Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 EYLUL 1995 CUMA CUMHURİYET SAYFA
VJÜNÜN _T İLMLERİ
TELEVIZYON 15
Tema yine aynı: Amaç ile gerçekleştirilen arasındaki uçurum
Yerd bir hayata uyum
Şofbr Nebahat ve Kızı 08.30 Kanal D Dram
|Q\ ŞoförNebahat, kızı Hülya'nın iyi yetişmesi içinelinden geleni yap-
O'maktadır. Hülya ise çevresini ve annesini beğenmemektedir.
Süreyya Duru'nun yönettiği fılmin başrollerinde, Filiz Akın ve Cüneyt
Arkın var.
10.30 / Show TVI Gökçe Çiçek Aynntı yanda
Hikâyemiz 10.30 atv Dram
®lşsızlikten bunalıma giren Ahmet'e yolda yürürken araba çarpar.
Arabayı kullanan fabrikatör Enver, cüzdanmı düşürür. Filmin baş-
rollerinde Nuri Sesigüzel ile Gülgün Erdem var.
Pembe Panter 10.30 İnterstar Güldürü
ğfa Adını çok popüler bir çizgi fîlmden alan yapımda. iki ayn kişilik
^/ taşıyan taşralı bir gencin komik öyküsü anlatıhyor. Hulki Saner'in
yönettiği filmde, başrolleri Müjdat Gezen ve Adile Naşit paylaşıyor.
12.001 Show TV I Aşk Mahkumlan Aynntıyanda
Kayıp Yaşamlar 12.10 İnterstar Dram
/Oı (Desperate Lives)- Uyuşturucu kullanma alışkanlığının giderek
\Z/ arttıgı bir okulda, bir danışmanın buna karşı verdiği mücadelenın
öyküsü. Yn: R. Hunter. Oyn: D. Scarvvid, H. Hunt, W. Windom.
Münasebetsiz Muzaffer 12.10 TRTINT Macera
iQ\ Birgazetede polıs muhabiri olarak çalışan Muzaffer, bircinayet ola-
*y yının içyüzünüçözer. O. Pekmezoğlu'nun yönettiği filmde, A. Gül-
han ile L. Onder oynuyor.
Avare 14.00 Show TV Melodram
Ov (Aware)- 50'li yıllarda dünyada ilgiyle karşılanan bir Hint fîlmi.
v i ' Raj Kapor'un yönetip başrolünü oynadığı filmde Nargis de rol alı-
yor.
Nazey 14.10 Kanal D Duygusal
®Güney Anadolu yöresinde birbirini seven iki köylü gencin aşk öy-
küsü anlatıhyor. Osman F. Seden'in yönettiği fılmin başrollerinde,
Izzet Altınmeşe, Oya Aydoğan ve Erol Taş var.
Adım Yine TVinity 16.10 TRT 1 Macera
/f>v (Trinity is Stiü My Name)- Çeşith olaylardan sonra kanun kaça-
\Z/ ğı Trinity kardeşlerin yolu bir misyona düşer. Misyondakiler iki kar-
deşi kanun adamı sanır. Yn: E. B. Clucher. Oyn: T. Hill, B. Spencer.
Son Öncetik 17.15 TGRT Macera
O ı (Last Priority)- Batı Afrika'da yeni iş başına gelen bir hükümetle
3/ Amerikan silah tekelleri arasında yaşanan mücadeie. Yn: Claude
D'anna. Oyn: Dennis Hopper, Joseph Cotten.
Küçük Hanım'ın Şoförü 17.20 Kanal 6 Güldürü
Türk sinema tanhıne bir dönem damgalannı vurmuş olan Belgin
Doruk ve Ayhan Işık ile Sadri Ahşık'ın başrollenni paylaştığı duy-
gusal bir komedi fîlmi.
Bir Damla Ateş 17.50 Kanal D Dram
Birrinayet yüzünden hapise giren Fikret, kızkardeşi Pınar'ı ve an-
nesiniyanında çalıştırdığı Ferdi'yeemaneteder. Osman F. Seden'in
yönettiği filmin başrollerinde. Ferdi Tayfür ve Necla Nazır var.
Dehşet Gecesi 18.30 atv Macera
Cemile. sevdiği adama yardım etmek isterken karşısında uyuşturu-
cu mafyasını, ölümü ve bir psikopat olan Akrep'i bulmuştur. Or-
han Aksoy'un yönettiği filmde, G. Bubikoğlu ve F. Hakan var.
Snakeeater 3 19.50 Kanal 6 Macera
(Snakeeater III)- Ordudan aynldıktan sonra kötülüklere karşı sa-
vaş açan Asker kod adlı Lorenzo Lamas, bir kez daha kötülerin hak-
kından gelecek. Yn: John Dunning. Oyn: Lorenzo Lamas.
Gülen Gözler 20.35 Show TV Güldürü
Filmde, beş kızı olan bir marangoz babanm komik öyküsü anlatıh-
yor. Ertem Eğilmez'in yönettiği filmde başrolleri Müjde Ar, Adile
Naşit, Münir Özkul ve Mahmut Hekimoğlu paylaşıyor.
Kara Zindan 21.50 İnterstar Dram
Ibrahım, bir fabrikada işçi olarak çalışmaktadır ve iş arkadaşı Ful-
den'le evlenmeyi düşünmektedir. tbrahim Tatlıses'in hem yönetip
hem de oynadığı filmde, sanatçıya Fulden Uras eşlik ediyor.
AşkGüzel Şeydir 22.00 HBB Duygusal
(Love Is a Many Splendored Thing)- Hong-Kong'da geçen bir
aşk öyküsünü anlatan fılm, müziğiyle de zihinlerden çıkmayacak
güzellikte. Yn: Henry King. Oyn: William Holden, Jennifer Jones.
Karanlıkta 83 Saat 22.15 TRT 3 Dram
77\ (83 Hours Till Dawn)- VVayne Stracton adında genç bıradam; pa-
zJ ra, güç ve sevgiye duyduğu açlığın sonucu genç bir kızı kaçınr. Yn:
D. Wrye. Oyn: P. Strauss, R. Urich.
Kana Kan 22.50 Kanal 6 Macera
(Blood For Blood)- Küçük bir kasabada bir kan-koca öldürülür.
Haydutlar civarda serbestçe dolaşmaktadır. Yn: John Trent. Oyn:
Ernest Borgnine, Michael J. Pollard, Hollis McLaren.
Aşk 23.50 TRT 2 Dram
(L'amour)- Baba ile kızı arasındaki kuşak çatışması, ilk aşk ve iki
kişiye birden âşık olma duygusu gibi temalar etrafında gelişen bir
öykü. Yn: Philippe Faucon. Oyn: L. K.ertekıan, J. Japhed. N. Porte.
00.101 Show TV I İhtiras Balığı Aynntı yanda
Korkunç Deney 01.10 Kanal D Macera
~ (Lock'n Load)- Amerika'nın ünlü savaş kahramanlan. esrarengiz
bir değişime uğramaya başlarlar. Oynayanlar: Jack Vogel ve Jeff-
Smith
vcy
rey Smith.
Ateşe Doğru 01.10 atv Gerilim
77\ (Through the Fıre)- Texas'ta peş peşe vahşice ve iz bırakmadan
f/ işlenen seri cinayetler, gazeteci Marilyn Curtis'm ortadan kaybol-
masıyla noktalanır. Yn: G. Marcum. Oyn: T. Hext, T. Campitelli.
Frankeştayn'ın Şatosu 03.00 TRT 1 Korku
7>v (Frankstein's Castle of Freaks)- Laboratuvannda yeni bir insan
S' yaratma deneyine girişen doktor Frankeştayn'ın dehşet vericı öy-
küsü. Yn: Robert H. Oliver. Oyn: Rossana Brazzi, Michael Dunn.
, Izleyin
O Yerli
Orta Halli
Yabancı
Değmez
ShowTV 00.10
Passion Fish / Yönetmen: John Sayles
/ O>iıncuiar: Marj' VfcDonnell, Al'fre
Woodard, Vondie Curtis-Hall, David
Strathairn, Leo Burmester, Nora
Dunn, Mary Porter, Angela Bassett.
Sheila Kel'ley, Nancy Mette 1993
ABD yapımı, 135 dakika.
SEVİN OKYAY
John Sayles'in sinemalarda kısıtlı bir
gösterimden sonraCINE 5 tarafından sunu-
lan filmi, şimdi de 'halka açık' bir kanal-
da. Televizyonda gündüzleri yayımlanan
bir pembe dizide oynayan New Yorklu
May-Alice Colehaine (McDonnell) bir ara-
ba İcazası geçınr ve belden aşağısı tutmaz
hale gelır. Bu haksızlık karşısında hayata
küser, rehabilitasyon tedavisine cevap ver-
ShowTV I2.oo\ Bruce Beresford'dan 'trajik mizah'
Diane Keaton, Jessica Lange ve Sissy Spacek filmin bir sahnesinde birlikte.
Üç ayn 'kırık hayaT
TV Servisi- Üç kızkardeş bir araya gel-
dikleri birgünde, kendi geçmişlerini. ai-
lelerinin geçmişini, dünya ahvalini ve bu-
günlerini kabullenmeye çalışırlar. Bres-
ford'dan, tam anlamıyla başanlı sayılma-
sa da ilginç bir kara fars.
Meg (Lange), umutlan geride kalmış
bir şarkıcılık mesleğini ve bir dizi başa-
nsızhkla sonuçlanmış ilişkiyi ardı sıra sü-
rükleyerek otobüsten indiğinde, kızkar-
deşi Babe (Spacek) senatörkocasını vur-
muştur. Nörotik Lenny de (Keaton) mut-
fakta kendı kendine "iyi ki doğ-
dum"şarkılan söyler. Yani 'kırık hayaJ-
ler'üzenne bir kara fars için her şey ha-
zırdır. Üç kızkardeş, Kuzey Carolina'da-
ki, artık sadece Lenny'nin oturduğu,
gençliklerinin koca evinde odadan odaya
dolaşırken; bazen o geçmişi muhabbetle
anar bazen de muhteıif oiaylar için biri-
birlerini suçlarlar.
Beth Henley'in 1980 tarihli oyunun-
dan beyazperdeye uyarlanan "Aşk Mah-
kûmları"nda Beresford, ev içindeki sah-
nelerde, aksiyonu odadan odaya izlerken
akıcı bir anlatım tutturmuş ama iyi oyun-
Aşk Mahkûmları
Crimes of the Heart Yönetmen:
Bruce Beresford / Oyuncular:
Diane Keaton, Jessica Lange,
Sissy Spacek, Sam Shepard, Tess
Harper. David Carpenter, Hurd
Hatfield ' 1988 ABD yapımı.
105 dakika.
culannın performanslannı biribirine bağ-
layacak bir kimya tutturamamış. Işler an-
cak Meg ile eski sevgilisi Doc (Shepard)
bataklığa gittiklerinde biraz hareketleni-
yor. Ancak Beresford yer yer çok leziz bir
'trajik mizah'da sunuyor. .
Filmin hepsi de çok iyi oynayan ve üçü
de (başka fılmlerle) Oscarödüllü üç kadın
oyuncusundan Sissy Spacek en iyi kadın
oyuncu dalında, komşu/akraba Chick'i
oynayan Tess Harper da en iyi yardım-
cı kadın oyuncuda Akademi Ödülü'ne
aday oldu.
mez ve hastaneden aynlarak Louisiana ba-
takhklanndaki, şimdi terk edilmiş çocukluk
evine yerleşmeye karar verir.
May-Alice içkiden medet umar, kendisi-
ne bakmak için tuttuğu kadınlan da birbiri
ardıncakovar. Sonunda magrurvemesafe-
Ii Chantalle (Woodard) gelir. iki kadın, kı-
vılcımlı bır ilk görüşmeden sonra temkinli
bir ilişki kurarlar. Mary-Alıce gözlerinden
şımşekler çakarak "Bunu uzun süredir
mi yapıyorsun?" diye sorar. "Hayır" der
Chantalİe. "Ya sen?" Chantalle bir gün
kasabaya indiğinde benzini bitince gitarist
Sugar Le Doux (Curtis-Hall) ile tanışır.
Bir de kasabada marangozluk ve bataklık
rehberliği yapan Rennie (Strathairn) ile.
Mary-Alice'in eşcinsel amcası Reeves de
(Leo Burmester) onu ziyarete gelir. O gıt-
rikten sonra genç kadın amcasınm eski fo-
toğraf stüdyosunu gözden geçırir.
İki kadının ilişkileri gittikçe iyileşir.
ÖzellikJe Chantalle May-Alice'in iki se-
vimsiz ziyaretçisini kovalamaya yardımcı
olduktan sonra. Bu arada May-Alice eski-
den hatırladığı, şimdi evli ve iki çocuk ba-
bası olan Rennie ile de tanışır ve onun hâ-
lâ çekici olduğunu düşünûr. Chantalle ise
Sugar ile ılişkiye girer. May-Alice içkiyi
bırakıp fotoğrafçılığa başlayınca, ona bu
yönde telkinde bulunmuş olan Chantalle,
kısa süre öncesme kadar uyuşturucu bagtm-
lısı olduğunu itıraf eder.
"İhtiras Balığf'. John Sayles'in hemen
önceki fılmlerinden (Matcwan, Eight Men
Out, Cirv of Hope) haylı farklı bir film.
Onlardaha fazla karakterli, toplumsal pers-
pektifı olan. daha genış bir alanı kapsayan
filmlerdi. Bu ise temelde iki kişi üzerine
kurulu. Daha çok Sayles'in eski filmlerini
hatırlatıyor(Lianna, Baby It's You). Ama
"Return of the Secaucus Seven"dan bu
yana her Sayles filminde işlenen temayı iş-
liyor: ,\maçlanan ile gerçekleştirilen arasın-
daki uçurum. Sayles'in karakterleri, hayal
kınklığına uğrayan, sonra da 'ne oMukia-
n'nı kabul etme durumunda kalan karak-
terler. Ya da bütün hayatlannı, başansızlık-
lanna yanarak geçinyorlar.
"İhtiras Balığı", başlangıçtaki bağnş-
malardan finaldeki 'neredeyse' dostluğa
kadar, iki karaktenn ılışkilenni izliyor. Çok
şükürbır Hollyvvood filmi olmadığı için de
böyle filmlerde zorunlu sayılan ucuz duy-
gusal sahnelerden uzak. Gerçi duygusallık.
özellıkle sonralara doğru, alttan alta varlı-
ğını hıssettiriyor, ama filme sızamıyor.
Çünkü "İhtiras Balığı"nın klişelerden
uzak duran, ucuz duygusal lığa taviz ver-
meyen, tıkır tıkır işleyen bir senaryosu var.
Oyunculan, başta "Grand Canyon"da da
birlikte oynamış McDonnell ve Woodard
olmak üzere çok iyi. Zaten Sayles, Holly-
vvood dışında çalışmaktan doğan tekrük kı-
sıtlamalannı iyi oyuncu yönetimi ile kapat-
mıştır hep. Roger Deakins'ın görüntülen
ise Louisiana mekânlannı hayatageçiriyor.
"İhtiras Balığr' komik. dokunaklı, keskin
bir kalemden çıkmış ve dikkate değer bir
film. Başka Sayles filmlerinın, örneğin olay
örgüsü büyük bir itinayla planlanmış, geri-
limli "Cify of Hope"un nefes aldırmayan
bütünlüğünden yoksun olsa bile.
'Şehnaz Tango'ya
Hollanda'dan ilgi
TV Servisi- Başrollerini Perran
Kutman ve Erdal Özyağcılar'ın
oynadığı "Şehnaz Tango"nun baş-
ta Almanya, Amerika ve Mısır ol-
mak üzere yabancı ülkelerde en çok
izlenen Türk dizısı olduğuaçıklandı.
Bu konuda röportajlar yapmak üze-
re Türkiye'ye gelen bir Hollanda
özel TV ekibi, Perran Kutman ve se-
narist Oya Yüce ile görüşerek dizi-
nin halen Ayvalık'ta sürmekte olan
çekimlerinden görüntüler kayderti.
MERCEKLE BAKINCA
MAHMUT T. ONGÖREN
Fener Şampiyon Olur mu?
Konu yine ayaktopu... Türkiye'nin sorunları bir
yana, ayaktopu bir yana... Ya Fenerbahçe'nin bu
mevsim şampiyon olması? O da bir yana...
Medya daha şimdiden Fener'i şampiyon yaptı.
Fener de iyi gidiyor gibi görünüyor. Ama daha he-
nüzdişli birtakımlada karşılaşmadı. Allah göster-
mesin, ya bir yenilgi alırsa ne olacak? En başta Ali
Şen ve Parreira suçlanır. Suçlanmakla kalsalar yi-
ne de iyi. Hem onların hem de ayaktopu oyuncu-
lannın yaşamlan bile tehlikeye girer. Intiharlarla da
karşılaşabiliriz.
Ayaktopunu en çok medya şişiriyor. Gazeteler
bu spor dalına sayfalarının tümünü ayırıyorlar.
TRT'de de özel televizyonlarda da ayaktopu kar-
şılaşmalarının naklen yayınlarından, ayaktopu iz-
lencelerinden, ayaktopu söyleşilerinden, ayakto-
punun konu edildiği reklamlardan geçilmiyor.
Özellikle pazar akşamlan her TV kanalı ayaktopu-
na saatler ayırmak zorunda. Yoksa hepsi "ra-
ting"de sıfırı tüketecekler.
Özel televizyonlann yayınlarını ayaktopu gibi bir
başka konu bu denli yogun biçimde doldurmuyor.
Koca koca adamlar ekranlara çıkıp ayaktopunun
en önemli yanlarını değerlendiriyorlar, inceliyorlar,
eleştiriyorlar. Birbirinden akıllı, birbirinden üstün,
birbirinden incelikli sözlerle...
Birbirinden yeteneklı sporsunuculan, muhabir-
leri, yorumculan, artık ayaktopu karşılaşmalarının
ayrıntılanyla yetinmeyip bizlereaynı karşılaşmala-
nn perde arkasını da anlatacaklarını ve göruntü-
lerini yansıtacaklannı haber veriyorlar. Hani arala-
rında daha konuşmasını bile bilmeyenler de yok
değil... Ama olsun, televizyonlann yayın saatleri
dolduruluyor ve izleyicilerde ayaktopuyla ilgili bir
şeyler buluyorlar ya, gerisi boş.
Ustelik, ayaktopu karşılaşmalarının perde arka-
sı öyküleri ve görüntüleri de hiçbir yenilik, üstün-
lük ya da ilginçlik taşımıyor. Bir iki söyleşi, biraz
bayan ayaktopu izleyicileriningörüntüsü, azıcık
da çeşitli çekimlerle yaratılan ayaktopu gülmece-
si... Eskiden arada sırada yapılan şaklabanlıklara
şimdi artık sürekli yer verilmesiyle ekranlar sözde
canlandırılıyor.
Bir de ayaktopu izieyicılerinı terbiye etmek için
başvurulan yöntemler var ki ekranlara şenlik. Te-
levizyona çıkan ya da çıkanlan ayaktopu oyuncu-
ları ve uzmanlan, karşılaşmalar sırasında küf ür is-
temediklerini dayatarak söylüyorlar. Ama onlar ne
denli çok bu gibi terbiye edici uyarılarını yaparlar-
sa,.küfür de o denli artıyor.
Özellikle televizyon yoluyla çok geniş kitlelerin
beynine yerleştirilen ayaktopu tutkusu denetlene-
meyecek, belli sınırlar içinde tutulamayacak ve
vazgeçilemeyecek bir noktaya gelmiştir. Toplu-
mun bir türlü çözümlenemeyen sorunlarının in-
sanlar üzerinde yarattığı etkilerin boşluğunu ayak-
topunun doldurduğunu unutmamak gerekir. Ayak-
topu artık Türkiye'de bir siyaset olmuştur. Dene-
timsiz, kuralsız, vahşi ve acımasız bir siyaset...
Elbette salt Türkiye bu durumda değildir. Ayak-
topu siyaseti başka ülkelerde de aynı noktaya gel-
di. Ama biz özellikle Türkiye'deki koşulları incele-
mek, hesaplamak ve değerlendirmek zorundayız.
Ortada böyle bir zorunlu siyaset oluşmuşken, Fe-
ner'in bu mevsimde şampiyon olacağını daha işip
başında topluma şırınga etmeye ne gerek var!
Hem ayaktopu oyuncularının sırtına büyük bir psi-
kolojik yük boşu boşuna bindiriliyor, hem de top-
lum koşullandınlıyorve birdüşezorlanıyor. Geçen
yıl da Fener'in Avrupa'da açık farkla yenildiği bir
Avrupa takımını Türkiye'de yeneceği düşüncesini
medya topluma yerleştirmemiş miydi? Bu yıl da
aynı şırınga Galatasaray ve Beşiktaş için yapıldı.
Ama sonunda her iki çaba olumsuzluklâ noktalan-
dı ve hem takımlarda, hem de toplumda büyük çö-
küntüler yaşandı.
Işin acı yanı, şimdi ne söylerseniz söyleyin, her
şey boşunadır. Artık ayaktopu tutkusu köşeyi ba-
cayı sarmış. Geri dönmeye olanak yok. Ama bu ül-
kede ayaktopundan başka dertler de var, başka
nitelikli varlıklar da.
Onlara dönüp bakmaya daha uzun süre sıra gel-
meyeceği belli. Hiç olmazsa Fener bu mevsim so-
nunda kupaların hepsini alsa da rahat etsek.
Ünlü bir sinema oyuncusuyla ilgili ilginç bir ki~
tap:
Robert Lindsey, "Brando I Annemin Oğrettiği
Şarkılar" (Çeviri: Gürol Koca), Remzi Kitabevi, is-
tanbul, 1995.
TRT'nin iç borcu 1 trilyon
ANKARA(ANKA)-TRT'nin 1994 yı-
lı kânnın 52 milyarTL olduğu belirtılırken,
ıç borç tutan da 1 tnlyonu geçti.
Deviet Bakanı Bekir Sami Daçe, ANAP
tstanbul Milletvekıli Halim Dumanka-
ya'nm TRT ve Petlas'ın 1994 yılı hesap-
lanna ilişkin yazılı soru önergelerini yanıt-
ladı. Bakan Daçe'nin verdiği bılgiye göre
TRT'nin 1994 yıiı kân 52 milyar 183 mil-
yon TL iken, 1994 yılı amortismanı ise 201
milyar TL olarak hesaplandı. TRT'nin iç
borç tutan 1994 yılı başında 840 milyar
TL saptanırken önemli ekonomik dalga-
lanmanın yaşandığı aynı yılın sonunda 1
trilyon 146 milyar TL'lik iç borç hesaplan-
dı.
Kanal D 23.00 'LafLafı Açıyor'
TV Servisi- "Laf Lafı Açıyor" bu haf-
ta da Bodrum Halikarnas Disco'dan ek-
ranlara gelecek. Cem Özer'inkonuklan
Ayşenur Yazıcı ve Ferdi Özbegen ola-
cak. Programın ilk konuğu Ayşenur Ya-
zıcı. kaç yıldır televızyonda haber spiker-
liği yaptığını ve televizyonculuk dışında
hangi dalda eğitim aldığını anlatacak.
tkinci konuk olan Ferdi Ozbeğen ise se-
nelerden beri niçin gözükmedığıni açıkla-
yacak. Bu arada sanatçı "İşte Bu Bizim
Hikâyemiz","Her Yerde Sen Her Şey-
de Sen" ve eski parçalanndan oluşan bir
potpuri seslendirecek.
Show TV 10.30 Yörülder ve aşkları
TURHAN GURKAN
19. yüzyıl başlannda
Anadolu'da göçebelikten kur-
tulup yerleşik düzene geçmek
isteyen bir yörük aşiretinde iki
gencin aşk öyküsü. Lütfi Ö.
Akad, "Gökçe Çiçek"' filminde
aşiretlerin yerleşim sorunlannı
ve ekonomik gelişimini işlerken,
kültür kaynaklanmıza da eğilip,
göçebe toplumundaki töreleri ve
folkloru da usta bir anlatımla ele
alıyor. Oba insanının
yaşantısıyla birlikte .4nadolu'da
Şamanizmden kalan mistik ve
kültürel kalıntılara değinilmesi,
filme ayn birboyutkazandınyor.
Gökçe Çiçek
Yönetmen: Lütfi Ö. Akad /Oyuncular: Hülya
Koçyiğit, Serdar Gökhan, Tuncer Necmioğlu, İhsan
Baykal, Kamuran Usluer, Osman Alyanak/1972, Erman
Film yapımı.
Gökçe Çiçek'in ermiş olması
sahnesi oldukça yapay ve sıkıcı.
Ancak dürüst, abartısız, duyuru
sunan, özgün sinema örnek-
lerinden biri. 19. yüzyıl başında
Osmanlı ülkesinde devletin
"miri" olan topraklar, bedelini
ödeyen beylerin eline geçmekte-
dir. Güney Anadolu'daki bir
ocaktan tuz çıkarma hakkı Ar-
tukbeyler'in, develerle ruzu
taşıma işi Alakuşlar'ındır. Ar-
tukbeyler'den Memedik'in Os-
man Alyanak) kızı Gökçe Çiçek
(Hülya" Koçyiğit) ile
Alakuşlar'dan Sehnan Ali (Ser-
dar Gökhan) birbirlerine sev-
dalanırlar.
AÇI IYO
kadıköv 1. Okul Ihtiyaçları ve Kitap Fuarı'nın Açılışına
Tüm İstanbul Halkını Beklivonız.
• Yer: Kadıköy İskele Meydanı • Saat:15.00
A K I N O R G A N İ Z A S Y O N : ( 0 . 2 1 6 ) 3 4 1 9 9 5 1 - 3 9 1 7 4 3 7 - 3 8
Huzur
Giyim'in
Katkılarıyla