Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 27 MAYIS 1995 CUMARTESf^
HABERLER
Gürkan,
Bağ-Kur'a
destek istedi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Bağ-Kur'un 10.
Genel Kurulu dün sona
erdi. Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı Aydın
Güven Gürkan, "Devlet
katkısı sağlanmadan Bağ-
Kur, bir sosyal sigorta
kurumu sayılamaz" dedi.
Genel kurulun kapanış
konuşmasını yapan
Gürkan, sosyal güvenliğin,
sosyal devlet olmanın
vazgeçilmez gereği
olduğûnu vurgulayarak
"Bu ülke, hepimizin içinde
bulunduğu bır kayık. Bu
kayığın kûreklerini hep
birlikte çekeceğiz" diye
konuştu.
Audiotek uyarısı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Türk Telekom
AŞ, yurtdışından yaym
yapan "audiotek"
firmalanna ait özel telefon
numaralannın aranması
dunımunda uluslararası
konuşma yapıldığı
uyansında bulundu.
Yetkililer. bu servislere
yönelık alınan son
önlemlerin, yurtiçinde
faaliyet gösteren 900'lü
hatlan kapsamadığmı
bildirdi. Türk Telekom AŞ
yetkilileri. yurtdışında
faaliyet gösteren auiotek
firmalanna ait özel telefon
numaralan olan mesaj
servislerinin, yurtiçinde
hizmet veren 900'lü
servislerle kanştınldığını
bildirdiler.
THYr indirimden
yakındı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Türk Hava
Yollan'nın Olağanüstü Hal
Bölgesi'ne yaptığı
seferlerde, kamu görevlileri
ve Türk Sılahlı Kuvvetleri
(TSK) mensuplan için bilet
fıyatlanna yüzde 50
oranında uyguladığı
indirimin kurumu zarara
soktuğu bildirildı. THY
Genel Müdürlüğü, uğradığı
gelir kaybının görev zaran
olarak devlet tarafından
karşılanmasını istedi. THY
yöneticileri. TBMM KtT
Komisyonu, bu kaybın
Hazine tarafından
karşılanması gerektiğini
belirtirken, konunun
Özelleştirme Idaresi
Başkanlığı tarafından
sonuca bağlanacağı
bildirildi.
Yargıtay'da
saldırı davası
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Yargıtay 6. Ceza Dairesi
üyeleri Mustafa Aydın ve
M. Zeki Turan'ı, Yargıtay
binası önünde önceki gün
silahla yaralayan emeİdi
asken yargıç Selahattin
Necmioğlu"nun
sorgulanması sürüyor.
Ruh sağlığı bozuk olduğu
için cezai ehliyeti
bulunmayan
Necmıoğlu'nun. yeniden
hastaneye sevkine
mahkemenin karar vereceği
bildirildi. Olayı soruşturan
Savcı Cahit Yahşi, sanığı
doğrudan hastaneye
göndermek için
mahkemeye
başvuracaklannı bildirdi.
Jtyaz'danTMY
tepkisi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Hükümet
ortakJannın üzerinde
uzlaştığı Terörle Mücadele
Yasası'nda değişiklik
öngören tasanyı
imzalamayacağı öne
sürülen Devlet Bakanı
Nevzat Ayaz, 8. maddenin
kaldınlmasıyla
bölücülüğün
yasallaştınlmak istendiğini
savundu. Ayaz. Türk
Ocaklan Genel
Merkezi'nce düzenlenen
"Milliyetçilık ve
Milliyetçilik Tarihi
Araştırmalan
Kongresi'nde yaptığı
konuşmada."Meclis orada,
koltuk hesabı mı
yapacağız? Bundan sonra
hayatımız feda olsun bu
memlekete" dedi.
Faili meçluıl
raporu bekliyor
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
TBMM Faili Meçhul Siyasi
Cinayetleri Araştırma
Komisyonu raporunun
imzaya açılması, 4 haziran
yerel seçimleri sonrasına
kaldı. Nisan ayında
tamamlanan rapor. DYP'li
bazı komisyon üyelerinin,
değişthrne girişimlerinde
bulunmalannm ardından,
hâlâ üyelerin imzasına
açılmadı.
Genelkurmayca çıkarılan dergideki bir yazıda nizami güçle yetinilemeyeceği savunuldu
Ordu psıkolojık savaş istiyorANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Genelkurmay Başkanlığı ta-
rafından yayımlanan "Silahlı
Kuvvetter" adlı dergide, cumhu-
riyetin temel niteliklerinin "geniş
boyutlu bir suikast tertibine he-
def" oldugu belirtildi.
Yazıda, "Ülke çapında morai,
küJtüreL psikolojik savunma ted-
birierinin alınması büyük önem
taşımaktadır. Düşmanın bu yön-
deki çabalan iie yapûğı tahribat
küçümsenmemelidir. Ozel savaşa
• Genelkurmay Başkanlığı tarafindan yayımlanan "Silahlı Kuvvetler" adlı
dergide, düşmanlann, başta medya aracılığıyla olmak üzere Türkiye'ye karşı "özel
savaş" yöntemleri kullandığı belirtilerek bu çabalara karşılık verilmesi gerektiği
vurgulandı. Dergide yer alan bir yazıda, "Özel savaşa karşı savunma, sadece
nizami güçle ve ateşli silahla yürütülemez" dendi.
karşı savunma, sadecenizami güç-
le ve ateşli silahlarla v ürütüleınez"
denildı.
Silahlı Kuvvetler dergisinin 68.
sayfasında Muzaffer Ozdağ im-
zasıyla yayımlanan "Örtülü tsti-
laya Karşı Etkin PsikolojikSavun-
ma" başhklı yazıda, özel savaş
yöntemlerini kullanmada dene-
yimli "düşman karargâhlan-
nın"silahh eylemlerden daha kap-
samlı şekilde, medya aracılığıyla
ulusal değerlere saldırdığına dik-
kat çekildi.
"Tehlikeyi, tertipçUeri, yardak-
çılan teşhiste gecikme, gerekli ted-
birleri almada kararsızlık göster-
me; şekavet ve hıyaneti cüretlen-
Anayasa Mahkemesi
Gerekçeli
karar
şikâyet
konusu
EVİN GÖKTAŞ
ANKARA- Adalet Ba-
kanlığı Müsteşan Yusuf
Kenan Doğan. kamu-
oyunda kısaca "by-
pass"diye bilinen, bakan-
İığın üst düzey bürokrat
atamalannda cumhurbas.-
kanını devre dışı bırakan
yasa ile ilgili gerekçeli ka-
ran, aradan ıki yılı aşkın
bir süre geçmesine karşın
yazmadığı gerekçesiyle
Anayasa Mahkemesi üye-
si A. Necdet Sezer'i baş-
kanlığa şikâyet etti.
Doğan, Anayasa Mah-
kemesi Başkanlığı'nage-
çen günlerde gönderdiğı
yazıda. A. Necdet Se-
zer'in görevini savsakla-
dığını öne sürdü ve bu ne-
denle hakkında yasal iş-
lem yapilmasını istedi.
Anayasa Mahkemesi,
dönemin Cumhurbaşkanı
Turgut Özal ile ANAP
Genel Başkanı Mesut Yıl-
maz. 'by-pass yasası'nın
iptali için Anayasa Mah-
kemesı"ne dava açmış ve
mahkeme de yasanın kıs-
men iptaline karar ver-
mişti.
Mahkeme karannda,
Cumhurbaşkanı "yürüt-
menin başı"olduğu için.
bu tür üst düzey bürokrat
atamalannda devre dışı
bırakılamayacağını hük-
me bağlaınıştı
KATLETTILE
YILM
Demokratik kirJe örgütierince de destekJenen kampanyada topianan imzalar TBMM'ye gönderflecek
Gözaltında ölüme karşı kampanya
İstanbul Haber Servisi - Sağlık-Sen Hasan Ocak ile
Ayşenur Şimşekin katillerinin bulunup yargılanmast
için imza kampanyası başlattı. Demokrasi
Platformu'na üye çeşitli kitle örgüleri, Ocak ve
Şimşek'in ölümlerinden güvenlik güçlerini sonımlu
tutarak gözaltında kayıplara son verilene kadar
mücadelelerini sürdüreceklerini açıkladılar.
İstanbul Tabip Odası'nda dün düzenlenen basın
toplantısına, çok sayıda kitle örgütü temsilcileri, Hasan
Ocak'ın ağabeyi Hüseyin Ocak ile kayıp aileleri.
katıldı. Toplantının başmda bir konuşma yapan Yol-Iş
1 No'lu Şube Başkanı Ercan Atmaca, kayıplar
konusunda kamuoyunun duyarlı olması gerektiğini
söyledi. Yurttaşlan kayıplar konusunda şahitliğe
çağıran Atmaca. dün başlatılan imza kampanyasında
topianan imzalann TBMM'ye gönderileceğini söyledi.
Kayıplar için yapılan bir dakikalık saygı duruşundan
sonra konuşan Sağık-Sen üyesi Songül Aytemur,
"Ülkemizde Hasan Ocak'ın katii için 'Bu bir devlet
ayıbıdır'diyebilen bir insan haklanndan sonımlu
Devlet Bakanı var. Ancak bu sözleri söyleyenler
söylediklerinin gereğini yapsınlar"dıye konuştu.
Hasan Ocak'ın ağabeyi Hüseyin Ocak ıse yaptığı
kpnuşmada, Türkiye'nin bir "pon's devleti" oldugunu
söyledi. Ocak, milletvekili vebakanlann ise birer
"kukla" olduklannı öne sürdü. Hasan Ocak olayının
faili belli bir olay olduğûnu belirten Ocak, "Aneak
devlet sistemli bir şekilde olayı gjzledi"dıye konuştu.
Milli Savunma Bakanı Mehmet Gölhan sınırötesi operasyonu değerlendirdi:
tldndbir ÇelikHarekâtı olmayacak
KEMAL VTJRTERt
ANKARA - Milli Savunma Ba-
kanı MehmetGölhan, Kuzey Irak'a
Çelik-1 Harekâtı"nda olduğu gibi
çok sayıda askerle operasyon dü-
zenleneceğini sanmadığını açıklar-
ken "Özel tinı operasvonlanna ağır-
hk verileceği doğrudur. 20 mart ön-
cesîne kadar bu şekilde giriyorduk.
Ancak PKK'nin orada yeniden top-
Landığını saptarsak girmekten çe-
küımeyiz" dedi. Genelkurmay Baş-
kanhğî'nın, planlama aşamasında
6 haftayla sınırladığı Çelik 1 Hare-
kâtı'nın öngörülen sürede bittiğini
vurgulayan Gölhan. Irak sınınnın
elektronik cihazlarla denetlenme-
sinin güçlüğüne dikkat çekti.
Milli Savunma Bakanı Mehmet
Gölhan, "Son güvenlik toplanbla-
nnda PKK've vönelik, özel timler-
• Kuzey Irak'a yeni bir harekât düzenlendiği haberlerini
doğrulamayan Gölhan, "bölgeye bir daha, Çelik-1
Harekâtı'nda olduğu gibi büyük mevcutla girileceğini
sanmadığını" söyledi.
le şok operasyonlar yapılmasımn ge-
reğine işaret edildiği belirtilivor. Bu
doğnı mu" sorusuna şu yanıtı ver-
di: ..
"Özel tim operasyonlanna ağır-
lık verileceği doğrudur. 20 mart ön-
cesine kadar bu şekilde giriyorduk.
Ancak, PKK'nin orada yeniden
toplandığını saptarsak girmekten
çekinmeyiz. Zaten bugüne kadar
öyle giriyorduk. 20 mart öncesinde
böyle operasyonlar düzenleniyor-
du. Bundan sonra bu kadar büyük
mevcutla bölgeye bir daha gireceği-
mizi sanmıyorum."
Gölhan, Kuzey Irak'taki operas-
yonun ardından alınması düşünülen
güvenlik önlemleri içinde yer alan
elektronik denetim mekanizmasını
kurmanın zorluğuna değindi.
Elektronik denetimin düz araziler-
de mümkün olduğûnu dile geriren
Gölhan, "Orada kullanılan aletler
iniş ve çıkışlan denetleyemhor. Her
iniş ve çıkışa cihaz ko>Tnanız gerek-
B.
Bu da fevkalade zor ve güç gö-
rünmektedir. Her birinin başma
adam koyacaksuıız. Suriye suun gi-
bi degil orası" dedi.
Milli Savunma Bakanı Gölhan,
ABD'nin Yunanistan ve Türki-
ye'ye Ege'de tatbikat yapılmaması
konusunda görüş ilettiğine ilişkin
haberlere karşın. kendilerine bu ko-
nuda resmi bir yazı ulaşmadığını
belirtirken planlı tatbikatlann erte-
lenmesinın söz konusu olmadığını
bildirdi.
Gölhan, Çekiç Güç'ün görev
süresinin yenilenmesi için ABD ile
görüşmeleryapılacağına ilişkin so-
ruya. "Çekiç Güç konusunun son
Milli Güvenlik Kurulu toplantısın-
da ele alınması beküyorduk, ama
ele alınmadı" yanıtını verdi. Göl-
han. Milli Güvenlik Kurulu toplan-
tısında PKK militanlannın Yunan
adalan üzerinden Türkiye'ye sıza-
rak turizmı sabote etmeye çalışa-
caklanna ilişkin duyumlann değer-
lendirildiğini ve denetimlerin art-
tınlmasının karara bağlandığını bil-
dirdi.
dirmiş. devletünizin içte ve dışta
saygınlığını zedelemiştir" denilen
yazıda, düşmanın. saldınlanyla
ortak tarih ve değerlen bozmaya
çalıştığı belirtildi.
Medya aracıhğrvia
Yazıda şu görüşler dile getinl-
dı:
"Düşmanuı bu yöndeki çabala-
n ile yaptığı tahribat küçümsen-
memelidir. Özel savaşa karşı sa-
vunma sadece nizami güçle ve
ateşli silahlarla yürütüle-
mez. Devietimizin faaL etki-
li bir psikolojik savunma teş-
kilatı ve psikolojik savunma
planı olmadığı hissedilmek-
tedir."
Yazıda. ortak değerlere
medya aracılığıyla saldınl-
dığına dikkat çekılerek
•*Med>a>ı, milli eğirimi, ka-
muoyunu. bozguncu düş-
man propagandasına, etki
ve denetimine açık bırakan
millet, kendisi için Truva
halkı benzeri bir akıbet ha-
zırlamış olur" görüşü kay-
dedildi.
Mütareke dönemine
gönderme
Yazıda, ülkenin işgal al-
tında bulunduğu dönemde-
ki ışbirlikçilerin benzerleri-
ne dikkat çekilen bölümde,
şöyle dendi:
"Cumhuriyetimizin ku-
ruluş esaslanndan, Türk ta-
rih ve kültür tezlerinden
uzaklaşıp emperyaUst boz-
guncu propagandanın işle-
diği işbirlikçi, ajan unsurla-
nn öğütlediği şekilde Türk
halkının çok milletli bir top-
lum olduğu savmı kabul et-
mek, millet varlığumzın, bir-
liğimizin sürekliliğini temin
için katlanan fedakârlıklaru
Kurtuluş Savaşı zaferlerimi-
zin bütün semerelerini heba
ederek \atanımızın kapıla-
nnı Sevr suikastini hazırla-
yan gasıp ve zalim güçiere
açmak demektir.
Yaşanan gün içinde med-
ya baskısı ile milli iradeyi
gevşetmek, Türk toplumu-
nu şuur bulanıklığına düşü-
rerek teslim almak isteyen
çevrelerin büyük bölümü,
menfaat itişki ve beklentüe-
ri menşe, meslek ve meşrep-
leri yönünden mütareke dö-
neminde işgal altındaki > urt
yörelerinde TBMM hükü-
metine, Milli Mücadele'ye,
Misakı Milli've karşı çıkan
azınlık, levanten, kiralık iş-
birlikçi unsurlardan pek
farkh sayılmazlar."
Psikolojik savunma
Bölücü çabalara karşı et-
kili psikolojik savunma ya-
pılması önerilen Genelkur-
may Başkanlığı'nca çıkan-
lan dergide yer alan yazıda,
bu konuda şu görüşler dile
getınldi:
"Bu tür sa\aşın asü hare-
kât alanının dimağlar, yü-
reklerolduğu, miDetlerarası
mücadelenin psikolojik sa-
vaş cephesinde mütareke ol-
madığı belirgindir.
Düşmanı çözmek, etkisiz
kılmak, caydırmak, mütte-
fik ve dost kazanmak, dost-
luklan korumak, dosttan,
müttefikten gelebilecek za-
rarlardan korunmak. milli
moral ve dayanışmayı güç-
lendirmek için sürekli \ara-
tıcı çaba gerektiği dikkatten
kaçınlmamalıdır."
TBMM BAŞKANVEKILI KAMER GENÇ;
Cami indirimi ile
vergi kaçınlacak
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
TBMM gündemini yaklaşık bir aydır işgal
eden 5 ayn vergı yasasında değişiklik ön-
gören 41 maddelik yasa tasansı, metne,
vergilerde hac giderlerine muafiyet tanın-
ması ve cami yapımına yapılacak yardım-
lar için indirim sağlanmasma ilişkin mad-
deler eklenerek 18'e karşı 164 oyla yasa-
laştı. Hac giderlerinin vergi dışında bıra-
kılmasına ilişkin önergenin
kabulünden sonra DYP'-
nin. ANAP ve RP ile işbir-
liği yaparak cami inşaatla-
n ve camilere yapılan yar-
dımlann da kültürel ve sa-
natsal yatmmlar gibi vergi
indirimi kapsamma alın-
masının sağlanması ger-
ginlikyarattı. Ortaklannın
"kendilerinden habersiz"
bu önergeyi getirmesine sı-
nirlenen CHP'liler, yeni
değişiklik önergeleri veril-
mesinin sürdürülmesine
• DYP'li Neyzat
Ercan, CHP'nin oy
verrneyeceğini
bildikîeri için
önergeyi tek
başfanna
hazıriadıklannı
beîirtirken ÇHP'li
Fuat Çay, hükümet
ortağım "RP'nin
peşine takılmak"la
suçladı.
serttepkı gösterdiler. TBMM Başkanvekı-
li Kamer Genç, tasanda yapılan bazı de-
ğişikliklerin laiklik ilkesine aykın olduğû-
nu söyledi.
Genç. "camiye gitme>en birçok vatan-
daşın vergisinin cami inşaatlarında kulla-
nıkuğını" belirterek, şunlan kaydetti:
"Önemli miktarda vergi kaçıracaklar.
Bundan sonra bunlann şirketleri devlete
hiç vergi vermeyecek, vergi kaçakçıuğı ya-
pacaklar. Zaten yurtlar nedeni\ le çok mik-
tardavergi kaçınyoriar. Bu değişiklikile ya-
sa} la vergi konusunda getirikn tüm iyileş-
tirmefcr yok edumiş oldu."
CHP Grup Başkanvekili Fuat Çay,
DYP'yi "RP'nin peşine talalmak"la suç-
ladı. DYP'-nin, oy ticareti uğruna daha ön-
ce de RP ve ANAP'la ittifak yaptığını be-
lirten Çay, "Amason35yü-
da görülmüştür ki bu tür
girişimler, DYP'ye oy ka-
zandırmamış aksine kay-
bettirmiş. ama RP'yi güç-
lendirmiştir" göriişünü sa-
\nndu. DYP Grup Başkan-
vekili Nevzat Ercan ise.
CHP'nin oy vermeyeceği-
ni bildikîeri için "habersiz"
önerge verdiklerini de anla-
tarak, laiklik konusunda
endişe edilmemesini istedi.
Ercan, "Kimse endişe et-
mesin, laikliğe bir şey ol-
maz. Türkiye'de tek başma cami yapora-
cak insan sayısı3-5'i geçmez" görüşünü sa-
vundu. Ercan, RP'nin çizgisine düştükle-
ri eleştirilerini ise şöyle yanıtladı:
"Din, RP'nin tekelinde değüdir. DYP,
inanan insanlara vönelik samimi bir iyileş-
tirmeyi yapmayı hedefliyor. Bu tür iyüeştir-
meleri sadece RP gündeme getirecek diye
bir şey söz konusu olamaz."
Bile bile lades
Deniz Kuvvetleri'nde gemi ahmıyla ilgili
skandal haberimiz, sivil ve askeri çevre-
lerde büyük yankı uyandırdı. "Dökün-
tü" olduğûnu açıkladığımız Kno.x türii
firkateynlerle ilgili olarak, Gemi Mü-
hendisi ve Uluslararası Gemi Dizayn
Uzmanı Erbil Serter AKSİYON'a a-
çıkladı: •Skandal Gemileri Bile Bile
Aldılar." Ayırca gemilerin Türki-
ye'ye getirilmesinde görev almış
bir astsubayın ilginç açıklamalan,
konuya yeni boyutlar kazandın-
yor.
Siyasi çevreler "Gemi Skanda-
lı"na nasıl tepki gösterdiler?
Genelkurmay'ın olayla ilgili a-
çıklamaları, AKSİYON'un
25. sayısında. AKSİYON'un
25. sayısını mutlaka okuyun. 13
Trilyon'luk "gemi skandah" olayını kaçırmaym.
AKSİYON, bayilerde.
AKSİYONI HAFTALIK HABER YORUM DERGISI I
CUMARTESI
YAZILARI
ATAOL BEHRAMOĞLU
Sevda ve Kavga Sözleri...
1965 yılının Ankarası'nda bir bahar günüydü. Fikir,
Kulüpleri Federasyonu'nun o sıradaSıhhiye'deki bü-,
rosundaydım. Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden bazı ar-
kadaşlanmız, yanlış anımsamıyorsam o sabah, bir
bildiri dağıttıkları suçlaması ya da benzer bir neden-'
le gözaltına alınmışlardı. Serbest bırakılacakları, fa-
kat işlemlerin birkaç saat daha sürebilecegi haberi'
geldi. Aralarında, sonradan ilk eşim olacak sevgilim'
de vardı. Federasyonun bürosundan çıktım. Kızı--
lay'dan geçerek o günlerde Küçükesat'ta bir arka-
daşla ortak tuttugumuz eve doğru yürüdüm. Anka-
ra'nın eşsiz güzellikteki ilk bahar günlerinden biriy-
di.23yaşındaydım. "£)önûşüm"dergisiniKızılayBul-;
van'nda anti-emperyalist sloganlar bağırarak sartı-
ğımız günlerdi... Yan bodrum olmakla birlikte pence-
resi bir arka avluya açılan odamda daktilomun başı-:^
na geçtim ve "Bir Gün Mutlaka'nın ilk dizeleri, ken-,
diliğinden, zorianmaksızın tuşlardan dökülüverdiler.'
"Bugün seviştim, yürüyüşe katıldım sonra I Yorgu-'
num, bahar geldi, siyah kullanmayı öğrenmeliyim
bu yaz... "Sonra yine zorlanmaksızın, kendiliğinden,-
o uzun şiir bir solukta yazılıp bitti... • J
• • • ' J
O günlerde Âşık Ihsani modası vardı. Bir silah gj-i
bi tuttuğu sazı, çarıklan ve renkli yün çoraplanyla'
sahneye çıktığında kıyamet kopuyor, "arkasından
baltasmı biledi" nakaratının her yinelenişinde yer ye-
rinden oynuyordu... Ben bu modayı yadırgayanlar-
dandım. Işçi Partisi'nin Atatürk Bulvarı üzerindeki'
Genel Merkezi'nde Mehmet Ali Aybar"ın, o sıralar-
da yeni çıkan kitabını Âşık Ihsani'ye "Halkımızın bü-
yük ozanına" ithafıyla imzalamasını nasıl yadırgadı-
ğımı bugünmüş gibi anırnsıyorum. (Amacım Ihsani'yi
rencide etmek değil. O günlerin havasını yansıtmak.
istiyorum.) Halkımızı seviyorduk, ama popülist değil-.
dik. Halktan yana, ama seçkinci bir sanatı savunu-,
yorduk. En modern arayışlarla en güncel yaşantılan;
birleştirmek çabasındaydık... Bizim için kavga sözü,
de sevda sözü de slogan değildi, hayatımızın için-'
den geliyordu; onlan birlikte yaşıyorduk. Ve şiirimize
birlikte giriyorlardı. Bu, organik bir bütünlüktü.
•••
Sonra siyasette olduğu gibi edebiyatta da 'iffet'
dönemi sona erdi. Kavga sözü de sevda sözü de sk>.
ganlaşmaya yüz tuttu. Fraksiyon edebiyatlan ve frak-
siyon şairleri türedi. Hayat ve sanat arasındaki orga-
nik ilişki çıkarcılann ve fırsatçıların tezgâhında örse-.
lendi, yozlaştırıldı, yapaylaştı. Yetenekli, sahici in-
sanlar ve şairler her zaman, her kuşakia vardı. On-i
lar sadece sevdayı ve kavgayı değil, kimi kez karşıt,
çelişik, tüm insani değerleri, durumlan, hayatlannda
da, şiiıierinde de organik bir bütünlük içinde yoğur-
mayı sürdürdüler. Fakat şiirde, müzikte, romanda, si-
nemada fırsatçı, popülist, yapay, slogancı eğilimler
hızla yaygınlık kazandı. Ve çoğu kez, kısır politik çı-
karlar, karyerizm ya da zevk düzeyi düşük pazarın
desteği ile bu tür ürünler hakikisinden çok daha faz-
la ilgi gördü...
...4-... * • •
İ r
' "•••-•••• '[
Sevda ve kavga sözleri birbirinden aynlmaz. özel-'
:
likle yüzyılımızda, birçok seçkın şairin, Neruda'nın,
Nâzım'ın. Mayakovski'nin, Ritsos'un, Eluard ya
da Aragon'un şiirlerinde bunun sayısız örneği var-
dır. Kavgayı ve sevdayı organik olarak yaşayan insa-
nın, bunları şiirinde, müziğinde birlikte yansıtmasın-
dan daha doğal ne olabilir? "Anlamsız söz" yoktur.
Kötü olan, yanlış ve çirkin olan, sözün yapay olarak,
yaşanmadan, duyulmadan ya da "birilehnin hoşuna
g/tmek"yahut da pazardan pay kapmak için kullanıl-
masıdır. Ve bu sadece kavga sözleri için değil sevda
sözleri için de geçerlidir... Günümüzün müziğinde ve
belki şiirinde de sahte sevda sözleri, sahte kavga
sözlerinden daha çok değil mi?
• • •
6O'lı yıllarda üniversite öğrencisi olmak dışında ne
yaptıkları pek de bilinemeyen, fakat "68 kuşağı" la-
fını dillerinden düşürmeyen bazı kuşakdaşlanmın
yapmacıklı "eski tüfek" tavırlanna hayret etmemek-
elde değil. "Geçmişlerinde", "aydıngibigörünmek",.
"bazı başkalannın hoşuna gitmek" için sahici olama-.
dıklanndan, kendileri gibi olamadıklanndan yakını-'
yorlar... Acaba bugün sahici olabilme şanslan var!
mı? Çünkü bu biraz da bir kişilik, bir yaradılış
sorunudur...
Dışişleri Bakanı Erdal înönü'nün
Çekiç Güç değerlendirmesi
'Gelişmelere
hâkim değiliz'
AMCAR.4 (Cumhuriyet
Bürosu) - Dışişleri Bakanlı-
ğı göre\ ındekı ıkı aylık ça-
lışmalannı değerlendiren
Erdal tnönü, Çekiç Güç'e
ilişkin bir soru üzerine
"Olaylann gelişnıesine hâ-
kim değüiz" açıklamasını
yaptı. Inönü. Türkiye-Irak
sınınnda değişiklik yapılma-
sınm söz konusu olmadığını
belirtirken Bağdat'a bu ko-
nuda resmı bır başvuru ya-
pılmadığını söyledi.
Inönü dün düzenledıği ba-
sın toplantısında, Dışişlen
Bakanlığı'na getınldikten
sonra geçen iki ay süresince
yaşanan gelişmelen aktardı.
Türkiye'nin, Irak'ın toprak
bütünlüğüne saygüı olduğû-
nu ve bölgede PKK'ye ba-
nnma şansı verilmemesı için
Kuzey Iraklı Kürt liderlerle
görüşmelerin sürdürüldüğü-
nü anlatan Inönü, Irak'a vö-
nelik Birleşmiş Milletler
ambargosunun kaldınlması
gereğınden söz etti. Toplan-
tıda, Batı Avrupa Bırliği.
Atina'da yapılan Karadeniz
Ekonomık Işbirlıği toplantı-
sı, Azerbaycan gezısı, Bos-
na-Hersek ziyareti ve bu te-
maslarda ele alınan konular
hakkında bilgi veren Inönü,
Ankara'da temaslarda bulu-
nan ABD heyeti ile Çekiç
Güç konusunun görüşüldü-
ğunü, ancak bir gelışmenin
olmadığını söyledi.
Inönü, "ABD ile sürdürü-
len görüşmelerde Çekiç
Güç'ün gitmesi \a da kalma-"
sı değil, hangi koşullaıia ka-t
lacağının görüşüldüğü anla-
şılıyor. Siz iktidara gelmeden
önce bu güce karşıydınız. Bu-.
lunduğunuz nokta\i nasıl de-
ğertendiriyorsunuz"sorusu-;
na şu karşılığı verdi:
"Bu, Meclis Genel Kuru-
lu'nda sorulan sorulara ben-'
ziyor. Sanınm orada da bu
soruya yanıt vereceği m.
Olaylar her zaman sizin iste-
diğiniz gibi gelişmiyor. Bu,
tutarsızlık değil. Gelişmelere
hâkim değiliz. Biz yine aynı
şeyi söylüyoruz, ama zaman
geçmesi gerekiyor."
ınönü, açıklamalan sıra->
sında espri yapmayı da ıh-,
mal etmedi. Bakü'ye gezisi
sırasında Ermenistan'a ge-
çiş için Türkiye'nin uzun sü-
redir kapalı tuttuğu H-50 ha-
va kondorundan geçtığıni-
anlatan tnönü, "Tabii hava—
da olduğu için koridor belli.
olmuyordu" dedi. Açıkla-*
malannın ardından kendisi-j
ne, "Bu anlatoldannız, hep-<
si daha önce bilinen şey ler-
di"değerlendirmesinde bu-
lunan gazetecıye, "Bilmedi-
ğimiz bir şeyi anlatmamız
mümkün değildir" yanıtını
veren Inönü, Ermenistan'a.'
yapılan hava koridoru jesti--
nin ardından olumlu geliş-
meler yaşanacağma inamyo-'
ruz derken, "Umuyoruz ke- •
limesinin konumu,' ınanıyo-
ruz'dan daha fazla" açıkla-,'
masını yaptı. J