Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
f
14ŞUBAT1995SAU CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
TYS Başkanı Ataol Behramoğlu, verginin okuma oranını daha da düşüreceğini söyledi
Kitaba KDV'ye, yazar teplrisiHÜL.YATOPCU
Kitaba uygulanan verginin yüzde
l'den 8'e yükseltilmesi. ûlkemizde za-
ten düşük olan okuma oranının 'daha
fazla gerileyeceği' yolundakı kaygılan
arttırdı. Devletten alacaklan KDV'nin
biriktiğini söyleyen bir kısım yayınevi
sahibi, uygulamanın doğnıluğunu sa-
vunurken bazı yayınevlen duyduklan
rahatsızlıgı. "Bu, kültür yayuıcılığı ya-
pan yayınevlerine darbedir" dedi.
Türkiye Yazarlar Sendıkası (TYS)
Genel Başkanı Ataol Behramoğlu ıse
"KDV oranlan yüzde 1 'e düşürülmeli,
çıkışlarda da bu oran >ine yüzde 1'de
tutulmalıdır" dedi.
Kitaba uygulanan KDVoranımn yük-
seltilmesinin, kitap fiyatlannın artma-
sına neden olacağım söyleyen TYS Ge-
nel Başkanı Ataol Behramoğlu, uygu-
lamanın okur sayıstnı daha fazla düşü-
receğini söyledi. Kâğıt fiyatlanndaki
sürekli artışın. KDV oranlanndaki oy-
namalann. yayıncılık sorunlannı daha
da çözümsüz duruma getireceğini vur-
gulayan Behramoğlu şöyle konuştu:
Faayınevi sahipleri
ve yazarlar, kitaba
uygulanan verginin
yüzde l'den 8'e
yükseltilmesini
'kültür yayıncılığı
yapan
yayınevlerine
darbe' diye
niteledi.
"Yazarhk, bir meslek olmaktan da-
ha da uzaklaşacaktır. Dc\ let, kültür ala-
nında hizmette bulunmak istnorsa, kâ-
ğıt fiyatlarıyla oynamaktan vazgeçmeli,
kültür yayınlan kâğıt alanında de\letçe
sübvanse edilmeli. niteükli kitap kâğıdı
Dretimine geçilmetidir."
Yazarlanntelıf taleplenndekı artış ve
düzenın sağlanabılmesi içın kültür ya-
yıncılığının ıstikrar kazanması gerekti-
ğıne dıkkat çeken Behramoğlu. şunlan
söyledi: "Kültür alanının bütünselola-
rak savunulması zorunlu koşuMur. Dev-
letin Ugili organlan, kültür alanının bü-
tün birimleriyle güçbirliği yaparak zor-
lanmalıdır. Kâğıt alımında ve başkaca
hizmetlerin >ayınevlerine girişinde KDV
oranlan,yüzde 1'e düşürülmeti, çıkışlar-
da da bu oran yine yüzde 1 'de tutulma-
udırT
Sarmal Yayınevi'nin sahibi Işrtan
Gündüz de uygulamanın yayınevlerini
olumsuz etkileceğini vurguladı.Yayı-
nevlerini 'kültür yayını yapan' ile 'ders
kitabı, derleme ansiklopedi yayını ya-
pan* şeklinde ikiye a>ıran Gündüz,
"Uygulama, kapkaççı yayıncı ile kitap
düşmanı siyasi iktidaruı ortak manipü-
lasyonudur. Bu dunımdan kültür yayın-
cıuğı yapan yayuıevieri ile okuyucu etki-
lenecektir" dedi. KDV oranının yüksel-
tilmesini savunan bazı yayınevlerini de
eleştiren Gündüz, şunlan söyledi:
U
KDV oranlan bazı tüketim mallannın
sanşını sınırlandırmak için de yüksehi-
lebilir. İktidar, bu uygulamayla belli ki-
taplan yasaklamak istiyor. l ygulama
sonunda kitap fi>atianna yüzde 7-8 ora-
nında zam yapılacak. Bu zam okuyucu
üzerinde psikolojik olarak olumsuz bir
etki yapacak."
Devletten KDV alacaklan olduğunu
söyleyen Altın Kitaplar yöneticisi Hüs-
nü Terek ise KDV oranlannın yüzde 8'e
yükseltilmesini 'devletin yaptığı hata-
dan dönmesi' şeklinde yorumladı.
Dost/Onur Yayınlan Sahibi Muzaf-
fer tlhan Erdost kitapta KDV'nin yüz-
de 8'e çıkanlmasıyla, okur kitlesinin
kayıt dışı kitap satışı yapan yerlere ka-
yacağuıı vurgulayarak, korsan yaymla-
nn da ortamının besleneceğini söyledi.
Erdost, Hazineden KDV alacağı bulu-
nun bazı yayınevinin istemi doğrultu-
sunda getinlen yeni düzenlemenin kitap
okuru açısından bir takım olumsuzluk-
lar içerdığini vurgulayarak, şu görüşle-
ri dile getırdi: "Kimi Avrupa Toplulu-
ğu üikelerin kitap dışsatunlannı güven-
celemek için Türkiye'ye dayattığı doğ-
rultuda, korsan baskıyı önlevecek yeni
yasal düzenlemelere gidilirken içerde,
yayınevlerini \e kitabevlerini olumsuz
yönde etkileyecek. her riirlü korsan bas-
kıyi ve kayıt dışı kitap sabşını hızlandı-
raicak KDV artunmına gkUlmesi, doğ-
ru bir ekonomik karar olarak nheJen-
diritemez."
Semra Özal duruşmaya gelmedi
w w
Ve Zeynep Ozal
mahkemedetstanbul Haber Servisi - Eski
Emlakbank Genel Müdürü En-
gin Civan'ın yaralanmasından
sonra açılan 'rüşvet' ve 'yarala-
ma'davalannın birleştirilmesine
karar verıldi. 'Rüşvet' da\asını
yürüten Istanbul 7. Ağır Ceza
Mahkemesı, iki dava arasında
'neden-sonuç ilişkisi' bulunduğu
için davaların Istanbul 2. Agır
Ceza Mahkemesi'nde birleştıril-
mesini kararlaştırdı. Olaylann
kaynaklandığı alacak ilişkisının
çözülmesı içın aracılık yaptığı
ilerı sünilen Özal aiiesınden
Semra Özal tanık olarak çağrıl-
dığı duruşmaya gelmedi. Semra
Özal'ın duruşmaya gelmemesi-
ne, "ikinci müzekkerenin eline
ulaşmaması'*gerekçe olarak
gösterildi. Dünkü duruşmaya
katılan. Semra Özal'ın kızı Zey-
nep ÖzalGüngör ise verdiği ıfa-
dede. haklanndaki iddıalan red-
detti.
'Rüşvet almak' suçlamasıyla
yargılanan Engin Civan'ın tu-
tuklu; 'rüşvet vermek'suçlama-
sıyla yargılanan ve yaralama da-
vasından tutuklu, bu davadan tu-
tuksuz olan Sefim Edes'in salo-
na alınmasından sonra mahke-
me. Iclal Tuncay'ı tanık olarak
çağırdı. Tuncay, Selim Edes ve
Engin Civan'ı tanıdığını, ancak
aralannda biralacak-borç ilişki-
si bulunup bulunmadığını bil-
mediğini söyledi.
Daha sonra tanıkhk içın Zey-
' nep Özal Güngör'ün salona alın-
masıyla gazeteciler arasında fo-
toğraf ve görüntü çekme telaşı
başladı. Uyanlararağmen fotoğ-
raf çekmeyi sürdüren birgazete-
ci mahkeme başkanı tarafından
salondan çıkanldı. Zeynep Özal
Güngör, ifadesinde Civan ve
Edes'i tanıdığını, ancak Edes'in
Civan'a 'rüşvet' ya da borç ver-
diğine ilişkin bir duyumu olma-
dığmı söyledi. Edes'in alacağı
içın taraflar arasında aracılık
yapmadığını da söyleyen Zey-
nep Özal Güngör, UğurKılıç'ın
evinde görüştüğü ileri sürülen
Dündar Kılıç'ın avukatı Mete
Bozbora'yı tanımadığını belir-
terek "Iclal Tuncay ve ben, Uğur
Kılıç'ın evine Kılıç'ın spastik
olan kızıyla Ugili \ardım isteme-
si üzerine gittik Bizden kızının
amelhatını yapacak bir doktor
adı istedi. lclal de onun evinden
Amerika'yı, Houston'u aradı"
dedi. Uğur Kılıç'ı arkadaş top-
lantılanndan ve dayetlerden ta-
nıdığını kaydeden Özal. Kılıç ai-
lesine "Ahmet Özal ile işadamı
Ayhan Şahenkarasındaki alacak
sorununu halledin" dı> e bir rica-
lannın olmadığını ıddia etti
Uğur Kılıç'ın Özal ailesinı suç-
layan sözlerine bir anlam vere-
mediğini ve nedenini bilmediği-
ni dile getiren Zeynep Özal Gün-
gör, taraflann sorusu olmadığı
için salondan çıkarak adliyeden
aynldı. Dünkü duruşmada tanık
olarak dinlenmesi beklenen
Semra Özal ise duruşmaya katıl-
madı. Semra Özal'ın duruşmaya
gelmemesine neden olarak.
"ikinci müzekkerenin eline ulaş-
maması" gerekçe olarak göste-
rildi. Söz konusu müzekkerenin
Semra Özal "a ulaşamadan kay-
bolması ilginç karşılandı. Böy-
lece mübaşirin mahkeme salo-
nun kapısından koridora doğru
yönelttiği, "Tanık Semra Özal
burada mı" sorusu da yanıtsız
kalmış oldu.
Özal'ın ifade vermesinden
sonra söz alan Engin Civan, her
duruşma öncesinde hakkında,
'disketleri bulundu', 'not defte-
rielegeçiriJdi'gibi spekülatıfya-
yınlar yapıldığını belirtti ve bu
nedenle mağdur olduğunu söy-
ledi.
O t f » f n î f f ^ î ^
t
^
a n a < c
'
a c
'i'n sabah.ikidoktonınkuHandıgıarabalannçarpışmasısonucuiJginç bir görüntü mejdanagel-
C ^ ^ " di. Numııne Hastanesi doktorlanndan Mustafa Uygur, önüne çıkan otomobih? çarpmamak için direksi-
vonu kınnca bankeri aşarak karştdan gelen Adana SSK Hastanesi doktorlanndan Hasan Özgul'ün otomobilinin üstüne çıktı. Kaza-
da süriicülerin burnu bile kanamazken maddi hasar meydana geldi (Fotoğraf: CAFER ÖZDEMİR.'A A)
Bekâretkontrolüne karşı kampanya
İstanbul Haber Senisi - Alevi kadınlar,
ortaöğretımde kız öğrencilere
uygulanması düşünülen bekâret
kontrolünün yasallaşmaması için imza
kampanyası başlattı.
Karacaahmet Sultan Demeği'nde
toplanan bini aşkın Alevı kadın, başta
kadın haklan olmak üzere Türkiye'nin
sorunlannı tartıştı.
Türkiye'de ve dünyada gelişen ırkçılığa.
her türlü şovenizme. mılliyetçiliğe ve cins
aynmcılığına şiddetle karşı çıktıklannı
vurgulayan kadınlar, yüzyıllardır birlikte
yaşayan insanlann. inanç ve
millıyetlerinden dolayı düşman olmaması
gerektiğini söyledi.
Alevi toplumunun yüzyıllardır baskı
altmda yaşadığını öne süren kadınlar.
"Alevi toplumunun inanç Idmliğinin
tanınması, Aleviliğin özgürce ifade
edilmesi üzerindeki rtim yasal ve
toplumsal baskılann kaldınlması için
çalışacağız. Bizler kadını hiçe sayan,
ülkemizi ortaçağ karanlığına sürüklemek
isteven yobaz. şeriatçı karanlık düşünceye;
antilaik rüm girişimJere karşı mücadeie
edeceğjz" dı>e konuştu.
Şeriat özlemcilerinin çeşitli kunım ve
kuruluşlarda kadro mekanizmalannı ele
geçirip, gizli örgütler kurup, bunlar
aracılığıyla ajdınlara.
demokratlara yönelik bombalı saldınlar
düzenlediğini öne süren Alevi kadınlar
şunlan söyledi:
'•Şeriat özlemcüeri, parlamento\ıı da
kullanarak. mevcut siyasi devlet
mekanizmasını eline geçirip. iktidar
olmanın hcsaplannı yapmaktadır. Bunun
en son örneğini, Milli Eğitim
Bakanhğı'nın hazırlayıp yürürlüğe
koyduğu kız çocuklanna bakirelik
kontrolü yapdmasuıın yolunu açan
'Ortaöğretım Disiplin Yönetmeliği'
oluşturmaktadır. Kız çocuklannın
bakirelik kontrolünden geçirilmesini yasal
hale getiren bu tür anlayışlann karşısında
olduğumuzu, şiddet \e nefnette
kınadığunızı belirtiyoruz."
ÇAĞDAŞ
TÜRK RESMİNDEN
BİR KESİT
A Y D I N C U M A L ! K O L E K S İ Y O N U
•Eşref Üren »060131 Tollu
•Zeki Kocamemi •Hamit Gorele «Cevat Dereli
•Şefik Bursalı «Ali Avnı Çelebi
•Arif Bedii Kaptan •llhami Demirci
•Bedri Rahmi Eyüboğlu
•Eren Eyüboğlu «Cihat Burak »Nuri lyem
• Mustafa Esirkuş »Nedim Günsür
•Turgut Uzunömerogiu «Burhan Uygur
•Yaprak Berkkan »Kadir Akorak
•Semra Özümerzifon
•Selçuk Togul «Ece Turaman
14 Ş u b a t - 1 0 M a r t 1 9 9 S
YAPI K R E D I
SANAT GALERİSt
Kıbrıs Şehitlen Caddesi 1443. Sokak 46 Alsancak 35220 Izmir Telefon: (232) 463 56 28
YAPI^KREDi
S A L I T O P L A N T I L A R I
DEMOKRASİ VE ANAYASA TARTIŞMALARI
İSLAM VE
DEMOKRASİ
Yöneten
Zafer Üskül
Konusmacılar
Oral Çalışlar, Gencay Şaylan
14 Şubat 1995 Saat: 18.30
YAPI KREDİ
K Ü L T Ü R
M E R K E Z İ
Yapı Kredi Sermet Çifter Kütüphanesi
Istiklâl Caddesı 285 Beyoğlu 80050 İstanbul Telefon: (212) 252 47 00/441 - 245 20 41
Salı Toplantılan 'nı. isteyen herkes ücretsiz olarak ızleyebılır.
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Düşünce Suçu ve Terorizm
Bugünlerde yoğun bir bombardıman altındayım. Biryan-
dan övgüleryağıyor, biryandan eleştiriler. Konu; Doğu Pe-
rinçek ve Yaşar Kemal'i destekliyor olmam.
Ovenler, "/Afenn"diyorlar. "Nihayet siz de gerçeği anla-
dınız ve tutumunuzu değiştirdiniz." Yerenler ise, "Bu ner-
den çıktı"diye soruyorlar. "Siznezamandan berieşkıya-
ya arka çıkar oldunuz, ne zamandan beri Türkiye'de bir
federasyon kurulmasını savunuyorsunuz?"
Bana öyle geliyor ki, övgü gönderen okuyuculanm be-
ni olduğum gibi değil, görmek istedikleri gibi görüyorlar.
Yeren okuyuculanm ise, ne tür bir mesaj vermek istediği-
mi göremiyoriar.
Öncelikle şunu belirtmek isterim. Gerek Doğu Perinçek
ve gerekse Yaşar Kemal'in, düşüncelerini "ifade ettikleri"
için terör suçlusu sayılmalanna karşı çıkmam ve "ifade öz-
güriükienni" desteklemek amacıyla yazılanna imza atmam,
asla onlann bu konulardaki görüşlerini paylaştığım anla-
mına gelmez. Zaten bu husus metinde de net bir biçimde
vurgulanmaktaydı.
İkinci olarak; gerek Doğu Perinçek ve gerek Yaşar Ke-
mal, benim neredeyse otuz yıllık dostlanmdır ve bununla
övünürüm. Aynca tüm yaşamları ve kişilikleri ortadadır. Bu
onurlu yaşamlannın hiçbir döneminde ve hiçbir bölümün-
de teröre övgü düzmemiş ve teröre arka çıkmamışlardır.
Biri kendi bildiği yolda yılmadan ve ödün vermeden yürü-
müş, diğeri güzel Türkçemizin en büyük edebiyatçıların-
dan biri olarak kültürümüze katkıda bulunmuştur. Türki-
ye'ye hiçbir zaman zarar getirrnemişter, tam aksine övgü
getirmişlerdir. Ve binlerce saat konuşan ve on binlerce
sayfa yazan bu iki "değer", terörist muamelesi görürier-
se, buna karşı çıkmak namus borcudur.
Bu konulardaki görüşlerimi, inançlarımı, tutkulanmı ve
duygularımı okurlanm (ve öğrencilerim) iyi bilirler. Misak-ı
Milli sınırtarından bir tek kanş toprağı kimseye vermeye ra-
zı olmam. Bunun için ne gerekiyorsa yapılmasından yana-
yım. Ama eğer kimi sadistler, devlet adına işi yokuşa sü-
rüyorsa, çıkmaza sürüklüyorsa, herkesin buna karşı çık-
ması gerektiğini düşünürüm. Akan kan bizim kanımızdır.
Geçenlerde Karadeniz'in kıyıcığındaki dünya güzeli bir
küçük kentimizin valisi "Teröristin insan haklan yoktur"de-
miş, halt etmiş. Eğer devlet teröristin uygulamak istediği
yöntemlere başvurursa, devlet olma özelliği nerede kalır?
1922'de Anadolu'yu boşaltırken köyleri yakan-yıkan; yaş-
lılan, kadınları ve çocukları katleden Yunan ordusu mu ka-
zandı, bu vahşilere insan muamelesi yapan Mustafa Ke-
mal'in ordusu mu? Sizler, ordumuz ve askerimizin 70 yıl
önce gösterdiği büyüklük ve ınsanlığı bugün göstereme-
yeceğini mi sanıyorsunuz?
Bıraz da düşünce özgürlüğünden ne anladığım üzerin-
de (bir kez daha) durmak istiyorum. Düşünce özgüriüğü,
yalın bir özgürlük değildir. "İfade", "basın-yayın" ve "ör~
gütlenme" özgüriüğünü de kapsar. Hoşlanmak ya da hoş-
lanmamak bir yana; bir düşüncenin doğru mu yanlış mı,
haklı mı haksız mı olduğunu anlayabilmek için, her şeyden
önceonu "t»7mem/z"gerekir, "okumamız, duymamız" ge-
rekir. Bilmediğimiz bir şeye nasıl karşı çıkanz, nasıl eleşti-
ririz?
Çok yürekten bir inancımı da bir kaz daha vurgulamak
isterim. Misak-ı Milli sınırlarımızdan bir çakıl taşını kopart-
maya kimsenin gücü yetmez. Yazarlık ve öğretmenlik çiz-
gimde, bu konunda bana düşen görevi yapmaya çalışıyo-
rum. Başka görevler düşerse elbette onlan da yapanz.
Ama benim kafamdaki Türkiye, âşığı olduğum, uğruna ça-
baladığım Türkiye; aydınlık bir ülke. Insanlarazulmedilrrte-
yen, işkence ve yargısız infazlar yapılmayan, gözaltındaki
gençlerin kaybolmadığı, düşünce özgürlüğünün kısıtlan-
madığı, demokratik bir Türkiye. Birileri eğer "devlet adı-
na" cumhuriyetimizin gül yüzüne gölge düşürüyorsa, el-
bette buna da karşı çıkanz, karşı çıkmamız gerekir.
Bu konuda değinmek isteyeceğim çok önemli bir husus
daha var. Düşünce özgüriüğünü sonuna kadar savunmak,
düşünce özgürlüğünün "istismanna " katlanmak ya da göz
yummak da değildir. Eğer birileri, "benim düşüncemin ge-
reği" diyerek, başkalannın düşünce özgürtüğünü kısrtla-
mak isterlerse, bununla da savaşmak gerekir. Hem de bu
savaşımı düşünce özgüriüğü adına yapmak gerekir.
Eğer eli kalem tutan adam, kanlı ellerinde silah tutan
adamla aynı şeyi söylüyor ve aynı sloganları atıyorsa, ar-
tık düşünce özgürlüğüne sığınamaz. Ancak burada nas-
sas bir denge vardır. Barış ve özgürlük beklentisi içindeki
bir adam, "Arnan, yanlış anlaşılınm, istemediğim birileriy-
te aynı paralelde görülürüm" korku ve endişesiyle; baskı
ve zulüm karşısında sessiz kalırsa, kendini sessiz kalma-
ya mahkûm ederse, kendisi için bir "iç sansür" uygularsa,
o zaman çok daha gerilere gideriz.
Bu konulardaki görüşlerimi ovenler de sağolsun, yeren-
ler de. Ama benim bu konulardaki görüşlerim bunlar. Ben
böyle düşünüyorum ve böyle düşünmeye ve bunlan sa-
vunmaya devam edeceğim. Bizim "rüzgâr nereden eser-
se, yelkenini ona göre ayahayanlardan" farkımız burada-
dır. Ve biz bu farkı onurla koruruz ve gereği neyse onu ya-
panz. Ötesi "laf-ı güzaf'ür...
Okullar tatil edildi
Sis boğuyor
• Baştarafi 1. Sayfada
isteyen, ancak sıs nedeniyle Ahır-
kapı ve Türkelı açıklannda bek-
letilen gemi ve tanker sayısırun
ise giderek arttığı bildirildı.
istanbul Trafik Denetleme Şube-
si yetkilileri ise aralannda TEM
0-1 karayollannm da bulunduğu
çok sayıdaki karayolunda göriiş
mesafesinin sıfira düşmesi nede-
niyle, vatandaşlann zorunlu ol-
madıkça trafiğe çıkmamalarını
tavsiye ettiler.
Bandırma-lstanbul seferini yapan
"Truva" feribotu ise sis yüzün-
den denizin ortasında 21 saat
mahsur kaldı. Feribotun içindeki
300 yolcunun açlık tehlikesiyle
karşılaşması üzerine küçük mo-
torlarla feribota ekmek taşındı.
Feribot. sisin dağıiması üzerine
akşam saatlerinde istanbul'a ge-
ldi. İstanbul'daki yoğun sis yn-
zünden daha da artan hava kirli-
liği nedeniyle, sürekli öksürük,
nefes darlığı, astım knzi gibi çe-
şitli şikâyetlerle hastanelere bas-
vuranlann sayısında artış olduğu
bildirildi.
Bu arada istanbul Büyükşehir
Belediyesi ile İstanbul Valiliği,
insan yasammı tehdit eden hava
kirliliğiyle mücadeie yöntemlen
konusunda ters diiştü. Valilik, ha-
va kirliliğinin artmasını önlemek
amacıyla soba ve kaloriferlerin
yakılma saatlerindeki kısıtlamaya
uymayan vatandaşlann belirlen-
mesi konusunda ilçe kaymakam-
lıklannın yanı sıra büyükşehir ve
ılçe belediyelerine bağlı ekiple-
rin görevlendirildiğini açıklarken
tstanbul Büyükşehir Belediye
Baskanhğı, 'eleman azlığı' ge-
rekçesiyle bu yöntemin başanlı
olamayacagı görüşünü dile getir-
di. İstanbul Büyükşehir Beledi-
yesi yetkilileri söz konusu dene-
timin az sayıdaki belediye zabıta-
smın üstesinden gelemeyeceği bir
uygulama olduğunu belirterek
valiliğe yazılı bir başvuruda bu-
lunacaklannı vurguladılar. Vali-
likten aynca sanayi tesislerinin
durdurulmasını ve okullann tatil
edilmesini de isteyeceklerini be-
lirten belediye yetkilılen, yasak-
lanan saatlerde soba ve kalorifer
yakan vatandaşlann belirlenmesi
konusunda yine Istanbullu vatan-
daşlara görev düştüğü görüşünü
ortaya attı.
Önceki geceden bu yana gazete-
mizi telefonla arayan çok sayıda
Istanbullu ise tstanbul Valiliği ile
İstanbul Büyükşehir Belediye-
si'nin, hava kirliliğine karşı alın-
ması gereken önlemler konusun-
da 'yetersiz ve duyarsız' kaldıkla-
rını öne sürerek "Göz göre göre
boğularak ölecegiz. Vetkilü'er ise
hiçbirsomut önlemi yaşanıa geçi-
remiyor"görüşünü savundular.
Öte yandan istanbul 'da dün ya-
pılan hava kirliliği ölçümlerınde,
Şişlı, Gaziosmanpaşa, Bayram-
paşa ve Göztepe'de 1. uyan kade-
mesinin; Beşiktaş, Üsküdar. Be-
yoğlu ve Omraniye'de de kısa va-
deli sınırdeğerlerin asıldığı belir-
lendı.