25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 27 TEMMUZ 1995 PERŞEMBE HABERLER Balkan elçileri destek istedi • ANKARA (ANKA) - Balkan büyükelçileri Yeni Demokrasi Hareketi Genel Başkanı Cem Boyner'den Balkan birliğinin korunması için yardımda bulunmasını istediler. Yeni Demokrasi Hareketi Genel Başkanı Cem Boyner, kendisini ziyaret eden Bosna-Hersek Büyükelçisi Hajrudan Somuna ile Makedonya Büyükelçisi Trajan Petroska'yı ayn ayn kabul efti. tki büyükelçi Cem Boyner"den Türkiye'nin Bosna-Hersek"e daha fazla yardımda bulunmasını istedi. İdari yargı da 45 giin tatil • ANKARA (ANKA) - Adli yargıda olduğu gibi idari yargıda da adli tatilin 45 gün olmasını öngören yasa. Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. TBMM'de daha önce kabul edilen İdari Yargılama Usulü Yasası ile idari yargıda adli tatil süresi 32 güne indirilmişti. Ancak aynı düzenleme adli yargıda yapılamadığı için adli yargıda 45 gün olan tatil süresi ile idari yargının tatil süresi çelişmişti. Ortaya çıkan bu çelişkinin giderilmesi için çıkanlan yasa ile. idari yargıda da tatil süresi geçici olarak 45 güne çıkanldı. Eminönü işçileni için protesto • İstanbul Haber Servisi- Işçi Şubeler Platformu ve Kamu Calışanlan Şubeler Platformu. ölüm orucuna başlayan Eminönü işçilerine destek amacıyla ANAP il merkezi önünde protesto gösterisi yaptı. Işçi Şubeler Platformu ve Kamu Çalışanlan Şubeler Platformu üyesi işçiler ve aileleri, 77 gün önce işten atıldıklan için Eminönü Belediyesi önünde oturma eylemine. 7 gün önce de ölüm orucuna başlayan işçilere destek amacıyla ANAP il merkezi önünde bir basın açıklaması yaparak ANAP'lı belediye yönetimini kınadılar. Açlık greviıe tfestek • İstanbul Haber Servisi - Cezaevlerindeki on bini aşkın PKK'li rutuklu ve hükümlünün başlattığı açlık grevine Bayrampaşa Cezaevi'ndeki TK.EP ve Devrimci Yol davalan tutuklulanndan destek geldi. Bayrampaşa Cezaevi'ndeki TKEP ve Devrimci Yol davalanndan rutuklu olanlann konuyla ilgili olarak yaptıklan açıklama da 'On bini aşkın PKKIi tutsağın başlattığı açlık grevini. 10 günlük açlık greviyle desteklediğimizi duyuruyoruz" denildi. KISA...KISA... • Ümraniye'de Hazine arazisi üzerinde kaçak olarak inşa edilen 3 lüks villa ile 1 v üzme ha\ uzu. belediye ekiplerince dün yıkıldı. • Çemberlitaş Meydanı'na yapılmak istenen çok katlı otoparkın ruhsatı İstanbul 5. İdare Mahkemesi'nce iptal edildi. • Pop müzik sanatçısı Sezen Aksu. lösemili çocuklar için bugün Sakıp Sabancı'nın köşkünde bir konser vereeek. • Zeytinburnu Belediye Başkanı Dr. Adil Emecan, önceki gün rrafik kazasında ölen Dr. Sadık Ahmet'in adının ilçedeki bir caddeye verileceöini bildirdi. BSP üyesi Güner Eliçin, sömürü ortadan kalkmadıkça, Marx'ın öğretisinin de yaşayacağını söylüyor Sosyalizm mutluluk arayışıdır• Çağımızda sömürenler safını kapitalist-emperyalist sınıflar, sömürülenler yanını da işçi ve emekçi smıflar oluşturuyor. Bu mücadele bitip, sömürü ortadan kalkmadıkça, Marx'ın adı da, öğretisi de yaşayacaktır. Çünkü Marx, bu mücadelenin biîimsel tahlilini yapmış, kanunlannı ortaya çıkarmış ve nasıl sonuçlanacağını göstermiştir. PORTRE1 GÜNERELİÇİN 1934 Genezin doğumlu. Mimar. 1963 yılında 1. TtP üyesi oldu; il başkanhğı ve genel yönetim kurulu ûyelikleriyaptı. 12Mart'tatutuklandı. 8ay Narhdere, Mamak, Şirinyer askeri cezaevlerini dolaştıktan sonra, aklanarak salıverildi. 12 Eylül sonrasında Barış Derneği üyesi olarak gözaltına alındı, işkence gördü, yargılandı ve yine aklandı. 1980 'li yıllarda Sosyalist Birlik Partisi oluşumuna otnuz verdi. Halen BSP üyesi. Dünyada veTürkiye'desosyalizmin geleceği SOSYALİSTLER|k TARTIŞITOR f f t r SERDAR k l / I K ^ ^ ^ ^ ^ j 0 3 a>ın Eliçin. değişik bir yöndengi- relim sosyalistlerin tartışmasına. ABD ve empervalizmden basla- sak_ - Emperyalizmin iç çelişkisi sürmektedir. Özellikle de dünyanın tek merkezli olmasın- dan sonra. bu çelişki büyûmüştür. Sorunlar azalmamış. tersine artmıştır. Bu yüzden ABD açısından parlak günler görünmüyor. Bu tek merkezli gücünü sürdüreceğini sanmıyorum. Tabii. ABD çok büyük bir güçtür. Önemli et- kileri vardır. Söküp atmak. kolay degildir. An- cak bugün çeşitli zorluklarla karşı karşıyadır. Örneğin bir Irak'ı dize getireyim derken 2. Dünya Savaşı'nda harcadığı güçten çok daha fazlasını vermek durumunda kalmıştır. Bu yüzden ABD artık tek başına her yere yetişe- cek gücü bulamayacaktır. Kaldı ki bugün halklar daha uyanmış ve bilinçlenmiştir. Uya- nış hızlı ve büyük boyuttadır. En ufak hak için bile önemli boyutlarda mücadeleler sür- dürülmektedir. Bunun ör- neklerini görebiliyonız. Ar- tık bu saatten sonra ABD'nm tek başına dünya- ya hükümdar olması müm- kün degildir. - Yani dünyanın tek mer- kezli olması, sonuç olarak ABD'nin aleyhine bir du- nım gibi görünüyor. - Evet. şüphesiz öyle ol- muştur. Bu nedenle çok kı- sa zamanda en az zararla kabuguna çekilmek zorun- da kalacaktır. Kaldı kı kar- şısmda Japonya, Almanya, AB ve Uzakdoğu gibi güç odaklan vardır. O nedenle ABD'nin tek merkezli güç olma özelliği. çok kısa bir zamanda değişecektir. Ay- nca kendi sorunlan da gide- rek büyüyecektir. Çünkü Sovyetler Birliği'nin varlı- ğında ABD, kendi sorunla- nnı gizleyebilmışti. Şimdı nasıl gızleyecek? - Gelelim tarûşma konu- suna, Marx'ın öğretisine? - Son yıllarda Sovyetler Birliği'nin ve onu izleyen diğer sosyalıst yönetimlerin birbıri ardına yıkılmasıyla, 'Markiizm öldü mü" soru- su. sık sık ortaya atılır oldu. Ezeli Marksızm düşmanla- n, bu tür degerlendirmeler- den gizli bir keyif de duy- maktadır. Oysa bilindiği gibi tarih, bir anlam- da da taraflannı sömürenler ve sömürülenle- rin oluşturdugu bir toplumsal mücadeleler ta- rihidir. Çağımızda sömürenler safını kapita- list-emperyalist sınıflar, sömürülenler yanını da işçi ve emekçi smıflar oluşturuyor. Bu mü- cadele bitip, sömürü ortadan kalkmadıkça, Marx'ın adı da. öğretisi de yaşayacaktır. Çün- kü Marx. bu mücadelenin biîimsel tahlilini yapmış, kanunlannı ortaya çıkarmış ve nasıl sonuçlanacağını göstermiştir. Şimdiye dek kimse de ne sömürünün ortadan kalktığını söyleyebılmiş. ne de Marx'm öğretisinin yan- lışlığını kanıtlayabilmiştir. Yalnız sosyo-po- litik alanda değil. felsefe ve kültür alanında da Manc'ın yeri o kadar sağlam ve yücedir ki bütün bir yüzyıl onun öğretisinin gölgesinde kalmıştır. Marx günümüzde de geçerli, canlı ve zindedir. Marksizmin ölmesi, söz konusu edilemez. - Ya Lenin? Heykelleri yıkılan ya da Rusya örneğinde olduğu gibi öğretisine sadık toplu- luklann arttjğı Lenin ? - Mant'ın öğretisine karşı çıkamayanlar, bu kez onun en büyük ardıhna yükJenmekte, Le- ninizmin öldüğünü söyleyerek sosyalizmi bir başka dayanağından yoksun bırakmak iste- mektedirler. Lenin'in kurup, tarih sahnesine soktuğu 1. sosyalizm deneyi, şüphesiz başa- nsız olmuş ve batmıştır. Ancak bundan, öm- rü devrim sonrasında noktalanmış olan Lenin sorumlu tutulamaz. O. Marksizme katkılarda bulunmuş, Marksizmden nasıl yararlanılabi- leceğıni ve sosyalizmın ulaşılabılirbir düzen olduğunu gösteımiş bir devrimcidir. - Şimdi Sovyetler Birliği'ndeki yenilgiye ge- lebiliriz. -Marksizm-Leninizm yaşarken, Marksist- Leninıst temeller üzerinde kurulmuş Sovyet- ler Birliği 70 yıl sonra neden battı? Bu, elbet- te şaşırtıcı ve düşündürücü bir sorudur. Bu ko- nu daha uzun yıllar tartışılacak. araştınlacak ve irdelenecektir. Benim burada söyleyecek- lerim şunlarolacaktır: Lenin'den sonra yöne- time gelenler, partiyı ve sosyalıst öğretiyi bi- îimsel temellerinden uzaklaştırdılar. Biîim- sel tavır şüpheciliktir, çelişkilerin varlığını ve hayatiyetini kabul etmektir. Oysa Lenin'den sonra gelenler, partide farklı görüş ve düşün- celeri yaşatmadılar. Partiylekıtlelerarasında- ki ilişkiyi sağlayacak yollan tıkadılar. Böyle- ce parti toplumdan ve yaşamdan kopmuş. ruhsuz-cansız bir organ durumuna getirildi. Giderek profesyonel yöneticiler zümresinin bir baskı aracı haline dönüştü. Farklı görüş- lerin yönetime katılma yarışı demek olan de- mokrasi de bir yana bırakıldı. Kitleler politi- kadan uzaklaştınldı. Duyarsız ve apolitik bir toplum ortaya çıktı. Cstelik bu gidişe, kimse kılını kıpırdatmadı. tlk fırsatta insanlar yeni- den kiliselere. camılere, marketlere koştular. Eski düşmanlıklar alevlendi, yönetimler ka- pitalizmin peşıne takıldı. Kısacası, Sovyetler daki genel eğilıme uymuştuk. Şımdı geri dö- nüp bakıyorum da, keşke söyleseydik diyo- rum. O zaman bunlan söyleyen Aybar"a ta- vır almıştık. O dönemde de ben aslında, söy- lediklerinin doğru olduğunu seziyordum, a- ma söylenen şeyleri zamansız buluyordum. Ama şimdi, Aybar'ın hakkının verilmesi ge- rektigini söylüyorum. Bunu içimde vicdani bir borç olarak duydum ve kendisine de söy- leyebildim. Şimdi artık olan olmuş. 70 yıllık bir uygulama batmıştır. Tüm sosyalistler nes- nel bir biçimde durumu değerlendirmek, öze- leştıri yapmak ve yeniden işe koyulmak zo- rundadır. Şimdi önümüzde, en azından ne yapmamamız gerektiğini gösteren bir örnek vardır. - Ne yapmalı ya da yapmamalı sizcc? - Sovyet deneyimınden çıkanlacak sonuç- lann başında, partinin yapısı gelmektedir. Ya- şamla ve gerçeklerle bağlannı koparmamak için parti, kendi içinde demokratik ve çoğul- tzmir TemsflcimKSerdar Kızık'ın sorulannı yanırJayan Eliçin, "Sosyalistlerin birleşmeden başka çareleri >ok" diyor. Birlıği'nde devrim olmuş, sosyalistler iktida- ra gelmiş ama sosyalizm kurulamamıştır. - Sovyeder Birliği örnek gösterilirken en azından bazı kazanımlar da söz konusu değil miydi? - Sovyetler Birliği'nin sistem olarak çök- mesi, sosyalizmin çökmesı anlamına gelmez, dediğim gibi ben Sovyetler'de halkın, 70 yıl boyunca yanlışlara karşın çok önemli kaza- nımlar elde ettığini de görüyorum. Bu kaza- nımlar. gelecekteki atılım için çok büyük an- lam taşımaktadır ve çok önemlidir. Oradaki insanlar bugün yavaş yavaş gördükleri gibi. gelecekte de kapitalizmin kendilerini kurta- ramayacağını anlayacaklardır. Kapitalizmin insanlara mutluluk getirmediğini kavrayacak- lardır. Tabıi şu anda kapitalizmin getirdiği' yüksek teknoloji ve bazı metalan sunabilme durumu etken olabilir. Ama bundan yararlan- mak ayn şeydir, eşit ve hakça yararlanmak ise ayn şeydir. Bu nedenle oradaki insanlar ye- niden ve bu kez alttan yukanya doğru, çok sağhklı bir biçimde sosyalizme yönelecek- lerdir. Ben buna yürekten inaruyorum. Zaten bu altyapı. orada vardır. - Her yenilgi de bir dizi derslerie dolu. Sizin dersleriniz ne oldu? - Sovyetler Birliği'nde işlerin iyiye gitme- diği. pek çok sosyalist devrimci tarafından sezilmış, görülmüştü. Ancak çoğunlukla in- sanlığın bu ilk deneyimine ve umuduna zarar vermemek uğruna ifade edilmedi. tersine giz- lendi. Bu tutum, enternasyonal dayanışma- nın bir gereğı sayılıyordu o zamanlar. Uzun bir süreçte sosyalist harekerin içindeyim. O dönemlerde sosyalistler arasında bir dizi an- laşmazlık, çatışma vardı. Bugün geçen zama- na acıyorum. ama bubiranlarnda kaçınılmaz- dı. O dönemde çoğu sosyalist gibi, partiler de Sovyetler Birliği 'ne göre durumlannı ayarla- dılar. Oradaki yanlışlıklan görsek bile, söy- lemekten. tavır almaktan kaçınırdık, dünya- cu olmalıdır. Sosyalizm çevresinde, fakat farklı görüşleri barındırabilmelidir. Sekter- likten, tasfıyecilikten uzak durmalıdır. Geç- mişte bunun çok zararlan görüldü. tkincisi, sosyalizmle demokrasi ilişkisi artık anlaşıl- malıdır. Sosyalizm için mücadele aynı za- manda demokrasi için mücadele demektir.. Bunun tersi de doğrudur. Bu bayrak burjuva- zinin elinden almmalıdır. Üçüncü dersimiz, mücadele yöntemiyle ilgili. Sosyalist müca- dele, tüm toplumsal muhalefet odaklarını kapsamalıdır. Sendikal mücadele. insan hak- lan, kadın haklan, azınlık haklan mücadele- leri, çevTe sorunlan ve benzeri tüm hak ara- ma mücadeleleri, sosyalist mücadelenin bir parçası olarak alınmalı \t desteklenmeli. Son olarak, sosyalist mücadelenin salt bir iktidar sorunu olmadığı, bir süreç olduğu an- laşılmalıdır. iktidann ele alınacağı ve tüm so- runlann sihirli değnekle çözüleceği bir mut- lu devrim günü beklemek yerine, bugünden yanna adım adım sosyalist hedefler aşılmalı, sosyalizm alttan yukanya kurulmalıdır. O mutlu devrim günü geldiğinde, bütün mevzi- ler ele geçirilmış, geri dönüş yollan tıkanmış olmalıdır dıye düşünüyorum. - Geteüm ülkemize— - Ülkemiz, şüphesiz coğrafya olarak dün- yanın en sancılı bölgesinde bulunmaktadır. Etnik yapısı. komşulanyla ilişkileri, sosyal. kültürel ve ekonomik yapısı itibanyla pekçok sorunla karşı karşıyayız. Büyük ve yetişmiş insan gücüne, azımsanmayacak teknik biri- kim ve ekonomik potansiyeline karşın, so- runlar giderek ağırlaşıyor. Bugün Kürt soru- nu, militaristbirpolitikayla kilitlendi. Enflas- yon. işsizlik, pahalılık, dar ve sabit gelirlile- rin belini büküyor. Devlet yönetimi, mafya- işadamı-yüzsüz politikacı üçgeninde sıkış- mıştır. Oylan yüzde yinnileri aşmayan bir sü- rü düzen partisi, umut vermekten uzaktır. Iş- kence ve yırgısız infaz, geçerli bir sindirme yöntemidir. Gericilik, şenatçılık almış yürü- müş; kentlerimizi, köylerimizi, sokaklanmı- zı zaptetmiş, evlerimizi zorluyor. - O zaman bir görev de ortada dunıyor sos- yalisder için. - Evet. işte tam bu ortamda sosyalizm şah- lanabilir, bunalmış insanlara bir umut kapısı olabilir. Ezilen, sömürülen insanlan peşinden sürükleyebilir. Yeter ki sosyalistler canlansın- lar, sindikleri kuytulardan çıksınlar, kısır dön- gü tartışmalan. hesaplaşmalan, benmerkez- ciliği, geçmişin işe yaramaz alışkanlıklannı bir yana bıraksınlar. - Bu çerçevede size göre doğru sol tavir ne- dir? - Bu dönemde yapılacak en acil iş, sosya- listlerin bir araya gelmeleri, yani partileşme- leridir. Görüş aynlıklannın çoğu, partileşme- ye engel degildir. SBP ve BSP örnekleri, bu- nu göstermiştir. Bugün sosyalistler arasında- ki birliğe çok inanıyorum. Çünkü, dağınıkhk ve başıbozukluktan çok zarar görüldüğü ortada. Bugün B- SP üyesiyim ve çalışıyorum. Ve sosyalizm anlayışı itibany- la benim gibi düşünmeyen birçok arkadaşla birlikteyim. Sosyalistler arasındaki birçok insan, eski Marksist-Leninist yöntem ve söylemlerin hâlâ geçerli olduğunu düşünüyor. Evet ben Marksist-Leninis- tim, ama çağdaş Marksist-Le- ninistim. Marksizm ve Leni- nizmin yeniden çağdaş bir bi- çimde yorumlanması gerekti- ğine inanıyorum. Ama benim gibi düşünmeyen arkadaşlar- la da berabenm. Bu beraber- likten, asla rahatsızlık duymu- yorum. Çünkü, sosyalizmin ancak tartışarak zenginleştiri- lebileceğinı ve bu tartışmanın da bir parti içinde ve belli bir yerde yapılması gerektiğine inanıyorum. Yani karşılıklı kamplarda değil, aynı saflar- da, kendi içinde. Bu yüzden birliği zorunlu görüyor ve sa- vunuyorum. Sosyalist partile- rin eskiden olduğu gibi demir bir disiplin içinde, monolitik bir yapıda olmalannı doğru bulmuyorum. Çünkü bu du- rumda partiler, canlılıktan ko- puyorlar. Halbuki çokseslilik ve çelişki tüm organizmalar için olduğu gibi. partiler için de gereklidır. Yaşayabilmele- ri için bu bir zorunluluktur. Bu yüzden, sos- yalist bir temel üzerinde farklılıklar olacak- tır. olmaladır. -Farklıbkiarnereye kadar? Nasıl bir sosya- list parti? -Eskiden sosyalist partiler, iktidan ele ge- çinneye yarayan birer savaş aygıtı gibi düşü- nülürdü. Bu nedenle onlardan. merkezi çelik bir disiplin ve tek bir görüş içinde olmalan rs- tenirdi. Farklı görüşler aynı partide banndı- nlmazdı. Oysa bu görüş. artık geçerlilığini yitirmiştir. Şimdi sosyalistler tüm bildüderini yeniden gözden geçümek, tartışmak zorundadır. Sos- yalizme ulaşmak için önlennde tek ve belir- gin birmodel, ömek yoktur. Marksizm-Leni- nızmin kaynaklanna yeniden dönmek. yaşa- ma ve polıtikaya dalmak ve çağdaş bir sosya- list dünya görüsünü yeniden inşa etmek zo- rundadırlar. Parti içi demokrasi. çeşitlılik ve çokseslilik. sosyalıst partiye canlılık getire- cektir. Çıkarlan sosyalist bır düzende olan emekçi kitlelerle ilişkiler, daha kolay kurula- caktır. Çünkü, her kesimden muhalefet oda- ğı, partide kendisini temsil edebilecektir. Bunlar benim kişısel görüşlerimdir. Belirtti- ğim gibi, bu görüşlerimle benden farklı dü- şünen bir çok sosyalistin ve sosyalist çevre- nin yer aldığı bir partide bulunmakta hiçbir sakınca görmüyorum. Hatta bunu, kendim için gerekli görüyorum. Çünkü sosyalizm hakkında bildiklerimi ve düşündüklerimi on- lannkiyle karşılaştırarak tartışarak test edebı- liyorum. Bu çeşit bir bileşim, sosyalist parti- nin güncel ve sağhklı kalması için gerekli oluyor. Ben şimdilik böyle bir partiyi sosya- lizme uygun görüyorum. Ileride nasıl olur. onu şimdiden söyleyemem. Parti. koşullara göre şekillenecek. yolunu bulacaktır. Yeter ki dondurulmasın. önü tıkanmasın... SÜRECEK PERŞEMBE ORHAN BURSALI Cinayet Merkezî Hiç de cinayet işleyecek biri değilim. Gerçi içimde arada sırada yok etme duygulan ka- taarmıyor değil. Ama bu duygulann, varoluşumuzun ilk zamanlann- dan kalan beynimdeki aşağılık limbik sisteme ait ot- duğunu biliyorum. Ve biliyorum ki, biyolojik varlığımın en ilkel dürtüle- ri olan içgüdülerim de beynimin bu limbik bölümün- de. Gerçi limbik sistemin, varlığımı sürdürmemde de hayati önemi olduğunu biliyorum. En son noktada, yani ölüm-kalım ayrımında biyolojik variığım limbik sistemin yönetimine giriyor ve yaşamak için zoaınlu eylemleri yapıyonjm. Beyin bilimcileri, saldırganlık merkezinin ise "ön lob" dedikleri, alnımın hemen arka kısmmda olduğu- nu söyler. Tıp tarihinde ünlüdür: Doktoru, kaza geçi- ren hastasının ön lobunu almak zorunda kalmış; sal- dırgan olarak tanınan bu insan, ametiyattan sonra dün- yanın en uysal insanı olmuş... Limbik sistemle, saldır- ganlığın merkezi olan ön lob arasında doğrudan ya da dolaylı ilişkilerin variığı araştınldı mı, bilmiyonjm. •••• Hiç de cinayet işleyecek biri değilim. itiraf ederim ki içimde arada sırada öldürme duygu- lannın izlerine rastlıyorum. Bu duygulann limbik sitemle ilgili olmamalannı di- liyorum. Çünkü limbik sistemi seviyorum. Limbiks/sfemin insanhğın varoluşunun ta ilk zaman- lannda oluştuğu ve ilk beyin olduğu yolundaki açıkla- ma, beni müthiş büyülüyor. Çünkü varoluşu bugünlere getiren ve geleceğe ta- şryan bir elemanı beynimde taşıyorum. Gerçi, evrim süreci içinde modem insan olmamı sağlayan, yani beni Homo sap/ens'liğe taşıyan şeyin ise, üst korteks adı verilen beynin üst kabuğu oldu- ğunu biliyorum. Zekâ, algılama, problem çözme, ör- gütleme, değiştirme gibi, insanlığın temel becerileri ile ilgili üst düzey etkinliklerin hepsi varlıklannı üst kortek- sin gelişmesine borçlu. En azından beyin araştırmacılan böyle söylüyor. Sonuçlanna karşı hep kuşkulu olsam da, bilime ina- nıyonjm... • • • Öldürme düşüncelerinin kaynağı sadece beyinde- ki limbik sistem mi? Sezgilerim, öldürme fikrinin türüne göre, beyindeki yerterinin de farklı olduğunu söylüyor. Limbik sistemdeki öldürme düşüncesi, belki de sa- dece biyolojik varolma söz konusu olduğunda devre- ye giriyor. Bu açıdan, limbik sistemden kaynaklanan öldürme düşüncesinın salt savunma nitelikli olması- nı, yaşama mekanizmasını işletmekle sınıriı olmasını diliyorum. Ve sevdiğim limbik sistemi bu düşünceterie aklamak istiyorum. Ayrıca korteksimin, yani beynimin gelişmiş bölü- münün limbik sistemi baskıladığını, onu denetim al- tında tuttuğunu veya tutmaya çalıştığını da biliyorum. Ve gelişmiş beynimdeki irade kompartımanı ile, il- kel beynimin elemanlannı denetim altında tutabiliyor olmam gerekiyor. Bu yeteneğin de, Modem İnsan sınrfının belirgin özelliklerinden biri olması gerekiyor... ••• Gelişmiş beynim limbik sistem üzerinde en azından normal zamanlarda bir denetim işletiyorsa, öyleyse beynimde öldürme düşüncesinin ikinci bir yerinin ol- ması gerekir. Bu ikinci yer, dolayısıyla limbik sistemin dışında, üst kortekste olmalıdır. Yani öldürmek düşüncesi, aynı za- manda gelişmiş insanın beceri etkinliklerinden biri ol- ması gerekir. Böylece beynimizde iki öldürme merkezinden söz edebiliriz. Burada bir ana sorun ortaya çıkryor: ilkel beyindeki öldürme içgüdüsünü, gelişmiş bey- nimizle denetleyebiliyorsak eğer... ...gelişmiş beyindeki cinayet işleme düşüncesini ve dürtüsünü neyle kontrol altında tutacağız? Acaba, evrim süreci ve beynimizin gelişmesi de- vam ettiğine göre, Modern insan beynindeki öldünne dürtüsünü denetleyecek daha gelişmiş bir beynin oluşması mı gerekir? Yani milyonlarca yıl sonrasının insanını mı bekleye- ceğiz, öldürme düşüncesinden annabilmek için? İkinci bir ana sorun, modem insan sınıfında olan günümüz insanlarında, gelişmiş beynin devreden çık- masının nedenleri nedir? Günümüz dünyasında hü- küm süren öldürme salgını, gelişmiş beyinde acaba hangi biyolojik ve toplumsal çözülmelerin sonucudur? Üçüncü bir ana sorun, üst korteksimdeki öldürme düşüncesini veya içgüdüsünü denetleyebilmemde ana etken nedir? Toplumsal örgütlenmem mi? Mo- dern insanın düşünsel, sanatsal... yarattıklan ve biri- kimleri mi? Bu soruya tersinden bakarsak: Acaba gelişmiş be- yindeki öldürme isteğinin kaynaklan, insanhğın birikim- leri dediklerimizin yoksa doğrudan birsonucu mu? • • • Cinayet işleyecek kimse değilim. Ama cinayet işleyecek kimse olmayan yüz binlerce insan da cinayet işliyor. Bu durum karşısında, ve sadece, ilkel beynimi oluş- turan limbik sistemimle, gelişmiş beynimi oluşturan korteksimi nasıl kontrol edebileceğimi merak ediyo- rum. Çünkü, dediğim gibi, limbik sistemini seviyorum ve şimdilik başka çare de görmüyorum!... Kaş'ta tatilfırsatı Villa Mata Hotel ** Bütçenize uygun, denize sıfır, deniz ve orman manzaralı, rüyalar beldesi Kaş'ta, Tatil fırsatını kaçırmayın... 2 kişi oda / kahvaltı 1.200.000.- Âynntıh bilgi için 0 212 293 53 11 /İstanbul 0 242 836 23 00 Kaş Gümüşhane Barosu Başkanı, meslektaşımız Av. ALİGÜNDAY hain bir saldınyla katledildi. Savunma hakkmın, insan hak ve özgürlüklerinin, demokratik, laik hukuk devleti ve hukukun üstûnlüğü ilkesinin ödünsüz savunucusu barolara ve avukatlara yönelik bu hain saldınyı kınamak için, 27.7.1995 Perşembe günü saat 11.00'de TAKSlM ATATÜRK ANITI'na çelenk koyacağız. Baro Yönetim Kurulu, Disiplin Kurulu, Denetleme Kurulu Başkan ve üyeleriyle, temsilcilerin, Komisyon Başkan ve üyelerinin TBB delegelerinin ve meslektaşlanmızın saat 10.45'te cüppeleriyle birlikte baro merkezinde hazır bulunmalannı rica ediyoruz. İstanbul Barosu Başkanhğı İSTANBUL BÜYUKŞEHİR BELEDİYESİ T. ŞEHIR TİYATROLARI [l RUMELİHİSARI YAZ OYUNU: KÜLTÜRLERARASI - SINIRLAR ÖTESİ! Tarık Günersel / Sandro Mrevlishvili ALTIN POSTYönetim ve Sahne Tasarımı: Çetin İpekkaya / Sandro Mrevlishvili T/FL/S ŞEHİR TİYATROSlfNUN (METEKHI) KATIUMIYLA 25-26-27-28 Temmuı Saat: 21.30 Biletler; Hırbiyc (240 77 20) Kadıköy (349 04 63) Gişelerimiıde ve Rumelihisarı Giştsinde satılmaktadır. Tam 40.000 TL; İndirimli 20.000 TL. Jazz Time KONSERLER DİZİSİ BU HAFTA 26 Temmuz Çarşamba BULUTSUZLUKÖZLEMİ (unpiagged) 27 Temmuz Perşembe JUKEB0X 28 Temmuz Cutna BLUESEXPRESS 200 KİŞİLİK İSTANBUL MEYHANESİ Her Pazar Brunch Rez. Tel: (0216) 413 68 80/81 Istinye'den ücretsiz motor servisi vardır. H E R P E R Ş E M B E EZGİNİN GÜNLÜĞÜ H e r C u m a AYŞE TÜTÜNCÜ BÜLENT SOMAY ŞUAYİP YELTAN UMUTKIRHAH SAPPHODA islikUI Cad. Bekar Sotak No: 14 (Borsa Fast-Food Karşı Sokafa) B j t l Rez: 245 06 68 - 69 Vatanseverler, insanlar, doğaseverler, toprak erozyonu size sevebileceğiniz hiçbir şey bırakmıyor. T.E.MA. Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıklan Koruma Vakfi Tel.: (0212) 281 10 27 268 09 85 Kimligimi kaybettim. Hükümsüzdür. SEBAHATTlN AKIN
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle