Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
tmtiyaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenı: Orhın Erinç 9
Genel Yayın Koordınatörü Hikmet
Çetinka\a 9 Yazıışlerı Müdürlerı
fbrahim Yıldız. Dinç Tayanç (Sorumlu)
0 Habcr Merkezı Müdûni: Hakan Kara
• Görsel Yönetmen FikretEser
Dış Haberier Ergun Balcı • tstıhbarat. Yalçın Çakır •
EkoDomı Bülent Kızanlık • Radyo-TV Uygar Eremektar
• Kultür Handan Şenköken • Spor Abdûlkadir Yücelman
• Yurt Habcrlerr Mehmet Saraç • Makaleler Sami
Karaören • Çevın Styfettin Turhan • Düzeltme
Abdullah Yazıcı • Fotograf Erdoğan köseoglu
Yayın Kurulu: tlhın Selçuk
(Başkan), Orhan Erinç, Oktay
Kurtböke, Özgen Acar. Hikmet
Çetinkaya, Şükran Soner, Ergon
Balcı. Dinç Tayaoç. tbrahim Yıldız.
Orhan Btırsak. Vfustafa Balbay.
AnkaraTemsılcısı Musfaf» Balb«\ • Haber Müdürii: Dofan
AkmAtatuıkBulvanNo 125.Kat'4,Bakanhklar-AnkaraTel:
4195020 (7 hat). Faks: 4195027 • tzmır Temsılcısı. Serdar
Kmk,H.ZıyaBlv. 1352S 2/3 Te! 4411220, Faks: 4419117
• AdanaTemsücısı ÇrtinYiğenoğiu,tnönüCd 119S.No:l
Kat:l,Tel 3522550, Faks 35225D
Müessese Müdüni Erol Erkut • MEDYA C: • Yönetım Kunıla
Koordmatör Ahmet Korulsan • Başkanı-Genel Mudur Gölbin Er-
Muhasebe Büknt Yener • ldare duran • Koordınatör Reh» Ijrt-
Hüseyin Gfirer • lşletme önder man • Genel Mudur Yardımcısr.
Çeiik»Bılgı-!şlem Nail Inal« Mine Akdıg • Halkla tlışkıler
Bılgısayar Sıstem. MürirvetÇBer Mûduıü Nurttn Berksoy
YayımlayaB v< Basan: Yenı Gûn Haber Ajansı, Basın ve Yayıncılık A Ş
Türkocağı cad. 39'41 Cagalogiu 34334 tst PK 246 Isianbu! Tel (0 212)512 05 05 (20 hat) Faks (0/212) 513 85 95
27MAYIS 1995 tmsak: 3.37 Güneş: 5.30 Öğle: 13.08 tkindi: 17.04 Akşam20.32 Yatsı:22.17 MEDYAcTel 514 0753-513 9580-51384 60-61,Faks 5i 18466
Kaçak işçinm
intilıapı
• Haber Merkezi - Hong-
Kong'da kaçak olarak
çalışan Filipinli işçi Santos
Maılpror (34), göçmen
bürosu tarafindan bir
restoranda bulaşıkçıhk
yapüğı saptanınca 8.
kattan atlayarak ıntihar
etti. Hong-Kong'da, şehir
makamlan tarafindan
onaylanmış çalışma vizesi
olmayan yabancı işçilerin
çalışmasj yasaklanıyor ve
çok sıkı denetimler
yapılıyor. (Fotograf:
REUTERS)
lurkiye çöl
olmasın'
• Haber Merkezi -
Bahçelievler Belediyesi,
Tema Vakfi, Kaymakamlık
ve Ilçe Milli Eğitim
Müdürlüğü'nün katılımıyla
gerçekleşen 'Çölleşme ve
Türkiye' konulu panel
kültür merkezinde yapıldı.
Panele, Kaykakam Kemali
Akay, Tema Vakfi Genel
Müdür Yardımcısı Güler
Yaşin ve Belediye Başkanı
SafTet Bulut katıldı. Bulut,
yaptığı açıklamada,
"Bahcelievler'e yaz
mevsimi nedeniyle 20 bin
çiçek dikilecektir" dedi.
hterkamera 95
Fuarı
• Kültür Servfai-
TÜYAP'ta süren
Interkamera '95 Fuan'na
Çağdaş Sinema Oyunculan
Dernegi (ÇASOD) de bir
standla katılıyor. Standda
bugün ve yann Nilüfer
Açıkalın, Merih Akalın,
Neslihan Acar, Tank Akan,
Erdinç Akbaş, Serap
Aksoy, Işık Aras, Aytaç
Arman, Yüksel Ancı,
Haluk Bilginer, Mahmut
Cevher, Güzin Çorağan,
Füsun Demirel. Nükhet
Egeli, Halil Ergûn, Mahir
Günşıray, Kadir Inanır,
Levent fnanır, Kutay
Köktûrk, Lale Mansur,
Zuhal Olcay, Güler Ökten,
Meltem Savcı, Şerif Sezer,
Nur Sürer, Cemal Şan,
Nurettin Şen, Şahika
Tekand gibi pek çok
sanatçı, ziyaretçilerle
söyleşecek.
Kamulaştrma
Forumu başlıyor
• Istanbul Haber Servlsl -
İşçi Partisi'nin,
özelleştirme ve 5 Nisan
Kararlan'na seçenek
üretmek için düzenlediğı
Kamulaştırma Forumu,
bugün Petrol îş
Sendikası'nın
Altunizade'deki genel
merkezinde başlıyor.
Forumun ilk gününe Dogu
Perinçek, Izzettin Önder,
lcen Börüteçene, Arslan
Başer Kafaoğlu, Ergin
Anoğlu, Yücel Çağlar,
Çağatay Keskinok ve Celal
Beşiktepe konuşmacı
olarak katılacak.
Fatih Terim'le; milli takımm başanlannın toplumda yarattığı mutlu sarhoşluk,
beklenti ve baskılar, tribünlerdeki terör, kaygılar üzerine bir söyleşi:
Başannın öteld yiizü• Fatih Terim, milli takımın başanlannın, bir
şans işi, geçici değil, uzun bir çabanın ve
gelişmenin ürünü olarak devam edeceği
kanısında. Ancak sporda kazanmak kadar
kaybetmek de oyunun bir parçası. Toplumun
sağduyulu olmayan büyük beklentileri,
başanya koşullanması karşısında, bir terslik
halinde, olabileceklerden de çok korkuyor.
teknik ve gerekse kondis-
yon olarak sürekli geliş-
mekte olduğunu, tamamen
değişen bir anlayışla dünya
düzeyınde bir kaliteye ulaş-
tığını söylemeye devam
edecektim. Bundan sonrası
için de gelişmenin ve başa-
nlann devam edeceğinı
söyleyeceğim. Tabii ki bu
her maçın kazanılacagı an-
lamına gelmıyor.
-lyi de bunun pek anla-
şıldığını sanmıyoruz. Çok
büyük bir beklenti, abar-
tılmış bir sevgi ve umut
yok mu?
Fatih Terim - Müthiş bir
baskı olduğu doğru. Maç
öncesi sporculan Italya'ya
kaçırmam boşuna değil.
Maç öncesi futbolcu üzerin-
de akıl almaz bir baskı ya-
ratılıyor.tf
Kazan,kazan,ka-
• Terim, milli takımın başanlan ile toplumun
yaşamına ilişkin bütün alanlardaki uluslararası
başansızhklannın, olumsuzluklann, ezikliklerin
giderilmeye çalışılmasmm sağlıksız bir durum
yarattığını kabul ediyor. Toplumun bu aşın
sevinç ve başan beklentisinin, herhangi bir
nedenle öfkeye dönüşmemesi için eğitim ve
kampanyalar öneriyor.
ŞÜKRAN SONER
Fatih Terim'le önce üni-
versite adaylanna meslek-
lerin tanıtımının yapıldığı
birözel dershanenintoplan-
tısında karşılaştık. Onlü bi-
lim insanlan, iş adamlann-
dan daha çok ilgi, sevgi gör-
menin," alkış almanın çeki-
cihği vardı. Sonraaşın bek-
lentilerin. güçlüklerin algı-
lanamamasının yarattığı
stresi gözledim.
Her gün televizyonlara
çıkan, gazetelerde röportaj-
lan yayımlanan, yediden
yetmişe kadar insanlanmı-
zın özel yaşamını, geçmişi-
ni, ne yaptığını, belki de en
fazla bildiği bir insan Fatih
Terim. Siyasal, sosyal, eko-
nomik başansızlıklann,
olumsuzluklann üst üste
geldigi bir süreçte, milli ta-
kımımızın yine üst üste ge-
len başanlan, beslenen mil-
liyetçı duygulanmız, bütün
horlanma ve ezilmişlikleri-
mize yanıt veren bir sihirli
ilaç, panzehir gibi.
Işte bu çok siyasal, çok
toplumsal sorun ve geliş-
meler arasında, başannın ve
beklentilerin simgesi olmuş
bir insan kendini nasıl his-
sediyor? Ne düşünüyor?
Başannın, büyük umut ol-
manın öteki yüzünde neler
var?
Törk insanı çok
gerilimli bir ortamda
Fatih Terim - Otursak 50
tane konu sayabiliriz. Avru-
pa Birliği'ndeki Türkiye
aleyhıne gelişmeler, Irak
Harekâtı, PKK terörü ile
bağlantılı ölen askerlerimız,
ekonomideki olumsuz ge-
lişmeler, IMF, umutsuzluk-
lar... Türk insanının çok ge-
rilimli ve olumsuz bir or-
tamda olduğu bir gerçek.
Milli takımımızın başanla-
nna sığınmış olabilir. Ama
milli takımımızın da günlük
bir başan elde etmediği, is-
tikrarlı bir yükseliş ve ba-
şan içinde olduğu da bir
başka gerçek. Ost üste ge-
len bu başanlan, milli takı-
mımızı halkımıza çok sev-
dirdi. Düne kadar kulüpler
önde idi. Şimdi halkın gön-
lünde milli takım öne geçti.
6 yıldır aralıksız sadece
kendi sahalanmızda değil,
Avrupa sahalannda elde et-
tiğimiz başanlar, müthiş bir
sevgi patlaması yarattı. Siz
Türkiye'de yaşanan sevgi
tepkisini biliyorsunuz. Biz
Avrupa'dakini görüyoruz.
tşçilerimiz yıllann horlan-
masının, ezilmenin acısını
çıkanyoriar. Sevinçten ağ-
layarak bize işyerierinde sü-
rekli alay edilmekten, haka-
ret görmekten kurtuldukla-
nnı söylüyorlar.
-Bundan sonra ne ola-
cak? Bu başan böyle ne-
reye kadar yürütülebile-
cek? Teknik olarak kon-
disyon olarak Türk futbo-
lunun, milli takımımızın,
sürekli başanlı olabilece-
ğinin güvencesini verebi-
lir misiniz?
Fatih Terim - Öncelikle
bu başanlar bir-iki maç ka-
zanma ile bağlantılı değil.
Arada maç kaybetsek de
ben nulli talamımızın gerek
maya yetiyordu ve maçm
son dakikasına kadar du-
rum berabere ıdi. Son daki-
kada gol yendi. Stad>aımda-
ki 70 bin kişi, küfretmedi,
futbolculann üzerine yürü-
medi, sakin olaysız, tabıi
üzgün, sessiz dağıldı. Ka-
nmla böyle bir durum bız-
de olsaydı neler olabıleceği-
ni konuştuk. Sahaya yürü-
necek, akıl almaz tepki ve
küfurlere hedef olacaktık.
Dayak yemek, ucuz kurtul-
mak olurdu. Belki asker,
polis müdahalesi ile çıka-
cak arbedenin arasından sağ
kurtulabilirdik. İş bizimle
bitmez, ailelerimize uzanır-
dı. Evlerimiz taşlanır, gün-
ler değil, aylar, yıllar soka-
ğa çıkamazdık. Tabıi bu
arada stat yıkılırdı. Milli ta-
kım, fııtbol sevgisini, ne ya-
yerek insanlann düşünme-
sini sağlamaya çahşıyorum.
Bu arada yeni sezona kadar
bazı kampanyalar, paneller
düzenlenmesinde büyük
yarar var. Özellikle gençle-
re silah yerine çıçek, bayrak
taşımalannı telkin etmek la-
zım.
Amerika gezisinin
son hazırlıklan
Fatih Tenm'le görüşme-
miz sürerken bir yandan da
telefonlann, girip çıkanla-
nn ardı arkası kesilmiyor.
Milli takımın başanlan üze-
rine, moral ve deneyim için
düzenlenen Amerika gezi-
sinin son hazırlıklan yapılı-
yor. Amerika'ya sporcular
özenle seçiliyor. Evliler, eş-
leri ile gidiyor. Sakatlardan
da vazgeçilmiyor. Hedef
Fatih Terim, bugün kendmni yere göğe kovamayanlann, en küçük bir başansızhkta
verin dibine batmnaya da hazır olduklanıun biîincinde olduğunu vurguluyor.
zaıu" Futbolcu büyük bir
gerilime giriyor. Maç sıra-
sında herhangi bir beklen-
medık gelişme, sürprize ha-
zır olamıyor.
-Işler bir yerlerde ters
gittiğinde ne olacak? Ola-
bileceklerden korkmuyor
musunuz?
Fatih Terim - Olabilecek-
ler beni ürkütüyor. Takımı
yakından tanımak üzere ka-
nmla Fransa Milli Takı-
mı'nın maçını izliyordum.
Berabere kalmak tur atla-
zık ki tribünlerdeki anarşi-
den soyutlayamıyoruz. Ben
bundan, beklenmedik bir
durumda olabileceklerden
çok korkuyorum.
-Bir önlem, çareler yok
mu?
Fatih Terim - Kendi adı-
ma çağnldığım her televiz-
yon programuıa. açık otu-
ruma çıktığımda, kazanılan
maçlann, başannın ardın-
dan her yerde, her zaman,
kazanmak kadar kaybetme-
nin doğal olduğunu söyle-
milli takımı bir kurum, aile
olarak yüksek moral değer-
lerle ayakta tutmak. Özel
karşılaşmalar, Amerika fut-
bolu değil sadece tanınacak
olan. Bir anlayış, yaşam bi-
çimi değişimi öncelik alı-
yor.
Fatih Terim, bilgisayar
sistemi ile çahşmasınm,
hatta binalann iç donanımı-
nın başan ile doğrudan bağ-
lantısı olduğu inancında.
Milli takımın bir kulüp gibi
sadece maçlar döneminde
değil, sürekli çalışma için-
de olduğunu, bilgisayarla-
nnda kayıtlı 250'si her an
takımla çalışabilir konumda
350 futbolculannın bulun-
duğunu anımsatıyor.
Toplumun malı olmuş,
her davranışı ilgiyi çeken
Fatih Terim'le, biraz da çok
bilinen boyutlannı atlamak
koşulu ile özele dönmek is-
tiyoruz. Bu kadar çok sevil-
mek, toplumun gözü önün-
de olmak, sorumluluklar,
ister istemez özel yaşam bi-
çimini çok fazla değiştir-
miş. Bol bol tiyatroya, sine-
maya gidebildiği günleri
özlemle anımsıyor. Özel ya-
şam evlere kitlenmiş. Aile
görüşmelerindebile, aksine
yemın edip, bir iki saat için-
de mutlaka sonunda sporu
konuşup, yaşamaya başla-
dıklannı itiraf ediyor. En
çok çocuklanyla ilgilenmek
adına ayırabildiği saatler-
den haz alıyor.
Siyaseti bugünlerde
dflşünmüyor
Toplumun gözbebeğı
iken çok sakıncalı olabile-
cek bir konuya, siyasete ge-
çiyoruz. Tabii ki sürekli pek
çok partiden birden çağn
alıyor. Siyaseti bugünler
için hiç düşünmüyor. An-
cak çok önemli olduğuna ve
özellikle de dürüst ellere
geçmesi gerektiğine, çok
fazla kirlenmiş bulunduğu-
na inanıyor. Siyasi partiler-
den gelen cazip önerilerden
çok, kalabalık bir öğretmen
grubunun hep bır arada,
"Siyasete girmelisiniz, siya-
setin sizin gibi dürüst insan-
lara gereksinimi var" sözle-
rinden etkilenmiş. "Benun
için en onur verici siyasete
çağn bu oMu" diyor. Özeti
siyasal bır çizgi çizmeden,
gelecek yıllar için bir açık
kapı bırakıyor. Sadece fut-
bol değil, sanat ve bilim ala-
nından ün yapmış insanla-
nn sonradan siyasete gir-
mesinin çok da yanlış bir
şey olmadığını savıınuyor
"BeDd polrtik deneyimleri
olmadığı söylenebiÛr. An-
cak topluma başanlan ile
mal otinuş, toplumun gözü
önündekj msanlar, siyasete
girdiklerinde, bir yerde da-
ha dürüst daha Okeli olmak
zorunluluğunu duvabflirier.
Bu nedenle de yararlı olabi-
Brier" dıyor.
Fatih Terim, zirvede iken
başanlann devam edeceği-
ni söylerken kendinin bu-
günkü yeri ile ilişkili gele-
ceğı için fazla ömür biçe-
miyor. öncelikle çok yıpra-
tıcı bir iş olduğunu anımsa-
tıyor.
Sonra da başanlan, çaba-
lan ne kadar ilkeli, kalıcı
olursa olsun, en küçük bir
terslikte, işler kötü gittiğin-
de öncelikle futbol direktör-
lerinin harcanmasının bir
gelenek olduğunun altını çi-
ziyor. "Sorumluluğu çok
büyük. Başansızhklann ta-
mamı antrenörün oluyor.
Bu nedenle de ben hep biri
küçük, biri büyük iki vaüz-
le, her duruma göre kendi-
mi hazır tutmayı seçiyo-
rum" sözleri ile durumunu
noktalıyor.
DUNYADAN
BREND SPAR PLATFORMU Tanklann
pompalama
hortumlan
BOŞALTMA PUVNI
Brent Spar"ın |
boşaltma
| yenne
bağlantısı
Patlayıcılann
ateşlenmesi
Yiizdürfne
tank(
PSatform
yüksekliğŞf
13.16 m. " Î
zemıne
bağlantı
van'liik
depo
tankları
Barent
Spar'a
1.8 mil
mesafedeki
deniz dibi
boru hattı
Platformun
okyanusun
170metre
dennlığıne
batınlması
SRE.VT SPAfl IN
YERİ
OKYAMJSV
~ NorftFm f v
Greenpeace'in hedefi
Çevhi Servisi - Yeşil banşçılann su
altındaki yaşamı tahrip edeceği
gerekçesıyle batınlmasına karşı çıktıklan
Shell'e ait Brent Spar petrol çıkarma
tesisi Atlantik Okyanusu'nun Norveç
Denizi kesiminde. îzlanda'nın
güneydoğusundakı Şhetland Adalan
yakınında bulunuyor. Bu muhteşem
petrol çıkarma tesisi; 13 metre
yüksekliğindekı platform, 300 bin varil
ham petrol alabilen depo tanklanndan
oluşuyor. Kuzey Denizi'nın
dennliklennden çekilen ham petrol önce
bu depo tanklara dolduruluyor ve daha
sonra da bunlara yanaşan tankerlere
pompalanarak Shell'in müşterilerine
Eyleme
rüzgâr
desteği
Çeviri Servisi- Greenpe-
ace eylemcilerinin, Shell'e
ait 65.000 tonluk kullanıl-
mayan Brent Spar petrol
araştırma platformunda
başlattıklan eylem 3. haf-
tasını tamamlarken şiddet-
li rüzgâr, eylemi kırmak is-
teyen Ingiliz polisinin ve
Shell yetkililerinin platfor-
ma yaklaşmalannı önlü-
yor. Brent Sper adlı plat-
forma, suyun altında da gı-
debilen bir gemi ile yanaş-
mak isteyen polis yetkilile-
rinin bu girişimleri de ba-
şansız kaldı.
Azgın dalgalar Stadive
adlı geminin bordalaması-
nı engellerken 30 Grenpe-
ace eylemcisi de kendileri-
ni platformdaki sabit araç-
lara zincirlediler. Greenpe-
ace eylemcilerinin, artık
taşınıyordu. Brent Spar Tesisleri 15.500
tonluk platform ile buna bağlı, her biri
170 metreyi aşkın derinlikten çekilen
petrolü depolara aktaran bölümler
halinde Hollanda'ya yapıldı ve 24
milyon sterline (1 trilyon 650 milyar TL)
mal oldu. Tesis, 1976 yılında çalışmaya
başladı ve çok geçmeden de teknolojik •
gelişmelere yenık düşerek çalışması
pahalıya mal olmaya başladı. Bunun
sonucu olarak burada petrol üretım
çalışması 1991'de durduruldu. Şimdı ıse
Shell, tesisi, parlayıcı maddelerle denizin
dibine indirip ortadan kaldırmaya
hazırlanıyor. Bu arada tankerlerin halen •
su ve hava dolu olduğu haber veriliyor.
SAVETHE
Horth Sea
SÎOP SHE
Greenpeace eylemcileri işgah" ekhne dek sürdürecelde-
rini söylüyorlar.
kullanılmayan platformun,
sahibi Shell firması tara-
findan Atlas Okyanusu de-
rinlerinde batınlmasına
engel olmak amacıyla baş-
lattıklan bu işgali ekım
ayına kadar sürdürmeyı
planladıklan bildiriliyor.
Greenpeace, platformun,
aralannda arsenik,kadmi-
yum ve kurşunda bulunan
100 tondan fazla zehirli
madde ve sondaj dönemin-
den kalma 30 ton radyoak-
tif atığı da içerdiğini ve
platformun batınlmasının
su altındaki yaşamı tahrip
edeceğinı ileri sürüyor.
Hükümetin çevxe konu-
sundaki yasalanna tümüy-
le uyarak platformun de-
polanndaki bütün zararlı
maddelen temızlediklenni
iddia eden Shell yetkilileri
ise Greenpeace'in sadece
karşı çıkmış olmak için bu
eylemi tertiplediklerini
söylüyorlar.
Denizi kaplayan ölü balıklar
Çeviri Servisi - Geçen ayın
sonlannda ölü sardalya
balıklan Güney
Avustralya kıyılanna akın
etti. Geçen haftaya dek
süren bu akın sonucunda
Avustralya'nın 10 bin
km'lik kıyısı boyunca bir
ölü balık şeridi oluştu.
Sidney sulannda manevra
yapmakta olan HMAS
Perth adlı savaş gemisi
binlerce ölü balık arasında
kalınca buldozerler
yardıma çağınldı.
Avustralya kıyılannı
kaplayan sardalya türü;
balık yemi, evcil hayvan
besini olarak kullanıldığı
gibi, ınsanlar
tarafindan da tüketiliyor.
Avustralya'da ölü balıklar
arasında yol almaya
çalışan bahkçılar
milyarlarca balığın
yaşamını yitirmiş
olacağından kaygı
duyuyor. Balık sürülerinin
yok olması devam ederse
Avustralya'da balıkçılığın.
dolaylı olarak da
dışsatımın tehlikeye
düşeceği bildiriliyor.
Durum bilim adamlannı
da güç durumda bıraktı.
Balıklann
solungaçlanndaki
olağanüstü bir
değişiklik nedeniyle
oksijen alamadıklan ve
solunum yetersizliğinden
öldüğü bilinmekle
birlikte, bu değişikliğe
neyin yol açtığı
bir türİü anlaşılamıyor.
Balık ölümlerinin,
tıpkı ebola virisü gibi,
henüz bilinmeyen bir
deniz hastalığmdan
kaynaklandığı yolunda
kuşkular gıderek artıyor.
T^T fendim biliyorsunuz, bir süre-
§-i dir var olan krizlerimize bü-
' J
yükçe bir kriz daha eklenmiş
bulunuyor. Bu kriz kısaca 'cuma kri-
zi' diye tanınıyorsa da tam olarak ifa-
de edilirse 'memur kardeşlerimizin
cuma rtsansamsk izin almadan gitme
hakla' diyebiliriz. 'Şimdi bu haklan
yok muydu?' diyebilirsınız. Aslında
var olmasına vardı, ama bazı amirler
mınn kınn ederek memur vatandaş-
lanmızın ibadet etme hakkını engel-
ler bir tutum içine giriyorlardı. Işte bu
sebepten bir milletvekili kardeşimiz
memurlann cuma namazına tesadüf
eden saatlerde izinli sayılmalan hak-
kında bir kanun teklifi hazırladı. Va-
lileri de bu kanunun uygulanmasın-
da yetkili kıldı. Şimdi bu mesele böy-
le çözülmez; zira gene malumunuz-
dur, bu memleketin yüzde 98'i Müs-
lümandır. Müslüman olan da cuma
namazını cemaatle kılmak mecburi-
yetindedir. Onun için biz başka bir y-
ol seçilmesi için birteklif hizırlamış
bulunuyonız. Bu teklifımizi de hem
MESELA DEDİK ERDALATABEK
Cuma krizi nasıl çözülür?..
yüce Meclisimize hem de hükümete
takdım etmeye karar vermiş oluyo-
ruz.
Cuma günleri tatll olsun...
C
uma günleri resmi tatil yapar-
smız, mesele hallolur gider.
Çünkü malumunuz, namaz
saatleri yazla kışla günün değışik za-
manlannaJcayar, bu da işlen aksata-
bilir. lyisi mi, cuma günferini tatil ya-
parsınız, hem Müslüman ibadetini
yapar hem vatandaş resmi daire ka-
pıstnda beklemez hem de turizm can-
lanır. Öyle ya, cuma tatil, cumartesi
tatil, pazar tatil, işte size üç günlük ta-
til.
Perşembe öğleden sonra yola çıkı-
lırsa memlekete gitmek için üç buçuk
günlük zaman kazanıhruş olur. Dün-
yada da dört gün çalışma-üç gün izin
yapma niyetleri var. Fena mı olur,
herkes işin niyetindeyken biz de tat-
bikata geçmiş oluruz, dünyaya rehber
oluruz.
Gelin şu münakaşayı büyütmeyin,
işi böyle halledin. Merak edihnesin,
işler aksamaz. Sakın cumayı tatil
yaptık diye geri kalan günlerde me-
saiyi arttırmaya kalkmayın, hiç gere-
ği yoktur. Cumayı tatil yaptık mı ge-
risinı de düşünürsünüz. Zira bu işin
gerisı de var.
Ramazan ayını da tatil
yapmaya ne dersiniz?
~r% amazan ayını da ek tatil yap-
§-F makta sayısız faydalar varaır.
A. V Zira vatandaş oruç tutuyor.
Gece sahura kalkıyor, uykusuz kah-
yor, ertesi gün iftar hazırlığı yapma-
sı gerekiyor, vaktinde evinde olması
zaruret. Memur vatandaş kendini işi-
ne layıkıyla veremiyor. Hem biliyor-
sunuz, ramazan aylannda bu işler
kendıliğınden böyle oluyor. lyisi mi
ramazan ayını da tatil yapalım, yıllık
tatil de devam etsin, memurlar yılda
iki ay tatil yapmış olsunlar. Memur-
lara grevli toplusözleşmeli sendika
hakkını vermek hayli zor geliyor, ra-
mazan ayını tatil yaparak onlara da
rahat etme imkânı verilmiş oluyor.
Hem nasıl olsa sonradan bu konu ele
alınıpgenetartışmalaryapılacak. Bir
seferde bu da aradan çıkmış olur. Ge-
lin yol yakınken bunu da bir düşünün.
Uykusunu alamamış memurun me-
saısinden bır hayır gelmez. Vatandaş
da orucunu tutacağına göre işlerin
aksamaması diye bir şey de söz ko-
nusu olmaz.
Memurlara neden hac
kredisi verilmiyor?..
A klagelmeyenkonulardanbıri-
/\ si de bu. Memur vatandaşlar
^ T . hac farizasını nasıl yapacak?
Hacca gitmek para ister, memurun
hali ise malum, elde avuçta yok. Bu
yüzden memurlar hacca gitmekte
zorlanıyor. Devlet büyüklerimiz için
kolay. Onlar rahatça gidip hacı olu-
yorlar. Ama memur vatandaş nasıl
gitsin?
İşte bu mühim meseleyi de hallet-
mek gerekiyor. Memurlara hac kre-
disi verilırse onlar da huzurla gidip
hacı olabilirler. Şimdiye kadar bu
mesele nasıl düşünülmedi, insan hay-
ret ediyor.
Bunu da şimdıden halletmeli ki ile-
ride lüzumsuz münakaşalara yol açıl-
masın.
Biliyorsunuz, memleketin yüzde
98'i Müslümandır. Memurlara hac
kredisi verilmesi de zarurettir.
Ezani saate dönmekle arşın mese-
lesı de aynca düşünülürse iyi olur.
'Bu işler böyle olursa laiklik ne
olur?' diye endişelenmek boşunadır.
Laikliğe bir şey olmaz, o durduğ-
yerde durur. Biliyorsunuz ki biz hem
çağdaşız hem muasır, hem milliyet-
çiyiz hem evrensel, hem muhafaza-
kânz hem çağ atlanz, hem Baü'ya
döneriz hem Doğu'ya. Hasılı kelam.
biz durduğumuz yerde dururuz, kime
ne?