08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 26ARALIK1995SAU 14 KULTUR YILIIM ALBUMU Mazeretim Var Asabiyim Ben Yerli pop 1995'te hayli hareketlı gün- ler yaşarken kalıte yönünden umut kın- cı bır fakırlik söz konusuydu. Fazla sa- tan albümlerarasına gıremeyen Mazere- tim Var Asabiyim Ben, bizce geçen 365 günün en başanlı_yerlı pop yapıtıydı Mazhar-Fuaf-OzkaıTın ıkı buçuk yı! aradan sonra çıkardığı dokuzuncu albü- mü MVABgrubun ılkgunlenne döndü- ğü, pıyasanın alıştığı sounda uzak, sert rocka pnm veren. popseverlere Türki- ye'de farklı türlenn de ûretılebildığını ispatlayan bırçalışmaydı. ErdaJ Kıalçay'ın düzenlemelen yük- lendığı albûmde Mazeretim Var Asabi- yim Ben'le Sakın Gel- me genış kıtlelerin ılgısını çe- kerken Al- lah Allah ve İstedim de öne çı- kan parça- lar oldu. I Te m m uz 1995 tan- hrnde \a- yımlanan mözık say- famızda MFÖ'nün yenı albümüyle ılgi- lı yazdıgımız haberden bır bölüm bu ça- lışmanın esprısını şöyle anlatıyordu: "Adlanndan sonra uzun parça adlann- da da tasamıfa giden MFÖ. M\\B'de Türk popu için önemli bir kararia eski soundu rocka dönüyor. Birbirinin tekra- n birçok parçanın tıkanıklığa sürükledi- ği, her türlü tüketicive seslenmek için 'aşure' albümlerin çıkanldığı. herkesin Ispanyol müziği u/manı kesiidiği biror- tamda baştan sona soundu belli olan öz- gün çalışmav la karşılaşmak bile heyecan veri>or amk." YILIIM ŞARKISI Bekle Bizi îstanbul Yılın şarkısı olarak 1995'in ilk yansı içinOnur Akın'ın YedatTürkaB'nmş,ı- inne yazdıgı, Edip Akbayram'ın yo- rumladığı Bekle Bizi Istanrmlu seçtık. Akbayram'ın Türkiiler \anmaz albü- mündeyeraları bu beste, Edip Akbayram'ın tırajını eskı günlerdekı dü- zeye yükselttı. Türkalı'nıngü- zel yapıtını ge- nış kıtlelere ulaştırdı. Yılın ıkıncı yansı için daha pıyasaya çıkmadan dıllere yerleşen, al- bümün bır günde 200 bınlık satışa ulaş- masmı sağlayan Mirkeiam bestesı Her Gece'yı seçtık Düzenlemesını İskender Pavdaş'ın yüklendığı Her Gece. kulaklarımızın alışık olmadığı tempoda, Batı ıle Doğu tınılannı ustahklabırleştırerek herkesın begenısını kazanmayı bıldı. YILIN KLIBI "Adam" gibi klip Şarkıyı dinlettıren ve sattıran en bü- yük etmenlerden bin halme gelen vıde- oklıp sahasında genelde büyük bır kalı- tesizlik söz konusuydu geçen yıl. Her- kes bırbınnı taklıt ertı yılboyu. Uçuşan kırmızı tul ler moda oldu. herkes tül kul- landı. Okan Bayülgenvan mikrofon çok tutuldu bır ara: ardından sıyah-beyaz khp tutkusu yükseldı. Bu hengâme ıçınde Abdullah Oğnz'un yönettığı Sibel Alaş'ın Adam adlı parçasının klıbı diğerleri- nın çok önünde bır çalışmaydı, en azmdan ka- lıteli özgün öy- küsü vardı. KIı- bın sonundakı sahneler tem- poyu dûşürse de bızce yılın khbi Adam'dı. Tabıı adından söz ettıren klipler de var- dı. Ömeğın "Merve İkteniz'in kobinde Medn Arolat oynamış", dedırten Aro- lat'm Dert Değil adlı seksi yapıtı, Mir- kelam'ın Yenıbosna'da oradan oraya koştuğu Her Gece klıbı çok dikkat çek- tı. EmeTın Hovarda'yla MTV'nın yanş- masından getırdıği yedjncılik de yerli endüstnsı ıçın önemli bir ilerlemeydı. YILIN OLAYI Krallan medya seçti Müzıkte yılın olayı, medyanın bırge- cede Mirkeiam ve Yümaz Morgül'ü ya- ratarak ıstedığını vezır yapabıleceğını kanıtlamasıydı. Mırkelam'ı "Türk Freddie Mercurys'si Doguyor", Yıl- maz Morgül'ü de "Veni Zeld Müren" dıye tanıtan medya, bır parçalanyla bu ıki ismı kral ilan etti Müzik endüstrısınden sürekli yenı yüzler talep eden görsel ve yazınsal medya bazen kendı ışını kendı gördü. Bır TV ibtasyonu kulaklardan çok göz- lere seslenen Gönül Gûl'ü süreklı ekra- na getırerek yeni bir sistemi yürürlüğe koydu: "Parayı verpn ekrana pkan" Pop, her yohı denedi CUV1HUR CANBAZOĞLb Müzığın "95'te Turkıye'de yaşadığı maceranın başrolunde pop \ardı şüphesiz. Özel TV'ler, yıl boyunca müzik en- düstrisinden, kendısme yenı yuzler yaratmasını istedi. An- cak bu talebe sağlıklı yanıt ve- recek durumda değildı müzik sektörü. Yüzlerce radyo, birçok TV kanalına yeni isim gerekı- yordu. CD fabnkalan açılmıştı. son sıstem kayıt stüdyolan ku- rulmuştu, ama ınsan faktörü bu teknolojık atılıma ayak uydura- madı. 1leri gitmiş ülkelerde müzik endüstrisi kendı bestelennı yo- rumlayan şarkıcılarla ayakta du- rurken, bızde tam tersi türn bes- te yükü bırkaç ismın sırtına bin- di. Kaba bır hesapla, beş bin ci- vannda gezınen yeni beste ge- reksınımını bu kadar az ınsan karşılayamayınca yabancı şar- kılardan büyük ölçüde "etkilen- mefer" başladı. Bazen dört. beş yabancı şarkıdan alınan bölüm- ler çok usta makyajla bırbirine monte edılerek lıste başına ka- dar yükselen şarkılar ortaya çı- kartıldı. Bu da yetmedi, Almanya'dan Cartel. Rafet El Roman. Can- katgurbetçı müzısyen ithal edıl- dı. o da yetmedi. milli duygula- n okşayan albümler üretildı Cinsellığe önem venldi, seksı klıplerle albümler pazarlandı. Belkı pop endüstnsinın bu yollara başvurması, kolay tüke- tılecek şarkılan çeşıtlı satış tak- tıkleriv le ambalajlaması normal kabul edılebılir. ancak pıyasa- nın yalnız ve yalnız popun üze- nne gıtmesı, dığer müzik rürle- nni es geçmesı sonuçta satışla- n daralttı. Markete göz atıldığında ge- çen yıl canlanan kaset satışla- nnda bır düşmenın yaşandığı ortaya çıkıyor. Yilın büyük bölümünde Un- kapanı'nda yaprak kıpırdama- masinın nedeni unlülenn başa- nsız vapımlanna. Burak Kut Kenan Doğulu, Yüdız Tilbe gı- bi geçen yılın çok satanlannın ikınci albümleriyle eskiyı tek- rarlayamamalanna, kaset fiya- tınınbiryılıçindeöObınTlJden 180 bin TUye fırlamasına bağ- lanabilir. Aynca yeni ısım yaratmak için klibe harcama yapan. albü- mün ömrünü uzatmak için khp sayısını arttıran, bunlan TV'de yayımlatmak ve listeye sokmak amacıyla oraya buraya para da- ğıtan yapımcılar da sıra dışı ça- lışmalarla rizikoya girmekten kaçınınca sılah gen tepti, ınsan- laraynı tıp müzıklen dınlemek- ten bıkınca satışlar düştü. Günü güniine yabana albüm Bu yıl müzikseverlerin hane- sıne yazılacak olumlu gelışme- lerden biri yabancı ürünlenn aşağı yukan günü gunüne ülke- mizde markete sunulmasıydı. Türkiye'de kendi isimleriyle fa- alıyete geçen çokuluslu plak şır- ketleri birçok albümü ıthal de ederek burada doldurulan ka- setlerle aynı fıyata piyasaya çı- kardı; VVorld musicın. etnık mü- zığın, klasık Batı müzığının, rockın. popun, reggaenın eksik serilerini tamamlamayı sürdür- dü. 5 Nisan Kararlan'nın şokuat- latılmış olacak kı sponsorlar bü- yük paralarla büyük ısımleri Türkıye'ye getırdıler. geniş kit- lelerle yabancı müziği bulustur- dular. Pop, rock ta/ \e kla^ik Batı müziğinın birçok ünlü yıl- dızı YapıKrediGençlikFestiva- li, Parliament Superband Caz Festivali, Uluslararası İstanbul Caz Festivali, Pepsi Yaz Ateşi, 1995 Diet Coke Goiden Classic, Akbank Caz Festivaü Efes F»il- sen Blues Festivali gıbı organı- zasyonlarda müzikse\erlere ulaşabildı. Gelelım >ılın başarılı çalış- malanna. yerli popta BülentOr- taç01'ın Bu Sarkılar Adam CM- mazalbümü. İlhan İrem'ın best of sensınden Sevgililer Günü adlı çalışması. Ezginin Günlii- ğü'nün genış kitlelerle tanıştığı Ovun adlı albümü. Fikret Kıa- lok'un Vadigâr'ı. Sezen Ak- su'nun kardeşlık. banş iksın olarak tanıttığı fşık Doğudan Vükseliri beklenildıği gibı yı- lın nitelıklı albümlenydi Yeni- lerden Rafet El Romaru Gençli- ğin Gözyaşı'yla. Haluk Levent bu yıla sarkan Vollarda'sıyla ge- lecek için ümıt venrken. bizce yılın sürpriz çalışması Nazan Öncerın Göç adlı albümüydü. Oncel bestelennı akustık çalgı- iarla yorumlayarak, geleceği önceden yakalamayı bıldi Türk musikisinin geçmişteki ömeklennı taş plaklardan gü- nümüze taşıyan yapıtlar, tüm yerli caz yapıtlan. halk müziği araştırmalannın toplandığı al- bümler, Gürol .Ağırbaş'ın Bas Şarkılan albümü. hepsi bızce ovgüyü hak eden çalışmalardı. Yıl boyu tuttuğumuz notlar- dan ortaya çıkan sonuca göre yabancı pop aibümlennden Türkiye'de en fazla beğenı top- layanlan Bon Jovi'nin ikı yapı- tı Crossroad ve These Days ile Irlandalı grup The Cranberri- es'ın No Need To Argue adl ı ça- lışmasıydı. Bunlann dışında Freddie Mercury'nin sesi üzeri- ne teknoloji cambazlannın di- ğer üç Queen elemanının müzi- ğinı monte ettıklen Madein He- aven, PJ. Harvey'ın To Bring You My Love'ı. Deep Forest'ın Boheme'ı. Adiemus'un Songs OfSanctuar\'sı ılgı gördü. 1995'ın en hoş gelışmelerin- den biri de film müzıkleri al- bümlerinın yaptığı patlamaydı. Sinemada gösterime çıkan Hollywood filmlerinin albüm- len de aynı anda plakçı \itrin- lennde yerini aldı. Bunlardan Pulp Fiction ve Braveheart azımsanmayacak tırajlara ulaş- tı Müzik kıtaplan da özellikle müzik albümlennın yan ürün- lerle bır arada satışa sunulduğu geniş marketlerde daha fazla alıcı bulmaya başladı. Sanat müziği eriyor Yerli ve yabancı pop Türkiye piyasasında aşağı yukan yenni korumayı başanrken Türk sanat ve halk müzığınde yıne erozyon yaşandı Türk sanat müziğınde denızin bıttiğıni görenlenn ba- ^ında Bülent Ersoy geliyordu. Alaturka 1995 adını verdıği ça- libmasında sanat müziğınin kla- siklennı yorumlayan Ersoy, yüksek satışı sağlayacak sıhirli değneğı ıhmal etmeyıp albüm- de 'ezan' da okudu. Yümaz MorgüL, Elveda İstan- bul'la tıraj yönünden TSM'nın gururunu kurtarmayı başanr- ken. Sibel Can, Muazzez Abacı, Ebru Cündeş, H üner Coşkuner gıbı isimler sanat müziği, ara- besk. fantezi. pop türlerinin ara- sında gıdip gelen, ne olduğu be- lirsiz bır yoldaılerledıleryıl bo- yu. Cumartesi gecelennin en önemli yaytn kuşağını alaturka- ya ayıran TRT1 televizyonu bu türün tutkunlannı ekran başına toplarken Unkapanı piyasası ancak bır ikı tane iyi yapım ürettı 1995'te. Orneğın IVlünip L'tandfnın Aynalıkavak'tan Kalamış'a albümü gözlerden kaçan tıtız bir çalışmaydı. Halk müzığinde sanatçılar fazla albüm ulaştıramadı mega- pollere. Yerel sanatçılar, müte- vazı olanaklarla doldurduklan kasetlenyle Anadolu piyasasın- da belli canlılık yaratırİcen ulu- sal çapta kıtlelen yakalayacak bır yapım çıkmadı. Bizce Arif Sağ'm Umut'u. Muhlis Akar- su'nun Va Dost^'a Dost'u. Rah- miSaltuk'un DostlaraÇağn'sı. Musa Eroğlu'nun Yolwr Dağ- lar'ı, Yavuz Bingöl'ün Sen Tür- külerini Söyle yapıtlan koleksı- yonlarda yer almalan gereken çalışmalardı. Eskileri yeniden keşfettik• 1995 yılının uluslararası ve ulusal plak endüstrisine getirdiği en büyük yenilik The Best Of esprisindeki yapımlarla canlı (unplugged) kaydedilen albümlerin üretimindeki patlamaydı. Bızce 1995 yılının uluslararası ve ulusal plak endüsrnsine getirdiği en büyük yenilik The Best Of espnsındeki yapımlarla canlı (unplugged) kaydedilen albümlerin üretimındeki patlamaydı. Müzıksever canlı konser kayıtlanyla, ya da stüdyoda akustik çalgılarla üretılen parçalarla müzığin gerçek tadını yaşamaya başladı evinde. Konserlere katılamayanlar en azından müzıkal atmosfen sonradan değerlendirme olanağı buldular. Unplugged doldurulan albümler arasında Pink Floyd'un turne günlüğü Pulse, Bob Dylan'ın Lnplugged adlı toplaması. Rolling Stones'un Stripped'ı, Dire Straits'ın eskı radyo kayıtlanndan derlenen Lrv« AtThe BBC'sı, yıne Bearles'ın BBC arşıvlennde bulunan şarkılanndan oluşan çift kasetlik albümü, geçen yıldan 1995'e sarkan Nirvana yapıtı Unplugged in New York'u. The Police'in çıft kasetlik albümü The Police Live'ı vardı. The Best Ofetiketli çalışmalardan aklımızda Rod Steward, Santana, The Vervet L'nderground. Robert Palmer, David Sunborn. Chris Rea, New Order, Vlarvin Gave, Cream, ELO, Laura Branigan, Earth Wind and Fire'ın adlan kaldı. Bnıce Springsteen. Debbie Gibson, Michael Bolton, Alabama, Def Leppard, Luther Yandros gıbı Greatest Hitsetıketlı çalışmalann yanmda Bob Marley'nin 50. yaşgünü onuruna çıkan Natural V1\stic. Duran Duran'ın Thank You, Michael Jackson'ın HJStorj, kardeşi Janet'ın Design Of Decade, Alison Moyet'nın Sinless, Elton John'ın Love Songs, Alke Cooper'ın Classiks, REJVI.'ın Singies Collected adlı albümleri de geçmışi bugüne getiren üriinlerdi. Bu albümlerin hepsini şu anda yerli pıyasada bulmak olası. Bızim sanatçılardan İlhan Irem, yılın başında, büyük bölümü eski yapıtlanndan oluşan Romans adlı çalışmasinı pıyasaya çıkardı. trem. daha sonra The Best Of İlhan İrem - Sevgih'ler Günü adıyla geçmışın hitlerinı bir araya getirdi. Bu arada Cem Karaca'nın iyileri Cemaz-ül-Evvel, Selda'nın 1971-74 arası yapıtlan Türkiüerimiz adlanyla yayımlandı. Fikret Kızalok da geçmişte seslendirdiğı bazı tanınmış yapıtlannın ağıriıkta olduğu Demirbaş'ı çıkardı. Deneysel müziğın zırvesinde dolaşan İbrahim Tatlıses, Orhan Gencebay, Emrah ve Müslüm Gürses'ın klasıkleri de albümlerde toplanarak hayranlanna sunuldu. Yerli piyasada yalnız BulutsuzJuk Özlemi konser kaydından oluşan bır albüm yaptı. Yaşamaya Mecbursun adını verdiklen çalışmada konser atmosferinde. hatasıyla sevabıyla 'yaşayan' bir Bulutsuzluk Özlemi sundu dınleyicılenne. YAZI ODASI SELİM İLERİ Yeni Bir Aşk Romancısı Aşk romanı artık yazılmıyor. Böyle deniyordu. Bir zamanlar aşk ve karasevda romanlan edebi- yatımıza çok sayıda okur kazandırmıştı. 30'lu, 4O'lı, 50li yıllann okurları Kerime Nadir'le, Esat Mahmut ya da Muazzez Tahsin'le tanışmalannı, gün gelip, yeni yazariara açılarak değerlendırmişlerdi. Refik Halid'in eşsiz Türkçesiyle kaleme almış olduğu ün- lü Nılgün'ü de unutmamak gerekir. Aşk romanı, macera romanı, tarihî roman bir ge- reksinim değil midir? Bu da sorulabilir. Edebiyatı dörtbir yanından kuşatmaya gönüllü has okurun de- ğişik tatlar alabılmesi için her biri fırsattır. Akıl bileyi- cısi polisıye romanlan da hatırlatayım... Bununla birlikte son yıllarda bir aşk romanı yazan yetişmiyordu. Komşum Estreya Seval aşk romanlan yazıyor. Onu, Şişli'deki bu eve taşındıktan sonra tanıdım. Balkonlarımız bitışık. Beton mezariığı Şişli'de arka odalanmız, balkonlanmız, bir mucize gibi, yan yana, uzun, geniş arka bahçelere açılır. Birkaç yaz önce ar- ka bahçelerin son leylaklarına bakakalmışken Est- reya Seval'ın "Merhaba, burda oturduğunuzu bilmi- yordum", demesiyle ırkilmiştim. Komşum aşk romanlan yazdığını söylüyordu. Ga- liba beşıncısini yazmaktaydı. O zamanlar hiçbiri ya- yımlanmamış bu çalışmalannı Mario Levi'ye okut- muş. Mario, "Kolay okunan, vakit geçirten roman- lar..." yargısına varmış. Sevda romanlannın birincil özelliğı. Sonraki karşılaşmalarımızda -balkonda. sokakta, bakkalda- Estraya Seval'ın yazdığı romanlann dün- yasında yaşadığını ayırt ettim. Günün haynuyu, ola- ğan dünyası onun ıçın hem bir gerçekliktı, hem de yoktu. Romanlarından söz açıncaya kadar her gün- kü hayhuyumuzun içındeyd1 ; söz romanlara gelince, kahramanlarının macerası gerçeklığın önune geçi- ycrdu. Kahramanlarını hülyalı anlatırdı. önce Kuşkunun Doğduğu Gün yayımlandı, son- ra Yalnız Sen -bir aşk romanı için dört dörtlük bir ad- ; nihayet Üç Günün Hatırası. Sonuncusunu çocuk- luğumun, yeniyetmelığımın aşk romanlanndan biri gi- bi okudum. Estreya Sevaf'ı Hülya Koçyiğit ve Doğan Hız- lan'la birlikte televizyondaki söyleşi programlann- dan birıne çağırmıştım. Romanlan henüz yayımlan- marnıştı. Konumuz "Neden Aşk Romanı Yazılmı- yor"du. Uzun yıllar aşk romanlannın beyazperde uyarlamalannda başrol oynamış sevgıli Hülya Koç- yiğit, Esat Mahmut üzerine özlü bir eleştin yapmış olan Doğan Hızlan, hayatın maddileşmesine bağlı- yoriardı bunu. Seval, maddıleşen hayatta aşk roma- nına daha çok ılgi gösterilecegi kanısındaydı. Üç Günün Hatırası'na dönüp baktığımızda aşk ro- manında da çok şeyın değiştığini fark ediyorsunuz, evet, her şeye karşın. Muazzez Tahsin'in 1938 tarihli Sonsuz Gece'si işadamı-sekreter aşkını anlatır 1995 basımı Üç Gü- nün Hatırası'nda da Ayşegül sekreter, Tufan başa- nlı yönetici; roman günümüzün modern işyerterinden birinde geçryor "^^ Değişen ortamlar Bir defa ortamlar değişmış. Işyerierinın donanımı bambaşka. Sonsuz Gece'de daktılo, steno derken, Seval'ın romanında bol bol bilgisayartar açılıp kapa- tılıyor. Para dünyası egemen, meselâ Ayşegül'ün parası röpoda, yatınm fonunda, şunda bunda ka- zanç sağlıyor. Otellerde eski aşk romanlan loş ışık- lı barlaria yetınirlerdı. Üç Günün Hatırası'nda ışıklı makinelerin yanıp yanıp ışıldadığı "gasino"lar var. Hatta patates kızartması bıle değişmış ve Ayşe- gül adeta eskı romanl£in nostaljik patates kızartma- lannı anyor: "Şöyle iyı pişmiş bir bonfile yanmda bol kızarmış patates, ama dondurutmuşlanndan de- ğü..." Tabii kadınla erkeğin aşk ilişkileri de değişmış. Muazzez Tahsin'in romanlan bir aşk izdivacıyla ya- tak odası kapısı önünde sona erer. Esat Mahmut'ta- kı ateşlı aşk gecelen ya koket hanımlarla ya da ya- bancı kızlarla yaşanır. Ayşegül, evlilıkten kaçan Tu- fan'la beraber olmayı özgürce göze alabiliyor. Bir ka- dın olarak cınsel duygulannı söylemekten de uzak durmuyor. Hatta bu konuda cesur. Ama aşk romanı yine de aşk romanıdır. Üç Günün Hatırası hayata pembe tül örtüşüyle, kederde bile iyımseriiğiyle, baş kişısinın mutluluğu -sanki olasıy- mışçasına- bir duvar ustası sabn göstererek örüşüy- le o eski aşk romanlarına hemen alıp götürüyor oku- ru. Arka bahçelerimiz çoktan kış mevsimine bürün- dü. Leylaklar belki açmayacak haziranda, belki ku- rudular. Caddede cumartesi pazann birikmiş çöp- len duruyor. Evlerin ışıkları ölgün, gündüzleri bir yı- ğın karanlık yüzJü apartman bırbirine kapanmış. Ama komşum aşk romanlan yazıyor. Üstelik eski leylaklı bahçelerden esinlerle. Gıpta etmemek elde değil. itiraf edeyim ki aşk romanı yazariannı her zaman kıskandım. Dünyayı Kurtaralım' sergisi Kültür Servisi- 19-30 Aralık 1995 tanhleri arasında bu yıl ikincısı yapılan 'Dünyayı Kurtaralım' Dünya Çevre ve Banş Sergisi, Arçelık AŞ'nin katkılanyla Horhor Sanat Organizasyonu tarafından hazıriandı. KüJtür Bakanhğı Devlet Güzel Sanatlar Galerisı'nde yer alan organizasyonda aralannda Güney Afrika, Avustralya. Amerika, Rusya, İtalya, Israil, Bangladeş Meksika, Çad gibi 39 ülkeden yapıtlann yanı sıra ülkemizde "kuş ressamı' olarak da bılinen Salih Acar ile 'sevginın ressamf olarak ün yapmış Mıne Arasan'ın yapıtlan sergileniyor. TÜRSAK Gala Geceleni'nde tîüneş Yanığı' Kültür Servisi-TÜRSAK Vakfi'nın 'Sinemanın 100. Yılı' etkinlikleri çerçevesinde düzenlediği 'Dünya Sinemasından Seçkin ÖrnekJer Dizisi-Gala Geceleri'ne 'Ülke ve Özgürlük', "Ulis'in Bakışı' ve 'Carrington' gibı seçkin fılmJerin ardından bu kez Nikita Mikhalhov'un yönettiği 'Güneş Yanığı' filmi konuk oluyor. 1994 Cannes Film Festivali'nde Jüri Büyük Ödülü'ne ve 1995'te En iyı Yabancı Film Oscan'na değer bulunan fılmın galası 28 aralık günü Alkazar Sınemasf nda gerçekleştirilecek. Rus yönetmen Mikhalkov'un da bu geceye katılması bekleniyor. TÜRSAK Vakfi'nın 'Gala Gecelen' kapsamında önümüzdekı aylarda gostereceği filmJer arasında Hugh Grant'ın başrolünü oynadığı bir İngiliz yapımı olan "An English Man Who Went Up To A Hill But Came Down A Mountaın (Tepeye Çıkan, Ama Dağdan tnen tngılız) ve Emır Kusturica'nın yönettiği 'Underground' (Yeraltı; fılmlen yeralıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle