28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 29ARALIK1995CUM) HABERLER 1995te grev rekoru kınldı • ANKARA (AA) - Geride bırakmaya hazırlandığımız ! 995, grevler açısından da rekoryılı oldu. 1! aylık dönemde, toplam 200 bin 79 işçının katıldığı 121 grevde 4 milyon 841 bin 317 ışgünü yitınldı. ) Ocak 1995ile30Kasım 1995 tarihleri arasında 171'i kamu. 329 "u özel sektör olmak üzere çeşıtlı işyerlerinde toplam 500 grev karan alınırken. bunlardan 366'sı taraflar arasında uzlaşma sağlanması üzerine kaldinldı. Aynı dönemde 178 bin 665 binı kamu. 21 bin 414"ü özel sektör olmak üzere 3 bin 371 işyerinde uygulanan 121 greve toplam 200 bin 79 işçi katıldı. Kamuda uygulanan 70 grevde 4 milyon 246 bin 86. özel sektörde uygulanan 51 grev de 595 bin 231 olmak üzere. toplam 4 milyon 841 bin 317 işgünü v itırildı. Dünya Barış Günü davası • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-HADEPGeneİ Sekreter Yardımcısı Seraceddin Kıncı ve tıvatro sanatçısı Orhan Aydın'ın I Eylül Dünya Banş Günü'nde yaptiklan konuşma nedeniyle yargılanmalanna Ankara 2 No'lu DGM'de başlandı. Kıncı ve Aydın'ın 1 Eylül Dünya Banş Günü'nde Ahmet Ârif Parkı "nda düzenlenen mıtingde yaptıkları konuşrnalarda bölücülük propagandası yaptıldan gerekçesiyle açılan davada, ilk gün duruşmaya sadece Kıncı katıldı. Orhan Aydın ve diğer sanıklann bulunmaması nedeniyle duruşma ıleri bır tarihe ertelendı. Miltetvekilleri TBMM'de • ANKARA (Curahuriyet Bürosu) - 20. dönemde parlamentoya gıren millervekillerinden 19'u mazbatasını alırken. bunlardan 5 milletvekili dün TBMM'ye gelerek işlemlenni yaptırdı. Milletvekilleri. gerekli formlan doldurup kendilerine bılgi ıçin verilen anayasa, içtüzük ve sağlık hızmetleri rehbenni aldıktan sonra TBMM'de hazırlanan stüdyoya gırerek milletvekilı albümü için fotograf çektırdi ler. Tümer görevi kabul etmiyop • İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Kültür Bakanlığı'nca Jzmir I No'lu Koruma Kurulu üyeliğine atanan mımar Prof. Dr. Gürhan Tümer. bu görev i kabul etmeyeceğinı açıkladı. Prof. Dr. Tümer, daha üst boyutlarda çözüm ve çaba gerektiren kurul üyeliği görevinin kendi alanını da doğrudan ilgilendirmediğini bildirdi Kültür Bakanlığı, bir süre önce "çalfşmalan kitlendiği" gerekçesiyle İzmır 1 No'lu Koruma Kurulu üyeleri Doç. Dr. Numan Tuna. yüksek mimar Erhan Acar ve Doç. Dr. Incı Kuyulu'yu göreylennden almış, Prof. Dr. ÖmerÖzyiğit ile Prof. Dr. Çınar Atay'ın da görevlerinden alınmalan için YÖK'e başvuruda bulunmuştu. Bağ-Kup davası • ANKARA (AA)- Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın suç duyurusu üzerine. eskı Bağ-Kur Genel Müdürü Hilmi Sabuncu'nun da 3ralannda bulunduğu kurumun 17 üst düzey yöneticisinin. görevlerini kötüye kullandıklan gerekçesiyle yargılanmalanna devam edıldı. Ankara 9. Asliye Ceza Mahkemesi "nde görülen davanın dünkü duruşmasında hâkimin bilirkışı raporunun geldiğini hatırlatarak söz verdiği sanıklaravukatı, rapora karşı bir diyeceklerinin bulunmadığını söyledi. Cumhuriyet savcısı ise bilırkişi raporunda birçok eksiklik bulunduğunu. yapılan işlemlerde hata yapılıp yapılmadığının tespitinin gerekli olduğunu belirterek, çelişkilerin düzeltildığı yenı bır rapor alınmasını talep ettı. Mahkeme hâkımı. savcının butalebini yerinde görerek duruşmayı başka bır tarihe erteledı. Öğretim üyeleri, programı 'uygulanamaz' olarak niteledi Mantığa ters Adil ekonomik düzende önerilen görüşlerin hiçbirinin uygulanamayacağını söyleyen Prof. Erdoğan Alkin, savunulanlann iktisat mantığına aykın olduğunu söyledi. Amaç, halkı tahrik Prof. Dr. Türkel Minibaş ise adil düzeni bir ütopya olarak tanımladı. Prof. Yüksel Ulken de programın "polirik olarak halkın duygulannı tahrik etmek" amacıyla oluştumlduğunu belirtti. V(lil düzen sadece ütopyatSTANBUL(AA)-lstanbul Üniversitesı (fÜ) iktisat Fakültesi öğretim üyeleri, "RP'nin adil ekonomik düzeninde iktisat mantığının bulunmadığınj, uluslararası po- litika ve ülke gerçeklerine u> mavan bu dü- zenin. bir ütopya olmaktan ileri gidemeye- ceğüıi" savundular. Tü iktisat Fakültesı öğretım üyelerinden Prof. Dr. Erdoğan Alkin, adil ekonomik dü- zende savunulanlann. iktisat mantığına ay- kın olduğunu öne sürdü. Alkin şunları söyledi. "Eğer RP bir hü- künıet oluşturursa, orada uygulavacaklan- nın başka olacağını görecek. \ergi, faiz ve gümriik biriiği konusundaönerilenlerüu ne dünya gerçeklerine, ne uluslararası poütika- \a ne de ülke gerçeklerine uygun bir tarafi var. Edindtğim izlenim. bunlann hiçbirinin uygulanamaz olduğudur.r Prof. Alkin. RP Genel Başkanı Necmet- rin Erbakan 'm -Gümriik birüginden (GB) hemen çıkacağız" şeklındeki sözlerini de- gerlendinrken de "GB,otomarik olarak gi- rilmiş bir süreçtir. AP'nin onav ı bir fonna- litedir. Bunun hükümetlerle ilgisi yoktur. Düma,gümnaksüzbirdümayagidryor.Bun- lar politik birgösteriden ibarettir" diye ko- nuştu. Erbakan'ın faiz konusundaki düşüncele- rini de eleştiren Prof. Alkin. "Faizsiz para satmak, bedava elma sarmava benzer. Niye paranıı ödünç veneyim* dedi. Prof. Viiksel L'Iken ise adil ekonomik dü- zende iktisat mantığının bulunmadığını sa- \ unurken "Adil ekonomik düzende her şev var. Fakat iktisat mantığı vok. Çünkü. bun- lann uygulanma kabiliveti sıfırdır. Politik olarak halkın duvgulannı tahrik etmek ba- kımmdan iteri sürülmüştür"' diye konuştu. Osmanlı'da faiz Osmanlı fmparatorluğu zamanında fa- izin yasaklanmasına karşılık. hiçbirzaman kaldınlamadığına dikkati çeken Prof. Ülken, 'Faizin kaldınlamaz bir fonksiyonu vardır" dedı. Türkıye'nin Avrupa ülkeleri ile tica- n ilişkilerinı kesmesının mümkün olama- yacağıni sav unan Prof. Ülken. "İslami pa- Dev-Yol davası 15 yıl sonra sonuçlandınldı, 23 sanık yeniden yargılanacak Yargıtay., 7 idam onadı • Dev-Yol şefleri Pekdemir ve Dirik, yeniden yargılanacak. Ana Dev-Yol davasında 176 sanığın cezası zamanaşımından düştü. Sanıklardan 88'i hakkındaki mahkûmiyetleri onayan, 64'ü için düzelterek onama karan veren Yargıtay 11. Ceza Dairesi, 23 sanıga verilen mahkûmiyet cezasını aleyhte bozdu. ANKARA «Cımhurhef Bürosu) -12 Eylül dönemınin en çok sanık- lı davalan arasında yeralan 723 sa- nıklı ana Devnmci Yol davası, 15 yıl sonra sonuçiandı. A.skeri mahkemenin karannı temyiz eden 359 kişinin durumu- nu ınceleyen Yargıtay 11. Ceza Da- iresi, idam cezasına mahkûm edi- len 7 sanıkla ömür boyu hapis ce- zasına çarptınlan vearalannda mer- kez komıte üyelerinin de bulundu- ğu 36 sanıkla ılgili karan onadı. Yargıtay. 176 sanığın cezasını za- manaşımı nedeniyle ortadan kal- dırdı. Davada 2 yıl ile 20 yıl arasında değişen çeşıtli ağır hapis cezalan- na çarptınlan sanıklardan 88'i hak- kındaki mahkûmiyet cezalannı da onayan. 64'ü için de düzelterek ona- ma karan veren Yargıtay 11. Ceza Daıresı. Dev-Yol'un liderlerinden Meiih Pekdemir ve Akm Dirik'in de aralannda bulunduğu 23 sanık hak- kındaki mahkûmiyet karannı aleyh- te bozdu. Bu sanıklar. ağır ceza mahkemesinde yeniden yargılana- caklar. 15 yıktır sfiren dava 12 Eylül öncesi olaylara kanştık- lan gerekçesiyle gözaltına alınan binlerce insandan 554"ü hakkında Ankara Sıkıyönetım Askeri Savcı- lığı. 26 Şubat 1982 günü. Ankara 1 No'lu Askeri Mahkemesi'ne da- va açtı. Daha sonra yaklaşık 80 iddıana- meyle ayn ayn açılan davalar, bu ana Dev -Yol davasına birleşririldi ve sa- nık say ısı 723 'e çıktı. İlk duruşma- sı 18 Ekim 1982 günü yapılan ve yargılaması 6 yıl 9 ay süren dava- da karar, 19 Temmuz 1989 günü verildi. Askeri mahkeme, sanıklardan 7'si hakkında idam, 39'u hakkında müebbet. 346'sı hakkında 2 ile 20 yıl arasında degişen ağır hapis ce- zası. 129 sanık hakkında da zama- naşımından düşme karan verdi. 177 sanık hakkında beraat karan veren mahkeme, bazı sanıklar hakkında da görev sizlik karan verdi. Sanıklar, 1991 yılındaçıkan Te- rörle Mücadele Yasası ilegetirilen •'şartli tahliye'% den yararlanarak tah- liye edılmişlerdi. Idajn cezasına mahkûm olanlar 10 yıl. ömür bo- yu hapis cezasına mahkûm olanlar 8 yıl hapis yattıklan için. yasa ge- reği şartli tahiiyeden yararlanmış- TBMM Uç idam dosyası bekliyor Haber Merkezi - Türkıye Büyük Millet Meclisi'nde ikisi adlı, biri sıyası toplam üç idam hükümlüsü- nün dosyası bulunuyor. Adli suçtan idama hükümlü Seyfettin Uzun- diz'in dosyası TBMM Genel Ku- rulu'nda, adli suçtan idama hüküm- lü BekirCedik ile PKK davası ndan idama cezasına çarptınlan Niza- mettin Ozoğlu nun dosyalan ıse Adalet Komisyonu'nda. Bu kişile- rin dosyalan AdaJet Komisyonu'nda incelendikten sonra TBMM Genel Kurulu'nagönderilecek Yargıtay da ise 26 idam hükümlüsünün dosya- sı incelenmeyı bekliyor. 723 sanıkh ana Devrimci Vol davasında onanan karar, Avrupa İnsan Haklan Mahkemesi'ne götürülecek. lardı. 723 sanıktan 359'u. kararı temyiz ederek Askeri Yargıtay"a başvurmuştu. Davanın temyiz is- temi, 1994 yılının başında Askeri Yargıtay'dan Yargıtay'a devredil- mışti. Yargıtay 11. Ceza Dairesi'nde ilk temyiz duruşması 30 Kasım 1995 günü yapılan 359 sanıkh ana Dev-Yol davasında, karardün açık- landı. Dunışmada, bir kısım sanıklar ile avukatlan hazır bulundu. Kara- rı açtklamadan önce Ceza Dairesi Başkanı Sabih Kanadoğlu, sanıkla- nn karan ayakta ve sükûnet içinde dınlemeleri gerektiğini bildirdi. Sanıklardan 176'sı hakkında ve- rilen mahkûmiyet kararlannın ona- narak zamanaşımı nedeniyle orta- dan kaldınldığını kaydeden Kana- doglu. 88 sanık hakkındaki mahkû- miyetin onandığını. 64'ü hakkında- ki karann ise düzeltilerek onandı- ğını belirtti. Kanadoğlu, bu sanık- larla ilgili 1402 sayılı yasa gere- ğince üçte biroranındaki ceza art- tmmının da ortadan kaldınldığını. kamu hakJanndan yararlanamama süresinin ise 5 yıldan 3 yıla indiril- digini açıkladı. Kanadoğlu. Dev-Yol'un merkez komite üyeleri Oğuzhan \füftüoğ- lu, Mehniet Ali Y ılmaz. Ali Alfatlı. Ali Başpınarve Nasuh Mitapın da aralannda bulunduğu 36 sanık hak- kında venlen ömür boyu hapis ce- zalannm onandığını belirtti. Kana- doğlu, Mehmet Memduh L >aru.Sa- derrin Kahraman. Eml kartaL Aril- la Kılıç, Teıfik Güneş, Ertuğrul Ak ve Kemal Özer'ın de idam cezala- rının onandığını kaydettı. Omür boyu hapis cezasına hü- kümlü Akın Dirik ve Melih Pekde- mir'in cezasının aleyhte bozuldu- gunu.bu sanıklann TCY'nin 146/1. maddesi gereğince idama mahkûm edilmesi gerektiğini açıklayan Ka- nadoğlu. cezalan aleyhte bozulan sanıklann ağır ceza mahkemesin- de yeniden yatgılanacaklannı ifa- de ettı. Da\a, Avrupa yoltında Sanıklar karara se% inmezken sa- nık avukatlanndan Mehdi Bektaş, "Bu dava bizi ha>al kınklığına uğ- rattı n dedi. Karann sıyası olduğu- nu öne süren Bektaş. arkadaşla- nyla görüştükten sonra bu davayla ilgili Avrupa İnsan Haklan Mah- kemesi'ne başvuracaklannı bildir- di. zar düşüncesi. hiç geçeriiliği olmavan bir düşüncedir. Amacu halkın duygulannı tah- rik etmektir" şeklınde görüş bildirdi. Prof. Ülken. ANAYOL-SOL koalisyonu kurulma- sı halinde, Türkiye'de baş^nlı biryönetimin sağlanabıleceğini söyledi Prof. Dr. Türkel Minibaş da adil ekono- mik düzeni "iyi bir slogan. ancak bir ütop- ya" olarak niteledi. Adil ekonomik düzenın mevcut model- lerden farklı bir model olmadığını anlatan Prof Minibaş, "Bunun gerçekleşmesi için uyguianan araçlardan ba/.ıiarı. laten bu- gün uygulanıyor. Diğeıieri ise çok ütopik" dedı. Prof. Mınıbasj. Erbakan'ın faiz konu- sundaki düşüncelerini de eleştirerek şunla- n söyledi: "Çok pariak bir şekiJde fî- nanspiyasalannda ortay~açt- kanlan (sdem senedi) konu- su var. Selem senedLforward prvasalar zaten. Yani şu an- da MerkezBankası'nın \ade- li kur pivasasında gündeme getirdiğı fonvard pi\asalar. .Ancak ycni bir sev gibi in- sanlara sunuluyor." Erbakan'ın "MerkezBan- kası hükümet kurulana ka- dar dö\iz satmasın" şeklın- deki demecını de eleştiren Prof. Dr. Minibaş. şunları kaydettı: "Abesie iştigal dne btına denir. Kendisideğil. başkaia- n sövleseydi. kendisi de a>a- ğa kalkardı. Ama Savin Er- bakan 'ın bir lafı. döviz pi>a- salannıalt-üstetmiştir. Ban- ka kredilerine limit getiril- mesine, faizdeki >ükselmeve karşılık, döviz kuriannı > ük- seltmiştir. Şu anda Tatıtaka- lebirbirini yiyor.'Ben geldı- ğim zaman döv iz satmayaca- ğım' drvor. Halk da döv iz al- maya hticurn edıŞor. Türki- ye'nin dö*izartışını sağla>a- cak kanalı vok. Kendisi ve yandaşlannın bütün vaünrn- lan dö\iz üzerine. Ö zaman el altından bütündöv izbüro- lanna döviz satacaklardır." Bir lokma, bir hırka Türkiye'de halen seçim ekonomısınin yükü olduğu- nu, 5 Şubat 1996 tarihinde IMF ile stand by anlaşması- nın süresinin bitecegıne dik- kati çeken Prof. Minibaş. Er- bakan'ın bu faturayı üstlen- mek arzusunda olmadığını. ancak topluma "Cördünüz mü ev halkım, ben uğraştım. ama olnıadı. Benimle koalis- yon kurmayacaklar" mesa- jı vereceğini savundu. Erbakan'ın ancak kendi- si gibi "bir lokma, bir hırka" felsefesini benimseyen kit- leler için alternatif olabilece- ğini öne süren Prof. Minibaş. "Oniardan birazdaha tevek- kül, biraz daha sabır is- tevecek" dedi. ANAP'lı Ahad Andican: Dincilikle dindarlık birbirine kanştınlıyor Özbekkökenli milletvekUiMeclis 9 te • TBMM'ye bu yıl Özbek kökenli bir milletvekiligirdi: ANAP'lı Ahad- Andican. Özbekistan'tan üç aylık bebekken gelen Andican, Konya'da büyümüş. Dr. Andican, insanlann dindar olmalanrun dinci olmalannı gerektirmediğini belirtiyor. HÜLVA TOPCL ANAP millervekili Ahad Andican, İstanbul'un 3. seçim bölgesınde, hayli yoğun bır seçim calışması ile kendisinın söylemiyle "Biraz da riske atılarak" millervekili olmuş. Doktorolan Andican uzun yıllar Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde de öğretim üyeliği yapnıış. 1970'li yıllardan itibaren Sovyet Bloku, daha sonra da Türk cumhuriyetleri ile ilgili çalışmalar vapan Andican, Turgut Özal ve Mesut V'ılmaz'a bu konularda danışmanlık yapmış. Türk cumhuriyetleri kurulduktan sonra yapılan anlaşmalara Dışişleri Bakanlığı yetkilileri ile birlikte katıldığını söyleyen Andican, "Sayın Özal ve \ ılmaz döneminde politika île daha fazla yakınlaştım. Millervekili olarak politika yapmava karar verdim" diye konuşuyor. Teklifin Mesut Yılmaz'dan geldiğini belirten Andican, topluma daha global ve makro anlamda hizmet vermek amacıj la milletvekili olduğunu belirtiyor. Aday oldugu 3. bölgede DYP'nın özellıkle sahil şeridinde beklenenin üzerinde oy aldığını vurgulayan Andican, bunun nedenini. "Sahilde, Bakırköy, Çekmect. Avcılar ve Silivri'de DYP'nin oyları beklenenin üzerinde. Çünkü enflasyon sahil şeridinde yaşayanları rahatlattı, geiirini arttırdı. Oysa varoşlarda aldığı oy düştü" dive açıklıvor •Refah'ın yükselişi durdu' Sohbetimizin ılerleyen dakikalannda seçim sonuçlarını Türkiye genelinde de değerlendiren Andican, DYP'nin "daha az oy alması" beklendiği için kamuoyunda "başarılı" imajını verdiğinı savunuyor. DYP'nın geçen seçımlerden birinci parti olarak çıktığını. bu seçımlerde ıse 3. sıraya düştüğünü vurgula>an Andican. seçimlerin en önemli sonucunun RP ile ilgili olduğuna dikkat çekiyor RP'nin bu seçimlerde yükselişinin durduğunu öne süren Andican görüşlerini şöyle açıklıyor: "Açıkçası her seçimde oy oranını yüzde 6 oranında arttıran RP'nin bu seçimlerde alacağı sonuç beni de kaygılandırıvordu. RP hücresel çalışma sistcmini sürdürse bile büyük sıçrama vapamaz. RP'nin yöntemlerine benim inancım yok. İ'topik bufuvorum. RP'nin Türkive'vi 21. y ü/v ıla taşıyacak bir açılımı da söz konusu değil. Tamamen ütopik bir İslanı dünvası ka» ramına, ütopik bir fslam dünvası ekonomisine ve ütopik bir İslanı dünvası ile modernizasyon yaratacağını sanıyor." RP'nin güç kazanmasında sağ ve sol partilenn yanlışlannın da etkisi olduğunu öne süren Ahad Andican, merkez solun, dincilikle dindarlıgı, merkez sağın ise laıklikle laikçilik kavramlannı birbirine kanştırdığını savunuyor. İnsanlann dindar olmalannm dinci olmalannı gerektirmediğini söyleyen Andican. "Maalesef alnı secdeve değen her insanı soldaki kesim dinci diye değerlendirdi. Merkez sağdaki insan da bunları karıştırarak merkez solun sertleşmesini sağladı. Kurallar dışında fikri ve dini düşüncenin temsil edilemeveceği bir ortam yaratılması laikçiliktir. Bugünkü >anlışlık RP'vi besleyen bir ortam oluşturdu. Kemaüzmi, laikli'ği reel bir tanıma oturtamadık" diye konuşuvor. DSP ve DYP ile yapılacak bir koalisyona olumlu bakan, Türkiye'de sağ ve sol kavramlarınm kullanılmaması gerektiğini sav unan Ahad Andican, partilenn belirli ilkelerde anlaşarak ülke yönetiminı paylaşabileceklenni söylüyor. Siyasi partileri, "Turkiye'yi 21. vüzvıla taşıyacak demokratik politikaları üretmek isteyenler ve istemeyenler" diye ikiye ayıran Andican. konuşmasını şu sözlerle noktalıyor: "Sağ ve sol kavramlan geçmişte kaldı. Bu kavramlar merkez sağ ile solun sertleşmesine neden oldu. Ülke sorunları ortak idare ile çözülebilir. Türki>e önümü/.deki süreçte Avrupa'da etkili bir ülke olmavı hedeflemelidir. Çünkü Avrupa'da etkili olan Türkiye, fslam ve Türk dünyasında da büyük bir güç haline geiir." BIR BAKIMA SERVER TANİLLİ Yeni Bir Yılın Eşiğinde... Bır seçim bitti, şimdi seçenekler aranıyor. Ne var ki, olası seçeneklerden hıçbırisi, Türkıye'nin önünde aydınlık ufuklar açacak türden değıl. Böyle olacağı da bellıydı aşağı yukarı... Bu seçim, olsa olsa bir önemli gerçeğin altını çiz- miştır. Gazetelerden okuduğumuza gore, iran rad- yosu, Refah Partisi'nın genel seçımlerden birinci parti olarak çıkmasını, "Türk halkının Islami yönle- rinın 70 yıl sonra laik düşünceye galip gelmesi" bi- çiminde duyurmuş. Bakın mollanın yediği herzeye! Hemen hatırlatmjş olalım: Refah Partisı, tüm oy- lann yüzde 22'ye yakın bır bölümünü kazanmıştır; onu pek yakından iki sağ parti ızlemekte; arkadan da. toplam oylan yüzde 25 dolayındakı sosyal de- mokratlar gelmektedir. Böylece. Türkiyeli seçmen- lerin yüzde 80'ine yakın bir krtlest. şeriatçı düşünce- nin karşısındaki partileri yeğlemiştir. Gözlere asıl çarpması gereken bu ikincı orandır; ve toplumumu- zun yönelimı kadar sağduyusunu da göstermekte- dir. Bu çerçevede olmak üzere, Refah Partisi kıl pa- yı birincidir. Kara mollaların sevıncı kursaklarında kalsın! Öyle de olsa, demokratik kurallar ışletılmeli; se- çimlerde en çok oy almış bir partinin başkanı ola- rak, hükümeti kurma görevi önce Necmettin Erba- kan a verilmelidir. Tersi, bır dışlama olur; ıçerde ve dışarda da olumsuz yankılara yol açar. Başka seçenekler. Erbakan'ın gırişıminde başan- sız kalması halinde söz konusudur. Eğilın kulağınıza söyleyeyim: Isterim de hüküme- ti kurmasını Refah Partisi'nın! Ona oy verenlerin öyle sadece din-diyanet aşkı- na hareket ettiklerini sanmayınız; çoğunluğu, bu eşitsiz düzende gerçekten okkanın altına gitmiş olanlar ve ışin acı yanı, umutlannı da yitirmiş olan- lardır. Daha insanca, daha adil bır duzenin özlemi jçin- dedir bu insanlar. Öyle de, ne verebilir Refah Partisi onlara? Pek haklı özlemlerini, bu arada vicdanlarını da sö- müren bu parti. o safsatadan ileri gıtmeyen "adil düzen" programıyla nasıl köklü bir degışiklığe gıde- bilir onlann yaşamında? Yapacağı, ıktıdarda da vicdanlan sömürmek ve göz boyamaktır. Eteğındekı taşları dökmelıdir Refah Par- tisi ve bızzat kendısine bel bağlayanlann gözünde foyası ortaya çıkmalıdır. Ne yapalım? Böyle olacak- tır o ınsanlann bilinçlenmesi! Bu seçimde, seçmenlerin, merkez sagdaki iki par- tiye, ANAP'la DYP'ye "birleşin "çağnsında da bulun- duğu doğrudur. Oniardan bir hükümet çıkarmak için yıûınla çaba harcanacak, başlandı da... Tyi de, şu içinde bulunduğumuz çapaçullukta hiç mi paylan yok onlann? Bugüne değin, arka arkaya bu sağ partiler yönet- medı mi Türkiye'yi? Geçmişte ne verdiler kı gelecekte de versinler? Bütün örnekler bir yana, kambur üstune kambur ekleyen şu seçim ve onun sonuçları, bır DYP'nin la- ubaliliğinın ve ufuksuzluğunun eseri değıl midir? Sen kalk, yapılması gereken yığınla düzentemeyi yapmak şoyle dursun, bir de hiçbir ülkede rastlan- mayan yüzde 10'fuk bir "ulusal baraj" tezgâhial Şim- dı Güneydoğu'da birinci parti durumuna yükseldiği halde baraja takılıp kalan HADEP'e oy vermış insan- lar, "Nerede bizim yerimiz sistemde" diye sorduk- lannda, o sıstemın etnik kaygılardan bağımsız oldu- ğunu söyleyebilir misinız? Özetle, Türkıye'yi şu içinde bulunduğu badireden çıkarma çetin bır iştir. Bağımsızlığt ve emeğin hak- larını baş köşeye koyan, ciddı bir planlamadan yo- la çıkıp eğitimi de akılcı ve laik temellere oturtan, dört dörtlük bir hukuk devletı ve insan haklarına saygı re- jimini kuran bir politika başarabılır bunu. NeANAP'ındeftenndeyazılıdırbu, nede DYP'nin! Sol düşüncepın gergefınde dokunabiliro politika; ve söz konusu sol düşünce de, DSP ile CHP'ye sı- radan bir "bırleşın" çağnsı çıkarmaktan ibaret ola- maz; onun çok ilensindeki bir ufka varıp, orada öy- le toplumu "reform"a da değil, "devrim"e götüre- cek düşünceleri harmanlayan bir uğraşın adıdırsol- culuk. Yeni yıla bunları da düşünerek girin derim. Ve kutlanm yenı yılınızı şımdıden sevgili okurlanm!.. MHP kurultayı 1996da Nusret Demirardan Refah uyansı • Eski DGM Başsavcısı Nusret Demiral, '"RP, Atatürk ilke ve inkılaplan konusundaki düşüncelerinden taviz verirse, hükümet ortaldığı teklifi değerlendirilebilir" dedi. HAZAL ATEŞ ANK.4RA-Yüzdel0'luk Türkiye barajını aşamaya- rak parlamento dışında ka- lan MHP'den Ankara mil- lervekili adayı olan eski An- kara Devletöüvenlik Mah- kemesi (DGM) Başsavcısı Nusret Demiral. ANAP ve DYP'nin RP'li koalisyonu değerlendırirken dikkatli ol- maları gerektiğini söyledi. Demiral, birkoalisyon hükü- metınde yeralmasında sakın- ca görmedığini belirttiği RP'nin hükümet ortaklığı önerisinın. ancak Atatürk ilke ve devrimleri konusun- daki düşüncelerinden ödün vermesi durumunda değer- lendırilebıleceğini belirtti MHP Genel Başkan Yardım- cısı YaşarErbazda. U MHP, TBMM've girseydi ANA- YOL rahathkla işterdi- de- di. Seçımın hemen ardmdan başlayan RP'li koalisyon tar- tışmalarını Cumhuriyet'e değerlendiren Demiral, RP'nin bir koalisyon hükü- metindeyeralabılmesi için, seçim öncesınde bulundu- ğu vaatlerden ödün verme- si gerektiğini söyledi. ANAP-RP ya da DYP-RP koahsyonunda bır sakınca görmediğını kaydederek "RP ile hükümet kurma>ı düşünen siyasipartilenn bu- nu değeıiendirirken dikkat- liolmasıgerekirr 'diyen De- miral, şunlan söyledi: "*RP, seçimlere girerken ana>asa değjşiküği konusun- da birtakım vaatlerde bu- lundu. Seçim vaarlerirtden tamamen vazgeçerse, Ata- türk ilke ve inkılaplannı bu- lutiar altında değii de, gü- neşli ortamda değeriendirir- se karşı taraf da bunu de- ğeıiendirebilir. RP'li koaüs- yonu. politik ve geniş bir or- tamda dikkatli değerlendir- mek gerekir." Sivasi partilerin yasalar çerçevesmde gerekli oy po- tansiyeli ile Meclis'egirdik- lerıni kaydeden Demiral, "RP.Atatürk ilkeveinkılap- lannı,çizdiği a>dıniatma vo- lunu ve laik devlet düzenini kamufk ederek yaklaşan bir parti. Diğer taraftan ılımlı birpartigrubu \ar. fakat hü- kümet kuracak m potansi- yeli vok. Bu partiler arasın- da tercih vapılırken dikkat- li oiunmab" diye konuştu. MHP Genel Sek'reten Yaşar Erbaz. Başkanlık Divanı top- lantısından sonra düzenle- diği basın toplantısında, 1996 yılında olağan genel kurulu toplayacaklannı belirterek, "Tekrar bir erken genel se- çimin zaruri olacağı düşün- cesiylc, yarından itibaren seçim çalışmasına baş- lıvoruz" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle