Katalog

SAYFA CUMHURtYET 19 HAZİRAN 1995 PAZARTESt- nHABERLER DeHkantam ve sokak çocuklan • Istanbul Haber Servisi-'"Scn insansın Sengüçsün... Sen başlatırsın, sen bitınrsin... Sen insansın... Yaparsın... Bugün, sokak çocuklanna kalbinin bütûn pencerelerini aç" sloganıyla dûzenlenen "sokak çocuklanna yardım konseri" dün Ataköy Dolphın Disco'da gerçekleştirildı. Organizasyonu, Istanbul Unıversıtesi Iletişim Fakültesi Halkla flişkiler Gnıbu'nca yapılan konsere genç ve yenı seslerin yanında. "Delikanlım" şarkısıyla ünlenen Yıldiz Tilbe ile "kınalı bebek" Demet Sağıroğlu da katıldı. Sokak çocuklan. kendileri için dûzenlenen konserde doyasıya eğlenirken ilginin azlığına içten içe üzüldüler Ancak, Tilbe'nin şarkılannı söyledıkten sonra, çocuklan disconun arka tarafinda yer alan çımenlığe götürerek koyu bir sohbete dalması, onlann gönlünü bir nebze aldı. (Fotoğraf: AYKUT K.ÜÇÜKKAYA) StT alanma destek • Istanbul Haber Servisi - Arkeoloji ve Arkeologlar Derneği Istanbul Şubesi, Sunçi olarak adlandınlan tarihsel yanmadanın SÎT alanı ılan edilmesini olumlu bulduklannı ve bunun yagmalamalara son vereceğini umduklannı açıkladı. Ârkeolojı ve Arkeologlar Derneği dün, Istanbul 1 No'lu Kültür ve Tabiat Varlıklannı Koruma Kurulunun tarihsel yanmadayı SİT alanı ilan etmesiyle ılgıli yazılı bir açıklama yaptı. Karan olumlu bulduklannı ve baskılara boyun eğrneyen Koruma Kurulu'nu alkışladıkJannı belirten dernek yetkililen, "Istanbul Büyükşehir Beledıyesı, Eminönü ve Fatıh ilçe belediyelerinin Suriçi'ndeki yeraltı ve yerüstü kültür değerlerine zarar vermeden bir imar planı hazırlamalannı ve bu plan uygulamaya konuluncaya kadar da geçiş dönemi yapılaşma koşullanna ait kurallara uymalannı ısrarla bekliyoruz" açıklamasında bulundular. "Açık kam günü" • Istanbul Haber Servisi - Türk Hoechst AŞ 41. yıldönümünû dün Topkapı tesıslerinde tüm çalışanlannın aıleleri ile birlikte kutladı. Sosyal dayanışmanın ve işyen banşının daha güçlenmesı amacıyla "açık kapı günü" adı altında yapılan toplantıya şirket genel müdürü Horst K Kaiser, Zeytinburnu Beledıye Başkanı Adil Emecan, DtSK Genel Başkanı Rıdvan Budak, üst düzey yöneticilerle yaklaşık 1500 çalışan ve ailesi katıldı. 40 PKK'li öMürüMü • DtYARBAKIR(AA)-Hakkâri'nın Şemdirilı ilçesine bağlı Ortaklar Köyü Jandarma Karakolu'na saldıran teröristlerden 4O'ı daha ölü ele geçirildi. Olağanüstü Hal Bölge Valihği'nden yapılan açıklamaya göre, karakol eylemıne katıldıktan sonra dağılarak kaçmaya çalışan teröristlerin yakalanması amacıyla başlatılan operasyonlar sürüyor. Ormancık Köyü yakınlannda öldürülen 40 PKK'li ile birlikte, karakol saldınsına katılan teröristlerden 57'si öldürülmüş oldu. TOKTAMIŞ ATEŞ DÜŞÜNCE PARLAMENTOSU Ibktamıs Ates DÜŞÜNCE PARLAMENTOSU JL Toktamış Ateş, bu kitabında 1995'lerin Türkiyesini birkaç fırça darbesiyle resmetmeğe çalışıyor. Fiyatı:100.0O0TL Cemil Yener FUZUÜ Fuzuli'ninyaşamı, yeri ve değeri, dili ve şiiri, yapıtları ve seçmeler. Ryatı:180.000TL CHP lideri Çetin, emniyet müdürünün görevden alınması için kararlı olduğunu DYP'lilere iletti Menzir o koltukta oturamazANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Başkanı Hikmet Çetin, partısıni hedef alarak hükümete muhtıra nitelığinde uyan- larda bulunan Istanbul Emniyet Müdürü Nec- det MeBzir'in görevden alınması için kararlı olduğunu koalisyon ortağına iletti. Hikmet Çeün'in, CHP yöneticıleri ile yaptığı değer- lendırmede, "Menzir o koltukta oturamaz. Bunu partisel bir kapristcn öte, devletin say- gınhgı için istiyoruz" dedığı ögrenıldı. Kültür Bakanı ErcanJCarakaşda Menzir'ın CHP ko- alisyonda oldugu sürece ne Istanbul'da ne de başka yerde görev yapamayacağını vurgula- dı. Menzir bunahmının yaşandığı ılk günler- de değerlendırme yapmayan DSP Genel Baş- kanı Bülent Ecevit, dün "Devleti küçük dttşfi- rüyortar. Menzir, o ortamda onlan düşünmüş oiâbilir. ama konuşmamaa gerekirdi" dedı. Hükümetı, "terörün kaynağT olmakla sucla- yan ANAP, Menzir'e destek verırken Içişlen Bakanı Nahit Menteşe. bu sorunun DYP ve CHP hderleri arasındakı görüşme sonunda cözüme kavuşturulacağını bıldiidı. CHP liden Çetin'in, Meclıs'tekı anayasa görüşmelennden sonra CHP üst yönetımıyle yaptığı toplantıda, Menzir'le ılgıli yaklaşım- lannın değişmediğinı, "Hükümette hainler w " dıyen bır emniyet müdürünün görevde kalmasının düşünülemeyeceğinı söyledı. Edi- • Başbakan Yardımcısı Hikmet Çetin, Meclis'teki anayasa görüşmelerinden sonra CHP üst yönetimiyle yaptığı toplantıda, Menzir'le ilgifi yaklaşımlannm değışmediğini, "Hüküınette hainler var" diyen bir emniyet müdürünün görevde kalmasının düşünülemeyeceğini söyîedi. nilen bilgiye göre Çetin, toplantıda şu görüş- len savundu: "Bir deviet memuru. devleti küçük düşüre- mez. Menzir'le hiçbir kişistl sorumımuz yok. Ancak bu ortamda görevde kalması düşünu- lemez. Efendım, o sırada çok duygusaldı. O ortama verın' gibi yaklaşımlar var. Bunu da kabul edemeyiz. O zaman Tuncelitte bir teğ- mençuap, 'Terörle mücadele böyle yapılmaz. Devlet, bu işı başaramayacak' derse ne yapa- caksuıız? Bir karayoflan müdürü çıkıp, 'Bu traflk kazalannın nedenı hükümetın kötü yö- netimidır" demeye kalkarsa ne yapacaksınız? Bunun öniine geçemezsiniz." Çetin, olayın CHP-Menzır çekışmesı ola- rak algılanamayacağını, bu kaydırmayı dev- letin saygınlığı için ıstediklerini vurguladı. Pamukkaie'de incelemelennı sürdüren Kültür Bakanı Ercan Karakaş, sabah kahval- tısında Cumhuriyet'ın "Menzir krizi" ile ıl- gıli sorulannı yanıtladı. Menzir'ın emniyet müdürü olarak ne Istanbul'da ne de başka yer- de görev yapamayacağını, valı olarak atanma- sı formülünü de kesinlıkle kabul etmeyecek- lerinı dile geüren Karakaş şunlan söyledi: "Sorun Menzir sorumı değildir. Hukuk ve de- mokrasi sorunudur. Menzir \asalan ve huku- ku çiğnemiştir. Siy&si çıkarlar uğnına kimse bu olayı görmeztikten gelemez. Bu göre>den bemen alınmah ve hakkında soruşturma açd- mabdır. Tarafsızhgını kaybetmiş bir emniyet müdürünün vali olarak atanması da söz ko- nusu olamaz. Böyle bir IbrmüJü kabul erme- yiz. CHP koatisvonda oldugu sürece de\1et hu- kuk içinde yöoetikcektir. Ve bu kriz bu hafta ayhM-âlctır" DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit de Men- zir ve dığer hükümet ıcraatlannı değerlendi- nrken yaşanan olaylann devletin saygınhğı- na gölge düşürdüğünü vurguladı Ecevit, Cumhuriyet'e, "Hükümetin hedefi devletikü- çüftmekti. bunu başaramadılar. ama küçük düşürmeyi başardüar. Menzir, o ortamda on- lan düşünmüs. olabilir. ama böyle knnuşma- ması gerekjrdi" dedı. Içışlen Bakanı Nahit Menteşe ıse Cumhuriyet'in sorusu üzerine, "Ben bu konuda söyleyeceğijni daha önce söy- ledim. Konuyu iki genel başkan haUedecektir" dedı. ANAP Grup Başkanvekilı Hasan Kork- mmraıı ANAP genel merkezınde düzenledı- ğı basın toplantısında, son günlerde üst üste çok sayıda şehıt venldığını belırterek "Şehh- lere rağmen, kalanlara başsağhğı diliyorum" dedıkten sonra hükümetı sert bır dılle eleştır- dı. Hükümeti "anarşinin kavnağr olarak ni- telendıren Korkmazcan, ıktîdann kural tanı- rnadığını, her yanda anarşinin kol gezdığinı söyledı. 20 şehit venldıği bır günde tstan- bul'da yasadışı bayraklar altında gösten yapıl- masına ızin venldığıni belirten Korkmazcan, "Böyle bir gösteriye naal izin verair. Devlet ne- rede? Devleti geri çekenler kimlerdir? Devte- tin güvenük görev Ülerine terörist cenazesi ta- şıtüran sorumlular kimlerdir? Bir okulun gönderine yasadışı bayrağın asılmasına izûı verenler kimlerdir'* dedı. Menzir beni tarif etti, çok korkuyorunı • Menzir (devlet) kızabiliyor, ben de kızabiliyorum. Menzir (devlet) kızınca 'infaz' edebiliyor. Ben edersem Menzir (devlet) yakama yapışıyor. Gel de korkma. "Sen terörist misin? Ne diye korkuyorsun?" diyeceksiniz. Demeyin. Bir hukuk devletinde ben de bir ideolojik sapmaya uğrayabilir ve terörist olmayı seçebilirim. Bu durumda başıma gelecekleri önceden bilmek isterim. AYDBSENGİN Günlerdır korku içindeyim. Menzir, Istanbul'un anlı şanlı ve güçlü Emniyet Müdürü, o ünlü ko- nuşmasını yaptığından beri ödle- ğin teki oldum. Korkular içinde- yim. Nasıl olmam. Koskoca Istanbul Emniyet Müdürü. Silahlan var; eğıtilmiş birlikleri; bunca yıllık meslek deneyimı var. Birine ya da birilerine "Ayağıntn denk abn. Sabnm tasıyor" dedığınde korkul- mazmı? Aslında önceki güne kadar umutla bekliyordum. Menzir bel- ki bir açıklama yapar, "Sözlerim y-anltşanlaşıkn, ben öyledegiU böy- le demek istedim'' filan der dıye. Bır ek açıklama yaptı. Ama, bütün beklentilerimi boşa çıkaran bir ek açıklama: "Ben" dedi, "diyeceğiıni dedhn. Arbk banasoru sormavın" Anhndan Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar da lstanbul'daki 'müdörünü' kollayıp destekleyen bir açıklama yapmaz mı! Korkula- nm neredeyse paniğe dönüştü. "Sana ne ohıyor?" diyeceksiniz. Demeyin. Farkında değil misiniz, Menzir açıkca benı kastetti. "Avrupalarda yargısız infaz diye konuşanlan.." dedi ömeğin. Avrupa'ya ne gerek. Ben buralarda öyle konuşuyorum. Örneğin DYP önünde nöbet bekle- yen genç polisi öldürüp. kaçarken bir eve kapağı atan ve böylece ka- çıp kurtulmanın bütün yollannı kendieliyletıkayanSibel\alçın'ın kuşatıldığı evde 'ölü olarak ele ge- çirimesi'nı tartışmasız bır yargısız infaz olarak niteliyorum. Öyle ya, aklınca devrimcievlem yaptığını sanan, aslmda terörizmin kör karanlığında debelenen genç kız, tümüyle kuşatılmıştı. Elinde pazarlık kozu olarak kullanabile- ceğı rehme fılan da yoktu. Sılahın- daki mermıler besbelli kı sayılıy- dı. Peki bu koşullarda f>olıs evi ku- şatıp beklese ne olurdu? Bir süre sonra Sibel Yalçın acıkacaktı. Di- yelım idmanhydı ve açlığa diren- di. Peki. Bir süre sonra uykusu ge- lecekti. Diyelim bir gün sıktı dişini. tkinci, üçüncü günler ne yapacak- tı? Ben bu güne kadar uykuyu ye- nen kimse görmedim. Bır, bileme- dın iki gün sonra polis isteseydi Si- bel Yalçın'ı tek bir mermı bile har- camadan; hatta isterse mışıl mışıl uyuduğu yerde uykudan bıle uyan- dırmadan alır, götürür savcıya tes- lim ederdi. Savcı sorgular, gerek duyarsa mahkemeye sevk eder, yargıç da suçlu bulursa tutuklardı. Sonra da Sibel Yalçın yargılanır ve cezalandınlırdı. Demokratik hu- kuk devletinin olağan işleyişi bu- dur (sanıyorum). Ama ne oldu? Polis kızdı. "Vay alçak, sen bizim gencecik meslek- taşlanmızı öidürürsün ha! Al sa- na, ai sana!"dedi. Bastı mermiyı Sibel Yalçın'a. Ben de arabayla Boğaz Köprü- sü'nden geçerken en az dört rakip sürücüyü tabanca ile vurarak 'in- faz' edıyorum. Ama korkumdan bunu gerçekleştiremiyorum. Çün- kü silahım yok. Bir hukuk devletinde yaşadığım içm böyle bır 'in&z'a hakkım yok. Bu durumda Menzir'le benim aramdaki fark ne? Onun sılahı, ıyi eğitilmiş birlikleri var. Benimse yok. tşte içime korkular salan da bu zaten. Menzir (devlet) kızabiliyor, ben de kızabiliyorum. Menzir (devlet) kızınca 'infaz' edebiliyor. Ben edersem Menzir (devlet) ya- kama yapışıyor. Gel de korkma. "Sen terörist misin? Ne diye kor- kuyorsun?" diyeceksiniz. Demeyin. Bir hukuk devletinde ben de bir ideolojik sapmaya uğrayabilir ve terönst olmayı seçebilirim. Bu du- rumda başıma gelecekleri önceden bilmek isterim. Menzir'in tutumu doğruysa benim terörizmi seçme özgürlüğüm' tartışmalı. Ilk fırsat- ta 'infaz edileceğimi' bile bile terö- nst olamam ki! "Bırak laf ebetiğmi. Bunca yıl sı- kı devrimciler tarafından oportü- nist, pasiftst revizyonist diye eleşti- rilen sen değil misin? Nereden çık- tı şimdi terörizmi evlem biçimi ola- rak seçme özgürlüğü" diyeceksi- niz. Haklısınız. Ama Menzir orada durmadı ki? "LaikUğiıı arkasuıa saklanan din- sizler, Atatürkçülüğün arkasına saklanan komünistler—*" dedı. Böy- lece hep birlikte bu ülkede dinsiz- liğin ve komünıst fîkirler besleme- nin suç olduğunu öğrendik. Oysa biz anayasada bu tür fıkri seçmelen güvenceye alan hüküm- ler olduğunu öğrenmıştik. Dahası Türk Ceza Yasası'nda "Bir sınrfin, bir başka sınıf üzerinde tahakkü- münü lay lay lom" dı\e başlayan ünlü 141. ve 142. maddelenn de kalktığmı sanıyorduk. Bütün bildıklerimizyanlışçıktı. Bütün okuduklanmız yanlış çıktı. Az buçuk hukuk yaladık. Devletin kırk türlü tanımını biliriz. Ama devletin kızabileceğini bilmiyor- duk. Yargılama>ı bağımsız mah- kemelerin ve kesılen cezanın infa- zını Adalet Bakanlığı'nın yaptığı- nı öğrenmiştik. Yanılmışız. Yani "Ne yapar, hangi düşünce- nin izinden ^dersem, başuna ne ge- Kr" sorusunun yanıtını artık bılmı- yorum. Çok korkuyorum. Çok. Üstelik benim CHP'liler gibi ne koskoca bir örgütüm, ne dokunulmazhk zır- hım, ne SosyaKst Enternasyonal fı- lan gibi güçlü uluslararası destek- lerim var. Onü sonu fukara bir ga- zeteciyim. Tek örgütüm Türkiye Gazetecı- ler Cemiyeti. Nafl (Gürefi) ağabe- yimin tek silahı ise çakaralmaz bir kalem. Menzir'e (devlete) karşı ne yapabihr kı? Çok korkuyorum. Çok. Eyüp Aşık 'Gazeteler hükümete mahkûm' • Devlet Bakanı Daçe, ANAP Grup Başkanvekili Aşık'ın yazılı sorusunu yanıtlarken Vakıflar Bankası, Emlak Bankası, Sümerbank ve THY'nin, 1994 Aralık ayında, gazete ve özel televizyonlara yaklaşık 56 milyar lirahk reklam verdiğini açıkladı DÜRDANE KOCAOĞLU ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Devlet Bakanı Beldr Sami Daçe, Emlak Bankası, Sümerbank ve Vakıflar Ban- kası ile THY'nin 1994 Aralık. ayında, gazete ve özel televiz-l yonlara yaklaşık 56 milyar li-; ralık reklam verdiğinı açıkla-' dı. ANAP Grup Başkanvekili. Eyüp Aşık ise kamu kuruluş-, lanna aıt reklamlann Başba-; kanlık tarafından dağıtıldığıni' ılen sürerek,"Biraviık reklam' parasu gazetelerin hükümete, ne kadar mahkûm olduğunu; gösteriyor" dedı. '• Daçe'nın, ANAP Grup Baş-; kanvekılı Aşık'ın yazılı soru önergesıne verdıği yanıta göre| Vakıflar Bankası, 1994 Aralık; ayında gazete ve özel televiz-> yonlara toplam l milyar 811! mılyon lirahk reklam verdi.J Aynı ay içinde Emlak Banka-; sı'nın gazete ve televizyonlara! verdiği reklam bedeli 18 mil-| yar 377 miryon lira oldu. Ara-; lık ayında, Sümer Holding AŞ 1 de (Sümerbank) gazete ve özel televizyonlara 6 mılyar 266' mılyon lirahk reklam verdi.; THY'nin bir aylıkreklammas-< rafı ise yaklaşık 30 milyar lıra.i Eyüp Aşık, konuya ılişkın olarak Cumhunyet'e yaptığı, açıklamada, bu yılın ocak; ayında enflasyon rakammın yûzde 150 oldugu açıklandığv zaman, hemen hemen hiçbir gazete ve televizyonun hükü- metı eleştirmedığinı anımsa-. tarak, "Ben de o zaman devle- tin paralannın gazete ve tele- vizyonlara peşkeş çekildiğini, o nedenle yaah ve sözlü basınuı muhalefet etmediğini söyie- dim. Konuyla ilgili olarak yö- nelttiğim yaalı soruya şimdi 1 yanıt geldi. Bir aylık reklam paralanna bakıldıgında, gaze- te ve televizy onlann hüküme- te ne kadar mahkûm olduğu- nu göstermektedir" dedı. ÇAĞDAŞ YAYINLARI Necati Cumalı MAKEDONYA 1900 Necati Cumah MAKEDONYA 1900 I |5İ2yffÖİ tl l N L.MJHLHİ 2 Necati Cumalı, bu kitabında yer alan on bir öyküsünde, etnik kavgatann yapayhğını kanıtlıyor. 150.000 TL(KDV içinde) Necati Cumalı VİRAN DAĞLAR Makedonya 1900/2.Kitap Necati Oımalı VİRANDAĞLAR CUMALI,yüzyılın başında yaşanan gerçek bir MAKEDONYA DESTANI sunuyor bu romanıyla 250.000 TL(KDV içinde) 478 sayfa VEFAT Kültür Bakanlığı Anıtlar, Müzeler Genel Müdürlüğü, Kazılar Şube Müdürü Arkeolog OSMAN ÖZBEK 18.6.1995 Pazar günü Hakk'ın rahmetine kavuşmuştur. Merhumun cenazesi 19.6.1995 (bugün) Hacı Bayram Camii'nden öğle namazını müteakiben Karşıyaka Mezarhğı'nda toprağa verilecektir. ANADOLL MEDENİYETLERİ MÜZESİ MÜDÜRLÜĞÜ MENSUPLARI Alpay Kabacalı Yakın Tarihimizden r A Bu kıtapta, yakın tarihın Türkiye açısından yaşamsal onefn taşıyan kımı olaylan yansıtıdyor. Cumhunyetımızın kuruluş surecı, emperyalızmın Turkıye'yı parçalamak ya da somürgeleştırmek ıçın gınştığı oyunlar, ınsan haklan "ihlal'leri, kaynağı "meçhur sabota|larvb belgelenyle ortaya konuluyor. Bunlar Türkiye gundemının bugun de onemle uzennde durulan konulandır, "ıbref almamız gereken tarıhsei gerçeklerdr.. Alpay Kaöacafı BUYUK .DÖNEMECLER Fiyatı:170.000 TL Erol Toy YİTİK ÜLKÜ EROL YTltKr ÜLKÜİ Yitik Olkü: Mustafa Reşıt Paşa'nın Pans'e gıdışinden, Mustafa Kemal Paşa'nın Anadolu'ya geçışıne kadar uzayan Tanzimat sürecinı ışleyen oylumlu bır roman. 250.000 TL.(KDV içinde) VEFAT Kültür Bakanlığı Anıtlar, Müzeler Genel Müdürlüğü, Kazılar Şube Müdürü Arkeolog OSMAN ÖZBEK 18.6.1995 Pazar günü Hakk'ın rahmetine kavuşmuştur. Merhumun cenazesi 19.6.1995 (bugün) Hacı Bayram Camii'nden öğle namazını müteakiben Karşıyaka Mezarhğı'nda toprağa verilecektir. ANITLAR, MÜZELER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ MENSUPLARI Cumhuriyet Kitap Kulük>ü Çag Pazarlama A.^>. Türkocağı Cad. 39/41 (34334) Cağaloğlu-İstanbul Tel:512 O5 O5 KADIKÖY BEŞİNCİ ASLİYE CEZA MAHKEMESİ'NDEN 995/232 Esas 995/294 Karar Kadıköy Kayışdağı Akyazılı Caddesi No: 25/4 sayılı yerde cam- cılık yapan Veli Adıgüzel hakkında ödeme kaydedici cihaz kullan- madığından 213 sayılı kanuna muhalefet suçundan dolayı mahkeme- mizin 23.5.1995 tarih ve 995/232-294 esas ve karar sayılı ilamı ile 213 sayılı kamınun 360. maddesı gereğince 376.462.500 liraağırpa- ra cezası ile cezalandınlmasına ve l ay ticaret ve sanat meslek icra- sından mahnımiyetine ve bu cezalann 647 sayılı kanunun 6. madde- si gereğince tesciline karar verildiği ilan olunur. 8.6.1995 Basın: 27776