Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 27 ŞUBAT 1995 PAZARTESİ
12 DtZİYAZI
* ^ (APITA1IZME DONUf
(Doğu Avrupa'do öıelleştirme)
Polonya, özelleşeni
tekrarözelleştiriyorUmudunu ağır sanayi kuruluşlannı alacak yabancı yatınmcılara bağlayan Polonya, hızla artan işsizliği
daha da arttırmayacak ve sağlanacak gelirle bütçeyi rahatlatacak bir özelleştirme için cambazlık yapıyor
Başkent Varşova'nın en büyük
demır-çelik işletmesi "Huta
Warszawa'"yı satın alan Italyan
firmasının üst düzey menajeri.
"Eğerözelleştirme Polonya'da da
yürümezse" diyor. "hiçbiryerde
yürümez demektir".
italyan haklı, sosyalist sistem
içinde yer almış ülkelerden hiç
birinde özel mülkiyet Polon-
ya'daki kadaryaygın değildi. Da-
ha 1970'lerde COMECON ülke-
lerinde Polonya'dan "Küçüközel
mülkiyetin kalesi" dıye söz edi-
lirdi. Daha devletin adı ''Polon-
ya Halk Cumhuriyeti", siyasal
iktidar da Polonya Komünist
Partisi'nin tekelinde iken bile ta-
nmın hemen tümü. ticaret ve hız-
met sektörünün ise çok. ama çok
büyük bir kesımi özel sektörün
elındeydi. Sosyalist mülkiyet
arayışının en kısır örneğini oluş-
turan devlet işletmeleri ise daha
çok ağır endüstri, maden çıkan-
mi. gemi yapımı. enerji üretimı
ve kimya sanayiinde yoğunlaş-
mıştı.
Görüleceği gibi sosyalist eko-
nomiden kapitalizme dönüşte
Polonya'da öteki Doğu Avrupa
ülkelerine göre çok büyük bir de-
ney birikimi var. 1989 öncesin-
de sosyalist sistemın "çürük di-
şT Polonya, kapitalizme dönüş-
te "Yeni Dünya Düzeni *'nin azı
dişi olmalıydı...
Ama olamadı. olamıyor!
Piyasa ekonomisine
evet ama...
Polonya halkı için sorun özel
mülkıyetten kaynaklanmıyor.
Doğu Avrupa halklan içinde özel
mülkıyete en alışkm, hatta hiç
aynlmamış halk Polonyalılar.
Onlan şaşkına çeviren özel mül-
kiyet değil. piyasa ekonomisinin
kurallan.
Örnegın vergi ödemek ! Po-
lonya'da eski sistemin olanakla-
rından ajabıldiğince yararlanan
köylülerîc hizmet ve ticaret sek-
töründe çoğunlukla aile işletme-
si biçiminde etkinlik gösteren-
ler, 1989'u izleyen yıllardaki
özelleştirme dalgasının önce
ateşli birer yandaşı oldular. An-
cak daha aynı yıl Malıye Bakanı
Lessek Balcenmiz tarafından
getirilen yenı vergi>, asası ıle şaş-
kına döndüler. 1945'denbuyana
ucuz kıra, bedelsiz iletişim ve
ulaşım hızmetlen \e ülke ekono-
misinin batması pahasına da ol-
sa sürdürülen iş garantisi alışkanlıkla-
n ile büyüyen kuşaklar "vergi ödemek
"gibi bir zorunlugu kavrayamadılar bı-
le.
Üstelikbubırbaşlangıçtı. 1989 Son-
bahannda. Berlin Duvan'nın yıkılışını
izleyen günlerde.. değilse bile haftalar-
da "Polonya Perestroykasr dıye adlan-
dınlan ve daha Gorbaçov'un Genel
Sekreterliği'nin ılk yıllannda başlamış
olan özelleştirme sürecı aşın bırhız ka-
zandı. Ancak bu ekonominin ve polıtı-
kanın tepelerinde kararlaştınlan ve he-
nüz sokaktaki adamın bilıncine inme-
yen bir süreçti. Köylüler bir yandan
özelleştirmenin, piyasa ekonomisine
dönmenin ateşli savunuculuğunu yapı-
yorlar, ama bir yandan da patateslerini.
