Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET
OLAYLAR VE GÖRÜŞLER
27 MAYIS 1995 CUMARTESİ
27 Ma^ıs ve Yüksek Adalet Divanı
Yüksek Adalet Divanı, hıçbırşeKilde bır devrım mahkemesı
gıbı çalışmamıştır Mahkeme^roluşturan yargıçlar arasında,
devnmden yana olanlar bulunduğu gıbı 27 Mayıs'ı
benımsemeyenler de vardı. Ama, kararlarda bu duygular
kesınhkle etkılı olmamıştır
H. BASRİ ÂKGÎRAYHukukçu
2
7 Mayıs 1960 Devnmı'yle cılan ıçmde vapılan 1946 genel seçım-
oluşan ıktıdar kuşkusuz ey- lennden sonra toplanan Demokrat Partı
lemsel(fıılı)bırıktıdardı Ey-
lemsel ıktıdarlann yasal sa-
yilmadiğı da bılınen bır ger-
çektır Ama, bılınmesı gere-
ken bır başka gerçek daha vardır kı her
yasal ıktıdar da yasal (meşru) değıldır
Başka bırdeyışle, eylemsel ıktıdarlar ya-
sal olamaz, ama yasal (meşru) olup ol-
madıklan tartışılabılır
Gerçekte değerlı hukukçu rahmetlı
hoca Prof Dr Tank Tunaya'nın dedığı
gıbı "Meşruluk,kurulu hukuk duzenı'ne
gore saptanamaz. Mesruluk. belirfi bir
zaman ıçınde, bır toplumun doğai olarak
yaşattığı hukuk fiknne, gerçekleştırmek
istediği bır hukuk dflzenine gore saptana-
bilir.'\ 1) Bu nedenle vasallığını (meşru-
ıyetını) yıtırmış bır ıktıdara karşı olgula-
nan e> lemsel ıktıdarlar da meşru olarak
kabul edılebılır Nıtekım, bu bılımsel go-
ruş, 27 Mayıs Devnmı 'yle duşurulen De-
mokrat Partı ıktıdan yönetıcılennce de
kabul edılmıştır
Gerçekten demokrasıye ve onun ge-
reğı çok partılı Mvasal yaşama geçış san-
2 Kongresı'nde, bır "Husumed AndT
kabul ederek CHP ıktıdanna karşı "Ih-
tilal hakkınT kullanabıleceğını duyur-
muştur Boylece, koşullann oluştuğu or-
tamlarda ıhtılalın ya da e> lemsel ıktıda-
nn meşruıyetı kabul gormuştur
lşte, 27 Mayıs boyle bır hukuksal ge-
rekçeye dayanarak olgulanmıştır 28 Ma-
vıs sabahı. DP lı \atandaşlann da ıçınde
bulunduğu coşkulu hattt kıtlelennce ov-
gu ıle karşılanmış olduğu duşunulurse
hareketın, eylemsel, ama yasal olduğu
savunulabılır
Aslında devnmın kendı hukukunu
bırlıkte getırmesı gerekırken 27 Mayıs
Devnmı ıle oluşan Milli Bırlik Komite-
si'nın "...Bir ihtilal hukuku yaratma yo-
luna gitmevip koyduğu ılkelerin yanı sı-
ra, eski hukuku saklı tutmasır
'(2) da bu
kabul edılebılırlığı guçlendırmektedır
27 Mayıs Devnmf nın getırdığı yenı
kurumlardan bın ve belkı de en önemlı-
sı, halk dılınde Yassıada Mahkemesı ola-
rak anılan, Yüksek Adalet Drvam'dır 18
Hazıran 1960 gunlu geçıcı bır yasa ıle
oluşturulan bu yüksek mahkeme, Bakan-
lar Kurulu nun, adlı, asken ve ıdan yar-
gı uyelennden onereceğı adaylar arasın-
dan, MKB'ce seçılen bır başkan, 8 asıl
ve 6 yedek uyeden oluşuyordu Mahke-
mede, bır başsavcı ıle veten kadar sa\cı
yardımcısı gorevlendınlmıştı
Kuruluş Yasası'nın 6 maddesıne gore
Yüksek Adalet Divanı (YAD) devnmle
duşurulen Cumhurbaşkanı, Başbakan ve
bakanlar ıle eskı ıktıdar mensuplan v e
bunlann suçlanna katılanlan yargılamak
ıçın yetkılendınlmıştı
Yüksek mahkemenın bu yapısına ba-
kıldığında 1924 Anayasası'ndakı aynı
yetkılerle donatılmış Dıvan-ı Âlı ve 1961
ve 1982 anayasalannda ver alan Anaya-
sa Mahkemesı ıle yapısal bır berzerlık
gorulecektır
Gerçekten, 27 Mayıs Devnrru'y le olu-
şan ıktıdar, eylemsel bır ıktıdar ve onun
getırdığı YAD bırdevnm mahkemesı ıdı,
ama bu ıktıdarda kralın ölûm cezasını sı-
lah soru ıle ımzalatacak ne bır Cromwel
vardı ne de boyle bır baskıya boyun eğe-
cekyargıç NeFransız Devnmı nıngı-
yotın savcısı olarak un >apan, sonunda
kendısı de gıy otınde can \ eren unlu sav -
cı FouquJerTen\iDevardı nedebırkaç sa-
atte yüzlerce ınsanı olume mahkûm eden
stadyum mahkemelen
YAD'ın, bır devnm sonucu oluşturu-
lan olağanustu bır mahkeme olduğu kuş-
kusuzdur Ne \ar kı bu olağanustu mah-
keme, hıçbır karannda hukuk dışı bır tu-
tum ıçınde olmamıştır Bır devnm mah-
kemesının bu denlı hukuksal kalması da
aslında olağanustudur Ve hele, bu yuk-
sek mahkemeyı, 12Eyulaskerivönetimi-
nin oluşturduğu asker ağırhldı mahke-
meler'le karşılaştırdığımız zaman ılkıru
yadırgama> a olanak yoktur Bu ıkı mah-
kemenın yargılamalannda. vargıç ve sa-
vunman olarak bulunmuş bır meslek
adamı kımlığı ıle bu saptamayı vurgula-
mayı jennde bır görev sayıyorum
Gerçekten, YAD'ın görev suresı ıçın-
de, donemın ıktıdar adamlan ya da baş-
kaca kışı ve kuruluştan, en kuçük bır one-
n, uyan ya da yonlendırme olgulanma-
mıştır Kararlar, bılımsel ve yargısal go-
ruş ve ınançlar ışığında, çok yanlı tartış-
malar v e ırdelemeler sonunda alınmıştır
Uç olum cezası dışında bır tek karann
oybırhğı ıle alınmamış olması, bu savı-
mızın somut kanıtlanndandır
Ozellıkle kararlara katılan bır sayın
yargıcın"_Bizleruzunvü]aryaşamunı-
n adalet uğruna adamış hâkımlenz. Bu-
gün bir ihtilal mahkemesınde gorev lendi-
rildık. Ama bız, ne ıhtılalcıvız ne de ıhtı-
lalın baltası. Onemlı olan bır mahkeme-
de hakça o> verebümekîir'' sozlen, yuk-
sek mahkeme > argıçlannın ne denlı mes-
leksel duyarlılık ıçınde olduklannı gös-
termektedır Yargılamalar sırasında ılk
gunlenn heyecanı ıle yapılan bır bolum
usül hatalan ve yargıçlıkla bağdaşmayan
bırkaç gereksız soz, kararlara etkılı olma-
mıştır Yüksek Adalet Divanı, hıçbır şe-
kılde bır devnm mahkemesı gıbı çalış-
mamıştır Mahkemeyı oluşturan yargıç-
lar arasında, devnmden yana olanlar bu-
lunduğu gıbı, 27 Mayıs ı bemmsemeyen-
ler de vardı Ama, kararlarda bu duygu-
lar kesınhkle etkılı olmamıştır Değerlı
yargıçlar, yasalara ve vicdanlannın sesı-
ne gore o> vermışlerdır Aslında olum
cezalannın uygulanması ayn tutulursa
dıvanın verdığı kararlar, kamu vıcdanını
da rahatsız etmemıştır
Sonuç: Yüksek Adalet Divanı, on yıl-
lık bır donemın ıktıdannı vargılamıştır
Mahkemenın yapısı v e kararlan, şu v a da
bu bıçımde tartışılabılır On yıllık bır ık-
tıdann tum hata ve sevaplannı tek tek
yargılavıp bır karara varmak olanaksız-
dır Ama, bır karşı cephevarmış gıbı Va-
tan Cephelen yaratıp toplumu duşman
cephelere bölmenın Tahkıkat Komıs-
yonlan kurmak suretıyle anayasaya kar-
şı olmanın olumsuz sonuçlannı bugun
urkuntü ıle ızledığımız, ezanı Arapçaya
donuşturup ımam-hatıp okullan Kuran
kurslan açmanın, her bın aydınlanma
devnnın meşalesı olan \taturkdevnm-
lennı, vararlı, zararlı olarak aynma tabı
tutmafıın cezasız kalması da duşunule-
mez
27 Mayıs ve onun getırdığı Yüksek
Adalet Divanı bu olgulann ışığında ır
delenmelı ve sağlıkh bıryargıya vanlma-
hdır
(1) Prof Tank Zafer Tunaya, "Sıyası
Müesseseler ve Anayasa Hukuku" S
322
(2) Aynı yapıt S 565
ARADABIR
Prof.Dr. ŞEVKET RUACAN
Hacettepe Tıp Fakultesı
Tüpkiye'de Araştırma
Enstitüleri
8 Mayıs 1995 tanhınde "Olaylar ve Goruşler" sutun-
lannda Sayın Prof Dr A. Yüksel Bozer'ın "2547 Sayı/ı
Yasada Enstıtuler" başlığı altında başlattığı tartışma ıle
ılgıiı olarak bazı goruşlenmı belırtmek ıstenm
Sayın Bozer, yururlukte olduğu bıçımıyle 2547 sayılı
yasada enstıtu kavramında bır karmaşa olduguna dıkkatı
çekmektedır Gerçekten de tek bır bılım dalına dayan-
mayan Ataturk ilkelen ve Inkılap Tanhı Enstrtulerı gıbı
enstıtulen, sadece lısansustu eğrtırnı duzenleyen, Sosyal
Bılımler ya da Sağlık Bılımlen Enstıtulennı ve ozel bır
alanda ılen araştırma ve egıtım amacı ıle kurulmuş Nuk-
leer Bılımler ya da Kardıyolojı Enstıtulennı aynı temel
çerçeve ıçınde toplamanın yanlışlığı açıktır Ancak Sayın
Bozer'ın dekanlıklara bağlanmasını ongorduğu ve "bır
bılım alanında dennlığıne ve genışlığıne çalışmalar ve
araştırma/ar yapmak uzere kurulan" bu son gruptakı
enstıtuler hakkındakı bazı goruşlenne katılamadığımızı
belırtmek zorundayız 21 yuzyıla gırerken tum dunya ıle
bılım ve teknolojık yanşa hazırlanan Turkıye'nın en buyuk
eksıklıklen arasında ust duzeyde araştrma ve gelıştırme
yeteneğıne sahıp kurumlann yetersızlığı bulunmaktadır
Bu nıtelıktekı kurumlar araştırma ve gelıştırme
çalışmalannın yurutulebıleceğı ortamları sağlamak yanı
sıra ılerı egıtım olanaklan da sunmalıdır Daha da onem-
lısı, bu kuruluşların gunumuzde ust duzey araştırma
etkınlıklerının gerektırdığı çok dallı (multıdısıplıner)
çalışma sıstemmı yenne getırecek koşullan sağlamasıdır
Örneğın, çağdaş bır kanser enstıtusunde sadece kanser
tanı ve tedavısı konusunda uzmanlaşmış hekımlenn bu-
lunması yeterlt olamaz Boyle bır enstıtude bıyokımya-
cılar, molekuler bıyologlar genetıkçıler ımmunologlar,
fizıkçıler epıdemıyologlar, farmakologlar psıkologlar, re-
habılrtasyon uzmanları egıtımcıler, ıstatıstıkçıler ve daha
bırçok dalda uzmanlaşmış elemanlann da gorev yap-
ması gerekır Dolayısıyla boyle bır kuruluş "yüksek
duzeyde gelışme gostermış bır anabılım dalı" ıle aynı
kategon ıçınde duşunulemez Bır fakulte ıçınde lısans ve
lısansustu egıtım yanı sıra belırlı rutın ışlevlen (fonk-
sıyonlan) ustlenen anabılım dalları ıle ulke capında
gıderek uluslararası duzeyde ılen araştırma ve egıtım
ıçın donanmış enstıtulenn kuruluş ve ışleyışlennde buyuk
farklılıklar olması kaçınılmazdır Aynca bugun yururluk-
te olan unıversıte sıstemımız ıçınde anabıhm dallanmızda
farklı uzmanlık dallanndan elemanlara kadro verı-
lebılmesı başka bır deyışle multıdısıplıner çalışma-
araştırma sıstemının yerleştınlebılmesı olanağı yoktur
Hemen tum gelışmış ulkelerde bu sozu edılen nıtelıkte
araştırma kurumlan (enstıtuler) bulunmaktadır ABD'de
Ulusal Sağlık Enstıtulen, Almanya'da Max Planck En-
stıtulen bu kuruluşlann en çağdaş orneklendır Araştırma
enstıtulen kımı ulkelerde unıversıtelere kımılennde ıse
değışık devlet kurumlanna bağlı olarak çalışmaktadır
Turkıye'de bu tıptekı kuruluşlann unıversıteler ıçınde yer
almasının bırçok yonden daha uygun olacağı açıktır
Özetle, ozel dallardakı araştırma enstıtulen çokdallı
(multıdısıplıner) çalışma duzenıne uygun bıçımde kadro-
mekân-butçe olanaklan ıle donatılarak yıne rektorluklere
bağlı duzende çalışmalıdır Çunku bunlar tek anabılım
dalı, hatta tek bır fakultenın çalışma alanı ıle
sınırlandınlamayacak kuruluşlardır Turkıye ıkıbınlı yıllara
doğru on bın nufus başına bugun 7 olan araştıncı sayısını
15'e çıkarmak ve unıversıtelere bağlı ılen araştırma
merkezJen (centers of excellence) kurmak zorunluluğunu
duymaktadır Bu amaçlara yonelık en uygun kuruluşlar
araştırma enstıtulerıdır ve onlan en etkılı duzeye
ulaştırmak ıçın yasal ve ıdan onlemler alınmalıdır
Milletvekili sayısı arttınlamaz
Bır mılletvekılının ulusa mal oluşu çok pahalı olduğundan, milletvekili
sayısını arttırmak, tıpkı ıl sayısını arttırmak gıbı bır sıyasetçı
savurganhğı olacaktır
RAHMİKUMAŞ Hukukçu, Esh Trabzon Milletvekili
sı Mebusanı'ndan Ankara'ya gelme olanağı bu-
lunanlara da mebusluk yolu açık tutulmuştur An-
kara'nın Ulus yoresındekı Ittıhat ve Terakkı ya-
pısında toplanan bu meclısın donem suresı ıçın-
de ulaştığı mebus sayısı 451 olarak gorulmekte-
dır 1921 Anayasası "BMM vilâvetler halkınca
muntehep (seçibniş) azadan murekkeptır" (m. 4)
dıyerek lıvalan kaldınr 1923 yılında çıkanlan
320 sayılı yasada "Her yirmi bin nufusu zükur-
da bir nefer olmak uzere" mebuslann belırlene-
ceğı yazılmaktadır Osmanlı tmparatorluğu'nda
her ellı bın erkeğe bır mebus seçılırken yenı Tur-
kıye devletınde her yırmı bın erkeğe mılletvekı-
lı seçılmesı ılgı çekıcıdır Hem ımparatorluk par-
çalanmış, toprak yıtınlmış hem de erkek nufus sa-
vaş nedenıyle kınma uğramıştır Buna karşın
1923'te 287 1927'de 316, 193 Tde 317 mebus
gorülmuştür 1924 \navasası ise "TBMM, özd
yasasına gore uhısça seçilmış millervekillerinden
kurulur" (m 9) dıverek TBMM uve savısını va-
saya ve nufusa bağlı kılmıştır 5 Aralık 1934 gu-
nü çıkanlan 2598 sayılı yasa ıle "TBVfM uveleri
Turkhe Devieti halkından her kırk bin nufusta bir
kışi olmak uzere seçılır" (m 1) kuralı getınlerek
kadınlara da seçme v e seçılme hakkı tanınmıştır
Kadınlar milletvekili sayısını belırlemedeerkek-
lergıbıgozonunealındığından 1935 seçımlenn-
de 399 olmuştur TBMM uye tam sayısı 1954 se-
çımınde milletvekili sayısı 541, 1957'de ıse en
yüksek savı olan 610 a ulaşmıştır
"Her Atina'lı yurttaş, bir Sokrat olsaydı bile,
Atina Meclisi, yine de bir kuru kalabalık olurdu".
B
ır ulkede yasama kurumunun uye
sayısı ıkı turlu belırlenmektedır
Bınncı yontemde, o ulkenın ana-
yasa >a da temsikılikk Ugüi yasa-
sındamilletvekili sayısı açıkçaya-
zılır bu durumda yasama temsılcı
sayısı değışmezdır Ikıncı vontemde ıse her bellı
bır kışı sayısına bır temsılcılık venlır, bu yakla-
şımda da milletvekili sayısı değışkendır 1961 yı-
lından once ulkemızde bu yaklaşım geçerlıydı
Bugunse >asama kurumu uye tam savısı değış-
mezdır son 24 yıl ıçınde
Ulkemızın sıyaset bılımı ya da anayasa huku-
ku dalındakı oğretım uyelen, tlhan Arsel dışın-
da, bu soruna > ayımlannda yer vermemış durum-
dadır Onlu anayasacılanmızın hıçbın bu sorun
uzennde durmaya değer gormemışlerdır tlhan
Arsel( 1) ıse soruna değınmekle ne denlı ongoru-
lu olduğunu gostermıştır Bu yazının başına ko-
nan sözu Arsel'ın yollamada bulunduğu yayım-
dan aldım ABD kuruluşunda anayasa çalışma-
lanna onemlı katkılar sağlayan Alexander Ha-
milton, John Ja> veJamesMadisonun unlu The
Federalıst adındakı ortak yayımının TBMM K.ı-
taplığı nda Fransızca baskısını (1902-Pans), Ulu-
sal Kıtaplık ta da tngılızce baskısını (1937- Nevv
York) buldum Burada 55 sıra sayılı vazıda \BD
TemsılcılerMeclısı'nın{TheHouscofReprasan-
tathes)toplam uye sayısı tartışılırken
u
Had even
Athenıan citizen bean a Socrates, every Athenıan
assembly Hould srill have been a mob" (sayfa
361) yazıldığını goruvonız lngılızce tümcenın
Turkçe anlamı yazının başında bulunuyor
Şu sıralar TBMM Anayasa Varkuruîu gunde-
mınde bulunan anayasa değışıklık onergesının
onemlı bır bolumunu de TBMM uye tam sayısı-
nın 600'e (Anayasa altyarkurulu yazanağına go-
re 550) çıkanlması oluşturmaktadır Turkıye
Cumhunjetı nın milletvekili sayısmın arttınlma-
sını doğru olmadığını ırdelemek ıçın hem anaya-
sa geçmışımıze hem de Batı'nın bellı başlı ulke-
lennın vaklaşımına başvurdum
1876-1961 dönemi
Bu donemde 18
7
6 Anayasası ılk vazılı belge-
dır "Heveti Mebusanın nıiktarı âzası tebaai Os-
manıye'den her ellı bın nufus zukurda bır nefer
olmak itibarhle tertip olunur" (m 65) dıye ya-
zan bu anayasanın uygulandığı dönemde, Os-
manlı Imparatorluğu'nda seçım bolgesı sayısı
126 olduğu halde ılk mechste 115 uye vardı II
Meşrutıyet donemınde dort genel seçım yapıl-
mış ve bu donemın meclıslennde toplam 1054
mebus gorulmuştur(2) 23 Nısan 1920 Meclısı
ıçın Anadolu ve Rumelı Mudafaaı Hukuk Cemı-
yetı Temsıl Kurulu Başkanı Mustafa Kemal Pa-
şa 19 Mart 1920 gunu
u
lllere, bağımsız sancak-
lara ve kolordu komutanhklarına" bır genelge
gondererek her sancaktan (lıva) beş uye seçılme-
sını ıstemıştır (m 4) (3) Aynca Osmanlı Meclı-
1961-1995 dönemi
1961 Anayasası, milletvekili sayısını değışmez
kılmıştır (m 67) Ancak bu anayasa ıle Cumhu-
nyet Senatosu adı altında ıkmcı meclıs kuruldu-
ğundan, 1961-1980 arasında en kalabalık yasa-
ma temsılcısı dönemıru yaşadık 1982 Anayasa-
sı'nı yapanlar, 1961 'ın her kuralını bozmayı be-
cen saydıklanndan, mılletvekılı sayısını yıne de-
ğışmez bırakmışlar, ama 400 olarak gostermışler-
dır(m 75) TurgutOzal ınonculuğûyle 1987'de
bu sayı 450'ye yukseltılmıştır
Bati'da dunım nasd?
Batı ulkelennden ornekler alırken ıkıncı mec-
hs olayını goz onune almayacağız Bızde de ıkın-
cı bır meclıs kurmav a çahşılsa sorun başka bır nı-
telık kazanır Koskoca ABD'de bıle en yetkılı
meclıs konumundakı Senato nun 100 uyesı var-
dır Oyle kı 18 mıl>on nufuslu Nevv York eyaletı
de ıkı senatör seçer, 1 mılyon dolayında nufusu
olan Nevada eyaletı de ABD Temsılcıler Meclı-
sı uye tam sayısı 1929 yılındakı bır Kongre kara-
nyla 435 olarak saptanmıştır Bu karar anayasa
geçerlığındedır Yunanıstan'da anayasa gereğı
mılletvekılı sayısı 300"dur Ama Italya'da anaya-
sa buyruğu olarak her seksen bın nufus ıçın bır,
Belçıka'da ıse her kırk bın kışıye bır mılletvekılı
seçıleceğı kuralı vardır
Batı'da yasama kurumu uyelennı yasayla be-
lylenen ulkelenn başında > azılı anayasası olma-
yan Buyuk Britanya ve Kuzey trlanda Birleşik
Kralhğı gelmektedır 516'sı Ingıltere, 71'ı tskoç-
ya, 36'sı Galler ve 12'sı Kuzey Irlanda'nın olmak
uzere 635'tır mılletvekılı sayısı Fransa'daysa
485'tır Almanya'da ıse Bundestag'ın mılletvekı-
lı sayısı bırleşmeden önce 518 ıken bugün 662'dır
Yurttaşlar yasamızı aldığımız îsvıçre'de Federal
Yasa ıle Ulusal Konsey'ın üye sayısı, Fınlandı-
ya'dakı gıbı 200'dur Yasama kurumu uye sayıla-
nnı yasayla behrleyen ülkelerden bın de Japon-
va'dır Hındıstan'da Halk Meclisi(LokSabha)489
uvelklir.
SONUÇ 1) Nüfus acısından: Şu ankı nufüsu-
muza gore yaklaşık YUZ YİRMİ BEŞ BtN kışı-
ye bır mılletvekılı duşmektedır Busayı 250 mıl-
yon nufuslu olarak duşunduğumuz ABD'de yak-
laşık ALTI YÜZ BtN kışıye bır mılletvekılı, Al-
manya ve Fransa'da her YÜZ YİRMİ BtN kışı-
ye, lngıltere'de her DOKSAN BtN kışıye, Yuna-
nıstan'da ıse her OTUZ BEŞ BtN kışıye bır mıl-
letvekılı olarak gorûlur Goruluyor kı nufus ba-
kımından mılletvekılı sayısıyla kurulan oran hıç
de kuçumsenecek gıbı değıldır Ama bu konuda
bılerek yorum yapılmalıdır TBMM'nın bır ust
duzev yetkılısı bana Hındıstan'da 100 mıllerve-
kılı olduğunu soyleyınce şaşırdım durumu araş-
tıracağımı soyledım Yalnız Ana Bntanıca da bu
yonde bılgı buldum (Cılt II sayfa 86) Halk
Meclısı nın u\e sayısı 489 olarak venlmıştır
1992 sayımında bu ulkenın nufusu 866 mılyon ol-
duğuna göre >aklaşık her BİR MtLYON SEKtZ
YUZ BtN kışıye bır mılletvekılı seçıldığı görul-
mektedır Ne yazık kı mıllervekılını ya da
TBMM 'yı eleştınrken yetkılıler bıle gerçeklen ya
bılerek çarpıtıyorlar ya da bılmeden konuşuyor-
lar
2) TBMM uve tam sayısı artınca TBMM tçtu-
zûk'unun uygulanması da daha zorlaşacaktır
Toplantı ve karar yeter sayılannı bulmak ıçın da-
ha çok emek gostenlecektır 1961-1980 done-
mınde (1950-1960 arası uygulamalannın kötulu-
ğu nedenıyle) toplantı sayısı uye tam sayısının ya-
ndan bır çoğu olduğundan Meclıs 225 mılletve-
kılı de olsa toplanamıyordu Bu bakımdan bu sa-
yı 1982 Anayasası ıle 150'ye duşurulduğu halde
Meclıs'ın yıne toplanamadığı gorûlüyor Ustelık
karar yeter sayısı da duşurulduğu durumda karar
yeter sayısına ulaşılamadığı gozlemlenıyor Bu
durumda Avam Kamarasf nda olduğu gıbı top-
lantı yeter sayısını 40'a mı ındıreceğız (4) O>le
olacaksa mılletvekılı sayısını artrırmanın yaran
ne olacaktır°Mılletvekılı sa>ısı artınca partılenn
grup kurma güçluğu daha da artacaktır Aynca
Meclıs ın denetım yollan zorlaşacaktır Bu du-
rumda Meclıs bır kuru kalabalık goruntusu vere-
cektır Ve bır mıllervekılının ulusa mal oluşu çok
pahalı olduğundan mılletvekılı savısını arttır-
mak, tıpkı ıl sayısını arttırmak gıbı bır sıyasetçı
savurganhğı olacaktır Buna gerek yoktur Mıllet-
vekılı sayısı arttınlarak nıtelığın yukseltıleceğı
goruşünu de tartışacağız
(1) Turk Anavasa Hukuku nun Lmum Esaslan-
Ankam-1965 Saıfa 180
(2) TBMM\e Osmanlı Meclısı \1ebusam-TB\i\i
Kultür-Sanat\e Yayın Kurulu Yayınlan \o j4Sav-
fa 169
(3)So\le\ Ataturk TDKYayınlan 1978-Ankara
Cılt 1 Sayfa 305-306(4) Mumtaz Sovsal 100 So-
ruda Anavasanın Anlamı Gerçek Yavınevı-1987
PENCERE
Yaş 35; Omrün
Yarısı eder...
Mustafa Ekmekçı, bugun saat 15'te Ankara'da '//-
han llhan Kıtabevı'nde okurlanyla selamlaşıp soyfe-
şecek, kıtaplannı ımzalayacak
Ekmekçı'nın son kıtabının adı "Tllkıyle Kuyruğu"
(Umıt Yayıncıhk Tel 419 38 27 Ankara) neyı çağnş-
tırıyor? Yazanmız dıyor kı
"Sen tılkıysen, ben kuynığum" bır halk sozudur
Tilkıyı kuyruğu ızler en tyı Tilkı nereye gıtse, arkasın-
da Tılkı kuyruğundan gızlı bır şey yapamaz Yapa-
bılırmı? Kuyruğu, yıllarca tılkıyle btrlıkte olmuş, hu-
yunu suyunu tyı bılıyor
Tilkının kurnazlığı uzenne çok oyku soylenmıştır,
ne var kı Mustafa Ekmekçı saflık etmış, ımza gunu-
nu ve saatını yokuşa surmuş, çunku aynı gun ve sa-
atte Ankara'da "1961 Anayasası ve Çağdaş Demok-
rası Vakfı "nın "2 7 Mayıs 'ı Anma Programı" var
Okurlar ıkıye bolunecek
- Ne yapsam, nereye gıtsem? Ekmekçı'ye kıtap
mı ımzalatsam? Yoksa 27 Mayıs anma programını
mı ızlesem? Yazı mı desem, tura mı?
Ancak evlıya ıkı yerde bırden bulunabılır, Ekmek-
çı'nın okurian evlıya mft
•
Bugun 27 Mayıs'ın 35'ıncı yıldonumu zaman oy-
lesıne hızla akıp gıdıyor kı
27 Mayıs nedır?
Soruya yanıt vermek kolay degıl 1789'un ustun-
den kaç yıl geçtı? Devnm tartışması surer gıder
azımsamak ısteyenler derier kı
- Canım, lngıltere'de devnm olmadı, ama, 1789'un
sağladığı haklar kazanılmadı mı7
16'ncı Louıs ıle
Mane Antoınette'e yazık ettıler .
Doğrudur
Ama bır boyutuyla doğrudur
1789'un butun dunyadakı etkılen devnmı evren-
selleştırdı, Napoleon savaşlan Avrupa'yı ekıp bıçtı,
ınsanlık "Aydınlanma Devnmı" ıle kısa surede yuz yu-
ze geldı, kulluktan bıreylığe geçış hızlandı
27 Mayıs tartışması da surup gıdecek
Kısa yontemle açıklama ıçın ne yapılabılır? En
sağlıkh yol nedır^ Konuyu sıyasal kavgadan, duy-
gusal kapsamdan ve onyargılardan anndırmak ıçın
elımızde ıkı temel belge var
Bınncısı 7967 Anayasası
Ikıncısı 1982 Anayasası
Ikısını alıp karşılaştırmak, 27 Mayıs'la gelen ıle 12
Eylul'le gıden arasındakı terazıde ıkı olayın nıtelıkle-
nnı tartmaya yarayabılır
Insan şaşabılır
Nasıl oluyor da bır toplum 21 yıl sonra bunca ge-
nye gıdebılıyor?
Şaşmaya gerek yok
1
Gelgıtler tarıhın doğasındandır 1789'dan sonra
cumhunyete kavuşan Fransa'da kaç kez ımparator-
luk geldı, gıttı, kaç kez krallık geldı gıttı?
Sıyasal kavgaların hırsında ınsanın gozu tarıhsel
gerçeklerı yetennce goremez Ancak devnmlenn ka-
zanımları busbutun de uçup gıtmıyor, 1923'ten da-
ha gerıye donduremezler Turkıye'yı
1
12 Eylul aske-
n cuntası, 1961 Anayasası'nı çığneyerek 1982 Ana-
yasası'na donuşturdu, ama, kımı temel ılkeye ılışe-
medı, toplumdakı bınkımı yok edemedı "Sosyal dev-
let, toplusozleşme, grev hakkı, unıversıte özerklığı,
yargtçbağımstzlığı, ssndıkalhaklar""]^") Anayasa-
sı'nın demokratıkatılımlanydı, kıtlelerın bılıncıneola-
bıldığınce ışlendığınden toplumsal yaşamın savunu-
lacak değerlen arasına gırdı
•
27 Mayıs'tan 35 yıl sonra bugun, anayasa sorunu
yıne gundemdedır tartışılıyor
1961 Anayasası karşıdevnmcılenn ve tutucuların
tepkısıyle karşılaşmıştı, "Bu anayasayla devlet ıda-
re edılemez" dedıler, "Bu anayasa lukstur" dedıler,
ama, o anayasanın demokratık ılkelerı, kuralları, de-
ğerlen, Turkıye'de yaşam kulturune donuşmeden
çağdaşlaşmak olanaksızdır
• Z-
ÇIKTI!
• Oemırel yıne o "esJcr" Demirel
• Işçı sınıfı hareketı ve
devnmcı ışçı çaltşması
• Kamu çalışanlannda yenı donem
• Gazı dıremşı ve devnmaleı
• Araytş ıçındekı Alevıler
• Yenı bır devnmcı sıyaset ıçın
• Türkıyede Mılltyetçı daJga ve
ulkucu hareket
• Bay Perınçek ın hülyalı Dunyası
• Kurl sorunu
Td 0212 513 24 97 Ç o z u m s a v a î t a deiil1 b a r ı ? t a l
Devrimci kitle partisi,
sol gruplar ve Devrimci Yol
Si zın ıçın en ıyısı
Eskisini verip
yerine yepyeni bir
AEG almak mı?
Eskı çamaşır makınenızı ya da
bulaşık makınenızı 5.000.000
eskı buzdolabınızı 3.000.000
eskı fırınınızı 1.750.000 TL
peşınata sayıyoruz
Ön ödemeli seçenekle
Ağustos ya da Eylül'de
almak mı?
Uç seçeneğın satın alma koşullarını ıncelemek
ıçın, hemen bır AEG Yetkili Satıcısına gıdın. .
sızın ıçın en lyısını seçın Ustun teknoloji urunu AEG'lere
kolayca sahıp olun
Ekonomik taksitlerle
hemen bir AEG ya da
Telefunken almak mı?