Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
19 HAZİRAN 1995 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 15
23. Uluslararası Istanbul MüzikFestivali 'ni düzenleyen İKSV Genel Müdürü Melih Fereli:
NiteHkh bir festival sunuyoruzHANDAIV ŞENKÖKEN
lstanbulKültür ve Sanat Vakfi
tarafindm düzenlenen
23. Uluska-arası tstanbul Müzik
Festivali bu akşam Dolmabahçe
S crayı nda gerçekleşecek açılış
töreniylt başlıyor. Açılış
töreniruk yer alacak olan
resitalde soprano Zehra Yıldız ve
Devlet Sanatçısı Ayhan Baran 'a
Prof. Judith Ulugpiyanoda eşlik
edecek Buyıl20 Haziran-16
Temmuz tarihleri arasında
yapılacckfestival 800yabancı ve
350yeriı olmak ûzere toplam
1150 'yi aşhn sanatçının
katılımıyla gerçekleşecek.
Programda 6 büyük orkestra
Jconseri, 9 oda müziği konseri, 1
resital, 2 opera, 3 bale gösterisi.
9 geleneksel müzik konseri yer
alıyor. Aynca 15 solist, 3
- 23 yaşraa giren tstanbul
Müzik Festivali'nin bu yıl
khnlik değistirdigine yönetik
elestiriler var. Anımsıyorum,
1993 ydında yönctime gekUği-
nizdefestivalin 'kışıhklı olma-
sı' gerektiğiııi ve bunun belli
bir sürec geçişdönemini kap-
savacağmı behrtmiştiniz. Ön-
celiklcTstanbul Kültür ve Sa-
nat Vakfi1
nuı 'kurumsal kim-
lığ] °ni olusturmak için taedef-
leriniz neydi? tki yıl boyunca
yapügınız festhalkrde bu he-
deflerin ne kadannı gerçek-
leştirebildiniz? Amaçladığı-
nıza ulasabildiniz mi?
MELIH FERELİ-Tabii kı
bır değişim söz konusudur
1993 Martı'nda göreve geti-
rildigimde bu dogrultuda bir
dizi çalışma yapılacağını za-
fcen belirtmiştim. Değişimin
bu kadar kısa sûre içersinde
algılanıyor olması sevındin-
cidır. Ancak kimlik arayışla-
rının ve değişimin yalnızca
Müzik Festivali ile ilgili ola-
rak ele alınması çok yetersiz
olur. Iki yıldır çabalanmız ts-
İanbul Kültûr ve Sanat Vak-
fi ın kurumsal kimliğinin
belirginleştirilmesi ve beş fes-
tivali kapsayan çatı örgütü-
nün, hedeflenen u
kurumsal
|dmlik''e yakışan profesyonel
bir yönetim anlayışını içer-
mesi doğrultusunda yoğun-
laşmışnr. Daha çok ıçe yöne-
lik bir değişimin vakfimızın
kabuğuna çok çabuk yansı-
mış olması bizleri yüreklendi-
nyor. Bu noktada ikı yıl önce-
sinin bakış açısıyla saptanan
başlıca hedefleri hatırlatmak-
ta yarar görûyorum:
0 Kurumsal kimliğin yer-
leştırilmesi,
# "Uluslararasr sözcüğü-
nün çağnşhrdığı anlamın fes-
tivallenmizın tümüne kazan-
dınlması; Bienal ve Müzik
Festivali için uluslararası
alanda kendılenni kanıtlamış
danışmanlar atanması,
# Izleyici profıllerinın ve
beklentilerinin değerlendiri-
lerek caz konserlerinin ba-
ğımsız bir festıval olarak ele
alınmasının düşünülmesi,
# Festıvallerin sürelerinın
ve program yaklaşımlannın
irdelenmesi,
# Çerçevesi ve kapsamı
belli olan bir sponsorluk prog-
ramınrn oluşturulması ve yay-
gınlaştınlması,
# Medyamn ve izleyici
kitlesinin desteğinin "İstan-
bulluluk" bilinciyle sağlan-
ması,
# Bilgisayar destekli tele-
fonla rezervasyon sısteminin
kurulması.
- Bu yıl Müzik Festivali
programını oluşrururken bu
bedefkr doğrultusunda nele-
rigözettiniz?
FERELİ- Kuşkusuz bu he-
deflerin bazılan festivallere
farkJı bıçımde yansımaktadır.
Sorunuz özellıkle 23. Müzik
Festivali'ne yönelik olduğu-
na göre bu bağlamda bir de-
ğerlendirme yaparsak geçmiş
fesüvallerden başlıca farklı-
lıklan şöyle sıralayabilinz:
# Caz konserleri eski adıy-
la Istanbul Festivah'nden ay-
nlarak bağımsız bir festivale
dönüştürülmüş ve tstanbul
Festıvali'nin adı, tstanbul
Müzik Festivali olarak değiş-
tirilmiştir.
# Dünya çapuıda bir mü-
zik otoritesi ve sanat yöneti-
cisi olan Sir John Tooley ge-
nel danışman olarak atanmış-
tır.
# Müzik Festivali'nin sü-
resi bundan böyle 3-4 hafta
ile sınırlanrruştır.
# Festivalde tema arayışla-
n yoğunlaştınlmıştır. Bu bağ-
lamda davet edilmesi planla-
nan sanatçı ve topluluklann
takvimlerine daha uzun so-
luklu bir yaklaşımla (2-3 yıl
öncesinden) girilmeye baş-
lanmıştır.
# Ozellikle Istanbul Mü-
zik Festivali için özgün ya-
pımlar oluşturulmasına özen
gösterilmiştir (Tarih Boyu
Hoşgörü, Orbestra/Anatolia,
Gazeller, Turkish Delights ve
en önemlisi yepyeni bir Sa-
raydan Kız Kaçırma).
# tstanbul'da seslendiril-
memiş eserlere öncelik tanın-
mıştır (Haydn/Mevsimler,
MozanVTaç Giyme Mesi, Or-
bestra/özgün beste gibi).
# Çok önem verdiğimiz ve
sanatsal gelışımın teminatı
orkestra ve 2 oda müziği
topluluğunun bulunduğu 9
konserlik Genç Solistler dizisiyle
birlikte toplam 39 konser ve
gösteri sunulacak. Geçen yıl ilk
kez başlatılan tematikfestival
uygulaması buyü da sürüyor. Bu
yılın ana temasını Mozart ve onu
önemli ölçüde etküeyen Haydn 'ın
eserleri oluşturuyor. Bu temanm
seçiminin başlıca nedeni
Mozart 'ın Saraydan Kız Kaçırma
operasının, operanın 500. yılına
girdiğimt dönemde, ülkemizde
ilk kez ünlü Mozart
yorumculannı bır araya getiren
bir yaklaşımla Topkapı Sarayı
Müzesi nde sahneye konulması.
Bu arada ölümlerinin 50. vılında
Bela Bartok ve 300. yılında
Henry Purcellfestival
programmda anılacaklar.
Festivalin ilk konserini vann
akşam şefProf. GürerAykal
yönetimindeki Cumhurbaşkanlığı
Senfoni Orkestrası, solist Hüseyin
Sermet 'in eşliğinde verecek 120
kişilik kadrosuyla New York
Filarmoni Orkestrası nın ünlü şef
Kurt Masur yönetiminde vereceği
iki konser bu yılfestivalin en
büyük sanat olayı olarak
nitelendiriliyor. Adam Fischer
yönetimindeki A vusturya-
Macaristan Haydn Orkestrası,
tdil Biret ve Philharmonia
eşliğinde üç konser verecek. Sir
Charles Mackerras
yönetimindeki Iskoç Oda
Orkestrası nın ilk konserinin
solisti flütçü Şefika Kutluer.
Prof.Gürer Aykal 'ın yöneteceği
ikinci konserin solisti ise gitar
virtüozu Julian Bream.
Padova ve Veneto Orkestrası.
The King's Consort, The fVallace
Collection dafestivale katılacak
öteki topluluklar. tlginç
etkinliklerden biri de Igor
Oistrakh. Ayla Erduran, Valeri
Oistrakh. Walter Nothas ve
Natalya Zertsalova 'dan oluşan
beşlinin konseri. Festivalin
gelenekselleşmiş ' 'Saraydan Kız
Kaçırma"operası, buyılyenibir
yapımla, uluslararası alanda
Mozart yorumlanyla üne ulaşmış
seçkin sanatçılann katılımıyla
sahnelenecek. Aidan Lang ın
sahneye koyduğu operada, İskoç
Oda Orkestrası m Sir Charles
Mackerras yönetecek. Operada
Kurt Streit, Peter Rose. Rosa
Mannion, Linda Kitchen, Peter
Bronder gibi Mozart
yorumculannın yanı sıra Elena
Puşkova yönetimindeki Ankara
Devlet Opera Korosu dayer
alıyor. Tüm ışık sisteminin yurt-
dışından getirtileceği operanın
dekor ve kostümlerini ise Osman
Şengezer hazırladı. En önemli
gösterilerden biri de dünyanın en
büyük bale topluluklanndan
American Ballet Theatre ın
(Amerikan Bale Tiyatrosu) üç
temsili. Geleneksel Müzik
Konserlerinde ise Kudsi Erguner,
Kültür Bakanlığı Istanbul Tarihi
Türk Müziği Topluluğu. K.B.
tstanbul Devlet Türk Müziği
Topluğu ve K.B.tstanbul Devlet
Klasik Türk Müziği Korosu,
Orbestra, Anatolia, tTÜ
Mezunlan Türk Müziği
Topluluğu, Ayangil Türk Müziği
Orkestra ve Korosu ile ünlü
flamenkocu Carmen Linaresyer
alıvor. tstanbul Kültür ve Sanat
Vakfi Genel Müdürü Melih Fereli
ile 23. Uluslararası tstanbul
Müzik Festivali üzerine görüştük.
20 Haaran-16Temmuztarihleriarasında gerçekleştirüecek23. Uluslararası tstanbulMüzik FestivalLprogranunda, (1) Tokyo Yayu Çalgdar Dört-
lüsü, (2) Kurt Masur, (3) thsan Özgen, (4) Rosa Mannion, (5)Padova ve Veneto Orkestrası, (6) The King's Consort, (7) Carmen Linares, (8) Juli-
an Bream, (9) tdil Biret, (10) Sir Charles Mckerras, (11) Kudsi Erguner gibi ünlü orkestra ve solistler yer alryor.
şık 3200 izleyıcinin Saraydan sokulan sponsorluk progra- medyamn sağladığı desteğınolarak gördüğumüz Genç Ye-
tenekler dizisi başlatılarak
1995'te daha kapsamlı biçim-
de ele alınmıştır.
% Dıdaktik bir yaklaşımla
sanatsal nitelıği uluslararası
alanda kanıtlanmış, ancak ls-
tanbullu izleyicinin henüz ta-
nımadıgı sanatçılann konseT-
lerde yer alması da sağlan-
mıştır (Tokyo Yaylı Çalgılar
Dörtlüsü, Wallace Collection,
İskoç Oda Orkestrası. King's
Consort, American Ballet
Theatre gibi).
• Nicelik bir "önceük"
olarak kabul edilmemiş. izle-
yicinin koşuşturma telaşına
girmeden lezzeti nıteliğinden
kaynaklanan bir festıval yaşa-
ması hedeflenmiştir.
% Uygar bir yaşam gereği
gördüğumüz bilgisayar des-
tekli telefonla rezervasyon
sisteminin devreye sokulma-
sıyla bilet satış hızı olağanüs-
tü yükseltilmiş, aynca bilet-
lerin çok kısa sürede "adrese
teslimi" de sağlanmıştır.
# Sadece katılan sanatçıla-
nn değıl, izleyicilerin ve med-
yamn da "uluslararası'1
olma-
sı hedefine büyük ölçüde yak-
laşılmıştır (BBC Music, Ope-
ra Now, Classic FM gibi mü-
zik alanında söz sahibı kuru-
luşlarlaözel kampanyalardü-
zenlenmiş, yaygın bir bilet sa-
tış ağıyla yurtdışından yakla-
KJZ Kaçırma dışındaki kon-
serlere de katılımı sağlanmış-
tır). Değişim ve hedeflenen
kimliğin oluşturulması bir sü-
reçtir. Dolayısıyla, arayışlar
süreceği gibi her değişimin
kaçınılmaz sonucu olarak or-
taya çıkan yadırgamalar ya-
şanacaktır. Genel anlamda
1995 için koymuş olduğumuz
hedeflere ulaştığımızı söyle-
yebilirim.
- Ekonomik kosuDar ve ye-
terli sponsor bulunamadığı
gerekcesiyle programın kısıttı
olduğıı görüşü de ya> guı. Ote-
ki festivallerde olduğu gibi
Müzik Festh'ali'nde de yeter-
K destek almadınız mı?
FERELİ- Festıval süresi 3-
4 hafta ile sınırlandınldığında
gösteri sayısı da doğal olarak
azalacaktır. Caz konserlennin
bağımsız bir festıval bağla-
mında ele alınmış olması da
"gösteri sayısının azakhğın
iz-
lenimirıe katkıda bulunuyor.
Önceliklerimizi sıralarken
l
*nk»lik''ın ilk kaygımız ol-
madığına değinmiştim. Tabii
ki festivallerimiz ülkemızin
genel ekonomik koşullann-
dan soyutlanamaz. Bütçelerin
sürekli genişleme eğilimi
gösterdiği uluslararası piyasa
koşullan da kaynaklanmızı
sürekli zorlamaktadır. Ancak
yeni yapılanmayla devreye
mımız sayesinde 1995 ynlı et-
kinliklerimız için rekor dü-
zeyde bır destek sağlamış bu-
lunmanın sevıncinı yaşamak-
tayız. Bildığiniz gibi ''ku-
rumsal sponsor" kavramı bü-
yük ılgı görmüş, Emlakbank,
IB.M, The Marmara, Renault
ve DHL kimliklerinı Vakfı-
mızla örtüşrürürken. 1MKB-
Film Festivali sponsoru ve
Oyak Sigorta Caz Festivali
sponsoru olmuştur. Gösten
sponsorluğu bağlamında ise
Mereedes Benz. Mobil Oil.
Arcelik. Eczacıbaşı, Vakıf-
bank. TSKB, West LB, Boru-
san,OsmantaBankası gıbı bü-
yük kuruluşlann yanı sıra pek
çok kurumun desteğıni sağla-
yabildik. Ancak unutmama-
lıdır ki büyük ve yeni yapım-
lann malıyeti çok yüksektir.
Örneğin Saraydan KızKaçır-
rna, .Ajncrikan Bale Tiyatro-
su, New York Filarmoni Or-
kestrası, Avıısrurya Macaris-
tan Haydn Orkestrası/Phil-
harmonia Korosu, İskoç Oda
Orkestrası etkinlikleri tüm
festıval bütçesinin yüzde
80'ine yaklaşmaktadır. He-
defler yükseldikçe kaynak ge-
reksinimı de artacaktır. Dola-
yısıyla rekor düzeyde de olsa,
bu yıl sağlanan parasal des-
tek bütçe hedeflennın yine de
altında kalmıştır. Bu noktada.
olağanüstü boyutuna da dik-
katinizi çekmek istenm.
Cumhuriyet, Hürriyet, Sabah
ve Yeni Yüzyü'ın duyurulan-
mızı ücretsız olarak yayımlı-
yor olması. izleyicilerimize
ulaşmamızı kolaylaştırmıştır.
Bu katkının parasal değeri 12
milyon dolara yaklaşmakta-
dır.
- Devletten ve yerel yöne-
timden hemen hemen hiç des-
tek almıyorsunuz. Bu neden-
le mi sponsorlara ağıriık veri-
yorsunuz? Gelecek yıllarda
bunu yoğunlaştiracak mısı-
nız? Sizce bu, tek çözüm mü?
FERELİ- Kamudan sağla-
nan parasal katkının festival
bütçesindeki payi yüzde 8 do-
layındadır. tzleyicilerimizın
alım gücü dikkate alınarak
saptanan bilet fıyatlanndan
ötürü gişe gelirinin de bütçe-
nın sadece yüzde 15'ini kar-
şılıyor olması göz önüne alın-
dığında, sponsorlanmızın
desteğinin önemi ortaya çıkı-
yor. Sponsorlanmızın deste-
ğinı festivallerimizın özerkli-
ğınin de garantisi olarak de-
ğerlendiriyoruz. Kamu deste-
ğinin yurtdışı festivallerde
gözlenen yüzde 30-40 düze-
yine ulaşması tabii ki kaynak
arayışlarırruzı yüreklendinci
bır gelişme olur. Ancak en se-
vındıricı gelişme. geçen yıl
başlatılan Destek Program
Üyeüği kavramının her Istan-
bulluya ulaşması ve festival-
lerimizi destekleme bilincinin
yaygınlaştnası olacak.
- Festival süresinin kısarnl-
maa da eleştirilerarasında_.
FERELİ- Festıval süresı-
nin kısaltılması pek çok izle-
yıcimiz tarafından son derece
olumlu karşılanıyor. Süre
uzatıldıkça programda an-
lamsız boşluklann oluşması
ve bunlann nitelikten ödün
venne pahasına doldunılma-
sı baskılannın artması söz ko-
nusu oluyor. Niceliğin getir-
diği yoğunluk yerine niteliği-
nin tartışma götürmeyeceği-
ne inandığımız müzik festi-
valleri gerçekleştirerek, izle-
yicilerimize "tadm damakta
kaldığı1
* etkinlikler sunmak
arzusundayız.
- Belli temalar üzerine yo-
ğunlaşmak, festivalin kimliği-
ni mi oluşturuyor? Böylelikle
hem öğretici (>lmayı hem de
bilinçli izleyiciyi mi amaçbyor-
sunuz?
FERELİ- Belh temalara
yönelmek festivalleri birbi-
rinden farkhlaştıran ve kimli-
ğe katkıda bulunan bir özel-
lik. Böylelikle, bir yandan bi-
linçli izleyicilerimizin bek-
lentilerini yanıtlarken öte
yandan genç kuşağın ufkunun
genişlemesini hedefliyoruz.
Istanbul Kültür ve Sanat Vakfi
Genel Müdürü Melih Fereli.
- Program ve izkyid acısın-
dan kaliteyi yüksek tutmaya
çalışırken. izleyicinin sınıtia-
nacağı kaygısını taşıyor nıu-
sunuz?
FERELİ- Hayır. tkı yıldır
gözlemlediğımiz; özellıkle
genç kuşağın ilgisinin gıde-
rek arttığı ve özgün yapımla-
nn geniş bir yelpazeden ılgı
görmekte olduğu.
- Kurt Masur yönetuninde-
ki New York Filarmoni Or-
kestrası'nın gelisj başlı başına
birolay olarak nitelendiriliyor.
Sizce bu yıl festi\alin en önem-
li, en nitelikli özeiliği orkestra-
larmı?
FERELİ- Orkestra konser-
leri, her festivalin maliyeti
yüksek ve büyük yapımları
arasında yer alır. Genelde 2-3
büyük orkestra (80-120 kişi)
ve'2-3 orta ölçekli (40-60 ki-
şı) orkestra her yıl hedeflene-
rek programlanmız oluşturul-
maktadır. Buradakı denge,
festivalin o yılkı teması göze-
tılerek sağlanmaktadır. 23.
Müzik Festivali'nı tek bir
ozellikle sınırlayamıyorum.
Bir dizi ilkler var; örneğin
Amerikan Bale Tiyatrosu, iki
çok önemli koral konser, yep-
yeni ve tüm opera dünyasınm
ılgısıni çeken bır Saraydan
Kız Kaçırma, barok müziğin
en önemli yorumculan ara-
sında yer alan King's Consort
gibi. Yıldız ısimler arasında
Tokyo Yayta Çalgılar Dörnü-
sû'nü görememek büyük hak-
sızlık olur. New York Filar-
moni Orkestrası'nın yıldızlı-
ğı tabii kı tartışılmaz; ancak
festıvalımızın en önemli et-
kinliği olarak algılanması çok
yanlış olur.
- "Saraydan Kız Kaçır-
ma" operasını bu yıl yeni ve
uluslararası nitelikli bir ya-
pımla, Sir Charles Mackerras
gibi ünlü bir şef yönetiminde,
ünlü Mozart yorumculan ve
Türk sanatçüannın katılımıy-
la. degişik ülkelerden gelecek
ideyicilerle gerçekleştirecek-
siniz. Bunu. gelecek yıllarda
da yineleyecek misiniz?
FERELİ- "Saraydan Kız
Kaçırma17
operasının yeni ya-
pımına ilişkın çalışmalanmız
tam iki yıl öncesine dayanı-
yor. Amaç, zengın ve dünya
opera festivallerinın gedikli
izleyicilenyle uluslararası ba-
sını bu yapımla lstanbul'a
çekmek. Aynı zamanda seç-
kin bir izleyici kitlesı aracılı-
ğıyla tstanbul Müzik Festiva-
li'nm dığer etkinlıklennı de
dünyaya tanıtmak. Bu proje-
nın gelecek yıllara uzanan
çok önemli bir boyutu da var.
1996 yılında TELDEC tara-
fından CD yapımı için aynı
kadronun stüdyoya girmesi ve
1997 yılında ANTELOPE
FILMS/ CHANNEL 4/ BBC
2 ortak girişimiyle bır video
yapımma gidilmiesi söz konu-
su. Bu gelişme tamamen ya-
pımda gözetılen niteliğin so-
nucu ve ülkemizın dış tanıtı-
mı açısından büyük önem
taşıyor.
- Festival'in böyle bir prog-
ramla. belli bir sürecten son-
ra bir kimlik kazanarak. hem
Avrupa festhallerinin düze-
yinde olacağı hem de sadece
yerli izleşiciye dönük olma-
dan, dışarıda da taıunacaguu
dûşfinüyor musunuz?
FERELİ- Evet. Daha önce
de değindiğım gibi arayışlan-
mızı belli kalıplara sıkıştır-
mamaya özen gösterıyoruz.
Devinim ve izleyici dinamiğı
bakış açılanmızı sürekli göz-
den geçirmemizi gerektire-
cektir. Ozellikle yapımını he-
deflediğimız Kültür Merke-
zi'mize kavuştuktan sonra
festivallerimizin içeriği ve
kimliğinde yepyeni yaklaşım-
lara yönelmek kaçınılmaz
olacak. Müzik Festivalimizın
bır yaz festivali olması, bazı
sanatçılann program kapsa-
mına alınmasında güçliikler
yaratmaktadır. Oysa dünya
çapında sanatçılann ekim-
mayıs dönemlerinde takvim-
lerindeki esneklik ve turne
programlan değerlendırilerek
lstanbul'da yıl içersinde de
konser vermelen. Kültür
Merkezımiz sayesinde sağla-
nabilecektır. Istanbul'un hak
etriği bu konser salonuna ka-
vuşmayı özlemle beklıyoruz.
Böylesi bir gelişmenin festi-
valleri yeni arayışlara yönel-
teceğini takdır edersınız.
BUAŞAMADA
ŞÜKRAN KURDAKUL
Nice Yıllara Atilla...
Karşıyaka'yı yaşamak doğayı özümsemekle eşan-
lam taşıyordu o yıllar. Servet birikiminin dışa açılma-
sı sayabileceğimiz yapılar doğanın eksik bıraktığım
tamamlıyor gibi görünürdü. Çoğu, denizin ve rengin,
günün hersaatindeayn değişimleri sergilediği biror-
tamda oturulan yer olmaktan çıkar, bahçelerinden rti—
baren, Akdeniz'e, Ege'ye özgünün ortak özelliklerini
taşıyan uyum öğeleri olurdu sanki.
Boğaz'da, Büyükada'da köşk ve yalılar ahşabın
yüksek düzeydeki gösterileri oluvermiştir. Dışarıdan
da doğu kokusu duyduğumuz konağa inat doğayla
gönüldeştirier.
Karşıyaka'nın Akdeniz'ce yapılarındaysa tay, re-
sim gibi, yontu gibi, ezgilerdeki içten içe dalgalan-
malar gibi, ustalann sezgilerinden, duyumsamala-
nndan, esinlerinden haberier getirir bize.
Taşı bu yapılaradokuyan ustanın becerisi, esin çe-
şitlemeleri körfezden, körfezi de aşan denizden ve
gökyüzlerinden gelir. Aynntılarda bile selam gönde-
rir denize, gökyüzüne, bizlere.
Bizler o selamı sözcüklerimize taşımakla yükümlü
sayanz kendimizi.
"Bir hayal ülkesinden güzeldir Karşıyakam."
Attila (llhan) on yedisindeydi, ben on beşimde.
Tanıdığım zaman hapishaneden yeni çıkmıştı.
Düşünceleri suç sayıldığı için parmaklıklar arkası-
na gönderilen şair adayı. Kafasında, nerdeyse bir ki-
taplık taşıyan adam..
Geride kalan 53 yılın sakladığı tarihi örten perde-
leri aralamaya çalışırken içimden yükselen ses, söz-
cüklerin önünü kesiyor.
- Attila llhan 70 yaşında!..
Yahu, şair Eşref'le biriikte dergi çıkaran Dede
Remzi bile, Izmir Yollan'mn bestecisi Ahmet Yekta
Bey bile elli yaşlannda delikanlılardı o zaman. Ve bu
53 yıllık tarihin ilk sayfalannda yer alan, dinlemelere
doyamadığımız, Kuvayı Milliyeci'lerden kimileri üçün-
cü dördüncü kez askere alınıyortardı.
Benim ilk şiirierim Yanm Ay'da, Fikitier'de çıkryor.
Attila'nın, kimbilir ne tehlikeleri göze alarak gönder-
diği, Yeni Edebiyat'la.
Nâzım Hikmet'in, adını andığım dergide Mazhar
Lütfi takma adıyla yazdığı hapislik yılları. Dokunsan,
"mavi gözlü dev"in dizeleri fışkırıyor Attila'dan.
Alanlan dolduran kalabalıklara okur gibi.
Attila llhan, Cabbaroğlu Muhammed adlı uzun şi-
iriyle CHP Şiir Yanşması'nda (1946) ikinci ödülü ka-
zanarak yeni edebiyatın ünlü kalemleri arasına bir-
denbire giımiş, Istanbul, Ülkü gibi halkevi dergileri-
nin yanı sıra Türkiye Sosyalist Partisi'nin organı
Gün'de yayımladığı şiirlerle ilk hızını korumayı başar-
mıştı. Ataç'ın deyişiyle, "erkeksesi", gün görmüşşa-
irtere özgü becerileriyle yeni bir bileşimci olarak çık-
tı. Elli yıl boyunca da yitirmedi bu özelliğini.
Kaç kuşak ilk beklentilerini bularak okudu Attila ll-
han şiirini.
Kaç şair yeni deneyimlerin kapısını aralama olana-
ğı kazandı Attila llhan şiirinden.
"ankara'nın taşına bak
tut ki baktım uzar gider efkânm
çayır ağlar çimen ağlar ben ağlanm
gözlerimin yaşına bak
ankara kalesinde rasattepe'de
bir akça şanan gezer dolanır
yaşın yaşın mezannı aranır
şu dünyanın işine bak
mustafa'm mustafa kemal'im."
Şiiri, senaryosu, köşe yazılan, eleştirisi, romanı ile
elli yıl soluk soluğa tezgâhının başından ayrılmayan
birkaç edebiyat adamı arasında Attila llhan'ı da
görüyoruz.
Bizden sonrakiler de görecek.
Nice yıllara Attila...
Adam Yayınianndan yeni kitaplar
• Kültür Senisi - Adam Yayınlan okurlara dört yeni
kitap sundu. Bunlardan ilki, Amerikan edebiyatının
ünlü yazan Ernest Hemingvvay'in "Kadınsız
Erkekler" adlı öykü kitabı. Kitabı Türkçe'ye Ülkü
Tatner çevirmiş. Ahmet Necdet'in hazırladığı
"Bugünün Diliyle Divan Şiiri Antolojisi"nde, Dıvan
şiirinden seçilmiş örnekler, çevirileriyle birlikte
karşılıklı sunuluyor. Ezra Pound'un "Seçilmiş
Canto'lar"tnı Türkçe'ye tlhan Berk, Akşit Göktürk,
Yurdanur Salman. Hilmi Yavuz, Güven İuran ve Sinan
Fişek çevirmiş. Kitapta, 1885-1972 yıllan arasında
yaşamış PouncTun. Italya'da tutukluyken idamı
beklerken yazmaya başlayıp ABD'de kapatıldığı bir
akıl hastanesinde devam ettiği şiirleri yer alıyor. Adam
Yayınlan'nın son kitabı da A. Faik Bercavi'nin
"Nazım'la 1933-1938 Yıllan" adlı kitabı. Nâzım
Hikmet'in yaşamının bir kesitine ışık tutan anılar
demetinde. Hıfzı Topuz'un önsözü ve Kerem
Topuz'un yazarla yaptıgı bir konuşma da yer alıyor.
Leyla Gencer adına uluslararası
şan yarışması
B ANKARA(AA) - Dünyaca ünlü opera sahatçısı
Leyla Gencer adına "Uluslararası Şan Yanşması"
düzenleniyor. Organizasyonunu Aydın Gün'ün
geTçekleştirdiği "'Yapı Kredi Uluslararası Şan
Yanşması", 3-9 eylül tarihlen arasında lstanbul'da
yapılacak. Leyla Gencer. Placido Domingo, Carlo
Fontana, Massimo Bogıanckino gibi bırçok ünlü
sanatçının onur kurulu ve jüri üyesi olarak yer alacagı
yanşmaya her ülkeden 18-32 yaş arasındaki sanatçılar
ka'tılabilecekler. İlk üç dereceye girecek sanatçılara 5
bin, 3 bin ve 2 bin dolar para ödülü verilecek. ilk
eleme, yan Fınal ve final olarak üç aşamalı
gerçekleştirilecek, yanşma sonucunda derece alacak
sanatçılar uluslararası alanda kendilerini gösterme
olanağı bulacaklar.
GALATASARAY LİSESİ 12.
KÜLTÜR VE SANAT FESTİVALt
BUGÜ1S:
13.30 Tiyatro: Istanbul Lisesi Tiyatro Topluluğu "Yeşil
Papağan Limited", Yazan: Memet Baydur, Yöneten:
Ibrahim Yılmaz. Tevik Fikret Salonu
16.00 Panel: "Beyoğlu", Yöneten: Ergun Hiçyılmaz,
Katılanlar: Nusret Bayraktar, Oktay Ekinci, Tevfik
Fikret Salonu
18.30 şiir Dinletisi: Tuncel Kurtiz, Tevfîk Fikret
Salonu
21.00 Açıkhava Sineması: "Pulp Fiction", Yönetmen:
Quentin Tarantino. Galatasaray Lisesi Ön Bahçe
YARIN:
12.00 Sinema: "Uyuşturmadan", Yönetmen:
Kieslovvski, Tevfık Fikret Salonu
14.30 Söyleşi: "Medya ve Sanat", Katılanlar Doğan
Hızlan ve Bülent Berkman, Aktüalıte Merkezi
16.00 Dia Gösterisi: "Çin'e Dogru", Düzenleyen:
Fotografevi, Sosyal Bilimler Laboratuan
17.30 Tiyatro: Kartal Sanat lşliği, "Ihsan'ın Evreleri",
Yazan: Fatih Altmörs. Yöneten: Çetin Etili, Tevfik
Fikret Salonu.