26 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 18 EYLÜL1995 PAZARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER Demokratikleşmeyi Bekleyen Universiteler ve Sorunlan Prof. Dr. MEHMET ÇUBUK Mımar Sınan Ünı. öğr. üyesı • • nı\ersıteler bugun hâlâ U Turkıye"nın gundemını meşgul eden önemlı konu- lardan bınsını oluşturmak- tadır Anayasa gu\encesı altında ozerk bırer yuksek ögretım kurumu olmalanna karşın son zamanlarda unıversıteler anayasal. yasal ve uygulama duzeyınde bırçok sorunla karşı karşıyadır \e unıversıtelenn de- mokratık yapısı sorgulanmaktadır Bu- gun hâlâ bılımsel ozerklığe sahıp oldu- ğu sanılan unıversıtelerde >onetıcıler. atama yolu ıle goreve gelmektedır *\slın- da unıversıtelenn demokratıkleşme sure- cı de ulke demokratıkleşme surecıne bag-- lıdır Demokratıkleşme kadar onemlı obur sorunlardan bın de kaynak yetersızlığı- dır Mevcut kaynaklarla. unıversıte eğı- tımınde ust duzeyde bır nıtelığe ulaşılma- sının olanaksızlığı bırçok ornekle ortaya konmaktadır Kaynak yetersizlığı \e unı- versıtelenn de pay aldıgı ekonomık çer- çevede onlemler faalı>etlen olumsuz kılmaktadır Çogu >enı unı\ersıte, ode- nek yetersızlıgı nedenıy le gehşmesını ta- mamlayamazken mev cut unıversıtelerde de yetersızlıkler devam etmektedır Bır- çok unıversıte (bunlardan bınsı de Mı- mar Sınan Unıversıtesfdır) gerçek an- lamda unıversıte eğıtımı ıçın gereklı fı- zık altyapı ve olanaklara bıle sahıp değıl- dır Mekânsal gereksınım mevcut unı- v ersıtelerde temel sorundur Kuruluş aşa- masındakı unıversıtelere sağlanan gelış- me olanaklannın çok azı bıle bu unıver- sıtelere saglanamamaktadır Hemen hemen her ılde kurulan unı- versıtelerın say ıca artması, nıtelık kavbı- na neden olmaktadır Açılan unıversıte- lerde kadrolaşma yetersız ve hatta olu- msuz bır durum sergılemektedır Sıyası partılenn vaatlen çerçevesınde YOK'un yenıden yapılanmasını ve unıversıteler alryapıy ı sağlayacak y asal duzenlemeler de henuz gerçekleştınlememıştır YOK'un oluşturdugu polıtıka>a ters duşen siyasal yatınm nıtelıklı tercıhler, Mechs'te kabul gormektedır Yenı. yırrru >edı unıversıtenın plansız. projesız ve sı- yasal amaçia kuruluşu kuşkusuz v ar olan unıversıtelenn gelışmelerını de engelle- yecektır Ödenek sağlamada guçluk ıçın- de olan devlet, yenılenne nasıl olanak saglayacaktır9 Parah universiteler çözfim mü? Bu durum bazı hususlan duşunmeye zorlamakta Unıversıtelenn kendı kay- nağını sağlaması nasjj olacaktır Bır su- re once, başbakan "Ünhersiteler, kendi kaynaklannı yaratmalıdır" derken aca- ba unıversıtelenn paralı olmasını mı kas- tetmıştır9 Eğeroyleyse. çıkış yolu olarak unıversıtelenn paralı hale getınlmesı ve var olan kaynaklann okuma guçlugu ıçınde olan oğrencılere burs olarak v enl- mesı. akılcı bırçozüm olarak gözukmek- tedır Gerçek adına kavuşmalı: 1961 Anayasası'nda Turkıye'dekı yuk- sek ogretım kurumlanndan sadece adı unıversıte olan kurumlar. örneğın akade- mıler, yuksek okullar vs bu madde kap- samıdışındabırakılarak 120 maddesmın güvencesı altına alınmış ozerk kurumlar olarak belırtılmışlerdır 1982 Anayasası rum yuksek oğrenım kurumlannı bır ça- tı altında toplanmış ve yenıden yapılan- maya ıtmıştır Aynca eğıtım sıstemı şab- lonlaştınlarak lısans ve yuksek lısanseğı- tımı olarak belırlenmıştır Bu çerçevede geleneksel yapıdakı kı- mı eğıtım kurumlannın adlan da değış- tınlmış. kırrulerınınse kalmıştır Devlet Guzel Sanatlar Akademısı'nınbiryuzyıl- lık geçmışı ve geleneğıne karşın unıver- sıteye donuşturulurken adı da değıştırıl- mıştır' O donemde önerılen "İstanbul Gıizel Sanatlar C niversitesPadını alma- mış ve "Vlimar Sinan Ünhersitesi" adı venlmıştır Kımı koklu ve gelenek sahı- bı universiteler. orneğın tstanbul Teknık Lnıversıtesı. Orta Doğu Teknık Unıver- sıtesı kendı kımlıklennı v e adlannı ko- ruyabılmışlerdır Hatta Yıldız Devlet Mı- marlık ve Muhendislık Akademısı de "V ıldız Ünıversitesi" olarak tanhsel refe- ransını korumuştur Sankı herşeyı ıle ye- nıden kurulan bır unıversıteymışçesıne, Guzel Sanatlar Akademısı bır "devşir- me" yaklaşımıyla taşıdığı ozellığı ıfade eden "İstanbul Gıizel Sanatlar Universi- tesi"adından voksun edılmıştır Son za- manlarda Yıldız Ünıversitesi Yıldız Tek- nık Ünıversitesi olarak adını tamamla- rruştır Mımar Sınan Ünıversitesi adının istanbul Guzel Sanatlar Ünıversıtesı ola- rak değışmesı bır hak ve de zorunluluk durumuna gelmıştır zıra Mimar Sinan Üniversitesi ad olarak Guzel Sanatlar Ünıversitesi anlamını yaygın olarak ka- zanamamıştır Kımı zaman Trakya Unı- versıtesı ya da Marmara Ünıversitesi ıle kanştınlmaktadır A.dresler farklı yerle- n gostermekte ve kımı resmı yazışmalar- da bıle "Marmara Sinan L nhersitesi" denmektedır Oysa İstanbul Devlet Guzel Sanatlar Akademısı venıden kurulan bır eğıtım kurumu değıldır, yenı kurulan bır unı- v ersıteye ad koyar gıbı dav ranılamayaca- ğı bılınmektedır Çok köklu ve eskı bır kurumun statu değışıklığı soz konusu- dur Kurum. çok sayıda >enı unıversıte kuruluşlan arasında kaybolmaktadır Bu nedenlerle hıç kaydetmedığı nıtelığını ve ayncalığını. kımlığını ve geçmışını yan- sıtır bıçımde adının İstanbul Guzel Sa- natlar Ünıversitesi olarak değıştınlmesı bır zorunluluktur Elbette boyle bır değı- şıme mutlak şekılde eşlıketmesı gereken bır başka olay da kurumun ıçınde bulun- duğu fizıksel ve mekânsal sorunların ço- zulmesıdır Bır mekân butunluğu goste- ren ve elı kulağında ozelleştırme konu olan Denızcılık Işletmelen'nın antrepo bınalannın bır ya da ıkısının unıversıte- ye tahsısı sağlanmalı ve bu tanhsel bır fir- sat olarak değerlendırılmelıdır Meclis'te sadece politik > afırım olarak >eni uni\ er- siteler açılması değil. var olan universite- lere de şans > aratacak onermelerin olma- sı gerekmektedir. \akıf unıversıtelennın oluşturulması. tatmın edılmış kadrolar ve olumlu eğıtım altyapılan.bukurumlan. nıtelığıyüksek ve aranan eğıtım kurumlan noktasına ge- tırmektedır Çağdaş. eğıtım koşullan ve olanaklannın unıversıtelerde eğıtımı du- zeylı ve başanlı kıldığı da kuşkusuzdur Bu çerçevede kurulan ozel unıversıtele- nn kazandığı prestıj gözardı edılmeme- hdır Sayılan gıderek artan kâğıt ustu uni- versiteler. kaynakkıtlığıve eğıtım koşul- lannın ortaya koyduğu yetersızlıkler, unı- versıtelenmız ıçın cıddı sorunlardır So- nuçta venmlılığı ve nıtelığı duşuk univer- siteler ıle evrensel unıversıte anlayışı da olumsuzlaşmaktadır Zaten araştırma v e geliştırme duzeylerı duşuk olan unıver- sıtelenmız gıderek meslek okuluna do- nuşmektedır Kurdukları vakıflararacılı- ğıy la yenı olanaklar sağlayan universite- ler ıle bırkaç gozde unıversıtenın duru- mu da bu saptamay ı değıştıremez Ozel durumlar, genel bır çozum gıbı gorule- mez Dolayısıyla. Turkıye'de yuksek oğ- retımde bır yenı ele alışın (reform deme- mek ıçın) gereklılığı ortaya çıkmaktadır Yuksek lısans unıversıtelen olabılır mı' Dunyada bılımsel araştırmalar lıste- sınde çok genlerdekı ünıversıtemızde ba- sany ı arttırmak amacıyla. yuksek tekno- lojı enstıtulen oluşturma yoluna da gıdıl- mıştır Geleceğe donuk kadrolannı halen hazırlamakta olan bu enstıtulerle duzey- lı ve uluslararası yanşta ver alacak bır y uksek oğretım olgusu yaratılmak ısten- mektedır Buna gereksıım bulunmakta- dır Çunku unıversıtelerımızde sosyal bı- lımler ve fen bılımlen enstıtulen bunye- sınde surdurulmekte olati yuksek lısans ve doktora eğıtımının duzey ve durumu bu gereksınımı doğrulamaktadır Soz ko- nusu enstıtulenn bugunku statulen ıçın- de çok başanlı olduklan da söylenemez Fakultelere taşıtılan bu kurumlann kad- rolu oğretım elemanlan yokrur Eğıtım oğretım ve araştırmalan ıçın belırlı bır butçesı de bulunmamaktadır Enstıtuler parasız harçsız bır eğıtım uygulamakta fakultelenn oğretım kadrolanndan v e ba- zı olanakJanndan yararlanmaktadır Her unıversıtede az say ıda oğrencı ıçın (hat- ta kısmen aynı oğretım elemanlanyla) benzer programlar uygulanmaktadır Mevcut yuksek lısans ve doktora eğıtım programlann Turk bılımı ve araştırma dunyasına büyuk çızgıde katkısını ılen sunnek zordur Bılımsel arastırmalann ulke sorunlan- na ve dunyadakı bılımsel gelışmelere katkısı tartışılırbırhusustur Oysa bu po- tansıyel daha ussal kullanılmalıdir YOK"e bağlı bır yuksek lısans unıversı- tesınde ya da gelısmış ünıv resıtelere bağ- lanacak bır yuksek lisans fakultesi ya da doğrudan YOK'e bağlı bır yuksek lısans enstıtûsukurulabılır Dolayısıvlaavn ay- n sarf edılen çabalar tek merkezde top- lanıp desteklenerek yenı bır kurumsal ya- pı ıçınde ele alınabılır Ulke çapında de- netımlı.hedeflıveolanaklıbıryuksek lı- sans eğıtımı yaratılabılır Sonuç Kurulan vakıf ünıv ersıtelenn- de (yabancı model de olsa) lısans duze- yınde eğıtım programlan. ulkemızde ıs- tem (talep) yaratan mesleklere donuk ol- makta. yanı teknolojık gelışmeler doğ- rultusunda dısıplınler seçıldığı gorul- mektedır Oysaınsansalbılımler sanatve kultur eğıtımı veren dısıplınler de ûlke- nın temel gereksınımı olan dısıplınler- dır Dolavısıyla ulkede yuz bınlen aşan lısans oğrencılen ordusu yanında yuk- sek duzeyde uzmaniık eğıtımı veren bı- nmler çoğaltılmalı aynı zamanda yurt- dışına uzmaniık eğıtımı ıçın gereğınden çok oğrencı gondermenm onune geçıl- melıdır ARADA BIR OZGUN OZGUR Ulusal Duygu Yoksullan... Gerçege gozlerını kapamış yaşama atgozluğu ıle bakanların durumlan pek gulunç oluyor dogrusu . Beyınlerı beyınhkten çıkmış, ınsanlıktan uzaklaşmış bırer zavallı 1 Boylelennın sonları -tarıh boyunca- hep açmazlara saplanmak olmuştur Insanlar tarıhı bı- lınçle kavramaya, olayları, olgulan nesnel bır bakış açısıyla algılayıp, değerlendırıp, çozumlemeye yo- nelık bır yontem ızleselerdı, savaşlar, duş kırıklıkları, 'tanhın yınelenmesı' olarak nıtelendınlen durumlar yaşanmazdı Bu korcesıne yaklaşıma, şımdılerde Mustafa Ke- mal Ataturk'e ve eylemıne yonelık olarak sık sık ta- nık oluyoruz insanlaşamamış yaratıklardan başka- ca bır şey beklenemez 1 Bır sure one Ulusal Kurtuluş Savaşırmzm doruk noktası olan 30 Ağustos Zafer Bayramı'nı kutladık 26 ağustos - 30 ağustos surecınde adım adım kaza- nılan savaş, 9 eylulde duşmanın Izmır'de denıze do- kulmesıyle utkulu bır sonuçla noktalanmıştır Bu so- nuç, ulusumuz adına Lozan'da goruşmelere katıla- cak olan TBMM temsılcılerının en buyuk gucuydu Bu guç, Mustafa Kemal gıbı bır devnmcı onderın yaşamı boyu oncu kışılığınde oluşturup gelıştırdığı, savaş meydanlarında yuzakı ıle kanıtladığı Sam- sun'a çıkışı ıle onemlı bır tanhsel donuşumu sağla- yan, kelle koltukta yola çıkarak, o zamanın aydınlan ve sılah arkadaşları ıle bu 'buyük zafen' adım adım ozenle yaratan eylemın urunudur Aynı başkaldın ey- lemı Mısak-ı Mıllı sınırları ıçınde genlığe, karanlığa karşı oluşturularak, saltanatın kaldınlması Cumhu- rıyetımızın kuruluşu ıle başlayan bır dızı devrım ha- reketı olarak tarıhımıze geçen 'Aydınlanma Devnmı- m/z'le surecek, yannın kuşaklarına korunması, savu- nulması, gelıştırılmesı, Ataturkumuz tarafından "odev" olarak venlecektır 1 1 inonunuSavaşı'ndan 9 Eylul 1922'ye değın uza- nan sureçte, ulusal sınırlarımız emperyalıst guçlerden temızlenmış daha sonra yapılan devrımlerle de bu topraklaruzerındeozgur, bağımsız, çağcıl bırtoplum yaratmanın koşulları oluşturulmuştur Kendılığınden mı oluşmuş bunlar?' Bır onden var her kurtuluşun, devnmın nasıl bır onderı varsa Işte o onder Gazı Mustafa Kemal Ataturk'tur Devnmcı onderfenn ışı zordur Mustafa Kemal'ın- kı daha da zordu1 Çunku elde ışgal altında bır yurt vardı 1 Bu yurdu kurtarmak ve Osmanlı'nın çokuntu- sü uzerıne çağcıl bır devlet, toplum yaratmak ereğı1 Mustafa Kemal'ı Ataturk yapan bu koşulları aşma- sını, ılerıye dogru donuşturmesını sağlayan kışılık ozellığıdır1 Gerçek bır komutan, devrımcı bır onder- de bulunması gereken ozellıkler Olayları ve olguları çok boyutlu, çok yonlu, derınlığıne gorebılmek, ge- rektığınde doğru ve hızlı karar verebılmek, uzak go- ruşluluk, derın bır bılgı deneyım, bılınç bırıkımı, ka- rarlılık vb Onun bu ozellıklerı ve eylemı yurdumuzu "yurt", bayrağımızı "bayrak" yapmış, halkımızı "ulusallığı- na", ulusumuzu "AydınlanmaDevnmı"n\n ışığına ka- vuşturmuş, ulusumuz da ona 'Ataturk' demıştır' Şımdı tum bunları gormezden gelıp atgozluklerını- zı takacaksınız, 30 Ağustos gunu bıle, Ulusal Kurtu- luş Savaşımızı -Mustafa Kemal'ı yok sayıp adını an- mayıp- askerler kazandı dıyeceksınız, Mustafa Ke- mal Âtaturk'u kuçuksemek (kı bunu yapmak, yapa- nın kendı kuçukluğudur), tanhı çarpıtmak ıçın elınız- den gelenı yapacaksınız1 Şu kadarcık ar duygusu, ulus duygunuz da yok demek kı 1 Evrende "emperyalızme ve kapıtalızme" karşı ıle başkaldın bayrağını açan ve ezılen uluslara onculuk eden koca devrımcı, tanhın sayfalarından ışıltılı goz- lerıyle gulumseyerek bıze bakıyor "Guneş balçıkla sıvanamaz1 " 'Yenı Dunya Duzenı'mn devekuşlan1 DİYARBAKIR 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo 1994 519 Karar No 1995 211 Davacı Vakıflar Bölge Mudurlüğü vekılı tarafından. davalılar 'ksken Akçay ve arkadaşlan aleyhıne mahke- memıze açılan ımar planına aykırı taşınmazlann kal'ı davasının vapılan vargılaması sonunda Dahılı davalı Mehmet Ince nın. Iskenderpaşa Mah Telgrafhane So- kak, Ince Apt No 11 Dıyarbakır adresınde ıkamet ettı- ğı, tum aramalara ragmen bulunamayan dahılı davalının yargılamasının yapıldığı davanın kabulune karar venl- dığı ve dahılı davalının karar ılan tarıhınden 15 gunluk sure ıçensınde temyız etmedığı takdırde kesınleşeceğı hususu ılanen teblığ olunur 31 7 1995Basın 41062 Ucuz şöhretten kaçınalım... YAVUZ GÖR Emekh elçı B undanoncedeyazdık Boşnakla- nn "kimlik karü'"ndan soz ettık Sırplann, sıvıllen hedef alan kan- lı saldınlannı kınadık "Sağelle- rinin işaret parmaklannı tetiklcr- den cekip şakaklanna dayav ıp du- şdnmeierini n onerdık Dış etkenlenn de durtusu ıle Slovenler. Hırvat- lar. Sırplar ve Boşnaklar bırbınne gırdı. kan do- kuldu Dokulmeye devam edıyor da Tito nun bıraktığı sakın gelışen. eskı Vugos- lavya'yıgen kalmışbırBalkan ulkesındenaltya- pısı. endustnsı. tunzmı ve dengelı dış polıtıkası ıle belırlı bır duzeye getıren mırası. hovarda mı- rasyedıler gıbı harcavıp duruvor şımdı Bızım açımızdan nedırbu olup bıtenlenn Tur- k*ıye'ye getınp göturdıığu 9 "Getirdiklerini" bılen varsa. dınlemeye hazı- nz "Götürduklerini'* sayabılınz Bınncı Dunya Savaşı'ndan sonra ozellıkle HH- ler Almanyasımn. korkutucu profılı Avrupa gok- lennde belırmeye baslayınca Ankara'nın oncu- luğu ıle yurutulen ve "Balkan Antantı" ıle baş- layan Turk-Yugoslavya dostluğu Ikıncı Dunya Savaşi'ndan sonra Tıto surecınde de surdu 1953'te Turk-Yugoslav- Yunan uçlusu oluştu Çok uzun surmedı ama Balkanlar'dakı Turk çı- karlan açısından, Yugoslavya daıma olumlu bır etmen (faktor) oluşturdu Yunanlılann ve Bulgarlann, ulkelerındekı Turk azınlıklara karşı tutumlan Tıto tarafından daıma açıkça kınanmıştır 1960"lı yıllarda Batı Avrupa'ya "'Turkgöçü'" başladı Batı Avrupa'ya ulaşmak ıçın gerek ka- rayolu gerek tren guzergâhlarının en kısası, en emnıyetlısı, buyük kısmı ıle Yugoslavyaarazısın- den geçıyodu tş, o kerteye geldı kı <\lrnanlar ve Avusturyalılar, E-5 karayolunu ^Tiirken Straus- se" dıye adlandırdılar Ejublıana Zagreb. Belg- rad, Nış Bulgar sınınnı bağlayan yol oncelen ünıversıtelı gençlenn de katkısı ıle duzeltıldı ge- çılır hale getınldı Son yıllarda bu yol, altı şent- lı bır otoyola donuşturuldu Uzennde modern dınlenme tesıslen. tamırhaneler TIR"lar ıçın ge- reklı parklar belırdı "Burada kızartma tavuk var", Lastik tamir edilir"e kadar bırçok yerde Turkçe ılanlar belırdı Turk vatanda^lan. karşılıklı uygulanan vizesız geçış rejımınden yararlandı Batı Avrupa'ya ıh- raç ettığımız "çabukbozulururunler.suratlever- lerine ulaştınlabiliyordu'* bızım T1R larla Bu avantajlann yanında Turkıye'nın Balkan pohtıkası açısından Yugoslavya daıma bır "den- ge" oğesı oluşturuvordu Bızım ıkı sınır komsu- muzolan Yunanıstan ın sureklı mızıkçılıklan ve Bulgarlann şımdı kısmen de olsa ortadan kalk- mışbulunan ters tutumları karşısında Yugoslav- ya ve Romanya ıle surdürdüğumuz ılışkılenn et- kısı olumlu yonde ıslıyordu Yugoslavya. parçalanmav a başladığı zaman bı- zım ıçın ne olumsuz gelışmeler olacağı açıkça bellı ıdı Bu dağılmav ı önlemeye çalışsaydık **ha- \Hndasudövmüş"*olurduk Eskı hesaplarözellık- le Hırvatlarla Sırplar arasında vuzyıllardan ben surup gıden kan davası tekrar su yuzüne çıktı ve nehırlerdekı sularkırmızı akmaya başladı SlovenlerveHırvatlar"ın Katolık, SırplannOr- todoksolması vakıngeçmışte çok onemlı gozük- muyordu Aynı goruş açısından Boşnaklann Musluman olmasında olup bıten kanlı olay larla ılgısını on plana almak ıkıncı sınıf bır değerlen- dırme olurdu Asıl sorun bır turlu paylaşılama- yan **miras'"tan "aslanpayrnın kımdekalacağı- dır Slovenya ve Hırvatıstan, en onemlı endustn bölgelennı ele geçırdıler Ayrıca Yugoslav para- sı ve emeğı ıle geliştırılmış olup ülkenın dovız gırdılennde onemlı payt alan Adnyatık sahılın- dekı turıstık tesıslenn buyuk bolumu de Hırvat- lann kontrolune geçtı Bıremnvakı ıle 1908 yılında Osmanlı'dan al- dıklan **Bosna-Hersek-Zego\ina"'evaletınde uy- guladıklan Katolıkdınceveşovenısttutumlan ıle eyalette yaşayan farklı gruplar arasına ılk nıfak tohumlannı Avusturya -Macanstan ekmıştır Ikıncı Dunya Savaşfnda, panızan guçlenne katılmak ıçjn dağlara çıkanlar arasında Tlırvatlar çoğunlukta bulunuyordu Bunlann buy uk bır bo- lumu "Ustaşnenn sıyah unıformalan ıle "Sırp 'a\ı"na çıktılar Boşnaklann durumu başkadır Bunlardan partızanlığa katılanlar olmuştur An- cak Almanlann Muslumanlarla meskun bolge- lerde -belkı de başta Turkıye olmak uzere Mus- luman ulkelennın husumetını çekmemek ıçın olabılır- obur bolgelere nazaran "daha insaflı" davranmış oldukJan soylenır Bu dahı Bosnadakı unsurlann arasında "sen bendendeğüdin" du^uncesını ve husumetını ye- nıden koruklemış olabılır Bu kısa "'tarihsel giriş"ten sonra bugunku du- ruma donelım Bızım ıçın çıkar. Yugoslavya'nın eskı halı ıle surup gıtmesı ıdı Bu olmadı ve ar- tık olasılığı da yoktur Lç yıldır surup gıden vahşı çatışmalarda çok zarar goren unsur Boşnaklardır Turk ırkından olmasalar bıle sırf ınsanlık açısından ve de Mus- luman olduklan ıçın onlara destek olmamız. do- ğal bır gorevdır Bunu da fazlası ıle yenne getır- dığımız gozlenıyor Ttalya"dakı uçaklanmız, ıhtılaf bolgesındekı as- kenbırlığımız Adnyatık'tekı savaşgemımızden başka oraya ulaşan v e bazen adresını şaşıran yar- dımlanmız, Musluman ulkenın ılgısı ıle ölçule- mez Durum bu ıken bızım de başımızdakı ağır so- runların ışığında soğukkanlı bır değerlendırme yapmamızın zamanının geldığı kanısındayız Şımdılerde Dublın toplantısı v e Holbrooke'un Ankara zıvaretınden sonra Turkıye'nın bazı da- ha genış kapsamlı yukumiuluklere hazırlandığı ızlenıyor - Ekonomık sorunlar, enflasyon, ışsızlık. ada- letsız gelırdağılımı - tç polıtıkanın olumsuz sınyallen. - Eğıtım karmaşası sağlık alanındakı kaos - Avrupa Bırlığı ve gumruk bırlığı sorunu, - Güneydoğu sorunu PKK ıle sürup gıden mu- cadele. - Çevık Guç, Kuzey Irak takı son gelışmeler - Iran'dan esıp gelen ruzgârlar. - Kafkas bolgesındcbırçok olumsuz gelışme- ye gebe dış etkenlı faalıyetler, - Batı Trakya'dakı Turk azınlığına cınayete ka- dar varan azınlıklar uygulaması - Kıbns'ta Rum kesımının sılahlanması - Batı Avrupa"dakı Türklere ve çıkarlannayo- nelık saldırılar. - Yunanıstan ve uzlaşmaz tutumu, • - vb vb vb "Çin du\ aruıdan Adrij-atik'e'' hatta Atlantık'e kadar uzanıyor bu lıste Turkıye d'evletmın gucunun önemlı sınav larla karşı karşıya bırakıldığı bır donemdeyız tşte ozellıkle bu nedenledır kı gucumuzu yerınde. ekonomı ıle ve akılcı yontemlerle kullanmamız gerekıyor Içte ve dışta ucuz şohretler sağlamak ıçın eskı bır deyımle "ehemmi muhimme tercih etmek" akılcılığından uzaklaşmamak zorunluğu vardır PENCERE TARTIŞMA Gönüllü öğretmenlerershaneye gıtme olanağı bulunmayan ozellıkle gecekondular da oturan ılk ve ortaoğretım oğrencılenne, derslennde destek olabılmek duşuncesıyle 1994 yılı Kasım ayında bır "Eğitinı Seferberiiği'' başlattık Amacımız çağdaş eğıtım llkemız, tamamen ucretsız bır yardımlaşma Ulaşmak ıstedığımız ıse başta Doğ"iı ve Güneydoğu olmak uzere, tum Turkıye çapında bu çalışmalan surdürebılmek Sıyasal ve dınsel bır yonumuzyok Toplum çıkarlannı kışısel çıkarlann çok çok oncesmde tutabılmenın gurur ve onuruyla dolu. ıddıasız fakat ıdealıst halk çocuklanyız Aramızda kımler yok kı 1 12 yaşında emekli oğretmenler Kamu kuruluşlannda gorevlıler Dekan yardımcılan Unıversıteyı yenı bîtırmış ve henuz okulda olan gençler Master oğrencılen Ev hanımlan Ozetle boş zamanlarını boylesı bır çalışmaya ayırmak ısteyenler' 1994 yılında bır yerde başlattığımız bu çalışmalan Çankaya Şentepeve Batıken te surdüruyoruz Bunlara ek olarak. pılot bolge seçtığımız Golbaşı'nda Ataturkçu Duşunce Derneğı nın bu tur çalışmalan ba^latmasına destek olacağız Boylece, gonullu kuruiuşlar arasındakı yardımlaşmayn somut olarak başlatmış olmanın gururunu taşıyacağız Gonullu oğretmenlık dışmda "Ben Türkiye ve CHP ^^^^^. n dokuz M ^ k yaşında bır • M genç olarak • • vakla^ık 5- % M 6 yıldır ^ ^ ^ ^ ^ polıtıka ıle ılgılenmektevım Dünyaya sol bır pencereden bakıyorum Gerek babamın da bır sosy al demokrat oluşu (CHP) gerekse ezılen ınsanlardan yana olmam, somuruye, emperyalızme, faşızme karşı olmam benı de bır sosyal demokrat yaptı Partı olarak ılgım, ulu önder Ataturk'un kurduğu cumhunyet kuran CHP olmuştur Çunku CHP Kemaltst çızgıde, laık bağımsızlıktan yana devletçı. ınsan haklanndan emekten, ozgurlukten yana bır partıdır Bugun CHP ıktıdarda kaldığı sürede kan kaybetmektedır Bu koşullar altında koalısyonda kalmak ımkânsızdır Karşısındakı ortağı olan partı DYP, koalısyon programına uymamaktadır CHPhızla bolunmenın eşığıne gelmıştır CHP'nm ve CHP'ye gonul veren yurttaşlanmızın yenı bolunmelere tahammülu yoktur Çunku CHP Turkıve'nın son şansıdır CHP Alevısı, Sunnısı, Kurdu Turkmenı. Lazı ıle ust kımlıgı Turk olan bır ulus dev letın Turkıve de bir şey ler yapabüirim" dıyenlerden oluşan bır destek kadromuz var Zaman ve yen geldıkçe, değerlendırıyoruz 1995 ders yılında dershane ucretlenne yuzde 65 oranında zam geldığını duşunursek bıze başv uran oğrencı sayısında patlama olacağına ınanıyoruz Bu nedenle "Aramıza katılın! Katılın ki, fjuçlenclim!" dıyoruz Amaç ve ılkemız doğrultusunda, çocuklarımıza, destek olabılelım Kısır polıtıka yenne doğurgan polıtıkayı Cumhunyetı'nın bolunmez butunluğunun güv encesıdır CHP ulusal gelınn hakça boluşumunü ekonomık kalkınmayı sosyal demokrat ılkesıyle sağlayabılecek, ınsan haklanna. hukukun ustunluğune dayanan çağdaş. katılımcı ve çoğulcu bırdemokrasıyı verleştırecek tek partıdır CHPyobazların, 2 cumhunyetçılenn. mandacılann. tankatçılann değıl, ulkemıze laık yeğleyebılseler, bazı umut bağladığımız ve çocuklarımızın, torunlanmızın geleceklennı teslım edeceğımız polıtıkacılanmız, sıradan yurttaşlann gerektığınde nasıl el ele verdıklennı gorebılırlerBızbıze gerçekten yetmeye çalışmak ıstıyoruz Gonullu oğretmenlık yapmak ıstıyorsanız İutfen(0312) 418 71 58 numaralı telefonu aray ınız 1 Giımran Gıinas Çağdaş Eğıtım Gonullülerı Grubu cumhunyet armagan etmış laık hukuku getırmış Ataturk un ve onun ılke ve ınkılaplannı hayata geçırecek olanlann partısıdır Gelın. cumhunyet kurmuş panıve sahıp çıkalım CHP'ye sahıp çıkmak. aydınlık Turkıye'ye sahıp çıkmaktır Bülent Kara Sılıfke Tıcaret Lısesı mezunu Papağan!.. 1960 larda sosyalızm moda ıken pıyasaya ganp kı- şıler çıkmıştı evınde kılım, duvarında saz, ayağında postal, başında kasket bulunan bırını tanırdım, ya- bancı bır ulkede seçkın bır unıversıtede okumuştu pek de yamandı - Çevremı aforoz ettım, dıyordu, artık yalnız koylu ve ışçı dostlarla konuşuyorum Koprulenn altından çok su aktı, bu koftehor şımdı koylu ve ışçı duşmanı1 Holdıng babasının sofrasın- da tıkınıyor Eskıden ışçıyle koylunun bırleşıp parla- mentodaçoğunluğusağlayacağınaınanırdı, artık her ıkısının de Turkıye'nın başına bela olduğunu duşu- nuyor Koyluluk sanayıleşme ve kentleşme surecınde yok olacak ışçılerın yerıne de robotlar geçecek değıl mı? Oyleyse daha şımdıden kerataları yok etmelı! Sermaye babaları bıze yeter' Yumurtasız omlet ya da etsız izmır koftesı gıbı, ço- ğunluğu ışçı vekoyluden oluşan bırtoplumda emek- çı halka karşıt solculuğu keşfettık • Ziya Paşa, Avrupa'ya gıdıp geldıkten sonra unlu dızelerını yazdı Dıyar-ı kufru gezdım beldeler kâşâneler gordum Dolaştım mulk-t hlamı butun vıraneler gordum Kalemı kınlaydı da yazmaz olaydı mı dıyelnm'? O gunden bu yana Batı'ya bakıp Turkıye'ye kufretmek, okumuş seçkınlerın dılıne pelesenk oldu Batı lyı, bız kotuyuz! Batı guzel, bız çırkınız1 Onlar uygar, bız ıl- kelız1 Onlar ınsan bız hayvan Yetmedı rr»f Insanlığı bır butun saymadan, ınsanı ınsan gibı de- ğerlendırmeden uygar olunabılır mı? Insanlığı tumuyle kapsamayan uygartık çağımız- da olanaksızdır Kadını hor goren kışı çağdışıdır da Avrupalıyı Turkten ya da Araptan ustun sayarak ken- dısını bırhalt sanan tatlı su aydını çağdaş mıdır? Afnka'nın gobeğınden çıkıp Ingıltere'de okuyan kabıle reısının oğlu, kendı toplumunu aşağılamakla uygar mı olur? ÇağımızdaZıya Paşa gıbı Parıs'e gıtmeye gerek de yok 1 Televızyon Avrupa'yı ayağımıza, evımıze, oda- mıza getırıyon onların durumunu her gun seyredıyo- ruz kendı halımızı de goruyoruz, ama, bızım tatlı su aydınımız Batı'yı ovup Turkıye'yı yermekle kendısı sankı bu toplumun dışındaymış sanrısına kapılıyor Oysa ıçınden çıktığı toplumun halkına tepeden bak- mak alafrangalığı, alaturkalığın ta kendısıdır. • 'YDD' (Yenı Dunya Duzenı) oğretısı Batı'nın ege- menlerınce saptandı eğer Batılı olmak ıstıyorsak, her şeyden once bu duzenı eleştırel aklın suzgecın- den geçırmelıyız YDD lyı mı? Kotu mu? Insanlığa yakışıyor mu, yoksul toplumlara ne ven- yor? Ne alıyor? Uygarlığın temel değerlerıne aykırı mı? Yoksa ın- sanlığa gerçekten eşıthk, adalet, ozgurluk alanların- da bır şeylerVatıyor mu 9 YDD nın sorgulamasını yapmadan egemenlerın oğretısını Turkıye'de papağan gıbı yınelemek, ınsan- lığımıza ters duşer Moskova'nın papağanı olmakla sosyalıst oluna- mayacağını SSCB'nın dağılmasıyla oğrendık Was- hıngton'ın papağanı olmakla lıberal olunamayacağı- nı oğrenmek ıçın ABD'nın dağılmasını beklemek mı gerek? ANMA 12 E)luİLUİer tarafından vurt dışında surgun havatı \aşamak zorunda bırakılan \uruıme Kurulu Uvemız ENVER TÜRKOĞLUnu Olumunun 10 yılında mezan başında anacagız Butun dostlarına du)Tiruruz DISK/BANK-SEN GENEL YONETIM KURULU Tarih 19 Evlil Salı Saat 110Ö >cr Topkapı-Çamlık Mezarhgı BANK-SEN ANMA ENVER TÜRKOĞLU Bır 12 Eylul'de ayrılmıştık, senden Yıne bır başka eylulde ebedıyyen kaybettık 11 yıldır özlemın, onurlu yaşamın, anılann hep bızımle bırhkte Senınle 19 09 1995'te TOPKAPI'da Saat 11 00'de beraber olacağız GL1NER. TOLGA, BARIŞ TÜRKOĞLL ISPARTA SULH HUKL1K MAHKEMESİ'NDEN 1995 348 Esas Davacı Ikbal Kahvecı tarafından davalılar Hatıce Ya- kar Mustafa Çmır Hasan Mehmet Ozbay, Mehmet Öz- bay, Gulşan Baykan, Hav-\a Çını, Ömer Alı Demırtaş, Nurten Sımav Gultekın Ekm, Osman Can. Haldun Can, Doğan Topal hakkında açılmış bulunan ızaleı şuyu dava- sında venlen ara karan gereğınce Isparta ılı merkez De- regumu Koyü Pazaryolu altı mevkıınde kütuk no 997. pafta no 17, parsel no 998 sayılı taşınmazda hısselı ma- lık bulunan davalılar Osman Can, Gultekın Ekın, Nurten Sımav, Haldun Can, Ömer Alı Demırtaş ve Doğan To- pal ın teblıgata varar açık adreslen tespıt edılemedığı ve kendılenne teblıgat yapılamadığından bu nedenle Resmı Gazete de ılanen dav etıye teblığıne karar v enlmış olup du- ru^ma gunû olan 17 10 1995 gunu saat 09 00'da davalı- ların veya vekıllennın duruşmada hazır bulunmaları ak- sı halde HUMK'nın 213 maddesınegöreduruşmanın gı- vaplannda devam edeceğı ve karar venleceğı ılanen teb- lığ olunur 5 9 1995 Basın 41194
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle