı dün sona erdi.
48 galennin katıldığı fitar, buyıl ilk kez,
gmçlere yönelik bir resim yarışması ve
çeşiılipanel ve söyleşileri de
içenvordu.
Yeriı ve vabancı katıhmm arttığı fuann,
aynı arnşı kalıte açısmdan getiremediği
görûşii egemendi. Ozellikle yabancı
katıhmalar. "şanslannı denemek için
gelen ve ülkelerinin sanatlanm temsil
edecek yeterlikte olmayan sanatçı ve
galeriler"den oluşuyordu. Fuarpek
çok tartışmayı da beraberinde getirdi.
Yurtdışmdan gelen katılımcılann
eserkrinin gümrükte tahldığı, katıhmm
geçen yıllara oranla az oldugu, Türkiye
plastik sanatlarmın tekfuan olan sanat
fuarına ve sanata pek bir şey katmayan
tartışmalar, fitardan önce başladı ve
fitar boyunca da sürdü. PSDıle
galericiler arasında yaşanan,
TÜYAP 'ın da dahil olduğu tartışmalar
fuarı kimin, nasıl düzenleyeceğı
konusunda yoğunlaşıyordu. Sonuçta,
PSD 'nin galericilerinfiıan
ticarileştirmesinden çehnmesi de
galericilerın, "Sanatçılarfuar
düzenleyemez " iddiası dafîilen
gerçekleşti. Fuar, tam anİamıyia
ticariydi ve hiç kimsenin de buna itirazı
yoktu. Genel yorum, fuarlann anlam
itibafiyla tican olduguydu. Bu anlayış,
yüksek stand kimsını ödeyebilecek
galerilerin sayısının az olması sonucu
bir elemeyapma olanağımn ortadan
kalkmasıyla birteşince, "sanatsal düzeyi
oldukça aşağılara çekti", ama buna
rağmen pazar oluşturduğu da
söylenemezdi. Satışlann az oluşu,
izleyicmin ilgisınin yoğun olmaması,
fiıann tican amacını gerçekleştirmesim
de engelledı. Fuann, bu bıçinıiyle. Türk
plastik sanatlarmın gelişimini
yansıtmaktan ıtzak olduğunu
düşünenler de vardı. Bu dunımun
nedeni hakhndah oriak göniş.ise
plastik sanatlann ve galerilerin
geleneği olmamasmm yamnda
piyasamn ekonomik açıdan doyuma
uİaşmamasından "fuann da bu sayede
plastik sanatlann sıınulduğıı yer
olmaktan çıkıp zaman zaman pazar
havası kazandığı" şeklmde getirilen bir
eleştinydi. Fuarda sergilenen yapıtlar
çoğunluk tarafindan sanatsal açıdan
yetersiz bulundıı. Bunun yorumlan
çeşitliydi Kimınegöre, "Türkiye 'nin
ortamımn doğal sonucu "ydu bu
niteliksizlık, kimıne göre ise tıcari
kavgüar bu durumu doğurmuştıı.
Galeri gezme alışkanhğı olmayan.
sanatla ilk defa bu tür fuarlarda
karşılaşan insanlann Türk sanatım
yanlış tanıyacağmdan korkanlar
olduğu gibi, "insanlann kötü de olsa
resım görmesi gerektiği, bu sayede
begeninin yiikseleceği "ni düşünenler
de vardı. Bu yaşanan sonmlann
kaynağı olarak da birlik
oluşturulamaması sık sık vurgulandı
Galerilerin farklı ve bıreysel tavırlar
seıgılemesi, danışma kurulunun
galerilerin 'bütününü temsil etmediği
vorumlarına dayol açtı.
Ama birçok eksıklerine karşın, fitar,
plastik sanatlannm gelişmesi ve
uluslararası boyutlara ulaşması için bir
zorunluluk ve herkes bunun bilincinde.
Genel düşünce, fuan kim düzenlerse
düzenlesin. sürmesi gerektiği ve
eksiklifderin de zamanla giderileceğı
yönünde. Kalite açısmdan doyurucu
olmasa da yabancı galerilerin
katılımının artması, pek izleyici
toplamasa da Türkiye sanat oriamı ıle
ilgili söyleşi ve panellerin
düzenlenmesi, gelecek yıllar açısmdan
umut veria gelişmeler olarak
nitelendirildi.
Plastik Sanatlar Fuan buyıl beşinci
kez gerçekleşti.
Bu beş yıl içerisinde kurumlaşma.
uluslararası boyut kazanma ve pazar
oluşturma açısmdan az da olsa yol
alınmıştı. Önümüzdeki yıl için de
organtasyona şimdiden başlanması
gerektiği vurgulanıyor, böylelikle bu
yılki eksikliklerin veyapılan hatalann
büyiik ölçüde azalacağı ve gelecek
yıllarm daha iyi olacağı düşüncesi
yoğunlaşıyordu.
Galericiler
Örgütlenmek gerek
HALDLN DOSTOĞLL Ga-
len \e\
Fuar. ilk dordü nasılsa öyle. .Ve
daha iyı. ne daha kötü. Zaten Tür-
hve sanatonamınıyansıtan birak-
tnitedeolmuyor. Türhye'deh sana-
tın onalama kalitesifiıardakieser-
lenn kalitesinden çok daha fazla.
Fuar, ticari akthitenın daha voğun
olduğu bıryerolduğu ıçın, sumılan
eserler depiyasayayönelik olıtyor
Bırtakım istisnalar dışında böyle
görünüyor Bu durum bufitara öz-
gü değil. Bütün fuariar. dünyada o
donemın genelgeçer tercihlenni
yansıtırlar. Czücu olan. fuarda ilk
defasanateserlenylekarşılaşan ke-
simin, Türk sananmn bundan ıba-
ret olduğunu zannetmesı. Bu kana-
atı değtştirmek de yıllar alacak
Ama galiba bu böyle gelişecek
Çünkü çok örgütsüz bir alan. Tür-
taye 'ninsanatortamımn herbahm-
dan örgütlenmeye ihtıyaa var. Ama
ben her şeye rağmen sürmesinden
yanayım. Bu bir olgunlukmeselesı,
70ytllık bır cumhurivetimız var ve
demokrası kavramına dahayenı ve-
m alışmaya başlıvoruz. Tartışma-
laryapay. PSDzaten baştan olgun-
luğa ulaştıktan sonra,fitan.organı-
zeetmesıgereken htrumlamdevret-
meyı planlamıştı. Bu karar geçen
senekifuann başında açıklanmıştı.
Profesyonelbir organizatörle bıriık-
tegalericilennyapması doğal ben-
ce. Tartışmalar kişisel düşmanhk-
lardan kaynaklanıyor.
Danışma kurulunun bır seçme
' yapmasıgerehyorama Türhyede-
h sanat ortamı böylebirseçmeyap-
mayamitsaıtdeğil. Ama TUYAPbir
tıcarethaneolduğu ıçın alarunı dol-
durmaya bahyor. Türhyedeh ga-
leriler de bu alanı ancak dolduru-
vor.
FARUK SADE / Siyah Beyaz
Henüz beşıncı yıl. Bozukluklar
var, ama zamanla düzelecek. Ka-
lıte sağlanması ıçın seçım yapıla-
cak gibi şeyler konuşuldu. Ama
bunu pratiğe geçirmek çok zor.
Çünkü stand kiralan çok ağır. ama
herhalde ıyileşecek. Bu yıl kalıte
ozellikle uluslararası boyut açısın-
dan kesınlikle tatmin edıcı değil.
Ben fuar öncesindeki tartışma-
lann dışındayım. Çünkü Anka-
ra'dayım. Danışma kurulu bütün
galencıleri temsil etmiyor. Bura-
da galenciler arasında tuhaf kişi-
sel tartışmalar devam edıyor. Bız
Ankara'da bırlığımızı kurduk.
Fuan PSD dört yıldır götürdü.
ozellikle Hüsamettın Koçan'ın
çabalanyla. Onun hakkında da bir
yığın söylentıler çıkanldı. Ben
bunlann hıçbirine katılmıyorum.
Şımdıye kadar PSD yaptı ve bun-
dan sonra da bır şekılde devam
edecek. lstanbul dünyanın en bü-
yük metropollerinden bırisi ve sa-
nat fuan olmak zorunda. Kısırtar-
tışmalarla bunu engellememek la-
zım.
Biz Ankara'da 14-15 galerici-
yiz. Bır araya gelebiliyoruz. Istan-
bul'da bırlık çalışmalan 5 yıldır
sürüyor. Ama ışı kışısel çıkar ça-
tışmalanna ındirgedıler. Açıkçası
birbırlerine selam bıle vermeyen
bu insanlann bır araya gelebıle-
cekJenne ınanmıyorum.
Mühım olan örgütlü olabılmek,
bır araya gelebılmek. Sorunlan
ancak bu şekilde aşabılinz. Ban-
ka galenlen ıle sorunumuz var.
müzayedeler var. Bunlar çözül-
müyor, sonra kişisel tartışmalar
sürüyor. Galencı ressamın karnı-
nı doyuruyor mu? Malzemesını
alıyor mu ki? Yemeğını geçtik.
emeğını de geçtik, sanatçıya ne
venlıvor ki ne ıstensın? Galenci-
ler böyle şeylen düşünmek bile is-
temiyor. Esas sahtekârlığı galeri-
ciler japıyor.
BUNYAMİNÖZGÜLTEKİN /
Alkent Actual Art
Fuar çokgenç olmasına mğmen
kalite olarakyvkanya doğnı bır iv-
meçıziyor Binakımeksıkliklervar.
ama bunu zamana bırakmak gere-
kiyor. Bu yıl izleyici açısmdan iyı.
Insanlarhem ılgıyle ızlıyoriar hem
de eleşrirel bir balaş getirebihyor-
lar. Yabancı katıhm arttı fakat ya-
bancılann kalitesi açısmdan aynı
şeyisöyleyemem Bu açıdan birdü-
şüş göriilüyor Daha iyı sanatçıla-
nn, daha iyıgalenleıingelmesı ıçın
pmmosyonun ve tanıtımm tyıyapıl-
ması lazım. Belkı de fiıann en bü-
yük eksiklıği de bu.
Bu bır galeriler fuandır. Güzel
bır harekettı. Ama çocuk büyüdüğü
zaman ona özerklık vermekgerekt-
yor. Kendı ayaklan üzennde dur-
maya başladı fuar ve bız de galen-
lere devrettık.
Demek adına bınahm kazanım-
lann ortadan kalkması böyle bir
kavgfiyıdoğurdu Şımdibukazanım
eldeğıştiıdı. Bu açıdan tartışmalar
normaldir Ama zamanla yerme
ontracaktır.
BESİCECAN / Tem Sanat Ga-
lerisi
Ben, sanat flıanna sürüden ay-
nlmamak için katılıyorum. Fakat
ben galerilerden daha nıtelıkli ya-
pıtlar sunmalannı ve insanlann
zevklennı çağdaş sanata doğru
yöneltmelerini beİclerdım. Ben bu
görevı yenne getırmeye çalışıyo-
rum. Ama dığerlen için galiba sa-
tış ön planda geliyor. Ben yıne de
insanlan güzele yönlendirmek is-
tıyorum. Galenciler fuan diyorlar
ama galenciler fuan da değil.
Rastgele bıroylamayla 4-5 kişi se-
çıldı. tçlennde fuara ilk defa katı-
lan bir galencı bıle vardı. Seçimın
ne derece demokratık olduğunu
bılemem. Sanatsal yön düşüyor,
çünkü standlann ücretlen yüksek,
galenler resım satarak bu yüksek
ücretı karşılayabiliyor. Bu yüzden
kalite düşüyor. Keşke sanat sevgi-
siyle hareket edilse. Ama paranın
ön planda olduğu bır çagda yaşı-
yonız.
FATOŞSAKA ' Kare Sanat Ga-
lensı
Daha önceldyülaragöre katıhm
daha fazla. Uluslararası galenler
de var ama onlarda kalite düşük
Bızımhlerden çok daha kötü. Izle-
yıct de geçen seneye oranla düşük.
Paneller ve söyleşıler de pek fazla
ilgi görmüyor. Fuan galericilenn
düzenlemesi taraftanvım. Böyle ol-
ması ıstenmezdi ama. işın ıçınega-
lericilikginnce tican bır boyut ka-
zanıvor. Kalıtenin düşük olması ise
fuann ticarileşmesiyle ilgili değil.
aynı şeylerPSD düzenlerkendesöz
konusuydu.
BİKE BURAK Ekol Sanat
Galensı
Biz fuara kendimizı tanıtabıl-
mek amacıyla katıldık. Önemli
olan buradakı tansiyonu hısset-
mekti. Satışlanmız genelde o ka-
dar kötü değil. ama bana katıhm
biraz düşük gibi geliyor. Bunun
nedenlerinı bilmıyorum. Belkı bu-
nun tanıtımı iyı yapılamadı.
NEVZAT METlN / Bılim Sa-
nat Galerist
Öncelikle fitar bittikten hemen
sonra. bır sonrah yılın çalışmala-
rımn hemen başlamasmın gerektı-
ğıni düşünüyorum. Geçen sene bu
yapılmadı. Ben, bakanı ıle, cumhur-
bâşkanı ile, başbakanı ıle, mılletve-
kılı ıle, hsacadevletin bütün kurum
\e kuruluşlanmn bufitaragelmele-
nniısterdım. Nasıl varolacağız, bu
fuan nasıl evrensel boyutlara taşı-
yacağız konusundagalencilersan-
cı çekiyor. sanatçılar sancı çekiyor
Bu olay sadece galericilenn ve ia-
natçılann fedakâriığma dayanmı-
yor Kurum ve kuntluşlarfedakâr-
lıkyapmadığı sürecebufuann sağ-
UÛı işlemesı mümkün değil. Çünkü
bugün Türkiye deasgari ücretleça-
lışan bır hşınin, 30-40 mtlyon gibi
fıyatlarla bir tablo alması mümkün
değil. Bu tablolan kim alacak ? Bu
konuda sanayiciler, kunım ve kunt-
luşlar, yerel yönetimler destek ol-
mak zorunda. Bu tür kurum ve ku-
ruluşlar destek olmazlarsa bu fu-
ann yüriitülmesi mümkün değil.
Türkiye de hıçbirşey kurumlaşma-
dığı gibi. galericilerde kurumlaşa-
madı. Burada galericilik ve sanat
ahlaktmn Türkiye'degelişmemış ol-
masının etkisivar. Türkiyedehenüz
burjuva kultürüyerleşmemiş.
Eğer Türkiyedeki tıcaret burju-
vazısi. ulusalsanatına vekültürüne
sahip çıkmazsa, minvatürlerie ha-
yatımtzı devam ettınriz. Bugün Tür-
hye'de Nejat Eczacıbaşı gibi 500
kişi okaydı o e\renselsanatın ve 5.
lstanbul Sanat Fuan vegeçmişteh
sanat fitarlan çok dahafarklı ola-
bilirdi. Ben medyamn sanat fitan-
na gereken önemı vermedığinı du-
şünüyorum. Hiçbirsiyasalpaninın
iktıdarda kalıcılığıyok ama evren-
selsanatm bır kalıcılığı var. Korkul-
ması gereken gelecek htşaklara,
plastik sanatlan, evrensel sanatla-
n ıletememek olmalıdır. Ben bu fiı-
ann olması için, çok param oldu-
ğundan değil. 640 metre karelikbır
stand tuttum, beş tane sanatçımn
kıtaplannı çıkardım. Bunlan nıçm
yaptım
0
Çünkü bu bır demokrasi
mücadelesı. Devletplastiksanatla-
nn gelıştınlmesi ıçın gereken des-
teğı vermıyor Ben bu senehfitar-
dan, açıkçasıpek umutludeğılım ve
umutluolmadığım için deüzgünüm.
Kurumlaşsak da kunımlaşamasak
da bız bufuann peşini bırukmaya-
cağız. Biz bufuan Türkdemokntsı-
siıçın. var gücümüzleyaşatacağız
'Mahmutpaşa pazarı gibiydi'MUSTAFA ASUER
©u yıl, galeri sayısı daha fazla ve
bazı galenler geçen seneye göre da-
ha fazla yapıtlakatıhyorlar. Ziyaret-
çi bakımından, sankı geçen senekı
kadar zıyaretçi gelmedı gıbime ge-
liyor. Galeriler ve televizyon bu fu-
ara gereken önemı \ermedi Geçen
sene PSD her gün gazetelere ılan
venrdı. Halkaslında böyle bir fuara
ılgi duyuyor. PSD yaptığı yıllarda
fuar ıçın çok büyük gayret sarfettı.
Bu sene bır motıvasyon eksıkliğının
yaşandığını düşünüyorum.
UTKU VARLIK
Bu senekı fuar. geçen yıllara gö-
re bence biraz değışık Çünkü TÜ-
YAP'ın ilk kez el attığı bir fuar. Fu-
ann uluslararası olabılmesi için
sponsor ya da fuar kuruluş sıstem-
lennin değıştınlmesi gerekiyor. Ye-
nı açılımlargereklı. Çünkü fuaror-
ganızasyonunu düzenlemek. bütün
galerilen toparlamak ve dışa açıl-
mak gerçekten bır zaman gerektin-
yor. Bence bütün bunlan ılen\e bı-
rakmamak gerekiyor.
Fuann bır kalitesi oiması gerek
çünkü bır yerde Türk sanatının ba-
rometresi ve bence bu barometre
çok önemh. İyı galenlenn katılma-
sı çok önemli. Böylelikle zaman
içerisinde fuann kalitesi kendilığın-
den yükselecektır. Sanatın ılen gı-
debilmesi ve süreklilik kazanabil-
mesi içtn yenılık ve şaşırtıcılık ge-
rekır. Eğerbunlar sağlanamamışsa,
bu fuann değil. sanatçımn bır soru-
nudur. Ne yazık kı bu Türk resmı-
nın bır sorunu. Genç kuşak ressam-
lan konseptüel bırtakım yenı uç
akımlara gönlünü kaptırmış durum-
da. Amabunoktadanbıryerleregı-
dılecegıne ınanmıyorum. Insan tü-
kenmedi. Insan hâlâ ımge okyanu-
su ıçensınde \e bu okyanus henüz
sığlaşmadı. Bunun sığlaştığım zan-
neden ve bunu başka yere çeken
plastik sanatlar adına bırtakım dü-
şünceler. eğılımler var. Ben bu tür
düşüncelenn. akımlann kendileri-
nın sığ olduâuna ınanıyorum.
KASIM KÖÇAK
Bu fuarda topluca Türk resmınin
iyı, kötü bır sürü örneğinı görebil-
mek mümkün. Bu kadar örnek içe-
risinde ınsan. hem kendı yerını
kontrol edebılıyor hem de yapılan
yeni işlen görebılıyor İnsanlann
burada bılınçlı veya bılinçsızce gez-
melennın hıç önemı yok. Önemli
olan katıhm. Bugün bılinçsızce ge-
zen ınsanlar. yann bılınç kazanabı-
lır. Insanlann gözlerının pası açil-
mış olacak. Bu bakımlardan fuar.
bence çok olumlu. Fuarda, yapıtla-
nn kalitesi açısmdan bır dengesız-
lık söz konusu. Ama bu da zaman
içensınde düzelebilecek bır şey.
Çok katı elemelere gırmemenın
doğru olacağma ınanmryorum,
çünkü bu takdırde çok taraflı ele-
melergerçekleşıyor. Aslmda bu tür
olaylar. benı pek de ılgılendırmıyor.
Ben sadece resmımı yapıyorum.
Benım ıçın önemli olan şu; çok yo-
ğun bir ılgı var. Insanlar fuan gezı-
yorlar. Türk resmıni burada toplu
olarak görmelen çok önemli bır şey.
ŞENOL VOROZLU
Bu sene farklı bır şey yapıldı.
Fuar. TÜYAP ve galenler tarafin-
dan bırhkte organize edildi. öbür
tarafdan PS D, bu sene devrede yok.
Gördüğüm kadanyla bu sene sevı-
ye çok düşük. Bu sene fuarda kişi-
sel sergıler çok ağııiıklı. Standlar,
Mahmutpaşa pazan gibi doldurul-
muş. Zaten ınsanlanmızresmebak-
masını bılmıyorlar. Bu yûzden
standlara çok fazla resım koymanın
bır anlamı yok. Standlar çok küçük.
Standlann küçüklüğüne rağmen
çok fazla sanatçı ıle katılmanın hıç-
bıranlamı >ok. Çok fazla sanatçı ıle
katılmak mümkün. ama bence ser-
gilemek çok önemli. Ben bu yüzden
alabıldığınce az mekânın bo>oıtuna
göre dört tane resımle katıldım. Çok
da iyı olduğunu düşünüyorum. Iz-
leyıcı sayısı az, belkı yetennce du-
yuru yapılmadı. Sanıyorum sanat
fuanna medya yetennce ılgı göster-
miyor. Ayrıca fuarda ziyaretçiler
arasında yenı insanlan tanımaktan.
yeni sanatçıların yapıtlarını gör-
mekten mutlulukduydum. Bundan
sonrakı fuarlarda galencılere, sa-
natçılara ve ızleyıcılere rafine se-
çimleri önenyorum. Görmek veya
izlemek ıçın az ve öz şeyler.
İBRAHİıM ÇİFTÇİOGLli
Fuann kurulduğu ilk günden bu
yana danışma kurullannda ve yöne-
tım kurullannda görev aldım. Fuar
ilk kurulduğundan bu yana ozellik-
le galencılıkte ısmi oian bırtakım
arkadaşlanmız bunun bır pazar ola-
vı olduğunu, bır sanatçılar örgütü-
nün fuan gerçekleştinnemesi ge-
rektığını vurguladılar. Sonuçta fu-
an düzenleme görevı, PSD tarafin-
dan TÜYAP ve galencılere devre-
dıldı. En son, derneğımız başkanı
Hüsamettin Koçan şunu ışaret et-
mıştı: bugüne kadar nicel artışı sağ-
ladık. bundan sonrakı aşama fuar-
larda nıteliğın gerçekleşmesi için
çalışmak gerek.
Oysa şu an baktığınız zaman
böyle bır şeyı görebılmenız müm-
kün değil. PSD, kendı gücü oranın-
da, elinden geldığı kadar tanıtımı
ve kitlelere ulaşmak, insanlan fuara
çekebilmek ıçın bütün çabasını gös-
teriyordu. Ama ben bunun bugün
için yetersız ve zayıf olduğunu dü-
şünüyorum. İzleyici açısmdan bu
sene fuara katılımın düşük olması
da buna bır örnektır. Elbette kı sa-
nat fuarları. bu ışın tacırlen olan
galencıler tarafindan düzenlenme-
lidir. Ama bugüne kadarki dene-
yımler. bugüne kadarkı bırikimler
ve bugüne kadarkı kurumlaşma ça-
balan gözden ırak mı tutubnalıdır?
Bugün Türkiye'de sanatçılan onu-
ru ıle temsil eden ve var gücü ile ça-
lışan PSD hedef mı ahnıyor?
OSMAN DtNÇ
Bu yıl katılımın düşük olduğu
söylenıyor. Burada katılımın azlığı
yüzünden seçım olanağı ortadan
kalkıyor. Seçmeye de gerek yok.
Fuara her türlü ınsan geliyor. Her
düzeyde de eser olması lazım. Fu-
ann özellığı de bu. İnsanlann bir
yerden yakalaması ve sanatı sevme-
si lazım. Sevmek ıçın de görmek
lazım. Dikkatımı çeken sevındıncı
bır şey. gençlerın yoğunluğu. Sana-
ta aynlan para da plastik sanatlara
olan ılgi de dünyanın her yennde
çok az. Televizyon kültürünün yay-
gınlaşması da sanatın anlamını de-
ğıştırdı. Yenı bır imaj yaratmak zor
artık. Fuar hem sanatın dışında hem
de sanatı içıne alan bır olay. Sanat-
sal yönün gen planda kalması sırf
fuarla ilgili değil. Sanatçımn kafa-
sına maddı kaygılargırdığı anda sa-
natı dejenereolmuşdemektır. Ama
böyle bır dünyada yaşıyoruz. Dün-
yanın kapıtahstleşmesı sanatı da
gıtgide çarpıtıyor. Türkiye de sana-
tın bozulmasından nasibinı alıyor
Ama bana. Türkiye'nm kendıne öz-
gü bır dınamızmı var gıbı geliyor.
Bozukluklardan etkılenıliyor, ama
yıne de güzel şevler yapılıyor.
BEDRİBAYKAM
Gönül ısterdı kı daha gelışmış.
daha çok yabancı katılımlı olsun.
Ama yıne de yapılmış olması ve var
olması güzel bır şey.
Ama ben fuann PSD dışında ya-
pılmasının iyı olduğundan emin de-
ğılım. Fuar bugüne kadar PSD'nın
önderliğının getırdığı bır güven ve
kalıteyle var oklu ve kurumlaştı.
PSD'yı devre dışı bırakan galenci-
lere PSD bunu yapana kadar aklı-
nız neredeydı dıye sormak lazım.
PSD'nın eksıkleri olmuştur, yapıla-
bılecek şeyler vardı daha ama PSD
yoksayılacakbırkurumdeğil. PSD,
Türkiye'de genç olmasına rağmen
çok şeyler başarmış ve saygınlığı
olan bır kurum. Temennımız fuann
PSD'li ya da PSD'sız daha gelışkın
bır konuma ulaşması. ama ben en
azından Türkiye'nm bugünkü ko-
numunda PSD'ye ihtiyaç olduğunu
düşünüvorum.
GALtP NAHtT NOYAN
Bence fuar kalite ve katılım açı-
smdan yeterlı. Daha ıyısıru zaman-
la gerçekleştıreceğız. Bence fuan
galencılenn düzenlemesi profesyo-
nel açıdan daha mantıklı.
AHMET ÖNAY AKBAŞ
Sanatçı hakem değıldır. Bu açı-
dan iyı ya da kötü olarak değerlen-
dıremem. Ama hâlâ ıllüstratıf tavır-
lann sürmesınerağmenbır ilerleme
görüyorum. Fuar sanatsal açıdan
Türkıye'nm gerçeğını yansıtıyor.
PSD'nın 300 üyesinin olduğu bır
ülkede fuara katılan sanatçılar da
ıyısiyle kötüsüyle böyle olacaktır.
Bence bu ülkenın gerçeğidır. Yıne
de zamanla yenı çıkışlan cesaret-
lendıreceğıne ınanıyorum. Bence
fuan profesyonellenn düzenlemesi
daha güzel. Sanatçımn mutlaka bır
kalıte anlayışı vardır. ama bu ışın bır
de para yönü var. Sanatçımn para iş-
lenyle uğraşmasının doğru olacağı-
nı sanmıyorum. Parasal açıdan doy-
muş ve yenı arayışlan özendırecek
bır ortam olmadığı ıçın sanatsal
kaygılar daha ön plana çıkıyor. Fu-
arda bırtakım öncü galenler var.
Bunlan dığerlennın de takıp edece-
ğine uıanıyorum. Dünyanın her ye-
nnde bu böyledır
BUAŞAMADA
ŞÜKRAN KURDAKUL
Arif Damar da 70 Yaşında
Ariften önce şiirini tanıdım.
Behice Boran, Niyazi Berkes, Nusret Hızır, Ad-
nan Cemgil, Kemal Bilbaşar, llhan Başgöz, En-
ver Gökçe, llhan Berk, Ö. F. Toprak, Necati Cu-
malı, Mehmet Kemal vb. düşün ve edebıyat adam-
lannın sayfalannda sık göründüğü 1945'lerin Ant der-
gisinde yazıyordu.
Şiirımizin, çağdaş dünyanın uzağında kalmayan,
okumuş orta tabakayı etkılediği bu yıllarda 'halkçı
edebiyat' anlayışına bağlı şairlerden bıri olarak gö-
ründü Arif Damar.
Başucunda devrimcı yazarların kitaplan.
Şiirlerini ezbere okuduğu şair. Nâzım Hikmet.
Ama bu evresinde bile savaş sonrası koşullann
getirdiği ortak temalara egılim duymasına karşın, ay-
n bir şiirdi Arıf'in aradığı.
1950 sonlannda Istanbul'da A. Kadir mi tanıştır-
mıştı bizi, Orhan Kemal mi? Yüksek Tahsil Gençlik
Derneği'ndeki ortak arkdaşlanmızdan biri mi?
Anımsayamıyorum.
Ikımiz de sürgün alaylanndan yeni dönmüştük.
Kitaplanmız yaşadığımız odalara sığmıyordu ve o
günlerde de temel haklanmıza aykın yasalar yarat-
ma özgürlüğümüze taş koyuyordu, ama var olmaya
çalışıyorduk.
Yasaklara karşın özgüriüğümüzü koruma bilinctmiz
ve tasarıya dönüştürmek için çırpındığımız düşleri-
mizle var olmaya çalışıyorduk.
Arif'in isim babası olduğu. Fethi Naci'yle birlikte
çıkardığımız Yeryüzü dergısı bu çırpınmaların ürünü-
dür.
Sanınm, 3. sayıyı hazırlarken TKP yöneticilerinin ar-
dından alıp götürdüklerı için Yeryüzü'nde ikı ya da üç
şiiri yayımlanabilmışti Anf'in.
Yenı bır dönemin habercisı sayılır mıydı bu şıirler?
Sanmıyorum.
Önemli değişme lstanbul Bulutu (1959) kitabında
topladığı şıırlerle gelmıştir.
"Kıraç mı kıraç toprakların üstüne
Güneşler açar yağmurlar kesilince
Çınl çıplak kayada yeşerir ıncir ağacı
Dağlann kuytusunda bır uslu çiçek
Dağıtır mavısıni kendı kendine
Gitme beraberiik içinde
Nasıl sevinırdık aklına getir."
(Gitme Kal)
1976'da Cemal Süreya'nın 'gündelik hayatın ay-
nntılanndan tumevararak toplumcu şııreyeni birakış
sağlamak' amacına dayandığını yazdığı bu dönemi-
nin bende bıraktığı ızlenimi Şairier ve Yazarlar Söz-
lüğü'nde (1. bas. 1970) şöyle belirtmiştim:
"Yüksek sesle okunacak coşkun söyleyişler yeri-
ne öz yönünden toplumsallığı yitirmeyen, değışik
duyahıklara açılan. temız, etkili, kendine özgü buluş-
lara ve imge gücüne dayanan birşiir."
Kedi Aklı (1959), Saat Sekizi Geç Vurdu (1982), Alı-
cı Kuş (1966) kıtaplarındakı yaratılarını da yeni yapı
arayışlannın ürünleri sayabıliriz.
Arif'in 1970'ten sonraki çalışmalannı da şöyle de-
ğerlendirir Cemal Süreya:
"Açıkça kavga şıiherine yönelirken, aradaki dene-
yimlerden inceliklı, ıpek gibi, 'lepiska' bir şiir dili el-
de etmişti."
1940'lardan bu yana belki yorgun düştüğü oldu
Arif'in, ama yorgunluğu şiirine yansımadı. •
Yeni yaratılara Arif'çığım, yeni yaratılara.
