22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8 KASIM 1995 ÇARŞAMBA HABERLER Deniral - MHP randevusu • A.VKARA (UBA)- MHP3enel Başkanı Alpanlan Türkeş ıle eski Ankarı DGM Başsavcısı Nusre Demiral'ın beklenen rande^su gerçekleşti. AJınar bilgiye göre MHP Genel Merkezi'nde gerçekleşen görüşme, yaklaş k yanm saat sürdü. Basıncan gizli tııtulan göriişne ile ilgili olarak tarafla-dan herhangi bir açıklaına gelmezken MHP lideri Türkeş'in Demiral'a adaylık teklifinde buluncuğu öğrenildi. Türkes'in. Demiral'ı Türkive milletvekili olarak değerlendirmek istediği. Demiral'ın da teklife olumlu yanıt verdiği kaydediliyor. RTÜK'e atama • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Radyo Televizyon Üst Kurûlu(RTÜK)Başkan Yardımeılığı göre\inden kendi isteğiyle aynlan Emin Başer'in yerine. kurul üyelerinden Ercan San seçildi. Aynca kurulda boşalan iki üyelik için ANAPKutluSavaş. Abdullah Teoman Güner ve Sevgi L'lusay'ı. RP de Fatih Karaca'yı aday gösterdi. KISA.. KISA.. • Çeşıtli suçlardan ağır hapis cezasına mahkûm edilmış. hayatının 5 > ılını hapiste geçirmış olan M. Kemal Derinkök. resmı evrakta sahtecilik olayından 20 ay ağır hapis cezasına çarptırıîdı. H Silahlı çete oluşturduğu çavıyla Konya DGM'de yargılanan Konvaspor Kulûbü Başkanı işadamı Ahmet Hamdi Uçarok. RP"den mılletvekilı aday adayı oldugunu açıkladı. B Bagcılar Lısesı parmaklıklanna 'Paralı eğıtime son" pankartı asmaya çalışan 3"ü kız 5 kışiden 14 yaşındakı E.C. polisin ateş açması sonucu ayağından yaralandı. H Türk-tş Yönetim Kurulu. genel seçimlerde aday olmayı düşünen sendıkaciların önünü açmak ıçın genel kurulun seçimlerden sonra yapılması düşüncesinden \azgeçerken. genel kurulun 4 aralik pazartesi yerine 5 aralık salı günü toplanmasım kararlaştırdı. • Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, feshedilen SHP'nin son Genel Başkanı Murat Karayalçm hakkında "\üzsüz" \e "pışkın" nıtelemelerını kullanarak. kışilık haklanna hakaret ertığı gerekçesiyle yerel mahkemece 500 mılyon lıra tazminat ödemcye mahkûm edilen Dev let Bakanı Ca\ it Çaglar hakkındaki karan bozdu. • Çağdaş Hukukçular Denıeğı Ankara $ubesı'ne mensup bir grup av ukat, Eskj Emniyet Genel Müdürii Mehmet Ağar'in görevine veda törerınde 29İ1 sav ılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşlerı Yasası'na aykın davranıldığı gerekçesiyle. Ankara Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu. DİE verilerine göre Türkiye'nin nüfusu 1990 yılından beri 5 milyon 170 bin kişi arttı Nüfiıs ve göç önemsenmediBILENTSARIOGLU ANKARA - 24 Aralık'taki erken seçimin 1990 nüfus sayımı sonuçlarına göre yapıl- ması hükmünü yasaya koyduran DYP ve CHP. millet\ekılidağılımındagöçlerindik- kate alınmamasına neden olurken, Yüksek Seçim Kurulu'nuda(YSK), sıkışık askı sü- resi içinde çok sayıda seçmenin kaydını yap- mak zorunda bıraktı. Başbakan Tansu Çiller'in, zaman darlı- ğı nedeniyledeğerlendirmeyealmadığı Dev- let Istatıstık Enstitüsü (DlE) tahminlerinde. 1990 yılında 56 mılyon 473 bin olan Tür- kiye nürusunun 1995 yılı ortalannda en az 61 nıılyon 644 bıne yükseldiğı. Yalova çı- kanldığında İstanbul nüfusunda 1 milyon 350 bin, Izmir'de 362 bin kışılik artış olduğu belırlendı. Buna göre 1990 sayımına göre nüfusu 200 bıne ulaşmayan 7 ilin yanı sıra nürusunun 1 mılyon 605 bin olduğu tahmin edilen Yalova da 2 milletv ekili çıkaracak. Er- ken seçım karan alınan aralık ayında, Erzu- rum'un 23 gün. Kars'ın 21 gün, Van'ın 14 gün karla kaplı olduğu belırlendı. Hükümetin. erken seçimde kullanılma- sını planladığı. ancak gerekli düzenlemeler • Devlet Istatistik Enstitüsü'nün, göç akınlannı büyük oranda dikkate almayarak yaptığı tahminlere göre Türkiye genelinde nüfus 61 milyorr 644 bin kişiye yükseldi. Yasaya göre genel seçim için 1990 sayımını esas alan DYP ve CHP, milletvekili dağılımında göçleri dikkate almazken, YSK de sıkışık askı süresi içinde çok sayıda seçmenin kaydını yapmak zorunda bırakıldı. yetişmeyeceği için vazgeçtiği DİE'nin nü- fus tahmini kayıtlan. anayasada öngörülen "temsilde adalet" ilkesı konusunda tartış- maya neden oldu. DlE'nin, kesin belirlemelere dayanma- yan göç oranlarını dikkate almadan. nüfus artış hızına göre yaptığı tahminler uyann- ca, YSK'nin 7 milyon 195 bin 773 olarak kabul ettiği Istanbul'un nüfusu, Yalova çı- kanldığında 8 milvon 659 bine. 1 milvon 934 bin 907 kabul edilen Adana'nın nüfusu2 mil- yon 122 bıne. 1 milyon 266 bin 95 olarak kabul edilen Içel'in nüfusu I milyon 500bi- ne. 1 milyon 94 bin kabul edilen Diyarba- kır'ın nüfusu 1 mılyon 252 bine, 3 milyon 236 bin kabul edilen Ankara'nm nüfusu 3 milyon 525 bine. 2 milyon 694 bin kabul edi- len Izmir"in nüfusu 3 milyon 56 bine ve 1 milyon 603 bin kabul edilen Bursa'nın nü- fusu 1 milyon 872 bine yükseldi. Yeni il olan Yalova'nın nüfusunun 1 mılyon 605 bin olduğu. Türkiye genelındekı nüfusun ortalama 61 milyon 644 bıne çıktığı belır- tildi. Buna göre en az 1 mılyon 350 bin kişilik nüfusu dikkate alınrnayan İstanbul 48, An- kara 22. Bursa 11. İzrnir 19. İçel 9 millet- vekili çıkaracak. Buna karşın 1990 sayım- larına göre nüfusu 200 bine ulaşmayan Bin- göl 3. Gümüşhane 2, Hakkârı 2. Tunceli 2. Baybun 2. Ardahan 2. Kilıs 1 milletvekili çıkaracak. Nüfusunun 1 mılyon 605 bine ulaştığı tahmin edilen Yalova'dan da 2 mil- letvekili seçilecek. DlE Başkanı Mehmet Kaytaz. Cumhu- riyet'in konuya ilişkin sorusu üzerine. nü- fiıs tahminlerinin bilimsel verilere dayandı- gını, ancak her araştırmada olduğu gibi be- lirli bir sapma payı bulunduğunu kayderti. Türkiye'deki nüfus eğilimlerinin dikkate alınarak tahmin yapıldığını vurgulayan Kay- taz. verilere. somut sonuçlara dayanmayan göç oranlannın alınmadığını söyledi. Kay- taz. "1990 yılında yapıfan sayım, seçim için adaletli olur mu" sorusuna, "Nüfus- larda ne derece değişme oldu, bunu söy- lemek zor. Çiinkü elimizde göçler için somut bir şe> yok" yanıtını verdi. Doğu'da hava koşulları zorlu DlE'nin hava koşullanna ilişkin verilerı de özellikle Doğu Anadolu Bölgesi'nde aralık ayında seçim yapılmasının kolay ol- mayacağını gösterdi. DlE verilenne göre ara- lık ayı Erzincan'da 7.3 gün, Erzurum'da 23.2 gün, Kars'ta 21.3 gün. Sı vas'ta 12.4 gün ve Van'da 14 gün tamamen karla kaplı ge- çiyor. Verilere göre bazı illerde. aralık ayın- da don yaşanan gün sayısı şöyle: Afyon (18.1), Ankara) 17.4ı. Bolu (18.1). Diyarbakır (14.8). Edirne (12). Erzincan (23.8). Erzurum (29.8), Eskişehir (18), Kars (30.4), Kastamonu (21.6). Kayseri (23.7), Kırşehir(20), Kon>a (21.2), Sıvas (23), Van(27.2). Demirel, toplantı sonrasında tslam Konferansı kşkilalı lİKT) Genel Sekretcri Hamid 1 ! (.ahid. l)t \ k( Bakanı \y- kon Doğan, İstanbul Vali Vekili Rıdvan Yenişen >t DPT Müsteşarı Necati Özfırat ile bir süre görüştü. (Fotoğrat: AA) İSEDAKtoplantısı Kuran9 la açıldı Haber Merkezi - İslam Konferansı Teşkilatı (tKT) Ekonomık ve Ticari Işbırlığı Daimi Komıtesf nin (İSEDAK) 11. toplantısı dün Kuran okunarak başladı. İstanbul Princess Otelı'nde düzenlenen toplantının açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel. dünyada bir vandan sıyasi. ideolojik duvarlar yıkıİıp, atıl sistemler çökerken dığer taraftan. ekonomik gelışme farklılıklannın yeni duvarlar ördüğüne dıkkatı çekerek "Işte bu noktada İslam dünyasının. bir bütiin olarak fakirlik ve iktisaden az gelişmişlik çemberini tamamen kırmasında İSEDAK'a önemli görevler düşmektedir" dedı. Konuşmasında ınsanlıgın bir yandan ortak değerler etrafında birleşip. mutlu ve esenli bir geleceğe doğru ilerlerken dığer yandan uyuşmazlıklar ve çatişmaların devam ettiğini vurgulayan Demırel. banşa karşı gelmenın insanın kendı doğasına karşı gelmek oiduğunu belirterek "Türkiye, Ortadoğu barış sürecini desteklemeye \e bölgede banşın tesisi için elinden gelen her türlü katkıyı sağlamaya devam edecektir" dıye konuştu. İ;>lam Kalkınma Bankası (İKB) Ba^kanvektlı Dr. Fuad Abdullah El Omar da İKB'nın İslam ülkelerı arasında özel sektör işbırliğının gelışmesi için çalışmalar başjattığını bildirdı. DSP lideri Ecevit ' Seçime şimdiden gölge düştü' ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - DSP lideri Bülent Ecevit, YSK'nin oyunu ve- ren seçmenin işaret parmağma çıkınayan bo- ya sürülmesine ilişkin yasa maddesinin bu seçimlerde uygulanamayacağını açıklama- sı nedenıyle. 'seçimlere şimdiden gölge düştiiğünü' söyledı. Ecev ıt. Anayasa Mah- kemesı'ne, "Anayasaya ve adalete a>kı- rı da olsa 24 Aralık'ta seçim yapılması" telkınlennde bulunulduğunu da v urguladı. Ecevit. dün parlamentoda düzenledığı basın toplantü-ında. Seçım Yasası'nın ba- zı maddelerinın iptali ve seçım tarıhinın ertelenmesının birtakım siyasal sorunlara. hatta siyasal bunalıma neden olacagı öne sürülerek. "Anayasaya ve adalete aykın da olsa. 24 Aralık'ta seçim lapılmalı" telkınlerine dıkkat çektı. Ece\ıt. "Anaya- sa Mahkemesi; adaleti. hukuku bir ya- na bıraksın, soruna siyasal açıdan bak- sın, demeve getirivorlar. Ben Anayasa Mahkemcsi'nin bu tür telkinlere kapıl- mayacağından eminim" dedi. Seçmen kütüklerıne hilelı yazım göz- lemlennin çok yaygınlaştığına dikkat çe- ken Ecevit. "Bunu önlemek için çıkma- yan boya, kanun hükmii haline geriril- di. YSK'nin karan seçmen listesi askı- dan indirilmeden açıklandığı için, bazı partilere seçmenlerini değişik bölgeler- de yazdırabilmesi yolu açılmış oidu. Sc- çimlere şimdiden gölge düştü. Bu ka- nun kuralı yok say ıldı. Bu, YSK'nin a\ ı- bı değildir. memleketi sağlıksız. alelace- le seçime götürmek isteyenlerin ay ıbıdır" görüşünü dile getirdı. Taşar suçlu bulundu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara 15. Asii- ye Hukuk Mahkemesi. eskı ANAP Genel Sekreteri Mus- tafa Taşar'ı. Ramazan Ye- ğengil adlı vatandaşa "Bı- raktığım yerde otiuyorsun" diyerek hakaret ettiği gerek- çesıyle 100 mılyon lıra taz- minat ödemeye mahkûm et- tı. Taşar. temyiz başvuru- sundabulunacağınıbıldırdi. Dünkü duruşmada. Ta- şar'ın avukatı Erden Arı- soy. kaset çözümüne ilişkin itirazı bulunmadıgını belirte- rek. davanm "Hâlâ bıraktı- ğım yerde otluyorsun" sö- zünden dolayı açıldığını, bu sözü de kabul ettiklerini. çün- kü kullamlan sözün bir deyım oiduğunu kaydetti. Mahkeme Başkanı. davanın kısmen ka- bul edıldıginı belirterek. 100 milyon lira manevı tazmina- tın olay tanhınden ıtıbaren yasal faızi ile birlikte davalı Taşar'dan alınarak dav acı Ye- ğengile verilmesinı karar- laştırdı. DYP ve MHP, ittifak pusıısundaANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP ve MHP'nin üst düzey yönetı- cileri. seçim ittifakına yasal zemın ha- zırlayacak yasa önerisini TBMM Ge- nel Kurulu'na indirmek için pusuya yattılar. DYP ve MHP. muhalefet par- tilerinın Meclis'te bulunmadıklan bir anı kollarken CHP Genel Başkanı De- niz Baykal. grubunu ittifak yasaşı gi- rişimleri konusunda uyararaİc. "Önü- müzdeki dönem yapılmamasını sağ- lamak zorunda olduğumuz yanlışlık projeleri var" dedi. DYP ve MHP kurmaylannın yaptı- ğı toplantıya katılan Örman Bakanı Hasan Ekinci. seçimortaklığının. her ikı partinın 27 mart genel yerel seçım- lerinde aldıklan oy oranı üzenne kuru- lacağını söyiedi. İttifak halinde. millet- vekili adayı dağılımının, I994yerel se- çimlerindeD\P"ninyüzde21. MHP'nin de yüzde 8 olan oy oranları üzenne ku- rulabileceği bildinldı. DYP'niiî MHP'ye 5 ilde tek başına liste yapma ve 71 kışıye seçılme olası- lığı yüksek, liste sıraİaması sözü ver- dîğî öne sürüldü. lttifakın teknik aynntılannı konuşmak ıçinöncekı gün bir aray a gelen DYPve MHP kurmaylannın yasa önerisinin TBMM Genel Kurulu'ndan geçınlme- si için her türlü girişimin denenmesi ka- rarını aldıklan bildirildi. Toplantıyı doğrulayan Orman Bakanı Hasan Ekin- ci. şunlan söyiedi: "Toplantıyı Meclis'te yaptık. DYP'nin daha önceki seçimde aldı- ğı oy oranı yüzde 2I'dir. MHP'nin ise, yüzde 8'dir. İttifakı. bu oy oranları üzerine kuracağız. Bu oy oranları üzerinde çalışma yaptık. Önümüz- deki toplantılarda, hangi partinin nereden, kaç milletvekili gösterece- ği >e kaç milletvekili çıkarabileceği- ni konuşacağız." GLOBAL POLtımüLTüR ERGİIV \TLDKOGLU Yükselen Virüsler... Globalleşmenin en 'şık' kavramlanndan biri yük- selen piyasalar. Umut dolu; az gelişmiş bir ülke bel- ki bir gün 1. Dünya'yageçebilir... Bu rüyanın en çok görüldüğü ülkelerın başında, yakın zamana kadar Meksikageliyordu. Şimdi Meksika hükümetini pro- testo eden göstericiler, hükümetle alay etmek için, "1. Dünya Ha! Ha! Ha!" sloganlarıyla gösteri yapı- yorlar. Bir rüya boyle bitti. Ama yine az gelişmiş ül- kelerde geçen 10 yıl içinde hızlanan bir başka'yüA-- selme' daha söz konusu. Ancak bu bir rüya değil, bir kâbus! Ya tedavisi, ya kaynağı ya da taşıyıcısı bilinmeyen ve son derece de ölümcül hastalıklar or- taya çıkıyor. Financial Times'in geçenlerde yazdığı gibi "virüsler yükseliyor" ve insan türünü ciddi bir şekilde tehdit etmeye hazırlanıyor. Böyle bir gelişmenin en son örneği şu anda Ni- karagua'nın en yoksul ve çevre koşulları açısından kötü bölgelerinden birinde, başkent Managua'nın 70 km. kuzeyinde kurak Achuapa bölgesinde ya- şanıyor. 1000 kişiyi etkileyen, daha şimdiden 18 can alan bu salgında insanlar, ciğerlerine kan dol- duğu için kendi kanlarında boğularak ölüyorlar. Ge- nel olarak kurak olan bu bölge, geçen haftalarda olağanüstü şiddette yağmurlara sahne oldu. Araş- tırmacılar, yağmurların, fare ve böcekleri yuvalann- dan dışarı uğrattığını, sivrisinek ve diğer tropik si- neklerin üreme koşullarını etkilediğini ve böylece ya yeni bir virüsün insanlarla karşılaştığını ya da eski bir virüsün mutasyona uğrayarak yeni bir hastalı- ğa yol açmış olabileceğini söylüyorlar (Herald Tri- bune 6.11.1995). Bu kaçıncı önlenemeyen, ölüm- cül salgın? 1992-93'te Sin Nombre (adı yok de- mek), 1990'da Sao Paulo'da Sabia, 1994'te Boliv- ya'da Muçhapo, Arjantin'de Junin, 1995'te Zaire'de Ebola. Scientific American dergisindeki bir araştırma (Ekim 1995) virüslerin bu yükselmesini insanlann et- kisiyle çevre koşullarının bozulmasına bağlıyor. Da- ha 10-20 sene öncesine kadar doğal koşullarında yaşayan ekosistemler, tanmın yaygınlaşması için yağ- murormanlannıntalanedilmesi.hızlımakineleşme. tek ürüne yönelik tarımın yaygınlaşması, barajların çoğalması ile bozuluyor ve tahrip ediliyorlar, bura- larda binlerce senedir bulunan virüsler yeni taşıyı- çılarla ve en önemlisi ınsanla karşılaşıyorlar ve has- talık yaratıcı hale gelıyorlar. Iklimlerdeki değişme- lere bağlı olarak ani ve şıddetli yağmurlar da insan- larla virüslerin karşılaşmasını hızlandırıyor. Virüsler sadece kırsal alanlara has değil. Finan- cial Times'in "KatllMikroplann Dönüşü" isimli ma- kalesınde vurgulandığı gibi 'Gelişmekte olan ülke- lerin hızla, ancak altyapıdan yoksun olarak büyüyen şehirlerinın kötü yaşam koşullan içinde ve ilaç şir- ketlerinin kontrolsüz ilaç, özellikle antıbiyotik kulla- nımını teşvik ettikleri bir ortamda, yeni virüsler or- taya çıkıyor, çoğalma ve yayıtma şansı elde ediyor ve bu arada da bağışıklık kazanarak daha da öldü- rücü birhale gelıyorlar." (Financial Times 28/10/95.) Bu noktadan itibaren bir kâbus senaryosu orta- ya çıkmaya başlıyor. Çünkü son yıllarda yapılan ça- lışn.alar, mıkroplar / virüsler hakkında korkutucu yeni bilgiler üretti. Virüslerin antibiyotiklere karşı hızla bağışıklık geliştirdiklerini biliyorduk. Ancak bu- nun nasıl olduğu pek bılinmıyordu. Araştırmalar bu mikrop/virüslerde çevreye sistematik olarak uyum sağlamaya yatkın bir DNA oiduğunu ortaya çıkar- dılar. Bu DNA'nın varlığı araştırmacılara göre evrim teorisinin öngördüğü gibi tesadüfi olarak bağışık- lık kazanma tezini yıkıyor. Bu DNA sayesinde mik- roplarzamanla bilinen bütün antibiyotiklere karşı ba- ğışıklık kazanabilirler. Ortadaadetabirtürsilahlan- ma yarışı var. İnsanlar yeni antibiyotik geliştiriyor, mikroplar buna karşı bağışıklık kazanıyorlar. Bu mikroplann bir diğer özelliği de bölünmeyle çoğal- malarına rağmen, yani çiftleşmemelerine rağmen ba- ğışıklıklarını birbirlerine aktarabilmeleri. Böylece bağışıklık kolaylıkla, genetik duvarı aşarak bir tür- den diğerine sıçrayabiliyor. Görüldüğü gibi sadece ekosistemin bozulması- nın değil, hastalıkların ortaya çıktığı koşulları orta- dan kaldırmak yerine daha kârlı ve ucuz antibiyo- tiklere dayanmanın, az gelişmiş ülkelerde bunların kontrolsüz dağıtımının teşvik edilmesinin de virüs- lerin yükselmesinde büyük payı var. Tüm bu geliş- melerin, son 10-15 yıl içinde globalleşmenin, yani kapitalizmin başı boş yaygınlaşmasının yaşandığı bir dönemde hızlanmasının bir tesadüf oiduğunu dü- şünüyor musunuz? Muzaffer Erdost, resmi açıklamaların, Sıvas kıyımını örgütleyen tertibi gizlemeyi hedefleyen bir amaç güttüğünü ileri sürüyor: Sıvas kıyımnun ardında plaıılı bîr tertip var MUSTAFA BALBAV 12 Eyliil karanlığında dıpt, iklerle öldüıiilen İlhan Erdost'un kardeşi. Muzaffer Erdost, Sı\as katlıamın- da Sünni-Ale\içekişmesı değil, şoven ve teokratikge- hciliğin, ilericı ve devrimci demokruılara karşı bir saldınsının söz konusu olduğıımı söylüvor. Erdost ıın sorularımıza verdiği vamtlar şövle: - Sıvas olaylarınm PKK olgusuyla ilgisi ne? - Araştırma Komisyonunun bilgisine başvürduğu sağ.yerel basın sahipleri ve yönetmenleri, ilkin PKK olgusuna da değiniyorlar. Hatta biri. Sı\as'ta bu tür birolayın iki aydırbeklendiğini. PirSultan Abdal Şen- liklen'nın bahane edildigini söylüvor. Onların anla- tımına göre PKK. Sıvas'ta ve özellikle Aleviler ara- sında silahsız bir zemin aramaktadır. PKK'nin ama- cının, yalnızca Sıvas'ta etkin olmak değil. Sıvas'tan Karadeniz'e yol açmak, Sıvas'tan bir "kapı" olarak yararlanmak oiduğunu da ekliyorlar. Bir yıl sonra yayımlanan kimı dergılerde. "Sıvas şimdi bir kapı. Kürdistan devriminden Anadolu'ya açılan bir kapı. Ve bu kapı zorlanıyor" diye ya- zıldı. Türkiye Cumhunyeti'nin. "Dün Ermeniliğin, Türkmenliğin. Kürtlüğün bitiriliş noktası olan Sıvas'ın. bugün TC'nin mezarı olacağını görme- nin korkusunu vaşadığı" ileri sürülerek. Sıvas'ta. "halklar buluşmasını önlemek için her türlü kan- lı provokasyonu gündeme koyma çılgınlığına ken- disini mecbur hissettiği" de eklendi. - Gene de katliam ile PKK olgusu arasında bağ- lantı kurabilmek, mantığı zorlamıyor mu? - Olay, Paşa Camii av lusunda başlıyor denebilir. Cu- ma günü, cemaat camiden çıkacağı sırada. cami dı- şından on-onbeş kişilik bir grup geliyor. Anlatımla- rmdan deneyimli bir grup olduğu sonucunu çıkarmak olanaklı. Bu grup. pankart açıyor. duvara genyor. Üzerinde. "Dünyada Amerika, Türkiye'de PKK" yazılı bir pankart bu. Cemaat tam camiden çıkarken, bir Amerikan bayrağı çıkarıyorlarve yakıyorlar. Ce- maat katılmıyor bu gruba. Bu grup. üç kez cami ile hükümet binası arasında Öldürülüşünün 15. yılında mezarı başında anıldı ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Yayıncı tlhan Erdost, öldürülüşünün 15. yılında meza- rı başında anıldı. Anma toplan- tısında konuşan ağabeyi yayıncı-yazar Muzaffer İlhan Erdost. Türkiye'de "ka- ranlık cinayetler sürdükçe'Mlhan Er- dost'un bir savaşın simgesi olmaya de- vam edeceğını söyleyerek "İlhan, ayak- ta öldü" dedi. Karşıyaka Mezarlığfnda dün düzen- lenen törene. İlhan Erdost'un eşi Gül Erdost. kızlan Türkülerve Alaz'ın ya- ni sıra. İnsan Haklan Demeğı(lHD)Ge- nel Başkanı Akın Birdal. Türkiye Jnsan Haklan Vakfı (TtHY) Başkanı Yavuz Önen. araştırmacı-yazar Vecihi Timu- îlhan Erdost ayakta öldü.roğlu ıle Yahap Erdoğdukatıldı. İlhan Erdost'un mezan başındakı tö- rende konuşan katılımcılar. Erdost'un dirençlı ve onurlu kişiliğı üzerinde du- rurken acısının unutulmayacağını dile getirdıler. İHD Genel Merkezf nde dün düzen- lenen söyleşidede İlhan Erdost'unöldü- rülmesı değişik açılardan ele alındı. Söv - leşiye. tHD Genel Başkanı Birdal. TİH\' Başkanı Önen. ebki İHD Genel Başkanı Nevzat Helvac;. Vecıhı Timuroğlu. Er- dost'un dostu Öner Lnal. şair Ahmet Telli ve Muzaffer İlhan Erdost konuşma- cı olarak katıldı. Öner Ünal. konuşmasında Erdost'la paylaştıklan anılaradeğinırken Erdost'u. ••faşizmin öidürmey i amaçladığı, ama asla öldüremeyeceği bir gülüştür" dı- ye tanımladı. Erdost'un öldürülmesıni toplumsal an- lamda değerlendiren Vecihi Timuroğlu. "Toplumlann.saldırılarakarşılıkver- me biçimi, o topluhıun niteliklerini ortaya koyar. İlhan öldürüldüğünde kimsenin kılı kıpırdamadı" diye konuş- tu. Erdost'un öldürülmesınden sonra gelişen yargısal süreçte ya- # m şanan adaletsızliklere değınen Nevzat Hehacı da "İlhan'ınöl- dürülmesi, faşizmin adaleti için önem- li bir örnektir" dedı. Olayla ılgılı karan- lıkta kalan sorulan gündeme getıren Hel- vacı. "İnsan öldürmek vahşettir. Öl- dürenleri cezalandırmamak daha bü- yük vahşettir" dedi. Erdbst için yazdığı şiırleri okuyan Ah- met Telliden sonra konuşan Muzaffer İlhan Erdost, kardeşinın öldürüimesinin "planlayarak adam öldürme" suçu- nu oluşturduğunu çeşitli kanıtlarla sa- vundu. Erdost. konuşmasını, kardeşi için yazdığı bir şiin okuyarak bitirdi. pankartla gidiyor ve geliyor. Amaçlardan biri, baş- lattıklan "tahrik"ide\ralacakgruplankendineçek- mek: ikincisi "seyirci"dengenişbirdesteksağlamak. Olayı sifırından sonuna kadar izlediğinı söyleyen Emniyet Müdürii. cami avlusunda pankart açan ve Amerikan bayrağını yakan grubu, daha sonra, otel önündeki topluluğun içinde görmediğini belirtiyor. Türk-lş temsilcilerinden biri. ilk olayı çıkaranlann (ba- zı il ve ilçe adlan söyleyerek) Güneydoğu'dan ya da Doğu'dan gelmiş. kendilerıne "Hizbullah" diyen bir grup oiduğunu söylüvor. Sıvas katliamından bir yıl sonra. Faili Meçhul Ci- nayetleri Araştırma Komisyonu'na. Batman V'alisi ve emniyet müdürii. Batman ili sınırlan içerisinde (yer adı da söylüyorlar) "Hizbullah örgütü mensupla- rının bir dönem bir askeri birlik yanında silahla eğitinı gördüklerini, lojistikdesteksağlandığını" açıklıyorlar. Bunlar başında ve Cumhuriyet'te ya- yımlandı. Kuşkusuz. bunlan sıralayarak, filancayer- de Iojistik destek sağiamış filan örgütün Sıvas"ta olay- ları başlattığını ileri sürmek doğru olmayabilir. Ama, bu tür haberler. olaylann ardındaki amacı, gücü ve tertibi ararken. bizim önümüze. sorulanyla birlikte dizilir. Bizim yaptığımız burada bir yorumdur. Ad- reslerde yanılmış olsam da olayın özünün belirlen- mesinde yanıldığımı sanmıyorum. - PKK'nin Sıvas'ta silahsız bir barınma ortamı bulmasını önlemek için, Aziz Nesin'in yakılmak istenmesini ve bu arada 37 aydın insanın diri di- ri yakılmasını anlayabilmek gene de zor! - Sıvas olaylanndan bir yıl sonra. Nokta'dabirya- zı yayımlandı. Burada. özel tımin, Div riği "ye yerleş- mesinin nedenlerı irdeleniyor ve sonuç olarak şu öne çıkıyor: "Bir ay önce ilçeye (Divriği'ye) yerleşen özel timin varlık gerekçesi. bölgede PKK'nin do- laşmava başlaması." Ama özel tımden iki kesım kaygılı: Alevilerveiş- çiler. "Kurt" sımgelı gençlerle özel tim tam bir kay- naşma içinde. lşçilerin ve Alevilerin siyasal anlamda ilerici ve de- mokrat olmaları. özel timin, onları. PKK militanla- nnın koruyucusu olarak görmeleri için yetiyordu. Belli ki kimi odaklan, ilerici aydınlann. Pir Sultan Abdal Şenlikleri içerisinde, Sıvas'ta ilerici demokrat hareketi yükseltmesini ve buna koşut olarak Alevi- lerin, işçilerin. öğretmen ve öğrencilerin demokratik cephesini güçlendirmesini. PKK'nin. burada kendi- sine daha kolay ortam bulmasıvla özdeşleştirmişler- di. Sıvas'ta. bir yandan kentte ilerici demokratların varlığını duyurmalannı önlemek ve öte yandan Ale- vilere yeni bir mesaj vermek istendi. Bu mesajı, Sı- vas katliamının "ağır tahrik" sonucu çıktığını söy- leyecek olan Demirel'in, daha sonra. Hacı Bektaş Ve- li etkinliklerindeki konuşmalannda bulmak olanak- lıdır. Sıvas katliamında, sağ yerel basın. "tahrik"in iki nedeni oiduğunu söylüyor. Biri, "şahin casusu" olarak niteledikleri Pir Sultan Abdal'ın köpeğiyle birlikte heykelinin Sıvas'a dikilmesi, ikincisi Aziz Ne- sin'in "Şeytan Ayetleri"ni çevirtip yayımlayacağı- nı söylemiş olması. Bu iki öğenin. fanatik dinci grup- lann tepkisine. protestosuna neden olsa da insanlan diri diri yakmaya kadar "götüreceğini" düşünmek bence doğru değil. Fanatik dinci vefaşistgruplar, Pir Sultan Abdal \e Aziz Nesin bahane edilerek tahrik edilmiştir. ama bu. bir çeşit boğaya kıımızı ba>Tak gös- termek gibi bir şeydir. Olayın ardında, planlı. direngen birtertip vardır. Res- mi açıklamalann. bu tertibi örtmeyi. gizlemeyi amaç- ' ladığı düşüncesindeyim. Kuşkusuz tam benzetile- mezse de kimi sonuçlar çıkarmaya yardımcı olacağı için. 6-7 eylül olaylannı anımsatmak istiyorum. Se- lanik'te Atatürk'ün doğduğu eve patlayıcı atılmış, Istanbul'da halk "galeyana"getirilmişti. Olay dev- let içinden tertiplenmişti. Bugün bu biliniyor. Olay- lar. tertipleyenlerin denetiminden çıkmış. Beyoğ- lu'nda "Rum" diye hemen tüm ışyerleri tahrip edil- miş, mağazalaryağmalanmıştı. "Sabıkah" komünist- ler, olaylann tahrikçisi olarak birbirevlennden alın- mış. Aziz Nesin'in kitabının başlığıyla söyleyeyim, "salkım salkım asılmaları" istenmişti. - Sizin çerçev elediğiniz anlamda, katliam, ama- cına ulaştı mı? Çünkü bu katliama tepki çok bü- yük olmuştu! - Sıvas katliamından Sıvas halkı çok büyük bir üzüntü duymuştur, ama olaydan bir y ıl sonra yapılan yerel seçimlerde. Refah Partisi oylannı arttırarak bi- rinci sırada. Büyük Birlik Partisi oylannı çok daha fazla arttırarak ikinci sırada yer almış. daha önce ikinci sıralardabulunan SHPise. seçimlere katılmak- tan bile kaçınmıştır. Yani katliam. ilk aşamada amacına ulaşmıştır. Ge- nel amacına ne ölçüde ulaşacağını genel seçimlerde izleyeceğiz. Çünkü. genel amaç. (siyasal partileri ba- kımından olduğu kadar kendi kişisel yapılanmalan bakımından da) parlamenterlerin pek büyük çoğun- luğunun gerici kişilerden oluşmasını sağlamaktır. Bunun somut sonucu. sosyal demokratlann Meclis'te giderek azalması ve sıfırlanmasıdır. SÜRECEK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle