Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
23 KASIM 1995 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Grev ertelemeye
durdupıtıa
• ANKARA(Cumhuriyet
Bürosu)-Danıştay 10.
Dairesi. Selüloz-tş. Şeker-tş
\e Liman-İş sendikalannın
örgütlü bulunduğu
işyerlerındeki grevlerin
ertelenmesine ılişkin
Bakanlar Kurulu karan
hakkında yürütmeyi
durdurma karan verdi.
SEKA. Şeker Fabrikalan.
Denizcilik lşletmeleri ve
limanlardaki grevlerin 60
gûn süreyle ertelenmesi
karanna karşı Daniştay 10
Dairesi'nde açılan davalar
sonuçlandınldı. Danıştay
10. Dairesi. Bakanlar
Kunılu'nun grev
ertelemeye gerekçe
gösterdiği "milli güvenliği
ve genel sağlıgı bozucu
nıtelikteki"
degerlendirmesinı yerinde
bulmayarak grev erteleme
karannı durdurdu.
Şehit erler
toprağa verildi
• İstanbul Haber Servisi -
Hakkâri'nın Çukurca
ilçesindeki Çayırlı
Karakolu'nda geçen
pazartesi düzenlenen
saldında hayatını kaybeden
topçu er Selçuk Adalı,
îstanbul'da toprağa venldi.
Levent Camii'nde
düzenlenen cenaze törenine
Vali Yardımcısı Selahattin
Ekremoğlu. Deniz Harp
Akademisi Komutanı
Tümamiral Kemal Tok ile
şehit erin ailesi ve
vatandaşlar katıldı.
Adalı'nın cenazesi.
Edirnekapı Şehitliği'nde
toprağa verildi.
İHD'den
sempozyum
• İstanbul Haber Servisi -
Insan Hakları Derneği,
"Demokratikleşme ve İç
Gerilımlerin Hukuk Yoluyla
Aşılması" konusunda
sempozyum düzenledi. 25
ve 26 kasim tarihlerinde
İTÜ Maçka Sosyal Tesisleri
Konferans Salonu'nda
gerçekleştinlecek
sempozyuma Prof. Tom
Hadden. Prof. Cees
Plinpeman. Prof. Çetin
Özek. Doç. Yücel Sayman
ve Doç. Semih Gemalmaz
ile çeşitli meslek
kuruluşlan, sendikalar ve
kitlesel örgütler katılacak.
Akmtürk'ten
itiraflap
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-TBMM Plan\e
Bütçe Komisyonu Başkanı
ve DYP Samsun
Millet\ekili llyas Aktaş'ın.
yaralanması oîayından
sonra hakkında ruhsatsız
silah taşımak ve
bulundurmak suçundan
dava açılan sekreter Fatma
Akıntürk, dün yapılan
duruşmasında ilgınç
itiraflarda buhındu.
Akıntürk. Ankara 5. Asliye
Ceza Mahkemesi'nde
yapılan duruşmada.
"Uğradıgım haksızlıkların
herkes tarafından
duyulması için Aktaş'ın
Meclis'tekı odasında intihar
edecektim" dedi.
•CHP işgalcileri
serbest kalsm'
• İstanbul Haber Servisi -
Bir grup aydın ve sanatçı, 7
kasım sünü işsal edilen
CHP Beyoğlıfilçe
Merkezi'nde gözaltına
alınan ve cezaevine konan
dört müzik topluluğu
üyelerinin serbest
bırakılmısını istedi. tstanbul
Tabipler Odası'nda bir
basın açıklaması yapan
sanatçılar. 1 aralık gününü
"devrimci sanatçılar serbest
bırakılsın günü" ilan
ettiklenni söyleyerek o gün
her yerde. cezae\ ınde olan
grup üyelerinin şarkılannın
çalınacağını belirtti.
YSK kararları
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Yüksek Seçim
Kurulu (YSK). milletvekili
sayısı artan önseçim
çevrelerindeki yenı adaylan
yedeklerden tamamladı.
CHPnin adaylannı
önseçimle belirlediği 18
ilden 14 tanesinin
milletvekilı sayısı arrtı.
Adıyaman. Antalya. Artv in.
Bolu. Erzincan. Giresun.
Kocaeli. Muğla, Ordu ve
Kınkkale'de. artan
millervekili sayısı kadar
yedek aday listeye girecek.
Aday yoklaması yapılan.
ancak adaylık için yeterli
başvuru bulunmayan
Baiıkesir. Bursa. Çanakkale
ve Yozgatta ise milletvekili
sayılanndaki artış da
YSK'nın karan
çerçevesinde. parti merkez
organlan tarafından
tamamianacak.
Yunanlı parlamenterler, Türkiye'nin gümrük birliğine girmesiyle ilgili oylama tarihini erteletemedi
GB oylaması 11 arahkta yapüacakSEDEFKORAY
BRÜKSEL - Avrupa Parlamentosu (AP) Dış
llışkiler Komisyonu, Türkiye'nin gümrük birli-
ğine üyeliğiyle ilgili oylamanın 11 aralık pazar-
tesi günü Strasbourg'da yapılmasını kararlaştır-
dı. Toplantının ertelenmesi yönünde büyük çaba
harcayan Yunanlı parlamenterler, dün gündem
dışı yapılan oylamada büyük bir yenilgiye uğra-
dılar.
AP Dış llışkiler Komisyonu'nun dün sabahki
oturumu, Türkiye-AB ilişkileri ve "Carnero ra-
poru" konusunda hararetli tartışmalarla başladı.
Komısyon Başkanı Abel Mahıtes" in. gümrük bir-
lıği ile ilgili oylamanın 11 arahkta yapılmasının
Başkanlık Dıvanı tarafından k.ararlaştınldığmı
bildirmesi üzerine Yunanlı parlamenterler kara-
ra itiraz ettiler.
Gümrük birlıgi oylamasmın. Türkiye'deki ge-
nel seçimler sonrasına bırakılmasım isteyen Yu-
nanhlar. bu konuda komısyonda oylama yapılma-
sını talep ettiler.
Yunanlılann önerisi. komisyonda, sosyalistler
dahil önemli birçoğunluktan büyük tepki alırken
bazı parlamenterlerin tepkilerini masalara vura-
rak gösterdiklerı görüldü.
Yoğun tartışmalardan sonra söz alan bazı par-
lamenterler. "Anlaşıhyor ki Yunanlı meslektaşla-
runızı susturmak için oylama gerekiyor. O zaman
hodri me\dan_." dedıler.
Daha sonra yapılan oy lamada. 61 üyeli komis-
yonda. sosyalistler dahil 40 civanndakı parla-
menter. erteleme aleyhinde oy verdi.
Carnero eleştiri topladı
Avrupa Parlamentosu'ndaki aşırı sol gruba
mensup olan lspanyol Raportör Carlos Carnero
Gonzales. raporunu sunarken ve savunurken çok
çelışkilı ifadeler kullandı ve bu nedenle eleştiri
topladı. Carnero'nun hazırladığı raporda. Tür-
kiye'nin 199O'lı yıllardan itibaren uluslararası
alanda daha aktif bir rol aldığı ve özellıkle Avru-
pa ve Orta Asya ile ilişkilerinde yeni bir ulusla-
rarası sıstem arayışı içinde oldugu belırtiliyor.
Raporda ayrıca gümrük birliginin. Türkıye'vi
Avrupa'ya olan bağlannı güçlendırecegi belirti-
lerek bu nedenle insan hakları. demokrasi v e hu-
kukun üstünlüğü gibi konulartn ikıli ılışkılerde
vazgeçilmez olduğu ve Avrupa Birliği'nın her
sektörde tercihli ilişkileri olacagı bu ûlkenin bu
ilkelen çignemesinin kabul edilemez olduğu ifa-
desiyeralıyor. Raporda daha sonra sırasıyla 1982
Anayasası"nın değiştırilmesı. DEP"li parlamen-
terler. 3713 no'lu antiterör yasası, insan hakları
konulanna ve Kürt sorununa değıniliyor ve bu
alanlarda son aylarda sağlanan gelışmeler değer-
lendıriliyor. Raporda aynca. demokratikleşme ve
temel ınsan hakları konulannda kısa \adede
önemli ilerlemeler olduğu takdirde Avrupa Par-
lamentosu'nun gümrük birliğine "evet" demesi
gerektiğı ifadesiyeralıyor Bu alanlarda gelışme-
lerolmadığı takdirde Avrupa Parlamentosu'nun
Türkiye'deki demokratikleşme sürecıne katkıda
bulunma fırsatını kaybedeceğı belırtiliyor. Son
olarak Türkıye'de 24 Aralık'ta yapılacak genel
seçimlere değınen Carnero. Avrupa Parlamento-
su'nun. yenı hükümetin ve Türkiye Büyük Mıl-
let Meclısı'ndekı yeni çoğunluğun Türkıye'deki
refoımlan devam ettirecegi umudunda olduğu-
nu ifade ediyor.
Türkıye'de demokratikleşme yolundakı gelış-
melen yadsımayan, ancak 'yetersiz olduğunu' sa-
v unan Carnero. "Olumlu şeyleri gözardı edeme-
yiz. Türkiye'siz banş. güvenlik ve istikrar olmaz.
Burada Türkiye'nin bir tek düşmanı yokrur. Bu
ülkenin I numaralıdosru da benim" dedi. Ancak
Carnero. yine de komısyon üyelerinden "Güm-
rük birliğine hayır"demelenni ıstedı. Carnero.
konuşmasında. kapatılan DEP'in eski milletve-
killennden ve halen hapiste bulunan Leyla Za-
na'nın serbest bırakılması gerektiğini de ileri sür-
dü.
AB'nın yürütme organı olan AB Komisyo-
nu'nun temsılcısı sıfatıyla toplantıya katılan ve
görüş bildıren Akdeniz Masası Müdürü Serge
Abou ise AB Dönem Başkanı \e lspanyo! Dışış-
leri Bakanı XavierSolana'nındünyaptığı konuş-
mayı hatırlattı ve "Komisyon ve Konsey, gümrük
birİiğini onaylamanızı istiyor" dedi.
Carnero'yu da eleştıren Abou. Türkiye'deki
reformlann önemini belirterek "8. madde konu-
sunu küçümseyemezsiniz. Yapılan değişiklikler-
den sonra8. maddeden hükünı alan dosy a lar tek-
rar gözden geçiriliyor. Bu bir başandır. Başta
Carnero olnıak üzere. tüm Avrupa Parlamento-
su bu gelişmeden memnun olmalıdır" dedi.
Sosyalistlerden açık tavır
AP'nin en kalabalık grubunuoluşturan sosya-
hstlerin. dünkü tartışmalarda büyük bir çoğun-
lukla Türkiye lehinde tav ır koy duklan dikkat çek-
tı. Fransız Sosyalist Partisi'nın eskı liderlerinden
olan Vlichel Rocard. yaptıgı konuşmada. "Tür-
kiye'de gerçekleştirilen reformiann anlaımız gö-
rülemeyeceğini" belirterek. şunları söyledı:
"Gümrük birliğine karşı çıkarsak aşın uçlarve
bağnazlar için oy vermiş oluruz. Türkiye'y i bu şe-
kilde reddedersek tepkilere de dikkat etmeliyiz.
Ret, çok tatsız sonuçlar getirir. Gümrük birliği-
ne evet demekten başka seçeneğimiz yoktur.™
Ingilız sosyalist parlamenter Richard Balfede
yaptığı konuşmada. gümrük birliğının Türkıye ile
diyalog getireceğini belirterek "Türkiye'de sol,
gümrük birİiğini istiyor. Zamanında Yunanistan,
Portekiz ve İspanya'ya verdiğimiz desteği. şimdi
de Türkiye've vermekten daha mantıklı bir şey
olanıaz. Türkiye'vi reddederek kapımızda ikinci
bir Cezayir istediğimiz mesajını mı vereceğiz?"
şeklinde konuştu.
Alman sosyalist Magdalene Hoff da Raportör
Carnero'yu eleştirerek "Siyasideğil, ticari biran-
laşma söz konusudur. Gümrük birliği. Türkiye ile
diy aloğun devamıdır. İy i bakarsanız Türkiye'deki
gelişmeieri daha iyi görürsünüz. Türkiye've des-
tek vermelhiz'' dedi.
Dış llışkiler Komisyonu'nda daha sonra Tür-
kıve'ye malı yardımı konu alan bir raporun in-
celenmesıne geçıldı. Yunan sosyalist parlamen-
ter Yannos Kranidiotis tarafından sözlü olarak
sunulan raporda "mali yardım ile gümrük birliği
konusunun ayn tutulması" önensi getirildi. Yu-
nan parlamenter. malı yardımın. Türkiye've kar-
şı bir şantaj unsuru olarak kullanılmasını istedi.
Salonda bulunan Abou. söz alarak. öngörülen
mali yardım miktarının zaten çok az olduğunu
hatırlattı ve bu yardımın gümrük birliği ile bütün
olduğunu. aksi takdırde komisyonun yüküm-
lülüklerını yerıne getirmemiş duruma düseceği-
nı belirtti. Bu konudaki tartışmalar. gümrük bir-
liği oylamasından sonra gündeme getırilecek.
Başbakan Çiller ve Başbakan Yardımcısı Baykarın gündemi yine gümrük birliğiydi
Major'dan GB konusunda güvenceHaber Merkezi-Gümrük birliği (GB)
çerçevesinde temaslannı sürdüren Baş-
bakan Tansu Çüier'le görüşen lngiltere
Başbakanı John Major. gümrük birliği
konusunda Türkıye'ye destek verme gü-
vencesi verdi. Dışişleri Bakanı ve Baş-
bakan Yardımcısı Deniz Baykal, Alman-
ya Dışişleri Bakanı KJaus Kinkel ve Av-
rupa Birliği'nin Dönem Başkanı Ispan-
ya'nın Dışişleri Bakanı Xavier Solana.
Türkiye ile gümrük birliği konusunda
Avrupa Parlamentosu'ndan (AP) olum-
lu oy çıkacağma inandıklannı bildirdiler.
Başbakan Tansu Çiller, dün sabah
Dovvning Street'teki Başbakanlık Bina-
sı'nda lngiltere Başbakanı John Major
ile bir saat süren bir görüşme yaptı. ln-
giltere Dışişleri Bakanı Malcom Rifkind
ile DışışleriBakanlığı Müsteşarı Büyü-
kelçi OnurÖymen'in de katıldıgı görüş-
me sonrasında ıki başbakan, gazetecile-
rin sorulannı yanıtladı. Başbakan Tansu
Çiller. Türkiye'nin gümrük birliğine gır-
mesinin. ülkenin yanı sıra Avrupa Birli-
ğı'ne de yararlı olacağına inandığını söy-
lerken lngiltere Başbakanı John Major.
bu konudaki desteklerini teyit ettiklenni
ifade etti.
Major aynca, Türkiye'nin gümrük bir-
liğine girmesi için gerekli karartn. Avru-
pa Parlamentosu'nda önümüzdekı gün-
lerde alınacağını ümit ettiğini söyledi.
Çiller. ikametine aynlan otelde yaban-
cı basın mensuplan için bir basın toplan-
tısı düzenledi. Çiller. Türkiye'nin 56
Müslüman ülke içinde tek laik ve de-
mokratik ülke olduğunu da belirterek
Türkiye'nin. kararını Batı'dan yana ver-
dığini bildirdi. Çiller. "Şimdi, Avrupa bir
karar vermek zorundadır. Bu. tüm böl-
geyi ilgilendiriyor. Ne tûr bir bölge istedik-
lerine vc ne tür bir Avrupa istediklerine
karar verecekler**diye konuştu.
Çiller, bir gazetecinin. "Avrupalı par-
Çiller. John Major ile gümrük birliği konusunda yaklaşık bir saat süren bir
görüşme yaptı. \lajor bu konudaki desteklerini teyit ettikJerini söyledi.
lamenterier, Türkiye'nin demokratikleş-
me konusunda yeterli adımı atmadığı yö-
nünde eleştirilerde bulunuyoriar. Bu ko-
nuda nedüşünüyorsunuz" şeklındeki so-
rusunu şöyle yanıtladı:
"Avrupalı parlamenterler adına ko-
nuşmanın doğru olduğuna inanmıyo-
rum. Kendileri, kendi kararlannı vere-
cekkrdir. Ben, onlan, o ya da bu yöne ite-
menı. Bunu da zaten yapmamabyım. Ve-
rilecek olan karar. yalnızca Türkiye ve
Avrupa için değiL bütün bölge için önem-
li olacaktır. 6 ay önce yapabileceğimizi
düşünmediğim şeyier vardı. Anayasa de-
ğişikliği gerçekleştirildL yerel y önetimle-
rin güçlendirilmesi için çalışmalaryapü-
dı. Terörle Mücadele \asası'nın 8. mad-
desindeki değişiklik gerçeldeştirildi. Bu
noktada Avrupalı parlamenterlerin seçi-
mi tarihscldir. Demokrasi durmadan ge-
lişen bir olgudur. Avrupalı parlamenter-
ler. gümrük birİiğini ovlavarak ülkemde
daha fazla demokratikleşme isteyen kişi-
lere doğru sinyali verecektir. Herhangi
bir şekilde 'hayır' oyu Türkiye'deki de-
mokratikleşmey i olumsuz ctkileyecekn'r."
Bonn muhabirimiz Deniz tncediken'in
haberine göre Deniz Baykal. dün Alman-
ya Dışişleri Bakanı Klaus Kinkel. lngil-
tere Devlet Bakanı Nicholas Bonser.
Fransa Dışışlen Bakanı HervedeCharet-
te. Italya Dışişleri Bakanı Susanna Ag-
nelli ile lspanya Dışişleri Bakanı Xav ier
Solana'nın katıldıgı 'altıü toplantı'da
"Kafkasya' konulu bir konuşma yaptı.
Kafkaslar" ın sorunlu bir bölge olduğu-
nu. milletierarası çatışmalann yanı sıra
etnik sıkıntılann da yaşandığına dikkat
çeken Baykal. bu bölgenin yetennce de-
gerlendirilememesinin AB açısından bü-
yük bir hata olduğunu v urguladı.
Baykal aynca. gümrük birliği konu-
sunda herhangi bir erteleme kararının
Türkiye açısından "ret" anlamına gele-
ceğini de ifade ederek Av rupa Parlamen-
tosu Dış Ilişkiler Komisyonu'nda bu
yönde bazı girişimlerde bulunan Yunan
parlamenterler ile diğer komisyon üye-
lerıne de Türkiye'nin mesajını verdi.
Almanya'nın başkenti Bonn'da yapı-
lan "aloJı toplantı"nın ardından Alman-
ya, Italya. lspanya. Fransa Dışişlen Ba-
kanlan ve lngiltere Devlet Bakanı ile
Bonn'da bulunan Dışişleri Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Deniz Baykal. or-
taklaşa bir basın toplantısı düzenlediler.
Kinkel ve Solana, Türkiye'nin gümrük
birliğine girişinin AP tarafından onay-
lanmasını beklediklerini kaydertiler.
Herve de Charettede AP'nin olası bir er-
teleme karannın. Türk kamuoyu ve hü-
kümeti üzerinde olumsuz etkileri olaca-
ğını kaydetti.
Klaus Kinkel. Deniz Baykal'la
Bonn'da yaptığı görüşme sırasında. güm-
rük birlıği konusundaki geiişmelerin
olumlu yönde olduğunu belirtti. Kinkel.
Avrupa Parlamentosu ile süreklı temasta
olduklannı belirterek ülkesinın. gümrük
birliğine yönelik destegini vurguladı. Al-
manya Dışişlen Bakanı.ayncaTMY'nin
8. maddesinde yapılan değişiklikten duy-
duğu memnuniyeti dile getirdi.
Ankara'datemaslannı sürdüren Avru-
pa Parlamentosu Liberal Grup Başkanı
Gijsde Vries, Türkiye'nın Avrupa Birli-
ği ile gümrük birliğinin ertelenmesinin.
Refah Partisi'ne(RP)yarayacağını savu-
narak birliğin oylanarak zamanında yü-
rürlüğe girmesi gerektiğini bildirdi.
'Kaduılarda, eğitim küçük yaşta başlâmalı9
İstanbul Haber Serv isi - Kadınlann
artık bütün dünyada toplumda bulun-
dukları yen degıştinnek istediklerini
söyleyen Prof. Dr. Necla Arat, "Bunun
için önce eğitim şart. Daha küçükyaşlar-
dan erkekleri ve kızlan eğirmeliy iz" de-
di. Cağdaş Yaşamı Destekleme Derne-
ği Başkanı Türkân Say lan ise kızlann da
erkekİer kadarokumaya hevesli olmala-
n gerektiğini vurguladı. İstanbul Onı-
versitesı Kadın Sorunları Araştırma
Merkezi'nin hazırladığı eğitim projesı-
nin ıkınci uygulaması dün yapılan ilk
semınerle başladı. Cağdaş Yaşamı Des-
tekleme Derneğı Zeytınburnu Şube-
si'nin ışbırliğı ile Zeytinburnu Kültür
Merkezi 'nde yapılan seminerler beş haf-
ta sürecek. Seminerler dizısinin ilk ko-
nuşmacısı Prof. Dr. Necla Arat, 'kadın-
lann insan hakları' konusunda bılgıler
verdi. Prof. Dr. Türkân Say lan da dün
Vefa Anadolu Lısesfnde öğrencilerle
yaptığı söyleşide "Bu ülke, hepinizden
birer Atatürk olmanızı beklivor" dedi.
Tüzel: Genel af
zorunlu oldu
İstanbul Haber Servisi-Cağdaş Hukuk-
çular Derneği tstanbul Şube Başkanı Levent
Tüzel. 12 Eylül yargılamalan üzerindekı şa-
ibenin ortadan kalkması ve toplumsal banş
için genel affın zorunlu olduğunu söyledi.
Tüzel, Altı Nokta Körler Dernegi istanbul
Şubesi yöneticileriyle birlikte avukat Eşber
Vağmurdereli'nin de 8. maddede yapılan de-
ğişiklik nedeniyle yann mahkemeye çıkaca-
ğını anımsatarak herkesi DGM'ye çagırdı.
ÇHD İstanbul Şubesi tarafından düzenle-
nen basın toplantısında konuşan Levent Tü-
zel. TBMM'nin kendisinı 'hukuk devleti'
kurallarıyla bağlı görmediğını. varlıklarını
koruma amacıyla Anayasa Mahkemesi ka-
rannı bile hiçe saydıgını savundu. TB-
MM'nin bu yaklaşımını, Tanju Çolak için
düşünülen özel af yasasıyla da gösterdiğini
anımsatan Tüzel, •ahlaksız teklif" olarak ni-
telediği bu yasanın. Meclis'ten ittifakla im-
zalanmasını eleştirdi.
Klaus Kinkel, aşın sağcı Alman millervekili Lummer'in. Öcaian'la
yaptığı görüşmeyi de kesinlikle tasvip etmediklerini söyledi.
Baykal. Almanya Dışişleri Bakanı'yla görüştü
KiııkeL teröre karşı
ışbırligı onerdı
DENİZ İNCEDİKEN
BONN - Aimanya Dışişleri
Bakanı Klaus Kinkel.
Türkiye'nın. Avrupa'nın bir
parçası olduğunu belirtti ve
Türkiye'nin!>ölücü terör örgütü
ile mücadelesınde Avrupa'nın
dayanışmasına güvenebileceğini
söyledi. Kinkel. "Türkiye'nin
terörle mücadelesine destek
veriyoruz" dedi.
Dışışlen Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Deniz Baykal. dün
sabah De\ let Konukevf nde
Almanya Dışişleri Bakanı Klaus
Kinkel ile yarım saat süren bir
görüşme yaptı. Görüşmede
Baykal. terörle mücadelede
uluslararası işbirlığine değinerek
bu çerçevede, aşırı sağcı CDL
Milletvekili HeinrichLummer'ın
PKK hderi Abdullah Öcalan la
yaptığı görüşmeden Ankara'nın
duyduğu rahatsızlığı dile getirdi.
Kinkel daha sonra yaptığı
açıklamada. görüşmede
Türkiye'nin PKK ile mücadelesı
ve genel olarak terör konusunun
gündeme geldiğını belirterek
"Türkiye'ye, terörle
mücadelesinde destek
veriyoruz"dedi. Türkiye'nın
Avrupa'ya ait olduğunu ve
Avrupa için büyük önem
taşıdığını vurgulayan Kinkel. dün
yapılan altılı toplantının da
Avrupa Birliği'nin (AB)
Türkiye'ye verdiği önemi
gösterdiğini belirtti. Kinkel,
"Sorunlann çözümünde
Türkiye'ye yardımcı olnıak
istiyoruz. .\ncak Türkiye de
sorunlann çözümünde elinden
geleni yapmalı" dedi.
Aşın sağcı Alman millervekili
Lummer'in. Öcaian'la yaptığı •
görüşmeyı de kesinlikle tasvip
etmediklerini vurgulayan Kinkel.
"Bu görüşmeden, önceden
haberimiz yoktu. Ay nca bu
görüşmenin Alman Federal
hükümetinin resmi politikası ile
ilgisi yoktur" dedi. Alman
Dışişlen Bakanı. "Kürt
sorununa siy asi çözüm
bulunmasını bekledikleri''ni
söyledi. Baykal ise bir soru
üzerine Türkiye'nin bir terör
örgütü ile bir konuda müzakere
masasına oturmasının hıçbir
şekilde söz konusu olmadığını
anımsattı.
Konuyla ilgili olarak Ankara'da
bir basın toplantısı düzenleyen
Dışişleri Bakanlığt Sözcüsü
Büyükelçi Ömer Akbel de
milletvekili Lummer'in yaptığı
görüşmenin "şahsi bir girişim1
"
olduğunun bildınldiğini söyledi.
"Aldığımız bilgiye göre, Federal
Başkanlık'tan sözcü tarafından
yapılan bir açıklamada. Alman
hükümetinin konuya ilişkin
tutunıu açıklığa
kavuşturulmuştur" diyen Akbel,
Lummer'in hükümet yetkilileri
tarafından
görev lendırilmediğinin
anlaşıldığını bildirdi.
Akbel. bir gazetecinin. Öcalan'ın
"Ankara'ya gelebilirim" sözlerini
anımsarması üzerine de şu
açıklamayı yaptı:
"Abdullah Ocalan Ankara'ya
gelebilir. Ancak netkesine de
katlanır. Türk kanunlan: fiilleri,
davranışlan itibanyla ne sonuçlar
gerektiriyorsa onlara katlanmak
şartıy la tabii ki gelebilir."
GORUŞ / YÜCEL TOP
BRÜKSEL-Bruxelles ve Avrupa Birliği. Tür-
kiye Ekonomik ve Sosyal Konseyier Karma Is-
tişare Komıtesi'nın ilk toplantısı İ 6 kasımda ya-
pıldı. Bu komitenin. AB-Türkiye Ortaklık Söz-
îeşmesı'nce daha önce kurulması gerekirken iki
nedenle gecikmişti.
Binncısı. Türkiye'de Avrupa Birliği'nin muha-
tap alacağı böyle bir komite yoktu. Ikınci neden
ise Türkıye'nın sık sık yakalandığı ara rejım yü-
zünden ilişkilerin donmaya yüz tutması idi.
Avrupa Birliği Ekonomik ve Sosyal Konse-
yi'nin 1992 ve 1993 yıllannda aldığı bir inisıya-
tif üzenne AB-Türkıye ılişkılerinin geleceği üze-
nne ikı ayn rapor hazırlanarak komite genel ku-
ruluna sunuldu. Ben, her ikı raporun da hazırlan-
ması esnasında Ekonomik ve Sosyal Komitenin
ikinci grubunun, yani işçi grubunun eksperiy-
dim.
Raportör Giaccomina Cassina'nın hazırladığı
ve Türkiye'dekı gelişmelenn olumlu bir yöne gıt-
tigı gerekçesiyle ılişkılenn yeniden canlandml-
ması ve Karma tstişare Komıtesi'nın kurulması-
nı tav sıye eden rapor, genel kurulca kabul edildi
ve komite ilk toplantısını yaptı. Burada ne rapo-
run hazırlandığı dönemdeki tartışmalar ne de ra-
porun kabulünden sonraki süreçte Türkiye'nin
bildırdiğı heyetin oluşmasındaki sorunlara gire-
ceğım. Kamuoyumuzun bılmesi gereken bu ko-
nulan belkı başka bir yazının konusu ederim. Bu-
rada. özellıkle Ekonomik ve Sosyal Komite'nin
(veya konsey) Avrupa Birliği ile bu birliği oluş-
turan ülkelerde ve bizde nasıl işlev gördüğünü
sunmaya çahşacağım.
Ekonomik ve Sosyal Konsey
Bugûn. batı Avrupa'nın çoğulcu toplumlann-
da bu komıteler. kendi kurumlan ile işleyen si-
yasi demokrasinın yanında ekonomik ve sosyal
demokrasinin oluşması ve gelişmesi iradesinin
göstergesıdirler. tşlevlerı genellikle ıştişari ol-
makla birlikte ülkelere göre değişen roller üstlen-
mişlerdir. Fazla detaya gıımeden ışlevleri konu-
sunda şöyle bir özet yapmak mümkündür:
- Çeşitli konularda raporlar. araştırmalar ve
anketler hazırlamak.
- Danışma kurulu görevi yapmak. Komitele-
rin en fazla işlev sel oldukları alan burasıdır. Eko-
nomik, sosyal ve finansman konulannda hükü-
mete ve paıiamentoya görüş bildirmeleri. bazı ül-
kelerde yasa hazırlanması veya bu konularda ka-
rarname hazırlanması süreçlerinde yasal bir zo-
runluluktur.
- Hükümete. işveren ve ışçi örgütlerine ekono-
mik ve sosyal politika alanlannda tavsıyelerde
bulunmak.
- Bazı ülkelerde (örneğin Hollanda'da) oldu-
ğu gibi ilgi alanlanna giren yasaların hazırlanma-
sı süreçlerine katılmak.
- Çalışma yaşamı \e toplusözleşmelerle ilgili
veri bankası oluşturmak.
AB ESK'si: işveren. ışçi ve diger çıkar grup-
lan (tanm, ticaret. serbest meslek örgütleri. tü-
keticiler. orta ve küçük işletme temsilcileri vs)
temsilcilerinden oluşur ve AB'nın konsey-ko-
misyon ve parlamentodan sonra en önemli kuru-
mudur. AB anayasası sayabileceğimiz metinlere
göre konsey veya komısyon: tanm. işçılerin ser-
best dolaşımı. yerleşim hakkı. taşımacılık, yasa-
ların yakınlaştınlması, sosyal p>olitika, Avrupa
sosyal fonları ve meslek eğıtimi konulannda
ESK'nin görüşünü almak zorundadır. Aynı bi-
çimde EUR.ATOM (Avrupa Atom Birliği) Söz-
leşmesi de nükleer sektör alanına giren kimi ko-
nularda ESK'ye danışmayı zorunlu hale getir-
miştir. Bugün artık ESK kendinden görüş isten-
mese de yukanda belirttigım konularda, kendi-
liginden inisıyatıf alarak görüş bildırebilir.
Kısaca özetledığim bu bilgiler ışıgında şunla-
rı söyleyebilırim: ESK'ler, gerek AB düzeyinde
gerekse ulusal düzeyde sosyal diyaloğun oluşma-
sına yardım eden danışma kurumu niteliğindeki
yapılardır.
Bizdeki duruma gelince; yukanda anlattıgım
ışlevlere uymayan bir biçimde, tek taraflı bir bi-
çimde, tek taraflı bir Başbakanlık genelgesiyle
ESK'nın kurulduğu kamuoyuna duyuruldu. An-
ladığım kadanyla Başbakanlık. bir ESK kurul-
masını değil. AB ile olan ilışkilerde AB'nin ku-
rumlarınabenzeyen bir kurumun bizde de var ol-
duğunu göstermeyi amaçlamaktadır. Diger yan-
dan. 16 Kasım 1995'te Brüksel'de yapılan ESK-
KİK toplantısına gönderilen Türkıye tarafını
oluşturan heyetin. Başbakanlık genelgesiyle ku-
rulan ESK ile bir ılişkısi olmadığı gibi Türki-
ye'de de bir süreklilıği yoktur. Yani^Türkıye'de
Avrupa da bilinen anlamıyla ve oradaki ışlevleri
gören bir ESK yoktur. Eger Türkiye AB ile iliş-
kileri geliştirme sürecınde gerçekten böyle bir
komite veya konsey oluşturacaksa bunun sosyal
yaşamın aktörlerine danışılarak ve içinde devle-
tin veya ıktıdarın etkısınin olmadığı. bağımsız
demokratik bir biçimde seçılmiş delegelerden
oluşan bir yapı meydana getirmelidir.
Çünkü bizde işçi sendikalan konfederasyon-
lannın fonksiyonları. herhangi bir Avrupa ülke-
sindeki konfederasyonlara benzememektedır.
Bizde ışçi konfederasyonlan. toplusözleşmenin
tarafı olmadıklan gibi ne işkolu düzeyinde ne de
ulusal düzeyde çerçeve sözleşmelennin tarafı da
değıldirler. Esasen böyle bir düzenleme de yok-
tur. Yani çıkar gruplannın kurumsal biçimde di-
yaloğunu saglayan ESK gıbı bır yapıya olan ih-
tiyaç. sadece AB ile ilişki gerektığinde uyduru-
lan ve tüm ışlevı, toplantıya katılıp dönmek olan
atamalı bir heyeteolan ıhtiyaçtan değıl. bizzat ül-
kenin ihtiyaçlanndan kaynaklanmaktadır. Bu ko-
mite. toplupazarlık sisteminin yerini almayan. ış-
çi. işveren vedığer meslek gruplannın eşit biçim-
de temsil edildıkleri. sosyal ve ekonomik konu-
larda kendısıne danışılması zorunlu olan bır iş-
lev le donatılmalıdır. Sosyal ve ekonomik yaşa-
mın demokratikleştırilmesinde bir işlev i olabil-
mesı için bu kurum. ayrıca şu yetkılere sahip ol-
malıdır:
- Parlamento, sosyal ve ekonomik alanda çı-
kanlacak yasalann hazırlığında. bu komitenin
görüşünü almalıdır.
- Hükümetler, gene aynı konularda alacakları
kararlarda komıteye danışmalıdır.
- Komite. enflasyon ve ekonomik göstergele-
rin hesaplanmasında tek yetkili olmalıdır.
- Komite. çalışma yaşamı ve toplusözleşmeler-
le ilgili bir veri bankası oluşturmalıdır.
- Komite, kendilığinden inisıyatıf alarak yetkı
alanı içinde bulunan konularda yasa önerisı ha-
zırlayıp parlamentoya iletebilmelidır.
Böyle yetkılerle donatılmış bır komitede ışçi.
işveren ve dığer meslek gruplan en geniş \e de-
mokratik biçimde temsil edilmeli ve komite ka-
rarlan. ancak oy birliği ile alındıgında komite gö-
rüş nıteliğıne dönüşebılmelidir.
Bu komite. hükümetlere görüş bıldıreceğı ıçın
en mutlak biçimde hükümetlerin etkisi dışında tu-
tulmalıdır.
Komitenin seçılmiş bir meclisi olmalı ve yö-
netimi bu meclis belirlemelidır.
Bana göre, ancak böylesi bir yapı işçi. işveren
ve dığer meslek gruplannm onayını alıp demok-
ratik bir işlev görebılir. Böylece hükümetler sos-
yal yaşamın aktörleriyle tek tek ve kapalı kapılar
ardında değil. toplu biçimde ve kamuoyu önün-
de kurumsal olarak diyalog kurabilirler.