Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 27 TEMMUZ 1995 PERŞEMBE
HABERLER
Balkan elçileri
destek istedi
• ANKARA (ANKA) -
Balkan büyükelçileri Yeni
Demokrasi Hareketi Genel
Başkanı Cem Boyner'den
Balkan birliğinin korunması
için yardımda bulunmasını
istediler. Yeni Demokrasi
Hareketi Genel Başkanı
Cem Boyner, kendisini
ziyaret eden Bosna-Hersek
Büyükelçisi Hajrudan
Somuna ile Makedonya
Büyükelçisi Trajan
Petroska'yı ayn ayn kabul
efti. tki büyükelçi Cem
Boyner"den Türkiye'nin
Bosna-Hersek"e daha fazla
yardımda bulunmasını
istedi.
İdari yargı da 45
giin tatil
• ANKARA (ANKA) -
Adli yargıda olduğu gibi
idari yargıda da adli tatilin
45 gün olmasını öngören
yasa. Resmi Gazete'de
yayımlanarak yürürlüğe
girdi. TBMM'de daha önce
kabul edilen İdari Yargılama
Usulü Yasası ile idari
yargıda adli tatil süresi 32
güne indirilmişti. Ancak
aynı düzenleme adli yargıda
yapılamadığı için adli
yargıda 45 gün olan tatil
süresi ile idari yargının tatil
süresi çelişmişti. Ortaya
çıkan bu çelişkinin
giderilmesi için çıkanlan
yasa ile. idari yargıda da
tatil süresi geçici olarak 45
güne çıkanldı.
Eminönü işçileni
için protesto
• İstanbul Haber Servisi-
Işçi Şubeler Platformu ve
Kamu Calışanlan Şubeler
Platformu. ölüm orucuna
başlayan Eminönü işçilerine
destek amacıyla ANAP il
merkezi önünde protesto
gösterisi yaptı. Işçi Şubeler
Platformu ve Kamu
Çalışanlan Şubeler
Platformu üyesi işçiler ve
aileleri, 77 gün önce işten
atıldıklan için Eminönü
Belediyesi önünde oturma
eylemine. 7 gün önce de
ölüm orucuna başlayan
işçilere destek amacıyla
ANAP il merkezi önünde
bir basın açıklaması yaparak
ANAP'lı belediye
yönetimini kınadılar.
Açlık greviıe
tfestek
• İstanbul Haber Servisi -
Cezaevlerindeki on bini
aşkın PKK'li rutuklu ve
hükümlünün başlattığı açlık
grevine Bayrampaşa
Cezaevi'ndeki TK.EP ve
Devrimci Yol davalan
tutuklulanndan destek geldi.
Bayrampaşa Cezaevi'ndeki
TKEP ve Devrimci Yol
davalanndan rutuklu
olanlann konuyla ilgili
olarak yaptıklan açıklama
da 'On bini aşkın PKKIi
tutsağın başlattığı açlık
grevini. 10 günlük açlık
greviyle desteklediğimizi
duyuruyoruz" denildi.
KISA...KISA...
• Ümraniye'de Hazine
arazisi üzerinde kaçak
olarak inşa edilen 3 lüks
villa ile 1 v üzme ha\ uzu.
belediye ekiplerince dün
yıkıldı.
• Çemberlitaş Meydanı'na
yapılmak istenen çok katlı
otoparkın ruhsatı İstanbul
5. İdare Mahkemesi'nce
iptal edildi.
• Pop müzik sanatçısı
Sezen Aksu. lösemili
çocuklar için bugün Sakıp
Sabancı'nın köşkünde bir
konser vereeek.
• Zeytinburnu Belediye
Başkanı Dr. Adil Emecan,
önceki gün rrafik kazasında
ölen Dr. Sadık Ahmet'in
adının ilçedeki bir caddeye
verileceöini bildirdi.
BSP üyesi Güner Eliçin, sömürü ortadan kalkmadıkça, Marx'ın öğretisinin de yaşayacağını söylüyor
Sosyalizm mutluluk arayışıdır• Çağımızda sömürenler safını
kapitalist-emperyalist sınıflar,
sömürülenler yanını da işçi ve
emekçi smıflar oluşturuyor. Bu
mücadele bitip, sömürü ortadan
kalkmadıkça, Marx'ın adı da,
öğretisi de yaşayacaktır. Çünkü
Marx, bu mücadelenin biîimsel
tahlilini yapmış, kanunlannı
ortaya çıkarmış ve nasıl
sonuçlanacağını göstermiştir.
PORTRE1 GÜNERELİÇİN
1934 Genezin doğumlu. Mimar. 1963 yılında 1. TtP
üyesi oldu; il başkanhğı ve genel yönetim kurulu
ûyelikleriyaptı. 12Mart'tatutuklandı. 8ay
Narhdere, Mamak, Şirinyer askeri cezaevlerini
dolaştıktan sonra, aklanarak salıverildi. 12 Eylül
sonrasında Barış Derneği üyesi olarak gözaltına
alındı, işkence gördü, yargılandı ve yine aklandı.
1980 'li yıllarda Sosyalist Birlik Partisi oluşumuna
otnuz verdi. Halen BSP üyesi.
Dünyada veTürkiye'desosyalizmin geleceği
SOSYALİSTLER|k
TARTIŞITOR f f t r
SERDAR k l / I K ^ ^ ^ ^ ^ j 0 3
a>ın Eliçin. değişik bir yöndengi-
relim sosyalistlerin tartışmasına.
ABD ve empervalizmden basla-
sak_
- Emperyalizmin iç çelişkisi sürmektedir.
Özellikle de dünyanın tek merkezli olmasın-
dan sonra. bu çelişki büyûmüştür. Sorunlar
azalmamış. tersine artmıştır. Bu yüzden ABD
açısından parlak günler görünmüyor. Bu tek
merkezli gücünü sürdüreceğini sanmıyorum.
Tabii. ABD çok büyük bir güçtür. Önemli et-
kileri vardır. Söküp atmak. kolay degildir. An-
cak bugün çeşitli zorluklarla karşı karşıyadır.
Örneğin bir Irak'ı dize getireyim derken 2.
Dünya Savaşı'nda harcadığı güçten çok daha
fazlasını vermek durumunda kalmıştır. Bu
yüzden ABD artık tek başına her yere yetişe-
cek gücü bulamayacaktır. Kaldı ki bugün
halklar daha uyanmış ve bilinçlenmiştir. Uya-
nış hızlı ve büyük boyuttadır. En ufak hak
için bile önemli boyutlarda mücadeleler sür-
dürülmektedir. Bunun ör-
neklerini görebiliyonız. Ar-
tık bu saatten sonra
ABD'nm tek başına dünya-
ya hükümdar olması müm-
kün degildir.
- Yani dünyanın tek mer-
kezli olması, sonuç olarak
ABD'nin aleyhine bir du-
nım gibi görünüyor.
- Evet. şüphesiz öyle ol-
muştur. Bu nedenle çok kı-
sa zamanda en az zararla
kabuguna çekilmek zorun-
da kalacaktır. Kaldı kı kar-
şısmda Japonya, Almanya,
AB ve Uzakdoğu gibi güç
odaklan vardır. O nedenle
ABD'nin tek merkezli güç
olma özelliği. çok kısa bir
zamanda değişecektir. Ay-
nca kendi sorunlan da gide-
rek büyüyecektir. Çünkü
Sovyetler Birliği'nin varlı-
ğında ABD, kendi sorunla-
nnı gizleyebilmışti. Şimdı
nasıl gızleyecek?
- Gelelim tarûşma konu-
suna, Marx'ın öğretisine?
- Son yıllarda Sovyetler
Birliği'nin ve onu izleyen
diğer sosyalıst yönetimlerin
birbıri ardına yıkılmasıyla,
'Markiizm öldü mü" soru-
su. sık sık ortaya atılır oldu.
Ezeli Marksızm düşmanla-
n, bu tür degerlendirmeler-
den gizli bir keyif de duy-
maktadır. Oysa bilindiği gibi tarih, bir anlam-
da da taraflannı sömürenler ve sömürülenle-
rin oluşturdugu bir toplumsal mücadeleler ta-
rihidir. Çağımızda sömürenler safını kapita-
list-emperyalist sınıflar, sömürülenler yanını
da işçi ve emekçi smıflar oluşturuyor. Bu mü-
cadele bitip, sömürü ortadan kalkmadıkça,
Marx'ın adı da. öğretisi de yaşayacaktır. Çün-
kü Marx. bu mücadelenin biîimsel tahlilini
yapmış, kanunlannı ortaya çıkarmış ve nasıl
sonuçlanacağını göstermiştir. Şimdiye dek
kimse de ne sömürünün ortadan kalktığını
söyleyebılmiş. ne de Marx'm öğretisinin yan-
lışlığını kanıtlayabilmiştir. Yalnız sosyo-po-
litik alanda değil. felsefe ve kültür alanında
da Manc'ın yeri o kadar sağlam ve yücedir ki
bütün bir yüzyıl onun öğretisinin gölgesinde
kalmıştır. Marx günümüzde de geçerli, canlı
ve zindedir. Marksizmin ölmesi, söz konusu
edilemez.
- Ya Lenin? Heykelleri yıkılan ya da Rusya
örneğinde olduğu gibi öğretisine sadık toplu-
luklann arttjğı Lenin ?
- Mant'ın öğretisine karşı çıkamayanlar, bu
kez onun en büyük ardıhna yükJenmekte, Le-
ninizmin öldüğünü söyleyerek sosyalizmi bir
başka dayanağından yoksun bırakmak iste-
mektedirler. Lenin'in kurup, tarih sahnesine
soktuğu 1. sosyalizm deneyi, şüphesiz başa-
nsız olmuş ve batmıştır. Ancak bundan, öm-
rü devrim sonrasında noktalanmış olan Lenin
sorumlu tutulamaz. O. Marksizme katkılarda
bulunmuş, Marksizmden nasıl yararlanılabi-
leceğıni ve sosyalizmın ulaşılabılirbir düzen
olduğunu gösteımiş bir devrimcidir.
- Şimdi Sovyetler Birliği'ndeki yenilgiye ge-
lebiliriz.
-Marksizm-Leninizm yaşarken, Marksist-
Leninıst temeller üzerinde kurulmuş Sovyet-
ler Birliği 70 yıl sonra neden battı? Bu, elbet-
te şaşırtıcı ve düşündürücü bir sorudur. Bu ko-
nu daha uzun yıllar tartışılacak. araştınlacak
ve irdelenecektir. Benim burada söyleyecek-
lerim şunlarolacaktır: Lenin'den sonra yöne-
time gelenler, partiyı ve sosyalıst öğretiyi bi-
îimsel temellerinden uzaklaştırdılar. Biîim-
sel tavır şüpheciliktir, çelişkilerin varlığını ve
hayatiyetini kabul etmektir. Oysa Lenin'den
sonra gelenler, partide farklı görüş ve düşün-
celeri yaşatmadılar. Partiylekıtlelerarasında-
ki ilişkiyi sağlayacak yollan tıkadılar. Böyle-
ce parti toplumdan ve yaşamdan kopmuş.
ruhsuz-cansız bir organ durumuna getirildi.
Giderek profesyonel yöneticiler zümresinin
bir baskı aracı haline dönüştü. Farklı görüş-
lerin yönetime katılma yarışı demek olan de-
mokrasi de bir yana bırakıldı. Kitleler politi-
kadan uzaklaştınldı. Duyarsız ve apolitik bir
toplum ortaya çıktı. Cstelik bu gidişe, kimse
kılını kıpırdatmadı. tlk fırsatta insanlar yeni-
den kiliselere. camılere, marketlere koştular.
Eski düşmanlıklar alevlendi, yönetimler ka-
pitalizmin peşıne takıldı. Kısacası, Sovyetler
daki genel eğilıme uymuştuk. Şımdı geri dö-
nüp bakıyorum da, keşke söyleseydik diyo-
rum. O zaman bunlan söyleyen Aybar"a ta-
vır almıştık. O dönemde de ben aslında, söy-
lediklerinin doğru olduğunu seziyordum, a-
ma söylenen şeyleri zamansız buluyordum.
Ama şimdi, Aybar'ın hakkının verilmesi ge-
rektigini söylüyorum. Bunu içimde vicdani
bir borç olarak duydum ve kendisine de söy-
leyebildim. Şimdi artık olan olmuş. 70 yıllık
bir uygulama batmıştır. Tüm sosyalistler nes-
nel bir biçimde durumu değerlendirmek, öze-
leştıri yapmak ve yeniden işe koyulmak zo-
rundadır. Şimdi önümüzde, en azından ne
yapmamamız gerektiğini gösteren bir örnek
vardır.
- Ne yapmalı ya da yapmamalı sizcc?
- Sovyet deneyimınden çıkanlacak sonuç-
lann başında, partinin yapısı gelmektedir. Ya-
şamla ve gerçeklerle bağlannı koparmamak
için parti, kendi içinde demokratik ve çoğul-
tzmir TemsflcimKSerdar Kızık'ın sorulannı yanırJayan Eliçin, "Sosyalistlerin birleşmeden başka çareleri >ok" diyor.
Birlıği'nde devrim olmuş, sosyalistler iktida-
ra gelmiş ama sosyalizm kurulamamıştır.
- Sovyeder Birliği örnek gösterilirken en
azından bazı kazanımlar da söz konusu değil
miydi?
- Sovyetler Birliği'nin sistem olarak çök-
mesi, sosyalizmin çökmesı anlamına gelmez,
dediğim gibi ben Sovyetler'de halkın, 70 yıl
boyunca yanlışlara karşın çok önemli kaza-
nımlar elde ettığini de görüyorum. Bu kaza-
nımlar. gelecekteki atılım için çok büyük an-
lam taşımaktadır ve çok önemlidir. Oradaki
insanlar bugün yavaş yavaş gördükleri gibi.
gelecekte de kapitalizmin kendilerini kurta-
ramayacağını anlayacaklardır. Kapitalizmin
insanlara mutluluk getirmediğini kavrayacak-
lardır. Tabıi şu anda kapitalizmin getirdiği'
yüksek teknoloji ve bazı metalan sunabilme
durumu etken olabilir. Ama bundan yararlan-
mak ayn şeydir, eşit ve hakça yararlanmak ise
ayn şeydir. Bu nedenle oradaki insanlar ye-
niden ve bu kez alttan yukanya doğru, çok
sağhklı bir biçimde sosyalizme yönelecek-
lerdir. Ben buna yürekten inaruyorum. Zaten
bu altyapı. orada vardır.
- Her yenilgi de bir dizi derslerie dolu. Sizin
dersleriniz ne oldu?
- Sovyetler Birliği'nde işlerin iyiye gitme-
diği. pek çok sosyalist devrimci tarafından
sezilmış, görülmüştü. Ancak çoğunlukla in-
sanlığın bu ilk deneyimine ve umuduna zarar
vermemek uğruna ifade edilmedi. tersine giz-
lendi. Bu tutum, enternasyonal dayanışma-
nın bir gereğı sayılıyordu o zamanlar. Uzun
bir süreçte sosyalist harekerin içindeyim. O
dönemlerde sosyalistler arasında bir dizi an-
laşmazlık, çatışma vardı. Bugün geçen zama-
na acıyorum. ama bubiranlarnda kaçınılmaz-
dı. O dönemde çoğu sosyalist gibi, partiler de
Sovyetler Birliği 'ne göre durumlannı ayarla-
dılar. Oradaki yanlışlıklan görsek bile, söy-
lemekten. tavır almaktan kaçınırdık, dünya-
cu olmalıdır. Sosyalizm çevresinde, fakat
farklı görüşleri barındırabilmelidir. Sekter-
likten, tasfıyecilikten uzak durmalıdır. Geç-
mişte bunun çok zararlan görüldü. tkincisi,
sosyalizmle demokrasi ilişkisi artık anlaşıl-
malıdır. Sosyalizm için mücadele aynı za-
manda demokrasi için mücadele demektir..
Bunun tersi de doğrudur. Bu bayrak burjuva-
zinin elinden almmalıdır. Üçüncü dersimiz,
mücadele yöntemiyle ilgili. Sosyalist müca-
dele, tüm toplumsal muhalefet odaklarını
kapsamalıdır. Sendikal mücadele. insan hak-
lan, kadın haklan, azınlık haklan mücadele-
leri, çevTe sorunlan ve benzeri tüm hak ara-
ma mücadeleleri, sosyalist mücadelenin bir
parçası olarak alınmalı \t desteklenmeli.
Son olarak, sosyalist mücadelenin salt bir
iktidar sorunu olmadığı, bir süreç olduğu an-
laşılmalıdır. iktidann ele alınacağı ve tüm so-
runlann sihirli değnekle çözüleceği bir mut-
lu devrim günü beklemek yerine, bugünden
yanna adım adım sosyalist hedefler aşılmalı,
sosyalizm alttan yukanya kurulmalıdır. O
mutlu devrim günü geldiğinde, bütün mevzi-
ler ele geçirilmış, geri dönüş yollan tıkanmış
olmalıdır dıye düşünüyorum.
- Geteüm ülkemize—
- Ülkemiz, şüphesiz coğrafya olarak dün-
yanın en sancılı bölgesinde bulunmaktadır.
Etnik yapısı. komşulanyla ilişkileri, sosyal.
kültürel ve ekonomik yapısı itibanyla pekçok
sorunla karşı karşıyayız. Büyük ve yetişmiş
insan gücüne, azımsanmayacak teknik biri-
kim ve ekonomik potansiyeline karşın, so-
runlar giderek ağırlaşıyor. Bugün Kürt soru-
nu, militaristbirpolitikayla kilitlendi. Enflas-
yon. işsizlik, pahalılık, dar ve sabit gelirlile-
rin belini büküyor. Devlet yönetimi, mafya-
işadamı-yüzsüz politikacı üçgeninde sıkış-
mıştır. Oylan yüzde yinnileri aşmayan bir sü-
rü düzen partisi, umut vermekten uzaktır. Iş-
kence ve yırgısız infaz, geçerli bir sindirme
yöntemidir. Gericilik, şenatçılık almış yürü-
müş; kentlerimizi, köylerimizi, sokaklanmı-
zı zaptetmiş, evlerimizi zorluyor.
- O zaman bir görev de ortada dunıyor sos-
yalisder için.
- Evet. işte tam bu ortamda sosyalizm şah-
lanabilir, bunalmış insanlara bir umut kapısı
olabilir. Ezilen, sömürülen insanlan peşinden
sürükleyebilir. Yeter ki sosyalistler canlansın-
lar, sindikleri kuytulardan çıksınlar, kısır dön-
gü tartışmalan. hesaplaşmalan, benmerkez-
ciliği, geçmişin işe yaramaz alışkanlıklannı
bir yana bıraksınlar.
- Bu çerçevede size göre doğru sol tavir ne-
dir?
- Bu dönemde yapılacak en acil iş, sosya-
listlerin bir araya gelmeleri, yani partileşme-
leridir. Görüş aynlıklannın çoğu, partileşme-
ye engel degildir. SBP ve BSP örnekleri, bu-
nu göstermiştir. Bugün sosyalistler arasında-
ki birliğe çok inanıyorum. Çünkü, dağınıkhk
ve başıbozukluktan çok zarar
görüldüğü ortada. Bugün B-
SP üyesiyim ve çalışıyorum.
Ve sosyalizm anlayışı itibany-
la benim gibi düşünmeyen
birçok arkadaşla birlikteyim.
Sosyalistler arasındaki birçok
insan, eski Marksist-Leninist
yöntem ve söylemlerin hâlâ
geçerli olduğunu düşünüyor.
Evet ben Marksist-Leninis-
tim, ama çağdaş Marksist-Le-
ninistim. Marksizm ve Leni-
nizmin yeniden çağdaş bir bi-
çimde yorumlanması gerekti-
ğine inanıyorum. Ama benim
gibi düşünmeyen arkadaşlar-
la da berabenm. Bu beraber-
likten, asla rahatsızlık duymu-
yorum. Çünkü, sosyalizmin
ancak tartışarak zenginleştiri-
lebileceğinı ve bu tartışmanın
da bir parti içinde ve belli bir
yerde yapılması gerektiğine
inanıyorum. Yani karşılıklı
kamplarda değil, aynı saflar-
da, kendi içinde. Bu yüzden
birliği zorunlu görüyor ve sa-
vunuyorum. Sosyalist partile-
rin eskiden olduğu gibi demir
bir disiplin içinde, monolitik
bir yapıda olmalannı doğru
bulmuyorum. Çünkü bu du-
rumda partiler, canlılıktan ko-
puyorlar. Halbuki çokseslilik
ve çelişki tüm organizmalar
için olduğu gibi. partiler için
de gereklidır. Yaşayabilmele-
ri için bu bir zorunluluktur. Bu yüzden, sos-
yalist bir temel üzerinde farklılıklar olacak-
tır. olmaladır.
-Farklıbkiarnereye kadar? Nasıl bir sosya-
list parti?
-Eskiden sosyalist partiler, iktidan ele ge-
çinneye yarayan birer savaş aygıtı gibi düşü-
nülürdü. Bu nedenle onlardan. merkezi çelik
bir disiplin ve tek bir görüş içinde olmalan rs-
tenirdi. Farklı görüşler aynı partide banndı-
nlmazdı. Oysa bu görüş. artık geçerlilığini
yitirmiştir.
Şimdi sosyalistler tüm bildüderini yeniden
gözden geçümek, tartışmak zorundadır. Sos-
yalizme ulaşmak için önlennde tek ve belir-
gin birmodel, ömek yoktur. Marksizm-Leni-
nızmin kaynaklanna yeniden dönmek. yaşa-
ma ve polıtikaya dalmak ve çağdaş bir sosya-
list dünya görüsünü yeniden inşa etmek zo-
rundadırlar. Parti içi demokrasi. çeşitlılik ve
çokseslilik. sosyalıst partiye canlılık getire-
cektir. Çıkarlan sosyalist bır düzende olan
emekçi kitlelerle ilişkiler, daha kolay kurula-
caktır. Çünkü, her kesimden muhalefet oda-
ğı, partide kendisini temsil edebilecektir.
Bunlar benim kişısel görüşlerimdir. Belirtti-
ğim gibi, bu görüşlerimle benden farklı dü-
şünen bir çok sosyalistin ve sosyalist çevre-
nin yer aldığı bir partide bulunmakta hiçbir
sakınca görmüyorum. Hatta bunu, kendim
için gerekli görüyorum. Çünkü sosyalizm
hakkında bildiklerimi ve düşündüklerimi on-
lannkiyle karşılaştırarak tartışarak test edebı-
liyorum. Bu çeşit bir bileşim, sosyalist parti-
nin güncel ve sağhklı kalması için gerekli
oluyor. Ben şimdilik böyle bir partiyi sosya-
lizme uygun görüyorum. Ileride nasıl olur.
onu şimdiden söyleyemem. Parti. koşullara
göre şekillenecek. yolunu bulacaktır. Yeter ki
dondurulmasın. önü tıkanmasın...
SÜRECEK
PERŞEMBE
ORHAN BURSALI
Cinayet Merkezî
Hiç de cinayet işleyecek biri değilim.
Gerçi içimde arada sırada yok etme duygulan ka-
taarmıyor değil.
Ama bu duygulann, varoluşumuzun ilk zamanlann-
dan kalan beynimdeki aşağılık limbik sisteme ait ot-
duğunu biliyorum.
Ve biliyorum ki, biyolojik varlığımın en ilkel dürtüle-
ri olan içgüdülerim de beynimin bu limbik bölümün-
de. Gerçi limbik sistemin, varlığımı sürdürmemde de
hayati önemi olduğunu biliyorum. En son noktada,
yani ölüm-kalım ayrımında biyolojik variığım limbik
sistemin yönetimine giriyor ve yaşamak için zoaınlu
eylemleri yapıyonjm.
Beyin bilimcileri, saldırganlık merkezinin ise "ön
lob" dedikleri, alnımın hemen arka kısmmda olduğu-
nu söyler. Tıp tarihinde ünlüdür: Doktoru, kaza geçi-
ren hastasının ön lobunu almak zorunda kalmış; sal-
dırgan olarak tanınan bu insan, ametiyattan sonra dün-
yanın en uysal insanı olmuş... Limbik sistemle, saldır-
ganlığın merkezi olan ön lob arasında doğrudan ya da
dolaylı ilişkilerin variığı araştınldı mı, bilmiyonjm.
••••
Hiç de cinayet işleyecek biri değilim.
itiraf ederim ki içimde arada sırada öldürme duygu-
lannın izlerine rastlıyorum.
Bu duygulann limbik sitemle ilgili olmamalannı di-
liyorum.
Çünkü limbik sistemi seviyorum.
Limbiks/sfemin insanhğın varoluşunun ta ilk zaman-
lannda oluştuğu ve ilk beyin olduğu yolundaki açıkla-
ma, beni müthiş büyülüyor.
Çünkü varoluşu bugünlere getiren ve geleceğe ta-
şryan bir elemanı beynimde taşıyorum.
Gerçi, evrim süreci içinde modem insan olmamı
sağlayan, yani beni Homo sap/ens'liğe taşıyan şeyin
ise, üst korteks adı verilen beynin üst kabuğu oldu-
ğunu biliyorum. Zekâ, algılama, problem çözme, ör-
gütleme, değiştirme gibi, insanlığın temel becerileri ile
ilgili üst düzey etkinliklerin hepsi varlıklannı üst kortek-
sin gelişmesine borçlu.
En azından beyin araştırmacılan böyle söylüyor.
Sonuçlanna karşı hep kuşkulu olsam da, bilime ina-
nıyonjm...
• • •
Öldürme düşüncelerinin kaynağı sadece beyinde-
ki limbik sistem mi?
Sezgilerim, öldürme fikrinin türüne göre, beyindeki
yerterinin de farklı olduğunu söylüyor.
Limbik sistemdeki öldürme düşüncesi, belki de sa-
dece biyolojik varolma söz konusu olduğunda devre-
ye giriyor. Bu açıdan, limbik sistemden kaynaklanan
öldürme düşüncesinın salt savunma nitelikli olması-
nı, yaşama mekanizmasını işletmekle sınıriı olmasını
diliyorum.
Ve sevdiğim limbik sistemi bu düşünceterie aklamak
istiyorum.
Ayrıca korteksimin, yani beynimin gelişmiş bölü-
münün limbik sistemi baskıladığını, onu denetim al-
tında tuttuğunu veya tutmaya çalıştığını da biliyorum.
Ve gelişmiş beynimdeki irade kompartımanı ile, il-
kel beynimin elemanlannı denetim altında tutabiliyor
olmam gerekiyor.
Bu yeteneğin de, Modem İnsan sınrfının belirgin
özelliklerinden biri olması gerekiyor...
•••
Gelişmiş beynim limbik sistem üzerinde en azından
normal zamanlarda bir denetim işletiyorsa, öyleyse
beynimde öldürme düşüncesinin ikinci bir yerinin ol-
ması gerekir.
Bu ikinci yer, dolayısıyla limbik sistemin dışında, üst
kortekste olmalıdır. Yani öldürmek düşüncesi, aynı za-
manda gelişmiş insanın beceri etkinliklerinden biri ol-
ması gerekir.
Böylece beynimizde iki öldürme merkezinden söz
edebiliriz.
Burada bir ana sorun ortaya çıkryor:
ilkel beyindeki öldürme içgüdüsünü, gelişmiş bey-
nimizle denetleyebiliyorsak eğer...
...gelişmiş beyindeki cinayet işleme düşüncesini ve
dürtüsünü neyle kontrol altında tutacağız?
Acaba, evrim süreci ve beynimizin gelişmesi de-
vam ettiğine göre, Modern insan beynindeki öldünne
dürtüsünü denetleyecek daha gelişmiş bir beynin
oluşması mı gerekir?
Yani milyonlarca yıl sonrasının insanını mı bekleye-
ceğiz, öldürme düşüncesinden annabilmek için?
İkinci bir ana sorun, modem insan sınıfında olan
günümüz insanlarında, gelişmiş beynin devreden çık-
masının nedenleri nedir? Günümüz dünyasında hü-
küm süren öldürme salgını, gelişmiş beyinde acaba
hangi biyolojik ve toplumsal çözülmelerin sonucudur?
Üçüncü bir ana sorun, üst korteksimdeki öldürme
düşüncesini veya içgüdüsünü denetleyebilmemde
ana etken nedir? Toplumsal örgütlenmem mi? Mo-
dern insanın düşünsel, sanatsal... yarattıklan ve biri-
kimleri mi?
Bu soruya tersinden bakarsak: Acaba gelişmiş be-
yindeki öldürme isteğinin kaynaklan, insanhğın birikim-
leri dediklerimizin yoksa doğrudan birsonucu mu?
• • •
Cinayet işleyecek kimse değilim.
Ama cinayet işleyecek kimse olmayan yüz binlerce
insan da cinayet işliyor.
Bu durum karşısında, ve sadece, ilkel beynimi oluş-
turan limbik sistemimle, gelişmiş beynimi oluşturan
korteksimi nasıl kontrol edebileceğimi merak ediyo-
rum.
Çünkü, dediğim gibi, limbik sistemini seviyorum ve
şimdilik başka çare de görmüyorum!...
Kaş'ta tatilfırsatı
Villa Mata Hotel **
Bütçenize uygun, denize sıfır,
deniz ve orman manzaralı,
rüyalar beldesi
Kaş'ta,
Tatil fırsatını kaçırmayın...
2 kişi oda / kahvaltı 1.200.000.-
Âynntıh bilgi için
0 212 293 53 11 /İstanbul
0 242 836 23 00 Kaş
Gümüşhane Barosu Başkanı, meslektaşımız
Av. ALİGÜNDAY
hain bir saldınyla katledildi.
Savunma hakkmın, insan hak ve özgürlüklerinin,
demokratik, laik hukuk devleti ve hukukun
üstûnlüğü ilkesinin ödünsüz savunucusu barolara ve
avukatlara yönelik bu hain saldınyı kınamak için,
27.7.1995 Perşembe günü saat 11.00'de
TAKSlM ATATÜRK ANITI'na çelenk koyacağız.
Baro Yönetim Kurulu, Disiplin Kurulu, Denetleme
Kurulu Başkan ve üyeleriyle, temsilcilerin,
Komisyon Başkan ve üyelerinin TBB delegelerinin
ve meslektaşlanmızın saat 10.45'te cüppeleriyle
birlikte baro merkezinde hazır bulunmalannı rica
ediyoruz.
İstanbul Barosu
Başkanhğı
İSTANBUL BÜYUKŞEHİR BELEDİYESİ T.
ŞEHIR TİYATROLARI [l
RUMELİHİSARI YAZ OYUNU:
KÜLTÜRLERARASI - SINIRLAR ÖTESİ!
Tarık Günersel / Sandro Mrevlishvili
ALTIN POSTYönetim ve Sahne Tasarımı:
Çetin İpekkaya / Sandro Mrevlishvili
T/FL/S ŞEHİR TİYATROSlfNUN
(METEKHI) KATIUMIYLA
25-26-27-28 Temmuı Saat: 21.30
Biletler; Hırbiyc (240 77 20) Kadıköy (349 04 63)
Gişelerimiıde ve Rumelihisarı Giştsinde
satılmaktadır.
Tam 40.000 TL; İndirimli 20.000 TL.
Jazz Time
KONSERLER DİZİSİ
BU HAFTA
26 Temmuz Çarşamba
BULUTSUZLUKÖZLEMİ (unpiagged)
27 Temmuz Perşembe
JUKEB0X
28 Temmuz Cutna
BLUESEXPRESS
200 KİŞİLİK İSTANBUL MEYHANESİ
Her Pazar Brunch
Rez. Tel: (0216) 413 68 80/81
Istinye'den ücretsiz motor servisi vardır.
H E R P E R Ş E M B E
EZGİNİN GÜNLÜĞÜ
H e r C u m a
AYŞE TÜTÜNCÜ
BÜLENT SOMAY
ŞUAYİP YELTAN
UMUTKIRHAH
SAPPHODA
islikUI Cad. Bekar Sotak No: 14
(Borsa Fast-Food Karşı Sokafa)
B j t l Rez: 245 06 68 - 69
Vatanseverler,
insanlar, doğaseverler,
toprak erozyonu size
sevebileceğiniz hiçbir
şey bırakmıyor.
T.E.MA.
Türkiye Erozyonla
Mücadele,
Ağaçlandırma ve Doğal
Varlıklan Koruma Vakfi
Tel.: (0212) 281 10 27
268 09 85
Kimligimi kaybettim.
Hükümsüzdür.
SEBAHATTlN AKIN