Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
A29 ARALIK 1995 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
KoaHsyonlar
.eğitime
duyarsn kaldı'
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Öğretim
Elemanlan Derneği. birçok
ünıversitedekı şoven ve
-dinci eğilimli
' kadrolaşmadan duyduklan
kayaıyı dile getirerek.
.'•199İ-1995 döneminde
koalisyonu oluşturan
..partiler. eğitime duyarsız
kaldı" görüşüne yer verdi.
Öğretim Elemanlan
Derneğf nden yapılan
açıklamada. politik
kaygılarla kadrosu \e
altyapısı yetersiz
üniversitelerin açıldığı
' \ urgulanarak.
- Yüİcseköğretim
-Kurumu'nun (YÖK) aşın
-merkeziyetçi ve baskıcı
• yapısı eleştirildı.
- AçıkJamada, birçok
üniversidekı teokratik ve
şoven rejimı amaçlayan
kadrolaşmaya dikkat
çekıldi.
'Aydınlık
gelecek olmaz'
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Kültür Bakanı
Fikri Sağlar. Refah
Partisi'nin (RP) iktıdara
gelmesi durumunda
Türkiye'nın geleceğinin
karanlığa gömüleceğini
'-savunarak. "Aydınlık
vgelecek olmaz" dedi.
Ankara Büy ükşehır
Belediye Başkanı Melih
Gökçek'in. •"tktidara
gelirsek ilk işimiz Nâzım
Hikmet heykelini yıktırmak
' olacaktır" sözlerine dikkat
çeken Sağlar, "Heykeli
>ıktırmaya. kaldırmaya
,kimsenin gücü yetmez. Hele
Melih Gökçek'in hiç
^yetmez" diye konuştu.
Eğitim-Sen'e
kapatma davası
M ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-125 bin üyesi
bulunan ve 6 yıldır
faalıyette bulunan Eğitim-
Sen hakkında. Ankara
Valiliğı bir kapatma davası
daha açtı. Yargıtay Hukuk
Genel Kurulu'nda. Tüm
Haber-Sen hakkında verilen
kapatma karannın ardından
açılan davanın dün Ankara
s28. Asliye Hukuk
-Mahkemesi'nde yapılan
-duruşmasında. sendikanın
."tüzelkışiliği ve yasal
dayanağı olmadığı" ileri
sürüldü. Sendika tarafından
yapılan savunmada. valiliğin
usul açısından bu davayı
açma yetkısi olmadığı
'vurgulandı.
Kadın kuruluşları
partileşiyor
,• ANKARA (ANKA)-
K.adın kuruluşları genel
seçim sonuçlarına göre 550
"kişilik Meclis'te sadece 13
kadın milletvekilinin yer
almasını tepkiyle
karşılarken alternatif olarak
'Türkiye Ulusal Kadınlar
Partisı'ni yeniden yeşertme
karan aldılar. Kadınlar.
partileşme çalışmalannı
önümüzdek: mart ayına
kadar tamamlayacaklannı
J>elirttiler.
TESK'ten de
uzlaşma çağmsı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu»-TLSİAD'dan
sonra Türkiye Esnaf ve
Sanatkârlan
Konfederasyonu da (TESK)
siyasi partilere "uzlaşın"
çağnsında bulundu. TESK.
Genel Başkanı Derviş
Günday, yaptığı yazıh
açıklamada. hiçbir partinin
tek başına iktidara
gelebilecek çoğunluğa sahip
"olmamasının rastlantı
olamayacağını belirterek
"Halk hiçbir partiye tek
"başına iktidar olma şansı
\ermeyerek. hepsinin
Türkiye için çalışmasını
istedi. Ülkenin ihtiyaç
duyduğu istikrar. hükümet
T)ir an önce kurularak
"sağlanmalıdır" dedi.
Kazalara davetiye
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) -Karayoluyla
şehirlerarası yolcu
taşımacılıkta otobüslere ve
şirketlere getirilen
•sınırlamalar yumuşatılarak
yeni kazalara davetiye
çıkanldı. Resmi Gazete'de
^ayımlanan yönetmelikte, 4
ay önce yayımlanan
"Karayoluyla Şehirlerarası
Yolcu Taşımalan Hakkında
Yönetmelik" değiştirildi.
Yönetmelikle. daha önce
otobüs tanımında "35
oturma" yeri sınırlaması
varken. "sürücülerden başka
en az 25 oturma yeri olan ve
yolcu taşımak için imal
edilmiş motorlu taşıt"
şeklindedüzeltildi. Böylece
şehirlerarası taşımacılıkta 20
yıllık otobüslerle de yolcu
taşınması sağlandı.
Azmlık hükümeti modeli olmazsa sol destekli ANAYOL için 8 pazarlık konusu POLİTİKA GÜTNLÜĞÜ
ANAYOL için çetîn pazarlıkANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Azınl ık
hükümeti modeli gerçekleştirilemezse RP
ile ortaklık dışında gündeme gelecek sol des-
tekli ANAYOL seçeneğı içinU
3.ortağın kim
olacağından" başbakan sonınunun nasıl aşı-
lacağına değin bir dizi konu. pazarlık masa-
sına yatmlacak. Pazarlık konulan arasında.
TBMM başkanı secimi. ekonomi yönetimi.
bakanlık dagıbmı. gümriik birliği. Kıbrıs ve
özeUeştirme" konulan da yer alacak.
tş çevrelen ile bazı medya gruplannın ıs-
rarettiği ANAYOL formülününyaşamageç-
mesi için ANAP ve DYP arasında görüş ay-
nlıklan bulunan çeşitli konularda sıkı pazar-
lıklann gerçekleşmesi \e uzlaşmaya \anl-
ması gerekiyor. Kulislerde dile getirilen te-
mel pazarlık konulan şöyle:
Sol ortak arayışı: ANÂP ile DYP'nin san-
dalye sayısı 266 olduğundan TBMV1 salt ço-
ğunluğunaulaşılmasıiçin 10 milletvekili da-
ha gerekiyor. Bu durumda son dakika trans-
ferlen dışında. üçüncü bırortak ya da azın-
lık hükümetine dışandan destek sağlanması
zorunlu duruma gelecek. ANAP liden Me-
P a z a r l ı k k o n u l a r ı
Başbakan kim olacak?
3. ortak kim olacak?
TBMM başkanı kim olacak?
Ekonomi yönetimi kimde olacak?
Bakanhklann dağıhmı nasıl olacak?
Gümriik birliğine bakış açısı farklılığı nasıl aşılacak?
Kıbns politikası değişecek mi?
Özelleştirme politikası nasıl olacak?
sut Yılma/, üçiineü onak olarak DSP'nin lıü-
kümete girmesıni isterken DYP lıderi Tansu
Çiller,eski ortağı CHP'nin lıükümeteginne-
sinden yana tav ır koydu.
DSP liden Bülent Ecevit, koalisyona gir-
me eğiliminde olmadıklannı. dışandan des-
tek verebileceğini söylerken CHP liden De-
niz Baykal da hükümete giımeyeceğini söy-
ledi. Ancak. hükümet bunalımına neden ol-
mamak için DSP lideri Ecevıt'in fikrini de-
ğiştirebileceği bildirildi. CHP lideri Bay-
kal'ın da seçim öncesınde "CHP'siz çözüm
olmaz" sözleri anımsatılarak bunalım olma-
sı durumunda "etini taşın amna koyabilece-
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
OVLA&IASUZ/N
TX)PLJlMt,
OAHA
BZZ Ö
\
Suçluyu arayan CHP'de Genel Sekreter Adnan Keskin'in istifası isteniyor
CHP'de yönetim değişikliği beklentisi
Yüzde 10'luk barajı kıl payı geçen CHP'de tartışmalar
ve suçlu arayışı sürüyor. İstifa etmesi beklenen Adnan
Keskin'in yerine Istanbul Milletvekili Altan
Öymen'in adının geçtiği belirtildi.
TÜREY KÖSE
ANKARA-CHP'de seçim yenilgisi için
suçlu aranırken. muhalifler başta Genel
Başkan Deniz Baykal olmak üzere Genel
Sekreter Adnan Keskin ile yönetimi istifaya
çağırdılar. Genel Sekreter Keskin'in istifa
edebıleceği belirtilirken. kulislerde bu görev
için tstanbul Milletvekili Altan Öymen'in adı
ortaya atıldı. CHP Merkez Yönetim
Kurulu'nun (MYK) önümüzdeki hafta
yapacağı toplantıdan sonra gerçekleşecek
Parti Meclisi'nde (PM) seçim hesaplaşması
yaşanacak.
CHP'nin. yüzde 10 ülke barajını güçlükle
aşması, parti içi kavgaları alevlendirdı.
Başansızlık için "suçhı" aranırken. çeşitli
toplantılar düzenlenerek hesaplaşma
hazırlıklan başlatıldı. "Sorumluluğu ben
üstleniyorum" sözleri üzerine CHP lideri
Deniz Baykal'ın istifasını isteyen muhalif PM
üyelen. dün öğleden sonra bir araya gelerek
gelişmeleri değerlendirdiler.
Muhaliflenn. seçim yenilgisınin nedenleri
konusunda bugün ortak bir açıklama
yapmalan beklenıyor.
Politıkayı bırakan Erdal İnönü'nün eski
danışmanlanndan Selahattin Balta da parti
yönetimıne sert eleştirileryöneltti. Balta.
"Seçilen 50 milletvekilinden 40"ı İnönü'ye
küfreden kişilcr. Baykal "Yeni CHP" diye
ortaya çıkıyor, açıkca 'Sağcıv ım' dese >a.
Kendi ekibini seçtirdi. listelere sadece kendi
ekibini ko>du. barajı zor }>ectik. Bu adanılaıia
siyaset olmu>or. Yeni sol açılımlar olmadan
bir >ere gidilnıcA Parti içi mücadele\i
sürdüreceğiz"" dedi.
CHP Genel Sekreterı Adnan Keskin'in ilk
MYK toplantısında istifa edebileceği
bildirildi. Kulislerde. genel sekreterlik
görevine lstanbul'dan milletvekili seçilen
Altan Öymen'in getinlebileceği ıfade edildi.
Öymen'in PM üyesi olmaması nedeniyle
bunun olanaksız olduğuna dikkat çekiİirken.
Baykal'ın isteği üzerine PM dışından genel
sekreter atanabileceği öne sürüldü.
Samsun'dan güçlükle seçilen Murat
Karayalçın'ın da bugün yazılı
bir açıklama yaparak parti
vönetimine dönük bazı eleştirilerde
bulunacağı bildirildi
Baykal'ın başansızlık gerekçelen arasında
"gecmiş koalisyon ortaklığı'" dönemini
göstermesine tepkı gösteren Karavalçın'ın.
SHP'nin 1991 seçimlerinde yüzde 21 oy
aldığı dönemde CHP lıderınm bu başanyı
küçümsediğini anımsatarak bazı
değerlendirmeler yapacağı öğrenildi.
Aday olduğu Batman'dan millervekili
seçilemeyen Devlet Bakanı Adnan Ekmen.
~Bölgemde halkın iradesi sandığa \ansınıadı.
Kırsal kesimde ayrı, şehirde ayn unsuriar
müdahelc etti" dedi. Ekmen. seçim
yenilgisinin gerekçeleri arasında da, "listeler
hazırianırken yeterince kucaklayıcı
olunmaması. hükümetie oimanın sıkıntilan.
>eni CHP'nin anlatılamamast Genel
Başkan'ın > urtdışı sevahatleri nedeniyie aday
listelerinin 3 gün önceden açıklanıp partinin
karısması"nı gösterdı.
'Kendi kusuru değil'
Ekmen. Genel Sekreter Adnan Keskin'in aynı
zamanda Bayındırlık Bakanlığı'nı
yürütmesinin de yanlışlığına dikkat çekerek
"\ üriitemedi. Kendi kusuru değiL hiç kimse
yürütemezdi*" dedi.
Ada> olduğu Kars'tan seçilemeyen Devlet
Bakanı Mehmet Alp de. u
Son bir hafta
HADEP'liler beni hedeflediler. RP'liler de
bizim tabandaki ıhmlı oylan aldı. Medyada
CHP'nin barajı geçemeyeceği habeıieri bia
sıkıntıya soktu. İktidarda imaj kaybı oldu.
Bütün iktidarın sorumlusu benmişim gibi
bana yüklenildi. Parti kendine dönük bir
çalışma yapamadı" değerlendirmesini
vaptı. Alp. vönetim değişikliği
isteklerivle ilgili olarak da. "'Yönetimin
değişmesine gerek yok. Bunlar aşılabilir.
Yönetûnden kavnaklanan /aafi\et vok" dedi.
ğj" belirtildi.
Başbakanlık sorunu: ANAP lideri Mesut
Yılmaz. başbakanlığa ve hükümeti kurma-
ya talip olduğunu bildirirken Cüler'in ken-
disine itiraz etmesi durumunda. ancak üçün-
cü bir kışınin başbakanlığını kabul edebile-
ceğinı söyledi. Cüler'in de milletvekili sayı-
sının fazlaolması dolav ısıyla Cumhurbaşka-
nı Süleyman Demirel'in kendisine görev ver-
mesini beklediği belirtilirken üçüncü kişi ko-
nusunda da çeşitli spekülasyonlar yapılıyor.
DSP lideri Ecevit. kendi başbakanlığı ile il-
gılı önerilere "hayır" derken D\P'den de bu
önenve olumsuz yanıt geldi. Bu gelişmele-
nn ardından "dönüşümlü başbakanlık" for-
mülü de gündeme getırildi. Ancak bu du-
rumda da DYP ve ANAP liderleri öncelik ko-
nusunda pazarlığa oturacak. ANAP ve
DYP'den liderler dışında bir kişinın başba-
kanlığı formülü de tartışıldı ve İsmet Sezgin
ile Kaya Erdem. Sümer Oral gıbi adlar or-
taya atıldı. Ancak bu olasılığa da fazla şans
tanınmıyor. Çözümsüzlük durumunda. besin-
ci parti konumundaki CHP'nın liden Deniz
Baykal' ın da başbakan olabi-
leceği kulislerde dile getiri-
len en düşük şanslı olasılıklar
olarak dile eetirildi.
TBMM Başkanligı: Partile-
rin bırbirine vakın sayıda mil-
letvekili olması ve RP'li biri-
ninTBMM Başkan11gVnage-
tirilmek istenmemesi. ANA-
YOL pazarlıklanna bu konu-
yu da ekledi. TBMM başka-
nının birinci partiden seçilme-
sine ilişkin bir teamül bulun-
madığını savunan ANAP ve
DYP çev releri. bu konuda sol
partilerin de desteğini alarak ge-
rektiğinde Cumhurbaşkanı' na
da vekalet edecek olan TBMM
başkanının RP'li olmasınınen-
gellenebileceğini söyledıler.
DYP'de İsmet Sezgin'in.
ANAP'ta da Mustafa Kalem-
li ile Kaya Erdem. Oltan Sun-
guriu'nun adlan geçiyor.
Ekonomi yönetimi: DYP de
AN AP da ekonomi yönetimi-
ni üstlenmek ıstıyor. Seçimler
öncesindeki koalisyon görüş-
melen sırasmda Çiller iîe Yıl-
maz arasındaki tartışma>ı
anımsatan kaynaklar, bu kez
de ekonomi yönetiminin cid-
di bir pazarlık konusu olaca-
ğını söylediler.
Bakanhklann dağıhmı:
DYP, ANAP ve üçüncü ortak.
Dışişleri. tçişleri. Bayındırlık.
Adalet, Milli Eğitim ve Cahş-
ma bakanlıklannın dagılımı
konusunda da sıkı bir pazar-
lığa oturacak. Koalisvonagir-
meleri durumunda Dışişleri
Bakanhğı'nın DSP ya da CHP
liderlerine verilcbileceği bik
dirildi.
Gümrükbirliği: Koalisyon
pazarlığının temel konuların-
dan biri, gümriik birliği ve \B
ile ilişkilere bakış açısı ola-
cak. ANAP lideri Yılmaz. se-
çimleröncesinde iktidara gel-
dıklerinde gümrük birliğinin
koşullarının yeniden gözden
geçirileceğini açıklamıştı.
DSP hden Bülent Ecevit de
gümrük birilği konusunda ba-
zı bağlayıcı koşulların değiş-
tirilmesi gerektiğini söyledi.
Kıbns sorunu: Tansu Çil-
ler ve Deniz Baykal'a "Kıb-
ns'ı sattnuz" diyen ANAP li-
deri Yılmaz, seçim kampan-
yası boyunca Türkiye'nin
KKTC ileticareti kesmesi ve
Rum yönetimi ile 5 yıl içinde
serbest ticaret anlaşması öngö-
ren gümrük birliğinin bazı
maddelerinın gözden geçiril-
mesini talep edeceğinı açıkla-
mıştı. Hiçbir gerekçeyle Kıb-
ns politikasından ödün veril-
meyeceğini savunan Yıl-
maz'ın, Ozal'ın başbakanlığı
döneminde yürütülen Kıbns
politikasını savunacağı belir-
tilirken Tansu Çiller'le bu ko-
nuda aralannda görüş aynlık-
ları olacağı bildirildi.
Özelleştirme: Özelleştinne
Yasası'nın çıkması sırasında
ortak hareket eden DYP ve
ANAP, uygulamalar sırasın-
daki anlaşmazlıklan. koalis-
yon pazarlığında gündeme ge-
tırecekler.
TLARİ ORAL ÇALIŞLAR
W~ ~W~ Kseli Harikalar Kumpanyası'
l l devamediyor. Seçimler bitti.
• • Türkıye'yibugünleregetiren
-A--A_beceriksiz ve ıktidarsız
politikacılann ve onlann şakşakçısı medyanın
yeni göstenlenni izliyoruz.
Şimdi tiyatromuzda "Başbakan Kim
Olacak?" komedisı oynanıvor. Eskılerin
diliyle, '32 kısım tekmiii birden". Önce
ANAP'ı destekleyen basın "Ecevit olsun
1
*
diyerek oyunu başlattı. Sonra TV
ekranlarunızda saç saça baş başa birbırine
giren merkez sağ partilerin iki lideri. beşuş
çehreleriyle ortak basın toplantısı yaptılar.
Barıştıklannı. birlıkte hükümet kurmaya
karar verdiklerinı açıkladılar. Daha sonra
hangimiz büyük tartışmasına başladılar.
ANAP mı daha öndeydi. yoksa DYT mi? Çöz
çözebilirsen. Bu tartışmanın sebebi
başbakanın kim olacağının saptanması
açısından önem taşıy ordu. Başımızı döndüren
bir hesaplama yanşmın peşine düştük.
Merkez sağ hiç bu kadarparçalanmamıştı.
Zaman zaman merkez sağ içinden kopmalar
olmasına rağmen. sonuçta birmerkezi parti
içinde buluşulmuştu. Ama 1980 askeri
darbesinden bu yana merkez sağ bir türlü iki
yakasını bir araya getiremiyordu.
TÜStAD ılanları. medyanın baskısı.
büyüklerin uyansı. hiçbir şey fayda etmiyor,
iki partinin başındakilerbirbirleriniyemeye
devam ediyorlar.
Medya da bu iki partinin kamplaşmasına
bağlı olarak, ayrış.maya başladı. İki büyük
tekel. neredeyse birbirlerinin gözünü oy acak
şekilde kavgaya tutuşurken. iki merkez sağ
Başbakan Kim Olsun?
partiyi desteklemek noktasında da militan
bir tutum içine girdiler.
Seçimlere birkaç gün kala iş iyıce çığnndan
çıktı. Toplatılmayı bile göze alarak tekellerden
bırisi yasakları çiğnedi. Ve ANAP'ın.
DYP'nin 6 puan önüne geçtiğini belirten
anketler yayımladı. Amaç. merkez sağ
seçmeni bir parti etrafında toplamak. diğerinı
yok etmekti. Bütün haberler. yorumlar bu
amaca yöneldı. Her şey inandırıcılığını
yıtireceic kadar abes hale^eldi.
Bütün bu çabalar fayda etmedi. seçmen
sonunda bu iki parti arasında bir tercih
yapmadı. Ama iki parti \e iki medya tekeli
arasında kıyasıya kavga sürüyordu. Bunca
çabaya ve ülkenin çözüm bekleyen
sorunlanna rağmen. iki büyük parti arasındaki
kavga neden birtürlü sonuçlanamıyor sorusu
kafamızı meşgul ediyor.
Gerçekten bu iki büyük parti üstelik RP
gibi bir tehdit kapılanna yanaşmışken hâlâ
neden dövüşüp duruyorlar? Bazıları, bunu
iki lıderin şahsi yetersızliklerine veya
hırslarına bağlıyor. Sen-ben ka\gasının
birliğin önüne geçtiğini söylüyorlar. Bazıları
ise. bunu bir avanta kapmak kav gası olduğu
düşüncesindeler.
Her iki gerekçe de doğru olabilir, ama
yeterli değil. Çünkü bu kadar büyük bir
kavga ve yıllardırsonuçlananıayan bölünme
dahaciddi aynlıklann sonucuolabilir. Aslında
bu kavaa Ozal döneminde Demirel'le Özal
arasında başlamıştı. Bu kav ganın Türkiye'nın
yeniden yapılanmasıyla temelden ilgili
olduğuna ilişkin çok sayıda ıpucu bulabiliriz.
Türkiye. 1980'lerden sonra dünyadaki
değişimin de etkısiyle büyük bıraltüst oluş
yaşadı. Haberleşmede sağlanan büyük atılım.
sermayemn olağanüstü yoğunlaşması,
seımayeninsınırtanımayan. büyük bir güce
ulaşması. Sovyetler'in dağılması bu değişimin
göze çarpan özellikleriydı.
Türkiye de. son 15 yılda büyük bir değişim
yaşadı. Sosyal ve toplumsal dengeleri
yennden oynadı. Büyük şehirlere yönelen ve
olağanüstü boyutlara ulaşan iç göç ülkemızın
yapısında önemli değişikliklere neden oldu.
Şehirler. dınamık ve kaotik bir yapıyla
yerlerinden oynadılar. Bütün toplumsal
değerler parçalandı. Bu parçılanma.
kontrolsüz bir gelişmeye yol açarkan ılişkilen
de vahşileştirdi.
Türkiye. dünya çapında ıyke merkezileşen
sermayeye sonuna kadar açılırken. vahşı
kapitalizmin kuralları bütün acımasızlığıy la
üstümüze bındirdi. Bu siireç zenginleşmeyi
ve teknolojık modernleşmeyi beraberinde
getırdı. Ancak bu gelışme yoksullann daha
daaşağılara itildiği biracımasızlığayol açtı.
Değişim Türkiye'deki sermaye gruplannı
da böldü. Bir grup sermayedar Batfyla
birleşmeden kazanç sağlarken bir grup
sermayedar da yeni gelişmelere uyum
sağlayamadı ve içe kapanma eğilimine girdi.
Ikı sermaye grubu arasındaki çelişme giderek
keskınleşmeye başladı. Gümrük birliği işte
bu tartışmalara ve değişime bağlı olarak
sermaye grupları arasındaki ayrışmayı
keskinleştırdi. Partiler de sermaye gruplannın
\e bu değişimden zarar gören tabakaların
sözcüleri olarak tavır saptamaya geçtiler.
Avrupa ile yakınlaşma taraftarlan daha lıberal
bir çizgiyi izlerken geleneksel sermaye
tutuculaştı.
RP. bu değişime en fazla direnen kesimlerin
sözcüsü olarak sivrildi. Çünkü geleneksel orta
büyüklükteki esnaf. AvTupa'yla ekonomik
birleşmeden en çok zarar görecek olan
kesimdi. RP. işte bu kesimlere dayandığı
için kararlı bir Avrupa karşıtı çizgi benimsedi.
ANAP da bu bırlikten kısa vadede zarar
görmesi mümkün olan kesimlerin özellikle
otomotiv sanayii kesimlerinin tepkilerini
kendi arkasınaaldı. Koçgrubununbirparçası
olduğu söylenen medyatekelinin ANAP'ın
arkasına geçerek onu desteklemesini ızah
edebilecek en iyi açıklama bu olsa gerek. DYP
ise geleneksel tabanını değiştirmeye ve
Avrupa'yla birliği savunan kesimlere
yönelmeye başladı. O da kendisine yakın
medya grubuyla gümrük birliğinin kararlı
militanı olarak ortaya çıktı.
Başbakan'ın kim olacağının bir türlü
belirlenememesinin ardında bu gelişmeler
yatıyordu. Büyük sermayedarlanmız kendi
içlerinde bölündükleri için bir parti etrafında
da toplanamıyorlar. Bir merkez sağ parti
diğerine üstün gelemiyor.
Bizler de her gün Başbakan kim olacak
senaryolarının peşinde koşup duruyoruz.
HİKMET ÇETİNKAYA
Duruşma Salonu...
Günlerimiz adliye koridorlarında, duruşma salon-
larında geçiyor...
Sorumlu Yazıişleri Miidürlerimiz Ibrahim Yıldız,
Dinç Tayanç ve ben adliye koridorlarının ve duruş-
ma salonlarının müdavimleriyiz...
Hukuk ve ceza mahkemelerindeki davalarımızın
toplamı 6O'ı aşıyor...
Bir davamız var ki çok ilginç. Bir terör örgütünün
deniz otobüsünde yangın çıkarma olayını haber yap-
mamız bile suç öğesi oluşturdu. Çünkü, eylemin sa-
nıklarının yaşı küçüktü. Bız de haberde adlarını ya-
yımladığımız için hakkımızda dava açıldı.
Bıze dava açma rekorunu şu anda Fethullah Gü-
len'in avukatı elinde tutuyor..
Dün sabah avukatımız Fikret ilkiz'le birlikte adli-
yenın yolunu tuttuk. iki ceza davamız vardı. Adliye
koridorunda Ceza Hukuku profesörü Av. Çetin Özek'le
karşılaştık. Prof. Dr. llhan Arsel inkılap Yayınları ara-
sında çıkan 'Biz Profesörler' adlı kitabından yargıla-
nıyordu ve savunmanlığını da Çetın Özek üstlenmiş-
ti. Aynı mahkemede bizim de duruşmamız olduğu için
duruşma salonuna girdik ve llhan Arsel'in davasını iz-
ledik.
Duvarda bir Atatürk fotoğrafı ve altında "Adalet
Mülkün Temelidir"yaz\s\..
Duruşma başladı...
Savcı önce sözlüklerden alıntı yaparak 'şeriat'ın ne
olduğunu açıkladı. Ardından 'islam dinine hakaret
edildiği'ni vurgulayıp 'şeriat mikrobu' sözcüğünün
suç öğesi olduğunu belirtip sanığın cezalandırılma-
sını istedi.
Şimdi söz. savunman Çetin Özek'in. Özek, savun-
mayı bilimsel olarak hazırlayıp yazılı olarak vereceği-
ni açıklayarak ekledi:
"Bilirkişi raportannı kabul etmiyoruz. Kitapta sade-
ce şeriat eleştırilmiştir. Şeriatın eleştirilmemesi du-
rumunda, şeriat kurallarının topluma dayatılması gi-
bi bir durumla karşı karşıya kalınır. Oysa biz, Terörle
Mücadele Yasası 'nı, anayasayı eleştirebiliyoruz. Bu
mantıkla Türkiye Cumhuriyeti yasalannı eleşiirebilmek
mümkün, ama şeriatı ve şeriat hukukunu eleştirmek
suç..."
• • •
Adliyedençıktığımızdasaat 13.00'ügeçiyordu. Bi-
zim iki davamız bir başka güne ertelenmişti...
Gazeteye geldim. Haberlere baktım.
Tansu Çiller şöyle diyordu:
"Biz RP ile hükümet kurmayız, şeriat isteyenlerle
işbirliği yapmayız.."
Avukatım Fikret llkiz'e sordum:
"Ben Sayın Çiller'in bu sözlerini yazsam suç işle-
miş olur muyum?.."
Fikret llkiz yanıt verdi:
"O Başbakan.. suç işlemez. Sen gazeteci yazar-
sın. Başbakan 'ın söyiediğini yazına alabilirsin ama,
aynı konuda sen yazarsan. şeriatı eleştirirsen yargı-
lanıp mahkûm olabılirsin. Çünkü TCY'nin 175. mad-
desi var. İşte Prof. llhan Arsel şeriatı eleştirdiği için
yargılanıyor."
Kafam bir hayli kanşmıştı...
Cahilliğime verin, şu soruyu sordum Fikret'e:
"Laik, demokratik cumhuriyeti televizyon ekranla-
finda, gazetelerde her gün eleştirenler niye yargılan-
mıyor? 'Laik devlet gidecek, şeriat gelecek' diyenler
llhan Arsel gibi nıçin mahkeme kapılannda sürünmü-
yor?"
Fikret llkiz bu kez gülerek yanıt verdi:
"Sen gerçekten cahilsin. Türk Ceza Yasası 'ndan 163.
madde kalktı, haberın yok mu? Şeriat hukukuna da-
yalı devlet istenebiliyor ve bunun propagandası ya-
pılıyor. "
Cahil olmak insanı yüreklendirdiği için bir başka so-
ru yönelttim llkiz'e:
"TCY'den 141. ve 142. maddelerde 163. maddey-
le biriıkte kalktığına göre 'Komünist devlet kurulma-
lı' diye bir yazı yazsam suç olur mu?"
Fikret ilkiz:
"Kimileri çok memnun olur. Bu düşünceler için
mutlaka ceza yasasından uygun maddeler bulurlar.
Örneğin 312. Bu yetmezse hakkınızda Terörie Mü-
cadele Yasası'nın 8. maddesi imdada yetişir..."
• • •
Ben bugün bir başka konuya değinecektim aslın-
da...
Ama adliye koridorlan, duruşma salonlan beni ala-
bildiğine şaşırttı. Bu yüzden de kafam iyice karıştı.
Dışarıya çıktım. Cağaloğlu'nda yürümeye başla-
dım...
Sarıklı, cüppeli, çarşaflı, sakallı insanlar gördüm
çok sayıda...
Kara çarşaflı kadınlar otobüs durağını doldurmuş-
lardı...
Kendi kendime sordum:
"Yoksa burası Afganistan'ın Kâbilkenti miydi?"
Birden duruşma salonuna girdim. Çetin Özek'i ara-
dım. Çetin Hoca gitmışti...
Duruşma salonu boştu..
Atatürk'ün fotoğrafı kendi yalnızlığı içindeydi...
Mustafa Kemal Atatürk'ün cumhuriyet savcılarını
anyordum, onlan bir gün mutlaka bulacak ve kucak-
layacaktım...
Dünya şeriatçılarmdan
Refah9
a kutlama
AINKARA (Cumhurivet
Bürosu)-Türkiye'de 24 Ara-
lık pazar günü y apı lan erken
genel seçimlerde birinci par-
ti olan Refah Partisine {RP).
dünyanın çeşitli bölgelerin-
de faaliyet gösteren şeriat-
çı örgütlerden kutlamalar
geldi. Ortadoğu'da bulunan
HA.MAS ve Müslüman
Kardeşler. Belçıka'dakı
Hizb-ü İslami v e İrak İsla-
mi Akımlaradlı örgütlerin.
RP'yi seçimlerden sonra
kutlayan örgütler olduğu
kaydedildi.
RP yönetiminin. terör
bağlantılarıy la da gündeme
gelen şenatçı örgütlerin kut-
lama mesajlannı kamuoyun-
dan saklamaya çalıştığı öne
sürüldü.
RP'yi önceki gün de Ce-
zayir'de feshedilen şeriatçı
İslami Selamet Cephesi
(FIS) kutlamıştı. Kutlama
mesajlannda. örgütlerin te-
lefon numaralan ile adres-
lerine yer venlmemesıne
dikkat çekildi.
Bulundukları bölgelerde
şeriatın uygulanmasını sağ-
lamak için sılahlı saldınlar
düzenleyen aşın dinci ör-
gütlerin RP'yi kutlamalar!
kapsamında. merkezi Bey -
rut'ta bulunan HAMAS'ın
resmı sözcüsü M.Qaim Hi-
met imzalı bir mesajın
RP'ye ulaştınldıgı öerenil-
di.
Yine Beyrut'ta bulunan
Müslüman Kardeşler örgü-
tünün Ebu Haşim kod adlı
başkanının da RP'yi kutla-
dığı vurgulandı. Belçika'da
kurulan "Hizb-ü İslami" ad-
lı aşırı dinci örgütün de
RP'ye bir kutlama mesajı
gönderdiği belirtildi. "İrak
fslami Akımlan" adına Prof.
Dr. İshak Ferhan'ın RP li-
deri Necmettin Erbakan'a
gönderdiği mesajda, Türki-
ye'deki seçimlerde alınan
sonuçtan duyulan memnu-
niyet dile getirildi.
Şenatçı örgütlerden ge-
len kutlama mesajlannda,
örgütlerin telefon numara-
lan ile adreslerinin belirtil-
mediğine dikkat çekildi.
Cezayır'de faaliyet gös-
teren ve feshedilen FlS'da.
önceki gün RP'ye bir kut-
lama mesajı göndermişti.