Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
11 AĞUSTOS 1995 CUMA CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 15
1990'lann Lorel ve Hardi'sinin abuk sabuk, ama çağdaş mizahi yaklaşımlı serüvenleri sinemalarda
Komedmnı yeıri uçbeyiJim Carrey...
Salak ile Avanak (Dumb and
Dumber) Yönetmen: Peter
Farrelly/ Senaryo: P. Farreüv,
Beneth Yellin, Bobby FarreÜv/
Kamera: Mark Invin/ Müzik:
Tod Rundgren/ Oyuncular: Jim
Carrey. JeffDaniels. Lauren
HoIly,Karen Dufly, Charies
Rocket Teri Garr, Victoria
Rovell/1995 ABD (UIP)
Maslak Mövenpick, Altunizade
Capitol. Osmanbey Gazi.
Bakırköy Renk, Kadıköy
Süreyya, Etiler Akmerkez,
Pendik Güney sinemalannda.
Geçen yıl "Hayvan Detektifr ve
"Masfce" filmlerıyle tanıştığımız.
suratını şekilden şekile sokabilen.
Bedeninı her an değişen mimikleri-
ne paralel olarak istediğince eğip bü-
kebilen.son derece enerjik. yetenek-
li, delidolu. sakar. muzır ve taşkın
komedyen Jim Carrey'nin sadece
ABD sinemalannda 126 mılyon do-
lar hasılat getıren son filmi "Dumb
and Dumber", "Salak ile Avanak"
adıvla sinemalanmızda. Hayvan De-
dektifi ve Maske'de yaklaşık 35-40
yıl öncesınde. o sinir Dean Mar-
tin'le oluşturduğu komik ikilının.
her an. her türlü bir felakete yol aça-
bilecek, densiz, şapşal ve gerzek üye-
sı olarak hayatımıza girmiş Jerry Le-
vvis'i hatırlatmıştı bana (ve başİcala-
nna) Jim Carrey hem uzayıp geniş-
leyen lastik suratı. hem çocuksu, saf
ama hınzırca davranışları. hem de
ansızın alıp başını giden komedyen-
lik yeteneklenyle. Genelde Jerry Le-
wıs'in karakteristik ifadelerinı andır-
masının yanı sıra fiziksel olarak da
Jerry Levvis'e benzeyen. harta ondan
daha yakışıklı ve esnek bir komik bı-
le sayılabilecek Jim Carrey'nin boy-
nuna derhal "1990'lann Jerry Le-
wıs"i yaftası asılı\ermişti seyircı ve
eleştirmenlerce, "Ace Yentura"yla
"The Mask"ın ardından, Forrest
Gump-Tom Hanks'in başansından
sonra Amerikan sinemasında. son
dönemde adeta geçerli bir moda ha-
line gelen "namushı salaklık" akı-
mından nasibini bolca alan "Dumb
and Dumber". işte Hollywood'un
başan efsaneleri arasında yeni bir
sayfa açan, çevresine sıra dışı enerji
yayan bu Kanada asıllı, yeni, sevim-
li komedyenın, JeffDaniekle birlik-
te oluşturduğu, inanılmaz derecede
aptal. salak ve avanak bir ikilinin.
doğaçlama ve abuk-sabuklama peş-
peşe patlayan komiklikleri üsüne.
delidolu bir güldürü. Yetiştiğı tele-
vizyon ekranında sınırlı kalan yete-
neklerini şımdi dilediğince sergıle-
yerek Hollywood'un yeni Box-offi-
ce şampiyonluguna soyunan Jim
Carrey'nin tartışmasız "bürleskin
yeni kralı" olduğunu örnekliyor "Sa-
lak ile Avanak". Sanki "Ne yapıp et-
sek de salaklıklanmızla, şapşallıkla-
nmızla, şaklabanlıklanmızla seyirci
toplavabilsek!" dercesine yoğun gül-
dürme çabalanna girişmiş Jim Car-
rey. Daniels'le. ilk filmini imzalayan
senarist Peter Farrelly'nin yöneti-
minde Forrest Gump'ın açtığı yolu
izleyerek aptallık-salaklık üstüne ış
tutan bu abuk sabuk komedinin gül-
dürme katsayısının, yer yer pipi-ka-
ka-çiş düzeyini aşmasa da oldukça
yüksek olduğu rahatlıkla ileri sürü-
lebilir.
Jim Carrey ve Jeff Dankls 1990'lann Lorel Hardi'si
Yeni Jerry Lewis
FilmJim Carrey'nin hınzırtık ve muzırlıklarla. pis şakalaria örülü esnek, enerjik humor'unu örnekliyor.
Sarsak ve gerzek. hatta sıfır nu-
mara salak olan Rhode Island'lı li-
muzin sürücüsü Lloyd "la (Jim Car-
rey). dev bir çoban köpeğine benze-
tilmış. 84 model arabasına tıkıştırdı-
ğı süs köpekçiklerinın ıçini dışına
getiren. intikali kıt. sersem, şapşal
hatta avanak köpek bakıcısı Har-
ry'nin (JefTDaniels). ülkeyi boydan
boya katettiklen yolculuklannı hikâ-
ye eden film, kahramanlarımızın çe-
şitli şaklabanlıklarıyla. çocuklar ka-
dar, gönlü çocuksu kalmış yetişkin
seyirciyi de eğlendiriyor. Büyük öl-
cüde seçme-saçma esprilere, argoya.
gag ve delidolu kovalamaca sahnele-
rıne dayanan ve "vol filmi" atmosfe-
rinde gelişen "Salak ile Avanak" kuş-
kusuz ağırlığını olay örgüsünden ve
öyküsünden çok, komik oyuncula-
nndan alan bir gişe güldürüsü. Bir
zamanların Lorel-Hardı'sı gibı. sa-
lak Lloyd'la avanak Harry "nin. Rho-
de Islands'dan Aspen'e kadar. araba
ve motosikletimsı bir çocuk bisikle-
tiyle yaptıklan yolculuk serüvenlen-
ni hikâye eden bu abartmalı komedi
denemesi, pıpi, osuruk düzeyine faz-
laca yaslanan, grotesk ve abuk sa-
buk. ama çağdaş mizahi yaklaşımı
ve oyuncuları sayesinde. eğlenceli
bir 100 dakika vaat ediyor sonuçta.
Çok önemsenmese de komik imajı-
na kısa saçlı ve kırık dişli. hafif ka-
çık, yeni bir cila çekmiş Jim Car-
rey'nin, hınzırlık ve muzırlıklarla
dolu. pıs şakalaria örülü, esnek, fır-
döndü ve enerjik humor'unu örnek-
leyen fılmde. kuş kafesı gibi saçla-
nylasalaklıkyanşındaJımCarrey'le
çekişen. avanaklığın doruklarında
gezinen, komik bir JefT Daniels de
boy gösteriyor. Bir solucan çıftlıği
kurmak için para biriktırmeyi amaç-
layan ama kısa zamanda işlerınden
olup kıt kanaat sürünerek geçinmek
durumunda kalan kahramanlanmız-
dan şofbr Lloyd (J. Carrey). aşksız
yaşamaktan bıktıgı için. hava alanına
götürdüğü müşterisi Mary'ye (gerçek
hayatta da Jim Carrey'yle kınştıran
Lauren Hollv) bir görüşte vuruluyor:
Ve Mary'nin, kaçınlmış kocası için
hazırlanmış fidyenin bulunduğu çan-
tasını gen \ermek üzere, kızın peşin-
den yollara düşüyor komik ikılimiz.
Aspen-Colorado'ya kadar sürecek
yolculuklan boyunca önlerine çıkan
ya da peşlenne düşen herkesi aptallık-
lanyla dümdüz edıvenyorlar tabii...
Yer yer başdöndüriicü bir salaklık-
şapşallık ve'avanaklık gösterisine dö-
nüşen bu komik yol fılmı. komedinin
günümüzdeki yeni uçbeyi Jim Car-
rey'nin hedefini bulan şaklabanlıkla-
nylasüreklıilgıyıcanlıtutarakbirçır-
pıda tüketiliviren bır eglencelik.
Hollyvvood'un Hong Kong'dan bir
anhgma intikam aiışı dıyebilecegimiz
Kungfu-karateci bölümünden
Lloyd'un Mary'yi vantuz gibi emdi-
ği, acayip öpüşme sekansına, Easy
Rıderparodisi cınsınden gezginci ya-
şam tasvirlerinden sıdik ve sümükle-
rin havada donduğu, sosyetik Aspen
manzaralanna klas ve kibarlık eleşti-
nlerine kadar yıgınla gırgır ve matrak
sahnelen ıçeren "Dumb and Dum-
ber-Salak ile Avanak". ortalıgı her an
darmadağın edıveren çiftimizin fınal-
deki son aptallıklanyla sonuclanıyor.
Kahramanlanmız. ulusal bikini turu-
na çıkmış. kız bedenlerini sabah ak-
şam yaglayacak iki erkek arayan. bir-
birinden çekicı dilberlerin tıkabasa
doiuştuğu. Havvai çagnşımlı otobüse
bınmeyi ve iş teklifini reddediyorlar
bu finalde...
Gump'ın açtığı yoldan ilerleyen iki
"dump" kahramanımızın sulu, den-
siz ve abuk sabuk serüvenleriyle ilgi
çekmeyi amaçlayan senarist Peter
Farrelly'nın ilk yönetmenlik smavın-
dan başarıyla çıktıgı "Dumb and
Dumber", bu agustos sıcagında nis-
peten sennletici olabilecek, bayagı ve
sıntkan, eğlendirici bir güldürü sayı-
labılir. Özellikle MTV izleyicisi
gençlik kesiminin tadını çıkaracagı
"Salak ile Avanak"ın. kuşkusuz çağ-
daş bir begeni düzeyini yansıtan Mu-
sıc Telev ision'un (MTV) verdiği sine-
maödüllennden ikisini aldığını daak-
taralım. MTV izleyicisi, Jim Car-
rey'yi bu fîimle en iyi komedi oyun-
cusu olarak belirlemiş. Aynca Jim
Carrey'le Lauren Holly de beyazper-
denin en iyi öpüşen çifti seçilmiş!
Stanley Ipkiss ve Julius
Kelp'in ortak noktalan ne?
Saçma ve komik
isimlerinden çok daha
fazla ortak yönleri var.
Ipkiss, "Maske"nin -Jim
Carrey'nin canlandırdığı-
maskeyi takana dek
kadınlara yaklaşamayacak
kadar pasif, zavallı. ama
maskeyi taktıktan sonra
tatlı dilli, çizgisel bir
Kazanova'ya dönüşen
kahramanı. Kelp ise "The
Nııtty Professor - Aşk
Profesörü" filminde Jerry
Levvıs tarafından
canlandırılan,
laboratuvannda icat ettiği
ilacı içene dek kadınlara
yaklaşamayan. ilacı
içtikten sonra Buddy
Love'a dönüşen, Ipkiss'in
atası, kibar kimyagerin adı.
Maske, Jerry Levvis'e çok
şey borçlu. "Dumb&
Dumber - Salak ve
Avanak"ın çok sayıdaki,
fanatik seyircisi her ne
kadar kabul etmese de
aptal suratı, alık, nörotik ve
anarşik tavirlanyla gerçek
bir Jerry Levvis.
Belki Carrey. insanlan
daha çok güldürüyor, ama
bunun asıl nedeni zaman.
1950'lerdeve60'larda
filmleri hasılat rekorlan
kıran Jerry Levvıs, bugün
Jim Carrey'nin yaptığı gibi
esprilerini sert argo
kelimelerle
destekleyemiyordu.
Levvis'in karakterleri gibi,
Carrey'ninkilerde
insanlarla diyalog kurma
problemi çekiyorlar:
u
Pet
Detective - Ha>r
van
Dedekrifr filmindeki Ace
Ventura. gürültülü patırtılı,
sinir bozucubiri.
"Maske"deki Stanley
Ipkiss abuk sabuk.
gereksiz bir tip. "Salak ve
Avanak"taki Lloyd ise
kötünün kötüsü. Hepsi en
küçük bir olayda, en tiz ve
aptalca sesleri çıkararak
ortalıkta dolaşan, gıcık
tipler. Hayvan
Dedektifı'nde bir yunusu
taklit eden Carrey. aym
"Hotlyvvood or Busf
filminde kekeleyen Jerryr
Levvis'e benzıyor. Ikisinin
filmlerinde de belaiı,
kabadayı kadın karakterler
yer alıyor. Carrey'ın
Maske sindeki ev sahibı
Bayan Peenman'ı. "Artists
&Models","Ladies&
Man" fılmlerindeki
Kathleen Freeman ile
karşılaştınn. Hem Jim hem
de Jtrry. kadınlar
tarafından beğenilmeyi
seviyor.
Levvis'in ayak izlerini
oldukça yakından izleyen
Carrey. ımkânsız aşklann
komedilerine çok düşkün.
Ahmağımız. kızla tanışır,
onu dehşete düşürür ve onu
elde eder. Levvis,
"CinderfeUa"da. Anna
Maria .•Vlberghetti'y i v e
"Nutt)' Profesör"de Stella
Stevens'ı ayarlar. Ama
hiçbiri, aklınızın
alamayacağı kadar ahmak
olan Jim Carrey'nın
Maske'de Cameron Diaz'ı.
Hayvan Dedektifi'nde hem
Courtney Cox'u hem de
Sean Young'ı ve Salak ve
Avanak "ta Lauren Holly'i
ayartmasıyla
karşılaştınlamaz.
Hayvan Dedektifi'nin
büyük bir böiümünde
Sean Young'la arasında
geçen diyaloglardan. kızı
yatağa atmak istediği
sonucunu çıkarabilirsiniz;
ama yapmak istediği,
aslında onun Jaye
Davıdson adında bır erkek
olduğunu ispatlamaktır.
Carrey, "Ağlatan Oyun -
The Crying Game"
Fılminin basit bir
parodisıni mı yapıyor?
Hayır. Carrey "Salak ve
Avanak"ta Lauren Holly "e
ne kadar âşık olduğunu
itiraf etmek yerine, aslında
genç erkeklerden
hoşlandığını söyleyerek
Jerry Levvis'in izinden
gidiyor.
(Premiere'den)
YENİ BAŞLAYANLAR
BİZİA\TR\NNEHİR
Yönetmenlığını Robert Redford'ın
yaptığı fılmde başrolleri Brad Pitt,Tom
Skerritt, Craig Sheffer ve EmiK Ltoyd
paylaşıyorlar. Norman Maclean'ın aynı
adlı romanından uyarlanan fılmde Nor-
man (Craig Sheffer) ve Paul Maclean
(Brad Pitt) adlı kardeşlenn arasındaki
bitmez tükenmez hırs ve yanşın öyküsü
anlatılıyor.
Filmde aynı çatı altında yaşayan in-
sanlann aşın farklı karakterlere sahip ol-
malannın nedenleri ve aile içindeki ile-
rişim eksiklikleri irdeleniyor. Film 1993
yılında 3 dalda (en iyi senaryo. en iyi
müzik. en iyi görüntü) Oscar'a aday gös-
tenlmiş ve En iyi Görüntü Oscar'ını ka-
zanmıştı. 1992 yılında çevrilen filmde.
Brad Pitt henüz kariyerinın başında ol-
masına üstün bir oyunculuk yeteneği ser-
gilıyor. Filmin, gösterildiği yıllardan da-
ha büyük bir ilgiyle karşılanması bekle-
nijor.
H1ZLJ XE ÖLÜ
Başrollerini Sharon Stone, Gene
Hackman ve Russell Crovve' un paylaştı-
ğı filmin yönetmeni Sam Raimi Re-
demption kasabasmda iyi ve köfü kov-
boylann mücadelesinin anlatıldığı film-
de /önetmen Sam Riami'nin çağdaş. sal-
dırgan ve kara mizah duyarlılığı. daha
öncekılerden farklı bir vvestern'in orta-
ya ;ıkmasına yol açıyor.
YUMUŞAK ET-MIRANDA
'Fordçu" lakabıyla maruf, ünlü ltal-
yaıs erotizm bezirgânı Tlnto Brass'ın
üninü sağlayan fılmlerinden, 1985 ya-
pını "Yumuşak Et" yeniden gösterim-
de
Bu sıcaklarda ancak meraklısına çekı-
ci felecekolan bu "soft-pomo" filmin-
de yönetmenin 1980'li yıllardaki gözde
yıllızı Serena Grandi, Andrea Occhipin-
ti e Franco Interlenghi başrollerde.
Filnde kocası tarafından terkedilen bir
kadının kocasını bekleyişi ve mutluluğu
ba.<ka birinde buluşu anlatılıyor.
Geleceğin hapishanesinden kaçış
•Dönüş Vok' biraz büimkurgu. biraz macera soslu hapishane filmlerinden.
Yıllardan 2022. Kaçmanın müm-
kün olmadığı ürkütücü bir gelecek
hapishanesine tıkılmış. otorite nefre-
ti ve şıddet eğilımleri gösteren. 2675
numaralı mahkûm John Robbins
(Ray Liotta), özel tim komutanı, es-
ki bir savaş suçlusudur.
Mektup iletilmeyen, telefon edil-
meyen ve zıyaretçi kabul edilmeyen
bu ürkünç hapishanesinin sadist mü-
dürü tarafından, dünyadan tecrit edil-
miş. Absolom denilen bir yanmada-
ya postalanan Rob-
bins, burada özgür,
ama sadece okya-
nusa açılan adaya
mahkûm bir gru-
bun arasına kanşır.
Birrahibinlider-
lığinde ilkel. vahşı
bır kabile gibi ya-
şayan ve "içeride-
kiler" denilen bu
gruba, kesinlikle
kaçacağını iddia
eden. deneyimli sa-
vaşçı Robbins. bi-
raz tepeden bakar.
Marek adlı sapık
bir şefin yöneti-
mindeki. "dışan-
dakiler" denilen.
azgın ve kalabahk
bir başka grubun
sürekli tehdidine maruz kalarak ya-
şayan içerıdekilerin başlıca derdi,
korkunç şartlardaki Absolom "un
varlığını dış dünyaya duyurabilmek-
tir!
Bunu da tabii ki kahramanımız
Robbins üstlenecektir...
Büimkurgu yazarı Richard Hen-
ley'in bir romanından. yönetmen
Martin Campell eliyle sinemaya
uyarlanan "!\o Escape-Dönüş Yok".
yakıntarihli "Fortress","NewYork-
tan Kaçış" ya da "Moon^", vb. cin-
Dönüş Yok (No Escape)
Yönetmen: Martin
Campbell Senaryo:
Michael Gaylin, Joel
Gross'Kamera: Phil
Meheuxy' Müzik: Graeme
Revelt' Oyuncular: Ray
Liotta, Lance Henriksen,
Kevin Dillon, Stuart
Wilson, Michael Lerner,
Kevin J.O'Connor/1995
ABD (WB) Beyoğlu Fitaş,
Maslak Mövenpick, Şişli
Kent, Altunizade Capitol
ve Etiler Akmerkez
sinemalannda.
sinden "kaçış" filmlerinden biri da-
ha. Biraz bilimkurgu. biraz macera
soslu hapishane filmlerinden. Türün
alışıldık numaralanyla allanıp-pul-
lanmış, kadmsız bir serüven öyküsü.
Ilkellikle teknolojiyi harmanlayan.
zırh. miğfer, kılıç, yay, ok ve mızrak
dolu, Mad Max'vari. şiddet, dehşet
ve metal ağırlıklı, heyecanlı bir ge-
rilim.
Nefis ıslahı ve ceza(landırma) üs-
tüne biraz bayat felsefe kınntılan,
bol vurdulu-kırdılı,
kavga, kovalamaca,
baskı ve işkence sah-
neleri ve beylik bır
kaçış entrikası.
Avustralya'nm egzo-
tik mekânlannda çe-
kilmiş ve sözümona
heyecanlı. "action",
sinemalarda ve TV
ekranında, yakın za-
manda "Criminal
Lavv" ve "Defense-
less"gıbı nispeten
seyredilebilir filmle-
rini izlediğimiz yö-
netmen Martin Cam-
peH'in doğrusu baş-
tan sona, tüm oyuncu-
larını ha|?ire koştur-
duğu bir macera fil-
mi.
Film süresınce bayağı dolduruşa
getirilerek yığınla olayı, serüveni se-
yeder gibi olunuyorsa da kesinlikle
keyifli bir seyir tadı ve zevk vermi-'
yor "Dönüş Yok".
Ancak bu türün meraklısını 'kese-
bilecek', balta girmemiş ormanlar-
daki vahşi hayat fonunda gelişen bu
alışılmış kaçış serüveninde. yumu-
şak ifadeli Ray Liotta'nın yanı sıra,
Kevin Dillon ve Don Menderson,
Jack Shepherd gıbı Ingilız karakter
aktörleri göz dolduruyor.
KEDÎ GOZU
VECDİ SA1AR
Evet mi, Hayır mı?
Bir zamanlar minik bir kedi vardı. Minik kedi tiyat-
ro salonlarını pek severdi. Hiçbir oyunu kaçırmaz,
gördüklerini arkadaşlarına anlatmaya bayılırdı. En
çok salonun ışıklarının yavaş yavaş kararması onu
cezbederdi, bir de kulisteki heyecan. Büyüdü, her-
kes gibi o da beyaz cama tutsak oldu, günlerini ge-
celerini televizyon karşısında geçirmeye başladı. Ge-
ne de o günlerden bazı oyun adlarını hiç unutamadı.
Bunlardan biri de "Evet, evet, evet".
Galiba, evlilik üstüne bir güldürüydü. Ama, onun
için anlamı bambaşkaydı. "Evet" sözcüğünün gi-
zemli çekiciliğine kapılmıştı. Nasıf kapılmasın ki, tüm
çocukluğu "Hayır" sözcüğünün nanoş tınlamaları ile
doluydu. Sabahın ilk ışıklanndan, geceyarısına dek
hep "Hayır". Şöyle tırnaklarımı bir güzel törpüleye-
yirn diye koltuğa kurulsa "Hayır", o güzelim biblola-
ra bıyıklarımla bır dokunayım dese "Hayır", mutfak-
taki nefis yemekleri bir koklayayım dese gene "Ha-
yır". Tüm yaşamı neredeyse "Hayır" sözcüğünün
çevresinde kurulmuştu.
Sonra büyüdü ve anladı ki bütün bu "Hayırlan
ona yaşamı boyunca "Evet" demeyi, itaat etmeyi
öğretmek içindi. "Evet" sözcüğü artık düşlerini süs-
leyen bir sözcük olmaktan çıktı. Tüm cazibesini yi--
tirdi onun için. Yaşamını yasaklarla karartanlara ni-
çin "Hayır" diyemediğini anlamaya çalıştı.
O anlamaya çalışadursun, yaşamında yeni "kah-
ramanlar" belirdi. Televızyonda bir general "Evetde-
y/n"diyordu. "Anayasaya ben kefilim. Sizevetdeyin
yeter". Oysa kendi arkadaşları "Hayır" diyordu. Oz-
gürlük "Hay//-"laözdeşleşmişti. Kitaplarıntoplatılma-
sına, filmlerin yakılmasına "Hayır". Sonra, "Hayır"
diyenlerin kafeslere konulusuna tanık oldu. korktu.
Kedi milleti "Evet "cilerle "Hayır"c\\ar olarak ikiye
bölünmüştü. Tam bu sırada gece kulüplerinden te-
levizyon ekranlanna taşan bır oyun moda oluverdi:
"Evet-Hayır oyunu". Bu oyunda karşısınızdaki kişi-
nin sorulanna istediğiniz yanıtı verebiliyordunuz, ama
"Evet" ya da "Hayır" derseniz oyun bitiyordu. Meh-
ter Marşı ile geldiğıniz sahneden, izmir Marşı ile uğur-
lanıveriyordunuz. Böylece "Evet" demenin de icabın-
da tehlikeli olabileceği. en iyisinin ne "Evet". ne de
"Hayır" demek olduğu bilinci zihinlere yerleşiyor;
renksizliği kendilerine yakıştıran kedılerin sayısı gün
geçtikçe çoğahyordu.
Sonralan, nasıl olduysa, "Evet" demek yeniden
moda oldu. Yeni dünya düzenine "Evet", yükselen
değerlere (!) "Evet", Avrupa'ya "Evet". Hatta, gün gel-
di sanata bıle "Evet" der oldu büyüklerimiz. Ama, ke-
di milletini bir ürkeklik almış ki sormayın. Erkan Yo-
laç'ı bile çileden çıkarır. Ne sorarsanız sorun, ne bir
"Evet" alabilırsinız ağızlarından, ne de bir "Hayır".
Öylesine ustalaşmışlar bu işte.
Bu durum karsışında telaşa kapılınmaz mı? Ya,
Avrupa durumu çakarsa? Ya, bu nasıl suskun top-
lum böyle deyiverirse? En iyisi kedi milletini biraz
coşturmak. Birkaç kampanya yapmalı ki. bizim de bir
kamuoyumuz olduğu anlaşılsın, kimseler bizi sus-
kunluklasuçlamayasın. Mesela, "KedılereEvet". Bu,
ne anlama geliyor diye sormayın sakın, yoksa siz ke-
dilere karşı mısınız? Ya da. "Köpeklere hoşgörü gös-
terelim" diye bir kampanya fena mı olur yani?
, Sanatçı kediler de allah için ellerinden geleni ya-
pıyor milleti ortak değerler etrafında buluşturmak
için. Örneğın "Aşka Evet", "Sezen Aksu'ya Evet".
Herhalde bir itirazınız yoktur bu kampanyalara. Val-
lahi benım yok, aşka da bayıfırım, Sezen'e de.
Ama, aklımın almadığı bir şey var: madem kı ko-
nuşmak "serbest", neden bir allahın kulu çıkıp da,
yahu dünyanın en belaiı rejimlerinde, en zalim kral-
larının hüküm sürdüğü ülkelerde yaşananlar evleri-
mizin içine kadar girebiliyor da, şu ülkede olup bi-
tenlere neden bu kadar yabancı kalıyoruz demiyor.
Nerede kaldı sanatçının çağına tanıklığı? Şu ülkede
olup bitenlerin bır belgesi kalmayacak mı gelecek ku-
şaklara?
Insanlığın en büyük ayıplannın, atom bombasının,
temerküz kamplarının üzerinden 50 yıl geçmesine
karşın anılarının bu kadar canlı kalmasını, uslu kedi
olmayı reddeden sanatçı kedilere borçlu olduğumu-
zu bilmiyor musunuz? Sızin canınız tatlı da, Viet-
nam'da kurşunlanan gencin filmini çeken sinemacı-
nın canı tatlı değil mi yoksa?
Anladık, "Evet" demek günün modası ve de "Ha-
y»/-"demektu kakahâlâ. "Savaşa Hayır", "Eşitsizliğe
Hayır", "Sömürüye Hayır", "Insan haklarının ayaklar
altına alınmasma Hayır" diyen kediler ülkenin "bö-
lünmez bütünlüğüne" saldırmış sayılryor. Peki, siz
ne yapmayı düşünüyorsunuz? "Sanata Evet" güzel
de, "Sanat'la Hayır" demeyi hiç düşündünüz mü?
Düşündünüzse daha ne bekliyorsunuz?
"Hayır" demek için ızin mi?
Eray Özbek'e uluslararası ödiil
• ANKARA (ANKA) - Kankatürist Eray Özbek. 27.
Üsküp Dünya Karikatür Yanşması'nda ikincilik,
Ukrayna'da Kievskie Vedomosty gazetesinın ilk kez
düzenlediği uluslararası yanşmada da bırincilik ödülü
kazandı. Aynı zamanda mimarolan sanatçı ^urtiçi \e
yurt dışında aralannda Italya Altın Hurma Odülü
(1993). Bant Karikatür Büyük Ödülü (1992) ve Yunus
Nadi Ödülü (1992)'nün bulunduğu pek çok ödül
kazandı.
Benetton'dan Gerede'ye destek
• Kültür Servisi - Benetton. 48. Uluslararası
Locarno Film Festivali'nde yönetmenliğini Canan
Gerede'nin yaptığı Türk filminin gösterim
srx>nsorluğunu üstlendi. Canan Gerede'nin gerçek
olayiardan çıkarak yaptığı ve başrollerini Bennu
Gerede ile Kadir înanır'ın paylaştığı ''Belgin - Love
Colder Than Death" adlı film. bir yandan Türk
toplumunun çelişkılennı ve kadının toplumdaki yerini
sorgularken diğer yandan da ülkemızın zengin kültürel
özelliklerini beyaz perdeye yansıtıyor.
Müzik - Der'den sanatçılana
indirim çağnısı
• ANK.-VRA (AA) - Müzik, Sahne ve Gösteri
Sanatçılan Derneği (Müzik - Der). Kültür Bakanlığı
tarafından. sanatçı indirim kartı sahiplerine uygulanan
indirimin. bakaalığın lokal. kamp, konaklama ve
sosyal tesislerinın yanı sıra. tren. uçak ve telefon
ücretlerine deyaygınlaştınlmasını istedi.
Daskyleion antik kenti ve çevresi
kamulaştırılıyor
BANDIRMA (AA) - Lydia. Pers ve Bizans
uygarlıklannaait kalıntılann bulunduğu. Balıkesir'in
Bandırma ilçesıne bağlı Ergili köyü yakınındaki
Daskyleion antik kenti ve çevresindekı arazi
kamulaştınlacak. Kazı ekibinin başkanı Prof. Dr.
Tomris Bakır. yaptığı açıklamada, Anıtlar ve Müzeler
Gene! Müdürlüğü'nün kamulaştırma işleminin
başlatılması için gınşımlerde bulunduğunu bildirdi.