22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURtYET 14ŞUBAT1995SAL1 HABERLER Çulhaoğhı'na "donkişot" benzetmesi • ANKARA(Cumhuriyet Bürosu) - Bazı milletvekillerinin müteahhithk kamelerinin iptal editmesi, Bayındırlık ve Iskân Bakanı Halıl Çulhaoğlu ile Devlet Bakanı Esat Kıratlıoğlu'nu karşı karşıya getirdi. Bayındırlık Bakanlığı'nın, bazı tnilletvekülerinin müteahhitlik karnelerini iptal etmesi üzerine açıklama yapan Kıratlıoğlu. kendisinin müteahhitlik karnesini 4 ay önce. henüz bu konuda hiçbir haberyokken Bayındırlık BakanlığYna verdiğini kaydetti. Kıratlıoğlu. kendisinin mahkemeye "şimdilik"başvurmadığını, ancak başvuru yapılması durumunda karann iptal edıleceğinı savunarak "Kımse donkişotluğa soyunmasın" dedi. yüzde15zam • AMKARA (Cumhuriyet Bürosu) -Başbakanlık ve baglı kuruluşlarda çalışan sözleşmeli personele, memur maaşlanndâkı artışa paralel olarak yüzde 15 oranında zam yapıldı. Devlet Bakanı Bekir Sami Daçe, Başbakanlık ve bağlı kuruluşlannda çalışan sözleşmeli personele. 1995 Bütçe Kanunu ile memur maaşlannda yapılan artış oranında zam yapıldığını bildirdi. Zammın ocak ayı itibanyia uygulanacağını belirten Daçe, nisan ayından itıbaren de yine bütçedeki memur maaş artışına koşut olarak yüzde 7.5 oranında zam yapılacağını kaydetti. Nesin'in Savunması • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yazar Aziz Nesin, Türkiye gazetesi yazarlanndan Ergun Göze aleyhinde açtığı mancvı tazminat davası ile ilgili olarak Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nde bugün savunma yapacak. Nesin, yazdığı makalede "zimmetçi. hırsız ve vatan haini" diye kendisine hakaret eden Göze hakkında 100 milyon liralık manevi tazminat davası açmıştı. Türkinvest alacakldarı • İstanbul Haber Servisi - Iflasına karar verılen AOG Türkinvest'ten alacağı olan yatınmcılann kurduğu Mudiler Dayanışma Demeği (MUDİ-DER). kapatılan 3 bankadan resmı mevduat alacağı olanlarla ilgili olarak ekonomiden sorumlu Devlet Bakanlığı'nca hazırlanan kararnamenin araeı kurum alacaklılannı da kapsaması için hükümete başvurdular. MUDİ-DER Başkanı Kamil Karadeniz. kararnameye. aracı kummlardan alacaklı olanlann da dahıl edılmesini içın demeğın Ankara. Izmir ve Adana şube başkanlanyla bırlıkte ımza kampanyası başlattıklarını dıle getirdi. THY ve HAVAŞ'ta greve doğnu • tSTANBUL(AA)-Hava-lş Sendikası yöneticileri ile THY ve HAVAŞ işvereni arasında dün yapılan toplantıdan da bir sonuç sağlanamaması üzenne taraflar arasındakı görüşmeler kesildi. THY genel yönetım bınasında dün saat 15.30'da bir araya gelen işveren ve sendika yöneticılen arasındakı görüşmeler, işverenin önerdiği ücret zammının benimsenmemesi üzerine kesildi. Karayalçm ile Ecevit ANAP'ın panel konuğu • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Genel Başkan Mesut Yılmaz başkanlığında dün toplanan ANAP Başkanlık Divam'nda. 16 şubatta kamu çalışanlannı sorunlan ve Türkiye-Avrupa Birliği ilişkileri konulannda iki panel düzenlenmesi kararlaştınldı. Avrupa Birliği ve Türkiye'nin ilişkilerinin değerlendiruleceği panele SHP lideri Murat Karayalçın ile DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit'in konuşmacı olarak katılacaklan bildirildi. Maçka'daki "kültür gecesi"ne eski yöneticileriyle aydınlar katıldı TIP 34, ydını buruk kuüadı METİN HAKYERİ istanbul Teknık Üniversitesi Maçka Sosyal Tesislen. sisle kanşık akşam ala- casında bir'kühiirgecesrne hazırlanıyor. 'Külrür gecesi" öylesine bir ısim. Çünkü Maçka"daki gece. öyle katışıksız bir ''kül- tür geeesi'ne benzemiyor. Lıstede Cenco Erkalgibi tiyatrocu. Nejaf\avaşoğullan gibi rockçı. Sadık Giirbttz gibı türkücü. Koma Amed gıbi Kürt pop müzikçileri var. Var da 'maksat*,"Fetekten bir geceça- UdmTdadeğıl.. Türkıye"nin ılk yasal sosvalıst partisi Türkiye Işçi Partisi. 34. yılını kutluyor Maksat bu. Ortada TİP mı var? Yok. ama bu gece böyle bir tertip var. Darbeci pa- şalarca kapatılmış da olsa, yenıden ku- rulmamış. kendini kamuoyu yoklamaci- lannın tartısına koymamış, bırleşik oy pu- sulasında rezervasyon yaptırmamışda ol- sa TİP. 'haydicanım sende* çeken çeksin. ilk günkü heyecanıyla Maçka'da... "Böyle gelmtş böyle gjtmezler'*, "Kal- • Mücadeleye adanan yaşamları dile getiren siyah-beyaz tbtoğraflar, beyazperdeye düştükçe, gözpınarlan da yavaş yavaş ıslanıyor. giderek kabanp damlalaşıyor, yanaklardan 'yenilmişlerin hüznü' olup süzülüyor. dırmadıkça başlanmızı sefaletimiz bit- mez"ler. "Teslim olmamakta bütün me- sete"ler. şotbr Idris'inden Emınönü Ilçe Başkanı Hilat YedigüıTe, Bakırköy Ilçe Başkanı İbrahim Aksın'dan eski Kimya İş Sendikası Başkanı Dinçer Doğu'ya ka- dar yine aynı heyecanla sanyor herkesi. Mücadeleye adanan yaşamlan dile geti- ren siyah-beyaz fotoğTaflar. beyazperde- ye düştükçe, gözpınarlan da yavaş yavaş ıslanıyor. giderek kabanp damlalaşıyor yanaklardan 'yenilmişlerin hüznü' olup süzülüyor. Sahnede üç çelenk... Biri işçi Parti- si'nden. ama bu İşçi Partisi Perinçek'in- ki. Dığerleri Konutbirlik ve Türkbir- lik'ten... Hepsi o kadar... Eski bir TjP'lı Nejat Yavaşoğullan, "Bulutsuzluk Özle- mi'ni de tutup elinden getirmış Maçka'ya. Hem vefa gösteriyor hem iman tazcliyor. "Aradan 15yıl geçmiş. Birçok insanı unut- muşum" diyor. Sahnede ise her zaman- kinden daha ağırbaşlı. TlP"ın yas.li başlı kurmay heyetı ve eski tüfek Marksistler önünde, rockın doğasından gelcn rahatlı- ğı yok gibi Nejat'ın. Bas, akustik gitar ve solo gitarla mezuniyct gecesinde hocala- rına konser veren mahcup liseliler gibi sandalyelerde efendi efendi oturarak rock yapıyor. 'acfl demokrasi' istiyor. Sıdıka Su. Sadık Gürbüz'ün Ruhi Su türküleriyle daha bir içleniyor. Mehmct Ali Aybar, rahatsızlığı nedenıyle gecede yok. 20 milyon lira vererek 9 partilinin ör- gütlediği geceye 500-600 kişilik bir katı- lım. Polis. TlP'in gecesıne Boğazıçı Köp- rüsü üzerinde Çeçenistan'a destek eyle- mi yapanlar kadar'önenT vermemiş. Ka- pıda arka arkaya park ctmiş iki ekip... Uzun namlulu tüfeğıyle bir polis volta atıyor. Içeridc çayı sigaraya eklcyen 3-5 polis, "Bitse de gitsek'" halinde, gözleri akreplc yelkovanda. Nostalji gecesi değil Açış konuşmasını yapan Aziz Nesin. bir pişmanhğı dile getiriyor. TlP'ın parla- mentoya girmesınin dığer partileri tedir- gin ettiğini, ortanın solunun, sosyal de- mokrat ve demokratik sol gibi politıkala- nn bu nedenle ortaya çıktığını söylüyor. Geceyi düzenleyenler ısrarla 'bu bir nos- talji gecesi değil'i vurguluyor. Nesin de aynı kanıda. ama o yine bir gerceğin altı- nı çiziyor: "Herhangi bir eskiyi, ne kadar iyi olur- saobun, ne kadar oiumlu olursaolsun.ye- niden yaşatmak olası değil. Eski, hangi es- ki olursa olsun, bugün için eskimişdemek- nr." 'TtP'in 34. yıIT gecesindeGenco Erkal'ın Nâam Hikmet'ten okuduğu şiirler büyükbeğeni kazandı. (Fotoğraf. AYKUT KÜÇÜKKAYA) GUNDUZ GOZUYLE MELİH CEVDET ANDAY Refah ProvasıBekâret denetimi sorununun "bekâret kemeri" konusu- na varacağını sanıyorum. Çözüm içın böylesi daha kestir- me olmaz mı? Bütün genç kızlara kemer takma zorunlu- luğu konur, anahtan da gelecekteki kocaya teslim edilmek üzere iyi bir yerde saklanır; lise müdürleri iffet bekçiliğin- den kurtulmuş olur. Bekâret kemeri, Hıristiyan Avnjpa'nın ortaçağda ger- çekleştirdiği inanılmaz bir buluştur. Bu buluşun temelinde "Bakire Meryem" ögretisi yatar. Bilindiği gibi, Meryem'i Kutsal Ruh gebe bırakmış ve Meryem, Isa'yı sancısız doğurmuştur. Başka bir deyişle Meryem, doğurduktan sonra da kız kalmıştır. Kızlığa veri- len önem bundan kaynaklanıyor. Şunu eklemem gerek... Islam dini, Meryem'in Isa'yı kız oğlan kız olarak dogurduğuna ve hep kız kaldığına inanır. Demek Islam'dakı bekâret sorunu Hıristiyanlıktan gelme- dir. Bekârete bunca önem verilmesıni anlayabilmek için Kut- sal Ruh'a ve Kutsal Ruh'un becerisine inanmak gerekir. Peki, karı koca arasındaki cinsel ilişkiye ne diyeceğiz o zaman? Yasak, evleninceye kadar mı? Hayır, Hıristıyanlıkta kan kocanın sevişmesine de önem- li sınırlamalar getırilmiştir. Örneğin cinsel ilişki sırasında ka- dının sadece cinsel organı açıkta olacaktır ve birleşme el- den geldığınce kısa sürecektir. Demek kadın da, erkek de kendılerini tutkulu bir coşkuya bırakmayacaklardır. Çünkü insanoğlu günahkârdır, bu günahı Adem ile Hav- va işlemişlerdir. Biz bedenimizi hiçe saymalıyız, ondan kur- tulacağımız günü bekleyerek Tann'ya dua etmeliyiz. Cinsel ilişkiye böylesi bir kızgınlığı olağan görmek, aklın onaylayacağı bir şey değildir. Şimdi dönelim yazımızın başındaki bekâret kemeri ko- nusuna... Pek yaygın olduğunu sanmadığım bir hikâye vardır, onu anlatayım: Ortaçağ Avrupası'nın birülkesinde, adam Haçlı Seferi'ne katılacak, eşıne bekâret kemerini takmış (kadın bakire ola- mayacağına göre, burada kemer, namusu sağlama bağ- lama aracı oluyor demek), kilitlemiş, anahtan da güvendi- ğı bir dostuna bırakmış: - Ben dönünceye kadar sana emanet bu anahtar demiş ve atına atlayıp Haçlı ordusuna katılmak üzere yola koyul- muş. Bütün gün gitmiş, gitmiş, ikindi vaktine doğru arkasına bakmış ki, bir atlı tozu dumana katarak ona doğru geliyor. Beklemiş, atlı yaklaşınca ne görsün, bekâret kemerinin anahtarını emanet ettiğı arkadaşı değil mi? - Ne oldu? Ne var, diye sormuş. Arkadaşı: - Bu anahtar açmıyor, demiş. Sabırsız herif. Demek bekâret kemeri, kızı (kadını) bir tecavüzden ko- rumak için değil, kızın (kadının) isteğini engellemek için bulunmuştur. Ama anahtan ele geçiren rnuradına eriyor. Dostum Nihat Türel, bekâret konusu açıtdığında dedi ki: - Refah Partisi iktidara geçtiğinde de bu kadar olur an- cak, dedi. Ne korkuyoruz? Şimdi başımızda bulunan hükümet Refah provası yapıyor. Sadık Avundukluoğlu, tüm istihbarat örgüt ajanlannın Türkiye'de olduğunu söyledi: En seçkin ajanları Türkiye'ye yolluyorlar VtSLFÖZKAN Nüfus cûzdanımı. İstanbul Büyük^ehır Beledıyesı'nden aldığımkımlık kartımı vc SHP ü>c kımlık kartımı kaybettim. Hukumsüzdür HIDIR SERCL ANKARA - ABD Merkezi Haberalma Örgütü (CI A) Rusya eski bürosu şeflerinden bir kişi- nin. CNN televizyonundaki söy- leşı sırasında. ABD'nin Türki- ye'ye ajan ytğdığını açıklaması. casusluk faalıyetleri konusunda yenı bir tartışmayı gündeme ge- tırdı. TBMM Faili Meçhul Cinayet- leri Araştırma Komısyonu Baş- kanı Sadık A\ıındukluoğlu. dün- yadakı tüm istihbarat örgütleri- nin Türki> e "de faalıyet gösterdi- ğinı belirterek "Üstelik, en iyi eğitim görmüş ajaniar Türki- ye'ye gönderiliyor" dedi. De\ let Bakanı Azimet Köylüoğlu. Tür- kiye'nin. insan haklannın koru- nup gelıştırilmesinin \e demok- ratikleşmesinin ertelenmesine gerekçe olarak kullanılan bir is- tıkrarsızlığa zorlandığını kayde- derek. bö>le bir ortamda ~dış kaynakb kanştıncılann" gözar- dı edilemeyeceğini vurguladı İşçi Partisi (İP) lideri Doğu Pe- rin^ek. Türkiye'de. ABD'nın ajan yığınagı yapmasına uygun bir yönetimın bulunduğunu ve aralannda Başbakan Tansu Çil- ler'ın de bulunduğu 600 Türk'e CIA'nın ajanlık önerdiğini sap- tadıklannı öne sürdü. ^lilli İs- tihbarat Tcşkilatı'nın (MİT) es- ki elemanlanndan Prof. Mahir Kaynak da. Başbakan Çiller'in politikalannın ABD ile ters düş- mesı nedeniyle. bu ülkenın. ajanlannı Türkiye'ye yıgdığını öne sürdü. Amerikan CNN televizyo- nunda btr süre önce yav ınlanan bir programda konuşan. ABD C1A eski Rusya büro şeflerin- den bir kişi, Sovyetler Birli- ği'nin dağılmasından sonra, CIA'nın Türkiye ye ajan yıgdı- ğını söylemişti Âynı kişi, tüm istihbarat örgütlerinin ajandala- nnın ilk sirasındaki ülke olan Türkiye'nin yakında büyük ka- nşıklıklaryaşayacağını öne sür- müştü. Mılliyet gazetesi yazarların- dan Zülfîi LK-aneli'nın. 5 şubat tarihli köşe yazısında bu olaya değinmesine karşın. özellikle hükümet kanadından herhangi birtepki gelmemesi dikkat çek- ti. Cumhuriyet"ın konuyla ilgili sorulannı >anıtlayanTBMM Fa- ili Meçhul Cinayetleri Araştır- ma Komisyonu Başkanı ve DYP Kınkkale' Milletvekili Sadık Avundukluoğlu. CNN telev izyo- nundakı programı kendisinin de izlediğinı beiırterek, "Aslındao haberin. Türkiye'nin 3-5 giinünü işgal etmesi gerekirdi" dedi. Benzer göriişleri zaman zaman kendisinin de dile getirdiğini kaydeden Avundukluoğlu. "Ta- bn, bunlann konuşulması kimse- nin işine gdmez" diye konuştu. Komisyonun çalışmalan sıra- sında. dünyadaki tüm istihbarat örgütlerinin Türkiye'de faaliyet gösterdiklerini saptadığını söy- feyen Avundukluoğlu. "Ostelik, en iyi eğftim görmüş clemanlan- nıTürkiye'vegönderiyoriar" de- di. Bombaİı bir suikast sonucu yaşamını yitiren gazetemiz ya- zan UğurMumeu. Prof. Muam- mer Aksoy ve Bahriye Üçok ci- nayetlerinın de. "ajanlann işi" olduğunu öne süren Avunduk- loğlu. bu cınayetlerin. Türki- ye'de bilinen örgütlerin işi olma- Onu biiemiyonım. Ama istihba- rat örgüüerimizin çokciddiçahş- malar vaptığını bUhomm. Ben bunu biliyorum. Beİki diğer ku- rumlar da çalışma \apıvordur, onu bifemem. Bugün devîetin bu işkrte görevli üst düzey yetkilile- rinin nasıl bir çalışma içinde ol- duklannı onlarla konuşarak öğ- renebilirsiniz." tnsan haklanndan sorumlu Devlet Bakanı Azimet Köylüoğ- lu da. Türkiye'nin son yıllarda özellikle demokrasi ve insan haklan konulannda sürekli gün- demde tutulduğunu beiırterek, şöylededi: "Türkiye'nin Avrupa Birli- ği'ne.ya da gümrük birlğine gir- mes'u uluslararası kredi kav nak- ki\i ortaya kojuyorr İP Genel Başkanı Doğu Perin- çek, Türkiye'yı son dönemde yöneten ve 2. cumhunyet proje- sine zemin hazjrlayan Kenan Evren, Turgut Ozal ve Tansu Çiller'in ABD çıkarlannın bek- çiliğini yaptıklannı öne sürdü. Çiller'in ABD vatandaşı oldu- ğunu savunan Perinçek. şöyle dedi "Çilkr de ABD vatadaşı. ABD v atandaşı yapıhrken CI A ajanlı- ğı önerildigini tüm belgeleriyle ortaya koyduk. Zaten,Tansu ÇU- ler, kendisine ABD vurttaşlığı önerildiğini de söyledi. Yani Tür- kive'nin bugünkü gidişivle u- yumlu bir Başbakan, iktidar sa- hibi. Bövle bir ortamda Türki- yana ABD'ye giden 600 kadar yüksekokul öğrencisi ve öğre- tim üyesinin de CI A ajanı yapıl- dığını saptadıklannı ve bu kişı- lerin Türkiye'de kilit noktalara yerleştınldiklerini öne sürdü. Eski MlT'çı Prof. Mahir Kay- nak da, eski CIA Rusya Bürosu Şefi'nin CNN televizyonunda dile getirdiği görüşlerle ilgili olarak. "Büyük bir ihtimalk doğrudur" dedi. Türkiye'nin, ABD ile politik ihtilafta olduğu- nu öne süren Kaynak. şu yorumu vaptı: "Ihtilaf, Kürt sorunu şeklinde tezahür ediyor. Ama temelinde Ortadogu'ya verilecek yeni şekil > atıyor. Burada ABD ile Av rupa çatışıyor. Türkiye'nin genel poli- • TBMM Faili Meçhul Cinayetleri Araştırma Komisyonu Başkanı Sadık Avundukluoğlu, Uğur Mumcu cinayetinin de ajanlann işi olduğunu söyledi. tP Genel Başkanı Doğu Perinçek, Çiller'in CIA ajanı olduğunu ileri sürdü. Eski istihbaratçı Mahir Kaynak'a göre Onat Kutlar'm ve Yasemin Cebenoyan'm ölümüne neden olan bomba da ajan işi. dığını vurguladı. Mumcu cina- yeti ile ilgili soruşturmayı yürü- ten kadrolann yetersiz kaldıkla- rını belirten Avundukluoğlu. "Bu cinayetler, MİT. Genelkur- mav.Jandarma ve Emnivet istih- baratlanndan secme bir ekip ku- rularak çözülebilir" görüşünü dıle getirdi. Sadık Avundukluoğlu, ''Dev- let bu konuya yeterince eğîliyor mu" sorusuna ise şu yanıtı ver- dı: "Bu konuda en titiz dav ranan kurumumuz. istihbarat birimle- rimi/dir. Başta MtT olmak üze- re istihbarat örgütlerimiz her şe- vi görüvoıiar. bunlan tespit edi- yoriar. Fakat bu konuda tedbir ahnıyor mu, neler düşünülüvor? lanndan ya da Ortadoğu, Kaf- kasya, Orta Asva gibi pazarlar- dan yararianması söz konusu ol- duğunda, önüne bu somnlar ÇH kanlıyor. Ancak son zamanlarda ulusal ve uluslararası basındaçn kan habeıiere bakılırsa. Türki- ye'nin. insan haklannın korunup gelişririlmesinin, demokratikleş- mesinin ertelenmesine gerekçe olarak kullanılan bir istikrarsız- lığazoriandığıgörülüyor. Üsteiik bu zorlamanın önemli bir kay- nağının da Batı ülkeleri olduğu anlaşıhvor. Son günlerde basını- mızda >er alan 'faih meçhul ci- nayetlerin yabancı ajan işi oldu- ğu ve Türkiye'nin, özellikle Gü- neydoğusu'nun ajan kaynadı- ğı .' haberleri de bu ilginç çeliş- ye'ye ABD'nin bir istihbarat yı- ğınagı yapması son derece doğal. Ama sorun, sırf ajaniar sorunu değiL Esas tehlike ajanlardan ge- linıvdr. Asıl tehlike neo-liberal" denilen 2. cumhuriyetçiakımdan geliyor. Amerikan ajanlan Tür- kiye'vi yikamaz. Ama Türki- ye'nin büyük sermayesinin bir kesimi tamamen dünya sermaye- sinin Türkive'deki ajanhğını vap- maktadır. Sonın ajanlaıia uğraş- maktan önce. bu yeni liberal rüz- gâru serbest pivasa diye bize su- nulan ama aslında dünya tekel- terini diktası olan ekonomik programı göğüslemek." Perinçek. ABD'deki bazı is- tihbarat dergılerinden yaptıklan alıntıya göre, 1945 yılından bu tikası ABD istikametinde değil. \ani herkes Çiller'in \BD poli- tikası izlediğinı zannedivor ama ö\le değil. Türkiye esas itibany- la İngiliz-İsrail ekseni üzerinde kuruvor politikalanm. Çiller'in politikası değil bu. O kendini as- keıierin gölgesinde rahat hisset- tiğinden onlara yöneliyor. Baş- bakanımızın hiçbir politikası yok. Onu mazur görün. Sorun ordu-ABD gerginliği. Bu y üzden politik uzlaşma olmadığı için me- sele çatışmava dönüşecektir." Kaynak. bundan sonraki ge- lişmelerle ilgili olarak. ABD'nin Türkıye'v i ekonomik olarak da- yanılmaz bir çızgiye çekeceğıni ve böylelikle ülkedekı tansiyonu yükselteceğıni öne sürerek. şun- lan söyledi: "Buyükselentansi- yonun üzerine bir sürii terörist faaliyetler huzursuzluklar otur- tulabilir rahatlıkla. İşçi hareket- leri olacaktır yani bundan böyle en önemli harvket muhtemeİen isçi harekederi olacaktır. Zaten işçi hareketlerini kontrol etmek için SHP'vi yanına almak istiyor büyük ölçüde Çiller, amacı odur. Memur hareketleri olabiiir. Ve şehûierde rastgele teröre rastla- yabiliriz. İşte herhangi bir köp- rüye, bilmem nereye sabotajlar şeklinde hareketler olabiiir. Yani bunlar beklenebilir kanşılıkhk olarakT "Kudar'a ajan saldıreı" Kaynak, 31 Aralık 1994 günü The MarmaraOteli'nıncafesine konulan ve gazetemiz yazan Onat kudar ile turist rehberi Ya- semin Cebenoyan'ın ölümüne yol açan bombanın da bu tür bir çalışmanın sonucu olduğunu öne sürerek. şöyle dedi: "Burada dikkat ederseniz bir hedef yoktur, hedeflenmiş bir şa- hıs yoktur. Toplumda paniğe yol açmak ve güvensizlik duygusu yaratmaya yöneliktir bu kabil. yani hedefı olmayan terör. Bun- lar olabiiir. Bunu da PKK'nin vaptığını zannetmek büyük bir hatadır. Onun öyle büv ük bir or- ganizasvon gücü vok. 1980 öne- cesi teröre dikkat ederseniz bu vasıftavdı. yani hedefsizdi. Rast- gele bir kahve taranıyordu, bir otobüs taranıyordu. The Mar- mara'da hanımefendiyle (Yase- min Cebenoyan), Onat Kutlar hedef değildi. Bilmiyorlardı ki- min geleceğini, kim ölürse ölsün önemli değil. O bir tesadüften ibaret Böyle rastgele şeyler ola- cakürT 17 şer yıl hapisleri isteniyor 4IHDyöneticisiDGM'de DİYARBAKIR (Cumhuriyet)- Yayımladıkları "Olağanüstü Hal 92" raporu ile PKK örgütünün sözcülüğünü yaptıklan suçla- masıyla haklannda I7"şeryıl hapis cezası istenen 4 İHD yöneti- cısinin yargılanmasına Diyarbakır DGM'de başlandı. Çok sayıda yabancı kuruluş temsilcisinin izlediğı duruşmada sanıklan 50'ye yakın avukat savundu. Savcı. tutuklu İHD üyelen Abdullah Çağar, Mahmut Şakar, Nimetullah Gündüz ve Melike Alp'ın yayımladıklan raporda PKK'nın sözcülüğü yaptıklannı ve bölgede meydana gelcn tüm olayların devlet tarafından ışlenmış gibi gösterildiğini belirterek sanıklann I7'şer yıl hapis cezasına çarptınlmasını ıstedı. Daha sonra savunmaları alınan sanıkiar, suçlamaları reddederek yargılanmalannın politik olduğunu öne sürdüler. Kısa bir aradan sonra duruşmayı 17 nisana erteleyen mahkeme hcyeti. İHD'nin faaliyetlerınin durdurulmasına, rapor hakkındakı toplatmn karannın devamına, haklannda gıyabi tutuklama karan bulunan lann bu hallerinini devamına karar verdi. Boyııer Demirerie görüştü ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Yenı Demokrasi Hareke- tı Genel Başkanı Cem Boyner. Av rupa Parlamentosu'nda bugün yapacağı konuşma için Cumhur- başkanı Süteyman Demirel'le gö- rüştü. Cem Boyner, Türkiye'de anlattıklannı dışarda da günde- me getireceğini belirterek. T ü r - kiye içinde konuştuklannızı dı- şarda yalan anlattığınız zaman ckldiye ahnmıy^rsunuz" dedi. Demirel. dün. Boyner ve istan- bul V'alisı HayTiKozakçıoğhı'nu. ayn ayn kabul ederek bir süre gö- rüştü. Boyner. görüşmenin ardın- dan. Avrupa Parlamentosu'nda bugün yapacağı konuşma için Cumhurbaşkanı Demirel ile kar- şılıklı görüş alışverişınde bulun- duklannı söyledi. "Cumhurbaş- kam'nın da talimarlan. fikirleri ve düşüncelerini öğrenmek için bö> le bir görüşmeyi talep ettim" diyen Boyner. Türkiye'nin güm- rük birliğıne alınma konusunun karar aşamasına geldığıni belir- terek şöyle dedi' "Bu konuda tar- rışma ve konuşma noktalannın üzerinde durduk. Avrupa Parla- mentosu'nua, Türkiye'ye ilişkin kararlannda tereddüt ve prob- lem içeren noktalann aydınlan- ması üzerine göriistük." Bir gazetecinin. yurt içinde "Türkive'deki insan haklan ih- lallerini dilegetiren konuşmalan- « nız var. Avrupa Parlamento- su'nda yapacağınu konuşmada bu konuya deginecek misiniz?" sorusunu Boyner, şöyle yanıtla- dı: "Bugüne kadar, Türkiye'de ahşılmamış bir şey, ama biz içer- de ve dışarda aynı şeyi konuşuyo- ruz. Bu sefer de aynı şeyi yapaca- gım. Türkiye içinde konuşrukla- nmızı dışarda yalan anlattığımız zaman ciddiye alınmıyorsunuz. Dikkatli bir dille, dışarda da ay nı şeyisöyleyeceğiz.'' eoner olgun em'm igüe [Sâh 2130-23.30) CARARET CİNfi Ycsüptnar ViK No 2 Nmavutkoy Tel 257 1A 3» Oevtım edtvnruz
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle