Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
11 AĞUSTOS1995 CUMA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Btmek fiyatuıı
fırıncılab1
belirleyecek
• ANKARA (ANKA)-
Ankara'da ekmek fiyatinın
Büyükşehir Belediye
Meclisi tarafından mı
yoksa Fınncılar Odası
tarafından mı belirleneceği
tartışması sürerken v; ilik,
ekmek fiyatının ve
gramajının 507 sayılı
kanuna göre Fınncılar
Odası tarafından
belırlenebileceğini bildirdi.
Valilikten yapılan yazılı
açıklamaya göre. 507
sayılı
kanuna tabi Fınncılar
tarafından üretilen ekmeğin
fiyat ye gramajı, söz
konusu kanunun 3741
sayılı kanunla değişik 125.
maddesi gereği oda ve
birlikler tarafından
belirlenebiliyor.
Atakule saüşa
çıkarıldı
• ANKARA (Cumhuriyet
Biirosu) - Ankara
Büyükşehir Belediyesi,
mülkiyeti belediyeye ait
olan Atakule ve yan
tesislerini, 900 milyar lira
muhammen bedelle satış
ihalesine çıkardı.
Atakule'nin satış ihalesi.
21 ağustos pazartesi günü
gerçekleştirilecek. Kapalı
zarf usulü ve 900 milyar
lira muhammen bedelle
satışa çıkanlan Atakule ve
yan tesisleri, Vakıfbank ve
Emekli Sandığı tarafından
30 yıl sonra belediyeye
devredilmek üzere yap-
işlet-devret formülüyle
yapılmıştı. Atakule ve yan
tesisleri. 1989 yılından bu
yana Vakıfbank'a bağlı
Anıtsal Yapılar Sanayi ve
Ticaret AŞ tarafından
işletiliyordu.
Otomobilde
temmuz keyfi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Türkiye'de
trafiğe çıkan araç sayısı
hızla artıyor. Geçen
Haziran ayında Türkiye'de
19 bin 803 motorlu aracın
ilk defa tescil belgesi
alarak trafiğe çıktığı
bildirildi. Aynı dönemde
trafikten kaydı silinen araç
sayısı da bin 104 olarak
gerçekleşti. Bu dönemde
gerçekleşen artış, bir
önceki dönemle
karşılaştınldığinda düşük
olarak saptandı. Trafiğe
yeni çıkan araçlar arasında
ilk sırayı yüzde 66.9'luk
düzeyde otomobil aldı.
Pamukbank'tan
sermaye artışı
• ANKARA (ANKA)-
Pamukbank sermayesini
4.8 trilyona çıkarmaya
hazırlanıyor.
Pamukbank'ın sermayesi 1
trilyon 60 milyar liralık
arttınmla 3 trilyon 740
milyardan. 4.8 trilyon
lirava yükseltilecek.
Arttınmın tamamı
bankanın iştirak
hisseleriyle,
gayrimenkullerin
satışından karşılanacak.
Sermaye arttınmı, 23
ağustosta gerçekleştirilecek
olağanüstü genel kurulda
ele alınacak.
Koç grubu krizi
küçülerek atlattı
• ANKARA (ANKA) -
Koç grubu. ağır ekonomik
kriz yaşanan 1994 yılını
önemli boyutta bir küçülme
ile atlattı. Koç grubunun
1994'e ilişkin yıllık raporu
yayımlandı. Koç grubunun
kurucusu \'ehbi Koç.
raporun önsözünde. başlıca
hedeflerinin "en iyi"
olmak olduğunu ifade etti.
Koç. ürettikleri her şeyin
odak noktasında tüketicinin
yer aldığını. en değerli
varlıklannın millet, temel
arzulannın ise kendi
başanlan paralelinde Türk
ekonomisini güçlendirmek
olduğunu anlattı.
KOSGEB'in
seminerleri bitti
• ANKARA (AA)-
Küçük ve Orta Ölçekli
Sanayii Geliştirme ve
Destekleme fdaresi
Başkanlığınm (KOSGEB).
imalat sanayiinde rekabet
ve ihracat potansiyeli
bulunan 20 ilde, gümriik
birlıği konusunda
düzenlediği eğitim
seminerlenni tamamlandı.
Seminerde. toplam 1863
işletmeciye bilgi sunuldu.
KOSGEB'den yapılan
açıklamada. eğitim
serrinerlerine
katilanlardan.
işletmelerinde gerekli
teknik hazırlığı
tamamlayanlann gümriik
birkğinden umutlu
olduklan bildirildi.
Çiftçi, hükümetin açıkladığı 2500 liraya, ürününü hayvan yemi olarak zahmetsizce tarlada satacak
Şekerpancarına küspe fiyaüHULYAGENÇ
Hükümetin 2 bin 500 lira olarak açıkladı-
ğı şekerpancan taban fiyatı, üreticiyi mem-
nun etmedi. Kastamonu Pancar Ekicileri
Kooperatifi Başkanı Hasan Yılmaz. çiftçi-
nin bu fıyata şekerpancannı tarladan sökme-
yeceğini vurgulayarak "Çiftçi küspe olarak
satmayı tercih eder" dedi. Gelecek yıl yaşa-
nılması beklenilen şeker krizinin, 1995 yı-
lına kayacağına dikkat çeken Yılmaz. 1996
yılında şeker ithalatçısı bir ülke konumuna
geleceğimızi söyledi. Besicilikle uğraşan
çevrelerin şeker pancarı küspesi için 2 bin
500 lira fiyat biçtiğini hatırlatan Yılmaz.
"Çiftçi bu fiyata hasatı yapıp, nakliye mas-
rafiannı karşılayıp, şekerpancannı fabrika-
ya kadar götürmez. Ürününü besiciye vere-
rek daha az emek ve para harcar" diye ko-
nuştu.
Geçen yıl çok ciddi bir kuraklık yaşandı-
ğını, hükümetin de şekerpancan alım fiyat-
• Kastamonu Pancar Ekicileri Kooperatifi Başkanı Hasan Yılmaz,
çiftçinin bu fiyata şekerpancannı tarladan sökmeyeceğini
vurgulayarak "Çiftçi küspe olarak satmayı tercih eder" derken Şeker
Şirketi'nden bir yetkili de ödemelerin 1996 nisan-mayıs aylarında
yapılması nedeniyle fiyatın enflasyon karşısında ezileceğini söyledi
ra olarak açıkladıkları avans fiyatının taban
fiyat olarak verilmesinin çiftçiyi huzursuz
ettiğini vurgulayan Kâmil Özdemir."Hükü-
metinenflasyonugözönündebulundurarak
avans miktannın iizerine tarımdaki malivet
aruşlarmıeklemesigerekirdrdiye konuştu.
Yapılan zammı tatminkâr bulmadığını
kaydeden Özdemir. "Bu fivatın en az 3 bin
liraya çıkanlması için elimizden geleni yapa-
cağu"dedı.
L'zmanların görüşüne göre ise 1996 yılın-
da şeker açığı 650 bin tonu aşacak. Uzman-
lar. üreticive 3 bin lira vermekten kaçınan
hükümetin. gelecek vıl şeker ithalatı için
1.5-2 milyar dolar vereceğini kaydettiler.
lannı bin lira olarak açıklamasının üretim
alanlannının daralmasına neden olduğunu
belırten Yılmaz. bu sene yaşanacak şeker
açığının çok ciddi rakamlara ulaşacağına
değindi.
Ureticinin artık devlete güvenmeme nok-
tasına geldiğini savunan Yılmaz. ureticinin
gelecek yıl daha fazla gelir getiren başka bir
ürüne yöneleceğini hatırlattı.
Açıklanan şekerpancan alım fiyatının
beklenilenin altında olduğunu söyleyen Pan-
car Üreticileri Birliği Başkanı Kâmil Özde-
mir ise bu fiyatın yükseltilmesi için Sanayi
Bakanı Hasan Akyol'dan randev u talep ede-
ceklerini bildirdi. Mart ayında 2 bin 500 Ii-
Açıklanan şekerpancan alım fiyatlarının
bugün için yeterli sayılabileceğinı kaydeden
birüstdüzey \etkilisi. şekerpancan ödeme-
lerinin mart- nisan aylannda yapıldığını ha-
tırlatarak "Aylık enfîasyonun yüzde 6 olma-
sı halinde çitçinin 3 a\da yüzde 18'lik bir
kaybı olur. Bu da 2 bin 500 lira olarak açık-
lanan fiyatın 2 bin 50 liraya düşmesi anlamı-
na gelir" dıve konuştu. Şu anda tazminat-
larla birlıkte şekerpancarı alım fiyatlarının
2 bin 750 liraya denk geldiğini anımsatan
yetkili. pancar alımlannm eylül ayında baş-
layıp. kasım ayında bittığıni anımsatarak
"Biz ödemelerimizi ccak ayında tamamlar-
sak ureticinin büyük bir kavbı olmaz" dedi.
Pancar üretıminin azalmasında taban fiyat-
larının düşük olmasının tek başına etkili ol-
mavacağını anımsatan üst düzey yetkili. o
sene üretilen diğer ürünlerin fiyatının da et-
kili olduğunu açıklayarak "Diğer ürünlerin
daha cazip olması halinde üretimde kayma
olması kaçınılmaz olur" dedi.
înşaatlan durdurmayan Gürpınar Belediye Başkanı Küçük, yasa tanımamakla suçlanıyor
Yargı Beylikdüzü'nde sökmedi
• Mahkeme karannın
inşaatlan durdurmayla
ilgili olmadığını belirten
Gürpınar Belediye
Başkanı Veliddin Küçük,
"Inşaatlar sürecek"
derken, belediye meclis
üyesi Hurşit Şahin ise
karann uygulanması için
savcılığa başvuracaklarını
açıkladı.
AHMETÇELİK
Mahkeme karanna rağmen in-
şaatların sürdüğü Beylikdü-
zü'nde, ANAP'lı Gürpınar Bele-
diye Başkanı Veliddin Küçük, ya-
sa tanımamakla suçlanıyor. Istan-
bul 4. tdare Mahkemesi tarafın-
dan belediye sınırlan içinde bulu-
nan 240.2441.2843,2844.2871,
2880 ve 2404 nolu parsellerde bu-
lunan inşaatlann durdurulması
karan belediyeye yapılan tebliga-
ta rağmen uygulanmıyor.
Mahkeme karannın inşaatlan
durdurmayla ilgili olmadığını be-
lirten Gürpınar Belediye Başkanı
Veliddin Küçük "Kaldı ki, şu an-
da yürütmeyi durdurma karan-
nın verildiği planı biz iki ay önce
yüriiriükten kaldırdık. Verilen ka-
rar yürürlükten kalkan plan için
veriimiştir. Mahkemenin verdiği
karann bizim bölgemizle bir ügi-
si yok. İnşaatlar sürecek" derken,
Gürpınar Belediye Meclisi Üyesi
Hurşit Şahin ise planlann ikinci
kez değışmesinin hiçbir anlamı
olmadığını belirterek karann uy-
gulanması için savcılığa başvura-
caklannı söyledi.
Beylikdüzü'ndeki Gürpınar
Belediyesi"ne ait bölgedeki inşa-
atlann durumu gittikçe kanşıyor.
Mahkeme karanna rağmen inşa-
atlann sürdürüldüğü bölgedeki
hukuk savaşını kimin kazanacağı
belli değil.
Gürpınar Belediye Başkanı Ve-
liddin Küçük yargı karanna rağ-
men inşaatlann devam edeceğini
belirtirken, belediye meclisi üye-
si Hurşit Şahin ise karann uygu-
lanması konusunda savcılığa baş-
vurmaya hazırlanıyor. Önümüz-
deki hafta inşaatlann devam etti-
ğini noterle birlikte tespit ettikten
sonra savcılığa başvuracaklarını
açıklayan Şahin, Veliddin Kü-
çük 'ün. "Karar eski plan için alın-
dığından bizi bağlamıyor" >ekl i n-
deki açıklamasıyla ilgili olarak
şunlan sövledi:
Değişiklik yasaya aykırı
"Bevlikdüzü'nde dava konusu
olanara/inin l/25()0()"likplanı va-
pıldu daha sonra buna baglı olarak
1/5000lik ve buna bağlı olarak da
1/1000'lik planlar yapıtmış. Bele-
diye l/5000"lik planları değiştir-
meden 1/1000'lik planı değiştire-
rek konut sayısını 10 bin 870'e ÇH
kardılar. Yani 1/5000'lik planlan
1/1000'lik planlara uydurdular.
Daha sonra yaklaşık iki av önce
1/25000'lik planlara ve İmar Yasa-
sı'na aykın olarak bir tane daha
1/5000'lik plan oluşturdular. An-
cak 1000'lik planlar bozuk olduğu
Mahkeme karannın uygulanmamasının ileridete-
lafisi imkânsız sorunlar doğuracağını belirten vet-
kililer. inşaatlann durdurulmamasının hem vatan-
daşlann mağdur olnıasına, hem de olası bir dep-
remde büyük sorunlann çıkmasına neden olacağını
belirtivorİar.(Fotoğraflar: KUBİLAY TÜNTLL)
"Bölgede yapılan konutlann ha-
vata geçmesi için elimizden gelen
tüm çabavı sarf edeceğiz" diyen
Belediye Başkanı Veliddin Kü-
çük. mahkeme karan konusunda
avukatlannın gerekli müdahaleyf
yaptıklannı söyledi.
Mahkemenin verdiği karann
plan tadiliyle ilgili olduğunu be-
lirten Küçük. konuşmasını şöyle
tamamladı:
" 1989 yılında Gürpınar Beledi-
yesi bir plan yapmış. Bu plan ya-
pılırken burası Hazine'nin mül-
küymüş. Mülk Hazine'nin oldu-
ğu için yüzde 70'i sosyal donatı
alanlanna avnlmış. Bu planı ya-
pan arkadaşiar miilkü talep etmiş-
ler. Arsa Ofısi alıp onlara tahsis et-
miş. Biz gelmeden bu mülk zaten
dağıtılmış. Biz snnradan seçildik."
için ne vaparlarsa yapsınlar yasa-
ya av kırıdır."
Mahkeme karannın 7 Eylül
1994 tarihli Gürpınar Belediye
Meclisi toplantısının 6. gündem
maddesinin iptali için açıldığını
belirten Şahin. "Toplantının 6.
gündem maddesi, bölgedeki 7 par-
sel konusundaki plan tadiiahnın
kabulüyle ilgili. Dava ise plan tadi-
latının iptali konusunda açıldı.
Mahkeme bölgedeki tüm inşaatla-
nn yıkılnıası konusunda karar ve-
rebilir. Bu nedenle karar verilene
kadar geçen sürede vatandaşların
mağdur olmaması için vüriitmeyi
durdurma karan veriimiştir. An-
cak mahkemenin yürütmeyi dur-
durma karan beledive tarafından
uygulanmamaktadır. Bu vasalara
avkındır"dedi.
İthalatçılann lobi faaliyetleri hükümetin enflasyon hedefiyle birleşince hayvancılık yine kurban edildi
Ette kimin eli kimin cebinde beDi değil
ÖZGÜR ULUSOY
Yılan hikayesine dönen et
ithal izninin neye hizmet et-
tiği hâlâ merak konusu. Da-
ha önce et ithalatı için izin
alıp da kararnamenin iptal
edilmesi üzerine et ıthal ede-
meyen kuruluşlann lobi fa-
aliyetlerinin Bakanlar Kuru-
lu karannda etkili olduğu
öne sürülürken, Avrupa Bir-
liği'nin de Türkiye'ye et ih-
racatında kota istediğine dik-
kat çekiliyor. Hükümet cep-
hesinde lobi faaliyetlerinın
yanı sıra ağustos ve eylül ay-
lan için IMF"ye verilen enf-
lasyon hedeflerinin tutturul-
masının da etkili olduğu be-
lirtiliyor.
Gümriik birliği müzakere-
lerinde AB'nin Türkiye'ye
et ihracatı için kota istediği-
ne dikkat çeken yetkililer,
tebliğlerde soğuk et ithalatı-
nın AB'den gerçekJeştirile-
ceğinin belirtilmesini "ilgiııç
birtesadüP olarak tanımla-
dılar.
Dış Ticaret Müsteşarlığı
AT Genel Müdürü Reyhan
Atmacaise üçtebliğdenyal-
• Daha önce et
ithalatı için izin alıp
da kararnamenin
iptal edilmesi üzerine
et ithal edemeyen
kuruluşlann lobi
faaliyetlerinin
Bakanlar Kurulu
karannda etkili
olduğu öne
sürülürken, Avrupa
Birliği'nin de
Türkiye'ye et
ihracatında kota
istediğine dikkat
çekiliyor.
nızca birisinin AB'yi kapsa-
dığına işaret ederek. hijye-
nik soğuk er ithalatının
AB'den çok daha kolay ger-
çekleştirilebileceğini vurgu-
ladı.
AB"nin Türkiye'den 33
bin tona kadar tarife konten-
janı istediğini bildiren Atma-
ca. bu rakam kabul edilme-
se de her iki tarafın çıkarla-
\eni kararnameyle ithal edilecek olan kemiksiz et kasap fiyatlarını fazla etkilemeyecek.
nna uvgun bir nokta bulun-
ması için çalışmalann sürdü-
ğünü kaydetti. AB'nin et ih-
racatında Türkiye'yi daha
yüksek vergi iadesini içeren
sınıfa soktuğunu anımsatan
Atmaca. böylecetopluluktan
daha ucuza et ithal ımkanı-
nın doğduğunu sözlerine ek-
ledi.
Türkiye'de yıllık et tüketi-
minin 800 bin ton ıle 1 mil-
yon ton arasında değiştiğine
dikkat çeken Maret Genel
Müdür Yardımcısı AUGulen
de 50 bin tonluk ithalatln ay
başına tüketimin 10-12'de
birini karşılayacağına dikkat
çekerek. "Ancak ağustosta
20-25 bin ton. evlülde de bir
o kadar et ithal edilirse bu i-
ki av için enflasvona etkisi
olur" diye konuştu. Et itha-
latının yaklaşık 15 trilyonluk
bir ış hacmi doğuracağını
kaydeden Gülen. daha önce-
ki kararnamenin donuk eti.
şimdıki kararnamenin ise ta-
ze eti kapsadığına dikkat çe-
kerek. •'Budogrudanpazar-
lanabilecek bir et. o yüzden
enflasvona biraz daha etkisi
olabilir" dedi
Ekonomıden sorum-
lu Devlet Bakanı Ay-
kon Doğan'ın. enfîas-
yonun suçlusu olarak
eti göstermesi de teb-
lığlerin. ağustos ve ey-
lül ayları için IVIF'ye
verilen ortalama yüzde
2 enflasyon hedefleri-
nin tutturulmasına yö-
nelik bir çaba olduğu
yorumlarına yol açtı.
Diyarbakır Sanayi ve
Ticaret Odası Başkan
Yardımcısı ŞehmuzDi-
ken de kararnamenin
"günü kurtarmaya yö-
nelik" olduğunu \ urgu-
lavarak "Dışandan sa-
tın alınacak et kısa va-
deli olarak ihtivacı kar-
şılar. enflasyonu düşü-
riir belki ama orta ve uzun
vadede kesinhkle çözüm ol-
mavacaktır'* dedi. Et ihtiya-
cının sürekli ithalatla karşı-
lanamayacağını dile getiren
Diken. "Biz^oda olarak, ta-
nm ve havvancılık ülkesi
Türkiye'de na\A ancılığı geliş-
tirmeve v önı-lik politikalann
belirienmesini istiyoru/."
diye konuştu.
K O N U K YAZAR / MUSTAFA Ö Z Y Ü R E K (THrkiye Serbest Muhasebea Muli Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odalan Birliği Gen.Başk.)
Vergi beyannamelerinin imza ve tasdiki /1
13 Haziran 1989tarihinde 3568 sayılı ya-
sa yürürlüğe girince, çağdaş bir meslek. ya-
sal statüye kavuştu. Muhasebecilik, mali mü-
şavirlik ve yeminli mali müşavirlik mesleği.
Diğer gelişmiş ülkelerde 1800'lü yıllarda ka-
nunla kurulan bu meslek, bazı çevrelerin tep-
kileri nedeniyle, Türkiye'de 37 yıllık bir mü-
cadele sonucu toplumdaki yerini alabilmiş-
tir. 3568 sayılı yasa ile meslek mensuplan,
serbest muhasebeci, serbest muhasebeci ma-
li müşavir ve yeminli mali müşavir olarak
ruhsatlanna, odalanna ve üst birliklerine ka-
vuşmuşlardır.
Beyan esasına dayalı çağdaş vergi sistemi-
ni benimseyen bir ülkenin bu meslek men-
suplanndan etkin bir şekilde yararlanmadan
vergi toplaması mümkün değildir. Türkiye,
1950 yılında beyana dayalı vergi düzenine
geçmış. ancak bu düzenin olmazsa olmaz
müessesesini kurmakta gecikmiştir. Meslek.
organize olduktan sonra da bu mesleğin
mensuplanna hak ettikleri yetkiler bir türlü
verilmemıştir. Meslek mensuplannın. odala-
nn ve üst birlik TÜRMOB'un ısrarlı çaba-
lan sonucu 06.07. 1994 gün ve 4008 sayılı
yasa ile Vergi Usul Kanunu'na eklenen
227'nci madde ile bu meslek mensuplanna
vergi beyannamelerini imzalama ve tasdik
mecburiyeti getırme yetkisi Maliye Bakan-
lığı'na veriimiştir.
Böylece 198^'da 3568 sayılı yasanın çıka-
nlmasından sonra vergi kayıp ve kaçağını
önleme. kayıtdışı ekonomi ile mücadele et-
me konusunda çok önemli yeni bir adım atıl-
mıştır. Devletin eline, vergi denetim ve top-
lanmasında. 40 bini aşan profesyonel mes-
lek mensuplanndan yararlanma olanağı geç-
miştir. Maliye Bakanlıgı, 23 Şubat 1995 gün-
lü Resmi Gazete'deyayımladığı 1 ve 14 no-
lu tebliğlerle aktiftoplamı 30milyar lirayı ve
net satışları toplamı 40 milyar lirayı geçme-
yen gelir ve kurumlar vergisi beyannamele-
rinin serbest muhasebeci veya serbest muha-
sebeci mali müşavirlerce imzalanmasını. bu
hadleri aşan bevannamelerin yeminli mali
müşavirlerce tasdikini mecburi hale getir-
miştir. Bazı tepkiler üzerine 29 Mart 1995
günlü Resmi Gazete'de yayımlanan 2 ve 17
nolu tebliğlerle. ikinci sınıf tacirlerden alı-
nan satım işleriyle uğraşanlarda cirolan 500
milyon liranın diğer işlerde 250 nıilyon lıra-
nın serbest meslek erbabında hasılatı 125
milyon liranın altında kalan mükellefler ım-
za mecburiyetı dışına çıkanlmış, aynca Te-
kel. tüpgaz ve akaryakıt bayılerinde tasdik sı-
nınnın 120 milyar liralık cirodan sonra baş-
laması. kararlaştınlmıştır.
Kamu finansman açıklarının çok vüksek
olduğu, açıkları kapatmak için sürekli yük-
sek faizlı Hazine bonosu ve devlet tahv ili çı-
karıldığı bir ülkede. kamu gıderinı karşıla-
mak için sağlıklı kavnaklarbulmak gerekti-
ği. inkâr edilemez bir gerçektir. Kayıtdışı
ekonominin boyutlarının çok yüksek oldu-
ğu ülkemizde, vergi denetiminı yaygınlaştır-
mak suretiyle \ergi kayıp \e kaçağını azalt-
ma zorunluiuğu da kimsenin karşı çıkmadı-
ğı bir gerçektir Ancak herkesın birleştiği bu
gerçeklere rağmen, ortay konulan çağdaş çö-
züme (vergi beyannamelerinin imza veya
tasdıkıne) tepkiler geldi. Bu çözüme karşı çı-
kanlar. "istemezük" dediler. alternatifbirçö-
züm ortaya kovamadılar.
Üslubu. konunun önemine yakışmayan
eleştiriler arasında. işin özü. yani vergi ka-
yıp ve kaçağıyla mücadele ve kayıtdışı eko-
nomiyi önleme amacı bir kenara atıldı. Ge-
lişmiş ülkelerde uygulanan bir denetim ola-
nağı ortadan kaldınlmaya, sağlıklı bir şekil-
de gelişen bir meslek camiası hırpalanmaya
çalışıldı. Butozduman arasındadavalaraçıl-
dı. düzenlemeyi yapalann görüşleri. amaç-
lan \eterince degerlendirilmeden. düzenle-
medekendilerineönemli görev verilen mes-
lek mensuplannın yasal temsilcisi TÜR-
MOB'a müdahale hakkı tanınmadan. yüriit-
mevi durdurma kararları verildi.
SÜRECEK
YORUM
İZZETTİN ÖNDER
Kaygılar Gerçekleşirken
Önceki yazılanmızda ekonominin temel sorunlan
dışında gelişmelere ilişkin bazı kaygılanmızı dile ge-
tirmiştik. Bunlar dış ödemelerde cari işlemler fazla-
sının açığa dönüşmesi, fiyat artış hızındaki kırılma-
nın duraklaması, kamu kesimi finansman açığının,
dolayısıyla iç borç stokunun artması, sıcak para gi-
rişinin yarattığı iyimserliğin doğurduğu gevşeklik
noktalarında toplanabilir. Bu kaygılanmızın gerçek-
leşmeye başladığını ne yazık ki açıklanan son resmi
rakamlar doğrulamaktadır.
Mayıs 1995 ayından itibaren dış ödemelerde cari
işlemler fazlasının açığa dönüşeceği tahmin edili-
yordu. Nitekim Ocak-Mayıs 1995 dönemine ilişkin
ödemeler dengesi tablosu, 20 milyon USD gibi ih-
mal edilebilir bir boyutta da olsa cari işlemlerde açık
verdiğimizi göstermektedir. Halbuki Türkiye 1994 yı-
lında 2631 milyon USD cari işlemler fazlası vermiş,
1995 yılı için de 430 milyon USD fazla hedeflemiş i-
di. 1995 yılının ilk aylannda önemli boyutta fazla Tür-
kiye'nin cari işlemler fazlası giderek azalarak Mayıs
1995 sonu itıbanyla açığa dönüşmüştür. Dış ticaret
açıkları hızla büyüdüğü sürece. bu açığın yıl sonuna
kadar artması beklenilmelidir.
Nisan-Mayıs 1995 aylannda fiyat artış hızının ma-
tematik olarak kırılacağı; ancak yaz aylarında aylık
fiyat artış hızları düşük düzeyde de kalsa, bu kırılma-
nın sürmeyeceği bekleniyordu. Bu beklenti de ger-
çekleşmiştir. Tüketici fiyatlannda Mayıs 1995 itiba-
rıyla yüzde 82.4'e gerileyen yıllık fiyat artış hızı, Ha-
ziran 1995'te yüzde 84.4'e, Temmuz 1995'te de yüz-
de 86.5'e yükselmiştir. Toptan eşya fiyatlannda da
yüzde 77.3'e değin gerileyen yıllık fiyat artış hızı Tem-
muz 1995'te yüzde 80.0'e yükselmiştir. Bazı çevre-
lerin ve politikacıların yaratmaya çalıştıkları fiyat ar-
tış hızı geriliyor izlenimi ne yazık ki gerçekleşmemiş.
Nisan ve mayıs aylarında matematik olarak kırılan fi-
yat artış hızında bu eğilim sürmemiştir.
Türkiye'de ekonomik başan diye övünülen ve Sa-
yın" Çiller'e hulus çakılarak, yaltaklanarak parsa
toplanılmaya çalışılan bir alan da Türkiye'nin dış re-
zervlerindeki artıştır. Türkiye'nin dış rezervleri art-
maktadır; ancak net rezerv açığı sürmektedır. Türki-
ye'nin döviz varlıklan döviz yükümlülüklerini karşıla-
yacak düzeyde değildir. TC Merkez Bankası'nın
28.7.1995 tarihli durumuna göre, kullanım konusu al-
tın ve döviz birikimi 15.910 milyon USD'ye yüksel-
mişse de, bankanın net rezerv açığı, yılbaşından bu
yana daralmış olmakla beraber, anılan tarih itibarıy-
la 592 milyon USD'dir.
Bankalar, TCMB dışında, 1994 yı! başındaki 5.0
milyar USD'yi aşkın döviz pozisyon açıklannı 1994
yıl sonunda 860 milyon USD'ye kadar indirmişlerse
de. pozisyon açıkları 1995 yılında yeniden büyüme-
ye başlamıştır. Açıklanan Ocak-Mayıs 1995 ödeme-
ler dengesi tablosu, bankaların dış yükümlülükleri-
nin yılın ilk beş ayında döviz variıklanndan daha hız-
lı arttığını göstermektedir. Bankacılık sektörünün dö-
viz pozisyon açığının 1994 yıl sonu düzeyinin üstün-
de olduğu açıktır. Daha yalın bir deyişle bankaların
döviz yükümlülükleri döviz variıklanndan daha faz-
ladır.
Türkiye'ye sıcak para girişi ve bunun boyutu tar-
tışma konusudur. TL'nin getirisi ile döviz kuru maka-
sı birincinin lehine açıldıkça yurtdışından Türkiye'ye
kısa süreli sermaye girişi olacak. bu kısa süreli ser-
maye TL olarak plase edilerek önemli kârlar sağla-
nacaktır. Teknik bir deyişle faiz arbitrajı yapılacaktır.
Gerçekten bazı çevrelerce boyutu ne kadar küçül-
tülürse küçültülsün, Türkiye'ye sıcak para girişi var-
dır. Yılın ilk beş ayına ilişkin ödemeler dengesi tab-
losu. kısa süreli sermaye hareketlerinde 3.492 mil-
yon USD boyutunda, artış göstermektedir. aynca
Net Hata ve Noksan kaleminin artı 1.534 milyon USD
oluşu da, bu dönemde Türkiye'ye küçümsenmeye-
cek bir sıcak para girişi olduğunu göstermektedir.
Sıcak para girişinin kısa süreli etkisi. kur artışını
frenlemesi ve büyüyen dış ticaret açıklarının finans-
manı yönünden olumludur. Ancak bu durumun sür-
git sürmesi, ekonomik açıdan olanaklı değildir. Sıcak
para girişinin yarttığı gevşeklik gelecektekı bunalımın
çekirdeğini oluşturmaktadır.
iç borçların aylık faiz yükünün 50 trilyon TL dola-
yında olduğu hesaplanmaktadır. Türkiye'de devletin
cılız vergi gelirleriyle bu yükü daha uzun sürede kal-
dırması zor gözükmektedir.
Türkiye'de uyarılar yapılır, oldukça gerçekçi tah-
minler ortaya konulur. Ancak ufak hesaplar peşine
düşmüş kamuoyu bunlaria ilgilenmez. Doğal olarak
yazgı olan sonuçtan (mukadder akıbetten) kaçı-
nılamaz.
Kaııdıra'ya organize
sanayi bölgesi
AHMET KURT
FZMİT - Kocaeli'ne bağ-
lı Kandıra ilçesine organize
sanayi bölgesi kuruluyor.
izmit Ticaret Odası'nda
vapılan toplantıda. daha ön-
ce önerilen "Ahmatlı köyü
mev kii" organize sanav i böl-
gesi alanı olarak benimsen-
di. Toplantıya katı-
lanlar. doğayı boz-
mayan. disipline
edilmiş bir organize
sanayi bölgesi oluş-
masını istedıklerini
belirterek "İkinci
bir İzmit Körfezi olayı yaşa-
mavalım'* dediler.
Toplantıya başkanlık e-
den tzmit Ticaret \e Sanayi
Odası Başkanı Yüksel Başer,
organize sanayi bölgesinın
doğal çevreyi bozmayacak
şekilde oluşmasının gerek-
tiğini savundu.
Kandıra Belediye Başka-
nı EmimentŞahin,toplantı-
ya katılmadan önce Küçük
Sanatlar ve Organize Sana-
vı Bölgeleri Genel Başkanı
ınci Özgüç ile görüştüğünü
v urgulayarak. "KandıraOr-
ganize Sanav i Bölgesi'nin
kuruluş sürecinin
\ , başladığını. 23 Ekim
199S tarihinde Sana-
yi ve Ticaret Bakanlı-
ğı'ndan bir heyetin
Kandıra'ya geleceği-
ni, yer eriit çalışmala-
nnı vapacağınu ardından 22
kuruluşun görüşleri alına-
rak kesin yer seçiminin net-
leşerek 1996 yılı içerisinde
önemli aşamalar kavdedile-
rek son noktava geiinecek-
tir"dedi.
Sanayici tekstüci oldu
ANKARA (ANKA)-Sa-
nayi giderek artan biçimde
tekstile vöneliyor. Her 100
liralık sanayi yatınmının
yaklaşık 35 lirasının tekstil
sektörüne yönelik olduğu
dikkat çekiyor. Sanayinin
yatırım hacmi. tekstil.vatı-
nmlannda yaşanan patlama
ile giderek büyüyor.
Yılın ilk yansında Hazine
Müsteşarlığı tarafından teş-
vik kapsamına alınan yatı-
nmlann üçte birden fazlası-
nı tekstil yatınmlan oluştur-
du. Ocak-haziran dönemine
düzenlenen belgeler kapsa-
mında gerçekleştirilecek
toplam 293 trilyon 990 mil-
yar liralık yatınmın, 204
trilyon 840.6 milyar liralık
bölümü imalat sanayii vatı-
nmlanndan meydana geldi.
Bunun da 104 tnlyon 428.2
milyar liralık bölümünün
tekstil yatınmı olduğu be-
lirlendi. imalat sanayiinde
ait sektörlere yönelik yatı-
nmların toplamı da 104 tril-
yon 412.4 milyar lira düze-
yınde gerçekleşti.
Ocak-haziran döneminde
teşvik belgesıne bağlanan
toplam yatınmllann yakla-
şık yüzde 70"ıni imalat sa-
nayii yatınmlan oluşturdu.
Tekstil yatırımlannın top-
lamdaki payı yüzde 34.2. di-
ğer imalat sanayii yatınmla-
nnın payı da yüzde 35.8 dü-
zeyinde gerçekleşti.
Geçen yılın aynı dönemi-
ne göre tekstil yatırımUrı
yüzde 456 arttı. İmalat sana-
yi yatırımlanndaki toplam
artış da yüzde 253 oldu.