05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 KASIM 1995 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Grev ertelemeye durdupıtıa • ANKARA(Cumhuriyet Bürosu)-Danıştay 10. Dairesi. Selüloz-tş. Şeker-tş \e Liman-İş sendikalannın örgütlü bulunduğu işyerlerındeki grevlerin ertelenmesine ılişkin Bakanlar Kurulu karan hakkında yürütmeyi durdurma karan verdi. SEKA. Şeker Fabrikalan. Denizcilik lşletmeleri ve limanlardaki grevlerin 60 gûn süreyle ertelenmesi karanna karşı Daniştay 10 Dairesi'nde açılan davalar sonuçlandınldı. Danıştay 10. Dairesi. Bakanlar Kunılu'nun grev ertelemeye gerekçe gösterdiği "milli güvenliği ve genel sağlıgı bozucu nıtelikteki" degerlendirmesinı yerinde bulmayarak grev erteleme karannı durdurdu. Şehit erler toprağa verildi • İstanbul Haber Servisi - Hakkâri'nın Çukurca ilçesindeki Çayırlı Karakolu'nda geçen pazartesi düzenlenen saldında hayatını kaybeden topçu er Selçuk Adalı, îstanbul'da toprağa venldi. Levent Camii'nde düzenlenen cenaze törenine Vali Yardımcısı Selahattin Ekremoğlu. Deniz Harp Akademisi Komutanı Tümamiral Kemal Tok ile şehit erin ailesi ve vatandaşlar katıldı. Adalı'nın cenazesi. Edirnekapı Şehitliği'nde toprağa verildi. İHD'den sempozyum • İstanbul Haber Servisi - Insan Hakları Derneği, "Demokratikleşme ve İç Gerilımlerin Hukuk Yoluyla Aşılması" konusunda sempozyum düzenledi. 25 ve 26 kasim tarihlerinde İTÜ Maçka Sosyal Tesisleri Konferans Salonu'nda gerçekleştinlecek sempozyuma Prof. Tom Hadden. Prof. Cees Plinpeman. Prof. Çetin Özek. Doç. Yücel Sayman ve Doç. Semih Gemalmaz ile çeşitli meslek kuruluşlan, sendikalar ve kitlesel örgütler katılacak. Akmtürk'ten itiraflap • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-TBMM Plan\e Bütçe Komisyonu Başkanı ve DYP Samsun Millet\ekili llyas Aktaş'ın. yaralanması oîayından sonra hakkında ruhsatsız silah taşımak ve bulundurmak suçundan dava açılan sekreter Fatma Akıntürk, dün yapılan duruşmasında ilgınç itiraflarda buhındu. Akıntürk. Ankara 5. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yapılan duruşmada. "Uğradıgım haksızlıkların herkes tarafından duyulması için Aktaş'ın Meclis'tekı odasında intihar edecektim" dedi. •CHP işgalcileri serbest kalsm' • İstanbul Haber Servisi - Bir grup aydın ve sanatçı, 7 kasım sünü işsal edilen CHP Beyoğlıfilçe Merkezi'nde gözaltına alınan ve cezaevine konan dört müzik topluluğu üyelerinin serbest bırakılmısını istedi. tstanbul Tabipler Odası'nda bir basın açıklaması yapan sanatçılar. 1 aralık gününü "devrimci sanatçılar serbest bırakılsın günü" ilan ettiklenni söyleyerek o gün her yerde. cezae\ ınde olan grup üyelerinin şarkılannın çalınacağını belirtti. YSK kararları • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yüksek Seçim Kurulu (YSK). milletvekili sayısı artan önseçim çevrelerindeki yenı adaylan yedeklerden tamamladı. CHPnin adaylannı önseçimle belirlediği 18 ilden 14 tanesinin milletvekilı sayısı arrtı. Adıyaman. Antalya. Artv in. Bolu. Erzincan. Giresun. Kocaeli. Muğla, Ordu ve Kınkkale'de. artan millervekili sayısı kadar yedek aday listeye girecek. Aday yoklaması yapılan. ancak adaylık için yeterli başvuru bulunmayan Baiıkesir. Bursa. Çanakkale ve Yozgatta ise milletvekili sayılanndaki artış da YSK'nın karan çerçevesinde. parti merkez organlan tarafından tamamianacak. Yunanlı parlamenterler, Türkiye'nin gümrük birliğine girmesiyle ilgili oylama tarihini erteletemedi GB oylaması 11 arahkta yapüacakSEDEFKORAY BRÜKSEL - Avrupa Parlamentosu (AP) Dış llışkiler Komisyonu, Türkiye'nin gümrük birli- ğine üyeliğiyle ilgili oylamanın 11 aralık pazar- tesi günü Strasbourg'da yapılmasını kararlaştır- dı. Toplantının ertelenmesi yönünde büyük çaba harcayan Yunanlı parlamenterler, dün gündem dışı yapılan oylamada büyük bir yenilgiye uğra- dılar. AP Dış llışkiler Komisyonu'nun dün sabahki oturumu, Türkiye-AB ilişkileri ve "Carnero ra- poru" konusunda hararetli tartışmalarla başladı. Komısyon Başkanı Abel Mahıtes" in. gümrük bir- lıği ile ilgili oylamanın 11 arahkta yapılmasının Başkanlık Dıvanı tarafından k.ararlaştınldığmı bildirmesi üzerine Yunanlı parlamenterler kara- ra itiraz ettiler. Gümrük birlıgi oylamasmın. Türkiye'deki ge- nel seçimler sonrasına bırakılmasım isteyen Yu- nanhlar. bu konuda komısyonda oylama yapılma- sını talep ettiler. Yunanlılann önerisi. komisyonda, sosyalistler dahil önemli birçoğunluktan büyük tepki alırken bazı parlamenterlerin tepkilerini masalara vura- rak gösterdiklerı görüldü. Yoğun tartışmalardan sonra söz alan bazı par- lamenterler. "Anlaşıhyor ki Yunanlı meslektaşla- runızı susturmak için oylama gerekiyor. O zaman hodri me\dan_." dedıler. Daha sonra yapılan oy lamada. 61 üyeli komis- yonda. sosyalistler dahil 40 civanndakı parla- menter. erteleme aleyhinde oy verdi. Carnero eleştiri topladı Avrupa Parlamentosu'ndaki aşırı sol gruba mensup olan lspanyol Raportör Carlos Carnero Gonzales. raporunu sunarken ve savunurken çok çelışkilı ifadeler kullandı ve bu nedenle eleştiri topladı. Carnero'nun hazırladığı raporda. Tür- kiye'nin 199O'lı yıllardan itibaren uluslararası alanda daha aktif bir rol aldığı ve özellıkle Avru- pa ve Orta Asya ile ilişkilerinde yeni bir ulusla- rarası sıstem arayışı içinde oldugu belırtiliyor. Raporda ayrıca gümrük birliginin. Türkıye'vi Avrupa'ya olan bağlannı güçlendırecegi belirti- lerek bu nedenle insan hakları. demokrasi v e hu- kukun üstünlüğü gibi konulartn ikıli ılışkılerde vazgeçilmez olduğu ve Avrupa Birliği'nın her sektörde tercihli ilişkileri olacagı bu ûlkenin bu ilkelen çignemesinin kabul edilemez olduğu ifa- desiyeralıyor. Raporda daha sonra sırasıyla 1982 Anayasası"nın değiştırilmesı. DEP"li parlamen- terler. 3713 no'lu antiterör yasası, insan hakları konulanna ve Kürt sorununa değıniliyor ve bu alanlarda son aylarda sağlanan gelışmeler değer- lendıriliyor. Raporda aynca. demokratikleşme ve temel ınsan hakları konulannda kısa \adede önemli ilerlemeler olduğu takdirde Avrupa Par- lamentosu'nun gümrük birliğine "evet" demesi gerektiğı ifadesiyeralıyor Bu alanlarda gelışme- lerolmadığı takdirde Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye'deki demokratikleşme sürecıne katkıda bulunma fırsatını kaybedeceğı belırtiliyor. Son olarak Türkıye'de 24 Aralık'ta yapılacak genel seçimlere değınen Carnero. Avrupa Parlamento- su'nun. yenı hükümetin ve Türkiye Büyük Mıl- let Meclısı'ndekı yeni çoğunluğun Türkıye'deki refoımlan devam ettirecegi umudunda olduğu- nu ifade ediyor. Türkıye'de demokratikleşme yolundakı gelış- melen yadsımayan, ancak 'yetersiz olduğunu' sa- v unan Carnero. "Olumlu şeyleri gözardı edeme- yiz. Türkiye'siz banş. güvenlik ve istikrar olmaz. Burada Türkiye'nin bir tek düşmanı yokrur. Bu ülkenin I numaralıdosru da benim" dedi. Ancak Carnero. yine de komısyon üyelerinden "Güm- rük birliğine hayır"demelenni ıstedı. Carnero. konuşmasında. kapatılan DEP'in eski milletve- killennden ve halen hapiste bulunan Leyla Za- na'nın serbest bırakılması gerektiğini de ileri sür- dü. AB'nın yürütme organı olan AB Komisyo- nu'nun temsılcısı sıfatıyla toplantıya katılan ve görüş bildıren Akdeniz Masası Müdürü Serge Abou ise AB Dönem Başkanı \e lspanyo! Dışış- leri Bakanı XavierSolana'nındünyaptığı konuş- mayı hatırlattı ve "Komisyon ve Konsey, gümrük birİiğini onaylamanızı istiyor" dedi. Carnero'yu da eleştıren Abou. Türkiye'deki reformlann önemini belirterek "8. madde konu- sunu küçümseyemezsiniz. Yapılan değişiklikler- den sonra8. maddeden hükünı alan dosy a lar tek- rar gözden geçiriliyor. Bu bir başandır. Başta Carnero olnıak üzere. tüm Avrupa Parlamento- su bu gelişmeden memnun olmalıdır" dedi. Sosyalistlerden açık tavır AP'nin en kalabalık grubunuoluşturan sosya- hstlerin. dünkü tartışmalarda büyük bir çoğun- lukla Türkiye lehinde tav ır koy duklan dikkat çek- tı. Fransız Sosyalist Partisi'nın eskı liderlerinden olan Vlichel Rocard. yaptıgı konuşmada. "Tür- kiye'de gerçekleştirilen reformiann anlaımız gö- rülemeyeceğini" belirterek. şunları söyledı: "Gümrük birliğine karşı çıkarsak aşın uçlarve bağnazlar için oy vermiş oluruz. Türkiye'y i bu şe- kilde reddedersek tepkilere de dikkat etmeliyiz. Ret, çok tatsız sonuçlar getirir. Gümrük birliği- ne evet demekten başka seçeneğimiz yoktur.™ Ingilız sosyalist parlamenter Richard Balfede yaptığı konuşmada. gümrük birliğının Türkıye ile diyalog getireceğini belirterek "Türkiye'de sol, gümrük birİiğini istiyor. Zamanında Yunanistan, Portekiz ve İspanya'ya verdiğimiz desteği. şimdi de Türkiye've vermekten daha mantıklı bir şey olanıaz. Türkiye'vi reddederek kapımızda ikinci bir Cezayir istediğimiz mesajını mı vereceğiz?" şeklinde konuştu. Alman sosyalist Magdalene Hoff da Raportör Carnero'yu eleştirerek "Siyasideğil, ticari biran- laşma söz konusudur. Gümrük birliği. Türkiye ile diy aloğun devamıdır. İy i bakarsanız Türkiye'deki gelişmeieri daha iyi görürsünüz. Türkiye've des- tek vermelhiz'' dedi. Dış llışkiler Komisyonu'nda daha sonra Tür- kıve'ye malı yardımı konu alan bir raporun in- celenmesıne geçıldı. Yunan sosyalist parlamen- ter Yannos Kranidiotis tarafından sözlü olarak sunulan raporda "mali yardım ile gümrük birliği konusunun ayn tutulması" önensi getirildi. Yu- nan parlamenter. malı yardımın. Türkiye've kar- şı bir şantaj unsuru olarak kullanılmasını istedi. Salonda bulunan Abou. söz alarak. öngörülen mali yardım miktarının zaten çok az olduğunu hatırlattı ve bu yardımın gümrük birliği ile bütün olduğunu. aksi takdırde komisyonun yüküm- lülüklerını yerıne getirmemiş duruma düseceği- nı belirtti. Bu konudaki tartışmalar. gümrük bir- liği oylamasından sonra gündeme getırilecek. Başbakan Çiller ve Başbakan Yardımcısı Baykarın gündemi yine gümrük birliğiydi Major'dan GB konusunda güvenceHaber Merkezi-Gümrük birliği (GB) çerçevesinde temaslannı sürdüren Baş- bakan Tansu Çüier'le görüşen lngiltere Başbakanı John Major. gümrük birliği konusunda Türkıye'ye destek verme gü- vencesi verdi. Dışişleri Bakanı ve Baş- bakan Yardımcısı Deniz Baykal, Alman- ya Dışişleri Bakanı KJaus Kinkel ve Av- rupa Birliği'nin Dönem Başkanı Ispan- ya'nın Dışişleri Bakanı Xavier Solana. Türkiye ile gümrük birliği konusunda Avrupa Parlamentosu'ndan (AP) olum- lu oy çıkacağma inandıklannı bildirdiler. Başbakan Tansu Çiller, dün sabah Dovvning Street'teki Başbakanlık Bina- sı'nda lngiltere Başbakanı John Major ile bir saat süren bir görüşme yaptı. ln- giltere Dışişleri Bakanı Malcom Rifkind ile DışışleriBakanlığı Müsteşarı Büyü- kelçi OnurÖymen'in de katıldıgı görüş- me sonrasında ıki başbakan, gazetecile- rin sorulannı yanıtladı. Başbakan Tansu Çiller. Türkiye'nin gümrük birliğine gır- mesinin. ülkenin yanı sıra Avrupa Birli- ğı'ne de yararlı olacağına inandığını söy- lerken lngiltere Başbakanı John Major. bu konudaki desteklerini teyit ettiklenni ifade etti. Major aynca, Türkiye'nin gümrük bir- liğine girmesi için gerekli karartn. Avru- pa Parlamentosu'nda önümüzdekı gün- lerde alınacağını ümit ettiğini söyledi. Çiller. ikametine aynlan otelde yaban- cı basın mensuplan için bir basın toplan- tısı düzenledi. Çiller. Türkiye'nin 56 Müslüman ülke içinde tek laik ve de- mokratik ülke olduğunu da belirterek Türkiye'nin. kararını Batı'dan yana ver- dığini bildirdi. Çiller. "Şimdi, Avrupa bir karar vermek zorundadır. Bu. tüm böl- geyi ilgilendiriyor. Ne tûr bir bölge istedik- lerine vc ne tür bir Avrupa istediklerine karar verecekler**diye konuştu. Çiller, bir gazetecinin. "Avrupalı par- Çiller. John Major ile gümrük birliği konusunda yaklaşık bir saat süren bir görüşme yaptı. \lajor bu konudaki desteklerini teyit ettikJerini söyledi. lamenterier, Türkiye'nin demokratikleş- me konusunda yeterli adımı atmadığı yö- nünde eleştirilerde bulunuyoriar. Bu ko- nuda nedüşünüyorsunuz" şeklındeki so- rusunu şöyle yanıtladı: "Avrupalı parlamenterler adına ko- nuşmanın doğru olduğuna inanmıyo- rum. Kendileri, kendi kararlannı vere- cekkrdir. Ben, onlan, o ya da bu yöne ite- menı. Bunu da zaten yapmamabyım. Ve- rilecek olan karar. yalnızca Türkiye ve Avrupa için değiL bütün bölge için önem- li olacaktır. 6 ay önce yapabileceğimizi düşünmediğim şeyier vardı. Anayasa de- ğişikliği gerçekleştirildL yerel y önetimle- rin güçlendirilmesi için çalışmalaryapü- dı. Terörle Mücadele \asası'nın 8. mad- desindeki değişiklik gerçeldeştirildi. Bu noktada Avrupalı parlamenterlerin seçi- mi tarihscldir. Demokrasi durmadan ge- lişen bir olgudur. Avrupalı parlamenter- ler. gümrük birİiğini ovlavarak ülkemde daha fazla demokratikleşme isteyen kişi- lere doğru sinyali verecektir. Herhangi bir şekilde 'hayır' oyu Türkiye'deki de- mokratikleşmey i olumsuz ctkileyecekn'r." Bonn muhabirimiz Deniz tncediken'in haberine göre Deniz Baykal. dün Alman- ya Dışişleri Bakanı Klaus Kinkel. lngil- tere Devlet Bakanı Nicholas Bonser. Fransa Dışışlen Bakanı HervedeCharet- te. Italya Dışişleri Bakanı Susanna Ag- nelli ile lspanya Dışişleri Bakanı Xav ier Solana'nın katıldıgı 'altıü toplantı'da "Kafkasya' konulu bir konuşma yaptı. Kafkaslar" ın sorunlu bir bölge olduğu- nu. milletierarası çatışmalann yanı sıra etnik sıkıntılann da yaşandığına dikkat çeken Baykal. bu bölgenin yetennce de- gerlendirilememesinin AB açısından bü- yük bir hata olduğunu v urguladı. Baykal aynca. gümrük birliği konu- sunda herhangi bir erteleme kararının Türkiye açısından "ret" anlamına gele- ceğini de ifade ederek Av rupa Parlamen- tosu Dış Ilişkiler Komisyonu'nda bu yönde bazı girişimlerde bulunan Yunan parlamenterler ile diğer komisyon üye- lerıne de Türkiye'nin mesajını verdi. Almanya'nın başkenti Bonn'da yapı- lan "aloJı toplantı"nın ardından Alman- ya, Italya. lspanya. Fransa Dışişlen Ba- kanlan ve lngiltere Devlet Bakanı ile Bonn'da bulunan Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Deniz Baykal. or- taklaşa bir basın toplantısı düzenlediler. Kinkel ve Solana, Türkiye'nin gümrük birliğine girişinin AP tarafından onay- lanmasını beklediklerini kaydertiler. Herve de Charettede AP'nin olası bir er- teleme karannın. Türk kamuoyu ve hü- kümeti üzerinde olumsuz etkileri olaca- ğını kaydetti. Klaus Kinkel. Deniz Baykal'la Bonn'da yaptığı görüşme sırasında. güm- rük birlıği konusundaki geiişmelerin olumlu yönde olduğunu belirtti. Kinkel. Avrupa Parlamentosu ile süreklı temasta olduklannı belirterek ülkesinın. gümrük birliğine yönelik destegini vurguladı. Al- manya Dışişlen Bakanı.ayncaTMY'nin 8. maddesinde yapılan değişiklikten duy- duğu memnuniyeti dile getirdi. Ankara'datemaslannı sürdüren Avru- pa Parlamentosu Liberal Grup Başkanı Gijsde Vries, Türkiye'nın Avrupa Birli- ği ile gümrük birliğinin ertelenmesinin. Refah Partisi'ne(RP)yarayacağını savu- narak birliğin oylanarak zamanında yü- rürlüğe girmesi gerektiğini bildirdi. 'Kaduılarda, eğitim küçük yaşta başlâmalı9 İstanbul Haber Serv isi - Kadınlann artık bütün dünyada toplumda bulun- dukları yen degıştinnek istediklerini söyleyen Prof. Dr. Necla Arat, "Bunun için önce eğitim şart. Daha küçükyaşlar- dan erkekleri ve kızlan eğirmeliy iz" de- di. Cağdaş Yaşamı Destekleme Derne- ği Başkanı Türkân Say lan ise kızlann da erkekİer kadarokumaya hevesli olmala- n gerektiğini vurguladı. İstanbul Onı- versitesı Kadın Sorunları Araştırma Merkezi'nin hazırladığı eğitim projesı- nin ıkınci uygulaması dün yapılan ilk semınerle başladı. Cağdaş Yaşamı Des- tekleme Derneğı Zeytınburnu Şube- si'nin ışbırliğı ile Zeytinburnu Kültür Merkezi 'nde yapılan seminerler beş haf- ta sürecek. Seminerler dizısinin ilk ko- nuşmacısı Prof. Dr. Necla Arat, 'kadın- lann insan hakları' konusunda bılgıler verdi. Prof. Dr. Türkân Say lan da dün Vefa Anadolu Lısesfnde öğrencilerle yaptığı söyleşide "Bu ülke, hepinizden birer Atatürk olmanızı beklivor" dedi. Tüzel: Genel af zorunlu oldu İstanbul Haber Servisi-Cağdaş Hukuk- çular Derneği tstanbul Şube Başkanı Levent Tüzel. 12 Eylül yargılamalan üzerindekı şa- ibenin ortadan kalkması ve toplumsal banş için genel affın zorunlu olduğunu söyledi. Tüzel, Altı Nokta Körler Dernegi istanbul Şubesi yöneticileriyle birlikte avukat Eşber Vağmurdereli'nin de 8. maddede yapılan de- ğişiklik nedeniyle yann mahkemeye çıkaca- ğını anımsatarak herkesi DGM'ye çagırdı. ÇHD İstanbul Şubesi tarafından düzenle- nen basın toplantısında konuşan Levent Tü- zel. TBMM'nin kendisinı 'hukuk devleti' kurallarıyla bağlı görmediğını. varlıklarını koruma amacıyla Anayasa Mahkemesi ka- rannı bile hiçe saydıgını savundu. TB- MM'nin bu yaklaşımını, Tanju Çolak için düşünülen özel af yasasıyla da gösterdiğini anımsatan Tüzel, •ahlaksız teklif" olarak ni- telediği bu yasanın. Meclis'ten ittifakla im- zalanmasını eleştirdi. Klaus Kinkel, aşın sağcı Alman millervekili Lummer'in. Öcaian'la yaptığı görüşmeyi de kesinlikle tasvip etmediklerini söyledi. Baykal. Almanya Dışişleri Bakanı'yla görüştü KiııkeL teröre karşı ışbırligı onerdı DENİZ İNCEDİKEN BONN - Aimanya Dışişleri Bakanı Klaus Kinkel. Türkiye'nın. Avrupa'nın bir parçası olduğunu belirtti ve Türkiye'nin!>ölücü terör örgütü ile mücadelesınde Avrupa'nın dayanışmasına güvenebileceğini söyledi. Kinkel. "Türkiye'nin terörle mücadelesine destek veriyoruz" dedi. Dışışlen Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Deniz Baykal. dün sabah De\ let Konukevf nde Almanya Dışişleri Bakanı Klaus Kinkel ile yarım saat süren bir görüşme yaptı. Görüşmede Baykal. terörle mücadelede uluslararası işbirlığine değinerek bu çerçevede, aşırı sağcı CDL Milletvekili HeinrichLummer'ın PKK hderi Abdullah Öcalan la yaptığı görüşmeden Ankara'nın duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Kinkel daha sonra yaptığı açıklamada. görüşmede Türkiye'nin PKK ile mücadelesı ve genel olarak terör konusunun gündeme geldiğını belirterek "Türkiye'ye, terörle mücadelesinde destek veriyoruz"dedi. Türkiye'nın Avrupa'ya ait olduğunu ve Avrupa için büyük önem taşıdığını vurgulayan Kinkel. dün yapılan altılı toplantının da Avrupa Birliği'nin (AB) Türkiye'ye verdiği önemi gösterdiğini belirtti. Kinkel, "Sorunlann çözümünde Türkiye'ye yardımcı olnıak istiyoruz. .\ncak Türkiye de sorunlann çözümünde elinden geleni yapmalı" dedi. Aşın sağcı Alman millervekili Lummer'in. Öcaian'la yaptığı • görüşmeyı de kesinlikle tasvip etmediklerini vurgulayan Kinkel. "Bu görüşmeden, önceden haberimiz yoktu. Ay nca bu görüşmenin Alman Federal hükümetinin resmi politikası ile ilgisi yoktur" dedi. Alman Dışişlen Bakanı. "Kürt sorununa siy asi çözüm bulunmasını bekledikleri''ni söyledi. Baykal ise bir soru üzerine Türkiye'nin bir terör örgütü ile bir konuda müzakere masasına oturmasının hıçbir şekilde söz konusu olmadığını anımsattı. Konuyla ilgili olarak Ankara'da bir basın toplantısı düzenleyen Dışişleri Bakanlığt Sözcüsü Büyükelçi Ömer Akbel de milletvekili Lummer'in yaptığı görüşmenin "şahsi bir girişim1 " olduğunun bildınldiğini söyledi. "Aldığımız bilgiye göre, Federal Başkanlık'tan sözcü tarafından yapılan bir açıklamada. Alman hükümetinin konuya ilişkin tutunıu açıklığa kavuşturulmuştur" diyen Akbel, Lummer'in hükümet yetkilileri tarafından görev lendırilmediğinin anlaşıldığını bildirdi. Akbel. bir gazetecinin. Öcalan'ın "Ankara'ya gelebilirim" sözlerini anımsarması üzerine de şu açıklamayı yaptı: "Abdullah Ocalan Ankara'ya gelebilir. Ancak netkesine de katlanır. Türk kanunlan: fiilleri, davranışlan itibanyla ne sonuçlar gerektiriyorsa onlara katlanmak şartıy la tabii ki gelebilir." GORUŞ / YÜCEL TOP BRÜKSEL-Bruxelles ve Avrupa Birliği. Tür- kiye Ekonomik ve Sosyal Konseyier Karma Is- tişare Komıtesi'nın ilk toplantısı İ 6 kasımda ya- pıldı. Bu komitenin. AB-Türkiye Ortaklık Söz- îeşmesı'nce daha önce kurulması gerekirken iki nedenle gecikmişti. Binncısı. Türkiye'de Avrupa Birliği'nin muha- tap alacağı böyle bir komite yoktu. Ikınci neden ise Türkıye'nın sık sık yakalandığı ara rejım yü- zünden ilişkilerin donmaya yüz tutması idi. Avrupa Birliği Ekonomik ve Sosyal Konse- yi'nin 1992 ve 1993 yıllannda aldığı bir inisıya- tif üzenne AB-Türkıye ılişkılerinin geleceği üze- nne ikı ayn rapor hazırlanarak komite genel ku- ruluna sunuldu. Ben, her ikı raporun da hazırlan- ması esnasında Ekonomik ve Sosyal Komitenin ikinci grubunun, yani işçi grubunun eksperiy- dim. Raportör Giaccomina Cassina'nın hazırladığı ve Türkiye'dekı gelişmelenn olumlu bir yöne gıt- tigı gerekçesiyle ılişkılenn yeniden canlandml- ması ve Karma tstişare Komıtesi'nın kurulması- nı tav sıye eden rapor, genel kurulca kabul edildi ve komite ilk toplantısını yaptı. Burada ne rapo- run hazırlandığı dönemdeki tartışmalar ne de ra- porun kabulünden sonraki süreçte Türkiye'nin bildırdiğı heyetin oluşmasındaki sorunlara gire- ceğım. Kamuoyumuzun bılmesi gereken bu ko- nulan belkı başka bir yazının konusu ederim. Bu- rada. özellıkle Ekonomik ve Sosyal Komite'nin (veya konsey) Avrupa Birliği ile bu birliği oluş- turan ülkelerde ve bizde nasıl işlev gördüğünü sunmaya çahşacağım. Ekonomik ve Sosyal Konsey Bugûn. batı Avrupa'nın çoğulcu toplumlann- da bu komıteler. kendi kurumlan ile işleyen si- yasi demokrasinın yanında ekonomik ve sosyal demokrasinin oluşması ve gelişmesi iradesinin göstergesıdirler. tşlevlerı genellikle ıştişari ol- makla birlikte ülkelere göre değişen roller üstlen- mişlerdir. Fazla detaya gıımeden ışlevleri konu- sunda şöyle bir özet yapmak mümkündür: - Çeşitli konularda raporlar. araştırmalar ve anketler hazırlamak. - Danışma kurulu görevi yapmak. Komitele- rin en fazla işlev sel oldukları alan burasıdır. Eko- nomik, sosyal ve finansman konulannda hükü- mete ve paıiamentoya görüş bildirmeleri. bazı ül- kelerde yasa hazırlanması veya bu konularda ka- rarname hazırlanması süreçlerinde yasal bir zo- runluluktur. - Hükümete. işveren ve ışçi örgütlerine ekono- mik ve sosyal politika alanlannda tavsıyelerde bulunmak. - Bazı ülkelerde (örneğin Hollanda'da) oldu- ğu gibi ilgi alanlanna giren yasaların hazırlanma- sı süreçlerine katılmak. - Çalışma yaşamı \e toplusözleşmelerle ilgili veri bankası oluşturmak. AB ESK'si: işveren. ışçi ve diger çıkar grup- lan (tanm, ticaret. serbest meslek örgütleri. tü- keticiler. orta ve küçük işletme temsilcileri vs) temsilcilerinden oluşur ve AB'nın konsey-ko- misyon ve parlamentodan sonra en önemli kuru- mudur. AB anayasası sayabileceğimiz metinlere göre konsey veya komısyon: tanm. işçılerin ser- best dolaşımı. yerleşim hakkı. taşımacılık, yasa- ların yakınlaştınlması, sosyal p>olitika, Avrupa sosyal fonları ve meslek eğıtimi konulannda ESK'nin görüşünü almak zorundadır. Aynı bi- çimde EUR.ATOM (Avrupa Atom Birliği) Söz- leşmesi de nükleer sektör alanına giren kimi ko- nularda ESK'ye danışmayı zorunlu hale getir- miştir. Bugün artık ESK kendinden görüş isten- mese de yukanda belirttigım konularda, kendi- liginden inisıyatıf alarak görüş bildırebilir. Kısaca özetledığim bu bilgiler ışıgında şunla- rı söyleyebilırim: ESK'ler, gerek AB düzeyinde gerekse ulusal düzeyde sosyal diyaloğun oluşma- sına yardım eden danışma kurumu niteliğindeki yapılardır. Bizdeki duruma gelince; yukanda anlattıgım ışlevlere uymayan bir biçimde, tek taraflı bir bi- çimde, tek taraflı bir Başbakanlık genelgesiyle ESK'nın kurulduğu kamuoyuna duyuruldu. An- ladığım kadanyla Başbakanlık. bir ESK kurul- masını değil. AB ile olan ilışkilerde AB'nin ku- rumlarınabenzeyen bir kurumun bizde de var ol- duğunu göstermeyi amaçlamaktadır. Diger yan- dan. 16 Kasım 1995'te Brüksel'de yapılan ESK- KİK toplantısına gönderilen Türkıye tarafını oluşturan heyetin. Başbakanlık genelgesiyle ku- rulan ESK ile bir ılişkısi olmadığı gibi Türki- ye'de de bir süreklilıği yoktur. Yani^Türkıye'de Avrupa da bilinen anlamıyla ve oradaki ışlevleri gören bir ESK yoktur. Eger Türkiye AB ile iliş- kileri geliştirme sürecınde gerçekten böyle bir komite veya konsey oluşturacaksa bunun sosyal yaşamın aktörlerine danışılarak ve içinde devle- tin veya ıktıdarın etkısınin olmadığı. bağımsız demokratik bir biçimde seçılmiş delegelerden oluşan bir yapı meydana getirmelidir. Çünkü bizde işçi sendikalan konfederasyon- lannın fonksiyonları. herhangi bir Avrupa ülke- sindeki konfederasyonlara benzememektedır. Bizde ışçi konfederasyonlan. toplusözleşmenin tarafı olmadıklan gibi ne işkolu düzeyinde ne de ulusal düzeyde çerçeve sözleşmelennin tarafı da değıldirler. Esasen böyle bir düzenleme de yok- tur. Yani çıkar gruplannın kurumsal biçimde di- yaloğunu saglayan ESK gıbı bır yapıya olan ih- tiyaç. sadece AB ile ilişki gerektığinde uyduru- lan ve tüm ışlevı, toplantıya katılıp dönmek olan atamalı bir heyeteolan ıhtiyaçtan değıl. bizzat ül- kenin ihtiyaçlanndan kaynaklanmaktadır. Bu ko- mite. toplupazarlık sisteminin yerini almayan. ış- çi. işveren vedığer meslek gruplannın eşit biçim- de temsil edildıkleri. sosyal ve ekonomik konu- larda kendısıne danışılması zorunlu olan bır iş- lev le donatılmalıdır. Sosyal ve ekonomik yaşa- mın demokratikleştırilmesinde bir işlev i olabil- mesı için bu kurum. ayrıca şu yetkılere sahip ol- malıdır: - Parlamento, sosyal ve ekonomik alanda çı- kanlacak yasalann hazırlığında. bu komitenin görüşünü almalıdır. - Hükümetler, gene aynı konularda alacakları kararlarda komıteye danışmalıdır. - Komite. enflasyon ve ekonomik göstergele- rin hesaplanmasında tek yetkili olmalıdır. - Komite. çalışma yaşamı ve toplusözleşmeler- le ilgili bir veri bankası oluşturmalıdır. - Komite, kendilığinden inisıyatıf alarak yetkı alanı içinde bulunan konularda yasa önerisı ha- zırlayıp parlamentoya iletebilmelidır. Böyle yetkılerle donatılmış bır komitede ışçi. işveren ve dığer meslek gruplan en geniş \e de- mokratik biçimde temsil edilmeli ve komite ka- rarlan. ancak oy birliği ile alındıgında komite gö- rüş nıteliğıne dönüşebılmelidir. Bu komite. hükümetlere görüş bıldıreceğı ıçın en mutlak biçimde hükümetlerin etkisi dışında tu- tulmalıdır. Komitenin seçılmiş bir meclisi olmalı ve yö- netimi bu meclis belirlemelidır. Bana göre, ancak böylesi bir yapı işçi. işveren ve dığer meslek gruplannm onayını alıp demok- ratik bir işlev görebılir. Böylece hükümetler sos- yal yaşamın aktörleriyle tek tek ve kapalı kapılar ardında değil. toplu biçimde ve kamuoyu önün- de kurumsal olarak diyalog kurabilirler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle