Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 HAZİRAN 1995 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ
Bektriâezam
• ANKARA (Cumhuriyet
Bfirosu) - Türkıye Elektrik
Dağıtım AŞ (TEDAŞ) Genel
Müdürlüğü, elektriğin saüş
fîyatına 1 Haziran 1995^11
geçerü olmak üzere
ortalama yûzde 4 oranında
zam yaptı. Yeni ayarlamadan
sonra meskenlerde
kulianılan elektriğin
kilovatsaat tûketim fiyatı,
kallcınmada öncelikli illerde
2 bin 370 liradan 2 bin 680
liraya çıkanhrken diğer
illerde 2 bin 680 liradan 2 bin
n
90 liraya yükseltildi.Yeni
düzenleme ile ticarethane,
resmi daire, yazıhane, şantiye
ve geçici abonelerden her
kilovatsaat için alınan 3 bin
355 liralık tüketim bedelı ise
3 bin 490 lira olarak
belirlendi. Sanayide
kulianılan elektriğin
kilovatsaat ücreti de
kalkınmada öncelikli illerde
2 bin 90 liradan 2 bin 175
liraya çıkanhrken diğer
illerde 2 bin 455 liradan
2 bin 555 liraya yükseltildi.
Klisr petrol
• KlLLS (Cumhuriyet) -
Yoğun siyasi tartışmalann
ardından il yapılan Kilis'te,
Türkiye Petrolleri Anonim
Ortakhgı (TPAO) tarafindan
"yine petrol bulunabileceği"
varsayımıyla petrol kuyusu
açıldı. Daha önce açılan iki
kuyuda da petrol
bulunduğunu belirten
TPAO yetkilileri. "Yöre,
petrol rezervi yönünden çok
zengin" diyorlar. Geçen yıl
açılan Yavuzlu-1
kuyusundan günde 80-100
varil petrol üretildiğini
bildiren TPAO yetkilileri,
yine geçen yıl faaliyete
geçirilen Yavuzlu-2
kuyusundan da günde 600
varil petrol çıkanldığina
dikkat çekiyorlar.
4 bin kişiyi emekli etmekle övünen kurum, emekliye ayırdığı memurlan, mahkemeyle geri aldı
TekePde emeklilik bilmecesi• Tekel Genel Müdürlügü, 1993 başında emekli ettiği yaklaşık 350
memunı 10 ay sonra işten ayn kaldıklan süredeki tüm haklannı iade
ederek geri aldı.
• Adının açıklanmasını istemeyen bir Tekel yetkilisine göre söz
konusu işlemin kuruma maliyeti 140 milyar lira olurken, işçilerin
zorunlu emeklilik işlemlerinde yasaya aykın hareket ettiği belirtiliyor.
AHMETÇELİK
Tekel'deki zorunlu emeklilikler, arapsaçı-
na döndû. 4 bin kişiyi emekJi ederek tasar-
ruf tedbirlerine katılmakla övünen kurum.
1993 başında emekli ettiği memurlan geri
almak zorunda kaldı. Yaklaşık 350 memu-
nı emekliye ayıran kurum, 10 ay sonra aynı
kişileri işten ayn kaldıklan süredekj tüm
haİdanm iade ederek geri aldı. Adının açık-
lanmasmı istemeyen bir Tekel yetkilisınin
verdiği bilgiye göre söz konusu işlemin ku-
ruma maliyeti yakJaşık 140 milyar lıra.
Bu arada bir kısım Tekel işçısinin, yasa-
ya aykın olarak emekJi edildiği de belirtili-
yor. Tekel, zorunlu emeklilik konusunda Ba-
kanlar Kurulu'nun 11 Ekim 1994 tarihli
94/6108 sayıh karan ile yürürlüğe giren
1995 Yılı Genel Yatınm ve Finansman Prog-
ramı'nın 1 maddesinin a fikrasında yer alan
"Kadın ise 50, erkek ise 55 yaşını dotöurmuş
veen az 5000 gfin prim ödemtş oianJar" şek-
lindeki hükmüne uymamakla suçlanıyor.
Kurumun söz konusu hükme uymadığmın
eski Çalışma Bakanı Aydın Güven Gür-
kan'ın Tekel'den sorumlu Devlet Bakanı
Nafîz Kurt'a gönderdiği uyan yazısıyla or-
taya koyulduğu belirtiliyor.
Tekel hem emekli ediyor hem de geri alı-
yor. 1993 yılı başında 5934 sayılı Emekli
Sandığı Yasası'nın 390 ve 40 maddesine gö-
re çalışan yakJaşık 350 personelini tazminat-
lannı ödeyerek emekliye ayı-
ran Tekel: personel, uygula-
manın haksız olduğu gerek-
çesiyle açtığı davayı kazanınca tümünü ge-
ri almak zorunda kaldı. Emeklilik işleminin
kuruma 140 milyar liraya mal olduğu belir-
tiliyor.
1993 başında açılan yaklaşık 10 ay süren
davalar sonucunda Tekel'i haksız bulan
mahkeme, emekli edilen memurlann tüm
haklanyla geri dönmesine karar verdi. İşten
ayn kaldıkian sürede alamadıklan maaş far-
kı ve ikramıyesi ödenen personelin aldığı
tazminatlar kurumda 30 yılı aşkın süredir
çalıştıklanndan ve tazminat ödemesi de 30
yıl üzerinden yapıldığından Tekel'e geri
ödenmedi. Açtığı davayı kazanarak Te-
kel'deki görevine gen dönen bir müfettiş,
emekli ikramiyesi olarak 156 milyon lira al-
dığını belinerek "Yasal hakkırmzı kullan-
dık" dedi.
Bu arada Tekel taraftndan zorunlu emek-
liliğe tabi tutulan işçiler konu-
sunda haksızlık yapıldığı ile-
n sürüldü. Zorunlu emeklilik
konusunda yaşada yer alan kadın ise 50 er-
kek ise 55 yaşını doldurmuş ve 5000 gün
prim ödemiş olmak şartının uygulanmadı-
ğını belirken işçiler, prim ödeme şartını ye-
rine getirmelerine karşın 55 yaşını aşmadık-
Iannı belirttiler. Zorunlu emeklilik konu-
sundadaki yasanın uygulanmadığını belirten
tbrahim Çetik ve Abdüisamet Kaplan. 55
yaşını doldurmadıkian halde emekliye ay-
nlacaklar listesinde olduklannı söylediler.
Tekel'in Pazarlama ve Dağıtım Müessese-
si'nde çalıştıklannı belirten Çelik ve Kap-
lan, Aydın Güven Gürkan'ın Devlet Baka-
nı Nafiz Kurt'a gönderdiği yazının haksız-
lığı kanıtladığını dıle getirdiler.
Tûm şartlar yerine getirilsin
Durumlarımn Ulaştırma Bakanlığı'nın
Başbakanlık'a gönderdiği 23 Ocak 1995 ta-
rihli yazısına Başbakanlık Kanunlar ve Ka-
rarlar Genel Müdürlügü tarafından verilen
yanıtta ortaya çıktığını belirten Çelik ve
Kaplan, zorunlu emeklilik için yasada yer
alan tüm şartlann yerine getırilmesı gerek-
riğini, bunun dışındaki emekliliklerin, ancak
isteğe bağlı olarak gerçekleşebileceğini sa-
vundular. Çelik ve Kaplan. Gürkan tarafin-
dan Nafiz Kurt'a gönderilen uyan yazısının
da Başbakanlık Kanunlar ve Kararlar Genel
Müdürlüğü'nün yorumuna dayandınldığı-
na dikkat çektıler.
Son üç ayda 3 trilyon 936 milyar lira yardım alan Çağlar'a dün de 2 trilyon liralık teşvik verildi
Hazme'den Çaglar'a teşvik yağıyor
• DYP Milletvekili
Cavit Çağlar'ın
şirketleri için son 3
ayda verilen teşvik
miktan 6 trilyon
lirayı bulurken
Albaraka Türk'e de
106 milyar 779
milyon TL teşvik
verildi. DYP Milletvekili Çağlar.
ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) -
DYP Bursa Milletvekili ve eski
Devlet Bakanı Cavit Çağlar'm
şirketlerine verilen trilyonluk
teşvikJer sürüyor. Sahibi bulunduğu
Nergis Holdmg'in hisse satışını
gazetelere verdiği tam sayfa ilanlarla
duyuran Çağlar'ın şirketleri için son
3 ayda verilen teşvik miktan 6 trilyon
lirayı buldu.
Islami sermaye kuruluşlanndan
Albaraka Türk Özel Finans Kurumu
Anonim Şirketi'ne de 106 milyar 779
milyon liralık "finansal kiralama"
yatınmı için teşvik verildi.
Cavit Çağlar da Bursa'da bulunan
SİFAŞ Senterik tplik Fabrikalan
AŞ'nm 1 trilyon 847 mılyar 852
milyon ve 32 milyar 950 milyon
liralık 2 ayn yatınmı için teşvik aldı.
Trilyonluk teşvikler
Dünkü Resmi Gazete'de yayımlanan
yatınm teşvik belgelerinin sektörel
dağılımına ilişkin Hazine tebliğine
göre, Çağlar, fabrikalannın
genişletme ve modernizasyon
yatınmlan gerekçesiyle trilyonluk
teşvıklen kullanma olanağı
sağladı.
Çağlar. devletten şubat ayında
Polylen Sentetik Iplik için 839 milyar
liralık, Nergis Tekstil tevsı
yatınmlan için 77 milyar 244 milyon
liralık, mart ayında da şirketi Yeşim
Tekstil'in yeni yatınmlan için 420
milyon liralık teşvik kullanmıştı.
DYP Milletvekili Cavit Çağlar, şubat
ayında aynca Nergis Tekstil'in 50
milyon dolarlık ihracat taahhüdüne
karşılık 30 milyon dolarlık döviz
teşviki almıştı.
Oğlunuz bisikletle gezerken
yokuşta duramayıp birine çarptı.
Tedavi masraflarım
kim ödeyecek?
Elbette siz. Ama, Anadolu AiJe
Sigortası yaptırırsamz, Anadolu
Sigorta öder.
Anadolu Aile Sigortası, "özel" bir
poliçeyle, aüenin tüm bireylerini sigorta
güvencesine alır. Bu küçük örnekte
olduğu gibi, aile bireylerinin başka-
larına kazayla zarar vermesi sonucu
doğacak tazminat taleplerini bile üstlenir.
Daha da önemlisi, ailenizden birinin
uğrayacağı herhangi bir kaza duru-
munda, bedensel zararları ve bu zarar-
lardan doğan nıasraflan karşılar.
Üstelik, ferdi kaza ve hukuki sorum-
luluk teminatlannı, hem de ailenin tüm
bireylerine tek bir poliçeyle sağladığı
için, ekonomiktir.
Anadolu Aile SigortasTnı bir an
önce yaptırın, içiniz rahat etsin.
•Bu özel poliçe hakkında
aklınıza gelebilecek tüm ayrıntıları
0 800 211 61 06 numarah ücretsiz
telefonumuzdan öğrenebilir, çok elve-
rişli şartlanyla ilgüi bilgi edinebilirsiniz.
Anadolu Sigorta'nın tüm acenteleri
ve İş Bankasf nuı tüm şubeleri, size bu
hizmeti vermeye hazır. '
J
SİGORTA
"Tam
Ooratol»
BMtilHaRt
IMfliHK
Reichmann Türk ekonomisini değerlendirdi
IMF^nin bakışı iyimser
ANKARA (AA) - Uluslararası Para Fonu
(IMF) Güney Avrupa Bölümü Başkanı ve
Türkiye Masası Şefi Thomas Reichmann,
Türkiye'ye orta vadede çok iyimser baktığı-
nı belirterek yapısal reformlann gerçekleşti-
rilmesi halinde, Türkiye'nin sürekli bir
ekonomikbüyümeyitutturamamasıiçin
hiçbir sebep bulunmadığını söyledi.
Reichmann, Türkiye'nin pek çoİc açı-
dan avantajlı olduğunu kaydederek
toprak genışliği ve nüfus büyüklüğüne
dikkati çekti. Petrol ve doğalgaz kaynak-
lanna sahip olmamakla birlikte Türkiye'de
başka zengin doğal kaynaklanna olduğunu,
i>i eğitilmiş bir işgücü ve hırslı bir özel sek-
tör bulunduğunu vurgulayan Reichmann,
"•Sürekli bir ekonomik büyüme için her şey
var. Bütûn bunlara sahip bir üJke oİarak Tür-
idye'nin deyapısal bir reform gerçekleştirme-
si halinde, sürekli ve istikrariı bir ekoaomik
büyümeye ulaşmaması için bir neden wk" dı-
ye konuştu. "Karşımzda yüzde 60 enflasyon-
la >r
aşanıaya ahşmış bir ülke bulunuyor" di-
yen Reichmann, Türkiye'nin en önemli soru-
nunun enflasyon olduğuna işaretle. "Hedefîn
yüzde 150 civanndaki enflasyonu. yüzde
60'lara, 401ara düşürmek değil; ÂB'de-
ki gibi tek haneii rakama indirmek ol-
f. ması gerektiği"' görüşünü savundu.
Reichmann açıklamasında, ekono-
mide zaman zaman olumlu göstergele-
rin, halkın olumsuz beklentilerini gider-
meye yetmediğini belirttı ve buna 1984 yılın-
da Türkiye ekonomisinde kaydedilen geliş-
meleri örnek gösterdi. Türkiye'nin 1984 yı-
lında ekonomik göstergelerinin son derece
iyı olduğuna dikkati çeken Reiehmann, "Ne
var ki insanlann buna inanmadığını \e her-
kesin geteceksecimlcri bekkme eğilinü göster-
diğini"7
kaydetti.
İŞÇÎNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Gerekçe Kalmadı
Iktidan, muhalefeti ile siyasi partilerimiz, paria-
menterlerimizin, yıllardır tartışılıp Meclis komis-
yonlanna kadar gelmiş anayasa ve yasa değişik-
liklerini Meclisien geçiımeme için gerekçeleri kal-
madı.
Çamura yatmak üzere son bahaneleri, aslında
gerekçe yapılamayacak kadar küçük seçimlerdi.
Gerçek neden ise elbette ki koalisyon ortaklannı
aralarındaki, sağın da kendi içindeki "şahinler - li-
beraller" kapışmasında biraz daha zaman kazan-
mak, yeni olasılıklar, yeni dengelere kapı açmak-
tı.
Gerek DYP-CHR gerekse DYP ve ANAP için-
deki görüş aynlıklan, aslında her erteleme, zaman
kazanma girişimi ile biraz daha kemikleşmiş bu-
lunuyor.
Belki ilk DYP-SHP ortaklığında, hükümet prog-
ram ve protokolünde yer almış, demokratikleş-
meye ilişkin yasa değişikliklerini önemli ölçülerde
gerçekleştiıme şansı vardı. Sağın da seçim vaat-
leri bu doğrultuda öne çıkmış, toplumsal beklen-
ti doruğa ulaşmıştı.
Sadece Demirel'deki demokratikleşmeye yö-
nelik 180 derece ters geriye dönük rota değişikli-
ği, sağdaki gelişen olumsuz bakış açısı için yeter-
li bir ölçüt olabilir.
Son yıllann yaşamın her alanına yönelik olum-
suz gelişmeleri, hortlayan ırkçı, şeriatçı akımlar,
ANAP ve DYP'yi demokrat liberal parti kimliğin-
den; ırkçı, dinci radikal partiler kimliğine doğru
hızla çekmiştir.
Eski SHP ve bugünkü CHP ise giderek sosyal-
demokrat kimliğini yitirmiş, olsa olsa bir çağdaş,
demokrat, liberal parti kimliğine bürünmüştür.
CHP'den zorlama, kamuoyu, demokrasi güçle-
ri, sendikalar, demokratik örgütlenmelerden ciddi
bir baskı gelmezse, Çiller Hükümeti'nin, ne 8.
madde, ne kamu sendikalannın haklan, ne de ana-
yasa ve siyasi partiler, sendikalar, seçim yasalan
başta olmak üzere beklenen yasa değişikliklerin-
de olumlu küçük adımlar dahi atması söz konusu
olamayacaktır.
Çiller Hükümeti, şahinlerin yönlendirmesinde
demokratikleşme adına, yasa çalışmalannın içine
son dakikada sokuşturulan, hastalıklı kafalann ye-
ni ürünü, yeni yasaklan getirecektir. Kamu çalışa-
nı, anayasaya sokuşturulan, toplusözleşme hak-
kını, işvereni, Meclis'i bağlamayacak "tutanak"
dönüştüren düzenleme ile, yasal düzenlemenin
olmadığı bugünden daha yasaklı bir duruma dü-
şecektir.
Yine şahinlerin son dakika oyunlan olarak ana-
yasada başta işçinin sendikal haklan, yeni çok
sakıncalı, yasaklı düzenlemeler gelmiştir. DYP, Çil-
ler cephesi hiç kuşkunuz olmasın, Bakanlar Ku-
rulu'nun onayından geçmiş metinlerde bile geri-
ye dönüşten utanç duymaz.
CHP ise bırakınız sosyal demokrasi ilkelerini,
asgari bir demokrat kimlik için çok sıkı durmak zo-
rundadır.
CHP'nin dahafazla geriye gidişe "evet" diyebi- •
lecek yüzü, gerekçesi kalmamıştır. CHP anayasa- i
da, kamu çalışanının sendikal haklannda, laiklik-
te, 8. maddede, Çalışma Bakanlığı'nın sosyal pa-
ketinde, pek çok işte daha, geriye gidişe vize ver-
meye kalkarsa, kendi varlık nedenini de ortadan
kaldırmış olacaktır.
Arsalara taban alınacak tekliflerin toplamı 575 milyara ulaştı
EBK içîn pazarhk başladı
• Arsalar için gelen ilk tekliflerin
zarflan dün açıldı. Açık arttırma t
yöntemiyle satılacak arsalar için «
verilen tekliflerden en yüksek olanlan ^
işleme konulacak. 'H *
x
ANKARA (Cumhuriyet Bfirosu)
- Et ve Balık K.urumu"nun ımar iz-
ni alınan 8 arsası için ilk teklifler
alındı. Ankara Yenimahalle'deki
100 dönüm arsa için 405 milyar li-
ralık öneri getirilirken, Gölba-
şı'ndaki 255 dönümlük arsaya ven-
len en yüksek teklif 62 milyar 855
milyon lirayı buldu.
Hükümetin. yaklaşık 7 milyon
metrekarelik arsalan, 27 et kombi-
nası ve 12 soğuk hava deposuyla şu-
bat ayında Hak-lş Konfederasyo-
nu'na 1.5 tnlyon liraya verdiği. an-
cak kamuoyundan gelen tepkiler
üzerine satışını iptal ettiği EBK'nin
8 arsası için venlen ilk tekliflerin
toplamı 575 milyar liraya ulaştı.
EBK taraftndan mayıs ayında sa-
üşa sunulan 8 arsa için gelen ilk tek-
liflerin zarflan dün basın önünde
açıldı. Açık arttırma yöntemiyle sa-
tılacak arsalar için verilen teklifler-
den en yüksek olanlan işleme geçi-
rilecek. Diğer teklif sahıpleri veya
arsalar için yeni öneri getirecek
olanlar 14 hazirana kadar en yüksek
teklifi artnrarak yeniden ıhaleye ka-
tılabilecekler. EBK Genel Müdür-
lügü ihaleye katılanlan, birtebligat-
la açık arürma için tekrar çağıra-
cak. Açık arttırma sonucunda en
yüksek teklifi verecek kişi veya ku-
rum üzerinde kalacak arsalann sa-
tış sözleşmesı, Özelleştirme Idare-
si Başkanlığı'nın onayı ve Özelleş-
tirme Yüksek Kurulu'nun karannın
ardından imzalanabilecek.
Yetkıliler, arsalann ÖİB tarafın-
dan yapılan değertespitlennin altın-
da bir fıyatla satılması durumunda
satış karannın onaylanmayacağını
bildirdiler.
Satışa çıkanlan arsalar, ihaleye
en yüksek değerle katılan firma ve-
ya kişiler ile önerilen şöyle:
-Ankara-Yenimahalle'deki 100
bin metrekarelik arsa için. Carrefo-
ur hipermarkeöer ânciri 402 mil-
yar liralık teklif verdL Şirketin, arsa
üzerinde bir hiperniarket kurmayı
programladığı bildirildL Arsa için
başka teklif verilmedi
-Ankara Gölbaşı'ndaki 255 bin
metrekarelik arsa için en yüksek
teklifi 62 milyar 850 milyon lira ile
•Yetkililer, arsalann ÖÎB tarafindan
yapılan değer tespitlerinin altında bir
i fıyatla satılması durumunda satış
' karannın onaylanmayacağını
bildirdiler.
Cihan Rafine Tuz AŞ verdi.
-Tekirdağ Çerkezköy'deki 122
bin metrekarelikarsa için en yüksek
teklifi 33 milyar Ura ile Bülent Ka-
raağaç verdL
- Iskenderun'da 3 bin 797 metre-
karelik denıze sıfır konumdaki arsa
için Erdem Üntü Çetinkaya 20 mil-
yar 503 mıtyon liralık teklif verdi.
- 879 metrekarelik Manisa Et
Kombinası lojman arsası için en
vüksek teklifi 4 milj'ar 650milyar li-
ra ile Köseter Gıda Sanayi verdL
- Manisa Et Kombmasfnın 23
bin 900 metrekarelik arsası ıçın Ege
Yağ Sanayi taraftndan 8 milyar 350
mılyan lıra ıle tek teklif venldı.
- Kahramanmaraş'taki 150 bin
800 metrekarelikarsa için en )r
üksek
teklifi 70 milyar lira ile Kipaş Iplik
Sanayi A^ verdL
Ankara Yenimahalle'de yer alan
Ankara Et Kombinasf nın arsasını
alan kışı veya kuruluş, köhıbinanın
Sincan'a taşınması için de 250 mil-
yar liralık ek ödeme yapacak. Bolu-
Yığılca'da yer alan 20 bin 643 met-
rekarelik arsa için ise teklif gelmedı.
ATIAD üyelerî
Başbakan'la
goruştu
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Başbakan Tansu Çiller'le görüşen
Avrupa Türk lşadamlan ve Sanayici-
ler Derneği (ATlAD) yöneticileri, de-
mokratikleşme ve anayasa değişikliği-
ne ilişkin düzenlemelerin yapılması
durumunda Türkiye'nin dış dünyada-
ki imajının bir anda değişeceğini be-
lirttiler.
ATlAD Baskanı KemalŞahin, Baş-
bakan Çiller ile dün yaptığı görüşme-
de, Avrupa Parlamentosu'nun Türki-
ye'yi dışlamak istemediğini söyledi.
Türkiye'nin demokratikleşme ve
anayasa konulannda eksikleri bulun-
duğuna dikkat çeken Şahin şunlan
söyledi:
"Avrupahlar'ın bir kısmı Türkiye'yi
istiyor, bir kısmı da Türkiye'yi iyi taıu-
madığı için, med>a Türkiye'den çok
kötü haberieri Avrupa kamuoyuna ta-
şıdığı için buradald eğüimler Türki-
ye'deki adımlan veterligörmü}t)r"de-
di.
Başbakan Çiller de, Avrupa'daki
Türk işadamJannın Türkiye'nin sesi
ve gücü olduğunu ifade ederek, "Bl-
zjm buradaki özelleştirmedavamızda,
Türkiye'viyeniden yapılandınnasüre-
cinde etkin olmanızı istiyoruz" dedi.
Konuk
Yazar Balıkçılığımızda kırk yıllık anılar
HAYDARAYTEKİN
Eski Planlama Müsteşarlığı Ge-
nel Sekreteri
1953 yılı sonunda Et ve Balık Ku-
rumu Balıkçılık Müdürlüğü'ne gir-
dim, bu görevde iken önce Danimar-
ka'da iki buçuk ay süren bir balıkçı-
lık seminerine katıldım (1955), son-
ra da (1956) FAO bursuyla Iskandi-
nav ülkelerinden Güney Fransa'ya
uzanan kıyılarda altı ay süren ince-
leme ve araştırmalar yaptım. 1959
yılında Akdeniz Balıkçılık lkinci
BaşkanlığVna seçildim. Bu görevde
1962 yılı sonuna kadar kaldım.
Aşağıdaki anılar Türkiye'de balık-
çılığm geliştirmesi konusunda yap-
mak istediklerimden gerçekleşen ve
gerçekleşmeyen birkaç kesitin öykü-
südür.
Bir ülkede balıkçılığın geliştiril-
mesi ve su ürünleri kaynaklannın ko-
nınması, öncelikle bilimsel araştır-
maların sürekli olarak yapılmasına
bağlıdu-. Ülkemizdeki durum açısın-
dan bilimsel araştırmalar yanında
pratik balıkçılık araştırmalan da
önem taşımaktadır. Aynca, su ürün-
leri tüketiminin yaygınlaştınlması ve
su ürünleri kaynaklannın elverdiği
ölçüde ihracatın arttınlması için mo-
dern araç ve gereçlerin kullanılması
ve altyapmın kurulması gerekir.
Türkiye'de su ürünleri üzerinde ilk
araştırmalar lstanbul Üniversitesi
Fen Fakültesi'ne bağlı Hidrobiyolo-
ji Enstitüsü'nün (Baltalimanı / lstan-
bul) kurulmasıyla başlamıştır.
Bilimsel araştırmalar yanında pra-
tik araştırmalara da önem verilmiş,
bu amaçla Et ve Balık Kurumu tara-
fından bir Balıkçılık Araştırma Mer-
kezi kurulmuştu (1953. Beşiktaş / ls-
tanbul). Marshall yardımından sağ-
lanmış olan Arar adlı araştırma ge-
misi, bilimsel ve pratik araştınnalar-
da kullanılmıstı. Bu araştırmalar sı-
rasında balık sürülerinin yerleri ve
yönleri konusundaki bilgiler, radyo-
dan balıkçılanmıza duyurulmaya ça-
lışılmış, aynca Balıkçılık adında bir
dergi çıkanlmaya başlanmıştı.
Türkiye'de su ürünleri tüketimi
yaygın değildir. Su ürünlerinin ça-
buk bozulur bir yiyecek maddesi ol-
ması, ahşkanlık yetersizliği ve özel-
likle bazı su ürünlerine duyulan ba-
tıl inançlar, bunun başlıca nedenleri-
dir. Oysa günümüz teknolojisinin
olanaklanyla su ürünlerinin uzunca
bir zaman saklanması, kıyılardan
uzaktaki tüketicıye ulaştınlması ar-
tık sorun değildir. Asıl yiyeceği tahıl
olan halkımızın başta balık olmak
üzere öleki proteince zengin gıda
maddelerine alıştınlması içingerek-
li eğitim, reklam, kampanya ve fiyat
desteklemesine yapılacak harcama-
lar, gelecek kuşaklanmızın sağlığına
yapılmış yatınmlar olacaktır.
lç tüketim yanında su ürünlerinin
dışa satımı da 1950'liyıllardaolduk-
ça kısıtltydı. Bu işle uğraşan iki üç
tüccar vardı.
Yine o yıllarda su ürünleri fiyatla-
nnın oluşmasında sunu ve istem ku-
ralı değil. az emekle çok kazanç el-
de etme güdüsü geçerliydi. Çünkü
ilk fiyatın oluştuğu toptan balık ha-
linde alıcı da satıcı da sayica az, fa-
kat parasal yönden güçlü 'denizaga-
s ' diyebileceğimiz birkaç kişinin
elindeydi. Tekneleronlann, ağlaron-
lann, kulianılan başka araç ve gereç-
ler onlanndı. Toptancı balık halinde
mezatta yapılan satıştan elde edilen
net (belediyeye ödenen para dışında)
gelirin dağıtımında uygulanan gele-
neksel kural üçte bir tekne, üçte bir
mal sahibi, üçte bir de reis dahil tay-
fa hakkıyd). Uygulamada ise payla-
nn tümü patronun kasasına giriyor-
du. Çünkü reis de tayfa da ilk baştan
patrona borçlandınlmıştır. Buna kar-
şılık, balıkçı reisi ve tayfalann ge-
çimleri. hatta düğün dernek gibi baş-
ka masraflan da patron tarafından
karşılanıyordu.
SÜRECEK