4
Ipek Yolu
4
95'
yola çıkıyor
Kültür Servisi- KüKür
Bakanlıgı. amacı Türki-
ye'nm tarihsel ve kültürel
güzelliklerinı Avrupa'ya
tanıtmak olan "tpek Yolu
'95
n
projesinı eylül sonun-
da y aşama geçınyor. TRT
ile işbırliğı yapılarak uygu-
lamaya gıren projedekı et-
kınlikleri Kültür Bakanlıgı
düzenliyor, bunlann Avru-
pa'ya televizyonlar aracı-
lığıyla ulaşımmı TRT ger-
çekleştiriyor. Kültür Baka-
nı İsmail Cem'in konuya
ilişkin açıklaması şöyle:
"Törkij'e, her nedense,
kendi birikimini ve kendi
gûzelliklerini tanıtmakta
çekingen davranmak aüş-
kanlığında. Oysa kendi de-
ğerinin bilincinde olmaya-
nın değerini başkalan hiç
anlamaz. İpek \olu '95,
kendi doğal v e tarihsel özel-
liklerimizi, kendi sanat gü-
zelliklerimizi tüm A>ru-
pa'va en etkili üetişim ara-
cı olan televizyonlarla ulaş-
tıracak".
Proje kapsamında, Kül-
tür Bakanhğı'na bağlı sa-
nat kurumlannın, çeşitlı ta-
rihı mekânlarda gerçekleş-
tireceği etkinlikler şöyle sı-
ralanıyor: Rumelihisan'n-
da 29 eylül- 2 ekim tarih-
lerinde tstanbul Tarihi
Türk Müziği Topluluğu
Konseri ve Sema gösterisi
(Şef AhmetÖzhan), Meh-
ter Topluluğu Konseri. Aya
lrıni'de 15- 30 ekimde ls-
tanbul Devlet Opera ve Ba-
lesi (Verdi'nin "Requiem"
op>erası) ve lstanbul Dev-
let Opera ve Balesi, Or-
kestra ve Korosu.Kapa-
dokya'da, 18-26 ekimde
Çumhurbaşkanlığı Senfo-
nı Orkestrası konseri (Şef:
Rengim Gökmen) 8- 25
ekimde ise Devlet Halk
Danslan Topluluğu göste-
risi. Efes'te 14-J5 ekim ta-
nhlerinde İnciÖzdil'ın yö-
netiminde Güzel Sanatlar
Genel Müdürlüğü'ndeki
Senfonı Orkestralanndan
oluşturulacak Bayanlar
Oda Orkestrası konserleri.
Bodrum Kalesi'nde 21
ekimde Idil Biret'ın solo
konseri. 8- 25 ekimde Pa-
mukkale'de Devlet Halk
Danslan Topluluğu göste-
risi. Yine aynı tarihlerde,
Galata Mevlevihanesi'nde
Necdet Yaşaryönetimınde-
ki lstanbul Türk Müziği
Topluluğu'dan enstrüman-
tal konser.
Bavyera Edebiyat OdiHü, Lenz'ln
• UBA (BerHn) -1995 Bavyera Edebiyat Ödülü,
Alman yazar Lenz'e verildi. Bavyera Edebiyat Ödülü,
Lenz'e Alman edebiyatına yaptığı katkılardan dolayı
venldi. 69 yaşında olan ve Almanya Federal
Çumhuriyeti'nin en çok okunan yazarlan arasında
bulunan Lenz'in birçok romanı ve öyküsü, çağdaş
Alman edebiyatının önemli eserleri arasında
bulunuyor.
Resim ve seramik sanatçısı
Pakalın, halya'da
• İZMİR (AA) - Resım ve seramik sanatçısı Yurdagül
Pakalın, 1 ekim günü Italya'nın Savignano kentinde
vereceği 'Anadolu Medeniyetlen" konulu konferansa
hazırlanıyor Konferans vereceği. 1651 yılında kurulan
Rubiconia Dei Filopatridı Akademisi'ne 1994 yılında
genel asamble karanyla seçilen Pakalın. Roma
Akademisı Desen Teknıği Tanhi ve Grafik Sanatlan
Bölümü'nde de egıtim gördü Seramiğe 1985 yılında
başlayan ve Italya'nın Faenza kentı ile Urbino'da
Raphael Akademisi'nde seramik rölyef ve heykel
çalışmalan yapan Pakalın, ttalya'da uluslararası resım
sergılenne katıldı ve çeşıtli ödüller aldı. 11. yuzyıldan
günümuzc kadar olan ttalyan seramıkleri üzenne
incelemeler yapan Pakalın, 1992'den beri seramik
konusunda konferanslar veriyor.