14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
! 19 HAZİRAN 1995 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI HAVAŞ'a yeni bip rakip • ANKARA (ANKA) - HAVAŞ'ta grev yüzüncü gününü de geçerken, havaalam yer hizmetleri vermek için Istanbul'da bir şirket kuruldu. Timuçin ailesi tarafindan kurulan şirkete "Tim Havaalanı İkram Akaryakıt Işletme, Taşıma ve Yer Hizmetleri Turizm ve Seyahat A.Ş." adı verildi. Ş»jketin 100 milyon lira olan sermayesi Muhlis, Münevver, Metin, Doğan ve Bülent Timuçin arasında paylaşıldı. Ozelleştirmede tanıtmı atagı • ANKARA (AA)- Özelleştirme ldaresi Başkanlığı, "Özelleştirmenin halkın yaranna oldugunu" anlatmak için ay başında geniş bır kampanya başlatmayı öngörüyor. Dünya Bankası'ndan sağlanan kredi ile gerçekleştirilecek olan kampanya; kitap, broşür ve afîş basmaktan, panel, kongre. sempozyum düzenlemeye. televizyonlarda ve gazetelerde ilanlar vermeye kadar geniş bir yelpazeyi içerecek. Taban fiyat seçim yatırımı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Türkiye Ziraatçılar Derneği Başkanı tbrahim Yetkin, taban fîyatlann erken seçim yatınmı oldugunu söyledi. Yetkin dün düzenlediği basın toplantısında bu yılki taban fîyatlann geçen yıllara göre çok geç açıldandığını, bunun da IMF Heyeti'nin Türkiye'de bulunmasından kaynaklandığını ifade etti. Prim borcunu ödemeyene hapis • ANKARA (AA)-Bağ- kur'a prim borcu ödemeyen 34 bin 463 sigortalı hapis cezasına çarptınldı. Bağ- Kur Genel Müdürü Rıdvan Selçuk, yaptığı açıklamada kunım prim alacaklannın 33 trilyon lirayı buldugunu bunun 12 trilyon lirasının • tahsilinin mümkün olmadığını söyledi. Bağ- Kur Genel Müdürü, prim alacaklannın tahsili için 944 bin 659 dosyanın idare takibatının yapıldığını bunun sonucunda 654 milyar lira tahsil edildiğini kaydetti. MacDonalds'tan sonra, Alman, Fransız ve İsrail firmalan da besi sektörüne göz dikti Türkiye'yi yabancdar besleyecek ÖZGÜRULUSOY Türkiye'nin hayvan varhğı, uygulanan po- litikalarla tükenme noktasına getirilirken ya- bancı kuruluşlar, gıda ve besi sektörüne ya- tınm yapmak için birbiri ardına Türkiye'ye geliyor. MacDonalds'tan sonra, Alman, Fransız ve israil firmalan besi sektöründe yatınm olanaklannı araştınyor. Alman Ascoteks ve BBG firmalan Tanm Işletmeleri Genel Müdürlüğü'ne ait tesisler- de 90 milyon mark tutannda yatınm yapma- yı planlarken Fransız Danone ve Yoplait fir- malannın çeşıtli kuruluşlarla temasta oldu- ğu; Israillilerin özellikle GAP yöresinde ya- nnma yöneldiği, Pınar'ın da büyük bir Ame- rikan kuruluşuyla ortaklaşa yatınm hazırlı- ğı içinde olduğu ileri sürüldü. EBK ve SEK ihalelerine, yabancı yatınmcılann katılma- sının beklendiği de savunuldu. SütÜreticileri Birliğı (SETBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Doğan VardarİL, "Bizim be- • Türkiye'nin hayvan varlığı, uygulanan politikalarla tükenme noktasına getirilirken yabancı kuruluşlar, gıda ve besi sektörüne yatınm yapmak için birbiri ardına Türkiye'ye geliyor. Mac Donalds'tan sonra, Alman, Fransız ve israil firmalan besi sektöründe yatınm olanaklannı araştınyor. ceremediğimizi onlar becerecekmiş gibi bir görüntü ortaya çıkabilir, gümrük birliğini hissettikleri an geliyorlar denebilir. Ancak, bu hayvancılık sektöründe ahyapıya yöneük bir adım olarak görüldüğünde, önemK bir getişmedir" dıye konuştu. Avrupa'da çobanlık yapacak genç nüfu- sun yetişmemesi yüzünden Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin yatınmlannı başka ülkele- re kaydırdıgını kaydeden Vardarlı. "Yaban- a yaünmcılann, Türkiye'ye gelmesi bir çıkış otarak görülebilir. Biz bu çıkışı yapmazsak, AB ülkelerinin Romanva, Polonva gibi ülke- lerde yatınm yapma tehlikesi var. Sözgelimi Hollandalılar, Estonva ve Litvanya'da süt te- sislerine yaünm yapü. Taviz vermeden, tek- nolojik yardım aİmalıyjz" dedi. Dünyada artık yalnızca "gıda savaşı''nın kaldığına. gıda ürünlennin stratejık nitelik kazandığına dikkat çeken Vardarh. "Son on yılda gıda sektörü 200 rnihar dolardan 425 milyar dolara çıkû. Ne elektronik ne otomo- tiv, hiçbiri bu kadar geüşmivor" dedi. GATT doğnıltusunda sübvansiyonlann, teşviklerin kaldınlmasıyla birlikte, tanm sektöründe fiyatlar yükselmeye başladıkça Türkiye'nin de ihracatçı bir ülke konumuna gelebileceğini belirten Vardarlı, ilk amacın kendimize yeterli hale gelmek olması gerek- tığini sözlerine ekledı. Gıda sektörünün en büyük kuruluşlann- dan PınarGenel Müdürü Ahmet Karahan ise bir yabancı fırma ıle ortaklık konusunda gö- rüşmelerde bulunduklannı doğruladı; ancak henüz bir sonuç alınmadığı için aynntılı açıklama yapmaktan kaçmdı. Türkiye'nin doğudan batıya meralanyla hayvancılık için çok elverişh bir ülke oldugunu kaydeden Ka- rahan, "Türkiye'ye keske daha 10 yabancı fırma girse de yeşil otu proteine dönüştüre- bilsek" dedi. Yabancı firmalan, Türk kuru- luşlannın davet ettigınj vurgulayan Pınar Ge- nel Müdürü. aslında Türkiye'nin hayvancı- lığa sağlanan destek boyutunda hiç de cazip olmadığını vurguladı. The Economist'te ya- yımlananbiraraştırmada, 1970'liyıllarlaya- pılan karşılaştırmada, üreticinin eline geçen parada devlet sübvansiyonlannın payının AB'de yüzde 40'tan yüzde 60'a, ABD'de de yüzde 20'den yüzde 30'a çıktığını anlatan Karahan, Türkiye'nin ise yüzde 20'lerden yüzde 10'lara gerilediğini ifade etti. Tarımda uyum huzursuzluğu Gümrük birliği urkutuyor İZMtR (Cumhuriyet Ege Bürosu)-Yıl- başından itibaren Avrupa Birliği (AB) ile gerçekleştirilmesi öngörülen gümrük birliği- nin, tanmsal ürünleri kapsamamakla birlik- te, bu sektörü olumsuz yönde etkileyeceği ileri sürüldü. Türkiye'nin tanm sektörü ya- pısındaki farklılıklar yüzünden AB ile 'ortak tanm politikası'na uyum sağlanmasının ko- lay olmayacağı belırtiliyor. Hükürnetin gümrük birliğine geçişte ta- nmsal ürünlerin 10 yıl süreyle korunacağı yolundaki açıklamalanna karşın tanm sek- töründe çalışanlarda tedirginlik artarak sürü- yor. Sanayiye hammadde oluşturan ürünle- rin gümrükbirliğiyle birlikte Avrupa'dan ül- kemize serbestçe gırmelerinin yarattığı hu- zursuzluk tanm sektöründe iyice kendisini hissettirmeye başladı. Izmir Ticaret Borsası araştırma görevlile- ri lsmailMazgit, Yaşar UysaTın yaptığı araş- tırmada "Türkiye'nin gerek tanm sektörü- nün yapısındaki farklılıklar gerekse pahab bir ortak poütika olması nedeniyle.'ortak ta- nm politikası'na uyum sağlamasuun kolay otmayacagı". vurgulanan temel bir özellik olarak ortaya çıkıyor. Araştırmada, gümrük birliğine girecek mallann, tanm ürünleri dışındaki mallarola- rak sınırlandınldığı ve tanm ürünleri ticare- ti hakkında özel hükümler getinldiği vurgu- landı. Araştırmada, "Ancak, hangi ürünle- rin tanm ürünü, hangi ürünlerin sanayi ürü- nü sayüacağı konusu kamuoyu tarafindan ye- terince açüdıkla büinnıemektedir" denıldi. Mazgit ve Uysal, araştırmalannda şu gö- rüşlere yer verdiler: "Türkiye'nin gerek ta- nm sektörünün yapısındaki farklılıklar. ge- rekse oldukça pahalı bir ortak politika ouna- sı nedeni)1e 'ortak tanm politikası'na uyum sagiamast kolay ounavacaktır.Tanmpoutika- lannı 'ortak tanm politikası'na uyumlulaş- urmadan ürünlerin serbest dolaşunının sağ- lanması sorunlar yaratabflecektir." Hayvancılık. içine düştüğü çıkmazdan müsteşarhkla kurtanlacak. Tanm ve Köyişleri Bakanı Refaiddin Şahin: Kimse bize başansız diyemez ANKARA (AA)- Tanm ve Köyişleri Bakanı Refaiddin Şahin, "KimseTanm ve Köyişleri Bakanlığı'ndaki hayvancıhk ça- hşmalanrun başansız oldugunu söyleye- mez" dedi. Şahın. Tanm ve Köyişlen Ba- kanlığı'ndaki birimlerin zaten Başbakan- lığa bağlı olarak kurulması planlanan "hayvanahknıüstesaruğı' n nın yapacağı iş- leri yerine getirdiğıni söyledi. Bakan Şa- hin. bununla birlikte halen TBMM 'de çık- mayı bekleyen biryasa tasansıyla hayvan- cılıkla ilgili iki-üç genel müdürlüğün oluş- turulmasını talep ettiklenni kaydetti. Tanm ve Köyişleri Bakanı Şahin, "Ay- nca hayvancılık müsteşarlıgının kurula- rak tam olarak oturması için 2-3 yıl gerek- bdir. Böyle bir kurumun rüm birimlerde teşkilarJanması için 8-10 trilyon lirahk da masraf yapmak gerekir" dıye konuştu. Tanm ve Köyişleri Bakanlığı'nın üze- rinde çalıştığı en önemlı projelerden biri- nin, topraklann toplulaştınlması oldugu- nu söyîeyen Bakan Refaiddin Şahin, Tür- kiye'de, kırsal alanlarda miras nedeniyle topraklann parçalara aynldığını, bunun datanmı verimsizleştirdiğini belirtti. Şahin, toprak reformu sayılabilecek bir çalışmanın da Toprak Tanm Reformu Ge- nel Müdürlüğü çerçevesinde gerçekleşti- rildiğini belirterek "Topraksız ya da top- rağı az olan köylülere bölgesindeki Haâne arazileri dağıtılarak küçük çiftçilerin de toprak sahibi olmasına imkân tanınıyor. Bu çalışmayı daha da genişletecegiz'" dedi. DPT raporu Tanm, ameliyat masasında ANKARA (AA) - Türk tanmının içinde bulunduğu durum ve tanm sektörünün so- runlan, Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) ta- rafindan, ilgili kuruluşlann ve bazı ünıversi- te öğretim üyelerinin temsilcilerinin katılımı ile oluşturulan komite tarafindan masaya ya- tınldı.Yedinci 5 Yıllık Kalkınma Planı çer- çevesinde belirlenen 20 temel yapısal deği- şim projelennden birini oluşturan, "Tanııı, Sanayüeşme ve Dünya üe Bütünleşme" baş- lıklı rapor, DPT tarafindan yayımlandı. DPT raporunda, tanmın mevcut durumu ve sorunlan, ulaşılmak istenen amaçlar ile öngörülen amaçlara ulaşılması için gerekli yasal düzenlemelere yer veriliyor. Raporda, tanm sektörünün yapısal sorun- lannın çözüme kavuşturulması ve belirlenen tanm politikası amaçlanna ulabilmesine yö- nelik olarak, "Tanmda Yeniden Yapılanma Kuruhı"' oluşturulması istendi. Rapora göre, yapılması gereken yasal dü- zenlemeler şöyle: • Tanm satış kooperatifkri birtiklerinin yönetimleri özerk bir yapıya kavuşturulacak. • Yasal boşluğu doldurmak, mera, yaylak ve kışlaklann tespit tahsis ve amacına uygun kullanımını düzenlemek amacıyla hazırla- nan ve TBMM gündeminde olan mera kanu- nu tasansırun yasallaşması gerekmektedır. • Medeni Kanunu'nun mirasla ilgili hü- kümlerinin düzenlenmesi gerekmektedir. • Tütün ve tütün tekeli ile ilgili yasalarda değişiklik yapılması gerekmektedir. • Dgi alanına giren ürünlerin üretimi, pa- zarlanması konulannda ücreticilere hizmet vvrebüecek veyapısal uyum çerçevesinde öne- rilen gelişmelerüı sağlanabilmesi için gerekli altyapryıoluşturacak." i LreticiBirliklcri*'nin kurulması için bir yasa çıkanlması gerek- mektedir. • "Üretici Bölgesi Halleri" kurulabilme- si için, yasal düzenlemeler gerekmektedir. ANKARA PAZARI YAKUP KEPENEK Uçurum Açıldıkça... Türkiye, "ekonominin serbestleşmesi" ile "demok- rasinin sınırian" arasındaki uçurumu gittikçe açıyor; uçurum açıldıkça da yalpalıyor. Ekonominin "nasılyönetileceğini", ülkeyi yöneten- ler yabanalara soaıyor. Sıra "siyasal konulara" gel- diğinde ise tam bir çelişik tutumla, yabancı düşman- lığı yapılıyor. Neden? Çünkü ülkeyi yönetenler, yalnız ve ancak bu yön- temle kendi dar çıkarlannı dayandırdıkları ekonomik ve siyasal sömürülerini sürdürebiliyorlar. llkelliği ege- men kılıyorlar. Gerçekten de para politikasını IMF yürütüyor; dö- viz kurunun ne kadar olacağını, kredilerin sınırlarını, yatırımları bu kuruluşun saptadığı öncelikler ve he- defier belirtiyor. IMF'nin verdiği sayısal amaçlaraan hemangi bir sapma olmaması için tüm kamu birim- leri seferber ediliyor. Sermaye kazançlannın vergi dı- şı tutulması, toplu iş sözleşmeleriyle işçilere verile- cek ücret artışlan ve memur maaş katsayılan da IMF önerilerine uygun saptanıyor. Kısaca neredeyse eko- nominin tüm yönetimi, başta IMF olmak üzere yaban- cılara verilmiş bulunuyor. KlT'leri yabancılara satmak için yabancılann önün- de olmadık düzenbazhklar yapılıyor. llginçtir, ekono- mide yabancılara "tam teslimiyet", bizim sağ kesim siyasetçilerini hiç mi hiç tedirgin etmiyor. Ancak, konu "hak ve özgürfükler" olunca siyasal sağ birdenbire yabancı düşmanı kesiliyor; "demok- ratikleşmeyi" yabancılann istediğini yayıyor; en temel insan haklarına karşı çıkıyor; çalışanlann haklanna ilişkin ILO sözleşmelerini onaylamaktan, bunları onayiasada uygulamaktan, tüm gücüyte kaçıyor. De- mokrasinin evrensel ölçütleri ve boyutlanyla bu ülke- de de yaşama geçmesini var gücüyle ve yıllardır en- gelliyor ve engellemeye uğraşıyor. Son yıllarda çok daha ürkütücü bir gerekçeyi te- mel alıyor; demokratikleşmeyi yabancıların, daha doğrusu Batılılann yalnız iç işlerimize kanşması de- ğil, bunun da ötesinde ülkeyi bölmek istediği btçimin- de yorumluyor. Ekonomide kargaşaya varan Batı yönetimli özgür- lük, buna karşılık demokraside "postal düzeni" kjsır- lığı çelişkisinin en somut örneği, geçen hafta suyü- züne çıktı. Darbeci askerierin hazırladığı 12 Eylül Anayasa- sı'nı şimdiye dek kutsal sayan kimt sağ siyasetçiler, anayasanın çok sınırlı sayıda maddesinin değiştiril- mesi çabalannı bile engelliyor; kısaca "özgüriüklerin engeli" oluyoriar. Bırakınız "sendikal haklar" üzerindeki sınıriamala- n, koruma isteğini ya da gençlerin, öğretim üyeleri- nin ve sendikacılann çok sınırlı bir ölçüde de olsa si- yasal partilere üye olma haklannın tanınması bir ya- na, anayasanın "askeri darbeleri öven" bolümünün kaldınlmasını bileyüzdolayındamilletvekili istemiyor. Sendikal haklar ve dernek kurma haklan başta olmak üzere örgütlenme yasaklan korunmak isteniyor. Sağ kesim devletin yapısını din kurallanna bağla- mayı yasaklayan laiklik ilkesini anayasadan çıkarmak istemekle, gerçekte, ne kadar "demokrasi düşmanı" oldugunu da kanrtlamaktadır. Bu durumda, TBMM'deki "anayasa görüşmeleri- nin JV'lerden naklen yayımlanması ve oylamalann da açık yapılmasr yoluna gidilememesi, gerçekten bü- yük bir eksikliktir. Devlet yapısını dinin kurallanna da- yandıımayı esas politika alan siyasal partinin temsil- cilerinin "dışında" hangi milletvekillerinin "hak ve öz- gürtük düşmanı" olduklannı herkes televizyonlardan izlemeli, görmeli, tanımalıydı. Tüm toplum kesknleri, "kendilerini temsil edenlerin" hak ve özgüriüklerin ge- nişletilmesi konusundaki tutumlarını çok açık seçik bır biçimde gönmeliydi. Karanlığın sürmesini isteyen- lerin kimlikleri ya da kimlerin karanlığı istediği tarihe yazılmalıydt. Olmadı. Arkası 19. Sayfada DÜNYA EKONOMİSÎNE BAKIŞ ERGIN YILDIZOĞLU LONDRA 'Kemerleri Bağlayın' Derken... Geçenlerde "Dünya ekonomisi inişe geçiyor, kemeriehmizi sıkıca bağlayalım" demiştim. Bu hafta Ja- pon ekonomisine ilişkin açıklanan bazı rakamlardan sonra durum bi- raz daha ağıriaştı. Japonya'daki mali kriz, dünya ekonomisine sıç- rarsa kemer bağlamak bir yana, paraşüt aramaya başlamak gere- kecek gibi gözüküyor. Borsa, krizin görüntüsü "Borsa, kapitalist ekonominin kalbinin attığı yerdir" derler. Öyley- se, Japonya şiddetli bir kalp krizi geçiriyor. Yılbaşından bu yanaTok- yo Borsası, yüzde 30 değer kaybet- ti. Böylece, bu hafta, 66 ay sonra, 1980'in Aralık ayındaki zirve nokta- sına göre, gerileme yüzde 6O'ı bul- du. 1929'da zirveye ulaşan New Y- ork Borsası da bunu takip eden 66 ayda yüzde 60 değer kaybetmiş, a- ma bir sene sonra yüzde 50 sıçra- mıştı. Tokyo'nun gelecek sene to- parlanaeağına dair en ufak bir işa- ret yok. Ne kı borsadakı gelişmeler, krizin sadece görüntülerini oluştu- ruyor. Tokyo Borsası'ndaki gerile- me, Japonya'da banka sisteminde yaşanmakta olan krizin bir yansı- ması. Bankaların şüpheli alacakla- n ile ilgili olarak açıklanan bilgiler arttıkça, sorunun gerçek boyutlan da ortaya çıkmaya başladı. Buna paralel olarak da önceki hafta Ma- liye Bakanlığı'nın, büyük hayal kınk- lığı yaratan 'kurtarma' paketini açıklamasından sonra, borsa en- deksinin gerilemesi hızlandı. Bu hafta Maliye Bakanlığı tarafindan açıklanan en son rakamlara göre, Japon banka sisteminın şüpheli alacaklannın hacmi 40 trilyon yene, yaklaşık 470 milyar dolara ulaşmış durumda. Japonya'da kredi veren tüm kuruluşlann alacaklan bu hesa- ba dahil edildiğinde şüpheli alacak- lann hacmi, yaklaşık 1.2 trilyon do- lara yükseliyor. Bu rakamlar GSMH'nin yüzde 5.7'si ile yüzde 10'u arasında bir orana eşit. Bankaların krizi ise sermaye biri- kim sürecinden, bunun yansıması olarak bankalarda yığışan bir ser- maye fazlası krizinden kaynaklan- dı. Bu fazla sermaye iki alanda spe- külasyona yönetdi. Birincisi banka sektörü, 1980'li yıllann ikinci yan- sında elındeki fazla sermayeyi gay- rimenkul piyasalanndaki spekülas- yonlara kredi olarak verdi. 21 büyük bankanın 1980'ler boyunca gayri- menkul piyasasına verdiği kredınin hacmi 510 milyar dolan geçti (VVall Street Joumal 14.06). Fazla ser- maye, ikinci ola- rak uluslararası gayrimenkul ve tahvil piyasalanna yöneldi. 1980'ler- de Japon yatınm- cılar, sadece Amerika'da 77 milyardolartıkofis binası satın aldılar (The Economist 17.06). 1980'ler- deki yatınm köpü- ğü, Japonya'daki iç piyasada 1991'de sönme- ye başladı. Özel- likle ticari amaçlı gayrimenkul piya- sası, 1991'denbu yana yüzde 50 değer kaybetti. Goldman Sachs Ltd. (Japonya) analistlerinden Tokyo Borsası'nın ne zaman toparlanacağı kuşkulu. Rie Muraya- ma'nın, VVall Street Joumal'a yatı- rımcıların bu piyasalara dönmek için fiyatlann üç büyük şehirde, da- ha yüzde 30 ila yüzde 50 düşmesi- ni beklediklerini söylediğine bakılır- sa bankalann krizi daha da derin- leşecek. Nikko Araştırma Enstrtü- sü'nden Hiriyoşa Mabushi de "Büyük yatınm kunımlan, daha uzun birsüre ellerindekı stoklan na- kite çevirmek için satmaya devam edecekler" diyerek bu yaklaşımı ^estekliyor. (Financial Times 15.06). Gayrimenkul piyasalan ge- riledikçe bankalann borçlarına kar- şılık verilen teminatlann da fıyatı dü- şüyor ve borçlar karşılıksız kalıyor. Piyasada düşüş beklendiği için bankalar ellerindeki gayrimenkul- leri, talep olmadığından satamıyor vezarartannı azaltamıyorlar. Piyasa kilitlenmiş durumda. Bu manzara, borsanın gerileme- sine yol açarken borsanın gerile- mesi bir fasit daire yaratarak ban- kalann sorunlannı daha da ağıriaş- tınyor. Birincisi, bankalar ellerinde- ki portföylerin gelirierini kullanarak şüpheli alacaklanna karşılık ayırma- ya devam edemiyoriar, Çünkü port- föylerin değeri hızla düşüyor. Ikin- cisi, bankaların hisse senetlerine karşılık verdikleri borçlar da giderek düzeylerin altına inecek(F.T. 06.15). Bankalann yanı sıra sıgorta sek- törünün de durumu kötü. Sigorta şirketlerinın şu andaki poliçelerı, müşteritere yüzde 4.5 getin vaadı ile hazırianmış. Halbuki sigorta şirket- lerinin yatınmlannın getirileri yüzde 2.8'e inmiş durumda (F.T. 18.06). Bu koşullarda sigorta şirketleri ara- daki açığı kapatmak için ellerinde- ki enrisklıyatınmlan satıyoriar. Ge- çen haftalarda borsanın düşmesin- deki hızlanma, buradan kaynaklan- dı. Bilindiği gibi yenin değerlenme- si geçen aylarda şirketlerin duru- munu daha da kötüleştirerek krizi derinleştirdi. Yenin yükselme eğili- mi ise Japon yatınmcılan ister iste- mez kendi iç pazarianna sıkıştırdı. Ve felaket senaryolan değerini yitiyor. Bir hesaba göre Nikkei endeksi 14 binin artına düş- tüğü takdırde birçok bankanın ser- mayesi kabul edılmiş uluslararası Şimdi en büyük tehlike, bu krizin dünya ekonomisine sıçraması. Se- naryo şöyle: Japonya'daki banka- lann şüpheli alacaklannın ve de si- gorta sektöründeki açıkların bir aşamada kapanrnası gerekiyor. Açıklan kapatmak için yatınmcılar iç piyasada ellerindeki değerleri satı- yoriar, bu da piyasayı birdepresyo- na sokuyor. Bu aşamada yatınmcı- lar, sahıpolduklan gaynmenkulleri, hisseleri ve tahvılleri satmaya baş- layacaklar. Bu ise uluslararası men- kul ve gayrimenkul piyasalannda bir çöküş başlatacak. Bu çöküşün yanı sıra Japonlann ellerindeki de- ğerieri satmaya başlaması, ulusla- rarası piyasalarda yen satın alınma- sı anlamına geldiğı için yene talep artacak. Yenin tekrar tırmanmaya başlaması (ABD Dolan'nın isedüş- desi) mali piyasalarda yeni çalkan- tılar ve panik demek. Yenin yeni- den yükselmeye başlaması ise Ja- pon ekonomisınin mali ve ticari kri- zini daha da derinleştirecek. Ja- ponlann uluslararası alanda ellerin- dekilerı boşaltmalarını hızlandıra- cak: Bır fasit daire... Bu senaryoyu daha bir inanılır ya- pan üç etken var. Birincisi, Avrupa ve Amerika'da ekonomik toparlan- ma yerini bıryavaşlamaya bırakıyor. ABD'de resesyon olasılığı güçleni- yor. Ikincisı, borsalann zirve nokta- sında olduğu ve yakında bir düzel- me yaşayacağı yolundaki beklen- tiler artıyor. Üçüncü etken ise Ja- ponya ile ilgili. Teknik olarak Japon hükümeti elindeki ticaret fazlasını kullanarak yetmezse para basarak hem piyasadakı dolarlan satın ala- bilir hem de bankalan kurtarabilir ve ekonomiyi hızla canlandırabilir. Ancak bunun önünde ciddi poli- tik/ideolojık engeller var. Bugün Ja- ponya'da kriz yaşamakta olan ser- maye birikim tarzı, belli bir kurum- sal ve kültürel düzenleme sistemi altında şekillendi: Devlet ekonomi ilişkisi, bakanlıklar arası sorumlu- luklar, bürokratik ideoloji, istihdam ve sosyal güvenlik politikası, tüke- tirn/tasarrufeğilimivb... Bu ekono- mik, politik ve ideolojik kurumsal çerçeve/sistem söz konusu edilen cüretkâr müdahalelere izin vermi- yor. Bu yüzden bugün karşı karşı- ya kalınan yeniden yapılanma sü- reci de o derecede büyük bir sar- sıntı ile yaşanıyor. Kurumsal çerçe- venin, yani devletin Merkez Ban- kası, Maliye Bakanlığı, Teknoloji Bakanlığı gibi araçlann, emek pa- zannın ve siyasi partiler/hükümet yapısının bu yeniden yapılanmaya uygun bir yönde ve esneklikte ce- vap vermeyi başaramamalan ha- linde, Japonya'nın, Amerika'nın 1930'larda yaşadığından çok daha şiddetli mali, ekonomik ve sosyal bır çöküntü ile karşı karşıya kalma- sı olasılığı ise çok yüksek. Lehman Borthers başekonomisti John Le- welyn'ın sözleriyle ABD ve A/- manya bıçağın üzennde yürürken dünyanın ikinici büyük ekonomisi- nin geleceği çok büyük bir önem kazanıyor" (Herald Tribune 14.06). Başlangıçta dediğım gibi, "Kemer sıkalım." 1^iülllllllimi^Püllllllllllllllllll^HüllllllllllllllllllllllllHülIi^^^^^^ülHH AKTİFLER 1 NAKIT DEĞERLER t» Bankalar II. MENKUL DEĞERLER CUZDANI Menkul Deöener Menkul Dederler Dejer Azahş Karçılırjı (-) III ALACAKLAR Sıgortaiiar SıgortaMar Pnm Abcak Kars.li* (-) b) AcMM6f •'a " AcMafcr ' « - ActerMer Pnm Alacak brç«QK-> c) Sıgorta » Raasûrans ŞırMtgri Can Hesab d) Sıgorta w Rasûms şuMfen Mezdındeta Oepolar e) Ikrazlar IV IDARTVE KANUNİ TAKİPTEICİ ALACAKLAR loan ve Kanonı Takıpteta Alacatiar lOap ve Kamını Tak^tekı Alacak Karşılıklan (-) V İŞTIRAKLER Iştırakler Iştırakler Dejer Azalş Karçılıjı (-) Iştıraklere Seırnayt Taahtnjtıen (-) VI. SABIT DEĞERLER al Menkuller Uenkuller Bınkmtş Amortısmanı {-) 61 Saynmenkuller Gaynmfirıkulter Saynmenkuller Bmkmıs Amortrsmam (-) VII. DİG» AKTİFLER (İIM) - : , ; . 1 . . - • • AKTIF TOPUMI NAZIM HESAPLAR 0IPO0TLAR Menkul Dejerler Cûzdanı Hesatanın 3 971 Milyon TL a jştırakter HesaDtmn 8 MMyni TL sı C|31 61821329 2 545 361 256 4 498 530 553 -8 481200 5 863 571 739 5 863 571 739 0 8 362 793 026 8 362 793 026 0 0 0 0 4350162 560 0 0 2698 668 000 0 0 4593 884 396 6.107.467.642 -1.513 583.246 0 0 0 Sıgorta MLrakaûe Kanunu Uyannca Hazıne ve Dış fıcaret Mösteşariıgı Lerıtne Bloke Eiınlmışbr B Sa/mnentajlle' Mlyon TL sme Snona Effinlrmstir C Hısse SeneHemın Borîa Dejen 2 699 Mılyon TL sıdır \ CINIVERSAL f HAYAT SİGORTA 12.1994 TARIHLI BILANÇOSU PASIFLER 2.607.1(2.5(5 I. BORÇLAR a) Sraorta ve Reasürans Şirketleri Can Hesat» bi Şnorta ve Reasürans Şırkettn Depoian 4.490.049.353 c) Odenecek Vergı ve Oı>r Yükümlülukter 4) D4er Borçlar II. KARŞIUKLAR 18.576.527 325 A) TeMk KarSJkktar 2 691 alCanftekolarKarçkA Can Rizkota/ KanyüSı ReasûnSder Payı (-) (»Mualak Hasar karşıM|ı MualBk Hasaı Kar^lijfı Reasûröeı Payı (-) c) Hayat Matematn Karşıiıöı Hayat Matematık Karşılıty Reasûrtrier Payı (-) d) Hay* Muaüak Tazmınat Kar^kA 0 Hayst M o M Tcmınat Kar^lıjı Reasûrtrler Payı (-) e) Hayat Kar Payı KjrjıMı i 668 000 Hayat Kıı Payı Karsiji Reas0rW«rPayı(-V B) Sertest Karş*kUr a) rOdem Tazmrat KanMı 4 593.884.396 n\ QıferLSefbej» Karj*to . III. DIGER PASIRER IV. OZKAYNAKLAR a) Ûöenmış Sermaye ı) Nomınal Somaye 0 ci ÇHaûanûstû Kasar KvsMı d) Ihtmfi Yeört Ateeler t) Olafenûstu YedeTAkçeter * 0 YpflSfen Deöerieme Foniı a) (AdFoniar liizararl) ı) Mnem Zaran alDöoemKJn b) Geçmış Yıl Kârian 32.968311659 PASİFTOPLAMI 13 410.435 996 NAZIM HESAPLAfl — 01.01.1994-31 12.1994 DÖNEMİ KAR / ZARAR TABLOSU 1 TEKNİK GELIRLER A- Aıınan Pnr—ler B- Alıian Kûmıs'yontar C- Ooenen T a2nıretta Reasirörier Payı 0- Jevteden Tekn* Karşılıklar ı Net) i) Can Rlzıkolar Küşıl^ı b) Muaılak Hasartar Kar^ıiıaı c) Hayat Matema» k Karsıiıjı d) Hayat MuaHak "azm ruf ar Karşıhğı e) Hayat KJf Psyı Karşılığı E- Aynlan Teknık Karşttıkfarda Reasûrörier Payı a) Can Rrakoar Karşı(tğmda Reasurörier Payı b) Mııaüak Hasar Karsılıjın<la ^easurörier Payı c) Hayat Uatematık Karsılıfjında Reasûraciet Payı dl ha,at Mualtak KaıylAnda Reasûrrjder Payı e) Ha/at Kâr Payı KarşıPıjında Reasûrorier Payı F- Dığer Şelırier II TEKNIK GIDERLER A- Reas-r;rlere ^ftnlen Pnmier B- Oöenen Komısyonlar Q. o^jenen Tazmınatlar D- Aynlan Tekrnk Karşritttar a) Car Rızıkolar Kar^ıltöı Sl Mualtak Hasar Karşılıjı c) Hajat Maiematıl" Kar^ı^ı [lı Hayat Muallak Ta^rnınat Karştlığı eJHayat Kir Payı KarşjUjı III TEİCNKKAR/ZARAR (l-ll) IV. GENEL GIDERLER A- Personel Gıderien B- Genel Yönrtm Gıderkrj C-Vergı ve Dıger Yûkûmlûlüklef D- Amortısman Gıderien E- Karşılıktar F- Dıûeı Gıderter V MALİ GELIRLER A- Fac Gel'Den B- Kâr Pavı GeTırlen C- Satt; Kâarlan D- Kıra Gelıflen E- Kambıyo Kârian F- Dlöer Gedrler VI MALİ GİDERLER A- Fau Gıderten B- Satış Zararlan C- KamD^o Zararian 0- Karşıiıklar E- Dıöer Gmerter VII DONEM KAR/ZARARI (III-IV.V-VI) FERDI KAZA 33.818.051 22 052 500 5 871950 0 273 306 273 306 0 0 9 5.620.295 5 620.295 0 0 0 II 0 24.954.588 16 777 000 790 000 0 7 387 588 7.387 588 a *0 II 0 8.863.463 (.863 4(3 HASTALIK TOPLAM 46.502.604 617 46.536.422.668 30507 739 519 30 529.792.019 5438146995 5444.018945 4 609 081.894 4 609.081-894 0 273.306 0 273-306 0 0 t 0 0 0 5538.549335 5 944.169630 5938549335 5.944.169630 0 0 0 0 0 0 9 086.874 9086474 37.759.488 672 37 784.443.260 I 7 727 012 938 1? 743 789 938 2118669503 2119459503 7 693 713 491 7.693 713 491 10 220 092 740 10227 480.328 10220 092 740 10227 480 328 0 0 !" • lQ 0 0 0 8 743.115.945 (.751.979.409 * (.743.115.94S 8 751979 408 6694 566 011 2067 804 799 653171357 4 812(45 281 4 680 504 607 11İ79.148456 -6596 643 849 0 0 0 70.738105 70738105 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 10 000 OOO 000 10000 000 000 Q 426 723 261 0 4 747 910.059 0 1075 581700 Q -2265 533 521 -2-265.533.521 0 0 0 0 HAYAT 4.(16.337.299 3278 483343 679B79.237 0 10 t) 0 654 474519 654.474519 0 0 0 203 500 500 3.294.855.940 1979 756 017 192 202 690 0 1122406533 1 051 668 128 0 70738105 0 0 491000 1.521.441.359 ! 1 521 481.359 14 22(3(7 449 4.751.242.712 0 13.986 681.499 32.966 311.859 13.410.435.996 iijjjjjjjjjjjjjjjîaiıai^ijjjju GENEL TOPLAM 51 352.759.9(7 3J.8O8-275.3S2 6.123.898182 4.609.0(1.994 273.306 273.306 0 0 0 6.598.643 (49 6 59(443.(49 0 0 0 212.5(7.374 41.079299.2O0 19.723.545.955 2.311 662.193 7.693 713 4S1 11.349 886 561 11.279 148 456 70.738 105 0 491.000 10.273.460.7(7 19.909.144.777 (002.102.156 9 764 3(4.664 258.385.612 1.092.026 711 Q 689.245.634 (.3(4.960.190 3.1(9.(76.119 271.122 740 4.419.582.354 366.578.977 130.000.000 1 117.909.701 229.2(6.655 8*0 041 846 8 481 200 -2 265.533.521
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle