28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 AĞUSTOS1995 CUMA CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Btmek fiyatuıı fırıncılab1 belirleyecek • ANKARA (ANKA)- Ankara'da ekmek fiyatinın Büyükşehir Belediye Meclisi tarafından mı yoksa Fınncılar Odası tarafından mı belirleneceği tartışması sürerken v; ilik, ekmek fiyatının ve gramajının 507 sayılı kanuna göre Fınncılar Odası tarafından belırlenebileceğini bildirdi. Valilikten yapılan yazılı açıklamaya göre. 507 sayılı kanuna tabi Fınncılar tarafından üretilen ekmeğin fiyat ye gramajı, söz konusu kanunun 3741 sayılı kanunla değişik 125. maddesi gereği oda ve birlikler tarafından belirlenebiliyor. Atakule saüşa çıkarıldı • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Ankara Büyükşehir Belediyesi, mülkiyeti belediyeye ait olan Atakule ve yan tesislerini, 900 milyar lira muhammen bedelle satış ihalesine çıkardı. Atakule'nin satış ihalesi. 21 ağustos pazartesi günü gerçekleştirilecek. Kapalı zarf usulü ve 900 milyar lira muhammen bedelle satışa çıkanlan Atakule ve yan tesisleri, Vakıfbank ve Emekli Sandığı tarafından 30 yıl sonra belediyeye devredilmek üzere yap- işlet-devret formülüyle yapılmıştı. Atakule ve yan tesisleri. 1989 yılından bu yana Vakıfbank'a bağlı Anıtsal Yapılar Sanayi ve Ticaret AŞ tarafından işletiliyordu. Otomobilde temmuz keyfi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye'de trafiğe çıkan araç sayısı hızla artıyor. Geçen Haziran ayında Türkiye'de 19 bin 803 motorlu aracın ilk defa tescil belgesi alarak trafiğe çıktığı bildirildi. Aynı dönemde trafikten kaydı silinen araç sayısı da bin 104 olarak gerçekleşti. Bu dönemde gerçekleşen artış, bir önceki dönemle karşılaştınldığinda düşük olarak saptandı. Trafiğe yeni çıkan araçlar arasında ilk sırayı yüzde 66.9'luk düzeyde otomobil aldı. Pamukbank'tan sermaye artışı • ANKARA (ANKA)- Pamukbank sermayesini 4.8 trilyona çıkarmaya hazırlanıyor. Pamukbank'ın sermayesi 1 trilyon 60 milyar liralık arttınmla 3 trilyon 740 milyardan. 4.8 trilyon lirava yükseltilecek. Arttınmın tamamı bankanın iştirak hisseleriyle, gayrimenkullerin satışından karşılanacak. Sermaye arttınmı, 23 ağustosta gerçekleştirilecek olağanüstü genel kurulda ele alınacak. Koç grubu krizi küçülerek atlattı • ANKARA (ANKA) - Koç grubu. ağır ekonomik kriz yaşanan 1994 yılını önemli boyutta bir küçülme ile atlattı. Koç grubunun 1994'e ilişkin yıllık raporu yayımlandı. Koç grubunun kurucusu \'ehbi Koç. raporun önsözünde. başlıca hedeflerinin "en iyi" olmak olduğunu ifade etti. Koç. ürettikleri her şeyin odak noktasında tüketicinin yer aldığını. en değerli varlıklannın millet, temel arzulannın ise kendi başanlan paralelinde Türk ekonomisini güçlendirmek olduğunu anlattı. KOSGEB'in seminerleri bitti • ANKARA (AA)- Küçük ve Orta Ölçekli Sanayii Geliştirme ve Destekleme fdaresi Başkanlığınm (KOSGEB). imalat sanayiinde rekabet ve ihracat potansiyeli bulunan 20 ilde, gümriik birlıği konusunda düzenlediği eğitim seminerlenni tamamlandı. Seminerde. toplam 1863 işletmeciye bilgi sunuldu. KOSGEB'den yapılan açıklamada. eğitim serrinerlerine katilanlardan. işletmelerinde gerekli teknik hazırlığı tamamlayanlann gümriik birkğinden umutlu olduklan bildirildi. Çiftçi, hükümetin açıkladığı 2500 liraya, ürününü hayvan yemi olarak zahmetsizce tarlada satacak Şekerpancarına küspe fiyaüHULYAGENÇ Hükümetin 2 bin 500 lira olarak açıkladı- ğı şekerpancan taban fiyatı, üreticiyi mem- nun etmedi. Kastamonu Pancar Ekicileri Kooperatifi Başkanı Hasan Yılmaz. çiftçi- nin bu fıyata şekerpancannı tarladan sökme- yeceğini vurgulayarak "Çiftçi küspe olarak satmayı tercih eder" dedi. Gelecek yıl yaşa- nılması beklenilen şeker krizinin, 1995 yı- lına kayacağına dikkat çeken Yılmaz. 1996 yılında şeker ithalatçısı bir ülke konumuna geleceğimızi söyledi. Besicilikle uğraşan çevrelerin şeker pancarı küspesi için 2 bin 500 lira fiyat biçtiğini hatırlatan Yılmaz. "Çiftçi bu fiyata hasatı yapıp, nakliye mas- rafiannı karşılayıp, şekerpancannı fabrika- ya kadar götürmez. Ürününü besiciye vere- rek daha az emek ve para harcar" diye ko- nuştu. Geçen yıl çok ciddi bir kuraklık yaşandı- ğını, hükümetin de şekerpancan alım fiyat- • Kastamonu Pancar Ekicileri Kooperatifi Başkanı Hasan Yılmaz, çiftçinin bu fiyata şekerpancannı tarladan sökmeyeceğini vurgulayarak "Çiftçi küspe olarak satmayı tercih eder" derken Şeker Şirketi'nden bir yetkili de ödemelerin 1996 nisan-mayıs aylarında yapılması nedeniyle fiyatın enflasyon karşısında ezileceğini söyledi ra olarak açıkladıkları avans fiyatının taban fiyat olarak verilmesinin çiftçiyi huzursuz ettiğini vurgulayan Kâmil Özdemir."Hükü- metinenflasyonugözönündebulundurarak avans miktannın iizerine tarımdaki malivet aruşlarmıeklemesigerekirdrdiye konuştu. Yapılan zammı tatminkâr bulmadığını kaydeden Özdemir. "Bu fivatın en az 3 bin liraya çıkanlması için elimizden geleni yapa- cağu"dedı. L'zmanların görüşüne göre ise 1996 yılın- da şeker açığı 650 bin tonu aşacak. Uzman- lar. üreticive 3 bin lira vermekten kaçınan hükümetin. gelecek vıl şeker ithalatı için 1.5-2 milyar dolar vereceğini kaydettiler. lannı bin lira olarak açıklamasının üretim alanlannının daralmasına neden olduğunu belırten Yılmaz. bu sene yaşanacak şeker açığının çok ciddi rakamlara ulaşacağına değindi. Ureticinin artık devlete güvenmeme nok- tasına geldiğini savunan Yılmaz. ureticinin gelecek yıl daha fazla gelir getiren başka bir ürüne yöneleceğini hatırlattı. Açıklanan şekerpancan alım fiyatının beklenilenin altında olduğunu söyleyen Pan- car Üreticileri Birliği Başkanı Kâmil Özde- mir ise bu fiyatın yükseltilmesi için Sanayi Bakanı Hasan Akyol'dan randev u talep ede- ceklerini bildirdi. Mart ayında 2 bin 500 Ii- Açıklanan şekerpancan alım fiyatlarının bugün için yeterli sayılabileceğinı kaydeden birüstdüzey \etkilisi. şekerpancan ödeme- lerinin mart- nisan aylannda yapıldığını ha- tırlatarak "Aylık enfîasyonun yüzde 6 olma- sı halinde çitçinin 3 a\da yüzde 18'lik bir kaybı olur. Bu da 2 bin 500 lira olarak açık- lanan fiyatın 2 bin 50 liraya düşmesi anlamı- na gelir" dıve konuştu. Şu anda tazminat- larla birlıkte şekerpancarı alım fiyatlarının 2 bin 750 liraya denk geldiğini anımsatan yetkili. pancar alımlannm eylül ayında baş- layıp. kasım ayında bittığıni anımsatarak "Biz ödemelerimizi ccak ayında tamamlar- sak ureticinin büyük bir kavbı olmaz" dedi. Pancar üretıminin azalmasında taban fiyat- larının düşük olmasının tek başına etkili ol- mavacağını anımsatan üst düzey yetkili. o sene üretilen diğer ürünlerin fiyatının da et- kili olduğunu açıklayarak "Diğer ürünlerin daha cazip olması halinde üretimde kayma olması kaçınılmaz olur" dedi. înşaatlan durdurmayan Gürpınar Belediye Başkanı Küçük, yasa tanımamakla suçlanıyor Yargı Beylikdüzü'nde sökmedi • Mahkeme karannın inşaatlan durdurmayla ilgili olmadığını belirten Gürpınar Belediye Başkanı Veliddin Küçük, "Inşaatlar sürecek" derken, belediye meclis üyesi Hurşit Şahin ise karann uygulanması için savcılığa başvuracaklarını açıkladı. AHMETÇELİK Mahkeme karanna rağmen in- şaatların sürdüğü Beylikdü- zü'nde, ANAP'lı Gürpınar Bele- diye Başkanı Veliddin Küçük, ya- sa tanımamakla suçlanıyor. Istan- bul 4. tdare Mahkemesi tarafın- dan belediye sınırlan içinde bulu- nan 240.2441.2843,2844.2871, 2880 ve 2404 nolu parsellerde bu- lunan inşaatlann durdurulması karan belediyeye yapılan tebliga- ta rağmen uygulanmıyor. Mahkeme karannın inşaatlan durdurmayla ilgili olmadığını be- lirten Gürpınar Belediye Başkanı Veliddin Küçük "Kaldı ki, şu an- da yürütmeyi durdurma karan- nın verildiği planı biz iki ay önce yüriiriükten kaldırdık. Verilen ka- rar yürürlükten kalkan plan için veriimiştir. Mahkemenin verdiği karann bizim bölgemizle bir ügi- si yok. İnşaatlar sürecek" derken, Gürpınar Belediye Meclisi Üyesi Hurşit Şahin ise planlann ikinci kez değışmesinin hiçbir anlamı olmadığını belirterek karann uy- gulanması için savcılığa başvura- caklannı söyledi. Beylikdüzü'ndeki Gürpınar Belediyesi"ne ait bölgedeki inşa- atlann durumu gittikçe kanşıyor. Mahkeme karanna rağmen inşa- atlann sürdürüldüğü bölgedeki hukuk savaşını kimin kazanacağı belli değil. Gürpınar Belediye Başkanı Ve- liddin Küçük yargı karanna rağ- men inşaatlann devam edeceğini belirtirken, belediye meclisi üye- si Hurşit Şahin ise karann uygu- lanması konusunda savcılığa baş- vurmaya hazırlanıyor. Önümüz- deki hafta inşaatlann devam etti- ğini noterle birlikte tespit ettikten sonra savcılığa başvuracaklarını açıklayan Şahin, Veliddin Kü- çük 'ün. "Karar eski plan için alın- dığından bizi bağlamıyor" >ekl i n- deki açıklamasıyla ilgili olarak şunlan sövledi: Değişiklik yasaya aykırı "Bevlikdüzü'nde dava konusu olanara/inin l/25()0()"likplanı va- pıldu daha sonra buna baglı olarak 1/5000lik ve buna bağlı olarak da 1/1000'lik planlar yapıtmış. Bele- diye l/5000"lik planları değiştir- meden 1/1000'lik planı değiştire- rek konut sayısını 10 bin 870'e ÇH kardılar. Yani 1/5000'lik planlan 1/1000'lik planlara uydurdular. Daha sonra yaklaşık iki av önce 1/25000'lik planlara ve İmar Yasa- sı'na aykın olarak bir tane daha 1/5000'lik plan oluşturdular. An- cak 1000'lik planlar bozuk olduğu Mahkeme karannın uygulanmamasının ileridete- lafisi imkânsız sorunlar doğuracağını belirten vet- kililer. inşaatlann durdurulmamasının hem vatan- daşlann mağdur olnıasına, hem de olası bir dep- remde büyük sorunlann çıkmasına neden olacağını belirtivorİar.(Fotoğraflar: KUBİLAY TÜNTLL) "Bölgede yapılan konutlann ha- vata geçmesi için elimizden gelen tüm çabavı sarf edeceğiz" diyen Belediye Başkanı Veliddin Kü- çük. mahkeme karan konusunda avukatlannın gerekli müdahaleyf yaptıklannı söyledi. Mahkemenin verdiği karann plan tadiliyle ilgili olduğunu be- lirten Küçük. konuşmasını şöyle tamamladı: " 1989 yılında Gürpınar Beledi- yesi bir plan yapmış. Bu plan ya- pılırken burası Hazine'nin mül- küymüş. Mülk Hazine'nin oldu- ğu için yüzde 70'i sosyal donatı alanlanna avnlmış. Bu planı ya- pan arkadaşiar miilkü talep etmiş- ler. Arsa Ofısi alıp onlara tahsis et- miş. Biz gelmeden bu mülk zaten dağıtılmış. Biz snnradan seçildik." için ne vaparlarsa yapsınlar yasa- ya av kırıdır." Mahkeme karannın 7 Eylül 1994 tarihli Gürpınar Belediye Meclisi toplantısının 6. gündem maddesinin iptali için açıldığını belirten Şahin. "Toplantının 6. gündem maddesi, bölgedeki 7 par- sel konusundaki plan tadiiahnın kabulüyle ilgili. Dava ise plan tadi- latının iptali konusunda açıldı. Mahkeme bölgedeki tüm inşaatla- nn yıkılnıası konusunda karar ve- rebilir. Bu nedenle karar verilene kadar geçen sürede vatandaşların mağdur olmaması için vüriitmeyi durdurma karan veriimiştir. An- cak mahkemenin yürütmeyi dur- durma karan beledive tarafından uygulanmamaktadır. Bu vasalara avkındır"dedi. İthalatçılann lobi faaliyetleri hükümetin enflasyon hedefiyle birleşince hayvancılık yine kurban edildi Ette kimin eli kimin cebinde beDi değil ÖZGÜR ULUSOY Yılan hikayesine dönen et ithal izninin neye hizmet et- tiği hâlâ merak konusu. Da- ha önce et ithalatı için izin alıp da kararnamenin iptal edilmesi üzerine et ıthal ede- meyen kuruluşlann lobi fa- aliyetlerinin Bakanlar Kuru- lu karannda etkili olduğu öne sürülürken, Avrupa Bir- liği'nin de Türkiye'ye et ih- racatında kota istediğine dik- kat çekiliyor. Hükümet cep- hesinde lobi faaliyetlerinın yanı sıra ağustos ve eylül ay- lan için IMF"ye verilen enf- lasyon hedeflerinin tutturul- masının da etkili olduğu be- lirtiliyor. Gümriik birliği müzakere- lerinde AB'nin Türkiye'ye et ihracatı için kota istediği- ne dikkat çeken yetkililer, tebliğlerde soğuk et ithalatı- nın AB'den gerçekJeştirile- ceğinin belirtilmesini "ilgiııç birtesadüP olarak tanımla- dılar. Dış Ticaret Müsteşarlığı AT Genel Müdürü Reyhan Atmacaise üçtebliğdenyal- • Daha önce et ithalatı için izin alıp da kararnamenin iptal edilmesi üzerine et ithal edemeyen kuruluşlann lobi faaliyetlerinin Bakanlar Kurulu karannda etkili olduğu öne sürülürken, Avrupa Birliği'nin de Türkiye'ye et ihracatında kota istediğine dikkat çekiliyor. nızca birisinin AB'yi kapsa- dığına işaret ederek. hijye- nik soğuk er ithalatının AB'den çok daha kolay ger- çekleştirilebileceğini vurgu- ladı. AB"nin Türkiye'den 33 bin tona kadar tarife konten- janı istediğini bildiren Atma- ca. bu rakam kabul edilme- se de her iki tarafın çıkarla- \eni kararnameyle ithal edilecek olan kemiksiz et kasap fiyatlarını fazla etkilemeyecek. nna uvgun bir nokta bulun- ması için çalışmalann sürdü- ğünü kaydetti. AB'nin et ih- racatında Türkiye'yi daha yüksek vergi iadesini içeren sınıfa soktuğunu anımsatan Atmaca. böylecetopluluktan daha ucuza et ithal ımkanı- nın doğduğunu sözlerine ek- ledi. Türkiye'de yıllık et tüketi- minin 800 bin ton ıle 1 mil- yon ton arasında değiştiğine dikkat çeken Maret Genel Müdür Yardımcısı AUGulen de 50 bin tonluk ithalatln ay başına tüketimin 10-12'de birini karşılayacağına dikkat çekerek. "Ancak ağustosta 20-25 bin ton. evlülde de bir o kadar et ithal edilirse bu i- ki av için enflasvona etkisi olur" diye konuştu. Et itha- latının yaklaşık 15 trilyonluk bir ış hacmi doğuracağını kaydeden Gülen. daha önce- ki kararnamenin donuk eti. şimdıki kararnamenin ise ta- ze eti kapsadığına dikkat çe- kerek. •'Budogrudanpazar- lanabilecek bir et. o yüzden enflasvona biraz daha etkisi olabilir" dedi Ekonomıden sorum- lu Devlet Bakanı Ay- kon Doğan'ın. enfîas- yonun suçlusu olarak eti göstermesi de teb- lığlerin. ağustos ve ey- lül ayları için IVIF'ye verilen ortalama yüzde 2 enflasyon hedefleri- nin tutturulmasına yö- nelik bir çaba olduğu yorumlarına yol açtı. Diyarbakır Sanayi ve Ticaret Odası Başkan Yardımcısı ŞehmuzDi- ken de kararnamenin "günü kurtarmaya yö- nelik" olduğunu \ urgu- lavarak "Dışandan sa- tın alınacak et kısa va- deli olarak ihtivacı kar- şılar. enflasyonu düşü- riir belki ama orta ve uzun vadede kesinhkle çözüm ol- mavacaktır'* dedi. Et ihtiya- cının sürekli ithalatla karşı- lanamayacağını dile getiren Diken. "Biz^oda olarak, ta- nm ve havvancılık ülkesi Türkiye'de na\A ancılığı geliş- tirmeve v önı-lik politikalann belirienmesini istiyoru/." diye konuştu. K O N U K YAZAR / MUSTAFA Ö Z Y Ü R E K (THrkiye Serbest Muhasebea Muli Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odalan Birliği Gen.Başk.) Vergi beyannamelerinin imza ve tasdiki /1 13 Haziran 1989tarihinde 3568 sayılı ya- sa yürürlüğe girince, çağdaş bir meslek. ya- sal statüye kavuştu. Muhasebecilik, mali mü- şavirlik ve yeminli mali müşavirlik mesleği. Diğer gelişmiş ülkelerde 1800'lü yıllarda ka- nunla kurulan bu meslek, bazı çevrelerin tep- kileri nedeniyle, Türkiye'de 37 yıllık bir mü- cadele sonucu toplumdaki yerini alabilmiş- tir. 3568 sayılı yasa ile meslek mensuplan, serbest muhasebeci, serbest muhasebeci ma- li müşavir ve yeminli mali müşavir olarak ruhsatlanna, odalanna ve üst birliklerine ka- vuşmuşlardır. Beyan esasına dayalı çağdaş vergi sistemi- ni benimseyen bir ülkenin bu meslek men- suplanndan etkin bir şekilde yararlanmadan vergi toplaması mümkün değildir. Türkiye, 1950 yılında beyana dayalı vergi düzenine geçmış. ancak bu düzenin olmazsa olmaz müessesesini kurmakta gecikmiştir. Meslek. organize olduktan sonra da bu mesleğin mensuplanna hak ettikleri yetkiler bir türlü verilmemıştir. Meslek mensuplannın. odala- nn ve üst birlik TÜRMOB'un ısrarlı çaba- lan sonucu 06.07. 1994 gün ve 4008 sayılı yasa ile Vergi Usul Kanunu'na eklenen 227'nci madde ile bu meslek mensuplanna vergi beyannamelerini imzalama ve tasdik mecburiyeti getırme yetkisi Maliye Bakan- lığı'na veriimiştir. Böylece 198^'da 3568 sayılı yasanın çıka- nlmasından sonra vergi kayıp ve kaçağını önleme. kayıtdışı ekonomi ile mücadele et- me konusunda çok önemli yeni bir adım atıl- mıştır. Devletin eline, vergi denetim ve top- lanmasında. 40 bini aşan profesyonel mes- lek mensuplanndan yararlanma olanağı geç- miştir. Maliye Bakanlıgı, 23 Şubat 1995 gün- lü Resmi Gazete'deyayımladığı 1 ve 14 no- lu tebliğlerle aktiftoplamı 30milyar lirayı ve net satışları toplamı 40 milyar lirayı geçme- yen gelir ve kurumlar vergisi beyannamele- rinin serbest muhasebeci veya serbest muha- sebeci mali müşavirlerce imzalanmasını. bu hadleri aşan bevannamelerin yeminli mali müşavirlerce tasdikini mecburi hale getir- miştir. Bazı tepkiler üzerine 29 Mart 1995 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan 2 ve 17 nolu tebliğlerle. ikinci sınıf tacirlerden alı- nan satım işleriyle uğraşanlarda cirolan 500 milyon liranın diğer işlerde 250 nıilyon lıra- nın serbest meslek erbabında hasılatı 125 milyon liranın altında kalan mükellefler ım- za mecburiyetı dışına çıkanlmış, aynca Te- kel. tüpgaz ve akaryakıt bayılerinde tasdik sı- nınnın 120 milyar liralık cirodan sonra baş- laması. kararlaştınlmıştır. Kamu finansman açıklarının çok vüksek olduğu, açıkları kapatmak için sürekli yük- sek faizlı Hazine bonosu ve devlet tahv ili çı- karıldığı bir ülkede. kamu gıderinı karşıla- mak için sağlıklı kavnaklarbulmak gerekti- ği. inkâr edilemez bir gerçektir. Kayıtdışı ekonominin boyutlarının çok yüksek oldu- ğu ülkemizde, vergi denetiminı yaygınlaştır- mak suretiyle \ergi kayıp \e kaçağını azalt- ma zorunluiuğu da kimsenin karşı çıkmadı- ğı bir gerçektir Ancak herkesın birleştiği bu gerçeklere rağmen, ortay konulan çağdaş çö- züme (vergi beyannamelerinin imza veya tasdıkıne) tepkiler geldi. Bu çözüme karşı çı- kanlar. "istemezük" dediler. alternatifbirçö- züm ortaya kovamadılar. Üslubu. konunun önemine yakışmayan eleştiriler arasında. işin özü. yani vergi ka- yıp ve kaçağıyla mücadele ve kayıtdışı eko- nomiyi önleme amacı bir kenara atıldı. Ge- lişmiş ülkelerde uygulanan bir denetim ola- nağı ortadan kaldınlmaya, sağlıklı bir şekil- de gelişen bir meslek camiası hırpalanmaya çalışıldı. Butozduman arasındadavalaraçıl- dı. düzenlemeyi yapalann görüşleri. amaç- lan \eterince degerlendirilmeden. düzenle- medekendilerineönemli görev verilen mes- lek mensuplannın yasal temsilcisi TÜR- MOB'a müdahale hakkı tanınmadan. yüriit- mevi durdurma kararları verildi. SÜRECEK YORUM İZZETTİN ÖNDER Kaygılar Gerçekleşirken Önceki yazılanmızda ekonominin temel sorunlan dışında gelişmelere ilişkin bazı kaygılanmızı dile ge- tirmiştik. Bunlar dış ödemelerde cari işlemler fazla- sının açığa dönüşmesi, fiyat artış hızındaki kırılma- nın duraklaması, kamu kesimi finansman açığının, dolayısıyla iç borç stokunun artması, sıcak para gi- rişinin yarattığı iyimserliğin doğurduğu gevşeklik noktalarında toplanabilir. Bu kaygılanmızın gerçek- leşmeye başladığını ne yazık ki açıklanan son resmi rakamlar doğrulamaktadır. Mayıs 1995 ayından itibaren dış ödemelerde cari işlemler fazlasının açığa dönüşeceği tahmin edili- yordu. Nitekim Ocak-Mayıs 1995 dönemine ilişkin ödemeler dengesi tablosu, 20 milyon USD gibi ih- mal edilebilir bir boyutta da olsa cari işlemlerde açık verdiğimizi göstermektedir. Halbuki Türkiye 1994 yı- lında 2631 milyon USD cari işlemler fazlası vermiş, 1995 yılı için de 430 milyon USD fazla hedeflemiş i- di. 1995 yılının ilk aylannda önemli boyutta fazla Tür- kiye'nin cari işlemler fazlası giderek azalarak Mayıs 1995 sonu itıbanyla açığa dönüşmüştür. Dış ticaret açıkları hızla büyüdüğü sürece. bu açığın yıl sonuna kadar artması beklenilmelidir. Nisan-Mayıs 1995 aylannda fiyat artış hızının ma- tematik olarak kırılacağı; ancak yaz aylarında aylık fiyat artış hızları düşük düzeyde de kalsa, bu kırılma- nın sürmeyeceği bekleniyordu. Bu beklenti de ger- çekleşmiştir. Tüketici fiyatlannda Mayıs 1995 itiba- rıyla yüzde 82.4'e gerileyen yıllık fiyat artış hızı, Ha- ziran 1995'te yüzde 84.4'e, Temmuz 1995'te de yüz- de 86.5'e yükselmiştir. Toptan eşya fiyatlannda da yüzde 77.3'e değin gerileyen yıllık fiyat artış hızı Tem- muz 1995'te yüzde 80.0'e yükselmiştir. Bazı çevre- lerin ve politikacıların yaratmaya çalıştıkları fiyat ar- tış hızı geriliyor izlenimi ne yazık ki gerçekleşmemiş. Nisan ve mayıs aylarında matematik olarak kırılan fi- yat artış hızında bu eğilim sürmemiştir. Türkiye'de ekonomik başan diye övünülen ve Sa- yın" Çiller'e hulus çakılarak, yaltaklanarak parsa toplanılmaya çalışılan bir alan da Türkiye'nin dış re- zervlerindeki artıştır. Türkiye'nin dış rezervleri art- maktadır; ancak net rezerv açığı sürmektedır. Türki- ye'nin döviz varlıklan döviz yükümlülüklerini karşıla- yacak düzeyde değildir. TC Merkez Bankası'nın 28.7.1995 tarihli durumuna göre, kullanım konusu al- tın ve döviz birikimi 15.910 milyon USD'ye yüksel- mişse de, bankanın net rezerv açığı, yılbaşından bu yana daralmış olmakla beraber, anılan tarih itibarıy- la 592 milyon USD'dir. Bankalar, TCMB dışında, 1994 yı! başındaki 5.0 milyar USD'yi aşkın döviz pozisyon açıklannı 1994 yıl sonunda 860 milyon USD'ye kadar indirmişlerse de. pozisyon açıkları 1995 yılında yeniden büyüme- ye başlamıştır. Açıklanan Ocak-Mayıs 1995 ödeme- ler dengesi tablosu, bankaların dış yükümlülükleri- nin yılın ilk beş ayında döviz variıklanndan daha hız- lı arttığını göstermektedir. Bankacılık sektörünün dö- viz pozisyon açığının 1994 yıl sonu düzeyinin üstün- de olduğu açıktır. Daha yalın bir deyişle bankaların döviz yükümlülükleri döviz variıklanndan daha faz- ladır. Türkiye'ye sıcak para girişi ve bunun boyutu tar- tışma konusudur. TL'nin getirisi ile döviz kuru maka- sı birincinin lehine açıldıkça yurtdışından Türkiye'ye kısa süreli sermaye girişi olacak. bu kısa süreli ser- maye TL olarak plase edilerek önemli kârlar sağla- nacaktır. Teknik bir deyişle faiz arbitrajı yapılacaktır. Gerçekten bazı çevrelerce boyutu ne kadar küçül- tülürse küçültülsün, Türkiye'ye sıcak para girişi var- dır. Yılın ilk beş ayına ilişkin ödemeler dengesi tab- losu. kısa süreli sermaye hareketlerinde 3.492 mil- yon USD boyutunda, artış göstermektedir. aynca Net Hata ve Noksan kaleminin artı 1.534 milyon USD oluşu da, bu dönemde Türkiye'ye küçümsenmeye- cek bir sıcak para girişi olduğunu göstermektedir. Sıcak para girişinin kısa süreli etkisi. kur artışını frenlemesi ve büyüyen dış ticaret açıklarının finans- manı yönünden olumludur. Ancak bu durumun sür- git sürmesi, ekonomik açıdan olanaklı değildir. Sıcak para girişinin yarttığı gevşeklik gelecektekı bunalımın çekirdeğini oluşturmaktadır. iç borçların aylık faiz yükünün 50 trilyon TL dola- yında olduğu hesaplanmaktadır. Türkiye'de devletin cılız vergi gelirleriyle bu yükü daha uzun sürede kal- dırması zor gözükmektedir. Türkiye'de uyarılar yapılır, oldukça gerçekçi tah- minler ortaya konulur. Ancak ufak hesaplar peşine düşmüş kamuoyu bunlaria ilgilenmez. Doğal olarak yazgı olan sonuçtan (mukadder akıbetten) kaçı- nılamaz. Kaııdıra'ya organize sanayi bölgesi AHMET KURT FZMİT - Kocaeli'ne bağ- lı Kandıra ilçesine organize sanayi bölgesi kuruluyor. izmit Ticaret Odası'nda vapılan toplantıda. daha ön- ce önerilen "Ahmatlı köyü mev kii" organize sanav i böl- gesi alanı olarak benimsen- di. Toplantıya katı- lanlar. doğayı boz- mayan. disipline edilmiş bir organize sanayi bölgesi oluş- masını istedıklerini belirterek "İkinci bir İzmit Körfezi olayı yaşa- mavalım'* dediler. Toplantıya başkanlık e- den tzmit Ticaret \e Sanayi Odası Başkanı Yüksel Başer, organize sanayi bölgesinın doğal çevreyi bozmayacak şekilde oluşmasının gerek- tiğini savundu. Kandıra Belediye Başka- nı EmimentŞahin,toplantı- ya katılmadan önce Küçük Sanatlar ve Organize Sana- vı Bölgeleri Genel Başkanı ınci Özgüç ile görüştüğünü v urgulayarak. "KandıraOr- ganize Sanav i Bölgesi'nin kuruluş sürecinin \ , başladığını. 23 Ekim 199S tarihinde Sana- yi ve Ticaret Bakanlı- ğı'ndan bir heyetin Kandıra'ya geleceği- ni, yer eriit çalışmala- nnı vapacağınu ardından 22 kuruluşun görüşleri alına- rak kesin yer seçiminin net- leşerek 1996 yılı içerisinde önemli aşamalar kavdedile- rek son noktava geiinecek- tir"dedi. Sanayici tekstüci oldu ANKARA (ANKA)-Sa- nayi giderek artan biçimde tekstile vöneliyor. Her 100 liralık sanayi yatınmının yaklaşık 35 lirasının tekstil sektörüne yönelik olduğu dikkat çekiyor. Sanayinin yatırım hacmi. tekstil.vatı- nmlannda yaşanan patlama ile giderek büyüyor. Yılın ilk yansında Hazine Müsteşarlığı tarafından teş- vik kapsamına alınan yatı- nmlann üçte birden fazlası- nı tekstil yatınmlan oluştur- du. Ocak-haziran dönemine düzenlenen belgeler kapsa- mında gerçekleştirilecek toplam 293 trilyon 990 mil- yar liralık yatınmın, 204 trilyon 840.6 milyar liralık bölümü imalat sanayii vatı- nmlanndan meydana geldi. Bunun da 104 tnlyon 428.2 milyar liralık bölümünün tekstil yatınmı olduğu be- lirlendi. imalat sanayiinde ait sektörlere yönelik yatı- nmların toplamı da 104 tril- yon 412.4 milyar lira düze- yınde gerçekleşti. Ocak-haziran döneminde teşvik belgesıne bağlanan toplam yatınmllann yakla- şık yüzde 70"ıni imalat sa- nayii yatınmlan oluşturdu. Tekstil yatırımlannın top- lamdaki payı yüzde 34.2. di- ğer imalat sanayii yatınmla- nnın payı da yüzde 35.8 dü- zeyinde gerçekleşti. Geçen yılın aynı dönemi- ne göre tekstil yatırımUrı yüzde 456 arttı. İmalat sana- yi yatırımlanndaki toplam artış da yüzde 253 oldu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle