Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 28 ARALIK 1995 PERŞEMBE
12 DIZIIAZI
REFAH PARTİSI NASIL IKTIDAR ALTERNATİFİ OLDU? (2)
Devlettarikatçılamteslim• Merkez sağ partilerin desteği
ile ülke düzeyinde ekonomik,
sıyasal ve sosyal
örgütlenmelerini tamamlayan
dinci-tarikatçı gruplar,
yurtdışından gelen paralaria
yoksul insanları satın almaya
ve amaçları doğrultusunda
kullanmaya başladılar. Yazılı
basın ve özel TV'lerin bir
kısmı da çıkar karşılığı bu
grupların borazanlığını
yaptılar.
• Sağ iktidarlann desteğiyle,
devlet kadrolarındaki
Atatürkçü bürokratların yerini;
dinci-tarikatçı vali, genel
müdürler, daire başkanları,
emniyet müdürleri ve okul
yöneticileri aldı. Üniversiteleri
ele geçiren şeriatçı öğretim
üyeleri, Atatürk'le ilgılı tüm
gerçeklerı altüst edip ağulu
yalanlarla körpe beyinleri
doldurmaya çalışıyorlar.
ATİLLA ÖZTÜRK
A raftırmacı- Yazar
1980'de yönetıme el koyan generalle-
nn ilk ıcraatı, Türkiye'de mevcut sıyası
partıleri kapatmak oldu. Bu uygulama.
TC ile aynı yaşta olan merkez soldakı
CHP \e çok partili sistemin \e liberal
düşüncenin yaratıcısı olan AP'deki sıya-
si birikımin parçalanmasına ve dağılma-
sına neden oldu.
Radikal sol roplumun gündeminden
çıkarken. MSP ve MHP"nın oluşturdu-
ğu radikal sağ ıse 12 Evlül yönetımının
sağladıgı devlet desteği ile güçlenmış
olarak çıktı.
Merkez sağ ve solda kurulan ve kol-
tuk kavgasından dolayı birleşemeyen si-
yası partilerin. ekonomik gelişmeyi sag-
layacak ve halkın refah seviyesini yük-
seltecek programlar yapacakları yerde.
birbirinı karalamak suretıyle oy potansi-
yelını yükseltmeye yönelmeleri, Türki-
ye'de ıstikrarsızlıga neden olmaktadır.
Bu istikrarsız siyasi ortam ve kötüleşen
ekonomik durum. dığerpartilerden um-
dugunu bulamayan köy kimlığı ile bü-
yük şehırlerin varoşlannda yapılan ya-
şam mücadelesıni veren yoksul ve dınci
insanlan "adildüzen"\aateden RP'ye
yöneltti. Bu. olayın göriinen siyasi ve
ekonomik yönüdü'r.
Yoksullasanların açmazı
1983'teANAP'ıniktidaragelmesiyle,
"devlet-şirket" önderliğinde. altyapı ve
yasal bazdan yoksun pivasa ekonomisi-
nin uygulamaİanyla memur. işçi ve köy-
lüden oluşan orta tabaka yoksullaştı-
nldı. Uygulanan şeriatçı eğitım \e köşe
dönme ekonomisı sonucu ınsanlann
ekonomik. kültürel ve sosyal durumu her
yıl genledi ve ınsanlar ekmege muhtaç
hale getirildi. Kendilerine refah vaat e-
den merkez sag ve sol partilerden umu-
dunu kesen insanlar. kurtuluş yolunu
dinci-tarikatçı gruplara sığınmak ve
bunlardan destek almada buldular.
Merkez sag partilerin desteği ile ülke
düzeyıne yayılan çeşitlı tarikatlann ön-
derliğinde ekonomik. siyasal ve sosyal
örgütlenmelerini tamamlayan dinci-tari-
katçı gruplar, Suudi Arabistan. tran ve
Almanya'dan gelen paralar ile yoksul ın-
sanları satın almaya ve amaçlan doğrul-
tusunda kullanmaya başladılar
Yazılı basın ve özel TVlerin bir kıs-
mı menfaat karşılığı dinci tarikatçı grup-
lann borazanlığını rahatlıkla yapabil-
mektedir Fethullah Gülen'le yapılan
röportajlar. Atatürk \e laıklik konusun-
da yazılan gerçek dışı yazılar. ikincı
cumhuriyetçilik savlan ve en son atv'de-
ki Atatürk aleyhine. Said-i Nursi'yi
göklere çıkaran program bunun en can-
lı örneğidir.
üniversiteye şeriat damgası
lktidardaki partilerin desteği ile üni-
versitelere yerleştinlen ve bir kısmı rek-
tör ve dekan yaptınlan şeriatçı öğretim
üyeleri, Atatürkdönemi ve Kurtuluş Sa-
\aşı'yla ılgilı tüm gerçekleri altüst edip
ağulu yalanlarla körpe akıllan doldur-
maya çalışmaktadırlar. Gumhurbaşkanı
tarafından atanan YÖK Başkanı. rektör
vedekanlannözellikledinci-tankatçı ve
ülkücülerden seçilmesi, bir tesadüften
ziyade. sağlanan planlı ve programlı bir
Refah Partisi'nin yükselişinde, militan gibi çalışan kadınların da çok büyük payı var.
Necmettin Erbakan, seçimlerden sonra düzenlediği basın toplantısında.
destektir. Bunusaölayan kımdir? Tabii kı
merkez sagdaki ÂNAP ve DYP"dir. Bu
şeriatçı kadrolar kimler için çalışıyor?
Kendılerini yönetıme getiren merkez
sağdaki partıîer içın değıl. RP için çalış-
maktadırlar.
RP: Suudi Arabistan. İran ve Alman-
ya'dan transfer ettıkleri milyoniarca do-
İar ve markı kullansa dahi bu desteği sağ-
layamaz. Kısacası yaşanan. "laikcum-
huriyeti devlet destekli yıkma hare-
ketP'dir.
Din okullannda eğitilen ögrencilerin
sosyal yapısı incelendiğinde genellikle
köy. kasaba kökenli fakiraile çocuklan
olduğu ve bunlann ancak yüzde 30-
35'inın Dıvanet Işleri Başkanlığı kadro-
lannda görev aldıkları. gerıye kalan yuz-
de 65"inın ıse üniversıtelerin çeşitli fa-
kültelerıne gitmek istediği ve bunu bü-
yük oranda gerçekleştirdiöı bilinmekte-
dir.
Din eğitımi gören kışiler siya.M ide-
olojı açısından incelendiğinde. kendısı-
ne din eğitımi imkânı sağlayaıı merkez
sağ partıîer (ANAP-DYPTyenne radikal
sağpartileri.özellıkle RP'yı tercıhettık-
lerını görmekteyız. RP'nın yönetıcı ve
mılitanlannın çoğunuıı imam-hatıp ve
Kuran kursu kökenli olmasi bırrastlan-
tıdan ziyade. bir gerçektir Merkez >ağ
partıîer ve özellikle Çıller. açiıkları i-
mam-hatıp okullan. Kuran kursları ve
Diyanet l>leri Başkanlığı teşkilatının
RP'nin ıdeolojı okulu halındeçalıştıkla-
nnııı t'arkında mıdır?
Şeriatçı kadrolaşma
Ay rıca merkez sağ partilerin. ov uğru-
na. ımam-hatıp okulu mezunlanna Harp
Okullan hanç iinıverMtelerin bütün bö-
lümlerınegırme hakkı tanıması vebura-
dan mezun olanlann özellikle ANAP hü-
kümetleri dönemınde dev letin çeşitli ka-
demelerınde görev almalan ve DYP-
SHP DYP-CHPdönemindede yerlerinı
korumaları: dıncı-tarıkatçı grupların
devlet yönetiminde etkin rol almalanna
ve gencıleriıı laık dev let sistemıne karşı
uvguiadıklan yıkma eylemlenne destek
vermelerine ve gerici-dinci baskı politı-
kalarının büyümesıne neden olmuştur.
Koalisyonortağı SHP ve CHP'nin bunu
önleyici tedbirlenn hükümet düzeyinde
alınması için gayret göstermemesi veya
sözünü geçirememesi ıse üzücü bir olay-
dır. Artıî. dev let kadrolanndaki Atatürk-
çü burokratlann yerini; dinci-tarikatçı
valı. genel müdürler. daire başkanları.
emnıyet müdürleri. doktorve okul yöne-
ticileri almıştırve ıktidarlardeğişseda-
hı bıınlarverlennı korumaktadırlar. Bu-
gün bir genel değerlendırme yapılırsa:
Milli Eğitım ve Içişleri bakanlıkları yüz-
de 70 dıneilenn. yüzde 25 ülkücülerin:
Çevre Bakanlığı tarıkatçrların. Sağlık
Bakanlığı ülkücülerin. Tarım ve Orman
Bakanlığı dıneilenn kontrolünde bulun-
maktadır MEB teşkılatında liberal gö-
rüşlü bir DYP'lı bulmak dahi mümkün
değildır. Divanet Işleri Bakanlığrnın
merkez ve taşra teşkilatı ise laık devlet
Mstemını v ıkmaya çalışan ve RP için mi-
lıtaıı gıbi çalışan kışilerle doldurulmuş-
tur.
19"uncu dönem parlamentoda DYP
(30) ve ANAP(26ı ıçensınde yer alan 60
cıvarındakı dinci-tarikatçı parlamenter:
< 12) tarikatların îsteklerı doürultusunda
kendi gruplannı ve liderlerini etkileye-
rek anayasa değişikliğı. demokratikleş-
me. Terörle Mücadele Yasası (TMY),
adalet reformu ve gümrük bırliğine ginş
için gerekli olan yasal mevzuat düzenle-
mesine karşı çıktılar.
1991 yılında kurulan DYP-SHP. DYP-
CHP koalisyon protokollerinde; anaya-
sa değışıkliği. demokratikleşme progra-
mı, adalet reformu, Güneydoğu Anado-
lu ile ilgili sos^l ve ekonomik program.
memur sendikalannın kurulması, sosyal
hayatla ilgili yasal düzenleme ve Seçim
Kanunu. DYP ve ANAP'ın içinde yer
alan dinci-tarikatçı parlamenterlerin dı-
renmesi neticesinde bu dönem gerçek-
leştırılememiştir.
Türkıye'nin merkez ve il yönetım teş-
kilatı. 1920'lenn şartlanna göre oluşru-
rulmuştur. Türkiye'nin o zamanki nüfu-
su 14 milyon iken şımdi 65 milyona çık-
mış; ekonomik, sosyal, siyasal ve kültü-
rel yapısı degişmiş ve vatandaşın istem-
lerine cevap verememektedir. Bu durum.
vatandaşın devlet dairelerinde işini gör-
mesi için rüşvet vermek veya aracı kul-
lanmayı zorunlu hale getirmiştir. Bu da
bürokrasınin kirlenmesine ve toplumun
nezdınde itibar kaybına neden olmakta-
dır. Kısacası şartlar ve çevre kirlenmiş
bir toplum yaratılmış. bu kırlenme par-
lamento ve hükümetlere kadar uzanmış-
tır.
'Adil düzen' aldatmacası
Toplumun ekonomik ve sosyal yapısı
bozulmuştur; şehir varoşlan köyden ken-
te göç etmiş, sonınlan halledilmemiş ga-
nban insanlarla dolup taşmaktadır. Yö-
netime gelen merkez sağ ve sol hükü-
metler bu sorunlan çözememektedırler.
RP'nın "adil düzen "i bu insanlar için
umut olmaktadır.
CHP'nın valiler ile ilgili hazırladığı
bırraporda. Içişleri Bakanlığı içinde din-
ci-tankatçı gruplann nasıl yuvalandığı-
na canlı bir örnektır.
V'alılenn genel siyasi değerlendırme-
si bölümünde;
a. Valilerin yüzde 36'sının (31 kişi) şe-
riatçı-tarıkatçı. aşın sagcı.
b. Yüzde 37'sinin (32 kişi) sağ veya li-
beral eğilimlı.
c. Yüzde 10'unun (9 kişi) siyasal an-
lamda renksiz veya oportünist tavırgös-
terdığı.
d. Yüzde 17"sının (14 kişi) de sosyal
demokrat kökenli olduğu bıldınlmiştir.
e. Aynı raporda vali ve üst düzey yö-
netıcilerinden yüzde 13'ünün (20 kişi)
cumhunyet ve Atatürk ilkelenne karşı
olduğu tespıt edilmiş ve bunlann görev-
den alınması ıstenmesine rağmen, bun-
lar alınmadıgı gibi. bir kı.smı terfi ertiri-
lerek DYP. ÂNAP ve MHP seçim liste-
lerinın baş tarafına yerleştirilmek sure-
tiyle. millervekilı olmalan yolu açılmış-
tır. (13)
Irkçı kadrolar listeye
Şeriatçı ve ırkçı örgütlenmenin en yo-
gun olduğu İçişlen ve Millı Eğitim ba-
kanlıklan üst kademe yöneticilerinin is-
tifa ederek 24 Aralık 1995 seçimlerinde
DYP'den aday olmalan, şeriatçı ve ırkçı
grupların ve bunlann gerisindeki tarikat
gruplannın bir kısmının DYP ile işbirli-
ği yaptığının bir işaretıdir. (14)
• ANAP'ın seçim listesınde ise RP'ye
yakın Korkut Özal. Ali Coşkun ile
BBP'nin üst kademe yönetıcılerine yer
vermesi, ANAP'ın T. Özal ile başlayan
şeriatçı-tarikatçı ve ülkücülerle işbirli-
ğini geliştirerek sürdürdüğünü tanıtla-
mış bulunmaktadır. (15)
ANAP lıderi Yılmaz ve DYP liden
Çiller. ıkna ettikleri şeriatçı-tarikatçı ve
ülkücüpopülerkişilere seçim listelerinin
baş taraflannda yer vermede birbirlerıy-
le yanşırken. seçim konuşmalannda da
Erbakan'a çatmalan acaba ne anlama
geliyor'1
"Biz Erbakan'dan daha şeri-
atçıyız"mı demek ıstiyorlar? Yoksa la-
ik dev let sısteminı. şenatçı gruplan par-
lamentoya taşımakla daha çabuk yıka-
caklarını mı söylemek ıstiyorlar?
(12) Posra Guzetesı, İH Haziran 1995, S 1
(13) CHP Ruporıı" Cumhunvet Gazc-
tesı. 25,27Evliil 1995
(14) Hikmet Çettnkavu. "At-Kurt Sofra-
sı". Cıtnıhtırnet Gazetesı. 3 Kasım 1995.
S.5.
(15) Çelinkava, "Seçımler \e Medya .
Cumhurıvet Gazetesı. 6 Aralık 1995. S.5
SÜRECEK
'Bir Çuval Karanlık'ın başına gelenler...
ARSLAN KACAR
1990 Türkiyesi... Muammer Aksoy öldürüldü
Ülkede karmaşa sürmektedir. Halil 45 yaşlannda.
kırsal kökenli. yalnız yaşayan. ışinı seven, polıtık tı-
yatro vönetmenidir. Çiler adlı arkadaşıyla yürüme-
yen ilişkısı kopma noktasındadır. Halil. Oktay Ara-
yıcı'nın Tanilli Dosvası-Geçit adlı tiyatro oyununu
sahneye koyma aşamasındadır. Babasının ölüm ha-
ben gelır. Yıllardırgıtmedıği kentıne gitmek zorun-
da kalır. Yoîculuk boyunca. çok geriierde kalan anı-
lanyla ve yakınlannın değışen kımlıkleriyle karşıla-
şır. Doğduğu kent oldukça değişmiştir. AVTII kente ce-
zaevındeki arkadaşını ziyarete gelen, adını sonradan
öğreneceği Gülistan'la karşılaşır.
lstanbul'a dönen Halil, oyun provalannı sürdüriir-
ken. oyunculardan bin korku ağır bastığı için oyun-
dan aynlır. Yenne bulunan oyuncu ile provalara tek-
rar devam edılir. Halil'in tüm yaşamını kapsayan
oyun provalannın sürdüğü günlerde. arkadaşıylagit-
tiği bir barda. Gülistan'la tekrar karşılaşır. Bu karşt-
laşmada. başka bir arkadaşınm aracılığı ile Gülis-
tan'la tanışır ve birlıktelıkleri başlar. Bu bırliktehk.
Çilerle ilişkisinı bıtirır.
Halil, provalarını tiyatro salonunda sürdürmeye
başlamış ve oldukça coşkuludur Oyun yirmı gün
sonra sahnelenecektir. Halil asıstanıyla bir prova çı-
kışı. Taksım Meydanı'nda. tinerçeken çocuklardan
bıri tarafından bıçaklanır. Kendisini bıçaklayan tı-
nerci çocuğun elınden bıçağı alır Tinerci çocuk kor-
kuyla kaçar. Halıl'in ağzından "Ulan sırası raı>-
dı?" sözcükleri dökülür İstıklal Caddesı'ne doğıu
yürüyen Halil ve asıstanı Alinin görüntülen üstün-
desılahsesiduvulur Iri vekaraharfierle7 Mart 1990
Çetin Emeç Öldürüldü... yazısı çıkar. Yazı vok olur.
Tekrar sılah sesı duyulur İri ve kara harflerle 4 E>-
101 1990 Turan Dursun öldürüldü... yazısı çıkar.
Yazı yok olur Tekrar sılah sesi duyulur İn ve kara
harflerle 6 Ekim 1990 Bahriye Üçok öldürüldü...
yazısı çıkar. Yazı yok olur.
Evet 1990 Bir Çuval Karanlıktır.
Senaryonun üzerinde 4 yıl süren çalışmamın so-
nucunda 30.5.1994 tarihınde Kültür Bakanlığı'na.
kredi taiebinden yararlanmak üzereba>v urdum. O> ıl
Kültür Bakanlığf ndan hıçbir talebe vanıt gelmedı.
1995 yılında 5 Nisan Kararlan mazereti ile baş\urıı
sahiplenne. geçen yılkı kredı talepleri bu vıla akta-
nldı. yazısı geldı. Ve bu arada Bir Çuval Karanlık'la
Cumhunyet'ın Yunus Nadi ıızun metrajlı film senaı-
yosu vanşmaşına katıldim
Memduh Ün (Yönetmen)- Tarık Akan (O\un-
cu)- Macit Koper (Oyuncu-Senanst)- Ziva Öztan
(Yönetmen)- Zeki Ökten (\onetmen) avrıca Onat
Abı de adıyla. jundeydı. 1^74 vılından bu yana !>e-
hir Tivatrolarfnda (3 vıl tutukluluk sürem ve
1402'den uzakla^tınldığım yıllan saymazsak) oyun-
cu olarak çalışıyorum 1977 yılında Güney Fılın ile
başlayan sınema çalışmaiarım oyuncu-senarıst ve
önemlı yönetmenlereyardımcı yönetmenlıkyapmak-
la edindigım pratıkle. Kültür Bakanlığı adına 2 dra-
ma belgeselin-lblanbul Televizyonu adına birdrama
belge.^elın yönetmenlığıni yaptığım deneyımle film
eekebilmeamaçlı bırsınamaydı Bir Çuval Karanlık.
Sınema Vakfı adına çekilen kısa fılnılenn bırınde.
İ^tanbul dışında çalışırken. aldığını haber benı ol-
dukça mutlu etıniştı. 35 yıldır oCuduğum Cumhuri-
yet gazetesınin saygın ve senaryo konusunda (az
ömürlüleri saymazsak) Türkıve'nın tek yarışmasın-
dan Serdar Kazak'ın "Sevmiş Olduğum Her Şey "
adlısenaryosuylabirliktebinnciliğedeğergorülmuş-
tüBirÇuval Karanlık. ÜstelikTurksinemasınınfark-
lı dallarındakendını kanıtlamışbeşkişı onay vermiş-
ti Bir Çuval Karanlık'a.
Kültür Bakanlığı'ndan kredı talebımin dışında ba-
na kapı çalma şansı tanıy acaktı. Zaten başka amaç ol-
mazdı.Ödül. birbıbloolsundıyealınmazdı kı... Böy-
le bir lükse sahıp de değildım avrıca Ödül. amaçla-
dığı dalda etıket olurdu bir kitap. bir şur. bir film
ıçın. 16 Kasım 1995 güniı açıklanan listede Bir Çu-
val Karanlık yoktıır Beşı*-mınonayının hiçbır^ey ıfa-
de etıirnıedığinı cevaplanuştır. İhsan \üceözso>-
Gülşen Karakadıoğlu-Yekta Kara-Atilla Özde-
miroğlu-Hülya Koçyiğit-Halil Ergün-Memduh
Ln'den oluşan seçicı kurul. Fakat başka bırganplık
vardır açıklanan listede.
"Sevmiş Olduğum Her Ş«y" adlı senaryo kredi
talebi alan filmlerlistesindedir. Üstelik seçici kurul-
da yer alan Memduh Ün krediyı alandır. Seçici ku-
rulda olan birinin proje alması taraflı olmanın kanı-
tıdır bence.
Kültür Bakanlıâı'nın ilk kredi dasıtımı dönemin-
de (1989) Sayın Hajit ReHğ'ın "Tabii ki tanıdık-
larımıza vereceğiz'* demesi gıbı. Herne kadar fes-
tivallerdeki bir çalışanının (yönetmen-senaryo-gö-
rüntüyönetmenı-oyuncu-stüdyo-kurgu-ışık)ödülal-
madığı film. en lyı film seçılse de. hâlâ niye en iyi
filmdir. anlamış degilim. Niye bu tepki...
Yunus Nadi Odülü almak. sinema alanı içın bir şey
ıfadeetmıyor mu'.' C'lkemın gerçegini aktardığım se-
naryo Kültür Bakanlığı'nın amaçlanna ters mi düş-
tü. yoksa "IMinareden at beni. in aşağı tut beni"
oykülen mi geçerliydı?
Seçici kurulunda olan binnin proje alması normal
miy dı'' Biliyorum artık Türkıy e'de anormal olan hıç-
bir şey yok.
İnsanlarçöpe. >.ele gıdıyor. Ama gel gör ki bu çeliş-
kıyı çözmek istıyorum.
Yoksa her şey hikâye miydi? .
ANKARA NOTLARI
MUSTAFA EKMEKÇİ
Kıbrıs'tan Gîzli Haberler...
Kıbnslı okurumdan mektup aldım, şöyle dıyor:
"Adanalı toprak ağasıyta, Detroıtli otomobıl fabrika-
Törû,
Iki Dallas domuzu gibi benzerler birbirine.
Hasan Hüseyin
Biliyorum domuzlan seversin. Bize de sevdırdin. Ozan
yaşasaydı belki bugün değışık sözcükler kullanırdı.
Sevgili Mustafa Ağabey,
Biraz okuyup yazmayantardanım. Sana iyi günler di-
lerim.
27 Ağustos 1995 tarihli 'Ankara Notları'nda benim
rnektubumu yayımlamıştın. Teşekkür ederim. Rauf
Bey'/n tepkısı çok ama çok sert olmuştu. Küplere bın-
di. Fırtına oldu; estı, biçti. kesti; benı düşman ilan ettı.
Bulsa bir kaşık suda boğacaktı. Ben kımsenin düşmanı
değilim. Türkıye'yi, Yunanıstan'ı, doğayı, Kıbns'ıyansı-
na razı olmayacak kadar çok sevıyorvm.
Denktaş, ateş püsküren açıklamasında, 'Kıbrıs dava-
sı keskın vıraılarda' dedı. Evet. 32 yıldır hep dınliyoruz.
Kritik dönemler, keskın vırajlar bitmiyor. Karikatür çize-
bılsem. şöyle bir karıkatur çizecektım: Arabanın camla-
rı kınk, lastikler patlak, motor çalışmıyor. Direksiyonda
Rauf Bey. Keskın vırajlarda gıdıyoruz!
RaufBey, açıklamasının bıryennde, Davadan habe-
rımiz yok1
dedı. Rauf Bey'in danışmanlanndan biri de
Sayın Hocam Mümtaz SoysaVdır. Sayın danışmana,
Kıbns sorununda, danışmanlık yapmaya hazınm. Bu na-
sıl sosyal demokrat? Inan, üzülüyorum.
RaufBey, mektubum için 'pıslik dolu yazı' dedi; o ya-
zı anlayan için yurt sevgisi. ınsan se\/gısı, doğa sevgi-
siyle doluydu. Pıslik olan neydi? Nadir Nadi 'nin, Uğur
Mumcu 'nun anısına dikilen, Aziz Nesin'/'n anısına diki-
lecek olan ağaçlarmıydı? Yoksa, yangını söndünvek için
döktüğüm ter ve gözyaşlan mı?
Sevgili Ekmekçi, Denktas'ın açıklamasını köşende
aynen verdin. Ben gücenmedım, kızmadım da. Yalnız acı
acı güldüm. Yanıtın çok güzeldı: 'Rauf Bey, Rumlarla
bozmuş!' Yazdıklannın hepsı gerçek ve güzeldı. işte is-
patı: KKTC kurtuluş yıldönümünde, Türk uçakları Gü-
ney Kıbrıs hava sahasını ihlal etmış. Rumlardan şikâyet-
ler falan. Denktaş'tan demeç: 'Türkıye, tüm Kıbns'ın
garantörüdür. Uçabilır' Pekı, Yunanistan da Kıbns'ın
garantorü, Yunan uçaklan Girne üzerinde uçsa, Rauf
Bey ne buyurur?
Koşende Emin Dırvana 'dan soz etmen beni sevin-
dirdi. Bu da Sayın RaufBey'e, Kıbns davasını çok iyibil-
diğinın ıspatı. Sayın Emın Dırvana'yı 2-3 yıl kadar önce
kaybettik (Ölüm ilanını Cumhunyet gazetesinde gör-
düm). Emın Dırvana. Kıbns ve Türkıye 'yi çok seven bir
elçimızdi. 1960'lann başında egemenlere (daha başı-
mızdadıhar) 'Otur oturduğun yerde, Türkiye'nin okula,
hastaneye, yola ıhtiyacı vardır, savaşa değil!' demiştir.
Egemenler onu Kıbrıs'tan uzaklaştırmak için ellerınden
gelenı yaptılar ve arkasından 1963 olaylan geldı.
Ekmekçi kardeşim. şu satırlan köşeni ışgal içın yaz-
mıyorum. Ama alıntı yapmak ıstersen özgürsün. Biliyo-
rum, sızlerin dertlen başınızdan aşkın.
Tonguç Baba 'yı. Hasan Âli Yücel'/. Sabahattin Ali 'yi
Köy Enstituleri'nibızlere çokguzel anlatıyorsun. 'Anka-
ra Notları'ndakı 'Dık Durun Ulan' (9 Kasım 95) çok gü-
zeldi. 22 Eylül 95'te Sayın Tanilli'n/n 'Ekmekçı'nın Ka-
lemı' yazısı benim düşüncelerimi de yansıtır. 7Aralık 95
tanhinde de bızlere Ahmet Tan'/, Mumcu'nun kalemiy-
le çok güzel anlattın.
Yavru vatandan kısa haberler:
Ormanlanmızı yaktık. Arkasından nutuklar salladık:
'Yeşil Kıbrıs yapacağız, kasımda her şey hazır, 6 milyon
fide dikeceğiz. Fıde değil, para yardımı yapınl' (Yöne-
ten)
Aralık ayının ortalanna geldık. Alman öğrencıler, ızci-
ler falan bırkaçyüz fıde diktik. Kıbns Gazetesi'nın habe-
n: '50.000 fidemiz var'. 6 milyon nerde, 50 bin nerde?
Kıbns 'ia fide dikmek içın en elvenşlı aylar kasım ve ara-
lık aylandır. Yeşillendınrıe: Fıyasko.
Kıbrıs 'ın san altını narencıyeden özetler: Bir zaman-
lar 100 milyon dolar dövız getiren narencıyeyi sıfırlamak
başarısını gösterdık. Bugun, limonata yapacak limonu-
muz da yok. Yakında Mersın'den ıthal edeceğiz.
Zeytın ağacının anayurdu Kıbrıs'tır, dersem şaşacak-
sın Ekmekçi. Zeytın ağacı çok uzun ömühüdur. Lüzın-
yanlardan (Venediklıler) kalan zeytin ağaçlanmız vardı.
Surmedik (Domuziar olsa, yararlan olurdu). Bakımını
yapmadık. Çoğunu kuruttuk. On bınlerini de yaktık. Ge-
reksinımının çok üzennde zeytın ve zeytinyağı üretıyor-
du bu ada. Bugün Türkiye'den zeytin ve zeytinyağı ıthal
ediyoruz.
Birde bizim kara biraltınımız vardı: 'Harup' çikolata-
nın özü. En guzel hayvan yemi. Onlan da farelere yem
yaptık.
Sebze, meyve, patates; durum hıç de iç açıcı değil.
Patatesın en güzelıniyetiştıriyorduk bırzamanlar. Bugün
patates luks! Ithal ediyoruz.
Sevgili Ekmekçi, yukanda yazdıklanm çok gizlıdir; sa-
kın bizı yönetenler ve egemenler duymasınlar. Davaya
büyük zaran olur! Ben duşman. sen vatan hainiilan edi-
lirsın.
Bunlan kendine dert etme Ekmekçi, ünlü sanlı med-
ya her şeyın çaresıni bulur. Boyalı basınımız her derde
devadır. Şışmanlık sorununu da çozdük. Yakında
Çın 'den gelme harika zayıflama sabunlanna kavuşaca-
ğız!
Saygılarımla."
•••
Ecevrtın mavi gömleğinın öyküsünü bilmediğimi yaz-
mıştım. Öğrendım, kırtutsun dıyeymış. Guvercınin öy-
küsünü de sonradan anımsadım: Kıbrıs'ta, 1974'tekisa-
vaşın adını "Banş Harekâtı" koymuştuk ya, ak güvercin
uçurmalar o zaman tuttu. 1974'ten beri Kıbrıs sorunu-
nu çözmeyen. çözemeyen Ecevıt'in başı güvercinlerle
dertte mı ne? Uçurulan guvercınler. dönüp yıne Bülent
Bey'in omuzuna mı konuyorlarmış? Uçup gitselerya!
B U L M A Ç A SEDATYİŞ4Y4\
1 2 3 4 5 6 7SOLDAN SAGA:
1/ Istanbul'da Re-
fik Halit Karay
tarafından yayım-
lanan mızah ga-
zetesı... Satrancta
bir taş. 2/ İstan-
bul'un eskı adla- 4
rından bin. 3/
Yaylayadabahçe
kulübesı... Cçlü
yadadörtlü grup-
lar halındebırbirı-
nın içınegeçebıle-
cek bıçımde ya-
pılmış sehpa takı- "
mı.4/Banndırma..
5/ Bir cıns kertenkele... Er-
den çavuşa kadar olan asker-
lere verılen ad. 6/ Kımyada
basıt şekerlerin genel adı..
Kurumlarda. belirli konular-
la ilgılı ışlerın yürütüldüğü
bölüm. 7/ Sofrada kullanılan
sahan altlığı... Mezopotam-
ya'da kurulmuş en büyük sı-
telerden bin. 8/ Ahlakbilım...
Yenecek yemeklerın lıstesı.
9/ Raflan olan kapaksız ve
taşınırdolap.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Sophokles'ın ünlü bir tragedyası. 2/ Aşın şişmanlık. 3/
Bal peteğı.. Lıste başı olmuş haflf müzık parçası. 4/ Nota-
da durak ışaretı.. Çene altından geçınlerek başörtüsüne
kancalanan ve genellikle gümüşten yapılan takı. 5/ Mısra ..
Bir renk. 6/ Anadolu'da kurulmuş eskı uygarlık... Mantık.
7/ Eskı Yunan kentlenndepazaryen.. Çit. perde. 8/ Ekvator
bölgelerınde yetışen bir meyve ağacı... Öğütülmüş tahıl. 9/
Insan vücudunun dış yüzü .. Varhkların oîuşumu.