Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
28KASIM1995SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Yalnızca kâğıt üzerinde kurulu dokuz şirketin İMKB'deki işlemleri durduruldu
Uzanlar'a borsa yasağıDOĞANAKJN
ANKARA - Borsada v urgun şebekesi.
Kepez Elektnk AŞ'nın hisse senetlennin
yasadışı alım ve satımlanyla 228raılyarli-
ra haksız kazanç elde ettiğı belgelenen
Uzan ailesmin borsa vursununda kullan-
dıklan dokuz şirketin de "kâğıt üzerinde"
kurulduklan ortava çıktı. Sorumlulan hak-
kında suç duyurusunda bulunulan dokuz
şirketın. İstanbul Menkul Kıymetler Borsa-
sı"nda (ÎM1CB) işlem yapmalan yasaklan-
dı.
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) ve
IMKB'nin yargıva ulaştınlan belgelerini
yayımlayan Cumhuriyet. L'zan aılesinın.
Çukurov a Elektrik AŞ'de yaptıgı trilyonluk
usulsüzlüklenn ardından sahnelediği borsa
vurgununu da ortaya çıkardı. Kepez Elekt-
rik AŞ'nın hısse senetlerini. yasadışı alım
vesatımlarla "manipüle" eden InterstarTe-
lev izvonu'nun da sahıbı Uzan aılesinın vur-
gunda kullandıgı şırketlere ılışkin gelişme
• Sermaye Piyasası Yasasf nda eylemleri için 1 ila 3 yıl arasında hapis ve 500 milyon liradan 1
milyar liraya kadar ağır para cezası öngörülen sorumlular hakkında suç duyurusunda
bulunulurken, 9 şirketin İMKB'de işlem yapması yasaklandı. Adabank'ın da sermaye piyasası
faaliyetlen 20 kasımdan itibaren 3 ay süreyle durduruldu.
ve bilgıler şöyle:
- Yasadışı hısse senedi alım satımında en
önemlı ışlevi vüklenen Uzan ailesine ait
Adabank'ta yapılan incelemede. Kepez hıs-
seleriyleyoğun olarak işlemyapan ve "ay-
nıadreste'" bulunan dokuz şırket ortaya çı-
kanldı. Hepsi de Uzan ailesine olduğu ra-
porlara geçinlen anonim şirketlerin adlan
Rumelı Çimento Sanayi ve Tic. Yapı ve
Tic. Klasik İnşaat ve Tic. Merkez Yatırım
ve Tic. Gök Turizm ve Tic. May Maden-
cılik Yatınm ve Tic. Teknık Yapı. Knstal
İnşaat ve Tic. \e Profil İnşaat ve Tic ola-
rak belirlendı. Yapı ve Tic. Klasik İnşaat ve
Tic. Kristal İnşaat ve Tic. Merkez Yatınm
ve Tic AŞ ıle Gök Turizm ve AŞ'nin sü-
rekli "alış" \aptıklan. geri kalan 4 şirkete
ise sadece -satış" yaptınldığı saptandı.
- Kepez hisse senedi alımı \ apan 5 şirke-
tin aldıklan hisselerı Adabank aracılığıyla
İMKB Takasbank AŞ'den çektıklen ve'bu
nedenle hesaplannda hiçbir hisse senedi
kaimadığı ortay a çıktı. Satış yapan dört şir-
ketin ise hisse senetlerini elden teslım ede-
rek satış gerçekleştırdıklen belgelere geeı-
nldı. Raporlarda Uzanlar"ın dokuz şirketı
tarafından gerçekleştırilen alım ışlemleri-
nın 21 milyon 650 bın adet, satım işlemle-
rinin de 18 milyon 967 bın adet oldugu ya-
pılan işlemler hakkında SPK ve tMKB'ye
herhaneı bıraçıklama yapılmadıŞı anlatıl-
dı.
- Adabank ile yaptıklan müşterı sözleş-
meleri incelendiğınde 9 şirketin de "Dr.
Emin Pasa Sokak. No: 20, Cağaloğlu-Istan-
bul" adresınde gösterildiklerine dikkat çe-
kıldı. 9 şırket ıçin göstenlen aynı adrese bil-
gı almak üzere gıden SPK uzmanlan. hıç-
bır yetkılı bulamayınca. vazılı olarak bilgı
vebelge istediler. Şirketlerden SPK'yeve-
nlen yanıtlarda ıstenen belgelerden bazıla-
nnın Kepez hisselerıyle ılişkisınin kurula-
madıgı gerekçesıyle verilmeveceğı. diger-
lennin de SPK'\e gönderilmesi içın 30-45
günlük süreler istendiğı belirtildı. Istenen
sürenin çok uzun olması üzenne tekrarav-
nı adrese giden SPK uzmanlan. bır büro
görev IIM dışında hıçbır yetkılı bulamayın-
ea istenen yazı ve belgeîenn kurula teslım
edilmesı için karşılaştıklan görev liye teb-
ligatta bulunmak itedıler. Ancak büro gö-
*Koruma kurulu' küiûendi• Çeşme yarımadasıyla
ilgili tarihi karanyla
başta rantiyecilerin
olmak üzere bazı
odaklann tepkisini
çeken Izmir 1 No'lu
Kültür ve Tabiat
Varlıklannı Koruma
Kurulu, işlevsiz
bırakılmak isteniyor
İZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu) - Çeşme yarımada-
sınındakı yeni StT uygula-
malanyla ülke korumacılık
tarihınin en radıkal kararla-
rından birını alan 'İzmir 1.
No'lu Kültür ve Tabiat Yar-
ükiannı Koruma Kurulu* kı-
litlendi.
1 no'lu kurul çalışmıyor,
çalıştınlmıyor. Kurulun ıçın-
den başlayıp Kültür Bakan-
lığı'na değin uzanan bazı
güç odaklan. çalışmaları kı-
litledı. Çeşme yarımadasıy-
la ilgili tarihi karany la başta
rantiyecilerin olmak üzere
bazı odakların tepkısını çe-
ken kurul. işlevsiz bırakıl-
mak isteniyor.
Kurula yönelık bu girışı-
mın -tarihi karann" ardın-
dan devreye sokulması dık-
katleri çekiyor. Prof. Dr.
Ömer Özyiğit. Doç. Dr. Nu-
man Tuna. yüksek mimar
Erhan Acargibi üyelerin ka-
tılımıvla öncekılerden daha
farklı bir boyutta -gerçek ko-
İzmir'in daha güzel bir göriinüm kazanması için Çeşme vanmadasındaki yeni SİT u\gulaması bazı çe\ relerden tepki gördii.
kimlığine kavuşan çokluğu ıle Numan Tuna kent Beledıye Başkanı Bur- nu>u ınceledi. Seçımın ge- dığını bılınıyor. Avrıca ku-rumacı
kurulda. çatışma konulann-
dan birisı başkanlık sorunu.
Bu üç üve. önemlı konular-
da çelıştiklerı Prof. Dr. Çı-
nar Atay'ın başkanhğına
kar$ı çıktılar. YÖK konten-
janıyla kurula gıren Atay "la
korumacılık konusunda
uyuşmazlık. bu durumu ya-
rattı.
Bu çerçevede hazıran
ayındakurulun 5 üyesinın de
katıldığı bir toplantıda oy
başkanhğa getınldı. Atay. bu
yasal kararı tanımadığını be-
lirttı. Bunun üzerine geçen
ay yapılan ve Atay'm katıl-
madığı 2. toplantıda seçım-
ler yinelendi. Kurul üyeleri
başkan olarak 2. kezTuna"yı
seçtiler.
Bu süreçte Çeşme yanma-
dasıy la ilgili karara katılma-
yan. İzmir metrosunun ye-
raltmdan gitmesıyle ilgili ka-
rarda çekimser kalarak Ana-
han Özfatura'nın yanında y-
er alan ve dığer bazı kararlar-
da korumacıların tepkilerinı
çeken Atay. ıkincı seçimın
sonuçlannı da kabul etmedi.
Sonuç olarak kurulun al-
dığı kararlarda başkan ola-
rak hem Tuna'nın hem de
Atay'ın imzaları yeraldı. Bu
durum çeşitli hukuksal so-
runlar doğurunca konu. Kül-
tür Bakanlığf na ıletıldı. Ba-
kanlık hukuk müşavırlığı ko-
çerlı olabılmesı ıçın toplan-
tıda üye tam sayısınınbulun-
ması gerektığinı belırtti ve
uygulamanın eski statüde
sürmesinı öngürdü. Yanı.
Atay "ın lehine karar \erdi.
Atay'ın başkanlığına kar-
şı çıkan kurul üyeleri. bakan-
lığın bu yaklaşımının yasal
olmadığı görüşündeler. Geç-
mi:> dönemde Atay'ın da
başkan seçıldığı toplantıda
üve tam sav ısının safilanma-
rulun işleyişiyle ılgilı yasa-
larda üye tam sayısı diye bır
zorunluluk bulunmuyor.
Kaldı ki kurul kararları. an-
cak mahkemelerce bozulabı-
liyor. Kurulun kılıtlenmesi-
ne yol açan başkanlık konu-
su aslında sorunun göriinen
yüzü. Olayların altında. ''ko-
ruma anlayışındaki farklı
yaklaşımlar" vatıyor. Şımdı
gözler. Kültür Bakanı Fikri
Sağlar'da.
re\ lısi teblıgatı reddedıncepolıstenyardım
istendı.
- Uzanlar'a ait şirketler tarafından müfet-
tişlere bılgi ve belge venlmemesı. çok uzun
süreler talep edilerek denetimin geciktiril-
meye vekanıtlann yokedılmesi ıçın uygun
ortam yaratılmaya çahşılması üzenne İs-
tanbul 1. Sulh Ceza Mahkemesi'nden 25
Ağustos 1995 tarih ve 1995-244 sayılı ka-
rar ıle arama izni alındı. Yapılan aramada
şırketlenn 1995 yılına ilışkin hiçbir defter
ve belgesıne rastlanamadı. Bilgi verme-
mekte direnen şirket yönetıcıleri hakkında
SPK tarafından Cumhuriyet SavcılığYna
suç duyurusunda bulunuldu.
- İstanbul Ticaret Sıcılı Müdürlüğü ile
İstanbul Sanay i Odasf ndan alınan beîgeler
ve şırketlenn yönetım kurulu üyelerinin
gönderdıği yazılardan şirketlerin Uzan ai-
lesinın kontrolünde oldukları. bir şirkette
yönetım kurulu üyesi olanlann diğer şir-
kette de ortak olarak ortaya çıktığı saptan-
dı. Rarx>rlardakı daha sonraki bulgular şöy-
le özetlendı: "Şirkerierde or-
tak ve vönerim kurulu üyesi
olan şahıslann belli şahıslarol-
duğu. şirketlerin aynı adreste
bulunduğu da gözönüne alın-
dığında birbirleriy le yakın iliş-
ki içinde olduklan; şirketlerin
ortak özeUikJerine bakıldığın-
da. hepsinin Lzan ailesinin
kontrolünde olduğu. adrcsleri-
nin aynı olduğu. şirketlerin sa-
dece kâğıt üzerinde bulunduğu
ve ayn olarak herhangi bir fa-
aliveri yürütebilecek örgüt ya-
pısu elenıan vedonammasahip
olmadıklaru bütün alım satım
işlemlerinin yine Lzan ailesi-
nin kontrolündeki Adabank
aracılığıv la yürütüldüğü ve ni-
hayet şirketler tarafından
SPK'ye gösterilen tepkilerin
üniform olduğu. dolavısıvla bu
şirketlerin birbirleriyle çok ya-
kın bir iliski içinde bulunduk-
lan >e tek bir merkezden yöne-
tildikleri sonucuna ulaşıklığı...
tespit edilmiştir.**
Adabank ve adıgeçen 9 şır-
ket aracılığıyla borsada yap-
tıklan manipülasyon işlemleri
sırasında Kepez hısselerınin
degerlerini birkaç ay içinde 1
bin liradan 70 bin liraya yük-
selttıkleri. daha sonra ise
20.550 liraya kadar düşürerek
"yaönmcüan" aldattıklan ve
bu yöntemlerle haksız kazanç
sağladıklan raporlarda anlatıl-
dı. Sermaye Piyasası Yasa-
sf nda eylemlen ıçin 1 ila 3 yıl
arasında hapıs ve 500 milyon
liradan 1 milyar liraya kadar
ağır para cezası öngörülen so-
rumlular hakkında suç duyu-
rusunda bulunulurken. 9 şir^
ketın İMKB'de işlem yapması
yasaklandı. Adabank'ın da
sermaye piyasası faaliyetleri
20 kasımdan itibaren 3 ay sü-
reyle durduruldu.
ONUK YAZAR Prof. Dr. METE TAPAN
• stanbul 111. Numaralı Kültür ve
I
Tabiat Yarlıklannı Koruma Kuru-
lu. 15.11.1995 gün ve 381 no'lu
toplantısında: bugüne dek geliştı-
rilen 1: 50.000 nâzım plan çalış-
malarında temel hedeflerden olan \ e do-
-gal karakteri korunması gerekli 'yeşüku-
şak' olarak belirlenen ve kentimizin el-
4e kalan son ormanlık alanlan ile tanm
Jlanlan. kırsal köyleri, Elmalı Su Hav-
yası ve Karadenız kıyı kuşağını içeren
•^Jeykoz ve Sanyer ilçelennın ve yine il-
çe mücavir alanlannın 2863 sayılı Kül-
tür ve Tabiat Varlıklannı Koruma Yasa-
sf nın kapsamındadakorunmalannı sağ-
lamak üzere, aynı yasadaki yetki ve ko-
şullar çevresinde 'doğal SÎT* olarak tes-
pit. tescil ve ilanına karar vermiştir.
. Bu karar, İstanbul için alınan en önem-'
"li tarihi kararlardan biridir. Kimilerince
geç alınmış bir karar olarak nitelendiril-
se bıle, 'zarann nercsinden dönülürse
kârdır'düşüncesiyle karar hem isabetli,
hem de kanımea geç sayılmaz. Yine ya-
sa gereği SİT ılan edilen bölgede yürür-
istanbul için tarihi karar
lükteki imar planlan geçersiz kılınmış-
tır. Biray içinde kurulcabelirlenecek ge-
çici imar koşullarına göre imar etkinlik-
lerine devam edilecektir.
Karar merni incelendiğınde. Koruma
Kurulu "SİT' alanının derecelendirmesi-
ni de büyük ölçüde yapmıştır.
Kuşkusuz bu karardan hoşnut olma-
yan. hatta karan iptal ettirmek için uğra-
şacak kişi \e kuruluşlar olabilir. Ancak
alınan karann. ilk incelemelerine göre
yasal bir açığı da yoktur. Karann en tu-
tarh yanı. yukarda da belirttiğim gibi.
bugüne dek geliştirilen nazım plan he-
deflerinin hem koşutunda olması, hem
de bu hedefleri plan doğrultusunda uy-
gulayacak olan yerel yönetimlere uygu-
lamada en güçlü desteği getirmesidir.
SİT karannın alınmasında çeşitli ne-
denler olabilir.
Ancak bu nedenlerin başında kurul ka-
ranndan da anla^ıldığı gibi nazım plan
kararlannın mevzii planlarla sürekli de-
linmış olması ve y alnız bölgesel olarak
değil metropoliten düzeyde de korunma-
sı gerekli bu bölgelerde kaçak yapılara
bir anlamda örtülü bir biçimde af getiren
ıslah imar planlannın devreye sokulma-
sı gelmektedir. Yalnız bu gerekçe dahi.
böyle doğal değerlere sahip. kentin rek-
reasyonuna \e su gereksinimine y ardım-
cı olan bir bölgenin 'doğal SİT' ilan edil-
mesi için yeterlidir.
Bu karar, istanbul'da. bundan böyle
kaçak yapılaşmayı da bir ölçüde caydı-
racak niteliktedir. Bilindiği gibi "SİT
bölgek'rinin imar aflarının dışında tutul-
ması"nın doğal gereği yasaları çiğneyen
birey ve kurulusları da tedirgin edecek-
tir.
Kurul. kuşkusuz bu kararla işini daha
da arttırnıı>tır. Görüşülecek dosyalann
sayısı SİTbölgelerindekorumaamaçlı i-
mar planları yapılıncaya dek. Kurulda
fazlalaşacak ve dosyalarla ilgili kararla-
nn \erilme süresi bu geçiş dönemi için-
de uzayabilecektır. Dolayısıyla, gelebi-
lecek şikâyetlere karşı önlem almanın
yolları şimdiden aranmalı ve bu konuda
araç. gereç ve personel konusunda Kül-
tür Bakanlığf ndan kurula destek çıkıl-
malıdır. Avrıca bazı çevrelerde "Merel
vönetimlerin planlama veyüriitmeyetki-
si ellerinden aünıyor" gibi iddıalan da
duyarsanız sakın şaşırmayın. Bu tür id-
diaları ortaya atanlann büyük bir bölü-
mü arsa spekülatörleri veya arsa mafya-
landır. Veya su havzasını, orman alanla-
nnı bılinçli ya da bilinçsiz bir biçimde
tahrip eden kaçak yapı sahipleridir. bu
tür iddialann sahipleri...
Bu karar. görev i. Kültür ve Tabiat Var-
lıklannı Koruma açısından Anayasa
Mahkemesi kadar önemli olan kurulun
aldığı bir karardır. Büyük Millet Mecli-
si'nin kabul ettiği biryasa Yüksek Mah-
keme'den dönüyor \e bu süreç ne denli
demokratik oluyorsa kurulların yasa ni-
teliğine sahip bir imar planıyla iİgili ka-
ran da o oranda. yine 2863 sayılı yasa
kapsamında demokratiktir.
Çok şükürbu yasa, koruma kurulların-
da konunun ıızmanlannca alınan karar-
lan. konunun çoğu kez uzman olmayan
politikacılann kararından daha yetkin
tutmuştur. Bir anlamda bu anlayış 'çoğul-
culuğun değil aklın, bilimin. demokratik
bir süreç içinde galebe çalmasf anlamı-
na gelir.
Koruma Kurulu'nun aldığı 'doğalSİT'
karan. kentimize. halkımıza. yerel yö-
netimlere uğurlu olsun.
.Dışişleri, Suriye'nin teröre yönelik txıtumunu gözden geçirmesini istedi
lAnkara'dan Şam'a uyarı S A L I T O P L A N T I L A R I
tUtUIHU İkili ilişkilerin iyi olmasının
;karşılıklı çabalara bağlı olduğunu \oırgulayan Dışişleri
'^Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi Ömer Akbel, "İlişkilerin
iyi olması ve gelişmesi içın Şam'ın teröre yönelik
tutumunu yeniden gözden geçirmesi şart" dedi.
j ANK\RA (Cumhuriyet Bürosu)
-Türkiye. Suriye Dışişleri Bakanı
Faruk El-Şara'mn PKK'nin terö-
rist faaliyetlerını "direniş hareketi"
yönünde nitelendirmesinin kabul
edilemez olduğunu bildirdi.
Ikili ilişkilerin iyi olmasının kar-
şılıklı çabalara bağlı olduğunu v ur-
gulayan Dışişleri Bakanlığı Sözcü-
sü Büyükelçi Ömer Akbel. -İlişki-
lerin iyi olması ve gelişmesi için
Şam'ın teröre\önelik tutumunu ye-
niden gözden geçirmesi şart" dedi.
Türk-Alman ilişkilerınde de P-
KK gergınliği sürüyor. Ankara,
Bonn'dan benzergörüşmelerin tek-
rarlanmaması isteğinde bulundu.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Bü-
yükelçi Ömer Akbel. dün düzenle-
diği basın toplantısında. Suriye Dı-
şişleri Bakanf nın. El-Safirgazete-
sine verdiği demeçte. PKK'nin di-
renış hareketınde bulunduğunu
söylediğinı belirtti.
Akbel.
u
Uluslararası alanda res-
men terörist ilan edilmiş bir örgüt
hakkında bu tanımlama bizim için
kabul edilemez. A>Tica, bu örgütün
başı hâlâ Şam'dadır" diye konuştu.
Büyükelçi Akbel. 24 kasım ge-
cesi Hatay yakınlannda. PKK ile
güvenlik güçleri arasında çıkan ça-
tışmadan sonra. teröristlerın Suri-
ye'ye kaçtıklarının belirlendiği bil-
dirdi.
Suriye" nin Ankara Büyükelçili-
ğinde görevli maslahatgüzannın
Dışişleri Bakanlığf na çağnldığını
belirten Akbel. şu açıklamayı yap-
tı:
•*Kendisine. son zamanlarda Su-
riye sınınndan kaynaklanan terö-
rist faaliyetlerinin say ısından büyük
artış olduğunu bildirdik. Suriye yet-
kililerinin sorumiuluklannı yerine
getirmesi gerektiğini kaydettik. Söz
konusu olay dan sonra Surive'ye ka-
çan teröristlerin iade edilmesini is-
tedik."
Akbel, bir soru üzerine, Barcelo-
na'daki AB-Akdeniz konferansın-
da. iki ülke dışişleri bakanlannın bir
Almanyayla gerginlik Akbel. basın toplantısında
Ankara"nın. gerek aşırı sağcı bir Alman milletvekili
gerekse kurumlann PKK örgütünün başı ile yaptığı
görüşmelerden duyduğu hoşnutsuzluğu "üst düzey
girişimlerle" Bonn'a ilettiğini bildirdi.
araya gelmesi için bir plan yapıl-
madığını. ancak böyle bir görüş-
menin gerçekleşmesi olasılığının
da gözardı edilemey eceğini belirte-
rek "Böyle bir görüşme gerçekle-
şirse Türk tarafı terör konusunda-
ki görüşlerini tekrarlav acaktır" de-
di.
SANAT VE SOSYOLOJI
Türk-Alman ilişkileri
Almanya. Türkıye've "bölücü te-
rör örgütü ile ilgili lutumunda bir
değjşikliğin söz konusu olmadığını"
iletti.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü
Ömer Akbel. basın toplantısında
Ankara'nın. gerek aşırı sağcı bır
Alman milletvekili gerekse Ana-
yasayı Koruma Teşkilatfnın
Köln'deki Yabancı Aşırılarla Mü-
cadele Birimi Başkanf nın da PKK
örgütünün başı ıle yaptığı görüş-
melerden duyduğu hoşnutsuzluğu
"üst düzey girişinılerie" Bonn'a
ilettiğini bildirdi. Bonn'dan benze-
ri görüşmelerin tekrarlanmamasını
istediklerini ve Ankara'nın konuy-
la ilgili hoşnutsuzluğunun Dışişle-
ri Bakanı \e Başbakan Yardımcısı
Deniz Baykal tarafından da Alman
meslektaşı Klaus Kinkel'e anlatıl-
dığını kaydeden sözcü Akbel "Bi-
zim görüşümüz. terör örgütleri ile
hiçbir şekilde nıasaya oturulmaya-
cağı şeklindedir*
1
diye konuştu.
Alman tarafının görüşmeler
hakkında kendilerine göre bazı ne-
denleri olduğunu belirttiğini ifade
eden Akbel. "Ancak bunlar bizim
için kabul edilemez'" dedi.
Akbel. "AJman tarafı bölücü te-
rör örgütü ile ilgili tutumunu mu
değiştiriyor
1
" şeklindeki bır soruya
"Bize sövlenen, böyle bir değişiku-
ğin söz konusu olmadığıdır'* yanı-
tını verdi.
"Bu izahat Ankara'yı tarmin et-
ti mi" sorusunu ise "Âncak söyle-
nen sözlerin yerine gelmesi halinde
bize verilen izahatlan tatmin edki
bulabiliriz. Konuyu dikkatle izliyo-
ruz" şeklinde yanıtladı.
TOPLUMSAL
GELİŞİMİN
EŞİĞİNDE SANAT
"BATTNIN KÜLTÜR KRİZİ
KARŞISINDA SANAT"
AÜ AKAY
KONUSMACILAR
SEMRA GERMANER. ORHAN TEKELIOĞLU
28 KASIM 1995 SAAT: 18.30
YAPI KREDI
K V L T Ü R
MERKEZİ
| Yapı Kredi Sermet Çifter Kütûphan*st
Istıklâl Caddesı 285 Be>*o^lu 80050 Is'jrbül Telefon (0212; Z52 47 30 440 245 20 41
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Universiteler... (2)
Cumartesı günkü yazımda kımı ünıversitelerimizden
kesitler sunmuş ve "YÖK'ün sayın yönetıcileri eserferiy-
le iftihar etsinler. Tannm nerelere getirdiler bizi. Üniver-
sıteleri ne hale soktular... ' demiştım. Aynı konuya bugün
de devam etmek istiyorum.
Bugün ele alacağım konu, üniversitelerimizde Atatürk
llkeleri ve Inkılap Tarihi derslerinin nasıl verıldiğiyle ilgili ola-
cak. Ancak bugün vereceğim örneklerle ilgili isim kullan-
mak istemıyorum. Zira siz değerli okurlarım, benim insan-
larla bir sorunum olmadığını bilirsiniz. Benım sorunum il-
kelerle ve olaylarla. Ne kımseyi yıpratmak arzu ve niye-
tindeyim ne de kımseyi küçük düşürmek istiyorum.
Atatürk ilkelerı ve Inkılap Tarihi dersleri, Türkiye'detüm
ünıversite ve yüksekokullarda yasa zoruyla okutulan bir
ders. Bu derse öğretim üyesi yetiştirmek üzere, hemen
tüm üniversitelere birer Atatürk ilkelerı ve Inkılap Tarihi
Enstitüsü kurularak lısansüstü eğitim yapılıyor.
Fakat çok ilgınç bir biçimde, bu enstitülerin bir kısmı-
nın yönetimı Atatürk ılkelerine yürekten karşı insanlann
kontrolünde. Oğrencılerın önemlı birbolümü Tarih veTür-
koloji bölümlerinin mezunları ve bır kısmı da imamhatip
meslek lisesi çıkışlı. imam-hatıp meslek liselerini küçüm-
sediğimi sanmayın. Onlar da bızım çocuklanmız ve top-
lumumuzda belırii bir işlevleri ve yerleri olduğunu düşü-
nüyorum. Fakat bu işlev hemalde ünıversite ve yükseko-
kullarda Atatürkçülüğü ve Türk devrıminin temel felsefe-
sini ögretmek değil.
Bu alanda doktora yapıp yardımcı doçent unvanıyla
ders verenlerden bir bölümü de daha sonra "Türkiye
Cumhuhyeti Tarihi" bılim dalında doçentlik başvurusu
yapıyor. Ve bizler de bazılannı tanımak fırsatını (!) buluyo-
ruz. Fakat bu dersi salt "kariyersahibi" insanlann verdik-
lerini de sanmayın. Özellıkle Anadolu'nun yeni ünıversi-
telerinde öyle ınsanlar bu dersi venyorlar ki, hayretler için-
de kalıyoruz. Örneğin avukatlar, ortaokul müdürleri vs.
vs... Aslında benzer şeyler büyük kentlerimizin üniversi-
telennde de oluyor ama, neyse...
Bu yıl bana Türkiye Cumhuriyetı Tarihi bilim dalında do-
kuz adayın jüri üyelkji düştu.
Aralarında çok iyi adaylar olduğu gibi, bence çok ye-
tersiz adaylar da vardı. Ancak adaylardan birisı, doğrusu
benı hayretler içinde bıraktı. Anadolu'da küçük bir kenti-
mizde yardımcı doçent olarak çalışan bu arkadaşımızın,
öğrencilere ders kitabı olarak yazdığı bir çalışma, gerçek-
ten "ibretlik"(\) bir şey.
Şoyle yazıyor bu meslektaşımız:
"Osmanlı devleti, 2. Murad zamanında imparatorluk
haline gelerek, dünyanın en güçlü devletiolmuştur... Ya-
vuz Sultan Selım zamanında butün Müslüman devletler
aynı bayrak altında toplanmıştır."
Bu arkadaşa göre 1450'den 1550'ye dek dünyanın en
güçlü birincı devleti Osmanlı imparatorluğu, ikinci devte-
ti Türkıstan imparatorluğu imiş. (Artık hangisiyse?..) Da-
ha sonra 1800'e dek Osmanlı imparatorluğu birinciliğini
korurken, ikinci devlet Mısır-Türk imparatorluğu(!) olmuş...
Bu arkadaşa göre "Osmanlı devletinın Batı ile tanış-
ması çok eski olmasına rağmen, duraklama dönemine
gelınceye kadar, Avrupa kültürünün tesirinde kalmadığı
gibi, Avrupa, Osmanlı'yı taklıt etmiş."
Krtabın her sayfasında başka ıncılerf!) döktürülüyor. Ör-
neğin:
"Mustafa Reşid Paşa Sadrazam olunca, Rading ile el
ele verip, gençler din cahıli ve Islam düşmanı olarak ye-
tiştınlmeye başlandı. Londra'dan alınan planlar dahilin-
de idan, ziraı, asken değışıklıkler yapıldı."
Tabiı Mustafa Reşid Paşa'yı böyle değerlendiren bir
kalemin 2. Abdülhamid i göklere çıkarmaması mümkün
değil:
"//. Abdülhamid, milletlerarası politikada devletin ba-
ğımsızlık ve toprak bütünluğünu savunmayı hayati bir
görev saymıştır. Onun zamanında bütün Avrupa'da dış
siyasete aşina bir başka sıyasetçi yoktur..."
Kitap baştan sona tarın hataları ve saptırma örnekle-
riyle dolu. Mustafa Kemal'in Anadolu'ya geçışi de, Vah-
dettin'ın tavn da, Mustafa Kemal'in ordudan ayrılması da
yanlış aktarılmaktadır. Vahdettin'in Sevr'i onaylamadığı
ileri sürülmektedir. Zaten 1. Dünya Savaşı'na 20 sayfa ay-
nlan kitapta, Kurtuluş Savaşı'na 2 sayfa ayrılmıştır.
Kitabın bir de 'kuramsal' yanı var ki; tam evlere şenlik.
Örneğin Hegel, diyalektik materyalizmin öncüsü... Örne-
ğin: "Sosyalizmin fıkrı yapısı. Marxizm nazariyesidir. Bu
nazariyenın ana hatlan şunlardır: Diyalektik materyalizm
(maddecihk), tanhi materyalizm, iktisatteorisi, emperya-
lizm teorisi..."
Kavramlann açıklanışı da çok ilginç; tüm kavramlar iç
ıçe girmış durumda: "Ayaklanma şüphesiz homurtudan
kuvvetli, ıhtilal ve devrimden çokzayıftır... Ayaklanmalar
çok küçuk birgrubun yaptığı başkaldırma hareketi oldu-
ğu için. başanya ulaşmaşansıolmayanhareketlerdir...Is-
yan eylemı de ayaklanmalarda olduğu gibi dış mihraklı-
dır. Birbakıma isyan, dış devletlerin tokmağını çalmakde-
mektır... Bütün ihtılaller mevcut duzeni tyıleştırme şeklin-
de olmayıp, fayda yerine çok büyükzaraıiarı olmuştur..."
Devrim sözcüğünü asla kullanmayan adayın ınkılap ta-
nımı da çok ilginç: "Inkılap, kalb bulmak anlamına geldi-
ğine göre; kalb aynı zamanda yurek anlamına da gelmek-
tedir. Bu durumda ınkılabın ikı anlamı vardır. Bunlardan
biri, hükümet mekanizmasını değiştirmek, ikincisi, yapı-
lan bu değişiklıği gönüllere (kalplere) sındırmektir."
Böyle insanlar gençlenmize Atatürk ilkelerini öğrete-
cekler ve bunların yetıştırdiğı öğrencıler, büyük kentleri-
mizin nıtelikli üniversitelennden aydın kafayla çıkan öğ-
rencileriyle rekabet edecekler... Büyük bır haksızhk bu.
Bu adayı geri çevirdik tabii. Ama bir meslektaşımız, bu
satırların yazarını 'yeterii' buldu. inanılmaz bir şey. Heie
bu arkadaşımızın bu konudakı çok üst bir kurumda yö-
netiçı olduğunu düşündüğüm zaman doğrusu ürperdim.
YÖK'ün sayın yönetıcıleri bu eserleriyle de iftihar etsin-
ler.
Sah Toptantnsr hernes j:ret*<z oara*
"IZLER"S E R G İ S İ
TOMUR ATAGÖK
CANAN BEYKAL
ŞÛKRIYE OIKMEN
CANDEGER FURTUN
GOLSÖN KARAMUSTAFA
NUR KOÇAK
FOSUN ONUR
HALETENSER
IŞIK TÛZÜNER
2 8 K A S I M - 2 2 A R A L I K 1 9 9 S
YAPI NT KREDİ
V A PI K R E D İ
SANAT GALERİSİ
Kıb'-ıs Şehıtlerı Caödes, 1443 SüKak 46 Al5an:ak 35220 tzmır
Teiefon. 10232; 463 55 28
YAPI NT KREDİ