buğday, arpa ve çavdarlannı. sütlerini,
sosis ve salamlannı devletin satm alma-
sını ve de\letın bu mallan sübvansi-
yonlu fiyatlarla satın almasını istıyor-
lardı. Bir başka özel sektör alanı olan
ticarette. Polonyalı küçük tüccarlar
devletin kendilerine düşük fiyatla (bir
tür sübvansıyon) mal sağlamasını isti-
yor ve ıstedikleri malı alıştıkları fıyat-
tan satın alamayan kasaplar, fınncılar.
lokantacılar. mandıra sahipleri politik
içerikli protesto gösterilerine başvuru-
yorlardı. Onlan durdurmak, dizginle-
mek ise. bir zamanlar Komünist Partı-
si iktidanna kök söktürmüş olan Daya-
nışma Sendikasına bağlı çelik ve tersa-
ne işçilerine düşüyordu.
Tanh bazen pek acımasız olabiliyor.
Polonya'da özelleştirme ülkede kul-
lanılan deyimlerle söylersek ikı ana da-
laaynlıyor: Küçük özelleştirme vebü-
Polonya Komünist Partisi'nin iktidar yillanndaki karabasanı olan Dayanışma geleneği, bugün pivasa ekonomisi uv«ulama\a ça-
lışan hükümet için de bir karabasan olma özelliğini sürdürüyor. En küçük bir olayda şalterleri indirmeve alışmış bu insanlar, hü-
kümetin aldığı bazı karariara şiddetle karşı çıkıyorlar.
Özelleştirme sonrası Polonya
GSYİÜ
(öncekıyıl: 100)
1990
1991
1992
1993
1994
88.4
92.4
101.5
104.0
104.5
i Özelleştirme
Oranı
1990
1991
1992
1993
1994
30.9
42.1
47.2
48.5
51.0
İşsızlik
(%)
i 1990
1991
1992
1993
J1994
6.3
10.7
14.8
18.5
20.1
mflyon
kisı
0.8
1.5
2.3
3.0
3.3
• Polonya'da iki tür
özelleştirme var: Küçük ve
büyük. Ticaret ve hizmet
sektöründe gerçekleştirilen
küçük özelleştirme, zaten
aile işletmelerinin elinde
olan kuruluşların
tapularının bu ailelere
devrinden başka bir şey
değil.
yük özelleştirme.
Küçük özelleştirme ticaret, beslen-
me (gastronomi) ve hizmet sektöründe
gerçekleştirildi. Bu aslmda zaten aile
işletmelerinin elindeki kuruluşlann ta-
pulannın bu ailelere devredılmesinden
ıbaret bir formaliteden başka birşey de-
ğil. Salt "küçük özelleştirme" bağla-
mında bakılırsa Polonya'da özelleştir-
me bayağı başanya ulaşmış durumda.
Bu dafda 1989'dan bu yana yaklaşık 80
bin ışletme özelleştirildi ve sistem tıkır
tıkır işliyor. Gerçı denn bir mali darbo-
ğaz içinde olan kamu malıyesi açıkla-
nnı kapatmak amacıyla küçük özelleş-
tırmede kapıtalıst adaylanndan istenen
para ölçülemeyecek kadar yüksektı \e
yüzde 50'ye yaklaşan banka faizlerin-
den dolayı kredi kullanmak yerıne aı-
lenin tüm gelinni bıriktırerek "serma-
ye"ye dönüştüren ginşimcılerzorlandı-
İar. Ama piyasa ekonomisinin tüm ka-
çamaklannı büyük bir hünerle kullan-
mayı da çabucak öğrendıler. Polonya'da
resmi dilde "Karanhk ekonomPdıye
adlandınlan kaçakçılık (İstanbul Lale-
lı'dekı bavui turizminde Polonyalı ağır-
lığını anımsayınız). çiftedeftertutmak.
kaçak işçi çalıştırmak gibi yasadışı
yöntemlerle küçük girişımciler. sosya-
list Polonya dönemindeki kazanımlan-
nı dengelemeye çabalıyorlar. Bu sapta-
ma Polonya ekonomisindecıddi bir an-
lam taşıyor. Söz konusu "Karanhk eko-
nomi" Polonya'nın gayri safi mılli ha-
sılasının 1992'de yüzde 30,5'unu.
1992"de ise yüzde 32.1 'ini oluşturuyor.
Bu. devletin yılda yaklaşık 20 milyar
dolarlık vergi gelirinden mahrum kal-
ması anlamına geliyor.
Buna hükümetin yanıtı ise acınası:
Yalnız 1994'de 20 bin yeni vergi polisi
işe alındı.
Ancak buraya kadar çizilen tablo Po-
lonya ekonomısihde belirleyici değil.
Sanayi Bakanı MarekPoI ündevımıv-
le söylersek "Masanındördüncübaca-
ğL Yani kırüsa da masa devrilmez. Sal-
lanır *'. Oysa Polonya'da masa devril-
di devnlecek. Bu öteki üç önemli ba-
cağa kısa bir göz atalım.
Dayanışma geleneği
1989'da başlayan özelleştirme dal-
gasıv la birlikte alışılmadık (Polonyalı-
lar için tanışılmadık) bir hızla tırma-
nan işsızliğe karşı Polonya'da gene ge-
leneksel yola. devlet bütçesine başvu-
ruldu. Işsizlik sigortası bulunmavan
Polonya'da ışsizlere. daha önce aldık-
lan ücret hiç hesaba katılmaksızm. ai-
lenin genel gelirine ve çocuk sayısına
baktlarak "seyyanen '* bir ödeme yapı-
lıyor. Cstelık kımin gerçekten işsiz ol-
duğunu denetleyecek bir düzenek de
yok. Sonuç Polonya'da "işsizûn '* diyen
herkes hazineden bir para alma olana-
ğına ka\uşuyor 1994 rakamlanyla bu
3,3 milyon kışi demek. Bu da devletin
banknot matbaasının fazla mesaı yap-
ması demek. Bu da bizler için pek bil-
dik bir terim. yani enflasyon demek.
Polonya Komünist Partisi'nin iktidar
yıllarındaki karabasanı Dayanışma
Sendikası 'nın bir kanadı bugun ıktidar-
da. Gdansk'takı Lenın Tersanesi'nin
eskı elektnk ustası Lech Walessa da
devlet başkanı. Dayanışma'nınkarma-
şık içyapısında gene de canlı bır gele-
nek var: Dıreniş! Komünistlerin ikti-
dannın yıkılmasında belirleyici olan bu
gelenek. bugün piyasa ekonomisi uy-
gulamaya çalışan hükümet için de bir
karabasan. Çok dahabasit anlaşmazhk-
larda şalterleri indirerek yanıt verme-
ye alışmış Davanışmakadrolannın. ıç-
lerinden bir kanadın iktidarda olmasın-
dan fazlaca etkilendıklen söylenemez.
Nitekım hükümeti oluşturan "Demok-
ratikSolbirlik"ın Malıye Bakanı'Grze-
gori Koladko'nun Polonya'nın çürü-
müş vergı düzenini yeniden oluşturmak
amacıyla önerdığı değişikliklere en sert
yanıt Dayanışma kadrolanndan geldı.
Taa 1999'da yürürlüğe girecek olan ko-
nut vergisi de dahil emekçilere yükle-
nen vergi reformu uygulamalanna kar-
şı Dayanışma açık seçik bir "asla!" çek-
ti. Dahası devlet başkanı Lech Wales-
sa işçileri ve emekçileri bu vergilerı
ödememeye çağırdı.
Buna güçlü Katolik Kilisesi de des-
tek verince, ekonomik bunalımı aşma-
ya çabalayan hükümetin tüm planlan
da altüst oldu. Walessa'ya hükümet ka-
nadından gelen eleştırilere VV'alessa'nın
yanıtı, Dünya Bankası venlennı sırala-
mak oldu. Dünya Bankası'nın 1994'ün
ilk yansının verilerine göre Polonya'da
toplam nüfusun >üzde 14.5'u >oksul-
luk sınınnda yaşıyor. Yüzde 5.5'u ise
yoksulluk sınınnın altında. (Federal Al-
manya'da bu oranlar sırasıyla. bınde 7
\e onbinde 11).
...Ve bir tıirlü
özeHeştirilemeyen...
Geldik masanın üçüncü ayağına. Po-
lonya'da özelleştirmenin ve dolayısıy-
la piyasa ekonomisinin kaderini
belirleyecek olan devlet sektö-
ründeki büyük sanayi ışletmele-
rine. Bunlann büyük çoğunluğu
1987 yılından beri yeni yatırım-
larla desteklenemeyen, sadece
yaşamlarını sürdürebilen işlet-
meler. Çoğu eskimiş bir teknolo-
jiye sahıp. Özellıkle demır-çelık
sanayii teknolojik olarak "bit-
miş" durumda. Polonya ekono-
misinin bır başka kılit sektörii
olan gemi yapım sanayii ise ga-
np bır paradoks yaşıyor. Devlet
desteği ilebu işletmelerüretime
dc\am edı>orlar ve fakat bu ar-
uk "siparişe dayanan " bir üre-
tım değil. LJfukta bir sipanş de
görünmüyor. Neredeyse tek
muşten olan Sovyetler Bırliğı ar-
tık yok. Onun yerinı alan Rusya,
Ukrayna ve Baltık ülkeleri (Le-
tonya. Estonya ve Litvanya) ise
ellerindekı gemileri elden çıkar-
maya çabalıyorlar.
Işsizlik ödenekleri, dış borç-
larla birlikte Polonya'nın devlet
sektöründeki işletmelenni yaşa-
tacak sübvansiyonlar bütçenin
yüzde 42,2'sini götürüyor.
Tüm umut büyük kamu işlet-
melerinin (Polonya'nın KlT'leri-
nin) özelleştirme yoluyla satıl-
ması. Oysabu işletmelenn yüz-
de 70' i ( Dünya Bankası verileri-
ne göre yüzde 82'si) ya sermaye
arttınmına ya da teknolojik ye-
nilenmeye muhtaç. Bugün ancak
devlet desteği ya da garantisi ile
avakta durabiliyorlar.
Özelleştirme
cambazlıkları
Bütün umudunu "ölmüş eşek
fi\'atına'" satışa çıkanlan ağır sa-
nayi kuruluşlannı alacak yaban-
cı yatinmcılara bağlayan fukara
Polonya hükümeti (hükümetleri)
daha 1993'de yüzde 18,6 yükse-
len işsizliği daha da artırmaya-
cak, buna karşılık satışlardan
sağianacak gelirlerle kamu ma-
liyesmı rahatlatacak bir özelleş-
tirmeyı gerçekleştirmek için
cambazlık yapıyorlar.
13 Haziran 1990'da çıkanlan
"Kamu İşletmelerinin Ozelleşti-
rilmesi Yasasrndan bu yana he-
men hemen her ay yeni bir özel-
leştirme yasası çıkanlıyor: Ser-
maye özelleştirmesi (1991),
Ekspres özelleştirme (1991),
Sektörel özelleştirme (1992),
Blok özelleştirme (1992), Geçiş-
li özelleştirme (1993)... Bütün bu
yasal düzenlemelerle olmayacak
duaya amin denmeye çabalanıyor: Ka-
mu işlermelerini satalım, ama işsizliği
tırmandırma\alım!
Sanayi Bakını Marek Pol acı acı ya-
kınıyor:
- Her şe\ rümü\ le dev bo> utlu bir de-
ney. Aynca planlı ekonomiden piyasa
ekonomisine geçişle ilgili hiçbir tarihsel
örnek yok elimi/de...
Kahve. konyaR ve metres...
Nitekim 1994 yılında umulan 2.8
milyar dolarlık >abancı sermavegirişi-
nin sadece yansına ulaşılabildi. Alman-
ca yayınlanan Manager dergisı bunu
kaypak politik zemin, yüksek enflas-
yon ve ağır işleyen bürokrasi çarkı ile
açıkhyor (Tanıdık geliyor mu bunlar
sıze ?).
1989'dan 1994 sonuna kadar geçen
beş yıllık dönemde Polonya'da özelleş-
tirmenin sonuçlannı ve ürünlerini.
1968'den bu yana Varşova'da yaşayan
çek asıllı şair Vodislav Hustk (çok ser-
sebt bır çeviriyle aktanrsak) şöyle ta-
nımlıyor:
Özgüıiük türkülcri söyledik / Yaşa-
sın, fuhuş özgürlüğüne kav uştuk / Rus-
\ asız da oluruz dedik/ Nesi eksik Polon-
v a mafv asının Rus mafyasından ? / No-
merklatura'dan (partinin imtiyazhseç-
kinlerinden)kurtuluruzsandık/Ah, es-
ki şefler, yeni kapitalistler şimdi / O gûn
de V'arşova dışında, yillalarda yaşarlar-
dı / Bugün de öyle. Lstelik kahve, kon-
yak \c metresleri daha bol şimdi...
SÜRECEK
tLAN
T.C.
KADIKÖY 2ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
DosyaNo: 1994101
Davacı lst. Muhakemat Müd. vekılı ile davah Pakıze Kolçak
Beyhansoy aralanndakı alacak davasında davalının adresı tüm
araştırmalara rağmen tespıt edılemedıginden karann ılanen teb-
lığıne karar verılmiştır.
Davacı ıdare vekilı davalı Pakıze Kolçak Beyhansoy aleyhine
3.2.1994 tanhlı dava dilekçesi ıle davalının Mılli Emlak Müd.'de
görevlı ıken 28.8.1992 tanhinde görevınden aynldığını ve peşin
aldıgı maaştan idareye 10.971.000 TL borcu bulundugunu bu pa-
ranın yasal faizı ıle birlikte davahdan tahsıli hususunda açılan
alacak davasında, adresi tespit edılemeyen davalının duruşma-
nınbırakıldığı 20.3.1995 günü saat 10.00'da mahkememiz salo-
nunda hazır bulunması. gelmediğı, mazeret bıldırmedığı veya
kendisini bir vekil ile de temsıl ettırmedığı takdırde davanın yok-
lugunda görülerek karar verileceğı v e gazetenın neşır tanhinden
7 gün sonra dav alıya tebhğ edilmiş sayılacağı dav alı Pakıze Kol-
çak Beyhansoy'a dava dilekçesi ve duruşma gününün tebliği ye-
rıne geçmek üzere ilan olunur. 24.1.1995
Basm-, 8793
ZİLE KADASTRO \L\HKEMESİ
Sayı: 1987'35 - 1994 100
Davacı mehdı Kocakahya v e mırasçılan tarafından davalılar aley-
hine açılan kadastro tespıtınin ıptalı davasının mahkememizde ya-
pılan açık yargtlaması sonunda mahkememızce verılen karar dava-
lılardan Zıle Göçenlı Köyü nüfusuna kayıtlı Haynye Özçelık, Ka-
zım Karaköse. Pembe Karaköse, Hidayet Yurtsever, trfan Şentürk.
Yüksel Şentürk. Murtaza Semiz. Güllü S'urtkulu. Hasan Sağlam. Ka-
dır Sağlam, Güldane Karaköse, Ahmet Zorba, Abıdın Türkel. Dur-
sun Zorba, Sultan Ulay. Hatice Kun, Ismaıl Zorba. Hüseyin Sağ-
lam. Gülümser Sağlam'a ılanen tebligat yapılmasına karar verılmış
olmakla,
Dav acı Mehdi Kocakahya tarafından açılan Zile ılçesı Göçenli
Kövüdahilindeki 129 ve 257 parsel savıh taşınmazlara yönelık açı-
lan davanın kesin mehile riayetsızlikten reddıne ve dava konusu
parsellerin tespit gibi tapuyatescilınemahkememizin 23 11.1994 ta-
nh ve 1987 35 esas, 1994iOO sayılı kararı ıle karar venlmış olup,
bu karara karşı Zıle Göçenli Köyü nüfusuna kayıtlı Hayrıve Özçe-
lik. Kazım Karaköse. Pembe Karaköse, Hıdavet Yurtsever, Irfan
Şentürk, Yüksel Şentürk, Murtaza Semiz, Güİlü Yurtkulu, Hasan
Sağlam. Kadır Sağlam, Güldane Karaköse, Ahmet Zorba. Abıdın
Türkel. Dursun Zorba, Sultan Ulay. Hatice Kurt. tsmaıl Zorba, Hu-
seyin Sağlam. Gülümser Sağlamın karara karşı ilan tanhinden ıtı-
baren 15 gün ıçerısınde herhangi bır ıtırazlan bulunmadığı takdırde
kendilerı açısından kesinleşeceği hususu ılanen tebliğ olunur.
3.2.1995
Basm: 8320
GAYRİMENKUL AÇIK ARTTIRMA İLANI
ANTALYA 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ
SATIŞ MEMURLUĞU'NDAN
EsasNo 1995.12
Antalva Macun kövü 204 parselde kayıtlı taşınmaz, Antalya 2.
Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 1994/175 esas. 1994/1645 sayılı karan
gereğince satılacaktır.
Tapu kaydına göre satışa konu parsel 1440 m2 arsalı iki ev ve
ahır olarak kayıtlıdır. Parsel üzerinde 2 katlı betonarme karkas ev.
yığma tarzında inşa edılen I adet ahır ile 3 adet ev ve muhtelıf cins
ve yaşta ağaçlar mevcuttur.
Mahalli rayiçlere göre arsa m2'si 45 000 TL'den üzenndekı
muktesatlarla birlikte parselin nım de£en 517.3OO.OOO TL'dir.
1 satış 24.4.1995 günü saat 11 00-U.lOarasındaAntalyaAdliye
Saravı Kat 3 No:22'de açık arttırma ile yapılacaktır Bu satışta
değerınin
O
o75'inı bulmadığı takdırde 4.5.1995 günü aynı yer ve
aynı saatte 2. arttırma vapılır 2. arttırmada ise, değennin %40'mı
ve mahkeme masraflarını geçtiği takdırde en çok arttırana ihale
edılecektır.
Satış peşm para ıledır, ancak ısteyen alıcıva 20 günü geçmemek
üzere mehıl verilebilır. Satışa iştirak eden. değennin °'o20'si
nıspetınde teminat yatırması şarttır.
fhaleye ıştırak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını
kabul etmış savılacakları. başkaca bılgi almak ısteyenlerin
memurluğumuzun 1995 12esassa\ılı dosyasına başv urmaları ilan
olunur.
Basın 8^04
POLITIKAVEOTESI
MEHMED KEMAL
Yeri Dolmayanlar...
Ahmet Haşim, Göl Saatleri'ni yayımlayınca, Süleyman
Nazif'e soruyoriar, "Nasıl buldunuz?" Üstat, "Ben bu ki-
tabı tanıyorvm, bunun adı Çöl Saatleri değil miydi?" di-
yor. Tecahül-ü arifaneden gelmek istiyor. Bal gibi biliyor ki
kitabm adı "Göl Saatleri'dir.
Cemal Süreya anlatmıştı.
Bir gün Yedıtepe dergisine uğruyor. Birçok sanatçı dost
var. Hüsamettin Bozok'un odasındatoplanmış. Eflatun
Cem Güney de var, yeni bir kitabı çıkmış, alana imzalı-
yor. Cemal, üstadın yanına çöküyor. Belli ki üstat ona da
bir kitap imzalayacak ama bir türlü adını getiremiyor. Ce-
mal'e,
"Oğlum senin adın ne?" diye soruyor.
"Cemal."
"Ne yazarsın?"
"Şiir."
Ortadan bir kitabı alıyor inciler döktürüyor.
"...Çok ince ve hassas şiirierini öteden beri hayranlıkla
okuduğum doğuştan şair Cemal Bey'e en halisane duy-
gulanmla..."
Cemal ne yapsın, gülüyor.
En sevmedigim ve hoşlanmadığım işlerden biri imza
günleridir. Kırk yıldır görmediğiniz ama yüzüne baktığınız-
da hemen tanıdığınız birini elinde kitap gelirken görürsü-
nüz.
Eyvah yandım!..
"Efendim şey, ne yazayım?"
"Muzaffer, liseden, 453 Muzaffer'i tanımadın mı?" So-
run çözülmüştür.
Vecihi Timuroğlu, Cahit Kütebi için yazdığı "Hırçın ve
Lirik"te anlatıyor:
"Sıvas'ta biroturakalemiyapılıyordu. Çalıp çığıran ka-
rayağız, barıton seslı klametçi, kadın oynadıkça, 'An.. Of..
Canım..' diye naralar atıyordu. Atemdekilerden biri,
'Ne bok yapıyorsun lan!..'d/ye tersledi klarnetçiyi. Klar-
netçi pıstı.
'Vallahi sancılandım dayı..'dedi. Ama bir daha da san-
cılanmış gibi bağırmadı.
Adı Zom 'du. Sıvas 'ın ünlü klametçilerindendi. Bayram-
larda bir fayton tutar, tek başına arkaya kurulur, saat/er-
ce dolaşırdı. Durup dinlenmeden de hep aynı marşı ça-
lardı. Önce klarnetle ezgisini çalar, ardından gür bariton
sesiyle söylerdi:
'Mustafa Gazi Kemal yurdun temeli'...
Ulusal, dinsel bayramlarda bunu çalar söylerdi. Sıkma
pofurunun üstüne yandan düğmeli Sıvas işi yelek giyer,
gümüş köstek takardı. Soğuk havalarda lacivert ceketini
omzuna atardı. Sıvaslı hemşerilerinden öğrendığime gö-
re son yıllarda bu marşı bırakmış. Âşık Hüseyin Çırak-
man 'ın koşmasını çalar olmuş.
Sen de yalnızlık saçarsın
Içmeye korkarsın efkâr basar
Ağlayamazsın elalem var
Şapkanı bile çıkaramazsın
Saçlarını dağıtır rüzgâr
Zomzom'un birzevkide mezarlıkta içip oynamaktı. Bir
iki şişe alıp mezarlığa gider, şişeleri bir mezar taşına da-
yar, ara sıra tepesine diktikten sonra, türkülerinikendi ça-
ğınp, el çırparak bütün Sıvas halaylannı saatlerce oynar-
dı."
Zomzom'un öyküsü daha uzun. Bu, Sabahattin Ali'nin
bir öyküsüne de gırmiş.
Müzeyyen Senarablamız, "Yerim daha dolmadı" diyor.
Doğru, dolmadı.
BULMACA
1 2 3 4 5
SOLDAN SAĞA
1/ lnek sütünden yapı-
lan, altın sansı rengin-
de ünlü lsviçre peyniri.
2/ Güney Amerika'da
yaşayan bir yük hayva-
nı... Metin Eloğlu'nun
bir şiir kitabı. 3/ Bir şe-
yin esas tutulan yüzü...
Muşmula. 4VMuğla'nm
Fethiye ilçesi yakınla-
rındakı ünlü antik
kent... Tavlada bir sayı.
5/ Batı Anadolu'da ku-
rulmuş on iki tyon
kentinın en ünlüsü... Ja
pon ölüler bayramı. 6/ Favadaki
su buhan... Küçük bir alan üzeri-
ne odaklanmış yoğun ışık kayna-
ğı. 7/"Alay, istihza" anlamında
argo sözcük. 8/ Köpek... Kolay-
lıkla aldatılabilen. 9/ Feldispat gi-
bi büyük minerallerden ya da çok
ince tanelerden oluşan kayaç. .
Uzak lık işareti.
VUKARIDAN AŞAĞrVA
1/ Halk dilinde kertenkeleye veri
len ad... Kalın bükülmüş sicim. 2/Bildiri. 3/ ilaç... Büyüme,
gelişme. 4/ Tarlayı sürerek dinlenmeye bırakma... Sergen. 5/
Çit, perde... Bir resmi sulandınlmış renklerle boyama ya da
gölgeleme biçimi. 6/ Maviye çalar kırmızımsı renkte yerli bir
erik cinsi. 7/ Takımlar grubu, küme... Saz şairi. 8/ Tümcenin
öğelerinden biri... AK Özgentürk'ün bir fılmi. 9/ Bisikletin otu-
rulacak yeri... Yapraklan salata gibi yenen kokulu bir bitki.
BOLVADİN İCRA MÜDÜRLÜĞL'NDEN İL.ANEN
TEBLİĞ
Sayı: 1994/312
Alacaklı: Yılmaz Kandemır. Belcdıye Sarayı karşısı - Bolvadin.
Vekilr. Av. MustafaÖzVal - Av. Şer'afet Kaştaş - Ordu Bulvan Vakıf
H Hanı Kat: 1 No: 6 Afyon.
Borçlu: Mehmet Özgendı, 5822. Sok. No: 42 - Izmır
Borç Mıktan: 20 000.000 lıra asıl alacak. 1 632.000 lira gecikme
zammı, 136.000 lira protesto masrafı, 60.000 lıra komısyon ücreti,
350.000 lıra yargılama gıderi ki toplam: 22 178.000 liranm takip
tanhinden ıtıbaren yıllık %98 faiz, ıcra masrafı ve ücreti vekâlet ile
tahsili.
Senet \e Tarihı: 25.4 1994 vadeli bono.
Tebliğ Edilen Husus: Omek 163 ödeme emn ile 103 davet kâğıdı
Alacaklı Yılmaz Kandernirvekıllen Av Mustafa Özkal ıle Av. Şerafet
Kaştas'a borçlu Mehmet Özgendı hakkında yapılan 1994-312 sayılı ıcra
takîbinde borçluya çıkanlan ödeme emn ve senet suretı bila tebliğ iade
edılmekle ve yapılanzabıta araştırmasıoa rağmen borçlununadresi tespit
edilemedığinden ödeme emrinin borçlulara tebliğıne karar verilmiş
olmakla; Yukanda yazılı borç ve masraflan ış bu ödeme emnnın tebliğ
tanhinden itıbaren 20 gün ilavesı ıle 30 gun içinde ödemeniz, teblığin
dayanağı senet kambiyo senedı nıtelığını haız değil ise 25 gün ıçınde
merciye şıkâyet etmenız. tabp dayanağı senet altındakı imza sıze aıt değil
ise yıne bu 25 gun ıçınde aynca ve açıkça bır dılekçe ile tetkık mercıine
bıldırmenız. aksı takdırde kambiyo senedındekı ımzanın sızden sadır
sayılacağı. ımzanızı haksız yere mkâr ederseniz takıp konusu alacağın
% 10'u oranında para cezasına mahkûm edıleceğınız. borçlu olmadığınız
veya borcun ıtfa veya ımhal edildığı veya alacağın zaman aşımına
uğradığı veya yetkı hakkında ıtirazınız varsa bunu sebeplen ıle birlikte
25 gün ıçınde tetkik mercıine bır dılekçe ile bıldırerek. mercıden itirazın
kabulüne daır bir karar getırmedığımz takdırde cebrı icraya devam
olunacağı, ıtıraz edilmediği ve borç ödenmediğı takdırde 30 gün içinde
74. maddeye göre mal beyanında bulunmanız. bulunmazsamz hapisle
tazyık olunacağı. hiç mal beyanında bulunmaz veya hakikate aykın
beyanda bulunursanız aynca hapisle cezalandınlacağınız aynca
Bolvadin Asliye HukukHâkımlığı'nın 18 5.1994tarih 1994-76-61 sayılı
ıhtıyati hacız karan gereğmce 35 SC 900 plakalı 1984 model Murat
marka aracımzın kaydına ihtıyati hacız şerhı konulduğu ve yıne Bolvadin
Asliye Hukuk Hâkımlığı'nin 13.9.1994 tarih 1994-130-1031 sayılı ihtıyati
hacız karan gereğince Bolvadin Beledıye Başkanlığf nda bulunan
50.000.000 lıra teminat alacağınıza ihtıyati haciz konulduğu. yapılan
ihtıyati hacızlere bır diyeceğinız varsa 23 gün içerısınde daıremıze
müracaat etmeniz, odeme emn ve 103 davet kâğıdına kaım olmak üzere
ilanen tebliğ olunur. 25 1 1995 Basm 8328