05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
A29 ARALIK 1995 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER KoaHsyonlar .eğitime duyarsn kaldı' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Öğretim Elemanlan Derneği. birçok ünıversitedekı şoven ve -dinci eğilimli ' kadrolaşmadan duyduklan kayaıyı dile getirerek. .'•199İ-1995 döneminde koalisyonu oluşturan ..partiler. eğitime duyarsız kaldı" görüşüne yer verdi. Öğretim Elemanlan Derneğf nden yapılan açıklamada. politik kaygılarla kadrosu \e altyapısı yetersiz üniversitelerin açıldığı ' \ urgulanarak. - Yüİcseköğretim -Kurumu'nun (YÖK) aşın -merkeziyetçi ve baskıcı • yapısı eleştirildı. - AçıkJamada, birçok üniversidekı teokratik ve şoven rejimı amaçlayan kadrolaşmaya dikkat çekıldi. 'Aydınlık gelecek olmaz' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kültür Bakanı Fikri Sağlar. Refah Partisi'nin (RP) iktıdara gelmesi durumunda Türkiye'nın geleceğinin karanlığa gömüleceğini '-savunarak. "Aydınlık vgelecek olmaz" dedi. Ankara Büy ükşehır Belediye Başkanı Melih Gökçek'in. •"tktidara gelirsek ilk işimiz Nâzım Hikmet heykelini yıktırmak ' olacaktır" sözlerine dikkat çeken Sağlar, "Heykeli >ıktırmaya. kaldırmaya ,kimsenin gücü yetmez. Hele Melih Gökçek'in hiç ^yetmez" diye konuştu. Eğitim-Sen'e kapatma davası M ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-125 bin üyesi bulunan ve 6 yıldır faalıyette bulunan Eğitim- Sen hakkında. Ankara Valiliğı bir kapatma davası daha açtı. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nda. Tüm Haber-Sen hakkında verilen kapatma karannın ardından açılan davanın dün Ankara s28. Asliye Hukuk -Mahkemesi'nde yapılan -duruşmasında. sendikanın ."tüzelkışiliği ve yasal dayanağı olmadığı" ileri sürüldü. Sendika tarafından yapılan savunmada. valiliğin usul açısından bu davayı açma yetkısi olmadığı 'vurgulandı. Kadın kuruluşları partileşiyor ,• ANKARA (ANKA)- K.adın kuruluşları genel seçim sonuçlarına göre 550 "kişilik Meclis'te sadece 13 kadın milletvekilinin yer almasını tepkiyle karşılarken alternatif olarak 'Türkiye Ulusal Kadınlar Partisı'ni yeniden yeşertme karan aldılar. Kadınlar. partileşme çalışmalannı önümüzdek: mart ayına kadar tamamlayacaklannı J>elirttiler. TESK'ten de uzlaşma çağmsı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu»-TLSİAD'dan sonra Türkiye Esnaf ve Sanatkârlan Konfederasyonu da (TESK) siyasi partilere "uzlaşın" çağnsında bulundu. TESK. Genel Başkanı Derviş Günday, yaptığı yazıh açıklamada. hiçbir partinin tek başına iktidara gelebilecek çoğunluğa sahip "olmamasının rastlantı olamayacağını belirterek "Halk hiçbir partiye tek "başına iktidar olma şansı \ermeyerek. hepsinin Türkiye için çalışmasını istedi. Ülkenin ihtiyaç duyduğu istikrar. hükümet T)ir an önce kurularak "sağlanmalıdır" dedi. Kazalara davetiye • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -Karayoluyla şehirlerarası yolcu taşımacılıkta otobüslere ve şirketlere getirilen •sınırlamalar yumuşatılarak yeni kazalara davetiye çıkanldı. Resmi Gazete'de ^ayımlanan yönetmelikte, 4 ay önce yayımlanan "Karayoluyla Şehirlerarası Yolcu Taşımalan Hakkında Yönetmelik" değiştirildi. Yönetmelikle. daha önce otobüs tanımında "35 oturma" yeri sınırlaması varken. "sürücülerden başka en az 25 oturma yeri olan ve yolcu taşımak için imal edilmiş motorlu taşıt" şeklindedüzeltildi. Böylece şehirlerarası taşımacılıkta 20 yıllık otobüslerle de yolcu taşınması sağlandı. Azmlık hükümeti modeli olmazsa sol destekli ANAYOL için 8 pazarlık konusu POLİTİKA GÜTNLÜĞÜ ANAYOL için çetîn pazarlıkANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Azınl ık hükümeti modeli gerçekleştirilemezse RP ile ortaklık dışında gündeme gelecek sol des- tekli ANAYOL seçeneğı içinU 3.ortağın kim olacağından" başbakan sonınunun nasıl aşı- lacağına değin bir dizi konu. pazarlık masa- sına yatmlacak. Pazarlık konulan arasında. TBMM başkanı secimi. ekonomi yönetimi. bakanlık dagıbmı. gümriik birliği. Kıbrıs ve özeUeştirme" konulan da yer alacak. tş çevrelen ile bazı medya gruplannın ıs- rarettiği ANAYOL formülününyaşamageç- mesi için ANAP ve DYP arasında görüş ay- nlıklan bulunan çeşitli konularda sıkı pazar- lıklann gerçekleşmesi \e uzlaşmaya \anl- ması gerekiyor. Kulislerde dile getirilen te- mel pazarlık konulan şöyle: Sol ortak arayışı: ANÂP ile DYP'nin san- dalye sayısı 266 olduğundan TBMV1 salt ço- ğunluğunaulaşılmasıiçin 10 milletvekili da- ha gerekiyor. Bu durumda son dakika trans- ferlen dışında. üçüncü bırortak ya da azın- lık hükümetine dışandan destek sağlanması zorunlu duruma gelecek. ANAP liden Me- P a z a r l ı k k o n u l a r ı Başbakan kim olacak? 3. ortak kim olacak? TBMM başkanı kim olacak? Ekonomi yönetimi kimde olacak? Bakanhklann dağıhmı nasıl olacak? Gümriik birliğine bakış açısı farklılığı nasıl aşılacak? Kıbns politikası değişecek mi? Özelleştirme politikası nasıl olacak? sut Yılma/, üçiineü onak olarak DSP'nin lıü- kümete girmesıni isterken DYP lıderi Tansu Çiller,eski ortağı CHP'nin lıükümeteginne- sinden yana tav ır koydu. DSP liden Bülent Ecevit, koalisyona gir- me eğiliminde olmadıklannı. dışandan des- tek verebileceğini söylerken CHP liden De- niz Baykal da hükümete giımeyeceğini söy- ledi. Ancak. hükümet bunalımına neden ol- mamak için DSP lideri Ecevıt'in fikrini de- ğiştirebileceği bildirildi. CHP lideri Bay- kal'ın da seçim öncesınde "CHP'siz çözüm olmaz" sözleri anımsatılarak bunalım olma- sı durumunda "etini taşın amna koyabilece- ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART OVLA&IASUZ/N TX)PLJlMt, OAHA BZZ Ö \ Suçluyu arayan CHP'de Genel Sekreter Adnan Keskin'in istifası isteniyor CHP'de yönetim değişikliği beklentisi Yüzde 10'luk barajı kıl payı geçen CHP'de tartışmalar ve suçlu arayışı sürüyor. İstifa etmesi beklenen Adnan Keskin'in yerine Istanbul Milletvekili Altan Öymen'in adının geçtiği belirtildi. TÜREY KÖSE ANKARA-CHP'de seçim yenilgisi için suçlu aranırken. muhalifler başta Genel Başkan Deniz Baykal olmak üzere Genel Sekreter Adnan Keskin ile yönetimi istifaya çağırdılar. Genel Sekreter Keskin'in istifa edebıleceği belirtilirken. kulislerde bu görev için tstanbul Milletvekili Altan Öymen'in adı ortaya atıldı. CHP Merkez Yönetim Kurulu'nun (MYK) önümüzdeki hafta yapacağı toplantıdan sonra gerçekleşecek Parti Meclisi'nde (PM) seçim hesaplaşması yaşanacak. CHP'nin. yüzde 10 ülke barajını güçlükle aşması, parti içi kavgaları alevlendirdı. Başansızlık için "suçhı" aranırken. çeşitli toplantılar düzenlenerek hesaplaşma hazırlıklan başlatıldı. "Sorumluluğu ben üstleniyorum" sözleri üzerine CHP lideri Deniz Baykal'ın istifasını isteyen muhalif PM üyelen. dün öğleden sonra bir araya gelerek gelişmeleri değerlendirdiler. Muhaliflenn. seçim yenilgisınin nedenleri konusunda bugün ortak bir açıklama yapmalan beklenıyor. Politıkayı bırakan Erdal İnönü'nün eski danışmanlanndan Selahattin Balta da parti yönetimıne sert eleştirileryöneltti. Balta. "Seçilen 50 milletvekilinden 40"ı İnönü'ye küfreden kişilcr. Baykal "Yeni CHP" diye ortaya çıkıyor, açıkca 'Sağcıv ım' dese >a. Kendi ekibini seçtirdi. listelere sadece kendi ekibini ko>du. barajı zor }>ectik. Bu adanılaıia siyaset olmu>or. Yeni sol açılımlar olmadan bir >ere gidilnıcA Parti içi mücadele\i sürdüreceğiz"" dedi. CHP Genel Sekreterı Adnan Keskin'in ilk MYK toplantısında istifa edebileceği bildirildi. Kulislerde. genel sekreterlik görevine lstanbul'dan milletvekili seçilen Altan Öymen'in getinlebileceği ıfade edildi. Öymen'in PM üyesi olmaması nedeniyle bunun olanaksız olduğuna dikkat çekiİirken. Baykal'ın isteği üzerine PM dışından genel sekreter atanabileceği öne sürüldü. Samsun'dan güçlükle seçilen Murat Karayalçın'ın da bugün yazılı bir açıklama yaparak parti vönetimine dönük bazı eleştirilerde bulunacağı bildirildi Baykal'ın başansızlık gerekçelen arasında "gecmiş koalisyon ortaklığı'" dönemini göstermesine tepkı gösteren Karavalçın'ın. SHP'nin 1991 seçimlerinde yüzde 21 oy aldığı dönemde CHP lıderınm bu başanyı küçümsediğini anımsatarak bazı değerlendirmeler yapacağı öğrenildi. Aday olduğu Batman'dan millervekili seçilemeyen Devlet Bakanı Adnan Ekmen. ~Bölgemde halkın iradesi sandığa \ansınıadı. Kırsal kesimde ayrı, şehirde ayn unsuriar müdahelc etti" dedi. Ekmen. seçim yenilgisinin gerekçeleri arasında da, "listeler hazırianırken yeterince kucaklayıcı olunmaması. hükümetie oimanın sıkıntilan. >eni CHP'nin anlatılamamast Genel Başkan'ın > urtdışı sevahatleri nedeniyie aday listelerinin 3 gün önceden açıklanıp partinin karısması"nı gösterdı. 'Kendi kusuru değil' Ekmen. Genel Sekreter Adnan Keskin'in aynı zamanda Bayındırlık Bakanlığı'nı yürütmesinin de yanlışlığına dikkat çekerek "\ üriitemedi. Kendi kusuru değiL hiç kimse yürütemezdi*" dedi. Ada> olduğu Kars'tan seçilemeyen Devlet Bakanı Mehmet Alp de. u Son bir hafta HADEP'liler beni hedeflediler. RP'liler de bizim tabandaki ıhmlı oylan aldı. Medyada CHP'nin barajı geçemeyeceği habeıieri bia sıkıntıya soktu. İktidarda imaj kaybı oldu. Bütün iktidarın sorumlusu benmişim gibi bana yüklenildi. Parti kendine dönük bir çalışma yapamadı" değerlendirmesini vaptı. Alp. vönetim değişikliği isteklerivle ilgili olarak da. "'Yönetimin değişmesine gerek yok. Bunlar aşılabilir. Yönetûnden kavnaklanan /aafi\et vok" dedi. ğj" belirtildi. Başbakanlık sorunu: ANAP lideri Mesut Yılmaz. başbakanlığa ve hükümeti kurma- ya talip olduğunu bildirirken Cüler'in ken- disine itiraz etmesi durumunda. ancak üçün- cü bir kışınin başbakanlığını kabul edebile- ceğinı söyledi. Cüler'in de milletvekili sayı- sının fazlaolması dolav ısıyla Cumhurbaşka- nı Süleyman Demirel'in kendisine görev ver- mesini beklediği belirtilirken üçüncü kişi ko- nusunda da çeşitli spekülasyonlar yapılıyor. DSP lideri Ecevit. kendi başbakanlığı ile il- gılı önerilere "hayır" derken D\P'den de bu önenve olumsuz yanıt geldi. Bu gelişmele- nn ardından "dönüşümlü başbakanlık" for- mülü de gündeme getırildi. Ancak bu du- rumda da DYP ve ANAP liderleri öncelik ko- nusunda pazarlığa oturacak. ANAP ve DYP'den liderler dışında bir kişinın başba- kanlığı formülü de tartışıldı ve İsmet Sezgin ile Kaya Erdem. Sümer Oral gıbi adlar or- taya atıldı. Ancak bu olasılığa da fazla şans tanınmıyor. Çözümsüzlük durumunda. besin- ci parti konumundaki CHP'nın liden Deniz Baykal' ın da başbakan olabi- leceği kulislerde dile getiri- len en düşük şanslı olasılıklar olarak dile eetirildi. TBMM Başkanligı: Partile- rin bırbirine vakın sayıda mil- letvekili olması ve RP'li biri- ninTBMM Başkan11gVnage- tirilmek istenmemesi. ANA- YOL pazarlıklanna bu konu- yu da ekledi. TBMM başka- nının birinci partiden seçilme- sine ilişkin bir teamül bulun- madığını savunan ANAP ve DYP çev releri. bu konuda sol partilerin de desteğini alarak ge- rektiğinde Cumhurbaşkanı' na da vekalet edecek olan TBMM başkanının RP'li olmasınınen- gellenebileceğini söyledıler. DYP'de İsmet Sezgin'in. ANAP'ta da Mustafa Kalem- li ile Kaya Erdem. Oltan Sun- guriu'nun adlan geçiyor. Ekonomi yönetimi: DYP de AN AP da ekonomi yönetimi- ni üstlenmek ıstıyor. Seçimler öncesindeki koalisyon görüş- melen sırasmda Çiller iîe Yıl- maz arasındaki tartışma>ı anımsatan kaynaklar, bu kez de ekonomi yönetiminin cid- di bir pazarlık konusu olaca- ğını söylediler. Bakanhklann dağıhmı: DYP, ANAP ve üçüncü ortak. Dışişleri. tçişleri. Bayındırlık. Adalet, Milli Eğitim ve Cahş- ma bakanlıklannın dagılımı konusunda da sıkı bir pazar- lığa oturacak. Koalisvonagir- meleri durumunda Dışişleri Bakanhğı'nın DSP ya da CHP liderlerine verilcbileceği bik dirildi. Gümrükbirliği: Koalisyon pazarlığının temel konuların- dan biri, gümriik birliği ve \B ile ilişkilere bakış açısı ola- cak. ANAP lideri Yılmaz. se- çimleröncesinde iktidara gel- dıklerinde gümrük birliğinin koşullarının yeniden gözden geçirileceğini açıklamıştı. DSP hden Bülent Ecevit de gümrük birilği konusunda ba- zı bağlayıcı koşulların değiş- tirilmesi gerektiğini söyledi. Kıbns sorunu: Tansu Çil- ler ve Deniz Baykal'a "Kıb- ns'ı sattnuz" diyen ANAP li- deri Yılmaz, seçim kampan- yası boyunca Türkiye'nin KKTC ileticareti kesmesi ve Rum yönetimi ile 5 yıl içinde serbest ticaret anlaşması öngö- ren gümrük birliğinin bazı maddelerinın gözden geçiril- mesini talep edeceğinı açıkla- mıştı. Hiçbir gerekçeyle Kıb- ns politikasından ödün veril- meyeceğini savunan Yıl- maz'ın, Ozal'ın başbakanlığı döneminde yürütülen Kıbns politikasını savunacağı belir- tilirken Tansu Çiller'le bu ko- nuda aralannda görüş aynlık- ları olacağı bildirildi. Özelleştirme: Özelleştinne Yasası'nın çıkması sırasında ortak hareket eden DYP ve ANAP, uygulamalar sırasın- daki anlaşmazlıklan. koalis- yon pazarlığında gündeme ge- tırecekler. TLARİ ORAL ÇALIŞLAR W~ ~W~ Kseli Harikalar Kumpanyası' l l devamediyor. Seçimler bitti. • • Türkıye'yibugünleregetiren -A--A_beceriksiz ve ıktidarsız politikacılann ve onlann şakşakçısı medyanın yeni göstenlenni izliyoruz. Şimdi tiyatromuzda "Başbakan Kim Olacak?" komedisı oynanıvor. Eskılerin diliyle, '32 kısım tekmiii birden". Önce ANAP'ı destekleyen basın "Ecevit olsun 1 * diyerek oyunu başlattı. Sonra TV ekranlarunızda saç saça baş başa birbırine giren merkez sağ partilerin iki lideri. beşuş çehreleriyle ortak basın toplantısı yaptılar. Barıştıklannı. birlıkte hükümet kurmaya karar verdiklerinı açıkladılar. Daha sonra hangimiz büyük tartışmasına başladılar. ANAP mı daha öndeydi. yoksa DYT mi? Çöz çözebilirsen. Bu tartışmanın sebebi başbakanın kim olacağının saptanması açısından önem taşıy ordu. Başımızı döndüren bir hesaplama yanşmın peşine düştük. Merkez sağ hiç bu kadarparçalanmamıştı. Zaman zaman merkez sağ içinden kopmalar olmasına rağmen. sonuçta birmerkezi parti içinde buluşulmuştu. Ama 1980 askeri darbesinden bu yana merkez sağ bir türlü iki yakasını bir araya getiremiyordu. TÜStAD ılanları. medyanın baskısı. büyüklerin uyansı. hiçbir şey fayda etmiyor, iki partinin başındakilerbirbirleriniyemeye devam ediyorlar. Medya da bu iki partinin kamplaşmasına bağlı olarak, ayrış.maya başladı. İki büyük tekel. neredeyse birbirlerinin gözünü oy acak şekilde kavgaya tutuşurken. iki merkez sağ Başbakan Kim Olsun? partiyi desteklemek noktasında da militan bir tutum içine girdiler. Seçimlere birkaç gün kala iş iyıce çığnndan çıktı. Toplatılmayı bile göze alarak tekellerden bırisi yasakları çiğnedi. Ve ANAP'ın. DYP'nin 6 puan önüne geçtiğini belirten anketler yayımladı. Amaç. merkez sağ seçmeni bir parti etrafında toplamak. diğerinı yok etmekti. Bütün haberler. yorumlar bu amaca yöneldı. Her şey inandırıcılığını yıtireceic kadar abes hale^eldi. Bütün bu çabalar fayda etmedi. seçmen sonunda bu iki parti arasında bir tercih yapmadı. Ama iki parti \e iki medya tekeli arasında kıyasıya kavga sürüyordu. Bunca çabaya ve ülkenin çözüm bekleyen sorunlanna rağmen. iki büyük parti arasındaki kavga neden birtürlü sonuçlanamıyor sorusu kafamızı meşgul ediyor. Gerçekten bu iki büyük parti üstelik RP gibi bir tehdit kapılanna yanaşmışken hâlâ neden dövüşüp duruyorlar? Bazıları, bunu iki lıderin şahsi yetersızliklerine veya hırslarına bağlıyor. Sen-ben ka\gasının birliğin önüne geçtiğini söylüyorlar. Bazıları ise. bunu bir avanta kapmak kav gası olduğu düşüncesindeler. Her iki gerekçe de doğru olabilir, ama yeterli değil. Çünkü bu kadar büyük bir kavga ve yıllardırsonuçlananıayan bölünme dahaciddi aynlıklann sonucuolabilir. Aslında bu kavaa Ozal döneminde Demirel'le Özal arasında başlamıştı. Bu kav ganın Türkiye'nın yeniden yapılanmasıyla temelden ilgili olduğuna ilişkin çok sayıda ıpucu bulabiliriz. Türkiye. 1980'lerden sonra dünyadaki değişimin de etkısiyle büyük bıraltüst oluş yaşadı. Haberleşmede sağlanan büyük atılım. sermayemn olağanüstü yoğunlaşması, seımayeninsınırtanımayan. büyük bir güce ulaşması. Sovyetler'in dağılması bu değişimin göze çarpan özellikleriydı. Türkiye de. son 15 yılda büyük bir değişim yaşadı. Sosyal ve toplumsal dengeleri yennden oynadı. Büyük şehirlere yönelen ve olağanüstü boyutlara ulaşan iç göç ülkemızın yapısında önemli değişikliklere neden oldu. Şehirler. dınamık ve kaotik bir yapıyla yerlerinden oynadılar. Bütün toplumsal değerler parçalandı. Bu parçılanma. kontrolsüz bir gelişmeye yol açarkan ılişkilen de vahşileştirdi. Türkiye. dünya çapında ıyke merkezileşen sermayeye sonuna kadar açılırken. vahşı kapitalizmin kuralları bütün acımasızlığıy la üstümüze bındirdi. Bu siireç zenginleşmeyi ve teknolojık modernleşmeyi beraberinde getırdı. Ancak bu gelışme yoksullann daha daaşağılara itildiği biracımasızlığayol açtı. Değişim Türkiye'deki sermaye gruplannı da böldü. Bir grup sermayedar Batfyla birleşmeden kazanç sağlarken bir grup sermayedar da yeni gelişmelere uyum sağlayamadı ve içe kapanma eğilimine girdi. Ikı sermaye grubu arasındaki çelişme giderek keskınleşmeye başladı. Gümrük birliği işte bu tartışmalara ve değişime bağlı olarak sermaye grupları arasındaki ayrışmayı keskinleştırdi. Partiler de sermaye gruplannın \e bu değişimden zarar gören tabakaların sözcüleri olarak tavır saptamaya geçtiler. Avrupa ile yakınlaşma taraftarlan daha lıberal bir çizgiyi izlerken geleneksel sermaye tutuculaştı. RP. bu değişime en fazla direnen kesimlerin sözcüsü olarak sivrildi. Çünkü geleneksel orta büyüklükteki esnaf. AvTupa'yla ekonomik birleşmeden en çok zarar görecek olan kesimdi. RP. işte bu kesimlere dayandığı için kararlı bir Avrupa karşıtı çizgi benimsedi. ANAP da bu bırlikten kısa vadede zarar görmesi mümkün olan kesimlerin özellikle otomotiv sanayii kesimlerinin tepkilerini kendi arkasınaaldı. Koçgrubununbirparçası olduğu söylenen medyatekelinin ANAP'ın arkasına geçerek onu desteklemesini ızah edebilecek en iyi açıklama bu olsa gerek. DYP ise geleneksel tabanını değiştirmeye ve Avrupa'yla birliği savunan kesimlere yönelmeye başladı. O da kendisine yakın medya grubuyla gümrük birliğinin kararlı militanı olarak ortaya çıktı. Başbakan'ın kim olacağının bir türlü belirlenememesinin ardında bu gelişmeler yatıyordu. Büyük sermayedarlanmız kendi içlerinde bölündükleri için bir parti etrafında da toplanamıyorlar. Bir merkez sağ parti diğerine üstün gelemiyor. Bizler de her gün Başbakan kim olacak senaryolarının peşinde koşup duruyoruz. HİKMET ÇETİNKAYA Duruşma Salonu... Günlerimiz adliye koridorlarında, duruşma salon- larında geçiyor... Sorumlu Yazıişleri Miidürlerimiz Ibrahim Yıldız, Dinç Tayanç ve ben adliye koridorlarının ve duruş- ma salonlarının müdavimleriyiz... Hukuk ve ceza mahkemelerindeki davalarımızın toplamı 6O'ı aşıyor... Bir davamız var ki çok ilginç. Bir terör örgütünün deniz otobüsünde yangın çıkarma olayını haber yap- mamız bile suç öğesi oluşturdu. Çünkü, eylemin sa- nıklarının yaşı küçüktü. Bız de haberde adlarını ya- yımladığımız için hakkımızda dava açıldı. Bıze dava açma rekorunu şu anda Fethullah Gü- len'in avukatı elinde tutuyor.. Dün sabah avukatımız Fikret ilkiz'le birlikte adli- yenın yolunu tuttuk. iki ceza davamız vardı. Adliye koridorunda Ceza Hukuku profesörü Av. Çetin Özek'le karşılaştık. Prof. Dr. llhan Arsel inkılap Yayınları ara- sında çıkan 'Biz Profesörler' adlı kitabından yargıla- nıyordu ve savunmanlığını da Çetın Özek üstlenmiş- ti. Aynı mahkemede bizim de duruşmamız olduğu için duruşma salonuna girdik ve llhan Arsel'in davasını iz- ledik. Duvarda bir Atatürk fotoğrafı ve altında "Adalet Mülkün Temelidir"yaz\s\.. Duruşma başladı... Savcı önce sözlüklerden alıntı yaparak 'şeriat'ın ne olduğunu açıkladı. Ardından 'islam dinine hakaret edildiği'ni vurgulayıp 'şeriat mikrobu' sözcüğünün suç öğesi olduğunu belirtip sanığın cezalandırılma- sını istedi. Şimdi söz. savunman Çetin Özek'in. Özek, savun- mayı bilimsel olarak hazırlayıp yazılı olarak vereceği- ni açıklayarak ekledi: "Bilirkişi raportannı kabul etmiyoruz. Kitapta sade- ce şeriat eleştırilmiştir. Şeriatın eleştirilmemesi du- rumunda, şeriat kurallarının topluma dayatılması gi- bi bir durumla karşı karşıya kalınır. Oysa biz, Terörle Mücadele Yasası 'nı, anayasayı eleştirebiliyoruz. Bu mantıkla Türkiye Cumhuriyeti yasalannı eleşiirebilmek mümkün, ama şeriatı ve şeriat hukukunu eleştirmek suç..." • • • Adliyedençıktığımızdasaat 13.00'ügeçiyordu. Bi- zim iki davamız bir başka güne ertelenmişti... Gazeteye geldim. Haberlere baktım. Tansu Çiller şöyle diyordu: "Biz RP ile hükümet kurmayız, şeriat isteyenlerle işbirliği yapmayız.." Avukatım Fikret llkiz'e sordum: "Ben Sayın Çiller'in bu sözlerini yazsam suç işle- miş olur muyum?.." Fikret llkiz yanıt verdi: "O Başbakan.. suç işlemez. Sen gazeteci yazar- sın. Başbakan 'ın söyiediğini yazına alabilirsin ama, aynı konuda sen yazarsan. şeriatı eleştirirsen yargı- lanıp mahkûm olabılirsin. Çünkü TCY'nin 175. mad- desi var. İşte Prof. llhan Arsel şeriatı eleştirdiği için yargılanıyor." Kafam bir hayli kanşmıştı... Cahilliğime verin, şu soruyu sordum Fikret'e: "Laik, demokratik cumhuriyeti televizyon ekranla- finda, gazetelerde her gün eleştirenler niye yargılan- mıyor? 'Laik devlet gidecek, şeriat gelecek' diyenler llhan Arsel gibi nıçin mahkeme kapılannda sürünmü- yor?" Fikret llkiz bu kez gülerek yanıt verdi: "Sen gerçekten cahilsin. Türk Ceza Yasası 'ndan 163. madde kalktı, haberın yok mu? Şeriat hukukuna da- yalı devlet istenebiliyor ve bunun propagandası ya- pılıyor. " Cahil olmak insanı yüreklendirdiği için bir başka so- ru yönelttim llkiz'e: "TCY'den 141. ve 142. maddelerde 163. maddey- le biriıkte kalktığına göre 'Komünist devlet kurulma- lı' diye bir yazı yazsam suç olur mu?" Fikret ilkiz: "Kimileri çok memnun olur. Bu düşünceler için mutlaka ceza yasasından uygun maddeler bulurlar. Örneğin 312. Bu yetmezse hakkınızda Terörie Mü- cadele Yasası'nın 8. maddesi imdada yetişir..." • • • Ben bugün bir başka konuya değinecektim aslın- da... Ama adliye koridorlan, duruşma salonlan beni ala- bildiğine şaşırttı. Bu yüzden de kafam iyice karıştı. Dışarıya çıktım. Cağaloğlu'nda yürümeye başla- dım... Sarıklı, cüppeli, çarşaflı, sakallı insanlar gördüm çok sayıda... Kara çarşaflı kadınlar otobüs durağını doldurmuş- lardı... Kendi kendime sordum: "Yoksa burası Afganistan'ın Kâbilkenti miydi?" Birden duruşma salonuna girdim. Çetin Özek'i ara- dım. Çetin Hoca gitmışti... Duruşma salonu boştu.. Atatürk'ün fotoğrafı kendi yalnızlığı içindeydi... Mustafa Kemal Atatürk'ün cumhuriyet savcılarını anyordum, onlan bir gün mutlaka bulacak ve kucak- layacaktım... Dünya şeriatçılarmdan Refah9 a kutlama AINKARA (Cumhurivet Bürosu)-Türkiye'de 24 Ara- lık pazar günü y apı lan erken genel seçimlerde birinci par- ti olan Refah Partisine {RP). dünyanın çeşitli bölgelerin- de faaliyet gösteren şeriat- çı örgütlerden kutlamalar geldi. Ortadoğu'da bulunan HA.MAS ve Müslüman Kardeşler. Belçıka'dakı Hizb-ü İslami v e İrak İsla- mi Akımlaradlı örgütlerin. RP'yi seçimlerden sonra kutlayan örgütler olduğu kaydedildi. RP yönetiminin. terör bağlantılarıy la da gündeme gelen şenatçı örgütlerin kut- lama mesajlannı kamuoyun- dan saklamaya çalıştığı öne sürüldü. RP'yi önceki gün de Ce- zayir'de feshedilen şeriatçı İslami Selamet Cephesi (FIS) kutlamıştı. Kutlama mesajlannda. örgütlerin te- lefon numaralan ile adres- lerine yer venlmemesıne dikkat çekildi. Bulundukları bölgelerde şeriatın uygulanmasını sağ- lamak için sılahlı saldınlar düzenleyen aşın dinci ör- gütlerin RP'yi kutlamalar! kapsamında. merkezi Bey - rut'ta bulunan HAMAS'ın resmı sözcüsü M.Qaim Hi- met imzalı bir mesajın RP'ye ulaştınldıgı öerenil- di. Yine Beyrut'ta bulunan Müslüman Kardeşler örgü- tünün Ebu Haşim kod adlı başkanının da RP'yi kutla- dığı vurgulandı. Belçika'da kurulan "Hizb-ü İslami" ad- lı aşırı dinci örgütün de RP'ye bir kutlama mesajı gönderdiği belirtildi. "İrak fslami Akımlan" adına Prof. Dr. İshak Ferhan'ın RP li- deri Necmettin Erbakan'a gönderdiği mesajda, Türki- ye'deki seçimlerde alınan sonuçtan duyulan memnu- niyet dile getirildi. Şenatçı örgütlerden ge- len kutlama mesajlannda, örgütlerin telefon numara- lan ile adreslerinin belirtil- mediğine dikkat çekildi. Cezayır'de faaliyet gös- teren ve feshedilen FlS'da. önceki gün RP'ye bir kut- lama mesajı göndermişti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle