Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3ARALIK1995PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Başkanlık için iki adayın şansı eşit, sonucu Tek- Gıda İş'in tavrı belirleyecek
Türk-tş'te saflar tutuhıyor• Faruk Barut ve
Bayram Meral
Başfcanhğı'nda
oluşturulacak iki ayn
yönetim listesinin
yaklaşık aynı sayıdaki
delegenin desteğini
taşıyor olması gözleri
henüz taraf
belirlememiş olan Tek
Gıda-İş Sendikası 'nın
tavnna çevirmişti.
• Dengeyi taraf
olacağı listenin seçim
kazanması yönünde
değiştirecek olan Tek
Gıda-lş Sendikası'nm
Faruk Barufun listesini
Genel Teşkilatlandırma
Sekreterliğine bir aday
vererek destekleyeceği
öğrenıldi.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu 8 aralıkta kuruluş dilekçesini veriyor
Kamu emekçileri eylem hazırlığındaADANA (Cumhuriyet Gfiney
tlleri Bürosu) - Kamu Emekçileri
Sendıkalan Konfederasyonu'nun
(KESK) 8 aralık curna günü
Istanbuİ Valiligı'ne yapılacak
başvurusuyla kuruiacağı
bildmldı. KESK yöneticılennden
Cemil Karagöt.
konfederasycmunun kuruluş gûnü
Türkıye genelinde çeşitli eylemler
ve etkinükler dûzenleneceğıni
söyledi.
KESK Adana Şubeler Platfonn
toplantısı. dönem sözcüsü ve
Genel Sağlık-lş Sendikalar Şube
Başkanı AJi Dintgüzd'ın açış,
konuşmasıvla dün başladı.
1990'larda başlayan sendikal
mücadelenin konfederasyon
kurma noktasına gcldiğıni aniatan
Dinıgüzel, "Ama bilinmelidir ki
meşruluk ve yasallık kazanmakla
dikensiz gül bahçesine gelmiş
değiliz. Her engeli aştıkça yeni ve
daha yüksek engeüerie
karşıiaşacağız. Kamu emekçileri
sendikalar otarak kamuov unu
,mutiaka kazanmahyız" dedı.
KESK Genel Yönetim Kurulu
üyesı Cemil KaragöL bazı
işkollannın bırleştınlmesi için
çalışma yaptıklannı, 24 Aralık
milletvekılı seçımi için de
perspektifoluşturacaklannı
anlattı. KESK'ın resmı
kuruluşunun 8 Aralık 1995 günü
îstanbul Vaiıhgı'ne yapılacak
başv urular gerçekleştirileceğini
belırten Karagöl. şunlan söyledi:
"Konfederasyonun kuruluş günü
özeilikk İstanbuCda çeşitli sokak
gösterileri. Türkive genelinde
eylemler, panelkr. konferanslar.
basın açıkiamalan vapılacaktır.
Vlerkez Vönetinı Kunılumuz. 8
Aralık'ı Türkiye'nin duvnıasını
istiyor"
24 Aralık seçitnlerine yönelik
görüşlennın de tartışıldıği
toplantıda söz a!an Ener- Sen
Adana Şube Başkanı Hasan
Balıkçı, seçımlere yönelik olarak
hemen sağlıklı bir perspektif
oluşturulmastnı ıstedı ve
"Önümöz belirsiz. 5 Nisan'dan
daha acı reçeteler. işkencekr,
baskıiar işten çıkartmalar.
sendikasızlaştırmalar hem de
daha fazlasıvla hi/leri beklivor.
Hedefimiz. önümüzdeki sürece
damgasını vuracak olan insanlan
örgütiemektedir" dedi. Balıkçı,
KESKın tstanbuKdaki
toplanttsında bir oldu bitti havası
yaşandığını, birçok delegenin
parmak kaldınp indırmekle
yetinmek zorunda bırakıldtğım da
söyledi.
GÜNMRİLHAN
Türk-lş Genel Kurulu'ndan
önce. Türk-lş Genel Başkanı Bay-
ram Meral ve Tes-lş Genel Baş-
kanıFaruk Barut başkanlığında
oluşturulan vönetım listelennde
yer alacak isimler belirginleşme-
ye başladı. Hangi lıstede yerala-
cağı konusunda bir süredir vere-
ceği karar beklenen Tek Gıda-lş
Sendikasi'nın Teşkilatlandırma
Sekreterliğine bir aday vererek
Faruk Barut lıstesıne destek vere-
ceâi oC'renıldı Famk Barut ve
ekibinin Türk Metal Sendikası
Genel Başkanı Mustafa Övbek'i
zıyaret ederek. "bağımsı/okluğu-
nu açıkla delegelerini serbest bt-
rak" zıyaretı yapmaya karar ver-
dikleri ancak görüşmenıngerçek-
leşemediği bildırıldi. TÜMTİS,
Lıman-lş ve Hava-lş Sendıkalan
Türk-lş Genel Kurulu'nda, Faruk
Barut-Bavram Meral ikıleminin
dışmda ortak bir tavır koyacakla-
nnı açıkladılar
5-10 Aralık tarihlerinde yapıla-
cak Türk-lş Genel Kurulu önce-
sınde vürütulen kulisler alabildı-
ğine yoğunlaştı. Faruk Barut \e
Bayram Meral Başkanlıgf nda
oluşturulacak iki ayn vönetim lis-
tesinin yaklaşık aynı sayıdaki de-
legenin desteğini taşıvor olması
gözlen henüz taraf belırlememiş
olan Tek Gıda-lş Sendikasi'nın
tavnna çevirmişti. Dengeyi taraf
olacağı listenin seçim kazanması
yönünde değiştirecek olan Tek
Gıda-lş Sendikası"nın Faruk Ba-
rut'un listesini Genel Teşkilatlan-
dırma Sekreterliğine bir aday ve-
rerek destekleveceğı öğrenildi.
Barufun Iistesınde Genel Ma-
den-Iş Sendikası Genel Başkanı
Şemsi Denizer Genel Sekreter
adavı olurken. Genel Malı Sekre-
terliğe Enver Toçoğlu'nun. Genel
Eğitim Sekreterliğine ıse. Ağaç-
Iş Sendikası Genel Başkanı Gü-
rol Erçakır'ın aday olacağı bıldı-
nldi. Bayram Meral başkanlığın-
da oluşacak lıstede Türk-lş'ın
Teşkilatlandırma SekreterıSalih
Kıiıç ve Genel Eğitim Sekreteri
Sabri Ozdeş'ın yer alacakJan kay -
dedildı.
Öte yandan Bayram Meral'in
divan başkanı adayı Türk Metal
Sendikası Genel Başkanı Musta-
fa Özbek'ın başkaniığındakı dı-
van heyetıne üye veren Şeker-lş.
Türk Koop-Iş ve Beledıye-lş Sen-
dikalan üyelerinı gerıye çektı.
Başkanlık adaylığını resmen
açıklayan Faruk Barut ıle onunla
birlıkte davranan sendıkalann
yaptığı ortak toplantıda. avn bir
liste çıkarmaya hazırlanırken ba-
zı sendikalann Bayram Meral'in
önerdıği dıvan heyetıne üye ver-
melen eleştırildı. Bu toplantının
ardından divan başkan yardımcı-
lığına üye vermev ı kabul eden Şe-
ker-Iş ile divana katip üye
v ermey i kabul eden Turk Ko-
op-lş ve Beledive-lş Sendı-
kalan kararlannı geriye al-
dıklannı açıkladılar. Aynı
toplandı da Bayram Meral'ı
destekleyeceği bilınen Mus-
tafa Özbek'in ziyaret edıle-
rek "bağımsiEİığını koru, de-
legelerini ıse serbest bırak"
önerisinde bulunma karan
alındı. Ziyaret Mustafa Öz-
bek bulunamadığı ıçın ger-
çekleşemedi.
TÜMTİS Sendikası Genel
Başkanı Sabn Topçu, Liman-
Iş Genel Başkanı Hasan Bı-
ber ve Hava-lş Genel Başka-
nı Mustafa Yağcı yaptıkları
ortak açıklamada "delege ve
seçim ağlannın figüranlığı-
nı" reddedeceklennı, Türk-
lş'ın 17. Genel Kurulu'nda
Bayram Meral ve Faruk Ba-
rut Başkanlıgında veya her
ıkısının de katılacağı bir lis-
tenin dışında kalacaklannı açıkla-
dılar Sendıka başkanlan belırle-
yecekleri ortak tavnn "gerekırse
Turk-lşGenel Kurulundaaday çı-
karma' bıçımındeolacağını kay-
dettıler Uç sendika başkanının
açıklamasında şöyle denıldı:
"Türk-lş'te sınıf ve kitle sendı-
kacılığını hedefleyen. gerçek
kimliğimızi ortaya koyarak kım-
lıksızlığını üstünden atmış Türk-
Iş"ın bırliğını bütünlüğünü koru-
masını ve güçlü birörgütsel yapı-
ya kavuşmasını isteyen herkesı bu
tavır ıçindeolmayaçağırıyoruz".
Bugün Dünya Özürlüler Ciinü
'Kimse sorunlanmıza
sahip çıkmıyor'
İBRAHİM GÜNEL
BırleşmışMılletler(BM)kay-
naklanna göre dünya üzerinde
yaklaşık 550 milyon özürlü ya-
şıvor Özürlüler ailelen ile bir-
lıkte düşünuldüğünde ıse dünya
nüfusunun vaklaşık yüzde 40'ı
sakatlığın neden olduğu sorun-
lar ıle doğrudan etkıleniyor.
Yıne BM verilenne göre Tür-
kıye'de 6 milyonu aşkın özurlü
bulunuyor. Işın rakamsal boyu-
tunu bıryana bırakacak olursak,
tüm dünyada olduğu gıbi ülke-
mizde de özürlüler ıçın ne yapıl-
dığı konusu gündeme geliyor.
Ülkemizde sadece bugün de çe-
şıtlı toplantılarda sorunlar tartı-
şılırken ışın yasal bir çerçeveye
oturtulması süreklı erteleniyor.
Uygar ülkelerın hemen tümun-
de özürlülere venlen hızmetler
yasal birbütünlük ıçinde ele alı-
nıp gerçekçı ve ışlev sel çözüm-
ler üretilirken Türkıye'de henüz
tüm yönlenyle sorunu kapsayan
"özürlüler yasası*
1
bıle çıkanl-
mışdegıl.
Ulkemızde özürlülere verilen
sosyal hızmetler ıncelendığınde
jse hızmetlerın dağınık oluşu
göze çarpıyor. Devletin özürlü-
ler konusunda hizmet veren ku-
rumlara yeterli olanaklar sağla-
yamaması ve hizmetlerin verıl-
mesi için kurulan kurumlarda
gerekli ve yeterli savıda kadro
bulunmaması. az sayıda özürlü-
nün bu kurumlardan yararlan-
ması da "madalyonun arka >ü-
zü" olarak karşımıza çıkıyor.
Uzmanlar konuvla ılgili ola-
rak özürlülerin gereksinimlennı
karşılamaya, sorunlannı çözme-
ye yönelik kapsamlı yetkı \e
yaptırım gücü olan "özürlüler
j'asası"nın bir an önce çıkarıl-
ması gerektiğine dikkat çektı.
Türkiye'de yaklaşık
7
-7.5
milyon insanın özürlü olduğunu
belırten Türkıve Sakatlar Kon-
federasyonu Başkanı FarukÖz-
timur, "Bugün ülkemizde özür-
Kinün sokağa çıkma hakkı >ok.
Hiç kimse özürlülerin sorunla-
nndan baberdar değil. ^ollar-
dan tuvaletlere kadar hiçbir şey
özürlülere göre düzenJenmemiş.
4-18 vaş grubu arasında 3.5 miİ-
yon ö/ürlü çocuk bulunuvor.
Devlet ve özel okullar da dahiL
ancak 30 bin özürlü çocuk eği-
dmden faydalanıyor. Burada
ae\letin yetersizüğf söz konusu"
(Jedi.
| Bir gün ıçın özürlülenn so-
nınlanyla ilgilenmenin çözüm
aetirmeyeceğini kaydeden. Öz-
rjmur. "Çünkü özüriüler her
gün bu sorunJanyaşıyor. Konfe-
oerasyonumuzun hazıriadığ] bir
jksa teklifı var, o da Meclis'te
beklivor. Bir işitmeengelli bugün
karakola düşse orada işaret diii-
ni bilen kişi vok. Bugün Sulta-
nahmet'te özüriüler için \apıl-
mış tuvalet dahi bulamazsınız*'
diye konuştu.
Bedensel Engellilerle Daya-
nışma Derneğı Başkanı Kemal
Demirel ıse ülkemızdekı özür-
lülerin ailelen ıle birlıkte yakla-
şık yüzde 30'luk bir oy potansı-
yeli oluşturduğuna dikkat çeke-
fek. RP'nın 1982-1984 yıllan
arasında özürlüler prograroı
oluşturduğunu söyledi Türkı-
ye'dekı bırçok belediyeyı kazan-
dıktan sonra bu programı yaşa-
ma geçırdiklennı öne süren De-
mirel. "Benogünlerdebunuha-
val olarak görmordum. İstan-
bul Büvükşehir Btk-divesi'nde
Özüriüler Koordinasvon Mer-
kczi ve içinde her türiü bilginin
olduğu bir Özüriüler Bilgi Ban-
kası oluşturdular. Ta%\ ıp Erdo-
ğan ve Kahraman EmmiogluD-
ragoş sahilinde 15 dönümlük bir
arazhi MiUi Rmlak'tan habersiz
özüriülere tahsis ettiler ve geçen
vılın sonunda Fi/ikstl Engellüer
V'akfı'nı kurdular. Kahraman
Emmioğlu'nun başkanlığını > ü-
rüttüğü bu vakfa nereden geldi-
ği belli olmayan 20 ile 40 nıilyar
lira arasında bir kaynak aktar-
dılar" diye konuştu. îstanbul
Büyükşehir Beledıyesi tarafın-
dan özürlülere konferanslardü-
zenlendiğmi belırten Bedensel
Engellilerle Dayanışma Derne-
ğı Başkanı ve DSP Îstanbul 1
bölge milletvekilı adavı Demi-
rel. şöyle konuştu
"Bu panellerde dini konular
özürlülere anlanlıvor ve ö/ürlü-
lüğün dinsel bovutu irdelenivor.
Sapık ilişkiler sonucu doğan
özüriüler tartışılıyor. Özürün
dinden gelen vapısı incefenivor.
Bu kişiler e\ lerinden alınarak bu
panellere götürülüp getirilivor.
Bütün RP'li beledive başkanla-
nnın desteklediği bu \akıf faali-
yete geçtikten sonra Kartal Be-
İedive Başkanı Mehmet Sekmen
bize gelerek vakfa katılmamızı
istedi ve biz reddedince 'Burada
yaşayamazsınız' dedi. Benim
"Özürlüler Eğitim ve Kultür
Merkezf adlı projeni var, 100
milyar liraya mal olacak. Kay-
nağı da hazır. ama vapımını en-
gellivoriar. Özüriülerin politika-
ya ve dine alet olması yanlıştır."
Başbakan Tansu Çiller. dün
yaptığı açıklamada "Özürlü va-
tandaşlann ürvtime ve toplum-
sal yaşama kazandınlmasu fırsat
eşhiiği içinde yeteneklerinin ge-
liştirilerek sorunlarının en kısa
sürede çözümlenmesinin". hü-
kümetin hedeflen arasında yer
aldığmı bıldirdi.
Superman de Çin 'de
Çin Halk Cumhuriyeti, sosyalist ilkekrden ödiin vernıemekîe kararjı olsa bi-
le, kapılannı ufak ufak kapitalizme açıvor. Pepsi ( ola'nın gördüğü buv ük ilgi
ve \lc Donald's önündeki kuv ruklar zihinlerdeki tazeüğini koruyor. \'akırıda
Çin'in kontrolüne girecek olan Hong Kong'un bile vönetiminde değişiklik ya-
pıknayacağının garantisi bik verildi. Kapitalizm bu, yalnız ekonomisiv le değil
kültürüyle de her yere sızıyor. Amerikalılann ünlii çizgi rotnan kahramanı
'Superman'in fiberglastan yapılmış he\keü yaşb Pekinlinin umurunda değil
ama gençler hayran™ (Fotoğraf: REUTERS)
Sanayi Kongresi -95
'Ozelleştirme
vurguna dönüştü'
• Prof. Korkut Boratav, sanayicinin 1980'den
sonra bıre bir ilişkilerle siyasiler aracılığıyla
rant sağlama yönünde ilerledığıni söyleyerek
özel sektörün aynı kaygıyla özelleştirmede de
v urgun peşine düştüğünü belirtti.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye
Mımar ve Mühendis Ödalan Bırlığı (TMMOB)
tarafından düzenlenen Sanayi Kongresı'nde,
sanayının üretim yapısı, devlet-sanayı ılişkısı.
gümrük bırlığı sürecinde sanayi sektörlerı ve rant
ekonomısı tartışıldı. Prof. Dr. Korkut Boratav.
sanayi sektörünün özellıkle 199O'lı yıllarda
üretimını. teknolojisını, pazaryapısını
geliştirmek yerıne ranttan gelır sağlama yönünde
bir polıtika yürüttüğünü vurguladı. TMMOB
tarafından düzenlenen \e "Rant Ekonomisinden
Üretim Ekonomtsine" konu başlığında yapılan
Sanayi Kongresi-95 dün sona erdi Kongrede,
gümrük bırlıgine geçişle birlıkte Türk
sanayısının rekabet yapısı ve ekonomının gelışim
süreci degerlendınldi.
Bılkent Lnıversıtesı öğretım üyesı Doç Dr. Erinç
\eldan ıle Mılli Protüktıvıte Merkezi'ndan
Ahnıet Haşim Köse'nın kongreye sunduklan
bıldınde. gümrük bırliğıne gınşle birlıkte.
özellıkle ıç pıyasada tekelcı yapıda çalışan
sektörlenn rekabete gıreceklerı vurgulandı.
Türkıye'nın. Avrupa Bırlığı'nden ağırlıklı olarak
ağır sanayi. elektronık. mekanık mal ithal ettiği
Türkıve'den de tekstıl ağırlıklı ıhracat
yapıldığına dikkat çekılen bıldiride. gümrük
bırlığı sürecinde dış tıcaretın de aynı çerçevede
gelışeceğı belırtıldı.
Gümrük bırlığiyle birlıkte yeniden düzenlenecek
vergı sıstemının ılk aşamada ekonomıde bir
daralma yaratma tehlıkesı oluşturduğu da
kaydedılen bıldınde. kamu gelırlennın
aıitınlması ıçın yenı vergı düzenlemelenne
olacak gereksinimlere de dikkat çekıldi.
Kongrenın önceki gün yapılan Türkiye'de
çağdaşlaşma sürecinın gelışımı konulu ılk
tartışmasmda SBF öğretim üyelerinden Prof. Dr.
Sina Akşin özelleştirmenın, halka basın-yayın
yoluyla tek çözüm gıbi gösterildığini.
vatandaşlann bilinçsizce özelleştirmeden umut
bekledıklenni söyledi.
Akşin. özelleştırme ıçın KlT'lerin zarar ettiği
gerekçesinın de kabul edılenıez olduğunu
vurguladı SBF öğretim üyesı Prof. Dr. Boratav
da. "Ekonomide Yönetim Yapısı
1
" konulu
tartışmada. 196O'lı yıllarda özel sektörle siyasiler
arasında tampon görev ı gören ve rantın
sektörlere, endüstriye adil dağılımını sağlayan
bürokrasinin 1980'îerden sonra kaldınldığını
söyledi. 8O'lı yıllarda, özel sektörle siyasilerin
rant dağılımında bire bir ilışkiye gırdığıne, özel
sektörün bıreysel rant kaygısıyla siyasilerle
temas kurduğuna ve rant dağılımının ilişkilerle
sağlandığma dikkat çeken Boratav.
özelleştirmenin de bu çerçevede vurgun sağlama
çabasına kaydığını söyledi.
Büyük sermaye gruplannın özelleştirmeden
vurgun sağlamak için siyasilerle çalıştığını
aniatan Boratav. özellıkle 90"lı yıllarda
sanayıcinin üretimıni arttırnıak, yeni pazarlar
yaratmak yerine rantla kâr sağlamaya. fon
yönetimiyle, üretim dışı gelirlerle büyümeye
çalıştığını vurguladı
HAFTAYA BAK1Ş
AHMET TANER KIŞLALI
Neden?
Insanı en rahatsız eden şeylerden birisi, gerekçe-
sinı açıklayamadığı davranışlardır. Çünkü -bilınçlı ya
da bılinçsiz olarak- her şeyde bir neden - sonuç iliş-
kısi aramak, insanoğlunun doğasında vardır.
Bir dın devletı kurmak isteyenlerın, Atatürk'ü yık-
mak istemelennı anlayabılirsiniz.
Güneydoğu'yu koparıp bir ırk devleti kurmak iste-
yenlerın, Atatürk'ü yıkmak ıstemelerini anlayabılirsi-
niz.
İlhan Selçuk'un -çok özlü biranlatımla- "yeniman-
dacılar" olarak nitelendirdiklerının, Kemalizmi engel
görmelerıni de anlayabılirsiniz. (Hatta -mandacılar dı-
şındakilere- saygı da duyabilırsiniz.)
Ama "laik-demokratik cumhunyet" yanlısı diye or-
taya çıkanların.. bu üç kesımın değirmenine su taşı-
mak için çaba göstermesinı anlayamazsınız. Ve ken-
di kendinıze sorarsınız:
- Cehaletten mi gafletten mı yoksa ıhanetten mi?
• • •
Özel bir TV'de, geçen yıl bir ızlence hazırlanmıştı.
"Resmı tarıh "e saldırıyor görünerek Atatürk'ü ve
Kemalizmi karalamaya... Vahdettin'ı kahraman yap-
maya.. dıncı güçlerin sırtını sıvazlamaya yönelik bir
izlenceydi bu.
Üstelik de.. belki gözden kaçmıştır diye, ekrana i-
kı kez getirilmişti.
M. Kemal'i Samsun'agöturen geminin "eski veku-
çük" değil, transatlantik boyutlannda olduğu... Vah-
dettin'ın, M. Kemal'i "vatanı kurtarması için" görev-
lendırdığı ve -kışisel servetinden- paraya boğduğu..
tekke ve zaviye gibi "ılım ırfan yuvalan "nın kapatıl-
masının "buyük hata" olduğu öne sürülüyordu.
Üstelik -tüm yansız yayıncılık ilkelerı çığnenerek-
sadece tek tarafın görüşlerine yer verılmıştı.
Verilmek istenen mesaj açıktır
- Bizi aldatmışlar!.. Atatürk şişırılmış, Vahdettın'e
ve dinci guçlere de yazık edilmıştir!
Oysa bu ızlenceyi hazırlayan ve sunan "gazeteci",
dinci falan değıldı... Yaşam bıçıminin de bir "din dev-
leti" ile bağdaşmasına oianak yoktu.
• • •
Geçenlerde aynı TV kanalında, benim ızleyemedi-
ğim bir başka izlence daha, büyük tepki topladı... Ve
aynı yayın grubu ıçindekı SABAH gazetesınde yazan
Hıncal Uluç, sonunda patladı.
Şunları yazdı:
"Yolumu çevirip soruyor gençler, atv'nin perşem-
be ve cuma gecesi yaptığı yayınlardan rahatsız olup
olmadığımı...
Evet, oldum...
Bu tür yayınların beni çok rahatsız ettiğini çok ön-
celeri de yazmıştım.
Ben, ellenne geçen ilk fırsatta düşünce özgürlü-
ğünü yok edeceklerini. demokrasiye son verecekle-
rinı açık açık ilan edenlere hem de tam seçim düze-
yine gırilmışken ekranlarda saatlerce söz hakkı veril-
mesini demokratlık kabul etmıyorum.
Ben Atatürk'ün hem kendısine hem de kurduğu
cumhuriyetin tüm ılkelerine sövenlere, şovyapma fır-
satı verılmesini sorumlu yayıncılık anlayışıma sığdı-
ramıyorum.
Savaş Ay, nasıl bir yanlış yaptığını kabul etti, er-
tesi gün yazdı ve özür dıledi...
Şımdı sıra Ali Kırca'da..."
• • •
Avrupa, Nazizmı ve faşızmı yaşayarak akıllandı.
"Demokrasmin sağladığı olanaklann demokrasiyi yok
etmekıçtn kullanılamayacağı" ilkesinı kabul ettı... A-
ma bu akıllanmanın bedelını de çok ağır ödedi.
Bugün Almanya'da, Hitler'in kıtaplarını bir başka
dıle çevırmek bıle yasak. Neo- Nazı propagandası
yaptıkları gerekçesiyle, müzik grupları yasaklanıyor.
Nazı dönemi tarih kıtaplarından sılinmiş...
Ateşı tutanlann ellennin yandığı ortada... Ateşin el-
le tutulmaması gerektığinı anlamak ıçın yıne de bızim
elimizin mı yanması gerekıyor?
"Cahil"\ere doğruları öğretmeli!
"Gaff/"lerı -zor da olsa- uyandırmalı!
Ve bunlar yapılmalı kı ortada sadece "hain"\er kal-
sın!.. SıpsıvrıL
Öğrencilerine mektup gönderdi
• • •
Oğretıııenden Islaııı
propagandasıANK.\RA(A.NKA)-Lı-
se öğretmenı, oğrencıler ıie
ıletışımini mektupla kuru-
yor. Ankara Sincan Fatıh En-
düstn Meslek Lisesi Edebı-
yat öğretmenı Şükrü Üna-
lan, Öğretmenler Günü'nde
öğrencilerine dağıttığı. "Öğ-
renciye Sesteniş" başlıklı
mektubunda, en üstün ogre-
racının "Allah", en büy ük öğ-
retmenlerın ise "pejgam-
berler*" olduğunu belirtti
Edebıv at öğretmenı Şükrü
Ünalan, öğrencilerine dağıt-
tığı "'Öğrencive Sesleniş"
başlıklı mektubuna "Sizlere
olan bütün duvgu vedüşün-
ceierimi ifade etmeve çahs-
sam,denizlermürekkep, bü-
tün ağaçlar da kalem olsa v i-
ne vetnıez" dıverek başladı
Mektubunu "Ne mutlu bizte-
re ki ilk sözü oku olan kale-
me ve satırlara emir eden bir
\üce rabbe inanıvuruz. Rab-
bimiz Allah. Kuran'ın ilk in-
en avetlerinde kendisini alle-
me vani en büvük ve en üs-
tün öğretici olarak tanıtmak-
tadır. Tarihin en büvük öğ-
rermenleri, insanlan a\dın-
lıklara çağıran pevgamber-
lerdir" şeklınde surdüren
Ünalan. peygamberlerın
"ahlakı, şerefı, se\ gijt adale-
ti. açı dov urmav ı. çıplağı giy-
dirmeyi" özendirmeye, "zu-
lüm. kötülük. hırsızlık. ya-
lancıhk, emanete hıyanet,
başkalannın hakkına teca-
vüz ve faizden" sakındırma-
ya yönelik çalışmalar yap-
tıkjannı belirtti.
Ünalan. şöyle devam ettı:
"Toplumda paran kadar ko-
nuş anlayışı hâkim olmuştur.
Kitap merkezli bir dünva-
dan. sermayesi valan oian
medva merkezli bir dünyaya
kav dırıldık. \ptal kutusu
olan televizyondan akan kir-
li görüntüler evimizi foseptik
çukuruna çevirdi. Telev izvon
sey rede seyrede okuyucu ol-
ma vasfımızı kavbedip, zul-
nif, haksızlığa kârşı da sev ir-
ci olan insanlar oluverdik."
Adil Duzen maceracılarını
ÜPÜRGİTSİN!
TEMİZLİĞE
PARTİSİ
1383 GUN KALDI