Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yavın Yönetmenı Orhan E h n ç 9 Dış Haberler: Ergun Balcı •Ekonomı: Yavın Kurulu. İBıan Sdçıık ı Boskjnı.
Genel Yavın Koordinatörü: Hikmet Bülent Kızanlık • Kültür Handan Orhan Erinç, Okta> Kurtböke
Çetinkava9 Yazınlerı Mudurlerı Şenköken 9 Spor Abdülkadir Yücelman HikmetÇetink»>a..ŞükranSonır.
Ibrahim Yıldız (Sorumlul. Dinç Tavane 9 Makaleler: Sami Karaören 9 Düzeltme: Ergun Balcı. Dinç Ta> anç. İbrahlm
9 Haber Merkezı Müduru: Hakan Kara Abdullah Yazıcı 9 Bilgı-Belge: Edibe v.ıldu. Orhan Bursah. Mustafa
9 Görsel Yonetmen Fikret Eser Buğra 9 Fotoğraf. Erdoğan Köseoğlu Balha\. Hakan Kara.
\nkara TeniiiL-ısı Mustafa Balba> 9 Hjbcı Mujıin.-
Doğan Akın Atatıirk Buhan No !25. Kat 4. Bakanhkldr-
^nkara Teı 4W5020 <" h.m. FJKS. 41451):" • Izmır
TCITIMICIM: Serdar kı/ık. H Zı\a BK I??- S 2 .- Tcl
4411220. FaLs 4419117 • AJana Temsılcısı. Çetin V. iğenoglu.
inönuCd 1WS \ o 1 Kat l.Te! 352255(1. Faks 35225'0
MüesMf>e Mıuiuru Krol Erkul •
K.oord:nator Ahmet korulsan 0
\1uha>ehe Bülent YenerOtJare
Hüse\inGiirer#l;!jımj Önder
Çelik'«Bılgı-lvl<.-m Nail İnal •
Bılgısa)ar Sı^îcnr Mürü\et Çiler
MEDVAC:»'ıorKlırn
Kurulu Ba^kjnı-Gene!
M.ıdıır Gülbin Erduran
# koordmator Reha
Işıtman # Gend Mudur
Yardımcısı Mine.lkdağ
MEDV\ G : •
Yönetım Kurulu
Bj;kan[ - Crencl
MuHıır Üstün
\kmen 0 Marahha.s
.ı>c Bora Grineın;
> ayımla\an \e Basan: \ j n ı d u n H ^ e r \ıaı>! Basın \e Ya\ıncılık \ Ş
T
ürVı<cjSı C » ; .'•»4K.iL-alı'iiuM.V-4|!
.t PK 246 işUnhul f eı (0 : : 2 > > i : 05 «5 120 hal) Fak^ ( » 2 i : ı < 3ARALIK1995 İmsak: 5.33 Guneş: 7.04 Ögle:12.01 Ikindi: 14.22 Akşam 16.43 Yatsı: 18.09 M E D V A C T c i 51407 5 3 - 5 1 3 9 5 Mİ-513 S460-61.Fak^ 5118466
"Ayazağa'da
fidan, Şile'de
ornran"
• Haber Merkezi -
Fevziveliler-Işıklılar
Derneğı. bu yıl 1 10'uncu
kuruluş vıldönümünü
kutlayan okullannın
Ayazağa kampusunda bir
ağaçlandırma kampanyası
başlatıyor. 17-23 araiık
tarıhleri arasında
yurûıülecek kampanya
çerçevesinde kampus
bahçesine vaklaşık bin
fidan dikilmesi planlanıyor.
Elde edilen gelirle ise
Şıle'de Fe\zıye Mektepleri
Yakfı'na ait 600 dönümlük
arazide ağaçlandırma
çalışmalan vapılacak.
"Ayazağa'da fıdan. Şile'de
orman " sloganıyla
yürütiilen kampanyaya
katılnıak ısteyenlerin. l
7
-23
araiık tanhleri arasında
derneğe başvunnalan
gerekiyor.
Ozan Şahadoğru
oldu
• ÇORIM (Cumhuriyet) -
L'zun süredır kalp
rahatsızlığı çeken Çorumlu
halk ozanı Şekip
Şahadoğru. öncekı gece
\aşamını yıtırdı. Eserlen
TRT reperatuvanna da
giren Şahadoğru'nun
vayımlannıış 7 plağı. 6
kasedi bulunuvordu. Evlı ve
beş çocuk babasi olan ünlü
halk ozanı. dün
Evcıortakı^la Köyü'nde
toprağa verıldı.
'VVorld Music
Days Volume I'
• -Fujıfıltn, "World
Mıısıc Days Yolume I" adı
altında bir müzik festi\a!i
düzenledi. 20 ve 21 araiık
tarihlerinde Hilton
Con\ention Center'da farkiı
bir ortamda gerçekle^mesi
amaçlanan festival
kapsamında düzenlenen
konserlerde dinleviciler.
yıvecek \e içeceklerinı alıp
Incognıto \e Orquesta La
Clave'nin ritımleriyle dans
etmenın vanı sıra yiyecek
\e ıçeceklerden de
faydalanabılecekler.
Galileo manyetik
alanda
• \\ASHINGTON (AA)-
Jüpiter gezegeninın
ıncelenmesi ıçin gönderilen
Galileo sondası. gezegenin
çevresinde halka oluşturan
mar.vetık alana gırdi.
Amerikan Lzay ve
Havacılık Dairesi
NAS.Adan vapılan
açıklamada. Galileo'nun
Jüpiter'in atmosferi
konusunda bılgi vereceği
belırtıldi.
• f
Siyasi partiler. kadınlanmızı bir 'süs eşvası' gibi göriiyor.
adına haksızlık
CE.MtL İPEKÇt
Merhaba.
Zaman zaman kadınlarımızın yaşamla-
nndaki süse düşkünlükleri, mcKİayı günü
gününe. cizgisi çizgisine izlemeleri. gıvim-
den, süsten başka bir şey konuşmamaları
benı üzmüş. hatta kızdırmıştır diyebihrim.
Ama bugünlerde onlara haksızlık ertigimi ka-
bul etmek zorunda kaldım.
Genelde kadınlanmızın yaşama biçimle-
rı. hartadüşünce sınırlan. haklan. öylesi be-
lırlenmi> ki onlann süs bebegı olmak \eya
iyı ev kadını olmaktan baş-
ka yapabilecekleri bir şey
kalmamış maalesef.
Millet\ekili adaylıgı baş-
\urulannda. kadınlanmızın
bunu kabul etmediğinı. çagı
çoktan yakaladıklannı gör-
diik. amagelgelelimdemok-
rasıyi dillennden düşürme-
yen. kadın-erkek eşıtlığinin
savunucusu orta sağ \e orta
sol büyük partilerin kadına
bakı^ açısı. koyduklan tavır-
la apaçık meydana çıktı, bü-
rün aldatmacasıru gözlerönü-
ne serdi. Uçtaki sağ partile-
ri eleştıren partilerimiz. bun-
ca eleştırileri kendilerine yapmış olsalar.
belki bugün onlardan farkiı bakış açısına
sahip olurlardı.
Benı her zaman rengi belli olan düşünce-
ler rahatlatmış ve ürkütmemiştir. ama pem-
be hayallergöstenp, rengınin pembelığinı id-
dia eden partilerin siyah çıkması. onlara gö-
nül verenler için ne korkutucu bir hayal kı-
nklıgı.
Kadına böylesi güvensizlik veya onlardan
korku niye? Nüfusun yüzdeellisini teşkil eden
bircinsin. kendi sorunlannı çözmek. ülkeso-
runlanna çözüm getirebilmek için Meclis'te
• Nüfusun \'üzde
ellisini oluşturan bir
cinsin. kendi
sorunlannı çözmek.
ülke sorunlarına çözüm
getirebilmek için
Meclis'te nüfusun diğer
yüzde ellisi erkekler
gibi temsil hakkını
kısıtlamak. bir
demokrasi ayıbı ve
çağın gerçeklerinden
kaçmaktır.
nüfusun diğer yüzde ellisi erkekler gibi tem-
sil etme hakkını kısıtlamak. gerçeklerden
kaçmaya devam etmek değıl mi acaba bu yüz-
yılda?
Seçme ve seçilme hakkı olan birdevlet-
teşartlanneşitsizliğinebircevapbulamıyo-
rum. Böylesi bir ayıp bence kadınlanmıza
güvenmeyen. ama onlarsız da yaşamlann-
da sudan çıkmış balığa dönen. bir türlü bü-
yüyemeyen çocuk ruhlu erkeklenmizındir.
Unutmayalım. her zorlukta yanımızda olan
kadınlarımızın kendi ülkelerinin yönetimin-
de de haklan vardır ve bu haklan eğer ger-
çekten demokrasiyi ve büyü-
yen Türkiye'v i istivorsak dü-
şünülmeden verilmelıdir.
Erkek hegemonv asının de-
vam ettiği birsisteminözgür-
lükçü olduğu. çağın içinde
yeralması. demokrasiyi savu-
nanlar için söz konusu bile
olmamalıdır. Viilletvekılliği
başvurusunda. bu yıl başvu-
ran her inanıştan ve sosyal
kesımden kadınlanmızın çok-
luğu. zaten onlara yerverilse
de verilmese de artık süs be-
beğı veya sadece erkeğin ar-
kasındaki destek olmak iste-
mediklerinin. bunlan aştık-
larının göstergesidir. Seçilseler de seçil-
meseler de tüm başv uran kadınlanmızı. hak-
lannın farkına vardıklan. ayağa kalktıkları
içın gönülden kutluyorum.
DİÎerim seçılmemeleri onlann gönüllerin-
deki bu azmi kırmaz. Sıyasette herkes kadar
kendi haklan olan. ülkenin yönetimınde §öy-
le veya böyle yer almak için çabalarını sür-
dürürler. haklann verilmediğini. çok çalışarak
alındığını unutmazlar.
KaJınlann tatlı sözlerlealdatılmadığı. süs
bebeği gibi bakılmadığı. haklannın tanındığı
günlerın umudu ile ivi pazarlar.
Mahkemekolik Bffl
seveflisini dava etti
• Elmalı definesini 3.5 milyon dolara alan ve
sık sık mahkemelere başvurmakla ünlenen
ABD'li William (Bill) Koch, bu kez se\gilisi
Catherine de Castelbajac"ı dava etti. Halen
Türkiye ile mahkemesi süren Koch. aile
üyelerini de mahkemeye vermişti.
ÖZGEN ACAR
ANKAR-A-ABD'ninen
zenain 200 adamından biri
olan William (Bill) Koch
(55). yine mahkemede.
Koch. bu kez sevgilisi Cat-
herine de Castelbajac'ı da-
va etti. Annesi ve ikı karde-
şı ile mahkemelik olan Koch.
Türkive Cumhuriyeti ile de
mahkemelik. Koch. 1984
yılında Antalya'nın Elmalı
ilçesinden kaçınlan "Yiizyi-
lın Definesi"ni 3.5 milyon
dolara (yaklaşık 290 milyar
lırava) satın almıştı. Koch.
New York'ta bir ajana beni
izletmiş ve ev telefonumu
dinletmişti.
Bill Koch'un ilginç bir
yanını anlamak içın yakı-
nında çalışacak kişılere uy-
guladıgı şu iki ilkesini göz
önünde bulundurmak gere-
kir: Binncisi, veni işe aldı-
ğı kişiye kesinlıkle haftada
iki kez psikologa gitmesi
koşulunu öne sürer ve fatu-
rayı da kendisi öder. Ikincı-
si ise bu kışilenn telefonla-
nnı sürekli dinletir Yılda
19 milyar dolarlık (yakla-
şık 1 katrilyonliralsatışya-
pan Kansas'de petrol kralı
Fred Koch'un dört oğlun-
dan biri olan Bill, babası
ölünce ılk işi annesıni. ikız
kardeşi David ve agabe)i
Charles'ı. dördüncü karde-
şi Fred ile birlıkte dava et-
mek oldu. Babasinın Ame-
rikan sikke koleksiyonunun
pavlaşımı için de ikinci da-
vasını açtı. Kardeşler ara-
sındakikandavası 1967'den
beri olanca hızıyla sürüyor.
Yanında çalışanlardan ay-
nlanlann konu>masını ön-
lemek ve gözdağı vermek
amacıv la hepsı hakkmda şu
ya da bu nedenle davalar
açarak bu kişilere manevi
baskı uygular.
A\ ukat ordusu
Türkiye Cumhunyetf nin
Boston'da Federal Mahke-
mede açtığı Elmalı define-
sı ile ilgıli dava başladığın-
da. dumşma yargıcı ilk otu-
rumda karşısında gördüğü
manzaraya şaşırmıştı. Yar-
gıcınkarşısındaBill'in 16\e
Türkiye Cumhuriyetinin
sadece 3 av ukatı vardı. \ar-
gıç. bu manzaradan etkile-
nince "Anlaşılan müvekki-
liniz iji para ödüjor" de-
mekten kendisini alamamış-
tı. Bill'inavukatlandamü-
tebessim bir edayla başlan-
nıöneeğmişlerdi. Nevarki
davanın ilk aşamasını
TC'nin avukatlan kazana-
caktı.
BilFin eşi Joan Isveçli-
dir. Ev lenmeden önce uzun
süre birlikte yaşamışiardı.
Bugün 8 yaşında olan VVyatt
adlı erkek çocuklan doğun-
caevlenmişlerdi. Eşinintüm
v aşamı özel koruma görev-
lilerinin gözetimi altında ge-
çer. Telefonlan düzenli din-
lenir. Bill, Joan"a Elmalı de-
finesinin en değerli sikkele-
rinden bir kolye ve yüzük
yaptırdı. Bu amacla ünlü ku-
vıımcu Bulgari'yi görevlen-
dirdi. Bill, iki sikkeyi de
kendisine kol düğmesi si-
parişi verdi. bazı sikkeleri de
Bulgari'ye bağışladı.
Sanatsever Bill. Boston
Güzel Sanatlar Müzesi'ne
Manct. Cezanne v e Miro
tablolan hediye etmekle kal-
mamış. dolar üzerinden 6
sifırlı bağışçekide vermiş-
ti. Buna karşılık Bill, Mas-
sachusets eyaletınden vergi
kaçırmak için Boston'daki
şirketini 1990'daFlorida'ya
taşımaktan da aen kalmadı.
Bill. 1992 cfebirpartideta-
nıştığı model-manken Cat-
herine de Castelbajac'a tu-
tuluyor. tkısi de evli olan
çi ft Avrupa v e Amerika ara-
sında aşk mekiği dokuyor-
lar Bill. 1993'te Boston'da
sevgilisine 2.5 milyon dolar
değerinde 345 metrekarelik
bırvilla*"tahsis"ediyor. Bu
arada çıft. avrı kaldıkları
günlerde birbirlerine aşk do-
lu fakslarçekmevi de ihmal
etmiyor.
Ne var kı Bill. geçen yıl
sevgilisinden uzaklaşmaya
başlıyor ve bir süre sonra
"e\i terk et"ültimatomunu
veriyor. Sev gılisinın geçmi-
şinı çok iyi bılen Catherine.
mahkemeye düşmek yeri-
ne. Bill'e. "Seninledüşman
olmak, dost olmaktan daha
kârlı" diye haber salıyor.
Ancak Bill yine de kendisi-
ni dava etmekten geri kalmı-
yor. Şimdı taraflar mahke-
mede haklılıklannı kanıtla-
mak içın aşk mektuplannı bu
kez birbirleri verine. yargı-
ca okuyorlar. BilPi herza-
nıanki gibi bolca avukat tem-
sıl ediyor.
'Üniversite Kurultayı'na katılan bilim adamlarından sert eleştiri
4
Deli gömleği giydirilmiş
üniversite istemiyoruz'İstanbul Haber Servisi - **Adı var
kendi yok. Deli gömleği giydirilmiş
bir ünrversite.*
1
Ankara Universite-
si öğretim üyesı Yrd. Doç Dr. Atil-
la Erden. Türkive'deki üniversite-
lerin durumunu böyle özetliyor.
Üniversitelerin toplum vepasifkit-
le iletişim araçlannın kıskacına so-
kulduğunu \ urgula>an Erden. "Cni-
versiteler. çağdışı karanlık giiçler
tarafından vönlendirilivor" dedi.
llkı geçen yıl Ankara'da yapılan
"ÜnhersiteKurulta>rnın ikıncisi,
1 -2 araiık tarihlennde Istanbul Tek-
nik Üniversitesi'ndegerçekleştiril-
di. Ceşitli illerdeki 15 üniversitede
örgütlü bulunan öğretım üyeleri
dernekleri ve Öğretim Elemanları
Şendikası'nca ortaklaşa düzenle-
nen kurultayda. 45 bildiri sunuldu.
Kurultayın önceki gün yapılan
ilk oturumunda. "Nasıl Bir Ünher-
site?, Ünrversite Modeli Özerklik ve
Orta Öğretim ve L nNersite" konu-
ları tartışılırken dünkü oturumda
da "\en\ Açılan ÜnKersiteler, L ni-
versitelerin Celişimi ve Sorunlan,
L'niversite-Endüstri tlişkisi. L ni\e-
site Özelleştirme \eÖrgütlenme"gı-
bi konular ele alındı.
Kurultayda "*Yüz>ılın Eşiğinde
Ünivesite" konulu bir tebliğ sunan
Atılla Erden. üniversitelerin çağdı-
şı karanlık güçlerce yönetildiğinı.
• Çeşitli illerdeki 15 üniversitede örgütlü bulunan
öğretim üyeleri dernekleri ve Öğretim Elemanları
Şendikası'nca ortaklaşa düzenlenen ikinci "Üniversite
Kurultayı"nda üniversitelerin çağdışı karanlık güçlerin
eline geçtiği belirtilerek, siyasilerin bu kurumları polıtik
yatınm aracı yapmaktan vazgeçmeleri istendi.
hatta bu güçlere yol gösterir duru-
ma geldiğini söyledi.
Öğrencilerin kaçma. konuşma si-
yasetiyle sınıflara tıkıldığını söy-
leyen Erden. sözlerini şöyle sür-
dürdü:
"Yat uvııdan
en bü^iik bizize'
-İlkokulda "ııvu uyu >at uyu'di-
ve başlayan eğitim. ortaokulda 'en
büyük bizız' siyasetine dönüşiiyor.
L'nhersitelerdede 30 saatlik birders
prangasına v uruluvor. Bunun altın-
da yatan bir dolap bev0ri 0bi oda-
ya bağlamak. Oğrcnci ders saatleri
dışındakapalıolan kütüphaneyegi-
demi>«r. arkadaşlanyia tarhşamıyor,
se\emivor. dertleşemiyor. Sıraların
üzerine yazılan yazılar bile değişti.
Sonuç. 100 kişilik sınıfta. kendi ken-
dine giilen 15 kişi. durup dururken
ağlayan 20 kişi ve düşünme vetene-
ğini kavbetmiş bir grup."
Üniversitelerin özelleştirilmesı-
nın hata olacağını belirten Ege Ünı-
versitesi öğretim üve>i Prof. Dr.
Mustafa Ka> makçı,"Bir kamu hiz-
meti olan üniversite en büvük kay-
nağını vine kamudan sağlanıalıdır."
dedi
Devletin kavnak kısıtlamasına
"para yok" gerekçesini gösterdiğinı
sövleyen Kavmakçı. "Param vok
diyorsunuz. ama vergi toplamıvor-
sunuz. Doktora ve lisans için dışarı-
>a 2<indcrilen bir kişinin masrafı 30-
35 bin dolar. Bu denetim altına alın-
malı. 15-20 trihonda özel dershane-
lere gidivor. Peki liselerin işlevi ne"
diye konuştu. "Ben dersimi veririm
çıkanm"görüşündeki öğretim üve-
lerinin de denetlenmesi gerektigini
vurgulayan Kavmakçı. şunları söy-
ledi : "Ogretmenin verdiği dcrsin ni-
teliği, bilgilerin gücii denetlenmeii.
N urtdışındaki gibi ders degerlendir-
me formlanv la öğrenciler denetinıi
vapmalı."
Gazı Lniversitesı Öğretim Üve-
leri Derneği Başkanı Prof. Dr. Öv-
sev Dörtlemez ise Türkive de ünıv er-
site açmanın yozlaştığını söyledi.
Bu üniversitelerin doğrudan politi-
kacının oy potansıyelını arttırmak
içın yaptığı ışlerolduğunu belirten
Dörtlemez. "Bu bir dejenerasvon-
dur. Bu üniversitenin sivasete alet
edilmesidir. Eğitimin saptinlması-
dır, hizmet değildir" dı>e konuştu.
Mılletvekillerinın bu ünıversıteleri
açmak içın çok komik nedenleröne
sürdüklenni ifadeederek şuörnek-
len verdi:
Turistik ünhersiteler
"Hatay'a üniversite açılmasını
öneren bir milktvekili Hatay'a ilk
kurşun atıldıgı içın ödüllendirilme'
gerekçesini gösterdi. Bir diğeri ise
"Turistik. dört mev sim denize girı-
lebilen bir yer' diye üniversite açıl-
masını istedi."
Canakkale Üniversitesi öğretim
üyesi Prof. Dr. Zeki Tutkun da ye-
nı kurulan tüm üniversitelerin du-
rumunu 'vahim' olarak nıteledi.
Tutkun. örnek gösterdi gi Canak-
l Ünıversitesi'nde doğru dürüst
okuma yazma bilmeven kışilerin
genel sekreteryapıldığını. 9ayda 3
rektörve " rektör yardımcısı değiş-
tığıni. altyapısı tamamlanmadan öğ-
renci alındığını belirterek "İJniver-
sitelerde karanlık güçlerin kadrolaş-
ması önlenmeli" dedi.
SlT kararları yapılaşmayı yasaklamıyor, 'planlı koruma' öngörüyor
Çiviler planh çakılacak
• İmar Yasası'na
bağlı denetimsiz ve
başıboş imar
düzeninin yarattığı
yağma
özgürlüğünün
sürmesini isteyen
çevrelerin, tarihsel
ve doğal
zenginlikleri
yaşatmayı
hedefleyen SlT
kararlanna karşı
yürüttüklen "Artık
çivi çakılamayacak'
söylemi, halkı
kışkırtmaktan başka
bir anlam taşımıyor.
OKTAY EKİNCİ
Fatih Belediyesi. tarihi
Zeyrek semtini kurtarmak
için başlattığı restorasyon
kampanyasını şu sloganla
sürdürüyor:
"Sizin de bir çiviniz ol-
sun..."
Belediye Başkanı Sadet-
tinTantan'ı ve mimardanış-
manı Doç. Dr. Fikret Ev-
ci'yi bu kampanya için ve
özellikle seçtıkleri slogan-
dan örürii kutlamak gereki-
yor.
Çünkü. son yıllarda Tür-
kiye'nin neresinde bir SlT
karan alınsa bilen ya da bil-
meyen herkes "Artık çivi
çakmak yasak!..** dıyerek
adeta bir "panik havası" es-
tirmeye başlıvor.
Bu "kışkırtıa'" yorum ise
aslında vağma peşinde koş-
mayan. iyi niyetli ve ger-
çeklerin anlatılmadığı halk
kesınılerinin üzerinde de
"korumaya karşı bilinçsiz
birtavıralış" yaratıyor. Yi-
ne bu panık ortamına daya-
lı toplumsal duyarsızlık ve bilinç-
siz tepkiler ise sonuçtaekonomikve
siyasal hedeflerinı sadece kent ve
çevre talanına baglayan "rantsek-
törünün" ekmeğine yağ sürüyor.
Oysa SlT statüsüne kavuşturu-
lan alanlar. artık çivi çakılamav acak
yerler şeklinde değil, tam tersine
yine o çiv ilerin bu" dan böyle "ta-
rihevedoğayaözeniçerisinde" kul-
lanılacağı bölgeler anlamına geli-
yor.
Işte bu nedenle Fatih Beledive-
si'nin SlT alanını uygarlığa saygı
içerisinde imaredebılmek için be-
nimsediği slogan. halkı koruma ka-
rarlarına karşı kışkırtan "rantiyeci
çevrelere"*karşıdaçarpıcı veanlam-
lıbıryanıtoluyor. Yani artık buböl-
gelerde çiv ıler "gelişigüzel" ve >ağ-
ma için çakılmayacak. Her türlü
plan. proje ve imar uygulamasının
temel hedefi. tarıh ve doğa mirası-
mızı korumak olacak...
Yasalar ne diyor?
Fatih'teki bu duyarlı söylemin
aynı anda koruma mevzuatımızda
da "yasal koşuFolduğu veörneğin
"doğal SİT" ilan edilen bölgelerde
de geçerli olacak bir uygarlık ku-
ralını tanımladığı. yine "toplunv
dan gizlenen" gerçekler arasında.
Doğal SlT ilanından ötürü "çev-
reye duyarsız imar özgürlükleri"
Beykoz ilçesinde ormanlık alanlarda inşa edilen villa siteleri. SİT karan oimadıgı içın
rahatlıkla ruhsata bağlandı ve İstanbul'un doğasını "imar izinleriv le" vok etti.
yasal olarak kısıtlanan çevreler de
v ine hemen "Çivi çakılamayacak"
söylemine ö> lesine dört elle sarılı-
yorlar ki kimi bilinçsiz medyanın da
bunu öne çıkarması sonucunda, hal-
kın ve hatta bazı aydınlann da ka-
fası karışıyor ve korumaya karşı
kuşkular beliriyor.
Öysa her şeyden önce "SİT"de-
mek. daha sözcük anlamında bile as-
lında bir "yerleşme" alanını tanım-
lıyor.
Örneğin kentsel SİT'lerde bu yer-
leşmenin "tarihsel kent dokusunu
koruyan" bir imar düzeni içensın-
de yaşaması öngörülürken. benzer
şekilde doğal SİT'lerde de yine ko-
runması gereklı doğal mırasın ve
sağlıklı yaşam kaynaklannın v itıril-
mediği. dengeli ve özenli bir kul-
lanımın sürdürülmesi temel amaç-
lar arasında yer alıyor.
Nitekim. bütün bu değerlendirme-
lerin ülkemizdeki tek yasal davana-
ğını ve hukuksal güvencesini olu>-
uıran 2863 (3386) sayılı Kültür ve
Tabıat Varlıklarını Koruma Yasa-
sı'ııın 17. maddesinde de şu hü-
kümleryeralıvor:
"Bir alanın koruma kurullann-
ca SİT olarak ilaru. bu alandaki imar
planı uvgulamasını durdurur. Ko-
ruma amaçlı imar planı yapılınca-
va kadar. Koruma Kurulu tarafın-
dan bir av içinde geçiş dönemi yapı
şartlan belirlenir. İlgili valilikler ve
belediveler. anılan koruma amaçlı
imar planım bir yıl içinde koruma
kuruluna vermekzorundadıriar..."
Görüldüğü gibi. bir SlT alanın-
da durdurulan olay. temelde tümüy -
le imar değil, "koruma amacı taşı-
mayan. imar süreci" oluyor
Bövle bir gelişigüzel imar süre-
cinın doğal zenginlikler ve korun-
ması gereken alanlar üzerindeki tah-
ribattnı önlemek içın de y ine SİT ila-
nıyla birlikte devreye hemen "ko-
ruma amaçlı imar planı" dısıplini
giriyor v e bu da beledıyelere görev
olarak verilivor.
Koruma karanna
uynıa zorunluluğu
Aynı vasanın 57. maddesinin g
fıkrasında: "Kamukurumvekuru-
luşları (belediveler dahil) ile gerçek
ve tüzelkişiler, koruma kurullarının
karariannauvmakzorundadırlar"
hükmüdeeetirılerek beledı>eleruı
SİT alanını artık "plansızvadadu-
varsız planların elinde bırakmama-
lan" doğal ya da tarihsel mırası
yağmav a açmavan bir u> garca imar
planlamasınıbiryıl içindedevreve
sokmaları için "yasal bağlayıcılık"
öngörülüyor. .
Şimdı akla şu soru gelebilır: Bir
alanın SİT olarak ılanı. o alanda ar-
tık planlamayı zorunlu kıldığına
göre \e planlama da aslın-
da bellı bir "imardüzeni' an-
lamını taşıdıına göre. bu "Çi-
vi çakılmavacak" söylemi
de nereden çıkıyor ve yine
kimi belediveler. bu tür bir
koruyucu planlamadan aca-
ba neden ısrarla kaçınıyor-
lar?
Aslında bu sorunun yanı-
tını. SJT ilan edilen bölge-
lerde bugüne dek nasıl bir
imar düzeni olduğunu ve yi-
ne o bölgelerdekı koruma
amacı taşımayan imar ve
planlama uygulamalarının
nasıl sonuçlar yarattığını
"yerinde gözkverek" de v er-
nıek mümkün.
Ranta darbe
Sadece rantı ve spekülas-
\onu hedefleyen imar bek-
İentılerı içın. elbette ki SlT
hukuku artık "özgürce bir
çivi çakma sürecini" kabul et-
miyor.
Çakılacak her çiv inın. ön-
celikle tüm topluma ait olan
doğal zenginlikleri koruya-
cakbirözen vedısıplin için-
de yerini bulması ise koru-
ma planlamasının temel he-
defını oluşturuyor. Bu da hiç
kuşkusuzçevreye duyarlı ve
zarar vermeyecek bir imar
sürecini. yağmacı ve gözü
kara uygulamalardan artık
ayırmak gerektıği anlamına
jelivor.
SİT alanlarında "kaçak
\ apılaşmanın artnğı" iddıala-
ına gelınce.
Bu gözlem ilginç olsa bi-
le. bugüne dek kaçak yapı-
laşma özgürlüğünü yaratan
\e avnı oranda "kente kar-
şı suç işleyen" sorumluları
adeta "aklavan"birsöylem
olarak da büvük tehlike ta-
şivor.
Özellikle İstanbul'da. ka-
çak vapılaşma sadece SlT
alanlarında değil. su hav za-
lannda. tanm alanlannda. hatta Be-
voğlu'ndaki bınalann damlannda bi-
le akılalmaz bir denetimsizlik için-
de kente egemen olmuş durumda.
"Seçilmişlik' kılıfl
Bu büvük yasadışı yağmanın kah-
ramanları. "seçilmişlik" söv lemıne
sarılarak ve yine bu "vağmaya ta-
nıdıkları hoşgörü nedeniyle" seçil-
dıklerinı de unuiturarak ustelik de-
mokrasi adına SlT kararlanna kar-
şı çıkarlarken temelde demokrasi-
nın de hedefi ve güvencesi olan
"toplumsalyaşam haklan için" do-
ğal v e tarihsel değerlerin korunma-
sı yönünde alınan kararları asıl so-
rumlulardan önce sorgulamaya kal-
kışmak. vasadışılığateslim olmak-
tan ve gerçek suçluları ödüllendir-
mekten başka hıçbir anlam taşımı-
vor.
Evet. Fatih Belediyesi, SlT ala-
nındakı tarihi Zeyrek'i apartman
ozlemlerinin elinden kurtannak için
duyarlı kesimlerı bir çiv i çakmaya
çağırıyor.
Bakalım doğal SlT'lerde de bu du-
varlı sesleniş tıe zaman yankılana-
cak ve özellikle yerel yönetimler, Is-
tanbul'un ormanlannı. kıyılarını ve
vesjl alanlarını koruma görev lerini
"SİT güvencesindeki bir koruma
planınasanlarak" ne zaman anıın-
sayacaklar?