22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 27 MAYIS 1995 CUMARTESf^ HABERLER Gürkan, Bağ-Kur'a destek istedi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bağ-Kur'un 10. Genel Kurulu dün sona erdi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Aydın Güven Gürkan, "Devlet katkısı sağlanmadan Bağ- Kur, bir sosyal sigorta kurumu sayılamaz" dedi. Genel kurulun kapanış konuşmasını yapan Gürkan, sosyal güvenliğin, sosyal devlet olmanın vazgeçilmez gereği olduğûnu vurgulayarak "Bu ülke, hepimizin içinde bulunduğu bır kayık. Bu kayığın kûreklerini hep birlikte çekeceğiz" diye konuştu. Audiotek uyarısı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Telekom AŞ, yurtdışından yaym yapan "audiotek" firmalanna ait özel telefon numaralannın aranması dunımunda uluslararası konuşma yapıldığı uyansında bulundu. Yetkililer. bu servislere yönelık alınan son önlemlerin, yurtiçinde faaliyet gösteren 900'lü hatlan kapsamadığmı bildirdi. Türk Telekom AŞ yetkilileri. yurtdışında faaliyet gösteren auiotek firmalanna ait özel telefon numaralan olan mesaj servislerinin, yurtiçinde hizmet veren 900'lü servislerle kanştınldığını bildirdiler. THYr indirimden yakındı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Hava Yollan'nın Olağanüstü Hal Bölgesi'ne yaptığı seferlerde, kamu görevlileri ve Türk Sılahlı Kuvvetleri (TSK) mensuplan için bilet fıyatlanna yüzde 50 oranında uyguladığı indirimin kurumu zarara soktuğu bildirildı. THY Genel Müdürlüğü, uğradığı gelir kaybının görev zaran olarak devlet tarafından karşılanmasını istedi. THY yöneticileri. TBMM KtT Komisyonu, bu kaybın Hazine tarafından karşılanması gerektiğini belirtirken, konunun Özelleştirme Idaresi Başkanlığı tarafından sonuca bağlanacağı bildirildi. Yargıtay'da saldırı davası • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargıtay 6. Ceza Dairesi üyeleri Mustafa Aydın ve M. Zeki Turan'ı, Yargıtay binası önünde önceki gün silahla yaralayan emeİdi asken yargıç Selahattin Necmioğlu"nun sorgulanması sürüyor. Ruh sağlığı bozuk olduğu için cezai ehliyeti bulunmayan Necmıoğlu'nun. yeniden hastaneye sevkine mahkemenin karar vereceği bildirildi. Olayı soruşturan Savcı Cahit Yahşi, sanığı doğrudan hastaneye göndermek için mahkemeye başvuracaklannı bildirdi. Jtyaz'danTMY tepkisi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümet ortakJannın üzerinde uzlaştığı Terörle Mücadele Yasası'nda değişiklik öngören tasanyı imzalamayacağı öne sürülen Devlet Bakanı Nevzat Ayaz, 8. maddenin kaldınlmasıyla bölücülüğün yasallaştınlmak istendiğini savundu. Ayaz. Türk Ocaklan Genel Merkezi'nce düzenlenen "Milliyetçilık ve Milliyetçilik Tarihi Araştırmalan Kongresi'nde yaptığı konuşmada."Meclis orada, koltuk hesabı mı yapacağız? Bundan sonra hayatımız feda olsun bu memlekete" dedi. Faili meçluıl raporu bekliyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Faili Meçhul Siyasi Cinayetleri Araştırma Komisyonu raporunun imzaya açılması, 4 haziran yerel seçimleri sonrasına kaldı. Nisan ayında tamamlanan rapor. DYP'li bazı komisyon üyelerinin, değişthrne girişimlerinde bulunmalannm ardından, hâlâ üyelerin imzasına açılmadı. Genelkurmayca çıkarılan dergideki bir yazıda nizami güçle yetinilemeyeceği savunuldu Ordu psıkolojık savaş istiyorANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Genelkurmay Başkanlığı ta- rafından yayımlanan "Silahlı Kuvvetter" adlı dergide, cumhu- riyetin temel niteliklerinin "geniş boyutlu bir suikast tertibine he- def" oldugu belirtildi. Yazıda, "Ülke çapında morai, küJtüreL psikolojik savunma ted- birierinin alınması büyük önem taşımaktadır. Düşmanın bu yön- deki çabalan iie yapûğı tahribat küçümsenmemelidir. Ozel savaşa • Genelkurmay Başkanlığı tarafindan yayımlanan "Silahlı Kuvvetler" adlı dergide, düşmanlann, başta medya aracılığıyla olmak üzere Türkiye'ye karşı "özel savaş" yöntemleri kullandığı belirtilerek bu çabalara karşılık verilmesi gerektiği vurgulandı. Dergide yer alan bir yazıda, "Özel savaşa karşı savunma, sadece nizami güçle ve ateşli silahla yürütülemez" dendi. karşı savunma, sadecenizami güç- le ve ateşli silahlarla v ürütüleınez" denildı. Silahlı Kuvvetler dergisinin 68. sayfasında Muzaffer Ozdağ im- zasıyla yayımlanan "Örtülü tsti- laya Karşı Etkin PsikolojikSavun- ma" başhklı yazıda, özel savaş yöntemlerini kullanmada dene- yimli "düşman karargâhlan- nın"silahh eylemlerden daha kap- samlı şekilde, medya aracılığıyla ulusal değerlere saldırdığına dik- kat çekildi. "Tehlikeyi, tertipçUeri, yardak- çılan teşhiste gecikme, gerekli ted- birleri almada kararsızlık göster- me; şekavet ve hıyaneti cüretlen- Anayasa Mahkemesi Gerekçeli karar şikâyet konusu EVİN GÖKTAŞ ANKARA- Adalet Ba- kanlığı Müsteşan Yusuf Kenan Doğan. kamu- oyunda kısaca "by- pass"diye bilinen, bakan- İığın üst düzey bürokrat atamalannda cumhurbas.- kanını devre dışı bırakan yasa ile ilgili gerekçeli ka- ran, aradan ıki yılı aşkın bir süre geçmesine karşın yazmadığı gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi üye- si A. Necdet Sezer'i baş- kanlığa şikâyet etti. Doğan, Anayasa Mah- kemesi Başkanlığı'nage- çen günlerde gönderdiğı yazıda. A. Necdet Se- zer'in görevini savsakla- dığını öne sürdü ve bu ne- denle hakkında yasal iş- lem yapilmasını istedi. Anayasa Mahkemesi, dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal ile ANAP Genel Başkanı Mesut Yıl- maz. 'by-pass yasası'nın iptali için Anayasa Mah- kemesı"ne dava açmış ve mahkeme de yasanın kıs- men iptaline karar ver- mişti. Mahkeme karannda, Cumhurbaşkanı "yürüt- menin başı"olduğu için. bu tür üst düzey bürokrat atamalannda devre dışı bırakılamayacağını hük- me bağlaınıştı KATLETTILE YILM Demokratik kirJe örgütierince de destekJenen kampanyada topianan imzalar TBMM'ye gönderflecek Gözaltında ölüme karşı kampanya İstanbul Haber Servisi - Sağlık-Sen Hasan Ocak ile Ayşenur Şimşekin katillerinin bulunup yargılanmast için imza kampanyası başlattı. Demokrasi Platformu'na üye çeşitli kitle örgüleri, Ocak ve Şimşek'in ölümlerinden güvenlik güçlerini sonımlu tutarak gözaltında kayıplara son verilene kadar mücadelelerini sürdüreceklerini açıkladılar. İstanbul Tabip Odası'nda dün düzenlenen basın toplantısına, çok sayıda kitle örgütü temsilcileri, Hasan Ocak'ın ağabeyi Hüseyin Ocak ile kayıp aileleri. katıldı. Toplantının başmda bir konuşma yapan Yol-Iş 1 No'lu Şube Başkanı Ercan Atmaca, kayıplar konusunda kamuoyunun duyarlı olması gerektiğini söyledi. Yurttaşlan kayıplar konusunda şahitliğe çağıran Atmaca. dün başlatılan imza kampanyasında topianan imzalann TBMM'ye gönderileceğini söyledi. Kayıplar için yapılan bir dakikalık saygı duruşundan sonra konuşan Sağık-Sen üyesi Songül Aytemur, "Ülkemizde Hasan Ocak'ın katii için 'Bu bir devlet ayıbıdır'diyebilen bir insan haklanndan sonımlu Devlet Bakanı var. Ancak bu sözleri söyleyenler söylediklerinin gereğini yapsınlar"dıye konuştu. Hasan Ocak'ın ağabeyi Hüseyin Ocak ıse yaptığı kpnuşmada, Türkiye'nin bir "pon's devleti" oldugunu söyledi. Ocak, milletvekili vebakanlann ise birer "kukla" olduklannı öne sürdü. Hasan Ocak olayının faili belli bir olay olduğûnu belirten Ocak, "Aneak devlet sistemli bir şekilde olayı gjzledi"dıye konuştu. Milli Savunma Bakanı Mehmet Gölhan sınırötesi operasyonu değerlendirdi: tldndbir ÇelikHarekâtı olmayacak KEMAL VTJRTERt ANKARA - Milli Savunma Ba- kanı MehmetGölhan, Kuzey Irak'a Çelik-1 Harekâtı"nda olduğu gibi çok sayıda askerle operasyon dü- zenleneceğini sanmadığını açıklar- ken "Özel tinı operasvonlanna ağır- hk verileceği doğrudur. 20 mart ön- cesîne kadar bu şekilde giriyorduk. Ancak PKK'nin orada yeniden top- Landığını saptarsak girmekten çe- küımeyiz" dedi. Genelkurmay Baş- kanhğî'nın, planlama aşamasında 6 haftayla sınırladığı Çelik 1 Hare- kâtı'nın öngörülen sürede bittiğini vurgulayan Gölhan. Irak sınınnın elektronik cihazlarla denetlenme- sinin güçlüğüne dikkat çekti. Milli Savunma Bakanı Mehmet Gölhan, "Son güvenlik toplanbla- nnda PKK've vönelik, özel timler- • Kuzey Irak'a yeni bir harekât düzenlendiği haberlerini doğrulamayan Gölhan, "bölgeye bir daha, Çelik-1 Harekâtı'nda olduğu gibi büyük mevcutla girileceğini sanmadığını" söyledi. le şok operasyonlar yapılmasımn ge- reğine işaret edildiği belirtilivor. Bu doğnı mu" sorusuna şu yanıtı ver- di: .. "Özel tim operasyonlanna ağır- lık verileceği doğrudur. 20 mart ön- cesine kadar bu şekilde giriyorduk. Ancak, PKK'nin orada yeniden toplandığını saptarsak girmekten çekinmeyiz. Zaten bugüne kadar öyle giriyorduk. 20 mart öncesinde böyle operasyonlar düzenleniyor- du. Bundan sonra bu kadar büyük mevcutla bölgeye bir daha gireceği- mizi sanmıyorum." Gölhan, Kuzey Irak'taki operas- yonun ardından alınması düşünülen güvenlik önlemleri içinde yer alan elektronik denetim mekanizmasını kurmanın zorluğuna değindi. Elektronik denetimin düz araziler- de mümkün olduğûnu dile geriren Gölhan, "Orada kullanılan aletler iniş ve çıkışlan denetleyemhor. Her iniş ve çıkışa cihaz ko>Tnanız gerek- B. Bu da fevkalade zor ve güç gö- rünmektedir. Her birinin başma adam koyacaksuıız. Suriye suun gi- bi degil orası" dedi. Milli Savunma Bakanı Gölhan, ABD'nin Yunanistan ve Türki- ye'ye Ege'de tatbikat yapılmaması konusunda görüş ilettiğine ilişkin haberlere karşın. kendilerine bu ko- nuda resmi bir yazı ulaşmadığını belirtirken planlı tatbikatlann erte- lenmesinın söz konusu olmadığını bildirdi. Gölhan, Çekiç Güç'ün görev süresinin yenilenmesi için ABD ile görüşmeleryapılacağına ilişkin so- ruya. "Çekiç Güç konusunun son Milli Güvenlik Kurulu toplantısın- da ele alınması beküyorduk, ama ele alınmadı" yanıtını verdi. Göl- han. Milli Güvenlik Kurulu toplan- tısında PKK militanlannın Yunan adalan üzerinden Türkiye'ye sıza- rak turizmı sabote etmeye çalışa- caklanna ilişkin duyumlann değer- lendirildiğini ve denetimlerin art- tınlmasının karara bağlandığını bil- dirdi. dirmiş. devletünizin içte ve dışta saygınlığını zedelemiştir" denilen yazıda, düşmanın. saldınlanyla ortak tarih ve değerlen bozmaya çalıştığı belirtildi. Medya aracıhğrvia Yazıda şu görüşler dile getinl- dı: "Düşmanuı bu yöndeki çabala- n ile yaptığı tahribat küçümsen- memelidir. Özel savaşa karşı sa- vunma sadece nizami güçle ve ateşli silahlarla yürütüle- mez. Devietimizin faaL etki- li bir psikolojik savunma teş- kilatı ve psikolojik savunma planı olmadığı hissedilmek- tedir." Yazıda. ortak değerlere medya aracılığıyla saldınl- dığına dikkat çekılerek •*Med>a>ı, milli eğirimi, ka- muoyunu. bozguncu düş- man propagandasına, etki ve denetimine açık bırakan millet, kendisi için Truva halkı benzeri bir akıbet ha- zırlamış olur" görüşü kay- dedildi. Mütareke dönemine gönderme Yazıda, ülkenin işgal al- tında bulunduğu dönemde- ki ışbirlikçilerin benzerleri- ne dikkat çekilen bölümde, şöyle dendi: "Cumhuriyetimizin ku- ruluş esaslanndan, Türk ta- rih ve kültür tezlerinden uzaklaşıp emperyaUst boz- guncu propagandanın işle- diği işbirlikçi, ajan unsurla- nn öğütlediği şekilde Türk halkının çok milletli bir top- lum olduğu savmı kabul et- mek, millet varlığumzın, bir- liğimizin sürekliliğini temin için katlanan fedakârlıklaru Kurtuluş Savaşı zaferlerimi- zin bütün semerelerini heba ederek \atanımızın kapıla- nnı Sevr suikastini hazırla- yan gasıp ve zalim güçiere açmak demektir. Yaşanan gün içinde med- ya baskısı ile milli iradeyi gevşetmek, Türk toplumu- nu şuur bulanıklığına düşü- rerek teslim almak isteyen çevrelerin büyük bölümü, menfaat itişki ve beklentüe- ri menşe, meslek ve meşrep- leri yönünden mütareke dö- neminde işgal altındaki > urt yörelerinde TBMM hükü- metine, Milli Mücadele'ye, Misakı Milli've karşı çıkan azınlık, levanten, kiralık iş- birlikçi unsurlardan pek farkh sayılmazlar." Psikolojik savunma Bölücü çabalara karşı et- kili psikolojik savunma ya- pılması önerilen Genelkur- may Başkanlığı'nca çıkan- lan dergide yer alan yazıda, bu konuda şu görüşler dile getınldi: "Bu tür sa\aşın asü hare- kât alanının dimağlar, yü- reklerolduğu, miDetlerarası mücadelenin psikolojik sa- vaş cephesinde mütareke ol- madığı belirgindir. Düşmanı çözmek, etkisiz kılmak, caydırmak, mütte- fik ve dost kazanmak, dost- luklan korumak, dosttan, müttefikten gelebilecek za- rarlardan korunmak. milli moral ve dayanışmayı güç- lendirmek için sürekli \ara- tıcı çaba gerektiği dikkatten kaçınlmamalıdır." TBMM BAŞKANVEKILI KAMER GENÇ; Cami indirimi ile vergi kaçınlacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM gündemini yaklaşık bir aydır işgal eden 5 ayn vergı yasasında değişiklik ön- gören 41 maddelik yasa tasansı, metne, vergilerde hac giderlerine muafiyet tanın- ması ve cami yapımına yapılacak yardım- lar için indirim sağlanmasma ilişkin mad- deler eklenerek 18'e karşı 164 oyla yasa- laştı. Hac giderlerinin vergi dışında bıra- kılmasına ilişkin önergenin kabulünden sonra DYP'- nin. ANAP ve RP ile işbir- liği yaparak cami inşaatla- n ve camilere yapılan yar- dımlann da kültürel ve sa- natsal yatmmlar gibi vergi indirimi kapsamma alın- masının sağlanması ger- ginlikyarattı. Ortaklannın "kendilerinden habersiz" bu önergeyi getirmesine sı- nirlenen CHP'liler, yeni değişiklik önergeleri veril- mesinin sürdürülmesine • DYP'li Neyzat Ercan, CHP'nin oy verrneyeceğini bildikîeri için önergeyi tek başfanna hazıriadıklannı beîirtirken ÇHP'li Fuat Çay, hükümet ortağım "RP'nin peşine takılmak"la suçladı. serttepkı gösterdiler. TBMM Başkanvekı- li Kamer Genç, tasanda yapılan bazı de- ğişikliklerin laiklik ilkesine aykın olduğû- nu söyledi. Genç. "camiye gitme>en birçok vatan- daşın vergisinin cami inşaatlarında kulla- nıkuğını" belirterek, şunlan kaydetti: "Önemli miktarda vergi kaçıracaklar. Bundan sonra bunlann şirketleri devlete hiç vergi vermeyecek, vergi kaçakçıuğı ya- pacaklar. Zaten yurtlar nedeni\ le çok mik- tardavergi kaçınyoriar. Bu değişiklikile ya- sa} la vergi konusunda getirikn tüm iyileş- tirmefcr yok edumiş oldu." CHP Grup Başkanvekili Fuat Çay, DYP'yi "RP'nin peşine talalmak"la suç- ladı. DYP'-nin, oy ticareti uğruna daha ön- ce de RP ve ANAP'la ittifak yaptığını be- lirten Çay, "Amason35yü- da görülmüştür ki bu tür girişimler, DYP'ye oy ka- zandırmamış aksine kay- bettirmiş. ama RP'yi güç- lendirmiştir" göriişünü sa- \nndu. DYP Grup Başkan- vekili Nevzat Ercan ise. CHP'nin oy vermeyeceği- ni bildikîeri için "habersiz" önerge verdiklerini de anla- tarak, laiklik konusunda endişe edilmemesini istedi. Ercan, "Kimse endişe et- mesin, laikliğe bir şey ol- maz. Türkiye'de tek başma cami yapora- cak insan sayısı3-5'i geçmez" görüşünü sa- vundu. Ercan, RP'nin çizgisine düştükle- ri eleştirilerini ise şöyle yanıtladı: "Din, RP'nin tekelinde değüdir. DYP, inanan insanlara vönelik samimi bir iyileş- tirmeyi yapmayı hedefliyor. Bu tür iyüeştir- meleri sadece RP gündeme getirecek diye bir şey söz konusu olamaz." Bile bile lades Deniz Kuvvetleri'nde gemi ahmıyla ilgili skandal haberimiz, sivil ve askeri çevre- lerde büyük yankı uyandırdı. "Dökün- tü" olduğûnu açıkladığımız Kno.x türii firkateynlerle ilgili olarak, Gemi Mü- hendisi ve Uluslararası Gemi Dizayn Uzmanı Erbil Serter AKSİYON'a a- çıkladı: •Skandal Gemileri Bile Bile Aldılar." Ayırca gemilerin Türki- ye'ye getirilmesinde görev almış bir astsubayın ilginç açıklamalan, konuya yeni boyutlar kazandın- yor. Siyasi çevreler "Gemi Skanda- lı"na nasıl tepki gösterdiler? Genelkurmay'ın olayla ilgili a- çıklamaları, AKSİYON'un 25. sayısında. AKSİYON'un 25. sayısını mutlaka okuyun. 13 Trilyon'luk "gemi skandah" olayını kaçırmaym. AKSİYON, bayilerde. AKSİYONI HAFTALIK HABER YORUM DERGISI I CUMARTESI YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU Sevda ve Kavga Sözleri... 1965 yılının Ankarası'nda bir bahar günüydü. Fikir, Kulüpleri Federasyonu'nun o sıradaSıhhiye'deki bü-, rosundaydım. Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden bazı ar- kadaşlanmız, yanlış anımsamıyorsam o sabah, bir bildiri dağıttıkları suçlaması ya da benzer bir neden-' le gözaltına alınmışlardı. Serbest bırakılacakları, fa- kat işlemlerin birkaç saat daha sürebilecegi haberi' geldi. Aralarında, sonradan ilk eşim olacak sevgilim' de vardı. Federasyonun bürosundan çıktım. Kızı-- lay'dan geçerek o günlerde Küçükesat'ta bir arka- daşla ortak tuttugumuz eve doğru yürüdüm. Anka- ra'nın eşsiz güzellikteki ilk bahar günlerinden biriy- di.23yaşındaydım. "£)önûşüm"dergisiniKızılayBul-; van'nda anti-emperyalist sloganlar bağırarak sartı- ğımız günlerdi... Yan bodrum olmakla birlikte pence- resi bir arka avluya açılan odamda daktilomun başı-:^ na geçtim ve "Bir Gün Mutlaka'nın ilk dizeleri, ken-, diliğinden, zorianmaksızın tuşlardan dökülüverdiler.' "Bugün seviştim, yürüyüşe katıldım sonra I Yorgu-' num, bahar geldi, siyah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz... "Sonra yine zorlanmaksızın, kendiliğinden,- o uzun şiir bir solukta yazılıp bitti... • J • • • ' J O günlerde Âşık Ihsani modası vardı. Bir silah gj-i bi tuttuğu sazı, çarıklan ve renkli yün çoraplanyla' sahneye çıktığında kıyamet kopuyor, "arkasından baltasmı biledi" nakaratının her yinelenişinde yer ye- rinden oynuyordu... Ben bu modayı yadırgayanlar- dandım. Işçi Partisi'nin Atatürk Bulvarı üzerindeki' Genel Merkezi'nde Mehmet Ali Aybar"ın, o sıralar- da yeni çıkan kitabını Âşık Ihsani'ye "Halkımızın bü- yük ozanına" ithafıyla imzalamasını nasıl yadırgadı- ğımı bugünmüş gibi anırnsıyorum. (Amacım Ihsani'yi rencide etmek değil. O günlerin havasını yansıtmak. istiyorum.) Halkımızı seviyorduk, ama popülist değil-. dik. Halktan yana, ama seçkinci bir sanatı savunu-, yorduk. En modern arayışlarla en güncel yaşantılan; birleştirmek çabasındaydık... Bizim için kavga sözü, de sevda sözü de slogan değildi, hayatımızın için-' den geliyordu; onlan birlikte yaşıyorduk. Ve şiirimize birlikte giriyorlardı. Bu, organik bir bütünlüktü. ••• Sonra siyasette olduğu gibi edebiyatta da 'iffet' dönemi sona erdi. Kavga sözü de sevda sözü de sk>. ganlaşmaya yüz tuttu. Fraksiyon edebiyatlan ve frak- siyon şairleri türedi. Hayat ve sanat arasındaki orga- nik ilişki çıkarcılann ve fırsatçıların tezgâhında örse-. lendi, yozlaştırıldı, yapaylaştı. Yetenekli, sahici in- sanlar ve şairler her zaman, her kuşakia vardı. On-i lar sadece sevdayı ve kavgayı değil, kimi kez karşıt, çelişik, tüm insani değerleri, durumlan, hayatlannda da, şiiıierinde de organik bir bütünlük içinde yoğur- mayı sürdürdüler. Fakat şiirde, müzikte, romanda, si- nemada fırsatçı, popülist, yapay, slogancı eğilimler hızla yaygınlık kazandı. Ve çoğu kez, kısır politik çı- karlar, karyerizm ya da zevk düzeyi düşük pazarın desteği ile bu tür ürünler hakikisinden çok daha faz- la ilgi gördü... ...4-... * • • İ r ' "•••-•••• '[ Sevda ve kavga sözleri birbirinden aynlmaz. özel-' : likle yüzyılımızda, birçok seçkın şairin, Neruda'nın, Nâzım'ın. Mayakovski'nin, Ritsos'un, Eluard ya da Aragon'un şiirlerinde bunun sayısız örneği var- dır. Kavgayı ve sevdayı organik olarak yaşayan insa- nın, bunları şiirinde, müziğinde birlikte yansıtmasın- dan daha doğal ne olabilir? "Anlamsız söz" yoktur. Kötü olan, yanlış ve çirkin olan, sözün yapay olarak, yaşanmadan, duyulmadan ya da "birilehnin hoşuna g/tmek"yahut da pazardan pay kapmak için kullanıl- masıdır. Ve bu sadece kavga sözleri için değil sevda sözleri için de geçerlidir... Günümüzün müziğinde ve belki şiirinde de sahte sevda sözleri, sahte kavga sözlerinden daha çok değil mi? • • • 6O'lı yıllarda üniversite öğrencisi olmak dışında ne yaptıkları pek de bilinemeyen, fakat "68 kuşağı" la- fını dillerinden düşürmeyen bazı kuşakdaşlanmın yapmacıklı "eski tüfek" tavırlanna hayret etmemek- elde değil. "Geçmişlerinde", "aydıngibigörünmek",. "bazı başkalannın hoşuna gitmek" için sahici olama-. dıklanndan, kendileri gibi olamadıklanndan yakını-' yorlar... Acaba bugün sahici olabilme şanslan var! mı? Çünkü bu biraz da bir kişilik, bir yaradılış sorunudur... Dışişleri Bakanı Erdal înönü'nün Çekiç Güç değerlendirmesi 'Gelişmelere hâkim değiliz' AMCAR.4 (Cumhuriyet Bürosu) - Dışişleri Bakanlı- ğı göre\ ındekı ıkı aylık ça- lışmalannı değerlendiren Erdal tnönü, Çekiç Güç'e ilişkin bir soru üzerine "Olaylann gelişnıesine hâ- kim değüiz" açıklamasını yaptı. Inönü. Türkiye-Irak sınınnda değişiklik yapılma- sınm söz konusu olmadığını belirtirken Bağdat'a bu ko- nuda resmı bır başvuru ya- pılmadığını söyledi. Inönü dün düzenledıği ba- sın toplantısında, Dışişlen Bakanlığı'na getınldikten sonra geçen iki ay süresince yaşanan gelişmelen aktardı. Türkiye'nin, Irak'ın toprak bütünlüğüne saygüı olduğû- nu ve bölgede PKK'ye ba- nnma şansı verilmemesı için Kuzey Iraklı Kürt liderlerle görüşmelerin sürdürüldüğü- nü anlatan Inönü, Irak'a vö- nelik Birleşmiş Milletler ambargosunun kaldınlması gereğınden söz etti. Toplan- tıda, Batı Avrupa Bırliği. Atina'da yapılan Karadeniz Ekonomık Işbirlıği toplantı- sı, Azerbaycan gezısı, Bos- na-Hersek ziyareti ve bu te- maslarda ele alınan konular hakkında bilgi veren Inönü, Ankara'da temaslarda bulu- nan ABD heyeti ile Çekiç Güç konusunun görüşüldü- ğunü, ancak bir gelışmenin olmadığını söyledi. Inönü, "ABD ile sürdürü- len görüşmelerde Çekiç Güç'ün gitmesi \a da kalma-" sı değil, hangi koşullaıia ka-t lacağının görüşüldüğü anla- şılıyor. Siz iktidara gelmeden önce bu güce karşıydınız. Bu-. lunduğunuz nokta\i nasıl de- ğertendiriyorsunuz"sorusu-; na şu karşılığı verdi: "Bu, Meclis Genel Kuru- lu'nda sorulan sorulara ben-' ziyor. Sanınm orada da bu soruya yanıt vereceği m. Olaylar her zaman sizin iste- diğiniz gibi gelişmiyor. Bu, tutarsızlık değil. Gelişmelere hâkim değiliz. Biz yine aynı şeyi söylüyoruz, ama zaman geçmesi gerekiyor." ınönü, açıklamalan sıra-> sında espri yapmayı da ıh-, mal etmedi. Bakü'ye gezisi sırasında Ermenistan'a ge- çiş için Türkiye'nin uzun sü- redir kapalı tuttuğu H-50 ha- va kondorundan geçtığıni- anlatan tnönü, "Tabii hava— da olduğu için koridor belli. olmuyordu" dedi. Açıkla-* malannın ardından kendisi-j ne, "Bu anlatoldannız, hep-< si daha önce bilinen şey ler- di"değerlendirmesinde bu- lunan gazetecıye, "Bilmedi- ğimiz bir şeyi anlatmamız mümkün değildir" yanıtını veren Inönü, Ermenistan'a.' yapılan hava koridoru jesti-- nin ardından olumlu geliş- meler yaşanacağma inamyo-' ruz derken, "Umuyoruz ke- • limesinin konumu,' ınanıyo- ruz'dan daha fazla" açıkla-,' masını yaptı. J
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle