Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
28 ARALIK 1995 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
EKONOM
Koçsrubu
şipket
buyutüyor
• AJSKARA (ANKA) -
Koç grubu, Izmirli
Ulukarta! ailesinden aldığı
şirketleri hızla büyûtüyor.
Koç grubunun kısa bir süre
önce sarn aldığı Pasta
Villa Kartal
Makarnacıiıkın
sermayesinde 97.9 milyar
liralık arttınm yaptı.
Şirketin 52.1 milyar lira
olan sermayesi tamamı
nakit arttınmla 150 milyar
liraya yükseltildi. Öte
yandan, £oç grubunun bir
diğer şirketi Otoyol
Pazarlama AŞ'nin
sermayesinde 40 mılyarlık
arttınmagidildi. Şirketin
60 milyar lira olan
sermayesi 100 milyara
çıkanldı. Otoyol
Pazarlama'da Koç
grubunun yüzde 73. lveco
Fiat SPA'nın yüzde 27
oranındapayı bulunuyor.
Mutfak aralıkta
13 milyona
dayandı
• ANKARA (AA) -Dört
kişilik bir ailenin aralık ayı
gıda harcamasının 12
mflyon 778 bin liraya
yükseldigi bildirildi.
Türk-lş Araştırma
Merkezi tarafindan.
çalışanlann yoğun olarak
alışveriş yaptıklan yerler
dikkate alınarak yapılan
piyasa araştırmasına göre.
dört kişilik ailenin Aralık
1995'teki gıda harcaması,
bir öncekı aya göre yüzde
2.9 oranında artış
göstererek 12 milyon 778
bin liraya ulaştı.
Dört kişilik bir ailenin
Aralık 1995 gıda
harcamasının bir önceki
aya göre 361 bin lira
yükseldiği belirlendi.
Fuar düzenlemek
yetkiye bağlandı
• ANKARA (ANKA) -
Sanayi ve Ticaret
Bakanlığı'nca hazırlanan.
"Yurt Içinde Fuar Sergi ve
Panayır Düzenleme
Yönetmeliği" ile bu tür
organizasyonlann yetkili
kurumlarca düzenJenmesi
esasa baglanırken bu
organizasyonlann süresi,
gerçeldeştinleceği mekân,
açıiış ve kapanış
şekillerinde yeni
standartlar getirildi.
Bu tür organizasyonlan
düzenlemek isteyen
kurumlara. "anonim veya
limitet şirket olmak". "ana
sözleşmelerinde fuar ve
sergi. organizasyon reklam
ve yayıncılık ve benzeri
faaliyetlerde
bulunacaklannın
belirtilmiş olması". "en az
5 milyar ödenmiş
sermayesi bulunması",
"yüz kızartıcı suçlardaıı
hüküm giymemiş olması"
koşullan dikkate alınarak
"fiiar düzenleme yetki
belgesi" verilecek.
Afetzede esnafa
yenikredi
• ANKARA (AA) -Halk
Bankası. doğal afetlerden
zarar gören esnaf, sanatkar,
serbest meslek mensubu
ile sanayi ve ticaret
erbabına yeni kredi açacak.
Bakanlar Kurulu'nun
konuya ilişkin karan,
dünkü Resmi Gazete"de
yayımlandı. Karar
uyannca. "işletme ve tesis
kredi si" olarak
kullandınlacak kredinin
limıti. Halk Bankası'nca
belirlenecek. Söz konusu
krediler, 1 yıl anapara ve
faiz geri ödemesiz, bunu
takip eden 2 yılda 4 eşit
taksit ödemeİi, 3 yıl vadeli
olarak kullandınlacak.
Sera ürünlerine
zam yağmuru
• ANTALYA (AA) -
Türkiye'de kış döneminde
turfanda sebze üretiminin
yüzde 60'ına yakınınm
gerçekleştirildiği Antalya
yöresinde, seralarda
yetiştirilen fasulye. biber,
patlıcan ve salatalık gibi
ürünlerin fiyatlan 100 bin
lira sınınnı aştı. Yörede bir
hafta öncesine kadar
toptan fiyatı 60-80 bin lira
jrasında seyreden sera
fasulyesi 110 bin liraya
fırladı. Hallerde, kılosu 45-
60 bin lira arasında satılan
salatalık 90 bin. biber 70-
90 bin \e patlıcan da 75
bin liraya yükseldi. Hal
Müdürlükleri yetkilileri,
bazı sera sebzelerindeki
aşın fiyat artışının, yörede
hava sıcaklığının düşmesi
ve havaların yağışlı
gitmesi sonucu, hallere
gelen ürün miktannın
azalmasından
kaynaklandığını belirttiler.
TÜSİAD'ın ilanlı "hükümet kurun" çağnsına, özel sektörden hem destek hem tepki geldi
dünyasından 'koalisyon' baskısıHaber Merkezi- 24 Aralık genel seçimi-
nin ardından TÜSlAD'ın gazete ilanlanyla
partilere yaptıgı "Refah dışı uzlaşma" çag-
nsına diğer işadamlan da katıldı. Sakıp Sa-
bancı ve Mustafa Koç başta olmak üzere
büyük sermaye gruplannı temsil eden iş dün-
yasının ünlü isimleri. bir an önce hükümetin
oluşturulması gerektigini. ülkenin önünde
önemli sorunlann beklediğini belirttiler.
Istanbul Sanayi Odası (ISO) meclis üye-
lerinden işadamlan Sakıp Sabancı ve Mus-
tafa Koç, dün ISO Meclis Toplantısı "nda ga-
zetecilerin seçimlerle ilgili sorulannı yanıt-
ladılar. "Hangi tür koalisyon olursa olsun,
bir an evvel olsun, koşarak üretelim" di-
yen Sabancı. politikacılann. görevlennin bir
parçası olarak değişen koşullar ıçinde en
akıllı adaptasyonu arayacaklannı söyledi.
Sakıp Sabancı. milletin seçimini yaptığı-
nı ve böyle bir sonuç meydana geldi'gini be-
lirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bizi dağlar gibi yığınia bekleyen so-
runların başında gümrûk birliği gibi
önemli meseleler var. Bu sorunlar için bi-
r an evvel Atatürk ilkelerine uygun bir
hûkümeti kurup. el ele verelim. Bu ara-
da güçlü bir muhalefet de gelsin. Hangi-
si olursa olsun. Bugünlerin icaplarına gö-
re yeni yeni laflar üretilecek. Sonunda ni-
hai bir şey çiKacak, o havır getirsin. Geç
de kalnıa-
sın diyo-
ruz." Re-
fah Partı-
si'nin ön-
ceki gün bu
konuda
açtklama
yaptığını
ve önü-
müzdeki
günlerde
onlann da
konuva vu-
muşa'k bir S a k l
P Sabancı.
şekilde yaklaşacaklannı umdugunu söyle-
yen Sabancı. "Refahçılann fikirierini de-
ğişfirecekleri kanaarindeyim. Ben oldum
olası Atatürkçüv ünı. Bu benim kanaatim,
benim düşüncem" diye konuştu. İSO Mec-
lis üyesi Mustafa Koç da. seçim sonunda i-
ki büyük partinın'bir araya gelmesinin söz
konusu oldugunu belirterek. "Benim bütün
isteğim ülkevi hu/ura kavuşturacak her-
hangi bir çözümün bir an evvel olması ve
bunun sürüncemede kalmaması. ANA-
YOL uygun formül gibi görünüyor" de-
di.
Ege Sanayici ve İşadamlan Dernegi Yö-
netim Kurulu Başkanı Oğuz Tatış merkez
• TÜSİAD'a destek veren
Sakıp Sabancı ve Mustafa Koç.
zamanlama ile ilgili farklı
görüşler ileri sürerken, merkez
sağ ve sol partilere yönelik
"koalisyon için uzlaşın"
kampanyasına katılan iş
çevreleri Refah Partisi
iktidannın sakıncalanna
degindiler. Bazı kuruluşlar ise
"siyasete kanştığı" gerekçesiyle
TÜSİAD'ı eleştirdiler.
sağm •"uz-
laşma çık-
mazında
köşeye sı-
kıştığını"
belirtti. Se-
çimlenn
merkez sa-
gın iki parti-
sinin bir ara-
ya gelmesini
zorunlu kıl-
dığını bildi-
ren Tatış.
"Eskiden
ikili bir koalisyona yanaşmavan bu iki
parti, bugün iiçlii koalisvon aİternatifiy-
İe karşı karşıya kalarak kendi kendileri-
ni köşeye sıkıştırmışlardır. Bu da herhal-
de artık geçmişte kalmasını gönülden is-
tediğimiz inatlaşma ve uzlaşmaz tutum-
ların sonucu olan bir cczadır" diye ko-
nuştu.
MÜSİAD'dan farklı görüş
İşadamlannın ANAYOL'u destekleyen
mesajlan üzerine dinci sermaye grupları ta-
rafindan kurulan Müstakil Sanayici ve İşa-
damlan Dernegi (MÜSlAD)de bir açıklama
yaparak. hükümetin en çok oy alan RP"nın
önderliğinde oluşması gerektiğini savundu.
TÜSlAD'ın. dün gazetelerde yayımlanan
merkez sağdaki partilen. bir 'uzlaşma orta-
mı' yaratmaya çagıran ılanı Sabancı ve
Koç'tan destek bulurken bazı işadamlannın
sert tepkisine neden oldu. Işadamı Sakıp Sa-
bancı. ilanın politik biramaç taşımadıgını sa-
vunurken Mustafa Koç. "Normal, gerek-
liydi. Fakat zamanlaması belki daha son-
ra da olabilirdi. Bu siyaset de değildir.
Eleştirilecek bir şey görmüyorum" yoru-
munu vaptı. Türkiye Ziraat Odaları Birliği
(TZOB) Başkanı Faruk Yücel "Bir siyasi
görüşün yan kuruluşu durumunda olan
veseçimden önce farklı senaryolar vazan
TÜSIAD, şimdi farklı aldatmaca çabala-
rı içine girdi" dedı.
Türkiye Genç İşadamlan Demeğı (TÜGİ-
AD) Başkanı Murat Bekdik de kamuoyu-
nun yönlendirilmesinin. hoşgörü ve uzlaşma
sürecini olumsuz yönde etkilevebileceğini
bildirdi.
RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan.
TÜSlAD'ın hükümet sorunlanna ilişkin ga-
zetelere ilan vermesinin bu kurumun say-
gınlıgıyla bağdaşmadığını belirterek "'Hü-
kümeti kurduğumuzda bu kurumlarla
ilişkide olacağız. Kalkınmayı beraber
sağlayacağız. Ancak onları uyarıvorum,
milletin iradesivlc ovnamasınlar" dedi.
Türkiye'nin makro-ekonomik dengeleriyle ihracatın yüzde 20'den fazla artmayacağı savunuluyor
Kotalaruı kalkması da sevindirmedi
AHMETÇELİK
Gümriik birligıni dört gözle bek-
leyen tekstil ve konfeksiyoncular.
AB'nin Türk ürünlerine yönelik
kotalan kaldınna açıklamasına se-
vinemedi. Makro-ekonomik den-
gelerde istikrar sağlanamadıgı sü-
rece ihracatta çok fazla bir artış
beklenmemesi gerektigini savunan
sektörtemsilcileri. dövizdeki artış
nedeniyle kur makasının kapan-
masının ihracatta kotalann kalk-
masından daha büyük doping yap-
tıgını savunuyorlar.
Kotalann kalkmasıyla ihracatta
yaşanacak artış konusunda sektör,
üçüncü ülkelere uygulanmaya baş-
lanacak kotalann kazanımlan yüz-
de 50 aşağıya düşüreceğine inan-
lar. "Kur makasının kapanıyor
olması daha önemli" diyenler ve
çok yüksek bıriyimserlikle ihraca-
tın üçe katlanacağına inananlar
• Nlir Ger Türkiye
Giyim Sanayicileri
Dernegi Başkanı, kotalann
kalkmasının psikolojik bir
rahatlık sağlayacağını
belirterek, "Ticaret
hacmimiz artar. Ama
makro-ekonomik dengeler
yerinde olmazsa çok fazia
da bir şey beklenmemesi
gerekir" diye konuştu.
fr,jplara avrılıyor. nın psikolojik bir rahatlık saglaya-
cagını belirtti.
Türkiye'nin artık Avrupalı alı-
cıların ajandasında farklı bir yere
sahip olacagını dile getiren Nur
Ger. "Bu rahatlıktan dolayı
AB'ye olan ticaret hacmimiz ar-
tar. Ama içarideki makro-eko-
nomik dengeler yerinde olmaz-
sa çok fazla da bir şey beklenme-
olarak :..
Ancak ihracatın yüzde 20'ler dü-
zeyınde artacagını öngörenlerço-
ğunlugu oluşturuyor.
Türkiye Giyim Sanayicileri Der-
negi Başkanı Nur Ger Avrupa
Birligi'nin(AB) 1 Ocak 1996 ta-
rihinden itibaren Türk tekstil ve
konfeksivon ürünlerine uyguladı-
gı kotalan kaldırdıgını açıklaması-
• Okan OğUZ İhracatın
12-13 milyar dolara
çıkabilecegini belirten
Türkiye îhracatçılar
Meclisi Başkanı ise
iyimser bir yaklaşımla.
"Halen üçüncü ülkelere
uygulanan yüzde 25-
30"luk koruma yüzde 6-
7'lere inecek, ama sektör
üstesinden gelir" dedi.
mcsi gerekir. Çünkü biz her ha-
lükârda dogru kalitede, doğru
fivatta mal satmak zorundayız.
Kurlar politikası değişmez, üre-
tinı maliyetleri artmaya devam
ederse kotalar kalksa da mal sa-
tamayız" dedi.
Tekstil ve konfeksiyonda 5.5
mılyardolarolan ihracatın, kotala-
nn kalkmasıyla vüzde 20 artabile-
Bürokrasi, karamame çıkmazsa gümriik birliğinin sıkıntılı başlayacağı görüşünde
Itlıalat rejimi, iıııza bekliyorANKARA (Cumhuriyet Büro-
su)-Avrupa Birliği (AB) ile gerçek-
leştirilecek gümrük birliği çerçeve-
sinde Türkiye'nın topluluk ve üçün-
cü ülkelerle yapacagı tüm dış ticaret
işlemleri için büyük önem taşıyan
"1996 yılı ithalat rejimi"nin. Ba-
kanlar Kurulu'nun imzasını bekle-
digi ögrenildi. Metin. Cumhurbaş-
kanı Süleyman Demirel'in. yeni
hükümet kurulana kadar göreve de-
vam etmesini istediği 52. hükümetin
bakanianna fakslanarak imzadan çı-
kanlmaya calışılıyor.
Ekonomi bürokrasisi. Cumhur-
başkanı Süleyman Demirel'in yeni
bir hükümet kurulana değin göreve
devam etmesini istediği 52. hükü-
mete üç konudakı mevzuatın kanun
hükmünde kararnamelerle bu hafta
içinde çıkanlmasını, aksi takdirde 1
ocaktan itibaren Avnıpa Birliği (AB)
ile gümrük birligine (GB) geçişte
ciddi sorunlaryaşanacağını bildirdi.
Gümrük birligine geçilecek olan 1
ocaktan önce. en geç 31 aralıkta Res-
mi Gazete'de yayımlanması gereken
ithalat rejimindeki imzalann. bazı
bakanlann halen seçim çevresinden
Ankara'ya dönmemesı
nedeniyle tamamlanama-
dıgına işaret edilirken.
Başbakanlık yetkilileri.
metnin bu bakanlara faks
yoluileimzalatılmayaça-
lışıldıgını ve 31 aralıga kadar imza-
lann tamamlanacağıni kaydettiler.
Dış Ticaret Müsteşarlıgı (DTM)
yetkililerinden alınan bilgiye göre.
1996 ithalat rejimi. AB'nin Ortak
Gümrük Tanfesfne (OGT) uyaun
şekilde. 8 veva 12'li bazda. "CN
sı c ı a ü ı liaıieı
kod sistemine" göre düzeolendi.
İthalat rejiminde, Türkiye'nin An-
kara Anlaşması ve Katma Protokol
uyannca AB'ye karşı tüm vergi ve
fon yükümlülükleri yerine getirile-
cek. Bu kapsamda. sanayi ürünü it-
halatında Toplıı Konut Fonu (TKF)
ve AB'den ithalatta gümrük vergisi
kaldınlacak. Üçüncü ülke-
lerden sanayi ürünü ithala-
tında ise ÖGT uygulana-
cak. Tarım ürünleri ithala-
tında ise GATT taahhütle-
ri dogrultusunda yeni dü-
zenlemeler yapılacak.
Yeni ithalat rejimi ile halen yûzde
10.97 olan üçüncü ülkelerden sana-
yi ürünleri ithalatındaagırlıklandınl-
mış koruma oranı. TKF'nin kaldınl-
ması nedeniyle yüzde 5.8 (OGT)
oranına çekilmiş olacak. AB ülkele-
rinden sanayi ürünü ithalatında ha-
len agırlıklı yüzde 5 olan koruma ise
kaldınlacak. Imza aşamasında olan
1996 ithalat rejiminin, 5 ayn listeden
oluşacagı bildirildi. DTM yetkilile-
rinden alınan bilgiye göre. birinci lis-
tede gümrük birliği kapsamında olan
sanayi ürünleri yer alacak.
15 bin 500 malı kapsavan bu lis-
tede 2 sütun bulunacak. flk sütunda
AB ve EFTA (Avrupa Serbest Tica-
ret Anlaşması) ülkelerinden yapılan
ithalatta alınacak gümrük vergisi
oranlan. ikinci sütunda da üçüncü
ülkelerden ithalatta uygulanacak
OGT yer alacak. Topluluğa uygula-
nacak vergileri gösteren sütunda,
Avrupa Kömür Çelik Toplulugu'na
(AKÇT) tabi bazı ürünler dışındaki
bütün ürünler. gümrük vergisinden
muaf olacak.
ÇHTÇI DOSTU SADULLAH USUMt
Milyonlarca tütün üreticisi kuşkulu
S
eçim bitti. sıra geçim der-
dine geldi. Şimdi milleti-
miz dört gözle hükümetin
kuoılmasını bekliyor. Hele.
tütün üreticisi gün degil, saat sa-
yıyor... Çünkü, bir senelik emeği-
nin karşıhğı, hükümetin iki duda-
ğı arasında!..
Atalarımız, "Zenginingönlü ola-
na kadar, fakirin canı çıkar" demiş-
ler... Hükümetin kurulması çok
uzarsa liderlere bir şey olmaz, a-
ma tütün üreticisi bunun bedelini
çok ağır öder.
Üretici, işini daha iki ay önce bi-
tirdi. 11 ay önce çalışmalanna
başlanan tütünler kırıldı, toplan-
dı... Sıra sıra dizildi...Kurutuldu....
Şimdi sınklarda alıcısını bekliyor.
Kasım, aralık ve ocak ayları, tü-
tün üreticisinin parasızlıktan kıv-
randığı aylar. Bankalara, tefecile-
re, esnafa borçlarını ödemesi ge-
rek... Aksi halde faizler ikiye kat-
lanacak. Çoluk çocuğunun ihti-
yaçlarını karşılayamayacak... Ye-
ni ürün için hazırlıklannt yapama-
yacak... Tek umut, tütün piyasası.
Piyasalann geç açılması, üreti-
cilerin zararına oluyor. Ancak, ge-
cikme hem devlete hem de ihra-
catçıya büyük kazançlar sağlıyor.
Üreticiler, kendilerine ait öde-
meleri zamanında yapamadığı
için katmerti faizler öderken ihra-
catçının bankada bekleyen para-
larına yeni faizler ekleniyor!.. Ayn-
ca kullanacağı kredilere de daha
az faiz ödemiş oluyor!..
1980 yılından sonra gelen hü-
kümetler, ihracatçıdan yana ol-
duklan için piyasalann açılışını ge-
dktirdiler ve üreticilerin trılyonlar-
ca lirasının banka ve tüccarlann
kasalarına akmasına neden oldu-
lar.
Bu arada, sermaye yanlısı par-
tilerin, üreticilerin hakkını koruyor-
muş gibi yaptıkları tartışmalar da
"kayıkçı kavgasından" öte gitme-
di. Hangisi iş başına gelirse gelsin,
sonuçta ka_anan ihrac^tçı, kay-
beden de milyonlarca tütün üreti-
cisi oldu...
Piyasa bu yıl da geç
açılacak!
Bu yıl da değişen bir şey olma-
yacak. Gelişmeler üreticiden ya-
na değil... Tütünlerin satışa çıka-
nlabilmesi için önce tespit edilme-
si gerekiyor. Şu sıralarda hem Te-
kel'in hem de ihracatçıların eks-
perteri, köy köy dolaşarak değer-
lendinne yapıyorlar. Tekel'in tes-
pitleri, ocak ayı ortalarına doğru
bitecek. Tuccarınkı ise ocak ayı
Ege'de kalite, geçen yıldan daha
iyi. Üreticiler bu nedenle tütüne iyı
bir fiyat verilmesini ve aynı zaman-
da paraların peşin ödenmesini is-
tiyorlar. Türkiye Ziraat Odalan'nın,
birinci kalite tütün için prim dahil,
önerdiği fiyat 280 bin lira. Üretici-
lerin beklentisi ise 300 bin lira!..
Geçen yıl rekolte 180 bin tondu.
Birinci kalite tütüne müdahale fi-
yatı ve prim dahil. Ege'de 142 bin
lira verilmişti. Diğer bölgelerde bu
rakam 147 bin 500 lirayı bulmuş-
tu. Ortalamafiyat, Ege'de 121 bin.
Türkiye ortalamasında 114 bin li-
sonuna kadar sürecek. Aralık ayı
içinde tamamen bitmesi gereken
işlemler, böylece en azından bir
ay daha geciktirilmiş olacak. Ta-
bii, ihracatçı yeni bir süre daha is-
temezse...
15 veya 20 gün de hazırlıklar
için zaman geçerse tüccarın key-
fine dLyecek kalmaz. Üç dört ay da
ödemeler geciktirildı mi, ihracat-
çının kâr hanesine yeni yeni mil-
yarlar yazılacak demektir...
Bu yıl tahmin edilen rekolte, 200
bin ton civarında. Bunun 120 bin
tonu Ege Bölgesi'nde... 80 bin to-
nu da diğer bölgelerde... Tütün
ekimine sınırlama getırildiği için
daha fazla üretim mümkün değil.
ra olmuştu.
Tekel, 1993 yılında 26 bin 988
ton tütün ihraç etmiş ve 64 milyon
318 bin dolar döviz sağlamıştı.
1994 yılında ihracat, 88 bin 791
tona. gelir de 144 milyon 510 bin
dolara ulaşmıştı... 1995 yılının ilk
11 ayındaki ihracat. 83 bin 116
ton. Gelir ise 152 milyon 341 bin
dolar. Tekel ve tüccarın 1994 yılın-
da yaptığı toplam tütün ihracatı,
350 milyon dolar... Buna karşılık,
350 milyon dolara yakın tütün ve
sigara ithal edilmiş....
Tekel. önümüzdeki yıl için iyim-
ser. Dolann. Türk parası karşısın-
da süratle değer kazanması, ihra-
cat ımkânlannı kolaylaştırıyor. Ni-
tekim, Türkiye'deki dolar-lira sa-
vaşını dikkatle izleyen ülkeler. da-
ha şımdiden Tekel'e. tütün almak
için başvurmaya başladılar...
Tekel Genel Müdürü Mehmet
Akbay. bir yandan ihracat ile ilgi-
li teklifleri görüşürken tütün alım-
ları için de gerekli hazırlıkları ta-
mamladıklarını söylüyor:
"Tütün ekimine getırilen kısıtla-
ma, ufak tefek sıkıntılann dışında
başanya ulaştı. Artık devletin pa-
rası, tütün iie birlikte yakılmaya-
cak. Stoklanmız azaldı. 1993'te
500 bin ton stok vardı. 1995 yılın-
da 850 bin tona çıkacağı hesapla-
nıyordu, 350 bin tona indi. Tütün
ekimine izin verilmeyen yerlerde
alternatifürünler düşünülmelidir."
Tekel Genel Müdürü, rahatlatı-
cı bilgiler veriyor, ama önemli olan
kurulacak hükümetin tutumudur.
Eğer, yeni hükümet, ilk icraat ola-
rak kemeıieri sıkma politikasını tü-
tünde uygulamaya kalkarsa üreti-
ci yandı demektir...
Üreticilerin iyi fiyat ve peşin
ödeme kadar bir beklentisi daha
var. Geçen yıl kota fazlası tütün,
büyük sıkıntılara yol açmıştı. Hü-
kümet, fazla tütünler konusunda
zamanında karar veremediği için
Tekel, 10 gün alım yapamamıştı.
Bu yüzden on bınlerce üretici, tü-
tününü tüccara 20 bin lira eksik fi-
yatla satmak zorunda kalmıştı.
Aynı sıkıntılann bu yıl da yaşan-
maması için gerekli önlemlerin
alınması isteniyor!..
Milyonlarca üreticinin en büyük
kuşkusu, hükümetin kurulmasının
gecikmesi...
Yılbaşından itibaren boşa ge-
Çecek her gün üreticinin aleyhine
işleyecek. Bu nedenle "şeklen"
yapılacak koalisyon denemelenne
karşılar. Cumhurbaşkanı'nın en
kestirme yolu seçmesini ve parti-
lerin de şov yapmaktan kaçınma-
sını istiyorlar... Önümüzdeki gün-
lerde üreticilerden Ankara'ya telg-
rafve faks yağmuru başlarsakım-
se şaşırmasınL •
ceğine dikkat çe-
ken Ger. kotalann
kalkmasından
sonra en önemli
beklentilerınin
AB'nin imalatçı
konfeksıyoncula-
rının Türkiye'de
yatınma gelmesi
oldugunu kaydet-
ti.
Amerikaile AB
ülkelerinin kota-
sız çalıştıgını ha-
tırlatan Ger. Amerika'nın Türkı-
ye'ye uyguladıgı kotalann da sor-
gulanmaya başlayacagına dikkat
çekti
Gümrük birliği ile birlikte
AB'nin tekstil kotalannı kaldırma-
sı konusunda oldukça iyimser bir
tablo çizen Türkiye Ihracatçılar
Meclisi Başkanı Okan Oğuz ihra-
catını kısasürede I2-I3mılyardo-
lara çıkarabilecegini be-
lirtti. Türkiyenın 50'ye
yakın ülkeye kota uygula-
maya başladıöına da degı-
nen Oguz. "Halen 25-30
düzevinde bulunan ko-
ruma oranlannın > üzde
6-7'lere inecek olması
sektörün korunmasını
azaltacak. Ancak dina-
mik yapısıvla rekabet
üstünlüğiinü sürdüre-
cek. Ayrıca başta tekstil
ve konfeksivon olmak
üzere birçok sektör ra-
kiplerine oranla belli bir
iistünlük kazanmış ola-
cak" dedi.
ihracatta büyük bir artış
beklemediklennı kayde-
den tekstilci Veysi Balin
ise kotaların kalkmasın-
dan kaynaklanan avanta-
jınbirkısmının üçüncü ül-
kelere uygulanacak kota-
larla ortadan kalkacağın
belirtti. Ihracattakı artışın
yüzde lOcivanndaartaca-
ğına dikkat ceken Balin.
"Artış yüzde 10'u aşa-
cak ama. hammaddevi
Avrupa'dan alma zo-
runluluğu kazanımların
bir kısmını götürecek"
diye konuştu.
Istanbul Tekstil Ham-
madde Ihracatçılan Birli-
ği eski Başkanı Ertekin
Ashapoğlu ise kur maka-
sının kotaiardan daha
önemli olduğuna dikkat
çekti.
Kotalann kalkmasını
ihracatı bir mıktar arttıra-
cagına dikkat çeken Asha-
poğlu. "Kur makasının
yavaş yavaş kapanıyor
olması daha önemli bir
gelişme. Markın 50 do-
lann 70 bin lira olması
lazım. Yavaş vavaşdabu
noktaya doğru ilerliyo-
ruz. Kur makasının ka-
panmaya başlaması da-
ha önemli bir gelişme"
şeklınde konuştu.
İSCMN EVRENtNDEN
Çağpı
12 Mart öncesinden bu yana, iş dünyasının büyük-
leri adına siyasi çıkışlan ile gündeme gelen TÜSIAD,
orta şağın ANAYOL'da bütünleşmesi çağrısını yine-
ledi. Özellikle sermayeden gelen büyük baskı ve se-
çim sonuçlannın getirdiğı çözümsüzlük içinde DYP
ve ANAP'm düşman kardeşler liderleri, karşılıklı "şi-
rinleri" oynuyorlar.
Medya ve senmayenin çıkışından, Cumhurbaşka-
nı adına yapılan spekülasyonlardan, dışlanmaktan
ürkmüş görünen Erbakan da seçim öncesinin tam
tersi bir çıkışla reddettigi. "batıl" ilan ettiği cephe ile
işbirliğine, birlikte hükümet kurmaya hazır olduğu-
nu söylüyor. Bir "birlik, bütünlük" edebiyatıdır gidi-
yor.
Sağda ve solda birlik çağrıları, her sıkışıklıkta,
olumsuz sonuçta daha güncel olmak üzere hep gün-
deme gelir. Demokrasınin özü. ilkeleri içe sindiril-
meden, bölünmüşlüğün nedenleri doğru değerlen-
dirilmeden, sandık demokrasisine çözüm, çıkarlar
dogrultusunda ıktidarlar oluşturma kaygılan ile zor-
lanan yapay birleşmelerin yapay bölünmeler kadar
olumsuz sonuçlar getırebileceği göz ardı edilir.
TÜSİAD'a göre seçmen, oylarını dağıtarak uzlaş-
manın ana adresi olarak merkez sağı göstermiş. TU-
SİAD solla ilgilenmedığı için çağrısında yer vermıyor.
Ancak aynı mantıkla DSP ve CHP'ye bölünen sol oy-
ların da. iki parti için "Birleşin" anlamına geldiği so-
nucunu çıkarmak olası.
Tabii bu yaklaşımlarda, adı geçen partilere kızıp
tepki olarak benzer partilere oy vermiş seçmenlerin
kendilerine göre olumsuzluklan cezalandırma karar-
larının bir anlamı yok. Olumsuzluklar düzeltilmeden,
partiler gerçek kimliklerine, ilkelerine oturtulmadan
gelen birleşmelerde, her iki partınin katlanan olum-
suzluklarına birden yönelen tepkilerin birleşmesi ile
doğacak yeni kopmaların hesabı da yok.
Sermaye cephesi ve medya, iktidarı Refah'a kap-
tırmamanın telaşında, yıllardır düşlenen ANAYOL'u,
ne pahasına olursa olsun gerçekleştirmeye çalışıyor.
Şu işin tersliğine bakın kı vartık nedenı insan hakla-
n, demokrasi, aydınlanma. Atatürk devrim ve ilke-
lerini savunmak olan Cumhuriyet, bunlann karşısın-
da bir tehdit olarak gördüğu Refah Partisi'nin Genel
Başkanı Erbakan'a, en çok oyu almış parti başkanı
konumunda olduğu için. demokrasi geleneğımizın
bir zorunluluğu olarak, öncelıkle hükümet kurma gö-
revinin verilmesı gerektigini başyazısı ile anımsatmak
durumunda kalıyor.
DYP ve ANAP'tan sadece iki puan ve 23 milletve-
kili ile önde olarak Refah'ın iktidar kapabilecek hali
de yok. Yüzde 21.32 oy oranı ve 550 milletvekilinin
içinde 158 milletvekili ile Refah'ın ne şeriat ne de adil
düzeni gündeme getirebilmesi bugün için söz konu-
su değil. Ayrıca aldığı oylar, yerel iktidar uygulama-
ları ile birlikte, umutsuz kitleleri kandırma gücünü yi-
tirmekte olduğunun işaretlerini veriyor.
Sermaye cephesi ve medya neyin kaygısında?
Dertleri bizimki gibi gerçekten laikliğin. demokrasi,
ınsan haklarının tehdit altında olması olsaydı bugün
Refah'ı böylesine güç yapan sayısız uygulamanın
doğrudan sorumlusu ya da seyırcisı olmazlardı. Re-
fah'ı bugünkü yapay gücüne ulaştıran en büyük et-
ken, toplumdaki büyük, haksız gelir farklılıkları, hız-
lı yoksullaşma, kimlik kaybı, itilıp-kakılma, yok sayıl-
ma, tutunacak dalın kalmaması, büyük umutsuzluk
değil mi?
Gerici, ırkçı. şerıatçı, tarikatçı, ağa, mafya, vurgun
düzeni ittifaklan en ileri boyutlan ile bugünkü mer-
kez sağ partilerde değil mi? Refah'ın önlenemez
yükselişine en büyük kaynak yaratan, 12 Eylül dü-
zeni ve uygulamaları değil mi? Çiller, imam-hatip
okullannı açma ve büyütmede rekor kıran lider de-
ğil mi?
Yoksa sermaye ve medya cephesinin; kitlelerin. bu
dünyada başlarına gelen haksızlıkların hesabını so-
racak bilinçlenme ve örgütlenme içinde olacaklan-
na, öbür dünya oyalamaları ile Refah ve benzeri ide-
olojiler peşinde sürüklenmelerı, tercihleri değil mi?
Evet, sermaye ve medya cephesinin bu telaşının,
gazete ilanları ile yapılan çağrıların anlamı ne? Orta
sağ olarak adlandırılan, klasik çağdaş.demokrasi ve
liberal parti ilkelerinden çok uzakta, Ozal'ın ıdeolo-
jisi ile dört kola birden uzanmış partiler, şeriatçı ve
milliyetçi partilerin çizgisınden geriye düşmeden,
ezilen kitleleri milli ve dini duygularla besleyip sömür-
meyi başarı ile sürdürecekler. Bir yandan da serma-
yenin günlük ve uzun dönemli çıkarlanna yanıt ve-
recek politikaları eksiksiz uygulayacaklar.
Refah'ın iktidar ortaklığmda ise başta özelleştirme,
gümrük birliği. pek çok ekonomik karann uygulan-
ması. dış politika öncelikleri altüst olabilır. Sermaye
ve medya cephesi için insan hakları, demokrasi, la-
iklik, aydınlanma gibi kaygılar öncelikli değil ne ya-
zık ki.. sadece kendilerinin kısa ve uzun dönemli çı-
karları kaygısı ile, demokrasi ilkelerine yıne saygısız-
lık yaparak ANAYOL'u gerçekleştirmeye çalışıyor.
Kendi elleriyie yarattıkları canavar, kendilerine za-
rar verme noktasına geldiğinde, sadece kendi çıkar-
larına dönük boyutta ve yine demokrasi ilkeleri göz
ardı edilerek defedilmeye calışılıyor. Erbakan da bu-
nu çok iyi gördüğü için, seçim kampanyalarında bü-
tün partileri, bu düzeni "batıl" ilan etmişken, 180 de-
recelik bir dönüşle, bu düzenin bir partisi olarak ik-
tidara aday görünümünü vermeye çalışıyor.
Kendilerini dışlayacak bir cephenin oluşmaması-
na uğraşıyor. iktidara ortak birinci parti olmaya, ik-
tidarın nimetlerinden daha fazlası ile yararlanmanın
yollarını açmaya çaba gösteriyor. Takiye için şeriat
ve 'na/c'düzeninden, Batı'yı. faizi reddetmekten vaz-
geçmiş görünerek karşısında oluşan cepheyi bölmek
istiyor. Tabii ki DYP'nin, ANAP'ın içinde çok önemli
güç oldukları bilinen ideolojik yandaşlanna güveni-
yor.
Sermaye ve medya cephesi, olaylara ne zamana
kadar sadece kendi dar çıkarları gözlüğü ile bakmak-
tan kurtulacak.. çağdaş anlamda liberal demokrasi-
nin ilkelerini savunacak?..
Bir değişiklik yapın,
DAHA ÇOK KAZANIN!
VADE USD DfA
3AY
6AY
7 YIL
0/
/o
0/
/o
0/
/o
5
7 ,
9
%4
ETİBANKB A N K A C I L I K A . O .