05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
.29 ARALIK 1995 CUMA • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 Ordu, laik • Baştarafı 1. Sayfada • neral Karadayı. askerlere hi- taben bır konusma yaptı. TSK'nin A:atür'k milli- yetçilığine bağ ı. O'nun ilke ve de\rimlencin yorulmaz bekçisi olduğunu belirten Karadayı. şöyle konuştu: "İçeriden vedışandan ge- lebiJecek her tiırlü tehdit ve tehlikeye karşı demokratik. laik ve sosyal bir hukuk dev- leli olan Tiirkiye Cumhuri- yeti devletinin güvenliğinin de teminatıdır. Daha önce de sö> lediğim gibi, TSK, çağ- daş, laik ve demokratik bir dünya görüşflnü benimse- yen, her türlü bağnazlık ve gericiliğin karşısında bulu- nan ve ilerici bir karaktere sahip sarsılmaz bir güçtür." Ege'de Türk F-4'ü • Baştarafı L Sayfada ye göre THK've aıt ıki F-4 savaş uçağı Sakız Adası açıklanndan gev-erek ulusla- rarası sularda görev uçuşu yapmaya basjadılar. L'çak- lann Limni ile Skiros Adası açıklanna geldıkleri sırada. AhiaJon Ha\aalanı"ndan kalkan Yunan savaş uçakla- n iki Türk uçağından kımlik istediler. Bu temas sırasın- da. görev uçuşuyapanuçak- lar Türkiye'ye doğru uçuşa geçtikleri sırada F-4'lerden , birisi havada vanmaya baş- Jadı. Pılotlar. uçağı otomati- ğe bağlayarak terk ettıler. Atlayan pilotlardan bınsı daha sonra Yunan helikop- terlerı tarafından kurtarıla- rak Midılli hastanesinde te- davi altına alındı. Diğer pi- lotun ise aranmasına devam .edıliyor. _• Arama çalışmalanna. Yu- • nanıstan'a aıt ıki F-16 ile 3 Yunan gemisi ve Türkiye'ye • ait iki helikopter\ebiruçak katılıyor. Çalışmalann güç- ' lükle sürdıiriildüğü bildiril- di. Genelkurmay yetkilile- rinden edinüen bılgiye göre ise dün Akhisar'daki üssün- den eğitim uçuşu içııı kal- kan bir F-4 tıpi savaş uçagı. bilinmeyen nedenden dola- vı. E«e Denizi'nde Midilli Adası'nın 6 mil güneybatı- sında düştü. Türk pilotlar. Kıral ile Karaburun. para- şütle atlayarak uçağı düşme- den önce terk ettiler. Aynı bölgede eğitim uçuşu yapan Yunan Hava Kuvvetleri'ne bağlı F-16 pilotlannın. ola- y ı merkezlerine bildirmele- ri üzerine. Mıdilli'den kal- kan Yunan helikopterlen ile gemiler. Türk pilotlan ara- mava başladılar. Türk heli- kopterlen \ e bir uçağının da katıldığı çalışmaiar sonucu Kıral kurtanlırken. Karabu- runu arama faaliyetlerinin sürdüğü bildirildi. Yaşanan bu olay sırasında bulundugu Bakanlar Kurulu toplantısını alelacele terk e- den Yunanistan Savunma Bakanı Gerasimos Arsenis daha sonra yaptığı açıkla- mada. uçağın Midilli'nin 6 mil açıklannda uluslararası sularda düştüöünü bildirdi. Türkiye Dışışleri Bakan- lığı da dün akşam üzere bir açıklama yaptı. Açıklama- da. ~Bugün(dün)saat 14J0 sıralannda Ege'nin ulusla- rarası hava sahasında eğitim uçuşu yapan Türk Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-4 uçağı teknik arıza nedeniyle Midilli açıklannda düşmüş- tür" denildi. G U N D E M Ml STAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Eskiden iktidan kapmak için yarışılır- dı. Şimdi muhalefette olma yarışı var. "Ben kurmam, o kursun...", "Bana ne, istemem, ona verin..." Görünen o ki, bu konuları daha çook konuşacağız. Bugünü "dünyanın gün- demine" ayıralım. Fransa'yı bilirsiniz. Demokrasiye, in- san haklarına, çevreye, sağlığa âşıktır. Onlara en küçük bir olumsuzluk geldi mi, dayanamaz. Hemen müdahale eder. Kutuplarda üç balina sıkışsa Fran- sagündemi kilitlenir... Aynı Fransa, bugünlerde, "insanlık ayıbı" sayılabilecek girişimler içinde. 1995 yılı içinde beşinci kez nükleer de- neme yaptı. Büyük Okyanus'un güneyindeki Fransız Polinezyası'nda yapılan nükle- er denemelerde kullanılan bombanın gücü, 1945'te Hiroşima'ya atılandan daha fazla. Beşinci deneme, önceki gün Fransız Polinezyası'ndaki 130 adadan biri olan Fangataufa'da yapıldı. Üçüncü deneme 21 ekimde, dördün- cüsü de 21 kasımda Mururoa Ada- sı'nda yapılmış ve diğer ülkeler konuyu, "Tepki göstermezsek aytp olur" türün- den kınamalariageçiştirmişlerdi. Sade- ce, bu denemelerden doğrudan etkile- nen bölgedeki 16 ülkenin oluşturduğu Güney Pasifik Forumu, Fransa ile ilişki- lerini dondurmuştu. Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac, tüm dünyaya meydan okurca- Fransa'nın Nükleer Denemeleri sına, nükleer denemelerin devam ede- ceğini ilan etmişti. Zira Fransa. toplam sekiz deneme yapmayı, böylece nükle- er silah gücünün en üst boyutunu sap- tamayı planlıyordu. Bu herkesçe bilindiği halde, ABD Dı- şişlerı Bakanlığı sözcülerınden Julie Reside, son denemenin ardından dün bir açıklama yaptı: "Fransa'nın nükleer denemeleri sür- dürmesi, bizi hayal kırıklığına uğrattı." Butümce, "Ne denemesi ulan... Yok böyle birşey" tepkisinin, "dıplomatça- sı" olsa gerek. Ingiltere de duymazlıktan geldi. Ne- den? Çünkü, Avrupa'da nükleer silah bulundurma hakkına sahip iki ülkeden biri de ingıltere. Dünyada nükleer silah bulundurma ve deneme yapma hakkına sahip beş ülke var: ABD, Rusya. ingıltere, Fransa ve Çin. Neden bu ülkeler? Ikinci Dünya Sa- vaşı'nın kazananları olduklan için. Bu ülkeler nükleer deneme yaparsa "barış için", başka ülke yaparsa "terörist" de- mektir. Hemen haddi bildirilmelidir. Bunun yaşanan örneği, Irak. BM'nin Irak'a uygulanan ambargoyu kaldırma- masının temel nedenlerinden biri, bu ül- kenin nükleer silah yapımında kullandt- ğı malzemelerin tümünü bildirmemesi. Geçenlerde Dicle'de "parça" aradılar. Belki oraya bir şeyler atılmıştır diye. Fransa, 5.3 şiddetinde depreme ne- den olan bir nükleer deneme yapacak, "Aaa, hayal kırıklığına uğradık, aşkol- sun...'' Ama Irak, tıpkı Fransa gibi ba- rışçı olmayan amaçlarla nükleer silah üretmeye girişecek. "Aşağılık, şeytan, terörist..." Zararsız bomba! 1945 yılından bu yana, atmosferde ve yeraltında yapılan nükleer deneme sayısı, 2026. Bunun ülkelere göre dağı- lımı şöyle: ABD 1030, Rusya 715. Fransa 193. Ingiltere 45, Çin 43. Ikinci Dünya Savaşı'nın kazananı Al- manya, Japonya gibi ülkeler olsaydı bu ülkelerin nükleer silah yapma hakkı ola- cak. diğerlerine yasaklanacaktı. Ne kadar düzenli bir dünya düzeni... En haklı olan, en ezeni... Fransa'nın deneme için kullandığı yerler, "atol" adı verilen mercanadaları. Mercanların bir araya toplanmasıyla meydana gelen bu adaların su üstünde kalan kısmı. çok alçak. Yüzeyleri genel- likle küçük bitkilerle ve hindıstancevizi ağaçlarıyla örtülü. Fransız bilim adamları. ısrarla son de- nemelerin çevreye hiç zarar vermediğı- ni açıklıyorlar. Hiroşimadan daha güç- lü bir atom bombasım bu adalardaki su- yun altında deneyeceksiniz ve çevreye hiç zarar vermeyecek. Doğru olabilir. Bomba zaten her şeyı yok ertıği için. ortadazarargörenbirşeykalmamıştır... Zararın boyutlarını saptamak bizim işimiz değil. Ancak, nehre atılan küçük bir dinamitin bile binlerce balığın ölümü- ne neden olduğu düşünülürse Fransız bilim adamlarını inandıncı bulmak güç. Belki bu bilim adamları, Aziz Nesin'e öykünüp dünyanın kaçta kaçının aptal olduğunu saptamaya çalışıyor. Son olarak Fransız Polinezyası'nın si- yasi durumunu aktarahm. Önemli ihraç ürünleri arasında kültür incisinin yer al- dığı bu adalar. geçen yüzyılda Fransız okyanus sömürgelerınin bir parçasıydı. Ikinci Dünya Savaşı'ndan sonra deniza- şırı topraklar statüsü kazandı. 1950'li yıllarda özerklik yanlısı De- mokratik Halk Birliği kuruldu. Lideri Po- uvanaa, Fransa tarafından tutuklandı. 1960-70'h yıllarda özerklik istemleri yükseldi. 1970lerin sonunda ''sınırlı özerklik" verıldı. Mururoa ve Fangata- ufa adalan ise tamamen Fransa'ya bı- rakıldı ve nükleer denemeler. 1960'ların ikınct yansından itibaren burada yapıl- maya başlandı. Bugün de devam edi- yor. Bu durum demokrasiye, çevreye say- gı ilkelerine uyuyor mu? Bu soruyu Chi- rac paralelındeki Fransız bilim adamla- rına sorsak. sanırım şöyle bır yanıt ve- rirler: "Yoğun denemeler, araştırmalar ya- pılmış, bu ilkelerın o iklimde yetişmedı- ği saptanmıştır..." Yılmaz, Çiller'în restini gördü Kulak koparan • Baştarafı 1. Sayfada lu'nda. Anadolu AiaıiM Şemdinlı muhabiri Irfan Sehi'nın bırincı sınıföğren- cı:;ı kızı S.S. (7). önceki gün yaramazlık yaptığı gerekçe- siyle öğretmenı Hülya Ka- raağaç tarafından dövülur- ken. kulaöı yanya kadar kopru. Hülya Karaafaç'ın. söz konusu öğrencisinı dok- tora görürmeyerek yaralı şe- kılde e\ıne gönderdiği öne .sürüldü. ' S.S."nin babası Irfan Sel- \\. aafar içinde kıvfanan çocuğunu doktora götüre- rek yanya kadar kopan ku- lağına 5 diki> attırdı. Şem- dinli Merkez Sağlık Ocagı Tabipliğı'nden sol kulak kı- kırdağı ile kafa kemiği ara- sında yaklaşık 3 santimetre uzunluğunda darp ızi oldu- ğuna ilışkın rapor alan kü- çük ögrencinin kulağının, çekilirken mi >a da darbe anında mı yırtıldığı anlaşıla- madı. Küçük S.S'nın ailesi. öğretmen Hülya Karaağaç hakkında. savcılıga suç du- > urusunda-bulundu. • Baştarafı I. Sayfada ğı başbakanlık konusunda Yılmaz'ın makul ve uzlaşmacı bir tutum sergilediginedikkat çekti. Yılmaz da hükümet kurulana kadar Eeevit ilebirliktedeğeriendirmelerinisürdürecekle- nni söyledi. Tıkanıklıgın sorumlusunun DYP ve CHP olduğunu kaydeden Yılmaz, çözüm konusundaki sorumlulugun ise merkez sag ve soldaki birinci parti olan ANAP ve DSP'nin olduğunu söyledi. En uygun çözüm olduğu- nu v urguladıgı ANAP-DYP-DSP hükümeti- nin DYP ve Çiller'in uzlaşmaz tutumu ve DSP'yi reddetmesi nedeniyletıkandığını an- latan Yılmaz. Başbakan'ıntutumunugözden geçirmesini istedi. Koalisyon konusundaki ikinci formülünün ANAYÖL olduğunu kay- deden Yılmaz, bu önerisinınde Çiller'in ba^- bakanhk konusundaki ısran nedeniyle yaşa- ma geçirilemedıgini söyledi. Üçüncü öneri- sinin ise DYP'nin dışandan destekleyeceği ANAP-DSP hükümeti olduğunu kaydeden Yılmaz. "DYP, önceki günkü önerisinde sa- mimivse. biz bu sonımluluğu üstlenmeve ha- zınz. Bu çözüm en tercih ettiğimiz çözüm de- ğil, ama DYP tutumunu değiştirmezse tek çt- kışyoludur" dive konuştu. --*-.— Eeevit, -bir soruyu yanıtlarken, Çiller'in DSP'nın dış politikadaki kararlı tutumundan rahatsız olduğunu söyledi. Ece\it. Yılmazın ANASOL önerisini de grubuna ve Partı Meclisi'ne götüreceğini. iyiniyetlı ve yapıcı olarak konuyu değerlen- dıreceklenni söyledi. Eeevit, yetkili kurulla- nndadegerlendirmeyapmadan bir yanıt ver- meyeceğıni bildirdi. Yılmaz. "ANASOUa DYP'nin vereceği desteğin sürekliolacağındancnıin misini/"so- rusuna »u yanıtı \erdi: "Fevkalade tor bir Meclis tablosundan hükümet çıkarmak zo- nındavız. A^AP-D^'P-DSP en gerçekçi çö- zümdür. Ancak buna Çiller enoeldir. ANA- \'OL için de engel, yine Başbakan'ın tutumu- dur. Gerive kalan tek altematif. ANAP-DSP hükümetinin DYPtarafındandesteklenmesi- dir. Bunu engelkmek ve söz verdiği halde des- teklememek büyük bir sorumluluktur. Bu desteğin sürekli olup olnıadığı DYP'nin soru- nudur. Biz onlann taahhütlerine davanarak sommluluğa hazır olduğumuzu söylüvoruz. D\ P bu konuda kamuovu önünde angajeot- mustur." CHP konusunda ANAP'ın bir çekıncesı olup olmadığına ili^kin bır soruyu da yanıt- layan ^ılmaz. "DYP'ninönerisinde,ANAP- DYP-CHP koalisvonu da vardı. ÇilleT, DSP'nin içinde veraldığı koalisyona ne kadar soğuksa. biz de CHP'li koalisvona o kadar mesafeli baknoruz" dedı fc RP özûr dilesin' Yılmaz, bır gazetecinin. "RP'vi devreden çıkardınız mı" sorusuna. Türkiye'nin hükü- metsız kalmayacagını belirterek "Tüm iyini- yetli çabalardan sonuç çıkmazsa. elbette baş- ka formüller de gündeme gelebilir" yanıtını verdi. Yılmaz. şu görüşlerı dıle geıirdi: "Seçinı sonrası tüm vapıcı açıklamalar, se- çim öncesindeki söv lemleri mazurgöstermez. RP, başta ben ve benim partime iftira atmış- tır. Gazetelerindc benim mason olduğumu va- zıp milvonlarca kişive dağıtarak tek başına iktkiar istemiştir. Benim birinci şartım. kamu- ovu önünde bize iftira ettiği için özür dileme- lidir. İftiralan nedeniyleözürdilemezierseon- larla masava oturmam." '»'ılmaz, basbakanlık konusunda önşartı ol- madığına göre Çiller'ınbaşkanlığında bir hü- kümette yer alıpalamavacaklarına ilışkın so- ruy a da "Benim onşarrımın olmamasL benim başbakanlığımla ilgilidir. Tansu Çiller de tu- tumunu gözden geçirip ısrarcı oimaz ve benim gibi esnek bir tavır serğilerse, meseleve çözüm bulunur" \anıtını verdi. Yılmaz. CHP'nın koalisyonda yer almasi- na neden mesafeli baktığına ilışkin bır soru- ya da şu karşılğı verdi: "Bizim koalisyonda- ki önşartımız. uyumlu, başanlı ve ülkenin so- nınlanna çözüm getireceği kanaatine ula$- mamızdır. CHP'nin hükiimetteki performan- sını ve milletin tercihini dikkate aldığımızda CHP've karşı daha mesafeli davranıyoruz." Yılmaz. seçimle ilgilı bır soru üzerine. fi- ılen 4 aydan önce erken seçım olmasının mümkünolmadığını veolası bırerken seçım tanhini bugünden kestırebilmenin zor oldu- ğunu «loyledı. DSP liden Eeevit de yenı bir Seçim Yasası. anayasaya uyıım yasaları. seç- men sayımı ve kütüklenn düzenlenmesinden önce seçıme gıtmenin doğru oimayacağmı bildirdi. RPGenel Sekreten Oğuzhan Asütürk. Yıl- maz'ın açıklamalannın ardından düzenledi- ğı basın toplantısında. "Kendi kendimizege- b'ngüvev olınakistemi>onız"diyerek, koalıs- yonçalışmaları içınCumhurbaşkanrnınyet- ki vermeMnı beklediklerını söy ledi. Asiltürk. Yılmaz'ın. "mason" suçlaması nedeniyle RP'nın özürdiiemesını istemesi konusunda. "RP'liresmibirağızdanbövlebirsuçlamaya- pılmamıştir. Milli Gazete'deçıkan birvazıne- deniv le özür dilemev iz" dedı. OLAYLARIN ARDENDAKT GERÇEK • Baştarafı 1. Sayfada Dışişleri Bakanı Deniz Baykal. dün Cumhuriyet'e yaptığı değerlendirmede, Kıbrıs'ta ödün verilmesınin kesinlikle söz konusu ol- madığını, ancak GB An- laşması'nın yürürlüğe gir- mesine birkaç gün kala, konunun netleşmesi ama- cıyla böyle bır girışimde bulunulduğunu söyledi. Baykal, bir süredır bu ko- nuların tam ortasında yer alan bir kişı olarak haklı olabilir. Ancak. kamuoyun- dakı genel kanı aynı yön- de degıldı. Deklarasyonla bu belırsizlik ortadan kal- dırıldı. Arkadaşımız Lale San- ibrahimoğlunun haberı- ne göre. konunun önceki aylarda yapılan Milli Gü- venlik Kurulu toplantıların- da da gündeme geldıği ve Başbakan Tansu Çiller'in uyarıldığı anlaşılıyor. Sonuç olarak. Demirel- Denktaş deklarasyonu. Kıbrıs'ta önümüzdeki dö- nemde izlenecek polıtika- nın GB'ye endeskli olma- dığını, tüm "garantorlükle- rin" devam ettiğini açıkça ortaya koyarak bu konuda belıren soru işaretlerını or- tadan kaldırmıştır. • • * • Baştarafı /. Sayfada 31 Aralık 1995 çekılişine ait 0770039 \e 7050984 nu- maralı biletleri >atın alan bır yurttaşın şüplıelenerek du- rumıı Milli Pıyango Idaresı iznıir Koııak Şubesi'ne bil- dırmesı üzerine yapılan ın- eelemede. bu bıletleriıı de salıte ûiduğunun aııla^ıldığı belirtıldi. Milli Pıyango bı lctlcrinin işiğa tutulduğıında içinde renklı "Milli Piyango' veya bu hartler ve heceler- den ohı^an 'fligran* bulun- dugu. sahte bıletlerde ise •fligran' olıııadığı belirtıldi Biletın arka yüzüııde kalın çerçeve çızgisınır: dişında ınce çerçeve çızgısının yer aldığı. sahte bilette ısc kalın çerçev e dışında ınce çerçe\e olnıadıöı kavdedildi Başka kanalda aramayın, yılbaşında onlar yalnızca Kanal ö^da! Kanal 6'nın özel yılbaşı proaramında en ünlüler bir arada! Onlann en güzel parcalarını ve birjikte söyleyecekleri /y Ozel yılbaşı şarkısını" kaçırmayın! Burak Kut, Çelik, Erdal/<aİzel, Kenan Doğulu, Mahsun Kırmızıgül, MFÖ, Mirkelam, Mustafa Sandal, Orhan Gencebay, Pınar Aylin, Rafet El Roman, Seda Sayan, Seren Serengil, Sibel Alaş, Songül Karlı, Tarkan. Sana^ıJar alfabotik sıraya göre dmlmiftir. i
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle