Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
27 KASIM 1995 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 15
Kiııı korkar lıaiıı kurttan?CANAN BEYKAL
ıııusıuMası
İSTMIIH
ttBİENAL
4. lstanbul Sa-
nat Bıenalı "Ori-
ent/ation-Para-
doksal bir dünya-
da sanann görü-
nümü" başlığıyla
Salıpazan 1 nolu antrepoda \enlen bir kok
teyl ıle açilmış oldu. 11 kasımdan itıbareı
diğer merkezler. Yerebatan Sarnıcı \e Aya
Irini gezilebiliyordu. Bıenal kapsamında
bu tarihten itibaren Mımar Sinan Odıtor-
yumu'nda paneller, Resım ve Heykel Mü-
zesi'nde bir konser. daha önce açılmış olan
AKM'dekı Fluksus sergısı yer alıyordu.
Bıenal üzenne yapılabilecek en kolay tar-
tışmalar hıç kuşkusuz bienalın adı "Ori-
ent/ationT>
üzerineydi. Çünkü bu sözcüğün
aynı zamanda Doğu'vu çağrıştırması pa-
nellenn temel konulannı yıne bu başhğa
çekıyordu. Ancak benim ıçın bu başlığın.
ya da bıenal konseptinm hıç mı hıç önemi
yoktu ve ızledığım sanatçılan bu konsep-
te uyarlıklan ölçüsünde degil. haın kurtla
ılışkılen açısından değerlendırmeyı yegle-
dım. Çünkü bu konsept bu kerte önemli
olsaydı.dahaöncekı Istanbul Bienallen"ne
katılan Türk sanatçılarının kışısel sanat
konseptlenmn çok esnek olduğu. ya da pek
çok yabancı bıenalde yer almış nice ünlü
sanatçının sanatsal konseptlerinı baglayı-
cı bir yaptınm uygulandığı söyienebilirdı.
Aslında daha ilk danışma kurulu toplantı-
sında Şakir Eczacıbaşı'nın yaptığı bir ko-
nuşma, bienalın Doğu ıle Batı'nın bir sen-
tezı olan lstanbul'da bu konseptı öngören
bir başlık ve içerikle yapılması dılendığı
ileri sürülmüşıü. Harta Doğulu ülkeler ve
sanatçılarla nasıl ilişkiler kurulabileceği,.
perspektıfın genışlığının nasıl odaklanabi-
leceğı tartışılmıştı. Sanınm bıenal küratö-
rü Rene Block bu düşünceye sıcak bakmış
olmalı kı uygun bir başhkla ve Doğu kö-
kenlı ama Batı'da yaşayan sanatçılarla bu
sentezi zekice başarabılmiştır.
Rene Block gezdiğı pek çok yer arasın-
dantstanbul'da Salıpazan 1 no.iu antrepo-
yu bu sentez ıçın en uygun yer olarak be-
îırlemış ve genellıkle Türk sanatçılarının
pek çoğu bu yapının mekânlannı yeğle-
mıştır. Ne ılgınçtır kı açılış sırasındâ Ant-
KULTUR • SANAT
reponun güzel bir yapı oldugunu ılen sü-
renler vardı. oysa ben çocukluğumda ant-
repolann yapıhşını evımın penceresınden
izlerdım ve çirkın bir sürü binanın bu kı-
yıya dıkilmesınden büyükler hep şikâyet
ederlerdı. Bugün de aynı kanıyı ben taşı-
yorum. Arna Istanbul giderek sonradan be-
ğeneceğimiz bir sürü çirkin yapıyla dolma-
ya 1950 sonrasında başlamıştır zaten. Her
ne kadar ana merkez antrepo olsa bıle. ts-
tanbul'un "Armor> Show"unu yazımın en
sonunabırakaraktanhı mekânlardakı ışler-
den söz etmeyı yeğliyorum. Yerebatan Sar-
nıcı ve Aya Inni'den.
Açık söylemelıyim kı buradakı yapıtlar
belki de mekânın olağanüstü güzellıgı ne-
denıyle beni en çok etkileyen düzenleme-
ler olmuştur. Ama Yerebatan Sarnıcı nda-
kı birkaç ış bıenalde hain kurtla en ıyı baş
edebilmiş yapıtlar oluşturmuştur. Burası
öteden beri sanınm benim gibı pek çok sa-
natçıyı dennden etkileyıp burada şöyle bir
iş yapardım dive düş kurmalanna neden
olan bıryerdır. Burada ancak ışık ve ses ko-
nuşabilir. Nitekım Yerebatan Sarnıcf nda
yer alan ya da almayı seçmiş sanatçılar ses
ve ışık çalışmalanna ağırlık verenlerden
olmuştur. FeDini filmlerini anımsatan gro-
tesk atmosferi, ıslaklığin her yere sızdığı
dumanh, nemli görûntüsü ve her şeyden
öte burada sürekli yansımaların var oluşu
bu mekâna ne koysanız ıyi durur ızlenımi-
nı doğurur. Buranın yansımasız bir anı
yoktur. ıslaklığından. suyun varoluşundan
dolayı ışığın her an yansımalaroluşturma-
sı. yûzen balıklann çıkardığı bellı belirsiz
çırpmtılann. duvarlardan sızan, tavan ve
sütunlardan damlayan su seslerinın yansı-
malan ile olağanüstü bir mekândır burası.
Şımdi bir de bu seslere monitörlerden
gelen insan seslen, uğultular kanşmakta-
dır. Öylesine masalsı. büyülü bir dünya ya-
ratılmaktadır ki.etkilenmeden yapıtlan iz-
lemenız olası değildır. Karanlıktaki bellı
belirsiz sütunlann üzerlerine kondurulmuş
mavi neon ışığıyla hazırlanmıs. eski Türk-
çe yazılanyla camı mınarelerinın şerefele-
rine dönüştürmüş olan Maurizio Nannuc-
c\ Yerebatan Sarnıcı"nın en ıyı işıyle haın
kurdu yenmiş bir sanatçıdır. Gerçekten sa-
natçılar ıçın bir hain kurt olan Yerebatan
Sarnıcı'nın mekânı. olağanüstülüğüyle sa-
natçıya galıp geleceğı yerde Nannuccı'nın
uyumlu ışbırlığıne baş eğmıştır.
L'zaktanugultuyladuyulanbırses, ıslak
zeminlerden geçıp sola saptığınızda sızı
başı yılanlarla doiu ve fısıltıyla sövlenen
bir tümceyı yıneleyen Marina Abramo-
viç'in \ ıdeo çalışmasıyla karşılaştınr. Me-
dusa mıtının ancak bir kadın sanatçı tara-
fından ele alınıp. çağdaş yorumunun yapı-
labıleceğine ınancım bir kez daha doğru-
lanmıştır. Abramoviç simgelerle örülü bu
mıtı. karşısındaki Medusa başına karşılık
çağdaş bir söylem halıne getırmektedır. Yı-
lan ve kadın. ölüm ve varlık arasındakı ıliş-
kileri ve bunun etrafında örülmüş pek çok
öyküyü Medusa mıti bağlamında yenıden
• KaranJıktaki belli
belirsiz sütunlann
üzerlerine
kondurulmuş mavı
~ neon ışığıyla
hazırlanmıs eski
Türkçe yazılanyla
cami minarelerinin
şerefelerine
dönüştürmüş olan
Maurizio Nannucci
Yerebatan Sarnıcf nın
en iyi işiyle hain
kurdu yenmiş bir
sanatçıdır.
düşünmemıze elv erişli bir söylemle bu me-
kânda haın kurt olan antik heykelle çok ba-
kışlı bir dıyalog düellosu gerçekleştırmek-
tedir.
Bienalde hain kurtla (bu kımi zaman
mekân. kimi zaman buraya konulan yapıt,
kımı zaman da sanatçının kendı sanatı ol-
maktadır) oyun oynayan tek sanatçı tlya
KabakoVdu. Yerebatan Sarnıcrnda dik-
kat ermesenız. gözünüze takılıveren bir tu-
hafiıktan başka bir şey olmadığını sandı-
ğınız işinin önünden geçılıp gidilebılir. Ka-
bakov. buraya koyduğu ışin bir yandan bu-
ranın bir malı olarak dığer elemanlardan
daha fazla önemli değılmış gıbı, dığer yan-
dan da "sanat olmadan sanat yapılabilir
mi?" diyebileceğımız bir soruya yanıt ve-
rırmışçesıne bienalın en küçük boyutlu.
ama bana göre en ıyı ışlerinı gerçekleştır-
mıştir.
Sulann ıçınde yer alan bir taş blok üze-
nndeki parlak renklerle > apılmış bir resım.
bınıcısıyle bir Roma arabasını çeken eski
tıp bir Amerikan arabasını betımlemekte-
dır. Kuşkusuz 'eski' sözcüğü bu bağlamda
epev. tartışmalı. çelışkılı olmaktadır. Bu
motorluaraç Romaarabası yamndayenıy-
miş gibi dururken. bızi her gün her saat
Asya"dan Avrupa'ya taşıyan eski tıp dol-
muşlann cinsınden oldugu düşüniilecek
olursa zaten Istanbulun paradoksal görü-
nümünün tuhaflığı. lstanbullu"nun böyle-
sı bırtuhafiık ıçinde ya^ıyorolması Kaba-
ko\'un gözünden kaçmamış olsa gerek.
Bu taşın üzenndekı resmın sım. müze-
lerde uygulanan bir yöntemle korkulugun
kenanna konulmuş bir sehpa üzenne ilış-
tırilmiş notta kurmaca bır öyküyle açık-
lanmıştır. Bu masalsı mekânda her şey ola-
bilirlık taşıyor. Bu sözde tanhi taş kaiıntı-
sı ve üzerindeki resım. önce ka\ rayamadı-
gımız tuhaflığı ve paradoksu ıle bu tarihı
mekânda yer alan çagdaş yapıtlarla mekâ-
nın ılışkısınde oluşan ruhaf ve paradoksal
görünüme de gönderme yapıyor.
Aynı tuhaf karşılaşma. aynı paradoksal
görüntügeçmışteolabılırlıktaşıdıgında da-
ha da ınanılmaz oluyor. Demek ki şimdı-
nın paradoksal görüntüsünün yarattığı tu-
haflığı göremez olmuşuz. Kabakov sanat
yapmıyormuş gıbı sanat yapıyor. Hain
kurtla öylesine bır ev cılleştirme sürecı ya-
şıyor ve onunla oyunsu bır tarzda eğlene-
bılıyor kı Yerebatan Sarnıcı ve Aya Irinf ye
kondurduğu bır fıske bıle yeterince dik-
katlerı çekiyor.
Kabakov "dan söz ederken rahmetlı Onat
Kuttar'ı anmadan geçemeyecegim. 70'lı
yıllann sonuna doğru sanınm Onat Kutlar
Rus avangart sanatçılarına dûşkünlügümü
bıldıgındenParis'tengetırdıgıbırkıtabıar-
magan etmiştı bana. Burada pek çok Rus
sanatçısı. özellıkle sürgündekı sanatçılar-
dan söz edılıyordu ve bunlann ıçinde lo-
kanta mönülennı resımlemış olan komık
sovadıyla Kabakov en ılgımı çeken kişi ol-
muştu. Daha sonra dünya bu adla ınım ıniın
ınlerkcn "acaba aynı kişi mi" diye kıtaba
yenıden bakmıştım Kapsamlı sergılennın
VÎ ışlennin yanında Istanbul ıçın gerçek-
leştırdığı çalışmalarla bu kıtapta yer alan
çalışmalarının aynı paralelde oldugunu
gördüm.
Resım heykel müzesınde sulann ıçinde.
loşlukta tek bır ıskemlesiyle ve lastik ço-
cuk çızmelenyle yer alan Slaaria VVirkka-
la'nın "Terkedilnıiş Bagaj" adlı yapıtı da
özel seçkımde yer alan çalışmalardandır.
Hıç kuşkusuz bıenalde benim içın hain
kunla baş edebilmiş sanatçılar olarak de-
ğerlendırdıklerim özel bır seçkı hazırla-
mamda öne çıkmışlardır. Bunun yanında
kendi içınde son derece başanlı olan nıce
ad ve yapıt buJunmaktadır. Ama burası Is-
tanbul ve Istanbul kendi başına bir hain
kurt zaten.
lOlGece"Sinmnanın 100. yılında, muht»ş«m
bir kadro, görfc*mli bir sinema tarihr
Juıle Gayet, Michel Rccoli,
Marcello Mastroianni, Emmanuel Salinger,
J. P. Belmondo, Alain Delon,
Gârard Depardieu, Hanna Schygulla,
Jeanne Moreau, Harrison Ford,
Anouk Aime, Gino Lolobrigida, ,,w,
Cafherine Deneuve, Robert De Niro,
Yönetmen: Agnes Vardo — »
Beyaglı Mtazar'fa (245 73 P) 1Z15 -1130 -16,45 - 190C' - 2130
Aşçı, Hırsız,
Karısı ve Aşığı
B U L U N M A Z
KULTUR MERKEZİ
11.30-1400-1630-19.002130
Bahsriye EURIMAGES
«414 35 05
GUNUVUZDE
AL£VİÖRGÜTlENIIELEri
Esat Korkmaı
Islıkıal Cad. Aznavur Psj. 212 8
CaUlasjta, Tel.: 513 74 31 • 251 65 23
KIYAMET SULARINDA
CtvanCaaova
Yöneteıu
Y. Kenan Işık
KIM
yazan:Suzanne Schneider
ELVEDA SARAYBOSNA
yöneten:Hülya Karakaş
Oynayanlar: Çiçek Dilligil - Murat Caribagaoglu
Kasım vt Aralık'dj Cuma-C.tcsi saat: 20.00
Twenty Club/Talımhane TeL 235 6197 AbdûUukhamıt Cad No. 63/75 Tahım
tstanbul Devlet Tiyatrosu yapımı Kıyamet Salannda oyunu,
AKM OdaTiyatrosu'nda sahnelenmeye başhyor.
İSTANBUL
DEVLETTİYATROURI
28 Umn 1995 (Gala)
29-30 Kaam 1995 19.00
1 Aralık 199S 19.30
2 Aralık 1995 15.00-19.30
3Arahkl99S15OO
Gı?e: (0-212) 251 56 00/254
; PUsen
Cumartesi, Pazar 16.28
18 Kasım - 24 Aralık
Kum,Pan,Ya.
KUMPANYA SAHNESİ / ISM. TARLABAŞI ' 235 54 57
MDilekTürker.TıyatroAyna
En İyi kadın oyuncu, In iyi yönMmsn Sdüllu
ROSA LUXEMBURG
TAZAN: KEKİN TIKSOY TÖNITIN: Y. KENAN I^IK
1 9, lö Aralık Cumartesi 15,30-21.00
3, 1O. 17 Arolık Pazar 15 30 4
KÜÇÜKSAHNI - ATIAS PA5AJI ' MTOÖtU TB. : 251 ü *7
KENT OYUNCULARI
246 35 89-247 36 34
LÜTFEN KIZIMLA s<
|n
EVLENİR MİSİNİZ? Oyu n
1 Aralık: 21 30 / 2 Aralık 15.00 ve 21 00
Son 2 Oyun
VER ELİNİ BROAD\VAY
3 ve10 Aralık 15.00
Persembe 21.00 indirimlidir.
13 Aralık'tan itibaren
RAMİZ ile JÜLİDE
Efes Pilsen'in kültür ve sanata katkıları artarak sürecek.
GEMAL REŞİT REY KONSER SALONU
İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDIYESI
Türkiye de İlk kez...
I. ULUSLARARASI
CEMAL REŞİT REY PİYANO FESTJVAÜ
(2- 10 Aralık 1995)
OTOGARGARA
Yılın Müzikali yine kapolı gişe
DEMETAKBAĞ SİNAN BENGİER
YILMAZERDOĞAN
V E 2 5 K İ Ş İ L İ K K A D R O
»2A--YIMAZERDOĞAH
yO«TN TURGAy KANTÜRK
SEANSLA* B E Ş İ K T A Ş
fERSEMBE; : CUMA:2l.0C „ j , | y j . n
TAMi-ıOO OOOTL M E R K E Z İ
6CRENd:250OC0 TL
HALKGÜMÜ: 250 OOOTL 2 6 0
1 ' 5 6
li. hclk aünudur) 2 2 7 6 4 6 3
2/Mt>«5 Cmmhm İM
'**'«
ORTAOYUNCULAR
Ferhan Şensoy
FELEK BİR GÜN
SALAKKEN
Cumartesi-Pazar 15.30
Cumartesi 21.00
Pazar 18.30
Ferhan Şensoy
FERHANGİ
ŞEYLER
Cuma21.00
1099. OYUN
Ferhan Şensoy
ÜÇ KURŞUNLUK OPERA
Çarşamba-Perşembe 21.00
'«• Aphş Konseri
BİLKENT
SENFONİ ORKESTRASI
Soiist: İDİL BIRET
hletFryaucr 400 000-300 000 71
»-» RAMZİ YASSA (M«r)
MetFyatkır 300 000-200.000 71
f»j» ALAN GAMPEL (ABJ>.)
B»et Fıyatlan 300 000-200 000 R
M M : ı» KUN WOO PAIK (G
&(et Fyadcn 300 000-200 000 71
ç^t. m-.n» LOUIS LORTIE <**&>
blet Fryatian 300000-200000 71
JEAN-MARC LUISADA
Brfet Fryot/on- 300000-200000 71
HIROMI OKADA
aiet Fıyatian 30O0C0-20OOOO R
SABRİ TULUĞ TIRPAN
fl-tet Fryatlan 200 000 100 000 R
,AM,K
M s-:.«. EDSON ELIAS ondp»
B./eı Fyatkm 300000-200000 R
..v-1» * . M :
I M NtHAN YAPALI-SIMPSON (G^r«™«
&tetFfyotton 200 000-100 000 Tl
»A**™»*, M .• M LYUBOV TIMOFEYEVA 0 ^
Bıtetf'vodan 300000-200000 71
CHM KenMf talonu: 232 M 30.231 54 96 ı.feamsvonlırnuz iabul edfflr.)
AXH KansM' Oişnk 2S1 S6 00 AKMERKEZ O«uşfna: 282 01 70
UMTOL «Ituniad*: 391 19 30 CMOUttL tmtm\ Oiştm Bakırfciy: STO 84 M/212
Sajonumuzun tûm fıyal Kâdemelennde d^retnien-öğreno-emeKii ve
BûyûKşeNı Betedyası mensuplanna % 50 sn a2 30 toşılk gruplara % 20 tndırırn yapdmaktadK
Festival için kombine bilet aiırnında % 20 indirim yapılacalctır.
TwlımS
C.ıııılrıı
Bilet Satıs Yerieri: SES-1885 Ortaoyımcular Tel: 25118 65-66
Tum VAKKORAM& Mağazaları.CARSI Maslak-Bakırkoy-Capito! Mağazaları
"OSMANLI
BEZEME MOTİFLER
İLE KADIN VF CİYSİ
İLLÜSTRASYONLARISERGİSİ"
Şerif
Nilgün Yönter
Ercantürk
14 Kasım -6 Aralık '95
AKBANK SANAT GALERİSİ
BEYLERBEYİ
ISTANBUL
Aşçı, Hırsız,
Kansı ve Aşığı
Oyfcû Londıak zengr bır sasen
olan rtrsa m, adı katılleıden olu-
çetesıyle yemek yedığı
bır Frans.z lokanlasında dokuz
akşam boyunca geçer Hıtsız.
dostlannı açık saç* l*ıalaf ve ığ-
fenç sotıa adabcyla e§ierö»»ken
ona u2un süredır katlanmakta olan
karısıaa da eztyet eûet Bu arada
karısı, tokantaım sûreKb mû^etıle-
finden sessız ve tıtız bif adamın
çekolığEne kap*lff ve kadıniar tu-
«alefmde başlayip lonantanın do
lu kılolernde devam eden cmsel
br serüvene aölır Aşçı, bu çıfte
yardırn eder ve HKSII ın artan Şö-
detme kulak asmaz Ancak. Hu-
sızın ıntıkamı acı olacakur
/ Demet
Muammer Krtencoğlu
Sumru
Halk Şarkılan
26 Kasım 5alı
Saat 20.30
CARARET
CİNE
Veytpınıı Sok. No. 2 AnuvudtAy
Td. 257 74 38
BUAŞAMADA
ŞUKRAN KURDAKLL
Eluard'ın Şiiri Öldü mü?
Geçmiştekilere dönmüyoruz. Çokları yaşamın
içınde çünkü onların. Yapıtlarıyla varlıklarını sürdü-
rüyorlar.
Sovyetler Birliği Komünist Partisı'nin son kongre-
sinde -üç beş ret oyuna karşı- delege çoğunluğu-
nun partiyı kapatma kararı almasından belki iki yH
sonra gördüğüm "afiş"\ unutmuyorum.
Üst kenannda bir tümce:
- Marx öldü mü?
Biraz aşağıda o önü kesilmez bilinç fırtınaları ko-
paran adamın fotoğrafı. Yüzünde zekâ gülücükleri
düşünmesını bilmezlere, düşünce karşıtlanna, kor-
kaklanna, yılgınlanna işaret parmağıyla veriyor ya-
nıtı:
Pışık!
Kuşkusuz bıraktıklannın önü kesilmeyenlerden bi-
ri Marx.
Kalıplaşmış olan Marksizm degil, Marksizm adı-
na oluşturulan ssyasal örgütlenmelerdi.
Bilim ve sanatın büyük ölçüde bu kalıplaşmanın
tekdüzelığıne düşmedığıni bıliyoruz.
Picasso, Aragon, Neruda gıbi sanatçılann yara-
tıları getiriyor bızi bu kanıya.
1895-1952 yıltarı arasmda yaşayan Paul Eluard'ın
yeri otuzu aşkın kitabındaki sınır tanımaz şiirieriyle
kuşkusuz bu sanatçılar arasındadır.
4O'lı yıllardan itibaren edebıyat adamlanmızın uza-
ğında kalmadıklan bır şaır Eluard.
Orhan Veli, Melih Cevdet, A.Kadir, Can Yücel
vb. çağdaş şiirimizın ustalarının dılimize kazandırdı-
ğı şiirler, bu yakınlığın bir işaretidir sanıyorum.
Bu ustalar yalnız Marksist olduğu ve Nazilere kar-
şı oluşturulan dırenç hareketinde yer aldığı için çe-
vırmediler Eluard'ı.
"Gök kırpıntılanma
Güneş küflü havuza
Ay dirisi göllere
Yazanm adını."
dızelennde ömeğını gördüğümüz gibi bin dallı bir
şiirin karşısındaydılar
Bu zengınlığın tadına varanlardan biri de Eray
Canberk
'Paul Eluard" adıyla yayımladığı kitapta şairin de-
ğişık dönemlenndeki yapıtlanndan örnekler veriyor
bize. Eray'ın önyazısında belirttiği gibi dili yenıteme
konusunda bütün olanaklannı kullanarak şiirıni ya-
ratmış Eluard. Usa bağlı ama link. Canlılığını görül-
memiş imgelerden alıyor.
Bu seçmeler kitabında yer alan şiirlerde de karşı-
mıza çıkan şaşırtıcı ıkili üçlü tamlamalarla, benzeti-
lerle biçimlenen imgelerden.
"Işıkırmağı", "Sevdığım variıklann ikizi", "Körkan-
dillerkümesi" (Şâirın uğraşı-sayfa 145) "Gülüşünün
yamaçlan" (Kusursuz Vücud, sayfa 150) "Vücudu-
mun götü dingın bulutlardan bir kuğuyu yansıtır"
(Leda, sayfa 166).
Yazıldığından başka bır dıle çevrılmiş olsa da gü-
cünden bir şey yitirmeyen olağanüstülükler bunlar.
Şair de bilincinde bu olağanüstülüğün.
"Kuytu hazinelerini gizliyorum
Bılinmeyen inlerin
Ormanlann yüreğı uykusu
Yakıcı bir fişeğin
Gece ufku
Taçlandınyor beni
Gidiyorum başta birinci ,_ • -
Yeni bir gizi selamlayan ' ' ' • ••"n^ss
Imgelerin doğumunu."
(Bir Imge Gıbı, sayfa 55)
Eluard, gerçeküstücü döneminde "gündüzü, ken-
disinin olan insan aydınlığından ayırt" edebilıyordu.
Şiirini kavgasıyla butünleştırdıği döneminde "insan
aydınlığına" yeni ışıklar, renkler getirdi.
Kendını esirgemek elınden gelmediğı için "Yarat-
maktan başka bir şey yok" diyebılenler soyundan-
dı.
Eluard'ın "Kavga şiirieri" dönemini şöyle anlatıyor
Eray Canberk:
"...Eluard şiihnde insanın yaşamak için ekmeğe,
ışığa, barışa, kardeşlığe gereksınimı olduğu, gide-
rek bu gereksinimin bir hak durumuna geldiği dü-
şüncesi hep kendini belli eder. Kavga şiirınde bir
yanda banşın, özgüriüğün, kardeşliğin aklığı, öbür
yanda acının, yoksulluğun ve öfkenin karanlığı var-
dır. Şairbunu herkese ve herkesin anlayacağı biçim-
de duyurmanın kaygısı ıçmdedır. Direniş dönemin-
de bir direnişçinın umudu ve hâklılığı, bir işbihikçi-
nin korkusu ve ezıklıği şiir dilinin bütün sanatıyla
ama yalın bir bıçımde şiirleştırilir.."
Vurgulamak gerekir; "şiir dilinin bütün sanatıyla".
Şimdi başlıktakı soruyu yanrtlayabiliriz.
Eluard'ın şıiri şaırlerde yaşıyor.
Fransa'da 'Türk Sineması Günleri1
• STRASBOL'RG (AA) - Fransa'da Contreplongee
Demeği'nin girişimıyle düzenlenen "7. Türk Sineması
Günleri" 28 kasım-12 aralık tarihieri arasında
Strasbourg'da yapılacak. Türk Sineması Günlen'nde,
Onat Kutlar'm anısına özel bölünı avnlacak Bu
bolümde. Kutlar"ın senarvosunu vazdıöı. "Hakkari'de
Bir Mevsim'". "Yusuf Ile Kenan" ve "Hazal" adlı
filmler gösterilecek.
Türk Sineması Günlen'nde. "Yaşar Kemal'ın
Sınemalan" adı altında ünlü romancının eserlerınden
sınemaya aktarılan '"Beyaz Mendil". "Yer DemirGök
Bakır" ve "Yılanı Öldürseler" adlı filmler sunulacak.
Türk Sineması Günleri'nin son bölümünde. Türk
şınemasının yeni yapıttanndan Canan Gerede'nın "Aşk
Ölümden Soguktur", Yavuz Özkan'ın "Yengeç
Sepeti". Ersın Pertan'ın "Tersıne Dünya" ve Atıf
Yılmaz'ın "Gece Melek ve Bızim Çocuklar" adlı
fılmlen göstenlecek. Türk Sineması Günlen'nde
aynca. ünlü yönetmenler. senaryo yazarlan ve
oyunculann katılacağı açık
oturumlar düzenlenecek.
'Rosa Luxemburgf
yoğun istek
üzerine uzatıldı
• Kültür Servisi - Rekııı Tekso> 'un yazdığı, Kenan
Işık'ın yönettığı ve Dılek Türker. Tıyatro Ayna'nın
sahnelediği, en iyi oyuncu. en iyi yönetmen ödüllü
Rosa Luxemburg oyunu izleyıciden gelen yoğun istek
üzerine uzatıldı. Küçük Sahne'de 17 aralık tarihine
kadar sürecek olan oyun, cumartesi 15 30. 21 00 ve
pazar 15.30 seanslannda ızlenebilır.
CRR'deki Kukla Tiyatrosu
gösterisi entelendi
• Kültür Servisi - Moskova Obratzsov Kukla
Tiyatrosu'nun gösterisi elde olmayan nedenlerle
ertelenmek zorunda kalındı. 26 kasım pazar günü saat
15.00 ve 19.30'da sahnelenmesi gereken gösteri.
oyuncularının burada olmasına rağmeıı. dekorlann
Karadentz'deki olumsuz ha\a ve deniz ko^ullan
nedeniyle ertelendi. Aralık ayı içiııde bır gün
sahnelenecek olan Moskova Obraztsov Kukla
Tiyatrosu gösten>i biletlerıni ıstevenler CRR Konser
Salonu gışeleıınne lade edebilirler. veya göstenvi ılan
edilen tarihte ellerindeki biletle izleyebilırlcr.