02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 ARALIK 1995 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA KULTUR 15 Düzyazmm karşı koyulamaz çeldciBğî ATİLLA BtRKİY E 1995 yılındada önceki yıllarda olduğu gibi deneme, eleştiri. edebiyat incelemesi türündeki kitaplann yayını oldukça azdı. Okurun da çok fazla ilgisi olduğu, hatta aydın kesımin bıle bu tûrlere çok fazla ilgisi olduğu söylenemez. llginın "az"lığı, ıster istemez yayının da "aziığını. giderek üretimın de "az"lığını getiriyor. Bu türlerde kitap yayımlayanlann önde gelenı Yapı Kredi Yayınlan Bu yayıne\inın yayın politikası umantn önümüzdeki yıllarda da sürer. • Bır yıl değerlendirmesinde bazı eksikJerin olması doğaldır. tster istemez öne çıkanlan ele aimak durumunda kalırsınız. Bu yıl da öne çıkan lema", yazılann kitaplaşmasıydı Kı, bizim deneme yazınımızda bu çok yaygın bır eğitım. Önceden "tasarianmış" deneme kıtabı oldukça azdır, yayın olan, daha önce yayımlanmış başka başka bağlamlardakı kaleme alınmış denemelenn kıtaplaştınlmasıdır. Kuşkusuz bu tür kıtaplar -özellikle daha önceki yıllarda yazılan ve hemen bulunamayacak yazılann kitaplaşması- edebiv at ıçin büyük bir işlev taşır. Yani yazılann kıtaplaştınimast da deneme yazınına büyük bır katkıdır. Onceden kitap olarak tasarlanmış deneme kitaplan. denemecıliğin bir başka boyutunu gosterir. Tadı başkadır; Salâh Birsel böylesine yapıtlan (öznel) bir "tarih" yazarcasına vermiştir. Bu yılkı kıtaplar arasında böylesine birkaç kitaptan da söz etmek olanaklı. • Yazılannı kitaplaştıranlann başında bu >ıl da EnisBaturgelıyor. Enis Batur'un peş peşe üç deneme kitabı. AlternatıJAydm. Saatsiz MaarifTakvimi, EIBabil Yazdan yay\m\mdı. Batur kuşkusuz ki, günümüz deneme yazınının en üretken kalemı. Aym zamanda edebı denemenin yelpazesini açarak özgün konularla, temalarla arkadaşlık yapan bır denemeci. • Memet Fuat'ın 1981 - I987yıllan arasında yazdığı yazılan Iki Yönlü Yozlaşma adıyla yayımlandı: edebıyatın. özellikle de şiirin sorunlannı irdelediği yazılar bunlar. Tartışmalar, değinıler. Fuat'ın yalın deneme söylemiyle kaleme alınmış. Bu yıl Memet Fuat'a Kültür Bakanlığ) Ödülü verildi. Kuşkusuz bu ödûl. onun kültür kişisı olarak etkinlıklerinin yanı sıra deneme ve eleştiri yazarlıgının Türk kültür ve edebiyatına yapnğı katkılannın da birgöstergesı. Yine eleştirel denemelerini kitaplaştıran bir başka yazar da Oğuz Demiralp: Okuma Defteri. Demıralp yazma alanını eleştınden edebiyat sosyolojisine kadar genışletıyor. Benzer bır kitap Nurdan Gürbilek'in Yer Degiştırvn Golge. daha çok roman sosyolojisi ve bır aydınlatma çabası. Füsun Akatlı'nın felsefı denemeleri "Pusulamı: Felsefe" adıyla kıtaplaştı. Daha önce yayımlanmış yazılannı kitaplaştıran Ahmet Oktav'ın Irtsan Yazar Kitap. Ataol Behranıoğlu'nun Şiirin Dili-AnaJil. Mehmet Yaşın'ın Poetıırka ad\ı kitaplan da bu yılın verimleri. Oktay'ın herzamankı sorgulayaa'sorun/irdeleyen yazılan; Behramoğlu'nun 80'Iere uzanan bır zaman dılimınde yazdıklan Poeturka ise. Mehmet Yaşın'ın, Adam Sanat dergisinde yayımlanan "polemik* yazılan. 80 sonrasının şıirıne yönelık sorgulayıcı, kavgacı ve biraz da "hırçın* bır söylemle kaleme aldığı yazılar yer alıyor. Eski bir deyişi yenıden gündeme getiriyor. tt şairler kavga eder". Bir başka yazılann toplandığı kitap ise Ömer Madra'nın Rûzgâra Karşı adlı son on beş yılda yazdıklanndan yaptığı bır seçme. Madra da kendıne özgü söylemiyle deneme yelpazesini konu olarak oldukça genışletıyor. Her ne kadar türsel olarak deneme'ye gırmıyorsa da Onat Kutlar'ın sanatçı portrelerini yazdığı Giindemdeh Sanatçı adlı kıtabını da bu bölümde anmak gerekiyor. Kutlar'ın edebiy atı mızdaki "duyarü denemelerTnın yazınsal özellıklerini bu yazılarda da görmek olanaklı. Önsöz'ünü yazmaya ömrü yetmediğı Gündemdeki Sanatçı. Kutlar'ın ötekı düzyazı kitaplannda olduğu gibi sanatçı yaratıcılıâın bir başka ürünü. " • Derlenen denemelenn >a da yazılann oluşturduğu bir başka tür vardtr kı bu da yazılann kendi dıyalektiği ıçınde kitap'a ulaşılmasıdır. Önceden kitap olarak tasarlanmamış ya da bılinç altında tasarianmış bır yazı serüveninin kitaplaşması şeklinde ortaya çıkar. Kuşkusuz deneme yazan yayımladıklannı bir deneme mantığıyla (bu konu. tema. söylem. vb.). gızlı \e estetik bir yöntemsellik içinde kitaplaşır. En belirgin örneği Memet Fuat ile Enıs Batur'un kıtaplandır. Ne var kı. bir de yazılanlann dıyalektiği. kendiliğinden bır kitap aşamasına gelmıştır. Özdemir İnce'nin Çıle Töreııleri, Hasan Büknt Kahraman'ın Sanahal Gerçeklikler, Olgular ve Ötelen ile Okfay Taftah'nın Medva Çağtnda Düşünce başlıkh yapıtlan bu kategoriye girer Ince. eleştirel denemelerini topladığı kıtapta. vazın ile yaşamın bütünlüğüne. karşılıklı ılışkİMne girerken öte yandan. yazar kimliğıyle toplumsal ve politık sorunlara yöneliyor. Kahraman, plastik sanatlann estetıksel çözümlemesine ve kuram'a ilışkin göndermelerle bağlantılar kurarken; Taftalı da günümüzün düşünce sürecini yakalama. dahası anlamlandırmaya (değerlendirmeye) yönelmiştir. Her iki yazann deneme kitaplan klasik çızgıden gelen deneme söylemınden virginia woolfv \ 7ermi Uygur'un, yılın edebiyat başyapıtı 1V sayılabilecek deneme kitabı "Tadı Damağımda", içine girip de çıkılmayan, içinde yitilen; dilin, Türkçe'nin gerçek tadına vanldığı, nasıl yaratılması büyük bir serüvense, okunması da büyük bir serüven olan bir yapıt. enememizin hiç kuşkusuz en usta kalemlerinden biri olan Nermi Uygur'un bir düşünce adamı dıl ile kurduğu özgün ilişki, "Tadı Damağımda" da yer alıyor. Uygur'un her bir yazısı, bu kitabında da olduğu gibi, felsefe ile şiirin büyük buluşması. D\ Mina Urgan'ın Sımavı Udülü alan Virginia Woolf incelemesi, edebiyat incelemesi olarak yılın önde gelen kitaplan arasında. Örnek bir inceleme niteliğindeki kitapta, Mina Urgan VVbolf u hem insan, hem yazar olarak hayranlıkla, ama tarafsızca değerlendiriyor. 7981-87 arasındaki yazılarını "İki Yönlü Yozlaşma"da toplayan Memet Fuat, bu yıl Kültür Bakanlığı Ödülü'nü aldı. Ödül, Fuat'ın kültür kişisi olarak etkinliklerinin yanı sıra deneme ve eleştiri yazarlıgının Türk kültür ve edebiyatına yaptığı katkılannın da bir göstergesi. tşrt» 1 Feridun Andaç rhan Şaik I Gökyay n J! . YeniıvÖtesi GERÇEKÇİLİĞİN BOYUTLARI MEHMET YA5IN PCETURKA » : > > ' • . ;.'••«•• uzaklaşmıştır. Belkı bu bıle ısteye yapılan bir seçim; ele alınan konu ve nesne'nin götürdüğü bir yer olarak da tanımlanabılir. • Denemenin kapısını çalan kitaplar vardır. Yani. 1980 sonrası. yani on beş yıllık bır düzyazı (deneme!) sürecınde dönem dönem öne çıkan. gazete yazılannın derlenmesidir. Özellikle 1980 sonrasının polıtik ortamında çok beiırtmek gerekir Üç kategoride ele aldığımız deneme yazını içın; - toplanmış yazılar \e kendi diyalektiğıyle toplanmış yazılardan söz ettikten sonra. önceden kitap olarak tasarlanmış denemeleri sona saklayarak- yukanya bakıp diyebilinz ki çok verimlı bir yıldan söz etmek olanaksız. • Bu yıl eleştiri var mı yok mu. ne kadar Çünkü genelde edebiyatın. kültürün sorunlan var. Alan daraldıkça sorunlar da doğal olarak artacaktır: umulanın tam tersine... Daha önceki bir yazımızdan alıntılayalım: 'u Bİ7de eleştirmen yok demck hâlâ yatgınlığını sürdürinorsa da. sanınm sorun eleştirinin sorunu. Bence bizde eleştirinin sorunu öncelikle vöntem sorunudur. Bu da "gelenek" *c 'düşünce üretme" ile doğru orantılıdır. T jTer ne kadar türsel I~L olarak deneme) e girmivorsa da Onat Kutlar'ın "Gündemdeki Sanaîçı" adlı kitabını da anmak gerekli. Kutlar'ın. edefoivatımızdaki "dıryarü denemeleriv> nin ya/ınsal özeilikJerini bu yazılarda da görmek olanaklı. Önsözünii yazma} a ömrü yetmediği "Gündemdeki Sanatçı". Kutiar'ın öteki dözyaa kitaplannda olduğu gibi sanatçı yaratıcıhğının bir başka üriinü. önemli bır misyonu üstlenen bu yapıtlar. öte yandan da klasik deneme çizgisini bozguna uğratmıştır. Dolayısıyla gazete yazılannın. deneme başlığında toplanarak yayımlanmasi sürüyor. Bunlara Ali Kırca'nın Şimdi tyi Haberleıi Vemonız. Can Dündar'ın Edehiyata ve Siyasete Daiı; Ahmet Ahan'ın Geceyarısı Şarkılan bu yılki örnekler olarak göstenlebilinir. Yalnız Ahmet <\Ttan'ın günlük gazetede süreklı yazmasına. güncel konulan seçmesine karşın edebı deneme söylemını yakaladığmı var, şu kadar var gibisınden cılız da olsa bir tartışma vardı. Bu tür tartışmalar aslında her ne kadar bıktıncı da olsa, doğaldı: çünku ortada eleştın kitabı parmakla sayılacak kadar azdı. Edebiyat incelemesi bu tartışmanın kapsamına giriyordu. hiç kuşkusuz. Benzer şekilde edebiyat ıncelemeleri de oldukça azdı. Tartışmaya -yıl sonu itıbanyla- nokta koymaya niyetlenırsek şöyle diyebilinz, eleştirmen ve eleştiri olmaz olur mu? Var. Ama sorunlar da var. Yazjh bir toplumsal geleneğimiz olmadığına göre, avdınlanmadan nasibimi/i hâlâ tam anlamıvla almadığınıı/a göre, eleştirinin Yöntemsel sorununun olması da çok doğaldır." (...) u Bizde eleştirmen var. Olmaz mı_. Vapıt olduğu sürece eteştirmen de ister istemez olacak." "Ancak eleştirinin sorunlan var. Başta yöntemsel sorun. O da son yıllarda kendi özgün kimliğini buluyor. Önemli olan yeni sorun/soru'lan gündeme getirebilmek." Mina Urgan'ınJ7rç//ı/tf öo//(Sim Ödülü), AtillaÖzkınmiı nın Tanh İçinde Turk Edebıyatı, edebiyat incelemesi olarak yılın önde gelen kitaplan arasında. Urgan, bır Virginia Woolfu rehberi> ' oluştururken örnek bır edebiyat incelemesi de ortaya koyuyor: "„. Minâ Lrgan. VV'ooirun ha>atı.cinsel sorunlan, akıl hastalıgı. kişiliği, ölümünün yanı sıra feminizmi, eleştirmenliği \e roman türiinde >apmak istediklerini inceledL Lrgan aynca, >azann başlıca eserlerini de teker teker ele aldı." •*Lrgan, VV'ooiru hem insan, hem yazar olarak ha> ranlıkla, ama tarafsızca değerlendiriyor.*' Ozkmmlı deslanlardan 1980'lere kadarkı edebiyatımızın serüvenını. bır bakıma"Türk Edebiyatı Tarihi'nin genjşbirözeti"ni yapıyor. ' • Füsun AkatİL, Tenha Yolun Ortasmda; Feridun Andaç da Yazınsal Gercekçiliğin Bo> urlan adlanyla eleştınlerını kitaplaştırdılar. Akatiı eleştirilerini edebi değerlendirmeler bağlamında kalarak deneme söylemine taşıyor. Andaç ise kendini yenılemeye, araştırmaya yönlendirmiş. Öykü ile roman çözümlemeleri onun anaeksenlerinden. Aynı zamanda Andaç. bu çözümlemelerin öncesinde "kuram" içın çıkış yollan araştınyor. oluşturmaya çalışıyor. Fethi Naci, Reşat Nıtri nin Roımmctlıgrnda, romancıhğımızın köşe taşlanndan Reşat Nuri Güntekın'in romancılığını çok geniş bırbaglamda, toplumsal ilişkiler içerisinde dıdikliyor; Reşat Nuri'nin yazar evrenını belirlıyor. Bu bölüm sonuna iki önemli kitabı eklemek gerekir. Biriricisi, Orhan Şaik Gökyay'ın makalelennin birinci cildi Eski. Yeni ve Ötesi.Gökyay'ın geçmişe yönelık irdelemelerin yapıldığı makalelerde kültürel ve edebi zengmliğin tadına vanlıyor. Ikincisi ise, Talat Tekin'ın bır kitabı: Orhon Yuzıtlan. Tekin kitabında, önce Orhon Yazıtlan ile ilgili dilsel inceleme yapıyor; sonra yazıtlara ıki biçımiyle yer veriyor. Yazıtlann özgününden Latin harflere çevrilmiş biçimi ile günümüz Türkçesıyle yazılmış biçimi birlikte yer alıyor. Araştırmacılar için bu yılın önemli kitaplanndan biri... • Deneme kıtaplannın üçüncü bir boyutundan söz ermiştik: Önceden kitap olarak tasarlanan yapıtlar. Nermi Uygur'un Tadı Damağımda, Tahsin Yücei'ın Yazın. Gene Yazııı: Enb Batur'un Mıxlernlerin Gecesi adlı kitaplan bu yılın özgün deneme kitaplan. Günümüzde edebıyatın. yazının giderek önemsizleştiği. gündem dışı kaldığı ve de bu durumun daha da kötüye gittiği birdönemde, günlerde, yıllarda Tahsin Yücel'in kitabı bu noktada bir kez daha önem kazanıyor. Bu kıtabın içındeki denemeler daha önce dergılerde yayımlanmışsa da kitap önceden tasarlanmış bir deneme kitabı. Yücel. yazar-okur ilişkisi, yazma ortamı-yazma sürecı vb. konulan genış bilgisiyle denemeleştirmiş. Yazın. Gene Yazın 'da edebiyatın altını çızen bir yazann söyleminde. edebi denemenin tadına vanyoruz. Moilernlerin Gecesi de deneme yazınında özgün bır çizgiyi sürdürmüş olan Enis Batur'un kitap olarak kaleme aldığı bir deneme. Belki"klasik" denemenin sınırlannı zorluyor; "klasik" düzyazı söylemini kırarak ve de şiıri eklemleyerek, şiire ve adından da anlaşılacağı üzere t *modernizm r 'e ilişkin bir^deneme" yazıyor. Bu yılın bana göre edebiyat başyapıtı Nermi Uygur'un Tadı Damağımda adlı deneme kitabıydı. Kitabın alt başlığı "Bir Okıır- Yazann Kitap Okuma Seriiveni", ve kitabın türsel tanımı içın de şöyle deniliyor: "Şiir-roman-deyiş- ö> kü-anı-tarih-bilim-felsefe-gezi- güldürü-özgecmiş-deneme ve daha başka şeyler". Nermi Uygur denememizin hiç kuşkusuz ki en usta kalemlennden biri.. kendisi bir başyapıt. Bir düşünce kişisi olarak dil ile kurduğu özgün ilişki Tadı Damağımda'da da yer alıyor. Uygur'un her bir yazısı, her bir kitabı. -bu yapıtında da olduğu gibi- felsefe ile şiirin büyük buluşması; ve Tadı Damağımda. o sonsuz zenginliğe, kitap'a gönülden bıle-isteye bir selam: "Bu kitap: çeşitli anlam-veriş > öneltileri; bellek kazılan; sonu gelmeyen sorular; kültür derinleşmeleri; gizemli açılımlar; birikmiş tatlar." "Kitaplar bitmedikçe, kitap-üzerine kitap da bitmez." Tadı Damağımda. içine girip de çıkılmayan, içinde yitilen: dılin, Türkçe'nin gerçek tadına vanldığı; nasıl yaratılması büyük bir serüvense. okunması da büyük bır serüven olan bir başyapıt. Nermi Uygur'un yaratıcılığına sağlık... • Düzyazının karşı koyulamaz çekicıliğine kapılanlardan, önümüzdeki yıllarda yazılann kıtaplaşmasmın yanı sıra -özellikle de denemede- önceden kitap olarak tasarlanmış. bır bütün olarak düşünüimüş yapıtlar vermeleri dılegiyle... ODAK NOKTASI AHMET CEM4L Almanya 1995... 22 aralık cuma akşamı saat 23te Alman televız- yonu SAT-1, dünyaca ünlü Alman tenıs şampiyonu Boris Becker ile yapılan bir söyleşiyı yayımladı. Bu söyleşide Becker, sporla ılgıli değerlendırme- lerinin yanı sıra, karaderili (ve yanılmıyorsam Afrıka- lı) olan kansının Almanya'da yaşadıklanna. daha doğ- rusu her gün yaşamakta olduklarına da genış yer verdi. Eşinin anlattığına göre Bayan Becker'in, yalnız ba- şına sokağa çıktığında ya da sokakta bırlıktelerken bile, eşınden on on beş adım uzaklaştığında, alışve- rış merkezlerındekı görevlılerden, taksı şoförlerin- den, kısacası sokaktakı Alman'dan -sırf teninin "ya- bancılığtndan" ötürü- hakaret görmesı ve aşağılan- ması, artık sıradanlaşmış birdurumdu. Karaderili Ba- yan Becker'in tek başına herhangi bir otel ya da yol- culuk rezervasyonu yaptırabilmesı ise kımliğini ve pasaportunu "ibraz" etmediği takdırde düşünüle- mezdi bile... Boris Becker'in anlattıklan, bundan altmış yH ön- cesinın Hitler Almanyası'nda değil, fakat bugünün Almanyası'nda, üstelik o Almanya'nın kültür ve sa- nat merkezlerinden biri sayılan Münıh kentınde geç- mektedır. Ve yine Boris Becker'in anlattıklan. Hitler faşızmi- nin Almanya'da ortaya çıkıp dal budak sarabılmesi- nin, sonunda da Almanya ile birlikte butün Avrupa'yı yıkıma sürüklemesinın bır rastlantı sayılamayacağı- nı, "üstün ırk" felsefesine artık tarıhe gömüimüş gö- züyle bakmak içın vaktın henüz çok erken olduğunu açık seçik göstermektedir. Bayan Becker'e teninin rengınin farklılığından ötü- rü hakaretler yağdıran sıradan Alman ınsanının, Hıt- ler'in toplama kamplannda ölenler ya da Solıngen'de yakılan Türkler ıçin televizyon ekranlarında akıttığı gözyaşlarının ya da takındığı üzuntülü ıfadelenn iç- tenlığıne inanabılmek acaba olası ve de akılcı mıdır? Bugünün "resmi" Alman politikası, Almanya'nın artık ırkçılığa ve faşızme bütünüyle karşı olduğu ıma- jını yansıtmak peşındedir. Gelgelelim Boris Becker'in tuttuğu aynadan yansıyan, resmı Alman polıtıkasını değıl, fakat ondan çok daha önemli bir gerçeği, sı- radan Alman insanının günlük yaşammdakı tutumla- nnı sergilemektedir. Ve unutulmamalıdır kı sonuçta devletler. resmi politıkalardan değil, çatılan altınada yaşayan sıradan insanlardan oluşur. Bütün bunlarfa anlatılmak istenen, elbet günümüz- de bütün Almanların bırer ırkçı ve Hitler yandaşı ol- duklan değıldir. Gelgelelim Boris Becker'in açıklama- larının, Alman toplumunda bellı bıreğılimın bugün de ne denli güçlü olduğunu gösterdığıni yeterınce de- ğerlendirmemenın de gerçekçilıkle bağdaşır bır ya- nı yoktur. Üstelik sözünü ettiğımiz açıklamalar -yıne- lemekte yarar göruyoruz!- Almanya'da şu ya da bu örgütün bozguncu eylemlerini değıl, fakat doğrudan doğruya sıradan Alman vatandaşınıh günlük yaşa- mmdakı davranış ve değerlendırme bıçımlerini yan- sıtmaktadır. İnsan hakları konusunda Türkiye'ye oğretmenlik yapması söz konusu olduğunda, bugünkü Alman- ya'nın yalnızca Goetheyı, Schiller'ı, Hegel'ı, Tho- mas Mann'ı ve Brecht'ı, değil, ama Hıtler'ı, Ausch- witz'\Bergen-Bellsen'i, Dachau'yu veSolıngen'i de yaratmış olduğunu unutmamakta yarar vardır. Bu arada, Türk halkına hep "geleneksel" Türk-Al- man dostluğundan dem vuranların, Almanya'nın geçmiş yıllarda Türkiye'ye dostluk yüzunü gosterır- ken çevresindeki devletterı "Sen de Türk vatandaş- lan için vize zonınluluğu getır" diye sıkıştırmış olma- sını bu " geleneksel" dostlukla nasıl bağdaştırdıkla- nnı merak etmekte de yarar vardır Ve yanıtının merak uyandırması gereken bir soru da hiç kuşkusuz şudur: Yakın geçmişte kımi Türk aydınları Alman dergile- rinde Türkiye'nin insan haklarına ve özgürluklerıne ilişkin sorunlannı tartışırken bırakın Türklerı, dünya- ca ünlü bir Alman sporcunun karaderili karısına bile yaşama hakkı tanımak istemeyen bir Almanya'da acaba nasıl bir özgürlük güvencesı bulabılmışlerdir. Kanımca bu aydınların durumu, hep alay ve eleş- tiri konusu yapılan Tanzımat "münevverlerinin" du- rumundan ne yazık ki çok daha vahimdir. Çünkü Tanzimat aydınlan. hiç olmazsa geçmışın- de Büyük Fransız Ihtilali gibi dev bır özgürlük hare- ketini banndıran bir ulusu kendi tarihıyle fazla öz- deşleştırme gıbı bir yanılgıya düşmüşlerdi. Oysa Al- man dergilerinde Türkiye'nin insan hakları sorunlan için "merci" arayanlar, esın kaynaklannı acaba o top- lumun yakın geçmişındeki hangı gerçeklerde bul- muşlardır? Hıtler'de mı, Auschvvıtz'de mı, Solın- gen'de mı, yoksa kültür ve sanat merkezı Münıh'in, insanları sırf ten renginden ötürü aşağılayan bugün- kü gerçeklerinde mı? Türkiye'nin bugün insan haklan ve özgürlükler bağ- lamında birtakım sorunlan olduğu kuşkusuzdur Ama aynı Türkiye, bu sorunların çözümlenebilmesi ıçin gerekli hoşgörü ortamının temellerini. ırkçılığın göl- gesinden henüz kurtulamamış ülkelerden ıthal çö- zümleraramasınagerekkalmaksızın,Mevlana'lann, Yunus Emre'lerin, Hacı Bektaş Velilenn insan sev- gisınden örülme atmosferıyle dolu kendi geçmişın- de rahatlıkla bulabilir. Onat KutJarı anma haftası Kültür Ser\isi - Darüşşafaka Lısesı Kültür Sanat Etkinliklerı Komısyonu. Onat Kutlar'ı anma haftası düzenledi. 26 aralık - 28 aralık tanhlen ara.sinda gerçekleştirılen etkinlıklerkapsamında Onat Kutlar'ın şiir \e mektuplanndan derlenmış dınletı. Dursun Ozden'le 'Karacaoğlan'dan Sinematek'e Onat Kutlar' söyleşisı gerçekleştınldı. Öğrencıler aynca Onat Kutlar'ın siırleri. öykülen ve Dursun Özden'in Onat Kutlar içın yazdığı şıirlerden bir derleme>le birlikte bır de piyes oynadılar. Etkınliklerçerçevesinde bugün 16.15 - 18.00 saatleri arasında "Hazal" fılmi göstenlecek. Namık Kemal Tekindağ'da anıldı TEKİRDAĞ (AA)- Vatan ve Hurriyet şjın Namık Kemal, 155. doğum yıldönümünde doğum yerı olan Tekirdağ'da anıldı Tekırdağ'dakı anma törenlerıne ünlü şairin Namık Kemal Parkı'ndakı anıtına çelenklerin konulması ve saygı duruşuyla başlandı Namık Kemal Evı'nde yapılan törende ise şaınn yapıtlan ile hakkında yazılanlan ıçereıı kitap. gazete ve fotoğrafların yer aldığı bir sergı açıldı. Kartraınanlık türkülen ve marşlann söylendiğı tören. öğrencılerın Namık Kemal'in vazdığı "Vatan Yahut Sılıstre' adlı piyesi sahnelemelenyle sona erdi. Gençlik Kitabevi'nde söyleşiler Kültür Servisi- Kadıkoy Gençlik Kitabevi'nde düzenlenen söyleşiler kapsamında bugün saat 15.00'te 'Çağtn Bunalımından Kurtulma Yönteınleri" konusunda psikiyatrist doktor Onal Yürekli'nin katılacağı bır >öyleşi geıçekle^tirilecek. Cumartcsı günü saat 15.00'te ise DİSK Genel Sekreteri Mehmet Atay 'Demokratıkleşme \e Örgütlenme Sürecınde Türkiye' konulu birsöyleşiye katılacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle