Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
28 ARALIK 1995 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 15
Düzyazmm karşı koyulamaz çeldciBğî
ATİLLA BtRKİY E
1995 yılındada önceki yıllarda olduğu
gibi deneme, eleştiri. edebiyat
incelemesi türündeki kitaplann yayını
oldukça azdı. Okurun da çok fazla
ilgisi olduğu, hatta aydın kesımin bıle
bu tûrlere çok fazla ilgisi olduğu
söylenemez. llginın "az"lığı, ıster
istemez yayının da "aziığını. giderek
üretimın de "az"lığını getiriyor.
Bu türlerde kitap yayımlayanlann önde
gelenı Yapı Kredi Yayınlan Bu
yayıne\inın yayın politikası umantn
önümüzdeki yıllarda da sürer.
•
Bır yıl değerlendirmesinde bazı
eksikJerin olması doğaldır. tster
istemez öne çıkanlan ele aimak
durumunda kalırsınız.
Bu yıl da öne çıkan lema", yazılann
kitaplaşmasıydı Kı, bizim deneme
yazınımızda bu çok yaygın bır eğitım.
Önceden "tasarianmış" deneme kıtabı
oldukça azdır, yayın olan, daha önce
yayımlanmış başka başka
bağlamlardakı kaleme alınmış
denemelenn kıtaplaştınlmasıdır.
Kuşkusuz bu tür kıtaplar -özellikle
daha önceki yıllarda yazılan ve hemen
bulunamayacak yazılann kitaplaşması-
edebiv at ıçin büyük bir işlev taşır. Yani
yazılann kıtaplaştınimast da deneme
yazınına büyük bır katkıdır.
Onceden kitap olarak tasarlanmış
deneme kitaplan. denemecıliğin bir
başka boyutunu gosterir. Tadı başkadır;
Salâh Birsel böylesine yapıtlan (öznel)
bir "tarih" yazarcasına vermiştir.
Bu yılkı kıtaplar arasında böylesine
birkaç kitaptan da söz etmek olanaklı.
•
Yazılannı kitaplaştıranlann başında bu
>ıl da EnisBaturgelıyor. Enis
Batur'un peş peşe üç deneme kitabı.
AlternatıJAydm. Saatsiz MaarifTakvimi,
EIBabil Yazdan yay\m\mdı. Batur
kuşkusuz ki, günümüz deneme
yazınının en üretken kalemı. Aym
zamanda edebı denemenin yelpazesini
açarak özgün konularla, temalarla
arkadaşlık yapan bır denemeci. •
Memet Fuat'ın 1981 - I987yıllan
arasında yazdığı yazılan Iki Yönlü
Yozlaşma adıyla yayımlandı:
edebıyatın. özellikle de şiirin
sorunlannı irdelediği yazılar bunlar.
Tartışmalar, değinıler. Fuat'ın yalın
deneme söylemiyle kaleme alınmış.
Bu yıl Memet Fuat'a Kültür Bakanlığ)
Ödülü verildi. Kuşkusuz bu ödûl. onun
kültür kişisı olarak etkinlıklerinin yanı
sıra deneme ve eleştiri yazarlıgının
Türk kültür ve edebiyatına yapnğı
katkılannın da birgöstergesı.
Yine eleştirel denemelerini
kitaplaştıran bir başka yazar da Oğuz
Demiralp: Okuma Defteri. Demıralp
yazma alanını eleştınden edebiyat
sosyolojisine kadar genışletıyor.
Benzer bır kitap Nurdan Gürbilek'in
Yer Degiştırvn Golge. daha çok roman
sosyolojisi ve bır aydınlatma çabası.
Füsun Akatlı'nın felsefı denemeleri
"Pusulamı: Felsefe" adıyla kıtaplaştı.
Daha önce yayımlanmış yazılannı
kitaplaştıran Ahmet Oktav'ın Irtsan
Yazar Kitap. Ataol Behranıoğlu'nun
Şiirin Dili-AnaJil. Mehmet Yaşın'ın
Poetıırka ad\ı kitaplan da bu yılın
verimleri. Oktay'ın herzamankı
sorgulayaa'sorun/irdeleyen yazılan;
Behramoğlu'nun 80'Iere uzanan bır
zaman dılimınde yazdıklan
Poeturka ise. Mehmet Yaşın'ın, Adam
Sanat dergisinde yayımlanan
"polemik* yazılan. 80 sonrasının
şıirıne yönelık sorgulayıcı, kavgacı ve
biraz da "hırçın* bır söylemle kaleme
aldığı yazılar yer alıyor. Eski bir deyişi
yenıden gündeme getiriyor.
tt
şairler
kavga eder".
Bir başka yazılann toplandığı kitap ise
Ömer Madra'nın Rûzgâra Karşı adlı
son on beş yılda yazdıklanndan yaptığı
bır seçme. Madra da kendıne özgü
söylemiyle deneme yelpazesini konu
olarak oldukça genışletıyor.
Her ne kadar türsel olarak deneme'ye
gırmıyorsa da Onat Kutlar'ın sanatçı
portrelerini yazdığı Giindemdeh
Sanatçı adlı kıtabını da bu bölümde
anmak gerekiyor. Kutlar'ın
edebiy atı mızdaki "duyarü
denemelerTnın yazınsal özellıklerini
bu yazılarda da görmek olanaklı.
Önsöz'ünü yazmaya ömrü yetmediğı
Gündemdeki Sanatçı. Kutlar'ın ötekı
düzyazı kitaplannda olduğu gibi
sanatçı yaratıcılıâın bir başka ürünü.
" •
Derlenen denemelenn >a da yazılann
oluşturduğu bir başka tür vardtr kı bu
da yazılann kendi dıyalektiği ıçınde
kitap'a ulaşılmasıdır. Önceden kitap
olarak tasarlanmamış ya da bılinç
altında tasarianmış bır yazı serüveninin
kitaplaşması şeklinde ortaya çıkar.
Kuşkusuz deneme yazan
yayımladıklannı bir deneme
mantığıyla (bu konu. tema. söylem.
vb.). gızlı \e estetik bir yöntemsellik
içinde kitaplaşır. En belirgin örneği
Memet Fuat ile Enıs Batur'un
kıtaplandır.
Ne var kı. bir de yazılanlann
dıyalektiği. kendiliğinden bır kitap
aşamasına gelmıştır. Özdemir İnce'nin
Çıle Töreııleri, Hasan Büknt
Kahraman'ın Sanahal Gerçeklikler,
Olgular ve Ötelen ile Okfay Taftah'nın
Medva Çağtnda Düşünce başlıkh
yapıtlan bu kategoriye girer
Ince. eleştirel denemelerini topladığı
kıtapta. vazın ile yaşamın bütünlüğüne.
karşılıklı ılışkİMne girerken öte
yandan. yazar kimliğıyle toplumsal ve
politık sorunlara yöneliyor.
Kahraman, plastik sanatlann estetıksel
çözümlemesine ve kuram'a ilışkin
göndermelerle bağlantılar kurarken;
Taftalı da günümüzün düşünce sürecini
yakalama. dahası anlamlandırmaya
(değerlendirmeye) yönelmiştir. Her iki
yazann deneme kitaplan klasik
çızgıden gelen deneme söylemınden
virginia woolfv
\ 7ermi Uygur'un, yılın edebiyat başyapıtı
1V sayılabilecek deneme kitabı "Tadı
Damağımda", içine girip de çıkılmayan,
içinde yitilen; dilin, Türkçe'nin gerçek
tadına vanldığı,
nasıl yaratılması
büyük bir
serüvense,
okunması da
büyük bir serüven
olan bir yapıt.
enememizin
hiç kuşkusuz
en usta
kalemlerinden biri
olan Nermi
Uygur'un bir
düşünce adamı
dıl ile kurduğu özgün ilişki, "Tadı
Damağımda" da yer alıyor. Uygur'un her
bir yazısı, bu kitabında da olduğu gibi,
felsefe ile şiirin büyük buluşması.
D\
Mina Urgan'ın Sımavı Udülü alan
Virginia Woolf incelemesi, edebiyat
incelemesi olarak yılın önde gelen kitaplan
arasında. Örnek bir inceleme niteliğindeki
kitapta, Mina Urgan VVbolf u hem insan,
hem yazar olarak hayranlıkla, ama
tarafsızca değerlendiriyor.
7981-87 arasındaki yazılarını "İki Yönlü
Yozlaşma"da toplayan Memet Fuat, bu
yıl Kültür Bakanlığı Ödülü'nü aldı. Ödül,
Fuat'ın kültür kişisi olarak etkinliklerinin
yanı sıra deneme ve eleştiri yazarlıgının
Türk kültür ve edebiyatına yaptığı
katkılannın da bir göstergesi.
tşrt»
1
Feridun Andaç
rhan Şaik
I Gökyay
n J!
. YeniıvÖtesi
GERÇEKÇİLİĞİN
BOYUTLARI
MEHMET
YA5IN
PCETURKA
» : > > ' • . ;.'••«••
uzaklaşmıştır. Belkı bu bıle ısteye
yapılan bir seçim; ele alınan konu ve
nesne'nin götürdüğü bir yer olarak da
tanımlanabılir.
•
Denemenin kapısını çalan kitaplar
vardır. Yani. 1980 sonrası. yani on beş
yıllık bır düzyazı (deneme!) sürecınde
dönem dönem öne çıkan. gazete
yazılannın derlenmesidir. Özellikle
1980 sonrasının polıtik ortamında çok
beiırtmek gerekir Üç kategoride ele
aldığımız deneme yazını içın; -
toplanmış yazılar \e kendi
diyalektiğıyle toplanmış yazılardan söz
ettikten sonra. önceden kitap olarak
tasarlanmış denemeleri sona
saklayarak- yukanya bakıp diyebilinz
ki çok verimlı bir yıldan söz etmek
olanaksız.
•
Bu yıl eleştiri var mı yok mu. ne kadar
Çünkü genelde edebiyatın. kültürün
sorunlan var. Alan daraldıkça sorunlar
da doğal olarak artacaktır: umulanın
tam tersine... Daha önceki bir
yazımızdan alıntılayalım:
'u
Bİ7de eleştirmen yok demck hâlâ
yatgınlığını sürdürinorsa da. sanınm
sorun eleştirinin sorunu. Bence bizde
eleştirinin sorunu öncelikle vöntem
sorunudur. Bu da "gelenek" *c
'düşünce üretme" ile doğru orantılıdır.
T jTer ne kadar türsel
I~L olarak deneme) e
girmivorsa da Onat
Kutlar'ın
"Gündemdeki Sanaîçı"
adlı kitabını da anmak
gerekli. Kutlar'ın.
edefoivatımızdaki
"dıryarü
denemeleriv>
nin ya/ınsal
özeilikJerini bu
yazılarda da görmek
olanaklı. Önsözünii
yazma} a ömrü
yetmediği
"Gündemdeki Sanatçı".
Kutiar'ın öteki dözyaa
kitaplannda olduğu gibi
sanatçı yaratıcıhğının
bir başka üriinü.
önemli bır misyonu üstlenen bu
yapıtlar. öte yandan da klasik deneme
çizgisini bozguna uğratmıştır.
Dolayısıyla gazete yazılannın. deneme
başlığında toplanarak yayımlanmasi
sürüyor. Bunlara Ali Kırca'nın Şimdi
tyi Haberleıi Vemonız. Can Dündar'ın
Edehiyata ve Siyasete Daiı; Ahmet
Ahan'ın Geceyarısı Şarkılan bu yılki
örnekler olarak göstenlebilinir.
Yalnız Ahmet <\Ttan'ın günlük
gazetede süreklı yazmasına. güncel
konulan seçmesine karşın edebı
deneme söylemını yakaladığmı
var, şu kadar var gibisınden cılız da
olsa bir tartışma vardı. Bu tür
tartışmalar aslında her ne kadar
bıktıncı da olsa, doğaldı: çünku ortada
eleştın kitabı parmakla sayılacak kadar
azdı.
Edebiyat incelemesi bu tartışmanın
kapsamına giriyordu. hiç kuşkusuz.
Benzer şekilde edebiyat ıncelemeleri
de oldukça azdı.
Tartışmaya -yıl sonu itıbanyla- nokta
koymaya niyetlenırsek şöyle
diyebilinz, eleştirmen ve eleştiri olmaz
olur mu? Var. Ama sorunlar da var.
Yazjh bir toplumsal geleneğimiz
olmadığına göre, avdınlanmadan
nasibimi/i hâlâ tam anlamıvla
almadığınıı/a göre, eleştirinin
Yöntemsel sorununun olması da çok
doğaldır."
(...)
u
Bizde eleştirmen var. Olmaz mı_.
Vapıt olduğu sürece eteştirmen de ister
istemez olacak."
"Ancak eleştirinin sorunlan var. Başta
yöntemsel sorun. O da son yıllarda
kendi özgün kimliğini buluyor. Önemli
olan yeni sorun/soru'lan gündeme
getirebilmek."
Mina Urgan'ınJ7rç//ı/tf öo//(Sim
Ödülü), AtillaÖzkınmiı nın Tanh
İçinde Turk Edebıyatı, edebiyat
incelemesi olarak yılın önde gelen
kitaplan arasında.
Urgan, bır Virginia Woolfu
rehberi>
'
oluştururken örnek bır edebiyat
incelemesi de ortaya koyuyor:
"„. Minâ Lrgan. VV'ooirun ha>atı.cinsel
sorunlan, akıl hastalıgı. kişiliği,
ölümünün yanı sıra feminizmi,
eleştirmenliği \e roman türiinde
>apmak istediklerini inceledL Lrgan
aynca, >azann başlıca eserlerini de
teker teker ele aldı."
•*Lrgan, VV'ooiru hem insan, hem yazar
olarak ha> ranlıkla, ama tarafsızca
değerlendiriyor.*'
Ozkmmlı deslanlardan 1980'lere
kadarkı edebiyatımızın serüvenını. bır
bakıma"Türk Edebiyatı Tarihi'nin
genjşbirözeti"ni yapıyor. '
•
Füsun AkatİL, Tenha Yolun Ortasmda;
Feridun Andaç da Yazınsal
Gercekçiliğin Bo> urlan adlanyla
eleştınlerını kitaplaştırdılar. Akatiı
eleştirilerini edebi değerlendirmeler
bağlamında kalarak deneme söylemine
taşıyor. Andaç ise kendini yenılemeye,
araştırmaya yönlendirmiş. Öykü ile
roman çözümlemeleri onun
anaeksenlerinden. Aynı zamanda
Andaç. bu çözümlemelerin öncesinde
"kuram" içın çıkış yollan araştınyor.
oluşturmaya çalışıyor.
Fethi Naci, Reşat Nıtri nin
Roımmctlıgrnda, romancıhğımızın
köşe taşlanndan Reşat Nuri
Güntekın'in romancılığını çok geniş
bırbaglamda, toplumsal ilişkiler
içerisinde dıdikliyor; Reşat Nuri'nin
yazar evrenını belirlıyor.
Bu bölüm sonuna iki önemli kitabı
eklemek gerekir. Biriricisi, Orhan Şaik
Gökyay'ın makalelennin birinci cildi
Eski. Yeni ve Ötesi.Gökyay'ın geçmişe
yönelık irdelemelerin yapıldığı
makalelerde kültürel ve edebi
zengmliğin tadına vanlıyor. Ikincisi
ise, Talat Tekin'ın bır kitabı: Orhon
Yuzıtlan.
Tekin kitabında, önce Orhon Yazıtlan
ile ilgili dilsel inceleme yapıyor; sonra
yazıtlara ıki biçımiyle yer veriyor.
Yazıtlann özgününden Latin harflere
çevrilmiş biçimi ile günümüz
Türkçesıyle yazılmış biçimi birlikte
yer alıyor. Araştırmacılar için bu yılın
önemli kitaplanndan biri...
•
Deneme kıtaplannın üçüncü bir
boyutundan söz ermiştik: Önceden
kitap olarak tasarlanan yapıtlar. Nermi
Uygur'un Tadı Damağımda, Tahsin
Yücei'ın Yazın. Gene Yazııı: Enb
Batur'un Mıxlernlerin Gecesi adlı
kitaplan bu yılın özgün deneme
kitaplan.
Günümüzde edebıyatın. yazının
giderek önemsizleştiği. gündem dışı
kaldığı ve de bu durumun daha da
kötüye gittiği birdönemde, günlerde,
yıllarda Tahsin Yücel'in kitabı bu
noktada bir kez daha önem kazanıyor.
Bu kıtabın içındeki denemeler daha
önce dergılerde yayımlanmışsa da
kitap önceden tasarlanmış bir deneme
kitabı.
Yücel. yazar-okur ilişkisi, yazma
ortamı-yazma sürecı vb. konulan genış
bilgisiyle denemeleştirmiş. Yazın. Gene
Yazın 'da edebiyatın altını çızen bir
yazann söyleminde. edebi denemenin
tadına vanyoruz.
Moilernlerin Gecesi de deneme
yazınında özgün bır çizgiyi sürdürmüş
olan Enis Batur'un kitap olarak kaleme
aldığı bir deneme. Belki"klasik"
denemenin sınırlannı zorluyor;
"klasik" düzyazı söylemini kırarak ve
de şiıri eklemleyerek, şiire ve adından
da anlaşılacağı üzere
t
*modernizm
r
'e
ilişkin bir^deneme" yazıyor.
Bu yılın bana göre edebiyat başyapıtı
Nermi Uygur'un Tadı Damağımda adlı
deneme kitabıydı. Kitabın alt başlığı
"Bir Okıır- Yazann Kitap Okuma
Seriiveni", ve kitabın türsel tanımı içın
de şöyle deniliyor: "Şiir-roman-deyiş-
ö> kü-anı-tarih-bilim-felsefe-gezi-
güldürü-özgecmiş-deneme ve daha
başka şeyler".
Nermi Uygur denememizin hiç
kuşkusuz ki en usta kalemlennden
biri.. kendisi bir başyapıt. Bir düşünce
kişisi olarak dil ile kurduğu özgün
ilişki Tadı Damağımda'da da yer alıyor.
Uygur'un her bir yazısı, her bir kitabı.
-bu yapıtında da olduğu gibi- felsefe
ile şiirin büyük buluşması; ve Tadı
Damağımda. o sonsuz zenginliğe,
kitap'a gönülden bıle-isteye bir selam:
"Bu kitap: çeşitli anlam-veriş
> öneltileri; bellek kazılan; sonu
gelmeyen sorular; kültür
derinleşmeleri; gizemli açılımlar;
birikmiş tatlar."
"Kitaplar bitmedikçe, kitap-üzerine
kitap da bitmez."
Tadı Damağımda. içine girip de
çıkılmayan, içinde yitilen: dılin,
Türkçe'nin gerçek tadına vanldığı;
nasıl yaratılması büyük bir serüvense.
okunması da büyük bır serüven olan
bir başyapıt.
Nermi Uygur'un yaratıcılığına sağlık...
•
Düzyazının karşı koyulamaz
çekicıliğine kapılanlardan,
önümüzdeki yıllarda yazılann
kıtaplaşmasmın yanı sıra -özellikle de
denemede- önceden kitap olarak
tasarlanmış. bır bütün olarak
düşünüimüş yapıtlar vermeleri
dılegiyle...
ODAK NOKTASI
AHMET CEM4L
Almanya 1995...
22 aralık cuma akşamı saat 23te Alman televız-
yonu SAT-1, dünyaca ünlü Alman tenıs şampiyonu
Boris Becker ile yapılan bir söyleşiyı yayımladı.
Bu söyleşide Becker, sporla ılgıli değerlendırme-
lerinin yanı sıra, karaderili (ve yanılmıyorsam Afrıka-
lı) olan kansının Almanya'da yaşadıklanna. daha doğ-
rusu her gün yaşamakta olduklarına da genış yer
verdi.
Eşinin anlattığına göre Bayan Becker'in, yalnız ba-
şına sokağa çıktığında ya da sokakta bırlıktelerken
bile, eşınden on on beş adım uzaklaştığında, alışve-
rış merkezlerındekı görevlılerden, taksı şoförlerin-
den, kısacası sokaktakı Alman'dan -sırf teninin "ya-
bancılığtndan" ötürü- hakaret görmesı ve aşağılan-
ması, artık sıradanlaşmış birdurumdu. Karaderili Ba-
yan Becker'in tek başına herhangi bir otel ya da yol-
culuk rezervasyonu yaptırabilmesı ise kımliğini ve
pasaportunu "ibraz" etmediği takdırde düşünüle-
mezdi bile...
Boris Becker'in anlattıklan, bundan altmış yH ön-
cesinın Hitler Almanyası'nda değil, fakat bugünün
Almanyası'nda, üstelik o Almanya'nın kültür ve sa-
nat merkezlerinden biri sayılan Münıh kentınde geç-
mektedır.
Ve yine Boris Becker'in anlattıklan. Hitler faşızmi-
nin Almanya'da ortaya çıkıp dal budak sarabılmesi-
nin, sonunda da Almanya ile birlikte butün Avrupa'yı
yıkıma sürüklemesinın bır rastlantı sayılamayacağı-
nı, "üstün ırk" felsefesine artık tarıhe gömüimüş gö-
züyle bakmak içın vaktın henüz çok erken olduğunu
açık seçik göstermektedir.
Bayan Becker'e teninin rengınin farklılığından ötü-
rü hakaretler yağdıran sıradan Alman ınsanının, Hıt-
ler'in toplama kamplannda ölenler ya da Solıngen'de
yakılan Türkler ıçin televizyon ekranlarında akıttığı
gözyaşlarının ya da takındığı üzuntülü ıfadelenn iç-
tenlığıne inanabılmek acaba olası ve de akılcı mıdır?
Bugünün "resmi" Alman politikası, Almanya'nın
artık ırkçılığa ve faşızme bütünüyle karşı olduğu ıma-
jını yansıtmak peşındedir. Gelgelelim Boris Becker'in
tuttuğu aynadan yansıyan, resmı Alman polıtıkasını
değıl, fakat ondan çok daha önemli bir gerçeği, sı-
radan Alman insanının günlük yaşammdakı tutumla-
nnı sergilemektedir. Ve unutulmamalıdır kı sonuçta
devletler. resmi politıkalardan değil, çatılan altınada
yaşayan sıradan insanlardan oluşur.
Bütün bunlarfa anlatılmak istenen, elbet günümüz-
de bütün Almanların bırer ırkçı ve Hitler yandaşı ol-
duklan değıldir. Gelgelelim Boris Becker'in açıklama-
larının, Alman toplumunda bellı bıreğılimın bugün de
ne denli güçlü olduğunu gösterdığıni yeterınce de-
ğerlendirmemenın de gerçekçilıkle bağdaşır bır ya-
nı yoktur. Üstelik sözünü ettiğımiz açıklamalar -yıne-
lemekte yarar göruyoruz!- Almanya'da şu ya da bu
örgütün bozguncu eylemlerini değıl, fakat doğrudan
doğruya sıradan Alman vatandaşınıh günlük yaşa-
mmdakı davranış ve değerlendırme bıçımlerini yan-
sıtmaktadır.
İnsan hakları konusunda Türkiye'ye oğretmenlik
yapması söz konusu olduğunda, bugünkü Alman-
ya'nın yalnızca Goetheyı, Schiller'ı, Hegel'ı, Tho-
mas Mann'ı ve Brecht'ı, değil, ama Hıtler'ı, Ausch-
witz'\Bergen-Bellsen'i, Dachau'yu veSolıngen'i de
yaratmış olduğunu unutmamakta yarar vardır.
Bu arada, Türk halkına hep "geleneksel" Türk-Al-
man dostluğundan dem vuranların, Almanya'nın
geçmiş yıllarda Türkiye'ye dostluk yüzunü gosterır-
ken çevresindeki devletterı "Sen de Türk vatandaş-
lan için vize zonınluluğu getır" diye sıkıştırmış olma-
sını bu " geleneksel" dostlukla nasıl bağdaştırdıkla-
nnı merak etmekte de yarar vardır
Ve yanıtının merak uyandırması gereken bir soru
da hiç kuşkusuz şudur:
Yakın geçmişte kımi Türk aydınları Alman dergile-
rinde Türkiye'nin insan haklarına ve özgürluklerıne
ilişkin sorunlannı tartışırken bırakın Türklerı, dünya-
ca ünlü bir Alman sporcunun karaderili karısına bile
yaşama hakkı tanımak istemeyen bir Almanya'da
acaba nasıl bir özgürlük güvencesı bulabılmışlerdir.
Kanımca bu aydınların durumu, hep alay ve eleş-
tiri konusu yapılan Tanzımat "münevverlerinin" du-
rumundan ne yazık ki çok daha vahimdir.
Çünkü Tanzimat aydınlan. hiç olmazsa geçmışın-
de Büyük Fransız Ihtilali gibi dev bır özgürlük hare-
ketini banndıran bir ulusu kendi tarihıyle fazla öz-
deşleştırme gıbı bir yanılgıya düşmüşlerdi. Oysa Al-
man dergilerinde Türkiye'nin insan hakları sorunlan
için "merci" arayanlar, esın kaynaklannı acaba o top-
lumun yakın geçmişındeki hangı gerçeklerde bul-
muşlardır? Hıtler'de mı, Auschvvıtz'de mı, Solın-
gen'de mı, yoksa kültür ve sanat merkezı Münıh'in,
insanları sırf ten renginden ötürü aşağılayan bugün-
kü gerçeklerinde mı?
Türkiye'nin bugün insan haklan ve özgürlükler bağ-
lamında birtakım sorunlan olduğu kuşkusuzdur Ama
aynı Türkiye, bu sorunların çözümlenebilmesi ıçin
gerekli hoşgörü ortamının temellerini. ırkçılığın göl-
gesinden henüz kurtulamamış ülkelerden ıthal çö-
zümleraramasınagerekkalmaksızın,Mevlana'lann,
Yunus Emre'lerin, Hacı Bektaş Velilenn insan sev-
gisınden örülme atmosferıyle dolu kendi geçmişın-
de rahatlıkla bulabilir.
Onat KutJarı anma haftası
Kültür Ser\isi - Darüşşafaka Lısesı Kültür Sanat
Etkinliklerı Komısyonu. Onat Kutlar'ı anma haftası
düzenledi. 26 aralık - 28 aralık tanhlen ara.sinda
gerçekleştirılen etkinlıklerkapsamında Onat Kutlar'ın
şiir \e mektuplanndan derlenmış dınletı. Dursun
Ozden'le 'Karacaoğlan'dan Sinematek'e Onat Kutlar'
söyleşisı gerçekleştınldı. Öğrencıler aynca Onat
Kutlar'ın siırleri. öykülen ve Dursun Özden'in Onat
Kutlar içın yazdığı şıirlerden bir derleme>le birlikte bır
de piyes oynadılar. Etkınliklerçerçevesinde bugün
16.15 - 18.00 saatleri arasında "Hazal" fılmi
göstenlecek.
Namık Kemal Tekindağ'da anıldı
TEKİRDAĞ (AA)- Vatan ve Hurriyet şjın Namık
Kemal, 155. doğum yıldönümünde doğum yerı olan
Tekirdağ'da anıldı Tekırdağ'dakı anma törenlerıne
ünlü şairin Namık Kemal Parkı'ndakı anıtına
çelenklerin konulması ve saygı duruşuyla başlandı
Namık Kemal Evı'nde yapılan törende ise şaınn
yapıtlan ile hakkında yazılanlan ıçereıı kitap. gazete
ve fotoğrafların yer aldığı bir sergı açıldı. Kartraınanlık
türkülen ve marşlann söylendiğı tören. öğrencılerın
Namık Kemal'in vazdığı "Vatan Yahut Sılıstre' adlı
piyesi sahnelemelenyle sona erdi.
Gençlik Kitabevi'nde söyleşiler
Kültür Servisi- Kadıkoy Gençlik Kitabevi'nde
düzenlenen söyleşiler kapsamında bugün saat 15.00'te
'Çağtn Bunalımından Kurtulma Yönteınleri"
konusunda psikiyatrist doktor Onal Yürekli'nin
katılacağı bır >öyleşi geıçekle^tirilecek. Cumartcsı
günü saat 15.00'te ise DİSK Genel Sekreteri Mehmet
Atay 'Demokratıkleşme \e Örgütlenme Sürecınde
Türkiye' konulu birsöyleşiye katılacak.