15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 3ARALIK1995PAZAR OLAYLAR VE GORUŞLER Mertler, Namertler ve Seçimler... tıRHAJN IŞIL Eski Enerji ve Tubii Kaynaklar Bakam Z aten pek çok ve önemli so- runlan olan iç politika ala- nımıza bır de bu başlıktakı sözler geldi yerleşti. Çoğu ola> larda tanık olduğumuz çeşitli örneklerde gördüğü- müz gibi, Sayın Cumhurbaşkanımız bu konudadaiki vanlışhk yaptı. 199! genel seçimlennegidilirken. Türkiye yüzeyin- de "Kendim için bi şey istiyorsam namer- •001" dedi durdu. Birinci yanlışlık, söz- cüğün asıl anlamından kaynaklanıyor. "Naınert'" (na mert) sözcüğü. "erkekol- mavan" demektir Pek nadir ve hiç hoş karşılanamayacak istisnalar bir yana bı- rakılırsa. erkek olmayan bir insan, doğal olarak "kadın"dır. Bu \azının konusu cinsiyet değıl, siyaset oldugu için yanlış- liğı kaydedip geçelim. Namert sözcüğü- niin zaman içinde "kaypak*' ve "sözünii tutmaz kişT anlamında kullanılır oldu- ğu da kuşkusuz doğrudur. Ne \ar ki, ge- zegenimizdeki tüm kadınlann kaypak. kalleş ya dagüvenilmez olduklannı söy- leyebilecek aklı b3şında bir insan bul- mak da olanaksızdır. Ikinci yanlışlık. sıvasal değerlendirme açısından ortaya çıkıyor. Siz. hem çok sayıda yandaş bulan in bır siyasal parti- nin genel başkani olacaksınız. saygı uyandıran bir enerji ile Türkive'nındört- bir yanını turlayacaksınız, başka siyasa) partılere sempati duyan seçmenlerden "bir defaya mahsus emanet oylar", yani iktidarısteyeceksiniz. sonrada "Kendim için bir şey istiyorsam namerdinı" diye- ceksınız. Olacak ış değil. İkinci yanliş- Iık burada (Dileyenlerbunu "çdişki" ola- rak niteleyebilirler). Öyle ya da böyle. "Namert" sözü özel- likle siyasetçiler arasında bolca kullanı- lır oldu. DYP Genel Başkanı ve Başba- kan Sayın Tansu Çiller. "Seçimden kaçan namerttir" deviverdi. ANAP Genel Baş- kanı Sayın Mesut V ılmaz da geri kalma- dı. O da "Seçimden kaçan namerttir" de- yip çıktı. Sayın Çiller, hızını alama\ıp Anayasa Mahkemesi'ne başvuran ANAP millenekillerini "vatan haini" olarak ilanetmezseSn. Mesut Yılmaz'ın "namert" olacağını (kendince) ilan etti. Oysa bu koca ülkede. yukanda değinilen pek nadıristisnalardışında, kimin kadın, kimin erkek olduğu konusunda herhan- gi tartışma yokru!.. Önümüzdeki seçimleri ele almadan önce bir siyasal fıkra anlatalım ve ona uy- gun iki örnek sunalım. Öykü bu ya. dik- tatörlükle yönetilen bir uİusun basjbaka- nı, demokratik rejimde vaşayan başka bir ülkeyi zivaret ediyormuş. E\ sahibi ül- kenin hükümet makamlarında büyük bir telaş göriip nedenini sormuş. "'Haftaya genel seçimler var~ demişler. Ziyaretçi başbakan "Kim kazanacak?" diye sordu- ğundaev sahibi ülkenintemsilcileri "BeJ- Ü değil. Bolki biz kazanacağız. belki mu- halefet partisi kazanacak" yanıtını \er- mışler Ziyaretçi başbakan "İvide.sonu- cundan emin olmadığınu seçimi niçin yaptımorsunuz?" demış. Bövle ^eyler olmaz demeyın. oluyor. Örnegin Suri- ye'nin son seçimlerinde milyonlarca seç- menden Dev let Başkanı Hafız Esad'a \ e- rilmeyen oy sayısı 39'dur. Irak'ın 1995 referandumunda Saddam Hüseyın oylann yüzde 99.6'sını almış görünüvor. Bizler ülkemizde bunlara ve nice benzerlerine gülüp duruyoruz. fakat ülkemizde olup bitenleri de gözardı et- memeliyiz. 1946 seçimlerinde CHP çoğunluk sis- temi ıle doğal olarak iktıdannı sürdür- müştür. 1946-1950 yıllan arasında De- mokrat Parti (DP) orantılı (nisbî) tenısil sistemi ıçindayatmişdurmuş, fakatCHP oralı olmaniiijtır Bılindiği gibi orantılı temsil sistemi. siyasal partilerin parla- mentoda (\e yerel yönetimlerde) seç- menlerden aldıkları oy oranında ya da ona çok yakın oranlarda temsil edildik- leri sistemdir. DP çoğunluk sistemi ile 1950 seçimlerinde ezici bir çoğunluk sağlayınca. CHP orantılı temsil sistemi- ni ısrarla istemiştir. Bu kez DP çoğunluk sisteminin en güçlü savunucusu olmuş- tur. DPböylece 1954\e 1957 seçimleri- nidekazanmıştır. Buraya kadar şaşılacak bir durum yoktur. Dünvamızda seçim sıstemlerizordeği^ir. zıradeğişiklikyap- mak yetkısine sahip olan çoğunluk mil- letvekilleri. toplumca beğenilme\ip de- giştirilmesi istenen sistemin ürünleridir. fşte bu nedenle. orantılı temsil ilkesinin ülkemize gelişi ancak 27 Mayıs 1960 Devrimi'nden sonra gerçekleşebilmıştir. 1965 seçimlerinden itibaren seçimle il- gıli konularda yapılan değışiklikler ge- nelde sağın lehine, solun aleyhine sonuç \erecekdeğışiklıklerdir. 1980'liyıllarise pek ilginçtir. -Hilkatgaribesi" Danışma Meclisi ve askerı cunta tarafından yürür- lüğe konan "hilkat garibesi" 1982 Ana- yasası'ndan sonra birde Seçim Kanunu yapılmıştır. Uzun > ıllar sonra, Danışma Meclisi üyelerinden "Prof. Dr." unvanlı bır tanıdığım. bir uçak yolculuğunda se- çim kanunu tasansından önce bilgısayar- larla sosyal, ekonomik, dinsel vb. çeşit- li etkenleri içeren 50 kadar seçim mode- lı yapıpçözdürdüklerini, "seçim miihen- disliğTyaptıklannı vetutucu-sağbirpar- tinin iktıdara gelmesini sağlayacak so- nuçlaravardıktan sonrabusonuçlaragö- re bir seçim kanunu yaptıklannı söyle- miştir. Rahmetli T.Özal'ın "DörteğUim- dendeov alacağım" sözünün anlamı. bu açıklamadan sonra bu > azının yazan ta- rafından ancak anlaşılabilmıştir. 1983- 1991 vıllan arasında Seçim Kanunu. hepsı iktidar partisi lehine olmak üzere sayısız kez değıştirilmiştir. 1991 "den bu yana da a\nı film gösterimdedir. Seçimlerin 24 Aralık 1995 günü yapı- lacağı kesınliğe (yeni girişımlerle Mec- lis yeniden toplantıya çağınlıp seçim er- telenmezse)ulaştı gibi. Yapılırsaneolur'.' Özellikleri açısından bugünkü parlamen- tonun ikizı gibi bırparlamentomuzolur. seçimler en geç 1996 yılı mart ya da ni- san aylanna kalırsa ne olur? O zamana kadar toplumu büyük ölçüde tatmin ede- bilecek bir seçim sistemi kurulup yasa- laştınlabilırse ne âlâ. Bubaşanlamaz ise (ki fazlaca iyimserlik için pek neden gö- rünmüyor) o zaman da kardeşlerin üçü- zü ıle uzun yolumuza devam ederiz. Ulu- sal eğitim \e kültürdüzeyimizyükseldik- çe yolumuz kısalır. ARADABIR Av. HULUSIMETIN Bir Seçim Konuşması... Sevgili vatandaşlar. "Her mahallede bir milyo- ner'yaratarak "küçük Amerika olmak" düşünü; her evde bir (TL) milyoneri yaratmış olarak, gerçekleştir- miş bulunmaktayız. Amerikan rüyası / sosyal demokrasi çelişkisi için- de kalkınarak bugünlere ulaştık. Gayretlerimizle de- ğeri yaratan sınıf / yardım edilen sınıf oldu. Uluslara- rası sermaye ıle uzlaşmış ve uyum sağlamış bir sos- yo-ekonomik yapıda sosyaf demokrat hareketin ba- şansı gibi. kafaları karıştıncı, kökü dışanda. fesat so- rulardan (evel Allah) uzak durduk ve duruyoruz. Iman kuvveti ile ezan sesleri arasında "Allah, ki- tap, bayrak" sevgisı ve coşkusuyla "gülen" hocala- nmızın önderliğinde. "nurlu ufuklara" koşuyoruz. Babamız varacağı yere vardı bile. Anamızın. bacı- mızın yolu uzun (taa Amerika), fakat o da durmuyor (durursa düşmekten korkuyor). Dört yüz ellı kışi ko- şuyorduk. artık kısmetse 550 kişi olarak koşmaya de- vam edeceğiz. Seçilmek istıyoruz. Hangi partiden olursa olsun. Parti programlarının. ilkelerin önemi yok. "Yenı dün- ya düzeriı" içir.de hepimize yer var nasılsa. Adriya- tik'ten Çin Seddi'ne: olmazsa Edirne'den Ardahan'a koşarız. Yeter ki maaşlarımız dolgun olsun. Uyesi olduğumuz partiyle yola çıktık mı tamam. ol- madı başka partıye. Vazgeçilmez olan partiler değil, milletvekilleridir. Biz kendimiz için değil, sizler için se- çilmek istiyoruz. Yoksa. Ankara'nın ayazı çekilmez (çok şükür otel lobilerı dolar sıcağı). Devlet, her zaman dimdik ayakta. Pat cuma na- mazında. pat afet bölgesinde. Devletin en yüksek memurları da mevcut ve etkin. Görev başmdaydılar dün, bir partiden aday oldular bugün. Maksat vatana hizmet. Şu ölümlü dünyada, Allah aşkına kime niyet kime kısmet. Biraz da biz devleti şey etsek, bütün kurum ve kuruluşlanyla yönetsek. Vapurlardaki terörü. helalan kilitleyerek önledik. Köyleri boşaltarak tarım alanları oluşturduk. Içimiz aynı, dışımız farklı; bizı sizlerden ayıran, yalnızca va- tan aşkı. Sizın için aşka zaman yoktur. Seçilirsek eğer, paraya çevrilecek zaman bızde çoktur. Işte söylüyoruz, üstelik yemin ediyoruz, dinleyin; lütfen oyunuzu bize verın. Yaptıklarımız yapacakla- rımızın temınatıdır. Başbakanımız. girışimcı insanımı- zın gerçeğı söyleyen anasıdır Başbakan bizim ana- mız, feda olsun partımiz. milletimiz. Yuvanızı biz ya- panz. Bizlerdeki anahtar her kapıyı açar. Her seçme- ne bir maymuncuk, sevinsin çoluk çocuk. Devleti de özelleştireceğiz, mertçe hizmet edeceğiz. Varlığınız varlığımıza armağan olsun, oy olsun. Bi- ze ne bize ne, onlan seçmeyin bizi seçin. Biz, siz, on- larbölücülüktür; ben, benı, bana, bende; biz. bizi, bi- ze, bizde "birlik ve beraberliktir". Seçildiğimiz süre- ce demokrasi iyidir. GAZETECİ - YAZAR BURHAN ARPAD'ı (19 Mayıs 1910 - 3 Araük 1994) Ölümünün 1. yılında saygı ile anıyoruz. AİLESİ Değerli yazar KEMAL SÜLKER'i yitirdik. Ailesine, kültür dünyamıza başsağlığı diliyoruz. PEN YAZARLAR DERNEĞİ GÜLAY TANOVA ile UZAYKARAMAN Evlendiler. 2 Aralık 19 C )5 Güngören İnsanlık Adına Cinayet: Gökova Santralı Av. BİRD.4L ERTUGRUL Shığla Bamsu Başkanı • uğlayöresindekıtermıksant- nin ıvileş tirılmesı için yapılacak çalışmaların Mrallann çevreyikırlettiği.ha- \aya zehirli gazlar verdiğı. yanan kömürden arta kalan küllerin etrafa uranyum yay- dığı ve yöre ınsanının sağlı- ğınınbozulduğu.ekolojikdengenınolumsuz et- kilendığı. doğanın çoraklaştığı. hava kırüliğıne neden olduğu ve harta son olarak. Yatağan Ter- mık Santralı'nın bu kötü etkilerinin Muğla ve yöresinde yaşanan radyasyon faciasına da ne- den olduğu bılinen bir gerçektir. Bu kötü deney ortadayken ne yazık ki gerek- li ders ve önlemleralınmamış. vörede önce Ye- niköv Termık Santralı yapılmış ve bu santralın yapımı da yetmiyormuş gibi Gökova (Kemer- köy) Termik Santralı yapımına karar verılmiş- tir. Zamanın (Özal) hükümetinin insan ve çe\re sağlığını hiçe sayarak ve anayasa suçu işleye- rek aldığı bu karar. yöre insanının \e bırçok de- mokratik kitle örgütii ıle başta baromuz olmak üzere meslek odaları. sivasal kuruluşlann tep- kilerinekarşın uvgulamava konulmuş \eyapım tamamlanmıştır(jöko\ r a Termik Santralı'nın ya- pımı. hukuksal olarak da birçok yönden büyük hatalar ve eksikliklertaşımaktadır. Bilindıği gibi bu konuda Anayasa. Çevre Ya- sası. Umumi Hıfzıssıhha Yasası. GayTİsıhhi Mü- esseseler Yönetmeliği. Ha\a Kalitesinin Ko- runması Yönetmeliği. Su Kirlıliğinin Kontrolü ^ önetmeliği ve uluslararası sözleşmelerde dü- zenlemeler bulunmaktadır. Anayasanın 56. maddesinde. herkesin, sağ- lıklı ve dengeli bir çevrede yaşamak hakkı bu- lunduğu belirtildikten sonra çevreyi gelıştır- mek. çe\re sağlığını korumak ve çevre kirlen- mesini önlemek görev inin öncelikle devlete. sonra da vatan daşlara ait olduğu belirtilmiştir. Çevre Yasasf nın 1. 2. 3. 30 vd. maddelerin- de çevre. bütün vatandaşların ortak varlığı ola- rak değerlendirilmiş. çevre korunması iseeko- lojik dengenin korunması: havada, suda. toprak- ta kirlilik ve bozulmamn önlenmesi ve çevre- bürünü olarak belirtıl miş ve çevre korunması ıle çe\ re kirlıliğinin önlenmesinin gerçek ve tüzel- kişılerın görevi olduğu belirtilmiş. çevreyi kir leten veya bozan bir faalıyetten zarar gören ve- ya haberdar olan gerçek ve tüzelkişılerın idari makamlara başvurarak bu faalıyetin durdurul- masını ve önlenmesini ısteyebilecekleri açıklan- mıştır. Çevre Yasası'nın 10. maddesiyle. gerçekleş- tnmeyı planladıkları faaliyetleri sonucu çevre sorunlarına yolaçabilecek kurum. kuruluş ve iş- ietmelerın Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) Raporu hazırlamaları hükmü getırilmiştir. Gökova Termik Santralı ıle ilgıli olarak ise ÇED Raporu alınmamıştır. Konu ıle ilgili yö- netmelik 1993 Şubat ayında yayımlanmış oldu- ğu halde bu rapor bugüne kadar alınmamıştır. Danıştay ise ÇED Yönetmeliğfnın çıkarılma- mış olmasının idarenın sorunu olduğunu belir- terek ÇED Rapo ru düzenlenmeden termik sant- ral yapımına başlanılamayacağına karar ver- mıştir. Ga\risıhhi Müesseseler Yönetmeliği"ne göre termik sant rallar 1. sınıf gayrisıhhı müessese- lerdir. Buyönetmelik ile Umumi Hıfzıssıhha Va- sasınagöre. böylesinehalkınsağlığı vehuzuru- nazararverebilecek tesisler için başlangıçta ge- rekli düzenlemelere uyularak 'tesis izni" alınma-, sı gerekmektedır. Ancak bu konuda Sağlık Ba- kanlığı'ndangerekli tesis izinleridealınmış de- ğıldir.Hava Kalitesinin Korunması ve Su Kirli- liğinin Önlenmesi yönetmeliklerine göre ge- rekli emısyon iznı ıle atık su dejarj izinleri de alınmamıştır. Öte yandan. Akdeniz'in Kirlenmeve Karşı Ko- runmasına İlişkin \e Dünva Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına İlişkin Uluslararası Sözleşmeler ile öbür sözleşmelere de uyulmamış v e bu santralın yapımına baş.lanmadan önce Ak- deniz'e kıyısi bulunan devletlerden gerekli ızin alınmadığı gıbı yöre halkının referandum oyla- ması ile onayı da alınmamıştır. Bövlece bu deeerlendirmelere sıöre. Gökova Termik Santralı yapımından önce gerekli hu- kuksal düzenlemelerin hiçbi risine uyulmadığı açıkça ortadadır. Sonuçta dev let tarafın dan ya- sal mevzuat bir yana itılerek ve zamanın özel- liğinin de etkisiyle ve büyük bir inatla hukuk ta- nınmayıp bir tarafa ıtilerek. hatta çiğnenerek bu santralın yapımına başlanmış ve tüm uyarılara karşın bitırilmış ve böylece hukuk tanımazlı ğın büyük bır örneği verilmıştir. Gösterilen tepkilerın de etkisiyle her ne ka- dar zamanın başbakanı. Cumhurbaşkanımız Sa- yın Süleyman Demirel. "Doğa>ı korumak de- mokrasi) i korumak kadar önemlidir" diyerek bu santralın yapımının durdurulacağını belirt- miş. tüm yetkıli hükümet üyelerı santralın ve- receği zararlann yararlarından daha çok olaca- ğını kabul ederek santralın bitse bile çalıştınl- mayacağını söylemişlerse de santral bugün bıt- miş ve deneme üretimine geçmıştir. Bütün tepkılere ve söylemlere karşın santra- lın yapımın dan vazgeçilmemesi üzerine Muğ- la Barosu konuyla ilgili gerekli başv urulan yap- mış ve başvurulardan olumlu sonuç alınamayın- ca, geçen yıl Erzurum'da yapılan Türkiye Ba- rolar Birlığı Genel Kurulu'na konuyu götürüp genel kurulun desteğinı de alarak Aydın Idare Mahkemesı'ne Gökova Termik Santralf nın ya- pımının durdurulması ve çalıştınlmama sı ko- nusunda dava açmıştır. Aynı şekilde Izmir'den bir grup çevreci a\ukat arkadaşımız da aynı mahkemeye dava açmışlardır. Davalarla ilgili gerekli keşifler geçen günlerde yapıldı. Bu konuda daha önce yapımı düşünülen Alı- ağa Termik Santralfnın yapımı karannın ipta- lı ıle BursaOrhaneli Termik Santralı'nın çalış- tınlmasının durdurulması ve Yatağan Termik Santralf nın çalışmasının durdurulmasına iliş- kin yargı kararlan. Gökova Termik Santralı ile ilgili idari dava larda da benzer olumlu karar- lar verileceğıne olan ınancımızı arttırmaktadır. Sonuç: Inanmak istediğımız şey, hukukun üs- tünlüğüne inandığını belirterek sosyal hukuk dev letini gerçekleştirme savında olan hüküme- tin. (Türk halkının yararına) bu santralı. dava- larla ilgili sonucu beklemeden çalıştırmaması- dır. [ KUVVETLERİ KOMUTANLIGI GELENEKSEL "DENİZ" KONULU RESİM YARIŞMASI Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Küllür ve Sanat faaliyetleri kapsamında geleneksel olarak her ] yıl düzenlenecek resim yarısmolorından ilki ödüllü olarak yurî çcpında açılmış bulunmakfadır. ; <£ YARIŞMA KONUSU : DENİZ <£ YARIŞMA KOŞULLARI: 0 Bütün sanatçılara açıktır. o Yarışmaya katılacak eserler tuval üzerine yağlıboya, akrilik veya benzeri teknikle yapılmış sergilenmeye hazırolmahdır. 0 Yapıtlar daha önce nerhangi bir vansmaya katılmamış olmalıdır. o Eserlerin kıso kenarı 50 cm.'den küçük, uzun kenan 200 an.'den büyük olmayacaktır. Eserlerin arkasına sanatçının rumuzu, eserinin tekniği, ve boyutlarını belirten 10x10 an. kağıt yapışfınlacak, ayrıca kısa bir öz gecrnis, od ve soyad, açık adres ve telefon numarasım içeren biigiler kapolı bir zarf icerisinde eserle birlikte makbuz karşılığında Deniz Müzesi Komufanlığı Sanat Gglerisine teslim edilecektir. * Kargo ve posta ile yapılacak başvurular nedeniyle doğabilecek zarardan Deniz Kuvvetleri Komutanlığı sorumlu olmayacaktır. o Eserlerin sigortası sanatçıya aif olacaktır. o Yarışma sonucunda 3 büyük ödûlü kazanan eser, her füHü hakları ile Deniz Kuvvetleri Komutanlığına ait olacaktır. o Yarışma sonucu 1 MAYIS 1996 tarihinden iribaren tüm sanatçılara mektup basın yolu ile duyuruiacaktır. o 31 MAYIS 1996 tarihinde ödül töreni yapılacak ve yarışma sergisi açılacaktır. 0 ] 3 HAZIRAN 1996 sergi bih'm torihinden iHbaren eserler sanatçtlar tarafından 10 gün içinde teslim alınacaktır. ^ ÖDÜLLER: 1. Birincilik Ödülü 100.000.000 T.L. 2. İjcincilik Ödülü 75.000.000 T.L, 3. Üçüncülük Ödülü 50.000.000 T.L. Ayrıca her biri 30.000.000 T.L ödüllü üç adet mansiyon ve sergilenecek? tüm eserler için kahlım belgesi verilecek, sergilenen yapıtların tümü renkli bir katalogda derlenerek sergi açılışında sunulacaktır. £ SEÇİCİ KURUL : , , f Prof. ismail 7UNAU, 5ana! T< Prof.Dr.Ne«:amJZBAŞC5Ğ_ . . . _ , „ -Prof. Dr. MusTafa PİLEVNEÜ, M.Ü. Öğrefim Oyeji Prof. Özer KABAŞ, M.Ş.Ü. Resim Bİ. Bşk. Faruk CİMOK M.S.Ü. Öğretim Görevlisi <£ TESLİM TARİHİ • YERİ: 1-15 NİSAN 1996 tarihteri arasında yarısmaya katılacak eserler "Deniz Müzesi K.lığı Beşiktaş İstanbul" adresine elden veya kargo ile teslim edilecekfir. Telefon: (0.212) 261 0040 s'Resin Bİ BsW . TEŞEKKÜR İ.Ü. Kardiyoloji Enstitüsü'ndeki tedavim sırasında yakın ilgilerini esirgemeyen Prof. Dr. Nuran Yazıcıoğlu, Prof.Dr. Hüsniye Yüksel, Doç. Dr. Cengiz Çeliker, Doç. Dr. Rasim Eren, Dr. Mulıittin Gündoğdu'ya Idare Müdürü İstnail Gerçek'e, 2. Servis hemşire ve personeline teşekkür ederim. GÜLSÜM YILDIZ NAZİLLİ1.ASLİ\T HUKUK MAHKEMESİ Esa>. 1994 94 Davacı Tuncay Orhan vekılı A\. Vlücel- la Avcı larafından davalılar Mustafa Işıkog- lu ve Semıh Yazgan \ e Mehmct Gücün ale>- hıneaçılan alacak davası dolayısıyla: Adres- lerı me<;hul olup. çıkanlan davetıyeler gen geldıgınden da\alılar Mustafa lsıkoğlu \e Semih Yazgan'a ılanen teblıgat ıcrasına ka- rar venlmış olup. adı geçenlenn duruşmanın bırakıldıgı 26 12.1995 gunü saat 9.00"da du- nışmada hazir bulunmaları \e>a bır \ekılle kendılerin: temsil ettırmelenne. dunışmaya gelmediklen \ eya bır \ ukılle kendılennı tem- sıl ertırmedıklen takdırde >argılamanın yok- luğunda vapıîacagı \ e karar \erılecegı tebliğ \enne kaım olmak üzere ılan olunur Basın 59831 PENCERE Tansu'nun Portresine Taslak... Babası bebek armağan eder, kız eline alır be- beği, oynar, sever, okşar; sonra nedendir bilin- mez, içgüdüsel bir hırsla çat diye kırıp yere çar- par... -Neden yaptın Tansu?.. Bebek senin değil mi? Zavallının kolunu baca- ğını durup dururken neden kınyorsun?.. Entari- siniyırtıp gözüne iğne batırıyorsun?.. Niçin saçı- nı çekiyorsun?.. Tansu birdenbire ağlayıp zırtamaya başlar, ol- duğu yerde ter ter tepinir, ortalığı birbirine katar..', Neden?.. ; Bebeği kıskanmıştır... ' - Kızım o bebek senin!.. ' Anlatamazsın. '. Birarkadaşının giysisi güzel mi?.. Tansu, mü- rekkebi, sınıfta yan yana oturduğu kızcağızın ete- ğine boca eder. Çevresinde biri parlamayagörr sün, Tansu kendi kendisini yemeye başlar, dün* yayı kendisine zından eder, durduğu yerde du'r ramaz, Tansu 'nun içi çine sığmaz... > Yapma kızım... Etme kızım... Tansu kimseye dayanamaz, kimse de Tansu'ya dayanamaz!.. Ne Merkez Bankası Başkanı, ne Hazine Müsteşarı, ne Ekonomiden Sorumlu Dev j letBakanı, ne Dışışleri Bakanı, ne Başbakan Yar- dımcısı, ne Cumhurbaşkanı... ; Ben de ben, diyor Tansu. Sabah uyandı mı, bir hırs, bir hınç, bir öfke; ih le de bır şeyler yapacak.. Tansu küçük bir kız iken bebek kırardı.. - Ne yaptın kızım?.. - Yaptım işte... Artık bebek kırmıyor, yüksek bürokrat kırıyor, Bakan kınyor, Cumhurbaşkanı'na çokkızıyor, Sü- leyman Bey'in fotoğrafını cart caıi yırtıp parça^ lasa, parçaları havaya savursa, yine de hırsını alıp rahatlayamayacak... Tansu 'nun içi içine sığmıyor... î • • Yukarda italikle dizilen yazı, geçen yıl ağustos ayında (6.8.1994) bu köşede çıkmıştı. Bir karakalem portre denemesiydi... Bir kişiliğin vurgulanmasıydı... ı O günden bugune yaşananlar, portrenin girdi-' sini çıktısını, ayrıntısını. gölgelerıni, çızgilerini yer- li yerine oturttu. Artık isteyen karakalemi bıraka- bilir; yağlıboya portre için model hazırdır. Gazetelerde sık sık haberler çıkıyor: ' "Tansu, Cumhurbaşkanı'nı tehdit etti..." "Tansu, Meclıs Başkanı'na şantajyaptı..." > Yapar mı yapar.. Tansu bu!.. Başbakanlık koltuğunda bir gün daha oturabil- mek için neler yapmaz ki!.. Türkiye Cumhuriyeti 70 yıllık tarihinde böyle bir Başbakan görmedi... Uluslararası toplantılarda, onu bunu, yabancf devlet adamlarını dirsekleyip itekleyerek ABD Cumhurbaşkanı Clinton'a ulaşmak marifetini te- levizyonda sergileyen Tansu, herkese parmak ısırtmıştı. Tansu. Cumhurbaşkanf nı tehdit eder mi etmez mi?.. Meclıs Başkanı'nın bıyığını yolar mı yolmaz1 mı?.. Çocukken bebeğini kıskanan kız, büyüdüğü za- man evlere şenlik bir başbakanlığın inanılmaz gö- rüntülerini hepimize seyrettiriyor... Türkiye Işçi Hareketi'nin önderlerinden İşçi Partisi üyesi DİSK eski Genel Sekreteri KEMAL SÜLKER'İ yitirdik. Yarım yüzyıllık. örgütlü. dirençli, ışıklı mücadelesi yolumuzu aydınlatıyor. Cenaze töreni: 4 Aralık Pazartesi, saat 12.00. Şişli Camisi. PARTİSİ (0212)244 12 94,251 79 14, FAKS:(0212)249 74 86 ZJI Kuzey ülkeleri, eziien dünyanın biyolojik zengjnliğini yağmalıyor DOĞA KORSAMUĞI GEM HIRSIZLIĞI0 Franz Broswimmer Bitkı emperyalızmi • Doç. Dr. Barbaros Çetin Doğa c&Misluğu • Prof. Dr. Aykut Kence Biyolojik zenginiığimiz, sorunlar \e onerıler • Prof. Dr. Ibrahim Baran Turkıye'de biyolojik zengınlık yağmd.sı Prof. Or. Şafik Alpay Çalı;kan dahı Leonhard Euler Prof. Dr. Nihat Bozcuk Beynımız ve âkı! Ozcan Buzc Mtsır uyga r hğı hakkındâkı hurâfeler ve gerçelcler Doç Dr. Yü«l ÇaŞUr Agaçtan agsca Anadolu M u a m ı Ifmiye Çığ Mezopotamya'da ast r onomt Hafft Ooğan Pan'ın olûmûnde mrt ve ger;ek Dr. Irfan Erdoğsn Adam nasıl ınsanlığını yitirıp erkek ve ışveren oldu' Dr. Tibet Erdoğru Prosta: büyümesı korkulu rüya olmaktan çıkıyor rnu? Dr. Toloa Enoy Andropoz Güncy Goncn^ Or Necd«t Bufut'u anıyoruz Firdevs GümüfOğlu Turkıye arkeolojısının anası Pro^ Dr Jaie laan ŞOkrü Günbulut T^-ku gelsin ;ımdı Prof. Or. Ahmct Inam Feyerabend üzerıne Prof. Dr. Kuvvct Lordoğlu Henûz Dilgısayar kultanmayanlardan mısınız7 Prof. Dr. Ali Nesin 1 >3 nerededır' Praf. Dr. Eren Omay Neolrtık teknolojı Dr. Rcnnan Pefcünlü Hayalet evren 1 Sargun A. Tont Bır canavar avcısının ıtıraflân öm*r Tunccr Ahilık Anadolu da arıstokrasrye karjı burjuva dü^üncesınin ılk ızleri Abonc kofulları: Yurtifi 6 aylık 300 000 TL , yıllık 600.000 TL Avrupa ve Ortadoğu yıllık 60 OM. Amerika ve Uzakdoğu 60 $ Abone bcdcli için: Ender Helvaooglu Türkiye I; Bankası Istanbul- Kızıltoprak Şub«ı He«pr4o 1071 343539 Po«a Çekı No: 673654 Yazifm* Adresi: Vol sokak. Poat Celı! Aga l^hanı. Kat 5 Mecıdıyeköy/lstanbul* Tcl: (0212)212 10 66 Fax:(0212)288 48 05 Aralık sayısı bayılerde
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle