Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
26ARALIK1995SALI CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 15
Bu yıL iki iinlü thatro yazanmızın, .Melih Ce\det AndaVın 80'inci vaşı PEN \e EdebKatçılar
tkrneği'nin düzenlcdiği etkinlikletie, Aziz Nesin'in ise ADT'nin •Azizname' yapımıyla kutlandı.
Sahneienen üç oyunuvla (Tensing, Yeşil Papağan Limited, Kamyon) ydın yazan Memet Baydur,
1995'te Türk tiyatrosuna en büyük katkıda bulunmasryla da ydın yönetmeni Işd KasapoğhTydu.
Geçen yıbn bırakükları...
V Tîlın son aylannda toplum gündeminin birinci sırasına
y gelen seçimler ve yapılan seçim konuşmalannda 'sanata
.X evet' sloganının önemi bir kez daha ortaya çıktı. Çünkü
kimi politikacılar 'ekonomik denge'yi sağlama yolunda
yapacaklan kesintiler aarasında en başa sanat kurumlannı ve
etkinliklerini koyabilmişlerdi. Yıl boyunca aynı sloganı
sürdüren TOBAV'ı ileri görüşlülüğünden dolayı kutlamak gerek...
AYŞEGÜL YÜKSEL
1995 yılı 'sanata evet' kampanyasının
hızla sürdüğü bir aşamada başlamiştı.
O dönemde bır^andan da sanata evet
demenın anlamsızlığı, sanata 'hayır'
demenın mantık dışı olacağı
tartışılmaktaydı. Oysa toplumu
yönetenler arasında 'sanat' bağlamında
hiç de beklenmedik tutumlar çıkmıştı
bile ortaya.
Yılın son aylannda toplum
gündeminin binncı sırasına gelen
seçimler ve yapılan seçim
konuşmalannda 'sanata evet'
sloganının önemi bir kez daha ortaya
çıktı. Anlaşılan bundan sonra 'mantık
dışı' sözünü kullanırken ıkı kez
düşünmek durumundaydık artık
Çünkü kımı politikacılar 'ekonomik
denge'yi sağlama yolunda yapacaklan
kesintiler aarasında en başa sanat
kurumlannı ve etkinliklerini
koyabilmişlerdi. Yıl boyunca aynı
sloganı sürdüren TOBAV'ı ileri
görüşlülüğünden dolayı kutlamak
gerek...
Aziz Nesin ve Melih Cevdet
Anday 80 yaşında
7
995'in uluslararası düzeydeki üç başansmdan ilki AÜ
DTCF Tiyatro Bölümü ile Tiyatro Araştırma
Laboratuvarf nın katılımıyla Polonya'da gerçekleşen Türk
Tiyatrosu Semineri'ydi. İstanbul Uluslararası Tiyatro Festivali
geçmiş yıllardan daha parlaktı. Uluslararası Amatör Tiyatrolar
Birliği'nin (AITA/IATA) 22'nci Dünya Kongresi ise, başta
TOBAV'ın katkısıyla 23-30 temmuz tarihlerinde Ankara'da gerçekleştirildi.
Shakespeare'in Onikinci Gece'
oyunlanndan sonra, Tiyatro Stûdyosu
içın sahneye koyduğu Turgay Nar'ın
'Çöplük' oyunuyla 1995'te Türk
tiyatrosuna -hem yerli yazarlann
oyunlannı başanh yonımlarla sunma,
hem de Anadolu'daki Devlet
Tıyatrolan'na sahip çıkma açısından-
en büyük katkıda bulunan yönetmen
olan Kasapoğlu, yıl sonuna doğru da
yine Dıyarbakır Deviet Tıyatrosu'nda
Shakespeare'in 'Kısasa Kısas'ını
sahneledi.
Amatör topluluklar tamfından sunulan yapınılar arasında
ODTl! Ovuneulannın sundugu 'Godot'yu Beklerken' (sol-
da) ile Tijarro Boğaziçrnin 'Galip Sokaklara Talip'(üsfte)
haşlıklı gösterisi. çoğu profesvonel yapımdan daha büyük
thatro tadı içerivordu.
1995 iki ünlü tiyatro yazanmızın
80'inci yaşına uiaştığı mutlu bir yıldı.
Bizım olduklan için tarihimiz boyunca
övünç duyacağımız Melih Cevdet
Anday ve Aziz Nesin yalnız yazar
olarak değil. 20'nci yüzyıl
Türkiyesı'ndeki kültür oluşumuna
damgasını vurmuş iki aydınlanmacı
düşünür olarak da 'zamanın nrpanına'
göğüs germış olmalannın mutluluğunu
yaşattılar bize. Melih Cevdet Anday'm
80'ıncı yaşı PEN Yazarlar Derneğı ve
Türkiye Edebiyatçılar Dernegi'nin
düzenlediği iki ayn çok başanh
etkinlikle kutlandı. (Edebiyatçılar
Derneğı. düzenlediği seminerde
sunulan bildırileri kitap olarak da
yayımladı.) Tıyatrolanmız 1995-96
tiyatro dönemini Anday oyunlanyla
başlattılar.
Aziz Nesin'in yaş günü ise 20 aralıktı.
Bu nedenle de Aziz Nesin'e ilişkin
etkinlıkler yıl sonuna kayacaktı. Ne
yazık ki sevgili Nesin bızi yıl ortasında
terk ettı. Nesin'in doğum günü. Yücei
Erten'ın yılın başında projelendırip
yazarla da ilışkı kurarak
gerçekleştırdiği çok başanh
'Azizname' yapımıyla 20 arahkta
Ankara Deviet Tıyatrosu'nda kutlandı.
Saygı duruşu yerine, HaütÇelenk'in,
'çahşma'yı başlıca yaşam biçımi
edinmiş, kahırlı ama dirençlı yaşamı
boyunca her şeyini borçlu olduğuna
inandığı toplumuna 'borcunu ödemeye
çalışan' ama sonunda toplum
karşısında 'borçlu1
değil. 'alacakh'
duruma geçen yazan tüm
güzelliklenyle dıle getirdiğı yalın
konuşmasıyla başlayan anlamlı bir
kutlama..
Nâzım Hikmet Vakfı'nın ekim ayında
düzenlediği 'Nâzım Hikmet Tiyatrosu'
başlıklı yuvarlak masa toplantisında.
Ulkemize üç kuşaktan parlak oyuncular vetiştirmiş olan Dormen Tiyatrosu
1995'te 40. yılını kutlarken. sahneyi dolduran ünlü sanat insanları. bu kuru-
luşun tnatromuz adına ne yoğun bir işlev taşıdığını kanıtlamvordu. F.n kevifle
okuduğum oyun metni Ferrian Şensov'un ' İ ç kurşunluk Opera'Mydı (yanda).
büyük ozanının oyunlan Türkiye'de ilk
kez aynntılı bir biçimde tartışıldı. iki
gün süren toplantıda sunulan bildıriler
ve ortaya çıkan görüşler. vakfın
yayımlayacağı kitapta yer alacak.
1995'in uluslararası düzeydeki üç
başansmdan ılki AÜ DTCF Tiyatro
Bölümü ile Tiyatro Araştırma
Laboratuvan'nın katılımıvla
Polonya'da gerçekleşen Türk Tiyatrosu
Semineri'ydi. Ûç gün boyunca Türk ve
Polonyalı tiyatro bılımcılennın
sunduğu biidıriler vanında. TAL
'Troya'yı, DTCF Tiyatro Bölümü de
özgün seyirlık köylü oyunlanndan
derlemeleri Wroslav \e Varşova'da
sergilediler. İstanbul Uluslararası
Tiyatro Festivali geçmiş vıllardan daha
parlaktı. En önemlisi, parasal
zorluklara karşın bu yıl da
gerçekleşmış olmasıydı Uluslararası
Amatör Tivatrolar Bırlıği'nın
(AITA/IATA) 22'nci Dünya Kongresi
ise, başta TOBAV olmak üzere onlarca
kuruluşun katkısıvla 23-30 temmuz
tanhlerinde Ankara'da gerçekleştirildi
Çok sayıda yabancı konuğun
ağırlandığı kongre bağlamında 4.
Avrupa Gençlen Tiyatro Buluşması \e
Dokuz Bolge Tiyatro Fe-.tıvalı de yer
aldı
Ydın yazan Memet Baydur,
yönetmeni Işıl Kasapoglu
Dormen Tiyatrosu 1995'te 40. yılını
kutladı. Ulkemize üç kuşaktan parlak
o\ uncular vetiştirmiş olan. yerlı
yazarlanmızın kımı oyunlannı ılk kez
sahneye çıkarmada önemli katkısı
bulunan, bulvar komedilennin en
basanlı yapımlanna yıllarca ımza
atmış olan Dormen Tiyatrosu ıçin
düzenlenen kutlama gecesınde sahneyi
dolduran ünlü sanat insanlan. değerlı
emeğiyle yeşerttığı ve büyüttüğü bu
kuruluşun. yüzyılın ortasmda
tıyatromuz adına ne yoğun bır ışlev
taşımış olduğunun somut bır kanıtıydı.
Sahneienen üç oyunuyla (Tensing, Yeşü
Papağan Limited, Kamyon) yılın yazan
Memet Ba>dur. yılın yönetmeni ise
Işıl Kasapoğlu'ydu.
Dıvarbakır Deviet Tıyatrosu'nda
Orhan Asena'nın 'Korku' ve
Eleştirmenler 'en iyiler'
konusunda kolayci buluşamadı
I995'te her yıl olduğu gıbi İstanbul,
Ankara ve öteki kentlerde yüzlerce
tiyatro etkınliği sergilendı.
Eleştirmenler 'en iyiler' konusunda
kolayca buluşamadılar, çünkü tiyatroda
yaşananlar eski yıllara oranla ne daha
iyi ne de daha kötüydü. Bence yılın
tiyatro olayı, sahne düzenı, sahne
tasanmı, ışık düzeni ve oyunculuk
düzeyiyle 'Çöplük'tü
Ankara'da en etkilenerek izlediğim
oyun. ŞakirGürzumar'ın sahneledığı
ve başrolü Serhat Nalbantoğlu'nun
oynadığı. C.P. Taylor'dan 'İyi'oldu.
Ergin Orbey'ın sahneledıği 'Asiye
Nasıl Kurtuİur'da 'dernek temsücisi
bayan'da incelikli bir yorum sunan
Nurşen Girginkoç ve Arnold VVesker'ın
tek kışılik 'Annie WobWer'ında üç ayn
kadın karakteri canlandıran Ozlem
Ersönmez de Ankara'nın 'en iyi'leri
arasındaydılar.
Tiyatro yapımı olarak karşı çıkîığjm
noktalar olabilir, ama 1995'te en
keyifle okuduğum oyun metni
Ferhan Şensoy'un 'Üç Kurşunluk
Opera'sıydı.
Lütfı Ay, TahirÖzçetik ve
Aziz Çâhşlar'ı yitirdık
Amatör topluluklar tarafından sunulan
yapımlar arasında ODTÜ
Oyunculan'nın sunduğu 'Godot'yu
Beklerken'ile Tiyatro Boğaziçi'nin
'Galip Sokaklara Talip' başlıklı
göstensı. izlediğim çoğu profesyonel
yapımdan daha büyük tiyatro tadı
tçenyordu.
1995 te pek çok değerli tiyatro
sanatçımızı yitırdık. Anılan
yüreğımizde, katkılan belleğımizde
kalacak.
1996'da Lütfi Ay da Tahir Özçelik de
oyun eleştirisi yazmayacak artık.
Aziz Çahşlar da gitti, geride onlarca
tiyatro başvuru yapıtı bırakarak...
1996'ya, hiçbir zaman
çözümlenememiş yasal/parasal
sorunlanyla gınyor özel ve tam
ödenekli tiyatrolanmız. Ama ne mutlu
kı seyircı sahip çıkıyor bu sanata;
1995'te tiyatroda seyirci patlaması
olduğunu söylemek pek de abartıh
olmaz Sanatçıyla seyircinın
oluşturabileceği sevgi yumağının tüm
kısıtlayıcı güçler karşısında çelik gibi
dayanıklı ve dirençli olacağı ınancıyla,
nice yıllara...
O D U L L E R . . . O D U L L E R . . . O D I L L E R . . . Ö D Ü L L E R . . . Ö D Ü L L E R . . .
SANAT KURUMU TİYATRO
ÖDÜLLERİ:
En tyi Oyun Yazan : Ödül venlmedi.
En İyi Yapım . "Derin BırSoluk Al"i\e
Tiyatro Stüdyosu'na verildi
En iyi Yönetmen : Ödüle değer reji
bulunamadı.
En İyi Kadın Oyuncu: Elif Türkan
Çöiok. Adana Deviet Tiyatrosu'nun
"Mahmut ile Yezida " oyunuyla,
En İyi Erkek Oyuncu: Kazun Akşar ve
Ege AydanAnkara Deviet
Tiyatrosu'nun "Candan Can
Koparmak" adlı oyunuyla
En İyi Çevin : Cevat Çapan, Bursa
Deviet Tiyatrosu'nun "Ateşli Sabır"
oyunuyla, Onur Ödülü : Ergin Orbey'e
verildi.
TİYATRO ELEŞTİRMENLERt
BİRLİĞİ (TEB) 1993-1994 İstanbul
Ödülleri:
"Çöp/üÂ:"adlı oyunun yönetmeni Işd
Kasapoglu ve ZeBha Berksov'a venldi.
18. AVNİ DtLLİGİL ÖDÜLLERİ:
Jün Onur Ödülü : Haldun Dormen
Jüri Özel Ödülü : Gencay Gürün
Jüri Özendiıme Ödülü: tiyatro Ti
"Ada "adlı oyunuyla
En tyi Yönetmen : Başar Sabuncu
oyunundakı rolüyle.
fcn İyi Işık : Cafer Yiğiter, (Çöplük)
En iyi Kostüm : INUgün Gürkan
(Cem Sultan)
En İv i Dekor: Nurettin Özkonu
(Fırıal)
En İyi Çeviri: Semra Karamürsd
(Askerliğim)
(16 dalda verılen Avnı Dilligil
Ödüllen 9 nısan pazar akşamı
düzenlenen bir törenle sahiplenni
bulurken. 6 sanatçı ödüllerini
almadi. Nurettin Özkönü
başkanlığında Osman Şengezer,
Tomris Oğuzalp,Kami Suveren,
Füsun Akatlı ve Göksel Kortay'dan
oluşanjün üyelennin kararve
/ w l
. •. tutumlannı eleştıren bir grup
1994-95 Ismet Küntav Ödülleri bu >ıl Savaş Dinçel, Turgay Nar, Ahmet Lğurlu, sanatçı. Başar Sabuncu ,Turga> Nar,
Haluk Bilginer veGönen Bozbey'e verildi. ZaferErgin.TiyatroSrüdyosu.Cafer
Yiğiter ödüllerini almadılar. Başar
Satmncu. Tıyatro Stûdyosu adına
Ahmet Levendoğlu, Turgay Nar ve
Cafer Yiğiter. gazetelere verdikleri
ılanlarlajünyi oyunlan yetennce
ızlememesı ve jünde bulunan bazı
üyelenn aday gösterilebılecek
oyunlarla yakın ilişkıde
bulunmasından dolayı eleştırdiler.
"fialto " adlı oyunuyla
En İyi Yerli Öyun Yazan- Turgay Nar.
"Çöplük"adh tekstıyle
En İyi Yapım • "Cadı Kazam "(İstanbul
Deviet Tiyatrosu)
En İyi Kadın Oyuncu: Nergis Çorakçı
"Açik Evlilik "adlı oyundakı rolüyle
En İyi Erkek Oyuncu' Zafer Ergin.
"Cadı Kazam " adlı oyundakı rolüyle
En jyi Özgün Yapım "Çöplük"
En İyi Ekip Oyunculuğu. "Askeriiğimr
Yardımcı Rolde En İyi Erkek Oyuncu:
Kerem Yılmazer. "Cem Sultan "
oyununda rolüyle,
Yardımcı Rolde En İyi Kadın Oyuncu
Yıldı/ Kültür. "Cadı Kazam "
Salonunu tören için açan Haldun
Dormen de ödülü reddedenler
arasındaydı.
1994-95 İSMET KÜNTAY
TİYATRO ÖDÜLLERİ
En lyı Oyun Yazan Ödülü: Tiyatro
Stüdyosu'nun sahneledıği Turgay
Nar'ın 'Çöplük' adlı oyununa;
En İyi Yönetmen Ödülü. Şehir
Tiyatrolannda sahneienen Haldun
Taner'in 'Gözlerimi Kapanm Vazifemi
Yapanm' oyunundakı çalışmasıyla
Savaş Dinçei'e;
En İyi Erkek Oyuncu Ödülü: Stüdyo
Tiyatrosu'nda sahneienen 'Çöplük'adlı
oyundakı rollenyle Ahmet Ûğurlu ile
Haluk Bilginer e;
En İyi Kadın Oyuncu Ödülü: İstanbul
Deviet Tiyatrolan'nda sahneienen
Kenan Işık'ın 'Olmayan
Kadın 'oyunundaki rolüyle Gönen
Bozbey'e verildi. Türk Kadınlar
Birlıği'nin Bedia Muvahhit anısına
koyduf u ödülünün ılk sahibı "Peynirli
Yumurta "adlı oyundaki rolüyle Şehir
Tıyatrolan sanatçısı Aslı İçözü oldu.
Nisa Serezli Tiyatroda Yılın Kadını
Ödülleri, Göksel Kortay, Gencay
Gürün ve Tülin Oral'a verildi.
ALINTILAR
TAHSİN YÜCEL
Eleştiri ve Ödül
Yazın evrenimizde benzerterine öyle pek sık rast-
lanmayan, kapsamlı inceleme yapıt; Virginia Wo-
olf'la 1995 Sedat Sımavi Edebiyat Ödülü'nü Ner-
mi Uygur'la paylaşan sevgili hocamızMina Urgan,
tören günü, bu ödülün kendisıne verilmesinden ra-
hatsızlık duyduğunu yıneledı durdu. Neden derse-
niz, şiir, roman, öykü türünden yapıtların da aday
olduğu bir ödülün bir eleştiri yapıtına verilmesı hak-
sızlıktı ona göre; çünkü, eleştiri, ne denlı başanh
olursa olsun, roman, öykü, şiırgibi yaratım ürünle-
riyle bir tutulamaz, onlar gibi degerlendırilemezdi.
Tamtersine, Mina Urgan, "Virginia Woolfyerine, tek
sayfalık bir anlatı, beş on dizelik bir şiıryazmış ol-
mayıyeğ tutardım" diyor, gerek bu son çalışması-
nı, gerekse bunca sayfalık Shakespeare'ini yazar-
ken, hiç kuşkusuz bılgisini, duyarlığını, yeteneğini
kullanarak, ama işin doğası gereğı, hiçbirzaman bir
yaratıcı kimliği üstlenmeden, başkalannın yaratım-
lannı tanıtıp sevdirmeye çalıştığını söylüyordu. Ne
olursa olsun, eleştiri yaratım nitelığı taşımayan, ikin-
cil bir türdü ona göre.
Dogrusunu ısterseniz, ozanlar ve romancılar ara-
sında, Mina Urgan'ın görüşünü gönülden payla-
şanlar çoktur, onlar da sık sık yinelerler bunu. Ama
eleştirinin böyle küçük görülmesi benim duygula-
nma da, düşüncelerime de, deneyimlerıme de ters
düşer. Önce deneyimlerden başlamak gerekirse,
ben yıllardır anlatı yazarlığıyla yazın incelemesini,
dolayısıyla eleştirmenliğı bır arada yürüttüm, hemen
her zaman birınden aldığım hazzı ötekinden de al-
dım, hiçbir zaman bırini ötekinden daha üstün ya
dadaha aşağı görmedim. Kuşkusuz, daha iyi ve da-
ha kötü anlatılarım, daha iyi ve daha kötü eleştiri-
lerim vardır ama, en azından bana göre yazın ürün-
leriyle düşün ve araştırma ürünlerını birbırinden
böylesine kalın bir çizgiyle ayırmak, aralarındakı ay-
nmı bir basamak ayrımı olarak değil de bir doğa ay-
nmı olarak değerlendirmek yanlıştır. Berikiler yara-
tımsa, ötekiler de yaratımdır, berikiler yaratım de-
ğilse, ötekiler de yaratım değildır.
Biliyoruz, yazınsal denılen yapıtlarla eleştiri ara-
sında öteden beri birtakım karşrtlıklar kurulur, bu
karşrtlıkların en belırgıni de, başkalarıyla bırlikte,
Roland Barthes'ın vurguladığı karşıtlıktır: "Dünya
vardır ve yazar konuşur, ışte yazın budur. Eleştiri-
nin konusu çok farklıdır; dünya değil, bir söylem-
dir, bir başkasının söylemidir; bir birinci dil üzerin-
de gerçekleştirilen bir ıkinci dıl", kısacası, daha ön-
ce, başkasınca üretilmiş bır söylemın açıklaması,
yorumu, övgüsü ya da yergisidir; bunun sonucu
olarak, varlığı bir başka söylemin varlığına bağlıdır,
bir başka söylemden yola çıkarak gelişır. Ama yal-
nız eleştirel söylem mi başka söylemlerden yola çı-
kılarak üretitir? Hayır. Örneğın büyük ölçüde baş-
kasının söyleminden yola çıkmayan bir felsefesel
söylem gösteımek zordur. Daha da ilgincı, Andre
Malraux bize romancınm yaşamdan değil, başka
romanlardan yola çıktığını soyler; deneyımlerimiz
de çoğu kez bunu doğrular. Aynı biçimde değişik
dönemlerde ve değişik ülkelerde, pek çok Antigo-
ne yazılmış olması da yaratım denılen edinim gö-
rellığıni kanrtlar.
Ne olursa olsun, bunca söylem türü içinde yal-
nızca eleştirel söylemin yazınsal sayılmaması ya da
öteki söylem türierinden daha değersiz görülmesi
biraz tuhaf geliyor insana. Sorun bıçimdeyse, Işte
Moliere'in Critique de l'Ecole des femmes'\ baş-
tan sona güldürü bıçımınde bır eleştiridir, aynı bi-
çimde, baştan sona bir ya da birkaç yapıtın eleşti-
risi biçiminde eklemlenen bir roman ya da bir şiir
de tasarlanabilir; sorun ıçerikteyse, Sainte-Be-
uve'un, Bachelard'ın, Ataç'ın, Barthes 'ın ve Bart-
hes'ın ve daha nice eleştirmenin aynı zamanda bi-
rer yazı ustası olduklarını, sözünü ettiklerı ozan ve
romancıların unutulmasından sonra da okunduk-
lannı biliyoruz. Bugun Pierre Lotibenı pek de ilgi-
lendirmiyor, ama günümüzün ilginç bir eleştirmeni
yadaaraştırmacısı, dıyelım ki, Gerard Genette, di-
yelim ki, Mina Urgan, onun romanları üstüne birça-
lışma yayımladığı zaman, Pierre Loti ılgı odağıma
yerleşebilıyor. Marcel Proustgıbı büyük bir roman-
cınm yapıtının hatırı sayılır ölçude yazın, resim ve
müzik eleştirisi içermesi, dolayısıyla başarısında bu
eteştiri yükünün belli bir katkısı bulunması?
Kısacası, öykü, şiir, oyun, eleştiri, hepsi aynı ala-
nın: engin yazın alanının vazgeçilmez verileri.
Hiç kuşkusuz, her romancı bır Balzac, bir Pro-
ust olamayacağı gıbı, hereleştirmen de birSainte-
Beuve, bir Barthes olamaz, ama, hep birlikte katıl-
dıkları engin alanda, eleştirmenin ne denli "dönüş-
türücü", ne denli "yaraf/c/"işlevlergerçekleştirebi-
leceğini Raymond Jean çok güzel gösterir: "Eleş-
tirel söylemin kendisını esinleyen söylemi aştığı,
ondan daha zengin olarak belirdiği olur", der Ray-
mond Jean, arkasından da şu ilginç sözleri ekler:
"Gerard de NervaP/n Sylvie'siniilk kez okuduğum
zaman, güzel, ama oldukça alçakgönüllü, yalın, an
bir yapıt olduğu duygusuna varmıştım. Georges
Poulet'n/n 1938'de bu anlatı üstüne yazdığı -ge-
çenlerde de 'romantik söylenbilim denemeieri'ne
aldığı- hayranlık verici yorumu okuduktan sonra,
bambaşka boyutta, olağanüstü derinlikte bir yapıt
buldum. Ama, bugün bile, bu olağandışı yapıtın
Sylvie mi, yoksa Georges Poulet'nin denemesi mi
olduğunu kendi kendime sorduğum olur?"
1995 Sedat Simavi Edebiyat Ödülü'nü bunca ro-
man ve şiir arasında Mina Urgan'ın Virginia Wo-
olf'unun kazanması da eleştirinin yaratıcılığı konu-
sunda yeni bir tanıklık değil mi?
Yapı Knedftten iki yeni kitap
ANKARA (AA)- Cervantes'ın Türkçeye çevrilen ilk
oyunu "Yüce Sultan", Yapı Kredı Yayınlan'ndan
çıktı. Yapı Kredi Yayınlan, Yıldız Ersoy Canpolat'ın
çevirisiyle Cervantes'ın "Yüce Sultan" ve gazeteci-
yazar Berat Günçıkan'ın "Gölgedekı Kadınlar" adlı
kitaplan, kıtapseverlerin ilgisine sundu.
Yıldız Ersoy Canpolat'ın İspanyolca aslından
çevirdiği "Yüce Sultan" (La Granda Sultana)
Cervantes'ın "CezayirSözleşmesi", "Cezayir
Hamamlan", "Açıkgöz İspanyol" gıbi
Müslümanlarla Hıristiyanlann birbirlerine âşık
olmalan üzerine kurduğu "'tutsak komedilen"nden
biri olarak biliniyor. Özellikle azınlıkiar ve kadın
sorunu ile ilgili haber ve röportajlar yapan Berat
Günçıkan'ın "Gölgedeki Kadınlar" adlı kıtabı ise yine
bu röportajlanndan yola çıkarak hazırlandı. tlk kitabı
"Haraşo'dan Natasa'ya" adıyla yayımlanan
Günçıkan'ın ikincı kitabı olan 'Gölgedekı Kadınlar'da,
Meral Çelen, Selçuk üraz, Selçuk Baran, Magdelena
Rufer, Şayeste Ayanoglu, Saynur Güzelson, Ehf
Sorgun, Nilüfer Saygun, Tolga Tigin, Nasip İyem ve
Suat Derviş'in yaşamlan konu edıliyor.